Kremlin: "İstanbul teklifimize Ukrayna'dan cevap bekliyoruz"
Rusya'nın Ukrayna'daki askeri operasyonu. Son gelişmeler:
29 Mayıs Perşembe
- Rusya Devlet Başkanı’nın sözcüsü Dmitri Peskov, Rus tarafının, 2 Haziran’da İstanbul’da görüşme önerisine Ukrayna’dan henüz onay almadığını bildirdi. Peskov, Ukrayna’nın, görüşme öncesinde ateşkesle ilgili mutabakatların iletilmesini istemesini, Kremlin’in yapıcı bulmadığını belirtti.
Kremlin temsilcisi “Rusya, tam da pazartesi günü İstanbul’da bir araya gelerek bu projelerin tartışılmasını teklif etti. Dolayısıyla hemen iletilmesini talep etmek yapıcı bir yaklaşım değil. Burada ya müzakerelere devam etme kararlılığı teyit edilmeli ya da aksi belirtilmeli,” dedi.
Peskov ayrıca Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, ABD Başkanı Donald Trump ile telefon görüşmesi yapma planının bulunmadığını açıkladı.
Öte yandan Peskov, Kremlin’in şimdilik Ukrayna ile ateşkes koşullarını açıklamayı düşünmediğini ifade etti. Peskov “Taslak içeriklerini kamuoyuna açıklamayacağız. Çünkü tüm müzakerelerin kapalı bir şekilde yürütülmesi gerekiyor, açık şekilde değil. Şu anda en önemli olan şey, Rusya ve Ukrayna arasında doğrudan müzakere sürecinin devam ettirilmesi. Ve bu, pazartesi günü İstanbul’da yapılması teklif edildi,” dedi.
- Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Rusya ile Ukrayna arasında 16 Mayıs’ta İstanbul’da yapılan barış müzakerelerinin devamının sağlanması için yoğun bir diplomasi trafiği yürütüyor. Hafta başında 2 günlük Moskova ziyaretinde önemli temaslarda bulunan Fidan, bugün ve yarın ise Kiev’de olacak. Bakan Fidan, barış için mekik diplomasisinin Moskova ayağında, ziyaretini takip eden basın mensupları ile yaptığı sohbette, “Ukraynalılar ile de gidip görüşeceğiz. Tarafların pozisyonlarını kıyasladığımızda, eğer iyi yönetilebilirse, olabilecek çözümler içerisinde bir uzun dönemli ateşkes daha gerçekçi gözüküyor. Kalıcı bir anlaşma yapılması kapsamlı bir çaba gerektiriyor. Bizim bazı formüllerimiz var. Bunları taraflarla paylaşıyoruz” dedi. (Milliyet)
- Dün gece Rusya'nın Stavropol şehrinde bir patlama meydana gelirken, olayda iki kişi hayatını kaybetti. Ölenlerden biri, özel askeri operasyon gazisi ve “Kahramanlar Zamanı” programının katılımcısı, kentin belediye başkan yardımcısı Zaour Gurtiev oldu.
Stavropol bölgesi valisi Vladimir Vladimirov’un açıklamasına göre, gece saat bir sularında Çehov Caddesi'ndeki binanın yanında bir patlama oldu. Olayda iki erkek hayatını kaybetti, olay yerinde park halindeki araçlar hasar gördü. Hayatını kaybedenlerden biri, 34 yaşındaki özel askeri operasyon) gazisi Zaour Gurtiev, diğeri ise 29 yaşındaki arkadaşı olarak açıklandı.
- Rusya Savunma Bakanlığı, Batı Kuvvetleri Grubu birliklerinin Harkov bölgesindeki Stroyovka yerleşim birimini ele geçirdiğini açıkladı.
- Rusya’daki döviz piyasasında dolar kuru 78 rublenin altına indi. Dolar en son iki yıl önce bu seviyeyi görülmüştü.
- Rus ilan ve hizmet platformu Avito'nun uygulaması App Store’dan kaldırıldı. Şirket temsilcileri, bunun nedenini araştırdıklarını belirtti. Şirket kullanıcılarına, Avito uygulamasını iPhone’lardan silmemeleri çağrısında bulundu.
- Ukrayna'nın yoğun dron saldırıarında yine Moskova hedef alındı. Bu kez vurulan İHA'lardan birinin parçalarının başkentin en önemli bulvarlarından olan Vernadskovo Prospekt'e bir konut kompleksine düştüğü ve binanın dış cephesinde hasara yol açtığı bidirildi.Life.ru, Moskova'nın güneybatısındaki “Mirax Park” konut kompleksindeki apartman binasının dış yüzeyindeki kaplamaların zarar gördüğünü yazdı.
Moskova Belediye Başkanı Sergey Sobyanin, sabaha karşı yaptığı açıkamada hava savunma güçlerinin Moskova bölgesine yönelik üç insansız hava aracını etkisiz hale getirdiğini açıkladı. Ön raporlara göre, Vernadskovo Prospekt'te bulunan bir binaya isabet eden parçalar binada hafif hasara yol açtı. Olay yerinde uzman ekipler çalışmalarını sürdürüyor.
Diğer yandan RIA'nın haberine göre Moskova yakınlarındaki Odintsovo’da düşen insansız hava aracı (İHA) parçaları, iki aracın hasar görmesine neden oldu. Gece saatlerinde gökyüzünde yaşanan bir patlamanın ardından çevrede cam kırıkları ve araçlara zarar veren enkazlar görüldü. Olayın ardından, Odintsovo’daki bir apartmanın çatısına ve çevresindeki otoparkta duran araçlara parçaların düştüğü bildirildi. Yetkililer, saldırıda ciddi hasar ya da can kaybı olmadığını açıkladı.
Gece Rusya genelinde toplam 296 İHA’nın imha edildiği bildirildi. Başta Moskova olmak üzere çeşitli şehirlerde havaalanları, insansız hava aracı saldırılarının yoğunluğu nedeniyle uçuşları geçici olarak durdurdu. Moskova’nın Vnukovo Havalimanı gece saatlerinde uçuşları askıya almış, birkaç saat sonra tekrar faaliyete geçmişti. Saldırılar, başkent çevresinde yaşayanları tedirgin etti.
- St. Petersburg’da bulunan, Rostec'e bağlı elektronik ve savunma sanayi kuruluşlarından “Avangard” fabrikasında yangın çıktı. Olay, şehrin Kondratyevski Prospekt üzerindeki üretim tesislerinde meydana geldi ve gökyüzüne yoğun siyah dumanlar yükseldi. Yangının nedeni henüz belirlenemezken, itfaiye ekipleri kısa sürede olay yerine gelerek yangına müdahale etti. Fontanka.ru, yangının yayılmasını engellemek ve kontrol altına almak için ekiplerin yoğun çaba sarf ettiği bildirildi.
- Ukrayna Savunma Bakanı ve müzakere heyeti başkanı Rüstem Umerov, Rusya ile yapılan müzakerelerde Ukrayna’nın hazırladığı barış memorandumunu Rus tarafına ilettiklerini açıkladı. Umerov, memorandumun Ukrayna’nın tam ve koşulsuz ateşkes ile diplomatik çözüm arzusunu yansıttığını belirterek, Kiev’in Moskova’dan da kendi memorandumunu beklediğini ifade etti. Rus tarafının 2 Haziran’da İstanbul’da yapılması planlanan ikinci tur müzakerelere kendi metniyle katılması ve sürecin ilerletilmesi bekleniyor.
- Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitri Medvedev, bu yılın başından itibaren yaklaşık 175 bin kişinin sözleşmeli olarak orduya katıldığını ve 14 binden fazla kişinin gönüllü birliklere katıldığını açıkladı. Medvedev, askeri kadroların güçlendirilmesine yönelik düzenlenen toplantıda, bu eğilimin devam etmesi gerektiğini vurguladı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin daha önce her ay 50–60 bin kişinin Savunma Bakanlığı ile gönüllü sözleşme imzaladığını belirtmişti. Medvedev, Rusya'nın askeri gücünün planlandığı gibi güçlendirilmesine devam edileceğini ifade etti.
- Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Rusya Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, görüşmede 19 Mayıs’ta Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve ABD Başkanı Donald Trump arasında varılan mutabakatların uygulanması ve İstanbul’da yapılması planlanan yeni Rusya-Ukrayna müzakereleri için Rus tarafının hazırladığı öneriler ele alındı. Görüşmede Rubio’nun, ABD Başkanı Trump’ın Ukrayna’daki çatışmanın bir an önce sona ermesini arzuladığını ve Washington’un taraflar arasında uzlaşıya yardımcı olmaya hazır olduğunu vurguladığı belirtildi. Ayrıca, iki ülke arasındaki ikili konular da gündeme geldi ve yapıcı diyalogun sürdürülmesi konusunda mutabakat sağlandı.
- Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in dış politika başdanışmanı Yuri Uşakov, ABD Başkanı Donald Trump’ın Rusya-Ukrayna çatışmasına dair açıklamalarına yanıt vererek, Trump’ın çatışmanın gerçek dinamikleri konusunda yeterince bilgilendirilmediğini öne sürdü. Ushakov, Trump’ın Ukrayna’nın Rusya’daki sivil hedeflere yönelik saldırılarından haberdar olmadığını ve yalnızca Rusya’nın karşı önlemlerini bildiğini belirtti. Kremlin yetkilisi, Rusya’nın sivil kayıpları önlemek için operasyonlarını yalnızca askeri altyapı ve savunma sanayi hedeflerine yönelttiğini savunarak, tüm eylemlerin uluslararası hukuka uygun olduğunu iddia etti. Uşakov, Trump’ın bu detayları gözden kaçırdığını vurguladı.
- Güney Kore Ulusal İstihbarat Servisi'nin Reuters’a verdiği bilgilere göre, Rusya’nın Kursk bölgesinde yaşanan çatışmalarda yaklaşık 600 Kuzey Koreli asker hayatını kaybetti. Toplamda Ukrayna çatışma bölgesine 15 bin Kuzey Kore askerinin gönderildiği, ölü ve yaralı sayısının ise 4 bin700’e ulaştığı bildirildi. Güney Kore Parlamentosu İstihbarat Komitesi üyesi Lee Seong-kwon, Kuzey Koreli askerlerin Kursk’taki çatışmalarda önemli bir savaş tecrübesi kazandığını ve özellikle insansız hava araçları gibi yeni silah sistemlerini kullanma becerilerini geliştirdiklerini vurguladı. Rusya, 26 Nisan’da Genelkurmay Başkanı Valery Gerasimov aracılığıyla Kuzey Kore askerlerinin Kursk bölgesindeki çatışmalara katıldığını resmen kabul etmiş, Kuzey Kore lideri Kim Jong-un da kısa süre sonra askerlerinin Rusya topraklarında savaştığını doğrulayan açıklamalarda bulunmuştu.
- Almanya Savunma Bakanlığı, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’ne (VSU) Alman finansmanıyla üretilen uzun menzilli silah sistemlerinin ilk partisinin birkaç hafta içinde teslim edileceğini açıkladı. Alman bakanlık, bu sistemlerin zaten Ukrayna ordusunun mevcut yapısına entegre olduğunu ve ek hazırlık sürecine gerek olmadığını belirtti. Ayrıca, Alman Diehl şirketiyle 2,2 milyar euroluk IRIS-T hava savunma sistemleri ve mühimmatları için anlaşma imzalandığı bildirildi. Almanya, Ukrayna’ya toplamda yaklaşık 5 milyar euro destek sağlamayı planlıyor.
- Almanya, Ukrayna’da uzun menzilli silahların üretimini finanse edecek ve ilk sistemlerin önümüzdeki haftalarda konuşlandırılması planlanıyor. Almanya Savunma Bakanlığı’nın açıklamasına göre, Berlin’de iki ülkenin savunma bakanları Rüstem Umerov ve Boris Pistorius arasında imzalanan anlaşma, Almanya’nın Ukrayna’nın savunma sanayiine doğrudan yatırım yapmasını da içeriyor. Anlaşmaya göre, Ukrayna’nın modern sistemleri üretmek için gerekli teknik bilgi ve kapasiteye sahip olduğu belirtilirken, 2025 yılı içinde önemli miktarda uzun menzilli silahın üretilmesi bekleniyor. Bu plan çerçevesinde ilk silah sistemlerinin haftalar içinde cepheye ulaşabileceği ifade ediliyor.
Ayrıca, Umerov’un Alman Diehl firmasıyla IRIS-T hava savunma sistemleri ve bunlara ait mühimmat tedarikine ilişkin bir sözleşme imzaladığı bildirildi. Anlaşmanın maliyeti 2,2 milyar euro olarak açıklandı. Almanya’nın uzun menzilli silahlar konusundaki bu adımı, geçtiğimiz günlerde Almanya Başbakanı Friedrich Merz’in Ukrayna’ya yönelik menzil kısıtlamalarının kaldırıldığını duyurmasının ardından geldi. Bazı Rus askeri gözlemciler, Almanya’nın aslında Ukrayna’ya Taurus seyir füzeleri tedarik ettiğini ve bu sistemlerin yakın zamanda kullanılacağını ileri sürüyor. Ancak bu konuda kamuya açık doğrulanmış bilgiler bulunmuyor.
- İsviçre Federal Konseyi, RUAG MRO şirketinin İtalya’da bulunan 71 adet Leopard 1 A5 tankını Almanya’ya satışına onay verdi. Ancak satış anlaşması, tankların ve yedek parçalarının Ukrayna’ya transfer edilmemesi şartını içeriyor. İsviçre Ekonomi Bakanlığı (EAER), tarafların bu yönde sözleşmeli güvence vermesi sayesinde satışın İsviçre’nin silah ambargosuna ve tarafsızlık ilkesine aykırı olmadığını belirtti. Bu tanklar, 2016 yılında İtalya Savunma Bakanlığı’ndan alınan toplam 96 Leopard 1 A5’in bir parçasını oluşturuyor. Geçtiğimiz yıl Rheinmetall ile yapılan benzer bir satış girişimi, İsviçre’nin tarafsızlık politikası nedeniyle engellenmişti.
- Son yapılan Eurobarometer anketine göre, Avrupa Birliği (AB) vatandaşlarının çoğunluğu Ukrayna’ya mali ve insani yardım sağlanmasını destekliyor. Anket sonuçlarına göre, AB vatandaşlarının %76’sı mali ve insani yardımı onaylarken, %59’u askeri yardıma destek veriyor ve %72’si Rusya’ya yönelik yaptırımları savunuyor. Halk Ukraynalı mültecilere kapıların açılmasını ise %80 oranında destekliyor. Bu sonuçlar, Nisan sonunda AB ülkeleri, dokuz aday ülke ve İngiltere'de 26 binden fazla kişiyle yapılan anketten elde edildi.
- Dün akşam Moskova Borsası’nın ana endeksi MOEX, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un 2 Haziran’da İstanbul’da Ukrayna ile ikinci müzakere turu önerisinin ardından 2800 puanın üzerine çıktı. Gün içinde MOEX endeksi %1,77 artışla 2785,2 puana, RTS endeksi %1,79 yükselerek 1102,21 puana ulaştı. Günün sonunda MOEX endeksi %2,88 yükselerek 2815,02 puanda kapandı. Yatırımcılar, müzakerelere dair olumlu haberlerin piyasada toparlanma beklentilerini artırdığını belirtti. Bu yükseliş, son on seansta %10’a varan değer kaybı sonrasında borsanın kısa vadeli bir düzeltme eğilimine girmesine neden oldu.
- Moskova’da Ortodoks filozof ve rahip olan İgumen Evmeniy’ye yeni kitabı “Kalbin Bilgeliği: Bilinçli Aşkın Kitabı”nın tanıtımı sırasında saldırı düzenlendi. Saldırganın neden böyle bir eylem gerçekleştirdiği henüz bilinmiyor. Kitap tanıtımı esnasında bir kişinin bağırarak saldırdığı ve ardından Evmeniy’ye biber gazı ile saldırdığı belirtiliyor. Olay yerinde polis tarafından gözaltına alınan şüpheli, Evmeniy’nin başına ve vücuduna darbeler indirdi. Rahip hastaneye kaldırılırken, yaralarının ciddi olmadığı bildirildi.
- ABD Uluslararası Ticaret Mahkemesi, eski Başkan Donald Trump’ın Çin ve diğer ticaret ortaklarına karşı uyguladığı bazı gümrük tarifelerini yasadışı ilan etti. Mahkeme, Trump’ın 1977 tarihli Ulusal Acil Ekonomik Güçler Yasası’na dayanarak bu tarifeleri getirmesinin yetkilerini aştığını belirtti. Davacıların, bu uygulamaların küresel ticaret savaşına yol açarak büyük mali kayıplara sebep olduğunu savunması üzerine mahkeme, başkanın bu yasayı tarifeler için kullanma yetkisine sahip olmadığına hükmetti.
- Pavel Durov, Elon Musk’ın Telegram ve xAI arasındaki iş birliğiyle ilgili açıklamasına yanıt vererek, iki şirketin anlaşmaya vardığını ancak yalnızca bazı resmi detayların henüz netleşmediğini belirtti. Durov, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımda, iş birliğinin esasen tamamlandığını ve yalnızca formalitelerin çözülmesinin beklendiğini ifade etti. Geçtiğimiz günlerde, Telegram ile Musk’ın yapay zeka girişimi xAI’nin yıllık ortaklık konusunda anlaştığı ve bu iş birliği kapsamında Telegram’a 300 milyon dolar ödeneceği, ayrıca xAI’nin chat-botu Grok’un mesajlaşma platformunda yaygınlaştırılacağı açıklanmıştı.
28 Mayıs Çarşamba
- Rusya, Ukrayna ile yürütülecek ikinci tur barış görüşmeleri için 2 Haziran’da İstanbul’da bir araya gelinmesini teklif etti. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un açıklamasına göre, bu görüşmede Rusya tarafı, krizin temel nedenlerinin kalıcı bir şekilde çözülmesine yönelik hazırlanan bir mutabakat metnini sunacak.
Lavrov, “Delegasyonumuz, V.R. Medinskiy başkanlığında bu metni Ukrayna heyetine sunmaya ve gerekli açıklamaları yapmaya hazır” ifadelerini kullandı.
Rus bakan, Türkiye’ye misafirperverliği için teşekkür ederken, tüm tarafların barış sürecine destek vermesini umduğunu belirtti.
Lavrov bu açıklamadan sonra Fidan ile bir telefon görüşmesi yaptı. İki bakan dün Moskova'da yüz yüze görüşmüştü.
Rusya'nın açıklaması sonrası Ukrayna tarafından da 2 Haziran için teyit bekleniyor. Daha önce 16 Mayıs’ta İstanbul’da, son üç yılın ilk doğrudan müzakeresi gerçekleşmişti. Yaklaşık iki saat süren görüşmelerin sonunda taraflar, 1000’e 1000 takas formülüne dayalı esir değişimi, ateşkes planlarının sunulması ve yeni bir toplantının yapılmasına dair ilkesel bir anlaşmaya varmıştı. Görüşmelerin tekrar başlatılması önerisi, 11 Mayıs’ta Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından, Kiev yönetimine ön koşulsuz İstanbul’da buluşma teklifiyle gündeme gelmişti.
- ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna’daki barış sürecinin netleşmesi için yaklaşık iki haftaya ihtiyaç duyduğunu belirtti. Trump, bu sürenin, Rusya’nın çatışmayı gerçekten çözmek isteyip istemediğini anlamak için gerekli olduğunu ifade etti.
Trump, Beyaz Saray’da gazetecilere yaptığı açıklamada, “Onların bizi kandırmak isteyip istemediğini göreceğiz. Eğer öyleyse, biraz farklı tepki vereceğiz. Şu anda çok iyi bir iş çıkaran Sayın Witkoff var ve onlarla çok yoğun çalışıyor. Görünüşe göre bir şeyler yapmak istiyorlar. Ancak belge imzalanmadığı sürece size bir şey söyleyemem" dedi. Trump, ayrıca geçtiğimiz hafta sonu Ukrayna’ya yönelik yoğun saldırılardan dolayı “çok hayal kırıklığına uğradığını” vurguladı.
ABD Başkanı, gerekirse Rusya ve Ukrayna liderleriyle üçlü görüşme yapmaya hazır olduğunu sözlerine ekledi.
Trump, Rusya'ya neden yaptırım uygulamadığı sorusu üzerine, barış anlaşmasını rayından çıkarmak istemediğini söyledi ve "Bir anlaşmaya yakın olduğumu düşünüyorsam, bunu mahvetmek istemiyorum" dedi.
- Rusya Devlet Başkanı’nın Basın Sözcüsü Dmitri Peskov, Rusya ve Ukrayna müzakere ekiplerinin geçici ateşkes için şartlar listesi üzerinde çalıştıklarını belirtti.
Peskov “Henüz ateşkes ve geçici ateşkes aşamasına geçilmiş değil. Öncelikle mutabakat metinlerinin üzerinde uzlaşmak ve geçici ateşkes için şartlar listesini hazırlamak gerekiyor. Şu anda müzakere ekiplerimiz bu işle ilgileniyor, özel askeri operasyon ise devam ediyor,” dedi.
Sözcü bu açıklamayı, tarafların birbirine yönelik saldırılarının değerlendirilmesi çerçevesinde yaptı. Peskov, Ukrayna tarafının “bizim konutlarımıza saldırdığını”, Rus tarafının ise “cephaneliklere ve silahların toplandığı noktalara saldırdığını” söyledi.
Peskov ayrıca İstanbul’un Rusya ve Ukrayna arasındaki bir sonraki müzakere turu için olası bir yer olarak değerlendirildiğini belirtti.
Kremlin sözcüsü, Rusya için hangi yerlerin tercih edileceği sorusuna yanıt olarak “En azından ilk turun yapıldığı yer. Geri kalanı karşılıklı mutabakat meselesi,” dedi.
Peskov, Berlin ve Paris’in Ukrayna’da barış sürecini zorlaştırdığını da söyledi. Moskova’nın, Avrupalıların provokatif eylemlerine rağmen, Moskova ile Kiev arasında ikinci tur görüşmelerin gerçekleşmesini umduğunu belirtti.
Sözcü “Bu durumda Almanya’nın Fransa ile ‘savaş provokasyonunda birincilik’ yarışına girdiğini görüyoruz. Tüm bu eylemler doğal olarak barış çabalarına engel teşkil ediyor,” ifadelerini kullandı.
- Almanya Başbakanı Friedrich Merz, Berlin’in Ukrayna’ya Rusya topraklarındaki hedefleri vurabilecek uzun menzilli yeni silahlar geliştirmesinde yardım edeceğini açıkladı. Merz, bu açıklamayı Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile yaptığı görüşme sonrası yaptı ve iki tarafın uzun menzilli sistemlerin tedariki konusunda bugün bir mutabakat zaptı imzalayacağını belirtti.
Merz “Bugün savunma bakanlarımız, Ukrayna üretimi uzun menzilli silah sistemlerinin tedariki konusunda bir mutabakat zaptı imzalayacak. Menzil konusunda bir kısıtlama olmayacak; bu, Ukrayna’ya topraklarının dışındaki askeri hedeflere karşı bile tam savunma imkanı verecek”.
Öte yandna Bild'in haberine göre Almanya, Ukrayna'ya Taurus güdümlü füze tedarik etmeyi planlamıyor.
Ayrıca Merz, Rusya’nın Ukrayna ile barış görüşmelerine ilgi göstermediğini düşündüğünü ifade etti ve Avrupa’nın Moskova ile Kiev arasındaki müzakere sürecine destek vermeye hazır olduğunu vurguladı.
Friedrich Merz “(Ruslar) savaşı durdurmamak için sürekli bahaneler bulmaya çalışacaklar,” dedi.
- Telegram, Elon Musk’un sahibi olduğu xAI şirketi ile iş birliği konusunda anlaşmaya vardı. Bu iş birliği, Grok adlı sohbet robotunun Telegram kullanıcıları arasında yayılması ve uygulamaya entegre edilmesini kapsayacak şekilde bir yıllık olarak planlandı. Telegram’ın kurucusu Pavel Durov, iş birliği hakkında bilgi verdi.
Pavel Durov, sosyal medya platformu X üzerinden “Telegram, xAI’dan 300 milyon dolar nakit ve hisse senedi alacak, ayrıca Telegram üzerinden satılan xAI aboneliklerinden elde edilen gelirin yüzde 50’sini paylaşacak. Birlikte kazanacağız!” diye yazdı.
- Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in “barışa hazır olduğu, ancak her bedelle değil” dediği bildirildi. Reuters’a konuşan ve Kremlin’in en üst düzeydeki pozisyonlarına aşina olan bir kaynak, Putin’in Batılı ülkelerden NATO’nun doğuya genişlemeyeceğine dair yazılı bir taahhüt almak istediğini ve böylece Ukrayna, Gürcistan ve Moldova’nın NATO üyeliğinin resmen hariç tutulmasını talep ettiğini aktardı. Konuya yakın üç kaynak, müzakerelerin bu noktada seyrettiğini bildirdi.
Rusya’nın talepleri arasında:
Ukrayna’nın tarafsız statüde bulunması;
Batı’nın bazı yaptırımlarının kaldırılması;
Dondurulmuş varlıklar meselesinin çözülmesi;
Ukrayna’daki Rusça konuşan nüfusun korunması yer alıyor.
- Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, güvenlikten sorumlu üst düzey temsilcilerin katılımıyla düzenlenen 13. Uluslararası Toplantı’nın katılımcılarına hitaben bir mesaj gönderdi ve Avrasya’da yeni bir güvenlik mimarisi oluşturulması çağrısında bulundu.
Devlet başkanının temel açıklamaları şöyle:
• Rusya’nın yaklaşımı ilkesel ve değişmez: Yeni güvenlik mimarisi eşit ve bölünmez olmalı.
• Avrasya’nın barış ve istikrar alanına dönüştürülmesi önemli.
• Kıtada evrensel bir güvenlik sistemi kurmanın temelini Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ), Avrasya Ekonomik Birliği (AEB) ve Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) gibi iş birliği formatları oluşturabilir.
• Güvenlik alanında ortak çalışmalar yürütürken, tarihi deneyimlerden ve geçmişin derslerinden faydalanılmalı.
• Bugün, Büyük Vatanseverlik Savaşı’nın olayları hakkında gerçeği korumak ve tarihi yeniden yazma girişimlerine karşı mücadele etmek önem taşıyor.
- Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, Amerikan Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile üçlü bir görüşme düzenleme önerisinde bulundu. AFP’nin aktardığına göre, Zelenskiy, “Putin’e ikili görüşme zor geliyorsa veya herkes üçlü bir görüşme istiyorsa, benim için sorun yok. Her formata hazırım,” dedi.
Ukrayna lideri ayrıca ABD’den Rusya’ya yönelik yaptırımları daha da sıkılaştırmasını istedi. Zelenskiy, bu konuyu Trump ile görüştüğünü ve “Enerji ve bankacılık sistemi konularını konuştuk. ABD bu iki sektöre yaptırım uygulayabilir mi? Bunu çok isterim,” dedi.
- Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Rusya ve Ukrayna’nın bir sonraki müzakere turunun tarihinin “en kısa sürede” açıklanacağını söyledi. Güvenlik meseleleriyle ilgili üst düzey temsilcilerin toplantısında konuşan Lavrov, Moskova’nın 16 Mayıs’ta İstanbul’da yapılan son üç yılın ilk doğrudan görüşmelerinde olduğu gibi, “tüm ayrımcı yasaların iptalinde” ısrarcı olacağını vurguladı. Ayrıca Rusya’nın barış için şartının Ukrayna’nın tarafsız, blok dışı ve nükleer silahsız statüsüne dönmesi olduğunu ekledi.
- Rusya Savunma Bakanlığı, Rusya Silahlı Kuvvetleri “Doğu” grubu birliklerinin Donetsk'teki Zelenoye Polye yerleşimini, “Kuzey” grubu birliklerinin ise Sumy bölgesindeki Konstantinovka yerleşimini kontrol altına aldığını açıkladı.
- Çekya hükümeti, Dışişleri Bakanlığı’nın bir gizli olmayan ağına düzenlenen siber saldırının arkasında Çin’in olduğunu açıkladı. Hükümetin resmi açıklamasında, “Ulusal kaynaklarla yapılan değerlendirme sürecinin ardından, Çekya hükümeti, Dışişleri Bakanlığı’nın gizli olmayan bir ağına yönelik kötü niyetli siber kampanyanın sorumlusunun Çin Halk Cumhuriyeti olduğunu belirledi,” denildi.
- Hong Kong, Nisan 2025’te Rusya’dan yapılan elmas ithalatını 47 milyon dolara çıkardı. RIA Novosti'nin Çin’in özel idari bölgesinin istatistik ofisine dayandırdığı haberine göre, bu rakam geçen aya göre 1,6 kat daha yüksek. Aynı zamanda, bu miktar Mayıs 2024’ten bu yana en yüksek seviye oldu; o dönemde Rusya’dan elmas ithalatı 130,7 milyon doları bulmuştu.
- Havalimanının tuvaletinde doğumdan hemen sonra Rus kadın tarafından terkedilen bebek hâlâ Antalya’daki çocuk esirgeme kurumunda kalıyor. Avukat Ayşegül Kübra Polat, “Annesi Yekaterina Burnaşkina, Türk mahkemesi tarafından ‘yakın akrabayı öldürmeye teşebbüs’ suçlamasıyla 15 yıl hapse mahkum edildi. Bu karar sert bir emsal teşkil ediyor, çünkü benzer durumlarda anneler genellikle çocuğu terk etme suçundan yargılanıyordu. Bu suçun cezası ise Türk yasalarına göre 3 aydan 2 yıla kadar hapis,” dedi. Savunma, karara itiraz etmeyi planlıyor.
- Başkent yoğun İHA saldırılarına hedef olmaya devam ediyor. Moskova Belediye Başkanı Sergey Sobyanin, Rusya’nın hava savunma sistemlerinin bu sabaha karşı Moskova’nın kuzeybatısında yer alan Zelenograd üzerinde bir dron saldırısını püskürttüğünü bildirdi. Sobyanin, Telegram kanalında yaptığı açıklamada, “Ön bilgilere göre ciddi hasar ve yaralanma yok. Olay yerine ilgili hizmetlerin uzmanları gönderildi,” dedi.
Kaç dronun düşürüldüğü net olarak açıklanmazken, gece boyunca Moskova’ya doğru yönelen toplam 33 dronun imha edildiği aktarıldı. Kommersant'a göre olayla ilgili görüntülerde, bir teknoparkın önünde bir aracın alev aldığı ve camların kırıldığı görülüyor.
- Moskova’daki havalimanlarında 28 Mayıs gecesi gerçekleşen İHA saldırısı nedeniyle yüzlerce uçuşta gecikmeler yaşandı. İnternet üzerinden sağlanan uçuş bilgilerine göre, en fazla gecikmenin yaşandığı yer THY uçuşlarının da yapıldığı Vnukovo Havalimanı oldu. burada 03:30 itibarıyla 62 kalkış ve 16 iniş seferi gecikmeli gerçekleşti. Bazı Türkiye uçuşları iptal edildi, bazılarında 6 saati bulan rötar ilan edildi. Anlık veriler için
TIKLAYIN
Şeremetyevo, Vnukovo gibi uçuşlarını sınırladı, bazı seferler Pulkovo Havalimanı’na yönlendirildi. Domodedovo’da 27 kalkış gecikirken, inen uçuşlarda ise önemli bir aksama yaşanmadı. Jukovskiy’de ise iki kalkış ve üç iniş gecikmeli olarak kaydedildi.
Rosaviatsiya'nın açıklamasına göre toplamda yedi havaalanında uçuşları aksadı. Bunlar arasında Vladimir (Semyazino), Ivanovo (Yujny), Kostroma (Sokerkino) ve Yaroslavl (Tunoshna) ve Kaluga (Grabtsevo) havaalanları da var.
- ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tämmi Brüs, Başkan Trump’ın Ukrayna krizine ilişkin son açıklamalarının duygusal bir tepki değil, derin bir ilgi ve çözüm arayışının yansıması olduğunu belirtti. “O, miras aldığı dünyada yangınları söndürmek istiyor,” diyen Brüs, Trump’ın Putin’e yönelik “ateşle oynuyor” ifadesinin, çözüm için harekete geçme arzusunu gösterdiğini ifade etti. Brüs, ABD’nin Ukrayna krizinin çözümü için diplomatik yolları desteklemeye devam edeceğini ve askeri bir çözümün mümkün olmadığını vurguladı.
- ABD yönetiminden ismi açıklanmayan bir yetkili, Politico’ya yaptığı açıklamada, Trump’ın Rusya ile ilişkileri normalleştirmek amacıyla sunduğu “altın köprü” teklifinin Putin tarafından neredeyse tamamen yakılmış durumda olduğu savunuldu. ABD'li yetkili, “Putin, Trump’ın önüne serdiği altın köprüyü yakmaya tehlikeli derecede yaklaştı” dedi. Politico’ya konuşan dört Amerikalı yetkiliye göre, Trump’ın Putin’e karşı sabrı tükenme noktasına gelirken, yeni yaptırımlar getirilip getirilmeyeceği konusunda henüz bir karar alınmadı.
- ABD Başkanı Donald Trump, sosyal medya platformu Truth Social’da, "Putin ateşle oynuyor!" ifadelerini kullanarak, kendi müdahalesinin Rusya ile yaşanabilecek olumsuz senaryoları engellediğini savundu. Bu açıklamalar, Trump’ın son günlerde Putin’e yönelik “çılgın” nitelendirmesi ve yeni yaptırımlar tehdidinin ardından geldi.
Trump'ın mesajı şöyle:
"Vladimir Putin'in anlamadığı şey, eğer ben olmasaydım, Rusya'nın başına şimdiye kadar çok kötü şeyler gelmiş olacağıdır ve GERÇEKTEN KÖTÜ şeyler. Ateşle oynuyor!"
- Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, Vesti televizyon kanalına verdiği röportajda “Barış süreci olsun ya da olmasın, ABD Başkanı Donald Trump bir şey söylesin ya da demesin, Rusya güvenliğini sağlamak için gerekeni yapacak” diye ekledi. Peskov bu açıklamayı son günlerde artan insansız hava aracı (İHA) saldırılarını değerlendirirken yaptı. Peskov, “Kimse burada, Rusya’da keyfi bir şekilde İHA’larla saldırı düzenleyemez. Eğer böyle davranmaya kalkarlarsa, bunun karşılığını alacaklar” dedi.
- Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitriy Medvedev, ABD Başkanı Donald Trump’ın “Rusya ile gerçekten kötü şeyler olurdu” ifadesine yanıt olarak, “Gerçekten kötü olan tek şey Üçüncü Dünya Savaşıdır” dedi. Medvedev, Trump’ın bu gerçeği anladığını umduğunu belirterek, ABD liderinin Rusya'yı kışkırtan açıklamalarının tehlikeli sonuçlar doğurabileceğine dikkat çekti. Bu açıklamaya ABD'den yankt geldi. ABD Başkanı'nın Ukrayna Özel Temsilcisi Kit Kellogg, Medvedev'in sözlerini eleştirerek bu açıklamaları "pervasız ve dünya gücüne yakışmayacak sözler" olarak nitelendirdi. Kellogg, X sosyal medya platformunda, "Üçüncü Dünya Savaşı korkusunu körüklemek başarısız ve pervasız bir açıklama. Başkan Trump, bu savaşı durdurmak ve ölümleri sona erdirmek için çalışıyor" ifadelerini kullandı. Ayrıca, Kellogg, Washington'un Moskova'dan geçen hafta vaat edilen barış anlaşması taslağını beklediğini ve "Ateşkesi derhal başlatın" çağrısında bulundu.
- Ukrayna, Washington’a yazılı ilettiği önerilerde, müzakereler için başlangıç şartı olarak koşulsuz ateşkesin sağlanmasını belirtti. Başkanlık Ofisi Başkan Yardımcısı Igor Brusilo, ateşkes sağlandığında diğer aşamaların görüşmeler sırasında kararlaştırılacağını ifade etti. Ayrıca Kiev, Kırım, Donetsk, Lugansk, Zaporojye ve Herson bölgelerinin Rusya toprağı olarak tanınmasını kesinlikle reddetti. ABD’nin özel temsilcisi Kit Kellog ise, Ukrayna’nın önerilerini aldıklarını, şimdi de Rusya’dan öneri beklediklerini, ardından tarafların bu belgeleri karşılaştırarak sonraki adımları belirleyebileceğini açıkladı. Olası bir sonraki müzakere toplantısının Cenevre’de gerçekleşebileceği belirtilirken, Rusya henüz Kiev’e kendi önerilerini iletmedi.
- Avrupa Birliği’nin (AB) Rusya’ya uyguladığı yaptırımların beklenen etkiyi yaratmadığı bildirildi. Bild’in analizine göre, 2025 yılında Rusya’nın enerji ihracatından elde edeceği gelir, AB’nin Ukrayna’ya sağladığı askeri yardım bütçesini aşacak. Rusya’nın 2025 yılı enerji ve ham madde ihracat gelirinin toplam 233 milyar euro olması beklenirken, bu gelirin 20 milyar eurodan fazlasının AB ülkelerinden sağlanacağı belirtiliyor. Şubat ayı verilerine göre Çin, Hindistan ve Türkiye gibi üçüncü ülkeler, Rusya’dan yapılan enerji ithalatına karşılık yaklaşık 640 milyon euro ödeme gerçekleştirdi. Gazeteye göre analistler, bu durumun Moskova’ya savunma sanayisini finanse etme imkanı sağladığını düşünüyor.
- Almanya Başbakanı Friedrich Merz, Finlandiya Başbakanı Petteri Orpo ile Finlandiya’nın Turku kentinde yaptığı görüşmenin ardından, "Rusya’nın Ukrayna’daki savaşının hızla sona ereceğine dair hiçbir yanılsamam yok" dedi. Merz, "Tarih boyunca çatışmalar genelde taraflardan birinin veya her ikisinin askeri ya da ekonomik olarak tükenmesiyle sona ermiştir. Bu savaşta ise bundan hala çok uzağız" ifadelerini kullandı. "Bu savaş sadece Ukrayna’nın toprak bütünlüğüyle ilgili değil" diyen Merz, "1990’dan sonra Rusya ile birlikte kurduğumuz siyasi düzen sorgulanıyor. Tehdit altındayız ve buna karşı kendimizi savunuyoruz" dedi. Rusya’yı ateşkese ikna etme çabalarının sonuçsuz kaldığını belirten Merz, "Ancak, bunun çok hızlı bir şekilde gerçekleşeceğine dair en başından beri hiçbir yanılsamam yoktu. Sonuç olarak, bu Ukrayna’nın kendisini savunmaya devam etmesi gerektiği ve bizim de Ukrayna’nın kendini savunabilmesi için çabalarımızı yoğunlaştırmamız gerektiği anlamına geliyor" dedi.
- Ukrayna Hava Kuvvetleri İletişim Departmanı Başkanı Yuriy İhnat, Patriot hava savunma sisteminin Rusya'nın "İskander" balistik füzelerini durdurmada zorluk yaşadığını açıkladı. İhnat, "İskander'ler uçuş sırasında manevra yaparak Patriot'un hesaplama noktasını tahmin etmesini zorlaştırıyor. Bu, sistemin hedefe karşı etkili bir şekilde çalışmasını engelliyor" dedi. İhnat ayrıca, "İskander" füzelerinin uçuşlarının son aşamasında ek manevralar yaparak ve sahte hedefler bırakarak Patriot sistemlerini yanıltabildiğini belirtti.
- Ukrayna, ilk kez “Gogol-M” adlı yeni geliştirilmiş insansız hava sistemlerini Rusya’ya yönelik saldırılarda kullandı. Forbes’un haberine göre, bu çok kullanımlık platformlar, iki adet vurucu FPV dronunu 300 kilometre mesafeye kadar taşıyıp bırakabiliyor ve ardından üsse geri dönerek yeniden kullanılabiliyor. Habere göre otomatik hedefleme ve SmartPilot sistemleriyle donatılmış olan Gogol-M”, kameralar ve iletişim araçları sayesinde otonom suçuş ve hedef imha yeteneği sağlıyor. Altı metrelik kanat açıklığına sahip olan bu yeni sistemin üreticileri, aylık 50 taşıyıcı ve 400 vurucu dron üretme kapasitesine sahip olduklarını belirtiyor. Ancak Forbes, bu teknolojinin savaş alanındaki gerçek etkinliğinin henüz netleşmediğine dikkat çekiyor.
- Ukrayna Başbakanı Denis Şmıgal, Kiev’de düzenlenen "Yeni Ukrayna Eğitimi" forumunda yaptığı açıklamada, ülkede yıl sonuna kadar yaklaşık 180 yeraltı okulu inşa edilmesinin planlandığını duyurdu. Şmıgal, “Şu anda Ukrayna’daki tüm okulların %80’i çeşitli tipte sığınaklara sahip” dedi.
- Macaristan ve Slovakya, Avrupa’daki demokrasinin güçlendirilmesine ilişkin Polonya tarafından önerilen AB deklarasyonunun kabulünü engelledi. Macaristan’ın AB İşlerinden Sorumlu Bakanı János Bóka, konuyla ilgili açıklamasında Avrupa kurumları ve bazı üye devletlerin demokrasi konusundaki yaklaşımlarının yanlış olduğunu belirtti. Bóka, deklarasyonda sivil toplum kuruluşlarının finansman şeffaflığına dair bir gerekliliğin bulunmadığını ve bu tür kuruluşların genellikle yurtdışından fon alarak farklı siyasi amaçlar için kullanıldığını vurguladı. Macaristan’ın, AB içinde sivil toplum kuruluşlarının demokratik toplumdaki rolüne dair yanlış bir anlayış olduğunu düşündüğünü ifade eden bakan, deklarasyonun kabulüne karşı çıkmalarının temel nedeninin bu olduğunu söyledi.
- ABD Başkanı'nın Dijital Varlıklar Danışma Konseyi İcra Direktörü Bo Hines, Las Vegas’ta düzenlenen Bitcoin 2025 konferansında yaptığı açıklamada, ABD'nin mümkün olan en büyük Bitcoin rezervini oluşturmayı hedeflediğini ve hükümetin “tek bir birim bile satmayacağını” belirtti. Hines, ABD Başkanı Donald Trump’ın, ABD’yi “Bitcoin ve kripto varlıklar alanında süper güç yapma” hedefinde kararlı olduğunu vurguladı. Hines, “Trump, ABD’nin dünyada lider olması gerektiğini ve kripto varlıkların başkenti haline gelmesini sağlamak için ciddi bir şekilde çalışıyor,” dedi. Konferansta ayrıca, Trump’ın geçtiğimiz mart ayında, ülkede stratejik Bitcoin rezervi oluşturulmasını ve konfiske edilen dijital varlıkların bir fonda toplanmasını öngören kararı imzaladığı hatırlatıldı. Bu karar, ABD’nin Bitcoin ve diğer kripto para birimleri üzerindeki hakimiyetini artırmayı ve piyasada etkin bir oyuncu olmayı amaçlıyor.
- Telegram’un kurucusu Pavel Durov, Norveç’te düzenlenen “Özgürlük Forumu”nda videolu katılımıyla yaptığı konuşmada, “Ben bir Rus’um ve başkasının malı olmaktansa ölmeyi tercih ederim” dedi. Bu ifadeyle Durov, kendisine yöneltilen “Rusya’nın ajanı mısınız?” sorusuna yanıt verdi. Durov, bu tür iddiaları dile getirenlerin kendisi ve VK ile Telegram’ın Doğu Avrupa’da ifade özgürlüğü, toplantı özgürlüğü ve özel hayatın gizliliği için oynadığı rol hakkında yüzeysel bilgiye sahip olduğunu belirtti. Fransa’daki davalar nedeniyle fiziki katılım sağlayamayan Durov, açıklamalarını çevrimiçi yaptı. Şu anda Fransa’da içerik moderasyon eksikliği ve yetkililerle işbirliği yapmamakla suçlanan Durov’un ülkeden çıkış yapabilmek için yetkililerden izin alması gerekiyor.
- ABD Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna özel temsilcisi Kit Kellogg, Fox News’te yaptığı açıklamada, Ukrayna’daki savaşın toplam kaybının 1,2 milyon kişiyi aştığını ve bunun İkinci Dünya Savaşı’nda ölen Amerikan askerlerinin sayısını önemli ölçüde geçtiğini belirtti. Kellogg, “Bu çatışmanın bir an önce sona ermesi gerekiyor” dedi. Kellogg ayrıca, ABD’nin Ukrayna’dan çözüm için şartlar listesi aldığını ve Rusya’dan da benzer bir liste beklediğini, sonrasında yeni bir toplantı düzenleyerek barış sürecinin ayrıntılarının tartışılacağını ekledi.
- Keith Kellogg, Moskova ve Kiev arasındaki bir sonraki barış görüşmesinin Cenevre’de yapılabileceğini söyledi. Kellogg Fox News yayınında “Bir sonraki turu Vatikan’da yapmayı isterdik ve böyle bir şey yapmaya hazırdık, ancak Ruslar Vatikan’a gitmek istemedi, bu yüzden sanırım bir sonraki görüşmenin yeri Cenevre olabilir,” dedi.
Kellogg, ABD’nin Ukrayna’dan çatışmanın çözümüne yönelik koşulları içeren bir liste aldığını ve benzer bir listenin Rusya’dan da beklendiğini açıkladı. Kellogg, bu belgelerin alınmasının ardından yeni bir müzakere turunun gerçekleşmesini beklediklerini, ayrıca Rusya üzerindeki baskının sürdürülmesi gerektiğini ifade etti.
- Rusya Devlet Başkanı Sözcüsü Dmitri Peskov, Avrupa ülkelerinin Ukrayna’ya uzun menzilli silah sevkiyatındaki kısıtlamaların kaldırılmasını “ciddi bir tırmanma” ve barışçıl çözüm çabalarına aykırı bir adım olarak değerlendirdi. Peskov, Almanya Başbakanı Friedrich Merz’in ABD, Birleşik Krallık, Fransa ve Almanya’nın uzun menzilli silah sevkiyatına yönelik kısıtlamaları kaldırdığına dair açıklamalarını yorumladı.
Peskov “Merz dün ya da önceki gün bu kararın birkaç ay önce alındığını ısrarla dile getirdi. Eğer bu doğruysa, bu ciddi bir tırmanma olur ve barışçıl çözüm çabalarına doğrudan aykırıdır,” dedi.
Dmitri Peskov ayrıca ABD’nin Rusya’ya yönelik olası yeni yaptırımlarının Moskova ile Kiev arasındaki müzakereler üzerindeki etkisine dair spekülasyonları “yersiz” olarak nitelendirdi. RBC muhabirine konuşan Peskov, bu konuda “medyada çok fazla sızıntı” olduğunu ve bu sızıntıların barış sürecini sabote etmeye ve ABD’yi yeni yaptırımlar uygulamaya teşvik etmeye yönelik bir kampanyanın parçası olduğunu söyledi. ABD Başkanı Donald Trump, 25 Mayıs’ta Rusya’ya yeni yaptırımlar getirmeyi “kesinlikle” düşündüğünü açıklamıştı.
- Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Almanya’nın Ukrayna’ya uzun menzilli silahlarla Rusya topraklarına saldırma iznini gizlice vermiş olabileceğini öne sürdü. Lavrov, Friedrich Merz’in Ukrayna’ya uzun menzilli silah kullanımına yönelik kısıtlamaların birkaç ay önce kaldırıldığı yönündeki açıklamasını “Bu açıklama bize, Almanya’nın uzun süredir gizlice Ukrayna’ya Rus topraklarındaki hedeflere saldırma izni verdiği yönünde düşünceler uyandırıyor,” sözleriyle değerlendirdi.
Fransa’nın uzun menzilli füzelerinin Rusya topraklarına yönelik saldırılarda kullanılmasının Paris’in fiilen Moskova’ya karşı savaş yürüttüğü anlamına geldiğini de belirten Sergey Lavrov, “Fransa, Kiev’deki Nazi rejimi tarafından Rusya Federasyonu topraklarına yönelik saldırılarda kullanılan uzun menzilli füzeler sağladığı için Rusya’ya karşı savaş yürütüyor,” dedi ve bu saldırıların çoğunlukla sivil hedefleri vurduğunu vurguladı.
- İktidardaki Birleşik Rusya Partisi, Rusya’nın 57 bölgesinde düzenlenen ön seçimlerin sonuçlarını açıkladı. Çelyabinsk bölgesindeki yasama meclisi için yapılan oylamalarda özel askeri operasyona katılan sekiz aday ön sıralarda yer aldı. Öne çıkan isimler arasında mevcut milletvekilleri Lena Kolesnikova ve Meclis Başkan Yardımcısı Denis Moiseev, 29 yaşındaki savaş gazileri destek fonu koordinatörü Aleksey Roşkov ve 56 yaşındaki sporcu hazırlık merkezi müdürü Aleksandr Kazakov yer aldı.
- Almanya Başbakanı Friedrich Merz, Ukrayna’ya sağlanan silahların menziline yönelik kısıtlamaların kaldırılmasının “birkaç ay önce” kararlaştırıldığını açıkladı. Finlandiya Başbakanı Petteri Orpo ile düzenlediği ortak basın toplantısında konuşan Merz, Almanya, Birleşik Krallık, Fransa ve ABD’nin Ukrayna’ya yönelik askeri sevkiyatlarda menzil kısıtlamalarını kaldırdığını ifade etti.
Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, bu kararın “siyasi çözüm arayışlarını sekteye uğrattığını” söyledi.
Merz, “Bildiğim kadarıyla ve dün de ifade ettiğim gibi, kısıtlama getiren ülkeler bu gereklilikleri çoktan kaldırdı. Yani Ukrayna, kendisine sağlanan silahları Rusya’daki askeri hedeflere karşı sınır ötesinde kullanabilir” dedi. Phoenix kanalı basın toplantısını canlı yayınladı.
Almanya Başbakan Yardımcısı ve Sosyal Demokrat Parti lideri Lars Klingbeil ise, Merz’in açıklamalarını değerlendirirken Berlin’in Kiev’e silah sevkiyatı konusundaki tutumunu değiştirmediğini söylemişti. Klingbeil dün Berlin’de düzenlenen basın toplantısında “Önceki hükümetin yaptıklarının ötesine geçen yeni bir anlaşma yok,” dedi.
- Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Avrupa ülkelerinin tutumlarının Ukrayna’daki barışçıl çözüm sürecine katkı sağlamadığını belirtti.
Peskov gazetecilere “Avrupa’da Rusya ve halkıyla savaşmadıklarını söylüyorlar, ama Ukrayna’ya uzun menzilli füzelerin tedarikine getirilen kısıtlamaları kaldırdılar — bu, Rusya’ya karşı yürütülen savaşta dolaylı bir katılım anlamına geliyor,” dedi.
- Rusya Savunma Bakanlığı, Ukrayna’nın bazı Avrupa ülkelerinin desteğiyle barış görüşmelerini baltalamak için “provokatif adımlar” attığını ileri sürdü. Bakanlık, Rusya’nın girişimiyle Ukrayna’daki çatışmanın barışçıl çözümüne yönelik doğrudan Rusya-Ukrayna diyaloğunun yeniden başlatıldığını belirtti. Ancak “Kiev rejimi”, bu süreci baltalamak için çeşitli provokasyonlara başvurdu. Bakanlık, 20 Mayıs’tan bu yana Ukrayna ordusunun Batı menşeli insansız hava araçları ve roketlerle Rus sivil hedeflerine yönelik saldırılarının katlanarak arttığını kaydetti.
- Avrupa Birliği ve ABD’nin, Rusya’ya yönelik yaptırımların delinmesine karşı ortak mücadele konusundaki müzakereleri başarısız oldu. Alman gazetesi Süddeutsche Zeitung ile NDR ve WDR, Almanya Dışişleri Bakanlığı raporuna dayanarak, tarafların artık ortak bir yaklaşım üzerinde anlaşamadığını bildirdi. Rapora göre, 20 Mayıs’ta Brüksel’de yapılan AB Dışişleri Konseyi toplantısında AB’nin yaptırımlardan sorumlu özel elçisi David O’Sullivan, “transatlantik koordinasyonun tamamen çöktüğünü” belirtti. Belgede, AB ve ABD arasında artık hiçbir “ortak temas” kalmadığı, G7 ülkeleri arasındaki iş birliğinin de “ivme kaybettiği” ifade edildi.
- Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Rus tarafının hazırladığı Ukrayna’daki çatışmanın çözümüne yönelik mutabakat zaptının süreleri, koşulları ve temel ilkeleri içereceğini açıkladı. Belgenin hazır olduğunda Ukrayna tarafına hemen iletileceğini belirten Zaharova, karşılık olarak Ukrayna’dan da bir mutabakat beklediklerini söyledi. Moskova ve Kiev’in çözüm planlarını karşılıklı olarak sunduktan sonra, iki tarafın ikinci kez müzakere masasına oturması planlanıyor.
- Geçen hafta G7 maliye bakanları toplantısında Kanada, Rusya petrolüne uygulanan fiyat tavanının düşürülmesini önerdi. Öneriyi AB ülkeleri ve G7 üyeleri desteklerken, ABD Maliye Bakanı Scott Bessent bu teklifi reddetti.
Financial Times’a göre, konu daha fazla seçenek değerlendirilmek üzere ileri bir tarihe bırakıldı. AB ülkeleri ve Yunanistan ile Macaristan da daha önce bu tür yaptırımlara karşı çıkmışken, şimdi bu öneriyi destekliyor. Zirve sonunda yayımlanan bildiride, Ukrayna’da ateşkes sağlanmazsa Rusya’ya yönelik yaptırımların sertleştirilmesine yönelik önlemlerin geliştirilmesine devam edileceği belirtildi.
- NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Haziran ayında düzenlenecek ittifak zirvesinin “kısa ve öz” geçmesini istediğini belirtti. The New York Times’ın Avrupa’daki yetkililere dayandırdığı haberine göre, Rutte, özellikle ABD Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna konusundaki tutumu nedeniyle açık anlaşmazlıklardan kaçınmaya çalışıyor.
Gazete, Trump’ın Avrupa ülkeleriyle Ukrayna’nın geleceği konusundaki fikir ayrılıklarına sahip olduğunu ve Ukrayna’nın NATO üyeliği konusunda ısrarcı olan Kiev yönetiminin ABD Başkanı tarafından desteklenmediğini aktardı. Gazete, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’nin de zirveye katılması beklenirken, Trump’ın Zelenskiy’e karşı küçümseyici tutumunun bu konudaki belirsizliği artırdığını yazdı.
- The Wall Street Journal’ın haberine göre, ABD Başkanı Donald Trump, Moskova’ya yönelik yeni yaptırımlar uygulama olasılığını değerlendiriyor ve Ukrayna’daki çatışmayı çözmeye yönelik müzakere sürecinden tamamen çekilmeyi de göz önünde bulunduruyor. Gazeteye konuşan kaynaklar, yaptırımları bu hafta açıklanabieceğini ama Trump’ın yeni yaptırımlarının büyük olasılıkla bankacılık sektörünü kapsamayacağını belirtti.
WSJ ayrıca, "son hamle"nin sonuç vermemesi halinde uzlaşma sürecinden çekilme konusunu da düşündüğünü yazdı. .
Trump hafta sonu yaptığı açıklamada, Putin’i “tamamen çıldırmakla ve Ukrayna’da gereksiz yere insanları öldürmekle” suçlamış “Her zaman, Putin’in sadece Ukrayna’nın bir kısmını değil, tamamını istediğini söyledim ve bu şimdi doğrulanıyor gibi. Ancak eğer alırsa, bu Rusya’nın çöküşüne yol açar” ifadelerini kullanmıştı.
- Öte yandan The New York Times’a (NYT) göre, ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna’daki çatışmayı çözmeye yönelik süreçten giderek uzaklaşıyor. Gazetenin kaynaklarına göre, Trump, 19 Mayıs’ta Almanya, Fransa, İtalya, Finlandiya ve Avrupa Komisyonu liderleriyle yaptığı görüşmede, Moskova’ya yönelik mevcut yaptırımların sertleştirilmesini desteklemeyeceğini açıkça ifade etti. Toplantıda Trump’ın “Ben çıkıyorum (müzakere sürecinden)” dediği aktarıldı. Beyaz Saray ise, mevcut yaptırımların Rusya üzerinde istenilen etkiyi yaratmadığını ve ABD’nin çıkarlarına hizmet etmediğini savundu. Eurasia Group Başkanı Ian Bremmer ise, “Rusya ateşkesi reddetti, Trump ise giderek sürecin dışında kalıyor. Bu durum Ukrayna’ya verilen desteğin Amerikalılar için önemini kaybetmesine yol açıyor” ifadelerini kullandı.
- ABD Senatörü Lindsey Graham, Moskova’ya yeni ve sert yaptırım tehditleri yöneltti. The Wall Street Journal’ın haberine göre, Graham, Ukrayna’daki çatışmayı çözme çabalarına yanıt vermeyen Rusya’ya karşı, Rus enerji kaynaklarını alan ülkelere %500 oranında gümrük vergisi uygulanmasını öngören yaptırım yasasını devreye sokmayı planladığını açıkladı. Graham, bu girişimin, eğer Çin ve Hindistan ucuz Rus petrolü alımını durdurursa, Putin’in askeri gücünü zayıflatacağını belirtti. ABD Başkanı Donald Trump’ın barış için çaba gösterdiğini söyleyen Graham, “Eğer Putin oyun oynamaya devam ederse, Senato harekete geçecek” dedi.
- Almanya’nın Şansölye Yardımcısı Lars Klingbeil, Ukrayna’ya uzun menzilli silah sağlanmasına ilişkin ülke politikasında herhangi bir değişiklik olmadığını açıkladı. NTV’ye konuşan Klingbeil, Başbakan Friedrich Merz’in Almanya, İngiltere, Fransa ve ABD’nin Ukrayna’ya yönelik uzun menzilli silah transferlerinde artık mesafe kısıtlamalarının kaldırıldığı yönündeki sözlerini doğrulamadı. Klingbeil, "Bu konuda hükümetimizin önceki politikasının ötesinde hiçbir yeni anlaşma yok" dedi. Merz’in açıklamalarına Kremlin’den de tepki geldi. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, bu tür bir kararın Ukrayna’daki çatışmanın çözümü çabalarına ters düştüğünü ve son derece tehlikeli olduğunu belirtti. Almanya, Fransa’nın sağladığı Scalp, İngiltere’nin Storm Shadow ve ABD’nin ATACMS sistemlerinin aksine, Ukrayna’ya uzun menzilli füzeler vermemişti. Ancak Merz, Ukrayna’nın artık Rusya’daki askeri hedefleri vurabileceğini ifade etmişti. Klingbeil ise, Sosyal Demokrat Parti’nin üyesi olarak, mevcut hükümetin bu konuda temkinli duruşunu sürdürdüğünü vurguladı.
- Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, Rusya’nın savaşın sona ermesini planlamadığını ve Ukrayna’ya karşı yeni bir saldırı hazırlığında olduğunu savundu. Zelenskiy, Moskova'dan barış ya da diplomasi yönünde ciddi bir adım atılmadığını, aksine yeni saldırı operasyonlarının hazırlandığını belirterek Ukrayna’nın müttefiklerine istihbarat raporlarını dikkate almaları çağrısında bulundu.
- Vatikan dahil farklı müzakere adresleri Batı basınında gündeme getirilse de, Rusya'da hala Türkiye'nin en uygun müzakere noktası olduğuna dair yorumlar artıyor. İzvestiya'nı haberine göre Federasyon Konseyi Uluslararası İlişkiler Komitesi Başkanı Grigoriy Karasin, Türkiye’nin hala müzakereler için uygun bir platform olarak kalabileceğini ifade etti. Bugün Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Moskova’da Sergey Lavrov ile bir araya gelerek bu konuyu da masaya yatıracak.
- Rusya Savunma Bakanlığı, 26 Mayıs 20:00’den 27 Mayıs 07:00’ye kadar hava savunma sistemlerinin toplam 99 Ukrayna menşeli insansız hava aracını (İHA) etkisiz hale getirdiğini açıkladı. İHA’ların büyük kısmı, 56’sı, Belgorod bölgesi üzerinde düşürüldü. Voronej bölgesinde 25, Vladimir bölgesinde yedi, Kaluga bölgesinde beş, Tula bölgesinde dört ve Rostov ile Lipetsk bölgelerinde birer İHA imha edildi.
- Rusya’daki dört havalimanında – Nijniy Novgorod, Saratov, Tambov ve Kaluga – uçuşlar bu sabaha karşı geçici olarak durduruldu. Rosaviatsiya tarafından yapılan açıklamada, bu kısıtlamaların sivil hava trafiğinin güvenliğini sağlamak amacıyla alındığı belirtildi. Kaluga’daki uçuşlar yaklaşık 01:30’dan itibaren askıya alındı, diğer üç havalimanında ise kısıtlamalar yaklaşık üç saat sonra devreye girdi.
- M. Komsomolets'e konuşan siyasi analist Dmitriy Rodionov, Almanya, İngiltere, Fransa ve ABD’nin Ukrayna’ya uzun menzilli roketler sağlaması kararının sonuçlarını değerlendirdi. Rodionov, Alman yapımı Taurus füzelerinin Moskova’ya ulaşmasından daha hızlı bir şekilde Rusya’nın Oreşnik füzesinin Berlin’e varabileceğini belirtti. Analist, Taurus füzelerinin yaklaşık 500 km menzile sahip olduğunu ve Almanya’nın bu füzelerin Ukrayna’ya gönderilmesine ilişkin tartışmaları, geçtiğimiz yıl Oreşnik füzesinin denemelerinin ardından durdurduğunu hatırlattı. Oreşnik füzesinin Berlin’e ulaşmasının yalnızca 11–12 dakika süreceği belirtilirken, Rodionov, Kaliningrad’dan bu mesafenin daha da kısalacağını ifade etti.
- İsveç hükümeti, geçtiğimiz hafta silahlı kuvvetlerine Ukrayna’ya yaklaşık 500 milyon dolar (4,8 milyar İsveç kronu) değerinde askeri yardım sağlamaları talimatı verdi. Bu yardım, Ukrayna ordusunun dronlar, mühimmat, hava savunma sistemleri ve zırhlı araçlar gibi ekipmanlarla donatılmasını amaçlıyor. İsveç’in bu katkısı, Riksdag tarafından Nisan ayı sonunda onaylanan 19. yardım paketinin bir parçası. Yardım kapsamında yaklaşık 1 milyar kron hava savunma ve uzun menzilli dronlar için, 300 milyon kron farklı tipte dron üretimi için, 1,1 milyar kron mühimmat tedariki için ve 1 milyar kron Ukrayna askeri sanayisini desteklemek için ayrıldı. Kalan fonlar ise zırhlı araçlar, mayın temizleme ekipmanları, Ukraynalı denizcilerin eğitimi ve Ukrayna’nın askeri bilgi sistemlerine destek için kullanılacak.
- Letonya Savunma Bakanı Andris Spruds, ülkesinin Ukrayna’ya 1500 adet insansız hava aracı (İHA) gönderdiğini açıkladı. X platformundan yaptığı paylaşımda, Letonya’nın “dron koalisyonu” kapsamında bu yılın ilk yarısında toplam 12 bin İHA göndermeyi planladığını da belirtti.
- Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Yerevan Dialogue uluslararası forumunda yaptığı konuşmada, Anayasa Mahkemesi’nin Azerbaycan’la varılan barış anlaşmasını onaylamaması durumunda anayasa değişikliği sürecini başlatacağını duyurdu. News.am’in aktardığına göre Paşinyan, “Barış sürecini ve anlaşmayı kaçıramayız” dedi. Azerbaycan’ın iki temel şartı olduğunu belirten Paşinyan, bunların Ermenistan Anayasası’nda değişiklik yapılması ve AGİT Minsk Grubu’nun dağıtılması olduğunu söyledi. Paşinyan, bu talepleri makul bulmakla birlikte, Azerbaycan’ın Ermenistan’a yönelik saldırgan niyetlerinin olmadığından emin olunması gerektiğini vurguladı.
- Fransız mizah dergisi Charlie Hebdo, Telegram ve X platformlarında paylaşılan sahte kapaklar nedeniyle dava açtı. Bu kapaklarda, derginin üslubuyla Zelenskiy, Ukrayna ordusu ve Macron’un Kiev’e desteği alay konusu ediliyor. Dergi, son iki yılda yaklaşık 15 sahte kapağın yayınlandığını ve bunların "Rusya yanlısı propaganda amacıyla hazırlandığını" savundu. Charlie Hebdo’nun avukatı bu sahte kapakların endüstriyel düzeyde ve yüksek kalitede üretildiğini, konudan habersiz kişileri yanıltabileceğini belirtti.
* ABD’de Anma Günü kapsamında dün düzenlenen ve İkinci Dünya Savaşı müttefiklerinin anısına gerçekleştirilen geçit töreninde, Rusya bayrağı yer almadı. Washington’da düzenlenen töreni izleyen RIA Novosti muhabiri, geçitte müttefik ülkelerin bayraklarının taşındığını, ancak Rusya veya Sovyetler Birliği bayrağının yanı sıra birçok diğer ülkenin bayrağının da bulunmadığını aktardı. Katılımcılar, "İkinci Dünya Savaşı müttefiklerine selam" yazılı pankart altında yürüdü. Bu gelişme, ABD Başkanı Donald Trump’ın mayıs ayında İkinci Dünya Savaşı zaferinin 8 Mayıs’ta kutlanmasını önermesinin ardından dikkat çekti.
- Rossotrudniçestvo Başkanı Yevgeni Primakov, Suriye'deki Rus Evi'nin faaliyetlerinin geçici olarak askıya alındığını açıkladı. TASS’a konuşan Primakov, bu kararın "Suriye'deki rejim değişikliği gibi bilinen koşullar" nedeniyle alındığını ve güvenlik gerekçesiyle personelin büyükelçiliğin tavsiyesi üzerine tahliye edildiğini belirtti. Primakov, "Şu anda orada herhangi bir faaliyet yürütülmüyor. Güvenlik durumunun normale dönmesini ve çalışmalarımızı yeniden başlatmayı bekliyoruz," dedi. Ayrıca, öğrenci kabul süreçlerinin de fiziki varlık olmadan sürdürülemeyeceğini ve Suriye'den öğrenci alımının geçici olarak durdurulduğunu ifade etti.
- Çeçenistan lideri Ramzan Kadırov, kendisi hakkında çıkan sağlık dedikodularına yanıt olarak hayat ve ölüm üzerine düşüncelerini paylaştığı bir video yayınladı. Kadırov, videonun altına yazdığı açıklamada, dedikodu yaymanın ve karışıklık çıkarmanın yaşamı boşa harcamak olduğunu belirtti. Kadırov, ölümün ve hastalığın herkes için kaçınılmaz olduğunu, ancak yaşam süresinin sadece Tanrı tarafından belirlendiğini ifade ederek, "Eğer bana 50, 60 ya da 70 yıl ömür biçildiyse, bu süreden bir gün bile eksilmez" dedi.
26 Mayıs Pazartesi
- Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, Almanya Başbakanı Friedrich Merz’in Batılı müttefiklerin Ukrayna’ya sağladığı silahların Rusya içlerine yönelik saldırılar için menzil kısıtlamalarının kaldırıldığını açıklamasına sert tepki gösterdi. Peskov, bu kararın gerçekten alındıysa, oldukça tehlikeli olduğunu ve Ukrayna’daki çatışmanın siyasi yollarla çözülmesine yönelik çabalarla çeliştiğini ifade etti.
Merz’in açıklamaları, Almanya, İngiltere, Fransa ve ABD’nin Ukrayna’ya sağladığı silahlar için menzil kısıtlamalarının tamamen kaldırıldığını ve bu sayede Kiev’in Rusya’nın askeri hedeflerini daha derinlikte vurabileceğini ortaya koydu.
Bu gelişmelerin ardından Kremlin’in bu tür saldırıların Rusya’nın güvenliğine yönelik açık bir tehdit oluşturduğuna dair endişeleri arttı. Eski Alman Başbakanı Olaf Scholz, bu tür saldırılara karşı çıkmış, Kiev’in Alman silahlarıyla Rus topraklarını hedef almasının kabul edilemez olduğunu savunmuştu. Öte yandan, geçen yılın kasım ayında dönemin ABD yönetimi, Ukrayna’ya ATACMS füzeleriyle Rusya içlerine saldırı izni vermişti. Putin ise Ukrayna’nın Kursk ve Bryansk bölgelerine yönelik saldırılara karşılık olarak “Oreşnik” orta menzilli balistik füzesinin kullanıldığını ve gerekirse daha güçlü füzelerin de devreye sokulabileceğini açıklamıştı.
- ABD, Almanya, İngiltere ve Fransa, Kiev’e uzun menzilli silah tedarikine yönelik kısıtlamaları kaldırdı. Bu açıklamayı Almanya Başbakanı Friedrich Merz, WDR televizyon kanalına verdiği röportajda yaptı.
Merz “Artık Ukrayna’ya sağlanan silahların menziline ilişkin hiçbir kısıtlama yok – ne Britanyalılar, ne Fransızlar, ne biz, ne de Amerikalılar tarafından. Bu, Ukrayna’nın artık savunma yapabileceği ve örneğin Rusya topraklarındaki askeri hedefleri vurabileceği anlamına geliyor. Daha önce bu mümkün değildi.” şeklinde konuştu.
13 Nisan’da Friedrich Merz, Avrupa’daki ortaklarla koordineli şekilde Kiev’e Taurus uzun menzilli füzelerin teslim edilebileceğini açıklamıştı. Avrupa ülkeleri temsilcilerinin bu konuyu 9 Mayıs’ta Kiev’de 30 ülkeden oluşan “istekli koalisyon” liderleri toplantısında ele alması bekleniyordu.
- Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, ABD Başkanı Donald Trump’tan Rusya’ya karşı sadece eleştiriyle yetinmeyip harekete geçmesini istedi. Vietnam ziyareti sırasında gazetecilere konuşan Macron, Ukrayna’daki çatışmayı sona erdirmenin tek yolunun “çok daha geniş ve kapsamlı bir yaptırım paketi” olduğunu belirtti. Macron, Trump’ın son dönemde Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırılarına öfkesini dile getirmesinin önemli olduğunu, ancak bu öfkenin somut adımlara dönüşmesi gerektiğini söyledi. Fransa lideri, ABD’nin Avrupa ile birlikte Rusya’ya karşı bu yeni yaptırım paketini devreye sokmasının gerekli olduğunu savundu.
- Moskova Belediye Başkanı Sergey Sobyanin, başkentin yaklaşan beş Ukrayna insansız hava aracının (İHA) hava savunma sistemleri tarafından düşürüldüğünü açıkladı. Sobyanin, Telegram kanalında yaptığı açıklamada, olayın 26 Mayıs sabahı gerçekleştiğini belirtti. Daha önce Domodedovo ve Jukovskiy havalimanlarında uçuşların kısıtlandığı bildirilmişti. Rusya Savunma Bakanlığı’na göre, gece boyunca Moskova bölgesi üzerinde altı İHA, toplamda ise ülke genelinde 96 İHA düşürüldü.
- THY'nin dron saldırılarının yarattığı tehdt nedenyle dün gece Moskova ve İstanbul arasında planlanan birçok uçuşu iptal ettiği bildirildi. Rusya Tur Operatörleri Birliği (ATOR), bu kararın sebebinin Ukrayna’nın başlattığı insansız hava aracı (İHA) saldırıları sonrası Moskova’daki havalimanlarında uygulanan kısıtlamalar olduğunu bildirdi. Birliğin açıklamasına göre 26 Mayıs gecesi itibarıyla Vnukovo Havalimanı’ndan Antalya ve İstanbul’a yapılması planlanan toplam altı THY uçuşu iptal edildi. Antalya, İstanbul ve Bodrum’a yönelik diğer THY seferleri de benzer şekilde iptal edildi. Tur operatörleri, mağdur olan yolcular için alternatif çözümler arıyor.
Benzer bir durum Saint Petersburg’daki Pulkovo Havalimanı’nda da yaşandı. Kommersant gazetesine göre, 26 Mayıs gecesi planlanan dört Antalya ve bir İstanbul seferi iptal edildi. 25 Mayıs akşamında Pulkovo, Moskova’daki havalimanlarına iniş yapamayan uçaklar için yedek meydan olarak kullanıldı. İptal edilen uçuşların yolcularına konaklama sağlanırken, bilet değişikliği imkanı da sunuldu.
- Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Rusya Devlet Başkanı Yardımcısı Vladimir Medinskiy, Moskova’da gerçekleştirdikleri görüşmede Ukrayna’daki barış sürecini ele aldılar. Bu bilgiyi, RIA Novosti ajansı Ankara’daki diplomatik kaynaklara dayanarak aktardı. Kaynak “Evet, Ukrayna’daki çatışmanın çözümüne yönelik müzakere süreci görüşüldü,” dedi.
Rusya Dışişleri Bakanlığı’ndan Kommersant gazetesine yapılan açıklamada, Hakan Fidan’ın yarın Rus mevkidaşı Sergey Lavrov tarafından da kabul edileceği belirtildi. TASS ajansı, bugün Türk bakanın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Dış İstihbarat Servisi Başkanı Sergey Narışkin ile görüşmeyi planladığını yazdı.
- Reuters, Vatikan’ın, NATO ve Avrupa Birliği üyesi İtalya tarafından çevrelendiği gerekçesiyle Rusya’nın Ukrayna ile müzakereler için bu mekanı uygun bulmadığını yazdı. Haberde, Batılı yaptırımlar nedeniyle pek çok Rus yetkilinin Vatikan’a seyahat edemeyeceği de belirtildi.
Reuters’a konuşan bir kaynak “Vatikan, Rusya tarafından bu kadar karmaşık bir çatışmayı çözebilecek ciddi bir güç olarak kesinlikle görülmüyor,” dedi. Ajansa konuşan diğer kaynaklar, Rusya ve Ukrayna’nın ağırlıklı olarak Ortodoks Hristiyan ülkeleri olmasının da bu tercihte etkili olduğunu ifade etti.
- Le Monde’un haberine göre, Rusya’nın insansız hava araçlarıyla gerçekleştirdiği saldırılar, Ukrayna’nın hava savunma sistemlerini zayıf düşürdü. Ukrayna Hava Kuvvetleri Komutanlığı Sözcüsü Yuriy Ignat, Kiev’in artık füze önleyicilerinin (interceptor) tükendiğini doğruladı.
- Ukraynalı yetkililer, ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin Ukrayna’ya Patriot hava savunma sistemlerini satmaya hazır olduğunu, ancak bunları yardım olarak göndermeyeceğini düşünüyor. Bu haber, The Washington Post tarafından kaynaklara dayandırılarak bildirildi. Öte yandan, Beyaz Saray, Ukrayna’ya ek Patriot sistemleri gönderme imkanı olmadığını belirtti.
Gazeteye konuşan altı Ukraynalı ve Batılı yetkili, Ukrayna’nın, Joe Biden yönetiminde sağlanan Patriot stoklarının tükenmesi nedeniyle giderek daha fazla endişelendiğini söyledi. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, ek tedarik sağlama imkanı olmadığını, ancak NATO müttefiklerinin kendi stoklarından sistem göndermeleri çağrısında bulunulduğunu belirtti.
- Kremlin sözcüsü Dmitri Peskov, ABD Başkanı Donald Trump’ın Rusya lideri Vladimir Putin’e yönelik açıklamalarını “duygusal gerilim” olarak nitelendirdi. Peskov, Rus liderin eylemlerini Rusya’nın güvenlik çıkarlarına dayalı kararlar alma zorunluluğuyla açıkladı.
ABD Başkanı Donald Trump, New Jersey’den Washington’a uçarken, “Putin’in yaptıklarından memnun değilim” demişti. Trump, memnuniyetsizliğinin sebebini, Rusya’nın Ukrayna’daki ateşkes görüşmeleri sırasında bu ülkenin hedeflerine saldırması olarak açıkladı.
Öte yandan Rusya ve Ukrayna arasındaki doğrudan müzakerelerin bir sonraki turunun ne zaman ve nerede yapılacağı konusunda henüz bir bilgi yok. Peskov, “Görüşmelerin devamı ve yerinin belirlenmesi için henüz net bir bilgi yok, bir sonraki tur için hazırlıklar yapılmalı. Bu yüzden şu an için konuşmak erken,” dedi.
- Moskova ve Washington arasında istihbarat servisleri aracılığıyla temaslar bulunuyor, ancak Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov, iki ülke arasında güvenlik konularında kapsamlı iş birliği olduğunu söylemek için erken olduğunu belirtti.
Peskov gazetecilere “İstihbarat servisleri arasında temaslar var. Ancak, güvenliğin farklı yönlerine dair geniş çaplı bir iş birliğinden söz etmek için henüz erken,” dedi.
- THY, dün gece St. Petersburg’dan Türkiye şehirlerine yapılması planlanan beş uçuşu iptal etti. Pulkovo Havalimanı’nın verilerine göre, bugün Moskova’ya yapılması planlanan sekiz Aeroflot uçuşu da iptal edildi.
Uçuş programına göre, THY dört Antalya ve bir İstanbul uçuşunu iptal etti. Antalya Havalimanı verilerine göre ise, şirket 07:55’te planlanan bir sabah St. Petersburg seferini de iptal etti. Ancak aynı şirketin 08:30’daki St. Petersburg seferi planlandığı gibi yapıldı. Uçuş iptallerinin nedenleri henüz açıklanmadı. Pulkovo Havalimanı basın servisi, bazı THY seferlerinin şirketin kararıyla iptal edildiğini bildirdi.
- Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Anayasa Mahkemesi’nin Azerbaycan ile yapılacak barış anlaşmasını onaylamaması durumunda anayasada değişiklik yapma girişiminde bulunacağını açıkladı. Paşinyan, bu açıklamayı Yerevan Dialogue uluslararası forumunda yaptı.
Paşinyan şöyle konuştu:
“Ermenistan yasalarına göre, anlaşma Mahkeme tarafından incelenmelidir. Eğer Mahkeme, metnin Anayasaya aykırı olduğuna karar verirse – gerçi daha önceki karardan sonra (Ermenistan ve Azerbaycan sınırlarının belirlenmesi ve çizilmesine ilişkin komisyonların kurallarına dair) böyle bir karar alması pek olası değil – o zaman olağanüstü bir durum ortaya çıkacaktır. Ermenistan’ın ve benim tavrım ne olacak? Barış süreci ve anlaşmayı kaçırmamak için anayasal reformları başlatacağım.”
- ABD Başkanı Donald Trump, pazar günü yaptığı açıklamada Rusya'ya yeni yaptırım ihtimalini reddetmedi. Trump, Moskova'nın Ukrayna'ya karşı üç yıllık savaşının en büyük hava saldırısını başlatmasının ardından, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e "ne olduğunu bilmediğini" söyledi ve "Çıldırdı" tanımını yaptı.
CNN'in aktardığına göre Trump devamında, "Putin’in yaptıklarından memnun değilim. Birçok insanı öldürüyor ve Putin’in ne yaptığını bilmiyorum. Onu uzun zamandır tanıyorum. Her zaman iyi anlaştık, ama şimdi şehirlere roketler gönderiyor ve insanları öldürüyor, bu hiç hoşuma gitmiyor. Biz müzakere ederken o Kiev ve diğer şehirlere roketler atıyor" dedi.
Trump, yaşananlardan “çok şaşkın” olduğunu belirtti ve geçen hafta da Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik en büyük dron saldırısını gerçekleştirdiğini kaydederek "Putin’in yaptıklarından hoşlanmıyorum, hem de hiç. İnsanları öldürüyor. Bu adama bir şeyler oldu ve ben bunu hiç beğenmiyorum" diye ekledi.
Trump, Rusya’ya yönelik ilave yaptırımları “kesinlikle” düşündüğünü belirtti.
- Trump gazetecilere yaptığı bu açıklamaların ardından kendi sosyal medya platformunda da bir mesaj yayınladı, hem Putin’i hem de Zelenskiy’i eleştirdi.
Trump'ın mesajı şöyle:
"Her zaman Rusya’dan Vladimir Putin ile çok iyi bir ilişkim oldu, ama ona bir şeyler oldu. Tamamen ÇILDIRDI! Gereksiz yere çok sayıda insanı öldürüyor ve sadece askerlerden bahsetmiyorum. Ukrayna’daki şehirlere, hiçbir sebep olmaksızın, füzeler ve insansız hava araçları fırlatıyor. Her zaman onun Ukrayna’nın sadece bir parçasını değil, TAMAMINI istediğini söyledim ve belki de bu doğru çıkıyor, ama eğer bunu yaparsa, bu Rusya’nın çöküşüne yol açacak! Benzer şekilde, Başkan Zelenskiy ülkesine, şu an konuştuğu şekilde konuşarak iyilik yapmıyor. Ağzından çıkan her şey sorun yaratıyor, hoşuma gitmiyor ve bu bir an önce durmalı. Bu, eğer Başkan ben olsaydım asla başlamayacak bir savaştı. Bu Zelenskiy’nin, Putin’in ve Biden’ın savaşı, ‘Trump’ın değil,’ ben yalnızca Büyük ve çirkin yangınları söndürmeye yardım ediyorum, ki bu yangınlar Kifayetsizlik ve Nefret yoluyla başlatıldı."
- Moskova yakınlarında bu sabaha karşı iki insansız hava aracı (İHA) düşürüldü, Domodedovo, Vnukovo, Jukovskiy ve Kaluga’daki dört havaalanında uçuşlar geçici olarak durduruldu. Moskova Belediye Başkanı Sergey Sobyanin, hava savunma güçlerinin başkente doğru yönelen iki İHA’yı imha ettiğini ve olay yerinde acil servis ekiplerinin çalıştığını duyurdu. Pazar günü Sobyanin, toplamda 19 İHA’nın düşürüldüğünü açıklamıştı.
- Odessa, Kiev ve Harkov’da dün gece saatlerinde patlamalar meydana geldi. Odessa Belediye Başkanı Gennadiy Truhanov, yerel saatle 23:20’de yaptığı açıklamada, "Yine patlamalar duyuluyor! Güvenli yerlerde kalın" dedi. Kiev Belediye Başkanı Vitaliy Kliçko, hava savunma sistemlerinin kentin sol yakasında aktif olduğunu bildirdi. Harkov Bölge Askeri İdaresi Başkanı Oleg Sinegubov, Harkov’un çeşitli bölgelerinde güçlü patlamalar duyulduğunu belirtti. Rusya Savunma Bakanlığı, 25 Mayıs gecesi Ukrayna’nın savunma sanayi tesislerine deniz, hava, kara ve insansız hava aracı tabanlı silahlarla geniş çaplı saldırılar düzenlendiğini ve yalnızca askeri hedeflerin vurulduğunu açıkladı.
- RIA Novosti’ye konuşan bir diplomatik kaynak, Ukrayna’daki çatışmanın çözümüne ilişkin yeni müzakere turunun Türkiye’de, özellikle İstanbul’da düzenleneceğine dair kesin bir netlik olmadığını belirtti. “Perde arkasında bir müzakere süreci yürütülüyor, ancak henüz hiçbir somutluk yok,” diyen kaynak, İstanbul’un bu tür görüşmeler için uygun ve daha önce kullanılmış bir platform olduğunu vurguladı. Ancak, müzakerelerin tam olarak nerede devam edeceğine dair kararın henüz alınmadığını ekledi.
- Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, üst düzey temaslarda bulunmak üzere iki günlük ziyaret için bugün Moskova'ya gelecek.
- Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, “Rusya. Kremlin. Putin. 25 yıl” adlı belgeselde, bir askeri operasyon sırasında komutanlara doğrudan saldırıya geçmemeleri talimatı verdiğini, ancak askerlerin yine de görevi yerine getirmeye başladığını açıkladı. Putin, saldırının planlandığı cephe hattındaki koşulların, personel kaybı olmadan operasyonun mümkün olmadığını gösterdiğini belirtti. "Ben ve Genelkurmay Başkanı, komutanı planların uygulanmasından (vazgeçmesi) konusunda doğrudan talimat verdik. Ama onlar yine de görevi yerine getirmeye başladılar, ancak biraz farklı yollarla" dedi. (RBC)
- Rusya'nın İvanovo bölgesindeki Kineşma kentinde insansız hava araçlarıyla (İHA) düzenlenen saldırının geri püskürtüldüğü bildirildi. Bölge Acil Durumlar Merkezi’nden yapılan açıklamada, "Sanayi bölgesinde İHA kalıntılarının düştüğü tespit edildi. İlk bilgilere göre yaralanan olmadı. Paketleme için kullanılan bir depo binası zarar gördü," denildi. Hangi tesisin hedef alındığı belirtilmedi, ancak Kineşma’daki büyük tesisler arasında Dmitrievskiy Kimya Fabrikası, Elektrokontakt ve Polikor gibi üretim merkezleri bulunuyor.
- Leningrad bölgesinin Podporojye kentinde, gönüllülerin askerlere ve Kursk bölgesindeki çocuklara gönderilmek üzere topladığı insani yardım malzemelerinin depolandığı bir depo kundaklandı. Bölge yönetiminden yapılan açıklamada, çıkan yangında gönüllüler tarafından toplanan askerler için kıyafet, ayakkabı ve teknik ekipmanların yanı sıra çocuklar için yeni kıyafet ve ayakkabıların büyük zarar gördüğü belirtildi. Kundaklama şüphelisi olarak 40 yaşında bir kişi gözaltına alındı.
- Rusya'nın Belgorod bölgesinin Novooskolskiy ilçesinde, bir tren rayların altına yerleştirilmiş patlayıcıya çarptı ve patlama meydana geldi. Bölge Valisi Vyaçeslav Gladkov, patlama sonucu can kaybı yaşanmadığını bildirdi. Patlamada demiryolu hattının elektrik hattı hasar gördü ve tren seferleri geçici olarak durduruldu.
- Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitri Medvedev, Ukrayna’nın Kiev’e askeri yardımların devam etmesi halinde Rusya ile arasındaki "olası bir tampon bölge" haritasını yayımladı. Medvedev’in Telegram kanalında paylaştığı videoda, kırmızı renkle gösterilen tampon bölgenin neredeyse tüm Ukrayna’yı kapsadığı, yalnızca batıda küçük bir alanın Ukrayna’nın kontrolünde kaldığı görüldü. Medvedev, askeri yardımlar sürdüğü sürece, tampon bölgenin genişleyeceğini ve Ukrayna’nın büyük bölümünü kapsayacağını söyledi.
- Trump’ın özel temsilcisi Keith Kellogg, Ukrayna’ya yönelik Rus saldırılarını “utanç verici” olarak nitelendirerek derhal ateşkes çağrısında bulundu. X platformunda Kiev’deki yangının fotoğrafını paylaşan Kellogg, “Bu Kiev. Kadın ve çocukların evlerinde geceleri rastgele öldürülmesi, masumların korunması için 1977 Cenevre Barış Protokollerinin açık bir ihlalidir. Bu saldırılar utanç verici. Öldürmeyi durdurun. Derhal ateşkes” ifadelerini kullandı.
- Almanya Dışişleri Bakanı Johann Wadephul, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik yeni geniş çaplı saldırısına karşılık olarak ek yaptırımlar uygulanması gerektiğini belirtti. Wadephul, "Putin barışla ilgilenmiyor, bu savaşı sürdürmek istiyor ve buna izin vermemeliyiz, bu yüzden Avrupa Birliği ek yaptırımlar konusunda uzlaşacak" dedi.
- Almanya’nın doğusundaki Saksonya eyaletinin başkanı ve iktidardaki Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) partisinin etkili üyesi Michael Kretschmer, Rusya ile Baltık Denizi altından geçen Nord Stream doğalgaz boru hattının yeniden faaliyete geçirilmesi konusunun görüşülmesi gerektiğini savundu. Die Zeit gazetesine verdiği röportajda Kretschmer, “Bu, Rusya ile diyaloğa geçmek için bir olasılık” dedi. Kretschmer daha önce de Almanya’nın Rusya’ya karşı tutumunun yumuşatılmasından yana olduğunu ifade etmişti ve bu yeni açıklamasında, Almanya’nın Rusya ile ilişkilerinde yalnızca yaptırımlara dayanan yaklaşımın bir sonuç getirmeyeceğini vurguladı. Nord Stream boru hattı 2021 yılında inşa edilmiş ancak çatışmaların başlamasıyla lisans süreci durdurulmuştu.
- Rusya Devlet Duması milletvekili Andrey Kolesnik, İngiltere’nin Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e suikast düzenleyebileceğini ileri sürdü. Kolesnik, NEWS.ru’ya yaptığı açıklamada, Londra’nın Moskova’ya karşı her zaman hain planlar yapmaya hazır olduğunu savundu. Parlamenter, Putin’in Vatikan ya da İtalya’ya gitmesinin tehlikeli olduğunu ve bu ülkelerin dostane olmadığını öne sürdü. Kolesnik, “İngilizlere asla güvenilemez, çünkü Moskova’yı defalarca aldattılar” dedi ve İngilizlerin Putin’in uçağını vurabileceklerini iddia etti. (MK)
- Alman gazetesi Bild, Rusya Silahlı Kuvvetleri'nin Haziran ayında Sumı, Harkov ve Dnipropetrovsk bölgelerini hedef alan büyük çaplı bir taarruz başlatabileceğini öne sürdü. Haberde, Rusya'nın cepheye binlerce yeni asker, tank sevk ettiği ve hava savunma sistemlerini modernize ettiği iddia edildi. Alman askeri uzman Nico Lange, Rus ordusunun dron savaşından önemli dersler çıkardığını belirterek, "Ruslar büyük miktarda yeni insansız hava aracı üretti ve şimdi bunları kullanmak istiyor. Ukrayna'nın lojistik sistemlerini hedef alıyorlar ve günde onlarca kez imha ediyorlar" ifadelerini kullandı.
- RIA Novosti’nin aktardığına göre, İspanyol basın organı Público, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’nin diplomatik zayıflığının, askeri inisiyatifin Rusya’ya geçmesine ve Rusya ile ABD arasındaki ilişkilerin güçlenmesine yol açtığını yazdı. Yazıda "Zelenskiy, askeri inisiyatifin Rusya’ya geçtiği bir müzakere formatında ve en güçlü dış aktör olan ABD’nin hızlı bir barış istediği bir ortamda kendi zayıflığının farkında," ifadelerine yer verildi.
- "Rusya Bugün" medya grubunun genel yayın yönetmeni Margarita Simonyan, ABD Başkanı Donald Trump’ın son dönemdeki çıkışları ve ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun Rusya’ya yönelik yaptırım planlarını değerlendirerek, "Trump korkunç şeyler söylüyor ve 19. yüzyıla dönüyor... Rubio ise Rusya’ya ciddi yaptırımlar getirmeye çalışıyor. Her şey olması gerektiği gibi, planlandığı gibi ilerliyor," dedi. Simonyan, ABD Başkanlarının son birkaç on yıldır ülkeyi tam anlamıyla yönetemediğini, gerçek gücün sözde "Derin Devlet" olarak bilinen yapı tarafından kullanıldığını savundu.
- Alman gazetesi Zeit, ABD Başkanı Donald Trump’ın, Ukrayna’daki çatışmanın çözümü konusunda, Rusya ve Ukrayna arasında hızlı bir barış anlaşması sağlanması için Kiev’in aleyhine olacak şartları kabul etmeye eğilimli olduğunu yazdı. "Trump, hızlı bir barış istiyor, bu da Ukrayna için ciddi kayıplar anlamına gelse bile," denildi. Gazete, Trump’ın Ukrayna lideri Volodimir Zelenskiy’e karşı küçümseyici bir tavır sergilerken, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e açık bir saygı gösterdiğini hatırlattı.
- ABD Başkanı Donald Trump, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile "çok nazik bir telefon görüşmesi" sonrası Avrupa Birliği’ne karşı uygulamaya konması planlanan gümrük tarifelerini 9 Temmuz’a kadar ertelemeye karar verdiğini duyurdu. New Jersey’de gazetecilere konuşan Trump, "Ursula von der Leyen ciddi müzakerelere başlamak istediğini söyledi. 9 Temmuz, onun istediği tarihti. 1 Haziran’dan 9 Temmuz’a erteleyebilir miyiz? Ben bunu kabul ettim" dedi. Trump, geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada, AB ürünlerine %50 oranında gümrük tarifesi uygulayacaklarını duyurmuş, müzakerelerin tıkanması nedeniyle bu kararı aldığını belirtmişti.
25 Mayıs Pazar
- Bugün Moskova bölgesinde 15 insansız hava aracı düşürüldü. Moskova Belediye Başkanı Sergey Sobyanin’in Telegram kanalında yaptığı açıklamaya göre, akşam saatlerinde 5 dron daha etkisiz hale getirildi. Son olarak, saat 18:08’de bir dronun daha düşürüldüğü duyuruldu. Sobyanin, saldırılar sonucu can kaybı veya maddi hasar olup olmadığına dair bilgi vermedi. Düşen dronların enkazlarının bulunduğu alanlarda acil servis ekiplerinin çalışmalar yürüttüğü bildirildi. Bu gelişmeler nedeniyle Domodedovo ve Vnukovo havalimanlarında uçuşlar geçici olarak durdurulurken, Jukovskiy havalimanı da yaklaşık bir saat süreyle faaliyetlerine ara verdi.
- Reuters, 25 Mayıs gecesi Ukrayna'nın askeri operasyon yaklaşık 3,5 yıl önce başladığından bu yana en büyük hava saldırısına maruz kaldığını bildirdi. Ajansa göre, Odessa, Kiev ve Dnipropetrovsk bölgelerinde patlamalar yaşandı, ayrıca Harkov, Nikolayev ve Ternopol kentleri de saldırıya uğradı.
Ukrayna İçişleri Bakanı İgor Klimenko, saldırılar sonucu 12 kişinin hayatını kaybettiğini, 60 kişinin ise yaralandığını açıkladı. Rusya Savunma Bakanlığı ise saldırıların yalnızca Ukrayna'nın askeri altyapısı ve bu altyapıya bağlı tesislere yönelik olduğunu belirtti.
Rusya Savunma Bakanlığı, saldırının deniz, hava ve kara tabanlı silahlar ile insansız hava araçlarıyla gerçekleştirildiğini, hedeflerin arasında Ukrayna'nın füze bileşenleri, radyoelektronik, patlayıcı maddeler ve saldırı dronları üreten savunma sanayi tesislerinin bulunduğunu açıkladı. Bakanlık, “Hedefler vuruldu, belirlenen tüm nesneler yok edildi” ifadesini kullandı. Öte yandan Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, ABD'yi bu gece saldırısına yanıt vermeye çağırdı. Saldırılar, Moskova ve diğer Rus bölgelerine yapılan insansız hava aracı saldırılarının artış gösterdiği bir dönemde gerçekleşti. (RBC)
- Rusya ve Ukrayna, İstanbul’da 16 Mayıs’ta varılan anlaşma çerçevesinde “1000’e 1000” formülüyle üçüncü ve son esir değişimini tamamladı. Taraflar, 303’er askeri karşılıklı olarak serbest bıraktı. Rusya Savunma Bakanlığı, serbest bırakılan Rus askerlerinin şu anda Belarus’ta olduğunu ve burada tıbbi ve psikolojik destek aldıklarını açıkladı. Bu askerlerin daha sonra tedavi ve rehabilitasyon için Rusya’daki askeri hastanelere sevk edileceği belirtildi.
Bu değişim, Ukrayna’daki askeri operasyon süresince gerçekleşen en büyük esir takası oldu. Daha önce 23 Mayıs’ta taraflar 270 asker ve 120 sivil, 24 Mayıs’ta ise 307 asker karşılıklı olarak serbest bırakmıştı. Rusya İnsan Hakları Komiseri Tatyana Moskalkova, değişim kapsamında Rusya’ya Kursk bölgesinden bazı sivillerin ve "siyasi mahkumların" döndüğünü belirtti. Ukraynalı kaynaklar, serbest bırakılanlar arasında, ülkede yasaklı olan "Yaşam İçin Muhalefet Platformu"nun eski lideri Viktor Medvedçuk’un yakın çevresinden ve Rusya istihbaratıyla iş birliği yaptığı iddiasıyla mahkum edilen Aleksandr Tarnashinskiy’nin de bulunduğunu bildirdi.
- Moskova bir kez daha İHA saldırılarının hedefi oldu, başkente dün gece 12 saldırı gerçekleşti. Moskova Belediye Başkanı Sergey Sobyanin, ilk olarak iki, ardından üç, daha sonra ise bir dronun daha imha edildiğini duyurdu. Dün akşam saatlerinden itibaren toplam altı dron düşürüldüğü bildirilmişti. Sobyanin'in açıkamasına göre, hava savunma sistemlerinin başarılı müdahalelerine rağmen, başkentteki havaalanlarında (Domodedovo, Jukovski, Vnukovo, Şeremetyevo) uçuşlar geçici olarak durduruldu.
Savunma Bakanlığı, 24 Mayıs gecesi boyunca Rus bölgelerinde 95 dronun düşürüldüğünü açıkladı. Başkent Moskova’nın yanı sıra Tula ve Tver bölgelerinde de insansız hava aracı saldırılarına karşılık verildi. Lipets ve İvanovo bölgelerinde de insansız hava aracı saldırısı riski nedeniyle güvenlik önlemleri alındığı belirtildi.
Rus medyası, Tula'da bir insansız hava aracının parçalarının beş katlı bir konut binasına düştüğünü bildirdi. Can kaybı olup olmadığına dair bilgi verilmedi. Şehrin üzerinde patlama sesleri duyuldu.
- Ukrayna ve Rus haber kaynaklarının bildirdiğine göre Rusya gece boyunca Ukrayna’ya yoğun roket ve insansız hava aracı saldırılarına devam etti. Kiev’de, farklı bölgelerde dron parçalarının düşmesi sonucu 11 kişinin yaralandığı belirtilirken Kiev bölgesinde üç can kaybı olduğu belirtildi. Gece boyunca Odesska, Harkov, Çernigov, Ternopil, Sumı, Dnipro, Jitomir ve Çerkası bölgelerinden de patlama ve yangın haberleri geldi.
- Bloomberg’in haberine göre, Avrupa ülkeleri, Ukrayna’ya silah tedarikini sürdürebilmek için ABD’den silah satın almayı değerlendiriyor. Avrupa’nın kendi stokları tükenmiş durumda, bu nedenle ABD’den alınacak silahların Ukrayna’ya devredilmesi gündemde. Bu plan, ABD Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna’ya olan yardımı azaltma veya tamamen durdurma ihtimali karşısında bir önlem olarak düşünülüyor. Bloomberg, bu durumun Trump’ı bir ikilemle karşı karşıya bırakacağını vurguluyor: "ABD’nin savunma sanayisinden büyük gelir elde etmek mi, yoksa Rusya’yı “kışkırtmaktan” kaçınmak mı?"
Habere göre, ABD’nin Ukrayna’ya istihbarat sağlamaya devam etmesi bekleniyor ve bu, Ukrayna’nın dayanma gücünü artıracak. Aynı zamanda Avrupa Birliği, Ukrayna’ya askeri destek için 40 milyar euroluk bir yardım paketi üzerinde çalışıyor, ancak bu rakam bile üye ülkeler arasında tartışma konusu. Almanya ise 2029 yılına kadar Ukrayna’ya 11 milyar euro’yu aşkın destek sözü verdi.
- Rusya Federasyon Konseyi Başkan Yardımcısı Konstantin Kosaçev, Rusya’nın Ukrayna ile çatışmaların çözümüne yönelik bir mutabakat taslağı üzerinde çalışmalarını tamamladığını ve önümüzdeki günlerde bu taslağı Kiev’e ileteceklerini açıkladı. Zvezda televizyonuna yaptığı açıklamada, taslağın son hazırlık aşamasında olduğunu belirten Kosaçev, müzakerelerin oldukça karmaşık ve hassas bir süreç olduğunu vurgulayarak, detayların şu aşamada kamuoyuyla paylaşılmayacağını ifade etti.
- Ukrayna Hava Kuvvetleri Sözcüsü Yuriy İhnat, Rusya’nın İskender-M balistik füzelerini geliştirdiğini ve bu nedenle ABD yapımı Patriot hava savunma sistemlerinin bu füzeleri vurmakta zorlandığını açıkladı. İhnat’a göre, her füze hedefe yaklaşırken radar karıştırıcı fişekler atabiliyor ve ayrıca düz bir rota yerine manevralar yaparak kvasiballistik bir yörünge izliyor. Batılı ülkelerin, Ukrayna’ya sağlanan hava savunma sistemlerini bu yeni tehdide karşı güçlendirmek için çalışmalara başladığı belirtildi.
- Macaristan Başbakanı Viktor Orban, Avrupa Birliği Konseyi’nin Ukrayna Silahlı Kuvvetleri (VSU) için bütçe katkısı taleplerine sert bir dille karşı çıktı. Sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Macaristan’ın bu harcamaları kabul etmeyeceğini belirterek, “Biz açıkça ifade ettik: Macaristan ödeme yapmayacak. Bizim görevimiz kendi halkımızı korumaktır” dedi.
- RIA'nın haberine göre, Japonya'nın Nemuro bölgesindeki sahil güvenlik ekipleri, Rusya'nın Kunashir Adası yakınlarında yapılan bir tatbikat sırasında yanlışlıkla uyarı vermeden ateş açtı. Yomiuri gazetesinin bildirdiğine göre, "Kawagiri" isimli devriye gemisinin mürettebatı, Shiretoko burnu açıklarında makineli tüfekle 66 el ateş etti. Olayın fark edilmesinin ardından ateş kesildi ve olayın nedeni araştırılmaya başlandı. Yakınlarda seyreden gemilere ve bölgeye zarar verilmediği, Rusya tarafından da resmi bir şikayet yapılmadığı bildirildi.
- 78. Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye, İranlı yönetmen Cafer Panahi’nin oldu. Panahi, 15 yıl süren ev hapsi ve yurtdışına çıkış yasağının ardından, “Basit Tesadüf” filmiyle bizzat katıldığı törende ödülünü aldı. Jüri başkanı Juliette Binoche’un liderliğinde karar verilen ödül, eleştirmenlere göre "Panahi’ye yönelik destek" anlamı taşıyor. Film, Panahi tarafından İran'da ev hapsindeyken gizlice ve bir apartman dairesinde çekildi.
24 Mayıs Cumartesi
- Rusya Savunma Bakanlığı, cuma günü Odessa Limanı’na yönelik İskander operatif-taktik füze sistemiyle düzenlenen saldırıda, konteyner deposunun ve askeri malzeme taşıyan bir konteyner gemisinin hedef alındığını açıkladı. Gemide, insansız deniz araçları, dronlar ve mühimmat yüklü yaklaşık 100 konteyner bulunuyordu. Açıklamaya göre saldırı sonrasında limanda patlamalar meydana geldi ve büyük bir yangın çıktı.
Odessa bölge idaresi başkanı Oleg Kiper, saldırının liman altyapısına ciddi hasar verdiğini, can kayıpları ve yaralıların olduğunu duyurdu. Aynı gece Kiev’de de patlamalar yaşandı ve hava savunma sistemleri devreye girdi. Kiev Belediye Başkanı Vitaliy Kliçko, saldırıların birkaç kişinin yaralanmasına neden olduğunu, bunun son zamanların en yoğun saldırılarından biri olduğunu belirtti.
- Rusya Savunma Bakanlığı, bugün 307 Rus askerin daha serbet kaldığını duyurdu. Karşılığında 307 Ukrayna askeri teslim edildi.
- Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, Bakan Fidan 26-27 Mayıs tarihlerinde çalışma ziyareti için Rusya'ya giderek Rus lider Putin ve Rus mevkidaşı Lavrov ile görüşmeyi planlıyor. Bakan Fidan ayrıca Rusya Devlet Başkan Yardımcısı Medinskiy, Savunma Bakanı Belousov ve diğer üst düzey bürokratlarla görüşme planlıyor.
- Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova ve Tüm Rusya Patriği Kirill ile 'isim günü' sebebiyle bir araya geldi. Putin burada yaptığı açıklamada yabancı ülkelerin temsilcilerinin Rus kültürüne barbarca davrandığını ancak bu davranışın söz konusu kişileri onurlandırmadığını dile getirdi. (Sputnik)
- Bloomberg, Avrupa Birliği’nin (AB) Rusya’ya karşı hazırladığı yeni yaptırım paketi kapsamında Rusya'daki 20’den fazla bankayı SWIFT uluslararası ödeme sisteminden çıkarma olasılığını değerlendirdiğini bildirdi. Brüksel’in aynı zamanda Rus petrolüne uygulanan fiyat tavanını 60 dolardan yaklaşık 45 dolara düşürmeyi planladığı ve bu karar için G7 ülkelerinin, özellikle de ABD’nin desteğinin gerektiği aktarıldı. Başkan Donald Trump, şu ana kadar Rusya’ya karşı yeni yaptırımlar uygulamaktan kaçınsa da, bunu yapma tehdidinde bulunmuştu. AB ayrıca yaklaşık 2,5 milyar euro tutarında yeni ticaret kısıtlamaları getirmeyi planlıyor.
Bloomberg’in aktardığına göre, AB’nin Kuzey Akım ve Kuzey Akım-2 boru hatlarına yönelik yaptırımlar uygulama planları Almanya’nın desteğini almış durumda. Reuters, Rusya ve ABD’nin Kuzey Akım projesine veya Ukrayna üzerinden geçen boru hattına Amerikan yatırımcıların ortak olmasını tartıştığını bildirdi. Kremlin, yaptırım tehditlerine karşı Moskova’yla “ultimatom diliyle” konuşulamayacağını belirtti.
- Rusya Savunma Bakanlığı, gece saatlerinde Ukrayna’daki bir askeri sanayi tesisine grup saldırısı düzenlendiğini duyurdu. Saldırı, füze ve insansız hava araçları üretim tesisini, radyo-teknik istihbarat merkezini ve Patriot hava savunma sistemi pozisyonunu hedef aldı. Kiev Belediye Başkanı Vitaliy Kliçko gece başkentte patlamalar olduğunu, hava savunma sistemlerinin devrede bulunduğunu açıkladı. Patlamalar Odessa’da da duyuldu. Bakanlık, saldırının hedeflerine ulaştığını ve tüm belirlenen noktaların vurulduğunu belirtti.
- Rusya Savunma Bakanlığı ayrıca, Sumı bölgesinde bulunan Loknya yerleşiminin yanı sıra Donetsk Halk Cumhuriyeti’ndeki (DNR) Stupoçki ve Otradnoe yerleşimlerinin de Rus birliklerinin kontrolüne geçtiğini açıkladı. Loknya, Kuzey askeri grubu birliklerinin harekâtıyla ele geçirilirken, DNR’deki yerleşimler Güney ve Doğu grupları tarafından alındı. Açıklamaya göre ayrıca Rus kuvvetleri, Sumı ve Harkov bölgelerinde, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri'nin çeşitli birliklerine ait personel ve teçhizat yoğunluklarını hedef aldı ve kayıplar verdirdi. DNR’nin farklı bölgelerinde ve Zaporojye’de de benzer saldırılar düzenlendi. 23 Mayıs’ta Harkov bölgesinde Radkovka köyü de Rusya’nın kontrolüne geçmişti.
- Rusya'nın Tula bölgesi valisi Dmitri Milyayev, Novomoskovsk'taki bir sanayi tesisine düzenlenen dron saldırısında üç kişinin yaralandığını açıkladı. İki kişi hastaneye kaldırıldı. Saldırı sonucu işletmenin gaz boru hattı hasar gördü, ancak yangın kısa sürede söndürüldü. Kımovsk ilçesinde ise düşen drone parçaları birkaç evde hasara neden oldu, can kaybı yaşanmadı.
- Rusya Savunma Bakanlığı, gece boyunca altı farklı bölgede toplam 94 Ukrayna’ya ait insansız hava aracının (BPLA) imha edildiğini açıkladı. Bunların 64’ü Belgorod, 24’ü Bryansk, ikişer tanesi Kursk ve Lipetsk, birer tanesi ise Voronej ve Tula bölgelerinde düşürüldü. Bryansk bölgesi valisi Aleksandr Bogomaz, Lipetsk valisi İgor Artamonov ve Voronej valisi Aleksandr Gusev, bölgelerinde herhangi bir can kaybı veya yıkım yaşanmadığını belirtti. Tula bölgesinde ise BPLA saldırısı tehlikesi nedeniyle uyarılar yapıldı. Belgorod ve Kursk bölgelerinin yetkilileri ise henüz saldırılar hakkında açıklama yapmadı.
- ABD Başkan Yardımcısı J. D. Vance, Annapolis’teki Deniz Harp Okulu’nun mezuniyet töreninde yaptığı konuşmada, "Amerika'nın küresel alandaki tartışmasız üstünlük çağının sona erdiğini duyurdu. Çin, Rusya ve diğer ülkelerin her alanda üstünlük sağlama hedefiyle kararlılıkla ilerlediğini belirten Vance, "Bugün ciddi tehditlerle karşı karşıyayız. Bu tehditler arasında yalnızca Çin ve Rusya değil, aynı zamanda ABD’ye her alanda üstünlük kurmaya kararlı diğer ülkeler de bulunuyor" dedi. Ayrıca, mevcut yönetimin önceliğinin yalnızca ABD’nin üstünlüğünü korumak değil, Amerikan ordusunun rakiplerine karşı teknolojik üstünlüğünü genişletmek olduğunu vurgulayan Başkan Yardımcısı “Artık sadece askeri değil, ekonomik ve teknolojik üstünlük için de çalışmalıyız” diye ekledi.
- Rusya ile Ukrayna arasındaki esir asker takası dün başladı. Dün Rusya ve Ukrayna, her iki taraftan toplam 270 asker ve 120'şer sivilin serbest bırakıldığı büyük bir esir takasının ilk aşamasını gerçekleştirdi. Zelenskiy de dün 390 Ukraynalının serbest bırakıldığını ve değişimin hafta sonu da devam edeceğini açıkladı.
Bu takas, üç yıl aradan sonra gerçekleşen doğrudan görüşmelerin sonucunda 1000'e 1000 kişilik bir formatta planlanmıştı. Askeri nakliye uçağı Il-76, 270 Rus askeriyle birlikte Moskova yakınlarındaki bir havaalanına iniş yaptı. “Zvezda” televizyon kanalı tarafından yayınlanan görüntülerde, askerlerin uçaktan inerek Rus bayrağını açtığı görüldü. Askerler, Moskova’da Savunma Bakanlığı’na bağlı sağlık kuruluşlarında tedavi ve rehabilitasyon sürecinden geçecek.
- The Times, Rusya'nın FPV-dron üretimi ve kullanımında Ukrayna'yı geride bıraktığını yazdı. Gazeteye göre, yeni nesil Rus FPV-dronları, orta menzilli ve optik fiber modifikasyonlarıyla dikkat çekiyor. Bu dronlar, parazitlere karşı dayanıklı olmaları ve çatışma hattının gerisinde bile etkili saldırılar gerçekleştirebilmeleri nedeniyle Ukrayna'nın lojistik kapasitesini ciddi şekilde zayıflatıyor.
- Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Ukrayna'nın Rusya'nın sivil hedeflerine düzenlediği insansız hava aracı saldırılarını "eşi benzeri görülmemiş" oarak niteleyerek Birleşmiş Milletler'den bir tepki beklediklerini söyledi. TASS ajansına yaptığı açıklamada Lavrov, “Tepkinin, Birleşmiş Milletler, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı ve diğer çok taraflı kurumların temel belgelerine dayanması gerektiğini düşünüyorum. Bu belgeler, askeri eylemler sırasında sivil hedeflere saldırıların kesinlikle yasaklanmasını öngörüyor” ifadelerini kullandı. Lavrov’un açıklaması öncesinde, Rus Dışişleri Bakanlığı "Ukrayna'nın kitlesel terör saldırılarına Rusya'nın uygun bir karşılık vereceğini" belirterek, bu yanıtın yalnızca askeri tesisleri ve savunma sanayii hedef alacağını duyurdu.
-Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrey Sibiga'nın açıklamasına göre, Ukrayna Zelenskiy'nin Putin ile olası bir görüşmesine aktif şekilde hazırlanıyor. Kiev genişletilmiş bir formatta, uluslararası arabulucuların da katılacağı görüşmeleri değerlendiriyor. Sibiga "Bu görüşmenin genişletilmiş formatta olabileceğini düşünüyoruz. ABD Başkanı Donald Trump'ın da katılmasını çok isteriz. Ayrıca, müzakere masasında mutlaka Avrupa'nın da yer alması gerektiğini her zaman savunuyoruz" dedi
- İngiliz The Telegraph gazetesi, Rus ordusunun Ukrayna cephesinde uyguladığı "üç aşamalı boğma taktiği"nin, Ukrayna birliklerini zor durumda bırakarak Rusya'ya istikrarlı ilerleme sağladığını bildirdi. Askeri analistlerin yorumlarına göre, bu taktik kara saldırılarıyla başlayan, drone kuşatması ve planör bombalarıyla devam eden bir strateji sunuyor. RUSI uzmanı Nick Reynolds, Ukrayna birliklerinin ya sabit kalarak drone saldırılarından korunup planör bombalarına maruz kalacağını, ya da hareket ederek dronların ve ani saldırıların hedefi olacağını ifade etti. Bu yöntem, özellikle Donbas ve güney cephelerinde Rus ilerlemesine olanak tanırken, Ukrayna'nın kaynaklarını ve moralini tüketiyor. Planör bombalarının derin savunma hatlarını hedef alması ise Ukrayna'nın moralini sarsarak psikolojik üstünlük sağlıyor.
- Donald Trump yönetimi, ABD Savunma Bakanlığı'ndaki Ukrayna ile ilgili konulara odaklanan birimin statüsünü düşürmeyi değerlendiriyor. Defense News’un eski Pentagon çalışanları ve Avrupalı yetkililere dayandırdığı habere göre, söz konusu birim, Ukrayna'ya yönelik politikaların belirlenmesi ve geniş çaplı askeri yardımların koordinasyonundan sorumluydu. Ayrıca, 50 ülkenin silah yardımlarını koordine ettiği "Ramstein formatının" oluşturulmasında önemli bir rol oynamıştı. Defense News’a göre, Pentagon’un siyasi yapılanmasında kapsamlı bir yeniden düzenleme kapsamında, bu birimin Avrupa ve NATO ile ilgili daha geniş bir yönetime bağlanması planlanıyor.
- Vladimir Putin, Rusya'nın askeri-teknik işbirliği konularının ele alındığı Komisyon toplantısında, Rus savunma sanayi ürünlerine yönelik yurt dışı talebin arttığını belirtti. Putin, Rus silahlarının "gerçek savaş koşullarında" test edildiğine dikkat çekerek, sektöre ek destek tedbirleri alınması talimatı verdi. Putin ayrıca, yeni nesil silah sistemlerinin geliştirilmesine, özellikle de lazer teknolojilerine odaklanılmasını istedi. SIPRI raporuna göre, son beş yılda Rusya'nın küresel silah ihracatındaki payı %7,8'e geriledi. Rusya'nın ihracat yaptığı ülke sayısı 2018–2022 döneminde 47 iken, 2024 yılında bu sayı 33'e düştü.
- Başkan Putin, Moskova ve çevresinde göçmenlerin kayıt işlemlerini bir mobil uygulama üzerinden gerçekleştirmesini öngören yasayı imzaladı. Yasa, 1 Eylül 2025’ten itibaren başlayacak ve 2029’a kadar sürecek bir deneme süreci kapsamında uygulanacak. Uygulama, yalnızca vizesiz gelen yabancı vatandaşlar için geçerli olacak; Belarus vatandaşları, diplomatlar ve onların aileleri kapsam dışında tutulacak. Göçmenler, parmak izi kaydı ve fotoğraf çektirmek için ilgili kuruma başvuracak ve orada mobil uygulamayı yükleyip konum paylaşımına onay verecek. Konum verilerini iletmeyen göçmenler “kontrol altındaki kişiler” listesine alınacak ve Rusya’dan sınır dışı edilmeleri gündeme gelecek.
- Rusya hükümeti ihracatçılar için döviz satışı zorunluluğunu 30 Nisan 2026'ya kadar uzatma kararı aldı. 25 Mayıs 2025'ten itibaren yürürlüğe girecek yeni kurallara göre, ihracatçılar dış ticaret sözleşmelerinden elde ettikleri döviz gelirlerinin en az %40'ını Rus bankalarındaki hesaplarına yatırmakla yükümlü olacak. Hesaplara yatırılan dövizin en az %90’ının iç piyasada satılması zorunlu kılınırken, bu oran her bir ihracat sözleşmesi için minimum %25 olarak belirlendi. Karar, enerji, demir-çelik, demir dışı metaller, kimya, orman ürünleri ve tahıl gibi sektörlerde faaliyet gösteren 43 grup şirketi kapsıyor. Hükümet yetkilileri, kararın ruble likiditesini korumak ve döviz piyasasında istikrar sağlamak amacıyla alındığını vurgularken, bazı analistler bu tür önlemlerin uzun vadede ihracatçılar için olumsuz sonuçlar doğurabileceğine dikkat çekiyor.
- Financial Times’a göre, İngiltere, Rusya’nın Başbakan Keir Starmer’a ait mülklerde meydana gelen kundaklamalara karışıp karışmadığını araştırıyor. RBC'nın aktardığına göre gazete, İngiliz yetkililerin, Rusya’daki kişilerin, Starmer’ın Kuzey Londra’daki Kentish Town bölgesinde bulunan ailesinin evi, Islington’daki eski evi ve Kentish Town’da park halindeki bir araç dahil üç ayrı kundaklama olayına karışmış olabileceğini değerlendirdiğini belirtti. Kundaklamalar Mayıs ayının başında meydana gelirken, polis iki Ukrayna ve bir Romanya vatandaşı üç zanlıyı gözaltına aldı.
- Mazda, resmi temsilciliği aracılığıyla Rusya’ya getirdiği bazı modellerin satışını yeniden başlattı. Bu araçlara 3 yıl veya 100 bin kilometre garanti sağlıyor. Mazda Motor Rus, Autonews.ru’ya yaptığı açıklamada, showroomlarda Mazda CX-5 ve Mazda CX-50 modellerinin yer aldığını ve bir kısmının merkezi depoda bulunduğunu bildirdi. Araçların çoğunlukla Çin’den ithal edildiği belirtilirken, müşteriler hem showroomlardan hem de depodan doğrudan araç satın alabilecek.
- Gürcistan, Rusya ve Belarus vatandaşlarının ülke dışına araç götürmesini yasakladı. Gürcistan İçişleri Bakanlığı'nın TASS'a yaptığı açıklamaya göre, bu karar, Rusya'ya yönelik yaptırımlara uygun olarak 15 Mayıs'tan itibaren yürürlüğe girdi. Yasak, binek araçlar ve özel amaçlı araçlar için geçerli olurken, diğer ülke vatandaşlarının taşıma ve yeniden ihracat işlemlerini kapsamıyor. Gürcistan, bu adımıyla uluslararası yaptırım politikasına destek vermiş oldu.
23 Mayıs Cuma
- Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Rusya'nın provokasyonlara rağmen Ukrayna ile anlaşmaların imzalanması için gerekli koşul ve şartları içeren belgeler üzerinde çalışmaya devam edeceğini söyledi. Lavrov, gazetecilere yaptığı açıklamada Moskova'nın Rusya'daki sivil hedeflere yönelik İHA saldırılarını bazı Avrupa ülkelerinin Ukraynalı Nazilere verdiği desteğin bir sonucu olarak gördüğünü belirtti.
Lavrov’un açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
- Rusya, provokasyonlara rağmen Ukrayna ile anlaşmaların imzalanması için gerekli koşul ve şartları içeren belgeler üzerinde çalışmaya devam edecek.
- Moskova, Rusya'daki sivil hedeflere yönelik İHA saldırılarının, bazı Avrupa ülkelerinin Ukraynalı Nazileri desteklemesinin bir sonucu olduğunu düşünüyor.
- Ukrayna'dan Rusya'ya yönelik terör saldırılarındaki artış ile Avrupalı siyasetçilerin Kiev ziyaretleri arasındaki bağlantıyı görmemek mümkün değil.
- AB liderleri,Başkan Donald Trump'ın Rusya karşıtı kampa geri döneceğine ve Kiev'in Rusya'ya yönelik saldırılarının sorumluluğunu ABD ile paylaşacaklarınadair umutlarını kaybetmiş değiller.
- Moskova, Kiev'in sivil hedeflere yönelik saldırıları ve savaş ilkelerini ihlalleri konusunda BM'nin vereceği tepkiyi bekliyor. (Sputnik)
- Rusya Savunma Bakanlığı'nın açıklamasına göre İstanbul'da geçen hafta yapılan müzakerelerde varılan anlaşma uyarınca Moskova, Kiev'e 270'si asker ve 120'si sivil olmak üzere 390 kişi teslim etti. Rusya da, aynı sayıda vatandaşını ülkesine döndürdü.
Bakanlığın açıklamasında, "23 Mayıs'ta, İstanbul'da 16 Mayıs'ta varılan Rusya-Ukrayna anlaşması uyarınca Kiev rejiminin kontrolündeki topraklardan 270 Rus askerinin yanı sıra Kursk Bölgesi'nde Ukrayna ordusu tarafından alıkoyulan sakinler de dahil 120 sivil ülkelerine döndü" ifadelerine yer verildi.
Rusya Savunma Bakanlığı açıklamasının önemli noktaları:
Takas sonucunda Ukrayna Silahlı Kuvvetleri tarafından esir alınan 270 Rus askeri personeli ile Kursk Bölgesi'nde alıkoyulan sakinler de dahil 120 sivil Rusya'ya iade edildi.
Rusya-Ukrayna anlaşması uyarınca Rusya, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri'nden 270 savaş esiri ile 120 sivili ülkelerine gönderdi.
Rus tarafının inisiyatifiyle başlatılan geniş çaplı takas sürecinin önümüzdeki günlerde de devam etmesi planlanıyor.
Rus askeri personeli ve siviller, şu anda Belarus topraklarında bulunuyor.
Rus askeri personeli ve siviller, tedavi ve rehabilitasyon için Rusya'ya nakledilecek. (Sputnik)
- ABD Başkanı Donald Trump, Rusya ile Ukrayna arasında uzun süredir beklenen büyük çaplı esir takasının "az önce" tamamlandığını duyurdu. Trump, sosyal medya platformu Truth Social’da yaptığı açıklamada, "Az önce tamamlandı. Her iki tarafı da başarılı müzakereler için tebrik ediyorum. Belki de bu, daha büyük bir şeyin başlangıcı olur" ifadelerini kullandı.
16 Mayıs’ta İstanbul’da gerçekleşen doğrudan görüşmelerde taraflar, “1000’e 1000” formülüyle esir değişimi konusunda anlaşmaya varmıştı. Sürecin teknik nedenlerle birkaç güne yayılacağı daha önce açıklanmıştı.
- Moskova ile Kiev arasındaki barış görüşmelerinin ikinci turunun önümüzdeki hafta gerçekleşebileceği bildiriliyor. Bloomberg’in kaynaklarına göre, görüşmenin tarihi ve yeri Rusya’nın tutumuna bağlı. Avrupa liderleri ve ABD Başkanı Donald Trump, olası buluşma noktası olarak Vatikan’ı öne çıkarıyor. Ancak Rus tarafının İstanbul’da devam edilmesini tercih ettiği ifade ediliyor.
Ajansa konuşan kaynaklar, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Vatikan’a veya başka bir yere giderek şahsen görüşmelere katılmasının olası olmadığını düşünüyor. Rusya için şu anda teknik düzeyde heyetler arası toplantılar daha cazip görülüyor. Ayrıca Amerikalı yetkililerin, Rus heyetinin yapısında değişiklik istediği; özellikle, Devlet Başkanı Yardımcısı Vladimir Medinskiy’in görüşmelerde yer almamasını talep ettikleri belirtiliyor.
21 Mayıs’ta Papa, Vatikan’da müzakerelerin yapılması teklifini yinelemişti. Bu öneri Almanya Başbakanı Friedrich Merz dahil olmak üzere birçok AB ülkesi tarafından desteklendi. Ancak Bloomberg’e göre, Rus Ortodoks Kilisesi temsilcileri Vatikan’ın müzakere yeri olmasına karşı çıkıyor.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ise düzenlediği bir konferansta, Vatikan seçeneğini “gerçekçi olmayan bir fantezi” olarak nitelendirdi ve şu ifadeleri kullandı: “Beyin gücünü bu kadar gerçek dışı senaryolara harcamaya gerek yok.”
- Rusya Savunma Bakanlığı’nın açıklamasına göre, 22 Mayıs akşamından itibaren 112 Ukrayna İHA’sı ülkenin farklı bölgelerinde imha edildi. Bunlardan 24’ü Moskova çevresinde, 22’si Kırım üzerinde, kalanları ise Tula, Kursk, Orlov, Bryansk, Ryazan, Kaluga, Belgorod, Ivanovo, Vladimir, Voronej ve Lipetsk bölgelerinde etkisiz hale getirildi.
- AB ve ABD yaptırımları altındaki NOVATEK’in “Arctic LNG-2” sıvılaştırılmış gaz tesisi, depolama tanklarının dolması nedeniyle birinci üretim hattını geçici olarak durdurdu. Reuters’ın aktardığına göre, Aralık 2023’te devreye alınan ve yıllık 19,8 milyon ton kapasiteli tesis, şu ana kadar yaptırımlar nedeniyle hiçbir LNG sevkiyatı gerçekleştiremedi.
- Sırbistan vatandaşı olmak isteyen 20’den fazla Rusya doğumlu kişi, Rus vatandaşlığından feragat ettikten sonra Sırbistan’dan pasaport alamadığı için vatansız hale geldi. Bu durumun arkasında, Sırbistan’ın Rusya, Ukrayna ve Belarus kökenlilere yönelik gayriresmî bir vatandaşlık yasağı uygulamasının yattığı öne sürülüyor.

- Reuters’ın haberine göre, Kanada’da toplanan G7 maliye bakanları ve merkez bankası başkanları, Ukrayna’daki çatışmanın sürmesi halinde Rusya’ya yönelik yeni yaptırımlar uygulanabileceğini açıkladı. Toplantı sonunda yayımlanan bildiride, çatışmalar devam ederse G7’nin “yeni yaptırımlar dahil tüm olasılıkları değerlendireceği” vurgulandı. Bu çerçevede, Rus petrolü için uygulanan varil başına 60 dolarlık tavan fiyatın daha da düşürülmesi öneriler arasında yer aldı.
Ayrıca, toplantıya katılan ülkeler, çatışma sona ermeden ve Moskova, Ukrayna’ya verdiği zararı tazmin etmeden, dondurulan Rus varlıklarının serbest bırakılmaması konusunda mutabakata vardı.
- Rusya'nın Lipetsk bölgesine bağlı Yelets kentinde gerçekleşen insansız hava aracı (İHA) saldırısında sekiz kişi yaralandı. Bölge valisi İgor Artamonov, Telegram kanalından yaptığı açıklamada, yaralılara gerekli tıbbi yardımın sağlandığını duyurdu. Artamonov, yangın sonrası tehlikeli madde sızıntısı olduğuna dair söylentileri de yalanladı. Enkazın düştüğü sanayi bölgesinde yangın çıktığı ve bölgedeki sivillerin tahliye edildiği bildirildi.
Öte yandan İvanovo, Kaluga, Kostroma, Tambov ve Yaroslavl şehirlerindeki havalimanlarında, 22 Mayıs’ta getirilen uçuş kısıtlamaları 23 Mayıs sabahı itibarıyla kaldırıldı. Rus havacılık otoritesi Rosaviatsiya, bu beş havalimanının 06:00 itibarıyla yeniden faaliyete geçtiğini bildirdi. İvanovo’da 12 saatlik, Tambov’da 24 saatten uzun, Kaluga’da yaklaşık iki gün süren kısıtlamalar uygulanmıştı. Kostroma ve Yaroslavl’daki havalimanlarıysa 21 Mayıs sabahından bu yana kapalıydı.
- Avrupa Birliği Konseyi, 27 Mayıs’ta Macaristan’a karşı AB Antlaşması’nın 7. maddesi kapsamında sekizinci kez duruşma gerçekleştirecek. Konseyin 22 Mayıs’ta yayımladığı belgede, söz konusu maddeye göre, “AB değerlerinin sistematik ihlali” durumunda ülkenin oy hakkının askıya alınabileceği hatırlatıldı. Duruşmalarda Macaristan’ın hukuk devleti ilkelerine aykırı tutumu mercek altına alınacak.
- St. Petersburg’da mahkeme, şehrin en popüler kitapçılarından Podpisnıye İzdaniya'nın yöneticisi Yelena Orlova hakkında, “istenmeyen yabancı bir örgütün faaliyetlerine katılmak” suçlamasıyla idari dava açılacağını duyurdu. Suçlamaya göre, Aralık 2023’te bir müşteri, Belaruslu yazar Igor Olineviç’in “Magadan’a Gidiyorum” adlı kitabını satın aldı. Kitap, Adalet Bakanlığı’nın yasaklılar listesine aldığı ABD merkezli ABCF (Anarşist Kara Haç Federasyonu) tarafından desteklenmişti.
Öte yandan Nisan ortasında mağazada yapılan aramada, “LGBT ideolojisi taşıdığı” iddia edilen onlarca kitap güvenlik güçleri tarafından toplatılmıştı. Ay sonunda açılan ayrı bir dava sonucunda, 21 Mayıs günü mahkeme kitapçıyı LGBT propagandası gerekçesiyle 800 bin ruble para cezasına çarptırdı. Gerekçe olarak, Susan Sontag’ın “Kadınlar Üzerine” ve “Yorumlamaya Karşı” kitapları ile Olivia Laing’in “Her Bedenin Hikayesi” adlı eseri gösterildi. Rusya’da LGBT hareketi “aşırılık yanlısı örgüt” ilan edilerek yasaklanmış durumda.
22 Mayıs Perşembe
- Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, hükümet yetkilileriyle video konferans yoluyla yaptığı toplantıda Rusya ile Ukrayna arasındaki sınır boyunca güvenlik amaçlı tampon bölgesi oluşturulmasına karar verildiğini, Rus Silahlı Kuvvetleri’nin şu anda bu görev üzerinde çalıştığını ifade etti.
Rus lider, "Sınır boyunca gerekli güvenlik tampon bölgesinin oluşturulması kararının alındığını daha önce söylemiştim. Silahlı kuvvetlerimiz şu anda bu görev üzerinde çalışıyor" diye konuştu.
Putin, Kursk, Belgorod ve Bryansk bölgelerinin saldırılardan etkilenen alanlarının kapsamlı bir şekilde yeniden inşası için mümkün olan en kısa sürede bir program hazırlanması talimatını verdi. (Sputnik)
- Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, Rusya’nın Ukrayna’ya “1000’e 1000” formülüyle yapılacak esir takası için listeyi ilettiğini açıkladı. Peskov, şimdi Rusya’nın Ukrayna’dan benzer bir liste beklediğini belirtti.
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy de Telegram kanalında, bu listenin kendilerine ulaştığını doğruladı ve her bir kişinin kimlik bilgilerinin Ukraynalı yetkililer tarafından kontrol edildiğini ekledi. Söz konusu takas anlaşması, 16 Mayıs’ta İstanbul’da gerçekleşen üçlü toplantının ardından sağlanmıştı.
Ancak Rusya Devlet Duması milletvekili Şamsail Saraliyev, takasın teknik olarak tek bir günde yapılmasının zor olduğunu belirterek işlemin birkaç güne yayılacağını söyledi.
- Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov, Rusya ile Ukrayna delegasyonlarının Vatikan’da yeni bir görüşme yapma olasılığına dair soruları yanıtladı. Ryabkov, şimdilik yalnızca toplantının ilkesi konusunda bir anlayış olduğunu, ancak görüşmenin dikkatle hazırlanması gerektiğini belirtti.
“Bu sürecin başarısız olma lüksü yok,” diyen Ryabkov, önce içeriğin netleştirilmesi, ardından yer ve zamanın belirlenmesi gerektiğini vurguladı. Açıklama, Rus Bilimler Akademisi’ne bağlı ABD ve Kanada Enstitüsü’nde düzenlenen 16. “Arbatov Okumaları” konferansında yapıldı.
- ABD Başkanı Donald Trump, Avrupa liderleriyle yaptığı görüşmelerde, Avrupa’nın “koşulsuz ateşkes” hedefini desteklemediğini açıkça dile getirdi. The Wall Street Journal’ın kaynaklara dayandırdığı haberine göre, bu tutumun ardından Avrupa Birliği liderleri, ateşkes konusunda daha temkinli bir söyleme geçmeyi kabul etti.
- Rusya Savunma Bakanlığı’nın açıklamasına göre, 20 Mayıs saat 20.00 ile 22 Mayıs sabahı 08.00 arasında Rusya semalarında toplam 485 Ukrayna İHA’sı düşürüldü. Bu insansız hava araçlarının 63’ü Moskova bölgesinde imha edildi. Aynı zaman diliminde Moskova’daki üç ana havalimanında 160’tan fazla uçuşta gecikme yaşandığı, Ulaştırma Savcılığı’nın Telegram kanalında bildirildi.
- Gazprom Yönetim Kurulu, yıllık genel kurula 2024 yılı sonuçlarına göre hissedarlara temettü ödenmemesini önerdi. Şirketin basın servisinden yapılan açıklamada, “Gazprom’un hisse senetleri için temettü ilan edilmemesi ve ödenmemesi tavsiye edilmiştir” denildi. Şirket en son, 2022’nin ilk yarısında hisse başına 51,03 ruble (toplamda 1,208 trilyon ruble) ara temettü ödemesi yapmıştı.
- Doların tezgâh üstü piyasadaki kuru, 2023 Mayıs ortasından bu yana ilk kez 79 rublenin altına düştü. RIA Novosti’nin aktardığına göre, perşembe günü yuan karşısında ruble zayıflarken, Çin para birimi 11,1 ruble seviyesini zorluyor.
- Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, Rusya ile Ukrayna arasında bir sonraki doğrudan müzakere turunun tarihinin henüz netleşmediğini açıkladı. Tarafların şu anda 16 Mayıs’ta İstanbul’da varılan mutabakatların uygulanması üzerinde çalıştığını belirten Peskov, sürecin devam ettiğini vurguladı. Wall Street Journal gazetesi ise, bir sonraki toplantının haziran ayında Vatikan’da yapılmasının planlandığını yazmıştı.
Peskov ayrıca, Kremlin’in internet sitesindeki arma görsellerinde son dönemde haçların belirgin hale geldiği yönündeki haberleri değerlendirdi. Sözcüye göre, armada herhangi bir değişiklik yapılmadı; haçlar her zaman oradaydı. Görsel farklar sadece ölçeklendirmeyle ilgili teknik detaylardan kaynaklanıyor.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Ukrayna tarafıyla “1000’e 1000” formülü üzerinden yürütülen savaş esiri takası görüşmelerini “emek yoğun bir süreç” olarak nitelendirdi. Ancak her iki tarafın da bu sürecin “azami hızda” tamamlanmasını istediğini belirtti.
Peskov, gazetecilerle yapılan bir telefon toplantısında “Bu oldukça zahmetli bir konu. Elbette burada somut isimler üzerinden bir çalışma yürütülüyor. Bahsi geçen sayı bin kişilik bir takas olduğundan, bu doğal olarak zaman gerektiriyor,” dedi. Açıklama Interfax tarafından aktarıldı.
- ABD Senatosu’nda Rusya’ya yönelik yeni yaptırımlar içeren yasa tasarısını 100 senatörden 81’i imzaladı. Ancak Senato’daki Cumhuriyetçi çoğunluğun lideri John Thune, konuyla ilgili nihai adım atmadan önce Beyaz Saray’dan talimat beklediğini açıkladı. Le Monde’un haberine göre, tasarının gündeme alınmasında, ABD Başkanı Donald Trump ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında gerçekleşen ve ateşkese yol açmayan son telefon görüşmesinin etkisi oldu.
Le Monde’un aktardığına göre, Washington’da müzakere sürecindeki tıkanıklık nedeniyle Moskova üzerindeki baskıyı artırma fikri güç kazanıyor. Ancak yasa tasarısının Senato oylamasına ne zaman sunulacağı henüz belirsiz.
- Avrupa Parlamentosu, Avrupa Komisyonu’nun Rusya ve Belarus’tan gelen gübre ve tarım ürünlerine gümrük vergisi uygulanmasına ilişkin teklifini onayladı. Daha önce ek gümrük vergisine tabi olmayan tarım ürünlerinde tarifeler yüzde 50 oranında artırılacak. Gübreler içinse yüzde 6,5 oranında genel bir tarife ile birlikte, 2025–2026 döneminde ton başına 40 ila 45 avro arasında değişen vergiler uygulanacak.
Parlamento basın bültenine göre, bu tarifelerin 2030 yılına kadar ton başına 430 avroya çıkması bekleniyor.
- Rusya Savunma Bakanlığı, Ukrayna’nın Dnipropetrovsk bölgesinde iki adet Patriot hava savunma sistemi fırlatma aracının imha edildiğini duyurdu. Açıklamaya göre, Orjonikidze (Pokrov) kenti yakınlarındaki bu sistemler, İskander-M operasyonel-taktik füze kompleksiyle vuruldu.
Mayıs ayı başında The New York Times, Ukrayna’nın sekiz Patriot sistemine sahip olduğunu, bunlardan altısının çalışır durumda, ikisinin ise modernize edildiğini yazmıştı.
- Ukrayna Cumhurbaşkanlığı Ofisi Başkanı Andriy Yermak, yeni müzakereler için önce Rusya ile esir takası şartlarının netleştirilmesi gerektiğini belirtti. Telegram’da yaptığı açıklamada, “Esirlerin 1000’e 1000 oranında takası konusunda bir anlaşma ilk adım olmalı. İkinci adım ise Rus tarafıyla yapılacak bir sonraki toplantının yerinin belirlenmesi” dedi.
Söz konusu geniş çaplı takas anlaşması, 16 Mayıs’ta İstanbul’da yapılan üç yıl aradan sonraki ilk yüz yüze müzakerelerde kararlaştırılmıştı. Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova’ya göre bu girişim Moskova’ya ait. Kremlin de sürecin sürdüğünü ve hiçbir tarafın süreci geciktirmekte çıkarı olmadığını duyurdu.
- Moskova’daki havaalanlarında, insansız hava aracı saldırılarına karşı alınan önlemler nedeniyle onlarca uçuşta gecikmeler yaşanıyor. Online uçuş panosuna göre, Şeremetyevo’dan kalkacak 15 uçuş gecikti, 7’si iptal edildi; Domodedovo’da 6 uçuş iptal edildi; Vnukovo’da 12, Jukovskiy’de ise 2 uçuş gecikme yaşarken, 1’i iptal edildi.
Gelen uçuşlarda da aksaklıklar var: Şeremetyevo’da 46 uçuş gecikti, 4 iptal edildi; Domodedovo’da 42 uçuş gecikti, 3 iptal edildi; Vnukovo’da 26 uçuş gecikti, 3 iptal edildi; Jukovskiy’de ise 4 uçuş gecikmeli, 2’si iptal.
- Ermenistan Ekonomi Bakanı Gevorg Papoyan, ülkesinin Avrasya Ekonomik Birliği’nden (AEB) ayrılma planı olmadığını ve AB entegrasyonuna yönelik yasa girişimlerinin de böyle bir amacı taşımadığını açıkladı. TASS’a konuşan Papoyan, “Bizim eylemlerimiz hiçbir ülkeye karşı ya da destek amacıyla yapılmıyor. Böyle bir mantıkla hareket edersek, olumsuz sonuçlarla karşılaşırız. Sadece Ermenistan’ın çıkarları doğrultusunda hareket ediyoruz” dedi. Papoyan, Ermenistan’ın AEB üyesi olduğunu ve bu çerçevede çalışmaların sürdüğünü belirtti.
- Oyuncu, televizyon sunucusu ve komedyen Aleksandr Revva, Rus vatandaşlığı aldı. TASS’ın aktardığına göre, güncel bilgiler Rusya’nın bireysel girişimciler siciline yansıdı. Belgelerde Revva’nın Moskova bölgesindeki İstra kentinde kayıtlı olduğu görülüyor. Comedy Club’ın eski üyelerinden olan Donetsk doğumlu Revva, Rus vatandaşlığını kolaylaştırılmış prosedürle alma hakkına sahipti. 2022’de özel askeri operasyonun başlamasının ardından savaş karşıtı bir paylaşım yaparak İspanya’ya giden sanatçı, kısa süre sonra Rusya’ya geri dönmüştü.
- Moskova Belediye Başkanı Sergey Sobyanin, dün gece saatlerinde başkente yaklaşan altı insansız hava aracının daha hava savunma sistemleri tarafından vurulduğunu açıkladı. Böylece 22 Mayıs’a girilen gece boyunca Moskova’ya yönelen ve etkisiz hale getirilen İHA sayısı 23’e ulaştı. Sobyanin, düşen parçalara müdahale için acil servis ekiplerinin olay yerlerinde görev yaptığını belirtti.
21 Mayıs günü boyunca ise Moskova semalarında toplam 27 İHA’nın imha edildiği bildirildi. Saldırılar nedeniyle başkentin ana havalimanları gün içinde zaman zaman uçuşları durdurdu. Moskova'daki Vnukovo, Domodedovo ve Jukovskiy havalimanlarında uçuş kısıtlamaları sabah kaldırıldı. Vnukovo’daki sınırlamalar 02:04’te, Domodedovo ve Jukovskiy’de ise 04:10’da yürürlüğe girmişti. 21 Mayıs günü bu iki havalimanında dört kez geçici uçuş yasağı uygulanmıştı.
- ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna’daki çatışmanın doğrudan Amerika’yı ilgilendirmediğini kabul etmekle birlikte, Washington’un krizin çözümü için harekete geçmeye hazır olduğunu söyledi. CNN’in aktardığına göre Trump, “Bu bizim insanlarımız değil, bizim askerimiz değil; bu Ukrayna ve Rusya arasında” ifadelerini kullanarak, ABD’nin yine de çözüm için yoğun çaba gösterdiğini vurguladı.
- Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, akşam yaptığı video konuşmasında Zelenskiy, “Ne yazık ki Ruslar ateşkes konusunda sinyal vermiyor ve savaşı bitirmeye hazır değiller. Bu nedenle Rusya’ya yönelik tüm baskı biçimleri ve ortaklarımızla yürüttüğümüz çalışmalar kesinlikle gerekli. Baskı ikna eder: cephede baskı, ekonomide baskı ve siyasi baskı. Bunun için yaptırımlar uygulanıyor" dedi. Ayrıca Zelenskiy, Savunma Bakanı Rüstem Umerov’un kendisine yeni silah tedarikleri için partnerlerle yürütülen çalışmaları aktardığını, Ukrayna'da savunma sanayi yatırımlarının artırılması için de yoğun çaba harcandığını vurguladı.
- ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Kongre'deki oturumda Ukrayna'daki savaş suçları konusunda açıklamalarda bulundu. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in sorumluluğu hakkındaki soruya doğrudan yorum yapmaktan kaçınan Rubio, “Ukrayna’daki savaşta suçlar işlendi ve bunun hesabı sorulacak. Ama şu anda önceliğimiz bu savaşı durdurmak. Çünkü her geçen gün insanlar ölüyor, daha fazlası sakat kalıyor ve açık konuşmak gerekirse daha fazla savaş suçu işleniyor” dedi. Rubio, Washington’un Moskova ile diyaloğunun önemine de dikkat çekerek, “1961’de ABD ile Rusya arasında temas olmasaydı, dünya Küba krizi sırasında yok olabilirdi” ifadelerini kullandı.
- Rusya Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na, daha önce "Merkez" askeri grubuna ve Merkez Askeri Bölge'ye komuta eden Orgeneral Andrey Mordviçev atandı. Savunma Bakanı Andrey Belousov’un törende Mordvichev’e Kara Kuvvetleri Komutanı bayrağını takdim ettiği bildirildi. Belousov, Mordviçev’in özel askeri operasyonda sergilediği liderlik sayesinde “tam anlamıyla bir komutan yeteneği” gösterdiğini vurguladı. Mordviçev, 2022’de Mariupol kuşatmasında birliklere komuta etmişti. Görevden alınan önceki Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Oleg Salyukov ise Güvenlik Konseyi Sekreter Yardımcılığı’na getirildi.
- Almanya Başbakanı Friedrich Merz, Ukrayna’daki çatışmanın yakın zamanda sona ereceğine dair bir işaret görmediğini belirtti. Ancak Bild gazetesine göre Merz, krizin çözümü için tüm diplomatik yolların kullanılmaya devam ettiğini vurguladı. Almanya’nın bu süreçte “etkin, destekleyici ve güçlü” bir rol üstlenmesi gerektiğini ifade eden Merz, doğrudan görüşmelerin yapılacağı yer olarak Vatikan’ın değerlendirildiğini söyledi.
- Ukrayna'nın, 16 Mayıs’ta İstanbul’da düzenlenen görüşmelere katılan mevcut heyetinin yeterli siyasi deneyime sahip olmadığı gerekçesiyle müzakere ekibini yeniden yapılandırmayı değerlendirdiği bildirildi. TASS’a konuşan sürece yakın bir kaynak, heyetin etkinliğinin sorgulandığını belirtti ve yeni delegasyonda Cumhurbaşkanlığı Ofisi Başkanı Andriy Yermak’a yakın, süreci denetleyebilecek isimlerin yer almasının muhtemel olduğunu söyledi. Adaylar arasında eski Savunma Bakanı Oleksiy Reznikov, milletvekili Oleksandr Merejko ve güvenlik kurumlarından siyasi deneyimi olan isimler öne çıkıyor.
- Rusya’da 13-19 Mayıs haftasında enflasyon yüzde 0,07 olurken, yıllık enflasyon oranı yüzde 9,9’a geriledi. Ancak analistlere göre bu yavaşlama esas olarak gıda dışı ürünlerde gözlenirken, temel gıda maddeleri fiyatları artmaya devam ediyor. Özellikle tavuk eti yüzde 1,3, pancar yüzde 5’in, beyaz lahana yüzde 4,5’in, havuç ise yüzde 4’ün üzerinde zamlandı. Buna karşılık sığır eti, sucuk ve dondurulmuş balıkta artış yüzde 0,3’ün altında kaldı.
21 Mayıs Çarşamba
- Moskova Belediye Başkanı Sergey Sobyanin, başkente yönelik yeni bir insansız hava aracı saldırısı dalgasının başarıyla püskürtüldüğünü açıkladı. 18:43 ile 19:12 arasında üç ayrı saldırı girişiminde toplam dört drone etkisiz hale getirildi. Böylece gün içinde Moskova çevresinde düşürülen İHA sayısı 18’e ulaştı. Daha önce, saat 18:11’de yedi dronluk en büyük saldırı dalgası engellenmişti. Moskova’nın yanı sıra Orlov, Bryansk, Kursk, Tula ve Lipetsk bölgelerinde de toplam 30 drone düşürüldü. Başkente yakın ilçelerde sirenler çalarken, Domodedovo’daki bir anaokulunun bahçesine düşen enkaz can kaybına yol açmadı. Saldırılar nedeniyle başta Moskova olmak üzere birçok şehirde havalimanı uçuşlarında aksamalar ve mobil internet kesintileri yaşandı. (RBC)
- Bloomberg’in aktardığına göre, ABD Başkanı Donald Trump, Rusya lideri Vladimir Putin’le yaptığı telefon görüşmesinin ardından Avrupa liderleriyle temaslarında, Ukrayna'daki çatışmada Rusya'nın zaferinden emin olduğunu söyledi. Haberegöre Trump, bu açıklamayı daha sonra Avrupalı liderlerle yaptığı görüşmede dile getirdi.
Ajansa konuşan kaynaklara göre Trump, Avrupalı muhataplarıyla yaptığı görüşmelerde sık sık "Kremlin’in tezlerini" tekrar etti ve daha önce savunduğu ateşkes teklifinden geri adım attı.
Bir Avrupa yetkilisi, Trump’ın tutumunun arabuluculuk çabalarından uzaklaşmak anlamına geldiğini söylerken, başka bir kaynak da ABD Başkanı’nın Putin’den "kabul edilebilir koşullarda bir barış planı hazırlamasını" istediğini ifade etti.
- Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Ukrayna ile müzakereler başlamadan önce ateşkes ilan edilmesi fikrini kesin bir dille reddetti. Lavrov, “Şimdi bize diyorlar ki: ‘Hadi ateşkes yapalım, sonra bakarız’ Hayır arkadaşlar. Biz bu hikâyeleri daha önce yaşadık, artık istemiyoruz” dedi. Bakan, 2022’de benzer bir süreçte kandırıldıklarını hatırlatarak, o dönem tarafların anlaşmaya vardığını ancak Batı’nın Ukrayna’ya anlaşmayı imzalamayı yasakladığını öne sürdü. Avrupa liderlerinin bir yandan barış önerileri sunarken diğer yandan yaptırımları sertleştirmeye çalıştığını belirten Lavrov, bu koşullarda önceden ateşkes ilan etmenin Rusya için kabul edilemez olduğunu vurguladı.
- Rosaviatsiya’nın bildirdiğine göre, Moskova yakınlarındaki Domodedovo ve Jukovskiy havalimanları saat 15:44 itibarıyla geçici olarak uçak iniş ve kalkışlarını durdurdu. Böylece aynı gün içinde havaalanları ikinci kez kapanmış oldu. Her iki havalimanı daha önce ilk kapanmanın ardından saat 14:00’te yeniden faaliyete geçmişti. Kurum adına konuşan Artyom Korenyako, bu iki havalimanında geçici kısıtlamaların uygulandığını belirtti.
Petersburg’daki Pulkovo Havalimanı ise Moskova kalkışlı ve varışlı uçuşlarda olası değişikliklere karşı yolcuları uyardı.
Öte yandan Domodedovo semtindeki “Vasilek” anaokulunun bahçesine Ukrayna ordusuna ait bir insansız hava aracının parçası düştü. Domodedovo Belediye Başkanı Yevgeniya Hrustalyova, olayda can kaybı veya hasar yaşanmadığını, çocuklar ve öğretmenlerin zamanında binanın bodrum katına tahliye edildiğini ve hepsinin güvende olduğunu bildirdi. Olay yerine acil müdahale ekipleri sevk edildi.
- Tula Bölgesi Valisi Dmitriy Milyayev, Ukrayna İHA’larının devam eden saldırıları nedeniyle mobil internetin geçici olarak devre dışı bırakıldığını açıkladı. Sabit internet hizmetlerinin ise normal şekilde çalışmaya devam ettiğini belirtti. Milyayev, daha önce de benzer önlemlerin uygulandığını hatırlatarak, bu tür adımların bölge halkının güvenliği için alındığını vurguladı. “Son 24 saatte ülkenin farklı bölgelerinde hava savunma sistemleri 80’den fazla İHA düşürdü,” dedi.
- Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un, 25-27 Mayıs tarihleri arasında Türk mevkidaşı Hakan Fidan ile görüşeceği açıklandı. Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, iki ülkenin Ukrayna meselesi başta olmak üzere bölgesel gelişmeleri ele alacağını bildirdi.
Fidan’ın Moskova ziyaretinde ayrıca Suriye, Libya ve Karadeniz bölgesindeki gelişmeler ile yüksek düzeyli temas takvimi de ele alınacak.
- Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, Rusya ile Ukrayna arasında hazırlanan ateşkes memorandumunun dinamik fakat gizli bir şekilde sürdüğünü belirtti. Tarafların, ateşkes şartlarını ayrı ayrı belirleyeceklerini kaydetti. Peskov ayrıca 1000’e 1000 formatında bir esir takasının hazırlandığını ve bu konuda çalışmaların devam ettiğini ifade etti.
- Kursk bölgesindeki Gluşkovskiy ilçesi başkanı Pavel Zolotaryov’un, Ukrayna’nın Sumi şehrinin Rusya’ya dahil edilmesi yönündeki önerisine Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin gülümseyerek yanıt verdi. Zolotaryov, sınır güvenliğinin artırılması için “En azından Sumi bizim olmalı,” dedi. Putin ise, “Bu yüzden Aleksandr Yevseeviç’i (Kursk bölgesinin yeni başkanı Aleksandr Hinşteyn) seçtik, o da her şeyi daha çok istiyor,” diyerek yanıtladı. Putin ayrıca Hinşteyn’in Moskova’dan fon sağlamada başarılı olduğunu belirtti.
- Reuters’in elde ettiği 40 sayfalık belgeye göre, Ukrayna önümüzdeki hafta Avrupa Birliği’nden Rusya’ya yönelik yeni izolasyon adımları talep edecek. Belgede, dondurulmuş Rus varlıklarına el konularak Ukrayna’nın yeniden inşasında kullanılmaları için yasal düzenlemelerin yapılması isteniyor. Ayrıca, AB’nin dış bölgelerdeki yaptırımlarının daha kararlı şekilde uygulanması çağrısı da yer alıyor.
- Politico’nun haberine göre, İngiliz Parlamentosu milletvekili Joe Powell, hükümeti yaptırım altındaki Ruslara ait terkedilmiş mülklerle ilgili harekete geçmeye çağırdı. Powell, bu mülklerin satılması ve elde edilen gelirlerin özel hesaplarda tutulması önerisinde bulundu.
Gündeme gelen örneklerden biri, 2018 yılında Rus iş insanı David Davidoviç tarafından 16 milyon sterline satın alınan, Kensington Sarayı manzaralı bir malikâne oldu. Davidoviç, Ukrayna’ya düzenlenen operasyonun başlamasının ardından yaptırım listesine alınmıştı.
İngiltere’de yaptırımlı şahıslar mülklerini ziyaret edemiyor, kiraya veremiyor veya satamıyor. Bakım ve onarım işlemleri ise büyük ölçüde kısıtlanmış durumda. Malikânenin boya ve sıvaları dökülmüş, kablolar sarkmış, balkonlarda güvercinler yuva yapmış.
- İspanya'nın Madrid yakınlarındaki Pozuelo de Alarcón kentinde, eski Ukrayna Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç’in danışmanı Andrey Portnov silahlı saldırı sonucu öldürüldü. İspanyol basınına göre saldırı, Portnov'un çocuklarını okula bıraktığı sırada Amerikan okulunun yakınında gerçekleşti; saldırganlardan biri Portnov’u boynundan vurduktan sonra yere düşen kurbana başından bir el daha ateş etti. El Pais gazetesi, saldırganların iki ya da üç kişi olduğunu ve olay yerinden Casa de Campo parkı yönüne kaçtıklarını yazdı. Olayın ardından İspanyol polisi geniş çaplı bir soruşturma başlatırken, Ukrayna güvenlik yetkilileri de Portnov’un ölümünü doğruladı.
1973 doğumlu Portnov, Yanukoviç döneminde Ukrayna Cumhurbaşkanlığı İdaresi’nde yargı reformundan sorumlu birimin başındaydı ve 2014’teki iktidar değişikliğine kadar bu görevini sürdürdü. Görevden alınmasının ardından Rusya’ya, ardından Viyana’ya taşınarak avukatlık yaptı. 2019'da kısa süreliğine Ukrayna'ya dönerek Başkan Zelenskiy'nin ekibiyle temas kurduğu ve parlamentonun feshi konusunda danışmanlık yaptığı iddia edilmişti. Portnov’a yönelik 2015’te açılan yolsuzluk soruşturması sonuçsuz kalmış, ancak 2021 sonunda ABD tarafından yaptırımlar listesine alınmıştı.(RBC)
- Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Ukrayna ile barış sürecine ilişkin hazırlanan memorandum üzerindeki çalışmaların “dinamik şekilde” ilerlediğini belirtti. Günlük basın toplantısında konuşan Peskov, sürecin büyük ölçüde gizli yürütüldüğünü vurgulayarak, “Kimse süreci uzatmakla ilgilenmiyor. Ancak bazı bilgiler kamuya açık olmamalı” dedi. Ateşkes için tarafların ayrı ayrı şart listesi hazırladığı, 1.000'e 1.000 esir takası için çalışmaların sürdüğü ve müzakerelerin nerede yapılacağına dair henüz bir karar alınmadığı açıklandı. Peskov ayrıca, Vatikan’dan somut bir teklif gelmediğini, Rusya’nın barışa katkı sağlamak isteyen tüm ülkelerin çabalarına açık olduğunu ve ABD ile 9’a 9 esir değişimi konusunda da temasların sürdüğünü aktardı.
- Moskova Belediye Başkanı Sergey Sobyanin, başkente doğru ilerleyen üç insansız hava aracının hava savunma sistemleri tarafından etkisiz hale getirildiğini açıkladı. Sobyanin düşen parçaların bulunduğu bölgelerde acil servis ekiplerinin çalışmalarını sürdürdüğünü belirtti. Domodedovo Belediye Başkanı da bölgede hava savunma sistemlerinin aktif olduğunu doğrularken, sabah saatlerinde Domodedovo, Jukovski ve Şeremetyovo başta olmak üzere altı havalimanında uçuşların geçici olarak durdurulduğu bildirildi. Gece boyunca Moskova dahil olmak üzere birçok bölgede toplam 127 İHA’nın vurulduğu açıklandı.
- Rusya Savunma Bakanlığı, Sumı bölgesindeki Şostka yerleşimi yakınlarında, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’ne (VSU) bağlı 1. özel harekât tugayına ait bir eğitim kampının İskander füzesiyle vurularak imha edildiğini duyurdu. Bakanlığa göre saldırı sonucunda aralarında 20 eğitmenin de bulunduğu yaklaşık 70 Ukraynalı asker öldürülürken, mühimmat deposu ve 10’a yakın araç da yok edildi. Hedefin yerinin keşif faaliyetleri sonucu tespit edildiği, koordinatların İskander füze sistemlerine aktarılmasıyla operasyonun gerçekleştirildiği belirtildi.
"İskander", Rusya tarafından kullanılan kısa menzilli balistik füze sistemi ve 500 kilometreye kadar menzilde yüksek hassasiyetle hedef imha edebiliyor. Farklı tipte savaş başlıkları taşıyabilen sistem, hem konvansiyonel hem nükleer yüklemelerle görev yapabiliyor. İskander füzeleri, komuta merkezleri, hava savunma sistemleri ve askeri altyapılar gibi stratejik hedeflere karşı kullanılıyor. Mobil fırlatıcılarla taşınan sistem, hızlı konuşlanma ve yeniden ateşleme kabiliyetine sahip. (K. Pravda)
- RBC'nın aktardığına göre, Ukrayna’nın Sumı bölgesindeki bir eğitim poligonuna Rusya tarafından düzenlenen saldırının ardından, ilgili askeri birliğin komutanı geçici olarak görevden alındı. Ukrayna Ulusal Muhafızları, saldırı sırasında yapılan tatbikatta altı askerin hayatını kaybettiğini, ondan fazla askerin de yaralandığını açıkladı. Olay sonrası Ukrayna parlamentosundan bazı vekiller, sınır hattına bu kadar yakın bölgede tatbikat yapılmasını “sorumsuzluk” olarak niteleyerek, Genelkurmay Başkanı Aleksandr Sırskiy'nin istifasını talep etti.
- Başkan Putin, Ukrayna güçlerinden temizlenen Kursk Bölgesi’ni ziyaret ederek, anıt yıkımlarını “neo-Nazi ideolojisinin kanıtı” olarak niteledi ve “Bunlar aptallar yarışmasında bile ikinci olurlar” dedi. Rusya’nın tek bir takım gibi hareket ettiğini vurgulayan Putin, bölgedeki mayın temizleme çalışmalarının artırılması talimatını verdi. Ayrıca Kurçatov’daki nükleer santrali ziyaret eden Putin, Kursk’ta özel ekonomik bölge kurulması fikrine destek verdi.
- Moskova, Lipetsk ve Vladimir bölgelerinde mobil iletişimde kesintiler yaşandı; vatandaşlar özellikle mobil internet ve arama hizmetlerinde sorun bildirdi. Beeline, Moskova çevresinde şebekenin "kesintili çalışabileceğini" açıklarken, MegaFon ise sorunları "dış etkenlerle" ilişkilendirdi. Vladimir bölgesinde tüm operatörlerde genel bir kesinti yaşandığı belirtilirken, Lipetsk Valisi İgor Artamonov, bölgede mobil internetin askeri karar doğrultusunda geçici olarak sınırlandığını duyurdu. Rusya Savunma Bakanlığı, Moskova ve Vladimir bölgeleri üzerinde insansız hava araçlarının gece saatlerinde düşürüldüğünü açıklarken, uzmanlar bu kesintilerin İHA saldırılarına karşı alınan elektronik önlemlerle bağlantılı olabileceğini belirtiyor.
- Rusya Savunma Bakanlığı, Ukrayna ordusunun gece saatlerinde düzenlediği geniş çaplı İHA saldırısında toplam 127 insansız hava aracının düşürüldüğünü duyurdu. Açıklamaya göre, yalnızca Bryansk Bölgesi’nde 41, Oryol’da 37, Kursk’ta ise 31 drone etkisiz hale getirildi; diğer İHA'lar ise Moskova, Vladimir, Ryazan, Belgorod, Tula, Kaluga bölgeleri ile Karadeniz üzerinde vuruldu. Olayla ilgili bölge valiliklerinden yapılan açıklamalarda can kaybı ya da ciddi yıkım yaşanmadığı belirtildi.
- Rusya Federal Havacılık Kurumu (Rosaviatsiya) temsilcisi Artyom Korenyako, öğle saatlerinde güvenlik gerekçesiyle Vladimir, Kaluga ve Ivanovo’daki havalimanlarında uçuşların geçici olarak durdurulduğunu açıkladı. “Bu havaalanları şu anda iniş ve kalkış yapmıyor. Mürettebatlar, hava trafik kontrolörleri ve yer hizmetleri uçuş güvenliğini sağlamak için gerekli tüm önlemleri alıyor” diyen Korenyako, uygulamanın ne kadar süreceğine dair bilgi vermedi. Kaluga Havalimanı’ndaki kısıtlamaların ise beş saatin ardından kaldırıldığı bildirildi.
- Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mao Ning, Avrupa Birliği’nin 17. yaptırım paketine tepki göstererek, Çinli şirketlerin listeye dahil edilmesini “uluslararası hukuka dayanmayan, tek taraflı yaptırımlar” olarak nitelendirdi ve buna karşı protesto ettiklerini açıkladı. Mao, “Çin ile Rusya arasındaki normal ticari işbirliği dış müdahaleye açık değildir ve kimsenin etki yaratmasına izin verilmemelidir. AB, çifte standartlardan vazgeçmeli ve Çinli şirketlerin yasal çıkarlarına zarar vermemelidir” dedi. Çin’in Ukrayna krizinde müzakere ve barışçıl çözümden yana olduğunu vurgulayan sözcü, Pekin’in ne Moskova’ya ne de Kiev’e ölümcül silah tedarik etmediğini ve çift kullanımlı ürünlerin ihracatını sıkı denetim altında tuttuğunu söyledi. Mao Ning, Çin’in meşru haklarını korumak amacıyla karşılık vereceklerini de sözlerine ekledi.

- The New York Times’ın altı kaynağa dayandırdığı haberine göre, ABD Başkanı Donald Trump, 19 Mayıs’ta Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le yaptığı telefon görüşmesinin ardından Ukrayna Zelenskiy ve Avrupalı liderlere, “Rusya ve Ukrayna bu çatışmadan kendi başlarına çıkış yolu bulmalı” dedi. Trump’ın ayrıca “Avrupa ülkeleriyle birlikte Rusya’ya yönelik baskıyı artırma yönündeki tehditlerinden vazgeçtiği” ve yeni yaptırımlar konusunda geri adım attığı belirtildi.
Haberde, Trump’ın bu tutumunun yalnızca ABD’nin baskı politikasından çekildiğini göstermediği, aynı zamanda “NATO içinde bir bölünme işaretine” dönüştüğü vurgulandı. Avrupa başkentlerinde, Washington’un yakın vadede Moskova’ya yönelik yeni finansal yaptırımlar uygulamayacağı görüşü ağırlık kazandı.
Financial Times’a göre, Trump’ın Putin’in “derhal doğrudan ateşkes görüşmelerine hazır olduğunu” söylemesi, Avrupalı liderlerde “birkaç saniyelik şaşkın sessizliğe” yol açtı.
Haberde "Trump’ın Ukrayna savaşına yeni yaklaşımı: “Benim sorunum değil” başlığını kullanan New York Times şu değerlendirmeyi yaptı: "
Bu geri dönüşle, Başkan Trump’ın Rusya’ya yönelik yeni yaptırımlar konusunda Avrupa ile birlikte hareket etmekten vazgeçtiği ve görünüşe göre artık Rusya ile iş yapmaya istekli olduğu anlaşılıyor. Aylar boyunca Başkan Trump, Rusya ile Ukrayna arasındaki ateşkes müzakerelerinden hayal kırıklığına uğrayarak süreci tamamen terk etmekle tehdit etmişti. Pazartesi günü Trump ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir V. Putin arasında gerçekleşen telefon görüşmesinden sonra, Amerikalı liderin bu tehdidi uygulamaya koyduğu görülüyor. Şimdi daha derin bir soru gündemde: Trump, Ukrayna’yı destekleme projesinden de vaz mı geçiyor?
Trump, Putin ile yaptığı telefon görüşmesinin ardından Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy ve diğer Avrupa liderlerine, “Rusya ve Ukrayna’nın savaşa kendi başlarına çözüm bulmaları gerektiğini” söyledi. Oysa günler önce yalnızca kendisinin ve Putin’in bir anlaşmayı sağlayabileceğini iddia etmişti. Konuya aşina altı yetkiliye göre Trump ayrıca, Avrupa’nın yeni yaptırımlar içeren baskı kampanyasına katılma yönündeki tehditlerinden de geri adım attı.
Kaynaklarımızın anlatımı, Trump’ın daha önce “24 saat içinde çözeceğini” vadettiği barış süreciyle ilgili olarak artık tamamen “eli ayağı çektiğini” gösteriyor. Ve eğer Trump bu tutumunu yeniden değiştirmezse, Pazartesi günü yaşanan gelişmeler Başkan Putin’e tam da istediğini vermiş oldu: Sadece Amerikan baskısının sona ermesi değil, aynı zamanda Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) içinde, Amerikalılarla geleneksel Avrupa müttefikleri arasında derin bir çatlağın ortaya çıkması. Avrupa ülkeleri yaptırımlara devam edeceklerini bildiriyor. Birçok kişiye göre Trump’ın kararı çok önceden belliydi: İlk olarak Zelenskiy ile Beyaz Saray’da kameralar önünde yaşanan hararetli görüşmede, ardından ABD’nin Kiev Büyükelçisi’nin istifasında bu durum sinyal vermişti. Geçtiğimiz ay Kiev’den ayrılan eski büyükelçi Bridget A. Brink, istifasının ardından şu ifadeleri kullandı: “Trump yönetiminin en başından beri izlediği politika, Rusya’ya değil, Ukrayna’ya baskı yapmaktı. Her koşulda barış denilen şey, aslında barış değildir; bu, teslimiyettir.”
- Trump, Zelenskiy’nin Rusya’ya yönelik yeni yaptırımlar uygulanması yönündeki çağrılarına yanıt olarak, bu konuda nihai kararın yalnızca kendisine ait olduğunu söyledi. “Bu benim vereceğim bir karar olacak, başkasının değil. (Putin'in) Ne yapacağını, nasıl davranacağını göreceğiz, sonra karar vereceğim” diyen Trump, sürecin gidişatını Rusya’nın tutumuna göre değerlendireceğini belirtti.
Amerikan lideri, Ukrayna’daki savaşın çözümüne dair “kritik bir döneme girildiğini” ifade ederken, önceki gün Putin, Zelenskiy ve bazı Batılı liderlerle gerçekleştirdiği görüşmeleri “çok iyi geçti” sözleriyle değerlendirdi.
- ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Senato’daki konuşmasında, Kongre’de gündeme gelen ve Rus ekonomisine yönelik “ezici” yaptırımlar öngören yasa teklifine henüz destek vermeye hazır olmadıklarını açıkladı.
Rubio, Rusya’nın Ukrayna ile ateşkes için öne süreceği şartları “önümüzdeki günlerde, muhtemelen bu hafta” sunmasını beklediklerini söyledi. Rubio, “Rusların bir ateşkes sağlanması için kendi koşullarını oluşturmaya hazırlandığını anladık, bu da daha kapsamlı müzakerelere kapı açabilir” dedi. ABD yönetiminin, bu şartları gördükten sonra “Putin’in neyi hedeflediğini çok daha iyi anlayacağını” vurgulayan Rubio, Rusya-Ukrayna savaşının “askeri bir çözümünün bulunmadığını” ve yalnızca müzakereyle sona erebileceğini belirtti. Rubio’ya göre “Rusya şu anda sahip olmadığı ve hakkı olmayan şeyleri istiyor, Ukrayna ise askeri yollarla geri alamayacağı şeyleri talep ediyor.”
16 Mayıs’ta İstanbul’da yapılan doğrudan görüşmelerde tarafların karşılıklı olarak ateşkes şartlarını hazırlayıp sunma konusunda anlaştığını ve kapsamlı bir esir değişiminin de kararlaştırıldığını hatırlatan Rubio, “Görüşmeler olumlu olsa da henüz barış yönünde somut bir adım görmedik” dedi. Ayrıca Trump’ın, “taraflara baskı yaparak onları barışa yaklaştırma olasılığını mümkün olduğu kadar uzun süre elinde tutmak istediğini” belirten Rubio, “bir kez belli adımlar atıldığında, o baskı gücü kaybedilebilir” ifadesiyle yeni yaptırımların süreci riske atabileceğine işaret etti.
- Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın 25-27 Mayıs tarihlerinde Moskova’yı ziyaret edeceğini açıkladı. Zaharova, Fidan’ın Rus mevkidaşı Sergey Lavrov ile yapacağı görüşmelerde Suriye, Libya, Kafkasya ve Karadeniz’deki gelişmelerin ele alınacağını belirtti. Diplomatik kaynaklara göre, görüşmelerde ayrıca ikili ilişkiler ve üst düzey temasların takvimi de değerlendirilecek. Zaharova, ziyaretin iki ülke arasındaki stratejik işbirliğinin güçlendirilmesi açısından önemli bir adım olacağını vurguladı. Aynı basın toplantısında Ukrayna konusuna da değinen Zaharova, “Rusya hiçbir zaman müzakereleri reddetmedi, Kiev’den yapıcı bir tutum bekliyoruz” diyerek Ukrayna yönetimini “histerik ve çelişkili davranmakla” eleştirdi.
- Rusya ve Ukrayna tarafından karşılıklı İHA saldırısı haberleri gece boyunca gelmeye devam etti. Bazı havaalanları güvenlik nedeniyle uçuşlara kapatıldı. Rusya Savunma Bakanlığı, dün gece hava savunma sistemlerinin Rusya'nın üç bölgesi üzerinde 15 Ukrayna İHA'sını düşürdüğünü bildirdi. İHA saldırılarında Rusya'nın özellikle Sumı ve Kiev'i, Ukrayna'nın Tula ve Ryazan bölgelerini hedef aldığı haberleri geldi.
- Rusya Soruşturma Komitesi Başkanı Aleksandr Bastrıkin, St. Petersburg Uluslararası Ekonomik Forumu’nda yaptığı açıklamada, sonradan Rus vatandaşlığı alan 20 bin kişinin Ukrayna’daki özel askeri operasyon bölgesinde zorunlu askerlik hizmeti yürüttüğünü açıkladı. Bastrıkin, “Rusya vatandaşlığı alan ancak askerlik şubelerine kaydolmak istemeyen 80 bin kişiyi tespit ettik” derken, bunların önemli bir kısmının Özbekistan, Tacikistan ve Kırgızistan kökenli olduğunu belirtti. Haziran 2024’te bu sayı 30 bin olarak açıklanmış, 10 bini operasyona sevk edilmişti. Yeni vatandaşların genellikle cephe gerisindeki destek ve tahkimat birimlerinde görevlendirildiğini vurgulayan Bastrıkin, “Nedense bu genç Rus vatandaşları artık kendi ülkelerinde yaşamak istemiyorlar” sözleriyle sürece dikkat çekti. Rus yasalarına göre 18-30 yaş arası erkekler için zorunlu askerlik geçerli ve bu kapsama giren yeni vatandaşlar da orduya alınıyor.
- The Washington Post’un ulaştığı belgelere göre, ABD Başkanı Donald Trump’ın yönetimi, aralarında 200 binden fazla Ukraynalının da bulunduğu sığınmacıların sınır dışı edilmesini finanse etmek için dış yardımlara ayrılmış 250 milyon dolarlık kaynağı kullanmayı planlıyor. Trump, Mayıs ayında imzaladığı kararnamede, yasa dışı göçmenler için “kendi kendine sınır dışı” programını başlatmış ve “Her kaçak, havaalanına gidip ülkemizden çıkış için ücretsiz bilet alabilir” demişti. Gönüllü ayrılmayı seçenlere ise “önemli bir çıkış bonusu” vaat eden Trump, gitmeyenleri hapis, para cezası, mal varlığına el konulması ve zorla sınır dışı edilme ile tehdit etti. Gazeteye göre, söz konusu belgelerde Ukraynalıların yanı sıra Afgan, Filistinli, Suriyeli ve Sudanlı sığınmacılar da geçiyor; bu kişilerden birçoğu daha önce geçici koruma statüsü (TPS) kapsamına alınmış ve sınır dışı edilmekten korunmuştu.
- 17. paketin ayrıntıları dün belli olduktan sonra Avrupa Birliği’nin Rusya’ya yönelik hazırladığı 18. yaptırım paketinin temelini enerji sektörü oluşturacak. AB dış ilişkiler yüksek temsilcisi Kaja Kallas, “Pek çok konu görüşülüyor, ancak en önemli unsur enerji yaptırımları olacak; özellikle de petrol fiyatına tavan getirilmesi” dedi. Avrupa Komisyonu’nun yayımladığı basın toplantısında konuşan Kallas, kısıtlamaların “Kuzey Akım” gibi boru hatlarını da kapsayabileceğini belirtti. Yeni yaptırımların hızla onaylanması gerektiğini vurgulayan Kallas, bir önceki 17. pakette 189 gemiyle birlikte 75 kişi ve kuruluşa yaptırım uygulanmış olduğunu hatırlattı. Reuters’a göre AB, Rusya’dan deniz yoluyla taşınan petrolün tavan fiyatını varil başına 60 dolardan 50 dolara düşürmeyi G7 ülkelerine önermeye hazırlanıyor.
- Reuters’ın aktardığına göre, ABD yönetimi Rusya ile olası bir mahkum takası kapsamında iadesini istediği dokuz kişilik bir listeyi Moskova’ya sundu. Bu konu, 19 Mayıs’ta Başkanlar Vladimir Putin ve Donald Trump arasındaki telefon görüşmesinde ele alındı. Listede, Ukrayna’da paralı askerlik yaptığı iddiasıyla altı yıl on aya mahkum edilen 73 yaşındaki Stephen James Hubbard, polis memuruna saldırı suçundan sekiz yıl ceza alan eski deniz piyadesi Robert Gilman, eşine yönelik tehdit ve hırsızlık nedeniyle üç yıl iki ay hapis cezası alan ordu mensubu Gordon Black, oğlunu annesinin izni olmadan yurtdışına çıkarmaya çalıştığı gerekçesiyle altı yıl ceza alan Daniel Joseph Schneider ve polis memuruna saldırı nedeniyle zorunlu psikiyatrik tedaviye gönderilen Joseph Tater gibi isimler bulunuyor. Ayrıca, uyuşturucu ticareti suçlamasıyla 13 yıl hapis cezasına çarptırılan eski paraşütçü ve müzisyen Michael Travis Leake, 46 kilo mefedron ticareti girişimiyle suçlanan ve dokuz buçuk yıl ceza alan Robert Woodland, rüşvet aracılığı ve ardından casusluk suçlamalarıyla toplam 17 yıl hapis cezası alan iş insanı Yevgeny Spektor, çocuklarına şiddet uyguladığı gerekçesiyle 21 yıl ceza alan David Barnes ve valizinde silah bulunduğu gerekçesiyle sekiz yıl hapis cezasına çarptırılan Andre Khachaturyan da takas listesinde yer alıyor.
- Avrupa Birliği, bağımsız gazeteciliği desteklemek amacıyla “Radyo Svoboda”ya (Rusya’da yabancı ajan ilan edilen ve tüzel kişiliği istenmeyen kuruluşlar listesine alınan RFE/RL) 5,5 milyon euro tutarında “kısa vadeli acil finansman” sağlayacağını açıkladı. AB dış ilişkiler sorumlusu Kaja Kallas, bu desteğin “bağımsız habercilik için bir sigorta” niteliğinde olduğunu belirtti. Kallas, AB’nin kuruluşun küresel bütçe açığını kapatamayacağını ancak özellikle “dış kaynaklı haber akışına büyük ölçüde bağımlı olan” Kafkasya ve Orta Asya gibi bölgelerde faaliyetlerine devam etmesini sağlamak istediklerini vurguladı.
20 Mayıs Salı
- ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Başkan Donald Trump’ın Rusya-Ukrayna savaşının çözümünde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e herhangi bir taviz vermediğini söyledi. Senato’da Cumhuriyetçi yönetimin Ukrayna politikası hakkında yöneltilen eleştirilere yanıt veren Rubio, “Ruslara yönelik hiçbir yaptırım kaldırılmadı. Önceki yönetim döneminde uygulanan tüm yaptırımlar hâlâ yürürlükte. Bugün elimizde aynı baskı araçları var” dedi. Rubio, “Putin hiçbir taviz koparamadı” ifadesiyle tartışmalara netlik kazandırdı.
Axios’un haberine göre, Donald Trump ve Vladimir Putin’in bir gün önce yaptığı telefon görüşmesinde Rus liderin Ukrayna ile ateşkes görüşmelerine derhal başlamayı kabul ettiği öne sürüldü. Trump’ın, Putin’den ateşkes koşullarını içeren bir “barış mutabakatı” sunmasını istediği ve bunun, Kiev tarafından kabul edilebilecek düzeyde olması gerektiğini özellikle belirttiği aktarıldı. Ancak bu mutabakatın içeriğine dair resmi bir açıklama yapılmadı.
- Avrupa Birliği bugün duyurulan 17. yaptırım paketinin ayrıntılarını açıkladı. Rusya’ya yönelik 17. yaptırım paketi, "Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü, egemenliğini ve bağımsızlığını tehdit eden ya da zayıflatan eylemlerden" sorumlu tutulan 75 gerçek ve tüzel kişiyi kapsıyor.
AB Resmi Gazetesi’nde yayımlanan listeye göre, yaptırımlar arasında KAMAZ Genel Müdürü Sergey Kogogin, MEİ Üniversitesi Rektörü Nikolay Rogalev, Hersones Taurika Müzesi Müdürü Elena Morozova ile savunma sanayi şirketlerinin yöneticileri ve hissedarları da bulunuyor. Ayrıca insan hakları ihlalleriyle suçlanan 28 hakim, savcı ve soruşturma görevlisi de listeye eklendi.
Kısıtlamalara tabi tutulan kurumlar arasında Surgutneftegaz, VSK sigorta şirketi, Altın madenciliği devi Atlas Mining (eski adıyla Petropavlovsk) ve insansız hava aracı üreticileri Airburg, Stratim, MikroB, Finko ve Aerofregat yer alıyor. Yaptırımlar ayrıca yedi Çinli şirketi, iki BAE merkezli firmayı, birer Belarus ve Türk şirketini de kapsıyor.
Rusya Savunma Bakanlığı’na bağlı Radyasyon, Kimyasal ve Biyolojik Koruma Birlikleri, 27. Merkez Araştırma Enstitüsü ve 33. Deneme Enstitüsü de listede yer aldı. Estonya Dışişleri Bakanlığı, bu paketin ayrıca Rusya’nın “gölge filosuna” ait 189 gemiyi de hedef aldığını bildirdi.
- Rus basınına yansıyan haberlere göre Avrupa Birliği, Rusya’ya yönelik 17. yaptırım paketi kapsamında Türkiye ve Hong Kong merkezli iki petrol tanker şirketini daha kara listeye aldı. AB’nin resmi gazetesinde yayımlanan belgeye göre, yaptırım listesine alınan Türk şirketi Cape Gemi Isletmeciligi AS ve Hong Konglu Prominent Shipmanagement Ltd, Rusya menşeli ya da Rusya’dan ihraç edilen petrol ve petrol ürünlerini taşıyan gemilerin işletmecisi olarak tanımlandı. AB makamları, bu şirketlere ait bazı gemilerin takip sistemlerine bilgi vermemek ve açık denizde gemiden gemiye yük aktarmak gibi "tehlikeli uygulamalara" karıştığını öne sürdü.
- ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı görüşmenin ardından Avrupa liderleri ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile konuştu. Axios’un kaynaklarına göre Trump, şu an için Rusya’ya yaptırım uygulamayı düşünmediğini belirtti. Putin’in müzakerelere açık olduğunu ifade eden Trump’ın bu sözleri, görüşmeye katılanlar arasında kısa süreli bir “şaşkın sessizlik” yarattı. Trump ayrıca Putin’den, ateşkes için herkesin üzerinde uzlaşabileceği bir öneri sunmasını istediğini dile getirdi.
- Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 7 Mayıs gecesi Kremlin ve Kızıl Meydan yakınlarında planlanan terör saldırılarının engellendiğini ABD Başkanı Trump’a aktardı. Putin’in danışmanı Yuri Uşakov’a göre, o gece Ukrayna, Rusya’ya 524 insansız hava aracı ve Storm Shadow tipi füzeler fırlattı; bunların çoğunluğu Moskova’ya yönelmişti. Uşakov’un aktardığına göre, saldırıların neredeyse tamamı püskürtüldü. Putin, Ukrayna’nın bu saldırılarla Zafer Bayramı’nın 80. yılı kutlamalarına katılması beklenen yabancı liderleri korkutarak Moskova’ya gelmelerini engellemeyi amaçladığını ifade etti.
- Telegram’ın kurucusu Pavel Durov’un ABD’ye “yatırımcılarla görüşme” amacıyla yapacağı seyahat talebi, 12 Mayıs’ta Paris Savcılığı tarafından reddedildi. Politico’nun aktardığına göre, savcılık bu seyahatin “ne zorunlu ne de gerekli” olduğu kanaatine vardı. Fransa’da Durov, Telegram’daki yetersiz içerik denetimi ve yetkililerle işbirliği yapmaması nedeniyle soruşturma altında bulunuyor. 2024’te Paris’teki Le Bourget Havalimanı’nda gözaltına alınan Durov, 5 milyon avro kefaletle serbest bırakılmış, ancak ülkeyi terk etmesi yasaklanmıştı. Mart ayında kısa süreliğine Dubai’ye seyahat etmesine izin verilmişti; Durov'un başka ülkelere gitmek için özel izin alması gerekiyor.
- İspanya’da ülke çapında geniş çaplı bir mobil iletişim ve internet kesintisi yaşandı. RBC’nin aktardığına göre, Madrid, Barselona, Valensiya, Sevilla ve Bilbao gibi büyük şehirler de dahil olmak üzere birçok bölgedeki kullanıcılar erişim sorunlarından şikâyet etti.
- AB Konseyi, Rusya’ya yönelik 17. yaptırım paketini onayladı. Açıklama, AB Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi ve Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Kaja Kallas’tan geldi. Kallas, yaptırımların “gölge filo”ya ait yaklaşık 200 gemiyi hedef aldığını belirtti.
Kallas diğer yaptırımların ise insan hakları ve hibrit tehditlerle bağlantılı olduğunu söyledi. Yüksek temsilci, “Rusya’ya yönelik yeni yaptırımlar hazırlanıyor” dedi.
- Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Moskova’nın Ukrayna’daki askeri çatışmanın çözümüne dair kararlı bir tutum izlediğini söyledi. Lavrov’a göre bu tutum, dün ABD Başkanı Donald Trump ile yapılan telefon görüşmesi sonrasında Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından “tam bir netlikle” teyit edildi.
Lavrov, Rusya’nın Ukrayna’da Ortodoksların haklarına saygı gösterilmesini ve kanonik Ortodoksluğun “Ukrayna topraklarında halkın manevi yaşamında yeniden merkezi bir yer edinmesini” istediğini vurguladı. Lavrov, “Bu hedeflerin gerçekleştirileceğinin garantisi, Batı tarafından yaratılan Ukrayna krizine adil bir çözüm bulunması yönündeki Rusya’nın tutumudur. Bu tutum, dün Sayın Putin tarafından bir kez daha tam netlikle teyit edildi” dedi.
Açıklama, Ortodoks Paskalyası vesilesiyle verilen resepsiyonda yapıldı.
- Macaristan Parlamentosu, ülkenin Uluslararası Ceza Mahkemesi’nden (UCM) ayrılmasını resmen onayladı. Karar, Index portalının haberine göre 137 milletvekilinin desteğiyle alındı; 37 milletvekili aleyhte oy kullandı, yedi kişi ise oylamaya katılmadı. Dışişleri Bakanı Péter Szijjártó, “Ulusal Meclis karar aldıktan sonra görevim, BM Genel Sekreteri’ni bu adımdan haberdar etmek. İlgili belge hazırlandı, karar yürürlüğe girdikten ve cumhurbaşkanı tarafından imzalanıp yayımlandıktan sonra mektubu derhal BM Genel Sekreteri’ne göndereceğim” dedi.
- Estonya’dan yola çıkan ve 18 Mayıs’ta Rusya karasularında alıkonulan Green Admire adlı tanker serbest bırakıldı. Haberi Estonya televizyon kanalı ERR duyurdu. Liberya bayraklı ve kaya petrolü taşıyan tanker, varış noktası olan Hollanda’nın Rotterdam kentine doğru yol alıyor. VesselFinder verilerine göre, haberin yayımlandığı sırada gemi Estonya’nın Hiyumaa Adası yakınlarında, yani Finlandiya Körfezi’ni terk etmiş durumdaydı.
- Rusya Federal Vergi Servisi (FNS) sunucuları, DDoS saldırılarının hedefi oldu. Kurumun RBC’ye gönderdiği açıklamada, “19.05.2025 sabah saat 08:00’den itibaren ve halen devam eden süreçte, FNS’nin elektronik hizmetlerine yurtdışından yoğun saldırılar düzenlenmektedir. Saldırının ortalama hacmi saniyede 40 Gbit, en yüksek seviye ise 162 Gbit/s olarak kaydedildi. Şu anda saldırı hâlâ devam etmektedir” denildi.
- Rusya ve Ukrayna liderleriyle yaptığı telefon görüşmelerinin ardından, ABD Başkanı Donald Trump, "barış görüşmelerinin yakında hızlı ilerleyeceğine" inandığını söyledi. Beyaz Saray’da bir gazetecinin sorusuna yanıt veren Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in barış anlaşması arayışında samimi olduğunu düşündüğünü söyledi.
“Başkan Trump, Vladimir Putin’in barış istediğini düşünüyor musunuz?” sorusu üzerine Trump “Öyle düşünüyorum. Evet" dedi.
“Putin’e hâlâ güveniyor musunuz?” sorusuna ise Trump, “Güveniyorum” dedi.
Aynı gün daha sonra Beyaz Saray’da hayatını kaybeden kolluk kuvvetlerini anma etkinliği sonrası konuşan Trump, Putin’in artık savaşla ilgili “yeterince” şey yaşadığını düşündüğünü söyledi.
Trump “Bence (Putin) artık yeter dedi. Gerçekten yeter dedi. Bu çok uzun süredir devam ediyor. Üç yılı geçti. Düşününce, çok uzun zamandır sürüyor,” dedi.
Bu arada Foxnews'e göre Trump, Volodimir Zelenskiy konusunda "daha az emin bir duruş sergiledi". Zelenskiy’nin barış görüşmelerini ilerletmek için yeterince çaba gösterip göstermediği sorulduğunda, Trump şöyle yanıt verdi: “Bunu size yaklaşık iki hafta içinde söylemeyi tercih ederim, çünkü şu anda evet ya da hayır diyemem.”
“Bakın, Zelenskiy güçlü bir insan, güçlü bir adam, ama onunla uğraşmak da kolay değil” diyen Trump. “Ama sanırım savaşı durdurmak istiyor, orada olan şey gerçekten çok kötü. Bence durmasını istiyor. Ama bu soruya iki ya da dört hafta sonra daha iyi yanıt verebilirim. Umarım cevabım, çözmek istediği yönünde olur.”
Trump ayrıca yeni göreve başlayan Papa 14. Leo'nun iki ülke arasında barış sağlanmasına yardımcı olmak istediğini söyledi. Trump, barış görüşmelerinin Vatikan’da yapılmasının “harika” olacağını dile getirdi. Trump “Büyük bir öfke, kırgınlık var ve belki bu biraz olsun o öfkeyi hafifletmeye yardımcı olabilir,” dedi.
- Ayrıca Donald Trump, Ukrayna’da barış sağlanma ihtimali bulunduğu için şu aşamada Rusya’ya yeni yaptırımlar uygulamadığını açıkladı. Beyaz Saray daha önce Trump’ın, Rusya’ya karşı sert yaptırımları desteklemeye hazır olduğunu duyurmuştu. Gazetecilerin sorularını yanıtlarken Trump, “Ama belki de bunun (yeni yaptırımların) zamanı gelir” ifadelerini kullandı. Bloomberg’in Avrupalı yetkililere dayandırdığı haberine göre, Trump’ın, ABD Senatörü Lindsey Graham tarafından önerilen yaptırımları desteklemeye hazır olduğu, ancak bunun Rusya’nın müzakerelerde taviz vermemesi durumunda gündeme gelebileceği belirtiliyor.
- Trump, dün gece katıldığı bir gala yemeğinin açılış konuşmasında da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i “hoş bir centilmen” olarak nitelendirdi. Beyaz Saray’ın YouTube kanalında yayımlanan bir konuşmasında Trump, “Bugün bir hoş centilmenle, Vladimir Putin’le kısa bir sohbetim oldu” diyerek konukları selamladı. İki liderin yaklaşık iki saat süren telefon görüşmesinin ardından konuşan Trump, görüşmenin olumlu geçtiğini ve “belirli bir ilerleme” kaydedildiğini ifade etti.
- Zelenskiy, Rusya'nın Donetsk, Lugansk, Zaporijya ve Herson bölgelerinden Ukrayna ordusunun çekilmesini ve ülkenin NATO üyeliğinden vazgeçmesini içeren taleplerini "Rus ültimatomları" olarak niteleyerek kesin bir dille reddetti. Zelenskiy, bu açıklamayı ABD Başkanı Donald Trump ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinin ardından yaptı.
- Kremlin Sözcüsü Peskov, Rusya ile Ukrayna arasında olası bir barış anlaşmasına yönelik hazırlık aşamasındaki mutabakat metninin her iki tarafça birlikte oluşturulacağını ve üzerinde ortak bir metin hazırlanacağını açıkladı. Belirli bir takvim olmadığını vurgulayan Peskov, bu sürecin karmaşık ve ayrıntılı bir müzakere gerektirdiğini, “şeytanın ayrıntıda gizli olduğunu” söyledi. İki taraf arasında yeniden kurulan temasların belge hazırlığı için hayati önem taşıdığını belirten Kremlin, çatışmanın çözümünde en önemli unsurun, savaşın temel nedenlerinin ortadan kaldırılması olduğunun altını çizdi. Ukrayna lideri Volodimir Zelenskiy ise böyle bir mutabakatın hazırlanabileceğini ifade etti ve Kiev’in Moskova’dan gelecek belge taslağını beklediğini söyledi.
- Putin ve Trump’ın gerçekleştirdiği telefon görüşmesinin ardından Avrupa Birliği, Rusya üzerindeki baskıyı artırmaya hazırlanıyor. Almanya hükümeti sözcüsü Ştefan Kornelius, görüşmenin içeriğinin ABD Başkanı Donald Trump tarafından Avrupa liderlerine aktarıldığını ve tarafların Ukrayna'da ateşkese ulaşma sürecinde daha sıkı koordinasyon ve teknik görüşmeler yapılması konusunda anlaştığını açıkladı. Kornelius, tüm tarafların Ukrayna’ya destek vermeye devam edeceğini belirtti. Almanya Başbakanı Friedrich Merz de sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, AB’nin Rusya’ya yönelik yaptırım baskısını sürdürme kararının Trump ile doğrudan yapılan temaslarda teyit edildiğini ifade etti. Ayrıca, Almanya hükümeti Kuzey Akım gaz hattına yönelik yaptırımları desteklediğini bildirirken, yeni bir AB yaptırım paketinin hazırlık aşamasında olduğunu duyurdu.
- Financial Times’ın haberine göre, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD Başkanı Donald Trump arasında 19 Mayıs’ta gerçekleşen telefon görüşmesinin ardından Trump’ın vardığı anlaşmaları aktarma biçimi, görüşmeye sonrasında katılan Avrupa Birliği liderlerini adeta “şaşkına çevirdi.” Trump, Putin’le yaptığı iki saatlik görüşmenin ardından Ukrayna ve Rusya’nın “derhal” barış müzakerelerine başlayacağını ve bu sürecin detaylarının yalnızca tarafların kendisinde bulunduğunu belirtmişti.
- İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, ABD Başkanı Donald Trump’ın Vladimir Putin ile yaptığı telefon görüşmesinin ardından, Trump’ın Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile ve Fransa, Almanya, Finlandiya ile AB liderleriyle gerçekleştirdiği ortak görüşmeye katıldığını açıkladı. Meloni, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımda, “Taraflar arasında derhal başlayacak müzakerelerin, mümkün olan en kısa sürede ateşkese ve Ukrayna’da adil ve kalıcı bir barışın sağlanmasına zemin hazırlamasını hedefliyorlar” dedi. Ayrıca Meloni, Papa 14. Leo’nun geçen hafta dile getirdiği barış görüşmelerine Vatikan’ın ev sahipliği yapma teklifini memnuniyetle karşıladıklarını ifade etti.
- Finlandiya Gümrük İdaresi, Rusya sınırındaki geçiş noktalarının kapalı kalmasının getirdiği yüksek maliyetler nedeniyle ya en az bir sınır kapısının yeniden açılmasını ya da sınırın tamamen ve kalıcı olarak kapatılmasını önerdi. Gümrük İdaresi Genel Müdürü Sami Raksita’ya göre, sınır geçişlerinin kapalı tutulması, ayda 150-200 bin euro ek masrafa yol açıyor; çünkü yaklaşık 250 görevli başka bölgelere geçici olarak gönderildiği için ulaşım, konaklama ve harcırah ödemeleri artmış durumda. Finlandiya, Kasım 2023’ten bu yana artan düzensiz göçmen geçişlerini gerekçe göstererek Rusya ile sınır kapılarını kapalı tutuyor.
- Hakkında büyük çaplı dolandırıcılık suçlamasıyla dava açılan ve gıyaben tutuklanan eski Başneft başkanı ve Udmurtiya senatörü Viktor Horoşavtsev’in, 2024 yılı Haziran ayında Rusya’dan ayrılarak Türkiye’ye gittiği ortaya çıktı. Moskova Tver Mahkemesi’ne göre, Horoşavtsev hem Rusya içinde hem de uluslararası düzeyde arananlar listesine alındı. Savunma tarafı, hakkında verilen gıyabi tutuklama kararına itiraz etti. Horoşavtsev’in bugüne kadar Rusya’ya geri döndüğüne dair herhangi bir bilgi bulunmuyor.
- Moskova’nın Taganskiy Bölge Mahkemesi, Apple şirketine aynı gün içinde üç ayrı para cezası vererek toplamda 7,5 milyon rublelik yaptırım uyguladı. Gerekçe, Apple’ın reşit olmayanlara yönelik "geleneksel olmayan cinsel ilişkileri teşvik eden bilgi yaymak" . Ceza, Apple’ın İrlanda’daki yasal temsilcisi Apple Distribution International Ltd.'ye kesildi. Duruşmalar, Apple temsilcisinin talebiyle kapalı oturumda gerçekleşti. Bazı medya kaynakları, cezaların App Store'un gökkuşağı temalı görsel tasarımıyla bağlantılı olabileceğini öne sürdü. Aynı gün, Apple’a ayrıca Rus yetkililerin içerik sansürü taleplerine uymadığı gerekçesiyle 3 milyon ruble daha ceza verildi, iki ek dava dosyasının ise halen değerlendirme aşamasında olduğu bildirildi.
- Trump, Putin ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinin ardından Ukrayna’daki çatışmanın çözümüne dair “belirli bir ilerleme” sağlandığını söyledi. CNBC-TV18 kanalının YouTube yayınında konuşan Trump, “Putin’le iki buçuk saat süren bir görüşme gerçekleştirdik ve bu korkunç durumda belirli bir ilerleme kaydedildiğini düşünüyorum” dedi.
Trump, görüşmenin ardından Zelenskiy ile ve Avrupa'dan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, Almanya Başbakanı Friedrich Merz ve Finlandiya Cumhurbaşkanı Alexander Stubb ile de telefon görüşmeleri yaptığını açıkladı.
- Zelenskiy, Ukrayna, Rusya, ABD, Avrupa Birliği ülkeleri ve İngiltere arasında yüksek düzeyli bir görüşmenin düzenlenmesinin değerlendirildiğini açıkladı.
Bu akşam Kiev’de gazetecilere konuşan Zelenskiy, bu görüşmenin savaşın sona erdirilmesi çabaları kapsamında planlandığını belirterek, ev sahibi olarak Türkiye, Vatikan veya İsviçre’nin düşünüldüğünü söyledi.
Zelenskiy, ABD Başkanı Donald Trump ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in telefon görüşmesi öncesinde ve sonrasında Trump’la konuştuğunu, ikinci görüşmede Fransa, Almanya, İtalya, Finlandiya ve AB liderlerinin de yer aldığını aktardı.
Ukrayna lideri, ilk görüşmede ateşkesin önemi ile Rusya üzerindeki yaptırım baskısının sürdürülmesi gerektiğini vurguladığını, ayrıca Kiev’in dışlanacağı hiçbir anlaşmanın kabul edilemez olduğunu ifade etti.
Almanya Başbakanı Friedrich Merz’in basın servisine göre, liderler ikinci görüşmede Ukrayna’nın ateşkese giden yolda desteklenmesi gerektiğini ve Rusya’ya yönelik yaptırımların artırılacağını teyit etti. Merz geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada, Moskova’ya karşı 17. yaptırım paketinin 20 Mayıs Salı günü kabul edilebileceğini söylemişti.
- Zelenskiy, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmesinden sonra sözünü ettiği mutabakat belgesine (muhtemel barış anlaşmasına ilişkin memorandum) dair Kiev’in elinde herhangi bir bilgi olmadığını söyledi. Kiev’de gazetecilere konuşan Zelenskiy, “Ruslardan bu memorandum ya da öneriler gelir gelmez, kendi yaklaşımımızı oluşturabiliriz” dedi. Ayrıca, Putin’in gündeme getirdiği barış ilkeleri ve ateşkes ihtimallerine rağmen, Zelenskiy, Donetsk, Lugansk, Herson ve Zaporijya bölgelerinden Ukrayna ordusunun çekilmesinin söz konusu olmadığını vurgulayarak, “Kimse askerlerimizi kendi topraklarımızdan geri çekmeyecek” ifadelerini kullandı.
- Kremlin, ABD Başkanı Donald Trump’ın Rusya ile ilişkilerin geleceğine dair son derece duygusal bir değerlendirme yaptığını bildirdi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in danışmanı Yuri Uşakov’un açıklamasına göre, iki lider son telefon görüşmelerinde yaptırımlar ve ikili ticari ilişkiler gibi konuları ayrıntılı şekilde ele aldı. Uşakov, Trump’ın Rusya’yı ABD’nin en önemli ticari ve ekonomik ortaklarından biri olarak gördüğünü belirterek, “Trump, Senato’da yeni yaptırımlarla ilgili bir yasa tasarısı hazırlandığını söyledi ancak kendisi yaptırımlardan değil, karşılıklı uzlaşıdan yana” dedi. Putin ve Trump’ın başkanlık görevinin başlamasından bu yana yaptığı üçüncü telefon görüşmesi 2 saat 5 dakika sürdü.
- Putin ile Trump arasında gerçekleşen iki saatlik telefon görüşmesinin ardından hem Moskova Borsası’nda (MOEX) hem de döviz piyasasında olumlu bir hava oluştu. Görüşmenin ardından Putin’in detayları kamuoyuyla paylaşmasıyla MOEX endeksi gün içinde 2900 puanı aşarken, kapanışta 2882 puan seviyesinde dengelendi. Ruble de güçlü seyrini korudu; son bir haftada dolar/ruble kuru 82,5 seviyesinin üzerine çıkmadı.
- Trump'dan, Putin ile telefon görüşmesinin ardından beklenen ilk açıklama Trump Social Truth sosyal hesabı üzerinden geldi:
"Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile iki saat süren telefon görüşmemi az önce tamamladım. Görüşmenin çok iyi geçtiğine inanıyorum. Rusya ve Ukrayna, bir Ateşkes ve daha da önemlisi, SAVAŞIN SONA ERMESİ yönünde derhal müzakerelere başlayacak. Bu koşullar iki taraf arasında müzakere edilecek, çünkü yalnızca onlar müzakerenin başkalarının bilemeyeceği ayrıntılarını biliyor. Görüşmenin tonu ve ruhu mükemmeldi. Eğer öyle olmasaydı, bunu şimdi söylerdim, daha sonra değil. Rusya, bu yıkıcı “kan gölü” sona erdiğinde ABD ile büyük çaplı TİCARET yapmak istiyor ve ben de aynı fikirdeyim. Rusya’nın çok büyük sayıda iş ve servet yaratmak için muazzam bir fırsatı var. Potansiyeli SINIRSIZ. Aynı şekilde, Ukrayna da ülkesini yeniden inşa sürecinde ticaretten büyük ölçüde yararlanabilir. Rusya ile Ukrayna arasındaki müzakereler derhal başlayacak. Bu konuda Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, Almanya Şansölyesi Friedrich Merz ve Finlandiya Cumhurbaşkanı Alexander Stubb’u, Başkan Putin ile yaptığım görüşmenin hemen ardından kendileriyle gerçekleştirdiğim telefon görüşmesinde bilgilendirdim. Vatikan, Papa tarafından temsil edilerek, müzakerelere ev sahipliği yapmaya büyük ilgi gösterdiğini belirtti. Süreç başlasın!"
- Başkan Trump, Putin ile yaptığı telefon görüşmesinin ardından yeniden Zelenskiy'i aradı. İki lider arasındaki görüşmenin devam ettiği bildirildi.
- Trump- Putin telefon görüşmesi iki saat sürdü. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ABD Başkanı Donald Trump ile kapsamlı ve faydalı bir görüşme gerçekleştirdiklerini açıkladı. Soçi'de bulunan Putin, ABD’nin Rusya ile Ukrayna arasında doğrudan müzakerelerin yeniden başlamasına verdiği destek nedeniyle Trump’a teşekkür ettiğini belirtti. Rus lider, İstanbul'da yapılan görüşmelerin "doğru yolda olunduğunu gösterdiğini" vurguladı. Putin "herkesi memnun edecek bir çözüme ulaşılması gerektiğinin" altını çizdi.
Putin görüşmenin ardından kameraların önüne çıktı ve şu bilgileri paylaştı:
-
Putin, gerçekleşen görüşmeyi kapsamlı, samimi ve son derece faydalı olarak nitelendirdi;
-
Rus lider, Moskova ile Kiev arasında doğrudan müzakerelerin yeniden başlamasına ABD'nin katılımı nedeniyle Amerikalı mevkidaşına teşekkür etti;
-
Moskova, çatışmaların durdurulmasından yana, ancak barışa giden en etkili yolların bulunması gerekiyor;
-
Rusya, ateşkesi de kapsayan bir Ukrayna ile mutabakat üzerinde çalışmaya hazır;
-
Moskova ve Kiev, tüm tarafları memnun edecek uzlaşı noktaları bulmalı.
Putin'in açıklamasının videosu için Telegram linki:
- Farklı kaynaklara göre liderlerin görüşmesi planlanlandan 40 dakika kadar geç, 17.40 civarında başladı. Liderler 1,5 saate yakın süredir konuşuyor.
- Trump'ın, Putin ile görüşmesinden önce Zelenskiy ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiği açıklandı. Kaynaklara göre, Trump’ın Putin’le yaptığı görüşmenin ardından Zelenskiy’le yeniden temas kurarak sonuçları değerlendirmesi bekleniyor.
- ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile telefon görüşmesine başladı. Bu bilgiyi Reuters, Beyaz Saray’a dayandırarak aktardı.
Reuters, Beyaz Saray yetkilisine atıfla “Donald Trump ile Vladimir Putin arasında telefon görüşmesi sürüyor,” ifadelerine yer verdi.
- Avrupa Birliği bu hafta, G7 ülkelerinin maliye bakanlarına deniz yoluyla taşınan Rus petrolüne uygulanan tavan fiyatı varil başına muhtemelen 50 dolara düşürmeyi önermeye hazırlanıyor. Bu bilgiyi Reuters, Avrupalı yetkililere dayandırarak aktardı.
Avrupa Komisyonu’nun ekonomi işlerinden sorumlu üyesi Valdis Dombrovskis, bu öneri hazırlığını doğruladı ve bu adımın AB’nin 18. yaptırım paketi çerçevesinde değerlendirildiğini belirtti.
Ancak Dombrovskis, Rus petrolüne uygulanacak yeni tavan fiyatın hangi seviyeye çekileceğini netleştirmedi. Öncelikle G7 ülkelerinin bu fikre ilgi göstermesi ve konunun istişare edilmesi gerektiğini vurguladı.
Tavan fiyat uygulaması başladığından bu yana Rus petrolü için belirlenen üst sınır varil başına 60 dolar seviyesindeydi. Ancak son aylarda Ural petrolünün fiyatı bu seviyenin oldukça altına düştü. Bu durum, Rus şirketlerinin sevkiyat hacmini artırmasına, Batılı tanker ve sigorta hizmetlerinden yararlanmasına olanak tanıdı.
- ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile olası bir görüşmeye açık. Bu açıklama, Beyaz Saray sözcüsü Caroline Leavitt tarafından gazetecilerin sorularına yanıt olarak yapıldı. Öte yandan Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov, böyle bir görüşmenin şu an için planlanmadığını belirtti.
“Başkan kesinlikle buna açık,” dedi Leavitt.
Peskov ise gazetecilere verdiği demeçte, şu anda Putin ile Trump arasında bir görüşme hazırlığı olmadığını söyledi. Ancak bugün saat 17:00’de iki liderin telefonla görüşmesi planlanıyor.
- Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, Rusya ile Ukrayna arasındaki çatışmanın çözümünün çok sayıda ayrıntıya bağlı olduğunu belirtti. Peskov, Moskova’nın bu konuları görüşmeye hazır olduğunu vurguladı.
Peskov “Önümüzde oldukça titiz ve bazı alanlarda belki de uzun sürecek bir çalışma var. Çözüm, konuşulması gereken çok sayıda nüansa bağlı,” dedi.
- ABD Başkanı Donald Trump, Rusya’ya yönelik yeni yaptırımlar uygulamayı değerlendiriyor. Bu açıklama, Beyaz Saray sözcüsü Caroline Leavitt tarafından pazartesi günü düzenlenen basın toplantısında yapıldı. Leavitt, bu konunun “başkanın masasında” olduğunu söyledi.
AFP, ABD Başkan Yardımcısı J.D. Vance ile Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’nin, pazar günü Vatikan’daki Papa 14. Leo’nun tahta çıkış töreninden sonra yaptıkları görüşmede olası yaptırımları ele aldıklarını bildirdi. Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, görüşmeye ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun da katıldığı, tarafların “çatışmanın çözümüne yönelik ortak hedefi” değerlendirdiği ve “ateşkes ile kalıcı barış müzakerelerine dair son gelişmeleri paylaştıkları” ifade edildi.
- ABD Başkan Yardımcısı J.D. Vance, Ukrayna ile ilgili barış müzakerelerinin “bir tür çıkmaza” girdiğini söyledi. Vance, Rusya barış sürecine dahil olmazsa ABD’nin bu yöndeki çabalarını durdurmak zorunda kalacağını belirtti. Ayrıca, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna’daki krizi nasıl çözeceği konusunda net bir anlayışa sahip olmadığını ifade etti.
Vance, Trump ile kısa süre önce görüştüğünü de belirterek “Durumun bir çıkmazda olduğunu anlıyoruz. Sanırım Başkan (Donald Trump), Başkan (Vladimir) Putin’e şöyle diyecek: ‘Bakın, bu konuda ciddiyetiniz var mı? Gerçekten samimi misiniz?’” dedi.
- Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, İstanbul’daki müzakerelerin en önemli sonucunun, askerler arasında “1000’e karşı 1000” formatında bir esir değişimi anlaşması olduğunu açıkladı. Zelenskiy bu açıklamayı Telegram kanalında yaptı.
Zelenskiy “Şu anda ekibimiz değişim detayları üzerinde çalışıyor. Yardım eden herkese teşekkür ederim,” dedi. Devlet başkanı ayrıca, Kiev’in 30 günlük ateşkese hazır olduğunu da yineledi.
Zelenskiy, kalıcı ve genişletilmiş bir ulusal müzakere grubunun oluşturulacağını da duyurdu.
- ABD’li yetkililer, Başkan Donald Trump’ın, eğer “Rusya taviz vermezse”, Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham’ın hazırladığı yaptırım tasarısını hayata geçirmeyi değerlendirdiğini Avrupalı yetkililere gizli biçimde iletti. Bloomberg’in, duruma aşina Avrupalı kaynaklara dayandırdığı habere göre, Trump bu olasılığı bugün gerçekleşmesi beklenen telefon görüşmesinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e bizzat aktarabilir. Trump’ın bu görüşmede, Graham’ın tasarısının Kongre’de onaylanmasını engelleyemeyeceğini söylemesi bekleniyor.
Senatör Graham, Trump’ın en önemli siyasi müttefiklerinden biri. Nisan ayında, Rusya’nın Ukrayna ile barış müzakerelerine yanaşmaması durumunda devreye girmesi öngörülen, Rus ekonomisi için “yıkıcı” nitelikte yaptırımlar içeren bir yasa tasarısı hazırlamıştı. Bu tasarı, Rusya’dan petrol, doğalgaz, uranyum ve benzeri ürünleri ithal eden ülkelere yüzde 500 gümrük vergisi getirilmesini içeriyor. Graham, tasarının Senato’da çoğunluğun desteğini aldığını ve yakın zamanda bir barış anlaşması çıkmazsa “kararlı adımlar atacağını” açıklamıştı.
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ise CBS’e verdiği röportajda, son iki ay boyunca Rusya’nın birçok kez yaptırımların artırılacağı konusunda uyarıldığını vurguladı. Beyaz Saray’ın, Kongre’den “müzakere sürecinin seyrini görmek için biraz zaman tanımasını” istediğini söyleyen Rubio, yaptırımları sıkılaştırmaya yönelik çabaların Kongre tarafından sürdürüldüğünü ve bu sürecin Beyaz Saray tarafından “durdurulamayacağını ya da kontrol edilemeyeceğini” belirtti.
- Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov’un açıklamasına göre, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve ABD Başkanı Donald Trump, 19 Mayıs günü Moskova saatiyle 17.00’de telefon görüşmesi gerçekleştirecek. Trump da önceki gün bu görüşmenin planlandığını açıklamıştı.
Peskov, görüşmenin Ukrayna ile İstanbul’da yapılan barış müzakerelerinin sonuçları dikkate alınarak yapılacağını söyledi. Kremlin, görüşmenin içeriğine dair sonuçları kamuoyuna açıklayacak. Putin ile Trump arasındaki yüz yüze görüşmenin tarihi ise liderlerin belirleyeceği takvime bağlı olacak. Peskov, “Bu görüşmenin verimli olması için iyi hazırlanması gerekir” dedi.
- Finlandiya Cumhurbaşkanı Alexander Stubb, 17 Mayıs Cumartesi günü ABD Başkanı Donald Trump’la uzun bir telefon görüşmesi yaptığını, ardından 18 Mayıs’ta Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy’i aradığını açıkladı.
Stubb, Lennart Meri Konferansı’nda yaptığı konuşmada, Trump’la yaptığı görüşmenin detaylarını paylaştı. The Guardian’ın aktardığına göre, Stubb, Trump’a Rusya’nın artık büyük bir güç olmadığını, özellikle ekonomik olarak bu iddiayı taşıyamayacağını anlatmaya çalıştığını söyledi. Cumhurbaşkanı “Rus ekonomisi şu anda İtalya’dan küçük, İspanya’dan ise sadece biraz büyük. Üç yıl önce Ukrayna’nın egemenliğini ve toprak bütünlüğünü elinden almak istiyordu. Bugünse sadece yüzde 1’in altında bir ilerleme kaydedebildi. Faiz oranı yüzde 20’nin üzerinde ve rezervleri tükenmiş durumda” dedi.
- Nagazaki yetkilileri, atom bombası saldırısının yıldönümünde düzenlenecek anma törenine Birleşmiş Milletler’e üye tüm ülkelerin katılımına imkân tanıyacaklarını açıkladı. Bu karar sayesinde, daha önce Ukrayna savaşı nedeniyle davet edilmeyen Rusya, Belarus ve Kuzey Kore temsilcileri de törene katılabilecek.
Nagazaki Belediye Başkanı Shiro Suzuki, TASS’a yaptığı açıklamada, Kuzey Kore’ye özel katılım prosedürünün ayrı olarak bildirileceğini belirtti. Tayvan ise BM üyesi olmadığı için bu kapsama alınmadı. Daha önce Nisan ayında Hiroşima yönetimi benzer bir karar almıştı. Bu karar, bu ülkelerin katılımını kendi iradelerine bırakmıştı. Hiroşima makamları, bu yaklaşımın daha fazla ülkenin katılımını teşvik edeceğine inandıklarını belirtmişti.
- Telegram’ın kurucusu Pavel Durov’un, Fransız istihbarat servisinin Romanya’daki muhafazakâr hesapları susturmak için baskı yaptığı iddiasına Fransa’dan yanıt geldi. Fransız dış istihbarat kurumu DGSE, Durov’un tüm suçlamalarını reddetti.
DGSE, Durov’la terörizm ve çocuk pornografisiyle mücadele kapsamında Telegram’ın yükümlülüklerini hatırlatmak amacıyla birkaç kez görüşme yaptıklarını açıkladı. Bu görüşmelerin ne zaman ve kimlerle yapıldığı ise belirtilmedi. “Seçim süreçleriyle bağlantılı hesapların kapatılması yönünde herhangi bir talepte bulunulduğu iddialarını kesinlikle reddediyoruz” denildi.
Pavel Durov, Fransız istihbarat başkanı Nicolas Lerner’in bazı Telegram kanallarının kapatılmasını istediğini ve Romanya’daki muhafazakâr sesleri susturma çabası olduğunu öne sürmüştü. Fransız Dışişleri Bakanlığı da bu iddiaları kesin bir dille reddetti.
- Dünyanın gözü kulağı bugün Moskova saati ile 17.00'de yapılacağı bizzat Trump tarafından ilan ediien telefon görüşmesinde. Trump ile Putin, ateşkes ve barış müzakerelerinin yoğunlaştığı kritik dönemde bugün bir telefon görüşmesi yapacak. Genel kanı, Trump'ın Rusya ile Ukrayna arasındaki arabuluculuk pzisyonunu bugünkü görüşmenin sonuçarına göre yeniden gözden geçireceği ve bir karar verebileceği yönünde.
- ABD Başkanı Donald Trump’ın özel temsilcisi Keith Kellogg, ABD'nin Ukrayna krizine yönelik sunduğu 22 maddelik barış planının ilk maddesinin “kapsamlı bir ateşkes” olduğunu açıkladı. Kellogg’un açıklamasına göre bu plan, 23 Nisan’da Londra’da yapılan ABD, Ukrayna ve Avrupa temsilcileri arasındaki toplantılar sonucunda hazırlandı. Belgede, Ukrayna’nın NATO’ya üyeliğine ABD desteği verilmemesi gibi Moskova’nın uzun süredir gündeme getirdiği taleplerin bazılarına da dolaylı biçimde karşılık verildiği belirtiliyor. Ancak Financial Times’a konuşan kaynaklara göre, Rus lider Putin bu planı müzakereye istekli değil ve bu nedenle Trump’ın diğer özel temsilcisi Steve Witkoff planlanan yeni görüşmeyi erteledi.
- ABD Başkanı'nın özel temsilcisi Steve Witkoff, bugün gerçekleşecek Putin-Trump telefon görüşmesinin Ukrayna krizinin çözüm sürecinde birikmiş engelleri aşacağını söyledi. ABC News’a konuşan Witkoff, Trump’ın önceliğinin ateşkes sağlamak olduğunu belirterek, “Hepimiz bu pozisyonda hemfikiriz. En önemlisi, nihai bir barış anlaşmasına varmalıyız” dedi.
- Avrupa başkentlerinde gözler, 19 Mayıs Pazartesi günü yapılması beklenen Putin-Trump telefon görüşmesine çevrildi; liderlerin bu diyaloğunun Ukrayna'da ateşkes yolunu açabileceği umuluyor. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, bu görüşmenin “Ukrayna’nın kaderi açısından belirleyici” olabileceğini vurgularken, Almanya Başbakanı Friedrich Merz, görüşme öncesinde Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve İngiltere Başbakanı Keir Starmer ile birlikte Trump'la temas kuracaklarını duyurdu. Roma’da ABD Başkan Yardımcısı J.D. Vance ile bir araya gelen Ukrayna lideri Zelenskiy de, görüşme sonrası yaptığı açıklamada Putin-Trump görüşmesini ele aldıklarını bildirdi. Amerikan tarafının ateşkese yönelik baskısının arttığı bir ortamda, gözlemciler Putin’in niyetini bu görüşmede alacağı tutumdan anlamaya çalışacak. Tüm taraflar, bu temasların somut diplomatik adımlara dönüşüp dönüşmeyeceğini dikkatle takip ediyor.
- Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna’daki çatışmalarla ilgili ülkesinin temel hedefinin, krizin çıkış nedenlerini ortadan kaldırmak ve uzun vadeli, sürdürülebilir barışın koşullarını sağlamak olduğunu açıkladı. VGTRK muhabiri Pavel Zarubin’in paylaştığı bir belgesel röportajında konuşan Putin, bu hedefin aynı zamanda Rusya’nın güvenliğini ve “Rusçayı anadili olarak gören, kendini Rusya’ya ait hisseden insanların yaşadığı bölgelerdeki çıkarların korunmasını” içerdiğini söyledi. Lider, Ukrayna ile barışın kaçınılmaz olduğunu vurgulayarak, “Bu sadece bir zaman meselesi” ifadelerini kullandı.
- The Washington Post’un haberine göre, Ukrayna yönetimi, 19 Mayıs’ta yapılması planlanan Putin-Trump telefon görüşmesi konusunda endişeli. Haberde "Zelenskiy ve yardımcıları, bu görüşmenin ardından Ukrayna’nın, kendi iradesi dışında şekillenmiş kararlarla karşı karşıya kalabileceğinden korkuyor. Ukrayna tarafı, ABD ile Rusya arasında yürütülen temasların kendilerini oldu-bittiye getirmesinden ve ülkenin çıkarlarını zedeleyecek bir barış formülünün dayatılmasından çekiniyor" denildi.
- Rusya Savunma Bakanlığı’nın 19 Mayıs sabahı yaptığı açıklamaya göre, gece boyunca Rus hava savunma sistemleri Ukrayna ordusuna ait toplam 35 insansız hava aracını (İHA) düşürdü. Açıklamada, bu İHA’lardan 26’sının Kırım üzerinde, sekizinin Bryansk bölgesinde ve birinin Belgorod bölgesi semalarında imha edildiği belirtildi.
- Vladimir Zelenskiy, Vatikan’da düzenlenen Papa XIV. Leo’nun göreve başlama törenine katılarak ABD Başkan Yardımcısı J. D. Vance ve Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile bir araya geldi. Zelenskiy, ayin sonrasında yeni Papa ile kısa bir görüşme de gerçekleştirdi. Ukrayna lideri, törende ülkesine yönelik adil barış çağrısına yer verilmesinden dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
- The Times’ın haberine göre, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik askeri harekâtının ilk aylarında Devlet Başkanı Zelenskiy, Kiev’de yerin altındaki bir sığınakta, yakın yardımcılarıyla birlikte kalıyordu. Haberde, Zelenskiy’nin stres atmak için ekip arkadaşlarıyla masa tenisi oynadığı belirtiliyor. Zelenskiy’nin, 170 cm boyuyla masa tenisinde oldukça iyi olduğu, ancak gençliğinde sevdiği basketbolda o kadar başarılı olmadığı ifade ediliyor. Biyografisine göre Zelenskiy ayrıca ekip arkadaşlarını sığınağa film izlemeye davet ederek moral sağlamaya çalışıyordu.
- Financial Times’ın haberine göre, Almanya Başbakanı Friedrich Merz, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile İtalya Başbakanı Giorgia Meloni arasındaki Ukrayna anlaşmazlığını yumuşatmaya çalıştı. Meloni, kendisinin ABD ve Ukrayna arasında süren istişarelere dahil edilmediğini ve bunun, İtalya’nın Ukrayna’ya asker gönderme fikrine karşı çıkmasıyla bağlantılı olduğunu öne sürdü. Macron ise Meloni’nin “yanıltıcı bilgi yaydığını” belirterek, bu görüşmelerde asker gönderme değil, ateşkesin konuşulduğunu söyledi. Merz, 18 Mayıs’taki Papa XIV. Leo’nun intronizasyonu öncesinde Meloni ile buluşarak İtalya’nın barış sürecinde rol oynaması gerektiği mesajını iletti.
- Estonya, Rusya’yı Liberya bayrağı taşıyan Green Admire adlı petrol tankerini yasa dışı şekilde alıkoymakla suçladı. Söz konusu gemi 17 Mayıs’ta Estonya’nın Sillamäe limanından kalkarak Roterdam’a gitmek üzere yola çıkmış, rotasında ise Rusya karasularından geçmesi öngörülmüştü. Estonya Ulaştırma Dairesi’ne göre, bu rota Rusya, Estonya ve Finlandiya arasında güvenli geçiş için yıllar önce mutabık kalınmış bir deniz yoluydu. Estonyalı yetkililer, bundan sonra benzer sorunların önüne geçmek için Sillamäe limanı çıkışlı gemilerin yalnızca Estonya’nın kendi karasularını kullanarak seyredeceğini açıkladı.
- Romanya'da 18 Mayıs’ta yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunda, Bükreş’in liberal belediye başkanı Nikuşor Dan, aşırı sağcı AUR partisinin lideri ve Trump destekçisi George Simion’u geride bırakarak zafer kazandı. Resmî sonuçlara göre Dan oyların yüzde 53,6’sını alırken, Simion yüzde 46,4’te kaldı. Seçim gecesi çıkan ilk anket sonuçlarına itiraz eden Simion kısa süreliğine kendini kazanan ilan etse de, resmî açıklamanın ardından yenilgiyi kabul etti ve Dan’ı tebrik ettiğini duyurdu.
- Telegram’un kurucusu Pavel Durov, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, Fransız dış istihbarat servisi DGSE’nin başkanı Nicolas Lerner’in, Romanya’daki seçimler öncesinde muhafazakâr siyasetçilerin Telegram kanallarının kapatılması talebiyle kendisine başvurduğunu söyledi. Durov, bu talebi Paris’teki Crillon Oteli’nde gerçekleşen bir görüşmede reddettiğini belirtti. 18 Mayıs’ta yaptığı paylaşımda, “Rusya, Belarus ya da İran’daki protestocuları susturmadık, Avrupa’da da bunu yapmayacağız” diyen Durov’un iddialarına Fransa Dışişleri Bakanlığı “sahte haber” yanıtını verdi. Açıklama, Romanya’da cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunun yapıldığı gün geldi.
- New York Times’ın haberine göre, ABD’nin eski Başkanı Joe Biden’a 16 Mayıs Cuma günü agresif bir prostat kanseri teşhisi kondu. Geçtiğimiz hafta idrar yapmada yaşadığı sorunlar nedeniyle kapsamlı bir sağlık taramasından geçen Biden’ın durumu, hem kendisine yakın çevre hem de basın yoluyla kamuoyuna duyuruldu. Biden cephesinden yapılan açıklamada, hastalığın agresif türde olmasına rağmen hormon tedavisine olumlu yanıt verdiği ve kontrol altına alınabildiği belirtildi; şu anda aileyle birlikte tedavi seçeneklerinin değerlendirildiği ifade edildi.
18 Mayıs Pazar
- ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Washington’un Ukrayna krizine çözüm yolunda ilerleme kaydedilmemesi durumunda Rusya’ya yönelik yeni ve çok sert ekonomik yaptırımlar uygulanabileceğini söyledi. CBS kanalına verdiği demeçte Rubio, bu yöndeki baskının iki aydır sürdüğünü belirterek, Kongre'de Cumhuriyetçi Lindsey Graham ve Demokrat Richard Blumenthal tarafından sunulan yaptırım tasarısına dikkat çekti.
Söz konusu yasa teklifi, yalnızca Rusya’ya değil, aynı zamanda Rusya’dan petrol, doğal gaz, uranyum ve diğer stratejik ürünleri ithal eden ülkelere de yüzde 500'e kadar cezai gümrük vergileri uygulanmasını öngörüyor. Rubio, bu sürecin Rus tarafına açık şekilde iletildiğini ve Beyaz Saray’ın bu girişimleri durdurma yetkisinin olmadığını vurguladı.
Kongre’de 100 senatörden 77’sinin desteğini aldığı bildirilen yasa tasarısı, St. Petersburg’daki müzakerelerde kayda değer bir ilerleme sağlanmadığı gerekçesiyle daha da ivme kazanmış durumda. Avrupa Birliği’nde de benzer yönde tartışmalar yaşanıyor; 17. yaptırım paketi yürürlüğe girerken, bazı üyeler Rusya’yla ticaretin tamamen kesilmesini ve benzeri cezai vergilerin devreye sokulmasını gündeme taşıdı. Kremlin cephesi ise bu söylemleri “boş tehdit” olarak nitelendirerek, Moskova’nın barışa açık olduğunu ancak baskı ve ultimatomlarla konuşulmasına izin vermeyeceklerini belirtti. Başkan Putin ise yaptırımları savunan Batılı liderleri doğrudan hedef alarak, onların politikalarını “mantıksız ve zararlı” şeklinde tanımladı.
- Marco Rubio, Başkan Donald Trump’ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile mümkün olan en kısa sürede yüz yüze görüşme yapma isteğini yineledi. CBS kanalına konuşan Rubio, her iki tarafın da böyle bir zirveye hazır olduğunu belirtti, ancak zaman, yer ve gündemin netleştirilmesi gerektiğini vurguladı. Rubio, “Başkan bu görüşmeyi yapmak istiyor, hem de bir an önce” dedi.
- Marco Rubio, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, Ukrayna'daki çatışmayı sona erdirmeye yönelik "güçlü bir barış planı" sunduklarını duyurdu. Ayrıca Rubio, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un yaptığı telefon görüşmesinde "Moskova’nın ateşkes için şartlarını içeren bir belge hazırladığını" açıkladığını aktardı. Rubio, Kiev’in de benzer bir belge üzerinde çalıştığını ve yakında sunmasının beklendiğini söyledi. Dün gerçekleşen görüşme, Rusya Dışişleri Bakanlığı’na göre ABD’nin talebiyle yapıldı. Rubio, ayrıca tarafların 1000’e 1000 esir değişimi konusunda vardığı mutabakatı memnuniyetle karşıladığını belirtti. Kremlin, İstanbul’daki görüşmelerde iki ülkenin şart listelerini karşılıklı olarak iletme konusunda anlaştığını duyurmuştu.
- Bloomberg ajansının haberine göre, İstanbul'da gerçekleşen Rusya-Ukrayna görüşmelerinde Moskova tarafı, çatışmaları sonlandırmak için Ukrayna'nın Kırım ve 2022’de ilhak edilen dört bölgeden (Donetsk, Lugansk, Herson ve Zaporijya) tamamen çekilmesini ve bu bölgelerin Rusya’ya ait olduğunun uluslararası düzeyde tanınmasını talep etti. Ayrıca Kremlin, Ukrayna’nın tarafsız bir statüye geçmesini, topraklarında yabancı asker veya kitle imha silahı bulundurmamasını ve Rusya’dan savaş tazminatı talebinden vazgeçmesini istiyor. Bu koşulların, ABD’nin daha önce önerdiği barış planıyla örtüşmediğine dikkat çeken ajans, Washington’un Moskova’ya yönelik tutumunun giderek sertleştiğini belirtiyor.
- Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, ABD Başkanı Donald Trump ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında bir telefon görüşmesi için hazırlık yapıldığını doğruladı.
- Almanya Başbakanı Friedrich Merz, Avrupa ülkelerinin şu anda Ukrayna'ya barış gücü askerleri gönderilmesini gündeme almadığını, öncelikli hedefin ateşkesin sağlanması olduğunu açıkladı. İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ile düzenlediği ortak basın toplantısında konuşan Merz, barış sürecinin bir sonraki adımının müzakerelerin formatının netleştirilmesi ve Ukrayna’ya sunulacak güvenlik garantilerinin belirlenmesi olduğunu söyledi. Avrupa’nın askeri müdahale değil, diplomatik çözüm arayışında olduğunu vurgulayan Alman lider, “Şu anda asker konuşlandırmaktan söz etmenin hiçbir anlamı yok, bu tartışmadan uzağız” dedi.
- Ukraynalı kamuoyu araştırma şirketi Rating’in yaptığı ankete göre, İstanbul’da gerçekleştirilen barış görüşmelerinin savaşı sona erdirmeye katkı sağlayacağını düşünenlerin oranı yalnızca yüzde 25. Buna karşılık, katılımcıların yüzde 74’ü, Ukrayna ve ABD'nin önerdiği ön koşulsuz 30 günlük ateşkes fikrini destekledi. Anket, ayrıca Zelenskiy'nin Türkiye ziyaretini başarılı bulanların oranının yüzde 53 olduğunu ortaya koydu. Katılımcıların yüzde 54’ü ise Putin’in görüşmelere katılmamasının asıl nedeninin savaşı bitirmek istememesi olduğunu düşünüyor.
- Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitri Medvedev, sosyal medya platformu X’te yaptığı açıklamada, başarısız barış müzakerelerinin daha yıkıcı bir savaş aşamasına yol açabileceği uyarısında bulundu. Medvedev, Batılı yetkililerin ateşkes ön koşuluyla yürütülmesini istediği müzakereleri “diplomasiyi zorlayan ültimatomlar” olarak tanımlarken, diplomatik sürecin her zaman çatışmaların durmasına yol açmayacağını vurguladı. Medvedev, başarısız bir diyalog sürecinin yeni tür silahların ve aktörlerin dahil olduğu “korkunç bir savaş safhasına” kapı aralayabileceğini belirtti.
- Vladimir Putin, Arap Ligi ülkeleriyle yapıcı diyaloğu sürdürdüklerini ve bu ilişkileri derinleştirmeyi hedeflediklerini belirterek, 15 Ekim'de ilk Rusya-Arap zirvesini düzenlemeyi planladıklarını açıkladı. Kremlin’den yapılan yazılı açıklamada Putin’in, tüm Arap Ligi liderlerini zirveye davet ettiği ve bu toplantının hem ikili işbirliğini güçlendireceğini hem de Orta Doğu ile Kuzey Afrika’da barış ve istikrara katkı sunacağını ifade ettiği bildirildi. Zirvenin, Rusya'nın bölgedeki diplomatik etkisini artırma stratejisinin bir parçası olarak görülüyor.
- Rusya Kamuoyu Araştırma Merkezi (VTsIOM) tarafından yayımlanan son ankete göre, Devlet Başkanı Vladimir Putin’e duyulan güven oranı %81,2’ye yükseldi. Bu oran bir hafta içinde 0,6 puanlık artış gösterirken, Putin’in görev onayı da %79,2’ye çıkarak haftalık bazda 0,9 puanlık bir yükseliş kaydetti. Başbakan Mihail Mişustin’e güven oranı %62,3, hükûmetin genel performansını olumlu değerlendirenlerin oranı ise %52,7 olarak ölçüldü. Siyasi partiler arasında Birleşik Rusya %36,8 ile lider konumda yer alırken, onu LDPR (%11,2), KPRF (%9,9), Yeni İnsanlar (%6,4) ve Adil Rusya - Hak İçin (%4,0) partileri izledi.
- Moskova’daki Zamoskvoretskiy Mahkemesi, eski Binance BDT Direktörü ve kripto oyunu Blum’un kurucu ortağı Vladimir Smerkis hakkında “özellikle büyük çapta dolandırıcılık” suçlamasıyla tutuklama kararı verdi. TASS’ın aktardığına göre, Smerkis hakkında açılan dava kapsamında tutuklu yargılama kararı alındı. Mahkeme, soruşturma makamlarının talebini kabul ederek Smerkis’in tutuklu kalmasına hükmetti. Smerkis, son dönemde Rusya’da kripto para piyasasına yönelik artan denetimlerin odağında yer alan isimlerden biriydi.
17 Mayıs Cumartesi
- ABD Başkanı Donald Trump, 19 Mayıs Pazartesi günü MSİ saat 17.00’de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile telefon görüşmesi yapacağını duyurdu. Truth Social üzerinden yaptığı açıklamada Trump, görüşmenin ana konularının Ukrayna’daki çatışmaların sona erdirilmesi ve ticaret olacağını belirtti.
Trump, "Umarım bu verimli bir gün olur, ateşkes ilan edilir ve hiç başlamaması gereken çok vahşi bir savaş sona erer" diye ekledi.
Trump, Putin’le görüşmesinin ardından Ukrayna lideri Volodimir Zelenskiy ve ardından bazı NATO üyesi ülkelerin temsilcileriyle de temas kuracağını açıkladı. Görüşmeler, 16 Mayıs’ta İstanbul’da yapılan Rusya-Ukrayna müzakerelerinden sadece üç gün sonra gerçekleşecek.
- Financial Times’ın haberine göre Putin, ABD Başkanı’nın özel temsilcisi Steve Witkoff tarafından sunulan ve Ukrayna savaşının sona erdirilmesini amaçlayan 22 maddelik barış planını tartışmayı reddetti. Söz konusu belge, 23 Nisan’da Londra’da ABD, Ukrayna ve Avrupa temsilcileri arasında yapılan görüşmelerin ardından hazırlanmış ve NBC'nin aktardığına göre, içinde Ukrayna’nın NATO üyeliğine ABD desteğinin çekilmesi gibi Rusya’nın bazı taleplerine yakın ifadeler de yer alıyordu.
Ancak FT’ye konuşan kaynaklara göre, Kremlin yetkilileri Witkoff’a Putin’in bu planla ilgilenmediğini 8 Mayıs’ta açıkça bildirdi. Bu durum, daha önce planlanmış bir görüşmenin ertelenmesine neden oldu. Kremlin’e yakın bazı isimler, görüşmenin zaten planlanmadığını öne sürerken, Rusya Devlet Başkan Yardımcısı Yuriy Uşakov önceki görüşmeyi "faydalı" olarak nitelendirmişti. Aynı günlerde Trump, Time dergisine verdiği röportajda, barış süreci sonunda Kırım’ın Rusya’da kalmasının kabul edileceğini savunmuştu.
- Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile yaptığı telefon görüşmesinde, 16 Mayıs’ta İstanbul’da gerçekleştirilen Rusya-Ukrayna müzakerelerinin sonuçlarını değerlendirdi. Görüşme, Amerikan tarafının talebiyle gerçekleşirken, Rubio Rusya ile Ukrayna arasında varılan savaş esiri değişimi anlaşmasını ve tarafların ateşkes vizyonlarını yazılı olarak paylaşma kararını memnuniyetle karşıladıklarını belirtti. Lavrov ise ABD’nin arabulucu rolü sayesinde Kiev’in müzakerelere yeniden oturmayı kabul ettiğini vurgulayarak, Moskova’nın diyalog sürecine devam etmeye hazır olduğunu ifade etti. Görüşmede ayrıca diğer uluslararası meseleler ve ikili temasların geleceği de ele alındı.
- Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, 18 Mayıs’ta Vatikan’da düzenlenecek olan Papa XIV. Leo’nun tahta çıkış törenine katılacak. Zelenskiy için bu, son bir ay içindeki ikinci Vatikan ziyareti olacak. Önceki ziyareti 26 Nisan’da Papa Francis’in cenaze töreni içindi. Törene, ABD’yi temsilen Başkan Yardımcısı J.D. Vance ve Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Almanya Şansölyesi Friedrich Merz ve Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen de katılacak. Rusya ise etkinlikte Kültür Bakanı Olga Lyubimova tarafından temsil edilecek.
- Trump, Fox News’e verdiği röportajda Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’yi “dünyanın en iyi pazarlıkçısı” olarak nitelendirdi ve kendisinden bile daha iyi olduğunu söyledi. Zelenskiy’nin her Washington ziyaretinde yüz milyonlarca dolarlık yardım almayı başardığını belirten Trump, son ziyarette ise sadece 60 milyon dolar verildiğini ve Kongre'nin bu durumdan hoşnutsuz olduğunu dile getirdi. Trump, ABD’nin Ukrayna’ya toplamda 350 milyar dolar yardım sağladığını ancak Zelenskiy’nin bu miktarı kabul etmediğini, borç saymadığını vurguladı.
- Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Ukrayna lideri Volodimir Zelenskiy arasında doğrudan bir zirvenin ancak iki ülke heyetlerinin somut mutabakatlara varması halinde mümkün olacağını açıkladı. Peskov, İstanbul’daki görüşmelerde Kiev’in talep ettiği liderler düzeyindeki buluşmanın "ancak taraflar arasında belirli sonuçlar alındıktan sonra" değerlendirilebileceğini söyledi.
Peskov ayrıca, Moskova’nın, müzakereler sonunda imzalanacak belgelerde Ukrayna tarafını kimin temsil edeceğine büyük önem verdiğini vurguladı. Rusya, Zelenskiy'nin görev süresinin dolduğunu savunarak meşruiyetini sorgularken, Kiev yönetimi ise savaş koşulları nedeniyle seçim yapılamadığı için Zelenskiy'nin görevde kalmasının anayasal olduğunu belirtiyor.
Peskov, İstanbul’daki Rusya-Ukrayna müzakerelerinin ardından atılacak ilk somut adımın, tarafların uzlaştığı 1000’e 1000 oranındaki savaş esiri değişimi olduğunu açıkladı. Peskov, ayrıca her iki tarafın ateşkesin nasıl sağlanabileceğine dair kendi şartlarını içeren listeleri birbirine iletme konusunda mutabakata vardığını belirtti. Görüşmelerin ardından Rus tarafının kendi öneri listesini hazırlayarak Ukrayna’ya ileteceğini söyleyen Peskov, müzakerelerin gizlilik içinde sürdürülmesi gerektiğinin altını çizdi.
- Reuters'ın haberine göre, 16 Mayıs’ta İstanbul’da yapılan Rusya-Ukrayna müzakerelerinin ardından ABD’li senatörler Rusya’ya yönelik yeni yaptırımlar için Kongre’ye çağrıda bulundu. Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham, müzakerelerde ateşkes sağlanamamasını gerekçe göstererek, Nisan ayında sunduğu ve Rus ekonomisini hedef alan "sarsıcı" yaptırımlar içeren yasa tasarısının bir an önce kabul edilmesini istedi. Tasarı, Rusya’dan petrol, gaz ve uranyum ithal eden ülkelere yüzde 500 oranında ek vergi getirilmesini ve bu ticaretin dolaylı yollarla yapılmasının da cezalandırılmasını öngörüyor. Graham’a göre, tasarı Senato’da 100 üyeden 73’ünün desteğini almış durumda.
Kremlin ise bu açıklamalara tepki göstererek, Rusya ile “ültimatom diliyle” konuşulamayacağını vurguluyor. Moskova, bu tür yaklaşımların barış sürecine zarar verdiğini savunurken, Başkan Vladimir Putin, Batı’nın uyguladığı yaptırımları küçümseyerek, bu politikaları izleyenleri “kendi ekonomilerine zarar veren aptallar” olarak nitelendirmişti.
- ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir görüşmenin mutlaka gerçekleşeceğini ve bu buluşmanın yakında planlanacağından emin olduğunu söyledi. Dün gece Fox News’e verdiği röportajda Trump, muhabirin "Putin'in masada olmadığını" belirtmesi üzerine “Putin müzakere masasında. Bu müzakereleri kendisi istedi. Ama ben şunu hissettim: Ben olmadan bu görüşme (liderler zirvesi) olmaz” dedi.
Trump, Moskova ile Kiev arasında büyük bir nefret olduğunu belirterek, “Ben olmadan barış anlaşması yapılamaz” dedikten sonra Putin’le “iyi ilişkileri” olduğunu vurgulayarak, “Bu yüzden mutlaka bir araya gelmeliyiz, bence bunu da başaracağız” diye konuştu.
Trump daha önce de, Putin’le görüşmeye “önümüzdeki iki ya da üç hafta içinde, ne zaman mümkün olursa” hazır olduğunu söylemişti. Gerekirse telefonla da doğrudan iletişime geçebileceğini belirten Trump, “Rusya ile Ukrayna arasında hiçbir şey ilerlemez, ben Putin’le doğrudan konuşmadan olmaz” diyerek müzakerelerde belirleyici rol oynayacağını ima etti. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio da benzer bir görüş dile getirerek, iki liderin görüşmesini “Ukrayna’daki çatışmanın çözümü için tek gerçek şans” olarak tanımlamıştı.
- Trump, aynı röportajda, gerekmesi halinde Rusya’ya karşı yeni yaptırımlar uygulayabileceğini söyledi. “Gerekirse buna başvururum,” diyen Trump, “ama bunu yapmak istemem” ifadeleriyle tercihinin hâlâ diplomasi olduğunu vurguladı. Daha önce Rusya’yı suçlu bulması durumunda, Rus petrolü alıcılarına yönelik ikincil gümrük vergileri getireceğini de dile getirmişti. Bu açıklamalar, Senatör Lindsey Graham’ın 500 yüzde oranına varan ek vergiler içeren ve Rus ekonomisine “ezici darbe” indirmeyi hedefleyen yaptırım tasarısını Senato desteğiyle gündeme getirdiği bir dönemde geldi.
- Medyaya yansıyan haberlere göre İstanbul’daki Rusya-Ukrayna müzakerelerinde taraflar arasındaki en büyük gerilim, Rus heyetinin 2022’de ilhak edilen bölgelerin fiili değil anayasal sınırlarından Ukrayna ordusunun çekilmesini talep etmesiyle yaşandı. Rusya 2022 sonbaharında Donetsk, Luhansk, Herson ve Zaporijya bölgelerini referandumla ilhak ederek topraklarına kattı, ancak şu an bu bölgelerin bir kısmı hala Ukrayna'nın kontrlü altında.
CNN’e konuşan bir Türk yetkiliye göre Rusya'nın bu talebi, görüşmelerin çıkmaza girmesine neden oldu, ancak Türk tarafının araya girmesiyle taraflar dün masada kaldı ve diplomatik süreç devam edebildi. Aynı yetkili, müzakerelerde ortamın beklenenden daha yapıcı geçtiğini ve tarafların doğrudan suçlamalardan kaçındığını belirtti.
Türk yetkilinin aktardığına göre, Ankara tarafların dikkatini daha somut ve insani bir başlığa çekti: Savaş esirlerinin değişimi. Türkiye, esir takasının üç kategoride yapılmasını önerdi: çocuklar, siviller ve askerler. Ukrayna heyeti bu öneriyi kendi içinde istişare etmek için geçici olarak görüşme salonundan ayrıldı. Rus heyetinin ise müzakereler sırasında daha az istişareye ihtiyaç duyduğu belirtildi. Görüşmelerin sonunda taraflar, "1000’e 1000" formülüne göre kapsamlı bir esir takasında anlaştı.
- Bloomberg’in haberine göre, İstanbul’daki Rusya-Ukrayna görüşmeleri sonrasında Avrupa Birliği içinde ABD Başkanı Donald Trump’ın tutumuna yönelik ciddi bir kafa karışıklığı yaşanıyor. Avrupa’daki yetkililer, Trump’ın sürekli değişen pozisyonlarından dolayı “hayal kırıklığına uğramış ve şaşkın” durumda. İsmi açıklanmayan bir yetkili, son gelişmelerin Trump’a Rusya’nın barış görüşmelerini ciddiye almadığını göstereceğini ve ABD’nin daha kararlı adımlar atması gerektiğini umduklarını söyledi. Bazı Avrupalı yetkililer, Trump’ın daha önce dile getirdiği Rusya’ya yönelik yaptırımları sertleştirme tehdidini gerçekleştirmesini ve senatör Lindsey Graham tarafından önerilen “ezici” yaptırımlar paketini desteklemesini bekliyor. Ancak görüşmelerin ardından Trump’ın tutumu hâlâ netlik kazanmış değil.
- The Economist muhabiri Oliver Carroll’un aktardığına göre, İstanbul’daki görüşmelerde Rus heyetinin başkanı Vladimir Medinskiy, Ukrayna tarafına Rusya’nın İsveç ile 21 yıl süren Kuzey Savaşı’nı hatırlatarak, “Biz savaş istemiyoruz, ama gerekirse bir yıl, iki yıl, üç yıl savaşırız. Siz ne kadar süre savaşmaya hazırsınız?” dedi. Medinskiy’nin ayrıca, “Eğer o savaş olmasaydı, İsveç bugün de büyük bir güç olurdu” ifadelerini kullandığı belirtildi. Carroll’a göre Rus tarafı, ateşkese ancak Ukrayna birliklerinin Rusya'nın parçası olarak gördüğü dört bölgeden çekilmesi halinde hazır olacağını bildirirken, Harkov ve Sumi bölgelerinin de askeri hedef olabileceğini ima etti.
- Vladimir Medinskiy, 1954 yılında Kırım’ın Ukrayna’ya devredilmesinin gerekçesinin, Ukrayna'nın Rusya’ya katılmasına karar verilen 1654 tarihli Pereyaslav Radası’nın 300. yıldönümü olduğunu söyledi. Solovyov.Live kanalında katıldığı bir tarih programında konuşan Medinskiy, “Kruşçev, parti içinde ayakta kalmak için özellikle Ukraynalı yöneticilerin oylarına ihtiyaç duyuyordu. Bu yüzden devri su ihtiyacı, ortak ekonomik bağlar gibi gerekçelerle açıklamaya çalıştılar ama bunların hepsi saçmalık” ifadelerini kullandı. Medinskiy, bu kararın siyasi çıkarlarla alındığını savunarak, tarihsel argümanların sadece birer bahane olduğunu öne sürdü.
- ABD Temsilciler Meclisi Silahlı Hizmetler Komitesi Siber Güvenlik Alt Komitesi Başkanı Don Bacon, ABD'nin Rusya’ya karşı yürüttüğü siber operasyonların Washington-Moskova müzakereleri çerçevesinde bir günlüğüne durdurulduğunu doğruladı. Politico’nun aktardığına göre Bacon, "Bu, müzakereler sırasında olağan bir günlük ara. Söyleyebileceğim tek şey bu," ifadelerini kullandı. Açıklama, Şubat ayında Record haber sitesinde yayımlanan ve Savunma Bakanı Pete Hegseth’in bu yönde emir verdiğini öne süren haberi doğrulamış oldu. Pentagon o dönem bu iddiaları yalanlamıştı, ancak Bacon’un açıklaması sonrası Demokrat vekil Eugene Vindman, Pentagon’un inkârını “açık bir yalan” olarak nitelendirerek konuyu Savunma Bakanı ile görüşeceğini duyurdu.
- Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius, Rusya ile Ukrayna arasında sağlanabilecek geçici bir ateşkesin kalıcı barış anlamına gelmeyeceğini belirterek, Avrupa’nın bu ihtimale karşı şimdiden hazırlık yapması gerektiğini söyledi. Tagesschau’ya konuşan Pistorius, “Ateşkes günü geldiğinde bu, sonsuz barış müzakereleri için bir fırsat sunmayacak. Avrupa önceden plan yapmalı” dedi. Bakan, İstanbul görüşmelerinin Rusya’nın çatışmaları sona erdirmeye hazır olmadığını gösterdiğini savundu ve Avrupa'nın uzun vadeli barış hedefleri doğrultusunda adım atmaya devam etmesi gerektiğini vurguladı.
- Rusya Savunma Bakanlığı, Batı yönünde görev yapan Rus askeri birliklerinin Ukrayna Silahlı Kuvvetlerine ait sekiz Starlink uydu iletişim istasyonunu imha ettiğini duyurdu. Bakanlık açıklamasına göre, son 24 saat içinde Ukrayna’nın sekiz farklı tugayına saldırılar düzenlenirken, bu operasyonlarda 230'dan fazla Ukrayna askeri etkisiz hale getirildi. Ayrıca 18 insansız hava aracı düşürülürken, iki BMP-1 zırhlı aracı, bir “Kozak” tipi zırhlı araç, ABD yapımı M198 ve M777 obüsleri, 40 drone kontrol noktası ve üç mühimmat deposu da yok edildi. Açıklamada, söz konusu operasyonların Kupyansk, Borovaya, Kirovsk ve Olygovka çevresinde gerçekleştiği belirtildi.
- Ukrayna Hava Kuvvetleri, 16 Mayıs gecesi Rusya’nın hava saldırısı sırasında üçüncü F-16 savaş uçağını kaybetti. Uçağın teknik bir arıza nedeniyle düştüğü ve pilotun güvenli şekilde fırlatma sistemiyle kurtulduğu bildirildi. 2024 yılının Ağustos ayında Batılı ülkelerden alınan F-16’ların kayıpları böylece üçe yükselirken, olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
- ABD Başkanı’nın özel temsilci yardımcısı Morgan Ortagus, Fox News’e yaptığı açıklamada, eski Başkan Joe Biden döneminde uygulanan "yıpratma savaşı stratejisinin" Rusya karşısında başarısız olduğunu söyledi. “Önceki yönetim Rusya’ya karşı yıpratma savaşı yürütmeye çalıştı. Ancak ‘ne kadar sürerse sürsün’ anlayışı asla kazandıran bir strateji olmadı,” diyen Ortagus, mevcut yönetimin bu diplomatik hataları düzeltmeye çalıştığını belirtti. Ortagus, “Başkan Trump, özel temsilci Steve Witkoff, Dışişleri Bakanı Rubio ve başkan yardımcısı, Ukrayna ve Avrupalı müttefiklerimizin müzakere masasına oturabileceği koşulları sağlamak için yoğun çaba gösteriyor,” diyerek hedeflerinin savaşı sona erdirmek olduğunu vurguladı.
- Macaristan Başbakanı Viktor Orban, Avrupa ülkelerini Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile doğrudan müzakere başlatmaya çağırdı. TV2 kanalına verdiği röportajda Orban, sadece Moskova ile Kiev arasındaki temasların yeterli olmadığını belirterek, “Barış için ABD Başkanı Donald Trump’ın da aktif rol alması şart” dedi. Orban, “Trump zaten Zelenskiy ile görüştü, şimdi sıra Putin’le oturup konuşmasında” ifadelerini kullandı. Macar lider, Trump ile Putin arasındaki olası bir görüşmenin barışa giden yolda “büyük bir adım” olacağını vurgularken, Avrupa'nın da er ya da geç Rusya ile masaya oturması gerektiğini söyledi: “Avrupalılar olarak asıl yanıtlamamız gereken soru şu: Bu görüşmeleri Trump-Putin buluşmasından önce mi yapacağız, yoksa ancak ondan sonra mı?”
- ABD’nin NATO Daimî Temsilcisi Matthew Whitaker, ülkesinin Avrupa’daki askeri varlığını azaltmaya yönelik müzakerelere 2025 yılı sona ermeden başlayacağını açıkladı. Reuters’a konuşan Whitaker, “ABD bu adımı 30 yılı aşkın süredir istiyordu. Başkan Trump artık yeter dedi: Bu olacak, hem de şimdi ve acilen. Sadece sonraki adımları belirlememiz gerekiyor,” ifadelerini kullandı. Nisan sonunda Trump’ın danışmanı Mike Waltz, ABD’nin Avrupa'nın savunma kapasitesini aktif biçimde desteklemeye artık ekonomik olarak gücünün yetmediğini belirtmiş ve 33 trilyon dolarlık devlet borcunu hatırlatarak NATO ülkelerine savunma harcamalarını GSYH’nin yüzde 5’ine çıkarma çağrısını yinelemişti. Bu yönde ilk plan önerisi de Mayıs başında NATO Genel Sekreteri Mark Rutte tarafından sunulmuştu.
- Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, 108 yıl sonra ABD’nin uzun vadeli kredi notunu en yüksek seviye olan “AAA”dan bir basamak aşağıya, “Aa1” seviyesine düşürdüğünü açıkladı. Kuruluş, bu kararı “son on yılı aşkın süredir hızla artan kamu borcu ve faiz ödemelerinin, benzer kredi notuna sahip ülkelerin seviyelerini aşması” ile gerekçelendirdi. Not indirimiyle birlikte Moody’s, ABD için daha önceki “negatif” görünümünü de “durağan” olarak revize etti. Açıklamada, ABD yönetimi ile Kongre’nin bütçe açığını ve faiz yükünü kontrol altına alacak yapısal önlemlerde uzlaşmaya varamamasının altı çizilirken, önümüzdeki 10 yıl içinde bütçe açığının büyümeye devam edeceği ve kamu borcunun 2035 yılına kadar GSYH’nin %134’üne ulaşabileceği öngörüldü.
- Suriye, yeni nesil banknotların basımını artık Rusya'da yaptırmayacak, bunun yerine Birleşik Arap Emirlikleri ve Almanya ile iş birliği kurmayı planlıyor. Reuters'ın diplomatik kaynaklara dayandırdığı haberine göre, Şam yönetimi bu adımı, Avrupa Birliği’nin Şubat ayında Esad sonrası hükümete yönelik yaptırımları yumuşatmasının ardından hızlandırdı. Almanya’da devlet destekli Bundesdruckerei ile özel şirket Giesecke+Devrient’in şimdiden Suriye lirası basımına ilgi gösterdiği belirtiliyor. Yeni yönetim ayrıca, eski Devlet Başkanı Beşar Esad’ın portresinin banknotlardan kaldırılacağı bir tasarım değişikliğine hazırlanıyor. Rus devlet matbaası Goznak, 2012'den bu yana Suriye için banknot basımını üstleniyordu, ancak Aralık 2024’te Esad rejiminin devrilmesinden sonra bu iş birliği fiilen sona erdi.
16 Mayıs Cuma
- Rusya'nın İstanbul’daki müzakere heyetinin başkanı Vladimir Medinskiy, Ukrayna tarafının çatışmaların tamamen durdurulmasının ardından müzakerelere başlanması yönündeki teklifine tarihsel bir göndermeyle yanıt verdi. “O zamanlar da şimdi de savaş ve müzakereler eş zamanlı yürütülür” diyen Medinskiy, bu yaklaşımın tarihi gerçeklerle bağdaşmadığını belirtti. “Napolyon’un dediği gibi: ‘Savaş ve görüşmeler aynı anda yürütülür’” ifadesini kullanan Medinskiy, Vietnam Savaşı, Kore Savaşı ve Sovyet-Finlandiya Savaşı’nda da çatışmalar sürerken diplomatik temasların devam ettiğini hatırlattı.
Müzakere sürecinde Rusya'nın “uzlaşma arayışına açık olduğunu” belirten Medinskiy, ayrıca Otto von Bismarck’tan alıntı yaparak Batı’ya mesaj verdi:
“‘Rusları asla kandırmaya ya da onlardan bir şey çalmaya kalkmayın. Çünkü er ya da geç, Ruslar gelip kendi olanı alır’ derdi Bismarck.”
Medinskiy, yaklaşık iki saat süren görüşmelerin ardından “genel olarak memnun” olduklarını ve “temasları sürdürmeye hazır olduklarını” ifade etti. Ukrayna tarafının baş müzakerecisi Rüstem Umerov da görüşmelerin devam edebileceğini belirtti.
- Müzakerelerin şimdilik sona erdiği ve iki heyetin bu akşam ülkelerine dönecekleri bildiriliyor. Müzakerelerin ne zaman, ne şartlarda devam edebileceği konusunda henüz bir açıklama yok.
- Tiran’daki Avrupa liderleriyle görüşmesinin ardından konuşan Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, ABD Başkanı Trump’ı aradığını ve "Moskova’nın derhal ateşkesi kabul etmemesi durumunda Rusya’ya karşı sert yaptırımlar uygulanması konusunda ısrar ettiğini" açıkladı.
- Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Rusya ve Ukrayna delegasyonlarının yeni bir görüşme konusunda prensipte anlaştıklarını açıkladı. “Bu, barışa ulaşmak için önemli bir gün. Türkiye, iki ülke arasında barış sağlanması için çabalarını sürdürecektir” diyen Fidan, müzakere sürecinde arabuluculuk rolünü devam ettireceklerini vurguladı.
- İstanbul’daki görüşmelerde Rus heyetinin, Ukrayna tarafına daha önceki temasların çok ötesine geçen talepler sunduğu iddia edildi. Reuters ve Sky News’in aktardığına göre, Ukraynalı bir diplomatik kaynak bu şartları “gerçek dışı” olarak nitelendirdi. Sky News’e konuşan kaynak, Rusya’nın ateşkesin sağlanması için Ukrayna askerlerinin “Rusya toprakları ilan edien 4 bölgenin anayasal sınırlarından tamamen çekilmesini” talep ettiğini belirtti. Bu konuda henüz resmi bir açıklama gelmedi.
- Rusya, "İstanbul'daki müzakerelerin tamamandığını" duyurdu. 2 saate yakın süren müzakereerin ardından heyet başkanı Medinskiy, basına özete şu açıklamayı yaptı:
-
Müzakereler tamamlandı;
-
Rus heyeti, Ukrayna tarafıyla yapılan müzakerelerin sonucundan memnun;
-
1000'e 1000 şeklinde büyük çaplı bir esir takası yapılacak.
-
Kiev, devlet başkanlarının görüşmesi talebinde bulundu, Moskova bunu not etti;
-
Rusya, Ukrayna ile müzakereleri sürdürmeye hazır;
-
Moskova ve Kiev, ateşkesin sağlanmasına dair kendi vizyonlarını sunma konusunda anlaştı.
-
Taraflar, ateşkesin sağlanmasıyla ilgili önerilerini ayrıntılı biçimde yazılı hale getirme konusunda mutabakata vardı.
- Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in yardımcısı ve İstanbul’daki müzakerelerde Rus heyetinin başkanı olan Vladimir Medinskiy, görüşmelerin ardından yaptığı ilk açıklamada, Rus tarafının Ukrayna ile gerçekleştirilen doğrudan görüşmelerin sonucundan memnun olduğunu belirtti. Medinskiy, müzakerelerde yapıcı bir atmosfer oluştuğunu ve tarafların bir dizi önemli konuyu ele aldığını söyledi.
Vladimir Medinskiy, Ukrayna tarafının iki ülke liderlerinin doğrudan görüşmesi için yaptığı resmi talebin Rusya tarafından not edildiğini açıkladı. Medinskiy, bu talebin müzakere sürecinin bir parçası olarak değerlendirileceğini belirtti.
- Ukrayna Savunma Bakanı Rüstem Umerov, İstanbul’daki görüşmelerin ardından yaptığı açıklamada, Rusya ile tüm ateşkes seçeneklerinin ve esir değişiminin detaylı şekilde ele alındığını söyledi. Umerov, yakın zamanda bin mahkûma karşı bin mahkûm şeklinde büyük çaplı bir esir takasının gerçekleştirilebileceğini ancak tarih konusunda henüz bilgi verilmeyeceğini belirtti. Tarafların devlet başkanları düzeyinde bir görüşme konusunu da ele alndığını kaydeden Umerov, Ukrayna’nın bir sonraki müzakere turunun gündemini yakında kamuoyuyla paylaşacağını da duyurdu.
- Reuters’ın aktardığına göre, Rusya’nın İstanbul’daki müzakerelerde Ukrayna ile ateşkes anlaşmasına varmak için öne sürdüğü başlıca şart, Ukrayna birliklerinin Rusya’nın kabul ettiği topraklardan tamamen çekilmesi oldu.
- The Economist’in iddiasına göre, müzakereler sırasında Rus heyeti, Ukrayna’dan Harkiv ve Sumi bölgelerini de ele geçirme tehdidinde bulundu. Haberi sosyal medya platformu X’te paylaşan dergi muhabiri Oliver Carroll, Rusya’nın ateşkese ancak Ukrayna’nın halen tamamen kontrolünde olmayan dört ilhak edilmiş bölgeden askerlerini çekmesi halinde razı olacağını bildirdiğini yazdı. Carroll ayrıca, Rus heyetine başkanlık eden Vladimir Medinskiy’in, Moskova’nın “gerektiği sürece savaşmaya hazır olduğu” yönünde ifadede bulunduğunu aktardı.
- Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Almanya Başbakanı Friedrich Merz, İngiltere Başbakanı Keir Starmer ve Polonya Başbakanı Donald Tusk, ABD Başkanı Donald Trump ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmenin gerçekleştiğini Ukraynalı gazetecilere Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Sergey Nikiforov duyurdu. Liderler şu anda Arnavutluk’un başkenti Tiran’da düzenlenen Avrupa Siyasi Topluluğu zirvesinde bulunuyor. Aynı lider grubu, geçtiğimiz cumartesi günü Kiev'deki zirve sırasında da Trump ile bir telefon görüşmesi yapmıştı. Bugünkü temas ise, İstanbul’daki Rusya-Ukrayna müzakereleri devam ederken gerçekleşti.
- Rusya ile Ukrayna arasındaki müzakerelerin Cuma günü yeniden başlayabileceği, ancak şu aşamada resmi olarak planlanmadığı bildirildi. AFP’ye konuşan üst düzey bir Ukraynalı yetkili, “Bugün bir gelişme olabilir, ancak şu an için planlanan bir şey yok” dedi. Kaynak, Ukrayna tarafının gerektiği sürece çalışmaya hazır olduğunu belirtti, ancak Rusya'nın heyetini “zayıf” olarak niteleyerek, bu ekibin “savaşı bitirecek esaslı kararları alma yetisine sahip olmadığını” savundu.
- Rusya Savunma Bakanlığı, Donetsk Halk Cumhuriyeti’nde (DNR) yer alan Velykonovoselkivskyi bölgesindeki Volnoye Polye köyünün Rus Silahlı Kuvvetleri tarafından kontrol altına alındığını açıkladı. Bakanlık açıklamasına göre, köyün ele geçirilmesinde "Vostok" birlik grubuna bağlı askeri unsurlar görev aldı. Volnoye Polye, bölgenin batı kesiminde yer alıyor.
- Rusya ile Ukrayna arasında İstanbul’da üç yıl aradan sonra gerçekleşen ilk doğrudan müzakerelerin ardından Moskova Borsası’nda endeksler yükselişe geçti. Saat 16:36 itibarıyla MOEX endeksi yüzde 1,29 artışla 2876,67 puana kadar çıktı. Sberbank hisseleri yüzde 1,17 değerlendi. Görüşmelerin olumlu havası piyasada iyimserlik yaratırken, piyasalar diplomatik çözüm umutlarını fiyatlamaya başladı.
- İngiltere Başbakanı Kir Starmer, Rusya’nın İstanbul’daki Ukrayna görüşmelerinde ortaya koyduğu tutumu “kabul edilemez” olarak nitelendirdi. Starmer, Avrupa ülkeleri ile Ukrayna’nın şu anda bu duruma verilecek olası yanıtı “uyumlu şekilde değerlendirdiğini ve koordine ettiğini” belirtti.
Önceki gelişmeler:
- Müzakereler başladığı gibi bitti mi, yoksa başkentlerden talimat amak için mola mı verildi? Medyada bu sorunun cevabı tartışılıyor, çelişkili haberler geliyor. RBC'nın aktardığına göre Rusya ve Ukrayna heyetleri arasında İstanbul'da düzenlenen görüşmeler sona erdi. Taraflar yaklaşık iki saat süren müzakerelerin ardından Dolmabahçe Sarayı'nda kaldı, ancak bir sonraki tur için henüz tarih belirlenmedi. Kommersant gazetesi ise manşetinden müzakerelere ara verildiğini duyurdu. İki taraftan resmi açıklama bekleniyor.
- Ukrayna Savunma Bakanı Rüstem Umerov, İstanbul'da gerçekleştirilen görüşmelerde Rusya ile ateşkes konusundaki tüm seçeneklerin ele alındığını açıkladı. Umerov'un açıklamasına göre, taraflar sürecin çeşitli yönlerini değerlendirdi ve kısa süre içinde olası yeni bir müzakere turuna dair kararın netleşmesi bekleniyor.
- Müzakerelerden ilk somut sonuç çıktı: Rüstem Umerov, İstanbul'daki görüşmelerin ardından yaptığı açıklamada, Rusya ile yakın zamanda büyük çaplı bir esir takası gerçekleştirmeyi planladıklarını duyurdu. Umerov, takasın 1000 Ukraynalı ve 1000 Rus askeri arasında olmasının öngörüldüğünü belirtti. Görüşmenin ardından yaptığı açıklamada bakan, bu sürecin yakında başlayabileceğini ifade etti.
- Rus ve Ukrayna heyetleri, bugün İstanbul’da müzakerelere devam edebilir. Bu bilgi, bir Ukraynalı yetkiliye dayandırılarak AFP ajansı tarafından bildirildi. Ancak müzakerenin yeniden başlamasına dair somut bir plan bulunmadığını belirtti.
AFP’ye konuşan kaynak “Eğer Ruslar Moskova’dan farklı talimatlar alırsa, bugün bir şeyler yaşanması ihtimali dışlanamaz,” dedi. “Şu anda böyle bir plan yok,” diye ekledi.
TASS ajansı da tarafların müzakerelere devam edip etmeyeceklerine dair henüz karar vermediğini aktardı.
- Rusya ve Ukrayna heyetlerinin İstanbul’daki görüşmesinde mola verildi . RIA Novosti ve TASS’ın bildirdiğine göre, yaklaşık iki saattir devam eden görüşmeler kapalı kapılar ardında yapılıyor.
Rusya-Ukrayna müzakereleri İstanbul’daki Dolmabahçe Sarayı’nda gerçekleşiyor. Görüşmelere Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da katılıyor.
Müzakerelerin 15 Mayıs’ta başlaması planlanıyordu, ancak taraflar ancak ertesi gün, 16 Mayıs’ta bir araya gelebildi.
- ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna’daki çatışmaların sona erdirilmesini görüşmek üzere Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i arayabileceğini açıkladı. Trump bu açıklamayı, Abu Dabi’den ayrılırken Air Force One uçağında gazetecilere yaptı.
Trump “Görüşmeliyiz. Onunla görüşeceğiz,” dedi. ABD başkanı CNN’in aktardığına göre, “Bence bu sorunu çözeceğiz, belki de çözemeyeceğiz ama en azından neler olduğunu öğrenmiş olacağız. Eğer çözemezsek de bu çok ilginç olacak,” diye ekledi.
- Rusya ve Ukrayna heyetleri arasında üç yıl aradan sonra ilk doğrudan müzakereler İstanbul’da başladı. Taraflar daha önce 15 Mayıs’ta buluşmayı planlamış, ancak görüşme 16 Mayıs’a ertelenmişti. Müzakereler kapalı kapılar ardında yürütülüyor. Toplantı öncesi ev sahibi ülke adına Dışişleri Bakanı Hakan Fidan kısa bir açılış konuşması yaptı. Rusya heyetine Vladimir Medinskiy, Ukrayna heyetine ise Savunma Bakanı Rüstem Umerov başkanlık ediyor. Tarafların temel gündemi, çatışmanın kök nedenlerini ele alarak uzun vadeli bir barış sağlamak.
- Ukraynalı bir diplomatik kaynak, Axios ajansına yaptığı açıklamada, Rus müzakerecilerin toplantının hemen ardından havaalanına gitmeyi planladığını söyledi. Rus tarafı henüz bu bilgiyle ilgili bir açıklama yapmadı.
- Dışişleri bakanı Hakan Fidan, Rusya ve Ukrayna'nın, Donald Trump ve Recep Tayyip Erdoğan'ın barış çağrılarına kulak vermesini önemli bulduklarını söyledi. Fidan'a göre, tarafların artık iki yolu var: "Yollardan biri barışa doğru. İkincisi daha da büyük yıkıma yol açacak. Taraflar hangi yolu seçeceklerine kendileri karar verecekler."
- Rusya Devlet Başkanı’nın basın sözcüsü Dmitri Peskov, İstanbul’daki Rus heyetinin Devlet Başkanı Vladimir Putin ile sürekli temas halinde olduğunu açıkladı. Kremlin yetkilisine göre Moskova, Kiev ile doğrudan müzakerelerin en kısa sürede başlamasını umuyor.
- Rusya ile müzakerelerde Ukrayna heyetine başkanlık eden Savunma Bakanı Rustem Umerov, Ukrayna’nın tam kapsamlı ateşkese ve en üst düzeyde doğrudan görüşmelere hazır olduğunu belirtti. Reuters, Ukrayna tarafının müzakerelerde Putin ile Zelenskiy arasında bir görüşmenin de gündeme getirilmesini planladığını yazdı.
Umerov, Facebook hesabından yaptığı açıklamada, “Bugün İstanbul’a sürdürülebilir ve adil barışa giden gerçek yolları bulmak için geldik. Barış ancak Rusya somut adımlar atmaya hazır olduğunu gösterdiğinde mümkün olur” ifadelerini kullandı.
- Ukrayna heyetinin yaklaşan müzakerelerde, Putin ile Zelenskiy arasında doğrudan bir görüşme yapılması konusunu gündeme getirmek istediği bildirildi. Reuters, bu bilgiyi Ukraynalı diplomatlara dayandırdı.
- Ukrayna heyeti, Rus müzakerecilerle görüşmek üzere Dolmabahçe Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na ulaştı. Bu bilgiyi “Suspilne” gazetesi duyurdu.
REN TV muhabiri Viktor Sineok, Rus heyetinin de saraya geldiğini belirtti. Ancak RIA Novosti ve TASS’a konuşan kaynaklar bu bilgiyi yalanladı.
- ABD Başkanı Donald Trump, önümüzdeki iki ya da üç hafta içinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmeye hazır olduğunu söyledi.
Trump, görüşmenin mümkün olan en kısa sürede gerçekleşeceğini ifade etti. “İki ya da üç hafta içinde dünya çok daha güvenli bir yer olacak” açıklamasında bulundu.
- Türkiye, ABD ve Ukrayna temsilcileri arasında İstanbul’da yapılan üçlü görüşme sona erdi. AFP, haberi Türk Dışişleri Bakanlığı’ndaki bir kaynağa dayandırdı.
Toplantıya Ukrayna adına Devlet Başkanlığı Ofisi Başkanı Andriy Yermak, Savunma Bakanı Rustem Umerov ve Dışişleri Bakanı Andriy Sibiga katıldı. ABD’yi Dışişleri Bakanı Marco Rubio, ABD’nin Ankara Büyükelçisi Tom Barrack ve ABD Başkanının özel temsilcisi Kit Kellogg temsil etti. Türkiye adına ise Dışişleri Bakanı Hakan Fidan hazır bulundu.
Görüşmenin ardından, Moskova saatiyle yaklaşık 12:30’da Rusya ile Ukrayna arasında doğrudan müzakerelerin yapılması bekleniyor. BBC’nin haberine göre, ABD Dışişleri Bakanlığı Siyasi Planlama Direktörü Michael Anton bu görüşmelere katılmayacak. Ancak, Rusya Devlet Başkanı’nın yardımcısı Vladimir Medinskiy ile bir araya gelmeyi planlıyor.
- Ukrayna Dışişleri Bakanlığı’nın bildirdiğine göre, İstanbul’da Ukrayna, ABD ve Türkiye heyetleri arasında üçlü görüşmeler başladı. Görüşmelere ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sibiga, Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Ukrayna Devlet Başkanlığı Ofisi Başkanı Andriy Yermak katılıyor.
- Rusya, Ukrayna ve Türkiye’nin İstanbul’daki görüşmesinin saati belli oldu. RIA Novosti ve TASS’ın diplomatik kaynaklara dayandırdığı haberine göre, Türkiye–ABD–Ukrayna üçlü görüşmesi saat 10:45’te başlayacak. Rusya ile Ukrayna arasındaki doğrudan görüşmelerin ise öğle saatlerinde yapılması bekleniyor. Daha önce 15 Mayıs’ta planlanan buluşmanın tarihi ertelenmişti.
RIA Novosti, Türk Dışişleri Bakanlığı’ndaki bir kaynağa dayanarak, üç ülkenin heyetlerinin İstanbul’daki Dolmabahçe Cumhurbaşkanlığı Ofisi’nde saat 12:30’da bir araya geleceğini bildirdi.
Aynı kaynak, Türkiye–ABD–Ukrayna görüşmesinin 10:45’te başlamasının beklendiğini de ekledi.
TASS’ın ulaştığı bir diğer kaynağa göre, Rusya ile Ukrayna’nın doğrudan görüşmeleri öğle saatlerinde Türk tarafının selamlamasıyla başlayacak.
- İstanbul'daki Rus müzakere heyetine başkanlık eden Kremlin danışmanı Vladimir Medinskiy, Ukrayna heyetini görüşme için saat 10:00’da bekleyeceklerini bildirdi.
Medinskiy “Yarın sabah saat 10 itibarıyla Ukrayna tarafını bekleyeceğiz. Görüşmeye gelmeleri gerekiyor. Biz çalışmaya hazırız,” dedi.
Medinskiy, Rusya’nın Türkiye’ye Ukrayna ile doğrudan ve ön koşulsuz temaslar kurmak için geldiğini belirtti.
- ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Rusya ile Ukrayna arasındaki İstanbul görüşmelerine bir Amerikan temsilcisinin de katılacağını açıkladı. Rubio, kendisinin doğrudan görüşmelere katılmayacağını daha önce belirtmişti.
Rubio, bugün İstanbul’da Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Ukrayna heyetiyle görüşeceğini duyurdu.
“Onlarla bir araya geleceğim. Ekibimizden biri Rusya ile yapılacak görüşmelere katılacak. Daha alt düzey bir heyet gönderdiler,” diyen Rubio, görüşmelerin Türkiye ve ABD temsilcilerinin katılımıyla yapılmasını umduğunu belirtti.
Rubio ayrıca Fox News’e verdiği röportajda NATO ülkelerinin önümüzdeki 10 yıl içinde savunma harcamalarını GSYİH’nin %5’ine çıkarma konusunda uzlaşacağını söyledi.
Aynı röportajda Rubio, ABD Başkanı Donald Trump ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında yapılacak bir görüşmenin Ukrayna’daki çözüm için “tek şans” olduğunu dile getirdi. Ancak henüz tarih ve yerin belirlenmediğini ekledi.
Bakan “Şimdilik elimde bir tarih ya da saat yok. Ama bu gerçekten tek şans. Bence birçok ülke bu değerlendirmeye özel olarak katılıyor,” dedi.
- Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, ABD Başkanı Donald Trump’ın çatışmanın çözümü sürecinde Ukrayna’ya Rusya’dan daha fazla baskı yaptığını söyledi.
Zelenskiy Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la yaptığı görüşmenin ardından düzenlediği basın toplantısında “ABD’nin başından beri pozisyonunu gördünüz. Başkan Trump hem bize hem Rusya’ya baskı yaptı. Ama bence üzerimizdeki baskı daha fazlaydı,” dedi.
Ukrayna, Rusya’nın barışçıl çözüme yanaşmaması halinde ABD’nin Moskova üzerindeki yaptırım baskısını artırması gerektiğini savunuyor. Trump da daha önce yeni yaptırımlar uygulayabileceğini belirtmi, bu kararın Rusya’nın pozisyonuna bağlı olacağını söylemişti.
- Almanya Başbakanı Friedrich Merz, Ukrayna’ya Taurus uzun menzilli seyir füzeleri gönderme planlarının bulunmadığını açıkladı. Merz, bu açıklamayı ZDF kanalına verdiği röportajda yaptı.
“Şu anda bu konu gündemde değil,” diyen Merz, Kiev’e Taurus gönderilmesinin, Ukrayna askerlerinin eğitimini gerektireceğini ve zaman alacağını ifade etti. Ayrıca, bu sistemlerin sevkiyatıyla ilgili kamuoyundaki söylemlerin abartılı olduğunu söyledi.
Merz, Ukrayna’nın Fransa ve Birleşik Krallık’tan füze desteği alacağını da sözlerine ekledi.
- Malezya Başbakanı Enver İbrahim, Temmuz 2014’te düşen MH17 sefer sayılı uçakla ilgili olarak Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in tutumunu desteklediğini açıkladı. İbrahim, bazı ülkelerin baskılarına rağmen bu trajedinin soruşturulmasında işbirliği ve bağımsız uzmanlığın esas olması gerektiğini vurguladı.
İbrahim bu açıklamayı Moskova Devlet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü MGIMO’daki bir konuşmasında yaptı.
Başbakan, Rusya Devlet Başkanı’nın trajedi karşısında büyük bir empati gösterdiğini ve olayın koşullarının en bilimsel ve profesyonel şekilde aydınlatılması gerektiğini vurguladığını söyledi.
15 Mayıs Perşembe
- Rusya ile Ukrayna arasında yürütülecek doğrudan barış görüşmeleri planlananın aksine bugün başlayamadı ve yarına ertelendi. Rusya Dışişleri Bakanlığı daha önce, müzakerelerin 15 Mayıs öğleden sonra başlayacağını açıklamıştı; ancak Ukrayna Cumhurbaşkanlığı İletişim Danışmanı Dmitriy Litvin, Ukrayna heyetinin İstanbul’a ancak akşam saatlerinde ulaşacağını belirtti. Rus heyeti görüşmelerin yapılacağı Dolmabahçe Sarayı'na değil, farklı bir lokasyona geçti ve gelişmeleri beklemeye başladı.
Tarafların müzakerelere başlama saatini birkaç kez ertelediği ve henüz resmi olarak açıklanmadığı bildirildi. Rus heyetine Cumhurbaşkanlığı Danışmanı Vladimir Medinskiy, Ukrayna heyetine ise Savunma Bakanı Rüstem Umerov başkanlık ediyor. Her iki isim de üç yıl önceki İstanbul müzakerelerinde yer almıştı. İki ülkenin temsilcileri en son 29 Mart 2022’de yüz yüze İstanbul’da buluşmuş, ardından görüşmelere çevrimiçi devam edilmişti. Ancak bu süreç, Mayıs 2022’de askıya alınmıştı.
- Dışişleri Bakanı Fidan, Dolmabahçe Sarayı'nda Rusya heyeti başkanı Medinskiy ile görüştü.
- ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Cuma günü İstanbul’a gideceğini ve burada Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Ukrayna heyetinden yetkililerle görüşmeler yapacağını açıkladı. Reuters’a konuşan Rubio, Rusya ve Ukrayna arasındaki barış görüşmelerine dair büyük beklentileri olmadığını belirtti. “Bence gerçek bir ilerleme ancak Başkan Trump ve Başkan Putin doğrudan sürece dahil olursa mümkün olabilir” diyen Rubio, liderler düzeyinde müdahale olmadan müzakerelerde önemli bir sonuç beklemediğini vurguladı.
- Zelenskiy, akşam saatlerinde Türkiye’den ayrılarak Arnavutluk’a doğru yola çıktı. Zelenskiy 17 Mayıs’ta başlayacak olan Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi’ne katılacak.
- Almanya Başbakanı Friedrich Merz, Rusya’nın dondurulmuş varlıklarının yasal bir zemin bulunması halinde Avrupa Birliği tarafından konfiske edilebileceğini açıkladı. Zeit gazetesine konuşan Merz, “Eğer bu parayı yasal temelde harekete geçirme imkânı varsa, bunu yapacağız” dedi. Merz’e göre, şu anda bu tür bir adımın hukuki çerçevesi üzerinde çalışılıyor. Avrupa Birliği, bu süreçle eş zamanlı olarak Rusya’ya yönelik enerji ve bankacılık sektörlerini kapsayacak yeni yaptırımlar da tartışıyor. Ukrayna’daki savaşın ardından AB, G7 ve Avustralya yaklaşık 280 milyar dolarlık Rus Merkez Bankası varlığını dondurmuştu. Bu meblağın büyük bölümü Belçika merkezli Euroclear’da tutuluyor. 2024 yılında AB, bu dondurulmuş varlıklardan elde edilen vergi gelirlerinin üç yıl boyunca Ukrayna’ya yapılacak 50 milyar euroluk yardım için kullanılmasına onay vermişti.
- Başkan Zelenskiy, Ukrayna heyetinin İstanbul’daki görüşmelere katılacağını açıkladı. Açıklama, Zelenskiy’nin Ankara’daki Ukrayna Büyükelçiliği’nde düzenlediği basın toplantısında yapıldı.
Ukrayna heyetine Savunma Bakanı Rustem Umerov başkanlık edecek.
Zelenskiy’nin ifadesine göre, Ukrayna tarafı için müzakerelerdeki en önemli konu ateşkesin sağlanması olacak.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki görüşmesi sona erdi. Ukrayna Büyükelçiği'nde açıklama yapan Zelenskiy, "Zelenskiy, "Trump ve Erdoğan’a saygımızdan barışa giden yolda kararlılığımızı ifade etmek için İstanbul’a heyet göndereceğiz" dedi.
Zelenskiy, görüşmeden sonra Ukrayna Büyükelçiliği’nde basın toplantısı düzenledi. Zelenskiy, "Trump ve Erdoğan’a saygımızdan barışa giden yolda kararlılığımızı ifade etmek için İstanbul’a heyet göndereceğiz" dedi. "Küçük bir barışa yönelik adımı pas geçmeyeceğiz" diyen Zelenskiy, "Putin gelmeyecek, Trump da sinyalini iletti, bize net bir bilgi gelmedi. Benimle iletişime geçen olmadı" dedi. Tam koşulsuz ateşkes olmalıdır. Görüşmemize gerek yok. Çünkü ilk adım atılmış olacaktır. Doğrudan görüşmeler için hazırım. Rusya bu savaşı bitirmek istemediğini açıkça dünyaya duyuruyor. Rusya'ya savaşı bitirmesi için yaptırımlar uygulanmalı" açıklaması yaptı.
Rusya tarafı ise Ukrayna ile yapılacak görüşmelerde uzlaşmaya açık olduğunu duyurdu. Rus heyetinin başkanı Vladimir Medinskiy, “İstanbul müzakerelerinin yeniden başlamasına hazırız, olası uzlaşmaları ve bu konudaki görüşmeleri tartışmaya açığız. Çalışma havasındayız; heyetimizde ilgili tüm kurumların üst düzey temsilcileri yer alıyor,” dedi. Açıklama, Rossiya 24 televizyon kanalında yayımlandı.
Gazetecilerin Ukrayna heyetinin hâlâ İstanbul’a ulaşmadığı yönündeki sorusuna Medinskiy, “Ukrayna heyeti sanırım hâlâ Ankara’da,” yanıtını verdi. (T24, RBC)
- Donald Trump, Ukrayna’daki krizin müzakere yoluyla çözümü konusunda, Rusya ve ABD liderleri bir araya gelmeden hiçbir ilerleme kaydedilemeyeceğini söyledi. Orta Doğu turu sırasında uçağında gazetecilere konuşan ABD Başkanı Donald Trump'ın açıklamasını Reuters aktardı.
ABD başkanı şu ifadeleri kullandı: “Putin’le bir araya gelmeden hiçbir şey olmayacak, anladınız mı? Ama bu meseleyi çözmek zorunda kalacağız, çünkü çok fazla insan ölüyor.”
Trump daha önce, Rusya ile Ukrayna arasında yapılacak müzakereler için İstanbul’a gitme ihtimalini dile getirmiş, ancak daha sonra bu planından vazgeçtiğini açıklamıştı.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov ise 15 Mayıs’ta yapılacak görüşmelere Vladimir Putin’in katılmasının söz konusu olmadığını açıkladı.
Trump ise bu yoruma karşılık, “Ben gitmiyorsam onun gitmesine ne gerek var? Ben orada olmazsam Putin’in geleceğini zaten düşünmüyordum,” ifadelerini kullandı.
- ABD yönetimi, Rusya–NATO Konseyi’nin çalışmalarının yeniden başlatılmasını öneriyor. Bloomberg’in haberine göre, bu öneri, Ukrayna’daki krizin çözümüne yönelik ABD’nin sunduğu paket teklifin bir parçası olarak gündeme geldi.
Ajansın aktardığına göre, “O tarihten bu yana ABD, teklifini yeni ayrıntılarla genişletti; bunlar arasında Rusya–NATO Konseyi çerçevesinde güvenlik müzakerelerinin yeniden başlatılması da yer alıyor.”
Rusya–NATO Konseyi, Rusya Federasyonu ile Kuzey Atlantik İttifakı arasında istişare mekanizması olarak 2002 yılında kurulmuştu. 2014 yılının Nisan ayında, Kırım’ın Rusya’ya katılmasının ardından ittifak, Rusya ile tüm pratik işbirliğini askıya aldı. Ancak görüş alışverişi için iletişim kanallarını açık tuttu. O tarihten bu yana, Ukrayna’nın ilk gündem maddesi olduğu 11 toplantı yapıldı. Konsey’in son toplantısı Ocak 2022’de düzenlendi.
- Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Rusya’nın Ukrayna ile müzakerelere ilişkin pozisyonunun 2022 yılındakinden farklılaştığını açıkladı. Zaharova, İstanbul’daki temasların, “İngiltere’nin ısrarı üzerine kesilen noktadan yeniden başlatıldığını” belirtti. “Evet, Rusya’nın tutumunda değişiklikler var. Bu değişiklikler, sahadaki gelişmeleri yansıtıyor,” diyen Zaharova, Ukrayna tarafının nasıl bir hazırlık içinde olduğunun ise gün içinde netlik kazanacağını ifade etti.
- Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in yardımcısı ve İstanbul’daki müzakerelerde Rus heyetinin başkanı olan Vladimir Medinskiy, görüşmelerin başlamasından önce ilk açıklamasını yaptı. Medinskiy, Telegram kanalında yaptığı paylaşımda, “Ciddi ve profesyonel bir çalışma için hazırız. Başkan Putin’in önerdiği doğrudan müzakerelerin anlamı, çatışmanın temel nedenlerini ortadan kaldırarak uzun vadeli ve kalıcı bir barışa ulaşmaktır” dedi. Medinskiy ile birlikte Rus heyetinde Dışişleri Bakan Yardımcısı Mihail Galuzin, Genelkurmay Ana İstihbarat Dairesi Başkanı İgor Kostyukov ve Savunma Bakan Yardımcısı Aleksandr Fomin yer alıyor.
- Peskov, İstanbul’daki müzakerelerle ilgili olarak bir açıklama daha yaptı. Peskov, Rusya'nın Ukrayna tarafını beklemesi için belirli bir süre olup olmadığı yönündeki soruya, “Henüz ortada Ukraynalılar yok ve gelip gelmeyecekleri de belli değil” yanıtını verdi.
- Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, CNN’in sorusuna yanıt olarak, Rusya ile Ukrayna arasında Türkiye’de yapılacak müzakerelere Vladimir Putin’in katılmasının mümkün olmadığını söyledi. Kremlin yetkilisi başka bir açıklama yapmadı.
Öte yandan Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Rusya ile Ukrayna arasındaki İstanbul’daki müzakerelerin Türk tarafının talebiyle öğleden sonraya ertelendiğini duyurdu. TASS ve RIA Novosti kaynakları, görüşmelerin öğleden sonra, üç yıl önce olduğu gibi yine Dolmabahçe Sarayı’nda kapalı kapılar ardında yapılmasının beklendiğini aktardı. Zaharova, “Heyetimiz İstanbul’da, bileşimi biliniyor, Kremlin kaynaklarında gerekli bilgi yayınlandı. Görüşmeler Türk tarafının inisiyatifiyle öğleden sonraya alındı” dedi.
Basında yer alan bilgilere göre, gün içinde Ankara’da Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy arasında bir görüşme gerçekleşecek. Sky News, Ukrayna liderinin Rusya ile müzakerelere katılıp katılmama kararını bu görüşmenin ardından vereceğini yazdı. Rus heyeti sabah saatlerinde İstanbul’a ulaştı.
Bu arada Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenskiy'nin uçağı Ankara'ya iniş yaptı.
- The Wall Street Journal’ın Ukraynalı yetkililere dayandırdığı haberine göre, Ukrayna heyeti İstanbul’daki müzakerelere yalnızca ateşkes konusunu görüşmek amacıyla katılacak. Habere göre, Ukrayna tarafı, koşulsuz 30 günlük bir ateşkesin uygulanması ve denetlenmesi konusunu gündeme getirmeyi planlıyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 11 Mayıs gecesi ateşkes ilan etmeyi reddetmiş ve müzakerelere dönülmesini önermişti. Bu görüşmelerin sonuçlarına göre sonraki adımlar belirlenecek.
- Euractiv’in kaynaklarına göre, Zelenskiy 2022’den bu yana ilk kez NATO zirvesine davet edilmedi. Zirve, 24-25 Temmuz tarihlerinde Lahey’de yapılacak. ANSA’nın aktardığına göre, Zelenskiy’nin davetine ABD karşı çıktı. Euractiv’e konuşan bir kaynak, Beyaz Saray’ın, Zelenskiy ile yapılacak görüşmenin zirve gündeminden ayrı olarak ele alınması önerisine şüpheyle yaklaştığını bildirdi. Haberde, Ukrayna’nın gündeme alınmasının, Avrupa ile ABD arasındaki fikir ayrılıklarını göz önüne serebileceği, oysa zirvenin amacının ittifak içindeki birliği vurgulamak olduğu belirtiliyor.
- Moskova Borsası endeksi, saat 10:57 itibarıyla yüzde 2,56 düşerek 2849,37 puana geriledi. Endeks, 8 Mayıs’tan bu yana ilk kez 2850 puanın altına indi. RBC, borsanın jeopolitik gelişmelere tepki verdiğini yazdı.
- Moskova’daki Taganskaya metro istasyonunda, Sovyetler Birliği’nin Nazi Almanyası üzerindeki zaferine adanan tarihi rölyef yeniden ziyarete açıldı. Rölyefin merkezinde Stalin çiçek buketleri taşıyan insanlar arasında tasvir ediliyor.
- Katar'ın başkenti Doha'da konuşan ABD Başkanı Donald Trump, "Ukrayna-Rusya görüşmeleri için uygun olursa Cuma günü Türkiye'ye gidebilirim," dedi. Trump, "Ben gitmezsem Putin gelmez dedim, haklı çıktım," diye ekledi.
ABD Başkanı Donald Trump, Katar'ın başkenti Doha'da açıklamalarda bulundu. İstanbul'da yapılacak Rusya-Ukrayna görüşmelerine de değinen Trump, "Uygun olursa yarın İstanbul'a gidebilirim" ifadelerini kullandı.
ABD Başkanı Trump, bugün gerçekleşecek görüşmelere Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in katılması halinde Türkiye'ye gelme ihtimali olduğunu söylemişti. Ancak Putin'in görüşmelere katılmayacağının açıklanmasının ardından Trump'ın İstanbul'a gelmeyeceği açıklanmıştı.
Trump, Doha'daki konuşmasında "Ben gitmezsem Putin gelmez dedim, haklı çıktım," dedi.
“Ben gitmeyeceksem o neden gitsin ki?" diye soran ABD Başkanı, “Ben orada olmazsam Putin'in gitmesinin mümkün olduğunu düşünmedim," ifadelerini kullandı.
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun da yarın Rusya-Ukrayna görüşmeleri için İstanbul'a gelmesi bekleniyor. Putin tarafından görevlendirilen Rus heyet de Türkiye'de. (T24)
- RIA ajansı kendi kaynaklarına dayanarak, müzakerelerin bugün öğleden sonra başlayacağını duyurdu. Daha önce heyetler arası görüşmelerin bu sabah 10.00'da başlayacağı haberleri medyaya yansımıştı.
- Dünyanın gözü bugün İstanbul'da olacak. Üç yıldır devam eden Ukrayna'daki savaşı sona erdirme yolunda umut kaynağı olan Rusya ile Ukrayna heyetleri arasındaki doğrudan görüşmeler bugün başlayacak. Bu sabah medyaya yansıyan son haberlere göre Putin ve Trump İstanbul'a gelmiyor. Zelenskiy'nin de bu durumda Ankara'dan İstanbu'a gelmemesi, müzakerelerin umulduğu gibi liderler deği alt düzey heyetler arasında başlatılması bekleniyor.
- Kremlin Sözcüsü Peskov, TASS’a yaptığı açıklamada, "Bugün müzakereler başlıyor. Bundan sonrası, görüşmelerin nasıl ilerleyeceğine bağlı olacak" dedi. Peskov’un aktardığına göre Putin, İstanbul'da Ukrayna ile yapılacak müzakerelere hazırlık amacıyla, heyetin Türkiye'ye hareketinden önce akşam saatlerinde bir toplantı gerçekleştirdi.
- Doğrudan müzakerelerin bu sabah saat 10:00’da İstanbul’daki Dolmabahçe Sarayı’nda başlayacağı bildirildi. TASS ve RIA Novosti’nin, görüşmenin organizasyonuna yakın kaynaklara dayandırdığı haberlere göre, toplantı Cumhurbaşkanlığı Ofisi'nde ve basına kapalı şekilde yapılacak. Aynı mekânda, taraflar 2022 yılında da müzakere masasına oturmuştu.
- RIA'nın Donetsk kaynaklı haberlere göre, dün Ukrayna'nın Sumı kentinde bulunan “Kerameya” adlı tuğla fabrikası, Rus güçleri tarafından hedef alındı. Saldırı sonucu en az 20 Ukrayna askerinin öldüğü, 50 civarında askerin ise ağır yaralandığı bildirildi. Ajansın kaynaklarına göre, saldırı esnasında tesiste yaklaşık 30 askeri araç bulunuyordu; bunlar arasında hem ağır zırhlı teknikler hem de askeri cipler yer alıyordu. İddiaya göre fabrikada uzun menzilli füze sistemlerine ait rampaların onarımı yapılıyordu ve burada tank ile topçu birliklerine ait mühimmat da depolanıyordu. Saldırı sonucunda oluşan patlama şehir merkezinin dış mahallelerinden bile duyuldu.
- Rusya heyetini taşıyan "Rossiya” devlet başkanlığı filosuna ait bir İlyuşin Il-62M uçağı, dün gece Moskova yakınlarındaki askeri Çkalovskiy havaalanından kalkarak İstanbul’a iniş yaptı. RBC'nın aktardığına göre uçuş, Flightradar24 verilerine göre, Astrahan ve Volgograd üzerinden yapıldı ve bazı uçuş bölümlerinde sinyal takibi kapalıydı. Kremlin, görüşmelere katılacak Rus heyetinin başkanlığını Vladimir Medinskiy’in yapacağını duyurmuştu. Heyette ayrıca Dışişleri Bakan Yardımcısı Mihail Galuzin, Genelkurmay Ana İstihbarat Dairesi Başkanı Igor Kostyukov ve Savunma Bakan Yardımcısı Aleksandr Fomin yer alıyor.
Ukrayna tarafında heyet henüz resmen açıklanmadı ancak Radio NV’ye göre Zelenskiy’nin yanı sıra Cumhurbaşkanlığı Ofisi Başkanı Andriy Yermak, Dışişleri Bakan Yardımcısı Andriy Sibiga, Savunma Bakanı Rustem Umerov ve danışman Ihor Jovkva müzakereler öncesi Türkiye'de bulunuyor. ABD’yi ise Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve Orta Doğu özel temsilcisi Steve Witkoff temsil edecek. Rus basınına göre Putin’in bizzat katılımı hâlâ belirsizliğini korurken, Kremlin Sözcüsü Peskov 15 Mayıs günü için Putin’in “çalışma toplantıları” planladığını açıkladı.
- Reuters’ın aktardığına göre, ABD Başkanı Donald Trump, daha önce ihtimal dahilinde gördüğü Türkiye ziyareti planından vazgeçti ve 15 Mayıs’ta İstanbul’da yapılacak Rusya-Ukrayna barış görüşmelerine katılmayacak. Trump, 12 Mayıs’ta yaptığı açıklamada, hem Vladimir Putin’in hem Volodimir Zelenskiy’nin orada olabileceğini düşündüğü için İstanbul’a gitmeyi değerlendirdiğini belirtmişti. Ancak ABD’li bir yetkilinin verdiği bilgiye göre, Trump nihai olarak bu seyahatten vazgeçti. Trump daha önce bu görüşmeden “iyi sonuçlar” beklediğini ve yakın zamanda Ukrayna konusunda “iyi haberler” açıklayacağını söylemişti. Görüşmelere ABD adına Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve özel temsilci Steve Witkoff katılacak.
- Zelenskiy daha önce yaptığı açıklamada perşembe günü ilk olarak Ankara'ya gelerek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşeceğini; ardından Rusya Devlet Başkanı Putin'in gelmesi halinde İstanbul'a geçeceğini duyurmuştu. Zelenskiy dün gece Putin Rus heyetini açıklamadan önce yaptığı açıklmada, "Türkiye’de yapılması planlanan barış görüşmeleri konusunda nihai kararlarını, Rusya’nın delegasyonunu resmen açıklamasının ardından vereceklerini" söylemişti. Akşam yaptığı ulusa sesleniş konuşmasında, ekibiyle gün boyunca müzakerelerin formatına dair toplantılar gerçekleştirdiğini belirten Zelenskiy, Rusya’dan gelen sinyallerin “ikna edici olmadığını” ifade etti. Ancak ABD Başkanı Donald Trump’ın görüşmelere katılma ihtimalinin, süreci etkileyebilecek güçlü bir faktör olduğunu vurgulayan Zelenskiy, Ukrayna’nın her türlü müzakere formatına açık olduğunu ve “görüşmekten korkmadıklarını” belirterek, “Yarın (bugün) Türkiye’deyiz” dedi.
- Reuters’ın aktardığına göre, Zelenskiy dün gece Ankara’ya gitmek üzere yola çıktı. Geç saatlerde Ankara'ya gelen Zelenskiy’nin bu sabah Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ikili bir görüşme gerçekleştirmesi planlanıyor. Zelenskiy'nin Kiev'e dönmesi, Ukrayna heyetinin ise müzakereler için öğleden sonra İstanbul'a gitmesi bekleniyor.
- Financial Times’ın aktardığına göre, ABD Başkanı Donald Trump yönetimi, Rusya'yı lehine olmayan koşullarda hızlı bir ateşkese ikna edemedi. Ancak gazeteye göre Washington da müzakere sürecinden keskin biçimde çekilemez; böyle bir adım, Trump’ın dış politika çizgisi açısından büyük bir başarısızlık olarak değerlendirilebilir. Münih Güvenlik Konferansı Başkanı Wolfgang Ischinger, ABD’nin yaklaşımını “Rusya’yı cezbet, Zelenskiy’e baskı kur ve anlaşma gelsin” şeklinde özetledi; fakat uzmana göre bu stratejinin işe yaramadığı ortaya çıktı. Uzmanlara göre Putin'in net bir duruşu var ve "top çevirmiyor"; dolayısıyla Trump, Moskova ile ilişkileri düzeltmeden önce Ukrayna meselesini çözmek zorunda. FT'ye göre bu nedenle 15 Mayıs’taki İstanbul görüşmeleri, yalnızca çatışmanın taraflarını değil, ABD'nin uluslararası prestijini de doğrudan etkileyen bir dönüm noktası olacak.
- Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sibiga, Antalya’da ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham ile bir araya geldiğini duyurdu. Sosyal medya platformu X’te yaptığı açıklamada Sibiga, bu görüşmede Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy’nin barış sürecine dair vizyonunu aktardığını ve bu kritik haftada ABD ile adımların koordinasyonunu görüştüklerini belirtti. Bakan, Ukrayna’nın Başkan Trump’ın barış girişimlerine bağlılığını yineleyerek ABD’ye sürece aktif katılımı için teşekkür etti. Sibiga ayrıca, “Rusya'nın da Ukrayna'nın yapıcı adımlarına karşılık vermesi çok önemli” ifadelerini kullandı.
- İran, ABD ile yapılacak olası bir anlaşma kapsamında nükleer silah üretmemeyi taahhüt etmeye hazır olduğunu açıkladı. NBC’nin haberine göre, İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney’in siyasi danışmanı Ali Şamhani, Tahran’ın yüksek düzeyde zenginleştirilmiş uranyum stoklarını ortadan kaldırmaya, uranyumu yalnızca barışçıl amaçlarla zenginleştirmeye ve bu süreci uluslararası denetime açmaya hazır olduğunu belirtti. Şamhani, ABD’nin tüm ekonomik yaptırımları derhal kaldırması halinde bu yükümlülükleri kabul edeceklerini ve bir anlaşmayı hemen imzalamaya hazır olduklarını vurguladı. Taraflar arasında Nisan ayından bu yana dolaylı görüşmeler yürütülüyor, ancak şimdiye dek somut bir ilerleme sağlanamamıştı.
14 Mayıs Çarşamba
- Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 15 Mayıs’ta İstanbul’da yapılması planlanan Ukrayna ile doğrudan barış görüşmeleri öncesinde Rusya’yı temsil edecek resmi heyeti resmen onayladı. Kremlin’den yapılan açıklamaya göre, müzakere heyetine yeniden Başkanlık Danışmanı Vladimir Medinskiy başkanlık edecek. Medinskiy, 2022 yılındaki İstanbul görüşmelerinde de Rus tarafının başmüzakerecisi olarak görev yapmıştı.
Dört kişiden oluşan müzakere heyetinde Medinskiy'nin yanı sıra Dışişleri Bakan Yardımcısı Mihail Galuzin, Genelkurmay Ana İstihbarat Dairesi Başkanı Orgeneral Igor Kostyukov ve Savunma Bakan Yardımcısı Alen Fomin yer alacak. Bu isimler, hem diplomatik hem askeri alanda Rusya’nın en üst düzey karar alıcılarından oluşan bir kadroyu temsil ediyor. RBC'nın yorumuna göre söz konusu bileşim, Moskova’nın görüşmelere teknik değil, doğrudan siyasi ve stratejik bir ağırlıkla yaklaştığını ortaya koyuyor.
Bununla birlikte, Putin tarafından ayrı olarak onaylanan uzmanlar listesi de dikkat çekici. Heyete danışmanlık yapacak uzmanlar arasında Genelkurmay İstihbarat İdaresi Başkan Yardımcısı Aleksandr Zorin, Kremlin’in insani politika dairesi başkan yardımcısı Yelena Podobreyevskaya, Dışişleri Bakanlığı’nın BDT ülkeleriyle ilişkilerden sorumlu 2. Dairesi Başkanı Aleksey Polișçuk ve Savunma Bakanlığı Uluslararası Askeri İşbirliği Ana Müdürlüğü Başkan Yardımcısı Vladimir Şevtsov bulunuyor.
Heyetin onaylanması, Moskova’nın uzun süredir belirsiz bıraktığı katılım düzeyine netlik kazandırdı. Putin’in İstanbul’a gidip gitmeyeceği hâlâ açıklanmış değil. Ancak başmüzakereci olarak yeniden Medinskiy’nin görevlendirilmesi, Kremlin’in 2022’de askıya alınan İstanbul sürecine sembolik ve içerik bakımından kaldığı yerden devam etmeye hazır olduğunu gösteriyor. Görüşmelerin temelinde o dönemde taslak olarak hazırlanmış mutabakat metni yer alacak; ancak son üç yıldaki gelişmeler doğrultusunda tarafların yeni düzenlemeler ve değişiklikler talep etmesi bekleniyor.
- 14 Mayıs akşamı Moskova Borsası (IMOEX) endeksi, Rusya’nın İstanbul’daki Ukrayna ile barış görüşmeleri için heyetini açıklamasının ardından sert düşüş yaşadı. Endeks, Vladimir Putin tarafından onaylanan müzakereci listesinin yayımlanmasından kısa süre sonra %1,84 değer kaybederek 2872,8 puana kadar geriledi. Uzmanlar, piyasadaki bu düşüşü yatırımcıların müzakerelerin içeriğine dair belirsizlik ve jeopolitik risk algısındaki artışla ilişkilendiriyor.
- Bugün resmi ziyaret yaptığı Çin’den dönerken uçağı Moskova’da mola veren Brezilya Devlet Başkanı Lula da Silva, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Kremlin’in açıklamasına göre görüşme, Lula’nın özel uçağının Moskova’ya inişi sırasında yapıldı. Flightradar24 verilerine göre, uçak saat 14:05’te başkente iniş yaptı ve 16:53’te tekrar havalandı. Daha önce Moskova’da Zafer Bayramı kutlamalarına katılan Lula, dönüşte Putin’le tekrar temasa geçerek 15 Mayıs’ta İstanbul’da yapılması planlanan barış görüşmelerine katılmaya ikna etmeye çalışacağını söylemişti. Putin geçen hafta, Ukrayna ile ön koşulsuz doğrudan müzakerelere başlanmasını önermiş, ateşkesin mümkün olduğunu ve Kiev tarafından uygulanabileceğini belirtmişti. Ancak Rus heyetinin İstanbul’daki görüşmelere hangi isimlerle katılacağı hâlâ açıklanmış değil.
- RIA Novosti'nin haberine göre Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, Türkiye’ye yeni büyükelçi olarak, Rusya tarafından sabotajla suçlanan Kırım Tatar siyasetçisi Nariman Celalov’u atadı. Celalov, Kırım’da “Meclis” adıyla bilinen Kırım Tatar Milli Meclisi’nin başkan yardımcısıydı ve 2021 yılında Perovalyone köyünde bir doğalgaz boru hattının patlatılmasıyla ilgili olarak Rus makamlarınca 17 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Rusya, söz konusu örgütü “aşırıcı” ilan etmiş ve Celalov’un Ukrayna’dan yasa dışı yollarla patlayıcı madde getirdiğini iddia etmişti.
- Kommersant’ın edindiği bilgilere göre, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, 15 Mayıs’ta İstanbul’da yapılacak Ukrayna görüşmelerine katılmayacak. Rus heyetinin kimlerden oluşacağı ise hâlâ resmi olarak açıklanmış değil. Daha önce The Washington Post, Lavrov ve Kremlin dış politika başdanışmanı Yuri Uşakov’un görüşmelere katılabileceğini yazmış, benzer iddialar Rusya’daki bazı Telegram kanallarında da yer almıştı. Öte yandan, ABD Başkanı Trump’ın özel temsilcisi Steve Witkoff, Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile birlikte 16 Mayıs’ta İstanbul’a geleceğini açıkladı.
- Kremlin’de Malezya Başbakanı Anwar İbrahim ile görüşen Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, basına yaptığı açıklamada sadece ikili iş birliği konularına değindi ve 15 Mayıs’ta İstanbul’da başlaması planlanan Ukrayna ile barış görüşmelerine dair herhangi bir açıklama yapmadı. Kremlin’in canlı yayını sona erdiğinde, Ukrayna ya da müzakerelere ilişkin hiçbir soru yöneltilmemişti. Rus heyetinin kesin bileşimi ise hâlâ kamuoyuna açıklanmış değil.
- Brezilya Büyükelçiliği, Devlet Başkanı Lula da Silva’nın uçağının Moskova’da kısa bir duraklama yapacağını doğruladı. TASS’ın aktardığına göre, Pekin’den gelen ve hükümet heyetlerini taşıyan Brezilya Hava Kuvvetleri’ne ait A330-243 tipi uçak, Moskova Vnukovo Havalimanı’na iniş yaptı. Uçağın aynı gün içinde Brezilya’nın başkentine devam etmesi planlanıyor. Lula da Silva daha önce yaptığı açıklamada, Vladimir Putin’e İstanbul’daki barış görüşmelerine şahsen katılması için ricada bulunmak amacıyla yeniden Moskova’ya gelebileceğini belirtmişti.
- ABD Başkanı Donald Trump, Orta Doğu turu kapsamında programının yoğunluğuna rağmen, İstanbul’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le görüşme olasılığını dışlamadığını açıkladı. Trump, Katar’a giderken Air Force One uçağında yaptığı açıklamada, “Putin benim orada olmamı isterdi ve bu gayet mümkün. Eğer ben orada olmazsam, onun da gelip gelmeyeceğini bilmiyorum. Göreceğiz,” dedi.
Trump ayrıca, “Ama bu, birçok hayatı kurtarmak için bunu yapamayacağım anlamına gelmez, ardından geri dönerim,” ifadelerini kullandı.
Öte yandan Bloomberg ajansı, Türk yetkililerin 15 Mayıs’ta Trump’ın Türkiye’yi ziyaret etmesini beklemediğini, ancak Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in de gelmesi halinde ziyaretin birkaç gün içinde gerçekleşebileceğini belirtti.
Trump, Katar Emiri Tamim bin Hamad Al Thani ile Doha’da yaptığı görüşme sırasında, Ukrayna meselesiyle ilgili “önümüzdeki günlerde iyi haberler” gelebileceğini de söyledi. NBC News’e göre, Trump “Bugün, belki yarın ya da cuma günü güzel haberler alabiliriz ama bekleyip göreceğiz,” dedi.
- Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, Vladimir Putin’in 15 Mayıs için çalışma toplantıları planladığını açıkladı. Ancak toplantıların Rusya’da mı yoksa başka bir yerde mi olacağına dair soruya yanıt vermekten kaçındı. Peskov, gazeteci Aleksandr Yunasev’in “nerede yapılacağı” sorusuna yalnızca “çalışma toplantıları” yanıtını verdi.
- Brezilya Hava Kuvvetleri’ne ait özel uçak Moskova’ya indi. Daha önce Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inácio Lula da Silva, Çin ziyaretinden sonra Rusya’ya uğrayarak, Vladimir Putin’den Ukrayna lideri Volodimir Zelenskiy ile Türkiye’de bir araya gelmesini şahsen talep edeceğini söylemişti.
- Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noël Barrot, The Guardian’a yaptığı açıklamada, Rusya’nın Ukrayna’daki eylemlerini durdurmak için ABD ve Avrupa’nın birlikte “ekonomiyi boğacak” yaptırımlar uygulaması gerektiğini söyledi. Barrot, AB’nin hazırladığı 17. yaptırım paketine dikkat çekerek, önceki yaptırımların Rusya üzerinde yeterince etkili olmadığını belirtti. Bakan “Rus ekonomisini bir kez ve sonsuza dek boğacak yıkıcı yaptırımlara hazırlanmalıyız,” dedi.
- Moskova’nın Taganskiy bölgesi sulh hakimi, Signal mesajlaşma uygulamasına Rus yasalarını ihlal ettiği gerekçesiyle 800 bin ruble para cezası verdi. Mahkeme, benzer bir cezayı WhatsApp’a da uyguladı. Açıklamada, “WhatsApp LLC ve Signal Messenger LLC, idari ihlal suçundan suçlu bulundu,” denildi. İlk ihlalde ceza 1 milyon rubleye kadar çıkabiliyor; tekrarında ise bu miktar 2 milyon rubleye kadar artırılabiliyor.

- Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, Rusya heyetinin 15 Mayıs Perşembe günü İstanbul’da Ukraynalı temsilcilerle yapılacak görüşmelere katılmak üzere yola çıkacağını açıkladı. Peskov, Rus tarafını temsil edecek isimleri ise belirtmedi.
Kremlin sözcüsü basına yaptığı açıklamada “Evet, Rus heyeti gerçekten de 15 Mayıs Perşembe günü, yani yarın, İstanbul’da Ukrayna heyetini bekliyor olacak,” dedi.
- Avrupa Birliği ülkelerinin büyükelçileri, Rusya’ya karşı 17. yaptırım paketini onayladı. AFP’nin diplomatik kaynaklara dayandırdığı haberine göre, yaptırımlar özellikle Rus petrolünü taşıyan “gölge filo” olarak adlandırılan gemileri hedef alacak. EUobserver’a göre toplam 149 gemi yaptırımlardan etkilenecek. Yeni yaptırım paketinin 20 Mayıs Salı günü resmen onaylanması bekleniyor.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Rusya’nın Ukrayna ile ateşkesi kabul etmemesi halinde AB ve ABD’nin yeni yaptırımlar uygulayabileceğini belirtmişti. ABD Senatosu’nda da Rusya’ya karşı “yıkıcı” yeni yaptırımlar içeren bir tasarı hazırlanıyor.
AB, yeni paket kapsamında bazı Rus bankalarına, denizcilik şirketlerine ve enerji sektörüne yönelik ilave kısıtlamalar getirmeyi planlıyor. Bild gazetesi, AB’nin ayrıca Rusya’dan LNG ithalatını tamamen sonlandırmayı ve nükleer santrallerde kullanılan uranyum ithalatını da sınırlandırmayı görüştüğünü yazdı.
Slovakya ve Macaristan da bu kez AB’nin 17. yaptırım paketine destek verdi. Daha önce bu iki ülke, Rusya’ya karşı alınan yaptırımlara çoğunlukla karşı çıkmıştı.
- Rus milyarder Roman Abramoviç, Kremlin’de Vladimir Putin başkanlığında düzenlenen Bolşoy ve Mariinskiy tiyatrolarının mütevelli heyeti toplantısına katıldı. Kremlin basın servisi toplantıya ait görüntüleri paylaştı. Katılımcılar arasında iş dünyasının önde gelen isimleri de vardı: Oleg Deripaska, Rusya Demiryolları Başkanı Oleg Belozerov ve Rosneft Başkanı İgor Seçin gibi isimler toplantıya iştirak etti.
Abramoviç, 2022 yılında İstanbul’daki Rusya-Ukrayna barış görüşmeleri öncesinde de dikkat çekmişti. O dönem Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmüş, ardından Kiev ve Lvov'u ziyaret etmiş ve Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy’nin barış şartlarını içeren bir mesajı Vladimir Putin’e iletmişti.
- Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inácio Lula da Silva, Moskova’ya giderek Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i İstanbul’daki barış görüşmelerine katılmaya ikna etmeye çalışacağını açıkladı. CNN Brazil’in haberine göre Lula, bu girişimin barış sürecine katkı sağlayabileceğini düşünüyor.
Lula, 8–10 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirdiği Moskova ziyareti sırasında, Ukrayna lideri Zelenskiy’den Putin’e bir mesaj iletme ricası aldığını söyledi. Lula, bu mesajı Rus lidere ilk fırsatta ilettiğini belirtti.
- Rusya Savunma Bakanlığı, “Merkez” grubu birliklerinin Donetsk'te yer alan Mihaylovka yerleşimini kontrol altına aldığını duyurdu. Açıklamada, bölgede çatışmaların sürdüğü belirtildi.
- Yarın İstanbul'da yapılması beklenen Rusya-Ukrayna heyetleri arasındaki barış müzakereleri öncesinde kritik 24 saate girildi. 2022'de İstanbul'da başlayan ancak yarım kalan müzakerelerin devamı niteliğinde olan görüşmeler öncesinde kritik soru hala masada: Rus lider Putin İstanbul'a bizzat gelecek mi? Kremlin Rus heyetinde kimlerin olacağını hala açıklamadı. Putin'in heyete başkanlık etmesi halinde, Suudi Arabistan ziyaretinde olan Trump'ın da İstanbul'a gelmesi bekleniyor. 15 Mayıs, üç yılı geçen çatışmaların kaderi açısından en önemli gün olmaya aday.
- The Washington Post'un kendi Rus kaynaklarına dayadırdığı haberine göre, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin 15 Mayıs’ta İstanbul’da yapılacak Ukrayna görüşmelerine şahsen katılmayacak; yerine Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve Kremlin dış politika başdanışmanı Yuri Uşakov’u gönderecek. Kremlin henüz resmi bir heyet açıklaması yapmazken, Lavrov’un katılımı da henüz kesinleşmiş değil. Ukrayna lideri Volodimir Zelenski, 15 Mayıs’ta İstanbul’da bulunacağını duyurdu, ancak yalnızca Putin’le müzakere edeceğini vurguladı. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile Başkan Trump’ın özel temsilcileri Steve Witkoff ve Keith Kellogg da görüşmelere katılacak. Trump’ın ise yalnızca Putin gelirse İstanbul’a gitmeyi planladığı bildirildi. Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov ise Rus heyetinin kesin bileşiminin ancak Başkan Putin’in talimatıyla açıklanabileceğini söyledi.
- Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, TF1 kanalına verdiği röportajda, Ukrayna’da uzun süreli bir ateşkesin insani durumu iyileştirmenin yanı sıra Kiev’e müzakerelere avantajlı bir pozisyonda başlama imkânı tanıyacağını söyledi. Öte yandan, Macron, dondurulan Rus varlıklarının müsadere edilmesine ise hukuki zeminin bulunmadığını belirtti.Macron, ateşkesin ardından toprak meselelerinin yeniden ele alınabileceğini belirterek, “Ukraynalılar da 2014’ten bu yana kaybettikleri tüm toprakları geri alma şanslarının olmadığının farkında” dedi. Fransa lideri, Rusya’nın 30 günlük ateşkesi reddetmesi halinde Avrupa’nın yeni yaptırımları gündeme alacağını vurguladı. Halihazırda onlarca yaptırım paketi uygulandığını hatırlatan Macron, gerekirse ABD ile yakın temas içinde yeni yaptırımların devreye sokulacağını kaydetti.
- İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı telefon görüşmesinde, Rusya’nın Ukrayna’daki çatışmaların barışçıl çözümüne yönelik çabalar kapsamında 30 günlük ateşkesi kabul etmesini umduğunu dile getirdi. İtalya hükümetinin açıklamasına göre, iki lider, İstanbul’da Ukrayna ile Rusya arasında barış görüşmelerine ev sahipliği yapmaya hazır olan Türkiye’nin rolünü değerlendirerek, Ukrayna’da adil ve kalıcı bir barışa desteklerini yineledi. Meloni, Erdoğan’a çatışmanın müzakere yoluyla sonlandırılmasına yönelik çabaları için teşekkür ederken, Moskova’dan zirve düzeyinde yapılacak görüşmelere olumlu yanıt verilmesini ve 30 günlük koşulsuz ateşkes ilan edilmesini beklediğini belirtti.
- ABD Kuzey Ordusu Komutanı General Gregory Guillot, Ukrayna’daki çatışmaların tırmanması halinde Rusya ile doğrudan bir askeri çatışma yaşanabileceği uyarısında bulundu. Senato Silahlı Kuvvetler Komitesi’ne sunulan açıklamasında Guillot, Rusya, Çin, İran ve Kuzey Kore gibi rakiplerin ABD ile savaştan kaçınmak istediğini belirtmekle birlikte, Batı'nın zayıfladığına dair algının bu ülkeleri daha cesur adımlar atmaya ittiğini ve kriz anlarında yanlış hesapların artabileceğini ifade etti. Guillot özellikle Ukrayna’daki savaş bağlamında birkaç olası senaryonun Moskova ile Washington arasında doğrudan çatışmaya yol açabileceğini vurguladı. Açıklamada ayrıca Rusya’nın Çin ve Kuzey Kore ile geliştirdiği askeri iş birliğine dikkat çekilirken, Kuzey Koreli askerlerin Rusya’nın Kursk bölgesindeki çatışmalarda yer aldığı iddia edildi.
- Rusya Dışişleri Bakanlığı, Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO) Konseyi’nin, 2014 yılında Ukrayna üzerinde düşürülen Malezya Havayolları’na ait MH17 sefer sayılı uçağın sorumluluğunu Rusya’ya yükleyen kararını gayrimeşru ilan etti. Bakanlıktan yapılan açıklamada, kararın 1944 tarihli Uluslararası Sivil Havacılık Sözleşmesi’ne ve ICAO’nun kendi usul kurallarına aykırı olduğu savunularak, “Rusya bu kararı tanımayacaktır” denildi. Moskova, olayın gerçek nedenlerinin belirlenmesini öngören BM Güvenlik Konseyi’nin 2166 sayılı kararına bağlı kalmaya devam ettiğini vurguladı. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov da daha önce ICAO’nun değerlendirmelerini “taraflı” olarak nitelendirmişti.
- Rusya'nın Rostov Oblastı'nda bulunan Novoçerskassk Belediye Başkanı Yuri Lysenko, büyük çaplı rüşvet suçlamasıyla güvenlik güçlerince gözaltına alındı. Soruşturma makamlarına göre Lysenko, bir inşaatçının bölgesinde okul inşaatının bütçeden karşılanması karşılığında 8 milyon rubleden fazla değerde bir arsa ve bu arsada kendisi için inşa edilen bir konakla rüşvet aldı. Lysenko’nun bu anlaşmayı bir belediye çalışanı aracılığıyla yaptığı ve söz konusu projenin bölgesel kalkınma programına dahil edilmesini sağladığı belirtiliyor. 2020 yılından bu yana görevde olan Lysenko’ya 15 yıla, aracı olduğu iddia edilen belediye çalışanına ise 12 yıla kadar hapis cezası verilebilir.
13 Mayıs Salı
- ABD’nin Ukrayna krizinde ilerleme sağlanmaması halinde Rusya’ya karşı şimdiye kadarki en sert yaptırımları uygulamaya hazır olduğu bildirildi. ABD Başkanı’nın Ukrayna özel temsilcisi Keith Kellogg, Fox News’e verdiği demeçte, yeni yaptırımların özellikle Rusya Merkez Bankası ve petrol taşımacılığı yapan şirketleri hedef alabileceğini belirtti. Kellogg, bu önlemlerin daha önce alınanlardan çok daha ağır olacağını vurguladı.
- ABD Başkanı Donald Trump, Suudi Arabistan ziyareti sırasında yaptığı açıklamada, bu hafta Türkiye’de yapılması planlanan Rusya-Ukrayna görüşmelerine Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun katılacağını duyurdu. AFP’nin aktardığına göre Trump, “Görüşmeler muhtemelen perşembe günü Türkiye’de yapılacak ve olumlu sonuçlar alınabilir. Marco oraya gidecek” dedi. Suudi Arabistan’daki yatırım forumunda konuşan Trump, Ukrayna ile Rusya arasındaki görüşmelerin İstanbul’da olumlu sonuçlar doğurabileceğini söyledi ve bu sürece katkılarından dolayı ev sahibi Türkiye'ye teşekkür etti.
- Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, Rus heyetinin 15 Mayıs’ta İstanbul’da yapılması planlanan görüşmeler için hazır olacağını ve Ukrayna tarafını bekleyeceğini açıkladı. Heyetin kimlerden oluşacağına dair bilgi vermekten kaçınan Peskov, bu konuda yalnızca Başkan Putin’in talimatı doğrultusunda açıklama yapılacağını belirtti.
- Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 15 Mayıs’ta Türkiye’de yapılması planlanan görüşmelere katılmaması veya ateşkesi şahsen desteklememesi halinde, Rusya’ya yönelik yeni yaptırımların gündeme gelebileceğini söyledi. Bir basın toplantısında konuşan Zelenskiy, “Artık teknik oyunlara zaman yok. Daha güçlü olmalı ve birleşmeliyiz. Şu anda tek yol yaptırımlar,” dedi. Zelenskiy, AB’nin yeni yaptırım paketini kısa süre içinde kabul etmesini beklediğini, ayrıca benzer adımların ABD’den de gelmesini umduğunu belirtti.
Zelenskiy, Erdoğan ile Ankara’da yapacağı görüşmede Putin’le bir araya gelmeye hazır olduğunu da yineledi. “15’inde Ankara’da Sayın Erdoğan’la görüşeceğim. Eğer Putin yalnızca İstanbul’a gelmek istiyorsa, Erdoğan’la birlikte biz de İstanbul’a uçarız. Yeter ki bu görüşme gerçekleşsin,” diyen Zelenskiy, barış için nihai kararın yalnızca Putin tarafından verilebileceğini vurguladı. Ukrayna lideri ayrıca, görüşmeye ABD Başkanı Donald Trump’ın da katılması yönünde Erdoğan’la birlikte çağrı yaptıklarını söyledi.
- Almanya Başbakanı Friedrich Merz, Ukrayna krizinin çözümüne yönelik yeni tavizlerin artık kabul edilemez olduğunu belirtti. Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ile düzenlediği ortak basın toplantısında konuşan Merz, Ukrayna'nın İstanbul'daki görüşmelere katılmayı kabul etmesini zaten bir uzlaşma adımı olarak değerlendirdi. Merz’e göre bundan sonrası Rusya'ya bağlı ve daha fazla ödün verilmemeli. Alman lider ayrıca, bu hafta içinde ilerleme kaydedilmemesi halinde AB'nin Rusya'ya yönelik yaptırımlarını sertleştireceğini ve enerji ile finans sektörlerinin de hedef alınabileceğini vurguladı.
- ABD Başkanı’nın Ortadoğu ve Ukrayna özel temsilcileri Steve Witkoff ve Keith Kellogg, Rusya ile Ukrayna arasında İstanbul’da yapılacak barış görüşmelerine katılmak üzere Türkiye’ye gidiyor. Reuters’ın üç ayrı kaynağa dayandırdığı habere göre, temsilcilerin görevi süreci gözlemlemek olacak. CNN, Witkoff ve Kellogg’un “müzakere sürecini izlemekle” görevli olduğunu bildirdi.
Öte yandan Keith Kellogg, ABD’nin Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 15 Mayıs’ta İstanbul’a gelmesini umduğunu söyledi ve bu durumun ABD Başkanı Donald Trump’ın Türkiye’ye geliş kararını da doğrudan etkileyeceğini vurguladı.
Trump, bir gün önce yaptığı açıklamada 15 Mayıs’ta İstanbul’a şahsen gitme ihtimalini değerlendirdiğini, aynı gün Putin ve Zelenski’nin de şehirde olmasını umduğunu söylemişti. Zelenski daha önce Türkiye’ye gelmeye hazır olduğunu açıklamıştı.
- ABD Başkanı’nın Ukrayna özel temsilcisi Keith Kellogg, savaş sonrası düzenin tesisine yönelik planlar çerçevesinde, İngiltere, Fransa, Almanya ve Polonya’dan oluşan bir istikrar gücünün Ukrayna’nın batısında, Dinyeper Nehri'nin batısına konuşlandırılmasının planlandığını açıkladı. Fox News’e konuşan Kellogg, bu ülkelerin daha önce “E3” olarak anıldığını ancak Polonya'nın da katılımıyla artık “E4” olarak adlandırıldığını belirtti. Ayrıca, Ukrayna’nın doğusunda ateşkesi denetlemek amacıyla üçüncü tarafların katılımıyla oluşturulabilecek bir barış gücü konsepti üzerinde de çalışıldığını ifade etti.
- Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov, 15 Mayıs’ta İstanbul’da yapılması beklenen Ukrayna ile müzakerelerde, kalıcı çözüm yolları ve sahadaki gerçeklikler de dâhil olmak üzere özellikle toprak meselelerinin ele alınacağını söyledi. Ryabkov, Ukrayna’nın anlaşma yapmaya yanaşmamasını sürecin önündeki başlıca engellerden biri olarak gösterdi. Bakan yardımcısı “Uzun süredir gündemde olan başlıklar aynı: Kalıcı ve güvenli bir çözüm için öncelikle çatışmanın kökenine inmek, Kiev rejiminin denazifikasyonu, son dönemde sahada oluşan gerçekliklerin —yeni bölgelerin Rusya’ya katılması da dâhil— tanınmasını sağlamak” dedi.
Görüşmelerin sonucuna dair öngörüde bulunmanın henüz erken olduğunu vurgulayan Ryabkov, “Biz ciddi ve sorumlu şekilde müzakere etmeye hazırız. Ancak soru Kiev rejiminin sponsorlarına ve Kiev’in kendisine yöneltilmeli. Anlaşmaya varmaya hazırlar mı?” dedi.
- Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Batılı şirketlerin ülkeye geri dönmek istediklerini ve bu konuda kendisine başvurduklarını açıkladı. Bazı şirketlerin ülkeden “gözyaşları içinde ayrıldığını” ifade eden Putin, buna karşın Batılı markaların geri dönüşüne ihtiyatlı yaklaşılması gerektiğini vurguladı. Eğer bu markaların yeniden faaliyete başlaması Rusya açısından kârlı olmazsa, “geri dönüşlerinin engellenmesi için binlerce neden bulunabileceğini” söyledi. Devlet başkanı “Bu bin nedenin 999’u kesinlikle DTÖ kurallarına uygun olacak, sizi temin ederim. Geriye kalan bir tanesi içinse mahkemelerde en az 15 yıl tartışırız” dedi.
- Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Avrupa’nın Ukrayna ile Rusya arasında yürütülecek müzakerelerde dengeli bir yaklaşım ortaya koyamayacağını, çünkü bütünüyle Kiev’in tarafını tuttuğunu söyledi. “Avrupa’nın bu tür bir çerçevede yürütülecek görüşmelere katılımı söz konusu olduğunda, Ukrayna’nın tarafını tamamen tuttuğu için nesnel bir yaklaşım sergilemesi mümkün değil,” diyen Peskov, “Avrupa’nın yaklaşımı dengeli değil, daha çok savaş yanlısı ve çatışmanın sürmesini hedefliyor. Bu yaklaşım Moskova’nın ve hatta Washington’un tutumuyla keskin bir tezat oluşturuyor” ifadelerini kullandı.

- Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, Rusya’nın 15 Mayıs’ta İstanbul’da Ukrayna ile yapılması planlanan müzakerelere hazırlıklarını sürdürdüğünü açıkladı. Ancak Peskov, heyetin bileşimi ve temaslara ilişkin diğer ayrıntılar hakkında bilgi vermekten kaçındı. 9 Mayıs Zafer Günü’nün ardından yapılan gece açıklamasına atıfta bulunan Peskov, “Perşembe günü gerçekleşmesi beklenen görüşmelere hazırlık devam ediyor. Şimdilik başka yorum yapmayacağız” dedi.
Öte yandan Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'nin İstanbul'da sadece ve sadece Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'le görüşmeyi kabul edeceği belirtiliyor. Üst düzey bir Ukraynalı yetkili salı günü yaptığı açıklamada, daha alt düzey Rus yetkililerle temasın gündemde olmadığını söyledi.
Zelenskiy’nin danışmanı Mihaylo Podolyak da “Putin gelmezse bu, devlet başkanları düzeyinde bir toplantı olmaz. Ukrayna tarafında karar verici bir kişi var… Rusya tarafında da bir kişi. Geri kalan her şey sonuçsuz birer formaliteden ibaret,” şeklinde konuştu.
Podolyak, Putin’in toplantıya katılmaması durumunda teknik düzeyde bir görüşmenin yapılabileceğini, ancak bunun da "Rusya’nın savaşı sona erdirmeye ve doğrudan müzakerelere hazır olmadığını göstereceğini" söyledi.
Reuters’a konuşan ismi açıklanmayan bir Ukraynalı yetkili de, Zelenskiy’nin Perşembe günü sadece Putin’le görüşmeyi kabul ettiğini doğruladı.
- Rusya Savunma Bakanlığı, Donetsk'teki Pokrovsk bölgesinde yer alan Mirolubovka yerleşiminin, “Merkez” askeri grubu birliklerinin kontrolüne geçtiğini duyurdu.
- Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Eğitim Bakanlığı ile Kültür ve Sanat Konseyi’ne, okullarda gösterilmek üzere 100 Sovyet ve Rus filminden oluşan bir liste hazırlama talimatı verdi. Görevin uygulanmasından Eğitim Bakanı Sergey Kravtsov ile Kültür Konseyi Başkan Yardımcısı Karen Şahnazarov sorumlu olacak. Raporun 30 Ağustos 2025’e kadar sunulması bekleniyor.
- İzvestiya'nın Merkez Bankası verilerine dayandırdığı haberine göre, 1 Ocak 2025 itibarıyla Rusya’nın dış borcu 290 milyar dolara gerileyerek son 18 yılın en düşük seviyesine indi. Bu rakam, 2006 Ekim’inde kaydedilen 269 milyar dolardan sonra en düşük düzey olarak dikkat çekiyor. Dış borç, 1 Temmuz 2014’te 732 milyar dolar ile zirveye ulaştıktan sonra kademeli olarak azalmıştı.
- Gürcistan Başbakanı İrakli Kobahidze, ABD Başkanı Donald Trump ve Başkan Yardımcısı J.D. Vance’e yazdığı mektupta, Gürcistan-ABD ilişkilerinin netleştirilmesini talep etti. Facebook’ta yayımlanan mektubunda Kobahidze, haftalar önce Trump yönetimiyle temasa geçtiklerini ancak henüz bir yanıt alamadıklarını belirtti. Başbakan Gürcistan’ın stratejik ortaklığa “yeni bir sayfa” ile hazır olduğunu ve somut bir yol haritası sunduklarını da vurguladı.
- Moskova Lefortovo Mahkemesi, tasarımcı Artyom Lebedev ve gazeteci Yuriy Dud’a (Rusya’da yabancı ajan olarak kabul ediliyor) videolarında İnternet Güvenliği Ligi Başkanı Yekaterina Mizulina’ya yönelik hakaret içeren bölümleri kaldırma talimatı verdi. Karar, Mizulina’nın kişilik haklarının korunması gerekçesiyle açtığı davanın sonucunda alındı. Lebedev Mizulina'yı "infoterörizmle" suçlamıştı.
- 15 Mayıs arifesinde gündemdeki ana soru, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in İstanbul'a gelerek Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile yüz yüze görüşüp görüşmeyeceği. Zelenskiy, Putin’le yüz yüze görüşmeye hazır olduğunu ilan ederken, ABD Başkanı Donald Trump da bu durumda İstanbul’a gidebileceğini duyurarak süreci daha da hızlandırdı. Ancak Rusya'nın İstanbul'daki zirveye katıım düzeyi henüz açıklanmadı. Uzmanlar Trump'ı ancak Putin'in de Türkiye'ye gitmesi durumunda "liderler zirvesine" katılabileceği yorumunu yapıyor.
Rus basını da, Putin'in İstanbul'a gidip gitmeyeceğini tartışıyor. Rus siyaset bilimci Sergey Markov’a göre, Putin-Zelenskiy görüşmesi şu aşamada gerçekçi değil. Markov, liderler düzeyinde bir buluşmanın ancak tüm müzakere detayları netleşip anlaşmaya varılacak noktaya gelindiğinde mümkün olabileceğini, tıpkı 2022’deki ilk İstanbul görüşmelerinde olduğu gibi öncelikle alt düzey diplomatik heyetlerin bir araya gelmesi gerektiğini savunuyor. Markov’a göre Kremlin, hâlâ gerçekçi bir ön hazırlık ve diplomatik zemin bekliyor.
Bu arada ABD Başkanı Donald Trump’ın özel temsilcisi Steve Witkoff, Ukrayna ile Rusya arasında bir barış anlaşmasının, Vladimir Putin’in onayı olmadan imkânsız olduğunu belirtti. Breitbart News’e konuşan Witkoff, Putin ve Zelenskiy’in doğrudan masaya oturması gerektiğini, aksi takdirde ABD'nin “bu savaştan tamamen elini çekebileceğini” belirtti.
- Fransa, Almanya, Polonya, İngiltere ve Ukrayna’nın hafta sonu açıkladığı ortak metinde, 12 Mayıs itibarıyla en az 30 günlük tam ve koşulsuz bir ateşkes ilan edilmesi çağrısı ve aksi takdirde Rusya'ya yeni yaptırımlar uygulanması tehididine rağmen Moskova'dan bu yönde bir adım atılmadı. Kremlin, Rusya’ya yönelik ateşkes şartıyla bağlantılı olarak yeni yaptırımlar tehdidinde bulunmasını “Rusya’yla ültimatom diliyle konuşulamaz" diye reddederken, dikkatleri perşembe günü İstanbul'da başlayacak müzakerelere çevirdi. Rusya'nın resmi delegasyonunda kimlerin yer alacağı henüz açıklanmadı.
- ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Ukrayna’da ateşkes ve barış sağlanmasına yönelik diplomatik çabalar kapsamında Fransa, Almanya, İngiltere, Polonya, Ukrayna dışişleri bakanları ve AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas ile görüşmeler gerçekleştirdi. ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, görüşmelerde 12 Mayıs itibarıyla en az 30 günlük tam ve koşulsuz bir ateşkes çağrısına destek verildi. Fransa, Almanya, Polonya, İngiltere ve Ukrayna’nın hafta sonu açıkladığı ortak metninde, Rusya'nın bu çağrıyı reddetmesi durumunda enerji ve banka sektörlerini hedef alacak daha sert yaptırımlar uygulanacağı uyarısı yapılmıştı.
- Bloomberg’in diplomatik kaynaklara dayandırdığı haberine göre, Avrupa Birliği liderleri, Rusya ve Ukrayna arasında 15 Mayıs'ta İstanbul'da yapılması planlanan olası zirve öncesinde ABD Başkanı Donald Trump’tan yeni yaptırımlar talep etmeyi erteledi. Avrupalı yetkililer, Kremlin’in ya Zelenskiy ile görüşmeyi reddetmesi ya da derhal ve koşulsuz bir ateşkese yanaşmaması durumunda, Trump’a Moskova’ya karşı yaptırım tehditlerini hayata geçirme çağrısında bulunacak. Avrupa, bu süreci ABD ile koordine biçimde ilerletmek istiyor. Ancak The Guardian’a göre Trump’ın Kiev’e müzakereyi kabul etmesi yönündeki baskısı, Avrupa’nın olası yaptırımlar için Washington’ı ikna etme çabalarını zora sokabilir. Diplomatik kaynaklar, bazı AB yetkililerinin de İstanbul’daki toplantıya bizzat katılarak Ukrayna’nın müzakere niyetinden emin olmak istediklerini belirtti.
- Avrupa Birliği, Rusya'nın enerji yaptırımlarını delmekte kullandığı iddia edilen yeni gemilere yönelik yaptırımlar hazırlıyor. EUobserver'ın diplomatik kaynaklara dayandırdığı haberine göre, 20 Mayıs’ta kabul edilmesi beklenen 17. yaptırım paketi kapsamında AB, “gölge filo”ya ait olduğu düşünülen 149 gemiyi daha kara listeye almayı planlıyor. Bu gemilerin AB limanlarına girişleri ve Avrupa şirketlerinden sigorta, bakım ya da yakıt ikmali gibi hizmetler alması yasaklanacak. Söz konusu gemilerden yalnızca 15’i Rus bayrağı taşıyor; diğerleri ise Baltık, Kuzey, Karadeniz ve Hint Okyanusu’nda faaliyet gösteriyor. Yeni listeyle birlikte AB yaptırımlarına tabi olan gemi sayısının yaklaşık 350’ye ulaşacağı öngörülüyor. Ayrıca AB, Rusya'nın savaş kapasitesine katkı sunduğu gerekçesiyle 54 kişi ve 14 kuruluşa da yaptırım uygulamaya hazırlanıyor.
- Hollanda hükümeti, Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO) Konseyi'nin, 2014 yılında Donbas üzerinde düşürülen MH17 sefer sayılı uçağın sorumluluğunda Rusya’yı suçlu bulduğunu açıkladı. Konsey, Avustralya ve Hollanda'nın açtığı davada Moskova’nın sivil havacılık kurallarını ihlal ettiğine hükmederek, tazminat konusunun önümüzdeki haftalarda ele alınacağını belirtti. 298 kişinin hayatını kaybettiği faciada, kurbanların büyük çoğunluğunu Hollanda vatandaşları oluşturuyordu. Rusya ise soruşturmaya tam olarak dahil edilmediğini ve teknik incelemede çok sayıda çelişki bulunduğunu öne sürerek süreci tanımadığını duyurdu. Kremlin, kararın siyasi olduğunu savunurken, Lahey Mahkemesi daha önce eski DNR yetkililerinden İgor Strelkov dahil üç kişiyi suçlu bulmuş, Rusya’dan ise bu kararlara sert tepki gelmişti. (RBC)
- Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, Vladimir Putin ile doğrudan görüşmelere hazır olduğunu açıkladı. Ancak Zelenskiy, olası bir ateşkesin uluslararası ortakların gözetiminde sağlanması gerektiğini vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’la telefon görüşmesi sonrası açıklama yapan Zelenskiy, Türkiye’nin diplomatik girişimlerine teşekkür ederek, ateşkesin öneminde hemfikir olduklarını belirtti. Ukrayna lideri, Avrupa ve ABD ile eşgüdüm içinde uzun vadeli güvenliğin sağlanmasına çalıştıklarını da sözlerine ekledi. Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov ise doğrudan müzakerelerin yeniden başlaması için Kiev’in, Zelenskiy’nin 2022’de imzaladığı ve Putin’le görüşmeyi yasaklayan kararnameyi hukuken geçersiz kılması gerektiğini söyledi.
- Rusya Dışişleri Bakanlığı, Bakan Lavrov’un Türk mevkidaşı Fidan’la Rusya lideri Putin’in Ukrayna ile İstanbul'da barış müzakereleri ile ilgili önerisini görüştüklerini bildirdi. Bakanlığın Telegram kanalından yapılan açıklamaya göre, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, yaptıkları telefon görüşmesinde, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in 15 Mayıs'ta İstanbul'da Ukrayna ile ilgili müzakereleri başlatma önerisine ilişkin konuları ele aldı. Açıklamada, "Dışişleri Bakanları, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Vladimiroviç Putin'in Ukrayna sorununa ilişkin doğrudan müzakerelerin 15 Mayıs'ta İstanbul'da başlatılması yönündeki girişimiyle ilgili konuları görüştü" ifadelerine yer verildi. (Sputnik)
- Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, daha önce Minsk Anlaşmaları’nı Kiev lehine zaman kazanmak amacıyla kullandıklarını itiraf eden ülkelerin, şimdi Kiev rejiminin toparlanabilmesi için 30 günlük bir ateşkes sağlamaya çalıştıklarını söyledi. Zaharova’nın Rusya Dışişleri Bakanlığı’nın internet sitesinde yayımlanan açıklamasında, şu ifadeler yer aldı:
“Hazırlık sürecinde Kiev’e Berlin ve Paris yardımcı olmuştu. 2022 yılında Almanya’nın eski başbakanı Angela Merkel ve Fransa’nın eski cumhurbaşkanı François Hollande, Minsk Anlaşmaları’nın uygulanmasının aslında hiçbir zaman planlanmadığını, bu anlaşmaların yalnızca Ukrayna’yı Donbas sorununu askeri yolla çözmeye hazırlamak için zaman kazanma amacıyla kullanıldığını açıkça ifade etmişlerdi. Bugün aynı ülkeler, Kiev’e askeri potansiyelini yeniden inşa edebilmesi ve Rusya ile çatışmayı sürdürebilmesi için nefes aldıracak 30 günlük bir ateşkesi savunuyorlar.” (Sputnik)
- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı açıklamasında, "Cumhurbaşkanımız, barış müzakereleri vesilesiyle Rusya ve Ukrayna heyetlerini Türkiye’de ağırlamaktan memnuniyet duyacaklarını belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, kapsamlı bir ateşkesin barış müzakerelerinin başlaması için gerekli ortamı sağlayacağını, aralanan fırsat penceresinin kaçırılmaması gerektiğini ifade etti" denildi.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'ndan yapılan açıklama şöyle:
"Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmede Türkiye ile Ukrayna ikili ilişkileri, bölgesel ve küresel konular ele alındı. Cumhurbaşkanı Erdoğan görüşmede, Rusya ve Ukrayna doğrudan görüşmelerinin yeniden başlaması iradesini son derece önemli bulduğunu, Türkiye’nin sürecin her safhasında gerekli desteği vermeye hazır olduğunu ifade etti. Cumhurbaşkanımız, barış müzakereleri vesilesiyle Rusya ve Ukrayna heyetlerini Türkiye’de ağırlamaktan memnuniyet duyacaklarını belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, kapsamlı bir ateşkesin barış müzakerelerinin başlaması için gerekli ortamı sağlayacağını, aralanan fırsat penceresinin kaçırılmaması gerektiğini ifade etti."
- Cumhurbaşkanı Erdoğan, "(Rusya-Ukrayna) Tarafların itimadını kazanmış ülke olarak, görüşmelere katkıya hazır olduğumuzu, ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyacağımızı dile getirdik. Son temaslarla birlikte yeni fırsat penceresinin açıldığını görüyoruz. İnşallah bu sefer yakalanan fırsatın heba edilmeyeceğine inanıyoruz" dedi. Kabine topantısı sonrası yaptığı açıklamada Erdoğan, Türkiye'nin ev sahipliği yapacağı Rusya Ukrayna görüşmesine ilişkin olarak, "Rusya-Ukrayna krizine çözüm bulmaya Mart 2022’de çok yaklaşmıştık fakat savaş baronlarının müdahaleleri sebebiyle çabalarımız akim kaldı. Rusya-Ukrayna, Avrupa ve Amerika görüşmelerin yapılmasında mutabık. Tüm tarafların itimatını kazanmış yegane ülke olarak bu görüşmelere katkı vermeye hazır olduğumuzu ve ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyacağımızı tekrar dile getirdik. İnşallah bu sefer yakalanan fırsatın heba edilmeyeceğine inanıyoruz" dedi.
- Moskovski Komsomolets'in haberine göre Rusya, son birkaç gün boyunca Kiev ve Odessa bölgesine yönelik yoğun füze ve insansız hava aracı saldırıları gerçekleştirdi. Rus kaynaklara göre saldırılar, Ukrayna ordusuna ait mühimmat depoları, hava savunma karargâhları ve lojistik merkezleri gibi askeri hedefleri vurmayı amaçladı. Kiev'de büyük bir yangına yol açan saldırının, "Arsenal" adlı askeri fabrikaya ait mühimmat depolarını hedef aldığı bildirildi. Ayrıca, Şevçenko Caddesi üzerindeki "Britaniya" adlı restoranın isabet alarak tamamen yıkıldığı ve burada konuşlanmış bir hava savunma timinin etkisiz hale getirildiği iddia edildi.
Odessa bölgesinde ise Rus İHA’ları ve füzeleri, liman altyapılarına ve askeri lojistik merkezlerine yöneldi. Özellikle akaryakıt ve yağ depolarının hedef alındığı saldırılarda, 200 metrekarelik bir alan alevlere teslim oldu. Habere göre Çernomorskiy Balıkçı Limanı’na ait bir lojistik komplekste ciddi hasar meydana gelirken, burada konuşlanan Ukrayna Deniz Kuvvetleri'ne ait tedarik ve bakım ünitelerinin faaliyet gösterdiği öne sürüldü. Haberda "Rusya, saldırıları Ukrayna'nın Zafer Günü’nde ilan edilen üç günlük ateşkesi reddetmesine karşılık olarak gerçekleştirildi" denildi.
- İtalyan enerji devi Eni'nin 2024 yılında Rusya'dan doğal gaz alımını sürdürdüğü ve bu gazın tamamının Türkiye’ye yönlendirildiği iddia edildi. Reuters’ın Eni’nin resmi internet sitesinde yayımlanan şirket belgelerine dayandırdığı haberine göre, Avrupa Birliği’ne yapılan doğrudan sevkiyatlar durdurulmuş olsa da, şirket Rusya ile ticari ilişkilerini korumaya devam etti. Eni, bir hissedarın yazılı sorusuna verdiği yanıtta, 2024'te en büyük tedarikçinin Cezayir olduğunu, onu Norveç ve Rusya’nın izlediğini belirtti. Rusya’dan alınan 6,2 milyar metreküp gazın, şirketin toplam ithalatının yüzde 12’sine karşılık geldiği ve bu gazın tamamının Mavi Akım boru hattı üzerinden Türkiye’ye gönderildiği bildirildi.
- Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Almanya Başbakanı Friedrich Merz’in Ukrayna’ya trenle yaptıkları ziyarete dair bir video, özellikle Rusya tarafından sosyal medyada milyonlarca kez paylaşılarak ciddi bir polemik yarattı. Görüntülerde, kameralar kayda başladığı an Macron’un bir mendili, Merz’in ise uzun ince bir cismi eliyle sakladığı görülüyor. Bu hareketler çok sayıda Rus kullanıcı tarafından “kokain kullanımı” imasıyla yorumlanınca sosyal medyada tartışmalar alevlendi. Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, videoyu Telegram'da paylaşarak “Bir Fransız, bir Alman ve bir İngiliz trene bindi... ve uyuştu” ifadelerini kullandı. Kremlin’in Ukrayna savaşındaki müzakerecisi Kirill Dmitriyev de videoyu alaycı ifadelerle paylaştı. Macron'un ofisinden yapılan açıklamada, Macron’un elindeki nesnenin buruşuk bir kâğıt mendil olduğu belirtilirken, Der Spigel gazetesi Merz’in sakladığı cismin ise büyük olasılıkla bir içecek karıştırma çubuğu ya da atıştırmalık çubuğu olduğunun yakın çekim görüntülerle anlaşıldığını yazdı. Fransa Cumhurbaşkanlığı, “Bu sadece bir mendil. Burun silmek için. Videonun amacı Avrupa içindeki birliği bozmak" yorumu yaptı.
- İngiltere'de bir mahkeme, Rusya adına casusluk yaptıkları iddiasıya Bulgar vatandaşı altı kişiyi beş yıl dört aydan on bir yıl sekiz aya kadar hapis cezalarına çarptırdı. Sanıkların Almanya’daki bir Amerikan üssünde Ukraynalı askerleri izlemeye yönelik telefon sinyallerini yakalama planı da dahil olmak üzere, Kremlin lehine “ sanayi ölçeğinde” gözetim yürüttüğü iddia edildi.
12 Mayıs Pazartesi
- ABD Başkanı Donald Trump, perşembe günü İstanbul'da gerçekleşecek Ukrayna ve Rusya arasındaki müzakere görüşmelerine ilişkin olarak toplantının önemini işaret ederek iyi sonuçlar beklediğini ifade etti.Trump, gelişmelere göre perşembe günü İstanbul'a gelebileceğini ifade ederken, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın "harika bir ev sahibi olacağını" söyledi.
ABD Başkanı Trump, Orta Doğu gezisi öncesinde Oval Ofis'te Rusya-Ukrayna gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu. Rusya ile Ukrayna'nun 15 Mayıs Perşembe günü İstanbul'da görüşecek olması hakkında, Trump, "Rusya ve Ukrayna ile yapılacak toplantı çok önemli. Bu görüşmenin gerçekleşmesi konusunda çok ısrarcıydım. Bu toplantıdan iyi şeyler çıkabileceğini düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
Toplantının hafife alınmaması gerektiğini söyleyen Trump, "Cumhurbaşkanı Erdoğan harika bir ev sahibi olacak" dedi.
Toplantının ısrar eden ve iki tarafın görüşmesini zorlayan tarafın kendisi olduğunu dile getiren Trump, iki liderin de toplantıya katılacağını umduğunu söyledi. Trump, "Perşembe günü nerede olacağımı bilmiyorum, Orta Doğu'da bir yerde olacağım, çok fazla toplantım var ama gelişmelere göre oraya uçabilirim" dedi.
Trump ayrıca, “Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Suriye konusunda da bazı çalışmalar yapıyoruz, bu arada yaptırımlar konusunda da bir karar vermem gerekecek. Erdoğan benden Suriye'ye yaptırımları kaldırmamı istedi, çok kişi istedi, kaldırabiliriz" dedi. (T24)
- Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Rusya’ya yönelik 30 günlük tam ve koşulsuz ateşkes çağrısının 12 Mayıs akşamına kadar geçerli olduğunu belirterek, bu tarihten sonra ateşkese yanaşılmaması halinde yeni yaptırımların devreye gireceğini açıkladı. Macron, "Ya Rusya barış konusunda ciddidir ya da daha fazla yaptırım uygulamak zorundayız. Her şey net" dedi. Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noël Barrot ise, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 15 Mayıs’ta İstanbul’da Ukrayna lideri Volodimir Zelenskiy ile doğrudan görüşmeye katılması gerektiğini vurguladı. Fransa, Almanya, Polonya ve İngiltere liderlerinin Kiev’de Zelenskiy ile yaptığı ortak açıklamada da Rusya’dan, 12 Mayıs itibarıyla hava, kara ve deniz dahil olmak üzere her cephede 30 günlük ateşkese uyması istenmişti.
- Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, Avrupa ülkelerinin Rusya’ya yönelik ateşkes şartıyla bağlantılı olarak yeni yaptırımlar tehdidinde bulunmasını değerlendirerek, “Rusya’yla ültimatom diliyle konuşulamaz,” dedi. Brüksel’den gelen açıklamalara yanıt veren Peskov, bu tarz bir yaklaşımın Moskova için kabul edilemez olduğunu vurguladı.
Avrupa Komisyonu temsilcisi Paula Pinho, bugün yaptığı açıklamada, AB ülkelerinin Kuzey Akım-2 boru hattının işletmecisine yönelik yaptırımları gündeme aldığını bildirmişti. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in de boru hattının yeniden inşasına yatırım yapılmasının engellenmesini desteklediği aktarıldı. Daha önce The Wall Street Journal, AB’nin Ukrayna’da ateşkes sağlanmaması halinde Kuzey Akım-2’ye yaptırım uygulayabileceğini yazmıştı.
- Almanya hükümet sözcüsü Stefan Kornelius, ülkesinin Rusya’ya gece yarısına kadar Ukrayna ve Avrupa ülkelerinin ateşkes teklifine yanıt vermesi için süre verdiğini, aksi halde yeni yaptırımlar uygulanacağını açıkladı. Berlin, Kremlin’in bu öneriye olumlu yanıt vermemesi durumunda daha sert yaptırımların hazırlanıp devreye alınacağını bildirdi. Kornelius, “Saat işliyor. Günün bitmesine 12 saat kaldı,” diyerek Avrupa’daki ortaklarla koordineli şekilde hareket ettiklerini vurguladı.
- Peskov, Polonya’nın Rusya’ya karşı “düşmanlık ve dostça olmayan bir yol” seçtiğini söyledi. Bu açıklamayı, Polonya’nın Krakow’daki Rus başkonsolosluğunu kapatma kararının ardından yaptı. Peskov, iki ülke arasındaki ilişkilerin zaten kötü durumda olduğunu, bu kararın ise ilişkilerin daha da gerilemesine hizmet ettiğini belirtti.
- Rusya’nın 2050 yılına kadar Asya pazarlarında en büyük petrol ve doğalgaz ihracatçısı olacağı öngörülüyor. Bu değerlendirme, Başbakan Yardımcısı Aleksandr Novak’ın “Enerji Politikası” dergisinde yayımlanan yazısında yer aldı. Novak’a göre, Rusya yakın gelecekte yıllık 540 milyon ton petrol üretim seviyesine yeniden ulaşmayı ve bu düzeyi korumayı, doğalgazda ise 2036’ya kadar boru hattı ihracatını yıllık 197 milyar metreküpe çıkarmayı hedefliyor. 25 yıl içinde toplam doğalgaz üretiminin 1 trilyon metreküpe ulaşması beklenmekte.
- Avusturya’nın yeni başbakanı ve merkez sağ Avusturya Halk Partisi (ÖVP) lideri Christian Stocker, ülkesinin NATO’ya katılmayacağını açıkladı. Euractiv’e konuşan Stocker, “Avusturya’nın NATO’ya katılması gündemimizde değil,” dedi. Haberde, Avusturya’nın 1955’ten beri askeri tarafsızlık ilkesi doğrultusunda hareket ettiği ve Avrupa’da savunmaya en az harcama yapan ülkelerden biri olduğu, bu oranın 2032’ye kadar GSYİH’nın yüzde 2’sine çıkarılmasının hedeflendiği belirtildi.
- Türkiye’de bitkisel hayata giren 29 yaşındaki bir Rus vatandaşının durumuyla ilgili olarak, Rusya’nın Antalya Başkonsolosluğu tıbbi tahliye seçeneğini değerlendirmeye aldı. Konuyla ilgili RIA Novosti’ye konuşan konsolosluk yetkilileri, bir görevlinin hastayı en kısa sürede ziyaret edeceğini ve hastane yönetimiyle görüşerek, ileri tedavi ve tahliye olanaklarını ele alacaklarını belirtti. Konsolosluk şu anda hastanın annesiyle temas halinde.
Telegram kanallarında yer alan bilgilere göre, Moskovalı Nikita Çistokistov, Türkiye’deki tatili sırasında bir iskeleden atladıktan sonra ağır şekilde yaralandı ve bitkisel hayata girdi. Hastaneye kaldırılan genç adamın şu anda komada tutulduğu bildiriliyor.
- Avrupa Birliği, yıl sonuna kadar Rusya’nın dondurulmuş varlıklarından elde edilen gelirlerden Ukrayna’ya silah ve mühimmat tedariki için 900 milyon euro daha ayıracak. Bu açıklamayı AB Dış İlişkiler Servisi temsilcisi Charles Fries, Brüksel’de düzenlenen AB-Ukrayna savunma sanayi forumunda yaptı. Daha önce AB Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, birliğin İHA ve füze üretimi için 1 milyar euro tahsis edeceğini duyurmuştu.
Öte yandan Almanya, Rusya ile Ukrayna arasında ateşkes rejimi üzerinde bir anlaşmaya varılamaması durumunda Ukrayna’ya silah sevkiyatına devam etmeye hazır olduğunu bildirdi. Almanya Dışişleri Bakanı Johann Wadephul, bu açıklamayı Pazartesi günü Londra’daki bir basın toplantısında yaptı.
Wadephul “Eğer müzakereler başlamaz ve ateşkes yürürlüğe girmezse, Almanya’nın yeni yardım paketleri sağlamaya neredeyse kesin olarak hazır olacağından hiç şüphem yok,” dedi.
- Rusya Savunma Bakanlığı’nın açıklamasına göre, Rus Silahlı Kuvvetleri, Donetsk'teki Kotlyarovka yerleşimini kontrol altına aldı. Operasyona “Merkez” askeri grubuna bağlı birliklerin katıldığı belirtildi.
- Polonya Dışişleri Bakanı Radoslaw Sikorski, Rusya’nın Krakow’daki konsolosluğunu kapatma kararı aldığını açıkladı. Ayrıca Krakow Başkonsolosluğu’nda görevli üç diplomat, Polonya tarafından istenmeyen kişi ilan edildi. Sikorski kararın, Polonya makamlarının 12 Mayıs 2024’te Varşova’daki Marywilska 44 alışveriş merkezinde çıkan yangına Rus istihbaratının karıştığına dair elde ettiği bilgilerle bağlantılı olduğunu belirtti.
Marywilska 44’teki büyük yangın, aynı anda birkaç noktada başlayan alevlerin hızla yayılması sonucu meydana gelmişti. İtfaiye servisinin aktardığına göre, bina tamamen alev aldı ve kısmen çöktü. Olayda can kaybı yaşanmazken, yetkililer 1400 dükkan ve işletmenin yandığını bildirdi. Polonya Başbakanı Donald Tusk, olayla ilgili olarak Moskova’nın olası rolünün soruşturulacağını açıklamıştı.
Olayın ardından Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zaharova, Polonya’yı “ikili ilişkileri bilinçli biçimde çökertmeye devam etmekle” suçladı ve buna karşı “uygun bir yanıt” verileceğini duyurdu.
- Başkan Zelenskiy'nin, Rusya'nın 12 Mayıs itibarıyla ateşkes ilan edip etmemesine bakmaksızın 15 Mayıs’ta İstanbul’a gideceği billdiriliyor. Haber sitesi Axios’un Ukraynalı bir yetkiliye dayandırdığı iddiaya göre, Zelenskiy, daha önce 30 günlük “tam ve güvenilir” bir ateşkes şartıyla müzakereye hazır olduğunu belirtmişti. Ancak hemen ardından Rusya’nın ön koşulsuz görüşme önerisine rağmen, şahsen Putin’i İstanbul’da bekleyeceğini duyurdu. Kremlin ise ateşkesin ancak müzakereler sonrasında mümkün olabileceğini savunuyor ve görüşmelerin 2022’de yarım kalan temaslar ile güncel sahadaki durumu temel alması gerektiğini vurguluyor.
- Zelenskiy, Trump'dan gelen "Kabul et" baskısının ardından, Putin'in teklifiyle 15 Mayıs’ta Türkiye’de yapılması planlanan barış görüşmelerine bizzat katılacağını açıkladı. Zelenskiy, Telegram kanalında yaptığı açıklamada, “Yarından itibaren tam ve uzun süreli bir ateşkes bekliyoruz. Diplomasiye zemin sağlamak için bu gerekli. Ölümleri uzatmanın anlamı yok. Perşembe günü Türkiye’de Putin’i şahsen bekliyor olacağım” dedi.
- ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Ukrayna’daki çatışmanın çözümüne ilişkin önceliklerinin derhal ateşkes sağlanması ve düşmanlıkların sona erdirilmesi olduğunu belirtti. ABD Dışişleri Sözcüsü Tammy Bruce’un aktardığına göre, Rubio bu mesajı İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy ile yaptığı görüşmede yineledi.
- Marco Rubio’nun 14-16 Mayıs tarihlerinde Antalya’ya yapacağı ziyaret, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in önerisiyle 15 Mayıs’ta İstanbul’da planlanan Rusya-Ukrayna barış görüşmeleriyle aynı zamana denk geliyor. ABD Dışişleri Bakanlığı, Rubio’nun NATO dışişleri bakanlarının gayriresmi toplantısına katılacağını ve burada Rusya-Ukrayna çatışması dahil olmak üzere güvenlik konularının ele alınacağını açıkladı. Başkan Donald Trump’a 11-14 Mayıs tarihleri arasında Katar ve Suudi Arabistan ziyaretlerinde eşlik edecek olan Rubio’nun Antalya temaslarının, Türkiye’nin arabuluculuk çabaları bağlamında bölgedeki gelişmeleri izleme amacı taşıdığı belirtiliyor. Tarafların en son 29 Mart 2022’de İstanbul’da yüz yüze müzakere ettiği hatırlatılırken, Ankara’nın her iki tarafla sürdürebildiği diyalog hattı nedeniyle sürece olan katkısının kritik olduğu vurgulanıyor.
- Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 15 Mayıs’ta İstanbul’da Ukrayna ile ön koşulsuz doğrudan müzakerelere başlanmasını önermesi, Moskova borsasında olumlu bir etki yarattı. Sabah saatlerinde MOEX endeksi yüzde 2,49 artarak 2923,47 puana yükseldi ve 2 Mayıs’tan bu yana ilk kez 2900 seviyesinin üzerine çıktı. Tüm ana hisseler artış gösterirken, özellikle inşaat şirketleri PIK (%4,66) ve Samolet (%4,32) en çok yükselenler arasında yer aldı. Yalnızca Polus hisseleri hafif düşüş gösterdi. Analistler, borsadaki bu yükselişin, jeopolitik gerilimin azalabileceği yönündeki umutlarla bağlantılı olduğunu belirtiyor.
- Donald Trump, Ukrayna’nın Kremlin’in İstanbul’da müzakere teklifini derhal kabul etmesi gerektiğini belirtti. Truth Social üzerinden yaptığı açıklamada Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in ateşkes anlaşması imzalamak istemediğini ancak Perşembe günü Türkiye’de yapılacak görüşmede kan dökülmesini durdurmak için bir uzlaşma arayabileceğini ifade etti. Trump'ın mesajı şöyle:
"Rusya Devlet Başkanı Putin, Ukrayna ile bir ateşkes anlaşması yapmak istemiyor, bunun yerine Perşembe günü Türkiye'de buluşup bu KAN GÖLÜNÜ sona erdirmenin mümkün olup olmadığını görüşmek istiyor. Ukrayna buna DERHAL razı olmalı. En azından bir anlaşmanın mümkün olup olmadığını anlayabilirler ve eğer mümkün değilse, Avrupa liderleri ve ABD her şeyin ne durumda olduğunu bilip buna göre hareket edebilir! Ukrayna'nın, şu an ABD olmasaydı kazanılamayacak (yakından bile geçilemezdi!) olan İkinci Dünya Savaşı zaferini kutlamakla meşgul olan Putin’le bir anlaşma yapacaklarına dair inancımı yitirmeye başladım; GÖRÜŞMEYİ HEMEN YAPIN!!!
- Polonya Adalet Bakanı Adam Bodnar ve İçişleri Bakanı Tomasz Siemoniak, yaptıkları ortak açıklamayla, 12 Mayıs 2024’te Varşova’daki Marywilska 44 kapalı çarşısını tamamen yok eden yangının arkasında Rus istihbarat servisleri bulunduğunu iddia ettiler. RBC'nın haberine göre bakanlar, yangının kasıtlı olarak çıkarıldığını ve bunun Rusya tarafından organize edilen bir sabotaj eylemi olduğunu ileri sürdü. Açıklamada, saldırının planlanması, uygulanışı ve suçluların hareketlerinin ayrıntılı biçimde belgelenmiş olduğu vurgulandı. Olayla bağlantılı bazı şüpheliler gözaltına alınırken, diğer faillerin kimlikleri tespit edilerek haklarında arama başlatıldı. Yangın sırasında can kaybı yaşanmazken, 1400’e yakın dükkân ve işletmenin tamamen kül olduğu, yalnızca bir dondurma standının ayakta kaldığı bildirildi.
- Eski ABD Başkanı George W. Bush’un Rusya ve Avrasya danışmanı Thomas Graham, South China Morning Post’a yazdığı analizde, Rusya-Ukrayna savaşının en büyük stratejik kazananının Çin olduğunu savundu. Graham’a göre savaş, ABD’nin dikkatini Hint-Pasifik’ten uzaklaştırırken Pekin’e Asya’daki nüfuzunu artırmak için daha geniş bir hareket alanı sağlıyor. Çin lideri Şi Cinping’in Moskova ziyaretinde Rusya ile ilişkileri gözden geçirme yönünde herhangi bir işaret vermemesi de bu stratejik işbirliğinin sürdüğüne işaret ediyor. Graham ayrıca, Washington’un Pekin’e baskı yapma araçlarının sınırlı olduğunu belirterek, Trump döneminde uygulanan yüksek gümrük tarifelerinin Çin’i uzaklaştırdığını ve bunun yerine Çin’in Rusya ile daha da yakınlaştığını vurguluyor. Pekin’in, ABD yaptırımlarına karşı yuan merkezli alternatif bir finans sistemini güçlendirmeyi hedeflediğini de ekliyor.
- Letonya polisi, 9 Mayıs Zafer Günü kutlamaları sırasında Sovyet dönemi sembolleri ve savaş şarkıları kullanıldığı gerekçesiyle 67 idari soruşturma başlattı, sekiz kişiyi gözaltına aldı. Letonya Devlet Polisi’nin açıklamasına göre, ihlallerin büyük bölümü Riga ve Latgale bölgelerinde kaydedildi; bunlar arasında kamuya açık alanlarda askeri marşların çalınması ve giysilerde ya da çiçeklerde yasaklı semboller olan St. George kurdelelerinin kullanılması yer alıyor. Yetkililer, internet üzerinden tespit edilen bazı diğer şüpheli durumların henüz incelendiğini, bu nedenle soruşturma sayısının artabileceğini belirtti. Bu yıl cezai soruşturma açılmadığı da vurgulandı; oysa geçen yıl bu kapsamda üç ayrı ceza davası başlatılmıştı. (RBC)
- Rusya Merkez Bankası’nın eski başkanlarından Viktor Geraşçenko 87 yaşında hayatını kaybetti. Kariyeri boyunca dört kez Merkez Bankası başkanlığı görevinde bulunan Geraşçenko, Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra yürütülen kritik para reformlarının mimarlarından biri olarak tanınıyordu. 2003’te Mihail Hodorkovski’nin tutuklanmasının ardından bir süre petrol devi YUKOS’un yönetimini de üstlenen Geraşçenko’nun vefatını, Duma milletvekili Oksana Dmitriyeva doğruladı. Dmitriyeva, onu “kendine özgü karar alma cesareti, sezgisi ve deneyimiyle efsanevi bir finansçı” olarak andı.
11 Mayıs Pazar
- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ukrayna'ya doğrudan müzakerelere İstanbul'da devam etmeyi öneren Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'le telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre Cumhurbaşkanı Erdoğan Rusya Devlet Başkanı Putin’e Rusya ile Ukrayna arasındaki barış görüşmelerinin kaldığı yerden İstanbul’da devam etmesi yönündeki açıklamasını memnuniyetle karşıladığını söyledi. İletişim Başkanlığı'nın açıklamasında, "Cumhurbaşkanı Erdoğan görüşmede Rusya Devlet Başkanı Putin’e, Rusya ile Ukrayna arasındaki barış görüşmelerinin kaldığı yerden İstanbul’da devam etmesi yönündeki açıklamasının memnuniyetle karşılandığını, Türkiye’nin kalıcı çözüme ulaşmayı sağlayacak müzakerelere ev sahipliği yapmaya hazır olduğunu ifade etti" dendi.
- Rusya Devlet Başkan Yardımcısı Yuriy Uşakov, Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Kiev'e sunduğu İstanbul'da müzakerelere devam etmesi teklifinin 2022'de yarıda kalan görüşmeler ve sahadaki durum dikkate alınarak gerçekleştirilmesi gerektiğini belirtti. Pervıy Kanal'a demeç veren Uşakov, Rusya'nın Ukrayna'yla İstanbul'da yapmayı önerdiği müzakerelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Uşakov, Kiev'in teklifi kabul etmesi halinde İstanbul'da yapılacak olası müzakerelerin 2022'de kesintiye uğrayan görüşmeler ve sahadaki mevcut durum dikkate alınarak yapılması gerektiğinin altını çizdi. Uşakov, Rusya'yı İstanbul'da kimin temsil edeceğinin sorulması üzerine, "Devlet Başkanı talimat verecek, o zaman açıklayacağız" dedi. (Sputnik)
- Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, Rusya’nın 15 Mayıs’ta İstanbul’da doğrudan müzakerelere başlama teklifine yanıt vererek, “Ukrayna, 12 Mayıs’tan itibaren geçerli olacak ‘tam, uzun vadeli ve güvenilir’ bir ateşkesi kabul etmesi halinde, Rusya ile görüşmelere hazırdır” dedi. Telegram üzerinden yaptığı açıklamada Zelenskiy, “Rusların sonunda savaşı bitirmeyi düşünmeye başlaması iyi bir işaret. Dünyadaki herkes bunu çok uzun zamandır bekliyordu. Gerçek bir barışın ilk adımı her zaman ateşkestir” ifadelerini kullandı. Ukrayna Cumhurbaşkanlığı Ofisi Başkanı Andriy Yermak da benzer bir tutum sergileyerek, “Önce 30 günlük bir ateşkes sağlanmalı, sonra diğer her şey konuşulabilir” dedi.
- ABD Başkanı Donald Trump, Truth Social üzerinden yaptığı açıklamada Rusya ve Ukrayna arasında süren savaşla ilgili olarak “büyük bir haftanın” yaklaştığını duyurdu. “Potansiyel olarak Rusya ve Ukrayna için büyük bir gün!” diyen Trump, askeri eylemlerin sona ermesi halinde “yüz binlerce hayatın kurtulacağını” belirtti. Mesajında, bu sürecin ardından dünyanın “öncekinden çok daha iyi, tamamen yeni bir DÜNYA” olacağını savunan Trump, “Bu gerçekleşsin diye her iki tarafla çalışmaya devam edeceğim. ABD, artık yeniden inşaya ve ticarete odaklanmak istiyor. BÜYÜK bir hafta geliyor!” ifadelerini kullandı
- Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna ile doğrudan barış görüşmelerinin 15 Mayıs Perşembe günü İstanbul’da, 2022 yılında kesildiği noktadan devam etmesini önerdi. Batı'dan gelen "hemen 30 günlük ateşkes teklifine" Putin karşı teklfle yanıt vermiş oldu. Böylece Trump'un yaptığı telefon görüşmesinde Erdoğan'ı barış görüşmeleri için etkin rol almaya davet etmesinin ardından, Ukrayna krizine çözüm için bir kez daha İstanbul "müzakere adresi" olarak gündeme geldi.
“Tekrar başlamayı öneriyoruz, hiç vakit kaybetmeden, önümüzdeki Perşembe, 15 Mayıs’ta İstanbul’da — daha önce yapıldığı ve sonra kesildiği yerde,” diyen Putin, görüşmelerin hiçbir ön koşul olmaksızın gerçekleştirilmesini istediklerini vurguladı.
Putin, “Yarın Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüşmem var, bu görüşmede bu sürecin İstanbul’da devam etmesi için destek rica edeceğim” diyen Putin, bu girişimin yeni ve “gerçek bir ateşkese” zemin hazırlayabileceğini belirtti.
Putin, Rusya’nın Ukrayna ile “ciddi müzakerelere” hazır olduğunu yineleyerek, görüşmelerin amacının “çatışmanın kök nedenlerini ortadan kaldırmak” ve “uzun vadeli, kalıcı bir barışın temellerini atmak” olduğunu ifade etti.
“Bu görüşmeler sırasında yeni bir ateşkes, yeni bir çatışmasızlık rejimi üzerinde anlaşmamız da mümkün olabilir” diyen Rus lider, kararı artık Kiev’in vermesi gerektiğini söyledi.
Putin'in İstanbul'da müzakereler yapılması önerisini içeren açıklamasının tam metni için
TIKLAYIN.
Kiev’de bir araya gelen Batılı liderler ve Zelenskiy, Moskova’ya 12 Mayıs’tan itibaren geçerli olmak üzere 30 günlük ateşkes çağrısında bulunmuş, aksi hâlde yeni yaptırımlar uygulanacağını açıklamıştı. Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov ise “Rusya ön koşulsuz görüşmelere hazır, ama Kiev'den hâlâ yanıt gelmiş değil” dedi.
- Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 15 Mayıs’ta İstanbul’da Ukrayna ile doğrudan ve ön koşulsuz müzakerelere başlanması yönündeki teklifini “ilk adım” olarak değerlendirdi, ancak bunun “yeterli olmadığını” söyledi. AFP’ye konuşan Macron, “Koşulsuz bir ateşkese, öncesinde müzakereler eşlik etmemelidir” diyerek, Moskova’nın bu süreçte zaman kazanmaya çalıştığını ima etti. Macron, Kiev ziyareti sırasında Almanya, İngiltere ve Polonya liderleriyle birlikte düzenlenen “istekli ülkeler koalisyonu” toplantısına katılmış, ardından yayımlanan ortak bildiride 12 Mayıs’tan itibaren geçerli olmak üzere 30 günlük kapsamlı ateşkes çağrısında bulunmuşlardı. Macron, ayrıca doğrudan görüşmelerin başlaması için arabuluculuk yapmaya hazır olduğunu da dile getirmişti.
- Kremlin, Rusya’nın 15 Mayıs’ta İstanbul’da gerçekleştirilmesi teklif edilen doğrudan müzakerelere katılmak üzere bir heyet göndereceğini resmen duyurdu. Açıklama, Rusya Devlet Başkanı’nın yardımcısı Yuri Uşakov tarafından yapıldı. Uşakov, “Bizden bir heyet gidecek” dedi ancak bu heyetin diplomatlardan mı yoksa askerlerden mi oluşacağına dair ayrıntıların daha sonra açıklanacağını belirtti.
İstanbul daha önce de Rusya ile Ukrayna arasındaki doğrudan görüşmelere ev sahipliği yapmıştı. 2022 baharında düzenlenen bu müzakerelerde Rus heyetine, Devlet Başkanı’nın danışmanı Vladimir Medinskiy başkanlık etmişti. O dönemki görüşmelere ayrıca Dışişleri Bakan Yardımcısı Andrey Rudenko, Belarus Büyükelçisi Boris Grızlov, Savunma Bakan Yardımcısı Aleksandr Fomin ve Devlet Duması Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Leonid Slutskiy de katılmıştı. Putin, bu müzakerelerde varılan geçici mutabakatların, bugünkü olası anlaşmalar için bir temel oluşturabileceğini daha önce defalarca dile getirmişti. Ancak o süreç, Ukrayna tarafının görüşmeleri terk etmesiyle sonuçlanmıştı. Ukrayna heyetinin başındaki David Arahamia, bu kararda dönemin İngiltere Başbakanı Boris Johnson’ın Kiev ziyareti ve “savaşmaya devam” yönündeki tavsiyesinin etkili olduğunu söylemişti. Putin ise bu müdahaleyi “trajik bir fırsat kaybı” olarak nitelendirmiş ve “Peki şimdi Bay Johnson nerede? Ama savaş hâlâ sürüyor” demişti.
- Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, 10 Mayıs’ta Kiev’de Fransa, Almanya, Polonya ve Birleşik Krallık liderleriyle gerçekleştirdiği zirvenin ardından ortak bir açıklama yayımladı. Açıklamada, 12 Mayıs Pazartesi gününden itibaren geçerli olmak üzere kara, hava ve deniz dahil olmak üzere “en az 30 gün süreyle tam ve koşulsuz bir ateşkes” çağrısı yapıldı. Liderler, bu adımın “diplomasi için alan yaratacağını” vurgularken, “koşulsuz ateşkesin doğası gereği hiçbir şartla sınırlandırılamayacağını” belirtti. Ateşkesin denetiminin ise ABD ile yakın koordinasyon içinde yürütülmesi önerildi. Açıklamada ayrıca, Moskova’nın teklifi reddetmesi durumunda Rusya’nın banka ve enerji sektörlerine yönelik daha sert yaptırımlar uygulanacağı uyarısı da yer aldı.
- The New York Times’ın haberine göre, ABD yönetimi, Ukrayna’ya Almanya üzerinden 125 uzun menzilli HIMARS ve MARS II füzesinin yanı sıra 100 Patriot hava savunma sistemi önleyici füzesi gönderilmesine onay verdi. Haberde, bu mühimmatların Almanya’da bulunduğu belirtilirken, Washington’un izni olmadan böyle bir sevkiyatın başka bir ülkeye ait olsa bile, mümkün olamayacağı vurgulandı. Gazete ayrıca Almanya’nın daha önce Ukrayna’ya 60’tan fazla zırhlı araç, yaklaşık 50 bin top mermisi ve hava savunma mühimmatı gönderdiğini hatırlattı. Nisan sonunda Başkan Donald Trump, Ukrayna lideri Volodimir Zelenskiy’nin yeni silah taleplerini kendisine ilettiğini doğrulamış, kararın “Rusya’nın atacağı adımlara bağlı” olacağını söylemişti. Kremlin ise, olası bir ateşkes durumunda Batı’nın Ukrayna’ya silah sevkiyatını durdurması gerektiğini yinelemişti.
- Rusya Dışişleri Bakanlığı’nın özel yetkili büyükelçisi Rodion Miroşnik, Ukrayna’daki çatışmanın çözümü için ABD’nin Kiev’e silah sevkiyatını sınırlaması gerektiğini söyledi. Miroşnik, Washington’u Ukrayna’ya yapılan mali ve askeri yardımların “kilit tedarikçisi” olarak nitelendirdi ve “Eğer Trump gerçekten çözüm istiyorsa, durumu net biçimde görmeli ve gerekli adımları atmalıdır” dedi.
- Rusya’nın 8 Mayıs saat 00:00’dan 11 Mayıs saat 00:00’a kadar geçerli olmak üzere, Zafer Günü’nün 80. yıldönümü vesilesiyle ilan ettiği üç günlük ateşkes süresi sona erdi. Savunma Bakanlığı, bu süre zarfında Ukrayna ordusunun ateşkes rejimini 5 binden fazla kez ihlal ettiğini açıkadı.
10 Mayıs Cumartesi
- Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, Rusya'nın Ukrayna'da önerilen 30 günlük ateşkes fikrini değerlendirmeye hazır olduğunu açıkladı ancak bu süreçte Kremlin’e baskı yapılmasının sonuç vermeyeceğini vurguladı.
CNN’e konuşan Peskov, “Bu yeni bir gelişme, düşünmemiz gerekiyor. Kendi tutumumuz var. Rusya, her türlü baskıya karşı dirençlidir” dedi.
Vladimir Putin’in prensipte ateşkese sıcak baktığını belirten Peskov, buna rağmen birçok sorunun açıkta olduğunu ifade etti. Sözcü, “Kiev üç günlük ateşkesi bile kabul etmiyorsa, neden daha uzununa razı olsun?” sözleriyle Ukrayna’nın mevcut tutumunu sorguladı.
ABD Başkanı Donald Trump başta olmak üzere, Fransa, Almanya, İngiltere ve Polonya liderleri, Rusya'nın 30 günlük ateşkesi reddetmesi durumunda yeni yaptırımlar uygulanacağını daha önce duyurmuştu.
- ABD Başkanı Donald Trump’ın özel temsilcisi Keith Kellogg, Ukrayna’da kara, hava, deniz ve altyapıyı kapsayan 30 günlük tam kapsamlı bir ateşkesin, çatışmanın çözümü için sürecin başlangıcı olabileceğini belirtti. Kellogg, Dışişleri Bakanı Andriy Sibiga’nın Kiev’in ve müttefiklerinin 12 Mayıs’tan itibaren şartsız ateşkese hazır olduklarına dair açıklamasına atıfla, “Başkan Trump’ın defalarca söylediği gibi, derhal öldürmeyi bırakın” ifadelerini kullandı. Ancak Kremlin, Batı’nın Ukrayna’ya silah sevkiyatını sürdürdüğü koşullarda ateşkese yanaşmayacağını yineledi. Öte yandan, Almanya Başbakanı Friedrich Merz önümüzdeki iki gün içinde ateşkesin mümkün olabileceğini belirtmiş, ABD ve AB liderleri Moskova’yı ateşkese yanaşmazsa ek yaptırımlarla tehdit etmişti.
- Ukrayna Dışişleri Bakanlığı, Kiev’de Devlet Başkanı Zelenskiy ile Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Almanya Şansölyesi Friedrich Merz, İngiltere Başbakanı Keir Starmer ve Polonya Başbakanı Donald Tusk arasında yapılan görüşmenin ardından, tarafların ABD Başkanı Donald Trump’la bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini duyurdu.
Bakan Andriy Sibiga’ya göre, Ukrayna ve müttefikleri, 12 Mayıs Pazartesi gününden itibaren kara, hava ve deniz dahil olmak üzere tam kapsamlı ve koşulsuz bir ateşkese hazır. Sibiga, “Eğer Rusya kabul eder ve etkili bir denetim mekanizması kurulursa, uzun süreli bir ateşkes ve güven artırıcı adımlar barış görüşmelerinin önünü açabilir” dedi.
- Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov ise yaptığı açıklamada, böyle bir ateşkes sürecinde Batı'nın Ukrayna’ya silah sevkiyatını sürdürecek olup olmayacağının açıklığa kavuşturulması gerektiğini söyledi.
- NBC News’in diplomatik kaynaklara dayandırdığı haberine göre, ABD, Avrupa Birliği ve Ukrayna temsilcileri, Ukrayna’daki çatışmayı sona erdirmeye yönelik 22 maddelik bir barış planı hazırladı. Planın en dikkat çeken başlıkları arasında, 12 Mayıs’tan itibaren geçerli olmak üzere 30 günlük tam kapsamlı bir ateşkes ilanı ve ABD’nin, Ukrayna’nın NATO üyeliğine verdiği desteği resmen geri çekmesi bulunuyor. ABD Başkanı’nın özel temsilcisi Steve Witkoff’un bu belgeyi doğrudan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e iletmesi bekleniyor. Bir Beyaz Saray yetkilisi, “Eğer Putin gerçekten çıkış yolu arıyorsa, işte fırsat” ifadelerini kullandı. Planın diğer maddeleri kamuoyuyla paylaşılmadı; ancak belgede güven inşa edici ve uzun vadeli barış görüşmelerine zemin hazırlayıcı adımların yer aldığı tahmin ediliyor.
Barış planının kamuoyuna yansıyan unsurları, Kremlin’in daha önce dile getirdiği şartlara da kısmen yanıt veriyor. Moskova, Batı’nın Ukrayna’ya silah göndermeyi sürdürdüğü bir senaryoda ateşkesi anlamsız bulduğunu açıkça belirtmişti. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ise Rusya’nın 8 Mayıs’ta başlattığı kısa süreli ateşkes önerisini reddetmiş, bunun yerine ABD ve Avrupa’nın desteklediği 30 günlük modelin tek mantıklı çözüm olduğunu ifade etmişti. Zelenskiy, "Üç, beş ya da yedi günlük aralar hiçbir şeyi çözmez" sözleriyle daha uzun vadeli bir çatışmasızlık sürecine ihtiyaç olduğunu vurgulamıştı. Barış planının, Mart ayında Suudi Arabistan'da yapılan görüşmelerin devamı niteliğinde olduğu ve Putin’in prensipte destek verdiği ancak bazı “nüanslar” nedeniyle yeniden değerlendirme istediği aktarılıyor. Bu nüansların başında, NATO ilişkileri ve Batı’nın silah desteğinin kesilmesi geliyor.
- Almanya Başbakanı Friedrich Merz, Kiev'de düzenlenen “istekli ülkeler koalisyonu” toplantısında yaptığı açıklamada, Ukrayna’daki savaşı sonlandırmaya katkı sağlayacaksa Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmeye hazır olduğunu ifade etti. Ancak Merz, böyle bir görüşmenin ancak uzun vadeli bir ateşkesin sağlanması durumunda anlamlı olacağını vurguladı. “Eğer bu savaşın son bulmasına katkı sağlayacaksa, ben çok şeyi yapmaya hazırım” diyen Merz, öncelikli hedefin sahada ateşkesin fiilen uygulanması olduğunu belirtti.
- Rusya Savunma Bakanlığı, Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 8–11 Mayıs tarihleri arasında ilan ettiği tek taraflı 72 saatlik ateşkes süresince Ukrayna ordusunun 9 bin 318 kez ateşkesi ihlal ettiğini duyurdu. Bakanlık, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’nin özellikle Kursk ve Belgorod bölgelerinde Rusya sınırını aşmaya yönelik dört girişimde bulunduğunu da kaydetti. Öte yandan, Ukrayna makamları ise Rus ordusunun Sumi bölgesi ve cephe hattında saldırılarını sürdürdüğünü, ancak Kiev, Harkiv ve Dnipro bölgelerinde nispi bir sakinlik gözlendiğini açıkladı.
- Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Vietnam Komünist Partisi Genel Sekreteri To Lam ile Kremlin’de yaklaşık üç saat süren kapsamlı bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşmelerin ardından taraflar, iki ülke arasındaki stratejik ortaklığın yeni aşamasına dair ortak deklarasyon imzaladı ve enerji, savunma, turizm, eğitim, tıp ve bilim alanlarında çok sayıda belgeye imza attı. Anlaşmalar arasında Rosatom’un Vietnam’la 2030’a kadar barışçıl nükleer enerji iş birliği yol haritası, bir nükleer santral inşası planı, 1.000 MW kapasiteli rüzgar santrali projesi, sağlık ve biyoteknoloji alanında ortak yatırımlar ve Rus dili eğitimi merkezi kurulması da bulunuyor. Putin, To Lam’ın Vietnam’a davetini kabul ederken; taraflar ticaret hacmini artırmayı ve turizm ile bilimsel iş birliğini genişletmeyi hedeflediklerini vurguladı.

- ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna’daki savaşı sona erdirme çabalarının kendisini derinden etkilediğini belirterek, “Bu durum beni uykusuz bırakıyor” dedi. The Wall Street Journal’ın aktardığına göre Trump, Florida’da düzenlenen özel bir bağış etkinliğinde konuşurken, Ukrayna-Rusya ve Orta Doğu’daki çatışmaların çözümündeki zorluklara dikkat çekti. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le görüşmenin neden zor olduğunu açıklayan Trump, “Putin her şeyi istiyor. Onunla uğraşmak gerçekten çok zor” dedi. İsrail-Filistin meselesine de değinen Trump, “Orada çözüm bulmak daha da zor çünkü onlar bin yıldır savaşıyor” şeklinde konuştu.
Trump, Rusya ve Ukrayna’ya 30 günlük koşulsuz ateşkes çağrısında bulunmaya devam ederken, her iki liderin de doğrudan masaya oturması gerektiğini vurguladı. ABD Başkanı daha önce de yaptığı bir açıklamada, “Bence o (Putin) bana saygı duyuyor. Ve inanıyorum ki benim yüzümden Ukrayna’yı tamamen işgal etmeyecek. Yoksa onun tercihi Ukrayna’nın tamamını almaktan yana olurdu” demişti.
- Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, Rusya’nın 30 günlük bir ateşkes önerisini ilk günden itibaren desteklediğini ancak bu tür bir girişimin hayata geçebilmesi için “birçok önemli nüansın” dikkate alınması gerektiğini belirtti. Peskov, Başkan Vladimir Putin’in de bu fikre olumlu baktığını ancak çok sayıda açık sorunun çözülmeden ilerlemenin zor olduğunu söyledi. ABD Başkanı Donald Trump’ın ateşkesi uzatma ve müzakere ortamı yaratma çabalarını memnuniyetle karşıladıklarını ifade eden Peskov, Almanya Başbakanı Friedrich Merz’in sözlerinin de netleşmesi gerektiğini vurguladı.
Öte yandan, Reuters ve Bloomberg’in diplomatik kaynaklara dayandırdığı haberlere göre, ABD ve Avrupa ülkeleri, Rusya’ya 30 günlük kapsamlı bir ateşkesi kabul etmesi için teklif sunmaya hazırlanıyor. Teklifin reddedilmesi durumunda ise Moskova’ya yönelik yeni yaptırımların devreye sokulabileceği belirtiliyor. Alman Şansölyesi Merz, dün yaptığı açıklamada, ateşkesin iki gün içinde 30 güne uzatılabileceği yönünde “yüksek bir olasılık” gördüğünü söylemişti. Reuters kaynakları, nihai kararın kısa süre içinde açıklanabileceğini, sürecin halen aktif müzakerelerle şekillendiğini ifade ediyor.
- 10 Mayıs Cumartesi günü (bugün) Kiev’de, Ukrayna'nın çağrısıyla düzenlenen önemli bir diplomatik buluşma gerçekleşecek. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Almanya Başbakanı Friedrich Merz, İngiltere Başbakanı Keir Starmer ve Polonya Başbakanı Donald Tusk, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile bir araya gelmek üzere başkente doğru yola çıktı. Fransız basınının aktardığına göre üç Avrupalı lider, Polonya sınırında buluşarak birlikte trene bindi ve Kiev’e hareket etti. Görüşmenin ana gündem maddesi, ABD Başkanı Donald Trump’ın önerdiği 30 günlük "tam ve koşulsuz" ateşkes teklifine ortak destek sunmak ve barış müzakerelerine zemin hazırlamak olacak.
Zirvede yayımlanması beklenen ortak bildiride, Avrupa liderlerinin şu ifadeye yer vereceği bildiriliyor: “Başkan Trump’ın barış çağrılarını destekliyoruz. ABD ile birlikte Rusya’ya, ateşkesi kabul ederek adil ve kalıcı bir barış için görüşmelere başlaması çağrısında bulunuyoruz.” Ayrıca bildiriye, Ukrayna’nın uluslararası kabul görmüş sınırları içinde güvenli, egemen ve müreffeh bir geleceğe sahip olması gerektiği yönünde açık bir vurgu da eklenecek. Bu ifade, Kırım’ın statüsüyle ilgili tartışmalara doğrudan gönderme niteliği taşıyor. Liderlerin Kiev’deki toplantısı, tarafları müzakere masasına çekmek için şimdiye kadarki en koordineli Batı girişimlerinden biri olma özelliğini taşıyor.
- Peskov, Rusya’nın, ABD Başkanı Donald Trump’ın arabuluculuğunun Ukrayna yönetimine “biraz daha esneklik, siyasi irade ve bilgelik” kazandırmasını umduğunu söyledi. ABC’ye verdiği demeçte Peskov, “Ateşkesten söz ediyorsak, ABD ve Avrupa ülkelerinden her gün gelen silah sevkiyatlarıyla ne yapacağız?” diyerek bu sürecin gerçekçi olabilmesi için Batı'nın silah desteğini durdurması gerektiğini vurguladı. Peskov, Ukrayna’nın ateşkes sürecini “yeni askerler hazırlamak ve mevcut birlikleri dinlendirmek” için kullanacağını öne sürerek, “O halde neden Ukrayna’ya böyle bir avantaj sağlayalım?” diye sordu.
- Rusya resmi makamları, 12 Mayıs saat 06:00’dan 13 Mayıs saat 04:00’a kadar (UTC) Volgograd ve Saratov bölgelerini kapsayan Kapustin Yar test sahası üzerinde hava sahasını geçici olarak kapatacağını duyurdu. Rostov FIR tarafından yayımlanan NOTAM uyarısında, yasaklamanın yer seviyesinden sınırsız yüksekliğe kadar geçerli olacağı belirtildi. Söz konusu uçuş kısıtlaması, genellikle balistik füze denemeleri sırasında uygulanan prosedürlerden biri olarak değerlendirilirken, medyaya yansıyan haberlere göre bölgede askeri veya test amaçlı füze fırlatmalarının planlanmış olabileceği belirtiliyor.
- Slovakya Başbakanı Robert Fico, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in dış politika temsilcisi Kaja Kallas’ın kendisini Moskova ziyaretinden dolayı eleştirmesine sert tepki gösterdi. Fico, X hesabında yayımladığı açıklamada, "Ben burada, Slovakya’yı Nazi işgalinden kurtarırken hayatını kaybeden 60 binden fazla Kızıl Ordu askerinin anısını onurlandırmak için bulunuyorum. Bu cesur insanların günümüz uluslararası krizleriyle ne ilgisi var, anlayamıyorum" ifadelerini kullandı. Avrupa Birliği'nin yeni bir "demir perde" politikası izlediğini savunan Fico, Slovakya’nın bu politikayı desteklemediğini belirtti. Kallas’a hitaben ise, “Bir Avrupa Komisyonu yetkilisinin, egemen bir ülkenin başbakanını eleştirme hakkı yoktur” dedi. Fico, Avrupa içinde yapıcı diyaloğun zorunlu olduğunu, ancak bu şekilde diplomatik ilişkilerin sürdürülebileceğini vurguladı.
- Kuzey Kore lideri Kim Jong-un, Kuzey Koreli askerlerin Ukrayna'ya karşı yürütülen savaşta Rusya safında yer almasını "meşru ve haklı" olarak nitelendirdi. Devlet ajansı KCNA’nın aktardığı açıklamada Kim, “Bu çatışmaya katılımımız adil ve ülkemizin egemen hakları çerçevesindedir. Kursk Operasyonu'na katılan tüm cesur askerlerimizi ulusumuzun onurunu en iyi şekilde temsil eden kahramanlar olarak görüyorum” dedi. Uzun süredir Moskova ve Pyongyang, Kuzey Kore askerlerinin savaşa fiilen katıldığını resmen tanımıyordu. Ancak iki ülke arasındaki askeri işbirliği anlaşması, karşılıklı askeri yardımı mümkün kılıyor.
- ABD’nin Kiev Büyükelçiliği, Ukrayna’da büyük çaplı bir hava saldırısı riskine dair istihbarat aldıklarını belirterek Amerikan vatandaşlarını uyardı. Elçiliğin resmî internet sitesinde yayımlanan bildiride, “Her zaman olduğu gibi, ABD vatandaşlarının hava saldırısı sireni durumunda derhal sığınaklara yönelmeye hazır olmaları tavsiye edilir” denildi. ABD yönetimi, Ukrayna’daki güvenlik durumunun ciddiyeti nedeniyle ülkeye seyahati kesin olarak önermiyor ve ülkeyi en yüksek tehlike kategorisi olan "Dördüncü Seviye: Seyahat Etmeyin" sınıfında tutuyor. Bu uyarı, 8–10 Mayıs tarihleri arasında Rusya’nın tek taraflı ilan ettiği ateşkese rağmen geldi. Kiev ise bu kısa süreli ateşkesi reddetmiş, 30 günlük kapsamlı bir ateşkes talebinde ısrar etmişti.
- Ukrayna Dışişleri Bakanlığı, 9 Mayıs’ta Moskova’da düzenlenen Zafer Günü törenine katılan yabancı devlet liderleri ve üst düzey yetkililerin varlığını "dostane olmayan bir adım" olarak nitelendirdi. Bakanlığın resmi sitesinde yayımlanan açıklamada, bu liderlerin temsil ettiği ülkelerin Kiev’deki büyükelçileri bakanlığa çağrıldı ve kendilerine resmi bir protesto notası iletildi.
- Reuters’ın Batılı güvenlik yetkililerine ve bölgeden bir kaynağa dayandırdığı iddiaya göre, İran, kısa menzilli Fath-360 balistik füzeleri için fırlatma sistemlerini yakında Rusya’ya göndermeye hazırlanıyor. Her iki ülke de bugüne dek İran’dan silah sevkiyatı yapıldığını resmen inkâr etmişti.
- Pakistan ile Hindistan topyekun savaşa adım adım ileriliyor. Pakistan Başbakan Yardımcısı İshak Dar, ülkesinin Hindistan’a karşı başlattığı askeri operasyonun tamamen savunma amaçlı olduğunu belirtti. Geo TV’ye konuşan Dar, Pakistan ordusunun yüksek teyakkuz halinde olduğunu ve her türlü harekete hazır bulunduğunu vurguladı. “Hindistan provokasyonlarına devam ederken biz sadece bekleyemeyiz. Zafer Pakistan’ın olacak,” diyen Dar, dünya ülkelerine Hindistan’ın tutumunun ciddiyetini kavratma çağrısında bulundu. Pakistan Dışişleri Bakanlığı da Hindistan’ın 1960 tarihli İndus Nehirleri Sözleşmesi’ni askıya alma kararını sert biçimde eleştirerek, bu adımın milyonlarca insanın geçimini tehdit eden bir saldırı olduğunu ifade etti.
- Başkan Putin, 9 Mayıs Zafer Günü dolayısıyla Kremlin’de düzenlenen resepsiyonun ardından Oscar ödüllü Hollywood yönetmeni Oliver Stone ile kısa bir görüşme gerçekleştirdi. RIA Novosti’nin aktardığına göre, tören sonrası gerçekleşen buluşmada iki ismin samimi bir şekilde selamlaştığı gözlendi; görüşmenin içeriğine dair resmi bir açıklama yapılmadı. Ünlü yönetmenin Rusya’da tarihi bir film projesi üzerinde çalıştığı ve Moskova’daki sinema endüstrisinin gelişiminden oldukça etkilendiği belirtiliyor.
9 Mayıs Cuma
- Almanya’nın yeni Başbakanı Friedrich Merz, Rusya ile Ukrayna arasında uzun vadeli bir ateşkesin önümüzdeki iki gün içinde sağlanmasını beklediğini açıkladı. Açıklamayı Brüksel’de NATO Genel Sekreteri Mark Rutte ile birlikte düzenlediği basın toplantısında yaptı.
Merz, Rusya’nın ilan ettiği üç günlük ateşkesi hatırlatarak bunun 30 güne uzatılma ihtimalinin “oldukça yüksek” olduğunu belirtti ve “ardından bir barış anlaşması için müzakereler başlayabilir” dedi. Bild gazetesinin aktardığına göre Merz, “Bu hafta sonu Ukrayna’da ateşkes konusunda bir anlaşmaya varılmasını gerçekten umuyorum” ifadelerini kullandı.
- Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD Başkanı Donald Trump, 9 Mayıs Zafer Günü vesilesiyle yardımcıları aracılığıyla karşılıklı tebrik mesajları iletti. Açıklamayı Kremlin danışmanı Yuriy Uşakov yaptı.
Uşakov, Birinci Kanal’a verdiği demeçte. “Bu, ortak büyük bayram vesilesiyle yapılan samimi ve karşılıklı tebrik mesajlarıydı,” dedi
- TASS haber ajansı, Rus siyasi çevrelerine dayandırdığı haberinde, ABD’nin Moskova Büyükelçisi Lynne Tracy’nin bu yılki Zafer Günü geçidine katılmamaya karar verdiğini bildirdi. Tracy’ye diğer yabancı diplomatlarla birlikte resmi davet gönderilmişti. Buna karşın, Kızıl Meydan’daki geçitte ABD’li bazı İkinci Dünya Savaşı gazileri yer aldı. Söz konusu gaziler, Moğolistan, İsrail ve Ermenistan’dan gelen gazilerle birlikte onur konuğu olarak davet edilmişti.
- ABD Başkan Yardımcısı J. D. Vance, Fox News’a verdiği röportajda, Rusya’nın Ukrayna ile barış görüşmeleri kapsamında “çok fazla talepte bulunduğunu” ve Moskova’nın bazı tavizler vermek zorunda kalacağını belirtti.
“ABD, Ukrayna’nın dağılmasını istemiyor. Washington’un pozisyonu, bu ülkenin egemen bir devlet olarak kalması gerektiği yönünde,” diyen Vance, Rusya’nın henüz kontrol altına almadığı topraklar üzerinde hak talep etmesini de eleştirdi. Bu taleplerin, Rusya’nın sunduğu ilk barış planında yer aldığını söyledi.
Başkan yardımcısı “Rusya’nın baştan abartılı taleplerle masaya oturacağını zaten bekliyorduk. Bu normal. Asıl endişe verici olan, onların müzakerelere samimiyetsiz yaklaşması olurdu,” ifadelerini kullandı.
- Roskosmos Başkanı Dmitriy Bakanov, ABD Uzay Ajansı NASA’nın başkan adaylarından Jared Isaacman ile kısa süre içinde bir görüşme gerçekleştireceğini açıkladı. Bakanov, TASS’a verdiği demeçte, iki kurum arasındaki mevcut temasların “yapıcı” olduğunu söyledi.
- Rusya’nın önde gelen hava yolu şirketlerinden Aeroflot, çarşamba günü Moskova çıkışlı 50 uçuşu ve başkent yönlü 53 uçuşu iptal etti. Toplamda 140’tan fazla uçuşta gecikme yaşandı. Havayolu şirketi S7, Domodedovo Havalimanı’ndan yapılan bazı seferleri iptal ederken, geçici hava sahası kapanmaları nedeniyle bazı uçuşlar alternatif havaalanlarına yönlendirildi. Düşük maliyetli havayolu şirketi Pobeda da 7 Mayıstaki bazı uçuşları iptal edeceğini duyurdu; gecikmeler ve yönlendirmeler bekleniyor.
- Belgorod bölgesi vali yardımcısı ve valilik idari işleri başkanı Aleksandr Lorents, Ukrayna’ya ait bir insansız hava aracının yerel hükümet binasına düzenlediği saldırıda yaralandı. Açıklamayı bölge valisi Vyaçeslav Gladkov yaptı.
Gladkov Telegram’daki paylaşımında “Patlama sırasında binanın yakınındaydı. Ardından, Sonsuz Ateş Anıtı’na çiçek bıraktıktan sonra hastaneye götürüldü. Beyin sarsıntısı ve akustik travma teşhisi kondu. Tedavisine ayakta devam edecek,” dedi.
- "Rusya, 9 Mayısı ülke, halk ve her aile için en önemli bayram olarak kutluyor ve tarihin çarpıtılmasına asla izin vermeyecektir." Bu açıklamayı, Moskova’daki Zafer Günü geçidinde konuşan Devlet Başkanı Vladimir Putin yaptı.
Putin “Babalarımız, dedelerimiz ve büyük dedelerimiz anavatanı kurtardı ve bize vatanı savunmamızı, birlik içinde olmamızı, ulusal çıkarlarımızı, bin yıllık tarihimizi, kültürümüzü ve geleneksel değerlerimizi kararlılıkla korumamızı vasiyet etti. Biz, İkinci Dünya Savaşı’nın derslerini hatırlıyoruz ve onun olaylarının çarpıtılmasına asla razı olmayacağız,” dedi.
Devlet başkanı ayrıca, “farklı milletlerden insanların büyük kahramanlığını savunmanın” Rusya’nın görevi olduğunu belirtti ve bu kişilerin “dünya tarihinde sonsuza kadar Rus askeri” olarak kalacağını söyledi.
- Kızıl Meydan’daki Zafer Geçidi’nde bu yıl ilk kez insansız hava sistemleri birliği de yer aldı. Törene Orlan-10, Orlan-30, ZALA, Lancet-51, Lancet-52, Harpiya ve Geran tipi İHA ve dolanan mühimmatlar katıldı.
Ayrıca Giatsint top sistemleri, ağır alev makinesi sistemi TOS-2 “Tosoçka” ve yeni nesil kundağı motorlu topçu sistemi “Malva” da Kızıl Meydan’daki törene ilk kez katıldı. TASS haber ajansına göre, geçitte ayrıca Tornado-S çok namlulu roketatar sistemleri de yer aldı.
- Birleşik Krallık, beklendiği gibi Rusya’ya yönelik yaptırım listesini genişletti. İngiltere Maliye Bakanlığı’nın yayımladığı belgede, Rus sigorta şirketi “Soglasie” ile bağlantılı 101 tankerin listeye alındığı bildirildi.
Yaptırımlar ayrıca, Hong Kong merkezli batarya üreticisi BX Energy, bağımsız ticaret şirketi Nord Axis Ltd. ve gemi bakım hizmeti veren Norveçli Romarine AS’yi de kapsıyor. Açıklamada bu firmaların Rus hükümetine destek sağladıkları ve bu destekten maddi kazanç elde ettikleri vurgulandı.
Listeye Azerbaycan vatandaşı beş kişi de eklendi. Bu kişilerin, Rusya’nın “gölge filosu” ile bağlantılı Coral Energy Group (eski adıyla 2Rivers Group) şirketinin yöneticileri olduğu iddia ediliyor. AB ve ABD, bu tür tankerleri, yaptırımları ve kısıtlamaları delmek amacıyla kullanılan gizli ağın parçası olarak değerlendiriyor.
- Hindistan ile Pakistan arasındaki çatışmada, Hindistan ordusu Rus yapımı S-400 hava savunma sistemlerini kullandı. Emekli hava kuvvetleri generali Sandjiv Kapur’a göre, S-400 sistemleri sayesinde Hindistan’ın 15 şehri Pakistan’ın karşı saldırılarından korunabildi.
Kapur “Sistem aynı anda birçok hedefi izleyebiliyor, uçakları, füzeleri ve insansız hava araçlarını tespit edebiliyor; çok yönlü ve mobil bir sistem,” dedi. Emekli general, S-400’ün Hindistan’ın yaptığı “en önemli savunma alımlarından biri” olduğunu ve Pakistan’la yaşanan çatışmalarda “büyük rol oynadığını” belirtti.
- ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile yaptığı telefon görüşmenin ardından, Rusya ve Ukrayna’ya 30 günlük koşulsuz bir ateşkes çağrısında bulundu. Truth Social hesabından açıklama yapan Trump, “Görüşmeler Rusya ve Ukrayna ile devam ediyor. ABD, ideali olarak, 30 günlük koşulsuz bir ateşkesi destekliyor. Umarım taraflar kabul edilebilir bir ateşkese uyar ve bu doğrudan müzakerelerin kutsallığına iki ülke de saygı gösterir” dedi. Trump, ateşkese uyulmaması halinde ABD ve müttefiklerinin ek yaptırımlar uygulayacağını da vurguladı.
Trump'ın son mesajı şöyle:
"Rusya/Ukrayna ile görüşmeler devam ediyor. ABD, ideali olarak 30 günlük koşulsuz bir ateşkes çağrısında bulunuyor. Umuyorum ki kabul edilebilir bir ateşkes uygulanır ve her iki ülke de bu doğrudan müzakerelerin kutsallığına saygı gösterme konusunda sorumlu tutulur. Eğer ateşkese uyulmazsa, ABD ve ortakları ek yaptırımlar uygulayacaktır. Her hafta binlerce genç asker hayatını kaybediyor ve herkes bunun DURMASINI istemeli. Ben istiyorum, Amerika Birleşik Devletleri de istiyor. Başkan olarak, Avrupa ile birlikte Rusya ve Ukrayna arasında Barışı sağlama konusunda kararlı kalacağım — ve bu Kalıcı Bir Barış olacak! Bu ateşkes, nihayetinde bir Barış Anlaşmasına giden yolu inşa etmelidir. Tüm bunlar çok hızlı bir şekilde yapılabilir ve eğer hizmetlerime ihtiyaç olursa, her an hazır olacağım. Bu meseleye gösterdiğiniz ilgi için teşekkür ederim!"
- Zelenskiy, Trump ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmeyi kamuoyuna duyuran Zelenskiy'nin sözcüsü Sergey Nikiforov’a göre, liderler 80. Zafer Yıldönümü dolayısıyla birbirlerini tebrik etti ve 30 Nisan’da imzalanan ABD-Ukrayna kaynak anlaşmasını memnuniyetle karşıladı. Zelenskiy, Telegram hesabından yaptığı açıklamada görüşmeyi "iyi bir sohbet" olarak nitelendirirken, imzalanan belgeyi “gerçek anlamda tarihî” olarak tanımladı. Taraflar arasında kurulan Yeniden Yapılanma Yatırım Fonu (RIF), kritik madenler, petrol, doğalgaz ve ilgili altyapı projelerine ortak yatırımı öngörüyor; her iki ülke de projelerde eşit söz hakkına sahip olacak.
- Rusya Federal Havacılık Kurumu (Rosaviatsiya) temsilcisi Artyom Korenyako, Saratov’daki Gagarin Havalimanı’nın geçici olarak uçuş kabulünü ve kalkışları durdurduğunu bildirdi.
Bu önlemin, “sivil hava taşımacılığının güvenliğini sağlamak amacıyla” alındığı ifade edildi.
Saratov Havalimanı’nda daha önce benzer bir kısıtlama 6 Mayıs gecesi uygulanmıştı.
- ABD Başkan Yardımcısı J. D. Vance, Rusya ve Ukrayna’nın barış planı sunmalarının başlı başına bir “ilerleme” olduğunu söyledi. Vance bu açıklamayı Fox News kanalına verdiği röportajda yaptı.
“Rusların barış planı sunması bir atılım. Aynı şekilde, Ukraynalıların somut önerilerde bulunması da bir atılım,” dedi Vance.
Vance, ABD’nin müzakerelerden çekilme ihtimalinin kendisini endişelendirdiğini belirterek, “Bu durum, temelde, Rusya ve Ukrayna’nın süreci ABD’nin rehberliği veya arabuluculuğu olmadan yürütmesi anlamına gelir ki bu ne onlara ne de bize yarar,” diye konuştu.
- Birleşik Krallık, Ukrayna ile süren çatışma bağlamında Rusya’ya baskıyı artırmak amacıyla, Rusya’nın gölge filosuna ait 100 petrol tankerine yaptırım uygulayacak. Başbakan Keir Starmer’in ofisine göre bu adım, bugüne kadarki en büyük yaptırım paketi olacak. Haberi Reuters duyurdu.
İngiliz hükümetine göre, geçen yılın başından bu yana Rus gemileri 24 milyar dolardan fazla değerde yük taşıdı. Bazı gemilerin ise Baltık Denizi’ndeki elektrik hatları, kablolar ve boru hatları gibi kritik altyapılara zarar verdiği kaydedildi.
İngiltere Başbakanı “Putin’in gölge filosunu çökertmek, savaş makinesini petrol gelirlerinden mahrum bırakmak ve günlük hayatımızda hayati öneme sahip deniz altı altyapıyı korumak için elimizden gelen her şeyi yapacağız,” dedi.
- Romanya’daki başkanlık seçimlerinin ilk turunu önde tamamlayan aşırı sağcı George Simion, Ukrayna’nın ülkeye ait Patriot hava savunma sistemini iade etmesi gerektiğini savundu. Haberi Digi24 aktardı.
Simion “Savunmamız için NATO var, Avrupa Birliği değil... Romanya artık başka ülkelere tek kuruş vermeyecek, kendi halkına odaklanacak,” dedi.
Simion, eski Cumhurbaşkanı Klaus Iohannis tarafından Ukrayna’ya devredilen Patriot hava savunma sistemi ve diğer harcamaların Romanya’ya bir kazanç getirmesi gerektiğini belirtti. Romanya’nın Ukrayna’daki savaşa ilişkin tutumunun “tarafsızlık” olduğunu ve “gerilimi artırmak” olmadığını vurguladı.
8 Mayıs Perşembe
- Donald Trump, Ukrayna ile nadir toprak metalleri konusunda yapılan anlaşmanın Rada tarafından onaylandığını ve yasama organları tarafından kabul edildiğini açıkladı.
Trump “Bunu takdir ediyoruz. Ukrayna Devlet Başkanı ile biraz sonra, ilerleyen saatlerde konuşacağım,” dedi.
30 Nisanda ABD ile Ukrayna arasında kaynak anlaşması imzalanmıştı. Anlaşma, Ukrayna’nın aralarında petrol ve gazın da bulunduğu maden kaynakları üzerinde yatırım fonu aracılığıyla kontrol öngörüyor. Fonun yönetimi taraflar arasında eşit olarak paylaştırıldı. Trump, imzalanan belgenin ABD için kârlı olduğunu söyledi.
- Rusya Silahlı Kuvvetleri'nin, 8 Mayıs sabahı saat 08.00 itibarıyla özel askeri harekât bölgesinde ateşkes rejimine tam olarak uymaya başladığı açıklandı. Rusya Savunma Bakanlığı’nın açıklamasına göre hava kuvvetleri, füze birlikleri, topçu ve insansız hava araçları tarafından saldırı düzenlenmiyor.
Bakanlık, ilan edilen ateşkese rağmen Ukrayna ordusunun çatışmaları durdurmadığını belirtti. Verilere göre, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri ateşkes rejimini toplam 488 kez ihlal etti.
Ayrıca, Ukrayna birliklerinin Kursk bölgesinde sınırı iki kez geçmeye çalıştığı ve Donetsk'teki Dzerjinsk bölgesine saldırı düzenlediği bildirildi. Savunma Bakanlığı, Rus ordusunun bu eylemlere karşılık verdiğini ve gelişen duruma uygun şekilde hareket etmeyi sürdüreceğini kaydetti.
- Reuters’ın sekiz ayrı kaynağa dayandırdığı haberine göre, Rusya ve ABD temsilcileri Washington’un Rus gazının Avrupa’ya yeniden sevkiyatına olası katkısını görüştü. Görüşmelerde, Amerikalı yatırımcıların Gazprom’a, Kuzey Akım projesine ya da Ukrayna üzerinden geçen boru hattına katılımı ele alındı.
Ajansa göre, Amerikalı şirketler Rus gazını satın alıp Almanya dahil Avrupa’ya sevk edebilir. Bu senaryo, Rusya-Ukrayna çatışmasına barışçıl bir çözüm bulunmasına katkı sağlayabilir ve bazı Avrupa ülkelerinin direncinin aşılmasına yardımcı olabilir. Kaynaklar, ABD’nin bu senaryodan fayda sağlayacağını, çünkü Avrupa’ya Rus gazı akışının kontrolünü elinde tutma imkânı doğacağını söyledi.
Avrupa Komisyonu, bugün Ukrayna’ya 1 milyar euro tutarında dördüncü makro finansal yardım kredisinin serbest bırakıldığını duyurdu.
AB Ekonomi Komiseri Valdis Dombrovskis “AB, Ukrayna’yı siyasi, mali, ekonomik ve askeri düzeyde desteklemeye devam ediyor,” dedi.
G7’nin “Extraordinary Revenue Acceleration” girişimi kapsamında, 2025 yılı içinde Ukrayna’ya daha önce 6 milyar euro verilmişti. Yıl sonuna kadar 12,1 milyar euro daha sağlanması planlanıyor.
- St. Petersburg’daki kriz merkezi, 9 Mayıs Zafer Günü’nün 80. yıldönümü kutlamaları kapsamında düzenlenecek etkinliklerin hazırlığı ve icrası sırasında mobil internet ve iletişim hizmetlerine kısıtlama getirilmesinin planlanmadığını açıkladı.
- Kremlin’de, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Çin Devlet Başkanı Şi Cinping arasında resmi görüşmeler başladı. 80. Zafer Yıldönümü kutlamaları çerçevesinde Moskova’ya gelen Şi, Kremlin Sarayı’nda kırmızı halı seremonisi ve tokalaşmanın ardından Putin’le müzakerelere geçti. Putin, iki ülke ilişkilerinin “hiçbir tarafa karşı değil, halkların yararına” geliştiğini vurgularken, İkinci Dünya Savaşı’nda kurulan "savaş kardeşliğinin" bugünkü stratejik iş birliğinin temeli olduğunu söyledi. Çinli askerî birliğin 9 Mayıs Zafer Günü geçidinde en büyük yabancı heyet olacağını belirten Putin, ayrıca Çin’in İkinci Dünya Savaşı’nda Japonya’ya karşı kazandığı zaferin yıl dönümünde Pekin’i ziyaret etmeye hazır olduğunu ifade etti.
Şi Cinping ise Çin ve Rusya’nın ağır kayıplar pahasına elde ettiği zaferin dünya barışına ve insanlık tarihine kalıcı bir katkı sunduğunu söyledi. Günümüzde tek taraflı adımlar ve güç dayatmaları karşısında iki ülkenin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin daimi üyeleri olarak tarihsel sorumluluk taşıdığını vurgulayan Çin lideri, ortak bir şekilde gerçeği savunma kararlılıklarını dile getirdi. Şi’ye göre Çin-Rusya ilişkilerinin derinleşmesi, sadece iki ülke için değil, küresel düzeyde uluslararası düzenin istikrarı açısından da bir zorunluluk. Bu ziyaret, Şi'nin son iki yıldaki ikinci Moskova ziyareti olurken, kendisi 2024'te Kazan’daki BRICS zirvesine de katılmıştı.
- Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, 8 Mayıs'ta kutlanan Nazizm üzerindeki zafer ve anma günü vesilesiyle yayımladığı video mesajda, Rusya’ya karşı kararlılıkla mücadele çağrısı yaptı. Zelenskiy, "Hepimiz sessizlik ve barışın zaferini istiyoruz ama bunun için ya Rusya kökten değişmeli ya da dünya değişmek zorunda kalacak" dedi.
- Hürriyet'in haberine göre, Donald Trump, Ukrayna’daki çatışmanın çözümünde arabuluculuk yapması için Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan resmi olarak destek istedi. Habere göre, Trump, Erdoğan’ın hem Putin hem de Zelenskiy ile diyalog kurma kabiliyetine güvendiğini belirtti. Görüşmelerin ardından Erdoğan da ABD'den Gazze’de ateşkesin sağlanması için destek talebinde bulundu.
- Sibirya’nın sekiz kentindeki yaklaşık 2 bin 500 yolcu, Moskova’dan gelen uçakların gecikmesi nedeniyle havalimanlarında mahsur kaldı. Barnaul, Gorno-Altaysk, Kemerovo, Krasnoyarsk, Novosibirsk, Norilsk, Omsk ve Tomsk havalimanlarında yüzlerce yolcu uçuşlarının gerçekleşmesini bekliyor. En yoğun bekleyişin yaşandığı Novosibirsk’te 700’den fazla kişi etkilendi. Gecikmelerin nedeni, önceki gece Ukrayna’nın insansız hava araçlarıyla düzenlediği saldırılar nedeniyle Moskova’daki havalimanlarının geçici olarak kapatılması oldu. 9 Mayıs törenleri kapsamında çok sayıda devlet başkanının Moskova’ya gelişinin de trafiği daha da sıkıştırdığı bildirildi.
- Ukrayna hükümeti, ABD’li yatırımcılara ülkedeki maden sahalarına ilişkin verilere öncelikli erişim hakkı tanındığını açıkladı. Ekonomi Bakanı Yuliya Sviridenko ve yardımcısı Taras Kaçka’nın verdiği bilgilere göre, kritik hammaddeler, petrol ve doğalgaz alanındaki yeni yatırım fırsatlarına dair ilk bilgi ABD tarafına iletilecek. Diğer ülkelerden gelen şirketler ise ancak Amerikalı yatırımcıların projelerle ilgilenmemesi durumunda sürece dahil olabilecek ve başlangıçta bu projelere daha avantajlı şartlarla erişemeyecek. Söz konusu düzenleme, ABD’li DFC ve Hazine temsilcilerinin de yer alacağı özel bir yatırım fonu aracılığıyla yürütülecek.
- Hollanda Askeri İstihbarat Servisi (MIVD) Direktörü Koramiral Pieter Reesinck, ülkesinin diğer NATO üyeleriyle birlikte Rusya ile olası bir askeri çatışmaya karşı hazırlık içinde olduğunu açıkladı. Politico'ya konuşan Reesinck, Ukrayna’daki savaş sona erse bile Rusya’nın mevcut savunma üretim düzeyini koruması halinde bir yıl içinde yeni bir çatışmaya hazır hale gelebileceğini belirtti. Hollandalı yetkili ayrıca Çin’i uzun vadede daha büyük bir tehdit olarak gördüğünü ifade ederken, Moskova bu tür iddiaları “saçmalık” olarak nitelendirmiş ve Batı’nın bu söylemlerle Ukrayna’daki askeri harcamaları meşrulaştırmaya çalıştığını öne sürmüştü.
- Bitcoin, 8 Mayıs sabahı 99 bin dolar seviyesini aşarak son üç ayın zirvesine ulaştı ve yeniden 100 bin dolarlık psikolojik eşiğe yaklaştı. Nisan başında 75 bin doların altına kadar gerileyen BTC, o tarihten bu yana yaklaşık yüzde 30 değer kazandı. Aynı süreçte Ethereum da yüzde 5 artarak 1.900 dolar seviyesini geçti; ilk 100’deki birçok kripto varlık çift haneli yükselişler kaydetti. Toplam kripto para piyasa değeri yeniden 3 trilyon doları aşarken, son 24 saatte yalnızca Bitcoin'de 100 milyon doların üzerinde kısa pozisyon tasfiye edildi.
.jpg)
- ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna’daki çatışmanın çözümüne yönelik müzakerelerde karar alma zamanının yaklaştığını söyledi. Beyaz Saray’daki açıklamasında, yardımcısı J.D. Vance’in Rusya’nın "çok fazla şey talep ettiğine" dair değerlendirmesine kısmen katıldığını belirten Trump, “Belki haklı. Ancak şu an bir karar verme noktasına yaklaşıyoruz ve bu beni memnun etmiyor” ifadelerini kullandı. Trump daha önce de Kiev ile Moskova arasında derin bir düşmanlık bulunduğunu belirterek, bu nedenle barış anlaşmasının zor olduğunu söylemişti.
- Moskova, 9 Mayıs Zafer Günü dolayısıyla Ukrayna ile cephede ateşkese gittiğini duyurdu. 80. yıl anmaları kapsamında ilan edilen ateşkes, 7 Mayıs gece yarısından 11 Mayıs'a kadar sürecek. Kremlin, bu adımın insani nedenlerle atıldığını açıkladı. Ancak Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, öneriyi "manipülasyon girişimi" olarak niteleyerek reddetti ve bunun yerine garantili 30 günlük bir ateşkes çağrısında bulundu.
Kremlin ise Kiev’in yanıtını gerçek bir tekliften kaçış olarak değerlendirdi. Putin’in sözcüsü Peskov, uzun süreli ateşkes önerilerinin değerlendirilmesi için “önemli nüansların” olduğunu belirtti. Rusya daha önce de benzer şekilde Paskalya döneminde kısa süreli bir ateşkes ilan etmiş, taraflar çatışma yoğunluğunu geçici olarak azaltmıştı.
- Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, 30 günlük ateşkes önerisinin hâlâ geçerli olduğunu ve bu sürenin diplomasiye bir şans verebileceğini vurguladı. Telegram üzerinden yaptığı açıklamada Zelenskiy, "En az 30 günlük bir ateşkes teklifimizi geri çekmiş değiliz, ancak bu çağrıya Rusya'dan hâlâ net bir yanıt gelmiş değil" dedi. 8-11 Mayıs arasında Rusya’nın ilan ettiği geçici ateşkesi reddeden Zelenskiy bu girişimi yetersiz buluyor ve kısa süreli ateşkeslerin çözüm üretmeyeceğini savunuyor.
- Donald Trump, İkinci Dünya Savaşı’ndaki zaferde Sovyetler Birliği’nin büyük bedeller ödediğini ve belirleyici bir rol oynadığını kabul etti ancak asıl "belirleyici güç" olarak Amerikan ordusunu gösterdi. Beyaz Saray’da yaptığı konuşmada Trump, “Rusya için yarın önemli bir gün. Milyonlarca insan kaybettiler ve belirleyici faktör oldular. Ama bizimki gibi bir belirleyici faktör yoktu” dedi. Aynı gün 8 Mayıs’ı ABD’de resmen Zafer Günü ilan eden bir kararname imzalayan Trump, Amerikan askerlerinin fedakârlığı olmadan savaşın kazanılamayacağını ve dünyanın bugün çok farklı bir yer olacağını vurguladı.
- Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vuçiç, Moskova’ya varışının ardından Kızıl Meydan’ı ziyaret ederek gazetecilere yaptığı açıklamada, 9 Mayıs Zafer Günü törenlerine katılmasının Sırbistan’ın çıkarları doğrultusunda rasyonel bir adım olduğunu söyledi. Vuçiç, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile doğalgaz sevkiyatı ve ikili ilişkilerin geliştirilmesini görüşeceğini belirtti. Avrupa’dan gelen eleştirilere rağmen, “Bu ziyaretten dolayı bir bedel ödenecekse, bunu ben öderim. Sırbistan Avrupa yolunda kalacak” diyen Vuçiç, “Beni halk seçti, ben buraya Sırbistan için geldim” ifadelerini kullandı.
- Almanya hükümeti, Ukrayna’ya geniş kapsamlı yeni bir askeri yardım paketi sağladığını duyurdu. Yardım kapsamında IRIS-T hava savunma sistemleri için füzeler, Leopard 2 tanklarına ait mühimmat, 40 bin Gepard uçaksavar mermisi, 27 bin 155 mm’lik top mermisi, 150 silahlı HF-1 drone, zırhlı kurtarma araçları, insansız kara platformları ve çeşitli mühendislik ekipmanları yer alıyor. Ayrıca Kiev’e mayın temizleme araçları, radar sistemleri, G3 ve MK 556 tüfekler, RGW 90 tanksavarlar ve sınır hizmetleri için araçlar da teslim edildi. Mart ayında destek listesini güncelleyen Berlin, 3 milyar euroluk yardım fonunu da serbest bırakmıştı. Yeni Başbakan Friedrich Merz ise Ukrayna’ya Taurus seyir füzesi verilmesine, Avrupa’daki tüm ortakların onayı koşuluyla destek verdiğini açıkladı.
- Almanya Başbakanı Merz, olası bir ateşkes ve barış anlaşması sonrası Ukrayna’ya sağlanacak güvenlik garantilerinin, Avrupa ve ABD'nin Ukrayna ordusuna sürdüreceği askeri destekle mümkün olabileceğini söyledi. Welt gazetesine konuşan Merz, Alman askerlerinin Ukrayna'ya gönderilmesinin gündemde olmadığını vurgularken, Berlin’in Washington’la birlikte Ukrayna'yı silah ve lojistik açıdan desteklemeye devam edebileceğini belirtti. Merz, böyle bir destek mekanizmasının ateşkesi sürdürmede ve kalıcı barışı sağlamada önemli rol oynayabileceğini ifade etti.
- ABD Ulusal Nükleer Güvenlik İdaresi (NNSA), yeni nesil termonükleer bomba B61-13’ün ilk örneklerini mayıs ayı sonuna kadar teslim almayı bekliyor. Kongre oturumlarında konuşan kurumun geçici başkanı Teresa Robbins, daha önce 2026 baharında tamamlanması planlanan projenin öne çekildiğini belirtti. Pentagon, 2023’te duyurduğu B61-13 programının, değişen küresel güvenlik ortamına yanıt olarak geliştirildiğini açıklamıştı. 340 kilotona kadar etkili olabilen bu bomba, modern savaş uçakları ve B-21 bombardıman uçaklarıyla kullanılmak üzere tasarlanıyor.
- Çeçenistan lideri Ramzan Kadırov, olası görevden ayrılma ihtimaliyle ilgili olarak “Ne derse o olur” diyerek kararı Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e bıraktığını açıkladı. Moskova’da Putin ile Venezuela Devlet Başkanı Nicolás Maduro’nun görüşmesinin ardından konuşan Kadırov, “Bugün soracağım, seçimler yaklaşıyor. Her şeyi yaptık, her şeyi inşa ettik. Gerekirse döneriz. Ama tekrar söylüyorum, bu kararı ben vermem” dedi. Kadirov daha önce de görevden affını istediğini açıklamış, 2022 yılında “artık fazlasıyla kaldığını” söylemişti. 2007’den bu yana Çeçenistan’ı yöneten Kadırov, son olarak 2021’de seçilmiş, yüzde 99,7 oy aldığı duyurulmuştu.
7 Mayıs Çarşamba
- Slovakya Başbakanı Robert Fico, 9 Mayıs'taki Zafer Günü törenlerine katılmak üzere Moskova’ya gitmeyi planlarken, Estonya’nın uçağına hava sahasını kapattığını açıkladı. Fico, Facebook üzerinden yaptığı açıklamada, Estonya’nın daha önce geçerli olan uçuş iznine rağmen Moskova’ya giden rotayı engellediğini ve bunun ziyaretini “bilinçli olarak sabote etme girişimi” olduğunu savundu. Bu nedenle Fico, 8 Mayıs akşamı Moskova’da planlanan etkinliklere katılamayacak. Ancak alternatif güzergâhlar arandığını ve 9 Mayıs sabahı Meçhul Asker Anıtı'na çelenk bırakma törenine yetişmeye çalışacaklarını ifade etti.
Fico’nun Moskova ziyareti, Baltık ülkeleri ve Avrupa Birliği içinde tepkiyle karşılanıyor. Estonya’nın ardından Letonya ve Litvanya da benzer şekilde hava sahasını kapatma kararı aldı. Letonya Dışişleri Bakanlığı, Moskova’daki kutlamaların “propaganda etkinliği” olduğunu ve bu tür törenlere katılımın “AB’nin temel değerleriyle bağdaşmadığını” belirtti. AB’ye üye olan Slovakya’nın başbakanı olarak Fico’nun Moskova’ya gidişi, Brüksel’de dikkatle izleniyor. 9 Mayıs’ta düzenlenecek geçit törenine, Fico’nun Avrupa Birliği’nden katılacak tek lider olması bekleniyor. Ayrıca törene aralarında Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic’in de bulunduğu 27 yabancı liderin katılacağı bildirildi.
- Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, 9 Mayıs'taki Zafer Günü kutlamalarına katılmak üzere Moskova’ya planlanan ziyaretini iptal etti. Kremlin danışmanı Yuri Uşakov, Aliyev’in ziyaretini iptal ettiğini doğrularken, Bakü’nün gerekçe olarak 10 Mayıs’ta doğum günü anılacak olan merhum lider Haydar Aliyev’e adanan iç etkinlikleri gösterdiğini açıkladı. Aynı zamanda Laos lideri Thongloun Sisoulith’in de koronavirüse yakalanması nedeniyle Moskova programına katılamayacağı bildirildi. Bu gelişmelerle birlikte, 9 Mayıs’ta Rusya’nın başkentinde düzenlenecek törene katılacak devlet lideri sayısı 29’dan 27’ye düştü.
- ABD Başkan Yardımcısı J.D. Vance, Rusya-Ukrayna çatışmasının çözümüne yönelik müzakerelerde Rusya'nın "çok fazla şey talep ettiğini" söyledi. Ancak Vance Rusya'nın hala barışa ulaşmaya ilgi duyduğunu vurguladı. Başkan yardımcısına göre, Moskova ve Kiev'in doğrudan görüşmeleri olmadan barış mümkün değil.
"Bu konuda o kadar kötümser değilim. Rusların çözümle ilgilenmediğini söylemem. Şu an çatışmayı durdurmak için belirli talepler ve tavizler öne sürüyorlar. Bize göre çok fazla istiyorlar, anlıyor musunuz?" diye konuşan Vance, Münih'te düzenlenen liderler toplantısında gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Başkan Yardımcısı, bir sonraki adımın Rusya ve Ukrayna arasında bir anlaşmanın parametrelerinin belirlenmesi olduğunu vurguladı. Vance "ABD bu görüşmelere katılmaya hazır, ancak önemli olan tarafların birbirleriyle konuşmaya başlamasıdır" ifadelerini kullandı.
- Rusya’nın Ural tipi petrolünün varil fiyatı nisan ayı sonunda yeniden 50 doların altına geriledi. RBC’nin ulaştığı uluslararası fiyat ajansı Argus verilerine göre, daha önce 9 Nisanda Urals sadece bir günlüğüne 47,54 dolara kadar düşmüştü. Düşüş, ABD’nin ticaret politikaları ve OPEC+ ülkelerinin kararları nedeniyle dünya genelinde petrol ve borsa fiyatlarının gerilemesiyle bağlantılıydı.
30 Nisan verilerine göre, Primorsk limanındaki FOB bazında Urals petrolünün varil fiyatı bir önceki günkü 50,1 dolardan 48,87 dolara geriledi. Novorossiysk limanında ise fiyat 50,7 dolardan 49,82 dolara düştü. 6 Mayıs itibarıyla Primorsk’ta fiyat 48,6 dolar, Novorossiysk’te ise 49,55 dolar seviyesinde kaldı.
Ural’ın, Brent, Forties, Oseberg, Ekofisk, Troll ve Amerikan WTI Midland türlerinden oluşan Kuzey Denizi Sepeti (NSD) fiyatlarına kıyasla iskontosu, 30 Nisandan bu yana Novorossiysk’te varil başına 14,2 dolar, Primorsk’ta ise 13,25 dolar seviyesinde bulunuyor.
- Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, Rusya’nın artık G8 formatına ilgi duymadığını ve bu yapının küresel liderlik mücadelesi açısından ülkeye uygun olmadığını söyledi. Peskov, “Küresel ekonomik gelişme merkezi artık başka bir yöne kaydı. Ekonomik süreçleri yönlendiren artık başka ülkeler. Bu nedenle G20 formatı bizim için daha cazip” dedi.
6 Mayısta ABD Başkanı Donald Trump, Rusya’nın 2014’te Kırım’ı ilhak etmesinin ardından G8’den çıkarılmasını eleştirmiş ancak bu formata geri dönmenin de anlamlı olmadığını ifade etmişti. Rusya, 1997’de G8’e katılmış ve iki kez dönem başkanlığı yapmıştı. Rusya'nın üyelikten çıkarılmasının ardından G7; ABD, İngiltere, Almanya, İtalya, Kanada, Fransa ve Japonya’dan oluşuyor.
- Avrupa Birliği, Rusya’ya yönelik 17. yaptırım paketi kapsamında Surgutneftegaz, VSK sigorta şirketi ve Lukoil’in BAE’deki iştiraki Litasco Middle East’i listeye almayı değerlendiriyor. Bloomberg’in ulaştığı belgelere göre, AB, Rus enerji sektörüne yönelik baskıyı artırmayı hedefliyor.
Ajansa göre Litasco Middle East, Rusya’nın “gölge filosu”yla ilişkili. AB ve ABD, bu terimi yaptırımları ve diğer kısıtlamaları aşmak için kullanılan tankerler için kullanıyor. Yeni pakette toplam 60 gerçek ve tüzel kişi ile birlikte 150 tanker yer alacak. Böylece AB yaptırımlarına tabi olan Rus gemilerinin sayısı 300’ü aşacak. AB dışişleri bakanlarının, 20 Mayısta Brüksel’de yapılacak toplantı öncesinde bu yaptırımları onaylaması bekleniyor.
- Almanya Başbakanı Friedrich Merz, önümüzdeki haftalarda Ukrayna’yı ziyaret etmeyi planladığını açıkladı. Merz, bu açıklamayı Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile Paris’te yaptığı görüşmenin ardından düzenlenen basın toplantısında yaptı.
“Gerçekten önümüzdeki birkaç hafta içinde Ukrayna’yı ziyaret etmeyi planlıyorum,” diyen Merz, şu anda ziyaretin nasıl gerçekleşeceğine dair detayların netleştirildiğini belirtti. Toplantıda ayrıca Rusya ile Ukrayna arasında kalıcı bir ateşkes anlaşmasına varılması umudunu dile getirdi. Almanya’nın, ancak böyle bir anlaşmadan sonra Ukrayna’ya güvenlik garantileri konusunda net bilgi sunabileceğini ifade etti.
- Rusya Federal Havacılık Kurumu Rosaviatsiya, İvanovo (Yujniy) ve Yaroslavl (Tunoşna) havalimanlarında uçakların iniş ve kalkışına yönelik kısıtlamalar getirildiğini duyurdu. 6 ve 7 Mayısta Yaroslavl Havalimanı’nda iki kez kısıtlama uygulanırken, son kısıtlamalar bugün Moskova saatiyle 13:48’te kaldırıldı. İvanovo Havalimanı’nda ise kısıtlamalar 6 Mayıs gecesi uygulanmış, sabah 6:06’da normale dönülmüştü.
- Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic’i taşıyan uçak, Bakü’ye acil iniş yaptı. Tanjug ve Informer’in haberlerine göre, Vucic Moskova’ya giderek Zafer Günü kutlamalarına katılacaktı. Azerbaycan merkezli Report.az, uçağın Bakü’den güvenli bir şekilde yeniden havalandığını bildirdi.
- Yeltsin Merkezi, çalışmalarının yasa çerçevesinde yürütüldüğünü ve yetkililerle sürekli iletişim içinde olduklarını açıkladı. Açıklama, Rusya Devlet Başkanı’nın Ural Federal Bölgesi’ndeki temsilcisi Artyom Joga’nın merkezin “daha vatansever” bir platform haline getirilmesi gerektiği yönündeki önerisi üzerine yapıldı.
Basın servisinden yapılan açıklamada, “Yeltsin Merkezi, 10 yıldır bölgesel yetkililer ve cumhurbaşkanlığı temsilciliğiyle sürekli diyalog içinde çalışıyor. Bu diyaloğun gelecekte de süreceğinden eminiz. Programlarımızı, cumhurbaşkanlığı merkezlerinin faaliyetlerini düzenleyen federal yasaya uygun olarak oluşturuyoruz,” denildi.
- Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, Moskova’da yabancı yetkililer bulunduğu sürece mobil internet hizmetlerine yönelik kısıtlamaların yürürlükte kalacağını açıkladı. Peskov, bu önlemlerin “tehlikeli yakınlık” nedeniyle alındığını belirtti. “Bunlar teknik arızalar değil, anlaşılır nedenlerle getirilen sınırlamalardır. Zafer Günü’nün hak ettiği şekilde kutlanmasını istiyoruz” diyen Peskov, kısıtlamaların 10 Mayıs dahil olmak üzere sürebileceğini söyledi.
- Rusya Federal Havacılık Kurumu (Rosaviatsiya), Moskova’daki Domodedovo ve Jukovskiy havalimanlarında saat 11:44 itibarıyla uçuş kısıtlamalarının kaldırıldığını bildirdi. Domodedovo dün 6 Mayıs saat 18:19’da, Jukovskiy ise saat 21:19’da uçuşlara ara vermişti. Kısıtlamaların, uçuş güvenliğini sağlamak amacıyla alındığı kaydedildi.
Kazan ve Nijnekamsk (Begişevo) havalimanlarında da saat 10:20 itibarıyla benzer kısıtlamalar kaldırıldı.
Yine 10:59 itibarıyla Nijniy Novgorod’daki Strigino, Tambov’daki Donskoye ve Yaroslavl’daki Tunoşna havalimanlarında uçuşlara izin verildi; ancak Yaroslavl’da saat 11:35’te yeniden kısıtlamalar devreye sokuldu.
6-7 Mayıs tarihleri arasında Moskova’ya iniş yapamayan 74 uçak St. Petersburg’daki Pulkovo Havalimanı’na yönlendirildi. Pulkovo’nun işletmecisi olan “Kuzey Başkentin Hava Kapıları” şirketi, şu anda uçakların asıl varış noktalarına yönlendirilmeye başlandığını açıkladı. Başkentteki iki havalimanı da faaliyetlerine yeniden başladı.
- Rusya Tur Operatörleri Derneği (ATOR), insansız hava aracı (İHA) saldırısı tehdidi nedeniyle getirilen havalimanı kısıtlamalarının en az 350 uçuşu ve 60 bin yolcunun planlarını etkilediğini duyurdu. ATOR, bu gecikmelerin “domino etkisi” yaratarak yeni aksamalara yol açabileceği konusunda uyardı.
- Rusya'ya bağlı Mordovya Cumhuriyeti Başkanı Artyom Zdunov, Saransk kentinde İHA saldırısı tehlikesi nedeniyle yerel düzeyde olağanüstü hâl (OHAL) ilan edildiğini bildirdi. Kentin Telegram kanalında yayımlanan açıklamada, “Alınan önlemlere anlayışla yaklaşmanızı, sakin kalmanızı ve tüm tavsiyelere uymanızı rica ediyoruz” denildi. Bu nedenle Saransk’daki okul, kreş ve üniversitelerde bugün eğitim faaliyetleri iptal edildi.
- Uluslararası Eskrim Federasyonu (FIE), Ukrayna’daki çatışma nedeniyle Rus sporuna uygulanan yaptırımların ana unsurlarından birinden vazgeçen ilk büyük spor kuruluşu oldu. FIE, Rusya’dan yetişkin sporcuların takım müsabakalarına yeniden katılmasına izin verme kararı aldı. Bu karar, Cenevre’de haziran ayında yapılacak Avrupa Şampiyonası da dahil tüm turnuvaları kapsıyor. Son üç yıldır Rus sporcular yalnızca bireysel dallarda yarışabiliyordu.

- Rusya Federal Havacılık Kurumu (Rosaviatsiya) resmi temsilcisi Artyom Korenyako’nun açıklamasına göre, Moskova’daki Vnukovo ve Şeremetyevo havalimanları yeniden normal çalışma düzenine geçti. Ancak “Kover” adlı özel güvenlik planı kapsamında uçuşlara yönelik kısıtlamalar yedi havalimanında sürüyor. Bu havalimanları arasında başkentteki Domodedovo ve Jukovski ile Kazan, Kaluga, Nijniy Novgorod, Tambov ve Yaroslavl havalimanları var.
Geçici kısıtlamalar, sivil uçuşların güvenliğini sağlama gerekliliğiyle açıklanıyor. Moskova Belediye Başkanı Sergey Sobyanin’in verdiği son bilgilere göre, gece saatlerinde başkente yaklaşan dokuz insansız hava aracı (İHA) hava savunma sistemleri tarafından düşürüldü. Voronej ve Tula valileri Aleksandr Gusev ile Dmitriy Milyaev de kendi bölgelerinde insansız hava araçlarının saldırılarının püskürtüldüğünü bildirdi.
Moskova Belediye Başkanı Sobyanin, Telegram kanalından yaptığı açıklamada, başkente yönelen iki İHA’nın daha etkisiz hale getirildiğini duyurdu. Gün içinde düşürülen İHA sayısı 11’e çıktı. Olay yerlerinde acil durum ekipleri çalışmalarını sürdürüyor.
- Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, Ukrayna’nın, cephe hattı boyunca bir tampon bölge oluşturulması yönünde herhangi bir resmi talepte bulunmadığını açıkladı. Peskov bu açıklamayla ABD Başkanı’nın özel temsilcisi Keith Kellogg’un ifadelerine yanıt vermiş oldu.
Kellogg daha önce Ukrayna yönetiminin mevcut cephe hattı boyunca çatışmaları durdurmaya hazır olduğunu ve 30 kilometrelik bir askerden arındırılmış bölge kurulmasını önerdiğini söylemişti. Kremlin ise bu yönde bir resmi bildirim almadıklarını belirtti.
- Hindistan Savunma Bakanlığı 6 Mayıs akşamı yaptığı açıklamada, Sindur Operasyonu'nun başlatıldığını duyurdu. Açıklamaya göre, Hindistan Silahlı Kuvvetleri Pakistan topraklarındaki dokuz “terör altyapısı” hedefini füzelerle vurdu. Buna karşılık Pakistan ordusu Hindistan’daki bazı hedefleri bombaladı.
Pakistan merkezli Samaa televizyonu, Pakistan ordusunun Hindistan Hava Kuvvetlerine ait iki Rafale savaş uçağını düşürdüğünü ve bir Hint tugay karargâhını vurduğunu ileri sürdü. Gerilim sürerken, Pakistan Savunma Bakanı Havadja Asıf Bloomberg’e yaptığı açıklamada, “Hindistan geri adım atarsa biz de tansiyonu düşürmeye hazırız. Ancak saldırı altındayken kendimizi savunmak zorundayız” dedi.
- The Washington Post’un ulaştığı belgelere göre, ABD Başkanı Donald Trump’ın yönetimi bu yılın başında Ukrayna hükümetine, ABD’den sınır dışı edilen “belirsiz sayıda” üçüncü ülke vatandaşını kabul etmesi yönünde bir talepte bulundu.
Gazete, bu talebin sıra dışı olduğunu, çünkü Ukrayna’da halen çatışmanın sürdüğünü, sivil havaalanlarının çalışmadığını ve ülkenin ABD’nin askeri ve mali yardımına bağımlı olduğunu belirtiyor. Belgelerde Kiev’in yanıtı belirtilmese de, gazeteye konuşan bir Ukraynalı diplomat, hükümetin konuyla ilgili bir cevap hazırlamakta olduğunu ve çatışma koşulları nedeniyle bu sürecin olağanüstü koşullarda yürütüldüğünü aktardı.
- ABD Başkanı Donald Trump, gazetecilere yaptığı açıklamada Rusya’nın G8 grubundan çıkarılmasının “çok aptalca bir karar” olduğunu söyledi. TASS’ın aktardığına göre Trump, “Başkan Barack Obama’nın bu durumdan hoşlanmadığını biliyorum ve Rusya’nın çıkarılması yönünde oy kullandılar. Bence bu çok aptalca bir karardı” dedi.
Trump, G8 formatı korunmuş olsaydı “şu an yaşanan bu aptalca ve ölümcül savaşın” belki de olmayabileceğini savundu. Ancak ABD Başkanı şu anda G8’e geri dönmenin zamanı olmadığını belirtti. “Bu fırsatı kaçırdık, değil mi? Artık çok geç. Bu da karar vermemesi gereken bazı insanların aldığı bir başka harika karardı” ifadelerini kullandı.
6 Mayıs Salı
- Moskova’ya yönelen iki insansız hava aracının saldırısı hava savunma sistemleri tarafından püskürtüldü. Açıklama, Moskova Belediye Başkanı Sergey Sobyanin tarafından Telegram kanalında yapıldı.
Sobyanin “Enkazın düştüğü yerde acil servis uzmanları çalışıyor” diye yazdı.
Baza haber kaynağı, yerel sakinlere dayandırdığı haberinde, Noginsk seması üzerinde bir İHA’nın vurulduğunu aktardı.
Rosaviatsiya’nın verdiği bilgiye göre de Vnukovo ve Domodedovo havalimanlarında uçuşlara kısıtlama getirildi.
Kısıtlamalar saat 18:19 itibarıyla yürürlüğe girdi.
Ayrıca, Jukovski Havalimanı’nda saat 17:45’te uygulamaya konan kısıtlamaların da halen sürdüğü bildirildi.
- Rusya ile Ukrayna geniş çaplı bir esir değişimi gerçekleştirdi. Bu, yıl başından beri yapılan beşinci değişim oldu.
RBC’ya konuşan Devlet Duması milletvekili Şamsail Saraliyev’in verdiği bilgiye göre, Moskova 205 Rus askerini geri aldı, Kiev’e de 205 Ukraynalı asker teslim edildi. Rusya Savunma Bakanlığı da değişimi doğruladı.
Bakanlık, değişimin Birleşik Arap Emirlikleri’nin arabuluculuğunda gerçekleştiğini bildirdi.
Rus askerlerinin şu anda Belarus topraklarında olduğu ve kısa süre içinde Rusya’ya getirilecekleri açıklandı.
Son esir değişimi 19 Nisanda gerçekleşmişti. O zaman da iki taraf 246 askeri karşılıklı olarak iade etmişti.
- Rusya Devlet Başkanı’nın yardımcısı Yuriy Uşakov, ABD’nin, Ukrayna’daki çatışmanın çözümüne ilişkin Rusya’nın tutumunu bildiğini ve bu doğrultuda barışa nasıl ulaşılabileceğini anladığını söyledi. Uşakov’a göre, Moskova ile Washington, kapalı görüşmeler çerçevesinde toprak meselelerini de aktif biçimde ele alıyor.
Uşakov gazetecilere “Amerikalı muhataplarımız pozisyonumuzu gayet iyi biliyor. Bu pozisyona uygun hareket edilirse uzun vadeli bir barış çözümüne nasıl ulaşılabileceğini de öngörüyorlar. Ayrıca Amerikalılar, Zafer Günü kutlamaları nedeniyle ilan ettiğimiz üç günlük ateşkesi de biliyor. Muhtemelen çoğu kişi fark etti: Dün Başkan Trump, Rus yönetiminin bu adımını olumlu değerlendirdi” dedi.
- Vladimir Putin, yaz sonu ya da sonbahar başında Çin’i ziyaret edecek. Putin burada, İkinci Dünya Savaşı zaferinin yıl dönümüne adanan etkinliklere katılacak. Açıklama, Devlet Başkanının yardımcısı Yuriy Uşakov’dan geldi.
Uşakov ayrıca Kremlin'in, 9 Mayıstaki Zafer Günü geçit törenine 29 yabancı liderin katılmasını beklediğini söylediUşakov’a göre 34 ülke ise Moskova’ya savunma bakanlarını gönderecek. Tüm akredite diplomatik temsilciliklere davetiyeler gönderildi.
Yüksek düzeyde temsil edileceği belirtilen ülkeler şöyle: Azerbaycan, Ermenistan, Belarus, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan, Özbekistan, Abhazya, Bosna-Hersek, Brezilya, Burkina Faso, Venezuela, Vietnam, Gine-Bissau, Mısır, Zimbabve, Çin, Kongo, Küba, Laos, Moğolistan, Myanmar, Filistin, Sırbistan, Slovakya, Ekvator Ginesi, Etiyopya ve Güney Osetya. Hindistan, Nikaragua ve Güney Afrika ise “oldukça yüksek düzeyde” temsil edilecek.
- Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Moskova’nın Ukrayna’daki çatışmalara 72 saatlik ara verme niyetinde olduğunu doğruladı. Ancak, Zaharova’nın hatırlattığına göre, Ukrayna yönetimi üç günlük ateşkes şartlarını kabul etmedi.
Zaharova düzenlediği basın toplantısında “Hatırlatalım: 3 Mayısta Zelenskiy bu girişimi kamuoyu önünde reddetti, bu önerinin ciddi olmadığını iddia etmeye çalıştı. Oysa Rusya’nın aksine, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri Paskalya’da bile ateşi kesmeyi düşünmedi; ateşkes rejimini yaklaşık 5 bin kez ihlal etti. Mart ve nisan aylarında da enerji altyapısına yönelik saldırılara dair 30 günlük moratoryumu 136 kez çiğnediler” dedi.
- Çeçenya lideri Ramzan Kadirov, “Çeçnya Segodnya” haber ajansına verdiği röportajda istifa söylentilerini değerlendirdi. Kadirov, kendisinin de görevden alınmasını talep ettiğini ve yeni bir aday olursa bunu destekleyeceğini söyledi.
Ramzan Kadirov “Bu söylentileri ben de duydum. Her kafadan bir ses çıkıyor. Aksine, ben bizzat görevden alınmamı istiyorum. Başka birinin kendi inisiyatifleri, kendi vizyonu olur. Umarım bu isteğim desteklenir” dedi.
- 7 ila 9 Mayıs tarihleri arasında Moskova’da ulaşımda ve mobil internet erişiminde kısıtlamalar olabilir. Zafer Günü geçit töreni provalarının yapılacağı bu tarihlerde başkente üst düzey yabancı konukların gelmesi bekleniyor.
Moskova Belediyesi, 9 Mayıs Zafer Günü etkinlikleri öncesinde, çok sayıda yabancı heyetin kente gelişine paralel olarak, toplu ulaşım ve mobil internet hizmetlerinde geçici sınırlamalar uygulanabileceğini açıkladı. İnterfaks ajansının aktardığına göre bu önlemler 7 ila 9 Mayıs günleri arasında geçerli olabilir. Belediye yetkilileri, Moskova sakinlerinden ve şehri ziyaret edenlerden anlayış beklediklerini belirtti.
- Kazan ve Nijnekamsk havalimanları, saat 11.00 itibarıyla uçak seferlerini yeniden kabul etmeye başladı. Rosaviatsiya’nın verdiği bilgiye göre, kısıtlamalar beş saatten fazla sürdü. Bu süre içinde Kazan’a yönelmekte olan bir uçak yedek havalimanına iniş yaptı. Sabah saatlerinde Rusya'nın çeşitli şehirlerine dron saldırısı düzenlenmişti.
- Rusya Savunma Bakanlığı’nın açıklamasına göre, “Merkez” askeri grubuna bağlı birlikler, Donetsk'te Lysovka yerleşim birimini kontrol altına aldı. Lysovka, Pokrovsk’un güneyinde yer alıyor.
Mart ayı sonunda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Donetsk topraklarının yüzde 70’inin Rus ordusunun kontrolünde olduğunu açıklamıştı.
- Rus general İvan Popov’un avukatları verilen mahkeme kararına itiraz etti. 58. Ordu’nun eski komutanı Tümgeneral Popov’un avukatı Sergey Buynovskiy, TASS’a yaptığı açıklamada, mahkumiyet kararının temyize götürüldüğünü bildirdi. Popov, dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından beş yıl genel rejim hapis cezasına çarptırılmıştı.
Buynovskiy “Bu kararın adil olmadığını düşünüyoruz. Kararın bozulmasını ve İvan Popov için beraat hükmü verilmesini talep ediyoruz,” dedi.
- Blagoveşçensk-Yujno-Sahalin seferini yapan Rossiya Havayolları’na ait Suhoy Superjet 100 tipi uçak, teknik bir arıza nedeniyle varış noktasındaki havaalanına acil iniş yaptı. Olay 6 Mayıs Salı günü gerçekleşti. Uçakta bulunan 72 yolcu zarar görmeden tahliye edildi. Doğu Ulaştırma Savcılığı, inişin başarılı geçtiğini, havalimanı ekiplerinin standart prosedürlere uygun şekilde hareket ettiğini açıkladı.
- Yaklaşan 9 Mayıs Zafer Günü öncesinde Moskova Ukrayna'nın dron saldırılarına hedef olmaya devam ediyor. Dün gece toplam 19 İHA etkisiz hale getiridi. Belediye Başkanı Sergey Sobyanin, gece yarısından hemen snra yaptığı açıklamada, başkente doğru ilerleyen önce 9, sonra 10 insansız hava aracının etkisiz hale getirildiğini açıkladı. Sobyanin’e göre, bu İHA’lar farklı yönlerden başkente doğru gönderildi. 6 Mayıs gecesi Moskova çevresinde düşürülen toplam İHA sayısı 19’a ulaştı.
Sobyanin, “Enkazların düştüğü yerlerde, ilk verilere göre herhangi bir yıkım ya da can kaybı yaşanmadı. Acil durum ekipleri olay yerlerinde çalışmalarını sürdürüyor,” dedi.
Moskova’nın havalimanları Şeremetyevo, Domodedovo, Vnukovo ve Jukovski’de ise uçuş kısıtlamaları uygulamaya kondu. 00:57 itibarıyla havalimanlarında iniş ve kalkışlar geçici olarak durduruldu.
- ABD Başkanı Donald Trump, Kuzey Akım boru hatlarının sabotajından kimin sorumlu olduğunu bildiğini öne sürdü ve bu konuda kapsamlı bir soruşturmaya gerek olmadığını savundu. “Eğer bazı kişilere sorarsam, size bunun yanıtını çok fazla para harcamadan verebilirim. Bence birçok kişi kimin bunu patlattığını biliyor,” diyen Trump, Rusya’nın bu olayla ilgisi olmadığını da ekledi.
Trump ayrıca, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 9 Mayıs Zafer Günü dolayısıyla ilan ettiği ateşkes için, “Bu çok önemli bir şey gibi gelmiyor ama başladığımız noktaya kıyasla oldukça fazla” dedi. Daha önce Trump, Kuzey Akım 2 boru hattını “kendisinin durdurduğunu” iddia etmişti ve Biden’ı bu projeye izin vererek “Amerikan ekonomisini çökertmekle” suçlamıştı.
- RBC'nın aktardığına göre, Kursk bölgesindeki Gluşkovo kasabasında artan güvenlik tehdidi nedeniyle geçici tahliye kararı alındı. Kasaba başkanı Vasiliy Hudyakov, sınır hattında yaşanan son gelişmelerin ardından vatandaşların bölgeden ayrılması gerektiğini duyurdu. Gluşkovo, Ukrayna’nın Sumi bölgesi sınırına yalnızca 5 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Bölge yetkilileri, son günlerde insansız hava aracı saldırılarının arttığını, can kayıpları yaşandığını ve sivil altyapının zarar gördüğünü belirtti.
- ABD Hazine Bakanı Scott Bessent, Başkan Donald Trump’ın Ukrayna ile yapılması planlanan kaynak anlaşmasını, Rusya üzerindeki müzakerelerde baskı aracı olarak kullanmak istediğini açıkladı. Bessent’e göre, bu ekonomik ortaklık fikri Trump’a aitti ve amaç, ileride Rusya ile yapılacak görüşmelerde elini güçlendirmekti. Ayrıca anlaşma, Amerikan halkıyla Ukrayna halkı arasında güçlü bir bağın sürdüğünü gösterecek sembolik bir mesaj niteliği taşıyacaktı.
- Vladimir Putin, yayımladığı kararnameyle aralarında kara kuvvetleri, polis ve adalet yetkililerinin de bulunduğu 19 üst düzey yetkiliye yeni general rütbeleri verdi. Merkez Askeri Bölge’de siyasi işler sorumlusu olarak görev yapan Kirill Kulakov ve Donetsk'teki Avdeyevka çatışmalarına katılan 74. motorize tugayın eski komutanı Aleksey Avdeyev, korgeneral (генерал-лейтенант) unvanına yükseldi. İçişleri Kuvvetleri’nin üst düzey yetkilileri Vasili Sonin ve Sergey Burakov ise general-polkovnik (генерал-полковник) rütbesine layık görüldü. Adalet alanında ise, yeni Moskova bölgesi Soruşturma Komitesi başkanı Yaroslav Yakovlev, adalet general-mayoru unvanını aldı.
- Avrupa Komisyonu'nun Rus gazından aşamalı çıkış planının yayımlanmasını, Macaristan’dan gelen bir itiraz geciktirdi. Politico’nun Avrupa Komisyonu yetkililerine dayandırdığı haberine göre, Macaristanlı sağlık komiseri Оliver Várhelyi, belgenin yayımlanmasına saatler kala prosedürel itirazda bulundu. Bu itiraz süreci tamamen durdurmasa da, planın açıklanmasını geciktirebilir. 2023’te Macaristan’ın gaz tüketiminin yüzde 85’i Rusya’dan gelmişti. Komisyonun, Rus gazına ithalat yasağı yerine uzun vadeli bir "yol haritası" hazırladığı, yasağın ise 2027 sonuna kadar tamamen devreye girmesinin planlandığı bildiriliyor.
- Rusya Güvenlik Konseyi Sekreteri Sergey Şoygu, Rossisyskaya Gazeta'da yayımlanan makalesinde, NATO ve Avrupa Birliği'nin Rusya’ya karşı askeri çatışmaya hazırlık kapsamında çeşitli programlar yürüttüğünü söyledi. Şoygu, Batı’nın stratejik hedefinin Rusya’ya "yenilgi tattırmak" olduğunu ve bu doğrultuda istihbarat servisleri eliyle kapsamlı bir yıkım faaliyeti yürüttüğünü belirtti. Ayrıca, Batı'nın uyguladığı “benzeri görülmemiş” ekonomik yaptırımların, Rus toplumunda huzursuzluk yaratmayı hedeflediğini savunan Şoygu, Ukrayna’daki özel askeri operasyonun amaçlarından birinin Batı'da yeniden canlanan Nazizm’e karşı mücadele olduğunu vurguladı.
- Moskova Mesçanskiy Bölge Mahkemesi, polis memurunun yasal talimatına uymadığı gerekçesiyle ünlü tarihçi ve yazar Pavel Gnilorybov’u tutukladı. Davanın detaylarına ilişkin resmi bir açıklama yapılmadı. Gnilorybov, Moskova Müzesi’nde araştırmacı olarak görev yapıyor, 116 binden fazla abonesi bulunan “Mimari Aşırılıklar” adlı Telegram kanalının kurucusu ve çeşitli yayınlar için yazılar kaleme alıyor.
5 Mayıs Pazartesi
- ABD Başkanı Donald Trump ile Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasında bir telefon görüşmesi gerçekleşti. İletişim Başkanlığı Erdoğan’la Trump’ın telefonda görüştüğünü, cumhurbaşkanının Trump’ı Türkiye’ye davet ettiğini bildirmişti.
Görüşmeyi Truth Social hesabından değerlendiren Trump, Erdoğan’ın davetinden de bahsederek şunları yazdı:
“Az önce Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Erdoğan’la Rusya-Ukrayna savaşı, Suriye, Gazze ve daha birçok konu üzerine çok iyi ve verimli bir telefon görüşmesi yaptım.
Cumhurbaşkanı beni ileri bir tarihte Türkiye’ye davet etti ve aynı şekilde kendisi de Washington D.C.’ye gelecek.
Başkan olarak görev yaptığım dört yıl boyunca Cumhurbaşkanı Erdoğan’la ilişkilerim mükemmeldi. Tutuklu Pastör Andrew Brunson’ın talebim üzerine derhal ABD’ye dönmesine yardımcı olması dahil, pek çok konuda beraber çalıştık. Her halükarda, Rusya’yla Ukrayna arasındaki saçma ama ölümcül savaşın sona erdirilmesi için Cumhurbaşkanı Erdoğan’la hemen çalışmayı dört gözle bekliyorum.” (Diken)
- Kremlin, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD Başkanı Donald Trump arasında bir zirvenin gerekli olduğunu düşünüyor. Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, Putin’in Mayıs ayında Suudi Arabistan’a bir ziyaret planının olmadığını belirtti.
Peskov, Trump’ın Suudi Arabistan’a yapacağı ziyaret sırasında olası temaslara dair soruyu yanıtlarken “Putin’in takviminde böyle bir ziyaret yok. Ancak böyle bir görüşme gündemde ve biz bunu gerekli görüyoruz,” dedi.
Peskov, Putin ve Trump arasında gerçekleşecek bir zirvenin önceden hazırlanması gerektiğini vurguladı ve “Bu, farklı düzeylerde çaba gerektiriyor ve Moskova ile Washington arasında temasların sürmesini şart koşuyor,” diye konuştu.
- Bloomberg’in kaynaklara dayandırdığı haberine göre Avrupa Birliği, Rusya’dan sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) dahil olmak üzere gaz ithalatını 2027 sonuna kadar tamamen yasaklamayı planlıyor. Rusya’nın AB gaz ithalatındaki payı, Ukrayna’daki savaş öncesi yüzde 40 iken, 2023’te yüzde 19’a düşmüştü.
AB açısından en büyük sorun, boru hattı sevkiyatlarındaki azalmayı telafi eden Rus LNG ithalatının artması oldu. Komisyon, Haziran ayında yeni sözleşmeler ve spot anlaşmaların yasaklanmasını önermeyi planlıyor. Bu sözleşmelerin 2025’e kadar sonlandırılması hedeflenmekte. Ancak uzun vadeli “al ya da öde” anlaşmaları hâlâ karmaşık bir konu. AB, bu sözleşmeleri 2027’ye kadar iptal etmeyi planlıyor: Bu hedefin gerçekleşmesi için ABD, Katar ve Afrika’dan yeterli alternatif tedarik sağlanması şart.
Kaynaklara göre, küresel LNG üretim kapasitesinin artması sayesinde Rus gazından vazgeçilmesinin fiyatlar üzerinde ani bir etki yaratması beklenmiyor. Nihai kararın salı günü yapılacak resmi açıklama öncesinde revize edilebileceği bildirildi.
- Reuters’ın aktardığına göre Ukrayna, müttefiklerinden ek Patriot hava savunma sistemleri alacak. Bu sistemlerin potansiyel tedarikçileri arasında ABD ve Yunanistan yer alıyor. Tarafların, Haziran ayındaki NATO Zirvesi öncesinde anlaşmaya varmaya çalıştıkları bildirildi.
New York Times, ABD’li yetkililere dayandırdığı haberinde, Kiev’in biri İsrail’den olmak üzere bir ya da iki Patriot sistemi alacağını duyurdu. Ayrıca Almanya ya da Yunanistan’dan ek hava savunma sistemlerinin devri de görüşülüyor.
- Dağıstan’ın başkenti Mahaçkale’de Kerimov ve Magomedtagirov caddelerinin kesişiminde en az iki kişi polis aracına ateş açtı. Olayda üç polis hayatını kaybetti, saldırganlar polis aracını alarak kaçtı.
Daha sonra, polislere saldıran iki failin etkisiz hale getirildiği açıklandı. Açıklama, Mahaçkale’nin Sovetskiy bölgesi basın dairesi başkanı Abdulla Kamilov tarafından yapıldı. Ancak Dağıstan İçişleri Bakanlığı, yalnızca bir saldırganın öldüğünü doğruladı.
- Litvanya Savunma Bakanlığı’nın açıklamasına göre, ülke önümüzdeki on yıl içinde Rusya ve Belarus sınırlarında savunma tahkimatlarını güçlendirmek üzere 1,1 milyar euro yatırım yapmayı planlıyor. Proje, askeri altyapının güçlendirilmesi kapsamında hayata geçirilecek.
- ABD Başkanı Donald Trump, NBC News’e verdiği röportajda, “Rusya tüm Ukrayna’yı istiyor” dedi. Ukrayna’dan ne gibi tavizler beklendiği sorulduğunda Trump, “Rusya’nın tüm Ukrayna’dan vazgeçmesi gerekecek” yanıtını verdi.
Gazetecinin “Bütün Ukrayna mı?” şeklindeki sorusuna ise, “Rusya şu an elinde olan parçayı istemiyor; Rusya tüm Ukrayna’yı istiyor. Ve eğer ben olmasaydım, bunu sürdürüyor olacaklardı” ifadelerini kullandı.
Trump daha önce de benzer açıklamalarda bulunmuş ve Moskova’nın “oldukça büyük tavizlere” razı olduğunu öne sürmüştü. Nisan ayında, “Savaşı durdurmak. Tüm ülkenin işgalini durdurmak” diyerek Rusya’nın niyetine dikkat çekmişti. Trump, “Putin beni saygıyla karşılıyor. Bence bu saygı nedeniyle Rusya tüm Ukrayna’yı işgal etmeyecek. Ama onun tercihi olsaydı, tüm ülkeyi alırdı” demişti. Öte yandan, Vladimir Putin mart ayında yaptığı açıklamada, “Rusya’nın başkasının toprağında gözü yok ama kendi toprağını da vermeyecek” ifadesini kullanmıştı. (RBC)
- Başkan Zelenskiy, bazı Avrupalı siyasetçilerin Ukrayna’nın Avrupa Birliği üyeliğini engellediğini belirterek, bunu “Kızıl Meydan’daki tribünde daha iyi bir yer kapmak için” yaptıklarını savundu. Çekya Cumhurbaşkanı Petr Pavel ile Prag’da düzenlediği ortak basın toplantısında konuşan Zelenskiy, ülkesinin bu yıl müzakere sürecinde “ilk kümeyi açmaya hazır olduğunu” belirtti ve “Ancak bazı Avrupalı aktörler bu süreci kendi ülkelerinin çıkarı için değil, Moskova’daki kutlamalarda protokol sırası için tıkıyor” dedi. 9 Mayıs’taki Zafer Günü törenine Avrupa’dan yalnızca Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vuçiç ile Slovakya Başbakanı Robert Fico’nun katılması bekleniyor.
- Rusya Federal Güvenlik Servisi (FSB), Sverdolvsk bölgesinde demiryolu hattına yönelik bombalı sabotaj hazırlığında olduğu iddia edilen bir kişiyi gözaltına aldı. Açıklamaya göre, yakalanan kişi, Rusya’da yasaklı olan bir Ukrayna silahlı grubunun talimatları doğrultusunda hareket ediyordu ve patlamayı el yapımı bir düzenekle gerçekleştirmeyi planlıyordu. Talimatların Telegram üzerinden iletildiği belirtilirken, hakkında "terör eylemi hazırlığı" suçundan ceza davası açıldı.
- Rusya’da T2, MTS, Megafon, Yota ve Beeline gibi önde gelen mobil operatörlerin yanı sıra Telegram ve WhatsApp gibi mesajlaşma uygulamalarında yaygın erişim sorunları yaşandı. Downdetector verilerine göre, kullanıcılar mobil internet, uygulama bildirimleri ve bağlantı hatalarıyla ilgili çok sayıda şikayette bulundu. En fazla sorun Moskova’dan bildirilirken, arızalar Moskova çevresi, Kaluga, İvanovo, Nijniy Novgorod, Kuzey Osetya ve St. Petersburg gibi bölgelerde de hissedildi.
- Moskova Borsası Endeksi (IMOEX), 5 Mayıs sabahı yüzde 1,32 düşerek 2799,34 puana geriledi ve 16 Nisan’dan bu yana ilk kez 2800 puanın altına indi. Uzmanlara göre bu gerilemenin arkasında ABD'den gelen sert açıklamalarla artan jeopolitik belirsizlik, Avrupa'nın hazırladığı yeni yaptırım paketi, Rusya’ya mal satan ülkelere yönelik olası ikincil yaptırımlar ve OPEC+ kararının ardından petrol fiyatlarının 59 doların altına düşmesi gibi faktörler yer alıyor.
- Reuters’ın haberine göre, Avrupa Birliği'nin Rus gazından vazgeçmesini hukuken en zorlaştıran nedenlerden biri "force majeure" yani mücbir sebep olarak kabul edilen durumların yeterince uygulanabilir olmaması. AB Komisyonu, üye şirketlerin Rusya ile yaptıkları uzun vadeli gaz tedarik sözleşmelerini ceza ödemeden feshetmesi için hukuki yollar arıyor. Ancak uzmanlar, savaşın başlamasından bu yana üç yıl geçmesine rağmen Rus gazı tedarikinde kesinti yaşanmamış olmasının, mücbir sebep iddiasını zayıflattığını belirtiyor. Şu anda Avrupa’ya gelen Rus gazının yaklaşık yüzde 19’u hâlâ TürkAkım boru hattı ve LNG sevkiyatları üzerinden sağlanıyor.
- Moskova'da 9 Mayıs hazırlıkları sürüyor. Bakent semalarında Zafer Günü’ne hazırlık kapsamında hava geçiş töreninin provası yapıldı. Görgü tanıkları tarafından çekilen görüntülerde, şehir üzerinde uçan savaş uçaklarının gökyüzüne Rus bayrağının renklerinden oluşan bir iz bıraktığı görüldü.
- Moskova yeni haftaya Ukrayna'nın dron saldırısı ile başladı. Başkentin güneyinde yer alan Podolsk bölgesine yönelen dört insansız hava aracı (İHA) bu sabah etkisiz hale getirildi. Moskova Belediye Başkanı Sergey Sobyanin, Telegram kanalından yaptığı açıklamada, düşen dron parçalarının bulunduğu alanda herhangi bir yıkım ya da can kaybı tespit edilmediğini belirtti. İHA saldırısının ardından Domodedovo Havalimanı saat 02:38 itibarıyla geçici olarak uçuşları durdurdu.
- Rusya’nın kuzeyindeki Arhangelsk ve Murmansk bölgelerinde yer alan Arhangelsk ve Apatity şehirlerinin havaalanları, Pazar gecesi geç saatlerde geçici olarak kapatıldı. Rus sivil havacılık kurumu tarafından yapılan açıklamaya göre, yerel saatle gece yarısına doğru bu havaalanlarının tekrar faaliyete geçtiği bildirildi. Kapatma kararından önce, ülkenin çeşitli izleme kanalları Arhangelsk, Murmansk ve Karelya bölgelerinde insansız hava aracı saldırısı tehdidine dair uyarılarda bulunmuştu. Aynı gün daha erken saatlerde de Moskova’daki Vnukovo Havalimanı ile Karelya’nın başkenti Petrozavodsk’taki havaalanının geçici olarak kapatıldığı duyurulmuştu.
- ABD Başkanı Donald Trump, NBC’ye verdiği röportajda Ukrayna'daki savaşın sona erdirilmesi konusunda arabuluculuk çabalarında ilerleme kaydedilmemesi halinde süreci sonlandırabileceğini yineledi. “Bir noktada onlara ‘devam edin, aptalca davranmaya devam edin’ diyeceğim. Bazen bu karara çok yaklaşıyorum, sonra olumlu bir şey oluyor,” diyen Trump, Rusya ve Ukrayna arasındaki “muazzam nefrete” dikkat çekti. Ancak Trump, umut verici gelişmeler de olduğunu belirterek, “Taraflardan biriyle anlaşmaya daha yakınız, diğer tarafla işler biraz daha karmaşık olabilir. Şimdilik kiminle daha yakın olduğumuzu söylemeyeceğim” ifadelerini kullandı ve Amerikalılar için faydalı bir yeraltı kaynakları anlaşması yaptıklarını sözlerine ekledi.
- Trump, aynı röportajda, Avrupa Birliği liderlerinin kendisinden Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i aramasını istediğini söyledi. “Liderler, ‘Putin bizim aramalarımıza cevap vermiyor, lütfen sen ara’ dediler” diyen Trump, Putin’in kendilerine hiç geri dönmediğini belirtti. Trump ayrıca, “Putin’e sordum: ‘Biden sana son üç yılda hiç telefon etti mi?’ O da ‘Bir kez bile aramadı’ dedi” ifadelerini kullandı.
- Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, ülkesinin savaşı sona erdirmek amacıyla "herhangi bir günden itibaren ve en az bir ay süreyle" ateşkese hazır olduğunu açıkladı. Çekya Cumhurbaşkanı Petr Pavel ile Prag’da düzenlediği ortak basın toplantısında konuşan Zelenskiy, geçici değil, gerçek bir sessizlik istediklerini belirterek, "Eğer ateşkes olacaksa, bu sadece onların bayramları için değil, her gün için olmalı" dedi.
- Çekya Cumhurbaşkanı Petr Pavel, ülkesinin Ukrayna’ya ağır mühimmat sevkiyatını 2026 yılında da sürdürmeyi müttefikleriyle birlikte görüştüğünü açıkladı. Prag’daki basın toplantısında konuşan Pavel, 2024 yılı içinde bu çerçevede Kiev’e 1,8 milyon mühimmat teslim edilmesinin planlandığını, ancak barışın bu yıl sağlanamayacağını belirtti. Çekya’nın Şubat 2024’te başlattığı ve şu anda 11 ülkenin finansal destek verdiği bu girişim, daha önce 520 bin 155 mm top mermisi teslimatıyla sonuçlanmıştı.
- New York Times’ın dört Amerikalı yetkiliye dayandırdığı haberine göre, Ukrayna’ya yaz aylarına kadar iki yeni Patriot hava savunma sistemi gönderilecek: bunlardan biri İsrail’de konuşlu, onarımdan geçirilmiş eski bir model; diğeri ise Almanya ya da Yunanistan kaynaklı olacak. Yetkililer, halihazırda Ukrayna’nın sekiz Patriot sistemine sahip olduğunu, ancak bunlardan ikisinin tamirde olduğunu belirtti. Yeni teslimatlarla birlikte Kiev’in toplamda 10 Patriot sistemine sahip olacağı tahmin ediliyor. ABD Savunma Bakanlığı, bu yardımların daha önce onaylanmış yardım paketlerinden sağlandığını duyururken, kaynaklar, mevcut Başkan Trump’ın bu yeni sevkiyatlara nasıl baktığına dair yorum yapmaktan kaçındı.
- Moskova’daki General Tyulenev Caddesi’nde bulunan bir apartmanda meydana gelen patlama ve yangın sonucunda iki kişi hayatını kaybetti. MCHS, hayatını kaybedenlerin cesetlerinin binanın dokuzuncu katındaki balkonda bulunduğunu açıkladı. Yangında ayrıca altı kişi yaralandı. Moskova Sağlık Dairesi’ne göre bu kişilerden beşi hastaneye kaldırıldı ve yaralılardan ikisinin çocuk olduğu, bir yetişkinin durumunun ağır, diğerlerinin ise orta derecede yaralı olduğu bildirildi. Patlamanın ardından iki dairede yangın çıktı ve katlar arasında çökme yaşandı; çevredeki daire sakinleri tahliye edilirken, yetkililer geçici barınma merkezleri oluşturdu ve olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
- Kiev'den yapılan açıklamaya göre, insansız hava araçlarının pazar gecesi düzenlediği saldırıda Kiev’de en az 11 kişi yaralandı. Saldırı sonucu başkentteki Dream Town-2 alışveriş merkezi ağır hasar gördü. İtfaiye ekipleri gece boyunca kentin dört farklı semtinde çıkan yangınlara müdahale etti. Obolon semtinde 12 katlı bir binanın en üst katındaki dairede çıkan yangın çatıya sıçradı, yedi araç yandı.
- Slovakya Başbakanı Robert Fico, 9 Mayıs Zafer Günü'nde Moskova'da düzenlenecek askeri geçit törenine katılacağını açıkladı ve Zelenskiy'i Rusya’ya karşı “saygısızlık” yapmakla suçladı. Fico, Zelenskiy’in yabancı heyetlere yönelik sözlerinin ülkelerin Moskova'ya gitme kararını etkilemeyeceğini belirtti ve “Eğer Sayın Zelenskiy bu tür çıkışlarıyla diğer ülkelerin katılımını engelleyebileceğini sanıyorsa, yanılıyor” dedi. Daha önce Fico’nun sağlık sorunları nedeniyle kamuya çıkmadığı ve ziyaretinin iptal olabileceği yönünde spekülasyonlar oluşmuştu.
- Ukrayna’daki askeri operasyon sırasında birliğinde görev yapan komutanını öldüren sözleşmeli asker ve aşçı Maksim Parilov, 17 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Olay, Mart 2024’te zeminde kurulu geçici barınakta alkol ve uyuşturucu kullanımı sırasında yaşandı. Parilov, komutanın uyarısının ardından bir başka askerin silahıyla ona 11 el ateş etti, üç kurşun başına isabet etti. Cinayeti itiraf eden sanık, "görev başındaki kişiyi öldürme" suçundan mahkûm edildi, temyiz başvurusu ise Nisan 2025’te reddedildi ve karar kesinleşti.
4 Mayıs Pazar
- Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, devlet televizyonuna verdiği röportajda, Ukrayna’daki askeri operasyonun hedeflerine ulaşmak için nükleer silah kullanımına ihtiyaç duyulmadığını belirtti. Putin, “Bizi provoke etmeye çalıştılar, hata yapmamızı istediler. Ancak (nükleer) silah kullanmamız gerekmedi ve umarım gerek de kalmaz. 2022’de başlanan süreci Rusya için istenen sonuca ulaştıracak yeterli güce ve kaynağa sahibiz” dedi. Aynı röportajda, Ukrayna ile barışın kaçınılmaz olduğunu vurgulayan Putin, yaşanan trajediye rağmen “bu sadece bir zaman meselesi” ifadelerini kullandı.
- Çeçenistan lideri Ramazan Kadırov, Telegram kanalından yaptığı açıklamada, "Ahmat" özel kuvvetler birliğinin, 2. özel kuvvetler tugayı ve 15. tank alayının saldırı gruplarıyla işbirliği içinde, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri'nin (VSU) Kursk bölgesine sızma girişimini engellediğini duyurdu. Kadırov, Rus birliklerinin Ukraynalı askerlerin konumunu dronlar aracılığıyla tespit ettiğini ve koordinatların tankçılara iletilerek ateş açıldığını belirtti. Ancak Rusya Savunma Bakanlığı, Ukrayna ordusunun bölgeye sızma girişiminde bulunduğuna dair herhangi bir açıklama yapmadı.
- Washington Post'un (WP) sektör uzmanlarına dayandırdığı haberine göre, ABD ile Ukrayna arasındaki maden kaynakları anlaşması, Washington'ın kaynaklar alanındaki birçok sorununa çözüm getirmiyor. Uzmanlar, anlaşmanın Çin'in tedarik zincirlerindeki hakimiyetinden kaynaklanan kısa vadeli kırılganlıkları gidermediğini belirtiyor.
Ukrayna'nın, ABD'nin Çin'in kısıtlamaları nedeniyle sorun yaşadığı 17 "nadir toprak" metalinin kaynağı olmadığına dikkat çekilirken, başlangıçta Başkan Donald Trump'ın Kiev ile yapılan anlaşmada nadir toprak metallerini özellikle vurguladığı hatırlatılıyor. Ayrıca, Ukrayna'da petrol ve gaz çıkarımı için geniş fırsatlar olmadığı, zira altyapısı gelişmiş başka üretim yerlerinin bulunduğu ifade ediliyor. Yatırımcılar için en çekici Ukrayna kaynaklarının titanyum, grafit ve lityum yatakları olduğu belirtilirken, bunların geliştirilmesinin en iyi ihtimalle on yıl sürebileceği öngörülüyor.
Sektör temsilcileri, Ukrayna'daki gerekli kaynak rezervlerine ilişkin verilerin Sovyet dönemi araştırmalarıyla sınırlı olduğunu ve güvenilir bilgi için potansiyel sahalarda sondaj yapılması gerektiğini, bunun da madencilik şirketleri için "dünyanın en kötü kumarhanesi" olarak görüldüğünü dile getiriyor. Kritik mineraller uzmanı Abigail Hunter, en umut verici Ukrayna lityum yatağının Rus kontrolündeki bölgede bulunduğunu ve güvenlik sorunları ile altyapı hasarının potansiyel yatırımcıların maliyetlerini artıracağını belirtiyor. ABD Deniz Harp Koleji'nden Emily Holland ise, ABD için çıkarımdan daha önemli olan hammadde işleme sorununa dikkat çekerek, anlaşmada bu konuya değinilmediğini ve Ukrayna'da maden işlemenin, özellikle yönetimin nihai ürün üretimini ülkeye taşıma hedefi göz önüne alındığında, ABD pazarları için pek uygun olmadığını ifade ediyor.
- Novorossiysk Belediye Başkanı Andrey Kravçenko, gece saatlerinde gerçekleştirilen insansız hava aracı (İHA) saldırısı sonucunda en az 95 dairenin hasar gördüğünü bildirdi. Kravçenko, Telegram kanalından yaptığı açıklamada, Suvorovskaya Caddesi'ndeki bir apartmanda iki dairenin tamamen yıkıldığını, iki dairenin duvarlarında ve eşyalarında hasar meydana geldiğini ve yapılan incelemelerde 63 daireden 42'sinin hasarlı olduğunun tespit edildiğini aktardı. Ayrıca, Novorossiysk'in Merkez bölgesindeki "Aurora" konut kompleksinde 31 dairenin camlarının kırıldığını, bina cephesinin ve bir dairenin eşyalarının kısmen zarar gördüğünü, Doğu bölgesinde ise 22 dairenin camlarının kırıldığını ve bölgenin geçici olarak elektrik ve internet erişiminin kesildiğini ifade etti.
Rusya Savunma Bakanlığı'na göre, 3 Mayıs gecesi Krasnodar Bölgesi üzerinde 47 İHA düşürülmüştü ve Novorossiysk Belediye Başkanı, şehre İHA'lar, insansız deniz araçları ve güdümlü füzelerle saldırı girişiminde bulunulduğunu, olayda beş kişinin yaralandığını ve şehirde olağanüstü hal ilan edildiğini belirtmişti.
- Rusya Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Karadeniz sularında Ukrayna’ya ait 2 insansız botun Rus Karadeniz Filosu güçleri tarafından imha edildiği belirtildi. Açıklamada, “Karadeniz Filosu güçleri 16.40 - 18.15 saatleri arasında Karadeniz'de tespit ettikleri Ukrayna’ya ait 2 insansız botu imha etti” denildi. Bakanlığın daha önceki açıklamasında, Rus Karadeniz Filosunun son 24 saatte düşmana ait 23 insansız botu imha ettiği duyurulmuştu. İnsansız botların, Kırım Yarımadası’ndaki kıyı altyapı tesislerine saldırmaya çalıştığı belirtilmişti. (Sputnik)
- Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova yaptığı açıklamada Vladimir Zelenskiy'in '9 Mayıs'ta Rusya topraklarında güvenliği garanti etmediği' yönündeki sözlerinin doğrudan bir tehdit olduğunu söyledi. Zaharova açıklamasında, “Zelenskiy'in şimdi yaptığı açıklamalar tesadüfi değildir. Bu, uluslararası ölçekte bir teröristin klasik tehdididir” cümlesini altını çizdi. (Sputnik)
- Bloomberg haber ajansı, Beyaz Saray'dan Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz'ın görevden alınmasının ardından ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun Beyaz Saray'daki bir müttefikini kaybettiğini bildirdi. Haberde, Rubio ve Waltz'ın kamuoyuna açıkladıkları birçok siyasi pozisyonda hemfikir oldukları ve bu pozisyonların Cumhuriyetçi siyasi geleneklerinde onlarca yıldır görülen geleneksel muhafazakar bir eğilim taşıdığı belirtildi. Ancak, bu görüşlerin Başkan Yardımcısı J.D. Vance gibi diğer müttefiklerinden farklı olduğu vurgulandı. Waltz, Ocak ayından bu yana sürdürdüğü görevinden 1 Mayıs'ta ayrıldı. Bu ayrılığın öncesinde, eski danışmanın yanlışlıkla The Atlantic dergisinin genel yayın yönetmeni Jeffrey Goldberg'i Husilere karşı askeri operasyonun tartışıldığı bir Signal mesajlaşma grubuna eklediği Mart ayındaki bir skandal yaşanmıştı. Gazeteci, sadece ekleme olayını değil, aynı zamanda sohbetten bazı mesajları da ifşa etmiş ve "askeri planlar" içeren mesajlar olduğunu iddia etmişti. Waltz, Goldberg'i tanımadığını ve numarasının kendisinde olmadığını iddia ederken, genel yayın yönetmeninin bir şekilde başka birinin iletişim bilgilerini elde ederek kapalı bir sohbete girdiğini ve sohbette başka biri gibi göründüğünü söyledi. Yine de Waltz, olaydan sorumluluğu kabul etti.
- Financial Times'ın haberine göre, ABD ya da başka bir ülke, Rusya ile yapılacak olası bir barış anlaşması çerçevesinde Ukrayna topraklarının herhangi bir kısmını Moskova'nın kontrolünde tanırsa, bu durum Kiev’in mücadeleyi yeniden başlatmasına neden olabilir. Özellikle ABD’nin Kırım’ı Rusya’nın bir parçası olarak resmen tanıma ihtimali bu tartışmanın merkezinde yer alıyor. Gazete, böyle bir tanımanın önüne geçilmesi halinde Ukrayna’nın ileride savaşı sürdürme ya da kaybettiği toprakları başka yollarla geri alma şansı olabileceğini yazıyor.
FT’ye göre, ideal bir barış planı, NATO ülkelerinden oluşan bir koalisyonun askerlerinin cephe hattına konuşlandırılmasını ve Ukrayna’nın Avrupa Birliği’ne hızlandırılmış üyelik sürecini de kapsamalı. Washington’un Kırım konusunda taviz vermeye hazır olduğu izlenimi oluşurken, 2014’teki referandumla Rusya’ya katılan yarımadanın statüsü konusunda Başkan Vladimir Putin “bu konu kapanmıştır” demişti. ABD Başkanı Donald Trump’ın, Vatikan’daki görüşmesinde Ukrayna lideri Volodimir Zelenskiy’ye Kırım’ın Rusya’da kalacağını söylediği ve "Zelenskiy’nin de bu durumu kabullendiği" iddia edildi. (RBC)
- Başkanlık kardiyologu Dragan Dinciç, Sırbistan Cumhurbaşkanı Vuciç'in sağlık durumu hakkında bilgi verdi. Vuciç'in ABD ziyaretini yarıda keserek ülkesine döndüğünü ve hemen Belgrad'daki Askeri Tıp Akademisi Hastanesi'ne kaldırıldığını belirtti. Dinčić, Vuciç'in ABD ziyareti sırasında "şiddetli göğüs ağrısı" hissettiğini ve Amerikan doktorların tüm gerekli testleri yaptığını, ancak Vuciç'in onların tavsiyelerine rağmen eve dönmeye karar verdiğini söyledi. ABD'de Vuciç'in yüksek tansiyonu tespit edilmişti.
Dinciç, cumhurbaşkanının durumunun şu anda "istikrarlı ve tatmin edici" olduğunu ve gün içinde hastaneden taburcu edilebileceğini, ancak Vuciç'in önümüzdeki günlerde normal faaliyetlerine devam etmesinin gerçekçi olmadığını ekledi. Sırbistan cumhurbaşkanı, İkinci Dünya Savaşı'ndaki Sovyet zaferinin yıldönümü nedeniyle 9 Mayıs'ta Moskova'daki geçit törenine davet edilmiş ve bu daveti kabul etmişti. Avrupa Birliği, Vuciç'i gitmemeye çağırmıştı.
- Slovakya Başbakanı Robert Fico'nun partisi Smer, Fico'nun sağlık sorunları nedeniyle 9 Mayıs'ta Moskova'ya yapacağı ziyareti iptal edeceği yönündeki iddiaları reddetti. Parti lideri Jan Richter, Fico'nun sağlık durumunun iyi olduğunu ve 80. Zafer Yıldönümü kutlamaları için Moskova ziyaretini iptal etme planı olmadığını belirtti. Richter, Moskova ziyaretinin Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşla ilgili olmadığını, aksine Büyük Vatanseverlik Savaşı'nın anısına bir saygı duruşu olduğunu vurguladı. Ayrıca, Fico'nun geçen yıl 15 Mayıs'ta gerçekleşen suikast girişiminin yıl dönümünün yaklaşması nedeniyle psikolojik sorunlar yaşayabileceğini de sözlerine ekledi.
- İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, gelecek hafta için planlanan Azerbaycan ziyaretini Gazze Şeridi ve Suriye'deki gelişmeler nedeniyle erteledi. Başbakanlık Ofisi tarafından yapılan açıklamada, "Gazze ve Suriye cephelerindeki gelişmeler ve yoğun askeri-siyasi gündem nedeniyle Başbakan Netanyahu, Azerbaycan ziyaretini daha sonraki bir tarihe erteleme kararı aldı" denildi. Açıklamada ayrıca Netanyahu’nun Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’e daveti için teşekkür ettiği ve iki ülke arasındaki sıcak ilişkileri yüksek takdirle karşıladığı belirtildi. (Sputnik)
- Özbekistan Dışişleri Bakanlığı, Rusya'nın Taşkent Büyükelçisi Oleg Malginov'u bakanlığa çağırarak, Rusya'da çalışan Özbekistan vatandaşlarının haklarının ihlali ve kötü muamele vakalarını gündeme getirdi. Bakanlık, görüşmede Özbek tarafının, Rusya Federasyonu'ndaki Özbekistanlı işçilerin haklarının ihlali ve onlara yönelik sert muamele vakalarının artan haberlerine dikkat çektiğini belirtti. Bu tür eylemlerin, bulundukları ülkenin yasalarınca güvence altına alınması gereken Özbek vatandaşlarının hak ve özgürlüklerini ihlal ettiği vurgulanarak, Büyükelçi Malginov'dan Özbekistan'ın endişelerini Rusya'nın ilgili yetkili makamlarına iletmesi istendi.
- Rusya'nın Ermenistan Büyükelçisi Sergey Kopırkin, Batılı ülkelerin Moskova ile Erivan'ı arasını açmaya çalıştığını iddia etti. Kopırkin, "ABD ve Avrupa Birliği yetkililerinin maskelerini düşürdüğünü ve Rusya'nın Güney Kafkasya üzerindeki etkisini azaltma çabalarını açıkça dile getirdiklerini" belirtti. Kopırkin ayrıca, ABD ve AB'nin Ermeni ortaklarına ilişkilerini çeşitlendirme konusunda yardım etme bahanesiyle Moskova ve Erivan arasındaki müttefiklik bağını zayıflatmayı amaçladığını savunarak, Ermeni müttefiklerinin Batı'daki Rus düşmanı güçlerin ülkelerini Rusya ile bir çatışma cephesi haline getirmesine izin vermeyeceklerine inandıklarını dile getirdi. Bu açıklamalar, Ermenistan'ın Ocak 2025'te ABD ile stratejik ortaklık anlaşması imzalaması ve AB'ye üyelik niyetini açıklamasının ardından geldi.
- Telegram'ın kurucusu Pavel Durov, Telegram kanalından yaptığı duyuruda, 200 katılımcıya kadar destek sunan yeni bir grup görüşme özelliğinin kullanıma sunulduğunu açıkladı. Kullanıcıların bağlantılar, QR kodları veya doğrudan davetler aracılığıyla katılımcıları görüşmelere davet edebileceği belirtilirken, 200 kişilik sınırın bireysel görüşmelere eklenen katılımcılar dahil olmak üzere tüm görüşme türleri için geçerli olduğu ifade edildi. Daha fazla katılımcının gerektiği durumlarda ise Telegram'ın on binlerce kişiyi aynı anda barındırabilen sesli ve görüntülü grup sohbetlerini desteklemeye devam ettiği vurgulandı. Durov, yeni görüşme formatının uçtan uca şifrelemenin yanı sıra blockchain benzeri bir teknolojiyle de korunduğunu, bu sayede görüşmelere gizli katılımın imkansız hale geldiğini ve güvenliğin artırıldığını belirtti.
3 Mayıs Cumartesi
- Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, Rusya’nın 9 Mayıs vesilesiyle ilan ettiği ateşkesi kesin bir dille reddetti. Zelenskiy, ABD'nin önerdiği 30 günlük koşulsuz ateşkes modelini desteklediklerini belirterek, üç-dört günlük bir aranın hiçbir somut sonuç getirmeyeceğini vurguladı. Rusya’nın 8-11 Mayıs tarihleri arasındaki ateşkes teklifini “teatral bir gösteri” olarak nitelendiren Zelenskiy, Moskova’daki Zafer Günü törenine gelecek yabancı heyetlerin güvenliğinden Ukrayna’nın sorumlu tutulamayacağını da ekledi.
- Zelenskiy ayrıca, bazı ülkelerin olası bir ateşkes sonrasında Ukrayna’yı Rusya’yla baş başa bırakmak isteyebileceğine dair sinyaller aldıklarını söyledi. Ateşkesin bile zor bir adım olduğunu belirten Zelenskiy, topraklar ve yaptırımlar gibi konuların çok daha karmaşık olacağını vurguladı. Hangi ülkelerin böyle bir tutum içinde olabileceğini belirtmeyen Zelenskiy, buna rağmen Avrupa’nın Ukrayna’nın yanında kalacağına inandığını ifade etti.
- Kremlin Sözcüsü Peskov, 9 Mayıs’ta ilan edilen ateşkesin amacının, Ukrayna’nın uzun vadeli barış arayışına ne derece hazır olduğunu test etmek olduğunu belirtti. Peskov, Rusya’nın bu ateşkes girişimine Ukrayna’dan belirsiz değil, net ve kesin açıklamalar ile esaslı barışa yönelik adımlar beklediğini ifade etti. Kremlin, Kiev’in Moskova’nın teklifine doğrudan yanıt vermemesini, Ukrayna yönetiminin ideolojik temelinin “neonazizm” olduğu şeklinde değerlendirdi.
- Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitri Medvedev, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’nin 9 Mayıs’ta Moskova’daki zafer geçidi için güvenlik garantisi veremeyeceklerini söylemesini “sözlü provokasyon” olarak nitelendirdi. Medvedev, gerçek bir provokasyon durumunda Kiev’de “10 Mayıs sabahı olup olmayacağının” garantisi verilemeyeceğini belirterek, bu tür açıklamaların ciddi sonuçları olabileceği uyarısında bulundu. Daha önce Zelenskiy, Rusya’nın ilan ettiği kısa süreli ateşkesi reddetmiş ve ABD’nin önerdiği 30 günlük koşulsuz ateşkeste ısrar ettiklerini açıklamıştı.
- Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vuçiç, ABD ziyareti sırasında rahatsızlanarak programını yarıda kesip Belgrad’a döndü ve ardından Belgrad’daki Askeri Tıp Akademisi’ne kaldırıldı. Cumhurbaşkanlığı ofisi, Vuçiç’in sağlık durumu hakkında kamuoyuna daha sonra bilgi verileceğini açıkladı. Vuçiç’in ABD’de Başkan Donald Trump ve bazı Cumhuriyetçi siyasetçilerle görüşmesi planlanmıştı ancak bu ziyaret hastalığı nedeniyle iptal edildi.
- Hindistan Savunma Bakanı Rajnath Singh, Moskova’da düzenlenecek 9 Mayıs Zafer Günü geçidine katılmayacak. Başlangıçta Hindistan’ı Başbakan Narendra Modi’nin temsil etmesi bekleniyordu, ancak Pakistan’la artan gerilim nedeniyle Modi’nin ziyareti iptal edildi. India Today’in Rus yetkililere dayandırdığı haberine göre, Singh’in yerine büyük olasılıkla yardımcısı Sanjay Seth geçide katılacak.
- Reuters'in haberine göre ABD yönetimi, Rusya üzerindeki baskıyı artırmak amacıyla yeni yaptırımlar hazırladı. Ajansa konuşan kaynaklara göre, yaptırımlar özellikle enerji ve bankacılık sektörlerini hedef alacak. Gazprom gibi büyük şirketler de bu kapsamda değerlendiriliyor. Ancak kararın uygulanabilmesi için son söz Başkan Donald Trump’a ait. Şu ana kadar Trump’ın bu konuda net bir tutum sergilemediği belirtiliyor.
Reuters’a konuşan ABD’li yetkililer, yeni yaptırımların Ukrayna krizinde çözüm sürecine ivme kazandırmayı amaçladığını söylüyor. Aynı zamanda, yaptırım paketinde, Rusya’yla doğrudan ticaret yapan ülkelere yönelik %500 oranında ek gümrük vergisi uygulanmasını öngören maddeler de yer alıyor. Senatör Lindsey Graham’ın (fotoğrafta) açıklamasına göre, bu öneri şimdiden 72 senatörün desteğini aldı. Öte yandan, Dışişleri Bakanlığı ve Hazine Bakanlığı konuyla ilgili yorum yapmazken, Kremlin, Batı’nın uyguladığı tüm yaptırımları hukuksuz ilan ederek bunların kaldırılmasını talep etmeye devam ediyor.
- Benzer bir haberi Bloomberg de geçti. Habere göre Amerikan yetkililer, Başkan Donald Trump’a Rusya’ya yönelik ekonomik baskıyı artırmaya dönük yeni seçenekler sundu. Bloomberg’in aktardığına göre, tekliflerin içeriği gizli tutulsa da, bu girişim, Washington’un Moskova üzerindeki baskıyı artırma arayışının sürdüğünü gösteriyor. Haberde ayrıca özellike Trump’ın müttefiki olarak anılan Senatör Lindsey Graham’ın, Rus enerji ürünlerini satın alan ülkelere karşı %500 oranında gümrük vergisi öngören bir yasa tasarısı hazırlaması "gerçekleşme oaslığı yüksek bir adım" olarak niteleniyor.
- ABD Dışişleri Bakanlığı, Ukrayna’ya F-16 savaş uçaklarının teknik desteği ve Ukraynalı pilotların eğitimi için 310,5 milyon dolarlık ekipman ve hizmet satışını onayladı. Pentagon’a bağlı Savunma Güvenliği İşbirliği Ajansı’nın açıklamasına göre, satış kapsamında yedek parçalar, bakım ekipmanları, yazılım desteği, gizli ve açık teknik belgeler ile ABD’li uzmanlardan sağlanacak mühendislik ve lojistik hizmetler yer alıyor.
- Birleşmiş Milletler İşkenceyi Önleme Komitesi, Ukrayna’da esir alınan Rus askerlerine yönelik işkence ve kötü muamele iddiaları nedeniyle ciddi endişe duyduğunu açıkladı. Komite, yayımladığı basın bildirisinde işkencenin hiçbir koşulda meşru gösterilemeyeceğini ve yasaklanmasının mutlak olduğunu vurguladı. Ukrayna makamlarına, gözaltı anından itibaren tüm tutukluların temel insan haklarını güvence altına almaları ve esirlere kendi seçecekleri bir doktor tarafından ücretsiz sağlık muayenesi imkânı tanımaları yönünde çağrıda bulunuldu.
- NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, üye ülkelerin savunma harcamalarını toplamda gayrisafi yurt içi hasılanın (GSYİH) %5’ine çıkaracak yeni bir plan önerdi. Reuters’a konuşan kaynaklara göre plan, mevcut %2 hedefinin %3,5’e yükseltilmesini ve ayrıca %1,5 oranında güvenlik bağlantılı harcamaların (örneğin askeri teçhizat taşımak için yol ve köprülerin onarımı gibi) eklenmesini içeriyor. Rutte’nin planı, haziran ayında Lahey'de yapılacak NATO zirvesine yönelik hazırlık kapsamında gündeme geldi. NATO temsilcisi Allison Hart, Genel Sekreter’in bu konuda müttefiklerle yoğun temas halinde olduğunu ve sadece savunma değil, altyapı ve direnç gibi alanlarda da yatırım yapılması gerektiğini vurguladı.
- Eski Rosnano başkanı Anatoliy Çubays, devlet şirketi tarafından açılan 5,6 milyar rublelik tazminat davası kapsamında mal varlığına getirilen tedbirin kaldırılması için Moskova Tahkim Mahkemesi’ne başvurdu. Rosnano’nun, Çubays döneminde başlatılan ancak başarısız olan esnek ekranlı tablet projesi nedeniyle uğradığı zararın karşılanması talebiyle açtığı dava sonucu, Çubays ve diğer eski yöneticilerin mülklerine el konmuştu. Çubays ise, davanın temelsiz olduğunu ve mal kaçırma şüphesine dair bir delil bulunmadığını savunarak tedbirin iptalini talep ediyor.
2 Mayıs Cuma
- ABD’li yetkililer, Başkan Donald Trump için Rusya üzerindeki ekonomik baskının artırılmasına yönelik çeşitli seçenekler hazırladı. Bloomberg’in kaynaklara dayandırdığı haberde bu planların ayrıntıları açıklanmadı. Yetkililer, Trump’ın henüz karar vermediğini çünkü Ukrayna’daki çatışmanın sona erdirilmesine yönelik diplomatik çabaların sürdüğünü belirtti.
ABD’nin Rusya’ya doğrudan baskı uygulama olasılığına dair bir haber de Politico tarafından yayınlandı. Gazeteye konuşan bir kaynak, “Bir sonraki adım yeni yaptırımlar olabilir. Eğer başkan bu yola gitmeye karar verirse,” ifadelerini kullandı.
- Avrupa Birliği, ABD bu rolden vazgeçse dahi, Ukrayna’daki çatışmanın çözümünde arabulucu olmayı planlamıyor. Bu açıklamayı AB Dış Politika Servisi temsilcisi Anvar el-Anuni yaptı.
El-Anuni “El önceliğimiz Ukrayna’nın güçlü konumunu güvence altına almak. Askeri yardımı artırmaya devam ediyoruz. AB ülkeleri bu yıl için 23 milyar avroluk yardım sözü verdi. Ayrıca mühimmat sevkiyat planının üçte ikisini yerine getirmiş durumdayız,” dedi.
- Belçikalı saklama kuruluşu Euroclear, Rusya’ya ait dondurulmuş varlıklardan 3 milyar avronun çözülerek yeniden dağıtılmasını planlıyor. Reuters’ın ulaştığı kaynaklar ve bir belgeye göre, bu para, Rusya tarafından el konulan Batılı yatırımcılara tazminat olarak aktarılacak.
Ajansa konuşan kaynaklar, Euroclear’ın Belçika makamlarından Mart ayında bu paranın aktarımı için izin aldığını söyledi. Şirket, 1 Nisanda müşterilerine yapılacak ödemeler hakkında bilgi verdi. Hangi Rus mal sahiplerine ait fonların kullanılacağı ise açıklanmadı.

- CNN’in ABD ve diğer Batılı ülkelerin istihbaratına dayandırdığı haberine göre, Rusya'nın Ukrayna’daki askeri hedeflerinde değişiklik yaşanmış olduğu sanılıyor. Batılı istihbarat servisleri, Moskova’nın artık daha kısa vadeli hedeflere yöneldiğini, önceliğini kontrol altına aldığı bölgelerdeki mevzilerini güçlendirmeye ve savaş koşullarında ekonomisini canlandırmaya verdiğini değerlendiriyor. Haberde, ABD ve Ukrayna’dan üst düzey isimlerin, bu değişikliğin Moskova’nın Washington’la ilişkileri iyileştirme arzusuyla bağlantılı olabileceği görüşüne yer verildi. Ancak kaynaklar, Kremlin’in nihai hedeflerinden vazgeçmediğini, yeni Ukrayna topraklarının kontrol altına alınmasının hâlâ stratejik planda yer aldığını da vurguladı. Öte yandan Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, kısa süre önce yaptığı açıklamada, Başkan Putin’in savaşın başındaki hedeflerinden sapmadığını ve “Rusya'nın ulusal güvenliğini sağlama” amacının hâlâ geçerli olduğunu belirtmişti.
- Ukrayna, geçtiğimiz perşembe günü ABD ile imzaladığı doğal kaynaklara ilişkin anlaşmada güvenlik garantisi elde etmeyi başaramadı. The New York Times’ın aktardığına göre, Kiev'in en önemli taleplerinden biri olan bu güvence, ABD Hazine Bakanı Scott Bessent ile Ukrayna Ekonomi Bakanı Yuliya Sviridenko tarafından imzalanan nihai metne dahil edilmedi. Yine de anlaşma, Rusya ile barış sağlanamaması durumunda Washington’un Ukrayna’ya askeri yardımı artırmasına olanak tanıyor.
- Ukrayna ile ABD arasında imzalanan yeraltı kaynakları anlaşmasına dair tartışmalar büyüyor. Ukrayna parlamentosundaki “Avrupa Dayanışması” fraksiyonunun başkanı İrina Geraşçenko, yalnızca kamuoyuna açıklanan çerçeve anlaşmanın değil, bunun yanı sıra iki teknik belgenin daha imzalandığını ileri sürdü. Geraşçenko bu iki belgeyi “gizli” olarak niteledi ve “süresiz taahhütlerin tüm detaylarının” bu belgelerde gizlendiğini söyledi. Ancak Başbakan Denis Şmıgal, bu iddiaları doğrudan doğrulamadı. Parlamentoda yaptığı konuşmada yalnızca çerçeve anlaşmanın onaylanması gerekeceğini, diğer belgelerin teknik nitelikte olduğunu ve yasama oylamasına ihtiyaç duymadığını belirtti.
Şmıgal’in açıklamasına göre çerçeve belge 8 Mayıs’ta parlamentoda oylanacak. Diğer belgeler ise Amerikan tarafıyla yapılan teknik müzakerelerin ardından imzalanacak “uygulama metinleri” olarak tanımlanıyor. Buna karşın, CNN ve Politico gibi Amerikan medya kuruluşları, ABD yönetiminin üç belgenin aynı anda imzalanması konusunda ısrar ettiğini ve bu yönde baskı yaptığını yazdı.
Financial Times ise, Hazine Bakanı Scott Bessent’in Ukrayna Ekonomi Bakanı Yuliya Sviridenko’ya, “ya tüm belgeleri imzala ya da eve dön” şeklinde mesaj verdiğini aktardı. Anlaşma kapsamında kurulacak Yatırım Fonu’nun ABD’de tescil edileceği, ancak fonun hesabının Ukrayna’da tutulacağı açıklandı. Fonun ilk on yıl boyunca yalnızca Ukrayna’daki projelere yatırım yapması öngörülüyor. (RBC)
- ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Fox News’a verdiği demeçte, Ukrayna’nın Rusya’yı 2014 sınırlarına kadar geri püskürtmesinin mümkün olmadığını söyledi. Rubio’ya göre, çatışmanın askeri bir çözümü bulunmuyor; ne Rusya tüm Ukrayna’yı kontrol edebilir, ne de Ukrayna, kaybettiği bölgeleri tamamen geri alabilir. Rubio, Başkan Donald Trump’ın göreve dönüşünden bu yana barış için yoğun çaba harcadığını ve tarafların anlaşmaya hiç olmadığı kadar yaklaştığını belirtti. Ancak iki tarafın pozisyonlarının hâlâ birbirine uzak olduğunu vurguladı. Rusya Dışişleri Bakanlığı da kısa süre önce, Ukrayna’nın 1991 sınırlarına dönmesine asla izin vermeyeceklerini açıklamıştı.
- Rusya Federal Güvenlik Servisi (FSB), Dağıstan’ın Hasavyurt kentinde 9 Mayıs’ta emniyet birimlerine ait bir binanın önünde bombalı saldırı düzenlemeyi planladığı öne sürülen bir kadının gözaltına alındığını duyurdu. 1996 doğumlu Rusya vatandaşı olan zanlının, ülkede yasaklı bir uluslararası terör örgütüne bağlılık gösterdiği belirtildi. FSB, kadının evinde patlayıcı yapımında kullanılan maddelerin ele geçirildiğini, telefonunda ise Telegram üzerinden bir “İslami grup” aracılığıyla temas kurduğu şahıstan aldığı talimatlar ve örgüte bağlılık yemini içeren yazışmalar bulunduğunu açıkladı. Zanlının ifadesine göre, kendisini “Abdullah” olarak tanıtan kişi patlayıcıları ya bir yere yerleştirmesini ya da kendini patlatmasını istemiş.

Реклама