Rusya'da psikolojik destek talebi son 15 yılın zirvesinde
Rusya’da psikolojik destek ihtiyacı, 2024 yılında son 15 yılın en yüksek seviyesine ulaştı. VTsIOM’un yaptığı anket sonuçlarına göre, halkın psikolojik yardım talep etme eğilimini gösteren endeks 100 üzerinden 30 puana çıktı. Bu oran, 2022’ye kıyasla 1,3 kat artış gösterdi.
2009 yılında kaydedilen 32 puanlık rekor seviyeye yaklaşan bu endeks, 2009-2022 yılları arasında sürekli düşüş eğiliminde olmuştu. Ancak Ukrayna'daki askeri operasyonun başlaması ve pandemi süreciyle birlikte psikolojik destek talebi yeniden yükselişe geçti. Uzmanlar, 2022’de nispeten düşük olan talebi “bilişsel donma” etkisi ve bireylerin sorunları kendi başlarına çözme eğilimleriyle açıklıyor. O dönemde ankete katılanların yüzde 68’i, herhangi bir uzmana danışmadan sorunlarıyla baş etmeye çalıştıklarını belirtmişti.
2024’teki yükselişin birkaç nedeni olduğu düşünülüyor. Birincisi, toplumun krizlerin ardından gerçekliği daha bilinçli algılamaya başlaması ve psikolojik desteğe olan ihtiyacın birikerek artması. İkincisi, zihinsel sağlık konularına verilen önemin artmasıyla birlikte bu meselelerin kamuoyunda daha fazla tartışılması. Medyada yayımlanan kitaplar, podcastler ve haberler sayesinde psikolojik destek almak giderek daha kabul edilebilir bir norm haline geliyor. VTsIOM uzmanları, bu eğilimin toplumda psikolojik danışmanlığa yönelik tabuların kırılmasıyla bağlantılı olduğunu belirtiyor.
2024’ün başlarında RANEPA tarafından yapılan bir araştırmaya göre, Rusya'da halkın yüzde 60’ı düzenli olarak kaygı hissediyor. Bu kişilerin yüzde 46,8’i orta düzeyde kaygı yaşarken, yüzde 13,2’si ağır anksiyete ataklarıyla mücadele ettiğini belirtiyor. DSM Group’un verilerine göre, Ocak-Kasım 2024 döneminde Rusya’da 16,1 milyon kutu antidepresan satıldı ve bu rakam, bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 16,8’lik bir artış gösterdi. Satışların parasal karşılığı ise yüzde 31,9 yükselerek 13,5 milyar rubleye ulaştı. Uzmanlar, Ukrayna savaşının başlamasından hemen sonra antidepresan satışlarının 4,4 kat arttığını hatırlatarak, bu durumun yalnızca depresyon teşhislerinde değil, aynı zamanda kaygı ve uyum bozukluklarında da ciddi bir yükseliş yaşandığına işaret ettiğini belirtiyor.
11.2.2025
Реклама