Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
YAZARLAR

Bu fırtına 'hayırlara vesile' olur mu?

 

Mesela Rusya’da, özellikle de Moskova’da, yıllardır yazıp çizdiğimiz gibi, hayatın gerçekle bağı kopmuştu. Bir sene çalışılıp –hatta hiç çalışmayıp krediyle- Lexus cip, iki sene çalışılıp milyon dolarlık daire alınmasının ‘eşyanın tabiatı’ ve ‘vakayı adiye’ olduğu zannı yerleşmişti. şimdi artık insanlar yavaş yavaş kazın ayağının öyle olmadığını, hiçbir şeyin paraşütle gökten inmediğini, terlemek gerektiğini anlarlar mı acaba?

Mesela dünyanın her yerinde şirketlerde iş görüşmelerinde iş arayan kendini beğendirmek için uğraşırken, Rusya’da işverenler sonu gelmeyen talepler, kaprisler karşısında kan ter içinde kalırdı. Ağzı süt kokan çaylaklar bile akla ziyan maaşlar ister, hatta çoğu randevulaştığı halde iş görüşmelerine bile gelmez, gelip işe başlayanlar bir hafta sonra rahatlıkla başka iş bulup çıkar gider, işveren saç baş yolardı. Yavaş yavaş bu ters düzen değişir mi acaba?

Mesela ticari emlaktan ev kiralarına; restoranlarda önünüze konan yemekler orantısız uçuk kaçık hesaplardan mağazalardaki akla ziyan etiketlere kadar, ya para saymasını bilmeyen, ya da dayak yemeyenlerin egemenliğindeki balon piyasada para artık “pul” olmuştu. ıyi niyetli işadamı bile, inanılmaz kiraları, öngörülemeyen maliyet kalemlerini çıkarabilmek için satış fiyatlarını üçle beşle çarpıyordu... şimdi fiyatlar da inişe geçip, paranın itibarı geri gelir mi acaba?

Mesela altyapı, sağlık, eğitim başta olmak üzere memleketin hayati ihtiyaçları bir yanda duruken, gösteriş ve “dostlar alışverişte görüsün” hesabı makyaj projlere devletin parası oluk oluk akıyordu... Petrol fiyatları göğe çıktığı için değirmenin suyu hiç kesilmediğinden, bu gidişe itiraz eden de yoktu. Hatta sesini çıkaranlar “herkesin işine gelen düzene çomak sokmakla” itham ve hatta imha edilirdi. şimdi “devlet malı deniz, yemeyen domuz” gidişatı da hız keser mi acaba?

Mesela  belli bir kesimde, kadınların 500 dolardan ucuz ayakkabı, 1000 dolardan ucuz çanta taşımalarının ayıp karşılandığı, Türkiye’de tatile gidenlere “Vaah, yazık, Avrupa’ya gidememiş zavallılar” diye bakıldığı, Avrupa butiklerinden çıkmayan marka elbise giyenlere dudak büküldüğü bir garip devirde yaşar olmuştuk... şimdi kolay paranın suyu kesilince, Türk tekstilinden derisine, turizmine kadar her alanda bizim işadamlarımızın şansı daha da artar mı acaba?

Uzmanlar diyor ki, “Eğer ABD dibi bulur da, dibin dibini tırnaklarıyla kazımadan buralardan dönmeyi becerirse, Rusya fırtınayı çok daha kolay atlatır. Çünkü Rusya’nın bu sefer ensesi yeterince kalın.”  Demek ki iş burada kalırsa, bu fırtına Rusya’ya hayır bile getirebilir. Doğal bir düzeltme, ayıklama, ayakları yere basma işlevi  görür.

1998 krizinden devlet dersini aldığı için bu defa kayda değer bir borcu olmadan, türbülansa daha sağlam konumda girdi. Bu defa da umarız özel sektör ve sokaktaki adam dersini tez elden alır ve Rusya ileriye daha sağlam adımlarla yürür. Enseyi karartmayalım...

23/10/2008

Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
İLGİLİ HABERLER
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
ANKET
Hayatınız ve işiniz için 2023'e kıyasla genel 2024 beklentiniz nedir?
©Copyright Turkrus.com - All Rights Reserved
Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама