S-400'e 'araç satışı' benzetmesi: "İster plaja gidin, ister patates taşıyın"
Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Aleksey Yerhov, Türkiye-Rusya dipkomatik ilişkilerin 100. yıldönümünde CNN TÜRK diplomasi muhabiri Sena Alkan'a konuştu. Hem mevcut ilişkileri hem de merak edilen soruları yanıtladı. S-400 konusunu
değerlendiren Büyükelçi, "Duruma basit bir örnekle bakalım: ben bir aracın distribütörüyüm siz de benden araç almak istediniz. Satış yaptık. Sizden parayı aldım, aracı verdim. Araç sizin. İster plaja gidin, ister patates taşıyın, isterseniz üstüne makineli tüfek monte edin savaşa katılın,onu garajda saklamak sizin doğal hakkınız" dedi.
Röportajdan bazı soru ve yantılar:
Türkiye ve Rusya ilişkilerin yüzüncü yılında ve birçok konuda özellikle bölgesel konularda görüş farkları olsa da etkin ve hızlı işbirlikleri görüyoruz. Biz İdlib saldırısı sonrası bu konuyu ekranlarda çokça konuşmuştuk. Simdi bir de size sormak isterim nasıl oluyor bu?
100 sene evvel Atatürk'ün girişimine Sovyet Rusyası olumlu yanıt vererek diplomatik ilişkilerin kurulmasını kabul etmiştir. 100 yıl içinde hem güzel hem her ülke açısından zor dönemden geçtiği günler oldu. Diplomatik ilişkilerden iki ülke çok sayıda ders çıkardı. En önemli ders anlaşmazlıklara rağmen, uyum ruhu içinde, karşılıklı çıkarlara saygı göstererek akıllıca, iyi niyetle aramızdaki meseleleri çözmeli ve ilişkilerimizi kapsamlı bir şekilde güçlendirmeliyiz. İki ülkenin mevcut menfaatleri bizi birbirimize itmektedir. Bunlardan biri ticarettir, ortak yürüttüğümüz projelerdir benim açımdan simgesel önemli olan Akkuyu Nükleer Santralı, diğeri de turizm, ayrıca bölgesel ve uluslararası konularda işbirliğimiz. İkili ilişkilerimizin geleceğine iyimserlikle bakıyoruz.
ABD Afrika Komutanlığı Rusya'nın Libya'ya gönderdiği savaş uçaklarının görüntülerini yayınladı,birkaç gün sonrada Malta üzerinde sahte banknot haberleri gördük. Wagner Grup Libya'da bunu biliyoruz. BM'nin açık çağrıları da var. Rusya Libya'da ne yapıyor?
Benim cevabım sorunuzdan kısa olacak. Sıraladığınız olaylara hayal ürünü diyebiliriz. Libya gibi hassas ve sancılı bölgesel sorunlar, çok sayıda propaganda, abartılı ve hatta gerçek dışı haberleri yanında getiriyor. Güya Malta'da sahte para yakalanmış, çok ciddi ızdırap çekmiş ülkenin finansal sistemini çökertmeye kadar giden farklı amaçlarla Rusya tarafından basılmış para meselesini bize karşı kullanıyorlar şimdi. Libya'nın Merkez Bankası'nın iki şubesi var. Biri Trablus, biri Bingazi'de. Her ikisi de resmi devlet kurumu. Bundan dolayı Rusya'nın sorumluluğu doğmaz. Para basımı sözleşmesi 2015'te yapıldı. Sözleşmenin öngördüğü taahhütleri yerine getirdik. O paranın siparişini veren kuruma parayı gönderdik. Provokatif eylemden bahsetmek doğru değil. Libya'nın tüm topraklarında Türkiye ve Rusya ateşkesin bir an evvel sağlanmasını destekliyoruz. Berlin Konferansı ve BM kararları çerçevesinde hem Rusya hem Türkiye olarak bir an önce siyasi görüşmelerin başlatılmasını fiilen destekliyoruz. Ortak bir çalışma için güzel bir zemin oluştuğunu düşünüyorum.
