Gündemdeki soru: Çatışmanın gidişatını nasıl etkileyebilir?
Biden’ın Ukrayna’ya uzun menzilli ATACMS füzelerini Rusya topraklarına yönelik saldırılarda kullanma izni verdiğine dair haberler, dengeleri değiştirebilir mi? Biden'ın bu kararı Trump'ın pozisyonunu nasıl etkileyecek? Bu füzelerin kullanımı neden önemli? Dün geceden beri Batı'da ve Rusya'da tartışılan konuları ve perde arkasını sizin için derledik:
Kommersant’ın analizine göre, Biden’ın kararı küresel güç dengelerini yeniden şekillendirebilir. Rusya, bu adımı NATO’nun savaşa dahil olması olarak yorumluyor ve bunun karşısında “asimetrik ve sert önlemler” alacağını ifade ediyor. Uzmanlar, bu gelişmenin çatışmayı tırmandırabileceği ve diplomatik çözümleri zorlaştırabileceği konusunda uyarıda bulunuyor.
Öte yandan New York Times'a göre Biden’ın Ukrayna’ya, uzun menzilli ATACMS füzelerini Rusya topraklarına yönelik saldırılarda kullanma yetkisi vermesi, ABD'nin dış politikasında büyük bir değişim olarak değerlendiriliyor. Gazeteye göre bu karar, Ukrayna’nın savaş çabalarına daha güçlü bir destek sağlamak ve Rusya’ya karşı caydırıcılık oluşturmak adına atılmış bir adım. Daha önce, ABD Ukrayna’ya sağladığı silahların kullanımında belirli kısıtlamalar uygulamıştı, bu nedenle bu karar, "ABD’nin Ukrayna’nın operasyonel özgürlüğünü artırması" diye yorumlanıyor.
Bu karar, Biden'ın, başkanlık görevine başlayacak olan Donald Trump'ın Ukrayna'ya yönelik desteği sınırlama planlarını hayata geçirmesinden önce alınmasıyla dikkat çekiyor. Trump, geçmişte Ukrayna’ya verilen askeri yardımı sorgulayan bir tutum sergilemiş ve ABD'nin destek çabalarını sınırlandırmayı vadetmişti. Biden’ın bu adımı, Trump’ın bu politikaları devralmadan önce Ukrayna’ya güçlü bir destek mesajı verme çabası olarak yorumlanıyor.
ATACMS füzeleri, Ukrayna’nın çatışmada stratejik avantaj kazanmasını sağlayabilecek uzun menzilli hassas güdümlü silahlar. Batı basınına konuşan uzmanara göre bu füzelerin Rusya'nın iç bölgelerindeki askeri hedeflere ve tedarik zincirlerine karşı kullanılma ihtimali, çatışmanın gidişatını önemli ölçüde etkileyebilir. Özellikle, Kursk bölgesinde konuşlandırılan Rus ve Kuzey Kore güçlerine yönelik tehditlere karşı kullanılacağı belirtiliyor. Bu durum, çatışmanın daha geniş bir coğrafyaya yayılma riskini beraberinde getiriyor.
M. Komsomolets'e konuşan Rus uzmanlar ve analistler, Batı'nın bu hamlesinin NATO'nun doğrudan bir savaşa çekilmesi anlamına geleceğini belirtiyor. Kremlin daha önce, NATO destekli füzelerin Rus topraklarına yönelik saldırılarının ciddi bir misilleme ile karşılanacağını açıklamıştı. Uzmanlar arasında, karşı yanıt olarak gerekirse Polonya’daki Rzeszów Askeri Üssü gibi NATO’ya ait lojistik merkezlere yönelik saldırı olasılığı dile getiriliyor.
Rusya Savunma Bakanlığı’na yakın kaynaklar gazeteye, Batı'nın bu adımının “çatışmayı nükleer bir eşik noktasına taşıyabileceği” uyarısında bulundu.
Askeri ve Politik Çatışmalar Araştırma Merkezi Direktörü Andrey Klintseviç, Storm Shadow ve SCALP füzelerinin Rusya'nın stratejik savunma altyapısı için ciddi bir tehdit oluşturduğunu vurguladı ve bu tür saldırılara karşı net bir yanıt verilmesi gerektiğini söyledi.
Kremin yanlısı Telegram kanalı "Ribar", ABD'nin bu adımını "çatışmanın tırmanışındaki kritik bir basamak" olarak nitelendirdi. Kanal, Rusya’nın tepkisinin NATO'nun lojistik hatlarını hedef alarak yanıt vermek şeklinde olabileceğini belirtti. Ayrıca, uzmanlar arasında NATO üslerine yönelik doğrudan saldırıların Batı’nın durumu yeniden değerlendirmesini sağlayabileceği görüşü hakim.
Batı’nın uzun menzilli füze desteği kararı, Moskova’da yalnızca askeri değil, diplomatik ve siyasi açıdan da geniş çaplı değerlendirmelere konu oluyor. Analistler, Biden yönetiminin bu hamlesinin yalnızca mevcut çatışmayı değil, gelecekteki NATO-Rusya ilişkilerini de şekillendireceğini öngörüyor.
ABD daha önce Ukrayna’nın uzun menzilli silahlarla Rus topraklarına saldırmasına karşı çekimserdi. Ancak son aylarda Kuzey Kore askerlerinin Kursk bölgesine konuşlandırılması ve Rusya’nın bu bölgede saldırılarını artırması, ABD'nin pozisyonunu gözden geçirmesine neden oldu. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, bu tür silahların sınırlamasız bir şekilde kullanımını bazı müttefiklerin başından beri savunduğunu belirtmişti. Biden’ın kararı, hem Ukrayna’nın savunmasını güçlendirmek hem de Rusya’nın askeri hamlelerine karşı net bir mesaj vermek için kritik bir dönüm noktası olarak görülüyor.
Son aylarda, Ukrayna'nın uzun menzilli füze talepleri ve ABD'nin bu konudaki tutumu gündemdeydi. Ekim ayında, ABD'nin Ukrayna'ya yaklaşık 160 kilometre menzilli füzeler gönderdiği bildirilmişti.
ATACMS (Army Tactical Missile System), ABD tarafından geliştirilen ve karadan karaya atılan taktik balistik füze sistemi. Füzenin menzili 300 kilometreye kadar ulaşıyor, yüksek hassasiyetle hedefleri vurabiliyor. ATACMS, M270 Çoklu Fırlatma Roket Sistemi (MLRS) ve M142 Yüksek Hareketli Topçu Roket Sistemi (HIMARS) platformlarından fırlatılabiliyor.
Ukrayna, halihazırda İngiltere tarafından sağlanan "Storm Shadow" seyir füzelerine sahip. Bu füzelerin menzili yaklaşık 250 kilometre.
Medyaya yansıyan haberlere göre, ATACMS füzeleri, yaklaşık 300 kilometre menziliyle Ukrayna'nın belirli bölgelerinden fırlatıldığında Rusya'nın bazı şehirlerini hedef alabilir. Bunlar arasında Belgorod, Kursk, Voronej ve Rostov-na-Donu öne çıkıyor.
18.11.2024
Реклама