Реклама
Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
YAZARLAR

ıstanbul Moskova'ya rahmet okutuyorsa...


Köprünün altında sular pek çabuk aktı. Nasıl olduğunu anlayamadan bir de baktık ki, ıstanbul ile Moskova arasındaki makas kapanmış. Eskiden 100-150 dolara makul bir balıkçı restoranından dört kişi rahat çıkarken, artık bu para iki kişiye yetmez oldu. Ve beni en çok şaşırtan, ıstanbul’da maaşlı yaşayan birçok ahbap bile, “Balıkçıda adam başı 100 lira normal” demeye başladı. Yıllardır palamutu kuyruğundan tutup aynı ızgaraya öylesine atan, balığa yaratcılık katmayan, aynı mezeleri hiçbir estetik kaygı olmadan yıllanmış, siyaha kaçmış özensiz, ucuz tabaklarda önümüze atan balıkçı lokantaları faturaları kabarttıkça kabartır oldu.

Nasılki çocuğunun ne kadar hızlı büyüdüğünü her gün gören ebeveyn değil, yılda bir ziyarete gelen uzak akraba fark ederse, biz ‘gurbetçiler’ de Türkiye’de sokağa yansıyan değişimi daha net görür olduk. Mesela eskiden Moskova’dan değil ayakkabı ya da kaban; çorap bile almazdık. Burada verdiğimiz parayla orada aynı maldan iki tane alırdık. Zamanla baktık ki, fark devede kulak kalmaya başladı. Hamallığına değmez oldu. Tekstilden yeme içmeye, her alanda ıstanbul -af buyurun- zıvanadan çıktı.

Bunun en son örneğini geçen yaz eşim birkaç hafta Türkçe ders almaya niyetlendiğinde yaşadım. Dost tavsiyesiyle aradığımızdan tutun da internetten bulduğumuza kadar, 45 dakikalık kurs için  100-150 YTL arası fiyat çekildiğinde bana bir haller oldu. Moskova’da Rusça ders için bunun yarısı, hatta daha azı isteniyordu. Dayanamadım, birine “Siz yanlış anladınız galiba, Hititçe ya da Sümerce değil Türkçe ders istiyoruz” diye çıkıştım. Ama indirim koparamadım!

Bazen memlekete dair iki satır eleştiri getirecek olsak, “Civciv yumurtadan çıkmış kabuğunu beğenmemiş” diye celallenenler oluyor. Ama sadece Moskova ahalisi değil, Avrupa’dan Amerika’ya, Asya’ya kadar değişik coğrafyalarda yaşayan ve memlekete nadiren gidip gelen başka Türklerle de hasbıhal ettiğimde, nadir ortak paydalarımızdan birinin bu olduğu hemen anlaşılıyor: Türkiye’nin, özellikle de ıstanbul’un son yıllarda akla ziyan bir hızla pahalılaşması. Ve çoğunluk, mal ve hizmet sektöründeki fiyatların, kaliteyle ters orantılı arttığını söylüyor. Bu yıl ortasında TürkRus.Com için bir piyasa araştırması yapmıştık: Aynı mallardan oluşan sepet, Moskova ile ıstanbul’da hemen hemen aynı bedele dolmuştu.

Kızmayın ama artık Türkiye’de çoğu restoran, yemek kalitesi ve sunuşundan ambiyansına, hizmet kalitesine kadar, aldığı parayı hiç mi hiç hak etmiyor. Tekstilde kendini ‘marka’ sayanlar akla ziyan fiyatları zorluyor.

Artık ıstanbul’a değil, Londra’ya, New York’a, Hong Kong’a gidenler “Moskova’dan sonra cennet gibi geldi, harcadığım paranın hakkını aldım, kendimi kazık yemiş hissetmedim” diye dönüyor.

Memlekete yolumuz düştüğünde sattığı malı, verdiği hizmeti inceliğiyle bilmeyenler canınıza okuyor. Hizmet sektöründe çalışanlarda samimiyet ile laubalilik arasındaki ince çizgide durmayı bilenlerin sayısı azalıyor.

Eskiden Moskova cangılından, kaosundan kaçar, ıstanbul’a nefes almaya giderdik; şimdi nefesimiz daralıyor.

Velhasıl, uzaktan bakınca Türkiye’deki mal ve hizmet fiyatları, son yılların köpük ekonomisinin uçuşan balonlarına benziyor. Bu balonun bir iğneyle buluşması uzak değil. Tıpkı Rusya’daki gibi.

14.12.2008

Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
İLGİLİ HABERLER
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
ANKET
Hayatınız ve işiniz için 2023'e kıyasla genel 2024 beklentiniz nedir?
©Copyright Turkrus.com - All Rights Reserved
Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама