"Metroyu yolculuk değil, 'zihinsel mola' gibi düşünün"
"Her sabah yüz binlerce Moskvalı gibi siz de metroya biniyorsanız, o yer altı yolculuğunun sadece işe gitmekten ibaret olmadığını bilmelisiniz." Uzmanlar metroda geçirilen zamanın, dijital karmaşadan kopmak ve zihni yeniden başlatmak için aslında eşsiz bir fırsat olduğunu hatırlatıyor.
N. İzvestiya'ya konuşan psikolog Valentina İerusalimova'ya göre, beynin sürekli bilgi işleme modunda olması – haber akışları, sosyal medya, müzik listeleri, e-kitaplar derken – sinir sistemini tıpkı bir bilgisayar gibi yoruyor. “Kendimize ‘düşüncesiz zaman’ vermediğimizde, karar verememe, gerginlik ve tükenmişlik kaçınılmaz hale geliyor,” diyor uzman.
İerusalimova, “Hiçbir şey yapmadan sadece metroda oturmak da aktif bir eylemdir,” diyerek bu pasif zihinsel durumu savunuyor. Yolculuk sırasında telefon ekranına değil, düşüncelerinize odaklanmak; bir kararın kıyısına varmak, günün hedeflerini sıralamak ya da sadece etrafı izleyerek farkındalık kazanmak bile zihni sıfırlayabiliyor.
Sağlık uzmanı Natalya Balan ise sürekli haber okumanın farkında olmadan kaygıyı tetiklediğini ve uzun vadede hafıza ile konsantrasyon üzerinde olumsuz etki yarattığını vurguluyor. Bunun yerine küçük ama etkili bir önerisi var: "Gözler için mini bir egzersiz yapın. Yakına ve uzağa bakışı dönüşümlü olarak tekrarlayın. Gözlerinizi sımsıkı kapatıp açın. Bunlar basit ama çok faydalı alışkanlıklar."
Yolculukta zamanınızı daha yaratıcı geçirmek isteyenler için şair Nadyejda Podkolzina’nın önerisi oldukça ilginç: “Favori masalınızın sonunu değiştirin! Olumsuz bir film finaline alternatif yazın. Hatta adaleti siz sağlayın!” Kendi zihinsel senaryonuzun yazarı olmak, yalnızca hayal gücünü değil, duygusal dengenizi de canlandırabilir.
Psikolog Svetlana Podgorodetskaya ise okuyucuları geleceğe dair küçük bir rüya yolculuğuna çıkmaya davet ediyor: “Beş yıl sonra nasıl bir hayat yaşamak istersiniz? Gözlerinizi kapatın ve o sabahı zihninizde yaşayın. Beyniniz gerçek ile hayali ayırt edemez, bu yüzden vücudunuz buna olumlu tepki verecektir.”
Ve belki de tüm bu fikirlerin özeti niteliğinde olan cümle psikolog Yevgeniy Guryev’den geliyor: “Her gün yaptığınız metro yolculuğu bir rutinden ibaret olmak zorunda değil. Bilinçli olarak yaklaşılırsa, bu zaman dilimi bir kararın, bir fikrin ya da sadece içsel huzurun başlangıç noktası olabilir.”
Kısacası uzmanlara kulak verecek olursanız, bir sonraki sefer metroya bindiğinizde ekranınıza değil, kendinize dönmeyi deneyin: "Belki de en güzel yolculuk, kendi düşüncelerinizde başlar."
22.4.2025

Реклама