Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
GÜNDEM

Trump Roma'da umut verdi: "Taraflar anlaşmaya çok yakın"

Rusya'nın Ukrayna'daki askeri operasyonu. Son gelişmeler:
 
26 Nisan Cumartesi

- ABD Başkanı Donald Trump, Papa Franciscus’un cenazesi için geldiği Roma’dan yaptığı açıklamada, Rusya ve Ukrayna ile görüşmelerdeki dünkü temaslar için "iyi bir gün" değerlendirmesini yaptı. Truth Social’da paylaşım yapan Trump, "Müzakereler ve görüşmeler açısından iyi bir gün. Taraflar anlaşmaya çok yakın. Şimdi çok üst düzeyde bir araya gelmeleri gerekiyor, böylece bunu bitirebiliriz" dedi ve "kan dökülmesini derhal durdurma" çağrısında bulundu.

-  Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, ABD kanalı CBS’e verdiği röportajda, Ukrayna konusunda Moskova’nın hem kendi ciddi tekliflerini sunduğunu hem de karşı tarafın tekliflerini değerlendirdiğini söyledi. Lavrov, müzakereler sonuçlanmadan içerik hakkında bilgi verilmeyeceğini belirterek, "Biz ciddi insanlarız ve ciddi teklifleri değerlendiriyoruz. Görüşmeler devam ediyor ve tamamlanmadan herhangi bir ayrıntı açıklamayacağız" dedi. Lavrov ayrıca, Rusya’nın müzakereleri kamuoyunda tartışmaktan kaçındığını, bunu yapan tarafın Ukrayna Başkanı Volodimir Zelenski olduğunu dile getirdi.

- "Trump’ın Ukrayna ile ilgili çözüm planı “taşa kazınmış” durumda ve Trump, Zelenskiy’nin bu plana uymaktan başka seçeneği olmadığını düşünüyor." The Times gazetesinin, Trump’ın özel temsilcisi Steve Witkoff’a yakın bir kaynağa dayandırdığı haberideki bu ifadelere göre, plan Rusya’nın Ukrayna’daki kontrol ettiği bölgeleri elinde tutmasını öngörüyor. Gazete, Trump’ın ekibinin hazırladığı çözüm teklifini Moskova ve Kiev’e sunduğunu, teklifin ABD’nin resmen Kırım üzerindeki Rus kontrolünü ve fiilen diğer kontrol edilen bölgeleri tanımasını içerdiğini aktardı. Kaynak, "Trump bu toprakların geri dönmeyeceğini düşünüyor" ifadelerini kullandı.

- Başkan Zelenskiy, ülkesinin ABD'den en az İsrail'in sahip olduğu düzeyde güvenlik garantileri beklediğini söyledi. Zelenskiy, İsrail'in NATO üyesi olmamasına rağmen ABD, Fransa ve İngiltere'den güvenlik güvenceleri aldığını ve bu destekle İran saldırılarını püskürttüğünü vurguladı. Ancak Washington, Ukrayna üzerinde Rusya'nın füzelerini doğrudan vurmanın misilleme riski taşıdığını belirterek bu yöndeki taleplere mesafeli yaklaşıyor.

Zelenskiy ayrıca, Ukrayna topraklarında Avrupalı askeri birliklerin konuşlanmasını beklediklerini ve bu yapıların arkasında ABD desteğinin bulunmasının kritik olduğunu ifade etti. Amerikan Başkanı Donald Trump ile bu konuyu görüştüğünü belirten Zelenskiy, ABD desteğinin doğrudan askeri konuşlanmayı şart koşmadığını, bunun daha çok istihbarat, siber güvenlik ve Patriot hava savunma sistemleri desteğini kapsadığını söyledi.

- Zelenskiy, 24 Nisan’da Kiev’e düzenlenen füze saldırısında kullanılan mühimmatın en az 116 yabancı bileşen içerdiğini ve bunların çoğunluğunun Amerikan şirketleri tarafından üretildiğini iddia etti. Zelenskiy, bu açıklamayı, Putin’in ABD Başkanı’nın özel temsilcisi Steve Witkoff ile Moskova’da yaptığı görüşmeyle eş zamanlı olarak sosyal medya platformu X üzerinden yaptı. Kremlin ise daha önce defalarca, Rusya'nın operasyonlar için kendi askeri kapasitesine sahip olduğunu ve başka ülkelerden yardım almadığını vurgulamıştı.

- Amerikan temsilcilerinin son haftalarda, ateşkes anlaşmasına varılması halinde Ukrayna’ya konuşlandırılacak Avrupa ülkeleri askerî birliklerine destek garantisi verme konusunda özel görüşmelerde istekli oldukları bildirildi. İngiliz gazetesi Telegraph’ın kaynaklarına göre, Washington kamuoyuna açık şekilde böyle bir taahhütte bulunmazken, kapalı kapılar ardında lojistik destek ve istihbarat paylaşımı yoluyla "Gönüllüler Koalisyonu"nu desteklemeye hazır olduklarını ifade etti. İngiltere ve Fransa’nın başını çektiği yaklaşık 30 ülkeden oluşan koalisyonun amacı, Ukrayna’ya asker göndererek Rusya’ya karşı caydırıcıık yaratmak. Ancak Telegraph, şu ana kadar nihai bir anlaşmaya varılmadığını ve İngiltere kaynaklarının, Başkan Donald Trump’ın kararlarını öngörmenin son derece zor olduğunu vurguladığını aktarıyor.

- Kiev Belediye Başkanı Vitaliy Kliçko, 24 Nisan’da BBC’ye verdiği röportajda, Ukrayna’nın Rusya ile yapılacak bir barış anlaşması çerçevesinde bazı topraklarından geçici olarak feragat etmek zorunda kalabileceğini söyledi. Kliçko, bu ihtimali, ABD Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna’ya yönelik artan toprak tavizi baskısı bağlamında değerlendirdi.

- New York Times ve Siena College tarafından yapılan geniş çaplı bir ankete göre, Amerikalıların yüzde 56’sı Donald Trump’ın Rusya-Ukrayna savaşını çözme yöntemini onaylamıyor. Ankete katılan 723 kişinin yanıtlarına göre, Demokratların yüzde 90’ı Trump’ın yaklaşımını olumsuz değerlendirirken, Cumhuriyetçiler arasında yüzde 68’i onu tamamen veya kısmen destekliyor. Bağımsız seçmenlerin yalnızca yüzde 31’i Trump’ın politikasını onaylarken, yüzde 61’i  reddediyor. Anket 21-24 Nisan tarihleri arasında ülke genelinde yapılırken, sonuçlar Trump’ın göçmenlik ve ekonomi gibi daha önce güçlü olduğu alanlarda bile onay oranlarının düştüğünü gösterdi. New York Times'ın toplu anket analizine göre, şu anda Trump’ın genel onay oranı yüzde 44, onaylamayanların oranı ise yüzde 52 seviyesinde bulunuyor.

25 Nisan Cuma

 
- ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna ile ABD arasında nadir toprak elementleriyle ilgili anlaşmayı resmileştirecek belgelerin derhal imzalanması gerektiğini söyledi.
 
Trump, Truth Social sosyal medya platformunda yaptığı açıklamada, “Ukrayna, Zelenskiy liderliğinde, ABD ile yapılan son derece önemli nadir toprak elementleri anlaşmasının nihai belgelerini hâlâ imzalamadı. Bu durum en az üç haftalık bir gecikmeye neden oldu. Umarım belgeler derhal imzalanır,” ifadelerini kullandı.
 
Trump ayrıca, Rusya ile Ukrayna arasında genel bir barış anlaşması üzerinde yürütülen çalışmaların sorunsuz ilerlediğini belirtti ve başarıya çok yakında ulaşılacağını ekledi.
 
- Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD Başkanı’nın özel temsilcisi Steve Witkoff arasında Kremlin’de gerçekleşen görüşmelerin, yalnızca Ukrayna konusunda değil, diğer birçok uluslararası meselede de tarafların pozisyonlarını yakınlaştırdığı bildirildi. Bu açıklamayı, Kremlin Danışmanı Yuriy Uşakov yaptı.
 
Görüşmenin yaklaşık üç saat sürdüğünü belirten Uşakov, toplantının “yapıcı” ve “oldukça faydalı” bir karakter taşıdığını ifade etti. Uşakov ayrıca, görüşmelerde Moskova ile Kiev arasında doğrudan müzakerelerin yeniden başlatılma ihtimalinin de ele alındığını söyledi.
 
Uşakov, Kremlin’deki görüşmenin Sovyet ve Amerikan birliklerinin Elbe Nehri üzerindeki buluşmasının 80. yıldönümüne denk gelmesini “sembolik” olarak değerlendirdi. “Bu buluşma, ülkelerimizin Nazizm’e karşı ortak mücadelesinin simgesidir,” dedi. Uşakov, Rusya ve ABD liderlerinin anlaşmasına uygun olarak, iki ülke arasında farklı düzeylerde verimli bir diyaloğun aktif şekilde sürdürüleceğini de sözlerine ekledi.
 
- Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD Başkanı’nın özel temsilcisi Steve Witkoff Kremlin’de görüşmelerde bulunuyor. Bu bilgiyi Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov gazetecilere açıkladı.
 
Peskov “Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ABD Başkanı Trump’ın özel temsilcisi Steven Witkoff’u Kremlin’de kabul ediyor,” dedi).
 
- Reuters ajansı, ABD’nin Rusya-Ukrayna çatışmasına ilişkin sunduğu kapsamlı barış önerilerini açıkladı. Ajansa göre bu plan, ABD Başkanı Trump’ın özel temsilcisi Steve Witkoff tarafından 17 Nisanda Paris’te Avrupalı muhataplarına sunuldu. Trump’ın planı, Kırım’ın Rusya’ya ait olduğunun tanınması, Rusya’ya uygulanan yaptırımların kaldırılması ve Ukrayna’nın NATO’ya katılmaması gibi maddeleri içeriyor. Buna karşılık Ukrayna, Avrupa’dan güvenlik garantileri alacak ve ABD’nin katılımıyla Zaporojye Nükleer Santrali üzerindeki kontrolünü yeniden kazanacak.
 
Planın başlıca unsurları arasında şunlar yer alıyor: kalıcı ateşkes rejimi, Ukrayna’ya güvenlik garantileri, Ukrayna’nın NATO’ya katılmaktan vazgeçmesi ama AB üyeliği için hak iddia edebilmesi, ABD’nin Kırım üzerindeki Rus kontrolünü resmen tanıması, Luhansk ve Donetsk’in bazı bölgeleri üzerindeki fiili Rus kontrolünün kabul edilmesi, Harkov bölgesindeki bazı alanların Ukrayna’ya iadesi, Zaporojye NGS’nin ABD aracılığıyla ortak yönetimi, Dinyeper Nehri’nde serbest geçiş ve Kınburn Yarımadası üzerinde ekonomik kontrol, çatışma sonrası Ukrayna’nın yeniden inşası ve tazminat, ayrıca 2014’ten bu yana uygulanan tüm yaptırımların kaldırılması ve enerji ile sanayi alanlarında ABD-Rusya ekonomik işbirliğinin yeniden başlaması.
 
- ABD Başkanı Donald Trump, Time dergisine verdiği röportajda, Rusya ile yaşanan çatışmanın sorumluluğunu Ukrayna’ya yükledi. Çatışmanın bir günde sona ermesinin mümkün olmadığını kabul eden Trump, yine de çatışmaları sona erdirmek istediğini söyledi. Ayrıca İran’la ilişkileri değerlendirdi ve üçüncü dönem başkanlık ihtimaline dair soruları yanıtladı.
 
- Avrupa ve Ukrayna, ABD’nin önerdiği barış planının bazı maddelerini kabul etmeye hazır değil. Reuters, 23 Nisanda yapılan müzakerelerin ardından tarafların hazırladığı iki ayrı belgeyi karşılaştırarak bu sonuca vardı. Ajansa göre, anlaşmazlıkların odağında toprak meselelerinin çözüm sırası, Rusya’ya yönelik yaptırımların kaldırılması, güvenlik garantileri ve Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’nin büyüklüğü gibi konular yer alıyor.
 
Avrupalılar, toprakla ilgili kararların ateşkes sağlanmadan gündeme alınmaması gerektiğini savunuyor. Avrupa tarafının metninde Rusya’nın herhangi bir bölge üzerindeki egemenliğinin tanınmasına dair hiçbir ifade yer almıyor.
 
- Mariupol ve Melitopol şehirlerinin isimleri, Kremlin duvarı yanındaki “Askerî Şan Şehirleri” anıtına eklendi.  TASS ajansına göre, bu şehir isimleri, anıtın sağ tarafında daha önce boş olan alanlara, Feodosya adının altına yerleştirildi. Mariupol ve Melitopol, Kasım 2022’de “askerî şan şehri” unvanına layık görülmüştü. Söz konusu unvan, 2006 yılından bu yana veriliyor.
 
 
- Bu Moskova bölgesindeki Balaşiha’da düzenlenen saldırı sonucunda, Rusya Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Ana Operasyon Dairesi Başkan Yardımcısı Korgeneral Yaroslav Moskalik hayatını kaybetti. Saldırı, sabah 10:30’da, Moskalik’in Nesterov Bulvarı’nda bulunan evinden çıkarak avludaki aracına yöneldiği sırada gerçekleşti. Kommersant gazetesi tam bu sırada, binanın girişinde park halindeki Volkswagen marka otomobilde bir patlama meydana geldiğini yazıyor. Patlama dalgasının şiddetiyle General Moskalik birkaç metre uzağa savruldu.
 
Gazetenin edindiği bilgilere göre, yabancı marka otomobilin içinde, el bombası atarına ait mühimmat ve patlayıcı maddelerden oluşan bir bomba düzeneği bulunuyordu. Patlayıcının gücünün yaklaşık bir kilogram trotile eşdeğer olduğu belirtiliyor.
 
Soruşturmayı yürüten yetkililere göre, bomba, kurbanı izlemek için aracın içine yerleştirilen bir kamera yardımıyla uzaktan kumanda ile patlatıldı. Ancak olayla ilgili kesin veriler, yapılacak patlayıcı uzmanlık incelemesinin ardından netleşecek.
 
- ABD Başkanı Donald Trump’ın özel temsilcisi Steve Witkoff’un içinde bulunduğu tahmin edilen uçak, Flightradar 24 verilerine göre Vnukovo Havalimanı’na iniş yaptı.
 
Uçak Miami’den kalkmış ve Rusya sınırını geçerek Moskova’ya yönelmişti. Uçuş rotası, ABD’nin doğu kıyısı boyunca, ardından Kanada, Grönland’ın güneyi, İzlanda üzerinden geçerek Norveç, İsveç ve Letonya hava sahalarını takip etti.
 
Axios’un 23 Nisan tarihli haberine göre, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD’nin Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff arasında bugün bir görüşme gerçekleşebilir.
 
- Kiev Belediye Başkanı Vitaliy Kliçko, ABD Başkanı Donald Trump’ın baskısı altında Ukrayna’nın Rusya ile yapılacak olası bir barış anlaşması kapsamında bazı toprak tavizleri vermek zorunda kalabileceğini söyledi. Açıklama, Kliçko'nun BBC bünyesindeki Radio 4’e verdiği röportajda geldi.
 
“Senaryolardan biri… topraklardan vazgeçmek olabilir. Bu adil değil. Ama barış, geçici barış için bu geçici bir çözüm olabilir,” diyen Kliçko, Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy’nin böyle “acı verici” bir karar almak zorunda kalsa bile, Ukrayna halkının kaybedilen topraklar üzerindeki Rus kontrolünü tanımayacağını vurguladı.
 
Kliçko, Cumhurbaşkanı ile bu olası çözüm hakkında herhangi bir detay görüşüp görüşmediği sorusuna ise “Bu benim görevim değil,” yanıtını verdi.
 
- Ukrayna İçişleri Bakan Yardımcısı Leonid Timçenko, 2024 yılı Ocak ayında Belgorod bölgesinde düşen İl-76 uçağında Ukraynalı savaş esirlerinin bulunduğunu kabul etti. Daha önce Kiev, Moskova’dan esirlerin uçakta olduğuna dair bilgi almadığını söylemişti. Kazada 74 kişi hayatını kaybetmişti.
 
Timçenko, Censor.net’e verdiği röportajda, uçakta yaklaşık 60 savaş esirinin bulunduğunu belirtti.
 
- Rusya ile Türkiye arasında Orta Doğu’daki duruma ilişkin görüşmeler İstanbul’da başladı. Bu bilgi, RIA Novosti’nin bir Türk diplomatik kaynağa dayandırdığı haberle duyuruldu.
 
Türk heyetine Dışişleri Bakan Yardımcısı Nuh Yılmaz başkanlık ederken, Rusya’yı Dışişleri Bakan Yardımcısı Mihail Bogdanov temsil ediyor. Görüşmeler kapalı oturum şeklinde yürütülüyor.
 
- Soçi’de bir Romanya vatandaşı, casusluk şüphesiyle gözaltına alındı. FSB’nin verilerine göre, 2024 yazında bu kişi, Ukrayna istihbarat servisleri adına hava savunma sistemlerinin konumlarına dair bilgi topladı. Karşılığında, Ukrayna tarafı ona Rusya’dan güvenli çıkış ve Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’nin gönüllü birliklerine katılım konusunda yardım vadedildiği ileri sürülüyor. Söz konusu yabancı hakkında ceza davası açıldı.
 
- Alman gazetesi Münchner Merkur, USM holdinginin kurucusu Alişer Usmanov hakkında yazılan ve kendisine ait olduğu iddia edilen mülklere dair 15 makaleyi internet sitesinden kaldırdı. İş insanının basın servisine göre, gazete ayrıca yasa dışı faaliyetleri durdurma yönünde üç beyanname imzaladı. Mart–Kasım 2022 tarihleri arasında yayımlanan bu yazılar, Almanya’da Usmanov hakkında vergi kaçırma iddiasıyla başlatılan soruşturmalara temel oluşturmuştu. Söz konusu makaleler Usmanov ve kız kardeşinin AB yaptırım listesine alınmasına da dayanak yapılmıştı.
 
 
- Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, CBS televizyonuna verdiği röportajda, Moskova’nın Ukrayna’daki çatışmanın çözümüne yönelik bir anlaşmaya hazır olduğunu ancak “üzerinde çalışılması gereken bazı unsurlar bulunduğunu” söyledi.
 
Lavrov, ABD Başkanı Donald Trump’ın barış görüşmelerinin doğru yönde ilerlediğine dair görüşüne katıldığını da belirtti.
 
Önceki gün Londra’da yapılacak toplantıda Ukrayna, ABD ve Avrupa delegasyonlarının, ABD tarafından önerilen barış planını ele alacağı bildirilmişti. Bu plan, Kırım’ın Rusya’ya ait olduğunun tanınmasının yanı sıra, Ukrayna’nın NATO üyeliğinden vazgeçmesi yönündeki Rusya taleplerini de içeriyor.
 
- Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer, Ukrayna’da ateşkesin yaz aylarına kadar ilan edilebileceği umudunu dile getirdi. Ancak geçici ateşkese karşı olduğunu belirten Starmer, böyle bir durumda “Rusya’nın gelecekte geri dönme fırsatı bulmasından” endişe ettiğini söyledi. Starmer bu açıklamayı Telegraph gazetesine verdiği röportajda yaptı.
 
Keir Starmer ayrıca, Ukrayna’da olası bir barışı denetlemek için konuşlandırılacak İngiliz ve diğer Batılı güçlere yönelik ABD’nin güvenlik garantisi vermesi çağrısını yineledi. Ancak ABD Başkanı Donald Trump bu konuda henüz kamuoyu önünde bir taahhütte bulunmuş değil.
 
- CNN’in Avrupa’daki diplomatik kaynaklara dayandırdığı haberine göre, ABD Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna’daki çatışmayı çözmeye yönelik, Ukrayna’dan toprak tavizleri içeren planı, ABD’nin müttefiklerinde endişeye yol açtı.
 
Haberde görüşlerine yer verilen Avrupalı kaynaklara göre, Trump’ın önerileri Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping için “tehlikeli bir sinyal” olarak algılanıyor.
 
CNN’e konuşan Avrupalı bir yetkili, bu hafta Ukrayna ile yapılan görüşmelerde ilerleme sağlandığını belirterek, Ukrayna tarafının artık toprak meselesinin tartışılacağı bir noktaya getirildiğini söyledi. Aynı yetkili, müzakerecilerin Ukraynalıları ABD yönetimine karşı daha uzlaşmacı bir tutum almaya ikna ettiğini ifade etti.
 
- Nijniy Novgorod’daki Strigino Havalimanı yeniden olağan düzende çalışmaya başladı. Bu bilgi, Rusya Federal Havacılık Ajansı (Rosaviatsiya) tarafından paylaşıldı.
 
Yaklaşık yarım saat boyunca uçuş kabul etmeyen ve gerçekleştirmeyen havalimanındaki duraklama, sivil hava araçlarının uçuş güvenliğini sağlamak amacıyla alındı. Bu süre zarfında başka havalimanlarına yönlendirilen uçaklar hakkında Rosaviatsiya herhangi bir bilgi vermedi.
 
- Rus milyarder Aleksey Mordaşov’a ait Severgrup, Saratov bölgesinde yer alan ve “Meteor Tech” markası altında üretim yapan Rusya’nın en büyük elektrikli el aleti fabrikalarından biri olan “Engels Elektroinstruments” şirketini satışa çıkardı. 
 
RBC'nın kaynaklara dayandırdığı habere göre satışa çıkarılan fabrika, daha önce Almanya merkezli Bosch şirketine ait olan üretim tesislerinden biriydi. Bosch, Mart 2022’de Rusya’daki üretim faaliyetlerini durdurduğunu açıklamıştı.

24 Nisan Perşembe

- ABD Başkanı Donald Trump, dün gece Kiev’e düzenlenen Rus saldırılarından duyduğu memnuniyetsizliği sosyal medya platformu Truth Social üzerinden dile getirdi. Trump, “Bu saldırılar gereksizdi ve zamanlaması çok kötü. Vladimir, dur artık! Haftada 5000 asker ölüyor. Hadi barış anlaşması yapalım!” ifadeleriyle her iki tarafı barışa çağırdı.

Rusya Savunma Bakanlığı, aynı gece Ukrayna’nın havacılık, roket-uzay, makine ve zırhlı sanayisine yönelik uzun menzilli yüksek hassasiyetli silahlarla kapsamlı bir saldırı düzenlediğini açıkladı. Ukrayna İçişleri Bakanı İgor Klimenko’ya göre saldırıda 9 kişi hayatını kaybetti, yaklaşık 70 kişi ise yaralandı. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov ise Kiev’de sivillerin öldüğü yönündeki iddiaları “propaganda” olarak nitelendirdi ve saldırıların yalnızca “askeri ve yarı askeri hedeflere” yönelik olduğunu savundu.
 
- Peskov ayrıca, ABD Başkan Yardımcısı JD Vance’in “ilerleme sağlanamazsa barış görüşmelerinden çekiliriz” açıklamasına yanıt verdi. “Eğer’lerle konuşmak istemeyiz. ABD ile barışı sağlamak için çalışıyoruz” diyen Kremlin sözcüsü, Washington’un arabuluculuk rolünden çekilmemesini umduklarını belirtti.
 
- The Times gazetesi, İngiltere ve Fransa’nın Ukrayna krizine dair önceki barış planlarından geri çekildiğini yazdı. Mart ayında sunulan planın ilk aşaması, hava, deniz ve enerji altyapısında bir aylık ateşkesi öngörüyordu. Ancak son Londra görüşmelerinde “taahhütlerde yumuşama” olduğu belirtildi. Buna rağmen İngiliz Savunma Bakanlığı kaynakları, Londra’nın Ukrayna’ya asker gönderme planından tamamen vazgeçmediğini söyledi.
 
- Rusya'da Tambov askeri mahkemesi, Ukrayna ordusunun karşı taarruzunu püskürtmesiyle tanınan 58. Ordu’nun eski komutanı General İvan Popov ve iş insanı Sergey Moiseyev’i dolandırıcılık suçundan mahkûm etti. Popov, 5 yıl hapis cezasına çarptırılırken, rütbesi de söküldü. Moiseyev ise 4 yıl ceza aldı. Popov’un Savunma Bakanlığı’yla yeniden sözleşme yapma talebi reddedildi.
 
- İtalyan gazetesi Corriere della Sera, Adalet Bakanlığı’nın, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin Mart 2023’te çıkardığı Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in tutuklanmasına dair kararı uygulamaya koymadığını yazdı. Bakan Carlo Nordio’nun kararı Roma başsavcılığına iletmediği, böylece kararın uygulanabilir hale gelmediği belirtildi.
 
- Rusya’nın Moskova bölgesinde Hindistan’dan dönen 40 yaşındaki bir erkekte kolera tespit edildi. Rospotrebnadzor’un açıklamasına göre, 21 Nisanda Hindistan’dan dönen turist, 11–20 Nisan arasında birkaç şehir ve Nepal’i ziyaret etmişti. Kişinin musluk filtresinden süzülmüş su içtiği ve farklı restoranlarda yemek yediği belirtildi. Temasta bulunduğu 321 kişi ise sağlık kontrolü altında tutuluyor.

- Financial Times’ın haberine göre, Avrupa Birliği ülkeleri, ABD yönetimine Kırım’ın Rusya’ya ait olduğunun tanınmasını kesinlikle desteklemeyeceklerini bildirdi. İsmi açıklanmayan Avrupalı diplomatlar, bu adımın sadece Ukrayna’nın egemenliğini zedelemekle kalmayıp, aynı zamanda NATO içindeki birliği de tehdit edeceğini belirtti. AB yetkilileri, Kırım’ın statüsü ile Kiev’in NATO’ya üyelik hedeflerinin Avrupa açısından “kırmızı çizgi” olduğunu açıkça ifade etti. 

FT’ye konuşan bir  üst düzey Avrupa yetkilisi, bu mesajın Donald Trump yönetimine açık şekilde iletildiğini söyledi. Avrupa'nın önde gelen NATO üyelerinin Washington’u bu fikirden vazgeçirmeye çalıştığı aktarılırken, bu tür bir kararın Haziran sonunda Lahey’de düzenlenecek NATO zirvesini dahi riske atabileceği vurgulandı.

Bazı Avrupalı yetkililer, ABD’nin Kırım önerisinin, Londra, Berlin ve diğer Avrupa başkentleriyle olan ilişkileri gererek transatlantik güvenliği zayıflatabileceği uyarısında bulundu. NATO cephesi ise zirvede savunma harcamaları odaklı bir gündem oluşturma çabasında, ancak ABD’nin pozisyonu nedeniyle Ukrayna meselesinin ittifak liderleri arasında ciddi görüş ayrılıklarına neden olabileceği belirtiliyor.

- Rusya Savunma Bakanlığı, “Merkez” grubuna bağlı birliklerin Donetsk Halk Cumhuriyeti’nde yer alan Bogdanovka köyünü ele geçirdiğini duyurdu. 2001 nüfus sayımına göre yalnızca 26 kişinin yaşadığı bu küçük yerleşim, Kurahovo’nun yaklaşık 20 km kuzeybatısında, Pokrovsk’un ise 25 km güneybatısında bulunuyor. Bakanlık ayrıca gece boyunca Ukrayna’nın havacılık, roket ve zırhlı sanayi tesislerine yönelik uzun menzilli yüksek hassasiyetli silahlar ve insansız hava araçlarıyla geniş çaplı bir saldırı düzenlendiğini bildirdi. Açıklamada, “Tüm hedefler başarıyla vuruldu” ifadelerine yer verildi. (RBC)

- Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik gece saatlerinde gerçekleştirdiği yoğun saldırıların ardından Güney Afrika ziyaretinin programını kısaltma kararı aldı. Zelenskiy, Güney Afrika Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa ile yapacağı görüşmenin ardından ülkesine döneceğini açıkladı. Ukraynalı lider, Ramaphosa’yı sahadaki son durum ve küresel diplomatik çabaların artırılması gerekliliği konusunda bilgilendireceğini belirtti.

Zelenskiy, saldırılar sonucunda ülke genelinde 80’den fazla kişinin yaralandığını, başkent Kiev’de ise 9 kişinin hayatını kaybettiğini duyurdu. Ayrıca, Ukrayna’nın 44 gün önce ABD’nin teklifiyle ateşkesi kabul ettiğini, ancak Rusya’nın saldırılarını sürdürdüğünü ve uluslararası yaptırımlardan kaçınmaya devam ettiğini vurguladı.

- Rusya Federal Güvenlik Servisi (FSB), Nijniy Novgorod bölgesindeki bir petrokimya tesisine yönelik planlanan terör saldırısını engellediğini duyurdu. FSB açıklamasına göre, Orta Asya kökenli iki kişi, Ukraynalı bir koordinatörün talimatıyla FPV tipi insansız hava araçları kullanarak sabotaj gerçekleştirmeyi planlıyordu. Zanlılar yakalanmak istendiğinde silahlı direniş gösterdi ve çıkan çatışmada etkisiz hale getirildi. Olay yerinde iki patlayıcı yüklü drone, bir Kalaşnikof tüfeği ve bir Makarov tabancası ele geçirildi. Gözaltına alınan şahısların telefonlarında saldırıya ilişkin koordinatlar ve ayrıntılı yazışmalar bulundu. Olayla ilgili "sabotaj hazırlığı" kapsamında ceza soruşturması başlatıldı. (Kommersant)

- Rusya Dış İstihbarat Servisi (SVR) Başkanı Sergey Naryşkin, ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Direktörü John Ratcliffe ile yakın zamanda yüz yüze görüşme olasılığını dile getirdi. Naryşkin, TASS’a yaptığı açıklamada, Ratcliffe ile gerçekleştirdiği son telefon görüşmesinin “oldukça yapıcı” geçtiğini belirtti. 11 Mart’ta yapılan bu görüşmede taraflar düzenli temasların sürdürülmesi konusunda mutabık kaldı. Naryşkin, CIA Başkanı'nın göreve başladığı ocak ayından bu yana böyle bir görüşmeye hazır olduğunu ifade etmişti. İki istihbarat başkanı arasında son yüz yüze temas, Kasım 2022’de Türkiye’de gerçekleşmişti.

- Rusya Güvenlik Konseyi Sekreteri ve eski Savunma Bakanı Sergey Şoygu, Ukrayna topraklarına NATO ülkelerinden asker gönderilmesinin doğrudan Rusya-NATO çatışmasına yol açabileceğini ve bu durumun Üçüncü Dünya Savaşı riskini doğurabileceğini söyledi. TASS’a verdiği röportajda Şoygu, “Barış gücü” ifadesinin gerçekte Batı'nın Ukrayna üzerindeki kontrolünü sağlamak için kullanılan bir kılıf olduğunu belirtti. “Böyle birlikler, aslında müdahaleci veya işgalci olarak tanımlanmalı” diyen Şoygu, NATO’nun Ukrayna’daki varlığının, 2022’de başlayan özel askeri operasyonun temel gerekçelerinden biri olduğunu da vurguladı.

- Kurucusu Wagner özel askeri biriğinin kurucusu Yevgeniy Prigojin olan "Konkord" şirketine ait, Yeni Moskova’daki günde 150 ton hazır yemek üretim kapasitesine sahip fabrika-mutfak, “Kiyevskaya Ploşçad” Grubu'na satıldı. “Kommersant” gazetesinin haberine göre, satılan tesis, resmî olarak başka bir “Kombinat Pitaniya” adlı şirkete devredildi. Bu yeni şirketin sahibi Namik Binyagoev, yöneticisi ise daha önce “Kiyevskaya Ploşçad” ile bağlantılı olduğu belirtilen Artur Azayev. Fabrika, "Konkord"un yemek tedarik zincirinde merkezi öneme sahipti. Ancak grup, 2023’teki isyan girişiminden sonra Savunma Bakanlığıyla olan tüm sözleşmelerini kaybetmişti. Şirket 22 Nisan 2025’te resmen tasfiye sürecine girdi.

 

- ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Politico dergisinde çıkan ve Beyaz Saray’da Ukrayna ile barış anlaşması çerçevesinde Rusya’ya yönelik enerji yaptırımlarının kaldırılmasının tartışıldığına dair haberi yalanladı. Rubio bu açıklamayı X (eski adıyla Twitter) üzerinden yaptı.

Rubio “Bu kesinlikle bir yalan. Ne Steve Witkoff ne de ben, Ukrayna ile yapılacak bir anlaşma kapsamında Rusya’ya yönelik yaptırımların kaldırılması konusunda herhangi bir görüşme gerçekleştirdik. Bu, gazeteciliğin suistimalidir. Eğer Politico’da zerre kadar dürüstlük kaldıysa, bu uydurmayı tamamen yalanlamalıdır,” diye yazdı.

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya ile Ukrayna arasındaki çatışmaya ilişkin yaptığı son açıklamalarda, taraf tutmadığını belirtti ve "Benim favorim yok" diyerek tarafsız bir çözüm arayışında olduğunu vurguladı. Trump, "Rusya ile anlaşma hazır, onlarla bir anlaşma var. Geriye sadece Kiev ile anlaşmak kaldı" ifadelerini kullandı. Ancak Ukrayna tarafıyla müzakerelerin beklediğinden daha zor geçtiğini belirterek, "Zelenskiy ile anlaşmak daha kolay olur sanmıştım. Şu anda biraz daha zor ama bu normal. Sanırım her iki tarafla da anlaşacağız" dedi.

Trump, Londra’daki son görüşmeleri olumlu karşıladığını belirtirken, Kırım’ın statüsüyle ilgili doğrudan bir yanıt vermekten kaçındı: "Ben sadece bu çatışmanın bitmesini istiyorum."

Buna karşın, The Washington Post ve Wall Street Journal’a göre, ABD yönetimi Kırım’ın Rusya’ya ait olduğu gerçeğini fiilen tanımaya hazırlanıyor. Zelenskiy ise, Kiev’in hiçbir zaman Kırım’ın kaybını resmen tanımayacağını yineledi. Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, Zelenskiy’nin bu çıkışı “kabul edilemez” bulunarak, "Görüşmeler kapalı kapılar ardında yürütülmelidir" mesajı verildi.

- Trump, Orta Doğu ziyareti sonrasında Putin ile bir görüşme yapma ihtimalini değerlendirdi. Fox News’e konuşan Trump, "Bu mümkün, ama büyük ihtimalle olmaz. Bence onlarla bu geziden hemen sonra görüşeceğiz" dedi. Trump’ın 13-16 Mayıs tarihlerinde Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar’ı kapsayan bir ziyaret gerçekleştirmesi planlanıyor. Başkan, iki ay önce Suudi Arabistan’ı Putin ile olası bir buluşma için uygun bir yer olarak nitelendirmişti.

- Kremlin Sözcüsü Peskov, Rusya’nın Ukrayna ile barış anlaşması için Zelenskiy’nin istifasını bir şart olarak öne sürmediğini açıkladı. Ancak Peskov, Zelenskiy’nin imzalayacağı herhangi bir belgenin, özellikle de barış anlaşmasının, Ukrayna’da daha sonra meşruiyeti sorgulanarak geçersiz sayılabileceğini dile getirdi. Fransız Le Point dergisine verdiği röportajda, “Bugün Zelenskiy ile bir anlaşma imzalansa bile, yarın birileri çıkıp bunu tartışmalı hale getirebilir” dedi. Zelenskiy’nin görev süresi 21 Mayıs 2024’te sona ermiş olmasına rağmen, ülkede savaş hali nedeniyle başkanlık seçimleri yapılmamıştı. Başkan Putin de daha önce Zelenskiy’nin meşruiyetini sorgulamış, ancak Rusya'nın "herkesle müzakereye hazır" olduğunu belirtmişti.

- ABD Başkanı’nın Ukrayna özel temsilcisi General Keith Kellogg, 23 Nisan’da Londra’da gerçekleştirilen görüşmelerin ardından Ukrayna heyetiyle yapılan temasları “pozitif” olarak değerlendirdi. Sosyal medya platformu X üzerinden açıklama yapan Kellogg, artık Rusya-Ukrayna çatışmasının çözümüne yönelik “ilerleme zamanı” olduğunu vurguladı. Görüşmelere Ukrayna adına Başkanlık Ofisi Başkanı Andriy Yermak, Dışişleri Bakan Yardımcısı Andriy Sibiga ve Savunma Bakanı Rustem Umerov katılırken, ABD’yi beklenmedik şekilde Kellogg temsil etti. Toplantıda, çatışma hattının dondurulması, Ukrayna’nın NATO üyeliğinden vazgeçmesi ve Kırım’ın Rusya’ya ait olduğunun fiilen tanınması gibi tartışmalı öneriler gündeme geldi; ancak Kiev Kırım’ı asla tanımayacağını net şekilde yineledi.

- Financial Times’ın haberine göre, Almanya, Fransa ve İngiltere, Trump’ın sabrının azalması ve Washington’un tutumunun sertleşmesi karşısında, Ukrayna’yı bazı toprak tavizlerine yönlendirebilecek bir uzlaşı formülü arıyor. Gazeteye konuşan kaynaklara göre bu üç Avrupa ülkesi, Kiev’in tüm “kırmızı çizgilerini” ihlal etmeden, müzakerelerde “nihai hedef” olarak bir tür bölgesel ödün verilmesini içeren bir çözüm önerisi geliştirmeye çalışıyor. Ancak Ukrayna, bu tür adımları ancak “koşulsuz ve tam bir ateşkes” sağlandıktan sonra değerlendirebileceğini belirtti. Taraflar arasında bu temel fark nedeniyle dün Londra’da yapılması planlanan dışişleri bakanları toplantısı, seviyesinin düşürülmesinin ardından tamamen iptal edildi.

- CNN’in Avrupa’daki diplomatik kaynaklara dayandırdığı haberine göre, Batılı başkentlerde Kırım’ın statüsünde herhangi bir değişiklik öngörülmediği ve olası bir barış anlaşmasında yarımadanın mevcut durumda kalmasının en gerçekçi senaryo olarak görüldüğü ifade ediliyor. İsmini vermeyen Avrupalı bir yetkili, “Kırım’ı şu andakinden farklı bir şekilde hayal etmek zor. Ama Zelenskiy için bu, elbette büyük bir zorluk” dedi. Aynı kaynak, Washington’un barış anlaşmasını Başkan Donald Trump’ın göreve başlamasından sonraki ilk 100 gün içinde sonuçlandırmak istediğini düşündüklerini de aktardı. Bu süreçte Avrupa ülkeleri, Ukrayna’nın kırmızı çizgilerini tamamen çiğnemeden bir uzlaşı sağlanması için çözüm arayışında.

- Kiev ve Harkov’da gece saatlerinde patlamalar meydana geldi. Kiev Şehir Askeri İdaresi, başkentte hava saldırısı alarmı verildiğini ve hava savunma sistemlerinin devreye girdiğini duyurdu. RBC-Ukrayna’nın aktardığına göre, Kiev'de saat 00:58 ve 01:09’da iki patlama sesi duyuldu. Harkov Belediye Başkanı İgor Terehov da şehirde patlamalar olduğunu doğruladı. Rusya Savunma Bakanlığı ise Ukrayna’daki saldırıların yalnızca askeri ve enerji altyapılarına yönelik olduğunu savundu. Öte yandan, önceki akşam Ukrayna'nın düzenlediği hava saldırısında Rusya'nın Belgorod bölgesinde üç sivilin yaralandığı ve bir kişinin hayatını kaybettiği bildirildi.

- Rusya Savunma Bakanlığı'na bağlı "Krasnaya Zvezda" gazetesinin savaş muhabiri Nikita Goldin, operasyon bögesinde aldığı ağır yaralar nedeniyle 22 Nisan sabahı hayatını kaybetti. Goldin, 24 Mart’ta HIMARS füze saldırısıyla hedef alınan gazeteci grubuyla birlikte bulunduğu sırada başından ağır yaralanmıştı; aynı saldırıda üç gazeteci olay yerinde hayatını kaybetmişti. Goldin’e ilk müdahale bölge hastanesinde yapılmış, ardından başkentte bir askeri hastaneye sevk edilmişti. Aynı saldırıda "İzvestiya" muhabiri Aleksandr Fedorçak, "Zvezda" kameramanı Andrey Panov ve ekip sürücüsü Aleksandr Sirkeli de yaşamını yitirmişti.

23 Nisan Çarşamba

- ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’nin Rusya ile barış yapabileceğini, aksi halde savaşın birkaç yıl daha süreceğini ve sonunda ülkesini kaybedebileceğini söyledi. Trump bu açıklamayı, Zelenskiy’nin Kırım’ı Rus toprağı olarak tanımayı reddetmesine yanıt olarak yaptı.
 
Trump, Truth Social adlı sosyal medya platformunda “Ukrayna için durum kritik — ya barışı seçer ya da savaşı üç yıl daha sürdürür ve sonunda tüm ülkesini kaybeder. Benim Rusya ile hiçbir bağım yok, ancak her hafta ortalama beş bin Rus ve Ukraynalı askerin boşuna hayatını kaybetmesi umurumda. Zelenskiy’nin bugün yaptığı açıklama sadece ‘ölüm tarlasını’ uzatacaktır — bunu kimse istemiyor!” diye yazdı.
 
Medya kaynaklarına göre, ABD’nin önerdiği barış planı, Kırım’ın Rusya’ya ait olduğunu kabul etmeyi ve savaş sırasında Rusya’nın ele geçirdiği bölgelerin Moskova’da kalmasını öngörüyor. Bu plan geçtiğimiz hafta Paris’te yapılan bir görüşmede ele alınmıştı. Bugün, 23 Nisanda Londra’da yapılacak görüşmede ABD, Ukrayna’dan resmi yanıt almayı planlıyordu. Ancak Zelenskiy, görüşmeden bir gün önce yaptığı açıklamada, Ukrayna anayasasına aykırı olduğu gerekçesiyle Kırım’ı asla Rusya’nın toprağı olarak tanımayacağını belirtti.
 
Reuters’ın aktardığına göre, Ukrayna tarafı, toprak meselelerinin ancak ateşkes sağlandıktan sonra ele alınabileceğini ifade ediyor. Bu tutum Washington’da hoş karşılanmadı ve ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, planlanan Londra ziyaretini iptal etti.

- ABD Başkan Yardımcısı J.D. Vance, Rusya-Ukrayna çatışmasının sona ermesi için nihai adımların atılması gerektiğini belirterek, sınırların bugünkü duruma yakın bir çizgide “dondurulmasını” önerdi. Vance, Moskova ve Kiev’in ateşkesi kabul etmemesi halinde ABD’nin barış müzakerelerinden çekileceğini söyledi.

“Hem Rusya’ya hem de Ukrayna’ya çok net bir teklif sunduk. Artık ‘evet’ demelerinin zamanı geldi. Aksi takdirde ABD bu süreçten çekilecektir,” diyen Vance, Hindistan ziyareti sırasında gazetecilere konuştu. Vance, ölümlerin durdurulması ve mevcut cephe hatlarının kalıcı sınırlara dönüştürülmesi gerektiğini ifade etti. Bu senaryoda, her iki tarafın da bazı topraklardan vazgeçmesi gerekeceğini vurguladı.
 
Medya organlarının aktardığına göre, ABD’nin Avrupa ve Ukrayna’ya sunduğu barış planı, Kırım’ın Rusya toprağı olarak tanınmasını ve Moskova’nın çatışma sırasında ele geçirdiği bölgeleri elinde tutmasını öngörüyor. Financial Times’a konuşan kaynaklar, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, mevcut cephe hattında çatışmaları durdurmaya hazır olduğunu söylediğini aktardı. Ancak Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov bu haberlere temkinli yaklaşarak “şu anda çok fazla sahte haber dolaşıyor” yorumunda bulundu.
 
- The Washington Post’un haberine göre, bugün Londra’da yapılması planlanan görüşmeler, Kiev’in “önce tam ateşkesi konuşalım, diğer konuları sonra” yaklaşımı nedeniyle başarısızlıkla sonuçlandı. Gazeteye konuşan bir yetkili, Ukrayna’nın Rusya’nın bazı bölgelerdeki kontrolünü tanımayı reddetmesinin Washington’da öfkeye neden olduğunu belirtti. Hem WP hem de The Wall Street Journal, daha önce  ABD’nin Kırım’ın Rus toprağı olarak tanınmasını teklif ettiğini yazmıştı.
 
- Moscow-City kompleksindeki Afimall alışveriş merkezinden yoğun siyah duman yükseldi. Görgü tanıkları bir yangın çıktığını bildiriyor. İlk etapta resmi açıklama yapılmazken, sonrasında Rusya Acil Durumlar Bakanlığı, otoparkta bir aracın yandığını ve olayın yüksek derece alarm seviyesiyle değerlendirildiğini duyurdu.
 
TASS’ın güvenlik kaynaklarına dayandırdığı habere göre yangından önce bir patlama meydana geldi. İtfaiye ve sağlık ekipleri olay yerinde çalışmalarını sürdürüyor. Şu ana kadar yaralanan olup olmadığına dair bilgi verilmedi.
 
- Vladimir bölgesindeki Barsevo köyü yakınlarındaki askeri mühimmat deposunda patlamalar ikinci gününe girdi. Bölge valisi Aleksandr Avdeyev, patlamaların sıklığının azaldığını ancak henüz tamamen sona ermediğini açıkladı. Bu nedenle tahliye edilen halkın geri dönüşü için erken olduğu belirtildi.
 
Bölgedeki incelemeler ve kriz merkezi toplantısı sonrası olağanüstü hal bölgesi daraltıldı. Barsevo, Mirnıy, Perşino, Hrapki, Gribanovo, Dubki, Dvorişi, İleykino köyleri ile Zvezdnıy ve Lujki daça yerleşim alanları, Dubki posta ofisi ve Meleji bölgesi kapsamda kaldı. Bu yerleşimlerin sakinlerine maddi tazminat ve başka yardımlar sağlanacağı duyuruldu.
 
- Kırgızistan’daki Rusya Bilim ve Kültür Merkezi, ülkede tutuklanan çalışanı Natalya Sekerina’nın durumuyla ilgili endişeli olduklarını bildirdi. Bişkek’teki Pervomayskiy Bölge Mahkemesi, Sekerina’nın paralı asker toplamakla suçlandığını açıklamıştı. Aynı dosyada, Kırgızistan’ın Oş kentinin belediye basın servisinden bir çalışan da dahil olmak üzere üç kişi daha gözaltına alındı.

- Bugün sabah saatlerinde İngiltere, Fransa, Almanya ve Ukrayna dışişleri bakanlarının Londra’da yapmayı planladıkları barış görüşmesi ertelendi; daha önce de ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile Trump’ın Ortadoğu özel temsilcisi Steve Witkoff seyahatlerini iptal etmişti.

İngiliz Dışişleri Bakanlığı, Ukrayna’daki çatışmanın çözümüne yönelik bakanlar düzeyindeki toplantının yapılamayacağını doğrularken, görüşmelerin daha düşük rütbeli yetkililer ve uzmanlar düzeyinde sürdürüleceğini duyurdu. Financial Times, başlıca Amerikan temsilcilerinin yokluğunun görüşmenin önemini azalttığını vurguladı.

- Sky News’in haberine göre, zirve ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun programa katılamayacağını bildirmesinin ardından gündemden çıkarıldı. Washington, bu kararı Rubio’nun yoğun takvimiyle gerekçelendirdi. Ancak The New York Times, iptalin arka planında Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy’nin Kırım hakkındaki kesin açıklamalarının etkili olduğunu öne sürdü.

Buna rağmen Ukrayna Dışişleri Bakan Yardımcısı Andrey Sibiga ile İngiliz mevkidaşı David Lammy arasındaki ikili görüşmenin gerçekleşeceği bildirildi. Görüşmelerde ABD Başkanı'nın Ukrayna özel temsilcisi Kit Kellogg da hazır bulunacak. tıSky News ve WSJ’ye göre, İngiltere ve Fransa, Kiev’in bazı toprakları fiilen kaybetmesini ihtimal dahilinde görmeye başladı. Zelenskiy ise Londra’daki temaslar için Ukrayna heyetine "koşulsuz ya da kısmi ateşkesi" değerlendirme yetkisi verildiğini açıklarken, Kiev’in asıl niyetinin ABD planından çok, 30 günlük bir geçici ateşkesi gündeme getirmek olduğu belirtiliyor.

- Reuters’ın diplomatik kaynaklara dayandırdığı haberine göre, ABD ile Avrupa ülkeleri arasında Ukrayna krizinin çözümüne dair yaklaşımlarda derin görüş ayrılıkları bulunuyor.

Washington’un sunduğu bazı öneriler hem Avrupa başkentleri hem de Kiev tarafından kabul edilemez bulundu. Özellikle Kırım’ın Rusya’ya ait olduğunun tanınması fikri, en büyük anlaşmazlık noktalarından biri olarak öne çıkarken, Avrupa Birliği de Rusya’ya yönelik yaptırımların müzakere tamamlanmadan kaldırılmasını reddediyor.

ABD’nin, Ukrayna’da Avrupa güçlerinin güvenlik garantisi olarak konuşlandırılmasını desteklemesi ve Moskova’nın öne sürdüğü "Ukrayna’nın silahsızlandırılması" şartını kabul etmemesi de bu anlaşmazlığı derinleştiriyor.

- The Daily Telegraph’ın haberine göre, ABD’nin Ukrayna krizine yönelik hazırladığı yedi maddelik barış planının bugün Londra’da açıklanması beklenyordu. Plana göre ilk iki madde, acil ateşkes ilan edilmesini ve Moskova ile Kiev arasında doğrudan müzakerelerin başlamasını öngörüyor. Üçüncü maddede Ukrayna'nın NATO üyeliğinden vazgeçmesi ancak Avrupa Birliği’ne adaylık hakkını koruması yer alırken, dördüncü maddede Rusya’nın Kırım üzerindeki egemenliğinin tanınması öneriliyor. Beşinci madde, Rusya’nın kontrolündeki bölgelerin ABD tarafından de facto olarak kabul edilmesini içeriyor; ancak resmi tanımanın gündemde olmadığı vurgulanıyor. Altıncı maddede Ukrayna ile ABD arasında maden kaynakları konusunda anlaşma imzalanması öngörülürken, yedinci ve son maddede ise Moskova ile Washington arasında yeni bir ilişki tesis edilmesi, Amerikan yaptırımlarının kaldırılması ve enerji alanında iş birliği başlatılması teklif ediliyor.

- Vladimir bölgesinde bir askeri birlikte devam eden mühimmat patlamaları nedeniyle bölgedeki okullar kapatıldı, Kirjaj ilçesindeki bazı işletmelerin faaliyetleri durduruldu ve karayollarında kısıtlamalar getirildi. Bölge valisi Aleksandr Avdeyev, durumun kontrol altına alınmaya başladığını ancak olayın nedenlerine ilişkin soruşturma yürütüleceğini açıkladı.

Olağanüstü hal yalnızca etkilenen yerleşimlerle sınırlı olacak. Şu anda 500’den fazla kişi geçici barınma merkezlerinde bulunuyor; yaralanan dört sivilin üçü hastaneye kaldırıldı ve hayati tehlikelerinin bulunmadığı bildirildi. Patlamalar 22 Nisan’da Barsovo yakınlarında bir mühimmat deposunda başlamış, bunlardan biri bir eve isabet etmişti. Savunma Bakanlığı, olayın güvenlik kurallarının ihlali nedeniyle meydana geldiğini belirtti. (RBC)

- Rusya'da Apple Distribution International Ltd hakkında, LGBT ve cinsiyet geçişi propagandası yaptığı gerekçesiyle idari dava açıldı. Tverskoy Mahkemesi kayıtlarına göre, Apple'ın internet üzerinden bu tür içerikler sunduğu iddiasıyla 6.21 no’lu idari madde uyarınca yargılanacağı belirtildi. Şirketi 1 ila 4 milyon ruble arasında para cezası ya da 90 güne kadar faaliyet durdurma yaptırımı bekliyor. Ayrıca Apple hakkında, yasalara göre silinmesi gereken içerikleri platformlarından kaldırmaması nedeniyle 13.41 no’lu madde kapsamında da ek davalar açıldığı bildirildi. Apple daha önce de benzer gerekçelerle cezalandırılmış, 2023 yılında 3,6 milyon ruble para cezasına çarptırılmıştı.

 

- Financial Times’ın kendi kaynaklarına dayandırdığı haberde, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in, "Ukrayna’daki çatışmaların mevcut cephe hattında durdurulmasını teklif ettiği" iddia edildi. Habere göre bu öneri, ABD Başkanı Donald Trump ile olası bir barış anlaşmasına zemin hazırlamak amacıyla gündeme getirildi. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, ayrıntı vermeksizin ABD ile yoğun temasların sürdüğünü doğrularken, bu sürecin zaman alıcı olduğunu ve kamuoyundan gizli yürütüldüğünü belirtti. Washington ise, son haftalarda Rusya’nın Kırım üzerindeki hakimiyetinin tanınmasını ve dört bölge üzerindeki fiili kontrolünün kabul edilmesini de içeren öneriler sunmaya başladı.

Söz konusu öneriler, Paris ve Londra’da yapılan diplomatik temaslarda ABD tarafından Avrupa ve Ukrayna temsilcilerine iletildi. The Washington Post’un aktardığına göre, ABD, cephe hattının dondurulmasını ve bu hatta paralel yaklaşık 1000 kilometrelik bir demilitarize bölge kurulmasını planlıyor. Bu bölgede, NATO dışı Avrupa ülkelerinden oluşacak bir barış gücünün yer alması öngörülüyor. Gücün görevi, Rus ve Ukraynalı temsilcilerle iş birliği içinde ateşkesi denetlemek olacak. Ancak ne Moskova ne de Kiev, bu tür bir "donmuş çatışma" senaryosuna resmi olarak onay vermiş değil.

- Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, Vladimir Putin ile ABD Başkanı’nın özel temsilcisi Steven Witkoff arasında St. Petersburg’da gerçekleşen görüşmenin içeriğine dair yorum yapmaktan kaçınarak, yalnızca birinci el kaynaklara güvenilmesi gerektiğini söyledi. Peskov, “Şu anda çok sayıda uydurma haber yayımlanıyor, bunlar arasında saygın medya organlarının yazdıkları da var” diyerek Financial Times’ın Putin’in cephe hattında çatışmaları durdurma önerisi sunduğu yönündeki iddiasına mesafeli yaklaştı. 

- Financial Times’ın haberine göre, Ukraynalı üst düzey yetkililer, ABD Başkanı Donald Trump ve ekibinin sunduğu bazı barış önerilerine prensipte açık olduklarını bildirdi. Öneriler arasında, ateşkesin denetlenmesi için Ukrayna topraklarına NATO dışı Avrupa barış gücü yerleştirilmesi ve bu gücün Ukrayna ile Rusya temsilcileriyle birlikte çalışması yer alıyor. Ayrıca, Kırım’ın Rusya’ya ait olduğunun tanınması, Ukrayna’nın NATO üyeliğinden vazgeçmesi ve Zaporojye nükleer santrali çevresindeki alanların ABD denetimine verilmesi gibi tartışmalı maddelerin gündeme geldiği belirtildi. Ancak bu unsurların Londra’daki 23 Nisan toplantısında sunulacak nihai taslakta yer alıp almayacağı henüz kesinleşmedi. Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, Kırım’ın statüsünü tartışmaya kapattıklarını vurgularken, Kremlin ise barış sürecine dair çıkan haberlere temkinli yaklaşılması gerektiğini ifade etti.

- ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Ukrayna’da barış sürecine ilişkin bugün Londra’da yapılacak müzakerelere katılmayacak. Reuters’a konuşan Dışişleri sözcüsü Tammy Bruce, daha önce seyahati doğrulamasına rağmen Rubiо'nun plana dahil olmadığını belirtti. Görüşmelere ABD Başkanı’nın Ukrayna özel temsilcisi Keith Kellogg’un katılacağı bildirildi. Aynı görüşmelere katılması beklenen Ortadoğu özel temsilcisi Steve Witkoff’un da Londra’da olmayacağı ifade edildi. Witkoff’un bu hafta Moskova’ya yapması planlanan ziyareti Kremlin ve Beyaz Saray tarafından doğrulandı. Bu, Trump’ın göreve dönüşünden bu yana Rusya’ya dördüncü ziyareti olacak. Toplantıya Ukrayna’dan Andriy Yermak, Andriy Sybiha ve Savunma Bakanı Rustem Umerov’un da katılması bekleniyor. Avrupa Birliği ve Birleşik Krallık temsilcileri de müzakerelerde yer alacak.

- Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, Papa Franciscus’un cenaze töreni için bu hafta sonu Vatikan’a gideceğini ve bu vesileyle ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmeye hazır olduğunu açıkladı. Kiev’de düzenlenen basın toplantısında konuşan Zelenskiy, “Evet, isterim ve hazırım. Biz her zaman ABD’li ortaklarımızla buluşmaya hazırız” dedi. Trump da daha önce eşi Melania ile birlikte cenazeye katılacağını duyurmuştu. Kremlin, hakkında Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin tutuklama emri bulunan Vladimir Putin’in İtalya’ya gitmeyeceğini bildirdi; Rusya’yı kimin temsil edeceği ise henüz netlik kazanmadı.

- Ukrayna Dışişleri Bakanlığı, Çin vatandaşlarının Ukrayna’ya karşı savaşta yer aldığına dair elde edilen kanıtlar nedeniyle Çin’in Kiev Büyükelçisi Ma Şenkun’u bakanlığa çağırdı. Bakanlık, bu kişilerin yanı sıra Çinli şirketlerin Rusya’daki askeri üretim süreçlerine katıldığına dair verilerin de Pekin’e iletildiğini açıkladı. Ukrayna Dışişleri Bakan Yardımcısı Yevheniy Perebıynis, bu durumun iki ülke arasındaki iş birliği ruhuna aykırı olduğunu belirtti. Çin Dışişleri ise asker gönderdikleri iddialarını reddederken, Kremlin de Pekin’in çatışmaya çekildiği yönündeki suçlamaları geri çevirdi. Çin, her iki tarafa da askeri destek sağlamadığını ve “barış gücü koalisyonuna” katılmayı düşünmediğini vurguluyor.

-  Rusya Federal Güvenlik Servisi (FSB), sahne performansında Ukrayna’daki askeri operasyona karşı açıklamalarda bulundukları ve “anayasal düzenin temellerini sarsmaya yönelik fikirler yaydıkları” gerekçesiyle komedyen Slava Komissarenko ve Dmitri Romanov’un Rusya vatandaşlığının iptal edildiğini açıkladı. Her iki isme de ülkeye giriş yasağı getirildi. FSB’nin açıklamasında, sanatçıların Avrupa’da gerçekleştirdikleri gösterilerde ulusal güvenliğe tehdit oluşturacak söylemlerde bulundukları vurgulandı. 2023 yılında yürürlüğe giren yasa, bu tür “tehlike oluşturan eylemler” gerekçesiyle sonradan kazanılmış vatandaşlıkların iptaline imkân tanıyor. Komissarenko’nun Belarus’ta hakkında açılmış davalar nedeniyle altı yıl hapis cezasına çarptırıldığı ve aşırılık yanlısı listesine alındığı, Romanov’un ise 2022’de Rusya’dan ayrılarak mültecilere yardım faaliyetlerine katıldığı bildirildi.

22 Nisan Salı

- The Washington Post gazetesinin kaynaklara dayandırdığı haberine göre, yarın Londra’da yapılacak toplantıda ABD, Ukrayna ve Avrupa ülkelerine, Kırım’ı Rusya toprağı olarak tanımalarını ve mevcut cephe hattının dondurulmasını içeren bir barış anlaşması teklifinde bulunacak.

Gazeteye konuşan Batılı bir yetkili, Kiev üzerindeki baskının “şaşırtıcı” boyutlara ulaştığını belirtti. Ukrayna Devlet Başkanı’nın danışmanı, ABD’nin teklifinde bazı maddelere Kiev’in sıcak baktığını, bazılarına ise karşı olduğunu aktardı. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ise Kırım üzerindeki kontrolün kaybedilmesini yasal olarak tanımayı kesin bir dille reddetti.
 
Gazeteye göre, Ukrayna’nın müttefikleri olan Fransa, Almanya ve Birleşik Krallık, Londra’daki müzakerelerde Kiev’in pozisyonunu savunmayı ve toprak tavizlerine karşılık güvenlik garantileri ve yeniden inşa programları elde etmeyi hedefliyor. Bu kapsamda, bazı yeniden inşa projelerinin dondurulmuş Rus varlıklarıyla finanse edilmesi öneriliyor. Moskova ise bu tür adımları “hırsızlık” olarak nitelendiriyor ve çıkarlarını mahkemelerde savunacağını belirtiyor.
 
- Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, ateşkesin ardından Rusya ile her türlü formatta müzakereye açık olduklarını söyledi. Açıklama, Ukrayna haber ajansı UNIAN tarafından aktarıldı.
 
Ancak Zelenskiy, Ukrayna’nın Kırım’ı Rusya’nın bir parçası olarak yasal biçimde tanımasının söz konusu olamayacağını yineledi. “Böyle bir şey konuşulamaz — bu, Anayasamıza tamamen aykırı,” diyen Zelenskiy, The Washington Post’un haberine dolaylı yanıt verdi. 
 
- Rusya'nın Vladimir bölgesindeki bir askeri birlikte çıkan yangın nedeniyle mühimmat patlaması yaşandı. Rusya Savunma Bakanlığı’nın açıklamasına göre olayda ilk belirlemelere göre can kaybı yaşanmadı. Patlamaya, güvenlik kurallarının ihlali neden oldu. Daha önce, bölgedeki Kirjatskiy ilçesindeki patlamayı bölge valisi Aleksandr Avdeyev duyurmuştu.
 
Yerel Zebra TV kanalına göre patlama Barsevo yakınlarında Moskova saatiyle 15:30’da meydana geldi. Yaklaşık bir saat sonra Vali Avdeyev, detay vermeden bir patlama olduğunu ve ilgili birimlerin olay yerinde çalıştığını bildirdi.
 
Rusya Acil Durumlar Bakanlığı (MÇS), Vladimir bölgesinde yedi yerleşim biriminden vatandaşların tahliye edildiğini duyurdu.
 
Tahliye edilen yerleşimler şunlar: Barsevo, Mirnıy, Gribanovo, Khrapki, Perşino, Dubki köyü ve Dubki kasabası. Daha önce tahliye yalnızca Barsevo ve Mirnıy ile sınırlıydı.
 
Bakanlık ayrıca Kirjatskiy bölgesinde beş okul ve iki kültür merkezinde geçici barınma alanları oluşturulduğunu bildirdi. Bölge yönetimi, halkın taşınması için otobüs seferleri organize etti.

- ABD Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna’daki çatışmayı sona erdirmeye yönelik planı, ateşkesin ardından ülkeye Avrupa birliklerinin konuşlandırılmasını öngörüyor. Bu bilgiyi, New York Post gazetesi üst düzey bir ABD yönetimi yetkilisine dayandırarak aktardı.

Trump, kısa süre önce yaptığı açıklamada, önümüzdeki üç gün içinde Rusya ve Ukrayna ile yürütülen müzakerelerin ayrıntılarını kamuoyuyla paylaşacağını duyurmuştu. Bir gün önce ise Moskova ile Kiev’in önümüzdeki hafta bir anlaşmaya varmasını umduğunu belirtmişti. Ancak söz konusu anlaşmanın ne tür koşulları içerdiği konusunda ayrıntı vermemişti.
 
New York Post’a göre Trump’ın planında, ateşkes sağlanması halinde Ukrayna’ya Avrupa güvenlik güçlerinin yerleştirilmesi yer alıyor. Gazeteye konuşan kaynak, “Güvenlik güçlerinin nasıl tanımlanacağı ve yapılandırılacağı kritik bir konu. Biz buna ‘karşılık kuvvetleri’ diyoruz. Bu, Ukraynalıların almak istediği güvenlik garantilerinin bir parçası. Umarız bu garantileri alırlar,” ifadelerini kullandı.
 
Ayrıca ateşkesi denetlemek için NATO üyesi olmayan üçüncü bir ülkenin katılımıyla, Rusya ve Ukrayna temsilcilerinden oluşacak ortak bir komisyon kurulması da gündemde. Bu tarafın, cephe hattını gözetleyerek tarafların gerçekten silah bıraktığını garanti altına alması öngörülüyor.
 
New York Post’un kaynağına göre, ABD bu sürece doğrudan askerî güçle değil ama “mali destek sağlayan bir taraf” olarak katılabilir. Washington, bu misyonda üçüncü bir ülke ile birlikte mali garantör rolünü üstlenebilir. Ancak çözüm planı henüz resmen şekillenmiş değil; Rusya ve Ukrayna, önerileri ayrı ayrı değerlendiriyor.
 
- ABD Başkanı’nın özel temsilcisi Steve Witkoff’un bu hafta Moskova’ya gelmesi bekleniyor. Bilgiyi, Rusya Devlet Başkanı’nın danışmanı Yuriy Uşakov paylaştı. Medyada yer alan haberlere göre Witkoff, Londra’da Avrupalı ve Ukraynalı temsilcilerle yaptığı istişarelerin ardından Rusya’ya geçmeyi planlıyor.
 
Gazeteciler Uşakov’a Witkoff’un ziyaretinin bu hafta gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini sordu. Uşakov, “Bekliyoruz,” yanıtını verdi. Kremlin, ziyaret kesinleştiğinde kamuoyuna bilgi verileceğini belirtti.
 
- Rusya Devlet Başkanı’nın Sözcüsü Dmitri Peskov, Ukrayna’daki çatışmanın çözümünün çok karmaşık bir konu olduğunu ancak ABD ile temasların sürdüğünü açıkladı. Açıklama, Moskova ile Kiev’in kısa süre içinde uzlaşmaya varıp varamayacağı yönündeki bir soruya yanıt olarak geldi.
 
VGTRK sunucusu Pavel Zarubin, Peskov’a ABD Başkanı Donald Trump’ın 21 Nisanda yaptığı ve üç gün içinde Rusya ve Ukrayna ile yürütülen müzakerelere dair ayrıntıları açıklayacağını söylediği beyanı hatırlattı. Trump, bir gün önce de tarafların önümüzdeki hafta anlaşmaya varabileceğini umduğunu belirtmişti.
 
Peskov, “Amerikalılarla çeşitli kanallar üzerinden temaslarımızı sürdürüyoruz. Bu konu o kadar karmaşık ki, kısa sürede işler ve kalıcı bir çözüm üretmeyi beklemek gerçekçi değil. Ancak çalışmalar gerçekten yürütülüyor,” dedi. Bu açıklama, Zarubin’in Telegram kanalında paylaştığı “Moskova. Kremlin. Putin” programına verdiği röportajda yer aldı.
 
- Uluslararası Para Fonu (IMF), Rusya’nın 2025 yılı için GSYİH büyüme tahminini yüzde 1,5’e yükseltti. Bu revizyon, ocak ayında açıklanan öngörülere göre 0,1 puanlık bir artış anlamına geliyor.
 
IMF, 2024 yılına ilişkin büyüme tahminini de yüzde 3,8’den yüzde 4,1’e çıkardı. Ancak 2026 yılı için yapılan tahminde bir düşüş var: IMF, bu yıl için büyüme beklentisini yüzde 0,9’a indirerek 0,3 puanlık bir aşağı yönlü revizyon gerçekleştirdi.

- Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, Moskova ile Kiev arasında müzakerelerin başlayabilmesi için öncelikle “hukuki engellerin kaldırılması gerektiğini” belirtti. Pskov bu açıklamayı, Vladimir Putin’in “sivil altyapı hedef alınmamalı” yönündeki önerisinin değerlendirilmesi gerektiğini ifade ettiği sözleri üzerine yaptı. Açıklama, RBC muhabiri tarafından aktarıldı.

20 Nisanda Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, Rusya’nın ilan ettiği Paskalya ateşkesi sonrasında, uzun menzilli insansız hava araçları ve füzelerle sivil altyapıya yönelik tüm saldırıların en az 30 gün süreyle durdurulmasını ve bu sürenin uzatılmasını önermişti. Vladimir Putin, bu girişimin değerlendirilebileceğini ve ikili görüşmeler yoluyla diyalog temelinde ele alınabileceğini söyledi.
 
Gazeteciler,  Peskov’a müzakerelerin Ukrayna’da resmi olarak yasaklanmış olması nedeniyle Moskova ile Kiev arasında nasıl bir diyalog kurulabileceğini sordu. Peskov, Ukrayna tarafı diyaloğa gerçekten açıksa, böyle temasların önündeki hukuki engellerin kaldırılması için bazı adımların atılması gerektiğini ifade etti.
 
- Dmitri Peskov, Vladimir Putin’in Papa Franciscus’un cenaze törenine katılmayı planlamadığını açıkladı. Rusya’yı temsilen törene kimin katılacağına dair kararın daha sonra verileceğini belirtti.
 
Basın toplantısında konuşan Peskov, “Şu anda size Rusya’dan kimin gideceğini söyleyemem, henüz bir karar alınmadı. Karar verildiğinde sizi bilgilendireceğiz,” dedi.
 
Öte yandan RBC Ukrayna ve Suspilne’nin kaynaklara dayandırdığı haberlerine göre, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy’nin Papa Franciscus’un cenaze törenine katılması planlanıyor. Ukrayna liderinin ofisinde bu ziyaret için hazırlık yapıldığı bildirildi.
 
Papa’nın vefatının ardından Zelenskiy, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımda, Papa Franciscus’un “umut verdiğini” ve “Ukrayna için dua ettiğini” söyledi. Ayrıca, “Papa Franciscus’a manevi desteğini esas alan tüm Katoliklerle ve Hristiyanlarla birlikte yas tutuyoruz. Hatırası baki,” ifadelerini kullandı.
 
- Ukrayna’daki Kayıp Kişiler Ulusal Kayıt Sistemi’nde yaklaşık 63 bin kişinin kayıp olarak kayıtlı olduğu bildirildi. Bu bilgiyi, özel koşullarda kaybolan kişilerden sorumlu yetkili Artur Dobroserdov, Suspilne’ye verdiği bir röportajda paylaştı.
 
Dobroserdov’un açıklamasına göre, sistem Mayıs 2023’te kurulmuş olmasına rağmen, 2014 yılından bu yana kaybolan tüm kişiler bu kayıt altına dahil edildi. Kayıt sisteminde askerî personelin, sivillerin, vatansız kişilerin ve yasal olarak Ukrayna’da bulunan yabancıların bilgileri yer alıyor. Ayrıca, kimliği tespit edilememiş cesetlerle ilgili ayrı bir bölüm de mevcut.
 
Yetkiliye göre, 60 binden fazla kayıp arasında yaklaşık 10 bin kişi savaş esiri. Bu bilgi ise hem Uluslararası Kızılhaç Komitesi’nin resmi verilerine hem de OSINT gibi açık kaynaklı araştırma kuruluşlarının gayriresmî verilerine dayanmakta.

- Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova'nın ateşkese her zaman olumlu baktığını ve bu nedenle Paskalya ateşkesi ilan edilmesine yönelik bir inisiyatif aldığını vurguladı. Putin, Moskova'nın 2 günlük ateşkesin sonuçlarını analiz edeceğini söyleyerek "Genel olarak düşmanın silahlı faaliyetlerinde azalma gözlemliyoruz. Bu aynı zamanda birlik komutanlarımızın da değerlendirmesi. Üstelik yaklaşık 5 bin ihlal oldu, bunların 6'sı saldırı ve 90'ı İHA'lı saldırı girişimiydi" dedi. Devlet Başkanı, ateşkesin sonra ermesinin ardından Rusya Silahlı Kuvvetleri'nin özel askeri harekat kapsamındaki faaliyetlerine devam ettiğini belirtti.
 
Putin, 18 Nisan'da sona eren enerji tesislerine yönelik bir aylık moratoryumun ardından, sivil tesislere saldırılarla ilgili moratoryum tekliflerini de değerlendirip yanıt vereceklerini bildirdi. Devlet Başkanı, "Sivil tesislere saldırılmamasıyla ilgili tekliflere gelince, bunu inceleyeceğiz. Biz her şeyi analiz ediyoruz ve uygun kararı alacağız" diye konuştu.
 
Putin, bu bağlamda, Kiev'in sivil tesisleri askeri amaçlar için kullandığına, örneğin yabancı koordinatörlerle birlikte Odessa'da füze sistemlerinin test edilmesini organize etmeye çalıştığına de dikkat çekti. Geçen hafta Ukrayna'nın Sumi Bölgesi'ne İskender füzeleriyle düzenlenen bombardımana da değinen Putin, söz konusu tesiste Ukraynalı askerlere ödül verildiğinin altını çizdi.
 
Rus lider, "Sumi Üniversitesi'ndeki kongre merkezine ordumuz tarafından düzenlenen saldırı herkes tarafından iyi biliniyor. Bu bir sivil tesis mi? Sivil tesis. Ancak orada hem Ukraynalı birliklere hem de aşırı milliyetçiler olmak üzere Kursk Bölgesi'nde suç işleyenlere ödül veriliyordu. Bunlar, sınır bölgesinde yaptıklarından dolayı hak ettikleri cezayı almaları gereken suçlular olarak gördüğümüz kişilerdir. Bu cezayı aldılar. Bu, onları cezalandırmak için yapıldı" dedi. Rusya Savunma Bakanlığı, 13 Nisan Pazar günü Sumi şehrinde Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’ne bağlı Seversk taktik grubu komutanlarının toplandığı yerin vurulduğunu açıklamıştı. (Sputnik)
 
- Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, akşam yaptığı açıklamada, ülkesinin Rusya’ya yönelik olarak sivil altyapıya yapılan saldırılar konusunda hâlâ bir moratoryum önerdiğini yineledi. Zelenskiy, bu teklifin Paskalya ateşkesi sırasında da sunulduğunu hatırlatarak, ateşkesin bazı cephe hatlarında gerçekten işe yaradığını ve hava saldırısı uyarılarının o dönemde durduğunu belirtti.  Zelenskiy, "En azından sivillere ait altyapıya saldırılmaması gerektiğine inanıyoruz ve Moskova’dan net bir yanıt bekliyoruz" dedi. 
 
- Ukrayna'nın Odessa kenti gece yoğun insansız hava aracı saldırısına hedef oldu. 
 
- Rusya'da popüler mesajlaşma uygulaması Telegram’da 22 Nisan gece yarısına doğru başlayan geniş çaplı bir erişim sorunu yaşandı. Downdetector verilerine göre, pazartesi 23:45’ten itibaren 2 bin 500'ü aşkın kullanıcı şikâyeti kaydedildi ve sayı hızla artmaya devam etti. Kesinti en çok Tataristan, Nijniy Novgorod, Samara, Tver ve Ulyanovsk bölgelerinde etkili oldu. Kullanıcılar özellikle mobil uygulamada bağlantı sorunları ve bildirimlerin çalışmaması gibi problemler bildirirken, bazıları web sürümüne de erişemediğini belirtti.
 
- Rusya Devlet Başkanı yardımcısı ve Denizcilik Kurulu Başkanı Nikolay Patruşev, Çin’in günümüzde dünyanın bir numaralı denizcilik ekonomik gücü haline geldiğini belirtti. TASS ajansına konuşan Patruşev, "Bugün itibarıyla Çin, dünya denizcilik ekonomisinin lideri konumunda. Hatta askeri deniz gücü bakımından da ABD’nin ensesinde" dedi. Patruşev, Soğuk Savaş sonrası Batı’nın denizlerde mutlak üstünlük kazandığını düşündüğünü, ancak bu avantajı korumakta başarısız olduğunu ifade etti. ABD’de tersanelerin kapandığını, kalifiye iş gücünün yenilenmediğini ve teknolojik geri kalmışlığın arttığını belirten Patruşev, buna karşılık Çin’in mütevazı bir başlangıçtan büyük bir atılım gerçekleştirdiğini ve ABD’yi yakaladığını söyledi. Bu durumu tersine çevirmek isteyenin de Donald Trump yönetimi olduğunu sözlerine ekledi.
 
- İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, ülkesinin ABD ile eşit şartlar temelinde bir nükleer anlaşmaya hazır olduğunu açıkladı. Pezeşkiyan, “ABD ile müzakerelere belirli çerçevede ve ulusal çıkarlarımız korunarak hazırız. Ancak eşit koşullarda bir anlaşma istemezlerse, kendi yolumuzda ilerlemeye devam ederiz” ifadelerini kullandı. Roma’da geçen cumartesi günü Umman Dışişleri Bakanı Bedr el-Busaidi’nin arabuluculuğunda ikinci tur görüşmeler yapılmıştı. Üçüncü tur ise 26 Nisan’da planlanıyor; teknik düzeydeki uzmanlar 23 Nisan’da Umman’da bir araya gelecek. ABD Başkanı Donald Trump, mart ayında İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney’e bir mektup göndererek, bir anlaşmayı tercih edeceğini, aksi takdirde askeri adımlar atılabileceğini belirtmişti.
 
- Rusya, ülkede yasa dışı olarak bulunan Kırgızistan vatandaşlarına 10 Eylül 2025’e kadar yasal statülerini düzeltme imkânı tanıyacak. Bu karar, Kırgızistan’ın Moskova Büyükelçisi Kubanıçbek Bokontayev ile Rusya Devlet Başkanlığı'nın dış ülkelerle kültürel ilişkiler dairesi başkanı İgor Maslov arasında yapılan görüşmenin ardından açıklandı. Rusya’da Şubat 2025’ten bu yana yürürlükte olan uygulamaya göre, yasa dışı göçmenlerin 30 Nisan’a kadar ülkeyi terk etmeleri ya da statülerini yasallaştırmaları gerekiyordu. Ancak yeni düzenlemeyle Kırgız vatandaşları da, daha önce istisna olarak belirlenen Ukrayna vatandaşlarıyla aynı süre uzatmasından yararlanabilecek.

21 Nisan Pazartesi

- Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, 23 Nisan Çarşamba günü Londra’da Birleşik Krallık, Fransa, ABD ve Ukrayna temsilcilerinin katılımıyla yeni bir müzakere turu gerçekleştirileceğini açıkladı. Zelenskiy bu duyuruyu, İngiltere Başbakanı Keir Starmer ile yaptığı telefon görüşmesinin ardından yaptı.

Devlet başkanı “Koşulsuz bir ateşkesin sağlanmasının ve ardından gerçek, uzun vadeli bir barışın tesis edilmesinin yolu için yapıcı şekilde ilerlemeye hazırız. Koşulsuz ateşkes, barışa atılacak ilk adım olmalı,” ifadelerini Telegram kanalında paylaştı.
 
Daha önce Bloomberg, konuya yakın kaynaklara dayandırdığı haberinde, 23 Nisanda Londra’da ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile Başkan’ın özel temsilcileri Steve Witkoff ve Keith Kellogg’un, Fransa, Almanya, Birleşik Krallık ve Ukrayna’nın dışişleri bakanları ve ulusal güvenlik danışmanlarıyla bir araya geleceğini yazmıştı. Ajansa konuşan kaynaklar, görüşme planlarının hâlâ şekillendiğini ve değişebileceğini belirtmişti.
 
- Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in sivil altyapı tesislerine saldırmama önerisi hakkında konuşan Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, “Bu konudaki yeni tekliflerinden biri bu,” dedi.
 
Peskov’a göre Putin, “sivil hedeflere yönelik saldırıların durdurulması konusunun ikili düzeyde de tartışılabileceğini” ifade ederken, bu öneriyle Ukrayna tarafıyla doğrudan müzakereleri kastetti.
 
Putin, daha önce Moskova’daki Rusya Ulusal Sergi Merkezi’nde yaptığı konuşmada, “sivil altyapıya saldırmama önerisinin ele alınması gerektiğini” söylemişti. Ancak, Kiev yönetiminin sivil nesneleri askeri amaçlarla kullandığını ileri sürerek şöyle konuşmuştu: “Restoranlarda toplantılar yapıyorlar, buluşmalar, görüşmeler, kutlamalar düzenliyorlar, votka içiyorlar… Bu sivil bir hedef mi? Evet. Ama amacı ne? Askeri.”

- Rusya'da dolar kuru, 2023 baharından bu yana en düşük seviyesine geriledi. Uluslararası Forex döviz piyasasında USD/RUB paritesi 79 ruble eşiğinin altına düştü. RBC doların 30 Mayıs 2023’ten beri ilk kez bu seviyeye gerilediğine dikkat çekiyor. Investing verilerine göre, Moskova saatiyle 12:02 itibarıyla dolar kuru yüzde 5'e yakın değer kaybederek 78,2 ruble seviyesine indi.

Rusya’daki bankalar arası piyasada da dolar yüzde 2,08 düşüşle 79,925 rubleye geriledi.
 
Rusya Merkez Bankası, 21 Nisan Pazartesi günü için resmi kurları şu şekilde belirledi: 1 ABD doları = 81,1371 ruble, 1 euro = 92,2232 ruble, 1 yuan = 11,0889 ruble.
 
- Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, Paskalya ateşkesi ilanının Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in inisiyatifi olduğunu açıkladı. Gazetecilerin, bu planın önceden ABD ile görüşülüp görüşülmediğini ve Washington’un bundan haberdar olup olmadığını sorması üzerine Peskov, “Bu doğrudan Başkan Putin’in Paskalya girişimiydi,” dedi.
 
- Vladimir Putin, Papa Franciscus’un vefatı dolayısıyla taziye mesajı gönderdi. İlgili açıklamayı Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov yaptı. Peskov, “Birçok kez görüşmüşlerdi ve birbirlerine büyük saygı duyuyorlardı,” dedi.
 
- Umman Sultanı Heysem bin Tarık Al Said, iki günlük resmi ziyaret için Rusya’ya geldi. Umman makamları, bu ziyarette sıradan pasaport sahipleri için karşılıklı vizesiz rejim de dâhil olmak üzere Rusya ile 10 anlaşma imzalanacağını duyurdu. Bu, Sultan Heysem bin Tarık’ın Rusya’ya yaptığı ilk ziyaret. Ziyaret, iki ülke arasında diplomatik ilişkilerin kurulmasının 40. yılı vesilesiyle düzenlendi.
 
- Telegram’ın kurucusu Pavel Durov, mesajlaşma uygulamasının şifrelemeyi arka kapılar (backdoor) aracılığıyla zayıflatmaktansa piyasadan çekilmeyi tercih edeceğini açıkladı. Durov’a göre, şifrelemeden vazgeçmek sadece kolluk kuvvetlerine değil, suçlulara da erişim sağlar.
 
“Telegram, 12 yıllık tarihi boyunca hiçbir zaman kişisel mesajlardan tek bir bayt bile ifşa etmedi. AB Dijital Hizmetler Yasası uyarınca geçerli bir mahkeme kararı olması durumunda Telegram yalnızca suç şüphesi altındaki kişilerin IP adreslerini ve telefon numaralarını paylaşır, mesajlarını değil,” diyen Durov, şifrelemenin suçluları değil, sıradan insanların özel hayatını korumak için gerekli olduğunu vurguladı.

- Rusya Savunma Bakanlığı, 21 Nisan gece yarısında sona eren Paskalya ateşkesinin ardından askeri operasyonlara devam edildiğini duyurdu. Bakanlık açıklamasına göre, ateşkesin bitmesiyle birlikte Rus hava kuvvetleri, insansız hava araçları, roket birlikleri ve topçu unsurları Ukrayna’ya ait askeri havaalanı, mühimmat ve İHA depoları ile geçici konuşlanma noktalarına saldırılar düzenledi. Açıklamada, Ukrayna’nın ateşkes süresince sınır bölgelerinde Rus mevzilerine ve sivil hedeflere saldırılar gerçekleştirdiği, buna karşın Rus güçlerinin ateşkese tam uyum sağladığı ileri sürüldü. Ukrayna ise Rusya’yı binlerce kez ateşkesi ihlal etmekle suçlamış, Devlet Başkanı Zelenskiy çatışmalara yalnızca savunma amaçlı karşılık verileceğini açıklamış ve ateşkesin 30 gün uzatılmasını önermişti.

- Rus rublesinin son dönemdeki değer kazanımı, Türk bankalarının ruble cinsinden hesap açma uygulamalarını yeniden başlatmasına neden olabilir. Finans piyasasından bir kaynağın RIA Novosti'ye aktardığına göre, piyasada ruble hesaplarına yönelik talep bulunuyor; ancak Batı'nın ikincil yaptırımları bu tür işlemlerin önünde ciddi engel oluşturuyor. 2024 ortasında başlayan bu sorunlar nedeniyle Türkiye ile Rusya arasındaki para transferlerinde ve ruble hesabı açılışlarında çeşitli sıkıntılar yaşanmıştı. Amerikan dolarının gayriresmî piyasadaki kuru son olarak 80 ruble seviyesinin altına gerileyerek, rubledeki güçlenme eğilimini pekiştirdi. Ancak ruble hesaplarının açılması, sadece ekonomik göstergelere değil, aynı zamanda hukuki ve düzenleyici koşullara da bağlı olacak.

- İspanyol gazetesi El Mundo, Ukrayna ile ABD arasında yapılması planlanan stratejik maden anlaşmasının temelinde bir paradoks olduğunu yazdı: Ukrayna’nın gerçekten Washington’un aradığı nadir maden ve enerji kaynaklarına sahip olup olmadığı bilinmiyor. Eski ABD özel temsilci yardımcısı Tyson Barker’a göre, Ukrayna’da petrol, doğalgaz, lityum ve grafit gibi kaynaklar bulunsa da, bunlar dünya çapında en büyük rezervler arasında yer almıyor. Barker, bu konuda temel dayanağın ülkenin yüzölçümü olduğunu, ancak bu büyüklüğün kaliteli ve ekonomik olarak çıkarılabilir rezerv anlamına gelmediğini vurguladı. Uzmanlar ayrıca, Trump yönetiminin Sovyet dönemine ait, 1980’li yıllardan kalma jeolojik raporlara dayandığını ve bu bilgilerin güncelliğinin tartışmalı olduğunu belirtiyor.

- Rusya Ekonomik Kalkınma Bakanlığı, 2025 yılı sonu için hazırladığı yeni makroekonomik tahminlerde, ülkenin ihraç ettiği Ural tipi petrolün varil fiyatının ortalama 56 dolar olacağını öngördü. Aynı raporda, yıl sonunda dolar kurunun 98,7 ruble seviyesine ulaşacağı belirtiliyor. Bu oran, eylül ayında açıklanan önceki tahminde 96,5 ruble olarak yer almıştı. Bakanlık ayrıca Brent tipi petrolün ortalama yıllık fiyat tahminini de 81,7 dolardan 68 dolara çekti. 

 

- ABD Başkanı Donald Trump, sosyal medya platformu Truth Social’da yaptığı açıklamada, Rusya ve Ukrayna’nın gelecek hafta bir barış anlaşması imzalaması halinde her iki ülkenin de ABD ile iş yapma fırsatı elde edeceğini ve bu iş birliklerinden ciddi kazanç sağlayabileceklerini söyledi. Trump, “Her iki ülke de ABD ile iş yapmaya başlayacak, ABD gelişiyor, onlar da bu işten servet kazanacaklar” dedi. Ancak bu anlaşmanın hangi şartlar çerçevesinde yapılacağına dair detay vermedi. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, ABD'nin Ukrayna'daki ihtilafın çözümünde arabuluculuk rolünü "daha fazla hafta veya ay" sürmesi halinde bırakabileceğini söylemişti.

- The Wall Street Journal’ın haberine göre, ABD yönetimi Ukrayna’ya sunduğu yeni barış planı kapsamında Kırım’ın 2014’te Rusya tarafından ilhakını fiilen tanımayı ve Ukrayna’nın NATO üyeliği ihtimalini gündemden çıkarmayı önerdi. Bu öneriler, 17 Nisan’da Paris’te yapılan toplantıda ABD’li yetkililer tarafından Ukrayna ve Avrupa temsilcilerine yazılı olarak iletildi. Washington, Kiev’den bu hafta Londra’da düzenlenecek toplantıda resmi yanıt bekliyor. Habere göre, taraflar arasında uzlaşı sağlanması halinde belgeler Moskova’ya da sunulabilir. Ancak ABD, Donetsk, Luhansk, Herson ve Zaporijya üzerindeki Rus kontrolünü tanımıyor, fakat bu bölgelerdeki Rus askerlerinin geri çekilmesini de şart koşmuyor.

Rusya’nın daha önce barış sürecinin başlaması için öne sürdüğü temel koşullar arasında bu bölgelerin tamamen Rusya’ya bırakılması ve Ukrayna’nın askerlerini çekmesi yer alıyordu. Kiev ise bu talepleri birer “ültimatom” olarak nitelendirmişti. Öte yandan WSJ, ABD’nin Ukrayna ordusunun büyüklüğünü sınırlamayı ya da Avrupa askerlerinin Ukrayna’da konuşlanmasını engellemeyi teklif etmediğini belirtiyor. Gazeteye konuşan bir ABD Dışişleri yetkilisi, bu tekliflerin “al ya da terk et” şeklinde değil, istişare ve geri bildirim temelinde sunulduğunu vurguladı.

- Moskova saatiyle 21 Nisan gece yarısında sona eren "Paskalya ateşkesi", Rusya ve Ukrayna’nın karşılıklı ihlal suçlamalarıyla gölgelendi. Kremlin Sözcüsü Peskov, Başkan Putin’in ateşkesin uzatılması yönünde herhangi bir talimat vermediğini ve geçici ateşkesin belirlenen sürede sona erdiğini açıkladı.

 Zelenskiy, Rus ordusunun bu kısa süreli ateşkesi 2 binden fazla kez ihlal ettiğini öne sürdü. Ancak buna rağmen Ukrayna topraklarına yönelik uzun menzilli saldırılar gerçekleşmediğini belirten Zelenskiy, en az 30 gün boyunca sivil altyapıya yönelik insansız hava araçları ve füzelerle yapılan uzun menzilli saldırıların tamamen durdurulmasını teklif etti.

Ayrıca Zelenskiy Ukrayna ordusunun bundan sonraki adımlarının Rusya’nın eylemlerine simetrik biçimde karşılık vermek olacağını söyledi. Zelenskiy, “Sessizliğe sessizlikle yanıt vereceğiz, Rus saldırılarına karşı savunma amaçlı karşı saldırılarımız olacak. Eylemler her zaman sözlerden daha güçlüdür” dedi. Ayrıca Zelenskiy, Rusya’nın ne Ukrayna’nın 30 günlük tam ateşkes önerisine ne de uzun menzilli silahlarla sivil hedeflere saldırıların durdurulması çağrısına yanıt verdiğini belirtti. 

- The Wall Street Journal’ın haberine göre, ABD Başkanı’nın özel temsilcisi Steve Witkoff’un bu hafta sonunda Londra’da gerçekleşecek ABD, Avrupa ve Ukrayna temsilcilerinin buluşmasının ardından yeniden Moskova’ya gitmesi bekleniyor. Bu ziyaret, Witkoff’un Rusya’ya yapacağı en az dördüncü ziyaret olacak. Daha önce Paris’te yapılan toplantıda ABD’li yetkililer Ukrayna tarafına gizli bir belge sunmuş ve aynı gün Avrupa yetkilileriyle de paylaşmıştı. Washington’un barış önerileri Rus tarafına da iletilmişti. Londra’daki görüşmede ABD, Ukrayna ve AB’nin pozisyonları örtüşürse, önerilerin resmen Moskova’ya iletilmesi bekleniyor. Kremlin, olası ziyareti resmi olarak duyurmadı.

- Çin'in, nükleer olmayan bir hidrojen bombası testinde başarı sağladığı iddia edildi. South China Morning Post’un haberine göre, sadece 2 kilogram ağırlığındaki bu bomba, 1000°C’yi aşan sıcaklıkta bir ateş topu oluşturdu ve bu etki, TNT ile yapılan benzer patlamalardan 15 kat daha uzun, yani iki saniyeden fazla sürdü. Patlayıcıda nükleer madde kullanılmadı; etkin madde olarak, yoğun miktarda hidrojen içeren magnezyum hidrür tozu tercih edildi. Bu yeni nesil bomba, Çin Devlet Gemi İnşa Şirketi’ne bağlı 705 No’lu Araştırma Enstitüsü tarafından geliştirildi; aynı kurum denizaltı silah sistemleriyle de tanınıyor.

- Çin, ABD'den sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) ithalatını durdurdu. Bu gelişme, ABD Başkanı Donald Trump’ın 2 Nisan’da imzaladığı ve Çin’e yönelik toplamda yüzde 54’e ulaşan "karşılıklı" gümrük tarifeleriyle hızlanan ticaret savaşının bir sonucu olarak değerlendiriliyor. Çin, ABD'den doğan LNG açığını bölgedeki komşuları olan Endonezya ve Avustralya’dan yaptığı alımlarla telafi etti; ayrıca Brunei'den ithalatı da 51 milyon dolarlık hacimle yeniden başlattı. 2024 yılı boyunca Çin’in başlıca LNG tedarikçileri arasında yer alan ABD, artan gümrük tarifeleri nedeniyle artık bu pazardaki etkisini kaybetmiş durumda. İki ülke arasındaki karşılıklı tarifeler şu anda yüzde 125–145 seviyesine kadar yükseldi.

20 Nisan Pazar

- Rusya Savunma Bakanlığı, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri'ni (VSU) Paskalya için ilan edilen ateşkesi ihlal etmekle suçladı. Bakanlık açıklamasına göre, 19 Nisan saat 18.00’de yürürlüğe giren ateşkese rağmen, Donetsk Halk Cumhuriyeti'nde yer alan Sukhaya Balka ve Bogatır yerleşimleri yakınında Ukrayna tarafından saldırı girişiminde bulunuldu. Saldırıların püskürtüldüğü belirtildi.

Açıklamada, Rus birliklerinin ateşkesin başladığı andan itibaren "sıkı şekilde" ateşkese uydukları, bulundukları mevzilerde kaldıkları vurgulandı. Bakanlık, Ukrayna tarafının ateşkes süresince 48 insansız hava aracı (İHA), 444 topçu saldırısı, 900 drone saldırısı ve farklı türde mühimmatla 7 kez bombardıman gerçekleştirdiğini iddia etti.

Savunma Bakanlığı'na göre, bu saldırılar Rusya’nın Bryansk, Kursk ve Belgorod bölgelerinde sivil altyapıya da zarar verdi. Açıklamada, saldırılar sonucunda sivil can kayıplarının ve yaralanmaların meydana geldiği, bazı altyapı tesislerinin hasar gördüğü kaydedildi.
 
- Rusya Savunma Bakanlığı, Donetsk Halk Cumhuriyeti'nde bulunan Novomihaylovka yerleşiminin, Paskalya ateşkesi yürürlüğe girmeden kısa süre önce Rus ordusunun kontrolüne geçtiğini bildirdi. Bakanlığın yaptığı açıklamaya göre, bölge, “Zapad” (Batı) grubu birliklerinin yürüttüğü operasyonlarla ele geçirildi. Ateşkes öncesinde Ukrayna mevzilerine yönelik 87 ayrı bölgede saldırı düzenlendiği, bu operasyonlar sırasında Ukrayna ordusunun 245 asker kaybı verdiği, bir tank, birkaç zırhlı araç, üç top ve bir Grad çok namlulu roketatar sisteminin imha edildiği belirtildi. Ayrıca üç mühimmat deposunun yok edildiği açıklandı. 
 
- Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, Rus ordusunun Paskalya ateşkesi kapsamında ilan edilen “sessizlik” rejimini ihlal ettiğini iddia etti. Zelenskiy, Genelkurmay Başkanı Aleksandr Sırskiy’nin sabah 06.00 itibarıyla verdiği rapora atıfla, cephe hattının farklı kesimlerinde Rus birliklerinin toplam 59 topçu saldırısı ve beş taarruz gerçekleştirdiğini belirtti. Çatışmaların Donetsk, Lugansk ve Zaporojye bölgelerinde yaşandığını, ayrıca Rusya'nın Kursk bölgesinde de topçu atışları ve drone saldırılarının gerçekleştiğini ifade etti. Zelenskiy, Ukrayna'nın bu saldırılara sahada koşullara uygun şekilde karşılık verdiğini ve “ayna tutma” politikasını sürdüreceğini vurguladı. Ateşkesin yalnızca görüntüde uygulandığını söyleyen Ukrayna lideri, 30 günlük bir sessizlik süresi tekliflerinin hâlâ geçerli olduğunu kaydetti.
 
- Hristiyan dünyası bugün Paskalya'yı kutluyor. Nadir bir durum yaşanarak bu yıl hem Katoik hem de Ortodoks dünyasınına Paskalya kutlamalar aynı güne denk geldi. Dün saat 18.00 itibarıyla, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in ilan ettiği Paskalya ateşkesi resmen yürürlüğe girdi. Tek taraflı başlatılan ateşkesin 21 Nisan gece yarısına kadar sürmesi planlanıyor. Rusya Savunma Bakanlığı, ateşkesin yalnızca Ukrayna’nın karşılık vermemesi durumunda geçerli olacağını belirtti. Ateşkesin hemen ardından taraflar, 246’ya 246 formülüyle kapsamlı bir esir takası gerçekleştirdi. Zelenskiy yönetimi, Rusya’nın çağrısına olumlu yanıt verdiğini duyurarak, “sessizliğe sessizlikle” karşılık verileceğini ve ateşkesin uzatılmasına açık olduklarını bildirdi.
 
BBC’nin aktardığına göre, Ukrayna ordusu, Vladimir Putin’in ilan ettiği “Paskalya ateşkesi” yürürlüğe girdikten yalnızca birkaç dakika sonra, çatışmaları durdurma emri aldı. Haberde adı açıklanmayan üst düzey bir Ukraynalı subayın ifadelerine göre, askerler ayrıca ateşkesin Rusya tarafından ihlal edilmesi durumunda bunu fotoğraf ve video ile belgeleme ve gerekirse karşılık verme talimatı da aldı.
 
- Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, her ateşkese veya saldırıya aynı mantıkla ve karşılıklıık esasında "aynı şekilde karşılık vereceklerini" söyleyerek Paskalya ateşkesine onay verdi.
 
Zelenskiy, Rusya’nın ilan ettiği 30 saatlik Paskalya ateşkesi gerçekten uygulanırsa, süresinin uzatılabileceğini söyledi. Telegram kanalından yaptığı açıklamada Zelenskiy, “Eğer tam bir ateşkes sağlanırsa, Ukrayna bunun Paskalya’dan sonra da sürmesini öneriyor” dedi.
 
"30 saatin yalnızca manşetler için yeterli olduğunu" savunan Zelenskiy, asıl güven inşasının en az 30 gün sürecek bir ateşkesle mümkün olacağını vurguladı. Ukrayna lideri, sahadaki duruma dair Genelkurmay Başkanı Aleksandr Sırskiy’den düzenli rapor beklediğini de sözlerine ekledi.
 
- Ateşkesle birlikte ateşkes ihlali iddiaları da gemeye başladı. Herson bölgesi valisi Vladimir Saldo, Ukrayna ordusunu Paskalya ateşkesini ihlal etmekle suçladı.
 
Telegram kanalında yaptığı açıklamada Saldo, ateşkesin başladığı 19 Nisan saat 18.00’den sonra Herson bölgesine İHA ve havan saldırıları düzenlendiğini öne sürdü. Alışki, Golaya Pristan ve Kakhovka şehirlerinin hedef alındığını belirten Saldo, buna rağmen bazı noktalarda Ukrayna birliklerinin ateşkese uyduğunu da sözlerine ekledi. Ateşkesin, pazartesi  gece yarısına kadar sürmesi öngörülüyor.
 
- İngiltere Dışişleri Bakanlığı, Rusya’nın Paskalya nedeniyle ilan ettiği tek taraflı ateşkese tepki gösterdi. Londra, Moskova’yı yalnızca bir günlük ara değil, kalıcı bir ateşkese davet etti. Bakanlık açıklamasında, "Ukrayna, tam kapsamlı bir ateşkese uymayı taahhüt etti. Rusya’nın da aynısını yapmasını bekliyoruz" ifadelerine yer verildi. 
 
- CNN’nin haberine göre, ABD Başkanı Donald Trump’ın özel temsilcisi Steve Witkoff’un Rus yetkililerle yeni bir görüşme yapması planlanıyor. Bu görüşmenin amacı, Moskova’yı Ukrayna konusunda çerçeve bir barış anlaşmasına katılmaya ikna etmek. ABD yönetimi ayrıca önerilerini bu hafta Londra’da Ukrayna ve Avrupa temsilcileriyle de değerlendirecek. Daha önce Paris’te yapılan toplantılarda Amerikan tarafı, çatışmanın dondurulması, Kırım’ın Rusya’ya ait olduğunun tanınması, Ukrayna’nın NATO üyeliği hedefinden vazgeçilmesi ve bazı yaptırımların hafifletilmesi gibi fikirleri gündeme getirmişti.
 
-  ABD Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna özel temsilcisi Keith Kellogg, Fox News kanalında yaptığı açıklamada, "NATO üyeliği tartışmaya açık değil. Ukrayna ittifaka katılmayacak. Bu yeni bir şey değil; bunu 2008'den beri söylüyoruz" dedi. Kellogg, 17 yıl önce dönemin ABD’nin Moskova Büyükelçisi William Burns’ün, Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ı Ukrayna’nın NATO’ya katılmasının “ulaşılamaz bir hedef” olduğu yönünde uyardığını da hatırlattı.

Bu açıklamalar, Trump yönetiminin Avrupa’daki müttefiklerine sunduğu ön uzlaşma planıyla örtüşüyor. Bloomberg’in aktardığına göre, bu planda Rusya’nın işgal ettiği bölgeleri elinde tutmasına izin verilmesi, Moskova’ya uygulanan yaptırımların kademeli olarak hafifletilmesi ve Ukrayna’nın NATO üyeliği hedefinden resmen vazgeçilmesi gibi maddeler yer alıyor. Her ne kadar plan henüz Kiev’e resmi olarak sunulmamış olsa da, Ukrayna’nın prensipte ateşkes seçeneğini değerlendirmeye hazır olduğu, ancak karşılıklı adım beklediği bildiriliyor.

19 Nisan Cumartesi

-  Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kremlin'de düzenlenen bir toplantıda Genelkurmay Başkanı Valeriy Gerasimov'un operasyon bölgesindeki duruma ilişkin raporunu dinledikten sonra Rus ordusunun 19 Nisan saat 18.00'den 21 Nisan saat 00.00'a kadar ateşkes uygulayacağını duyurdu. Yaptığı konuşmada Putin, "Ukrayna tarafının da bizi örnek almasını bekliyoruz. Aynı zamanda birliklerimiz düşmanın olası ateşkes ihlallerini, provokasyonlarını ve saldırgan eylemlerini püskürtmeye hazır olmalı" cümlelerini kaydetti. Ayrıca konuşmasında Putin, "Ateşkesin seyri, Kiev rejiminin sorunu barışçıl şekilde çözme isteğini ve kabiliyetini gösterecek" cümlesinin altını çizdi.
 
Putin, Kiev rejiminin enerji tesislerine yönelik saldırılara ilişkin moratoryumu 100'den fazla kez ihlal ettiğini vurgulayarak, “Kiev rejiminin enerji altyapısına saldırı yasağına ilişkin anlaşmayı 100'den fazla kez ihlal ettiğini biliyoruz” dedi. Putin, Ukrayna tarafının kendilerini örnek alarak Paskalya ateşkesi süresince çatışmaları durdurmasını beklediğini söyledi. Rus lider, “Ukrayna tarafının bizim örneğimizi izleyeceği varsayımından hareket ediyoruz” dedi.
 
 Putin açıklamasında, “Temas hattındaki durum açık, bizim açımızdan olumlu bir şekilde gelişiyor: Rus birlikleri emin adımlarla ilerliyor” cümlesini kaydetti.
 
Putin'e verdiği raporda Gerasimov, altı Rus grubunun da 11 istikamette taarruzda olduğunu belirterek, Kuzey Grubu'nun Kursk bölgesindeki yerleşim bölgelerinin tamamını kurtarmak üzere çalıştığını pek çoğunun da kontrol altına alındığını dile getirdi. Gerasimov, Kursk bölgesinin nihai olarak kurtarılmasına yönelik çalışmaların devam ettiğini söyledi. (Sputnik)
 
- Rusya Savunma Bakanlığı, Ortodoks Paskalyası vesilesiyle ilan edilen ateşkesin yalnızca Ukrayna tarafından da karşılıklı olarak uygulanması halinde geçerli olacağını açıkladı. Bakanlık, Rusya'nın birleşik kuvvetler grubunun ateşkese sadık kalacağını ancak bunun, Kiev yönetiminin de aynı şekilde davranmasına bağlı olduğunu vurguladı.
 
- Rusya ve Ukrayna, savaşın başından bu yana gerçekleştirilen en büyük esir değişimlerinden birini yaparak karşılıklı olarak 246’şar askeri serbest bıraktı. Rusya Savunma Bakanlığı, Ukrayna’nın kontrolündeki bölgelerden dönen askerlerin şu anda Belarus topraklarında olduklarını, burada psikolojik ve tıbbi destek aldıklarını ve aileleriyle iletişim kurma imkânına sahip olduklarını açıkladı. Bu, 2025 yılı içinde yapılan dördüncü esir değişimi olurken, Birleşik Arap Emirlikleri yine taraflar arasında arabuluculuk rolü üstlendi.

Bu takas kapsamında yalnızca esirler değil, yaralı askerler de değiştirildi. Rusya tarafı 31 yaralı Ukraynalı askeri teslim ederken, Kiev yönetimi 15 yaralı Rus askerini iade etti. Reuters ajansının daha önce bildirdiği üzere, bugüne dek BAE’nin arabuluculuğuyla taraflar toplamda 3 bin 200’den fazla askeri birbirine teslim etti. Mart ayında gerçekleşen bir önceki değişim 175’e 175 formülüyle yapılmış, ayrıca ağır yaralı 22 Ukraynalı asker de serbest bırakılmıştı.

- The New York Times'ın Avrupa'daki kaynaklara dayandırdığı haberine göre, Rusya ile ABD arasındaki Ukrayna görüşmelerinde Moskova’nın temel şartlarından biri, Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’nin görevden ayrılması. Gazetenin kıdemli muhabiri David Sanger’a göre bu talep, 17 Nisan’da Paris’te yapılan toplantılarda açıkça dile getirildi. Vladimir Putin daha önce askeri operasyonun hedeflerinden biri olarak Ukrayna’nın “Nazizm propagandasından temizlenmesi” gerektiğini ifade etmişti.

Haberde ayrıca, ABD’nin çatışmayı sona erdirmeye yönelik mevcut planını büyük ölçüde koruduğu belirtiliyor. Bu plana göre Karadeniz’deki saldırılar ve enerji altyapısına yönelik saldırılar da dahil olmak üzere kademeli bir ateşkes öneriliyor. Ancak Rusya, 18 Mart’ta ilan edilen enerji saldırılarına yönelik moratoryumu 18 Nisan’da sona erdirdiğini duyurdu. Kremlin, bu süreçte Ukrayna’yı defalarca ateşkesi ihlal etmekle suçladı. Washington yönetimi ise Zelenskiy hükümetini tanımaya devam ederken, Trump cephesi Ukrayna’daki seçimlerin yapılmamasını meşruiyet açısından sorunlu buluyor.

,- ABD Başkanı Donald Trump ile İtalya Başbakanı Giorgia Meloni arasında Beyaz Saray’daki görüşme sırasında dikkat çekici bir çeviri krizi yaşandı. Ukrayna meselesine ilişkin İtalyanca sorulan bir soruya Meloni kendi ana dilinde cevap verdi. Ancak Trump cevabı anlamak isteyince, İtalyanca tercüman Valentina Maiolini-Rothbacher’ın tereddüt etmesi üzerine, Meloni devreye girip yanıtını kendisi özetledi. Ancak İtalyan basınına göre, Meloni bu özet sırasında orijinal cevabının bir kısmını atladı.

Meloni’nin eksik aktardığı bölümde, Rusya’nın Ukrayna’ya karşı saldırgan bir tutum sergilediğini ve savaşın sorumlusunun Vladimir Putin olduğunu ifade ettiği belirtiliyor. Ancak Trump’ın önünde yaptığı çeviride, sadece İtalya’nın NATO çerçevesinde savunma harcamalarını yüzde 2’ye çıkarma hedefinden bahsetti. The Guardian’a göre Meloni bu müdahaleyi, ABD’nin Ukrayna’ya yaklaşımındaki farklı tutumu göz önünde bulundurarak ve hassas bir konuya doğrudan temas etmemek için yaptı. (Kommersamt)

- ABD, Ukrayna’da kapsamlı bir ateşkes anlaşmasının parametrelerini bu hafta içinde Avrupa ve Kiev’le birlikte belirlemeyi hedefliyor. New York Post’un aktardığına göre, Londra’da yapılacak yeni toplantıda, ABD’li, Ukraynalı, Fransız, Alman ve İngiliz yetkililer bir araya gelecek. Aynı kaynak, Washington’un, Londra’daki görüşmelerden sonra Rusya ile de anlaşmayı ele almak ve “bu en iyi ve nihai teklif” diyerek tarafların pozisyonunu netleştirmeyi planladığını bildirdi. Ukrayna Savunma Bakanı Rüstem Umerov’un Amerikalı yetkililere, Başkan Donald Trump’ın Paris’te sunduğu barış inisiyatifine Kiev’in “yüzde 90 oranında” destek verdiğini söylediği de haberde yer aldı.
 
Görüşmelerin merkezinde yer alan tam kapsamlı ateşkes önerisi, 17 Nisan’da Paris’te yapılan ve ABD ile Avrupalı temsilcilerin katıldığı toplantılarda gündeme gelmişti. Ukrayna Cumhurbaşkanlığı Ofisi Başkanı Andriy Yermak bu müzakereleri “çok kapsamlı” olarak nitelendirirken, Kiev’in pozisyonunun daha önce Suudi Arabistan’da da belirtildiğini hatırlattı: "Rusya da aynı şekilde ateşkesi kabul etmeden Ukrayna tek başına böyle bir kararı almayacak." Moskova ise prensipte ateşkese açık olduğunu söylese de, silah sevkiyatları, seferberlik ve asker eğitiminin bu süreçte durup durmayacağı gibi sorulara yanıt aradığını belirtti. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, müzakerelerde ilerleme sağlanmazsa Washington’un birkaç gün içinde arabuluculuktan çekileceğini vurgularken, Trump da “hızlı bir çözüm istediğini” söyleyerek net bir süre vermekten kaçındı.
 
– ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna’daki çatışmanın çözümüne yönelik müzakerelerde taraflardan birinin süreci sabote etmesi halinde, Amerikan diplomatlarının görüşmelerden çekileceğini açıkladı. Trump bu açıklamayı, ABD Sağlık ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na atanan Dr. Mehmet Öz’ün yemin töreninde yaptığı konuşmada dile getirdi.
 
Trump “Taraflar herhangi bir nedenle diyaloğu sabote ederse, bu görevden çekileceğiz. Yakında Rusya’nın sadece zaman kazanmaya mı çalıştığı netleşecek. Biz bu krizin sona ermesini istiyoruz,” dedi. Konuşma, C-SPAN televizyonunda canlı yayınlandı.
 
Trump, barış anlaşmasına dair Rusya’dan olumlu bir yanıt beklediğini ve bu nedenle müzakerelerden çekilmek gibi ciddi bir adımı atmak zorunda kalmayacağını umduğunu söyledi. Öte yandan, ABD’nin Ukrayna’ya yönelik askeri desteğini ne zaman sonlandıracağına dair belirli bir takvim olmadığını vurguladı. “Belli bir gün sayısı yok,” diyen Trump, anlaşmanın “hızlı şekilde” sağlanmasını arzuladığını belirtti.
 
– Trump ayrıca Ukrayna’da ateşkes müzakerelerinin son aşamaya girdiğini düşünüyor. Moskova’nın Washington’u oyalamaya çalışıp çalışmadığı yönündeki soruya ise, “Kimse kimseyle oyun oynamıyor. Ben sadece yardımcı olmaya çalışıyorum,” yanıtını verdi.
 
“Bence başarı şansımız yüksek. Her şey artık sona yaklaşıyor,” diyen Trump, Beyaz Saray’daki gazetecilere açıklamasında, müzakerelerde iki tarafın da istekli olduğunu ve sahip olduğu müzakere deneyimi sayesinde sürecin gidişatını iyi değerlendirebildiğini söyledi.
 
- New York Times gazetesinin haberine göre, Washington yönetimi Ukrayna'ya yönelik yeni silah yardım paketlerini ciddi şekilde değerlendirmiyor. Haberde, mevcut desteğin eski Başkan Joe Biden yönetimi tarafından sağlandığı ve bu kaynaklar tükendiğinde yeni yardım paketlerine dair ne Beyaz Saray’da ne de Kongre’de anlamlı bir tartışma yürütüldüğü belirtiliyor. Avrupa’daki yetkililer de, ABD’nin Ukrayna ile istihbarat paylaşımını sürdürme konusunda herhangi bir güvence vermediğini söyledi.
 
Habere göre Beyaz Saray’ın Ukrayna konusundaki yaklaşımı giderek daha çıkar odaklı hale geliyor. Eski ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Rusya uzmanı Fiona Hill’e göre Başkan Donald Trump, doğrudan Rusya ile temas kurmak, anlaşmalar yapmak ve Ukrayna meselesini ikinci plana itmek istiyor. 18 Nisan’da Dışişleri Bakanı Marco Rubio da, ABD’nin barış arabuluculuğunu tamamen sonlandırabileceğini açıklamıştı. Ertesi gün Paris’te yapılan görüşmelerin ardından Trump, “Bu krizi çözmek için hâlâ iyi bir şansımız var” dedi ancak tarafların süreci zorlaştırması durumunda ABD'nin çekilmeye hazır olduğunu vurguladı.
 
- Bloomberg'in diplomatik kaynaklara dayandırdığı haberine göre, ABD Başkanı Donald Trump'ın yönetimi, Rusya ile Ukrayna arasında kapsamlı bir barış anlaşmasının parçası olarak Kırım üzerindeki Rus kontrolünü tanımaya hazır.
 
Haberde, bu adımın henüz nihai olarak kararlaştırılmadığı, ancak Washington’un ateşkes anlaşmasına varmak için ciddi bir istek gösterdiği vurgulandı. Aynı gün Başkan Trump ve Dışişleri Bakanı Marco Rubio, somut ilerleme sağlanamazsa ABD'nin arabuluculuk çabalarından vazgeçebileceğini açıklamıştı.

- Rusya, Norveç, Finlandiya ve İsveç ile 2007 yılında imzalanan Barents Denizi ve Euroarktik bölgesinde işbirliğini öngören anlaşmadan resmen çekildi. Başbakan Mihail Mişustin tarafından imzalanan kararname, Barents Bölgesi Uluslararası Sekretaryası’nın kurulması ve bölgesel iş birliğinin güçlendirilmesi gibi maddeleri kapsıyordu.

Ayrıca Rusya, acil durumlara müdahale ve hazırlık konusundaki 2008 tarihli anlaşmadan da ayrıldığını duyurdu. Moskova, 2023 yılında Barents/Euroarktik Konseyi’nden çekildiğini açıklamış ve bu kararın, “Batılı üyelerin faaliyetleri felç etmesi” nedeniyle alındığını belirtmişti.

- Ukraynalı askerler, cephede hangi insansız hava aracının (İHA) dost, hangisinin düşman olduğunu ayırt etmekte zorlandıkları için karşılarına çıkan tüm dronları vurmaya çalıştıkları bildirildi. Business Insider’a konuşan Ukrayna ordusundan drone operatörü Dimko Jluktenko, Rus ve Ukrayna yapımı FPV dronların yanı sıra iki tarafın da Çinli DJI firmasının Mavic modeli gibi benzer yabancı dronları kullandığını, bu yüzden de sahadaki askerlerin bir dron gördüklerinde onun ait olduğu tarafı kesin olarak ayırt edemediğini anlattı. Jluktenko, bu belirsizlik nedeniyle piyadelerin korkuya kapılarak elektronik harp sistemlerini çalıştırıp tüm frekansları bastırdığını ve dost dronları da etkisiz hale getirdiklerini söyledi. (RBC)

Çeçenistan lideri Ramzan Kadırov, Stavropol bölgesindeki Andropovskiy belediyesinin kamuya açık alanlarda namaz kılınmasını yasaklayan bildirisine sert tepki gösterdi. Bu bildiriyi “açık bir ayrımcılık ve hukuki keyfilik” olarak niteleyen Kadirov, söz konusu belgenin hem tehlikeli hem de saçma olduğunu söyledi. 11 Nisan tarihli belgede, kamuya açık alanlardaki namazların “izin alınmamış kitlesel etkinlik” sayılabileceği belirtilmiş ve 20 bin ile 300 bin ruble arasında para cezası öngörülmüştü. Tepkilerin ardından belge geri çekildi. Stavropol yetkilileri, bölgede ne namaza ne de başka dini ritüellere karşı herhangi bir yasak ya da cezanın uygulanmadığını açıkladı.

18 Nisan Cuma

– Reuters’ın haberine göre, Rusya ve Ukrayna arasında savaş esirlerinin ‘246’ya karşı 246’ formülüyle takası için müzakereler yürütülüyor. Takasın 19 Nisanda gerçekleşmesi bekleniyor. Ajansa konuşan kaynaklara göre, Birleşik Arap Emirlikleri’nin arabuluculuğunda yapılacak bu son takasla birlikte, şimdiye kadar toplamda 3 bin 200 esir iki taraf arasında değiş tokuş edilmiş olacak.

- ABD, Rusya ile Ukrayna arasında bir barış anlaşmasına zemin hazırlamak amacıyla müttefiklerine bazı öneriler sundu. Bloomberg'in aktardığına göre bu öneriler arasında, çatışmaların sona erdirilmesini ve kalıcı bir ateşkes halinde Moskova’ya yönelik yaptırımların hafifletilmesini öngören şartların ana hatları da yer aldı.

Bu girişim, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun Cuma günü yaptığı, “hızlı ilerleme kaydedilmezse Trump yönetiminin barış çabalarından vazgeçmeye hazır olduğu” yönündeki açıklamasına rağmen gündeme geldi. Ancak ABD Başkan Yardımcısı J.D. Vance, aynı gün Roma’da yaptığı açıklamada, savaşın sona erme ihtimali konusunda “iyimser” olduğunu belirtti.
 
Avrupalı yetkililerin verdiği bilgiye göre, ABD planının ana hatları Perşembe günü Paris’te yapılan toplantılarda paylaşıldı.
 
Plana göre, çatışma fiilen dondurulacak ve şu anda Rusya’nın kontrolünde bulunan Ukrayna toprakları Moskova’nın elinde kalacak. Ayrıca Kiev’in NATO’ya katılma hedefi de gündemden çıkarılacak. Yetkililer, görüşmelerin gizliliği nedeniyle daha fazla ayrıntı vermekten kaçındı.
 
Paris’teki temaslar kapsamında, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile ABD’nin özel temsilcisi Steve Witkoff arasında bir görüşme gerçekleşti. Ayrıca, Marco Rubio ile Fransa, Almanya, Birleşik Krallık ve Ukrayna’dan güvenlik danışmanları ve müzakereciler arasında da toplantılar yapıldı.
 
- Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, Devlet Başkanı Vladimir Putin’in enerji tesislerine yönelik saldırılarla ilgili yeni bir karar almadığını açıkladı. Bu açıklama, Interfax haber ajansı tarafından aktarıldı.
 
Rusya, 18 Martta enerji altyapılarına saldırıları durdurmayı öngören 30 günlük bir moratoryumu kabul etmişti. Bu sürenin 16 Nisandaa sona erdiği kabul ediliyor. Aynı gün Peskov, moratoryumun sona erip ermediğiyle ilgili bir belirsizlik olduğunu ifade etmişti. Sözcü daha önce yaptığı açıklamalarda, Putin’in moratoryumun uzatılıp uzatılmayacağına ABD ile yapılacak bilgi alışverişinden sonra karar vereceği belirtilmişti.
 
- Ukrayna, 909 askerinin naaşını geri aldı. Bu bilgi, savaş esirleriyle ilgili koordinasyonu yürüten Ukrayna merkezinin Telegram kanalında duyuruldu.
 
Cenazeler; Kurahove, Pokrovsk, Bahmut, Ugledar, Lugansk, Zaporojye, Sumi ve Harkov cephelerinden ve ayrıca Rusya topraklarındaki morglardan teslim alındı.
 
Ukrayna hükümeti, bu süreçteki katkılarından dolayı Uluslararası Kızılhaç Komitesi’ne teşekkür etti. Açıklamada, kimlik tespit çalışmalarının İçişleri Bakanlığı’na bağlı uzman kurumlar ve kolluk kuvvetlerinin iş birliğiyle kısa sürede tamamlanacağı belirtildi.
 
- Litvanya Savunma Bakan Yardımcısı Tomas Godliauskas, ülkesinin Suwalki Koridoru üzerinden geçen ikinci güzergâhı modernize etmeyi planladığını duyurdu.
 
Suwalki Koridoru, Litvanya ile Polonya sınırında yer alan yaklaşık 64 kilometrelik bir alanı kapsıyor. Koridor, Rusya’nın Kaliningrad bölgesi ile Belarus’un Grodno bölgesi arasında bulunuyor.
 
Politico haberine göre, bu bölge NATO’nun en hassas kara bağlantılarından biri olarak değerlendiriliyor. Koridor, Baltık ülkeleri ile Kuzey Atlantik İttifakı’nın geri kalanı arasında kara bağlantısı sağlıyor. Litvanya’nın şu anda Suwalki Koridoru üzerinden geçen iki güzergâhı bulunuyor. Bu hatlardan biri, Kaunas ile Varşova arasında uzanan askeri ulaşım rotası.
 
- Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, bazı Rus sanatçılar ve sporcular hakkında yaptırım kararı aldı. Kararname, Ukrayna Cumhurbaşkanlığı’nın resmi internet sitesinde yayımlandı.
 
Yaptırım listesinde yer alan isimler arasında şunlar bulunuyor:
 
Şarkıcı Yaroslav Dronov (sahne adıyla ŞAMAN)
Eskrimci Sofya Velikaya
Oyuncu Nikita Jigurda
Sirk sanatçısı Yuriy Kuklachev
Lyube grubunun solisti Nikolay Rastorguyev
Bolşoy Tiyatrosu eski solisti ve Vaganova Bale Akademisi Başkanı Nikolay Tsiskaridze
Şair ve müzisyen Garik Sukachyov
Rusya Kayak Federasyonu Başkanı Elena Vyalbe
 

- ABD, Rusya ve Ukrayna arasında barış anlaşmasına aracılık etme çabalarını, bir anlaşma sağlanabileceğine dair açık işaretler ortaya çıkmazsa, önümüzdeki birkaç gün içinde durduracak. Bu açıklama, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio tarafından Paris’te Avrupa ve Ukrayna temsilcileriyle yapılan görüşmelerin ardından gazetecilere yapıldı.

Rubio, ABD Başkanı Donald Trump’ın barış anlaşması yapılmasından yana olduğunu, ancak başka öncelikleri bulunduğunu ve ilerleme işareti görülmezse süreci terk etmeye hazır olduğunu söyledi. Rubio “Artık bir karar verme noktasına yaklaşıyoruz: Bu çözüm mümkün mü, değil mi? Bu yüzden her iki tarafı da sürece dahil ediyoruz. Bu işe haftalarca veya aylarca devam etmeyeceğiz. Günler içinde karar verilmesi gerekiyor. Eğer mümkünse, devam ederiz. Değilse, başka önceliklerimiz var,” dedi.
 
Konu günlük basın toplantısı sırasında Kremlin sözcüsü Dmitri Peskov'a da soruldu. Peskov, çözüm yolunda bazı hazırlıkların bulunduğunu ancak önlerinde hâlâ zorlu müzakerelerin olduğunu belirtti.
 
- Rubio, Ukrayna barış görüşmelerine Avrupa Birliği ülkelerinin de katılması gerektiğini de söyledi. Dışişleri bakanı böylece, Rusya’ya yönelik AB yaptırımlarının kaldırılmasının olası bir anlaşmanın parçası haline gelebileceğini belirtti. Rubio “Rusya’ya karşı uygulanan bazı yaptırımlar, özellikle de AB tarafından konanlar, bizim tarafımızdan kaldırılamaz. Bu yüzden onlar da görüşmelere dahil olmalı,” ifadelerini kullandı.
 
- Politico gazetesinin haberine göre, Moskova’nın ABD ile sivil havacılık yaptırımlarını kaldırma girişimleri, Avrupa’nın direnciyle karşılaşıyor. Haberde, ABD ile Rusya arasında uçuşların yeniden başlatılmasının önündeki engellerden birinin, Avrupa hava sahasının Rus havayollarına kapalı kalması olduğu belirtildi. AB yetkilileri, Rusya’daki uçakların teknik durumuna güvenmediklerini ve bazı uçaklarda sahte yedek parçalar kullanıldığından şüphelendiklerini ifade ediyor. Ayrıca, Rus hava filosunun çoğunun hâlâ Avrupalı kiralama şirketlerine ait olması, bu konuda ek kaygılar yaratıyor.
 
- Ukrayna hükümeti, Ekonomi Bakanı Yuliya Sviridenko ile ABD Hazine Bakanı Scott Bessent arasında imzalanan maden kaynaklarına yönelik mutabakat metnini yayımladı. Belgede, ABD’nin Rusya’nın askeri operasyonu sonrası Kiev’e önemli maddi ve mali destek sağladığı ve tarafların, çatışma sonrası Ukrayna’nın yeniden inşası için özel bir yatırım fonu kurma niyetinde olduğu vurgulanıyor.
 
Ayrıca, Ukrayna Başbakanı Denis Şmıgal’ın 21 Nisanda Washington’da Bessent ile görüşeceği, yatırım fonuna yönelik teknik müzakerelere destek verileceği ve müzakere heyetlerinin 26 Nisana kadar ilerlemeye dair rapor sunacağı bildiriliyor.
 
- Rusya Savunma Bakanlığı, Ukrayna ordusunun Rusya’daki enerji altyapılarına düzenli olarak saldırdığını bildirdi. TASS’ın verilerine göre, saldırıya uğrayan bölgelerin sayısı 18’e ulaştı. En sık hedef alınan yerler Kursk, Belgorod ve Bryansk bölgeleri olurken, yalnızca 16-17 Nisan tarihlerinde Belgorod bölgesinde dört enerji tesisi vuruldu.
 
- Rusya Federasyon Konseyi Başkanı Valentina Matviyenko, Ukrayna’da 9 Mayıs Zafer Bayramı'nı kutlanmasını “saf bir ikiyüzlülük” olarak niteledi. Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenskiy’nin, Sovyet karşıtı figürler olan Stepan Bandera ve Roman Şuhevıç’i “ulusal kahraman” ilan ettiğini söyleyen Matviyenko, bu kişileri Nazi Almanyası ile işbirlikçilikle suçladı.
 
- ABD Başkanı’nın özel temsilcisi Steve Witkoff, Rusya ve Ukrayna arasındaki barış görüşmelerinde toprak meselelerinin gündeme geldiğini ve son görüşmesinde bu konuyu doğrudan Vladimir Putin ile ele aldığını söyledi. Wall Street Journal’a konuşan Witkoff, “Rusya bazı bölgeleri elinde tutabilir, ama hepsini değil,” dedi. Bazı bölgelerin iki taraf için de stratejik olduğunu söyleyen Witkoff, “Eğer bir kısmı büyük ölçüde Rusça konuşanlardan oluşuyorsa, belki Ukrayna açısından daha az hassas olabilir,” yorumunu yaptı.

- ABD ve Ukrayna, maden kaynaklarına ilişkin bir anlaşma imzalamayı amaçladıklarını teyit eden bir mutabakat zaptı imzaladı. Bu açıklama, Ukrayna Başbakan Birinci Yardımcısı ve Ekonomi Bakanı Yuliya Sviridenko tarafından Facebook’ta yapıldı (Facebook, Rusya’da aşırılık yanlısı olarak tanınan Meta’ya ait).

Sviridenko’ya göre, ülkelerin yalnızca anlaşma metni üzerinde son düzenlemeleri yapması, imzalanması ve parlamentolarda onaylanması kaldı.
 
Daha önce ABD Başkanı Donald Trump, anlaşmanın 24 Nisanda imzalanacağını açıklamıştı.
 
Öte yandan Kiev’in Peçerskiy Mahkemesi, Ukrayna’nın en büyük lityum yataklarından biri olan Polohivskoye sahasının bazı bölümlerine el koydu. Bu karar, başsavcılık ofisinin talebi üzerine alındı. Haberi LIGA.net, NV’ye atıfla duyurdu.
 
7 Mart 2025 tarihli mahkeme kararına göre, el koyma kararı, Kirovograd bölgesinde yer alan 51 lityum sahasını kapsıyor. Bu alanlar Sergey Tabalov’a ait Ukrlitiydobıça adlı şirket tarafından işletiliyordu.
 
El koyma kararı, 2016’dan bu yana süren ve savcılığa göre lityum çıkarma ruhsatlarının yasa dışı yollarla alınmasıyla ilgili bir soruşturma kapsamında alındı.
 
- Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Rusya Dışişleri Bakanlığı basın servisinin bildirdiğine göre, ABD Dışişleri Bakanı, Lavrov’a kendisinin ve ABD Başkanı’nın özel temsilcisi Steve Witkoff’un Ukrayna, Fransa ve bazı diğer Avrupa ülkelerinin temsilcileriyle yaptığı temaslar hakkında bilgi verdi.
 
Lavrov, Rusya’nın Ukrayna çatışmasının temel nedenlerini ortadan kaldırmak amacıyla ABD ile ortak çalışmayı sürdürmeye hazır olduğunu teyit etti. ABD Dışişleri Bakanı ise Başkan Donald Trump’ın çatışmayı sona erdirme konusunda kararlı olduğunu belirtti. Ukrayna’daki krizin çözülmesi gerektiğini vurgulayan Rubio, tarafların önümüzdeki hafta gerçekleştireceği temaslar bağlamında iletişimde kalma konusunda mutabık kaldıklarını bildirdi.
 
- Rusya’nın Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Vasiliy Nebenzya, Güvenlik Konseyi’nin kapalı istişarelerinin ardından yaptığı açıklamada, Ukrayna’da ateşkesin şu anda gerçekçi olmadığını söyledi. Nebenzya’ya göre, Ukrayna tarafının enerji altyapılarına yönelik saldırıları durdurma yönündeki taahhütlerini ihlal etmesi bu tutumun gerekçesi oldu.
 
Rusya ile Ukrayna arasında olası bir ateşkesin BM Güvenlik Konseyi tarafından güvence altına alınması gerekip gerekmediği sorusunu yanıtlayan diplomat, bunun anlaşmanın şartlarına ve belgede kullanılacak ifadelere bağlı olacağını belirtti.
 
- Fransa Cumhurbaşkanlığı Sarayı, Ukrayna konusunda yürütülen görüşmeleri “yapıcı” olarak nitelendirdi. Bu bilgi, Sky News’in bir Fransız hükümet yetkilisine dayandırdığı haberle aktarıldı.
 
Yetkilinin açıklamasına göre, Avrupa’nın da katılımıyla müzakere süreci başlatıldı.
 
“E3 ülkeleri (Birleşik Krallık, Almanya ve Fransa) masada ve bunu Avrupa hedefleri doğrultusunda yapıyoruz,” diyen Emmanuel Macron’un danışmanı, “Bugün Paris’te Avrupalıların yer aldığı olumlu bir süreci başlattık, bu önemli,” ifadelerini kullandı.
 
- Saratov Havalimanı’nda geçici kısıtlamalar uygulamaya kondu. Cuma sabahından itibaren havalimanı iniş ve kalkışlara ara verdi. Bilgi, Rusya Federal Havacılık Kurumu (Rosaviatsiya) tarafından duyuruldu.
 
Federal Havacılık Kurumu sözcüsü Artyom Korenyako’nun açıklamasına göre, bu kısıtlama kararı sivil uçuş güvenliğini sağlamak amacıyla alındı. Korenyako, uçak mürettebatlarının, hava trafik kontrolörlerinin ve havalimanı hizmetlerinin gerekli tüm önlemleri aldığını vurguladı.

17 Nisan Perşembe

- ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna’daki ateşkes teklifine Rusya’dan bu hafta içinde yanıt beklediğini açıkladı. Trump, Oval Ofis’te gazetecilere yaptığı açıklamada, “Bu hafta onlardan haber alacağız, çok yakında, gerçekten de. Göreceğiz. Ama biz bunun sona ermesini istiyoruz. Ölüm ve cinayetlerin sona ermesini istiyoruz” dedi.
 
ABD başkanı, Ukraynalı mevkidaşı Zelenskiy’nin “büyük bir hayranı olmadığını” da söyledi. Zelenskiy’yi “sorumlu bir lider” olarak görmediğini belirten Trump, Ukrayna’daki çatışmaların başlamasından dolayı bir kez daha Zelenskiy’yi suçladı.
 
Trump ayrıca, ABD ile Ukrayna’nın 24 Nisanda nadir toprak elementleri konusunda bir anlaşma imzalayacağını duyurdu. “Mineraller konusunda bir anlaşmamız var. Anladığım kadarıyla gelecek perşembe imzalanacak. Sanırım onlar anlaşmanın koşullarını yerine getirmeyi planlıyor. Bakalım,” ifadelerini kullandı.
 
Ukrayna Ekonomi Bakanı Yuliya Sviridenko ise dün yaptığı açıklamada, ABD ile yürütülen maden anlaşması müzakerelerinde ilerleme kaydedildiğini söylemiş ve belgenin yakın zamanda tamamlanmasını umduklarını belirtmişti. (CNN)

- Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Almanya’nın Ukrayna’ya Taurus seyir füzeleri tedarik etmesi ve bu füzelerle Rus hedeflerine saldırı düzenlenmesi halinde, bunun Almanya’nın çatışmaya Kiev tarafında doğrudan katılımı olarak değerlendirileceğini söyledi. Zaharova, “Bundeswehr askerlerinin doğrudan yardımı olmadan bu füzelerle atış yapılamaz. Bu füzelerle Rusya’nın herhangi bir hedefine, özellikle de hayati ulaşım altyapısına — örneğin (Friedrich Merz’in belirttiği gibi) Kırım Köprüsü’ne — yönelik bir saldırı, Almanya’nın Kiev rejimi yanında çatışmaya katılması anlamına gelir” dedi.

13 Nisanda Hristiyan Demokrat Birlik lideri ve Almanya’nın gelecekteki başbakanı Friedrich Merz, Ukrayna’ya uzun menzilli Taurus füzelerinin verilmesine Avrupa’daki ortaklarla koordinasyon içinde hazır olduklarını açıklamıştı. Merz, “Ukrayna’nın, Rusya ile Kırım arasındaki kara koridoruna yönelik saldırılar da dahil olmak üzere stratejik taarruz kapasitesine ihtiyacı var” demişti. Polonya ve Hollanda dahil bazı Avrupa ülkeleri bu öneriye destek verdi. Konunun, 9 Mayısta Kiev’de “istekli ülkeler koalisyonu”na dahil 30 ülkenin katılımıyla yapılacak zirvede ele alınması bekleniyor.
 
- Kremlin danışmanı Yuriy Uşakov, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD Başkanı Donald Trump arasında yeni bir telefon görüşmesi yapılmasına dair görüşmelerin sürdüğünü söyledi. Ancak Uşakov şu ana dek herhangi bir mutabakat sağlanmadığını belirtti. Putin ve Trump son olarak 18 Martta telefonla görüşmüş, bir önceki temasları ise 12 Şubatta gerçekleşmişti. NBC’nin nisan başında aktardığına göre, Trump’ın danışmanları, Rusya Ukrayna’da tam ateşkesi kabul edene kadar Putin ile görüşmemesini tavsiye etmişti.
 
- Rusya Yüksek Mahkemesi, Afganistan’da iktidarda bulunan Taliban hareketinin yasaklanması kararını Başsavcılığın başvurusu üzerine askıya aldı. Kapalı oturumda alınan kararın derhal yürürlüğe girdiği bildirildi. Aralık 2024’te Vladimir Putin, terör propagandası, meşrulaştırma ve desteği sona erdirmiş örgütlerin terör listesinden çıkarılmasına olanak tanıyan bir yasayı imzalamıştı. Bu karar doğrultusunda Taliban’ın listeden çıkarılması mümkün hale geliyor.
 
Taliban, Rusya’da 14 Şubat 2003’te Yüksek Mahkeme kararıyla yasaklanmıştı. Mahkeme belgelerinde, 1994’te Afganistan’da kurulan hareketin, Çeçenistan’daki yasa dışı silahlı gruplarla bağlantı kurduğu belirtilmişti.
 
- Moldova Cumhurbaşkanı Maia Sandu, ülkesinin Avrupa Birliği’ne katılması durumunda kendisini “büyük, sevgi dolu bir ailenin” içinde bulacağını söyledi. Sandu, bu üyeliğin Moldova’ya barış, özgürlük ve güvenlik getireceğini belirtti. Cumhurbaşkanı “Gecikmeden, önümüzdeki dört yıl içinde AB’ye üye olmalıyız. Bu kolay olmayacak ama imkânsız da değil. O zamana dek barış ve özgürlüğümüzü yalnızca dış dayanışma ve iç birlikle koruyabiliriz” dedi. Sandu, bu sözleri parlamentoda yaptığı konuşmada dile getirdi.
 
- Gürcistan İçişleri Bakanlığı, yabancıların ülkede kalış koşullarını sıkılaştırmayı öngören bir yasa değişikliği paketi hazırladı. Tasarı, Ceza ve İdari Suçlar Kanunu’nda değişiklikler öngörüyor. Buna göre, yeni bir yaptırım türü olan sınır dışı edilme ve ülkeye belirli süreli giriş yasağı getirilmesi teklif ediliyor. Ayrıca, kalış kurallarını ihlal eden yabancılara yönelik para cezalarının artırılması da planlanıyor.

- Avrupa Birliği liderleri, ABD Başkanı Donald Trump’ın danışmanlarının dış politika ve ticaret konularında etkisiz kaldığına inanarak doğrudan Trump’la temas kurma arayışına girdi. The New York Times’ın haberine göre, Berlin, Paris, Londra ve Brüksel gibi başkentlerden yetkililer, Trump’ın nihai kararları tek başına aldığına ve çoğu zaman öngörülemez davrandığına dikkat çekiyor. Bu nedenle, görüşmelerin özel elçiler ya da Trump’a yakın isimlerle yapılması tercih edilse de, bu diyalogların başkana ulaşıp ulaşmadığı belirsiz kalıyor. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen Trump’la görüşemezken, Fransa Cumhurbaşkanı Macron ve İngiltere Başbakanı Starmer doğrudan temas kuran az sayıdaki lider arasında yer alıyor. Bu hafta ise Trump’ın İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ile bir araya gelmesi bekleniyor.

- Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, Avrupa ülkelerini Ukrayna’daki savaşın devamına katkıda bulunmakla suçladı. Peskov, "Ne yazık ki Avrupa’dan, savaşın sürmesine yönelik bir tutum görüyoruz" ifadelerini kullandı. Bununla birlikte, Kremlin sözcüsü Kiev’in ve Avrupa Birliği ülkelerinin barışçıl çözüm yolları aramaya hazır olacağına dair umut taşıdıklarını da dile getirdi. Fransız gazetesi Le Figaro, daha önce Avrupa'daki üst düzey askeri yetkililerin, Rusya ile doğrudan çatışma ya da hibrit savaş senaryolarına hazırlandığını yazmıştı.

- Katar Emiri Tamim bin Hamad Al Sani, resmi bir ziyaret için Moskova’ya geldi. Bugün Putin ile görüşmesi planlanan Al Sani’nin gündeminde, ticaret ve ekonomi başta olmak üzere ikili iş birliği ile insani alanlardaki ilişkiler yer alacak. Kremlin’den yapılan açıklamada ayrıca Ukrayna krizi ve Orta Doğu’daki gelişmelerin de masaya yatırılacağı belirtildi. Katar Dışişleri Bakanlığı, görüşmelerde Gazze, Suriye ve Ukrayna’daki durumun ayrıntılı biçimde ele alınacağını duyurdu. Katar, Rusya-Ukrayna savaşında arabulucu rolü üstleniyor; son olarak 27 Mart’ta Rusya tarafından Ukrayna’ya teslim edilen beş çocuk, Moskova’daki Katar Büyükelçiliği aracılığıyla ailelerine ulaştırılmıştı.

- Rusya Savunma Bakanlığı, gece boyunca 71 insansız hava aracının düşürüldüğünü açıkladı. Bakanlık, hava savunma sistemlerinin, Rusya'nın çeşitli bölgeleri üzerinde insansız hava araçlarını tespit edip düşürdüğünü belirtti. En fazla düşürme, Kursk bölgesinde yaşandı; burada 49 İHA imha edildi. Ayrıca, Orlov, Ryazan, Bryansk, Vladimir ve Tula bölgelerinde de düşürülen İHA'lar olduğu bildirildi. Ivanovo bölgesinde ise yetkililer, Shuya şehrine yapılan İHA saldırısının ardından camların kırıldığını, ancak herhangi bir yaralı bulunmadığını duyurdu. Yerel Telegram kanallarında ise, şehir üzerinde birkaç gece patlaması yaşandığına dair bilgiler paylaşıldı.

- Kiev Belediye Başkan Yardımcısı Vladimir Prokopiv, askerlikten kaçan kişileri yurt dışına çıkarmakla suçlanıyor. Ukrayna Güvenlik Servisi (SBU) ve Ulusal Polis, Prokopiv’i, askerlik yükümlülüğü bulunan kişileri, şoför olarak yurt dışına çıkarmak için sahte belgelerle yardım etmekle suçluyor. İddialara göre, bu kişiler, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri ve Kiev için insani yardım taşıyan tanker şoförleri gibi gösterilerek Avrupa'ya gönderildi. Ancak, şüpheli firma araç ve iş lisansına sahip değildi ve sahte çalışanların gerekli sürücü belgeleri eksikti. Mayıs ve Haziran 2022 arasında bu yöntemle 30’dan fazla askerlik çağrısındaki kişi Ukrayna’yı yasa dışı olarak terk etti. Prokopiv, iki ayrı suçtan yargılanacak ve 7 yıla kadar hapis cezası alabilir. (RBC)

- Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD Başkanı Donald Trump’ın özel temsilcisi Steve Witkoff arasında yapılan görüşmeden Trump’ın haberdar olduğunu açıkladı. Peskov, "Devlet başkanımız Sayın Witkoff ile kısa süre önce oldukça uzun bir görüşme gerçekleştirdi. Bu görüşmenin içeriğinin Başkan Trump’a aktarıldığını biliyoruz" dedi. Açıklama, iki ülke arasında yürütülen diplomatik temasların Trump tarafından da yakından takip edildiğini ortaya koydu.

- Moskova Garnizon Askeri Mahkemesi, eski Genelkurmay Başkan Yardımcısı ve Savunma Bakanlığı İletişim Genel Müdürlüğü (GUŞ) Başkanı Korgeneral Vadim Şamarin'i, büyük meblağda rüşvet almak suçundan yedi yıl hapis cezasına çarptırdı. Şamarin, Rusya Ceza Kanunu'nun 290. maddesinin 6. fıkrasına göre suçlu bulundu.

- Eski Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın, rejiminin çöküşünden önce 500 bin dolar nakit, değerli eşyalar, belgeler, dizüstü bilgisayarlar ve gizli bilgileri içeren sabit diskler ile ülkesini terk ettiği iddia edildi. Reuters'a göre, Esad'ın ekonomik danışmanı Yasar İbrahim, bir Embraer Legacy 600 jetini kiralayarak Esad'ın ailesini, yardımcılarını ve değerli eşyalarını Birleşik Arap Emirlikleri'ne taşıdı. Suriye'den çıkan ilk iki uçuş 6 Aralık'ta gerçekleşti ve bu uçuşlarda Esad'ın ailesiyle birlikte nakit para ve sanat eserleri taşındı. Üçüncü uçuş ise 7 Aralık akşamı yapıldı ve uçakta gizli finansal veriler, toplantı protokolleri ve offshore hesap bilgileri vardı. 8 Aralık'ta isyancılar Dera'ya girdiğinde, Esad Suriye'yi terk etti ve Rusya'ya siyasi sığınma başvurusunda bulundu.

- Bişkek mahkemesi, Kırgızistan eski Cumhurbaşkanı Almazbek Atambayev'i, suç örgütü lideri Aziz Batukayev'in serbest bırakılmasıyla ilgili davada suçlu buldu, ancak dava zamanaşımına uğradığı için herhangi bir ceza verilmedi. 2020 yılında Atambayev, Batukayev'i yasa dışı bir şekilde serbest bırakmak suçundan 11 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırılmıştı, ancak daha sonra karar iptal edilerek dava yeniden incelenmeye alındı. Atambayev, cezaevinden serbest bırakıldı ve sağlık durumu kötüleştiği için yurt dışına tedaviye gitmesine izin verildi. Şu anda eski cumhurbaşkanı yurtdışında bulunuyor.

-

- Avrupa Birliği, 17. yaptırım paketi kapsamında Rusya’dan sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) ithalatını yasaklama fikrini bir kez daha rafa kaldırdı. Reuters’ın aktardığına göre bu kararın arkasında bazı üye ülkelerin direnci, alternatif tedarik kaynaklarına dair belirsizlikler ve ABD ile süren ticaret görüşmelerinde elini zayıflatma kaygısı yer alıyor. Başta Macaristan, Yunanistan ve İspanya olmak üzere bazı üye ülkeler, bu tür bir yasağın enerji arz güvenliğini tehlikeye atabileceğini belirterek girişime karşı çıktı. Ocak ayında gündeme gelen yasak önerisi, daha önce de 16. yaptırım paketi sürecinde ertelenmişti. Bunun yerine Avrupa Komisyonu, 2027 yılına kadar Rus enerji kaynaklarından aşamalı çıkışı öngören bir yol haritası hazırlıyor. Bloomberg’e göre bu planın 6 Mayıs’ta açıklanması ve tarifeler ile kotaları da içermesi bekleniyor.

Brüksel, Rus LNG’sine ani bir yasak getirilmesinin, ABD ile gerginleşen ticari ilişkilerde pazarlık gücünü azaltabileceğinden endişe ediyor. Avrupa’nın Rus gazına alternatif olarak ABD LNG’sine yönelmesi de yeni bir bağımlılık riski doğuruyor. 2025’in ilk çeyreğinde ABD, Avrupa’nın ikinci büyük gaz tedarikçisi konumuna yükselerek Rusya’yı geride bıraktı. Ancak Mart ayında ABD Başkanı Donald Trump’ın AB çeliği ve alüminyumuna %25, ardından da genel ithalata %20 oranında gümrük vergisi getirmesi, ilişkileri daha da gerginleştirdi. Her iki taraf, Nisan ortasında bu vergileri 90 günlüğüne askıya aldı ve karşılıklı görüşmeler başlattı. Ancak Reuters’a konuşan kaynaklara göre, Washington bu vergilerin büyük kısmından geri adım atmayı henüz düşünmüyor.

- ABD Başkanı Donald Trump, Rus bayrağı taşıyan ya da Rusya ile bağlantılı gemilerin Amerikan limanlarına girişini yasaklayan düzenlemeyi bir yıl daha uzattı. Karar ABD Federal Resmi Gazetesi'nde yayımlanan Beyaz Saray belgesinde yer aldı. Söz konusu yasak, 21 Nisan 2022’de Joe Biden döneminde yürürlüğe girmiş ve her yıl yenilenmişti.

- ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, yabancı dezenformasyonla mücadele amacıyla kurulan ve Rusya’yı da sıkça "propaganda ve yalan haberle" suçlayan Küresel Etkileşim Merkezi'nin (GEC) kapatıldığını duyurdu. Yıllık maliyeti 50 milyon doları aşan merkezin, Amerikalı vatandaşların sesini bastırmak, sansür uygulamak ve birçok kişiyi sadece fikirlerini ifade ettikleri için karalamak, işten çıkarmak veya hapse attırmakla suçlandığını belirten Rubio, artık bu uygulamalara son verildiğini açıkladı.

- İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi bugün Moskova'ya geliyor. Ziyaret, Tahran ile Washington arasında İran’ın nükleer programı konusunda süren müzakerelerde Rusya’nın arabuluculuk rolünü pekiştirme amacı taşıyor. Görüşmeler sırasında Arakçi, İran lideri Ayetullah Ali Hamaney’in mesajını Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e iletecek. Rusya ve İran, yalnızca nükleer görüşmelerde değil, aynı zamanda bölgesel ve küresel güvenliğin korunması için ikili iş birliğini derinleştirme arayışında. Uzmanlara göre, Moskova’nın bu süreçteki aktif rolü, hem ABD’nin özel temsilcisi Steve Witkoff ile Arakçi arasında daha önce Umman’da gerçekleşen dolaylı ve doğrudan temaslarda hem de Rusya'nın İran’la imzaladığı stratejik ortaklık anlaşmasında kendini gösteriyor.

- Rusya'nın Kazakistan üzerinden Çin’e yılda 45 milyar metreküp gaz sevkiyatı yapmayı planladığı yeni bir proje, Pekin tarafından “fazla maliyetli” bulunarak uygun görülmedi. Çin’in Moskova Büyükelçisi Zhang Hanhui, bu hattın mevcut altyapıyla mümkün olmadığını, yeni bir boru hattı inşa etmenin ise ekonomik açıdan gerçekçi olmadığını açıkladı. Medyaya yansıyan haberlere göre Çin’in, Gazprom’dan iç pazar fiyatına (yaklaşık 60 dolar/1000 m³) gaz talep etmesi de müzakereleri çıkmaza soktu. Bu rakam, Çin'in şu anda Sibirya Gücü-1 hattı üzerinden ödediği fiyatın dörtte biri. Rusya, Çin’e 2024’te 38 milyar m³ doğalgaz sevk etmeyi planlıyır. Bu miktar, Avrupa’ya yapılan eski yıllık ihracatın sadece %15’ini karşılıyor.

- Rusya Dışişleri Bakanlığı, Moskova’daki “Bodrost” adlı hamamda yapılan güvenlik operasyonunun planlı bir denetim olduğunu ve belirli bir ülke vatandaşlarını hedef almadığını açıkladı. Bakanlık, operasyonda bulunan bazı Kırgız vatandaşlarının güvenlik güçlerine direndiğini ve bazılarının göçmenlik yasalarını ihlal ettiğini belirtti. Ayrıca bazı şahısların radikal gruplarla bağlantılı olabileceği ifade edildi. Operasyonun ardından 59 yabancı gözaltına alındı; 25’ine yasa dışı giriş veya ikamet nedeniyle işlem yapıldı. Kırgızistan yönetimi, vatandaşlarının muamelesi nedeniyle Rus büyükelçiyi Dışişleri’ne çağırarak resmi nota verdi ve olayın gerekçesinin açıklanmasını talep etti.

16 Nisan Çarşamba

– Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, enerji altyapısına yönelik saldırılara ilişkin 30 günlük moratoryumun sona ermesi ihtimali hakkında açıklamalarda bulundu. Söz konusu moratoryum 18 Martta yürürlüğe girmişti ve 16 Nisan moratoryumun son günü.

Kremlin temsilcisi günlük basın toplantısında “Size bilgi vereceğiz. Şu anda alınmış bir karar hakkında bilgi vermeye hazır değilim,” dedi.
 
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 18 Martta ABD Başkanı Donald Trump ile yaptığı görüşmenin ardından Ukrayna’daki enerji tesislerine yönelik saldırılara ara verilmesini kabul etmişti. 19 Martta Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenskiy de benzer şekilde Rus hedeflerine saldırılara ara vermeyi kabul etti.
 
Ancak Rusya Savunma Bakanlığı, Ukrayna’nın anlaşmayı ihlal ettiğine dair düzenli olarak raporlar yayınlıyor. Nisan ayında Rusya, ABD’ye Ukrayna tarafından saldırıya uğrayan enerji tesislerinin bir listesini iletmişti. Rusya Dışişleri Bakanlığı ise benzer bilgilerin diğer ülke ve uluslararası kuruluşlara da verildiğini bildirdi. Peskov, moratoryumun geleceğinin Devlet Başkanı Putin’in kararına bağlı olduğunu belirtti.
 
– Rusya, Ukrayna’da ateşkes sağlanmasının ardından ABD’ye Boeing uçakları satın almak için başvuruda bulundu. Bloomberg, haberini Moskova’daki durumu bilen bir kaynağa dayandırdı. Ajansın aktardığına göre, uçak alımı için dondurulmuş Rus varlıklarından elde edilecek fonların kullanılması planlanıyor.
 
Kaynağa göre, Moskova bu varlıkların ancak geçerli bir ateşkes durumunda uçak alımında kullanılabileceğinin farkında. Bu anlaşma, olası bir çatışma sonrasında yaptırımların hafifletilmesine yönelik stratejinin bir parçası olabilir.
 
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi sözcüsü Brian Hughes, Rusya’nın Boeing satın almak için girişimde bulunup bulunmadığı sorulduğunda konuyu “ABD, ateşkes sağlanmadan hiçbir ekonomik taahhüdü tartışmayacaktır” diyerek yorumladı.
 
280 milyar dolarlık Rus varlığının yaklaşık 5 milyar dolarlık kısmı ABD'de bloke durumda bulunuyor. Dondurulan fonların üçte ikisi ise Avrupa Birliği’nde.
 
Şubat 2022’de Avrupa Birliği, Rusya’ya yönelik uçak, yedek parça ve ekipman satışını yasaklayan yaptırımlar getirmişti. Bu kararın ardından, başlıca uçak üreticileri olan Airbus ve Boeing, Rusya’ya teslimatları durdurmuştu.
 
– Rusya Savunma Bakanlığı’nın Çarşamba günü Telegram kanalında yaptığı açıklamaya göre, Rus birlikleri Donetsk'teki Kalinovo köyünün kontrolünü ele geçirdi.
 
Açıklamada, “Güney askeri grubuna bağlı birliklerin aktif harekâtıyla Donetsk Halk Cumhuriyeti’ne bağlı Kalinovo yerleşimi kurtarıldı,” denildi.
 
- Danimarka Kara Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Peter Boysen, birkaç Danimarka askerî grubunun, savaş sırasında insansız hava araçlarının kullanımına dair eğitim almak üzere Ukrayna’ya gönderileceğini açıkladı. Silahsız olacak bu askerlerin katılacağı kursların süresi bir ila iki hafta arasında değişecek.
 
TV2 kanalına konuşan Peter Boysen, “Ukraynalıların edindiği tecrübeyi yerinde görmek için birkaç ekip gönderiyoruz,” dedi. Boysen’e göre, kursun kesin formatı ve katılımcı sayısı henüz netleşmiş değil. Eğitimlerin bu yaz başlaması planlanıyor. Danimarkalı askerlerin büyük olasılıkla Ukrayna’nın batısındaki eğitim merkezlerine gönderileceği belirtiliyor.
 
- Eski Kursk Bölgesi Valisi Aleksey Smirnov gözaltına alındı. TASS’ın aktardığına göre, Smirnov dolandırıcılık davası kapsamında gözaltına alındı. Güvenlik birimlerinin verdiği bilgiye göre, Smirnov’la birlikte eski birinci yardımcısı Aleksey Dedov da gözaltında.
 
Smirnov, Mayıs 2024’te Kursk Bölgesi Valiliği görevine getirilmişti. Bu atama, önceki vali Roman Starovoyt’un federal hükümete geçerek ulaştırma bakanı olmasıyla gerçekleşmişti. Smirnov, 2018’den itibaren bölgeyi yöneten Starovoyt döneminde onun birinci yardımcısı ve bölgesel hükümetin başkanı olarak görev yapmıştı.

- Ukrayna parlamentosu Verhovna Rada, 6 Ağustos’a kadar sürecek yeni bir dönem için "savaş halinin" uzatılmasını onayladı. Reuters’ın bildirdiğine göre, 357 milletvekili lehte oy kullanırken yalnızca bir milletvekili yasaya karşı çıktı. Bu ismin, daha önce açıkça karşı oy kullanacağını belirten "Avrupa Dayanışması" partisinden Aleksey Gonçarenko olduğu iddia edildi. Karar, Devlet Başkanı Zelenskiy’nin bir gün önce meclise sunduğu savaş hali ve genel seferberlik sürelerinin uzatılmasına ilişkin yasa tasarısının ardından geldi. Gonçarenko, iktidarın demobilizasyon sürecini başlatmamasını ve askerlik hizmetine bir üst sınır getirmemesini gerekçe göstererek muhalefetini açıklamıştı. Bu oylama, Rusya'nın Ukrayna'ya karşı başlattığı askeri operasyonun ardından savaş halinin uzatılmasına yönelik 15. kez gerçekleştirilen oylama oldu.
 
- ABD Başkanı Donald Trump’ın ekibi, Şubat ayı sonunda Beyaz Saray’da yaşanan sert tartışmanın ardından Avrupa’nın Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’e verdiği destekten rahatsızlık duydu. Politico'nun kaynaklarına göre, özellikle iki gün sonra İngiltere’de düzenlenen ve Zelenskiy'nin de katıldığı Avrupa liderleri zirvesindeki sıcak görüntüler Trump cephesinde olumsuz yankı buldu. İsmi açıklanmayan bir İngiliz yetkili, “Tüm o karşılıklı samimiyet gösterileri ekibe hoş gelmedi” dedi. Kaynaklara göre bu durum, Londra’nın Kiev üzerinde müzakere masasına dönme yönünde baskıyı artırmasına neden olabilir.
 
Gazeteye konuşan bir başka kaynak ise Zelenskiy'nin İngiltere Kralı Charles III ile yaptığı görüşmenin Washington’da özellikle dikkat çektiğini ve Trump’ın monarşilere duyduğu sempati göz önünde bulundurulduğunda bu durumun “kesinlikle fark edildiğini” belirtti. Avrupa’daki bazı diplomatik çevrelerde ise Beyaz Saray’daki gerginliğe duyulan tepkiler oldukça sert oldu. Parisli bir diplomat, “İnsani düzeyde bakıldığında bu olay kutsal hiçbir şeyin kalmadığını gösteriyor” yorumunu yaptı. Politico, tartışmanın ardından 2 Mart’ta Londra’da düzenlenen zirvede Zelenskiy'nin sıcak karşılandığını ve aynı akşam İngiliz Kralı ile özel bir görüşme yaptığını yazdı. Zirvede konuşan İngiltere Başbakanı Keir Starmer, Ukrayna’da barışın tesisi için “gönüllüler koalisyonu” tarafından bir plan geliştirileceğini duyurmuştu.
 
- ABD, Ukrayna’ya yönelik mali yardım karşılığında geri ödeme şartlarını yumuşattı. Bloomberg’in diplomatik kaynaklara dayandırdığı haberine göre, Washington başlangıçta Kiev’den 300 ila 350 milyar doları geri ödemesini talep ediyordu. Ancak geçen hafta yapılan görüşmelerin ardından bu rakam yaklaşık 100 milyar dolara indirildi. Hem Ukrayna hükümeti hem de Beyaz Saray bu konuda yorum yapmaktan kaçındı. Ajansa konuşan kaynaklara göre, Ukrayna, yardımın yatırım gibi değerlendirilmesine karşı çıktı ve bu görüşünü kabul ettirmeyi başardı.
 
ABD Hazine Bakanı Scott Bessent, konuya ilişkin açıklamasında, Ukrayna’nın nadir toprak elementleri alanında bir anlaşma önerdiğini belirterek, müzakerelerin halen sürdüğünü ve anlaşmanın bu hafta bile imzalanabileceğini söyledi. 11–12 Nisan’da gerçekleştirilen teknik görüşmelerin yapıcı geçtiği aktarıldı. Hatırlanacağı üzere, ABD Başkanı Donald Trump şubat sonunda yaptığı bir açıklamada, Ukrayna’ya gönderilen 350 milyar dolarlık yardımın “kayıtsız” olduğunu savunmuş ve bu paranın geri alınması gerektiğini dile getirmişti. Başkan Volodimir Zelenskiy ise bu açıklamalara karşılık, Trump’ın “Rus dezenformasyonunun etkisi altında kaldığını” ifade etmişti.
 
- Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda, Rusya Dış İstihbarat Servisi (SVR) Başkanı Sergey Narışkin’in “NATO saldırırsa ilk zarar görecek olan ülkeler Polonya ve Baltık devletleri olur” sözlerine sert tepki verdi. Kommersant'ın haberine göre Duda, bu ifadelerin “klasik bir Rus dezenformasyonu” olduğunu savundu ve NATO’nun tamamen savunma amaçlı bir ittifak olduğunu vurguladı. Duda, "Bu, Sovyet dezenformasyon propagandası okuluna özgü, yanıltıcı klasik bir Rus yalanı. NATO, tamamen savunmaya yönelik bir ittifaktır ve tüm eylemleri yalnızca Rusya’nın saldırgan davranışlarına verilmiş yanıtlardır” dedi.  Narışkin, söz konusu açıklamayı 15 Nisan’da Belarus’a yaptığı ziyaret sırasında dile getirmişti. Minsk’te Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko ve KGB Başkanı İvan Tertel ile bir araya gelen SVR başkanı, NATO’nun “Birlik Devleti”ne saldırması durumunda yalnızca Polonya ve Baltıklar’ın değil, tüm Batı bloğunun zarar göreceğini savunmuştu.
 
-  Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, Rusya’nın kontrolündeki bölgelerin statüsüne dair ABD temsilcisi Steve Witkoff’un açıklamalarına tepki gösterdi. Zelenskiy, gazetecilerin sorusu üzerine “Bizim için bu, kırmızı çizgidir. Bu bölgelerin Ukrayna’ya değil, Rusya’ya ait olduğunu kabul etmeyiz. Bahsettiğiniz temsilciler, yetki alanlarının dışındaki bir konuyu tartışıyorlar” dedi Zelenskiy. Geçtiğimiz hafta Putin’le yaptığı görüşmenin ardından açıklama yapan Steve Witkoff, “kalıcı barış” için Moskova’nın taleplerinin artık netleştiğini belirtmişti. Bu talepler arasında “sözde beş bölgenin” statüsü olduğunu söylemişti. Vladimir Putin daha önce de, Ukrayna’dan ilhak edilen bu bölgelerin Rusya’ya ait olduğunun tanınmasının barış için temel şartlardan biri olduğunu açıkça ifade etmişti.
 
- Zelenskiy, Karadeniz’de güvenlik konulu görüşmelerin Türkiye’de gerçekleştiğini ve bu toplantılara Ukrayna, İngiltere, Fransa ve Türkiye temsilcilerinin katıldığını doğruladı. Daha önce Rusya’nın devlet ajansı RIA Novosti, Türk Savunma Bakanlığı himayesinde Ankara’da iki günlük bir güvenlik toplantısı yapıldığını ve bu toplantıya aralarında Rusya'nın bulunmadığı yabancı askeri temsilcilerin katıldığını ileri sürmüştü. Mart sonunda Suudi Arabistan’da düzenlenen üç günlük dolaylı görüşmelerde ise ABD, Rusya ve Ukrayna arasında Karadeniz’de ticari gemilere yönelik saldırıların önlenmesi ve güvenli seyrüseferin sağlanmasına dair meseleler ele alınmıştı. Ukrayna bu konuda güvence vermeye hazır olduğunu bildirirken, Rusya ise yaptırımların kaldırılması gibi ek taleplerini yinelemişti.
 
- Zelenskiy, ABD ile nadir toprak elementlerinin çıkarılmasına yönelik anlaşma hakkında yapılan görüşmeleri “pozitif” olarak nitelendirdi. Zelenskiy, teknik düzeyde görüşmelerin önümüzdeki hafta boyunca süreceğini belirtti. Görüşmelere, Ukrayna Ekonomi Bakan Yardımcısı Taras Kaçka’nın başkanlık ettiği heyet geçtiğimiz hafta sonu Washington’da katıldı. Reuters’ın anonim bir kaynağa dayandırdığı haberine göre ise müzakereler oldukça “çatışmalı” bir atmosferde geçti ve bir ilerleme beklentisi şimdilik zayıf görünüyor.
 
 - NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Ukrayna'nın Odessa kentinde yaptığı ziyarette, ABD Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna’da barış sağlama çabalarına tüm NATO üyelerinin destek verdiğini söyledi. “Bu müzakereler kolay değil, özellikle de bu kadar korkunç şiddet eylemlerinden sonra. Ama hepimiz Başkan Trump’ın barış arzusunu destekliyoruz” dedi Rutte. Beyaz Saray, Trump’ın özel temsilcisi Steve Witkoff’un Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le yaptığı yeni görüşmenin ardından bir kez daha Trump ve Witkoff’un Putin’in gerçekten barış istediğine inandıklarını açıklamıştı. Rutte ayrıca, Trump’ın önceki beyanlarına rağmen Ukrayna’nın NATO üyeliği yolunun açık ve geri dönülmez olduğunu vurguladı. Ancak, ittifakın Kiev’e bu üyeliğin bir barış anlaşmasının parçası olacağına dair bir söz vermediğini de hatırlattı.
 
- Reuters ajansı, Kuzey Kore, Rusya’nın cephede ihtiyaç duyduğu mühimmatın yaklaşık yarısını karşıladığını iddia etti. 
 
-  ABD'nin, G7 ülkelerinin Ukrayna konusunda üzerinde uzlaştığı ortak kınama bildirisini imzalamayacağının açıklanması grup içinde tartışma konusu oldu. Bu bilgi, CNN’e konuşan ve şu anda G7 dönem başkanlığını yürüten Kanada hükümetinden üst düzey bir yetkili tarafından doğrulandı. Yetkili, “Şu an bu konuya çok fazla anlam yüklemiyoruz, ancak ABD'nin Ukrayna konulu bildiriyi imzalamayacağı doğru” dedi. Bloomberg’in haberine göre, ABD Başkanı Donald Trump’ın yönetimi, G7 ortaklarına Sumı kentine düzenlenen Rus saldırısını kınayan bir bildiriyi imzalayamayacaklarını iletti. Gerekçe olarak ise, "barış müzakereleri için diplomatik alanı koruma" çabası gösterildi. Bildiri taslağında saldırının Rusya’nın savaşı sürdürme niyetinde olduğunu gösterdiği belirtiliyordu. Beyaz Saray ise konuya ilişkin henüz resmi bir açıklama yapmadı.
 
- Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, ABD ile Rusya arasında ekonomik ortaklığın ancak Ukrayna'da ateşkes sağlandıktan sonra mümkün olabileceğini söyledi. Leavitt, "Rusya’nın bu savaşı bitirmesi için bir teşvik var. Bu teşvik, ABD ile olası bir ekonomik ortaklık olabilir. Ama önce ateşkesi görmeliyiz" dedi. Açıklama, Başkan Trump’ın özel temsilcisi Steve Witkoff’un geçen hafta Rusya’da gerçekleştirdiği temaslara ilişkin bir soru üzerine geldi. Leavitt, Witkoff’un Rus yetkililere bu mesajı açıkça ilettiğini ve hem Witkoff’un hem de Başkan Trump’ın Rusya’nın savaşı sona erdirmek istediğine inandığını belirtti.
 
- Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Batı'nın artık eski anlamıyla var olmadığını söyledi. Zeit gazetesine verdiği röportajda, “Batı, onu tanıdığımız haliyle artık yok” diyen von der Leyen, dünyanın artık jeopolitik açıdan birer etki alanına dönüştüğünü ifade etti. Bu durumun, Avrupa Birliği'nin küresel düzeyde daha aktif bir rol üstlenmesini gerektirdiğini vurgulayan von der Leyen, "Yeni bir dünya düzeni kuruluyor ve bizim bu düzende şekillendirici bir aktör olmamız gerekiyor" diye konuştu. ABD ile ilişkiler konusunda ise, Amerikan halkıyla Avrupalılar arasındaki dostluğa olan inancını koruduğunu belirtti.
 
- Endonezya, Rusya’nın ülkenin en doğusunda, Papua eyaletinde bulunan Manuhua hava üssünü kullanmak için izin istediği yönündeki haberleri yalanladı. Savunma Bakanlığı sözcüsü Frega Wenas, Reuters’a yaptığı açıklamada “Bu bilgi gerçeği yansıtmıyor” dedi. Daha önce Avustralya Yayın Kurumu (ABC), Avustralya Savunma Bakanı Richard Marles’ın Endonezyalı mevkidaşı Syaifuddin Syamsoeddin ile konuyu görüştüğünü bildirmişti. Marles, görüşmede Syamsoeddin’in Rus askeri uçaklarının Endonezya topraklarında konuşlanacağı iddialarının asılsız olduğunu açıkça dile getirdiğini belirtti.
 
- Taliban yönetimi, Sovyetler Birliği döneminde inşa edilen Afganistan’daki stratejik yolların onarımı için Rusya’dan yardım talep etti. Taliban’ın Bayındırlık Bakanı Muhammed İsa Sani’nin Rusya’nın Kabil Büyükelçisi Dmitriy Jirnov ile yaptığı görüşmede, özellikle ülkenin güney ve kuzey bölgelerini birbirine bağlayan hayati önemdeki Salang karayolu ve yeni bir tünel inşaatı ele alındı. Görüşmede, Rusya’dan altyapı projeleri için inşaat ekipmanları, malzeme, bitüm ve demiryolu bileşenlerinin temini de gündeme geldi. Afgan bakanlığının açıklamasına göre, Rus büyükelçi Rusya'nın bu alanlarda iş birliğine açık olduğunu belirtti. Ayrıca Taliban heyetinin, bu projeleri görüşmek üzere yakında Rusya’yı ziyaret etmeyi planladığı aktarıldı.

15 Nisan Salı

- ABD Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna’ya bir ziyaret planı bulunmuyor. Bu açıklamayı Beyaz Saray Sözcüsü Caroline Leavitt yaptı.

Brifing sırasında konuşan Leavitt, “Bu konuda başkanla konuşmadım, Zelenskiy’nin davetini görüp görmediğini bilmiyorum ama muhtemelen görmüştür. Kendisine sorabilirim. Ancak şu anda Ukrayna’ya bir ziyaret planına dair paylaşabileceğim herhangi bir bilgi yok” dedi.
 
Daha önce Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, Donald Trump’ı ülkesine davet etmişti. Zelenskiy, Trump’a “Rusya-Ukrayna savaşının sona erdirilmesine yönelik herhangi bir karar almadan ya da müzakerelere başlamadan önce” Ukrayna’yı ziyaret etmesini önermiş, ayrıca Amerikan liderini Kiev’in yanında durmaya çağırmıştı.

- ABD Başkanı Donald Trump’ın ekibi içinde Rusya’ya yönelik yaptırımların sertleştirilmesi senaryoları üzerinde çalışılıyor. The Wall Street Journal gazetesine konuşan eski ABD Dışişleri Bakanlığı yaptırım politikası koordinatörü Daniel Fried bu yönde bilgi verdi. Fried bu görevi 2013–2017 yılları arasında yürütmüştü.

WSJ’nin haberinde, “Eski üst düzey Dışişleri Bakanlığı yetkilisi Daniel Fried, Dışişleri Bakanlığı ile Maliye Bakanlığı’nın Rusya’ya karşı yaptırımların artırılması yönünde çeşitli seçenekler hazırladığını söyledi” deniliyor.
 
Fried’a göre, bu senaryolar, ABD Başkanı’nın Vladimir Putin konusunda artık ‘yeter’ deme noktasına gelmesi ihtimaline karşı hazır tutuluyor.
 
Haberde ayrıca, ABD Dışişleri ve Maliye Bakanlıklarının konuya ilişkin yorum yapmayı reddettikleri belirtiliyor.
 
- Bloomberg’in kaynaklarına dayandırdığı haberine göre, Donald Trump yönetimi, Rusya’nın Sumi’ye düzenlediği saldırıyı kınayan G7 ortak açıklamasını imzalamayacağını müttefiklerine bildirdi.
 
Washington’un bu kararı, “barış müzakereleri için alanı koruma çabaları”yla gerekçelendirildi. Bu yıl G7 başkanlığını yürüten Kanada, ABD’nin desteği olmadan böyle bir açıklamanın yapılamayacağını diğer üye ülkelere iletti.
 
- Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, Moskova ile Kiev arasındaki çözüm süreci konusunda ABD ile yapılan temasları olumlu değerlendirdiklerini, ancak somut öneriler için henüz net bir takvim olmadığını söyledi.
 
İnterfaks’ın aktardığına göre Peskov, “Şimdilik bir anlaşmanın net çerçevesi yok ama bu anlaşmaya doğru ilerlemek için siyasi irade var” dedi. Bu açıklama, ABD Başkanı’nın özel temsilcisi Steve Witkoff’un “Rusya ile Ukrayna arasında barış anlaşması ufukta görünüyor” sözlerinin ardından geldi.
 
Peskov ayrıca, Witkoff’un Vladimir Putin’le görüşmesine ek olarak, Rusya ile ABD arasında başka temas kanallarının da sürdüğünü belirtti, ancak “hemen sonuç beklemenin gerçekçi olmadığını” ifade etti.
 
- Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, Sumi Bölgesi Askeri İdaresi Başkanı Volodimir Artyuh’u görevden aldı.
 
RBC’nın hatırlattığına göre, 13 Nisanda Sumi’ye düzenlenen İskander saldırılarının hedefinin, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’nin Seversk isimli taktik grubunun komutanlarıyla yapılan bir toplantı olduğu açıklanmıştı. Konotop Belediye Başkanı Artem Semenihin, saldırı sırasında Sumi’de Ukrayna 117. Terörle Mücadele Tugayı askerlerine ödül verildiğini ve bu toplu etkinliğin Artyuh’un onayıyla gerçekleştiğini öne sürdü. Artyuh ise kendisinin yalnızca davetli olduğunu, organizatör olmadığını söyledi.
 
- Türkiye Milli Savunma Bakanlığı, Ankara’da Karadeniz’de güvenlik konulu bir toplantı düzenliyor. RIA Novosti’nin Türk Savunma Bakanlığı’ndaki kaynağa dayandırdığı haberine göre, Bakanlık iki gün boyunca yabancı askeri temsilcileri ağırlıyor.
 
Haberde Rusya’dan temsilci bulunmadığı belirtilirken, Ukrayna’nın katılımına dair bir bilgi verilmedi. Daha önce 13 Nisan’da CNN Türk, Karadeniz’de deniz taşımacılığının güvenliği konusunda görüşmelerin yapıldığını bildirmişti.
 
Kremlin 25 Martta yaptığı açıklamada, Karadeniz’de ticari gemilerin askeri amaçlarla kullanılmasının önüne geçmek için ABD ile birlikte güç kullanımını dışlayacak ve seyrüsefer güvenliğini artıracak önlemler üzerinde çalışıldığını duyurmuştu. Ancak Rusya, bu sürecin bir parçası olarak Rosselhozbank ve diğer gıda ile gübre ticaretinde yer alan kuruluşlara yönelik yaptırımların kaldırılmasını, SWIFT’e erişimin sağlanmasını ve gerekli muhabir banka hesaplarının açılmasını şart koşmuştu.

- ABD Başkanı’nın özel temsilcisi Steven Witkoff, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile gerçekleştirdiği son görüşme sonrası Ukrayna krizine dair “yaklaşmakta olan bir uzlaşma” işaretine dikkat çekti. Fox News kanalında konuşan Witkoff, Putin’in “kalıcı bir barış istediğini” belirterek, “Bu yüzden sadece ateşkesi değil, bunun ötesinde bir yanıt aldık” dedi. En önemli anlaşmazlık konusunun, Kırım, Donetsk, Lugansk, Zaporijya ve Herson bölgelerinin statüsü olduğunu vurgulayan Witkoff, “Ama bu sadece başlangıç. Güvenlik protokolleri, NATO’nun beşinci maddesi ve pek çok başka ayrıntı da var. Bu karmaşık bir denklem” ifadelerini kullandı.

Witkoff, “Bence tüm dünya için çok önemli bir dönüm noktasına yaklaşıyor olabiliriz” diyerek ihtiyatlı bir iyimserlik sergiledi. Putin’le 11 Nisan’da St. Petersburg’daki görüşmesinde konuşulan konular Kremlin tarafından yalnızca “Ukrayna’daki çözüm süreciyle ilgili” olarak tanımlanırken, Rusya tarafı da müzakerelerin zorluğuna dikkat çekmişti. Reuters’a konuşan kaynaklara göre, Witkoff, Donald Trump’a, “Rusya’ya bu bölgeler üzerinde mülkiyet hakkı tanınmasının barışa giden en kısa yol olabileceği” yönünde bir strateji sunmayı teklif etti. Ancak Trump’ın Ukrayna özel temsilcisi Keith Kellogg bu fikre karşı çıktı ve “Kiev’in böyle bir şartı asla kabul etmeyeceğini” söyledi.

- ABD Başkan Yardımcısı J. D. Vance, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’nin Washington’un Rusya’yı desteklediği yönündeki açıklamalarını "tam anlamıyla saçmalık" olarak nitelendirdi. Unherd’e konuşan Vance, “Kendi hükümetini ve ordusunu destekleyen bir Amerikan yönetimine, bir şekilde Rusya’nın tarafında olduğumuzu söylemek Zelenskiy’nin tarafında büyük bir saçmalık” dedi. Vance, 2022’den bu yana Rusya’nın eylemlerini açıkça kınadığını hatırlatarak, barış arayışı doğrultusunda hem Moskova’nın hem de Kiev’in stratejik hedeflerini anlamaya çalışmanın, Rusya’yı desteklemek anlamına gelmediğini vurguladı.

- ABD Başkanı Donald Trump’ın Rusya’ya yönelik yaklaşımı, danışmanları arasında ciddi görüş ayrılıklarına yol açıyor. The Wall Street Journal’ın haberine göre, Trump’ın özel Ukrayna temsilcisi Keith Kellogg ve Dışişleri Bakanı Marco Rubio, başkana Moskova’ya karşı daha temkinli ve sert bir tutum takınmasını tavsiye ediyor. Bu isimler, olası yeni yaptırımların gündeme geldiği bir ortamda Trump’ı Rusya’ya karşı dikkatli olmaya çağırıyor. Ancak WSJ’ye göre, Trump, son haftalarda iki kez Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le görüşen özel elçisi Steve Witkoff’un görüşlerine daha yakın duruyor. Witkoff, Moskova’nın barışa hazır olduğunu savunuyor ve Trump’a bu yönde telkinlerde bulunuyor. Bu durum, Trump’ın dış politika ekibi içinde bir görüş çatlağı yaratarak, Ukrayna konusundaki stratejilerin şekillenmesinde belirleyici hale gelmiş durumda.

- Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım-Jomart Tokayev’in devletlerin toprak bütünlüğü konusundaki tutumuna katılmadığını açıkladı. Kommersant’a verdiği röportajda Lavrov, Tokayev’in yalnızca toprak bütünlüğü ilkesini esas alarak Birleşmiş Milletler Tüzüğü’nün diğer temel ilkesi olan ulusların kendi kaderini tayin hakkını ikinci plana ittiğini belirtti. Lavrov, “Eğer BM üyesiyseniz, bu tüzüğü tüm unsurlarıyla kabul etmek zorundasınız” diyerek, yalnızca bir ilkeye dayanmanın uluslararası hukuk açısından eksik bir yaklaşım olduğunu savundu.

- Avrupa Komisyonu, Avrupa şirketlerinin Rusya ile yaptıkları uzun vadeli doğalgaz sözleşmelerini yüksek cezalar ödemeden feshetmelerinin yasal yollarını arıyor. Financial Times’ın üç farklı kaynağa dayandırdığı haberine göre, Brüksel bu amaçla sözleşmeleri inceleyerek, şirketlerin "force majeure" (mücbir sebep) ilan edip sözleşmeleri sonlandırıp sonlandıramayacağını değerlendiriyor. AB'nin nihai hedefi, 2027 yılına kadar Rus fosil yakıtlarından tamamen bağımsız hale gelmek. Ancak planın açıklanması, Rusya’dan gaz alımına yüksek oranda bağımlı olan Macaristan ve Slovakya’nın olası itirazları nedeniyle ertelendi. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, planın üç-dört hafta içinde açıklanacağını söyledi.

- Arjantin Devlet Başkanı Javier Milei, İkinci Dünya Savaşı sonrası şekillenen mevcut küresel düzenin sona erdiğini ve yerini yeni bir dünya düzenine bıraktığını söyledi. Neura Radyosu’na verdiği demeçte Milei, "Amerika ve Avrupa'nın başında ABD olacak, Avrasya'yı Rusya yönetecek, Asya’nın geri kalanı ise Çin’in etkisi altında kalacak" ifadelerini kullandı. Avrupa’nın uzun süredir büyüme yaşamadığını belirten Milei, bölge ülkelerinin ekonomik ve ideolojik olarak "wokism’i" aşmak için zorlu bir mücadele vermesi gerektiğini vurguladı. Arjantin’in ise yeni dünya düzeninde avantajlı konumda olduğunu belirten devlet başkanı, ülkesinin ABD’nin "ana müttefiki" haline geldiğini ve bu nedenle iş birliğinin güçlendiğini söyledi.

- Rusya'da ilk kez bir askerin gönüllü olarak düşmana teslim olması nedeniyle yargılandığı davada hüküm verildi. Güney Sahalin'deki askeri mahkeme, 2023 yılında Ukrayna Silahlı Kuvvetleri'ne (VSU) gönüllü olarak teslim olan Roman İvanişin adlı askeri, 15 yıl sıkı rejimli kolonide hapis cezasına çarptırdı. Kommersant’ın haberine göre, mahkeme ayrıca Ivanişin’i onbaşı rütbesinden de men etti.

- Rusya Savunma Bakanlığı'nın açıklamasına göre, gece boyunca beş farklı bölgede toplam 115 Ukrayna menşeli insansız hava aracı (İHA) hava savunma sistemleri tarafından imha edildi. En yoğun saldırı Kursk bölgesinde gerçekleşti ve burada 109 İHA düşürüldü. Diğer dört bölge olan Voronej, Moskova, Bryansk ve Oryol üzerinde ise toplam altı dron etkisiz hale getirildi. Kursk kentinde yaşanan saldırı sonucu bir evde çıkan yangında 85 yaşındaki bir kadın hayatını kaybetti, dokuz kişi ise yaralandı. Yerel yetkililer, zarar gören evlerde yaşayanların bir okula tahliye edildiğini duyurdu. Diğer bölgelerde can kaybı ya da hasar bildirilmedi. Bu saldırı, son haftalarda yaşanan en büyük insansız hava aracı saldırılarından biri olarak kayda geçti.

- Trump, Ukrayna’daki çatışmanın başlamasından Putin, Biden ve Zelenskiy'nin sorumlu olduğunu söyledi. Trump'ın açıklamaları C-SPAN televizyonu canlı yayınladı.

Bir gazeteci, Trump’tan Sumı kentine yapılan saldırıyı “hata” olarak nitelendirmesini açıklamasını istedi. Trump, “Hata, savaşın başlamasına izin vermekti” dedi. Kendi başkanlığı döneminde böyle bir çatışmanın asla başlamayacağını yineleyen Trump, Biden’ın petrol fiyatlarını düşürerek çatışmayı önleme şansı olduğunu savundu.
 
“Biden bunu durdurabilirdi, Zelenskiy de durdurabilirdi, Putin ise hiç başlamamalıydı. Herkes suçlu” diyen Trump, ABD’nin barış görüşmelerinde başarı sağladığını ve yakında “iyi teklifler” görmeyi beklediğini de sözlerine ekledi.
 
Zelenskiy daha önce, Ukrayna’nın ABD’den 15 milyar dolar karşılığında 10 Patriot hava savunma sistemi satın almaya hazır olduğunu söylemişti. Avrupa’daki ortaklarının finansal destek vermeye hazır olduklarını belirten Zelenskiy, “ABD’nin kararına saygı duyuyorum ama bize bu sistemleri vermediler ya da satmadılar. Biz her türlü formata hazırız, mesele para değil” demişti.
 
Trump ise buna yanıt olarak, Ukraynalı mevkidaşının “sürekli füze istemeye çalıştığını” söyledi. “Bakın, bir savaşı başlatıyorsanız, kazanabileceğinizi bilmeniz gerekir, değil mi? Sizden 20 kat büyük biriyle savaşa girip de insanların size füze vermesini umamazsınız” diyerek Zelenskiy’in sözlerini yorumladı.
 
Daha önce kendi sosyal ağı Truth Social’da yaptığı paylaşımda da Trump, Rusya ile Ukrayna arasındaki çatışmanın “Biden’ın savaşı” olduğunu, kendi döneminde böyle bir sorun yaşanmadığını belirtmişti: “Ben daha yeni geldim ve dört yıl boyunca böyle bir savaşı engellemekte sorun yaşamadım. Şimdi her şeyi durdurmalıyız, HEM DE DERHAL.” Trump ayrıca bu savaşı durdurmaya çalıştığını çünkü “çok sayıda hayatı kurtarmak istediğini” de ekledi.
 
- Donald Trump, Ukrayna’nın Sumı kentinde en az 35 kişinin ölümüne yol açan füze saldırısını “korkunç bir olay” olarak nitelendirdi ve kendisine bunun “bir hata” olduğu söylendiğini ifade etti. Saldırıya dair soruya Trump, “Bunun korkunç bir şey olduğunu düşünüyorum. Ve bana bunun bir hata olduğu söylendi. Ama bu savaşın tamamı korkunç. Böyle bir savaşın başlaması bir güç istismarıdır. Ben başkan olsaydım, bu savaş asla başlamazdı” dedi.

Trump, saldırının kasten yapılıp yapılmadığı sorusuna doğrudan cevap vermeyerek, “Bir hata yaptılar. İnanıyorum ki… Bakın, bunu gidip onlara sormalısınız. Bu Biden’ın savaşı. Ben çok kısa süredir buradayım” açıklamasını yaptı. 

- Trump ayrıca Beyaz Saray’da gazetecilerle yaptığı görüşmede, Moskova ile yürütülen Ukrayna konulu görüşmelerde ateşkes için bir son tarih belirlenip belirlenmediği sorusuna yanıt vermedi. Söz konusu basın toplantısı C-SPAN kanalında yayımlandı. Trump daha önce yaptığı açıklamalarda, Ukrayna’da ateşkes için belirli bir takvimin müzakere edilmediğini ifade etmişti.
 
- Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, Avrupa Birliği yetkililerini 9 Mayıs’ta Kiev’i ziyaret etmeye davet etti. Davet, Ukrayna Dışişleri Bakan Yardımcısı Andriy Sıbiga aracılığıyla iletildi. Politico’nun haberine göre, Kiev yönetimi bu ziyareti, “İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana Avrupa’daki en büyük saldırganlığa karşı birlik ve kararlılık gösterisi” olarak değerlendiriyor. Zelenskiy ayrıca, Ukrayna’ya barış gücü göndermeye istekli ülkelerden oluşan “gönüllüler koalisyonu” liderleriyle bir zirve düzenlemeyi planlıyor ve olası bir anlaşma halinde Ukrayna’nın güvenliğini sağlayacak garantileri netleştirmek istiyor. Avrupa kaynakları, bu görüşmenin Ukrayna topraklarında yapılabileceğini ve muhtemel Almanya Şansölyesi Friedrich Merz’in de katılabileceğini belirtti.
 
- Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, ABD ile olası bir anlaşma durumunda ülkesinin yeni bir "tuzak" içine düşmesini önleyebilecek kapasitede olduğunu söyledi. Kommersant’a verdiği demeçte Lavrov, karşılıklı faydaya dayalı anlaşmalara her zaman açık olduklarını, ancak bunun Rusya’yı ekonomik, teknolojik ya da askeri bağımlılığa sürüklememesi gerektiğini vurguladı. Lavrov, Donald Trump’ın dış politikasını “pragmatik” ve diyaloga açık bulduklarını belirtirken, Trump yönetiminin, önceki Başkan Joe Biden dönemindeki “Rusya’yla hiçbir şeyi müzakere etmeme” yaklaşımını “aptalca” bulduğunu dile getirdi.
 
-  Lavrov ayrıca, Batı yaptırımlarının olası kaldırılmasının ardından "liberal çevrelerin" ülkenin ithal ikame sürecinde elde ettiği kazanımları tehlikeye atabileceği uyarısında bulundu. Kommersant’a verdiği demeçte Lavrov, Moskova’nın yaptırımların kaldırılmasını talep etmediğini vurgularken, bazı bürokrat ve kamuoyu liderlerinin yaptırımların kaldırılmasının Rusya ekonomisine zarar vereceğini düşündüğünü belirtti. Lavrov’a göre, liberal görüşlü bazı yetkililer, yaptırımlar kalkar kalkmaz üretim, gıda ve teknoloji alanlarındaki ekonomik bağımsızlık girişimlerini sonlandırmaya çalışabilir. Bakan ayrıca, ABD öncülüğündeki yaptırımların küresel ekonomideki dengeleri bozduğunu ve dünya nüfusunun yarısından fazlasının bir şekilde bu kısıtlamalardan etkilendiğini söyledi.
 
- Güney Koreli otomobil üreticisi Kia, 2025 yılı satış planına Rusya’yı da dahil etti. Yonhap haber ajansına göre şirket, Rusya’da bu yıl 50 bin araç satmayı hedefliyor. Kia, 2021 yılında ülkede 205 bin araç satarak Lada’dan sonra en çok tercih edilen ikinci marka olmuştu. Ancak 2022’de Kia ve ana şirketi Hyundai, Ukrayna’daki savaş sonrası uygulanan yaptırımlar nedeniyle Rus pazarından çekilmişti. Geçtiğimiz yıl Hyundai, St. Petersburg’daki fabrikasını sembolik bir bedelle Rus şirketi Art-Finans’a devretti; fabrika “Avtomobilny Zavod AGR” adıyla yeniden faaliyete geçirildi ve Solaris adlı yeni bir marka altında üretime başlandı.
 
- Ukrayna ordusu tarafından 4 ve 5 Nisan tarihlerinde esir alınan Çin vatandaşları Van Guangzjun ve Zhang Renbo, Rus ordusunda savaşmak istemediklerini, ancak kandırılarak cepheye gönderildiklerini iddia etti. Ukrayna Güvenlik Servisi (SBU) tarafından düzenlenen basın toplantısında konuşan Guangzjun, pandemi sonrası işini kaybettiğini ve bir Rus aracının kendisine yaralı askerlerle çalışacak bir rehabilitasyon görevi teklif ettiğini belirtti. 
 
- Macaristan Başbakanı Viktor Orban’ın danışmanı Balazs Orban, Ukrayna’nın Avrupa Birliği’ne tam üyeliğinin birkaç yıl içinde toplamda 2,5 trilyon euroya mal olacağını belirtti. Bu rakamın mevcut AB bütçesinin yaklaşık 12 katı olduğunu vurgulayan Orban, hızlandırılmış üyelik sürecinin Birliğin diğer tüm önceliklerine ayrılması gereken kaynakları tüketebileceğini ve Macaristan’ın stratejik pozisyonunu zayıflatacağını ifade etti. Ukrayna’nın yeniden inşasının maliyeti yaklaşık 500 milyar dolar (Ukrayna kaynaklarına göre 1 trilyon euro), ülkenin temel işleyişinin sürdürülmesi için 100 milyar dolar ve savunmasının güçlendirilmesi için 50 milyar euro ek harcama gerektiğini belirtti. Ayrıca Ukrayna’nın üyeliği halinde Macar tarım sektörünün 2 milyar euroya kadar zarar edebileceği uyarısında bulundu.
 
- Moskova’nın kuzeyindeki bir hamam kompleksinde gerçekleştirilen polis operasyonu sonucunda 59 yabancı uyruklu kişi gözaltına alındı; bunlardan 25’inin Rusya’ya giriş veya ülkede kalma kurallarını ihlal ettiği tespit edildi. Moskova Emniyet Müdürlüğü, bu kişiler hakkında sınır dışı edilmek üzere işlem başlatıldığını duyurdu. Operasyon, FSB ve Rosgvardiya ile birlikte Timiryazevski bölgesinde “yasa dışı göçle mücadele” kapsamında yürütüldü. Olayın ardından Kırgızistan Dışişleri Bakanlığı, çok sayıda Kırgız vatandaşının da gözaltına alınması üzerine Rusya’nın Bişkek Büyükelçisine nota vererek durumu açıklığa kavuşturma talebinde bulundu.
 
- Rusya hükümeti, suçla bağlantılı durumlarda vatandaşların kripto varlıklarına el konulmasını mümkün kılacak bir yasa tasarısını onayladı. RBK’nın haberine göre, tasarı kapsamında kripto paralar ceza davalarında resmi olarak “mülk” statüsüne alınacak ve geleneksel maddi değerler gibi soruşturma sürecinde kolluk kuvvetleri tarafından el konulabilecek. Soğuk cüzdanlarda (fiziksel aygıtlarda) saklanan kripto varlıklar doğrudan cihazla birlikte alınırken, sıcak cüzdanlardaki (çevrim içi veya mobil uygulamalar üzerinden) kripto paralar ise güvenli bir dijital adrese aktarılacak. Yasa, bu işlemlerin uzman teknik personel eşliğinde yapılmasını ve dijital varlıklara erişimin kaybedilmemesini öngörüyor.

14 Nisan Pazartesi

- Rusya’nın Ukrayna’nın Sumi kentinin merkezine düzenlediği füze saldırısında 34 kişi hayatını kaybederken, 119 kişi yaralandı. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, saldırının bir “askerî hedefe” yönelik olduğunu savundu. Peskov, “Devlet başkanımızın ve askerî yetkililerimizin defalarca dile getirdiği gibi, ordumuz yalnızca askerî ve askerî nitelikli hedefleri vuruyor, bunu bir kez daha tekrar edebilirim” dedi. Ayrıca, yalnızca Rusya Savunma Bakanlığı’nın verdiği bilgilere itibar edilmesi gerektiğini söyledi.

Öte yandan Rusya Savunma Bakanlığı, 13 Nisanda Sumi kentinde Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’ne ait Seversk isimli operasyonel-taktik grubun komuta heyetinin toplantısının yapıldığı yere İskender füzeleriyle saldırı düzenlendiğini açıkladı. Açıklamada hedefin başarıyla vurulduğu ve 60 Ukraynalı askerin etkisiz hale getirildiği belirtildi. Bakanlık ayrıca, Ukrayna yönetimini sivilleri “canlı kalkan” olarak kullanmakla ve askerî etkinlikleri yoğun nüfuslu şehir merkezlerinde düzenlemekle suçladı. Saldırının, Ukrayna ordusunun aktif elektronik harp karşı tedbirlerine rağmen gerçekleştirildiği de ifade edildi.

- Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, Türk medyasında bu hafta Ankara’da Karadeniz’de denizcilik güvenliği konusunda yapılacağı öne sürülen görüşmelere dair haberleri doğrulayamayacağını söyledi. İnterfaks ajansının haberine göre Peskov, gazetecilere yaptığı açıklamada, “Bu haberleri yorumlayamam. Türk medyasındaki haberlerde neyin kastedildiğini tam olarak anlamadım. Bu bilgiyi doğrulayamam” dedi. 

CNN Türk, 13 Nisanda Türk Savunma Bakanlığı’na dayanarak, Karadeniz’de deniz güvenliği konusunda Rusya ve Ukrayna temsilcileri arasında 15-16 Nisanda Ankara’da görüşmeler yapılacağını bildirmişti. Ardından bakanlık, görüşmelere bazı ülkelerin askerî temsilcilerinin de katılacağını, ancak hangi ülkeler olduğunu açıklamayacağını duyurdu.
 
- Dmitri Peskov, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD Başkanı’nın özel temsilcisi Steve Witkoff’un St. Petersburg’daki görüşmesinde Donald Trump ile yeni bir temas konusunun ele alınmadığını söyledi. Peskov, basın toplantısında, “Bu konu görüşmenin gündeminde yer almadı. Çünkü herhangi bir görüşme elbette iyi hazırlanmış olmalı. Tartışılan konular son derece karmaşık. Bu nedenle anlık sonuçlar beklemek pek gerçekçi olmazdı. Görüşmeler devam ediyor” dedi.
 
- İsveç Başbakanı Ulf Kristersson, ülkesinde kapsamlı bir yeniden silahlanma planı hazırlandığını duyurdu. Buna göre ülkenin savunma harcamalarının 2030 yılına kadar GSYİH’nin %2’sinden %3,5’ine çıkarılması öneriliyor. Kristersson, sosyal medya platformu X’te yaptığı açıklamada, “Hedefimiz, NATO’nun Lahey’deki zirvesinde bu hedefe ulaşmak. Bu, Soğuk Savaş’tan bu yana İsveç ordusunun en büyük yeniden yapılanması olacak. Ne yazık ki, bu tamamen gerekli” ifadelerini kullandı.
 
- ABD Ulusal Sağlık Enstitüleri (NIH), Rusya, Çin, Küba, İran ve Venezuela’dan araştırmacıların sağlık veritabanlarına erişimini kapattı. Erişimi kapatılan kaynaklar arasında ABD’deki tüm eyaletlerde kanser istatistikleri, ruh sağlığı hastalıkları, kanser, alkol ve uyuşturucu bağımlılığı gibi konularda Amerikan vatandaşlarına ilişkin bilgilerin yer aldığı tıbbi ve bilimsel veri tabanları da bulunuyor.
 
- Yekaterinburg Bölge Mahkemesi, Sverdlovsk bölgesi Adalet Bakanlığı başmüdürlüğünün başvurusu üzerine “Roizman Vakfı”nın tasfiyesine karar verdi. Vakfın kurucusu Yevgeni Roizman, yabancı ajanlar listesinde yer alıyor.
 
- Moldova Anayasa Mahkemesi, Başsavcılığın başvurusu üzerine Gagauzya’nın kendi başına başsavcı atama yetkisini kaldırdı. Mahkeme Başkanı Domnika Manole, kararın nihai olduğunu ve yasa bülteninde yayımlandıktan sonra yürürlüğe gireceğini açıkladı.

- Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, CBS News kanalında yayınlanan "60 Minutes" programına verdiği röportajda, şu anda Rusya ile müzakere yürütmenin mümkün olmadığını söyledi. Zelenskiy, "Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırılarının, Moskova’ya güvenilemeyeceğini bir kez daha gösterdiğini" savundu. ABD Başkanı Donald Trump’a da seslenen Zelenskiy, müzakere planları yapmadan önce Ukrayna’yı ziyaret etmesini önerdi. Ukraynalı lider, ABD’de şu anda Rus yanlısı söylemlerin etkili olduğunu ve Moskova’nın bilgi politikalarının Amerikan siyasetini ciddi şekilde etkilediğini söyledi.
 
- Trump, CBS televizyon kanalını Ukrayna ve Grönland hakkında yayınladığı haberler nedeniyle sert şekilde eleştirerek, kanalın yayın lisansının iptal edilmesini talep etti. Truth Social platformunda yaptığı paylaşımda Trump, CBS’i “sahte haberler yaymakla” suçladı ve kuruluşun siyasi amaçlarla hareket eden bir yapı olduğunu savundu. Trump, daha önce de CBS’e karşı 10 milyar dolarlık bir tazminat davası açmıştı. Eleştirilerin odağındaki programda Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, Trump’ı "güçlü bir ülkenin güçlü lideri" olarak Ukrayna’yı desteklemeye çağırmış ve onu Ukrayna’yı ziyaret etmeye davet etmişti.
 
- Almanya'da muhtemel başbakan adayı ve Hristiyan Demokrat Birliği (CDU) lideri Friedrich Merz, uzun menzilli Taurus füzelerinin Ukrayna’ya teslim edilmesine Avrupa’daki müttefiklerle mutabakat sağlanması halinde destek verebileceğini açıkladı. ARD televizyonuna konuşan Merz, “İngiltere, Fransa ve ABD zaten bu tür füzeleri gönderiyor. Eğer ortaklarımızla anlaşılırsa, Almanya da sürece katılmalı” dedi. Mevcut Başbakan Olaf Scholz ise daha önce bu talepleri reddetmiş ve bu kararını Rusya ile NATO arasında doğrudan çatışma riskine bağlamıştı. Taurus füzeleri, 500 kilometreye kadar menzil sunarak diğer batılı sistemlerden daha geniş bir etki alanı sağlıyor.
 
- Rusya hükümeti, 2050 yılına kadar ülkenin yıllık petrol üretimini 540 milyon tona çıkarmayı hedefliyor. Yeni yayımlanan enerji stratejisine göre, bu artış için düşük kârlılığa sahip rezervlerin devreye alınması planlanıyor; bu tür rezervlerin toplam hacminin 10 milyar tonu aştığı belirtiliyor. Strateji, Arktik bölgesi, Doğu Sibirya ve Uzak Doğu gibi yeni üretim sahalarının geliştirilmesini ve petrol ihracatı için altyapının 550 milyon ton kapasiteye kadar genişletilmesini öngörüyor. Hükümet ayrıca, enerji güvenliği ile teknolojik bağımsızlığın sağlanmasını ve Asya ile Küresel Güney ülkeleriyle enerji ortaklıklarının güçlendirilmesini temel hedefler arasında gösteriyor.
 
- Kırgızistan Dışişleri Bakanlığı, Moskova’daki "Bodrost" adlı hamam kompleksinde gerçekleştirilen polis operasyonunda Kırgız vatandaşlarının gözaltına alınması üzerine Rusya’ya resmi nota verdi. Bakanlık açıklamasına göre, Rusya’nın Bişkek Büyükelçisi Sergey Vakunov, görüşmeye çağrılarak olayla ilgili gerekçeli bilgi talep edildi. Operasyonda uygulanan “güç kullanımı” sorgulanırken, eğer orantısız güç kullanımı söz konusuysa Rus makamlarının gerekli adımları atması istendi. Kırgız yetkililer, bu tür olayların iki ülke ilişkilerine zarar vermemesi için önlem alınması gerektiğini vurguladı. Olayın ardından gözaltına alınanların karakola götürülerek kimlik kontrollerine tabi tutulduğu belirtildi.
 
- Donald Trump’ın Çin'den yapılan ithalata uyguladığı gümrük vergilerini yüzde 145'e çıkarmasının ardından, Çin nadir toprak elementleri ve mıknatıs ihracatını geçici olarak durdurdu. New York Times’ın haberine göre, Çin limanlarında sevkiyatlar tamamen askıya alınırken, Pekin yönetimi yeni bir ihracat düzenleme sistemi üzerinde çalışıyor. Bu sistem, aralarında Amerikan savunma yüklenicilerinin de bulunduğu bazı şirketlere satışları kısıtlayabilir. Çin’in bu adımı, otomotiv, havacılık, yarı iletken üretimi ve savunma sanayi gibi sektörlerde küresel çapta ciddi tedarik sorunlarına yol açabilir. Mıknatıslar, araçlardan insansız hava araçlarına, robotlardan füzelere kadar birçok teknolojide hayati önem taşıyor.
 
- ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna’daki çatışmayı durdurma çabalarının amacının "çok sayıda hayatı kurtarmak" olduğunu belirtti. Beyaz Saray basın havuzundaki gazetecilere başkanlık uçağında açıklamalarda bulunan Trump, bu savaşın kendisine değil, selefi Joe Biden’a ait olduğunu savundu. “Bu Biden’ın savaşı, benim değil. Ama ben onu durdurmaya çalışıyorum,” diyen Trump, kendi yönetimi döneminde çatışmaların tırmanmadığını ve barışçıl çözüme daha yakın olunduğunu ifade etti.
 
- ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Sumi kentine düzenlenen füze saldırısı sonrası X platformunda yaptığı açıklamada, “Amerika Birleşik Devletleri, Rusya’nın bugün Sumi’ye düzenlediği dehşet verici füze saldırısının kurbanlarına en derin taziyelerini sunar” ifadelerini kullandı. Rubio, bu trajik olayın, Başkan Trump ve yönetiminin savaşı sona erdirme ve kalıcı barışı sağlama çabalarına neden bu kadar yoğunlaştığını bir kez daha gösterdiğini vurguladı. Daha önce de Trump’ın Ukrayna özel temsilcisi Keith Kellogg, saldırının “her türlü insanî sınırı aştığını” söylemişti. Ukrayna tarafına göre saldırıda ölenerin sayısı 34'e çıktı.
 
- İngiltere Başbakanı Kir Starmer ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Rusya’yı Ukrayna’da derhal ve koşulsuz ateşkese razı olmaya çağırdı. Starmer, Sumi kentindeki son saldırıda hayatını kaybeden 34 kişi için taziyelerini iletirken, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in tam ve acil bir ateşkesi kabul etmesi gerektiğini vurguladı. Macron ise, ateşkesi sağlamak için "sert önlemler" gerektiğini belirtti ve Fransa’nın bu hedef doğrultusunda ortaklarıyla birlikte kararlılıkla çalıştığını söyledi. ABD Başkanı'nın Ukrayna özel temsilcisi Keith Kellogg ise Sumi saldırısının “her türlü sınırı aştığını” ifade ederek, Başkan Trump’ın savaşı durdurmak için yoğun çaba harcadığını dile getirdi.
 
 -  Rus basının yansıyan haberlere göre Sumi kentinin merkezindeki devlet üniversitesinde düzenlenen ödül törenine yönelik gerçekleştirilen yüksek hassasiyetli füze saldırısında, Ukrayna ordusuna bağlı askerler ve yabancı paralı savaşçılar hedef alındı. Moskovski Komsomotes gazetesinin aktardığına göre, törende özellikle Rusya'nın Kursk bölgesinde operasyon yürüttüğü iddia edilen birlikler ödüllendiriliyordu. Askeri uzmanlar, saldırıda NATO danışmanlarının da hayatını kaybetmiş olabileceğini öne sürdü. MK’nin kaynaklarına göre, saldırının zamanlaması, Ukrayna'nın Rusya sınırına yönelik olası bir karşı saldırı hazırlığının önüne geçmeyi amaçlıyor. Gazeteye konuşan uzmanlar, Ukrayna ordusunun bilinçli olarak sivillerin bulunduğu bölgelerde konuşlandığını, böylece Rusya’nın saldırılarını caydırmaya çalıştığını savundu.
 
- Ukrayna Dışişleri Bakan Yardımcısı Andriy Sıbiga, 15-16 Nisan tarihlerinde Türkiye’de Rusya ve Ukrayna arasında Karadeniz güvenliği konusunda yapılacağı öne sürülen görüşmelere dair haberleri yalanladı. TSN televizyon kanalına konuşan Sıbiga, Kiev ile Moskova arasında böyle bir toplantının planlanmadığını belirtti. Kanal sunucusu, Sıbiga’nın ifadelerini aktarırken, “Böyle bir şey planlanmadı,” sözleriyle iddiaları net biçimde reddetti.
 
- Rusya’nın BM Daimi Temsilci Yardımcısı Dmitriy Polyanskiy, Ukrayna krizine ilişkin müzakerelerin şu anda yalnızca ABD ile ikili formatta yürütüldüğünü açıkladı. Polyanskiy, İzvestiya gazetesine verdiği demeçte, Birleşmiş Milletler platformunda bu konuda herhangi bir temasın bulunmadığını belirtirken, BM’nin arabuluculuk rolü üstlenmesinin de pek mümkün olmadığını ifade etti. Öte yandan, Dışişleri Bakan Yardımcısı Mihail Galuzin de Moskova ile Kiev arasında doğrudan müzakerelerin şu an için yapılmadığını vurguladı.
 
- The Washington Post’un haberine göre, ABD ve Çin arasındaki karşılıklı gümrük tarifeleriyle tırmanan ticaret savaşı, iki ülkeyi benzeri görülmemiş bir ekonomik çöküş eşiğine getirdi. ABD Başkanı Donald Trump’ın ve Çin lideri Şi Cinping’in karşılıklı taviz vermeyi reddetmesi, analistlere göre diplomatik çözüm yollarını kapatırken, küresel ekonomide yapısal bir sarsıntı riskini artırıyor. Şubat 2025’te başlayan yeni tarife dalgasında ABD, Çin ürünlerine uygulanan vergileri kademeli olarak yüzde 145’e kadar çıkarırken, Pekin’in misilleme oranı da yüzde 125’e ulaştı. Uzmanlar, tarafların birbirine boyun eğmemekte kararlı olduğunu ve sürecin müzakereden çok doğrudan ekonomik çatışmaya evrildiğini belirtiyor.
 
- ABD Ticaret Bakanı Howard Lutnick, Washington’un Çin ile ticaret konusunda dolaylı kanallar üzerinden “yumuşak bir diyalog” başlattığını açıkladı. Lutnick, ABD Başkanı Donald Trump ile Çin lideri Şi Cinping’in aralarındaki anlaşmazlıkları çözmek için bir yol bulacaklarına inandığını belirtti. ABC News’e konuşan bakan, sürecin ABD açısından “olumlu, planlı ve etkili” şekilde sonuçlanacağına dair güvenini dile getirdi. Aynı zamanda ABD’nin, elektronik ve yarı iletken ürünler için bazı ithalat vergilerini geçici olarak durdurduğunu, ancak bu ürünlere yönelik özel tarifelerin iki ay içinde yürürlüğe gireceğini açıkladı. Trump’ın bu konuda bugün yeni bir açıklama yapması bekleniyor.
 
- Ukrayna’nın eski Devlet Başkanı Petro Poroşenko, Donald Trump’ın başkanlık döneminde kendisine Kırım’ın kime ait olduğunu doğrudan sorduğunu açıkladı. The New York Times’a verdiği demeçte Poroşenko, Trump’ın bu soruyu “gayriresmî ve kaba” bir şekilde yönelttiğini belirtti. Görüşmelerden birinde Trump’ın eğilerek “Kırım Rusya’ya mı ait?” diye sorduğunu aktaran Poroşenko, bu soruya açık şekilde “Hayır, Kırım Ukrayna’ya aittir” yanıtı verdiğini söyledi. Trump’ın bu soruyu, kendisine “Kırım Rusya’nındır” diyen bir “Rus arkadaşı” aracılığıyla gündeme getirdiği öne sürüldü.

13 Nisan Pazar

- RBC'nın aktardığına göre Ukrayna İçişleri Bakanı İgor Klimenko, Sumi kentinin merkezine yönelik düzenlenen saldırıda en az 32 kişinin hayatını kaybettiğini, 80’den fazla kişinin de yaralandığını açıkladı. Ukrayna Acil Durumlar Servisi tarafından yapılan açıklamada ölü sayısı doğrulanırken, saldırının tam olarak hangi hedefi vurduğu belirtilmedi. Ancak muhalif vekil Maryana Bezuhla, saldırının askerlere yönelik törensel bir ödül etkinliği sırasında gerçekleştirildiğini ve bu durumun ordu yönetiminin ihmali olduğunu iddia etti.
 
Bezuhla’nın yanı sıra Kono-top Belediye Başkanı Artyom Semenihin de tepki göstererek, Sumi Bölge Askeri İdaresi Başkanı Vladimir Artyuh ile yerel güvenlik servisi (SBU) yöneticisi Oleg Krasnoshapka’nın istifasını talep etti. Bezuhla, ordunun hâlâ “eski Sovyet alışkanlıklarıyla” hareket ettiğini ve çağın gerektirdiği esnekliği gösteremediğini savundu.
 
Zelenskiy ise yaptığı açıklamada, bu saldırının ardından ABD ve Avrupa’dan “sert ve kararlı bir yanıt” beklendiğini söyledi. 
 
- Milli Savunma Bakanlığı kaynakları, Rusya ve Ukraynalı yetkililerin Karadeniz'in güvenliği ile ilgili olarak 15-16 Nisan tarihlerinde Ankara'da Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nda bir araya geleceklerini duyurdu. MSB'nin açıklamasında, Karadeniz'de ateşkesin sağlanması durumunda atılacak adımlara ilişkin toplantı gerçekleştirileceği belirtildi. Rusya Federasyonu ile Ukrayna arasında olabilecek ateşkesin ardından, Karadeniz'de barış ortamının korunmasına yönelik, 15-16 Nisan tarihlerinde, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Karargahında, Rusya Federasyonu ile Ukrayna arasında olası bir ateşkesin ardından Karadeniz'in güvenliği konusunda toplantı yapılacak. Yabancı ülke askeri temsilcilerinin de katılımıyla yapılacak toplantıda, Karadeniz'de barış ortamının muhafazası amacıyla yapılabilecek askeri planlamaların deniz boyutu ele alınacak. (CNN Türk)
 
- Kremlin Sözcüsü Peskov, ABD Başkanı Trump’ın özel temsilcisi Steven Witkoff’un 11 Nisan’da St. Petersburg’da Rusya Devlet Başkanı Putin ile yaptığı görüşmenin, iki liderin olası buluşması yolunda bir adım olduğunu söyledi. Peskov, Putin ile Trump arasında gerçekleşmesi beklenen görüşmenin karşılıklı siyasi iradeyle desteklendiğini ve her iki liderin bu konuda kamuoyu önünde açıklamalar yaptığını belirtti. Ancak Peskov bu buluşmanın uygun bir zamanda ve ciddi hazırlıklarla gerçekleşmesi gerektiğini vurguladı. Peskov, kamuoyunun ve medyanın beklentilerinin bazen gerçeklikten uzaklaşabildiğine de dikkat çekti. Witkoff, ziyareti sırasında Putin’in yatırım ve ekonomi özel temsilcisi Kirill Dmitriyev ile de bir araya geldi.
 
- Rusya Savunma Bakanlığı, Donetsk Halk Cumhuriyeti (DNR) sınırları içindeki Yelizavetovka yerleşiminin Rus ordusunun kontrolüne geçtiğini duyurdu. Açıklamada, bu gelişmenin "Merkez" adlı askeri grubun aktif harekâtları sonucunda gerçekleştiği belirtildi. Bakanlık ayrıca, Donetsk bölgesinde yer alan bir dizi yerleşim çevresinde Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’ne (VSU) ait dokuz tugay ve bir taarruz alayına karşı saldırılar düzenlendiğini ve bu birliklerin önemli kayıplar verdiğini bildirdi. Bu çerçevede adı geçen noktalar arasında Novoekonomiçeskoye, Zverovo, Kotlino, Udaçnoye, Alekseyevka, Novopavlovka, Krasnoarmeisk, Novosergeyevka, Mirolubovka ve Preobrajenka bulunuyor. Başkan Vladimir Putin, geçtiğimiz ayın sonunda Rus ordusunun Donetsk bölgesinin yaklaşık yüzde 70’ini kontrol altına aldığını açıklamıştı.
 
- Rusya Savunma Bakanlığı, Ukrayna Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16 savaş uçağının hava savunma sistemleri tarafından düşürüldüğünü açıkladı. Bakanlık ayrıca sekiz JDAM güdümlü hava bombası, yedi ABD yapımı HIMARS roketi ve 207 sabit kanatlı insansız hava aracının da imha edildiğini bildirdi. Açıklamada, savaşın başlangıcından bu yana toplam 661 Ukrayna uçağının düşürüldüğü belirtildi. Öte yandan, 12 Nisan’da Ukrayna tarafı, 26 yaşındaki F-16 pilotu Pavel Ivanov’un görev sırasında hayatını kaybettiğini duyurdu. Ukrayna milletvekili Maryana Bezugla, hava kuvvetlerinde hâlâ dost-düşman tanıma sisteminin tam olarak işler hale getirilmediğini belirterek, daha önceki bir F-16 kaybını da bu eksikliğe ve Patriot sistemleriyle yaşanan koordinasyon hatasına bağlamıştı.
 
- ABD Başkanı Donald Trump, Rus yetkililerin “zararlı faaliyetleri” nedeniyle ilan edilen olağanüstü hâl rejimini bir yıl daha uzattı. RBC'nın aktardığına göre karar, Federal Resmi Gazete’de yayımlandı. Uzatma, Rus varlıklarının dondurulması ve yaptırımların devamının yanı sıra, Rus savunma sanayii ile iş birliği yapan yabancı finans kurumlarına yönelik ikincil kısıtlamaların sürmesini de kapsıyor.
 
Yayınlanan belgede “zararlı faaliyetler” arasında, ABD’de ve müttefik ülkelerdeki özgür seçim süreçlerine müdahale girişimleri, siber suçlar, yabancı hükümetleri etkilemek için sınır ötesi yolsuzluğun teşvik edilip kullanılması, muhalifler ve gazetecilerin baskı altına alınması, Washington için stratejik bölgelerde güvenliğin zayıflatılması ve uluslararası hukuk ilkelerinin ihlali sayıldı.
 
Metinde şu ifadelere yer veriliyor: “Rusya Federasyonu hükümetinin belirli zararlı faaliyetleri […] ABD’nin ulusal güvenliği, dış politikası ve ekonomisi için olağanüstü ve sıra dışı bir tehdit oluşturmaya devam etmektedir. Bu nedenle, Başkanlık kararnamesi 14024 ile ilan edilen ulusal olağanüstü hâl rejimini bir yıl daha uzatıyorum.”
 
Söz konusu olağanüstü hâl rejimi, Trump’tan önceki Başkan Joe Biden tarafından 15 Nisan 2021’de ilan edilmişti. O dönemde de benzer tehditlerin Rusya kaynaklı olduğu belirtilmişti.
 
- Almanya’nın muhtemel yeni başbakanı ve Hristiyan Demokrat Birliği’nin (CDU) lideri Friedrich Merz, Ukrayna’nın NATO ve Avrupa Birliği’ne tam üyeliğinin savaş sona ermeden mümkün olmadığını açıkladı. Handelsblatt gazetesine verdiği demeçte Merz, “Bir savaş halindeki ülke ne NATO’ya ne de AB’ye üye olabilir” diyerek Kiev’in üyelik sürecinin, çatışmaların bitmesiyle birlikte yeniden değerlendirilebileceğini belirtti. Merz, Ukrayna’ya verilen üyelik sözlerinin hâlâ geçerli olduğunu vurguladı.
 
- İspanya, dondurulmuş Rus varlıklarının Avrupa savunmasının güçlendirilmesi ve Ukrayna’ya yardım amacıyla kullanılmasını önerdi. Bloomberg’in haberine göre Madrid, Avrupa Birliği’ne, Rusya Merkez Bankası’na ait bloke edilmiş varlıkların kaynak oluşturduğu yeni bir savunma fonu kurulması çağrısında bulundu. Ekonomi Bakanı Carlos Cuerpo, 12 Nisan’da AB’li mevkidaşlarına yaptığı çağrıda, artık Ukrayna’yı ve Doğu Avrupa ülkelerini destekleme zamanının geldiğini vurgulayarak, savunma harcamalarının Avrupa için “gerçek bir kamu malı” olduğunu belirtti. Fonun, üye ülkelerin katkılarıyla ve Avrupa İstikrar Mekanizması’nın desteğiyle çalışması planlanıyor. Öte yandan, dondurulmuş Rus varlıklarının bu şekilde kullanılması Almanya ve Belçika gibi bazı ülkelerde mali istikrar ve euronun itibarı açısından endişe yaratıyor. Moskova ise bu girişimleri “hırsızlık” olarak nitelendiriyor ve gerekirse hukuki yollara başvuracağını duyurdu.
 
- Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Antalya Diplomasi Forumu’nda yaptığı konuşmada, Almanya, Fransa ve İngltere'yi yeni bir savaşa hazırlık sürecinin başını çeken ülkeler olarak nitelendirdi. Lavrov’a göre, Avrupa-Atlantik topluluğunun tüm çabaları şu anda savaş hazırlıklarına odaklanmış durumda ve bu yapılar, başlangıçta güvenliği sağlamak amacıyla kurulmuş olsalar da bu görevlerinde başarısız oldular. Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nı (AGİT) örnek veren Lavrov, bu kurumların Avrupa’da gerilimi körüklemekten ve yeniden silahlanma sürecini tetiklemekten başka bir rol oynamadığını savundu. Ayrıca, Avrupa Birliği’nin de NATO’nun doğu ve güney yönlü genişleme planlarına açıkça hizmet eden bir yapı haline geldiğini ileri sürdü.
 
- Ukrayna Hava Kuvvetleri Telegram kanalından yaptığı açıklamada, Ukraynalı F-16 pilotlarından birinin bir görev sırasında öldüğünü doğruladı. Pilotun ölüm yeri ve koşullarına ilişkin bir açıklama yapılmazken olaya neyin neden olduğu da bildirilmedi. Olayın koşullarını araştırmak üzere bakanlıklar arası bir komisyon kurulması çalışmalarının başlatıldığı duyuruldu. Ordu tarafından yapılan açıklamada, uçağın durumuna ilişkin ise herhangi bir bilgi verilmedi. Verhovna Rada milletvekili Maryana Bezuglaya Telegram kanalında yaptığı açıklamada, düşen F-16'nın Ukrayna ordusu tarafından vurulmuş olabileceğini öne sürdü. (Sputnik)
 
- Roskosmos Genel Müdürü Dmitriy Bakanov, Ukrayna’daki çatışmalarda gönüllü olarak görev alan Rus uzay ve füze sanayi çalışanları hakkında açıklamalarda bulundu. Bakanov’un verdiği bilgilere göre, binin üzerinde Roskosmos çalışanı özel askeri operasyona katıldı; bunlardan 342’si yaralandı, 105’i ise hayatını kaybetti ya da kayboldu. Ayrıca iki çalışan “Rusya Kahramanı” unvanına layık görüldü, 400’den fazlası ise devlet ve kurum madalyalarıyla ödüllendirildi. Bakanov, kayıpların anısına bir dakikalık saygı duruşunda bulunulmasını istedi. Roskosmos’un başına 6 Şubat’ta geçen Bakanov, görevi Yuri Borisov’dan devralmıştı. Ondan önce ise kurumun başkanlığını üstlenen Dmitriy Rogozin, görevden alındıktan sonra SVO bölgesine gitmiş, burada yaralanmış ve ardından Zaporojiya senatörü olarak atanmıştı.
 
- Beyaz Saray, ABD Başkanlık Özel Temsilcisi Stephen Whitkoff'un Umman'da İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi ile gerçekleştirdiği müzakerelerin son derece olumlu ve yapıcı geçtiğini açıkladı. "Müzakereler çok olumlu ve yapıcıydı" ifadesine yer verilen Beyaz Saray açıklamasında ayrıca, ABD'nin Umman'ın girişimi desteklemesi nedeniyle duyduğu minnettarlığı vurgunladı.
Beyaz Saray, ABD Başkanlık Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un Umman'da İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi ile yaptığı görüşmelerde doğrudan iletişim kurmasının, karşılıklı yarar sağlayacak bir sonuca ulaşılmasında 'ileri bir adım' olduğunu söyledi.
 
- Bloomberg’in haberine göre, ABD yönetimi, Çin ile süren gümrük vergisi savaşına rağmen akıllı telefonlar ve bilgisayarlar gibi elektronik ürünleri karşılıklı tarifelerden muaf tutma kararı aldı. 11 Nisan’da ABD Gümrük ve Sınır Muhafaza Servisi tarafından yayımlanan belgeye göre, bu karar cep telefonları, dizüstü bilgisayarlar, sabit diskler, işlemciler ve çipleri kapsıyor. Bloomberg, bu adımın tüketici fiyatlarındaki şoku hafifletmeyi amaçladığını ve Apple ile Samsung gibi büyük teknoloji şirketlerine avantaj sağlayabileceğini belirtti. Söz konusu ürünlerin çoğunun ABD’de üretilmemesi ve yerli üretimin zaman alacak olması da muafiyet kararında etkili oldu. Ancak bu istisnanın geçici olabileceği ve Çin’den gelen elektronik ürünlere daha düşük oranda olsa da başka bir tarife uygulanmasının gündeme gelebileceği ifade edildi.
 

12 Nisan Cumartesi

 Antalya Diplomasi Forumu'na gelen ve Dışişleri Bakanı Fidan ile yaklaşık 1 saat görüşen Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, soruları yanıtladığı özel oturumda "Avrupa insan haklarından bahsediyor. Ama Rusya ve Türkiye gibi ülkeler söz konusu olunca insan haklarından bahseden yok" dedi. Antalya Diplomasi Forumu'nda kendisine özel hazırlanan platformda gazetecilerin sorularını yanıtlayarak gündemi değerlendiren Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov önemli açıklamalarda bulundu. "Ukrayna Rusça'yı yasakladı. Ukrayna bunu yapan dünyadaki tek ülke" diyen Lavrov, "Avrupa, insan haklarından bahsediyor ama Rusya ve Türkiye gibi ülkeler söz konusu olunca insan haklarından bahseden yok" dedi. Lavrov ayrıca "Hakan Fidan'a Ukrayna'nın Rusya'nın enerji alt yapısına yapmış olduğu saldırıların bir listesini verdim" dedi. (Sputnik)

- Rusya Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un Antalya Diplomasi Forumu marjında Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Karadeniz ve Transkafkasya'daki durumun ve gelecek ikili temasların programınının ele alındığı dile getirildi. Sputnik'in aktardığı açıklamada şu cümleler yer aldı: "Orta Doğu ve Kuzey Afrika ile Transkafkasya ve Karadeniz bölgesindeki durum da dahil olmak üzere uluslararası ve bölgesel gündemin kilit konuları detaylı bir şekilde ele alındı. Ülkelerimiz arasındaki siyasi diyalog, ticaret, ekonomi ve enerji işbirliği gibi güncel konular üzerinde saatler süren bir mutabakat sağlandı. Yaklaşan Rus-Türk temaslarının takvimi ele alındı."

- Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Antalya Diplomasi Forumu’nda yaptığı açıklamada, Moskova ile Washington arasında ortak projelere yönelik Amerikan tekliflerinin görüşülmekte olduğunu belirtti. Lavrov, bu önerinin ABD tarafından geldiğini ve Rusya’nın bu tür işbirliği tekliflerini hiçbir zaman reddetmediğini vurguladı. “Hangi projeler üzerinde birlikte çalışabileceğimizi görmek istiyoruz. Ekonomik işbirliği ya da çatışma çözümü gibi konularda gelen teklifleri hiçbir zaman geri çevirmedik,” dedi. Lavrov ayrıca, iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin normalleştirilmesinin de gündemde olduğunu, özellikle büyükelçiliklerin işleyişine dair adımların tartışıldığını aktardı. Obama döneminden beri el konulan Rus diplomatik mülklerinin hala iade edilmediğini hatırlattı.

Lavrov’a göre, ABD-Rusya ilişkilerinde her zaman ilerleme için bir potansiyel mevcut ve iki ülkenin iyi ilişkilere sahip olmasında bir sakınca bulunmuyor. Bu çerçevede, taraflar son aylarda çeşitli düzeylerde görüşmeler yürütüyor. 10 Nisan’da İstanbul’da gerçekleşen son turda işbirliğinin yeniden başlatılması ve diplomatik ilişkilerin onarılması masadaydı. Rusya adına bu süreçte kilit rol üstlenen isimlerden biri, doğrudan yatırım fonu RFPI’nin başkanı ve Devlet Başkanı’nın uluslararası ekonomik işbirliği özel temsilcisi Kirill Dmitriyev oldu. Dmitriyev, Putin’in ABD özel temsilcisi Steve Witkoff’la St. Petersburg’da yaptığı görüşmede de yer aldı. Daha önce Washington ve Suudi Arabistan’daki görüşmelere de katılan Dmitriyev, ABD’li muhataplarıyla Arktik bölgesi ve nadir toprak elementleri konularında projeler görüştüklerini, yaptırımların kaldırılmasının ise Amerikan şirketlerinin Rusya’ya geri dönme isteğine bağlı olabileceğini belirtti.

- Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Andrey Rudenko, ABD ile Çin arasında tırmanan ticaret savaşı nedeniyle Amerikan petrol ithalatının tamamen durması halinde Moskova’nın Pekin’in ihtiyaçlarını karşılamaya hazır olduğunu açıkladı. TASS’a konuşan Rudenko, "Çin ne kadar tüketebilecekse, o kadar petrol sağlamaya hazırız" dedi. Çin’in enerji politikalarında önceliğinin ulusal çıkarları olduğunu vurgulayan Rudenko, kararın Pekin’e ait olduğunu belirtti. 2024 yılında Rusya, Çin’e rekor düzeyde 108,5 milyon ton petrol ihraç etmişti. Aynı yıl Çin’in toplam petrol ithalatı 553,4 milyon ton olurken, ABD’nin payı sadece 11 milyon tonla sınırlı kaldı. ABD Başkanı Donald Trump’ın nisan başında 185 ülkeye yönelik %50’ye varan gümrük vergileri açıklamasının ardından Çin de karşı hamlelerle Amerikan ürünlerine uyguladığı tarifeleri artırmış, bu durum Washington-Pekin hattındaki enerji ticaretini riske atmıştı.

ABD Başkanı Donald Trump’ın özel temsilcisi Steve Witkoff, St. Petersburg’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir araya geldi. Görüşme, Yeltsin adına kurulan Başkanlık Kütüphanesi'nde düzenlendi ve 4 saatten uzun sürdü. Taraflar, Ukrayna’daki ateşkes süreci ve olası barış anlaşması dahil olmak üzere çeşitli diplomatik konuları ele aldı. Kremlin, müzakerelerin detaylarını açıklamazken, görüşmenin genel olarak “Ukrayna’daki çözüm süreci çerçevesinde bir adım” olduğu belirtildi. Beyaz Saray Sözcüsü Caroline Leavitt de görüşmeyi “barış müzakerelerinde ileriye dönük bir temas” olarak nitelendirdi.

Görüşmeden önce Witkoff, sabah saatlerinde Grand Hotel Europe’da Rusya Doğrudan Yatırımlar Fonu Başkanı ve Putin’in özel temsilcisi Kirill Dmitriyev ile buluştu. Daha sonra, Büyük Koro Sinagogu’nu ziyaret ederek baş haham Menachem Mendel Pewzner ve cemaat başkanı Mark Grubarg ile bir araya geldi; kendisine matza ve koşer şarap hediye edildi. Ardından İsaakiy Katedrali’nde kısa bir tur yaptı. Tüm bu ziyaretlerin ardından, diplomatik görüşmenin yapılacağı Yeltsin Kütüphanesi’ne geçti. Putin ile tokalaşarak başlayan görüşme, “Russia Through the Eyes of Travelers” sergisinin yapıldığı kitaplar arasında gerçekleşti.
 
Reuters’ın haberine göre, Trump’ın özel temsilcisi Steve Witkoff, Ukrayna’daki ateşkese en hızlı şekilde ulaşmanın yolunun Donbas, Zaporijya ve Herson bölgeleri üzerindeki Rus egemenliğini tanımaktan geçtiğini savundu. Bu öneriyi Trump’a, Nisan başında Washington’da Rusya Doğrudan Yatırımlar Fonu Başkanı Kirill Dmitriyev ile yaptığı görüşmenin ardından iletti. Ancak aynı toplantıda yer alan bir diğer özel temsilci General Keith Kellogg, bu fikre sert şekilde karşı çıktı. Kellogg, Kiev’in bu bölgelerle ilgili bazı koşulları müzakere etmeye açık olabileceğini, ancak Rus egemenliğini tanımayı asla kabul etmeyeceğini belirtti. Görüşme sonunda Trump’ın bu öneriyi kabul edip etmeyeceğine dair herhangi bir karar alınmadı.
 
Rusya Doğrudan Yatırım Fonu (RDIF) Başkanı ve Rusya Devlet Başkanının Yabancı Ülkelerle Yatırım ve Ekonomik İşbirliği Özel Temsilcisi Kirill Dmitriyev, sosyal medya platformu X’te yaptığı paylaşımda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve ABD Başkanı Donald Trump'ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff arasındaki görüşmenin verimli geçtiğini belirtti. Dmitriyev, “Rusya'nın St. Petersburg şehrine hoş geldiniz! Steve Whitkoff ile verimli görüşmeler” diye yazarak, görüşmeden fotoğraflar paylaştı. (Sputnik)
 
- Trump’ın Ukrayna özel temsilcisi emekli General Keith Kellogg, Ukrayna’nın savaş sonrası bir barış anlaşması çerçevesinde Berlin modeliyle bölünebileceğini savundu. The Times’a konuşan Kellogg, Dnipro Nehri’ni doğal sınır kabul eden bir çözüm önerdi: Nehrin doğusunda Rusya'nın, batısında ise Batılı ülkelerin konuşlanabileceği bir yapı kurulabileceğini söyledi. Bu çerçevede 30 kilometrelik bir tampon bölgeyle desteklenen bir ateşkes hattı öngören Kellogg, Fransa ve İngiltere'nin ABD desteği olmadan hareket etmeye hazır olmaları gerektiğini de vurguladı. Kellogg’un bu açıklamaları, bir ABD yetkilisinin ilk kez Dnipro hattı boyunca resmi bir demarkasyon önerisinde bulunması açısından dikkat çekti.
,
- Reuters’ın haberine göre, ABD yönetimi Ukrayna’dan, Rusya’dan Avrupa’ya gaz taşıyan ve Gazprom’a ait olan boru hattının kontrolünü Amerikan hükümetine bağlı Uluslararası Kalkınma Finansmanı Şirketi’ne devretmesini talep etti. Bu talep, 11 Nisan'da gerçekleşen Kiev-Washington görüşmelerinde ABD’nin hazırladığı anlaşma taslağında Ukrayna heyeti tarafından “beklenmedik bir sürpriz” olarak fark edildi. Görüşmelerin oldukça gergin geçtiği ve Amerikan tarafının taleplerinin Ukrayna’da rahatsızlık yarattığı bildirildi. Gaz boru hattı üzerindeki bu kontrol talebi, Ukrayna topraklarındaki enerji altyapısının geleceğine dair yeni bir tartışma başlattı.
 
- Reuters’ın aktardığına göre, 11 Nisan’da yapılan ABD-Ukrayna görüşmeleri son derece gergin bir atmosferde geçti. Kaynaklara göre, Washington’un hazırladığı “maksimalist” anlaşma taslağı tansiyonu yükseltti; taslakta, ABD’ye Ukrayna’nın maden kaynaklarına ayrıcalıklı erişim ve elde edilen gelirlerin ABD tarafından yönetilecek ortak bir fona aktarılması öngörülüyordu. Müzakerelerin “düşmanca bir tonda” geçtiğini belirten kaynak, bir uzlaşma sağlanma ihtimalinin oldukça düşük olduğunu vurguladı. Aynı habere göre, ABD Başkanı Trump’ın Ukrayna lideri Zelenskiy’e anlaşmaya karşı çıkması durumunda “sorun yaşayacağı” uyarısında bulunduğu da iddia edildi.
 
 
11 Nisan Cuma
 
- Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Beyaz Saray’ın özel temsilcisi Steve Witkoff ile yaptığı görüşmenin ayrıntılarının gizli kalacağını açıkladı.
 
Peskov, gazeteci Pavel Zarubin’e yaptığı açıklamada “Görüşmeler gizli değil, bu Witkoff’un ülkemize üçüncü gelişi. Daha önce iki kez Moskova’ya gelmişti, bugün ise St. Petersburg’da bulunuyor. İlk el sıkışma tamamen normal bir görüntü. Nihayetinde artık ilk kez buluşmuyorlar,” şeklinde konuştu. Peskov böylece bu kez Putin ile Witkoff’un buluşmasının başındaki görüntülerin neden kamuoyuna açık şekilde gösterildiğini açıkladı.
 
Kremlin temsilcisi “Ama görüşme sürecinin kendisi kapalı bir süreç,” diye ekledi. 
 
Putin, Amerikan özel temsilcisiyle görüşmesini St. Petersburg’daki Devlet Başkanlığı Kütüphanesi’nde gerçekleştiriyor. Kremlin’in aktardığına göre, 13 Marttaki önceki buluşmada Putin, Steve Witkoff aracılığıyla ABD Başkanı Donald Trump’a “ek sinyaller” iletmişti.
 
- Ukrayna’da gelecekte yapılacak seçimler için hazırlıklar başladı, ancak süreç henüz en erken aşamasında. Bu bilgiyi Reuters'e konuşan Ukrayna Parlamentosu (Verhovna Rada) Başkanı Ruslan Stefançuk verdi.
 
Ajansın haberine göre, çatışma sona erdikten sonra ülkenin yeni bir yasa çıkarması gerekecek. Bu yasada oylamanın tarihi ve usulleri belirlenmeli. Stefançuk’un açıklamasına göre, milletvekilleri ve uzmanlar bu konuyu tartışıyor, ancak henüz somut bir yasa tasarısı hazırlanmış değil.
 
Ayrıca, parlamento ve başkanlık seçimlerinin hangi sırayla yapılacağı da belirsiz. Stefançuk, “Tüm seçimleri aynı anda yapmak teorik olarak bile mümkün değil,” ifadelerini kullandı.
 
- The New York Times’ın haberine göre, ABD’nin Ukrayna ile maden kaynakları konusunda önerdiği yeni anlaşma, önceki versiyonlardan daha katı koşullar içeriyor. Washington, kurulan ortak yatırım fonunun tüm kârı üzerinde hak iddia etmek istiyor. Bu durum, Kiev’in ABD’den aldığı yardım kadar bir miktarı iade edene kadar geçerli olacak.
 
Bu konudaki müzakereler 11 Nisanda Washington’da, Amerikan ve Ukraynalı heyetlerin katılımıyla yapılıyor. Anlaşma taslağına göre, ABD, Ukrayna madenlerinin üçüncü ülkelere satışını veto etme hakkına sahip olacak. Ayrıca, anlaşmanın ilk yılı boyunca, Ukrayna’nın ABD tekliflerinden daha avantajlı şartlar sunan yatırım projeleri başlatmasına izin verilmeyecek.
 
- Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un uçağı Antalya'ya iniş yaptı. Bu bilgiyi Kommersant gazetesi muhabiri aktardı. Cumartesi günü Rus bakan, Antalya Diplomasi Forumu’nda bir konuşma yapacak ve çeşitli ikili görüşmelerde bulunacak.
 
- Rusya Adalet Bakanlığı, ülkenin ilk dışişleri bakanı Andrey Kozırev’i “yabancı ajan” ilan etti. 1990-1996 yılları arasında bu görevde bulunan Kozırev 2012’den bu yana ABD’de yaşıyor. Yabancı ajan listesine ayrıca yazar ve filolog Nikolay Epple, Ukraynalı gazeteci Darya Şastlivaya, “Yolsuzluğa Karşı Udmurtya” adlı sivil hareket ve Rusya Cezaevi Servisi’nin Moskova şubesinde eski analist olan Anna Karetnikova da eklendi. “Şeffaflık Savunma Fonu” adlı bir sivil toplum kuruluşu ise tasfiye nedeniyle listeden çıkarıldı.
 
 
- Donald Trump yönetimi, Ukrayna ile ilgili görüşmeler için Nisan ayı sonunu şartlı bir son tarih olarak görüyor ve Kremlin’den bu tarihe kadar ateşkes kararı bekliyor. Axios’un durumu bilen bir kaynağa dayandırdığı haberine göre, eğer Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ay sonuna dek ateşkese yanaşmazsa, ABD yeni yaptırımlar uygulamaya hazır.
 
Bu yaptırımlar, Trump’ın başkanlık kararnamesiyle hayata geçirilebileceği gibi, Kongre tarafından yasalaştırılmış yaptırımlar da olabilir. İlk durumda yaptırımlar başkan kararıyla kolayca kaldırılabilirken, ikinci durumda bu yıllar hatta on yıllar sürebilecek uzun bir süreç gerektirebilir. Axios’a konuşan kaynak, Trump’ın özel temsilcisi Steve Witkoff’un bu ültimatomu Putin’e bizzat iletmek üzere 11 Nisan Cuma günü kendisiyle görüşeceğini belirtti. Daha önce, 4 Nisan’da ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio da Putin’e karar vermesi için yalnızca “birkaç hafta” tanındığını açıklamıştı.
 
- Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, ABD Başkanı Donald Trump’ın özel temsilcisi Steve Witkoff ile görüşeceği Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov tarafından doğrulandı. TASS’ın aktardığına göre, görüşmede Ukrayna’daki çatışmanın çözüm yolları ele alınacak.
 
Peskov, görüşmenin “başkanın ihtiyaç duyduğu sürece” devam edeceğini belirtti. Witkoff’un bugün St. Petersburg’a geldiği ve burada Deniz Kuvvetleri’nin gelişimiyle ilgili “son derece önemli” bir toplantının da yapıldığı bilgisi paylaşıldı. Kremlin, görüşmenin gerçekleşmesi durumunda medya ile bilgi paylaşılacağını duyurdu.
 
- Rusya’nın ana ihracat petrolü Ural’ın fiyatı, Haziran 2023’ten bu yana ilk kez varil başına 50 doların altına indi. Bu düşüş, dünya genelinde petrol ve hisse senedi piyasalarındaki gerilemeyle paralel gerçekleşti. Uluslararası fiyat ajansı Argus’un verilerine göre, 9 Nisanda Primorsk limanı bazında Urals fiyatı 51,14 dolardan 47,54 dolara düştü, ancak 10 Nisan itibarıyla tekrar 50,35 dolara yükseldi.
 
- Estonya Deniz Kuvvetleri Komutanı Komodor Ivo Värk’in yaptığı açıklamaya göre, Estonya savunma güçleri Rusya’ya gitmekte olan Kiwala adlı tankeri durdurarak belgelerini ve yasal statüsünü kontrol etmek üzere inceleme başlattı. Bilgi, bir basın toplantısında kamuoyuna duyuruldu.
 
- Tiflis’teki Griboedov Tiyatrosu, 10 Nisanda sahnelenmesi planlanan Şifa adlı oyunun iptal edildiğini açıkladı. Oyunda yer alan oyuncular arasında, 2022’de Rusya’nın Ukrayna’daki askeri operasyonunu açıkça kınayan ve ardından Rusya’dan ayrılarak Letonya’ya taşınan Çulpan Hamatova da yer alıyordu.
 
Tiyatro, kararın kendilerine ait olmadığını ve iptalin organizatörler tarafından yapıldığını belirtti: “Bu bizim değil, onların kararıydı. Neden iptal ettiklerini bilmiyoruz,” şeklinde açıklama yapıldı.
 
- Eski 58. Ordu Komutanı General İvan Popov, ev hapsinden alınarak tutuklu yargılanmak üzere cezaevine sevk edildi. Popov, dolandırıcılık suçlamasıyla en az 27 Nisana kadar tutuklu kalacak. TASS’ın haberine göre, generalin 2023 yılında insani yardım kapsamında temin edilen 100 milyon ruble değerinde demir ürünlerini zimmetine geçirdiği öne sürülüyor. Geçen hafta Rus basını Popov'un Ştorm Z birliklerinin başında operasyona katılacağını yazmıştı.
 
 
- Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, ABD Başkanı’nın özel temsilcisi Steve Witkoff’un Rusya’ya geldiğini doğruladı. Axios’un aktardığına göre Witkoff’un ziyareti, Vladimir Putin ile görüşme amacı taşıyor. Peskov, böyle bir görüşmenin gerçekleşmesi durumunda Kremlin’in resmi açıklama yapacağını belirtti.
 
Peskov gazetecilere “Evet, doğruluyorum, gerçekten de Rusya’ya geldi,” dedi. Flightradar verilerine göre, bu sabah Steve Witkoff’un içinde bulunduğu tahmin edilen Gulfstream G650ER tipi uçak St. Petersburg’a iniş yapmıştı. Witkoff, daha önce 11 Şubat ve 13 Mart tarihlerinde de Rusya’yı ziyaret etmiş ve son gelişinde Putin ile kapalı bir görüşme gerçekleştirmişti.
 
- Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, İstanbul’da ABD ile yapılan görüşmelerde doğrudan uçak seferlerinin yeniden başlatılmasının ele alındığını açıkladı. Lavrov’un açıklamasına göre Moskova, bunun için Aeroflot’a yönelik yaptırımların kaldırılmasını önerdi. Ancak bu teklife şu ana kadar Washington’dan bir yanıt alınmadı. Açıklamanın ardından Aeroflot hisseleri yüzde 4,27 değer kazanarak 69,7 rubleye yükseldi.
 
- ABD’nin Ukrayna Büyükelçisi Bridget Brink, görevinden istifa etti. Financial Times’ın kaynaklarına göre, Brink’in istifasında ABD Başkanı Donald Trump ile yaşadığı siyasi görüş ayrılıkları ve Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy ile bozulmuş iş ilişkileri etkili oldu.
 
Gazete “Brink’in istifa kararını bilen kaynaklar, Trump yönetimindeki üst düzey isimlerin, onun Ukrayna konusundaki stratejilerini desteklemeye ne kadar istekli olduğu konusunda şüphe duyduklarını” ifade etti, diye yazıyor.
 
- Rusya Dışişleri Bakanlığı BDT Ülkeleri İkinci Dairesi Direktörü Aleksey Palişçuk’un verdiği bilgiye göre, Moskova ile Kiev arasında konsolosluk ve hukuki meselelerde yazışmalar, Belarus’taki büyükelçilikler aracılığıyla yürütülüyor.
 
“Rusya ile Ukrayna arasında, özellikle hukuki ve konsolosluk konularında nota üzerinden yürüyen bir iletişim kanalı oluştu,” diyen Palişçuk, Minsk’e bu iletişim hattını koruduğu için teşekkür etti. 
 
Ukrayna, Rusya ile 1992’de kurulan diplomatik ilişkileri 2022’de sona erdirmişti.
 
- Japonya Rus temsilcilerin, 6 Ağustosta düzenlenecek Hiroşima atom bombası kurbanlarını anma törenine katılmasına izin verdi. Rusya, Ukrayna’daki askeri operasyon nedeniyle 2022’den beri bu etkinliğe davet edilmiyordu.
 
- Tunus’ta 2024 Kasım ayında gözaltına alınan 11 Rus vatandaşı serbest bırakıldı. TASS’ın aktardığına göre, söz konusu kişilere yönelik terör bağlantısı şüphesi kaldırıldı. Ancak dava, Kasserine vilayetindeki birinci derece mahkemeye devredildi.
 
Rus vatandaşları Cezayir sınırında gözaltına alınmıştı. Gözaltı sırasında üzerlerinde profesyonel video ekipmanları bulunduğu bildirilmişti. Tunus makamları, bu ekipmanın turistik faaliyetlerle uyumsuz olduğunu öne sürüyor. Gruptakiler ise bölgenin tarihini araştırdıklarını açıklamıştı.
 

AFP’nin Avrupa yetkililerine dayandırdığı haberine göre, Ukrayna’ya asker göndermeyi değerlendiren 30 ülkelik “gönüllüler koalisyonu” içinde şu ana dek yalnızca altı ülke fiilen askeri birlik göndermeye hazır olduğunu bildirdi. İngiltere, Fransa ve Baltık ülkeleri bu altılı içinde yer alırken, çoğu ülke özellikle ABD’nin açık desteği olmadan böyle bir misyonun uygulanabilirliğinden şüphe duyuyor. İngiltere Savunma Bakanı John Healey, NATO karargâhındaki görüşmelerde “Planlarımız gerçekçi ve kapsamlı şekilde hazırlanmış durumda” açıklamasında bulundu. Ancak İsveç Savunma Bakanı Pål Jonson gibi bazı yetkililer, görev tanımı ve kapsamı netleşmeden herhangi bir taahhütte bulunmayacaklarını vurguladı.

Koalisyonun liderliğini üstlenen Londra ve Paris, Mart ayında sundukları barış planında, ilk aşamada hava, deniz ve enerji altyapısı üzerinde bir aylık ateşkes öneriyor. Bu sürecin ardından Ukrayna’ya bir tür askeri güç yerleştirilmesi öngörülüyor. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, bu güçlerin doğrudan bir barış gücü değil, “caydırıcı kuvvet” olarak konuşlandırılacağını ve cephe hattında değil, daha iç bölgelerde görev yapacağını belirtmişti. Ancak özellikle Hollanda, İsveç ve bazı diğer Batı Avrupa ülkeleri, böyle bir misyonun siyasi ve güvenlik boyutlarıyla ilgili ciddi çekinceler taşıyor. Misyonun doğası, komuta yapısı ve yetki alanı gibi soruların hâlâ yanıtsız olduğunu belirten ülkeler, ABD'nin aktif katılımı olmadan Ukrayna’ya asker gönderme fikrine mesafeli yaklaşıyor. Bu durum, önerilen koalisyonun ne ölçüde gerçekçi ve etkili olabileceği konusunda uluslararası düzeyde tartışmaları da beraberinde getiriyor.

- ABD Başkanı Donald Trump, Rusya’nın çifte vatandaş Ksenia Karelina’yı serbest bırakmasını memnuniyetle karşıladıklarını belirterek Kremlin’e teşekkür etti. Kabine toplantısı sırasında konuşan Trump, “Başkan Putin’le bu konuyu görüştük ve bir anlaşmaya vardık. Genç bir balerini serbest bıraktılar, artık özgür. Bunu gerçekten takdir ediyoruz” dedi. Dün Abu Dabi’de gerçekleşen mahkûm takasında Karelina, yaptırımları ihlal ettiği iddiasıyla ABD’de tutuklu bulunan Rusya ve Almanya vatandaşı Artur Petrov’la değiştirildi. Görüşmeleri CIA Direktörü John Ratcliffe ile Rus istihbaratından üst düzey bir yetkili yürüttü. Karelina, Ağustos 2024’te vatana ihanet suçlamasıyla 12 yıl hapse mahkûm edilmişti; suçlamaya göre, yurt dışından Ukrayna ordusunu destekleyen bir fona bağış yapmıştı. Avukatı, müvekkilinin bu paraların askeri amaçlara kullanılacağını bilmediğini savunmuştu.
 
ABD Hint-Pasifik Komutanı Oramiral Samuel Paparo, Senato Silahlı Kuvvetler Komitesi’nde yaptığı açıklamada, Rusya, Çin ve Kuzey Kore arasındaki artan askeri-teknik iş birliğinin bölgedeki güvenlik dengelerini tehdit ettiğini belirtti. Paparo, “Bu ülkeler arasındaki yakınlaşma, Indo-Pasifik bölgesinde güvenlik krizlerini derinleştirip ABD'nin ulusal güvenliğine yönelik karmaşık ve bağlantılı bir tehdit oluşturuyor” dedi. Komutan ayrıca Rusya’nın 2021’den bu yana Pasifik Filosu’nu önemli ölçüde modernize ettiğini ve son üç yılda yedi yeni denizaltının filoya katıldığını kaydetti. Paparo, Rusya’nın ayrıca Bering Denizi’ndeki askeri operasyonlarının coğrafi kapsamını da genişlettiğini vurguladı.
 
- Sussex Dükü Prens Harry, Ukrayna’nın Lviv kentinde savaşta yaralanan askerlerin tedavi gördüğü Superhumans rehabilitasyon merkezini ziyaret etti. BBC muhabirlerinin aktardığına göre, Prens’in ziyareti güvenlik gerekçesiyle ancak Ukrayna’dan ayrıldıktan sonra duyuruldu. 2014 yılında savaş gazileri için düzenlenen Invictus Games’in kurucusu olan Harry’ye ziyarette dört Ukraynalı Invictus gazisi eşlik etti. Merkez, savaşta yaralananlara ücretsiz olarak psikolojik destek, cerrahi müdahaleler ve protez hizmetleri sunuyor. Kendisi de Britanya ordusunda 10 yıl görev yapan Prens Harry, ziyaret sırasında gazilerle birebir ilgilenerek dayanışma mesajı verdi.
 
- Lüksemburg Maliye Bakanlığı, Clearstream saklama kuruluşunda Rusların varlıklarının çözülmesi için bireysel lisansları daha sık vermeye başladı. Bu bilgiyi RBC’ye konuşan hukukçular ve piyasa katılımcıları doğruladı. Daha önce, bu saklama kuruluşunda lisans verilerek varlık çözümüne dair yalnızca bir örnek biliniyordu. Oysa Belçika’daki Euroclear sisteminde Ruslara ait varlıkların çözülmesi daha sık yaşanmıştı.
 
Clearstream üzerinden Rus varlıklarının çözülmesine dair bilgiler, özellikle Mind Money adlı aracı kurumun yöneticisi Yuliya Handoşko tarafından paylaşıldı. Handoşko’ya göre bu çözülme, sadece nakit paranın (kuponlar, tahvil itfaları ve hisse senedi temettüleri) serbest bırakılması ve çekilmesiyle sınırlı. Menkul kıymetlerin oradan çıkarılması ise hâlâ mümkün olamıyor. Handoşko, “Son yedi ay içinde üç müşteri, paralarını Kıbrıs’taki bir aracı kurum hesabına aktardı. Ancak hepsinin AB ülkelerinden birinde oturma izni bulunuyordu” dedi.
 
- Geçtiğimiz gece, Rusya’nın hava savunma sistemleri, ülke semalarında tespit edilen 30 adet Ukrayna yapımı uçak tipi İHA’yı imha etti. Bu açıklama Rusya Savunma Bakanlığı tarafından yapıldı.
 
Bakanlığın bu sabah yayımladığı bültene göre, 25 drone Kursk bölgesi üzerinde, 5 drone ise Belgorod bölgesi üzerinde düşürüldü. Olayın yer düzeyindeki sonuçlarına ilişkin bakanlık herhangi bir bilgi paylaşmadı.
 
10 Nisan Perşembe
 
Rusya ve ABD, İstanbul’daki görüşmelerde, Amerikan makamlarınca el konulan altı Rus diplomatik tesisin iadesine ilişkin bir “yol haritası” hazırlanması konusunda anlaşmaya vardı. Bilgi, Rusya Dışişleri Bakanlığı tarafından duyuruldu.
 
Rus heyetine başkanlık eden Rusya’nın ABD Büyükelçisi Aleksandr Darçiyev’in, “bu yönde acil pratik adımların önemini özellikle vurguladığı, bu adımlar arasında söz konusu tesislere Rus temsilcilerin denetim ve hasar tespiti amacıyla derhal erişim sağlamasının da yer aldığı” belirtildi.
 
ABD tarafını ise Dışişleri Bakan Yardımcısı’nın Rusya ve Orta Avrupa işlerinden sorumlu yardımcısı Sonata Coulter temsil etti.
 
Görüşmelerde iki ülkenin diplomatik misyonlarının kesintisiz şekilde bankacılık ve finansal hizmet almasının sağlanması konusunda da mutabakat sağlandı. Ayrıca, diplomatların görev yaptıkları ülkede vize işlemlerinin ve seyahatlerinin kolaylaştırılması da ele alındı.
 
Taraflar, bir sonraki istişare turuna kadar “karşılıklı kabul edilebilir çözümler geliştirme” konusunda da uzlaştı. Yeni tur için tarih henüz netleşmedi.
 
ABD Dışişleri Bakanlığı ise İstanbul’daki görüşmelerin “yapıcı bir ortamda” geçtiğini açıkladı. ABD tarafı, Moskova’daki büyükelçiliğin yerel personel çalıştırmasının yasaklanmasının “istikrarlı bir kadro yapısının korunması önünde başlıca engel” olduğunu belirterek bu konudaki endişelerini dile getirdi.
 
Yaklaşık altı saat süren görüşmelere Rusya’nın İstanbul Başkonsolosluğu ev sahipliği yaptı ve toplantıya yalnızca bir kez öğle yemeği arası verildi.
 
 
– İstanbul’daki Rus-Amerikan görüşmeleri yaklaşık altı saat sonra sona erdi. Görüşmede iki ülkenin büyükelçiliklerinin normal çalışmasının sağlanması konusu ele alındı. Müzakerelerin ardından taraflar basına açıklama yapmadı.
 
Görüşmeler Rusya’nın İstanbul Başkonsolosluğu’nda yapıldı. Yerel saatle 10.00 civarında başlayan toplantıya öğle yemeği arası verildi. Rus heyetine ABD Büyükelçisi Aleksandr Darçiyev, Amerikan tarafına ise ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Vekili Sonata Coulter başkanlık etti.
 
Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov’un açıklamasına göre İstanbul’daki görüşme “ikili ilişkilerin düzenlenmesi ve normalleşmesi konularına” odaklandı. TASS ajansının bir kaynağa dayandırdığı haberinde, görüşmenin “yapıcı bir atmosferde” geçtiği belirtildi.
 
Amerikan heyetini taşıyan araç, görüşme sonrası Rus Başkonsolosluğu’nu ilk terk eden araç oldu. Görüşmelerin sonuçlarının iki ülkenin dışişleri bakanlıkları düzeyinde daha sonra açıklanması bekleniyor.
 
– Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, Çin’in Rusya-Ukrayna çatışması konusunda dengeli bir tutum izlediğini söyledi. Bu açıklama, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy’nin, Rusya’nın Çin vatandaşlarını savaşta kullanmaya çalıştığı yönündeki iddiasına yanıt olarak geldi.
 
Peskov gazetecilere “Bu doğru değil. Çin dengeli bir pozisyon alıyor. Çin bizim stratejik ortağımız, dostumuz ve yoldaşımızdır. Çin her zaman çok ama çok dengeli bir yaklaşım sergilemiştir,” dedi.
 
– Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, “yakın gelecekte Ukrayna ile Rusya arasında barışın mümkün görünmediğini” söyledi. Aliyev Azerbaycan Diplomasi Akademisi'nde düzenlenen uluslararası “Yeni Dünya Düzenine Doğru” forumundaki konuşmasında bu tespiti “gerçekçi biri olarak” dile getirdiğini belirtti.
 
Aliyev, Rusya’nın "Ukrayna’nın eski topraklarını ilhak ettiğini" hatırlatarak, “Bundan nasıl geri adım atabilirler?” diye sordu. Cumhurbaşkanı öte yandan, Ukrayna’nın bu toprakları kendi toprağı olarak gördüğünü de belirtti.
 
Aliyev “İki açık savaş yaşamış ve bu savaşlar arasında bir dönem geçirmiş bir ülkede yaşamış biri olarak söyleyebilirim ki, ateşkes asla savaşı bitirmez. Asla,” dedi. Cumhurbaşkanı “Bu sadece ülkelerin yeniden toparlanması, seferber olması ve her şeye yeniden başlaması için geçici bir fırsattır,” diye ekledi ve “Ne yazık ki savaşlar, ancak kesin bir teslimiyet eylemiyle sona erer,” dedi. (RBC)
 
– Rusya Savunma Bakanlığı, Kuzey askeri grubunun, Rusya sınırındaki Sumi bölgesinde yer alan Jurovka yerleşimini ele geçirdiğini açıkladı.
 
– Avrupa Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Marta Kos, Avrupa Birliği ile Ukrayna’nın ekonomik iş birliğinde başarılı olabilmesi için birbirlerini dinlemeleri ve uyum yolları aramaları gerektiğini söyledi. Kos düşüncesini Ukraynaca “borşu birlikte pişirmek” deyimiyle açıkladı.
 
Kos Ukrayna-AB iş zirvesi sonrası yaptığı konuşmada, “Bu, zorlu bir şeyi birlikte, sabırla ve güvenle başarmak demek. Çünkü herhangi bir Ukraynalının size söyleyeceği gibi, borş hazırlamak öyle kolay bir iş değildir. Herkesin favori bir tarifi vardır. Bu yüzden birbirimizi dinlemeli, uyum sağlamalı ve herkese uyan bir tarif bulmalıyız,” dedi.
 

- Birleşik Arap Emirlikleri’nin başkenti Abu Dabi’de bugün Rusya ile ABD arasında yeni bir mahkûm takası gerçekleşti. Moskova, Ukrayna ordusuna maddi destek sağladığı gerekçesiyle vatana ihanet suçundan 12 yıl hapis cezasına çarptırılan çifte vatandaş Ksenia Karelina’yı serbest bıraktı. Washington ise, Amerikan mikroelektroniğini Rusya’ya yaptırımları delerek ihraç etmekle suçlanan ve 11 ayrı suçlamayla karşı karşıya olan Artur Petrov’u Rusya’ya iade etti. CIA Direktörü John Ratcliffe’in bizzat takas sırasında Abu Dabi Havalimanı'nda bulunduğu, görüşmelerin ise Rusya adına üst düzey bir istihbarat yetkilisiyle yürütüldüğü bildirildi.

Karelina, Şubat 2024’te Yekaterinburg’a ailesini ziyaret için geldiğinde gözaltına alınmış, FSB onun 2022’den itibaren Ukrayna’daki bir kuruluşa toplam 51,8 dolar bağış toplayarak Ukrayna Silahlı Kuvvetlerine maddi destek verdiğini iddia etmişti. Petrov ise Ağustos 2023’te Kıbrıs’ta ABD’nin talebiyle tutuklanmış, Amerikan Adalet Bakanlığı onun paravan şirketler aracılığıyla elektronik parça tedarik edip Rusya’ya gönderdiğini öne sürmüştü.

Bu takas, Donald Trump’ın yeniden başkanlığa gelmesinden bu yana taraflar arasındaki ikinci mahkûm değişimi oldu. Şubat ayında da ABD, siber suçlardan yargılanan Aleksandr Vinnik’i Rusya’ya iade ederken, karşılığında Rusya’da uyuşturucu suçlamasıyla 14 yıl hapis cezası almış eski ABD elçilik çalışanı ve öğretmen Mark Fogel’i serbest bırakmıştı. Uzmanlar, bu tür takasların Moskova-Washington ilişkilerinde sınırlı da olsa diplomatik iletişim kanallarını açık tutmak açısından önem taşıdığını belirtiyor.

- Rusya ve ABD temsilcileri, diplomatik ilişkilerin normalleşmesine yönelik yeni bir müzakere turu için bugün İstanbul’da bir araya geldi. Görüşmeler, Rusya’nın İstanbul Başkonsolosluğu’nda gerçekleştiriliyor. Rus heyetine ABD Büyükelçisi Aleksandr Darçiyev başkanlık ederken, ABD tarafını Avrupa ve Avrasya İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Yardımcısı Sonata Coulter temsil ediyor. Rusya Dışişleri Bakanlığı, müzakerelerin ana gündeminin büyükelçiliklerin çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve karşılıklı diplomatik temsilciliklerin faaliyetlerinin normalleştirilmesi olduğunu açıkladı. Şubat ayında yapılan son toplantıda, diplomatların çalışma koşulları, diplomatik misyonların finansmanı, ABD’nin 2016–2018 yıllarında el koyduğu altı Rus diplomatik mülkünün iadesi ve doğrudan uçuşların yeniden başlatılması gibi konular ele alınmıştı.

- Ukrayna Başbakan Yardımcısı Olga Stefanışina’nın açıklamasına göre, ABD ile Ukrayna arasında tartışmalı maden anlaşmasına ilişkin teknik düzeydeki görüşmeler Cuma günü Washington’da başlayacak. Stefanışina, Brüksel’de düzenlediği basın toplantısında, “Toplantı yarın yapılacak, bu nedenle şu anda detayları değerlendiremiyorum. Ancak ardından yorum yapabilirim” dedi. Görüşmeler, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile ABD Başkanı Donald Trump arasında Şubat sonunda yapılan ve gergin geçtiği bildirilen görüşmenin ardından hız kazandı. Medyada yer alan haberlere göre, bu görüşmeden sonra ABD tarafı anlaşma şartlarını genişletti ve Ukrayna’dan daha fazla taviz talep etmeye başladı.

-  Ukrayna Devlet Başkanlığı Ofisi Başkanı Andriy Yermak, İtalyan gazetesi Corriere della Sera'ya verdiği röportajda, ABD'nin Rusya'nın Ukrayna’daki savaşın başlıca sorumlusu olduğu konusundaki tutumunun net olduğunu söyledi. Suudi Arabistan'da düzenlenen barış görüşmelerinde Ukrayna heyetine başkanlık ettiğini hatırlatan Yermak, “Kimse Rusya’nın bu savaşta sorumluluğunu sorgulamadı. Ön koşulsuz, kapsamlı ateşkes sağlanması gerektiği konusunda tam bir mutabakat vardı” dedi. Yermak ayrıca, Başkan Donald Trump’ın savaşı sona erdirmeye istekli olduğunu ve Moskova üzerinde etkili baskı araçlarına sahip olduğunu ifade etti. Öte yandan, Rusya saflarında savaşan Çin vatandaşları konusuna da değinen Yermak, Başkan Zelenskiy’in bu hafta 155 Çin vatandaşının TikTok ve benzeri sosyal medya platformları üzerinden Rus ordusuna katıldığını açıkladığını hatırlattı. Çin yönetimi, vatandaşlarının savaş bölgelerinden uzak durmaları yönünde sürekli uyarılarda bulunduğunu söylerken, Kremlin ise bu iddialar hakkında yorum yapmaktan kaçındı.

- Kırgızistan'da Zafer Günü kutlamaları bu yıl 8 Mayıs’a çekildi. Tarih değişikliği, Cumhurbaşkanı Sadır Caparov’un 9 Mayıs’ta Moskova’ya yapacağı resmi ziyaret nedeniyle gerçekleştirildi. Caparov’un, Sovyetler Birliği’nin İkinci Dünya Savaşı’ndaki zaferinin 80. yılı vesilesiyle Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in daveti üzerine Moskova’ya gideceği açıklandı. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Askhat Alagozov’un aktardığına göre, resmi törenler ve anma etkinlikleri bir gün önce başkent Bişkek’te düzenlenecek. Öte yandan, Kırgızistan Ulusal Muhafızları’ndan yaklaşık 80 asker, bu yıl Kızıl Meydan’daki geçit töreninde yer almak üzere Rusya’ya gönderilecek.

- Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, ABD Hazine Bakanı Scott Bessent’in Kiev’e 12 Şubat’ta getirdiği maden kaynaklarına ilişkin anlaşmayı, dayatmacı tavır nedeniyle imzalamadığını açıkladı. Zelenskiy, Bessent’in kendisine “Siz bunu şimdi imzalamalısınız” dediğini aktararak, “Benim de karakterim var. Parmakla sözleşmeye vurup ‘Şimdi imzalamamız gerek’ diyen birine sadece ‘Parmak sallamayı bırak da, konuyu esaslı şekilde konuşalım’ diyebilirim” sözleriyle yaşananları anlattı. Ukraynalı lider, Amerikalı muhatabının farklı bir iletişim beklediğini belirtti ancak “Ukrayna üçüncü sınıf bir ülke değil” diyerek muhatapların eşit düzeyde diyalog kurması gerektiğini vurguladı.

Zelenskiy’nin bu çıkışı, Bessent’in daha önce yaptığı “Zelenskiy en kolay anlaşmayı sabote etti” açıklamasına yanıt niteliği taşıyor. Bessent, Zelenskiy’nin başta anlaşmayı imzalamaya hazır olduğunu, ancak daha sonra Beyaz Saray’a kabul edilmek için “yalvardığını” ve 28 Şubat’taki görüşmede ABD Başkanı Donald Trump ile Zelenskiy arasında sert bir tartışma yaşandığını belirtmişti. Anlaşmanın ilk versiyonu, savaş sırasında verilen yardımların Ukrayna tarafından hibe değil kredi sayılarak geri ödenmesini öngördüğü için Kiev tarafından reddedilmişti. Görüşmeler sırasında anlaşma bir süreliğine revize edilse de, ABD tarafı sonrasında telafi maddelerini yeniden gündeme getirdi. Anlaşma hala imzalanmış değil.

-  Zelenskiy, düzenlediği basın toplantısında ülkesinin ABD’den yeni bir askeri yardım paketi almak istediğini ve bu paket için ödeme yapmaya hazır olduklarını açıkladı. “Biz bu yardımı satın almak istiyoruz. Hangi şekilde olursa olsun ödeme yapmaya hazırız. Bunu güvenlik garantisi olarak görüyoruz” diyen Zelenskiy, en az 10 hava savunma sistemi ve başka ekipmanları içeren geniş kapsamlı bir talep listesinin Washington’a iletildiğini belirtti. ABD şu anda Ukrayna’ya yardım göndermeye devam etse de, bu yardımlar büyük ölçüde önceki Başkan Joe Biden döneminde onaylanan paketlerle sınırlı kalıyor. Yeni Başkan Donald Trump yönetimi ve Cumhuriyetçilerin çoğunlukta olduğu Kongre henüz yeni yardım paketlerini onaylamış değil. Öte yandan Washington, geçmişte sağlanan yardımların doğrudan yardım değil, karşılığında maden kaynakları gibi varlıkların paylaşımını içeren anlaşmalar olduğunu savunurken, Kiev bu yardımların bağış niteliğinde olduğunu ve geri ödenmeyeceğini vurguluyor. Zelenskiy geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamada, “Trump yönetimi bize hiçbir şeyi bedavaya vermeyecek” ifadelerini kullanmıştı.

- Rus ve Amerikan heyetleri arasındaki diplomatik misyon faaliyetlerine ilişkin müzakereler bugün İstanbul’da yapılacak.

-  Ukrayna Silahlı Kuvvetleri Başkomutanı Aleksandr Sırskiy, Rus ordusunun Sumı ve Harkov bölgelerinde fiilen saldırıya geçtiğini açıkladı. Ukrayna Genelkurmay Başkanlığı ise durumu “olağanüstü değil” şeklinde tanımladı. Yetkililere göre, şu anda savaşın tüm hatlarında saldırıların yoğunluğu belirgin şekilde artmış durumda, ancak bu durum genel askeri dengeyi değiştiren bir gelişme olarak değerlendirilmiyor.

CNN'in cephe hattındaki gelişmelere dair yayımladığı analizde, Rus ordusunun saldırılarını son günlerde önemli ölçüde artırdığı ve Dnipropetrovsk bölgesine ulaşmayı hedeflediği bildirildi. Haberde, Ukrayna askeri istihbaratından bir kaynağın, Rus birliklerinin son 10 günde daha fazla asker ve teçhizat yığarak yeni bir taarruz hazırlığına giriştiği yönündeki ifadelerine yer verildi.  CNN, Rusya’nın bu bölgeyi ele geçirmesinin, Ukrayna’nın yeni bir bölgesinin alınması anlamına geleceğine dikkat çekiyor. OSINT kaynaklarına göre, cephe hattı ile Dnipropetrovsk bölgesi arasındaki mesafe sadece altı kilometreye inmiş durumda. CNN, bu gelişmenin hem Vladimir Putin hem de olası Amerikan arabulucuları için gelecekteki müzakerelerde önemli bir koz haline gelebileceğini öne sürüyor.

- Kiev’de gece saatlerinde düzenlenen insansız hava aracı (İHA) saldırısının ardından bir depoda yangın çıktığı bildirildi. Kiev Belediye Başkanı Vitaliy Kliçko, Goloseyevskiy bölgesinde bir deponun bulunduğu alana İHA parçalarının düştüğünü ve  yangına yol açtığını açıkladı. Yangının etkisiyle çıkan alevler kontrol altına alınırken, ilk belirlemelere göre can kaybı ya da yaralanma yaşanmadı. 

- Avrupa Birliği Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, Ukrayna’nın bu ay içinde Rusya’nın dondurulmuş varlıklarından elde edilen ilk faiz gelirinin kalan 1,4 milyar euroluk kısmını alacağını açıkladı. Kallas, ayrıca ay sonunda 2,1 milyar euroluk ikinci ödemenin de kademeli olarak gönderilmeye başlanacağını belirtti. Batılı ülkeler, 2022’de başlayan Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik operasyonunun ardından Rusya Merkez Bankası’na ait yaklaşık 325 milyar dolarlık varlığı dondurmuştu. Ancak yetkililer, bu varlıkların doğrudan Ukrayna’ya aktarılmasının değil, sadece bu fonlardan elde edilen faiz gelirlerinin paylaşılmasının gündemde olduğunu vurgulamıştı.

-  Avrupa Birliği, Ukrayna tarım ürünleri için 2022’den bu yana uygulanan gümrüksüz ithalat rejimini 5 Haziran’dan sonra uzatmama kararı aldı. AB Tarım Komiseri Christoph Hansen, mevcut ticaret kolaylıklarının sona ereceğini ve bu konuda bir uzatma seçeneğinin bulunmadığını açıkladı. Hansen, Ukrayna’ya acil erişim sağlamak amacıyla yeni bir tarife kotası sistemi üzerinde çalışıldığını belirtti ancak bunun “mevcut düzeyde olmayacağını” vurguladı. Politico'nun aktardığına göre, Kiev bu kararın ülkenin ihracatında 3,3 milyar euro’luk kayba ve GSYH’de yüzde 2,5’lik bir düşüşe yol açabileceğini öngörüyor. Özellikle yumurta, bal ve tavuk eti gibi “hassas ürünler” için sağlanan muafiyetlerin kaldırılması beklenirken, bazı kategoriler (örneğin çelik) için istisnaların korunması gündemde. Son aylarda Avrupa’daki çiftçi protestoları ve sınır blokajları, Ukrayna’dan gelen daha ucuz tarım ürünlerine karşı tepkilerin artmasına neden olmuş, başta Polonya olmak üzere komşu ülkeler tek taraflı ithalat yasakları uygulamıştı. 

- Ukrayna Dışişleri Bakanlığı, dünyaca ünlü Rus soprano Anna Netrebko'nun 2025-2026 sezonunda Londra’daki Kraliyet Operası’nda sahne almasının planlanmasına tepki gösterdi ve gösterilerin iptal edilmesi çağrısında bulundu. "Netrebko'nun geçmişte Vladimir Putin'in destekçisi olduğu ve Ukrayna'nın doğusundaki ayrılıkçılara destek verdiği" iddia edilirken, son yıllarda Avusturya’da yaşadığı, topyekûn savaşa karşı çıktığı, ancak Putin’i doğrudan kınamadığı belirtildi. Kraliyet Operası ise yaptığı açıklamada, bir sanatçının Rus vatandaşı olmasının otomatik olarak rejim destekçisi olduğu anlamına gelmediğini vurgulayarak, Netrebko’nun savaş karşıtı açıklamaları ve 2022’den bu yana Rusya’ya dönmemiş olması nedeniyle sahneye davet edildiğini belirtti.

İngiltere’de bir jüri, Rusya’nın ilhak ettiği Sivastopol’un eski valisi Dmitriy Ovsyannikov’u, hakkında uygulanan yaptırımları delmek suçundan mahkûm etti. 2016-2019 yılları arasında Sivastopol’un valiliğini yapan ve daha sonra Rusya Sanayi ve Ticaret Bakan Yardımcılığı görevinde bulunan Ovsyannikov, yedi suçlamadan altısında suçlu bulundu. Mahkemeye göre Ovsyannikov, yaptırımlara rağmen İngiltere’de bir banka hesabı açtı ve eşi bu hesaba on binlerce sterlin aktardı. Kardeşi Aleksey Ovsyannikov da, eski valinin çocuklarının özel okul ücretini ödeyerek yaptırımları ihlal ettiği gerekçesiyle iki suçtan hüküm giydi. Ovsyannikov’un davası, İngiltere’nin 2019’da yürürlüğe koyduğu yaptırımları ihlal yasası kapsamında açılan ilk dava oldu. 2023’te İngiliz vatandaşlığı aldığı ortaya çıkan Ovsyannikov’un, yaptırım listesine adının farklı yazılması nedeniyle uzun süre fark edilmediği öne sürüldü. Mahkemenin ceza kararını bu hafta açıklaması bekleniyor.
 
9 Nisan Çarşamba
 
- Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, "Çin’in Rusya’nın Çinli vatandaşları Ukrayna’da savaşmak üzere askere almasını engellemek adına hiçbir şey yapmadığını" söyleyerek, şu ana kadar 155 Çinli savaşçının cepheye gönderildiğini ve daha fazlasının da yakında sevk edilebileceğini öne sürdü.
 
Financial Times'ın haberine göre, Zelenskiy’nin açıklamaları, Pekin’in çatışmadaki tarafsızlık iddialarını sorgularken, aynı zamanda Çin ile Batılı ülkeler arasında gerilimi artırma potansiyeline sahip. Zira Batılı hükümetler, Çin’i Rusya’ya destek vermemesi konusunda defalarca uyarmıştı.
 
Başkanlık ofisinde gazetecilere konuşan Zelenskiy, Ukrayna istihbaratının, Rus ordusuyla sözleşme imzalayarak savaşmak üzere gelen 155 Çin vatandaşını tespit ettiğini söyledi.
 
Zelenskiy, gerçek sayının bu rakamın çok üzerinde olduğuna inandığını belirtti.
 
Çin Dışişleri Bakanlığı ise aynı gün yaptığı açıklamada, Çin’in vatandaşlarına silahlı çatışmalara herhangi bir şekilde karışmaktan kaçınmaları çağrısında bulunduğunu, Ukrayna’nın Rusya saflarında savaşan çok sayıda Çinli olduğuna dair iddialarının ise gerçeklere dayanmadığını açıkladı.
 
- Rusya'nın Washington Büyükelçisi Aleksandr Darçiyev, Rusya ve ABD temsilcilerinin İstanbul’daki görüşmesinin, Joe Biden yönetiminin “zehirli mirasından” kurtulmaya yardımcı olması gerektiğini belirtti. Darçiyev, yeni istişare turu sırasında Rus tarafının daha önce el konulan diplomatik mülklerin iadesi konusunu gündeme getireceğini ve doğrudan uçak seferlerinin yeniden başlatılmasını talep edeceğini de ekledi.
 
Büyükelçi “Devlet başkanları tarafından açılan fırsat penceresi sayesinde, karşılıklı olarak Rusya ve ABD diplomatik misyonlarının bankacılık hizmetlerinin güvence altına alınması konusunda, özellikle de merkez başkentlerden gelen işlemlerin aksamaması yönünde anlaşmaya varılmıştır. Bu durum, ayrıca Rusya’nın BM ve diğer uluslararası kuruluşlara yaptığı katkılar için de geçerlidir,” dedi.
 
Rus ve Amerikan heyetleri arasındaki diplomatik misyon faaliyetlerine ilişkin müzakereler yarın İstanbul’da yapılacak.
 
- RIA Novosti’ye konuşan bir diplomatik kaynak, Rusya Savunma Bakanlığı’nın Ukrayna Silahlı Kuvvetleri tarafından TürkAkım doğalgaz boru hattı için kullanılan bir istasyona saldırı düzenlendiği yönündeki açıklamasının Türkiye tarafından incelendiğini bildirdi.
 
Rusya Savunma Bakanlığı’nın açıklamasına göre, Ukrayna kuvvetleri Krasnodar bölgesindeki TürkAkım boru hattına gaz sağlayan Korenovskaya kompresör istasyonuna insansız hava araçlarıyla saldırı düzenledi. Ancak hava savunma sistemleri ve ateş grupları tüm İHA’ları düşürdü.
 
Diplomatik kaynak “Medya haberlerini gördük. Şu anda bilgi değerlendiriliyor,” şeklinde konuştu.
 
- Çin, öğle saatlerinden itibaren ABD’den ithal edilen tüm ürünlere uygulanan ek gümrük vergisini yüzde 34’ten yüzde 84’e çıkaracak. Ülkenin devlet televizyonu tarafından bildirildiği üzere, bu artış 4 Martta getirilen yüzde 20’lik tarife artışına eklendiğinde, ABD mallarına uygulanan toplam tarife yüzde 104’e ulaşacak. Böylece Çin'in karşı tarifeleri, 9 Nisan gece yarısı yürürlüğe giren Amerikan tarifeleriyle eşitlenmiş olacak.
 
Öte yandan Avrupa Birliği ülkeleri, Donald Trump’ın Avrupa çeliği ve alüminyumu üzerine getirdiği tarifelere karşılık olarak, 22 milyar avroluk Amerikan ürününe karşı “dengeleyici” tarifeleri onayladı.
 
Bu AB tarifeleri, tütün, motosiklet, tavuk eti, çelik ve alüminyum gibi bazı ABD mallarını kapsayacak şekilde yüzde 10 ila 25 arasında değişiyor.
 
27 AB ülkesinden 26’sı bu önlemleri destekledi, yalnızca Macaristan karşı oy kullandı.
 
- Rus 58. Muhafız Ordusu’nun eski komutanı Tümgeneral İvan Popov, özel askeri operasyona sıradan bir taarruz askeri olarak değil, Ştorm Z birliğinin komutanı olarak gönderilecek. Bu bilgiyi Kommersant’a güvenlik güçlerinden bir kaynak verdi. Bu birlikler, tıpkı Popov gibi hüküm giymiş veya soruşturma altındaki kişilerden oluşturuluyor.
 
Kaynak, bu kişilere yönelik cezai kovuşturmanın operasyon tamamlandıktan ya da devlet nişanı aldıktan sonra durdurulduğunu ve nihayetinde sona erdirildiğini hatırlattı.
 
Ünlü bir asker olan Tümgeneral Popov, büyük çapta dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik ile suçlanıyordu. Popov, operasyona katılmak için Kremlin'e mektup yazmıştı.
 
- Rusya iki Rumen diplomatı sınır dışı etme kararı aldı.
 
 
- Çin Dışişleri Bakanlığı, Ukrayna’daki savaşa Çin askerlerinin katıldığına dair iddiaları kesin bir dille reddetti. Bakanlık sözcüsü Lin Jian, Pekin’in vatandaşlarından silahlı çatışmalardan uzak durmalarını her zaman talep ettiğini belirtti. Açıklama, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’nin 8 Nisan’da Donbas’ta Rusya saflarında savaşan iki Çin vatandaşının esir alındığını duyurmasının ardından geldi. Zelenski’nin bu açıklaması üzerine Ukrayna Dışişleri Bakanlığı, Çin’in Kiev’deki diplomatik temsilcisini izahat talebiyle bakanlığa çağırdı. Çin tarafı ise daha önce de Rusya-Ukrayna savaşında taraf olmadığını, barışçıl çözüm ve müzakere çağrısını sürdürdüğünü vurgulamıştı.
 
 - Fransa sınırında Rusya Dışişleri Bakanlığı’na bağlı bir diplomatın ülkeye girişte gözaltına alınması Moskova’nın tepkisine yol açtı. Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova’nın açıklamasına göre, olay üzerine Fransa'nın Moskova Büyükelçisi bakanlığa çağrılarak resmi protesto (demarş) iletildi. Fransız sınır görevlileri, Rus diplomatın bilgisayar ve telefonuna el koyarken, kendisine zamanında vize verilmediği belirtildi. Zaharova, diplomatın bir gün boyunca havalimanında tutulduğunu ve Rusya’nın bu olayı cevapsız bırakmayacağını ifade etti. Paris’teki Rusya Büyükelçiliği de Fransa Dışişleri Bakanlığı'na nota gönderdi.
 
- Çeçenistan lideri Ramzan Kadirov, 7 Nisan'da Aşhoy-Martan kentindeki bir trafik polis noktasına düzenlenen bıçaklı saldırının ardından, saldırganların sadece kendilerinin değil, aile fertlerinin de sorumluluk taşıdığını belirterek, faillerin babaları ve kardeşlerinin Çeçenistan’dan sınır dışı edilmesi talimatını verdi. Kadirov, Telegram üzerinden paylaştığı açıklamada, saldırganların kimliklerinin tespit edildiğini ve aralarında bir Ukrayna vatandaşının da bulunduğunu ifade etti. Olayda bir polis memuru hayatını kaybederken, saldırgan öldürüldü. Kadirov, aile üyelerinin suçluların eylemlerinden haberdar olup sessiz kalmaları durumunda cezai yaptırımlarla karşılaşacağını vurguladı ve Ukrayna bağlantılı faaliyetlerin devam etmesi hâlinde daha geniş çaplı sınır dışı uygulamaları yapılacağını bildirdi.
 
- Estonya Cumhurbaşkanı Alar Karis, ülkede daimi olarak yaşayan yabancı uyrukluların yerel seçimlerde oy kullanma hakkını kaldıran yasayı onayladı. Mart ayında parlamentodan geçen bu yasa değişikliği özellikle Rusya ve Belarus vatandaşlarını etkiliyor. Karis, alınan kararı meşru bulduğunu belirtti. Buna göre, 19 Ekim’de yapılacak yerel yönetim seçimlerinde Rus ve Belarus vatandaşları artık oy kullanamayacak. Son kez bu seçimlerde oy kullanabilecek olan vatansız kişilerin de bir sonraki seçimde bu hakkı ellerinden alınacak. 2024 verilerine göre Estonya’da 78.600 Rus vatandaşı, 2.600 Belaruslu ve 60.500 vatansız kişi yaşıyor; ülkenin toplam nüfusu ise 1,3 milyonun üzerinde.
 
- Londra ICE borsasında işlem gören Brent tipi ham petrolün varil fiyatı, 9 Nisan sabahı itibarıyla 60,34 dolara gerileyerek Mart 2021'den bu yana ilk kez 61 doların altına düştü. Bu haberlerden önce, Rus Ural petrolünün iki gün önce 54 doara kadar düştüğü rapor edilmişti. 8 Nisan akşamında 62 dolar seviyesini de kıran petrol fiyatları, ABD’nin küresel ölçekte uygulamaya koyduğu yeni gümrük tarifeleri sonrasında sert bir düşüş eğilimine girdi. Citi Research, Brent petrolünün üç aylık tahmini fiyatını 60 dolara çekti. Goldman Sachs ise Aralık 2025'te petrolün 58 dolardan işlem göreceğini, 2026 sonunda ise 55 dolara kadar düşebileceğini öngörüyor.
 
Fiyatlardaki bu sert düşüş, ABD Başkanı Donald Trump’ın 2 Nisan'da duyurduğu geniş kapsamlı ithalat tarifeleriyle doğrudan ilişkilendiriliyor. Halihazırda yüzde 10’luk temel tarife yürürlüğe girerken, Çin gibi bazı ülkeler için bu oran 104%’e kadar çıkacak. Washington’un 8 Nisan’da açıkladığı ek yaptırımlar, Çin’in ABD’ye karşılık olarak uygulamaya koyduğu yüzde 34’lük misillemelere karşılık geldi. Bu gelişmeler, küresel enerji piyasalarında ciddi bir belirsizlik yaratmış durumda.
 
- Rusya ile ABD arasındaki ikinci tur istişarelerin 10 Nisan’da İstanbul’da yapılması bekleniyor. TASS’a konuşan bir kaynağa göre, görüşmelere Rus heyetinin başında Rusya’nın Washington Büyükelçisi Aleksandr Darçiyev yer alacak. ABD heyetini ise Avrupa ve Avrasya işlerinden sorumlu ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Vekili Sonata Coulter temsil edecek. Taraflar, son olarak 27 Şubat’ta yine İstanbul’da bir araya gelmişti.
 
- ABD Dışişleri Bakanlığı, Ukrayna ordusunun Donetsk cephesinde Rusya safında savaşan iki Çin vatandaşını esir aldığına dair haberlere sert tepki gösterdi. Bakanlık Sözcüsü Tammy Bruce, söz konusu gelişmenin Washington’da ciddi endişeye yol açtığını belirterek, Çin'in Rusya’ya savaşta sağladığı desteğin altını çizdi. Bruce, Rusya’nın kullandığı çift kullanımlı askeri ürünlerin yaklaşık %80’inin Çin'den geldiğini vurguladı. Başkan Donald Trump’ın daha önce yaptığı açıklamaya da atıfta bulunarak, Rusya ile Çin arasındaki askeri iş birliğinin küresel istikrarsızlığı artırdığını ve ABD’nin güvenliğini tehdit ettiğini söyledi. Çin tarafından henüz resmi bir yanıt gelmezken, Ukrayna Dışişleri Bakanlığı Çin’in Kiev’deki temsilcisini açıklama talebiyle bakanlığa çağırdı. Başkan Zelenskiy ise ellerindeki bilgilerin, Çin vatandaşlarının Rus ordusunda görev almasının münferit olmadığını düşündürdüğünü açıkladı.
 
- Bu sabaha karşı 10 saat süreyle, Rusya topraklarına yönelik kapsamlı bir insansız hava aracı saldırısı düzenlendi. Rusya Savunma Bakanlığı'nın açıklamasına göre, hava savunma sistemleri toplam 158 Ukrayna yapımı insansız hava aracını (İHA) etkisiz hale getirdi. En fazla saldırı 67 dronla Krasnodar bölgesine yönelik gerçekleşirken, Rostov bölgesinde 29, Kuzey Osetya’da ise 15 İHA düşürüldü. Ayrıca Voronej, Kursk, Belgorod, Kırım, Penzenskaya, Saratov, Oryol ve Stavropol bölgeleriyle Azak ve Karadeniz kıyılarında da dronlar etkisiz hale getirildi. Yerel yetkililer, olaylarda can kaybı ya da ciddi bir hasar yaşanmadığını bildirdi.
 
- Rusya'da Vladikavkaz ve Grozni havalimanlarında uçuşlar saat 01:53 itibarıyla geçici oarak durduruldu. Uygulamanın sivil hava taşımacılığının güvenliği için alındığı belirtildi. 8 Nisan akşamı Volgograd (Gumrak), Saratov (Gagarin) ve Ulyanovsk (Baratayevka) havalimanlarında da uçuşlar bir süre askıya alınmıştı. Grozni ve Vladikavkaz'da benzer bir kısıtlama en son Mart ayında uygulanmıştı.
 
- Rostov bölgesinin Aksay kentinde, gece saatlerinde bir Ukrayna'ya ait bir dron, bir apartmanın önündeki çamaşır iplerine düştü. Bölge valisi vekili Yuri Slyusar'ın açıklamasına göre, patlama riski nedeniyle 48 dairenin sakinleri tahliye edilerek geçici barınma noktasına yerleştirildi. Olayda yaralanan ya da maddi hasar olmadığı bildirildi. Aynı gece Zernograd ve Donetsk şehirlerinde de Ukrayna dronlarına ait parçaların iki evin çatısına ve bir garaja zarar verdiği, bölgede hava savunma sistemlerinin aktif olarak devrede olduğu belirtildi.
 
- Ukrayna Savunma Bakan Yardımcısı Valeriy Çurkin, Ukrayna topraklarının yabancı askeri teknolojilerin gerçek savaş koşullarında test edilmesi için bir platform olarak kullanılmasını önerdi. 
 
- ABD Avrupa Kuvvetleri Komutanı ve NATO Avrupa Müttefik Kuvvetler Yüksek Komutanı Orgeneral Christopher Cavoli, Rusya’nın silahlı kuvvetlerini genişletme ve özellikle kara kuvvetlerinde yeni komutanlıklar oluşturma yolunda ilerlediğini belirtti. Cavoli, ABD Temsilciler Meclisi Silahlı Hizmetler Komitesi’nde yaptığı konuşmada, Moskova'nın kapsamlı bir modernizasyon planı yürüttüğünü ve bu sürecin NATO sınırlarındaki dengeleri doğrudan etkileyeceğini vurguladı. 
 
- Ukrayna Dışişleri Bakanlığı, ABD Kongresi'ndeki Ukrayna kökenli tek üye olan Cumhuriyetçi Victoria Spartz'ın, Kiev'in bazı topraklarından feragat ederek Moskova'ya bırakması gerektiği ve vatandaşların yaklaşan seçimlerde Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’e oy vermemesi çağrısına sert tepki gösterdi. Spartz, Telegraph’a verdiği röportajda “Ukrayna topraklarını neden elinde tutmak istesin, savaşı kazansaydı mesele başka olurdu” ifadelerini kullandı. 
 
- Kazakistan'da uluslararası ödeme sistemlerine bağlı banka kartlarının sayısı, 2025 yılı Şubat ayında yüzde 4,6 oranında azalarak 54,1 milyona geriledi. Bu, en az 2022 başından bu yana görülen en sert düşüş olarak kaydedildi. Uzmanlara göre, bu gerilemenin temel nedeni, yabancı ülke vatandaşları için — özellikle Ruslar — kart kullanımına getirilen yeni kısıtlamalar. Ocak 2025'te yürürlüğe giren düzenlemeyle, artık Kazakistan’da ikamet etmeyenlerin banka kartları yalnızca 12 ay süreyle geçerli olabiliyor. Ayrıca bireylerin tek bir bankada en fazla beş, toplamda ise üç farklı finans kuruluşunda üçer karttan fazla açabilmesi için kara para aklama ve terör finansmanı riskine karşı ek denetimden geçmesi zorunlu hale getirildi.
 
8 Nisan Salı 
 
– "4 Nisanda Rusya’nın Krivoy Rog’a düzenlediği saldırı gibi eylemler, Rusya ile Ukrayna arasındaki barış görüşmelerini tehlikeye atabilir." Bu açıklama, ABD’nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilciliği Vekili Dorothy Shea tarafından, Rusya’nın Krivoy Rog saldırısı nedeniyle Batılı ülkelerin talebiyle toplanan BM Güvenlik Konseyi’nin Ukrayna oturumunda yapıldı. Shea, Amerikan yönetiminin arabuluculuk rolüne bağlı olduğunu ancak görüşmelerin kasten uzatılması durumunda “sabırlarının sınırlı” olduğunu vurguladı.
 
Shea “Tarafları itidalli davranmaya ve barışa bağlılık göstermeye çağırıyoruz. Özellikle Rusya Federasyonu’na, Krivoy Rog’daki saldırıya benzer saldırıların ve savaş esirlerinin öldürülmesinin, barışçıl çözüm çabalarını ve yaklaşan müzakereleri tehlikeye atabileceğini hatırlatıyoruz,” dedi (toplantının canlı yayını BM’nin internet sitesinde yapıldı).
 
Amerikalı temsilci, 4 Nisandaki saldırıların “bu yıkıcı savaşa son verilmesi gerekliliğini bir kez daha gözler önüne serdiğini” ifade etti. “Uzayan müzakereler karşısında uzun süre sabırlı olmayacağız ve taahhütlerin ihlal edilmesini kabul etmeyeceğiz,” diyerek sözlerini tamamladı.
 
– Rusya Devlet Başkanı Basın Sözcüsü Dmitri Peskov bir sonraki Rusya-Amerika temaslarının, Rusya Dışişleri Bakanlığı hattında gerçekleşeceğini söyledi.
 
Sözcü, 10 Nisanda İstanbul’da yapılacak görüşmelerin hangi düzeyde gerçekleşeceğine dair bir soruya yanıt verirken “Bizim tarafımızdan katılım Dışişleri Bakanlığı üzerinden olacak,” diye konuştu. Peskov, gazetecilere konuyla ilgili bakanlıktan görüş almalarını tavsiye etti.
 
– Japonya Dışişleri Bakanlığı, ülkenin Rusya ile bir barış anlaşması imzalama ve Güney Kuriller meselesini çözme niyetinde olduğunu açıkladı. Tokyo ayrıca Rus enerji kaynaklarından vazgeçme planlarına rağmen Sahalin-1 ve Sahalin-2 projelerine katılımını sürdürmek istiyor.
 
Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, Japonya’nın hâlâ Rusya’ya düşmanca yaklaştığını ve bu nedenle barış anlaşması görüşmelerinin şu aşamada mümkün olmadığını söyledi. Sözcü Japon hükümetinin Kuril Adaları’nın statüsüne dair Rusya ile bir anlaşmaya varma isteği hakkındaki açıklamasını bu şekilde yorumladı.
 
Peskov gazetecilere “Tokyo, ülkemize yönelik tüm dostane olmayan ve düşmanca adımlara tamamen katılmakta acele etti. Yani barış anlaşmasına varma arzusu bir şey, Japonya liderliğinin ülkemize karşı attığı gerçek adımlar ve uygulamaya koyduğu önlemler bambaşka bir şey. Biz de mevcut gerçek duruma dayanıyoruz,” dedi. Sözcü şu anda Japon yetkililerle herhangi bir temasın olmadığını da vurguladı.
 
- Ukrayna Silahlı Kuvvetleri, Donetsk bölgesindeki çatışmalar sırasında Rus ordusu saflarında savaşan iki Çinli paralı askeri esir aldıklarını açıkladı. Açıklama, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy tarafından yapıldı. Zelenskiy, sözlerini desteklemek amacıyla esirlerden birinin sorgulandığı görüntüleri de yayımladı. Başkan ayrıca, esirlerin üzerinde kimlik belgeleri, banka kartları ve “kişisel veriler” bulunduğunu belirtti.
 
Devlet başkanı “Elde ettiğimiz bilgilere göre, işgalcinin birliklerinde bu iki kişinin dışında daha fazla Çin vatandaşı bulunuyor. Tüm gerçekleri tespit etmeye çalışıyoruz. İstihbarat birimleri, Ukrayna Güvenlik Servisi ve Silahlı Kuvvetlerimizin ilgili ekipleri bu konuda çalışıyor,” dedi.
 
Zelenskiy ayrıca, Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sibiga’ya Çin makamlarıyla temasa geçerek Pekin’in bu gelişmeye nasıl tepki vereceğini öğrenmesi yönünde talimat verdiğini açıkladı. Zelenskiy’in aktardığına göre, esir alınan Çinli paralı askerler Ukrayna Güvenlik Servisi'ne teslim edildi.
 
– ABD, askeri varlığını yeniden yapılandırma kapsamında, Polonya’daki Yasenka yerleşimindeki üsten asker ve teçhizatını başka yere sevk etme kararı aldı. Söz konusu üs, Ukrayna’ya askeri yardımların koordinasyonu için kullanılıyordu. Bilgi, ABD Avrupa ve Afrika Ordusu Komutanlığı tarafından açıklandı.
 
Açıklamada “Yasenka üzerinden Ukrayna’ya yönelik askeri yardımların koordinasyonu konusundaki önemli çalışmalar, ABD’nin askeri varlığının azaltılmasına rağmen Polonya ve NATO’nun liderliğinde sürdürülecek. Polonya ve müttefikleri, bu kritik tesisin etrafındaki güvenlik altyapısını koruyacaktır,” denildi.
 
– Rusya Devlet Duması, yabancı ajanlara ilişkin birkaç yasayı kabul etti. Bu yasalardan biri, kişilerin yabancı ajan olarak tanınması için yeni gerekçeler ekliyor. Bilgi Devlet Duması Başkanı Vyaçeslav Volodin’in Telegram kanalında duyuruldu.
 
Volodin “Yabancı ajanların faaliyetlerine yönelik denetimi artıran yasalar kabul edildi. Tüm milletvekilleri bu yasaları oybirliğiyle destekledi,” dedi.
 
– Rusya Maliye Bakanlığı’nın basın bültenine göre, 2025 yılının Ocak-Mart döneminde federal bütçe açığı 2,173 trilyon ruble oldu; bu, ülke GSYİH’sinin yüzde 1’ine tekabül ediyor. Geçen yılın aynı döneminde açık yalnızca 295 milyar rubleydi.
 
 
- Goldman Sachs yatırım bankası, Rusya ile Ukrayna arasında bir barış anlaşmasına varılması olasılığını yüzde 70 olarak değerlendirdi. Reuters’ın haberine göre bankanın müşterilerine gönderdiği analiz notunda, bu ihtimalin Kasım 2024’teki ABD seçimleri öncesinde yüzde 50 seviyesinde olduğu, ancak sonrasında 20 puanlık artış gösterdiği belirtildi. Şubat ayında zirve yaparak yüzde 76’ya kadar çıkan bu oran, şu anda bir miktar düşmüş olsa da hâlâ yüksek seviyede seyrediyor. Goldman Sachs’ın tahmini, daha önce JPMorgan tarafından yapılan benzer değerlendirmeyle örtüşüyor.
 
Analistlere göre bir barış anlaşması, özellikle Avrupa’da doğalgaz fiyatlarının düşmesine yol açabilir. Anlaşma sonrasında Rusya’dan yeniden serbestçe gaz ithalatı mümkün olacağı için en büyük ekonomik faydayı başta Macaristan ve Türkiye’nin göreceği öngörülüyor. JPMorgan, barış sürecine dair tahminini ABD Başkanı Donald Trump ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasındaki ilk telefon görüşmesinin ardından açıklamıştı. 18 Mart’taki ikinci görüşmenin ardından Kremlin, Moskova’nın enerji altyapılarına yönelik saldırılardan 30 gün boyunca vazgeçmeyi kabul ettiğini duyurmuştu. Ancak Rusya, Ukrayna’yı bu süre içinde ateşkesi ihlal etmekle suçladı. Putin tarafı, barış sürecine destek verdiklerini ancak bunun Rusya’nın çıkarları gözetilerek yapılması gerektiğini vurguladı.
 
- Ukrayna’nın eski Genelkurmay Başkanı ve şu anki Londra Büyükelçisi Valeriy Zalujnıy, 2022’den bu yana Ukrayna Silahlı Kuvvetleri'nin (VSU) operasyonlarının planlamasında Almanya’daki ABD kara kuvvetleri karargâhının kilit rol oynadığını açıkladı. Zalujnıy’e göre, NATO standartlarına uygun şekilde Ukrayna ordusunun ihtiyaçlarını belirlemek ve operasyonları değerlendirmek amacıyla, Vysbaden kentindeki bu karargâhta özel bir operasyon merkezi kuruldu. İngiltere’nin desteğiyle faaliyete geçen merkezde, askeri tatbikatlar düzenlendi, operasyon planları geliştirildi ve bu bilgiler hem Washington’a hem de Avrupa başkentlerine iletildi. New York Times daha önce ABD’nin Ukrayna’ya bu merkez üzerinden istihbarat sağladığını da yazmıştı.
 
- ABD Başkanı Donald Trump, ülkesinin savunma bütçesinin 1 trilyon dolara çıkarıldığını açıkladı. Bu rakam, ABD Savunma Bakanlığı’na bugüne kadar ayrılan en yüksek bütçe olarak kayıtlara geçti. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile yaptığı görüşme sırasında konuşan Trump, “Böylesini kimse görmedi. Silahlı kuvvetlerimizi güçlendirmemiz gerekiyor. Çünkü dünyada şu anda pek çok kötü güç var” dedi. Bu açıklama, ABD’nin küresel tehditler karşısında askeri kapasitesini artırma kararlılığını vurgularken, aynı zamanda NATO üyelerine de daha yüksek savunma harcamaları çağrılarının eşlik ettiği bir döneme denk geliyor.
 
- Suriye’nin Moskova Büyükelçiliği, büyükelçi Beşar Caferi’nin görevden alınarak Şam’daki merkeze döneceğine dair Telegram kanalında yayımlanan açıklamanın sahte olduğunu duyurdu. TASS’a konuşan büyükelçilik yetkilileri, "Telegram kanalımız hacklendi. Ne Dışişleri Bakanlığı’ndan ne de büyükelçilikten resmi bir açıklama yapılmadı" dedi. Daha önce kanalda, Caferi’nin Şam’daki yönetime katılacağı yönünde mesajlar paylaşılmıştı. Öte yandan Suriye devlet ajansı SANA, 8 Nisan’da yayımladığı haberde, Caferi dahil olmak üzere bazı büyükelçilerin merkeze çekilmesinin planlandığını, yerine ise geçici temsilcilerin atanacağını bildirmişti.
 
- ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray’daki basın toplantısında Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik bombardımanlarından memnun olmadığını söyledi. “Ben şu anda yaşanan bombardımanlardan memnun değilim, çünkü açıkçası Ruslar deliler gibi bombalıyor. Ne olup bittiğini bilmiyorum ama bu hiç iyi bir durum değil" dedi. 
 
Trump, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ile yaptığı görüşmenin ardından düzenlenen basın toplantısında Rusya’dan ithalata yönelik olası gümrük tarifeleriyle ilgili soruya da yanıt verdi.
 
Başkan Trump “Rusya’ya yönelik tarifelerden bahsetmiyoruz çünkü onlar savaş halindeler. Zaten aramızda kayda değer bir ticaret de yok,” dedi.
 
ABD’nin hem Moskova hem de Kiev’le müzakereler yürüttüğünü belirten Trump, tarafların “bir anlamda anlaşmaya yakın” olduğunu söyledi, ancak detay vermekten kaçındı.
 
- Avrupa Birliği, şu ana kadar ABD Başkanı Donald Trump’ın yönetimiyle Rusya’ya uygulanan yaptırımların hafifletilmesi konusunda herhangi bir temas kurmadı. Bloomberg’e konuşan AB’nin yaptırımlar politikası baş temsilcisi David O’Sullivan, "Bu konuyu Amerikan tarafıyla henüz gündeme getirmedik" dedi. O’Sullivan’a göre, Moskova'nın ön koşullarından biri olan yaptırımların kaldırılması meselesi henüz Washington tarafından da resmi olarak açılmadı. AB ise yaptırımları “Rusya üzerindeki baskıyı sürdüren önemli bir kaldıraç” olarak görmeye devam ediyor ve yalnızca kalıcı barış perspektifi ortaya çıktığında değerlendirmeye açık olacağını vurguluyor.
 
- Başkan Zelenskiy, 2025 başından bu yana 20'den fazla optik fiber kontrollü insansız hava aracının (İHA) sertifikalandırıldığını ve bu alanda üretime geçen Ukraynalı şirket sayısının 11’e ulaştığını açıkladı. Zelenskiy, elektronik harp önlemlerine karşı dayanıklı olan bu tür dronların üretimini büyütmeyi hedeflediklerini belirtti. Rusya’nın bu teknolojiyi ilk kez geçen yıl Kursk bölgesinde cephede kullandığını hatırlatan Zelenskiy, Ukrayna’nın üretim kapasitesini artırarak sahada dengeyi kurmayı amaçladığını söyledi.
 
- BM Güvenlik Konseyi, bugün Ukrayna gündemiyle özel bir oturum düzenleyecek. Rusya'nın BM Daimi Temsilciliği'nin TASS'a verdiği bilgiye göre, toplantı New York saatiyle 10:00’da (Moskova saatiyle 17:00) başlayacak. Oturumun, Rus ordusunun Kırım Rıgı’nda Ukraynalı komutanlar ile Batılı askeri danışmanların katıldığı bir toplantıya düzenlediği füze saldırısı nedeniyle Batılı ülkelerin talebi üzerine organize edildiği belirtildi. Rusya Savunma Bakanlığı, 4 Nisan’daki saldırının yüksek hassasiyetli silahlarla gerçekleştirildiğini ve 85 kadar Ukraynalı asker ile yabancı eğitmenin etkisiz hale getirildiğini açıkladı.
 
- ABD Kongresi üyesi Victoria Spartz, Ukrayna'nın bazı topraklarını Rusya’ya bırakması ve halkın yaklaşan seçimlerde Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’e karşı oy kullanması gerektiğini söyledi. The Telegraph’a konuşan, aslen Ukraynalı olan Spartz, “Ukrayna eğer kazanıyor olsaydı, toprağı elinde tutmakta haklı olabilirdi. Ama şu an böyle bir durumda değil” diyerek, aksi halde Ukraynalıların “ülkenin geri kalanını da kaybedeceği” uyarısında bulundu. Spartz ayrıca, Trump’ın Putin ile başlattığı diyalogu desteklediğini belirtti ve savaşın uzamasından Joe Biden’ı sorumlu tuttu. “Zelenskiy tekrar seçilirse, ülke için geri dönüşsüz bir kayıp olur” diyen Spartz, yönetim değişikliğinin kalıcı barış için şart olduğunu savundu.
 
- ABD Başkanı Donald Trump, Çin'in mevcut Amerikan tarifelerine karşılık verdiği misilleme önlemlerini geri çekmemesi halinde, 9 Nisan’dan itibaren Çin mallarına yüzde 50 oranında ek gümrük vergisi getireceğini açıkladı. Truth Social üzerinden yaptığı paylaşımda Trump, "Çin yarına kadar, uzun süredir süregelen ticari suistimallerin üzerine eklediği yüzde 34’lük zammı iptal etmezse, 8 Nisan 2025’te ABD, Çin’e karşı yüzde 50 oranında yeni tarifeler uygulayacak, bunlar 9 Nisan’da yürürlüğe girecek" ifadelerini kullandı.
 
7 Nisan Pazartesi
 
- Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ülkede “istenmeyen” ya da “aşırılıkçı” olarak tanınan yabancı ve uluslararası kuruluşların bilgi kaynaklarında reklam yayınlanmasını yasaklayan yasayı imzaladı. Yasak, Rusya’da aşırılıkçı ilan edilip yasaklanan Meta şirketine ait Instagram ve Facebook gibi platformları da kapsıyor.
 
Terörle Mücadele Yasası kapsamında faaliyetleri yasaklanan dini veya toplumsal kuruluşların internet sitelerinde de reklam yayınlanması yasaklanacak. Söz konusu yasa, Devlet Duması’nda Mart ayında ikinci ve üçüncü okumada kabul edilmiş ve 2 Nisanda Federasyon Konseyi tarafından onaylanmıştı. Yasa 1 Eylül 2025’te yürürlüğe girecek.
 
Yasa tasarısının açıklayıcı notunda, Rus kullanıcıların hâlâ VPN kullanarak bu platformlara eriştiği, bunun da site sahiplerinin reklam gelirleri elde etmesini sağladığı belirtiliyor. Bu gelirlerin toplam gelirlerinin yüzde 50 ila 90’ını oluşturabileceği tahmin ediliyor. Reklam gelirlerinin, yasa dışı içerikler üretilmesini ve kullanıcı ilgisinin canlı tutulmasını sağladığı vurgulanıyor.
 
- ABD borsalarındaki dalgalanmayı ölçen VIX endeksi, 5 Ağustos 2024’ten bu yana en yüksek seviyesine ulaşarak 60,13 puanı gördü. Gün sonu kapanış verilerine göre bu, pandeminin zirve yaptığı Mart 2020’den beri ulaşılan en yüksek seviye oldu. VIX, yatırımcıların S&P 500 endeksindeki oynaklığa dair beklentilerini yansıtan ve “korku endeksi” olarak bilinen bir gösterge.
 
Öte yandan Rusya piyasasındaki volatilite endeksi RVI da 59,39 puana yükseldi ve bu, 2 Aralık 2024’ten bu yana görülen en yüksek seviye oldu. O tarihte artan jeopolitik gerilim ve Merkez Bankası’nın sıkı para politikası, piyasada sert dalgalanmalara yol açmıştı.
 
VIX endeksi, Chicago Opsiyon Borsası (CBOE) tarafından hesaplanıyor ve sıfır ile 100 arasında değişiyor. RVI endeksi ise Moskova Borsası tarafından, RTS endeksine dayalı opsiyonlar temel alınarak hesaplanıyor. Her iki endeksin yükselmesi, yatırımcıların piyasalarda sert düşüşlerden endişe ettiğini gösteriyor.
 
- Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Rusya, İran ve Çin arasında İran nükleer programına ilişkin üçlü istişarelerin 8 Nisan’da Moskova’da gerçekleştirileceğini açıkladı. Görüşmelerin uzmanlar düzeyinde yapılacağı bildirildi. Zaharova’nın açıklamasına göre, toplantı 7 Nisanda duyuruldu ve 8 Nisanda hayata geçirilecek.
 
- Türkiye, 8 Nisan itibarıyla limon ihracatını geçici olarak durdurma kararı aldı. TASS’ın haberine göre bu kararın gerekçesi, turunçgil yetiştirilen bölgelerde meydana gelen don olayları ve iç talebin korunma ihtiyacı. Türkiye, dünyada limon ihracatında altıncı sırada yer alırken, Rusya da Türkiye’nin en büyük üç ithalatçısından biri konumunda.
 
2024 yılında Türkiye’nin Rusya’ya limon ihracatı 872 milyon dolar olarak gerçekleşmişti. Kararın Rus pazarında narenciye fiyatlarını etkileyip etkilemeyeceği merak konusu.
 
 
- ABD Başkanı Donald Trump, Rusya’ya Ukrayna’ya yönelik bombardımanları durdurma çağrısı yaptı. Beyaz Saray muhabirlerine konuşan Trump, “Bombardımanlar devam ediyor, bu hoşuma gitmiyor. Rusya ile konuşuyoruz, umarız dururlar” dedi. Eğer kendisi başkan olsaydı Ukrayna’da savaşın hiç başlamayacağına bir kez daha emin olduğunu vurgulayan Trump, Moskova ve Kiev'in barışa hazır olduklarını düşündüğünü söyledi. Öte yandan Kremlin, çatışmayı müzakereyle çözmeye hazır olduklarını, ancak bunun Rusya’nın çıkarları pahasına olmayacağını belirtti.
 
- NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Ukrayna ile barışın sağlanabilmesi için yalnızca Batı'nın değil, Rusya'nın da sürece aktif katılım göstermesi gerektiğini belirterek, “Rusya da tango yapmalı” ifadelerini kullandı. CBS’e verdiği röportajda, ABD’nin ateşkes için çaba gösterdiğini ancak Moskova’nın bu adımlara karşılık vermediğini vurgulayan Rutte, çatışma hattının da “yanlış yöne ilerlediğini” söyledi. Aynı tango benzetmesini daha önce Başkan Donald Trump da kullanmış, Rusya’nın önerilen 30 günlük ateşkesi kabul etmesini umduğunu belirtmişti.
 
- Euractiv’in haberine göre, Avrupa Birliği yetkilileri, Ukrayna ile Rusya arasında ateşkes sağlanmasının ardından AB’de bulunan 4 milyondan fazla Ukraynalı mültecinin statüsü konusunda nasıl bir yol izleneceğini henüz belirlemiş değil. Şu an yürürlükte olan Geçici Koruma Direktifi, savaş süresince Ukraynalılara barınma, çalışma ve hizmetlere erişim hakkı tanıyor; ancak bu düzenleme çatışmalar sona erdiğinde geçerliliğini yitirecek. Her üye ülke, kendi ulusal yasaları çerçevesinde mültecileri entegre edip etmeme veya geri dönüşlerini teşvik etme kararını bireysel olarak vermek zorunda kalacak. Örneğin Polonya, bir yıldan fazla AB korumasında kalan Ukraynalılara üç yıllık geçici oturum izni vermeyi planlıyor.
 
- Rusya Savunma Bakanlığı, son 24 saat içinde Ukrayna ordusunun enerji altyapısını hedef alan altı saldırı düzenlediğini açıkladı. Açıklamaya göre, saldırılar Rostov, Voronej ve Bryansk bölgelerinin yanı sıra Rusya'nın kısmen kontrol ettiği Herson ve Donetsk bölgelerindeki enerji tesislerini vurdu. Bu saldırılar sonucu bazı hane halkları ile bir sanayi tesisinin elektriksiz kaldığı bildirildi. Ukrayna Genelkurmayı ise konuya ilişkin henüz yorum yapmadı. Taraflar, 18 Mart’ta yürürlüğe giren 30 günlük enerji altyapısına saldırı moratoryumunun ihlali konusunda birbirini suçlamayı sürdürüyor.
 
- Savunma Bakanlığı ayrıca, dün gece saatlerinde Ukrayna’ya ait toplam 19 insansız hava aracının (İHA) hava savunma sistemleri tarafından imha edildiğini açıkladı. Dronların 13’ü Azak Denizi üzerinde, 4’ü Krasnodar bölgesi semalarında, biri Bryansk bölgesinde ve biri de Kırım üzerinde etkisiz hale getirildi. 
 
- Beyaz Saray, ABD Başkanı Donald Trump’ın Rusya’ya yönelik yeni gümrük tarifeleri uygulamama kararını, Ukrayna konusundaki barış görüşmeleriyle ilişkilendirdi. Ulusal Ekonomik Konsey Direktörü Kevin Hassett, Trump’ın bu iki süreci birbirine karıştırmamak adına böyle bir tercih yaptığını belirterek, "Şu anda Rusya ve Ukrayna ile barış görüşmeleri yürütülüyor. Bu ortamda tarife konusu gündeme getirilirse süreç zarar görebilir," dedi. Daha önce ABD yönetimi, Rusya’ya yönelik tarifelerin gereksiz olduğunu çünkü ülkeden ithalatın zaten çok sınırlı düzeyde gerçekleştiğini savunuyordu.
 
Beyaz Saray Sözcüsü Caroline Leavitt ise Rusya, Belarus, Küba ve Kuzey Kore gibi ülkelerin tarifelerden muaf tutulduğunu, çünkü bu ülkelerin hâlihazırda yüksek yaptırımlar altında olduğunu ve ABD ile anlamlı bir ticaret yürütmediklerini söyledi. Ancak Leavitt, Rusya’ya yönelik ek yaptırımların gelecekte gündeme gelebileceğini de vurguladı. ABD ile Rusya arasındaki ticaret hacmi 2021 yılında 35 milyar dolarken, 2024'te bu rakam 3,5 milyar dolara kadar geriledi. Buna rağmen ABD, hala Rusya ile Mavrik veya Brunei gibi tarifeye tabi bazı ülkelerden daha fazla ticaret yapıyor.
 
- Rusya Doğrudan Yatırımlar Fonu Başkanı ve Devlet Başkanı’nın uluslararası ekonomik işbirliği özel temsilcisi Kirill Dmitriyev, Rusya ile ABD arasında yeni temasların gelecek hafta gerçekleşebileceğini açıkladı. Dmitriyev, geçtiğimiz günlerde Washington’a yaptığı ziyarette iki ülke arasındaki işbirliğinin yeniden başlatılmasını, özellikle ekonomik ve yatırım alanında atılabilecek ortak adımları ele aldıklarını belirtti. Ziyaret sırasında ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile de bir araya gelen Dmitriyev, tarafların Ukrayna’daki duruma dair pozisyonlarını paylaştığını söyledi.

Dmitriyev’in ziyareti, Ukrayna’daki çatışmaların başladığı 2022 yılından bu yana bir Rus yetkilinin ABD’ye gerçekleştirdiği ilk resmi temas oldu. Ziyaretin gerçekleşebilmesi için kendisine yönelik yaptırımların geçici olarak kaldırıldığı bildirildi. Dmitriyev, görüşmelerde Arktik bölgesi, nadir toprak elementleri ve sıvılaştırılmış doğalgaz gibi alanlarda potansiyel ortak yatırım projelerinin gündeme geldiğini ifade etti. Bu temaslar, ABD Başkanı Donald Trump’ın Rusya’ya yönelik yeni yaptırımlar konusundaki sert açıklamalarının hemen ardından yapıldı. Trump, Ukrayna’da BM gözetiminde geçici yönetim kurulması teklifine tepki göstermiş ve bu sürecin Moskova tarafından engellenmesi halinde Rus petrolüne ikincil yaptırımlar uygulayabileceğini belirtmişti.

- Zelenskiy'nin açıklamasına göre Krivoy Rog’a düzenlenen füze saldırısında hayatını kaybedenlerin sayısı 20’ye yükseldi. Ölenler arasında 9 çocuk bulunurken, 75 kişi de yaralandı.  Zelenskiy, saldırının Karadeniz'deki Rus savaş gemilerinden fırlatılan füzelerle gerçekleştirildiğini iddia ederek,  ABD’ye saldırıları açıkça kınaması ve Ukrayna’ya daha fazla hava savunma sistemi sağlaması çağrısında bulundu. 

- Rusya Savunma Bakanlığı, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’nin son 24 saatte Rusya'nın enerji altyapı tesislerine 7 saldırı düzenlediğini bildirdi. Bakanlığın açıklamasına göre, 5 ve 6 Nisan tarihlerinde gerçekleştirilen saldırılar Kırım, Bryansk, Rostov ve Voronej bölgelerindeki tesisleri hedef aldı. (Sputnik)

- Rusya Savunma Bakanlığı, ilerleyişini sürdüren Rus birliklerinin Sumi Bölgesi’nde Basovka yerleşiminin kontrolünü ele geçirdiklerini duyurdu. Bakanlık ayrıca dün gece Ukrayna ordusunun merkezi topçu silahları üssüne ve insansız hava araçları (İHA) üreten savunma sanayi işletmelerine yüksek hassasiyetli uzun menzilli silahlar ve İHA’larla grup saldırısı düzenlendiğini, saldırıların hedefe ulaştığını ve tesislerin vurulduğunu bildirdi.

- Rusya ordusunun, Belgorod bölgesinde bulunan Demidovka köyünden Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’ni geri püskürttüğü bildirildi. Telegram kanalı RusVesna’ya göre bölgede şiddetli çatışmalar sürüyor, Ukrayna birlikleri komşu köy Popovka’ya saldırı girişiminde bulunuyor ancak Rus birlikleri bu saldırıları engelliyor. Daha önce Ukrayna tarafının, eski esir değişim noktası olan Kolotilovka’dan Rusya’ya sızma planları yaptığı bildirilmişti. Mart ayı sonunda ise Ukrayna birliklerinin Popovka ve Demidovka yakınlarında sınırı dört kez geçmeye çalıştığı açıklanmıştı.

- Amerikan kamuoyunda Ukrayna, NATO ve ticaret politikaları gibi dış politika konularında Cumhuriyetçiler ve Demokratlar arasında derin bir görüş ayrılığı oluştu. The Wall Street Journal’ın yayımladığı ankete göre, Demokratların yüzde 83’ü Ukrayna’ya mali yardımı desteklerken, Cumhuriyetçilerin yüzde 79’u buna karşı çıkıyor. NATO’ya olumlu bakan Demokratların oranı yüzde 80 iken, Cumhuriyetçilerde bu oran sadece yüzde 30. Ayrıca Cumhuriyetçilerin yarısından fazlası Kanada ve Grönland’ın ABD’ye katılmasını desteklerken, seçmenlerin genelinde bu fikre destek yalnızca yüzde 25 düzeyinde. Ticaret savaşlarında da benzer bir kutuplaşma gözleniyor: Cumhuriyetçilerin yüzde 77’si Trump’ın gümrük tarifelerine destek verirken, Demokratların yüzde 93’ü bunlara karşı çıkıyor. Anket, iki parti arasındaki dış politika yaklaşımının artık uzlaşmanın ötesine geçtiğini gösteriyor.

- İngiliz Sunday Times gazetesine göre, Britanya sularında tespit edilen gizli deniz altı sensörlerinin, nükleer silah taşıyan İngiliz Vanguard sınıfı denizaltılarını izlemek amacıyla Rusya tarafından yerleştirilmiş olabileceği düşünülüyor. Kraliyet Donanması’na ait yeni nesil gözetleme gemisi HMS Proteus’un keşfettiği bu cihazlar, ulusal güvenlik tehdidi olarak değerlendirildi ancak resmi olarak kamuoyuna açıklanmadı. Haberde, Rusya’nın deniz tabanında operasyon yürütebilen özel mini denizaltılara sahip tek ülke olduğuna dikkat çekilerek, bu araçların bazı NATO ülkelerinin kapasitesini aştığı vurgulanıyor. Rus istihbaratına ait “Yantar” adlı casus gemi ve onun desteklediği atom motorlu mini denizaltılar; kablo kesme, patlayıcı yerleştirme ve veri dinleme gibi görevlerle özellikle Atlantik’te yeniden canlanan “sessiz savaşın” merkezinde yer alıyor.

- Rusya Federasyon Konseyi Başkanı Valentina Matviyenko, Batılı ülkelerin Ukrayna'daki çatışmaya barışçıl çözüm önerilerini görmezden gelerek Kiev rejimine silah tedariki için muazzam miktarda para harcadığını belirtti. Parlamentolar Arası Birlik’in (PAB) 150. Toplantısına katılmak üzere Özbekistan’a giden Rus heyetine başkanlık eden Matviyenko, burada yaptığı konuşmada Avrupa ülkelerinin Kiev’e silah tedariki için büyük harcamalar yaparak bir kez daha dünyayı uçurumun kenarına getirdiklerini ifade etti. Matviyenko, “Özellikle uluslararası güvenlik alanında her zaman insan yapımı olma özelliği taşıyan sorunlar endişe vericidir. Bunların ‘mimarları’, sponsorları ve yararlanıcıları vardır. Bunun en çarpıcı örneği ise Ukrayna krizidir. Batılı ülkeler jeopolitik hırsları doğrultusunda ve Rusya'yı stratejik yenilgiye uğratma arzusuyla Ukrayna ihtilafına barışçıl çözüm ile ilgili her türlü öneriyi görmezden gelerek, Kiev rejimine silah tedariki için yüzlerce milyar dolar harcıyor” diye konuştu. (Sputnik)

-  Polonya parlamentosu Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Pavel Koval, Financial Times’a yaptığı açıklamada, Trump'ın Kırım, Donbas, Herson ve Zaporijya bölgelerini Rusya'nın parçası olarak kabul etmesi halinde, Polonya ve diğer Orta Avrupa ülkelerinin kırmızı çizgilerinin aşılacağını söyledi. Koval, Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından Rusya’nın Ukrayna’nın sınırlarını tanıdığını ve bunun bölgesel barışın temel güvencelerinden biri olduğunu vurguladı. Trump yönetimi, barış sürecinde Ukrayna'nın bazı topraklardan vazgeçmesi gerekebileceğini ima etse de, Koval böyle bir hukuki tanımanın Avrupa güvenliği açısından ciddi sonuçlar doğurabileceği görüşünde.

- Rusya merkezli video platformu Rutube, Türkiye'de erişiminin engellenmesine rağmen, Türk Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'ndan (BTK) herhangi bir resmi bildirim ya da içerik kaldırma talebi almadığını açıkladı. Şirketin basın servisine göre, platformda yasa dışı içerik veya kumar reklamı bulunduğuna dair hiçbir uyarı yapılmadı. Rutube, Türkiye'deki erişim engelinin nedenini bilmediklerini belirtti ve platformun Rusya yasalarına tam uyum içinde çalıştığını, kumar dahil olmak üzere yasaklı içeriklere reklam verilmesine kesinlikle izin verilmediğini vurguladı.

6 Nisan Pazar
 
- ABD Hazine Bakanı Scott Bessent, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'nin ABD ile kaynaklar konusunda "dünyanın en basit anlaşmasını" bozduğunu iddia etti. Tucker Carlson'a verdiği röportajda Bessent, ABD Başkanı Donald Trump'ın Ukrayna barış planının bir parçası olarak "ekonomik bir anlaşmaya liderlik etme" talebinde bulunduğunu anlattı. Bessent'e göre, planlanan anlaşma ABD ve Ukrayna arasındaki ortaklığı derinleştirecek, Rus yönetimine ABD'nin Ukrayna'yı terk etmediği sinyalini verecek ve en önemlisi, Amerikan halkına ekonomik bir çıkar olduğunu göstererek USAID gibi geçmişteki büyük hibelerin aksine bir yatırım olduğunu kanıtlayacaktı. Bessent, Zelenski'nin 12 Şubat'taki Kiev ziyaretinde anlaşmayı imzalamaya hazır olduğunu ancak Beyaz Saray ziyaretinde bu "dünyanın en basit işini" bozduğunu söyledi.
 
- Ukrayna'nın Batı'ya önerdiği kritik öneme sahip kaynakların Rusya'nın kontrolüne geçmesinin Kiev'in müttefikleri için felaket olabileceği belirtiliyor. Politico'ya konuşan kaynaklar, titanyum ve uranyum gibi stratejik minerallerin Ukrayna için bir güvenlik meselesi haline geldiğini vurguluyor. Ukraynalı yetkililer, ülkelerinin modern ekonomi için gerekli olan nadir toprak elementleri ve diğer stratejik mineraller açısından dünyanın önde gelen rezervlerine sahip olduğunu belirtiyorlar. Bu durumun ABD Başkanı Donald Trump'ın da ilgisini çektiği ifade ediliyor. Ancak Politico, Ukrayna'nın vaat ettiği tüm kaynaklara şu anda sahip olmayabileceğini ve yatakların geliştirilmesinin on yıllar sürebileceğini ve çok maliyetli olabileceğini yazıyor. Şubat ayı sonunda maden kaynakları anlaşmasının imzalanmasının başarısız olması ve Ukrayna'nın yeni bir belge üzerinde anlaşmak zorunda kalmasıyla, mineral kaynaklarının Kiev için "varoluşsal bir soruna" dönüştüğü belirtiliyor.
 
- Rostov-na-Donu kentine ve çevresine düzenlenen Ukrayna’ya ait insansız hava aracı (İHA) saldırısının Rus hava savunma sistemleri tarafından engellendiği açıklandı. Rostov Bölgesi geçici valisi Yuriy Slyusar’ın açıklamasına göre, saldırı Rostov-na-Donu'nun yanı sıra Aksay, Myasnikov ve Oktyabr köy bölgelerinde de püskürtüldü. İlk belirlemelere göre, saldırının ardından düşen parçalardan dolayı can kaybı yaşanmadı, ancak Proletarskiy semtinde bir idari bina ve bazı yardımcı yapılar zarar görmüş olabilir. 
 
- İtalyan sağ partisi "Liga"nın çevrimiçi konferansında konuşan iş insanı Elon Musk, Ukrayna'daki çatışmanın durdurulması gerektiğini belirterek, bu durumun "anlamsız" ve "insaniyet dışı" olduğunu söyledi. Savaş kışkırtıcılarına saygısı olmadığını ifade eden Musk, bunun gerçek bir kötülük olduğunu, pek çok insanın öldüğünü ve ortada bir plan olmadığını dile getirdi. Musk, tüm bunların acımasız, insaniyet dışı ve anlamsız olduğunu vurgulayarak, "Artık 'yeter' deme zamanı geldi" şeklinde konuştu. Ayrıca, ABD Başkanı Donald Trump'ın Ukrayna'daki "bu katliamı durdurma" niyetinde haklı olduğunu, askerlerin "neden ve ne kadar süreceğini anlamadan birbirlerini öldürdüğünü" kaydetti.
 
-  Rusya Devlet Başkanlığı Yabancı Ülkelerle Yatırım ve Ekonomik İşbirliği Özel Temsilcisi ve Rusya Doğrudan Yatırım Fonu (RDIF) Başkanı Kirill Dmitriyev, ABD’nin eski Rusya Büyükelçisi Michael McFaul’ü gerçekçi çözümler sunarak ‘derin devletin’ diğer temsilcilerine örnek olmaya çağırdı.  McFaul, dün sosyal medya platformu X’ten yaptığı paylaşımda, RDIF Başkanı Dmitriyev’e 3. Dünya Savaşı tehditlerini abartmayı bırakma ve ekonomik anlaşmalarla ABD’yi satın almaya çalıştığını itiraf etme çağrısında bulundu. Dmitriyev, ABD’li diplomatın paylaşımını yayınlayarak şu cevabını yazdı:
 
"Sevgili Mike, sana inanıyorum. Derin devlet (ya da ‘profesyonel devlet’, nasıl tercih edersen) oyuncusu olmayı bırakabilirsin. Gerçekçi olmayan sıkıcı mantralarını bırak, gerçekçi çözümler sunmaya başla. Barış elçisi ol... Kim bilir, belki ‘profesyonel devletten’ dostların da seni örnek alır."  (Sputnik)
 
 
5 Nisan Cumartesi

- Rusya Savunma Bakanlığı, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’ne (VSU) ait bir askeri hava üssünün altyapısının hedef alındığını ve imha edildiğini duyurdu. Bakanlığın açıklamasına göre, operasyon kapsamında ayrıca füze ve topçu mühimmatı depoları, insansız hava aracı montaj tesisi, VSU’ya ait personel ve askeri araç yoğunlaşmasının bulunduğu 147 bölgeye de saldırılar düzenlendi.

Son 24 saat içinde Rus hava savunma sistemlerinin 7 adet ABD üretimi JDAM güdümlü bomba, 5 HIMARS roketi ve 208 adet sabit kanatlı insansız hava aracını etkisiz hale getirdiği belirtildi. Gece boyunca ise 9 farklı bölgede toplam 49 drone’un düşürüldüğü açıklandı.

- Estonya Dışişleri Bakanı Margus Tsahkna, Avrupa Birliği'nin (AB) iç bütünlüğünü ve güvenliğini korumak için Macaristan’ın oy hakkının elinden alınması gerektiğini savundu. Rheinische Post gazetesine konuşan Tsahkna, Macaristan’ın, AB yerine Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in tarafında yer aldığını belirterek, “Macaristan çok zayıf bir ülke ve bizim Avrupa takımımızda değil, Putin’in takımında oynuyor” dedi. AB Antlaşması'nın 7. maddesine atıf yapan Estonyalı bakan, bir üye devletin diğer üyelerin güvenliğini tehdit etmesi halinde oy hakkının geri alınabileceğini hatırlattı.

