Rusya'da kapitalizm gözden düştü, sosyalizm yükselişte
Rusya Bilimler Akademisi’ne bağlı Federal Sosyolojik Araştırma Merkezi’nin yayımladığı yeni rapor, halkın son üç yılda özel askeri operasyon ve ekonomi karşısındaki tutumunda köklü değişiklikler yaşandığını ortaya koydu. Nezavisimaya'nın aktardığı araştırmaya göre, 2022’den sonra kapitalist modele olan destek tarihi düşük seviyelere inerken, sosyalizm tercihi neredeyse toplumun yarısına ulaştı. Bugün Rusların yüzde 44’ü sosyalist bir sistemde yaşamak istediğini söylerken, kapitalizm yanlısı görüşler sadece yüzde 14’te kaldı.
Rapor, Ukrayna’daki özel askeri operasyonun halkın öncelik sıralamasını değiştirdiğini gösteriyor. Ekonomik zorluklar hâlâ birinci sırada. Bunu operasyonla ilgili kaygılar takip etmekte. Katılımcıların yüzde 62’si operasyonun kendilerini “yüksek derecede” endişelendirdiğini belirtti. Ayrıca operasyonun amaçlarına dair algılar da değişti: 2022’de “tüm Ukrayna’yı özgürleştirmek” yanıtı önde gelirken, 2025’te en çok verilen yanıt “tarihsel olarak Malorossiya’ya ait toprakların alınması” oldu. Çarlık döneminden bu yana Ukrayna, Rusçada Malorossiya, yani küçük Rusya olarak adlandırılıyor.
Toplumun kendi maddi durumuna bakışı ise çelişkili. Katılımcıların yüzde 76’sı yaşam standartlarını “orta” veya “iyi” olarak tanımlıyor. Ancak aynı zamanda büyük çoğunluk tatil, restoran ziyareti veya dayanıklı tüketim malları alımı gibi alanlarda kendini kısıtlamak zorunda kaldığını ifade ediyor. Örneğin, tatil masraflarını sürekli kısmak zorunda kalanların oranı yüzde 42, arada bir kısıtlayanların oranı ise yüzde 38’e ulaştı.
Sosyologlar, bu sonuçların halkın beklenti ve tercihlerini yeniden şekillendirdiğine dikkat çekti. Araştırma, kapitalizm karşısında sosyalizm eğiliminin güçlenmesinin yanı sıra, ekonomik sıkıntılar ile savaşın toplumda başlıca kaygı kaynakları haline geldiğini gösteriyor. Bununla birlikte, anketler insanların kendi maddi durumlarına görece iyimser yaklaşmalarına rağmen günlük tüketimlerinde ciddi sınırlamalar yapmak zorunda olduklarını da ortaya koyuyor.
Uzmanlara göre bu çelişkili tablo, toplumun aynı anda hem ekonomik hem de ideolojik yönelimlerinde belirsizlik yaşadığına işaret. Sosyalizme yönelik artan talep, mevcut koşullarda daha güvenli ve adil bir düzen arayışının yansıması olabilir. Bununla birlikte kapitalizmin düşük desteği, Batı ile ilişkilerin ve yaptırımların halkın zihninde olumsuz bir iz bıraktığını ortaya koyuyor. Sosyologlar, bu eğilimlerin orta vadede hem iç politikaya hem de devletin ekonomik stratejilerine yön verebileceği kanısında.
22.8.2025

Реклама