Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
YAŞAM

Ruslar eskiden nasıl yerdi: "Bir oturuşta 20 şeftali"

Rus aristokrasisinin XVIII ve XIX. yüzyıllardaki zengin sofra kültürü, yalnızca bir yemek keyfi değil, aynı zamanda ev sahiplerinin statü ve zarafet göstergesiydi. Dönemin sofra düzeni ve yemek menüleri, sosyal hayatın merkezinde yer alırken, zarafeti ve bolluğu ile günümüz mutfak alışkanlıklarına ışık tutuyor.
 
Rus sofralarında “programlı düzen” önemli bir yere sahipti. Yemeklerin belirli bir sıraya göre sunulması ve bu sıranın katı bir şekilde uygulanması, özellikle aristokratik çevrelerde bir norm haline gelmişti. XVIII. yüzyıldan itibaren öğle yemekleri, önceki yüzyıllara kıyasla daha geç saatlere alınarak modern bir düzene evrildi. Örneğin, İmparator Pavel I, halkını öğle yemeğini saat 13.00’te yemeye teşvik etti.
 
Aristokratik sofraların ana kurallarından biri “bolluk ve cömertlik” idi. Pyotr Vyazemsky’nin anılarına göre, büyük konaklarda her gün 30-50 kişilik açık sofralar kurulurdu. Bu tür sofralarda misafirleri ağırlamak bir onur sayılırdı ve sofraya oturmak için ev sahibiyle tanışıklık bile gerekmezdi.
 
Yemeklerin çeşitliliği ise etkileyiciydi. Et, balık, tatlılar ve içecekler, geniş menülerde yer alıyordu. Özellikle dönemin ünlü şairlerinden Aleksandr Puşkin’in sofra alışkanlıkları, edebi eserlerinde de kendini gösterir. Puşkin’in, bir oturuşta yirmi şeftali yemesi ya da kışın elmalı tatlıları tercih etmesi gibi hikayeler, şairin yeme alışkanlıklarının renkli örnekleri arasında.
 
XIX. yüzyılda Avrupa mutfaklarından alınan etkiler, Rus mutfak geleneğiyle harmanlanarak sofra kültürüne yeni bir soluk getirdi. Fransız mutfağı, özellikle soylular arasında popüler hale geldi ve birçok sofrada Fransız isimleri taşıyan yemekler sunulmaya başlandı. Turtu ve consommé gibi yemekler, menülerde sıkça yer buluyordu. Öte yandan, İngiliz mutfağının etkisi çay seremonileriyle sınırlı kaldı.
 
Petersburg ve Moskova gibi şehirlerde sofra düzeni, yalnızca yemeklerin bolluğu ile değil, aynı zamanda dekorasyon ve sunumun estetiğiyle de öne çıkıyordu. Yemek masalarının ortasına yerleştirilen aynalı tabaklar, çiçek aranjmanları ve porselen figürler, dönemin sofistike anlayışını yansıtmaktadır.
 
Tatlılar ve dondurma da bu lüks sofraların ayrılmaz bir parçasıydı. 1834’te Puşkin’in katıldığı bir davette, misafirlere özel hazırlanmış dondurmalar sunulduğu ve bu tatlının 15 porsiyonunun bir anda tüketildiği kaydedilmiştir.
 
Bugün modern sofralarda bu kadar abartılı sunumlar yer almasa da, Rus mutfağının zengin geçmişi, kültürel bir miras olarak hatırlanmaya devam ediyor. Hem günlük sofralarda hem de özel etkinliklerde geçmişin izlerini taşıyan gelenekler, hala zarafeti ve cömertliğiyle dikkat çekiyor.
 
4.1.2025

Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
İLGİLİ HABERLER
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
ANKET
Yıl biterken Rusya'daki işlerinizi geçen yıla kıyasla nasıl değerlendiriyorsunuz?
©Copyright Turkrus.com - All Rights Reserved
Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама