Rusya’da bunu da gördük! Türk Emre’den Rus Stas’ın aşkına darbe…
SUAT TAŞPINAR yazıyor: Bazı şeyler “ayrıntı” gibi takılır gözümüze, ama "mekan" düşünülünce kimileyin çok şeyi anlatır… İşte Moskova’da, Miçurinski Prospekt’te bir apartmanın önündeki kaldırıma yazılan bu yazı da öyle... İlan-ı aşkın sokağa taşan tılsımında bir Rus-Türk rekabetini tesadüfen görünce deklanşöre bastım:
Rusça bilenler için fotoğraftaki manzara zaten kendisini anlatıyor. Bilmeyenlere lisan-ı münasiple anlatalım:
Stas adlı Rus delikanlı, “Daşinka” dediği Dariya’ya aşık olmuş… Aşkını, sıradışı bir yöntemle ilan etmeye karar vermiş… Sprey boya ile, muhtemelen “Daşinka”nın evinin penceresinden baktığında hemencecik göreceği şekilde, karşı kaldırıma yazmış: “Daşina seni çok seviyorum. ”Stas” imzasını da özenle çizdiği kalbin içine yazmış…
Ama birisi “araya” girmiş… Çünkü aşkın içinde bir başka aşk varmış! Meğerse adı “Emre” olan bir başka delikanlı da abayı yakmış Daşinka’ya…
Rusya’da, Rusça'da Emre diye bir isim yok… Timur ya da Deniz olsa üstünde durmayız. Haber de yapmayız! Ama lamı cimi yok; bu “bizim Emre”lerden biri işte!
Birisi çıkıp da “Gel büyük sözü dinle Emre… O kızı sana yar etmezler, gece vakti dellenme Emre… Bırak o boyayı yerine Emre… Boyayla mertlik olmaz Emre…” dememiş…
Emre muhtemelen bir gece el ayak çekilince kapmış boyasını, çıkmış “korsan aşk eylemi”ne.
Stas’ın beyaz kalbinin üstüne kırmızıyla çizik atmış. Yanına daha büyük, daha özenli bir kalp çizip içine adınız yazmış: Emre! Bizim kerata daha çok küçük olduğu için kuşkulanmadım. Ama “Yarın birgün başımıza gelecek; hazırlıklı olmalı!” diye düşünmeden de edemedim!
Velhasıl, aşıkların savaşında ilk perde böylece inmiş. Emre, eylemi yapıp, gitmiş...
Birkaç gün, Stas’ın “karşı hamlesi” olur mu diye yazmadan bekledim. Ama Stas ya aşkını kaldırıma yazıp tatile çıktı; ya da biraz tırsık çıktı. Çünkü Emre’nin üstü çizilmiş değil!
“Daşinka”ya gelince…
Kaldırımdaki yazının fotoğrafını çekince dönüp yolun karşısındaki apartmana uzun uzun baktım… Her katın pencerelerini taradım. Kimsecikler yoktu. Ağustos tatil ayıydı, ortalık tenhaydı… Zaten sabahın erken vaktiydi, belki Daşinka güzellik uykusundaydı…
Rüyasında Stas mı yoksa Emre mi var diye düşünmeden edemedim…
12.8.2012
Реклама