PAZAR YAZISI/ Rusya'da yaşayan yabancı kaç kelime bilmeli?
![]()
ışler iyiyken, paranın haddi hesabı yokken, iş gücü açığını kapatmak için yabancı işçileri akın akın getirdiler Rusya’ya. 142 milyon nüfuslu memlekette yaklaşık 12 milyon göçmen var. Bunların neredeyse yarısının illegal olduğu tahmin ediliyor. Sadece Moskova’da resmi kayıtlara göre 1,7 milyon göçmen işçi var. Türkler bu hesapta kayda girmeyen minik bir kitle. Manzara, ilk Türk işçilerin 1960’ların başında Almanya yollarına düşüşünü anımsatıyor. Son 10 yılda nüfusu hızla azalırken ekonomisi çok daha hızlı büyüyen Rusya’ya sürekli daha fazla iç gücü gerekti. Rusların ya tembellikten ağır ve pis diye, ya da parası az diye dudak büktüğü her işi Tacikler, Moldovyalılar ve memleketinde ekmek bulamayan diğer BDT’li işçiler omuzladı. Bu arada ırkçılığın palazlanmasına ve sadece son beş yılda 300 kişinin faşist cinayetlerine kurban gitmesine rağmen...
şimdi şemsiye tersine döndü. Özellikle inşaat sektöründe işler kötü. Binlerce göçmen kapı önüne kondu. Memlekete dönseler yiyecek lokma yok. ıçlerinden sömürülenler de az değil. Bir insan hakları örgütü yöneticisi anlatıyor: “Göçmenleri işe alıp iki üç ay çalıştırıyorlar, belki yemeleri içmeleri için 50-100 ruble ödüyorlar. ışleri bittikten sonra da paralarını ödemeden, ‘Bunlar illegal işçi’ diye güvenlik güçlerine teslim ediyorlar ve aradan sıyrılıyorlar” diyor. Bu ortamda, “şimdi bu göçmenler başımıza bela olur mu? Suç patlar mı? Fransa’dakine benzer şiddet olaylarına karışırlar mı?” kaygısı yaşayanlar az değil.
Göçmenlerin hali harbiden içler acısı. Bizim sitenin temizlik işlerine koşulan Tacik çocuklara bakıyorum, çoğunun yaşı en fazla 15. Kendi çocuğumuzun üstüne titrerken, “Bu çocukların da bu yaşta okulda olması lazım, kaçak çocuk işçi çalıştırmak suç değil mi?” dediğim site yöneticis bana, “Sen de nereden çıktın kara kafalı! Sus otur” der gibi bakıyor. Çünkü alan memnun satan memnun. Bizimkiler vergisiz, sosyal güvencesiz ucuz iş gücü bulmuş, 20 işçiyi tek bir odada yatırıyorlar... Onlar Tacikistan’ın dağlarında ayda 20 dolar bile kazanamazken, şimdi ailelerine birkaç yüz dolar yollayabilmenin sevincinde. Mecburiyet sisteminin çarklarında öğütülüp gidiyorlar. Bizim Türk işçilerin de bir bölümü sefalet şartlarında yaşıyor burada ama özellikle büyük inşaat şirketleriyle gelenler, kaldıkları yerlerle, yiyip içtikleri ile asgari bir standartı bulabiliyorlar.
şimdi devlet, hesapta işleri düzeltmek için bir adım atmaya hazırlanıyor. Yeni yasa teklifine göre, 780 Rusça kelime bilmeyen yabancıya çalışma izni verilmeyecekmiş! Bu sayıya nasıl ulaşıldığı sorulduğunda, “ışverenler, gümrükler ve polisle en temel şeyleri konuşup anlatabilmek için bu kadar kelime lazım” diyorlar.
“Halk gazetesi” Komsomolskaya Pravda, inşaatçı göçmenler fazla ter dökmesin, Rus literatürüyle telef olmasın diye bir rehber bile hazırlamış. Özetle şöyle diyorlar: “Sizi yardımsever (!) Rus polisi durdurursa ‘Daha şimdi geldim, bütün belgelerim işverende’ deyip mahzun bir ifadeye bürünün. Baktınız olmuyor, sizi karakola sürükleyip rüşvet koparmak isteyen polise ‘Hadi sorunu burada çözelim’ deyin (Not: Bu cümle, Rusya’da yaşayan herkesin muhakkak bilmesi gereken, her kapıyı açan altın anahtardır, not edin: Davayte reşim etat vapros na meste!). ışyerinde bir sorun olduğunda ‘Alet kendisi bozuldu’ demeyi bilin yeter! Daha fazla Rusça bilmek işi daha da berbat hale sokar. Eğer fayanslar yamuk yumuk olursa ‘Yevroremont’ (Avrupa tarzı inşaat), duvar kağıtlarını yapıştırırken bir yanlışlık yaparsanız ‘Feng şui’ deyin, belki bu durumda prim bile verirler! ışverenler bir anlaşmazlık durumuna karşı da ‘Bu durum Rusya Federasyonu ış Yasası’na aykırı’ cümlesini ezberleyin yeter!..”
30/11/2008
Реклама