Putin ile tek ortak noktam
![]()
Üç-beş yıl önce, Sibirya’nın kalbinde, Novosibirsk’te bir restoranda geçti mevzu. Kıza, Erzurum’da damdan dama atlarken havada donan kedi hikayesini anlatmadım tabii. Hayalleriyle oynamadım. “Tabii, tabii” deyip güldüm. şimdi hatırlamam sebepsiz değil:
Perşembe günü 35 dereceyi yaşayan Ankara’da bir Türk gazeteci, Putin’e yönelttiği sorusuna biraz sıcaklık ve edebiyat katmak istedi. “Sıcak Türkiye’nin ve soğuk Rusya’nın başbakanları nelerde anlaştı, nelerde anlaşamadı?” diye sordu. At üstünde ve nehirde yüzerkenki görüntüleri günlerdir hayatımızın parçası olan Putin, işte oralarda bronzlattığı teniyle omuz silkip dedi ki:
“Daha yeni Sibirya’daydım. Bizim orada şu an hava artı 40 derece! Burada sıcaktan biraz kurtulduk, dinleniyoruz. Yani sıcak ya da soğuk konusu, nasıl baktığınıza bağlı.”
Putin ile şu hayatta belki de tek ortak noktam bu: Yıllardır bana da gına geldi bu sorudan! Rusya’da yaşadığımı söyleyince Türkiye’de neredeyse hep aynı soruyu sorarlar: “Oralar çok soğuk değil mi?”
“Oralar” dedikleri yer, haritanın yukarı taraflarında, kuzeyde, Kaf Dağı’nın arkasında muğlak bir yerdir. Yıllardır ‘soğuk hava kütlesi’ hep oradan gelir. Eskiden bir de komünizmin oradan geleceği söylenirdi. Yani ‘o taraftan’ pek iyi bir şey gelmez. Genel kaanate göre, “Tek iyi şey olarak hatunlar gelir”. Kafalara kazınmıştır. Orası soğuktur. Hatta sokaklarında kedi-köpek yerine kutup ayıları dolaşır. Biz de buralarda Allah’a emanet yaşar gideriz işte!
Desem ki, Sibirya, Rusların deyişiyle ‘Sibir’, koca Rusya’nın tüm topraklarının yüzde 75’ine, ama nüfusun sadece yüzde 25’ine sahip devasa bir bölgedir. Türkiye’nin topraklarının neredeyse 20 katı bir alandır.
Desem ki, bu Sibirya batıdan doğuya taa Avrupa’nın sınırı Ural Dağları’ndan Pasifik’e; kuzeyden güneye, kutup bölgesinden Kazak ve Moğol sınırına kadar uzanan devasa bir coğrafyadır. En soğuk kuzeyinde bizim uzak arkabalarımız Yakut Türkleri de oturur ki, orada bile şu ana 20 derecenin üstündedir sıcaklık. Ama güneyde yazların ‘kurak ve sıcak geçtiği’ yerlerde 40 derecede kavrulmak da ‘mevsim normali’ sayılır. Yani dört mevsim eksi 40 derecede donulmaz Sibirya diyarında!
Ben ne dersem diyeyim, kafalara kazınanları değiştirmek kolay değildir...
Rusya, çok iyi bir film, ama aynı zamanda çok iyi bir Soğuk Savaş propagandası filmi olan ‘Doktor Jivago’nun arka planındaki karıyla, kışıyla hatırlanır. Siz bana “Orası hep çok soğuk değil mi?” diye sorarsınız. Sibirya’daki kız hülyalı gözlerler “Sizin orada her mevsim denize giriliyor değil mi?” diye sorar. Türkiye’yi hiç bilmeyen birisi burada “Sizde dört kadına kadar evliliğe izin var değil mi?” diye sorar. Sovyet devrinden beri buralarda sürekli gösterilen Türk dizisi ‘Çalıkuşu’nun Feridesi’nin sokağa çıkınca çarşafa bürünen halini Türkiye manzarası diye beller pek çok kişi. Ya da yıllardır Orhan Pamuk’un kitaplarının kapağında, kitabın ismi Arap harflerini andıran bir Rusça karakterle yazılır, çünkü çizen adamın kafasında Türkiye deve üstünde dolaşılan, Binbir Gece Masalları’nın ülkesi diye kazınmıştır. Kitabın yazarı dahil kimse de buna müdahale etmez, laf aramızda...
ışte aynı önyargıların hayaleti tepemizde dolanır ve tarihi anlaşmalarla Moskova-Ankara daha da yakınlaşırken birileri altında hep bir çapanoğlu arar. Çünkü bir ezberleri vardır, “Ayıdan dost, Rus’tan dost olmaz”. Zaten güzelim ‘Rus salatasını’ da Soğuk Savaş devrinde propaganda malzemesi oluyor diye bir günde ‘Amerikan salatası’ yapmak da o ‘sabit kafa’nın işi değil midir?
Meraklısına not: Putin’in gezisine dair politik-stratejik ‘ağır’ mevzuları zaten günlerdir turkrus.com sitesinde yazıyoruz. Burada bir daha başınızı ağrıtmayalım.
9.8.2009
Реклама