İsmail Boy yazdı: Yeşil altın
Altın, bir ülke ekonomisinin can damarlarından biridir. Bir zamanlar sadece karşılığında para basmak için rezerv tutulurken artık bu gelenek terk edilmiş olmasına rağmen dünyadaki sınırlı üretimi nedeniyle hala revaçta olan bir metaldir. Dünyada toplam üretiminin 165.000 ton olduğu söylenilen altın hem bir yatırım aracı, hem de kolay işlenmesi sebebiyle ziynet eşyası olarak da kullanılır.
Altın bu maddi değerinin yanı sıra dünya edebiyatında pek çok şiire, şarkıya ve romanlara da konu olmaktan geri kalmamıştır. Rusya dünyanın beş büyük altın üreticisi ülkeden biridir ama Rus halkı için altın kadar kıymetli bazı deyimler vardır. Örnegin 50. yaş günü ‘Zalatoy yubilei/ Altin jubile’ olarak kutlanır ve insan hayatının en kıymetli zamanı olarak tanımlanır. Aynı şekilde sonbahar mevsimine de dökülen sarı sarı yaprakların renginden esinlenerek “altın sonbahar” (Zalatoy Osin) denir. Hazanda ağaçlardan dökülen yapraklar kızıldan başlayıp sarının farklı tonlarına dönüşen renkleri ile çeşitli tonlarda altın görüntüsünü vermektedir.
Şimdilerde Rusya’ya bahar geldi, yaza merhaba dendi. Nereye bakarsanız göz alabildiğine zümrüt yeşili çimenler ve uçsuz bucaksız denizler gibi ormanlık alan görürsünüz. Bu mevsimde canlanan doğa ile de Rusya’nın “yeşil altın”ı geldi sanırsınız. Bu yeşillikler arasında bir ağaç var ki bahsetmeden geçemeyeceğim. Ruslarin “Plakuchaya Eva” dedikleri Nazım Hikmet’in meşhur ‘Salkım Söğüt’ ağacı bu mevsimde çiçeklerini açarken gözyaşlarını döker, ağacın dibindeki toprak sürekli nemli kalır, gölgesine sığındığınızda başınıza su tanecikleri damlar.
Baharla birlikte Rusya’da insanlar da açılmaya başlar. Özellikle kadınlar, bütün kış üzerilerinde taşıdıkları kalın giysilerden, uzun çoraplardan, botlardan ve çizmelerden kurtulup incecik elbiseler, tril tril bluzlar, mini etekler veya mini şortlarla çorapsız uzun bacakları taşıyan yüksek topuklu ayakkabılarına kavuşuyor. Elbette bu güzelliklerin arasına yaşlı ve şişman kadınların fazla kilolarını saklayan mantolar da ortadan kalkmasıyla bazı acı gerçekler de karışmıyor değil.
Erkekler için ne yazık ki aynı lirik güzelliklerden bahsetmek biraz zor. Genellikle beyaz ile krem arası bir renkte geniş paçalı, bol kesim pantolonlar giyip o pantolonların üzerine çıkartılmış kısa kollu bol desenli ayni renk tonunda gömlekler, ayaklarda beyaz çorap ve yarı sandalet şeklinde ayakkabılar veya diz altı bermuda şortlar, üzerine kolsuz tişört fanilalar, altında koyu renk naylon çorap, ve poliüretan tabanlı ayakkabılar ile hala Sovyetlerin nev-i şahsına münhasır Rus erkeği imajını ortaya koyarlar. .
Rusya geçtiğimiz yıl daha önce hiç yaşamadığı sıcak havalarla tanıştı. Görünüşe bakılırsa bu yıl da yaz mevsimi gecen yılı aratmayacak sıcaklıkta geçecek. Birden bire bastıran sıcaklar sadece insanları evlerinden sokaklara atmakla kalmadı, bazı kücük yaratıklar da özellikle sivrisinekler ve Rusların ‘Agurischik” diye tanımladığı minik “hıyar sinekleri” de sokaklara akın etmeye başladı. Dışarıda rahat yürümek mümkün değil, hele de yeşilliğin bol olduğu bir yerde iseniz, sokağa çıktığınız anda üzerinize yüzlerce hasaratın hücüm etmesinden kaçılamaz. Bir taraftan yürümeye çalışırken diğer taraftan hücüm eden sinekleri kovalamaya çalışanları görünce yollarda pandomim yapan insanciklar var sanırsınız.
Sokaklarda oynayan çocuklar kollarını ve bacaklarını ısıran sineklere o kadar alışmıştır ki sinek kovmak onlar için bir oyun haline gelmiştir, durdukları yerde sürekli sekerek sineklerden korunmaya çalışırlar. Rus kadınları vücutlarının görünen her yanlarının sinekler tarafından ısırılmasına rağmen güzel bir görüntü uğruna açık/abiye kıyafetlerinden asla taviz vermezler ama yetişkin erkekler için, hele de kolları biraz kıllı olan erkeklerin, o kılların arasına saplanan minik sineklerle baş etmeleri hiç de kolay olmaz. Bu nedenle, sabah traştan sonra losyon yerine sinek kovucu sürmeleri daha yerinde bir hareket bence.
Geceleri küçük yerleşim yerlerinde bekar gençler biralarını, evli çiftler ise pusetlerini ve içinde bebeklerini alarak evlerinin yakınlarındaki bir parkta konuşlanıp sohbete dalarlar. Gece park sohbetleri bizim yaz geceleri çay bahçelerinin sohbetlerinden çok da farklı değildir.
Altın yatırımcısının yüzünü bazen güldürüp bazen üzse bile Rusya’nın “yeşil altın” olarak adlandırılan baharı Rus halkına hep mutluluk verir. Baharla birlikte insanlar sokaklara dökülür, birbirleriyle sohbete ve kaynaşmaya başlar yani kısaca insani ilişkilere ağırlık verir ki bence gerçek altından çok daha kıymetli bir şey yaratılmış olur.
İyi ki geldin yeşil altın …
TürkRus.Com'un notu: Sitemizdeki genel değişim sırasında teknik nedenlerle yazıların yayınında gecikme yaşandı. Değerli yazarımız İsmail Boy'un yazısı da, neredeyse bir aylık bir gecikmeye maruz kaldı. Ama yazının tadında bir değişiklik yok yine de. İsmail Boy'dan ve okurlarından bu gecikme için özür dileriz.
6.6.2012
Реклама