"Rusya'da hem işçi açığı, hem yabancı işçi yasakları artıyor"
İşgücü açığı nedeniyle iş dünyasında şikayeterin arttıı Rusya'da, yaklaşık 40 bölgesinde yabancı işçilere yönelik işe alım kısıtlamaları getirildi. Çalışma Bakanlığı’nın önerileriyle şekillenen bu yasaklar, özellikle belirli sektörlerde yabancı işgücünün sınırlandırılmasını amaçlıyor. Buna rağmen iş gücü açığı bulunan pek çok işletme, yabancı çalışanlara olan ihtiyacını dile getirmeye devam ediyor. Yeni düzenlemelerin "işgücüne aç" ekonomiye etkileri ve uzun vadeli sonuçları tartışma konusu olmaya devam ediyor. Profile dergisi son gelişmeleri derledi:
Bakanlığın önerisine göre, 2025 itibarıyla birçok bölgede yabancı işçilere kota getirilecek. Örneğin, Dağıstan’da inşaat sektöründe yabancı işçilerin oranı %30 ile sınırlandırılacak. Krasnoyarsk Krayı’nda tarım ve gıda üretiminde yabancı işçi çalıştırılması tamamen yasaklanırken, Kaluga bölgesinde bebek maması üretimi ve kısa süreli konaklama hizmetleri gibi alanlar bu kısıtlamalardan etkilenecek. Orenburg bölgesinde ise alkol ve tütün ürünlerinin satışı ile taksi hizmetlerinde yabancı işçilerin çalışması yasaklandı.
Benzer şekilde Moskova bölgesinde, sokak satıcıları ve alkollü içecek satışı gibi işlerde yabancı işçilerin çalışmasına izin verilmeyecek. Eğitim, sağlık ve sosyal hizmetler gibi alanlarda yabancı çalışan sayısı sınırlandırılırken, inşaat ve lojistik sektörlerinde sıkı denetimler uygulanacak.
Bazı bölgeler, işgücü açığını yerel çalışanlarla kapatmaya odaklanıyor. Örneğin, Amur bölgesinde tarım sektöründe yabancı işçilerin kullanımı 2019'dan itibaren tamamen sona erdirildi. Bölge yönetimi, bu hamlenin ardından yerel halkın istihdam edildiğini ve tarım sektörünün verimliliğinin arttığını belirtiyor. Bununla birlikte, yabancı işçilerin yasaklanmasıyla işletmelerin maliyetlerinin artması ve tüketici fiyatlarına yansıması riski de bulunuyor.
Krasnoyarsk Krayı ve Kaluga gibi bazı bölgeler, yabancı işçilere alternatif olarak yerel işgücünü teşvik etmeye çalışırken, diğer bölgeler hâlâ bu gruplara bağımlı. Çalışma Bakanlığı, bu kısıtlamaları hem yerel ekonomiyi korumak hem de yabancı iş gücüne bağımlılığı azaltmak için bir strateji olarak görüyor.
Bazı uzmanlar, yabancı işçilerin tamamen yasaklanmasının işletmeler için ekonomik bir tuzak olabileceği konusunda uyarıda bulunuyor. Düşük maliyetli iş gücüne bağımlılık, şirketlerin modernizasyon yatırımlarını ertelemelerine ve verimliliklerini düşürmelerine neden olabilir. Öte yandan, yerel halkın yüksek maaş taleplerinin karşılanamaması, belirli sektörlerde iş gücü eksikliğine yol açabilir.
Uzmanlar, bu tür kısıtlamaların dengeli bir şekilde uygulanmasının önemine dikkat çekiyor. Yabancı işçilere olan talep, yalnızca düşük ücretli işlerde değil, aynı zamanda teknik ve yüksek vasıflı alanlarda da devam ediyor. Bu nedenle, hem yerel ekonomiyi destekleyecek hem de işletmelerin rekabetçiliğini koruyacak bir strateji geliştirilmesi gerekiyor.
Kısıtılamaları savunanlar ise, yabancı işçilerin çalıştığı sektörlerin genellikle insanlarla doğrudan temas gerektirdiği (örneğin toplu taşıma, sağlık veya perakende) ve bu temasların güvenlik ve sosyal uyum açısından riskli görüldüğü vurgusu. yapıyor. Yetkililer, bu tür mesleklerde yabancıların kontrolsüz istihdamının sosyal ve ekonomik dengeleri bozabileceği endişesi taşıyor.
Diğer bir gerekçe olarak da "Ucuz yabancı iş gücüne bağımlılık, şirketlerin modernizasyon ve otomasyona yatırım yapmasını engelliyor. Yönetim, yabancı işçilerin yerine yerli işgücüne yatırım yaparak şirketlerin verimliliğini artırmayı ve uzun vadede daha sürdürülebilir bir ekonomik yapı oluşturmayı amaçlıyor" deniliyor.
Profile'in anaizine göre ayrıca yabancı işçi yoğunluğu, yerel halk arasında sosyal gerginliklere ve yasa dışı iş gücü piyasasının büyümesine neden olabiliyor. Yasal olmayan çalıştırma koşulları, sosyal güvenlik sistemlerini zorlayarak hem ekonomik hem de sosyal problemlere yol açabiliyor. Yabancı iş gücü üzerindeki sınırlamalar, bu sorunları azaltma girişimi olarak değerlendiriliyor.
18.11.2024
Реклама