"Kanal İstanbul'a Rusya nasıl bakıyor?"
Türkiye’de “Möntrö bildirisi” tartışmaları sürerken, Rus basını da konuya geniş yer verdi. Komsomolskaya Pravda gazetesi, Kanal İstanbul’un inşa edilmesi halinde “Rusya’yı hangi risklerin beklediğini” mercek altına aldı.
Yevgeniy Umerenkov imzalı yazıda, Erdoğan’ın 10 yıl önce başbakanlığı döneminde Kanal İstanbul’u “çılgın proje” olarak duyurduğu hatırlatılarak, “O zamandan bu yana defalarca projenin başlayacağından bahsetti, ama her seferinde planlar ertelendi. Ancak geçen hafta Türkiye hükümeti, 10-15 milyar dolarlık projeyi onayladı. Hükümetin hesabına göre bu proje ülkeye yılda 6-9 milyar dolar gelir getirebili” denildi.
Bu projenin altında, “Büyük Türkiye’yi diriltme amacının yattığı" görüşünü dile getiren Rus gazeteci, “104 emekli amiral yeni kanalın inşasına karşı bir mektuba imza attı. Askerler, emekli dahi olasalar, kolektif bir mektupla ortaya çıktıklarında, iktidar bunu darbe girişimi olarak kabul ediyor” yorumunu yaptı.
Kanal İstanbul’un inşa edilmesi halinde Montrö Sözleşmesi açısından “kafa karışıklığı” oluşacağını belirten Umerenkov, “Türkiye, askeri olanlar da dahil olmak üzere gemilerin Boğaz'dan geçişine, eski ve Rusya dahil çoğu ülke için kabul edilebilir olan Montrö sözleşmesine göre, yeni kanaldan ise kendi takdirine göre mi izin verecek? Türkler sahip olacağına göre, oradan kimin geçeceğinden yabancılara ne?” değerlendirmesinde bulundu.
Ankara’nın, askeri gemiler de dahil olmak üzere yabancı gemilerin geçişine izin vermek isteyip istemediğinin merak konusu olduğu belirtilen yazıda, şu yorumlara yer verildi:
“Hem resmi müttefikleri hem de, en hafif deyimle birbirleriyle dost olmayan komşularla nasıl geçineceğini ve kavga edeceğini bilen mevcut Türk liderinin değişken ve çoğu zaman kestirilemeyen tavrı iyi biliniyor. Hem Washington hem de Moskova, Erdoğan'ın mevcut siyasi tutkularının esiri olmak istemiyor. Dolayısıyla Erdoğan'ın başlattığı yeni "çılgın" kanal, farklı başkentlerde şüphe uyandırıyor. Hangi yönden ve kimlerin bu kanaldan geçişine izin verecek?”
Business FM’in görüşlerine başvurduğu Viktor Litovkin adlı askeri uzman, “Türkiye tek başına Montrö’yü iptal edemez. Türkiye Birinci Dünya Savaşı’nda kaybeden taraftı. Montrö’nün, sözleşmeye imza atan tüm ülkeler tarafından iptal edilebileceğini düşünüyorum. ABD ve NATO’nun Montrö ile hiçbir ilgisi yok” dedi.
Uygarlıklar Diyaloğu Enstitüsü Bilimsel Araştırmalar Bölümü Müdürü Aleksey Malaşenko ise Erdoğan’ın Kanal İstanbul’un inşasına muhalif olan kişileri “düşman” ilan ettiği yorumunu yaptı.
Erdoğan’ın, Türkiye’nin yeni dünya düzenine katkı sağlarken özel bir konumda olduğunu sürekli vurguladığına dikkat çeken Rus akademisyen, “Bu bakış açısına göre, daha önce var olan tüm bu anlaşmalar, Türkiye'nin çıkarlarına aykırı oldukları için geçerliliğini yitiriyor gibi görünüyor. Bu nedenle bu konunun üzerinde duracaktır. Avrupa'da ve Rusya'da buna nasıl tepki vereceklerini henüz bilmiyoruz. Özellikle Rusya'nın tepkisinin olumsuz ve temkinli olacağını düşünüyorum” değerdirmelerini yaptı.
6.4.2021
Реклама