RUSYA NEDEN CIA DESTEKLİ HAFTER'İ DESTEKLİYOR. BURADA BİR İRONİ VAR YORUMLARI YAPILIYOR?
Hayat teferruatlı bir şeydir belki de bir ironi vardır. Bugün devrimcisiniz yarın terörist. Bunlar da yaşanmış geçmişte. Hayat akışının cilveleri oluyormuş demek. Hayatta ve siyasette ebedi diye birşey yok. Adını zikrettiğiniz siyasi liderle ilgili, altını çizerek söylüyorum siyasi liderle ilgili. Rusya sadece o siyasi liderle değil sürecin tüm taraflarıyla temasta. Mareşal Hafter'le irtibatımız var Sarraç'la da irtibatımız kesilmedi. Tobruk Meclis Başkanı Saleh'le irtibatımız var. Fakat tüm bu görüşmeleri devam ettirirken hedefimiz ızdırap çekmiş ülkede barışın sağlanmasıdır.
İdlib'de siz daha önce radikal gruplardan rahatsızlığınızı söylediniz. 5 Mart Mutabakatı'nda ortak mücadele var. Kırılgan bir ateşkes var. İdlib'de son durum nedir?
Katılıyorum, ateşkes gerçekten kırılgan. 5 Mart kararları çerçevesinde hassas da olsa sessizlik var İdlib'de. Arada atışlarla ve tehlikeli eylemlerle bu hassas sessizlik zaman zaman bozuluyor. Hem Suriye devlet birlikleri hem de bizim askeri üssümüze saldırılar devam etmekte. 3 aydır genel hatlarıyla sessizliğe riayet ediliyor. Bu pozitif bir gelişme ama bu durumun hassas olması sürecin tüm taraflarını siyasi çözüme teşvik etmeli. Anlaşılan askeri bir çözüm sağlanmayacak. Koronavirüs siyasi çözüm çalışmaların dinamiğini belli oranda kesti. Şartlar müsait olunca tüm partnerlerimizle çalışmalara hız vermeliyiz.
"Size birçok kez S-400'ler ne zaman gelecek? Ne zaman kurulacak?" diye sormuştu. Şimdi şu soruyu sorsam ne yanıt verirsiniz? Türkiye S-400'leri aktive etmezse Rusya ne der?
Öyle bir alana değindik ki her kelime her ima durumu ciddi şekilde değiştirebilir. Genel bir cevap vermek durumundayım. Kullanılıp kullanılmayacağı tamamen sahip ülkenin hür iradesinde alınacak karardır. Türkiye'nin bizden satın almak istediği ürünü biz sattık. Bu sistemlerin sahibi Türkiye'dir. Tamamen ülkenin kararına bağlı bir durum. Duruma basit bir örnekle bakalım: ben bir aracın distribütörüyüm siz de benden araç almak istediniz. Satış yaptık. Sizden parayı aldım, aracı verdim. Araç sizin. İster plaja gidin, ister patates taşıyın, isterseniz üstüne makineli tüfek monte edin savaşa katılın,onu garajda saklamak sizin doğal hakkınız.
Aslında sezonu açtığımızı bir zamandayız ama virüs nedeniyle Rus turistler, Türkiye'de değil. Türkiye de bekliyor. Ne zaman görürüz?
Yine bir örnek vermek gerekirse eminim Türk otel sahipleri rüyasında Rus turist görüyor ve emin olabilirsiniz Rus vatandaşlarımız da rüyalarında Türk sahillerini görüyorlar. Her iki ülke açısından turizm çok önemli. Dolayısıyla menfaatlerimiz aynı. Biz göndermek istiyoruz, Türkiye almak istiyor. Gönül birliği var fakat bela kapımıza dayandı. Sezonun açılması ve turistlerin sağlını korumak için Türkiye'nin aldığı önlemleri büyük dikkatle takip ediyoruz. Sadece Türkiye'nin turist kabulüne hazır olması yeterli değil karşı taraf ta turist gönderebilmeli. KOVID konusunda ciddi ve sıkıntılı süreçten geçiyoruz. Mücadele bitmiş değil sanki bir müddet daha alacak gibi görünüyor. İnşallah ortak çabalarla başaracağız.
6.6.2020
Реклама