Tsahkna’ya göre, Macaristan Başbakanı Viktor Orban’ın AB kararlarını bloke etmesi, birliğin bölünmesine ve Avrupa güvenliğinin zedelenmesine neden oluyor. Estonya dışişleri bakanı, Macaristan’ın oy hakkının alınması yönündeki adımın her geçen gün daha da yaklaştığını dile getirdi. Tsahkna ayrıca, Orban’ın haziran ayında yeni bir blokaj girişiminde bulunması halinde sadece yaptırımların sona ermeyeceğini, aynı zamanda Rusya’ya ait dondurulmuş 240 milyar euronun da serbest kalabileceğini belirtti ve bu nedenle varlıkların tamamen konfiske edilmesi gerektiğini savundu.

- Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy, ABD ile yapılması planlanan maden kaynakları anlaşmasına dair bilgilerin sızdırılması üzerine SBU’ya (Ukrayna Güvenlik Servisi) soruşturma talimatı verdi. Financial Times’ın haberine göre, detayları kamuoyuna açıklayan milletvekili Yaroslav Jelejnyak’ın ardından bir dizi bakanlık çalışanı poligraf (yalan makinesi) testinden geçirildi. Jelejnyak, anlaşma kapsamında Ukrayna’daki tüm madenlerin kontrolünün ABD’ye geçmesini ve askeri yardımların mali katkı olarak kabul edilmesini öngören bir belgeye ulaştığını söylemişti. Basına sızan metne göre, anlaşma sadece madenleri değil, demiryolları, boru hatları ve liman altyapısını da kapsıyor. Zelenskiy, belgelerin sızdırılmasını "garip" olarak nitelendirdi ve ABD ile müzakerelerin sürdüğünü vurguladı.

- Ukrayna’da 2024’te yapılması gereken ancak savaş nedeniyle ertelenen başkanlık seçimleri yeniden gündeme geldi. The Economist'e göre seçimler, ancak ateşkes sağlandıktan sonra ve sıkıyönetim sona erdiğinde gerçekleşebilecek. Cumhurbaşkanı Zelenskiy seçimlerin ancak Ukrayna’nın güçlü bir orduya, silah desteğine ve güvenlik garantilerine sahip olması durumunda yapılabileceğini belirtmişti. Seçim tarihi için olası senaryolar arasında en erken tarihin 2025 yılı ağustos ayı olduğu konuşulurken, kamuoyunda sıkıyönetimin 9 Mayıs'ta kaldırılması bu sürecin ilk sinyali olarak değerlendiriliyor. Ana rakip olarak eski Genelkurmay Başkanı Valeriy Zalujnıy gösteriliyor.

- Rusya Jimnastik Federasyonu (FGR), Rus sporcuların Uluslararası Jimnastik Federasyonu (FIG) tarafından düzenlenen turnuvalara katılmama kararı aldığını açıkladı. Federasyondan yapılan açıklamada, sporcuların tarafsız statüye sahip olmalarına rağmen FIG’in özel komitesi tarafından yarışmalara katılım başvurularının keyfi ve önyargılı şekilde reddedildiği belirtildi. Ret gerekçeleri arasında, sporcuların St. George kurdelesiyle fotoğrafları, asker üniformalı çocuklarla pozları ve hatta antidoping kampanyalarını tanıtan sosyal medya gruplarına üyelikleri bile gösterildi.

- Rusya Savunma Bakanlığı’na bağlı Devlet İnşaat Denetim Müdürlüğü'nün başındaki Yuriy Kojevnikov, rüşvet suçlamasıyla tutuklandı. Moskova’daki Savyolovskiy Mahkemesi, Kozhevnikov’un “büyük çapta rüşvet almak” suçundan (Rusya Ceza Kanunu’nun 290. maddesi, 5. ve 6. fıkraları) bir ay 22 gün süreyle cezaevinde kalmasına karar verdi. Savunma avukatları, müvekkillerinin ev hapsine alınmasını talep etmişti. Kojevnikov’un yönettiği müdürlük, devlet onayına tabi projelerin inşaat denetimini yürütüyor ve kültürel miras dahil olmak üzere büyük ölçekli inşaat ve restorasyon projelerini denetliyor. Soruşturmanın ayrıntıları ise henüz kamuoyuyla paylaşılmadı.

- Rusya Savunma Bakanlığı, Ukrayna’nın Krivoy Rog (Kryvyi Rih) şehrinde Batılı askeri danışmanların da bulunduğu bir toplantının düzenlendiği noktaya yüksek hassasiyetli bir füze saldırısı -düzenlendiğini duyurdu. Açıklamaya göre saldırı, bir restoranda yapılan toplantıyı hedef aldı ve sonucunda aralarında yabancı subayların da bulunduğu 85’e kadar asker ile yaklaşık 20 askeri aracın imha edildiği belirtildi.

RBC'nın aktardığına göre Ukrayna kaynakları ise saldırının bilançosunun sivil can kayıplarını da kapsadığını öne sürdü. Dnipropetrovsk Bölgesi Askeri İdaresi, 4 Nisan akşamı Krivoy Rog’da meydana gelen patlama sonucunda 16 kişinin hayatını kaybettiğini, yaklaşık 40 kişinin de yaralandığını bildirdi. Daha önce mart ayında da Rusya, Dnipropetrovsk bölgesindeki Novomoskovsk askeri poligonuna İskender-M füzeleriyle saldırı düzenlediğini ve aralarında 30 yabancı eğitmenin de bulunduğu 150’ye yakın Ukrayna askerinin öldürüldüğünü açıklamıştı.
 
- Ukrayna Genelkurmay Başkanlığı, Rusya Savunma Bakanlığı’nın Krivoy Rog’daki füze saldırısının bir subay toplantısını hedef aldığı yönündeki açıklamasına tepki gösterdi. Kiev’e göre, söz konusu saldırıda İskander-M füzesine ait kasetli bir savaş başlığı kullanıldı ve füze, bir restoran değil, bir yerleşim alanını vurdu.  Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ise, Telegram kanalında yaptığı ilk açıklamada, “Rus füzesi sıradan bir kente, doğrudan bir sokağa, konutların bulunduğu bir bölgeye isabet etti. Şu anki bilgilere göre ölenlerin sayısı 14, aralarında altı çocuk var” dedi. Zelenskiy, en az beş binanın hasar gördüğünü ve kurtarma çalışmalarının sürdüğünü söyledi. 
 
- Zelenskiy, ülkesinde konuşlandırılması planlanan yabancı askeri birliklerin formatı ve bileşiminin önümüzdeki bir ay içinde netleşeceğini açıkladı. Kiev’de “istekli koalisyon” olarak bilinen Avrupa ağırlıklı müttefiklerle yaptığı görüşme sonrası konuşan Zelenskiy, "Bir aya ihtiyacımız var, daha fazla değil. Bu süreç sonunda nasıl bir altyapı kurulacağını anlayacağız" dedi.

Zelenskiy, görüşmelerde hava, kara ve deniz alanlarındaki askeri varlıkların yanı sıra hava savunması gibi konuların ele alındığını belirtti. Cumhurbaşkanı, bu güçlerin çekirdeğini Fransız ve İngiliz birliklerinin oluşturmasını beklediklerini, ancak başka ülkelerin askerlerinin de katkı sunacağını ifade etti. Ancak şimdilik kontenjanın büyüklüğü ve görev tanımı hakkında bilgi paylaşılmaması konusunda mutabık kalındığını söyledi.

-  Zelenskiy ayrıca, ülkesinin ABD ile yapacağı maden kaynakları anlaşması görüşmelerinde Kiev'i bir hukuk firmasının temsil edeceğini açıkladı. Zelenskiy, önümüzdeki hafta anlaşmaya ilişkin değişiklikleri onaylayacağını ve ardından "Amerikalı ortaklarla diyalog" kurmak üzere ABD'ye teknik bir ekibin gideceğini belirtti. 

- Rusya Federasyonu'na bağlı Mordovya Cumhuriyeti’nde bir sanayi tesisine insansız hava aracıyla (İHA) saldırı düzenlendi. Bölge valisi Artyom Zdunov’un açıklamasına göre, saldırıda can kaybı yaşanmadı. Telegram kanalında konuşan Zdunov, olay yerinde acil durum ekiplerinin ve güvenlik güçlerinin çalışmalarını sürdürdüğünü belirtti. Mordovya, Ukrayna sınırına kuş uçuşu yaklaşık 700 kilometre mesafede bulunuyor. Bu saldırı, bölgenin neredeyse bir yıl aradan sonra yeniden hedef alınması anlamına geliyor. Nisan 2024’te de Mordovya’ya İHA saldırısı düzenlenmiş ve iki drone düşürülmüştü. Ardından birkaç gün içinde bir başka insansız hava aracı daha hava savunma sistemleri tarafından etkisiz hale getirilmişti.
 
- Rusya Federasyonu Konseyi Dış İlişkiler Komitesi Başkan Yardımcısı Andrey Klimov, Avrupalı politikacıların tutumu nedeniyle Ukrayna'daki çatışmanın sürdüğünü ve Avrupa'da büyük bir savaş tehdidinin ortadan kalkmadığını belirtti. Klimov, Fransız Dışişleri Bakanı Jean-Noël Barrot'un Batı ülkelerini Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e Ukrayna konusunda müzakere masasına oturması için baskı yapmaya çağırmasına tepki göstererek, bu tür açıklamaların sadece "gürültü" olduğunu ve asıl sorunun bu tür politikacılar yüzünden Ukrayna'daki çatışmanın devam etmesi ve büyük bir savaş tehlikesinin sürmesi olduğunu ifade etti.
 
4 Nisan Cuma
 
- Londra ICE Futures borsasında işlem gören Brent tipi petrolün Haziran vadeli kontratlarının fiyatı, yüzde 8,02’lik sert bir düşüşle varil başına 64,35 dolara kadar geriledi. Bu, Brent petrolünün 65 doların altına indiği ilk seviye olarak 23 Ağustos 2021’den bu yana en düşük fiyat anlamına geliyor. Sadece son iki işlem gününde petrol fiyatlarındaki toplam düşüş yüzde 13,59’u buldu. 
 
Düşüş, 2 Nisan’da ABD Başkanı Donald Trump’ın 183 ülkenin ürünlerine 5 Nisan itibarıyla yüzde 10 ila 50 arasında değişen yeni gümrük vergileri getireceğini açıklamasının ardından başladı. Trump, bu adımı, “ABD ekonomisinin yıllardır yakın ve uzak, dost ve düşman ülkeler tarafından yağmalanmasına” karşı bir önlem olarak tanımladı.
 
Öte yandan Moskova Borsası endeksi, saat 15:09 itibarıyla 2797 puana kadar gerileyerek yılbaşından bu yana en düşük seviyelerinden birine indi. Endeks en son 10 Ocakta bu seviyeleri görmüştü. Ancak kısa bir süre sonra toparlanma göstererek 15:17 itibarıyla 2808 puana yükseldi.
 
- ABD Dışişleri Bakanı Mark Rubio, Rusya’nın Ukrayna’da barışa yönelik niyetinin haftalar içinde netleşeceğini söyledi. C-SPAN televizyon kanalında yayınlanan konuşmasında Rubio, “Rusya’nın barışa ciddi şekilde yanaşıp yanaşmadığını çok yakında öğreneceğiz; bu, aylar değil, haftalar meselesi,” ifadelerini kullandı. 
 
Rubio ayrıca, Ukrayna’nın tam ateşkese ve müzakerelere açık olduğunu gösterdiğini belirterek, Rusya’nın da niyetini yalnızca sözle değil, eylemle ortaya koyması gerektiğini vurguladı. “Bazı umut verici işaretler var,” dedi.
 
- NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, NATO Dışişleri Bakanları toplantısında yaptığı açıklamada, Ukrayna’nın ittifaka katılım yolunun geri döndürülemez olduğunu söyledi. Ancak Rutte, Ukrayna’ya NATO üyeliğinin olası bir barış anlaşmasının parçası olacağına dair hiçbir zaman söz verilmediğini belirtti.
 
- Rusya Savunma Bakanlığı’nın cuma günü yayımladığı günlük bilgilendirme notuna göre, Rus ordusu Donetsk'teki Rozovka ve Uspenovka yerleşimlerini kontrol altına aldı.
 
- Rusya, Moldova’nın üç Rus diplomatı sınır dışı etmesine misilleme olarak cuma günü üç Moldovalı diplomatı ülkeden çıkardığını duyurdu. Moldova makamları, Rusya’nın, ceza alması beklenen Moldova milletvekili Aleksandr Nesterovschi’nin, Moskova yanlısı Transdinyester bölgesine kaçmasına yardımcı olduğunu öne sürerek söz konusu sınır dışı kararını almıştı. Rusya bu iddiaları reddederek, Moldova’nın eylemine aynı şekilde karşılık verileceğini açıklamıştı.
 
 
- Önümüzdeki günlerde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD Başkanı Donald Trump arasında bir telefon görüşmesi planlanmıyor. Kremlin sözcüsü Dmitri Peskov, gazetecilere yaptığı açıklamada bu bilgiyi verdi. Daha önce Avrupa merkezli Politico, böyle bir telefon görüşmesinin bugün bile gerçekleşebileceğini öne sürmüştü.
 
Dmitri Peskov basın toplantısı sırasında. “Şu anda programda böyle bir şey yok,” dedi.
 
Sözcü, Trump’ın danışmanlarının, Moskova Ukrayna’da tam ateşkes ilan edene kadar Rus lideri aramamasını tavsiye ettiğine dair NBC haberini de yorumlamaktan kaçındı. Peskov “Şu anda medyada çok sayıda dezenformasyon, söylenti, spekülasyon ve açıkça yalan haberler yayınlanıyor,” şeklinde konuştu.
 
Sözcü ayrıca, Rusya ile ABD’nin, Vladimir Putin’in daha önce dile getirdiği Ukrayna krizinin çözümüne ilişkin “nüanslar” konusunda müzakereler yürüttüğünü de sözlerine ekledi.
 
- Politico dergisi, Avrupa Birliği’ndeki kaynaklara dayanarak, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD Başkanı Donald Trump arasında bir telefon görüşmesinin bugün gerçekleşebileceğini bildirdi. Haberde, “Avrupa başkentlerinde Vladimir Putin ve Donald Trump’ın yeniden telefon görüşmesi yapabileceği, bunun da muhtemelen bugün olabileceği beklentisi var” denildi. Konuya yakın bir yetkili, görüşmenin “ya hafta sonundan hemen önce ya da sonra” yapılabileceğini belirtti.
 
Öte yandan NBC’nin aktardığına göre, şu an itibarıyla iki lider arasında planlanmış bir telefon görüşmesi bulunmuyor. Ayrıca haberde, Trump’ın yakın çevresinin, Rusya’nın Ukrayna’da tam ateşkesi kabul etmemesi halinde Başkan’ın Putin’i aramaktan kaçınmasını tavsiye ettiği kaydedildi.
 
- Rusya Soruşturma Komitesi’nin açıklamasına göre, Moskova bölgesinde Savunma Bakanlığı’na bağlı bir askeri birliği hedef almayı planlayan bir terör saldırısı girişimi engellendi. Federal Güvenlik Servisi (FSB), 49 yaşındaki zanlıyı 2 Nisanda, sakladığı yerden patlayıcı maddeyi aldıktan sonra yakaladı.
 
Soruşturma Komitesi’ne göre, söz konusu şahıs, Rusya’da yasaklı bir terör örgütünün üyesi. Zanlı ile Ukrayna Askeri İstihbarat Teşkilatı’na bağlı kişiler sosyal medya üzerinden iletişime geçti ve Mart ayında kendisine Moskova bölgesinde bir terör saldırısı gerçekleştirmesi teklif edildi. Saldırının hedefi, Savunma Bakanlığı’na bağlı bir askeri tesis olacaktı.
 
- Rusya Ulaştırma Bakanı Roman Starovoit, Aralık 2024’te Kerç Boğazı’nda yaşanan Volgoneft-212 ve Volgoneft-239 tankerlerinin batmasıyla ilgili soruşturmanın tamamlandığını açıkladı. Federal Doğa Denetim Kurumu (Rosprirodnadzor) Başkanı Svetlana Rodionova, olay sonucu Karadeniz’e yayılan fuel oil nedeniyle çevreye verilen toplam zararın 84,9 milyar ruble olduğunu belirtti.
 
Rodionova, zararın 49,4 milyar rublelik kısmının Volgoneft-212 tankerinin sahibi Kama Shipping şirketine, 35,4 milyar rublelik kısmının ise Volgoneft-239 tankerinin sahibi Volgatransneft şirketine ait olduğunu ifade etti.
 
 
- ABD Başkanı Donald Trump’ın yakın çevresi, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna’da tam bir ateşkesi kabul edene kadar Trump’a onunla telefon görüşmesi yapmamasını tavsiye ediyor. NBC, bu bilgiyi iki Amerikan hükümet yetkilisine dayandırarak aktardı.
 
Trump, NBC’ye verdiği bir röportajda bu hafta Putin’le konuşmayı planladığını söylemişti. Ancak televizyon kanalının aktardığına göre, hükümet yetkilileri Cumhuriyetçi başkana, Moskova’nın onayı alınmadan böyle bir görüşmenin “iyi bir fikir olmadığını” bildirdi.
 
Trump’ın Beyaz Saray’a dönüşünden sonra iki lider şimdiye dek iki kez görüştü: 12 Şubat ve 18 Mart tarihlerinde. İkinci görüşme, Rusya ile Ukrayna arasındaki krizin çözümüne odaklandı. Kremlin, bu görüşmede Rus liderin enerji altyapılarına yönelik saldırılara 30 gün ara verilmesi önerisini kabul ettiğini açıkladı. Kiev bu inisiyatifi desteklediğini bildirse de, Rus tarafı Ukrayna’yı saldırılara devam etmekle suçladı.
 
Öte yandan Trump, Putin ile Zelenskiy’nin, Ukrayna’daki çatışmaya ilişkin bir anlaşma yapmaya hazır olduklarına inandığını söyledi. Trump bu açıklamayı Perşembe günü, Washington’dan Miami’ye uçarken uçağında gazetecilere yaptığı açıklamada dile getirdi. 
 
Trump “Putin’in anlaşma yapmaya hazır olduğuna inanıyorum” dedi.
 
Devlet başkanı ayrıca, Avrupalı ülkelerin Putin ile diyaloğunda başarılı olamadığını, ancak kendisinin bu konuda muhtemelen başarı sağlayabileceğini belirtti.
 
Trump, Ukrayna krizinin çözümü yönündeki görüşmelerde kayda değer ilerlemeler sağlandığını da ekledi.
 
- Rusya Doğrudan Yatırım Fonu Başkanı ve Devlet Başkanı’nın yurtdışıyla yatırım ve ekonomik işbirliği özel temsilcisi Kirill Dmitriyev, CNN’e verdiği röportajda, Donald Trump yönetiminden yetkililerle yaptığı görüşmelerde Rusya’ya yönelik yaptırımların hafifletilmesi konusunu gündeme getirmediğini söyledi.
 
Özel temsilcisi “Şu anda herhangi bir yaptırımın hafifletilmesini talep etmiyoruz. Sadece şunu vurguluyoruz: Eğer Amerika Rusya ile daha fazla iş yapmak istiyorsa… elbette bunu yapabilir,” dedi. Dmitriyev’e göre, Rusya’da birçok kişi yaptırımların ülkenin Batı’ya olan bağımlılığını azalttığına inanıyor (TASS’tan alıntı).
 
Şu anda ABD’yi ziyaret eden Dmitriyev, Donald Trump yönetiminin kilit isimleriyle bir araya geldiğini ve iki ülke arasında diyaloğun yeniden kurulmasını görüştüklerini söyledi.
 
Dmitriyev ayrıca “Bu diyaloğu sabote etmeye çalışan çok sayıda aktör var,” dedi. Moskova ile Washington arasında anlaşmazlıklar bulunduğunu, ancak tarafların bu engelleri aşmaya çalıştığını belirtti.
 
Özeltemsilci “Trump yönetimi, kilit isimler dahil, Rusya-Amerika ilişkilerindeki tüm sorunları çözmeye odaklanmış durumda. Elbette, jeopolitik meselelerde çözüm arayışındalar ve Rusya’nın pek çok konudaki tutumunu da dikkate alıyorlar,” dedi. Reuters ve Washington Post, Dmitriyev’in ABD Başkanı’nın özel temsilcisi Steve Witkoff ile görüştüğünü yazdı.
 
- Moskova Belediye Başkanı Sergey Sobyanin, başkente doğru yaklaşmakta olan bir insansız hava aracının (İHA) hava savunma sistemleri tarafından vurularak düşürüldüğünü açıkladı. Gece yarısı açıklama yapan Sobyanin, “Düşen enkazın bulunduğu bölgede acil servis ekipleri çalışmalarını sürdürüyor” dedi.

Olayın hemen ardından Rusya Federal Havacılık Kurumu (Rosaviatsiya), başkent çevresindeki üç büyük havalimanı olan Vnukovo, Domodedovo ve Jukovskiy’nin geçici olarak uçuş kabul edip göndermeyi durdurduğunu duyurdu.

- Rusya Savunma Bakanlığı, geçtiğimiz gece boyunca Rusya semalarında görevli hava savunma sistemlerinin 107 Ukrayna İHA’sını imha ettiğini duyurdu.
 
- Güney Kore'de Crystal Asia isimli soğutuculu yük gemisinde meydana gelen patlama ve yangında yaralanan altı Rus denizciden biri hastanede hayatını kaybetti. Haberi Primorskiy Krayı Devlet Çalışma Denetim Kurumu bildirdi. Diplomatların verdiği bilgiye göre gemide 23 mürettebat vardı: Bunlardan 22’si Rus vatandaşıydı. Yaralanan denizciler Busan’daki sağlık kurumlarına kaldırıldı. Gemi, Japonya’da 1993 yılında inşa edilmiş, kayıt limanı Vladivostok ve sahibi ZAO Trans Wind Flot. Kurumun verilerine göre, patlama muhtemelen ana motorun türbinindeki bir arızadan kaynaklandı. Yangın, daha sonra mürettebat tarafından söndürüldü. Gemi, Güney Koreli kurtarma ekipleri tarafından Busan’a çekilmişti.
 
- Bloomberg’in haberine göre, ABD yönetimi, Harvard Tıp Fakültesi’nde çalışan Rus bilim insanı Ksenia Petrova’nın şartlı tahliyesi talebini reddetti. Amerikan makamları, onun ABD için bir tehdit oluşturduğuna kanaat getirdi.
 
Petrova, 16 Şubatta Fransa’dan Boston’daki Logan Havalimanı’na iniş yaptıktan sonra gözaltına alındı. Ülkeye araştırma amacıyla getirdiği kurbağa embriyolarını beyan etmediği anlaşıldı. Gözaltının ardından ABD Göç ve Gümrük Muhafaza Birimi (ICE) vizesini iptal etti ve Petrova’yı Louisiana’daki bir göçmen hapishanesine sevk etti. Davasıyla ilgili duruşma 7 Mayısta yapılacak.
 
3 Nisan Perşembe
 
- Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, Kiev’in kaybedilen toprakları hiçbir zaman Rusya’ya ait olarak tanımayacağını, ancak bir uzlaşma yolu olarak bu toprakların zamanla diplomatik yollarla geri alınmasına razı olabileceğini söyledi. Zelenskiy’e göre, toprak meselesi Ukrayna için kırmızı çizgilerden biri.
 
Zelenskiy Çernigiv bölgesindeki yerel idare yöneticileriyle yaptığı görüşmede “Eğer bu toprakların zaman içinde diplomatik yollarla geri alınmasını sağlayacak bir uzlaşma bulunabilirse, sanıyorum ki bazı bölgeler için bu, tek yol olabilir” dedi. (RBC Ukraina'dan aktaran Kommersant)
 
- Rusya Savunma Bakanlığı’nın açıklamasına göre, Rus ordusu Ukrayna’nın füze ve uzay sanayiine ait bir tesise saldırı düzenledi. Hedeflerin vurulmasında operasyonel-taktik havacılık, taarruz İHA’ları, füze birlikleri ve Rus Silahlı Kuvvetleri’nin topçu birlikleri kullanıldı.
 
Ayrıca Rus birlikleri, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’ne ait insansız hava aracı üretim atölyelerini ve mühimmat depolarını da hedef aldı. Bakanlık, toplamda 148 bölgede hedeflerin vurulduğunu bildirdi.
 
- Ukrayna’nın Afrika’daki teröristleri desteklediğini belirten Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Rusya’nın ise Sahel ülkelerinin savunma kapasitesini artırmaya ve asker yetiştirmeye hazır olduğunu söyledi. Lavrov bu açıklamayı Mali Dışişleri Bakanı Abdoulaye Diop ile yaptığı görüşmenin ardından düzenlenen basın toplantısında yaptı.
 
Dışişleri bakanı, “Üç Sahel ülkesinin konfederasyon kurma girişimini, bölgesel güvenliğin yeni mimarisini oluşturma kararlılığının ve genel olarak dış politikalarını ulusal çıkarlara ve kendi potansiyellerine dayanarak bağımsız biçimde yürütme iradesinin bir göstergesi olarak görüyoruz” dedi.
 
Lavrov’a göre, aralarında “eski sömürgeciler ve Ukrayna”nın da bulunduğu bölge dışı aktörler, Afrika’nın bu bölgesindeki terör gruplarına açıkça destek veriyor. Lavrov, “Moskova’nın, Sahel ülkelerinin birleşik kuvvetlerinin kapasitesinin artırılmasına, bu ülkelerin ulusal ordularının savaş kabiliyetlerinin geliştirilmesine ve hem askerlerin hem de kolluk kuvvetlerinin eğitilmesine her türlü desteği vermeye hazır olduğunu” vurguladı.
 
- Ukrayna vatandaşlarının Gürcistan’da vizesiz kalabilecekleri süre üç yıldan bir yıla indirildi. Konuyla ilgili haberi Mtavari televizyon kanalı duyurdu. Gürcistan Başbakanı İrakli Kobakhidze tarafından imzalanan ilgili kararname, 2 Nisan’da yayımlandı.
 
Belge, 5 Haziran 2015 tarihli ve 255 numaralı “Gürcistan’a vizesiz giriş yapabilecek ülke vatandaşlarının listesinin onaylanmasına ilişkin” hükümet kararında değişiklik yapıyor. Güncellenen düzenlemeye göre, 24 Şubat 2025 tarihinde Gürcistan’a giriş yapan Ukrayna vatandaşları, ülkede en fazla 2026’nın aynı dönemine kadar kalabilecek.
 
- Londra’daki ICE Futures borsasında Brent türü petrolün haziran vadeli fiyatı, saat 15:46 itibarıyla yüzde 6,66 düşerek varil başına 69,96 dolara geriledi. Petrol fiyatları böylece 19 Marttan bu yana ilk kez 70 doların altını gördü.
 
Petrol fiyatları üzerindeki baskının başlıca nedenleri arasında, ABD Başkanı Donald Trump’ın açıkladığı gümrük tarifeleri ve OPEC+ ülkelerinin mayıs ayında beklenenden daha fazla üretim artışı planlaması yer alıyor.
 
Bloomberg’in hesaplamalarına göre, Trump’ın ticaret ortaklarına karşı açıkladığı kapsamlı gümrük tarifeleri, Amerikan dolarını son iki buçuk yılın en zayıf seviyesine düşürdü. Bloomberg Dolar Spot Endeksi, 3 Nisan Perşembe günkü işlemlerde yüzde 1,5 oranında değer kaybetti. Dolar, G10 ülkelerinin tüm para birimleri karşısında geriledi. Japon yeni ve İsviçre frangı karşısında yaklaşık yüzde 2, euro ve sterlin karşısında ise yüzde 1’den fazla değer kaybetti. Amerikan dolarının Kanada doları karşısındaki değeri ise Aralık ortasından bu yana en düşük seviyeye indi.
 
 
- Kremlin, Rusya Doğrudan Yatırımlar Fonu Başkanı ve Rusya Devlet Başkanı’nın yurtdışı ülkelerle yatırım ve ekonomik işbirliği özel temsilcisi Kirill Dmitriyev’in ABD’li yetkililerle yaptığı görüşmelere dair ayrıntı vermedi. Daha önce Dmitriyev, Rus liderin talimatıyla Washington’da bulunduğunu doğrulamış, ancak kiminle görüştüğüne dair bilgi paylaşmamıştı.
 
“Herhangi bir detay veremem,” diyen Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, gazetecilere yaptığı açıklamada, Kirill Dmitriyev’in ilerleyen günlerde “tüm bilgileri kendisinin paylaşacağını” belirtti.
 
- Özel temsilci Kirill Dmitriyev, Washington’da bulunduğunu doğruladı. Dmitriyev, Vladimir Putin’in talimatıyla, ABD başkanlık idaresi temsilcileriyle görüşmeler gerçekleştirdiğini belirtti.
 
Dmitriyev Telegram kanalında yaptığı açıklamada, “Diyaloğun yeniden inşası kolay ve hızlı bir süreç değil. Ancak her görüşme, her açık konuşma ileriye doğru bir adım atılmasını sağlıyor. Rusya’nın tutumunun gerçekten anlaşılması, yatırım ve ekonomik işbirliği dahil olmak üzere, yapıcı etkileşim için yeni fırsatlar yaratıyor” dedi. Temsilci görüşmelerin ardından kısa yorumlar paylaşacağını da ifade etti.
 
- Financial Times, ismini vermeyen beş yetkiliye dayandırarak verdiği haberde, NATO’nun komuta ve istihbarat imkanlarının Ukrayna’da çatışma sonrası Avrupa güçlerinin konuşlandırılması senaryolarından biri olduğunu yazdı.
 
Bir yetkili, “Eğer onlarca ülkeden güç göndereceksek, NATO gerçekten de kullanabileceğimiz tek komuta ve kontrol seçeneği” dedi. Gazetenin aktardığına göre, bu öneri Fransa ve Birleşik Krallık liderliğinde yapılan görüşmelerde ele alınan birkaç senaryodan biri. Ukrayna’ya güvenlik garantileri sağlanmasına yönelik nihai plan değişebilir.
 
Financial Times, Avrupa barış gücü gönderme fikrini savunanların, NATO’nun bu sürece dahil edilmesini ABD’nin dolaylı olarak katılımını sağlama aracı olarak gördüğünü belirtti. ABD Başkanı Donald Trump daha önce Avrupa Birliği liderliğindeki barış misyonuna katılmayı reddetmişti. NATO kaynaklarının kullanılması için tüm üyelerin oy birliğiyle onayı gerekiyor.
 
- Macaristan hükümeti, ülkenin Uluslararası Ceza Mahkemesi’nden ayrılma kararı aldığını açıkladı. Başbakanlık ofisi tarafından yapılan açıklamada, kararın anayasaya ve uluslararası hukuka uygun şekilde hayata geçirileceği bildirildi. Açıklamayı Başbakan Viktor Orbán’ın ofis müdürü Gergely Gulyás yaptı. Açıklamanın Netenyahu ziyareti öncesine rastlaması dikkat çekti. Mahkeme Netenyahu hakkında tutuklama kararı çıkarmıştı.
 
- Yekaterinburg’da, muhalif siyasetçi ve Yolsuzlukla Mücadele Fonu'nun (Rusya’da yabancı ajan ve aşırılık yanlısı örgüt olarak tanınıyor) eski başkanı Leonid Volkov’un babası Mihail Volkov gözaltına alındı. 
 
RBC’nin haberine göre, gözaltı gerekçesi Rusya’da yasaklı olan fonun finansmanına katılım. Volkov hakkında Rus Ceza Kanunu’nun 282.3 maddesinin 1. fıkrası kapsamında dava açılması gündemde.
 
- Rusya Başsavcılığı, müzisyen Elton John tarafından kurulan Elton John AIDS Foundation'ın ülke topraklarında faaliyetleri istenmeyen örgütler listesine alındığını duyurdu. Açıklama, TASS ajansı aracılığıyla kamuoyuna iletildi.
 
- FIFA Başkanı Gianni Infantino, Belgrad’daki UEFA Kongresi’nde yaptığı konuşmada, Rusya Milli Takımı’nın uluslararası turnuvalara en kısa sürede geri dönmesini umduğunu belirtti.
 
Infantino “Ukrayna’daki durumla ilgili barış görüşmeleri sürüyor. Umarım yakında bu sayfayı çevirebilir ve Rusya’yı yeniden futbol dünyasına döndürebiliriz. Bu, sorunların çözüldüğü anlamına gelir. Desteklememiz ve dua etmemiz gereken şey budur” dedi.
 
 
- ABD, Rusya ve Belarus’tan yapılan ithalata gümrük vergileri uygulamama kararı aldı çünkü bu ülkelerden ABD’ye ürün tedariki yapılmıyor. ABD Hazine Bakanı Scott Bessent, Fox News’a verdiği röportajda bu açıklamayı yaptı.
 
Bessent ayrıca diğer ülkelere de misilleme olarak gümrük vergisi uygulamaktan kaçınmaları çağrısında bulundu, çünkü bu tür adımların gerginliği tırmandırabileceğini belirtti. CNN’e verdiği önceki bir röportajda Bessent, “Bunun nereye varacağını görelim, çünkü eğer karşılık verirseniz bu bir tırmanmaya yol açar” demişti.
 
Bessent’e göre, ticaret fazlası veren ülkeler “her türlü ticaret gerginliğinde geleneksel olarak kaybeden taraf olmuştur”, bu nedenle “düşüncesizce hareket etmek akıllıca olmaz” uyarısında bulundu.
 
ABD Başkanı Donald Trump, 2 Nisan’da aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 260 ülkeyi kapsayan ithalat ürünlerine “ayni” (karşılıklı) gümrük vergileri uygulamaya başlayacaklarını duyurmuştu. Ancak bu listede Rusya, Belarus, İran ve Kuzey Kore yer almıyor.
 
 
- The Washington Post’un bir kaynağa dayandırdığı haberine göre, Rusya Doğrudan Yatırımlar Fonu Başkanı Kirill Dmitriyev ile ABD Başkanı’nın özel temsilcisi Steve Witkoff, Washington’da görüşmeler yürütüyor. Gazeteye konuşan kaynak, görüşme konularının hassas olduğunu ve sürecin “devam ettiğini” söyledi. Daha önce CBS televizyonu muhabiri, görüşmenin Beyaz Saray’da yapılacağını aktarmıştı.
 
Gazete, Dmitriyev’in Washington ziyaretinin, geçen hafta sonu ABD Başkanı Donald Trump’ın, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna’da seçimlerin yapılabilmesi için BM gözetiminde dış yönetim önerisi karşısında “öfkeli” olduğunu söylemesinden sonra gerçekleştiğine dikkat çekti.
 
Dmitriyev, Rusya ile ABD arasındaki diyaloğun önemli olduğunu çünkü herkes için daha güvenli bir dünya inşa etmenin söz konusu olduğunu belirtti.
 
Dmitriyev sosyal medya platformu X’te “Politikanız ne olursa olsun, ABD ile Rusya arasındaki diyalog önemlidir. Bu, herkes için daha güvenli ve daha müreffeh bir dünya inşa etme meselesidir” dedi.
 
- Rusya Savunma Bakanlığı’nın açıklamasına göre, 3 Nisan gecesi Rusya’nın çeşitli bölgeleri üzerinde 23 Ukrayna insansız hava aracı hava savunma sistemleri tarafından düşürüldü. Bryansk bölgesi üzerinde 6, Kursk ve Oryol üzerinde beşer, Kaluga üzerinde dört, Belgorod üzerinde iki, Smolensk üzerinde ise bir drone imha edildi.
 
Rusya Savunma Bakanlığı, İrkutsk bölgesinde bir Tu-22M3 stratejik bombardıman uçağının düştüğünü açıkladı. Dört kişilik mürettebat uçaktan atlamayı başardı, ancak bir pilot hayatını kaybetti. Uçak, yerleşim olmayan bir bölgeye düştü ve yerde herhangi bir hasara veya can kaybına neden olmadı. İrkutsk Bölge Valisi Igor Kobzev, uçağın Bohansky bölgesindeki Buret köyü yakınlarında düştüğünü ve kazanın nedeninin teknik bir arıza olduğunu belirtti. Geçtiğimiz Ağustos ayında da İrkutsk bölgesinde benzer bir Tu-22M3 kazası yaşanmış, o kazada da mürettebat uçaktan atlamış ancak bir pilot hayatını kaybetmişti. Tu-22M3, Tupolev Tasarım Bürosu tarafından geliştirilen uzun menzilli, süpersonik bir bombardıman uçağı.
 
- ABD Başkanı Donald Trump, eski Sovyetler Birliği ülkeleri için farklı oranlarda gümrük vergileri belirledi. Moldova'ya %61, Kazakistan'a %54 gibi yüksek oranlar uygulanırken, Ukrayna, Ermenistan, Azerbaycan, Gürcistan, Özbekistan, Türkmenistan, Kırgızistan ve Tacikistan için %10 oranında gümrük vergisi belirlendi. Yayınlanan listede Rusya'nın adı geçmiyor. Trump, 2 Nisan'da farklı ülkeler için uygulanan gümrük vergilerini gösteren bir tablo yayınladı.
 
- ABD Başkanı'nın Ukrayna Özel Temsilcisi Keith Kellogg, Fox Business'e verdiği demeçte, ateşkesin sağlanamaması durumunda ABD'nin Rus petrolüne yaptırım uygulayabileceğini ve dondurulmuş Rus varlıklarını hedef alabileceğini söyledi. Kellogg, istenilen sonuca ulaşmak için yaptırımların sertleştirilmesi gerektiğini vurguladı. ABD Hazine Bakanı Scott Bessent'in, Washington'ın Rusya'ya yönelik yaptırım baskısını "tereddüt etmeden" en üst düzeye çıkaracağı yönündeki sözlerini hatırlattı. Kellogg, ayrıca, dondurulmuş Rus varlıklarına ve "gölge filo" olarak adlandırılan, yasa dışı petrol taşıyan tankerlere de yaptırım uygulanabileceğini belirtti.
 
 
2 Nisan Çarşamba
 
- Rusya Doğrudan Yatırımlar Fonu Başkanı ve Rusya Devlet Başkanı’nın yatırım ve ekonomik iş birliği özel temsilcisi Kirill Dmitriyev ile ABD Başkanı’nın özel elçisi Steve Witkoff’un bugün Beyaz Saray’da bir araya gelmesi bekleniyor. Haberi, CBS News muhabiri Sara Cook kaynaklarına dayandırarak duyurdu.
 
Sara Cook, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımda, "Steve Witkoff’un bugün Beyaz Saray’da üst düzey Rus müzakereci Kirill Dmitriyev ile görüşeceğini iki kaynağım doğruladı" ifadelerine yer verdi.
 
Görüşme olasılığı, daha önce Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov tarafından da dile getirilmişti. CNN, Dmitriyev’in Moskova’ya olası bir ziyaret hazırlığında olduğunu ilk duyuran medya organı olmuştu. Kanalın aktardığına göre, görüşme bu hafta içinde yapılacak.
 
- Hazar Boru Hattı Konsorsiyumu’na (KTK) ait Novorrossiysk'deki iskelelerin geçici olarak devre dışı bırakılmasının, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’nin saldırısı sırasında oluşan hasarla bağlantılı odupu bildirildi. Açıklama, Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov tarafından yapıldı.
 
Peskov “Bu saldırının büyük bir hasara yol açtığını unutmamak gerekir. Özellikle teknolojik açıdan son derece karmaşık bir zarar söz konusu. Doğal olarak bu durum, sistemin genel işleyişini de olumsuz etkiliyor,” dedi.
 
Hazar Boru Hattı Konsorsiyumu (KTK), Rusya ve Kazakistan’ın yanı sıra önde gelen uluslararası petrol şirketlerinin katılımıyla yürütülen en büyük enerji projelerinden biri. Konsorsiyumun ortakları arasında ABD ve Avrupa’dan şirketler de bulunuyor.
 
- Kazakistan’da Baykonur Uzay Üssü yakınlarında, Sovyet döneminden kalma “Buran” uzay gemilerinin bulunduğu binaya girmeye çalışan dört yabancı gözaltına alındı. RIA Novosti’nin güvenlik kaynaklarına dayandırdığı haberine göre, gözaltına alınanlardan üçü İspanyol, biri ise Avustralya vatandaşı.
 
Ajansa konuşan kaynak “Gece saatlerinde ‘Buran’ uzay gemilerinin montaj ve yakıt ikmal kompleksinin yakınında üç İspanyol ve bir Avustralyalı yakalandı,” dedi. Şüpheliler şu anda sorgulanıyor.
 
Söz konusu kompleks, Sovyetler döneminde geliştirilen ancak yalnızca bir kez insansız olarak fırlatılan Buran uzay mekiğine ev sahipliği yapıyor. Tesis uzun süredir faal değil, ancak zaman zaman yabancı meraklıların hedefi oluyor.
 
- Litvanya’da bir bataklıktan askeri araç tahliye etmeye çalışan dört Amerikan askeri hayatını kaybetti. New York Times’ın kaynaklara dayandırdığı haberine göre, askerler muhtemelen yoldan çıkarak derin bir bataklığa saplandı ve araçtan çıkmayı başaramadı.
 
ABD Ordusu Avrupa ve Afrika Komutanlığı, askerlerin kaybolduğunu 25 Martta bildirmişti. Araç 31 Martta bulundu ve o gün üç askerin cansız bedenine ulaşıldı. Dördüncü askerin cesedi ise 1 Nisanda tespit edildi.
 
Litvanya Başsavcılığı olayla ilgili ön soruşturma başlattı. ABD ordusu da olayın nedenlerini araştırıyor. Şu ana kadar kazanın teknik mi yoksa çevresel nedenlerden mi kaynaklandığına dair resmi bir açıklama yapılmadı.
 
- Rusya Devlet Duması, “yabancı ajanlar” yasasını sertleştiren ve “egemenliğin korunmasını” amaçlayan üç maddelik yasa paketini ilk okumada onayladı. Kommersant gazetesine göre, tasarılar 388 ila 399 milletvekilinin oybirliğiyle kabul edildi.
 
İlk yasa tasarısı, Rusya’nın üyesi olmadığı uluslararası kuruluşların veya yabancı devlet kurumlarının kararlarının uygulanmasına yardımcı olan kişilerin “yabancı ajan” olarak tanınmasına imkân tanıyor. Ayrıca, askeri-teknik alanlarda bilgi toplayan ya da başkalarını bu işe dahil eden kişilerin de, bu bilgilerin yabancı kaynaklara ulaşması hâlinde, ajan listesine alınması mümkün olacak.
 
İkinci tasarı, “terörizm ve aşırılık yanlısı çağrılar”, “sahte haber yaymak” ve “Rus ordusunu küçük düşürmek” gibi suçlarla ilgili davaların, sanık olmadan da görülebilmesini öngörüyor. Açıklamaya göre, bu suçlar çoğunlukla yurtdışında bulunan kişiler tarafından işleniyor. Üçüncü tasarı ise, “Rus karşıtı” suçları maddi çıkar karşılığında işleyenlere yönelik cezaların ağırlaştırılmasını içeriyor.
 
 
- ABD Başkanı Donald Trump’ın Suudi Arabistan ziyareti, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile planlanan bir görüşmeyle bağlantılı değil. Bu açıklamayı Çarşamba günü Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov yaptı. Peskov’un ifadelerine göre:
 
“Hayır, bu ABD başkanının kendi planı, Putin’le bir ilgisi yok. Putin’in şu an için böyle bir planı yok”.
 
Salı günü Beyaz Saray Sözcüsü Caroline Leavitt, Donald Trump’ın Mayıs ayında Suudi Arabistan’a gideceğini açıklamıştı. Bu, Trump’ın ikinci başkanlık dönemindeki ilk yurt dışı ziyareti olacak.
 
- Rusya Doğrudan Yatırımlar Fonu (RDIF) Başkanı ve Rusya Devlet Başkanı’nın yurtdışı ekonomik iş birliği özel temsilcisi Kirill Dmitriyev’in yakın zamanda ABD’yi ziyaret etmesi mümkün. Bu bilgiyi de Kremlin Sözcüsü Peskov doğruladı. Daha önce bu konuda Amerikan medyasında haberler yer almıştı.
 
Peskov “Evet, böyle bir ziyaretin mümkün olduğunu doğruluyorum,” dedi ve “Amerikalılarla çeşitli kanallar üzerinden temaslarımızı sürdürüyoruz. Ancak daha fazla ayrıntı veremem,” diye ekledi.
 
- ABD yönetimi, Ukrayna ile nadir toprak elementleri üzerine yapılan anlaşmayı gözden geçiriyor. Reuters’in kaynaklara dayandırdığı haberine göre, yeni koşullar Kiev için ekonomik açıdan daha avantajlı olacak. Donald Trump 31 Mart’ta yaptığı açıklamada, Zelenskiy’nin anlaşmayı imzalamaması halinde “büyük sorunlarla” karşılaşacağını söylemişti. Bu anlaşmanın, barış sürecinin bir parçası olduğu vurgulanmıştı.
 
İlk anlaşma, Trump ile Zelenskiy arasındaki açık tartışma sonrası Şubat ayında çökmüştü. Mart sonunda Trump, anlaşmanın yine de imzalanacağını umduğunu söylemişti. Bunun ardından Kiev için daha az avantajlı yeni bir versiyon hazırlandı. Bu taslağa göre ABD, nadir toprak elementleri dahil olmak üzere doğal kaynak yatırımları üzerinde tam kontrol elde edecek.
 
- Moskova ve Kiev, Nisan ayında savaş esirleri için karşılıklı hediye paketleri gönderecek. Bu açıklamayı Rusya İnsan Hakları Yetkilisi Tatyana Moskalkova yaptı.
 
Moskalkova’ya göre her iki taraf da 1500’er koli hazırladı; ancak bu sayı, esir yakınlarından gelen başvuruların yoğunluğuna göre değişebilir. Esir paketlerinin halihazırda toplandığını da belirtti.
 
Moskalkova “Üçüncü kez bu türden bir kampanya yürütüyoruz: evden gelen mektuplar, çocuk resimleri ve çeşitli kişisel eşyalar. Bu ay dağıtım başlayacak, her iki taraftan da 1500’er koli gönderilecek,” dedi. "Amaç, Ukrayna’da tutulan Rus esirlerin anavatanla bağlarını hissetmeleri ve destek gördüklerinden emin olmalarını sağlamak."
 
Kampanya, Uluslararası Kızılhaç Komitesi’nin desteğiyle yürütülüyor. En son yılbaşı öncesi aynı miktarda koli değişimi yapılmıştı.
 
- Fransa’daki aşırı sağcı “Ulusal Birlik” partisinin lideri Marine Le Pen, Fransız mahkemesi tarafından kamu görevine aday olmasının yasaklanmasına Kremlin’in gösterdiği tepkiyi yorumladı. Le Pen’e göre, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in kararı kınaması, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’u zor duruma düşürme girişimi.
 
Le Pen, Le Parisien gazetesine verdiği röportajda “Kremlin’in yerine kendinizi koyun; sabah akşam kendilerine demokrasi dersi verenlerden ders dinliyorlar. Şimdi bu dersi onlara iade etmenin bir yolu olduğunu düşünüyorlar,” dedi. Putin’in yasak kararını ilk kınayan dünya lideri olması, Moskova ile olan bağlarının yeniden gündeme gelmesine yol açtı.
 
Le Pen, Kremlin’in amacının Macron’u köşeye sıkıştırmak olduğunu öne sürdü: “Fransa dünyada bir rol oynamalı. Ancak kendini o kadar itibarsızlaştırdı ki, halkın sevgisini kazanmış bir muhalefet lideri seçime katılamıyor. Tüm dünya da ‘Fransa’da ne oluyor?’ diye soruyor,” dedi.
 
- SSCB Halk Sanatçısı Alla Pugaçova, “Ana” ve “Savaş Öpücüğü” adlı iki yeni şarkı yayınladı. Şarkılar sanatçının YouTube kanalında paylaşıldı. Besteler, Leningrad bölgesinden besteci Andrey Misin’e ait.
 
“Ana” adlı şarkının sözlerini Pugaçova kendisi yazdı. Şarkı, savaşta ölen bir askerle annesi arasında geçen duygusal bir diyalogu konu alıyor. Şarkıda şu sözler dikkat çekiyor: “Seni nasıl gönderdim, oğlum, nasıl o korkunç savaşa yolladım? Gönderdim, şeytanlar aklımı karıştırdı…”
 
“Savaş Öpücüğü” adlı şarkının sözlerini ise şair Andrey Ordynets yazdı. Şarkıda “Karanlık gecede ve ölümcül ateş altında gündüz, bize savaş öpücükleri verildi kader tarafından” gibi dizeler yer alıyor. Fontanka gazetesi, şarkının 1944 yılında Sovyet ordusunun Finlere karşı düzenlediği Svir-Petrozavodsk harekâtına adandığını yazdı.
 
Alla Pugaçova, Ekim 2022’de Rusya’dan ayrılmıştı.
 
- Avrupa Birliği Adalet Divanı, Rus iş insanı Dmitriy Pumpyanskiy, eşi Galina ve oğlu Aleksandr’a uygulanan yaptırımların iptal edilmesine karar verdi. Karar, yayımlanan mahkeme belgesinde yer aldı.
 
AB Konseyi, mahkeme masraflarını karşılamakla yükümlü tutuldu.
 
Pumpyanskiy, Mart 2022’de yaptırım listesine alınmıştı. Pumpyanskiy o dönemde Boru Metalurji Şirketi (TMK) yönetim kurulundaydı. İş insanı hemen ardından Sinara Grubu ve TMK’daki görevlerinden istifa etmişti.
 
 
- ABD Başkanı Trump'ın, hem Rusya Devlet Başkanı Putin'den hem de Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy’den hayal kırıklığına uğradığı bildirildi. Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt’in açıklamasına göre Trump, Ukrayna’daki çatışmaların “fazla uzun sürdüğünü” düşünüyor. Leavitt, “Ekibimiz hem Rusya hem de Ukrayna ile temaslarını sürdürüyor. Başkan da bu süreçte her gün aktif olarak yer alıyor” dedi. Bu ifadeler, gazetecilerin Washington’un Rusya’nın Ukrayna ile ilgili son açıklamalarını nasıl değerlendirdiği yönündeki sorularına yanıt olarak geldi.
 
- Trump'ın, Rusya’nın kapsamlı bir ateşkese yanaşmaması durumunda yeni ve sert yaptırımlar uygulamayı planladığı bildirildi. Fox News muhabiri Jackie Heinrich, kaynaklarına dayanarak, Trump yönetiminin özellikle Rusya’nın Baltık Denizi üzerinden yaptırım dışı petrol taşıyan “gölge filosuna” yönelik agresif yaptırımları değerlendirdiğini aktardı. Heinrich’e göre Beyaz Saray’da bu konuda ciddi hayal kırıklığı yaşanıyor ve yaptırımların uygulanmasında düşük bir etkinlik oranı gözlemleniyor. Trump ise geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, Rusya'yı suçlu bulması halinde tüm Rus petrolüne bir ay içinde yüzde 25'lik ikincil gümrük tarifesi uygulayacağını söylemişti. Kremlin ise bu çıkışa, ABD ile temasların sürdüğü ancak Ukrayna dosyasının karmaşıklığı nedeniyle çözüm için ek çaba gerektiği yanıtını verdi.
 
- Amerikalı senatörler, Rusya’nın Ukrayna ile kapsamlı bir barış anlaşmasına varmayı reddetmesi halinde, hem Rusya’ya hem de Rusya ile ticaret yapan ülkelere yönelik % 500’lük ithalat tarifeleri öngören yeni bir yaptırım tasarısı sundu. Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham ve Demokrat Richard Blumenthal tarafından hazırlanan tasarıyı, Demokrat ve Cumhuriyetçi olmak üzere 50’den fazla senatör destekledi. Tasarıda, Rus petrolü, doğalgazı, uranyumu ve diğer ürünlerini satın alan ülkelere uygulanacak ikincil yaptırımlar da yer alıyor. Senatörler, bu adımın Başkan Donald Trump’ın Moskova’dan duyduğu hayal kırıklığını paylaştıklarını ve 2025’te kalıcı ve adil bir barış için Trump’ın liderliğine güvendiklerini belirtti. Beyaz Saray kaynaklarına göre ise Washington’da şu anda Rusya’nın “gölge filosu”na yönelik yeni, daha sert yaptırımlar da masada.
 
- Reuters haberine göre, Trump’ın yönetimindeki üst düzey yetkililer, Ukrayna’daki çatışmalarda bu bahar aylarında bir ateşkes sağlanabileceği konusunda şüphe duymaya başladı. Başkanlığının başında Nisan-Mayıs aylarında çatışmaları tamamen durdurmayı ve ardından kalıcı bir barış anlaşmasına aracılık etmeyi planlayan Trump ve danışmanları, şimdi bu hedefin pek mümkün görünmediğini kabul ediyor. Reuters’a konuşan kaynaklara göre, Washington’da son haftalarda Kiev’in müzakere tarzına yönelik eleştiriler öne çıkarken, son günlerde hayal kırıklığı Moskova’ya kaydı. Kremlin’in süreci uzattığı ve ABD ile kalıcı anlaşmalara direndiği değerlendirilirken, Beyaz Saray şimdi Rusya’ya baskı yapmak için yeni ekonomik ve diplomatik yaptırımları tartışıyor.
 
 - CNN'in haberine göre, Rusya Doğrudan Yatırımlar Fonu (RFPİ) Başkanı Kirill Dmitriyev, bu hafta Washington’a giderek ABD Başkanı'nın özel temsilcisi Steve Witkoff ile görüşebilir. Ukrayna’daki çatışmalara son verilmesi ve ABD-Rusya ilişkilerinin iyileştirilmesi konularının ele alınacağı görüşme, Rusya’dan ABD’ye çatışmaların başlamasından bu yana gerçekleşecek en üst düzey ziyaret olacak. CNN'in kaynaklarına göre, Dmitriyev’e ABD'ye giriş vizesi verilebilmesi için Washington yönetimi geçici olarak yaptırımları askıya aldı. Ziyaret haberinin ardından sosyal medya platformu X’te açıklama yapan Dmitriyev, iki ülke arasındaki diyalog girişimlerine direniş olduğunu ancak ilişkilerin iyileştirilmesinin küresel güvenlik için elzem olabileceğini yazdı.
 
- Trump, ABD savunma sanayisinin küresel satışlarını artırmak amacıyla askeri teçhizat ihracat kurallarını gevşetmeye hazırlanıyor. Reuters’a konuşan kaynaklara göre Trump yönetimi, bu adımı nisan ayının ilk günlerinde duyurabilir. Planlanan düzenleme, silah ihracatında Kongre onayı gerektiren alt sınırları önemli ölçüde yükseltecek: bireysel silah satışlarında eşik 14 milyon dolardan 23 milyon dolara, eğitim, modernizasyon ve diğer hizmetleri kapsayan satışlarda ise 50 milyon dolardan 83 milyon dolara çıkarılacak. Bu değişiklik, Lockheed Martin, RTX Corp ve Boeing gibi büyük Amerikan savunma şirketlerinin ihracat hacmini artırması açısından kritik bir adım olarak görülüyor. NATO ülkeleri ve yakın müttefikler için Kongre bildirimi süresi 15 gün olarak kalacak, diğer ülkeler içinse 30 gün olacak. Trump’ın bu hamlesi, 2025’teki ikinci başkanlık döneminde silah ihracatında esnekliği artırma ve stratejik ortaklarla bağları güçlendirme niyetiyle örtüşüyor.
 
- Hindistan’daki devlet rafineri şirketleri, Donald Trump’ın Ukrayna’daki barış sürecini engellemesi halinde Rusya’ya yönelik ikincil yaptırımlar uygulama tehdidinin ardından, Rus petrolüne olan bağımlılığı azaltmak amacıyla alternatif tedarik kaynakları aramaya başladı. Bloomberg’in haberine göre, Bharat Petroleum ve Hindustan Petroleum gibi şirketler Mayıs ayı teslimatı için Orta Doğu, Akdeniz ve Kuzey Denizi gibi bölgelerden ek petrol temin etmeyi planlıyor. Trump’ın açıklamaları, petrol piyasasında dalgalanmaya yol açarken, WTI ham petrol fiyatı yüzde 3,1 artarak son 11 haftanın en büyük yükselişini kaydetti. Rusya, 2024–2025 mali yılında Hindistan’ın en büyük tedarikçisi haline gelmiş ve pazar payını yüzde 14’ten yüzde 57’ye çıkarmıştı. Ancak Washington’un gölge filo olarak tanımladığı tankerleri hedef alan yaptırımları sonrası, Hindistan bu gemilerin limanlarına yanaşmasına izin vermedi. Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov ise bu yaptırımlara karşılık Moskova’nın yeni sevkiyat yolları aradığını ve alternatiflerin oluşturulacağını ifade etti.
 
- Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vuçiç, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le 2021 yılından bu yana yüz yüze görüşmediğini, ancak "en az iki dünya liderinin" onunla gizlice temas kurduğunu söyledi. Blog yazarı Mario Nawfal’a verdiği röportajda konuşan Vuçiç, 9 Mayıs’ta Moskova’da Putin’le 3,5 yıl aradan sonra ilk kez bir araya geleceğini belirterek, Sırbistan’ın tutumunun “dürüstlük ve sözüne sadakat” örneği olduğunu vurguladı. Nawfal’ın bahsettiği Macaristan Başbakanı Viktor Orban ve Slovakya Başbakanı Robert Fico’nun bu liderler olmadığını da ifade eden Vuçiç, Putin'le en son 25 Kasım 2021'de Soçi'de görüştüğünü, savaş sonrası ise sadece iki kez telefonda konuştuklarını hatırlattı.
 
- Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Finlandiya’dan Rusya ile kara sınırını kapatma kararına dair açıklama talep etti. Karar, ülkede yaşayan dokuz Rusya kökenli kişinin şikâyeti üzerine gündeme geldi. Şikâyetçiler, sınır kapatmalarının kişisel haklarını ihlal ettiğini ve kendilerini ayrımcılığa maruz bıraktığını öne sürdü. Sekiz başvurucu, Rusya’daki akrabalarını ziyaret edemediklerini, biri ise sınır kapatılması nedeniyle işini kaybettiğini belirtti. Ayrıca bazı başvurucular, dini gerekçelerle yılda altı kez mezar ziyareti yapamamaktan dolayı inanç özgürlüklerinin ihlal edildiğini savundu. Finlandiya makamları ise kararın bireyleri hedef almadığını ve tüm sınır geçişlerini kapsadığını belirtmişti. Helsinki yönetimi, sınır kapatmasının ardında "Rusya'nın teşvik ettiği düzensiz göç dalgası" olduğunu iddia etmişti.
 
- Finlandiya Cumhurbaşkanı Alexander Stubb, ülkesinin Rusya ile siyasi ilişkileri yeniden kurmaya ahlaki olarak hazır olması gerektiğini belirtti. Ancak bu sürecin ne zaman başlayacağına dair net bir takvim olmadığını vurguladı. Londra’da İngiltere Başbakanı Keir Starmer ile yaptığı görüşmede konuşan Stubb, “Rusya, her durumda 1350 kilometrelik bir sınırı paylaştığımız komşumuz olarak kalacak” dedi. Aynı zamanda Avrupa Birliği liderlerinin 27 Mart’ta gerçekleştirdiği toplantıda, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile barış görüşmelerinin ne zaman ve nasıl başlatılacağı konusunun ele alındığını belirten Stubb, bu sürecin koordineli ilerlemesi gerektiğini dile getirdi. Finlandiya, Ukrayna’daki savaşın ardından Rusya ile ilişkilerini keskin şekilde sınırlandırmış ve 2023 sonbaharında sınır kapılarını kapatmıştı. Buna rağmen Helsinki yönetimi, temkinli de olsa uzun vadede diyaloğa kapıyı aralık bırakıyor.
 
 
1 Nisan Salı
 
-  Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov gazetecilere yaptığı açıklamada, Rusya'nın ABD'nin yanı sıra Birleşmiş Milletler (BM) ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’na (AGİT) Ukrayna'nın enerji tesislerine yönelik saldırılara ilişkin moratoryumu ihlal ettiğine dair verileri ilettiğini söyledi. Lavrov, “Savunma Bakanı Andrey Belousov tarafından Güvenlik Konseyi toplantısında dile getirilen ihlallerin listesini ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz’a ilettik. Bu listeyi ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'ya gönderdim, ayrıca Birleşmiş Milletler ve AGİT'teki temsilcilerimize de gönderdik, böylece çalışmalarında mevcut Ukrayna hükümetinin, eğer buna hükümet denebilirse, sözünün değerinin ne olduğunu somut gerçeklerle gösterebilirler” dedi. Lavrov, Rusya'nın Ukrayna'nın enerji altyapı tesislerine yönelik saldırılara ilişkin moratoryuma yüzde 100 uyduğunu belirterek, “Rus ordusu, Devlet Başkanının 18 Mart'ta ABD Başkanı Trump ile yaptığı telefon görüşmesi sırasında kesinlikle uyulmasını emrettiği moratoryuma uyuyor” ifadesini kullandı. Lavrov, Rusya ile ABD'nin ikili ilişkilerdeki gerginlikleri ortadan kaldırmak ve temasları normalleştirmek amacıyla yeni bir görüşme yapmaya hazırlandığını söyledi. (Sputnik)
 
- Rusya Devlet Başkanı Putin, Moskova'ya resmi bir ziyarette bulunan Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi ile Kremlin'de bir araya geldi. Putin, görüşmede Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'i 9 Mayıs'ta zaferi birlikte kutlamak üzere Rusya'ya beklediğini söyledi. Putin, Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi ile yaptığı görüşmede, "Kendisini İkinci Dünya Savaşı'nda, Büyük Anavatan Savaşı'nda kazanılan zaferin 80'inci yıl dönümü vesilesiyle Rusya'ya bekliyoruz. Hem Nazi Almanya'sına karşı kazanılan zaferi hem de militarist Japonya'ya karşı kazanılan zaferi, bu yıl birlikte kutlayacağız" dedi.
 
- Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, ABD Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna’da barışçıl çözümün başarısız olması halinde Rus petrolüne ikincil yaptırımlar getirme tehdidine ilişkin açıklamalarda bulundu.
 
Peskov günlük basın toplantısında “Amerikan tarafıyla temaslarımızı sürdürüyoruz. Konu çok karmaşık, Ukrayna düzenlemesiyle ilgili olarak ele aldığımız mesele oldukça zorlayıcı. Bu, ek çabalar gerektiriyor. Amerikan tarafıyla temaslarımızı sürdürmeye devam ediyoruz,” dedi.
 
Öte yandan Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov ise, ABD’nin Ukrayna’ya dair önerilerini ciddiye aldıklarını, ancak bu önerileri “olduğu gibi” kabul edemeyeceklerini söyledi. Ryabkov’a göre, Amerikan pozisyonu Rusya-Ukrayna çatışmasının kökenindeki nedenlerin ortadan kaldırılmasını öngörmüyor ve bu durumun düzeltilmesi gerekiyor. Ryabkov ayrıca Washington’un Kiev’e “savaşı durdurun” çağrısı yapmadığını vurguladı.
 
Ryabkov bir dergiye verdiği röportajda “Bu konuya ilişkin kendi önceliklerimiz ve yaklaşımlarımız var, bunlar oldukça derinlemesine düşünülmüş ve yakın zamanda Riyad’da Amerikalılarla yapılan görüşmelerde müzakere heyetimiz tarafından dile getirildi,” ifadelerini kullandı.
 
Bakan yardımcısı “Trump’tan Kiev’e yönelik savaşı durdurma çağrısına dair herhangi bir sinyal duymadık. Şu anda olan şey, Amerikalıların düşündüğü şekliyle önce bir ateşkes sağlanmasına yönelik bir şema arayışı,” diye ekledi.
 
- Almanya Silahlı Kuvvetleri (Bundeswehr), bugün itibarıyla Litvanya’ya kalıcı olarak 45. Zırhlı Tugay’ı konuşlandırmaya resmen başladı. Tugayın 2027 yılına kadar tamamen konuşlandırılması planlanıyor. Yaklaşık 5 bin askerden oluşacak tugay, Litvanya’nın güneydoğusundaki Rudninkai poligonunda konuşlanacak.
 
Bundeswehr’in açıklamasında bunun, “Avrupa’daki güvenlik ortamının sürekli değişmesi ve Rusya’nın saldırgan davranışlarına” bir yanıt olduğu belirtildi. Medya, bunun İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana Alman ordusunun Almanya dışında ilk kez kalıcı olarak konuşlandırılması olacağını vurguluyor.
 
- Polonya savcılığı, 2010 yılında dönemin Polonya Cumhurbaşkanı Lech Kaczyński’nin hayatını kaybettiği Smolensk uçak kazasını araştıran 43 Rus uzman hakkında yeni suçlamalar yöneltti. Soruşturma Grubu 1’in başkanı Krzysztof Schwartz, bu bilgiyi PAP ajansına verdi.
 
Rus uzmanların, kurbanların otopsi tutanaklarını düzenlerken usulsüzlük yaptıklarından şüpheleniliyor, ancak suçlamaların ayrıntıları açıklanmadı. Uzmanlar hakkında uluslararası arama kararı çıkarılabilir. Schwartz, “Sanırım mahkemeye, yakalama kararı çıkartılması ve ardından uluslararası arama sürecinin başlatılması için başvuruda bulunacağız,” dedi.
 
Trajik kaza, 10 Nisan 2010’da Tu-154 tipi uçağın Smolensk havaalanına inişe geçtiği sırada düşmesiyle meydana gelmişti. Uçakta, aralarında Cumhurbaşkanı Lech Kaczyński, eşi, önde gelen siyasetçiler ve askeri yetkililerin de bulunduğu 96 kişi hayatını kaybetmişti.
 
- St. Petersburg’daki Nevskiy Bölge Mahkemesi, Apostolik Ortodoks Kilisesi’ne bağlı rahip Grigory Mihnov-Vaytenko’ya (Rusya tarafından yabancı ajan ilan edildi) üç yıl önce yayımladığı bir video nedeniyle para cezası verdi. Karar St. Petersburg mahkemelerinin birleşik basın servisi tarafından duyuruldu.
 
Polisin düzenlediği tutanakta, Mihnov-Vaytenko’nun Mart 2022’de Telegram kanalında yayımladığı bir videoya atıf yapılıyor. Videoda rahip, Rusya’nın “cesur Ukrayna halkına karşı hiçbir gerekçesi olmayan saldırgan silahlı eylemlere başladığını” söylüyor. Mahkeme, videonun Rus Silahlı Kuvvetleri hakkında olumsuz bir imaj yarattığı ve onları itibarsızlaştırmayı amaçladığına hükmetti.
 
 
– Rusya Savunma Bakanlığı, son 24 saat içinde Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’ni iki Rus enerji tesisine saldırmakla suçladı. Bakanlığın verilerine göre, Belgorod bölgesinde 1200’den fazla kişi elektriksiz kaldı.
 
Bakanlığın açıklamasına göre, dün Ukrayna’ya ait bir İHA, Zaporojye bölgesindeki Novogoryevka yerleşiminde bulunan 35 kV’luk bir trafo merkezine saldırı düzenledi. Bunun sonucunda Tokmak ilçesindeki iki yerleşim biriminin elektriği kesildi. Aynı gün Belgorod bölgesinde, Smorodino köyünde bir İHA’nın transformatör istasyonuna saldırısı sonucu 10 kV’luk yüksek gerilim hattı devre dışı kaldı. Bu da Grayvoron ilçesindeki elektrik kesintilerine yol açtı.
 
– Rusya Savunma Bakanlığı’nın basın açıklamasına göre, Vostok askeri birlikleri Donetsk'teki Razliv yerleşim biriminin kontrolünü ele geçirdi.
 
– 20 Martta Saratov bölgesindeki Engels şehrine yapılan İHA saldırısı sırasında 2 binden fazla evin hasar gördüğü açıklandı. Bilgi, Engels ilçe belediyesine bağlı Konut ve Kamu Hizmetleri Komitesi Başkanı Aleksey Sidorov tarafından bölgesel parlamentoda yapılan toplantıda verildi. Bazı evlerin tamamen yıkıldığı bildirildi. Sidorov ayrıca şehirde çöp konteynerlerine büyük ihtiyaç olduğunu, saldırı sonrası oluşan atıkların sadece Engels belediyesinin olanaklarıyla temizlenmesinin zor olduğunu ifade etti. Şu anda belediyeye ait araçlar bahar temizliğinde kullanılıyor.
 
– ABD Başkanı Donald Trump’ın Rus petrolüne “ikincil yaptırımlar” uygulanabileceği yönündeki açıklamaları sonrası, Hindistan’daki rafineri şirketleri spot piyasada alternatif tedarik arayışına girdi. Bloomberg’in ticaret kaynaklarına dayandırdığı haberine göre, Bharat Petroleum Corp. ve Hindustan Petroleum Corp. şirketleri, Mayıs ayında Orta Doğu, Kuzey Denizi ve Akdeniz’den ilave sevkiyatlar arıyor.
 
Trump’ın açıklamaları ayrıca petrol piyasalarını da etkiledi. Bloomberg’in verilerine göre, Amerikan WTI tipi petrol vadeli kontratları yüzde 3,1 artışla yaklaşık 11 haftanın en büyük yükselişini yaşadı. Benzer bir durum, Ocak ayında Rus enerji sektörüne yönelik “en ciddi” yaptırımlar uygulandığında da gözlenmişti.
 
– Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Moskova’da Çinli mevkidaşı Wang Yi ile bir araya geldi. Lavrov, görüşmenin temel amacının, Mayıs ayında yapılması planlanan Rusya-Çin zirvesinin hazırlığı olduğunu söyledi. Zirvenin nerede düzenleneceği henüz açıklanmadı.
 
– Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Ukrayna’ya insani yardım ve bütçe desteği kapsamında 130 milyon euro ek kaynak ayrılacağını duyurdu. Baerbock, bugün Kiev’e planlanmamış bir ziyaret gerçekleştirdi.
 
“ABD ve Rusya arasındaki çıkmaz nedeniyle, biz Avrupalıların Ukrayna’nın yanında kararlılıkla durduğumuzu göstermemiz çok önemli. Tam da bu yüzden bugün Ukrayna’ya geldim,” diyen Baerbock, Almanya’da kurulacak yeni hükümetin de Ukrayna’ya desteği sürdüreceğini vurguladı.
 
– Finlandiya Cumhurbaşkanı Alexander Stubb, halkın Rusya ile ilişkilerin normalleşmesine hazırlanması gerektiğini söyledi. İki ülke arasında 1350 km’lik ortak sınır bulunduğunu hatırlatan Stubb, ilişkilerin ne zaman yeniden kurulacağının ise Ukrayna’daki gelişmelere bağlı olacağını belirtti. “Finlandiya’da, siyasi düzeyde yeniden ilişki kurulabileceği zamana zihinsel olarak hazırlıklı olmalıyız. Şu anda bunun ne zaman olacağını söylemek mümkün değil. Ancak Rusya, her zaman Finlandiya’nın komşusu olmuştur ve öyle kalacaktır,” dedi.
 
– Rusya Demiryolları, internet sitesi ve mobil uygulamalarının büyük çaplı bir DDoS saldırısına maruz kaldığını duyurdu. Şirketin Telegram kanalında yapılan açıklamada, istasyon ve gişelerde bilet satışlarının normal şekilde sürdüğü belirtildi. “Çalışmaları en kısa sürede eski haline getirmeye çalışıyoruz… Yaşanan rahatsızlık nedeniyle özür dileriz,” denildi.
 
 
- İngiltere, Almanya, İspanya, İtalya, Polonya ve Fransa, Rusya üzerindeki yaptırım baskısını artırmaya hazır olduklarını ortak bir açıklamayla duyurdu. Madrid’de düzenlenen toplantı sonrasında yayımlanan bildiride, Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas’ın da imzası yer aldı. Görüşmelerin odağında Avrupa güvenliği ve Ukrayna’ya destek yer aldı. Açıklamada, “Rusya’ya karşı tüm mevcut araçları kullanarak, yeni yaptırımlar dahil, daha fazla baskı uygulamaya hazırız. Hedefimiz, onun saldırgan savaşını durdurmak ve Ukrayna’ya adil ve kalıcı bir barış için en iyi pozisyonu sağlamaktır” denildi. Ayrıca, "dondurulan Rus varlıklarının, Moskova saldırıları sonlandırıp Ukrayna’ya verdiği zararı telafi edene kadar hareketsiz kalması gerektiği" savunuldu. Bu gelişmenin ardından Avrupa Birliği’nin 17. yaptırım paketi için hazırlıklara başladığı bildirildi.
 
- Başkan Donald Trump, Rusya'nın Ukrayna konusunda bir anlaşmaya varacağını umduğunu belirtti ve aksi takdirde Washington'ın Rus petrolüne ikincil gümrük vergileri uygulamaya hazır olduğunu bir kez daha hatırlattı. CNN'in aktardığına göre Trump, "Putin'in işi bitireceğinden emin olmak istiyorum ve sanırım yapacak. Rus petrolüne ikincil gümrük vergileri uygulamak istemiyorum. Ancak onun işini yapmadığını düşünürsem bir şeyler yaparım" dedi.  Trump, Putin ile bu hafta bir telefon görüşmesi yapmayı planladığını da söyledi. Görüşmede Ukrayna konusunun yanı sıra ikili ilişkiler ve diğer uluslararası meselelerin de ele alınması bekleniyor. Trump önceki gün Putin'in Ukrayna'da BM gözetiminde geçici bir yönetim kurulması önerisine sert tepki göstermiş ve bu öneriyi "çok sinir bozucu" ve "öfkelendirici" olarak nitelendirmişti.
 
- Trump ayrıca, Beyaz Saray'da gazetecilere yaptığı açıklamada, Ukrayna'nın NATO üyeliği konusunun, nadir maden kaynakları anlaşması kapsamında hiçbir zaman görüşülmediğini belirtti. Trump ayrıca, Ukrayna'nın ittifaka katılma arzusunun, Rusya ile geniş çaplı bir çatışmanın nedeni olabileceği görüşünü dile getirdi. Amerikan lider, medya temsilcilerinden, Ukrayna tarafının yalnızca Kiev'in NATO'ya kabul edilmesi veya "buna benzer bir şey" durumunda anlaşmaya varacağı yönünde bilgiler duyduğunu belirterek  "Öncelikle, bu asla tartışılmadı" dedi. "Rusya, Vladimir Putin iktidara gelmeden önce bile, Ukrayna'nın bloğa katılımının gerçekleşmeyeceğini belirtmişti" diyen Trump "Muhtemelen savaşın başlamasının nedeni de buydu" dedi.
 
- Beyaz Saray, Trump’ın, hem Putin’in hem de Zelenskiy’nin son açıklamalarından memnun olmadığını bildirdi. Beyaz Saray Sözcüsü Caroline Leavitt, Trump’ın bu çatışmanın sona ermesi için taraflara ne yapılması gerektiğini açıkça ifade ettiğini ve Moskova ile Kiev arasında bir anlaşmaya varılması için "inanılmaz bir gayretle çalıştığını" söyledi.
 
- Ukrayna'da iktidar partisi "Halkın Hizmetkârı"nın lideri Davit Arahamiya, The Economist dergisinin Başkan Zelenskiy'nin ofisinde seçim hazırlıklarına başlanması talimatı verdiği yönündeki haberini yalanladı. Arahamiya, böyle bir toplantının hiç gerçekleşmediğini belirtti ve "Herhangi bir seçim hazırlığı yapılmıyor" dedi. Tüm parlamenter partilerin, seçimlerin ancak sıkıyönetimin kaldırılmasından altı ay sonra yapılması gerektiği konusunda hemfikir olduğunu vurgulayan Arahamiya, bu tutumlarının değişmediğini ifade etti. Ukrayna yasalarına göre, sıkıyönetim sona erdikten sonra parlamenter seçimler 60 gün, başkanlık seçimleri ise 90 gün içinde yapılmak zorunda. Ancak Merkez Seçim Komisyonu Başkan Yardımcısı Sergey Dubovik, bu sürenin demokratik seçim hazırlığı için yetersiz olduğunu savunuyor ve seçim takviminin özel bir yasayla yeniden düzenlenmesi gerektiğini söylüyor. Vladimir Putin, Ukrayna’da 2024 yılında seçim yapılmadığını gerekçe göstererek Zelenskiy’yi “gayrimeşru” ilan etmişti. Putin, BM himayesinde geçici bir yönetim kurulmasını ve ardından seçim yapılmasını önermişti. 
 
- Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Kristalina Georgieva, Avrupa ülkelerinin planladığı savunma harcamalarındaki artışın bölgenin ekonomik büyüme oranlarını olumlu etkileyeceğini belirtti. Georgieva, Reuters'e verdiği röportajda, Almanya'daki "borç freni" reformuna dikkat çekti. 2008 mali krizinden sonra kamu borçlanmasını sınırlamak amacıyla getirilen anayasal kısıtlamaların, GSYİH'nın %1'ini aşan savunma harcamaları için kaldırılmasını önerdi. Bundestag, savunma harcamalarını artırmak için gerekli olan Anayasa değişikliklerini onayladı. Georgieva'ya göre, savunmaya yatırım yapma ihtiyacı Avrupalı liderleri "neler yapabileceklerini dikkatlice değerlendirmeye" zorladı ve bu da ekonomik büyüme beklentilerinde "ılımlı bir iyileşmeye" yol açtı.
 
- Bosna-Hersek içindeki Sırp entitesi olan Sırp Cumhuriyeti'nin Başkanı Milorad Dodik, Moskova’ya geldi. Kremlin duvarlarının önünden bir video paylaşan Dodik, her Rusya ziyaretine II. Dünya Savaşı’nda hayatını kaybeden 28 milyon Sovyet vatandaşının anısına Meçhul Asker Anıtı’nı ziyaret ederek başladığını belirtti. Dodik ayrıca, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in daveti üzerine 9 Mayıs’ta yeniden Moskova’ya geleceğini ve burada faşizm karşısında kazanılan zaferin 80. yılını kutlayacağını ifade etti. Öte yandan, Sırp basınında yer alan haberlere göre, Interpol aracılığıyla hakkında uluslararası yakalama kararı çıkarılması beklenen Dodik hakkında, Bosna-Hersek yargısı tarafından anayasa mahkemesi kararlarını ve uluslararası toplumun yüksek temsilcisinin talimatlarını görmezden geldiği gerekçesiyle bir yıl hapis ve altı yıl siyasi yasak cezası verilmişti. (Kommersant)
 
31 Mart Pazartesi
 
- Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 160 bin yurttaşın bahar celbinde zorunlu askerlik hizmetine çağrılmasını öngören kararı imzaladı. Yeni yasaya göre, 18 ila 30 yaş arasındaki erkek vatandaşlar zorunlu hizmete tabi tutulacak. Nisan'dan hazirana kadar sürecek olan bu kampanya kapsamında elektronik celpler "Gosuslugi" ve Moskova'da "Mos.ru" portalları üzerinden iletilecek. Ancak, Savunma Bakanlığı kağıt formatındaki celplerin halen geçerli ve hukuki bağlayıcılığa sahip olduğunu hatırlattı.
 
Devlet Duması Savunma Komitesi Başkanı Andrey Kartapolov, bu celp döneminde askerlerin Ukrayna’daki özel askeri harekata gönderilmeyeceğini vurguladı. Aynı açıklama Savunma Bakanlığı’ndan da geldi: “Yaklaşan celp kampanyası özel askeri operasyonla bağlantılı değildir. Tüm işlemler yasalarla belirlenen tarihlerde planlı şekilde yürütülecektir.” Hatırlanacağı üzere, geçen yılki sonbahar celbinde 133 bin kişi askere alınmıştı. Aralık 2024 itibarıyla Rus ordusunun toplam mevcudu 2 milyon 389 bin kişiye yükseltilmişti.
 
- Kremlin Sözcüsü Peskov, ABD Başkanı Donald Trump’ın bu hafta Vladimir Putin’i arayacağı yönündeki açıklamasına yanıt vererek, Putin’in her zaman iletişime açık olduğunu, ancak şu an için böyle bir görüşmenin takvimde yer almadığını söyledi. Peskov, “Görüşmelerin içeriği karmaşık, süreç zaman alabilir. Ama ihtiyaç duyulursa, bu tür temaslar hızlıca organize edilir” dedi. Trump, önceki gün yaptığı açıklamada, Putin’in Ukrayna’da BM gözetiminde geçici yönetim kurulması önerisine “çok öfkeli” olduğunu söylemiş ve Moskova’yı suçlaması hâlinde Rus petrolüne yüzde 25’lik ek vergi getireceğini duyurmuştu. Peskov ise bu çıkışlara rağmen Kremlin’in ABD ile diyaloğu sürdürmeye istekli olduğunu ve hem ikili ilişkiler hem de Ukrayna dosyasında temasların sürdüğünü vurguladı. 
 
- "ABD Başkanı Donald Trump'ın Rusya karşıtı danışmanlarının etkisi giderek artıyor". The Wall Street Journal’a konuşan Saratoga Foundation Başkanı Glen Howard, Kremlin’in Ukrayna konusunda uzlaşmayı geciktirmesinin Trump üzerinde kişisel bir hayal kırıklığına yol açtığını ve bu durumun etrafındaki “agresif Rusya karşıtlarının” etkisini artırdığını söyledi. Howard, Trump’ın sosyal medya platformu Truth Social’da yaptığı son paylaşımlarda Rusya’nın “saldırganlığı”nı, Çin’in yayılmacı politikalarıyla birlikte anmasının alışılmadık bir çıkış olduğunu vurguladı. Trump ayrıca geçen hafta, Moskova ile Kiev arasındaki müzakerelerde ilerleme olduğunu, ancak “çok fazla kötü niyet” bulunduğunu belirtmişti.
 
- Rusya Başsavcılığı, 2003 yılından bu yana yasaklı olan Taliban hareketinin ülkedeki terör örgütleri listesinden çıkarılmasını talep etti. Başvuru, Yüksek Mahkeme'ye sunulan bir dava dosyasında yer aldı. Daha önce benzer bir öneri Dışişleri ve Adalet bakanlıkları tarafından da Devlet Başkanı Vladimir Putin’e iletilmişti. Kremlin yönetimi, 2024 yılında Taliban’ı resmi terör listesinde tutmaya devam ederken fiilen tanınmaya doğru adımlar atmış; Moskova, Taliban hükümetinin gönderdiği diplomatı kabul etmişti.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Taliban’ın bugün Afganistan’daki fiili iktidar olduğunu belirtmiş,  Putin de “ülkede sorunlar var ama mevcut yönetimle nasıl ilişki kurulacağı başka bir mesele” demişti. Konuyla ilgili görüş belirten Afganistan uzmanı Omer Nessar, Taliban’ın terör listesinden çıkarılmasının hukuki çelişkinin giderilmesi açısından önemli olduğunu söyledi. Nessar’a göre, hem Rusya hem de bölgedeki diğer ülkeler için Afganistan’la ticaret ve lojistik açısından ilişkilerin normalleşmesi giderek daha fazla önem taşıyor.

- Almanya, Rusya’dan boru hattı yoluyla gaz ithalatına geri dönmeyi planlamıyor. Sosyal Demokrat Parti (SPD) Eş Başkanı ve yeni koalisyonun maliye bakanı olarak anılan Lars Klingbeil, Bloomberg’e verdiği demeçte, “Almanya bu gazdan çoktan vazgeçti” dedi. Klingbeil’e göre, Ukrayna’daki savaş nedeniyle Berlin ile Moskova arasındaki ilişkiler normale dönmekten uzak ve enerji bağımlılığına yeniden izin verilmemeli. Daha önce Alman medyasında, Kuzey Akım-2 boru hattının yeniden kullanıma açılması ya da başka enerji senaryoları tartışmaya açılmıştı. Ancak SPD’nin önde gelen ismine göre bu tür spekülasyonlar şu an için gerçekçilikten uzak.

- Moldova Dışişleri Bakanlığı, Rusya’nın Kişinev Büyükelçiliğinde görevli üç diplomatı "istenmeyen kişi" ilan etti. Bakanlık açıklamasında, bu kişilerin diplomatik statüleriyle bağdaşmayan faaliyetlerde bulunduklarının "açık delillerle" tespit edildiği belirtildi. Karar, yolsuzluktan hüküm giyen Moldovalı milletvekili Aleksandr Nesterovski’nin Transdinyester’e kaçışına Rus diplomatların yardım ettiği yönündeki suçlamaların ardından geldi. Rusya’nın Moldova Büyükelçisi Oleg Ozërov, karara tepki göstererek, "Elimizde yalnızca televizyondan gösterilen bulanık görüntüler var, ciddi bir delil görmedik" dedi. Ozërov, sınır dışı edilen kişilerden birinin, Moldova ile ayrılıkçı Transdinyester yönetimi arasındaki diyaloğu yürüten Ortak Kontrol Komisyonu’nun eş başkanı olduğunu da vurguladı.

- ABD Başkanı Donald Trump, Rusya ile Ukrayna arasındaki olası barış anlaşması sürecine ilişkin açıklamasında, Moskova'nın müzakereleri uzatması durumunda sabrının sınırlı olacağını belirtti. Air Force One uçağında gazetecilere konuşan Trump, “Bu bir psikolojik son tarih. Eğer uzattıklarını hissedersem bundan memnun olmam” dedi. Ancak şu an için Rusya’nın süreci kasıtlı olarak uzattığını düşünmediğini ve Moskova’nın bir anlaşmaya varma konusunda samimi olduğunu söyledi. Trump, Vladimir Putin ile kişisel ilişkilerinin kötü olmadığını vurgulayarak, “Onu uzun zamandır tanıyorum. Her zaman iyi anlaştık” ifadelerini kullandı.
 
Trump, Putin’in Ukrayna lideri Zelenskiy hakkındaki son açıklamalarından ise rahatsız olduğunu açıkça dile getirdi. ABD Başkanı, “Putin, onu sevse de sevmese de Zelenskiy ile bir anlaşma yapmak zorunda. Bu yüzden hoşnutsuz kaldım” dedi. 
 
- Ukrayna Merkez Seçim Komisyonu (ÇVK) Başkanı Oleg Didenko, savaş sonrası seçimlerin düzenlenmesi için mevcut yasal sürenin yetersiz olduğunu belirterek, seçim takviminin yeniden düzenlenmesini talep etti. Ukrayinska Pravda gazetesine konuşan Didenko, askeri halin sona ermesinden sonra yasaya göre yalnızca bir ay içinde seçim sürecinin başlatılması gerektiğini, ancak demokratik ve uluslararası standartlara uygun bir seçim için “çok daha fazla zamana” ihtiyaç olduğunu vurguladı. ÇVK Başkanı, savaş sonrası koşullarda seçimlerin nasıl yapılacağına dair özel bir yasanın çıkarılması gerektiğini söylerken, toplumda ve siyasi çevrelerde bu konuda genel bir uzlaşma bulunduğunu ifade etti.
 
- Ermenistan Dışişleri Bakanlığı, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (ODKB) Sekretaryası’na 2024 bütçesine katkıda bulunmayacağını resmen bildirdi. Sputnik Ermenistan'a yapılan açıklamada, Erivan’ın bütçe kararını imzalamayacağı ve ODKB faaliyetlerinin finansmanına katılmayacağı ifade edildi. Yaklaşık bir yıl önce ODKB üyeliğini “askıya alan” Ermenistan, örgütün Karabağ krizinde pasif kaldığını ve ülkenin egemenliğini korumada yetersiz kaldığını savunmuştu. Rusya Dışişleri Bakanlığı, Ermenistan’ın ödeme yapmaması halinde farklı senaryoların gündeme gelebileceğini belirtmiş, ancak bu durumun otomatik olarak üyelikten çıkarılmaya yol açmayacağını vurgulamıştı.
 
- Donald Trump, Zelenskiy’i nadir toprak elementleri anlaşmasını imzalaması konusunda sert sözlerle uyardı. Reuters’ın aktardığına göre Trump, “Zelenskiy, nadir elementler anlaşmasından çekilmeye çalışıyor. Eğer bunu yaparsa çok büyük, ama çok büyük problemlerle karşılaşacak” dedi. Ayrıca Zelenskiy’nin NATO üyeliği beklentilerini de eleştiren Trump, “Ukrayna asla NATO üyesi olmayacak, Zelenskiy bunun farkında” dedi.
 
Bloomberg’in haberine göre, ABD tarafı Ukrayna’ya yer altı kaynaklarıyla ilgili yeni bir anlaşma taslağı sundu. Buna göre, ABD geçmişten beri sağladığı askeri yardımı “yatırım” olarak kabul edecek, tüm gelirleri kontrol edecek bir fon oluşturulacak ve bu fona Ukrayna gelirlerinin %50’sini aktaracak. Zelenskiy ise bu konuda kamuoyuna yaptığı açıklamada, “ABD ile iş birliğine açığız ama şartlar sürekli değişiyor” diyerek temkinli bir tavır sergiledi. The Washington Post’a konuşan Ukraynalı bir yetkili ise öneriyi sert şekilde eleştirerek, “Bu şartlar, sanki Ukrayna ABD ile savaşmış, kaybetmiş ve şimdi ömür boyu tazminat ödemek zorundaymış gibi” sözleriyle tepkisini dile getirdi.
 
- ABD Başkanı Donald Trump, Rusya'nın Ukrayna'daki savaşı sona erdirme konusunda isteksiz davranması halinde, Rus petrolü ihracatına yönelik sert yaptırımlar uygulama tehdidinde bulundu. NBC News'e verdiği röportajda, "Rusya ile Ukrayna'daki kan dökülmesini durduracak bir anlaşmaya varamazsak ve bunun Rusya'nın suçu olduğunu düşünürsem, Rusya'dan gelen tüm petrole ikincil gümrük vergileri uygulayacağım" ifadelerini kullandı. Bu, Rusya'dan petrol satın alan şirketlerin ABD'de iş yapamayacağı anlamına geliyor. Trump Rus ihraç ürünlerini kast ederek, "Amerika Birleşik Devletleri'nde satılan petrol ve diğer ürünlere yüzde 25'lik bir tarife, ikincil tarifeler, eğer bir ateşkes anlaşmasına varılmazsa, bir ay içinde uygulanacak" dedi.
 
Trump, ayrıca Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bu hafta içinde bir telefon görüşmesi yapmayı planladığını da açıkladı. Putin'in Ukrayna'da Birleşmiş Milletler (BM) gözetiminde geçici bir yönetim kurulması önerisine sert tepki gösteren Trump, bu öneriyi "çok sinir bozucu" ve "öfkelendirici" olarak nitelendirdi. Ancak, Putin ile "çok iyi bir ilişkisi" olduğunu ve Rus lider "doğru davrandığında" öfkesinin "hızla dağıldığını" da sözlerine ekledi. Trump, Putin'in kendisinin "öfkeli" olduğunu bildiğini de belirtti.
 
- ABD Başkanı Donald Trump, NBC News’e verdiği röportajda üçüncü dönem başkanlık seçimine katılma ihtimalini dışlamadığını belirterek, anayasanın iki dönem sınırı getiren 22. maddesinin "aşılabilir yolları" olduğunu söyledi ve “şaka yapmadığını” vurguladı. “Birçok kişi bunu yapmamı istiyor” diyen Trump, olasılıkların değerlendirildiğini ama henüz kesin karar vermediğini ifade etti. Daily Mail’in aktardığına göre, Trump’ın üçüncü hatta dördüncü döneme devam etmesinin önünü açabilecek bir anayasa boşluğu bulunuyor. Bu senaryoya göre, seçimi birlikte kazandığı başkan yardımcısı 2029’da yemin ettikten hemen sonra istifa ederse, başkanlık görevi yeniden Trump’a geçebilir. Bu senaryo, ABD Anayasası'nın 22. maddesinde bulunan bir boşluktan yararlanma ihtimaline dayanıyor. Söz konusu madde, bir kişinin yalnızca iki kez "seçilerek" başkan olabileceğini söylüyor; ancak bu kişi, üçüncü kez seçimle değil de "başkan yardımcısının istifasıyla" göreve gelirse, bunun anayasal engel teşkil etmeyebileceği iddia ediliyor. Yani bu ihtimalde Donald Trump 2028 seçimlerine başkan adayı değil, "başkan yardımcısı adayı" olarak girer. Seçimi kazanan başkan (örneğin J.D. Vance) 20 Ocak 2029’da yemin eder etmez istifa ederse, anayasal hiyerarşiye göre başkan yardımcısı olan Trump, yeniden başkanlık koltuğuna oturur. 
 
İzvestiya'ya konuşan Rusya Doğrudan Yatırım Fonu Başkanı ve Devlet Başkanı’nın özel temsilcisi Kirill Dmitriyev, Moskova ile Washington arasında Rusya’daki nadir toprak elementlerinin çıkarılması konusunda görüşmelerin başladığını açıkladı. “Nadir toprak metaller, iş birliği için önemli bir alan” diyen Dmitriyev, bazı Amerikan şirketlerinin bu alandaki projelere ilgi gösterdiğini belirtti. ABD Başkanı Donald Trump’ın Şubat ayında “Rusya’daki çok değerli kaynaklara” olan ilgisini dile getirmesinden hemen sonra Kremlin’de ilgili bir toplantı düzenlenmişti. NBC’ye göre, Rusya bu iş birliğini yeni katılan bölgelere de yaymak istiyor; ABD tarafına Donbas ve Zaporijya’daki madenlerde mülkiyet hakkı verilmesi seçeneği de sunulmuş durumda.
 
- Macaristan, Avrupa Birliği'nden Rus iş insanları Alişer Usmanov, Mihail Fridman ve Dmitri Mazepin’in de aralarında bulunduğu dokuz kişinin yaptırım listesinden çıkarılmasını talep etti. Macaristan Dışişleri Bakanı Péter Szijjártó'nun RIA Novosti'ye verdiği demeçte, bu kişilerin "hukuki açıdan listede yer almaması gerektiğini" savunduğu belirtildi. Daha önce Budapeşte'nin girişimleriyle üç kişinin -(Spor Bakanı Mihail Degtyarev, iş insanı Vyaçeslav Kantor ve Usmanov’un kız kardeşi Gulbahor Ismailova) yaptırımlardan muaf tutulması sağlanmıştı. 
 
- Murmansk kentinde bir binanın çatısından devriye polis ekiplerine ateş açan 1981 doğumlu bir erkek, güvenlik güçleri tarafından etkisiz hale getirildi. Rusya Soruşturma Komitesi (SK), olayla ilgili olarak kolluk kuvveti mensuplarının hayatına kast suçlamasıyla soruşturma başlattı. Şüphelinin üzerinde iki ateşli silah bulunduğu bildirildi. Operasyona katılan özel timler tarafından vurularak ağır yaralanan saldırganın durumu kritik. Yetkililer, saldırganın teslim olmayı eddetmesi nedeniyle müdahale kararı alındığını açıkladı. Murmansk Valisi Andrey Çibis, olay sırasında can kaybı yaşanmadığını, vatandaşların güvenliği için bölgeden uzak durmalarını istediklerini belirtti.
 
- Rusya Savunma Bakanlığı, Ukrayna'nın güvenlik güçlerine yönelik düzenlenen füze saldırısında 170 Ukraynalı askerin etkisiz hale getirildiğini açıkladı. Bakanlığın açıklamasına göre, saldırı Ukrayna Güvenlik Servisi (SBU) ve Askeri İstihbarat Ana Müdürlüğü’ne (GUR) bağlı özel operasyon birimlerinin geçici konuşlandığı noktayı hedef aldı. Ayrıca Rus ordusu, Ukrayna’ya ait askeri havaalanları, mühimmat depoları, insansız hava aracı üretim ve depolama tesisleri ile düşman personel ve teçhizatının yoğunlaştığı 140 ayrı bölgeye de saldırılar düzenlediğini bildirdi. Bakanlık, tüm saldırıların yalnızca askeri hedeflere yönelik olduğunu vurguladı.
 
30 Mart Pazar
 
- The Economist'in hükümet kaynaklarına dayandırdığı haberine göre, Ukrayna'da Volodimir Zelenskiy ikinci başkanlık dönemi için adaylığını koymaya yönelik ciddi hazırlıklar yapıyor. Ukraynalı yetkililerden biri, Zelenskiy'nin Temmuz ayında seçimleri düzenleyerek rakiplerini hazırlıksız yakalamaya çalışacağını ve kısa süren seçim kampanyasının muhalefet olmadan aday olmasına olanak sağlayacağını öne sürüyor. Ukrayna'da başkanlık seçimleri normalde geçen yıl yapılması gerekiyordu, ancak savaş hali nedeniyle ertelendi. Zelenskiy'nin görev süresi Mayıs 2024'te doldu.
 
- Rusya Dışişleri Bakanlığı, Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna’da geçici uluslararası yönetim kurulması önerisi sonrası oluşan sorulara yanıt vererek, Birleşmiş Milletler (BM) çerçevesinde böyle bir mekanizmanın nasıl işleyeceğini açıkladı. Bakanlık yetkilisi Kirill Logvinov’un TASS’a verdiği bilgiye göre, tarihte BM'nin geçici yönetim üstlendiği örnekler bulunuyor. Doğrudan tanımlanmış bir prosedür olmasa da, taraflar arasında varılacak bir uzlaşmanın ardından BM’ye yazılı başvuruda bulunularak süreç başlatılabiliyor. Örnek olarak Doğu Timor, Kamboçya ve eski Yugoslavya’daki bazı bölgeler gösterildi. Bu başvuruda, barış süreciyle ilgili parametrelerin ne kadar açık belirtildiği, BM’nin harekete geçme hızını doğrudan etkiliyor.
 
Putin, 28 Mart’ta denizaltı mürettebatına yaptığı konuşmada, Ukrayna’daki mevcut siyasi kargaşaya dikkat çekerek, halkın güvenini kazanacak bir yönetimin oluşturulması için geçici bir uluslararası idarenin kurulmasını önerdi. Bu yapının BM denetiminde ve uluslararası katılımla oluşturulabileceğini belirten Rus lider, bunun yalnızca bir seçenek olduğunu, ancak benzer uygulamaların geçmişte BM çerçevesinde hayata geçirildiğini vurguladı. Kremlin’in bu önerisine yanıt olarak Beyaz Saray, Ukrayna’da yönetimin ülkenin anayasası ve halkının iradesiyle belirleneceğini kaydetti.
 
- ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) tarafından Mart ortasında dağıtılan geçici ulusal savunma kılavuzunda, Çin'in Tayvan'ı ele geçirmesini engellemenin ve ulusal güvenliği güçlendirmenin temel öncelikler olduğu belirtildi. The Washington Post'un haberine göre, ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth tarafından imzalanan dokümanda, Çin'in "tek kalıcı tehdit" olduğu ve Pentagon'un silahlı kuvvetleri oluşturma ve olası tehditleri savuşturmak için kaynak ayırma konseptinin, olası bir askeri çatışma olarak yalnızca Pekin ile bir çatışmayı dikkate alacağı ifade edildi.
 
Kılavuzda, ABD'nin Pasifik bölgesine odaklanmak için Avrupa, Orta Doğu ve Doğu Asya'daki müttefiklerine savunmaya daha fazla harcama yapmaları ve Rusya, Kuzey Kore ve İran'dan gelen tehditleri engellemede ana rolü üstlenmeleri için baskı yapacağı belirtildi. The Washington Post, önceki yönetimin 2022 Ulusal Savunma Stratejisi'nin Rusya'dan gelen tehdide karşı koymada ittifaklara özel önem verdiğini ve müttefiklerin "en büyük küresel stratejik avantaj" olarak adlandırıldığını belirtti.
 
- Estonya ve Litvanya savunma bakanları Hanno Pevkur ve Dovile Sakaliene, Financial Times'a verdikleri demeçte, Ukrayna'da ateşkesin Baltık ülkeleri için güvenlik tehdidini önemli ölçüde artıracağını belirtti. Pevkur, çatışmaların durmasının ardından "Rusya'nın güçlerini çok hızlı bir şekilde yeniden konuşlandıracağını" ve bunun "tehdit düzeyinin önemli ölçüde ve çok hızlı bir şekilde artacağı" anlamına geldiğini söyledi. Sakaliene de "Hiçbir yanılsamaya kapılmayalım. Rusya, ateşkesin ardından bu zamanı askeri kapasitesini artırmak için kullanacak" dedi. Baltık ülkeleri, Eylül ayında yapılacak olan Rusya ve Belarus'un "Zapad" adlı ortak askeri tatbikatından endişe duyuyor. Estonya ve Litvanya savunma bakanları, ateşkesi denetlemek ve "Rusya'yı caydırmak" için Ukrayna'ya gönderilebilecek Avrupa güçlerini oluşturmak amacıyla NATO birliklerinin kendi ülkelerinden yeniden konuşlandırılmasına karşı çıktı.
 
 
29 Mart Cumartesi
 
- AP haber ajansının bildirdiğine göre, Ukraynalı askeri ve hükümet analistleri, Rus birliklerinin Kiev üzerindeki baskıyı artırmak ve müzakereler öncesinde Moskova'nın pozisyonunu güçlendirmek amacıyla bir saldırı başlatmasını bekliyor. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski de 27 Mart'ta Paris'teki bir zirvede yaptığı konuşmada, Rusya'nın farklı yönlerde bir saldırı hazırlığında olduğunu ve bunun "müzakereleri uzatma" girişimiyle bağlantılı olduğunu söyledi. Kiev'deki G7 ülkelerinden iki diplomat da bu değerlendirmeye katılıyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ise Şubat ayında Rus birliklerinin tüm cephe hattında ilerlediğini ve stratejik inisiyatifin Rus silahlı kuvvetlerinin elinde olduğunu belirtmişti.
 
- Rusya Savunma Bakanlığı, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri'ni (VSU) Kursk ve Belgorod bölgelerindeki enerji tesislerine yönelik saldırıları artırmakla suçladı. Bakanlık, 28 Mart'ta Belgorod bölgesindeki "Belgorodenergo" adlı bir "Rosseti Center" şubesine ait tesise gün boyunca insansız hava araçlarıyla (İHA) saldırılar düzenlendiğini ve bunun sonucunda bazı sakinlerin elektriksiz kaldığını belirtti. Bakanlığın açıklamasına göre, İHA saldırıları sonucunda yüksek gerilim hatlarında ve trafo merkezlerinde hasar meydana geldi ve binlerce kişi elektriksiz kaldı.
 
- Rusya Savunma Bakanlığı, Ukrayna ve Donbass'taki askeri operasyonların gidişatına ilişkin yaptığı açıklamada, Rus birliklerinin Donetsk Halk Cumhuriyeti'nde (DHC) Panteleymonovka ve Zaporojiya Bölgesi'nde Şerbaki yerleşimlerinin kontrolünü ele geçirdiğini duyurdu. Bakanlık, ayrıca, farklı askeri gruplarının Harkov, DHC ve Lugansk Halk Cumhuriyeti (LHC) bölgelerinde Ukrayna Silahlı Kuvvetleri'ne (VSU) yönelik saldırılar düzenlediğini belirtti. Açıklamaya göre, Rus birlikleri, VSU'nun insan gücü ve teçhizatını hedef alarak önemli kayıplar verdirdi.
 
- Türkiye’de Rusya merkezli video platformu Rutube’a erişim engellendi. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), 25 Şubat’ta alınan bu karara gerekçe olarak platformda yer alan yasa dışı kumar ve şans oyunu reklamlarını gösterdi. BTK açıklamasında, bu tür içeriklerin terör finansmanında kullanılabileceği ve yasa dışı bahis sitelerine para gönderilmesinin suç teşkil edebileceği uyarısında bulundu. Rutube ise erişim engelini reddederek, sorunun Türkiye’deki yerel internet sağlayıcılarının teknik özelliklerinden kaynaklanabileceğini savundu. Ancak TASS ajansı, platforma yalnızca VPN kullanılarak erişilebildiğini ve erişim denemelerinde kullanıcıların kumar reklamı gerekçesiyle engellendiğini bildiren uyarı ekranlarıyla karşılaştığını duyurdu.
 
- Donald Trump, Truth Social adlı sosyal medya platformunda yayınladığı bir videoda, ABD'nin Grönland'ı "Rus saldırganlığına" ve "Çin genişlemesine" karşı koruma sözü verdi. Videoda, ABD'nin 2. Dünya Savaşı sırasında Grönland'ı Alman birliklerinden koruduğu ve günümüzde de yeni tehditlere karşı aynı şeyi yapmaya hazır olduğu belirtiliyor. Bu video, ABD Başkan Yardımcısı JD Vance'in Grönland'daki Amerikan askeri üssü Pituffik'i ziyareti sırasında yayınlandı. Vance, ziyareti sırasında Grönland halkının kendi kaderini tayin etme hakkına sahip olduğunu ve ABD'nin adanın egemenliğine saygı duyan tek ülke olduğunu söyledi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ise, Trump'ın Grönland ile ilgili planlarının Rusya'yı ilgilendirmediğini, ancak NATO ülkelerinin Kuzey Kutbu'nu olası bir çatışma alanı olarak görmesinden endişe duyduklarını belirtti.
 
-  ABD Başkan Yardımcısı JD Vance, Grönland'a yaptığı ziyaret sırasında düzenlediği basın toplantısında, Rusya ile Ukrayna arasındaki çatışmada Karadeniz'de güvenli deniz taşımacılığını sağlayacak bir anlaşmanın neredeyse tamamlandığını söyledi. Vance'e göre, bu anlaşmaya varıldıktan sonra Rusya ve Ukrayna arasında ateşkesin bir sonraki aşamasına geçilebilecek. ABD'nin çözüm sürecinde önemli ilerleme kaydettiğini ve barış anlaşmasına varılması için gerçek bir şans olduğunu belirtti. Ancak, Vance, anlaşmanın ayrıntıları veya zaman çizelgesi hakkında daha fazla bilgi vermedi.
 
- Rusya Savunma Bakanlığı, Kursk ve Harkov bölgelerinde Ukrayna ordusuna karşı yürütülen son operasyonlarda iki yerleşimin daha Rus kontrolüne geçtiğini açıkladı. Bakanlık açıklamasına göre, Kursk Bölgesi’nde Ukrayna güçlerinin sızdığı Gogolevka köyü, “Sever” askeri grubunun düzenlediği operasyonla geri alındı. Aynı zamanda Gornal, Guevo ve Oleşnya yerleşimlerinde Ukrayna’nın mekanize birlikleri ile hava indirme ve bölge savunma güçleri ağır kayıplara uğratıldı. Sumi Bölgesi’nde ise Basovka, Belovod, Vladimirovka, Zapselye ve Yunakovka dahil birçok yerleşimde Ukrayna ordusuna ait üsler, teçhizat yığınakları ve araçlar hava ve topçu atışlarıyla hedef alındı.
 
- Rusya ile ABD arasında Ukrayna krizine yönelik ikinci tur görüşmelerin, Nisan ayı ortasında Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da gerçekleştirilmesi bekleniyor. Rus haber ajansı TASS’a konuşan diplomatik kaynaklar, görüşmenin kesin tarihinin henüz netleşmediğini, ancak teknik düzeydeki temasların sürdüğünü aktardı. Organizasyonel detayların hâlâ görüşülmekte olduğu belirtilirken, bu temasların Mart ayında Riyad’da yapılan ve 12 saat süren ilk yüz yüze görüşmenin devamı niteliğinde olacağı ifade edildi. Söz konusu ilk turda taraflar, Karadeniz’de güvenli deniz taşımacılığının sağlanması konusunda uzlaşmaya varmıştı.
 
- Washington Post'a konuşan üst düzey bir Ukraynalı yetkili, ABD ile Ukrayna arasındaki yeni ekonomik anlaşma versiyonunun, savaş tazminatı taleplerine benzediğini söyledi. İsmi açıklanmayan yetkili, Kiev'e gönderilen 55 sayfalık belgenin, "Ukrayna sanki ABD ile savaşmış, kaybetmiş, işgal edilmiş ve şimdi ömür boyu tazminat ödemek zorunda kalmış gibi" bir izlenim yarattığını belirtti. Müzakerelerin gidişatına aşina olan eski bir Ukraynalı yetkili ise, yeni teklifin "Ukrayna için korkunç" olduğunu ve bu haliyle anlaşmanın imzalanmayacağını söyledi. Bu teklifin, ABD'nin başlangıç müzakere pozisyonu olabileceğini de ekledi. Yetkil, "Ya çok küstahlar ya da daha sonra küçük tavizler vermek için çok agresif bir pozisyon almaya çalışıyorlar" dedi. Daha önce Financial Times'a konuşan kaynaklar, ABD'nin yeni taslağını "adaletsiz" olarak nitelendirmiş ve "yağmaya" benzetmişti.
 
- İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, ABD Başkanı Donald Trump'ın ikinci başkanlık döneminin ardından Ukrayna'da barışın devam edip etmeyeceği konusunda endişelerini dile getirdi. Financial Times'a verdiği röportajda Meloni, Trump'ın görevde olduğu sürece Rusya'nın Ukrayna ile yapılan bir barış anlaşmasına uyacağına inandığını, ancak Trump'ın görev süresi sona erdikten sonra ne olacağının belirsiz olduğunu söyledi. Meloni, Rusya'nın olası bir provokasyon olarak algılayabileceği gerekçesiyle Avrupa'nın Ukrayna'da "caydırıcı güçler" bulundurmasına karşı çıktı. Bunun yerine, Ukrayna'nın NATO'ya üye olmadan Kuzey Atlantik Antlaşması'nın 5. maddesi kapsamına alınmasını önerdi. Bu madde, bir NATO üyesine yapılan saldırının tüm üyelere yapılmış sayılacağını belirtiyor. Meloni, Rusya'nın Ukrayna'ya yeniden saldırmayacağına dair güvenilir bir güvence vermemesi halinde, Rusya ile yapılan herhangi bir barış anlaşmasına güvenilemeyeceğini savundu.
 
- Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, yabancı alıcıların Rus gazı için ödemelerini yalnızca Gazprombank üzerinden değil, diğer Rus bankaları aracılığıyla da yapabilmesine olanak tanıyan yeni bir kararnameye imza attı. 1 Temmuz 2025’e kadar geçerli olacak düzenleme, daha önce 1 Nisan'da sona erecek olan geçiş süresini fiilen uzatarak, alıcıların Gazprombank’la çalışabilmek için gerekli lisansları edinmesi ya da yaptırım kaynaklı kısıtlamaları aşması yönündeki süreci kolaylaştırmayı hedefliyor. 
 
Önceki tüm SON GELİŞMELER haberlerinin arşivi için TIKLAYIN
 

Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
İLGİLİ HABERLER
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
ANKET
2025 içinde Ukrayna krizinin barış anlaşmasıyla sonuçlanma ihtimali...
©Copyright Turkrus.com - All Rights Reserved
Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама