ısmail Boy yazıyor: "Kim zararlı çıktı bu işten? Ruslar mı? Biz mi? "
Okula kabul edilirken seyahatlerimin yoğun olduğunu bilen hocalarım benden seyahatleri azaltmam konusunda söz vermemi istediler. Eğitim programının önemli bir bölümü dört kişilik gruplar halindeki çalısmalardan oluşuyordu, gruptan bir kişinin eksikliği minimum yüzde 25 verim kaybına neden oluyordu. Grubun diğer üyelerine haksızlık yapmamak adına seyahatlere bir süreliğine ara verdim ama bu arada da size zaman zaman okul ile ilgili bazı bilgiler aktarmadan da edemedim.
32 değişik firmadan toplam 41 yöneticinin oluşturduğu sınıfın yaş ortalaması 35, iş tecrübe ortalaması ise 9 yıl idi. 13 ay süreyle her hafta sonu bu insanlarla 09.00-18.00 arası birlikte olmanın ötesinde, bir de dönem başı ve dönem sonunda 15’er gün, aynı binada yatıp kalktığımız bu insanlarla günün 18 saatini bulan çalışma ortamında, sıkıntıları ve keyifli anları birlikte paylaşmanın ortaya çıkardığı dostluk ve sevgi kucaklaşmaları içinde, duygusal vedalaşmalar ile son buldu okul dönemimiz.
“Nerede kalmıştık?” diyerek tekrar eski günlere dönmek üzere yol hikayelerimiz başlıyor, ilk durağımız Pyatigorsk. Müşterimiz bir günlük acil bir görüşme için çağırıyor, adamcağızın fazla vakti yok uzun bir seyahate gitmeden önce bizimle görüşüp halletmesi gereken meseleler var, bizim bir an önce Pyatigorsk’da olmamız gerekiyor, en yakın havaalanı da Nalçik.
ıstanbul’dan 2 saatlik uçuş mesafesi için önce Moskova’ya sonra da Moskova’dan Nalçik’e uçmak zamanı verimli kullanma adına hiç de uygun bir davranış sayılmayacağı için, daha doğrusu Karadeniz yakınlarındaki Nalçik’e gitmek, kulağı ters taraftan göstermek olacağı için ıstanbul’dan Nalçik’e kalkan charter seferlerinden birine bilet aldım. Charter dediğime bakmayın sakın ödediğim bilet parası neredeyse THY normal seferiyle ABD’ye uçuş ücreti kadardı.
Saat 15.00’de kalkması gereken uçak için 3 saat öncesinden havaalanına gittik ancak uçağın 1,5 saat rötar yaptığı söylenince öğlen yemeğimizi yemek için tekrar dışarı çıktık, döndük kontuar önünde bekliyoruz, saat 16.30’da ıstanbul’dan kalkacağı söylenen uçağın o saatte halen Nalçik’te olduğunu ve saat 19.00’dan önce de kalkma ihtimalinin olmadığını öğrendik, işin ucunu biraz araştırmaya başladık.
Konu son zamanlarda her iki ülke arasında tırmanan gerginlikten kaynaklanıyordu. Nalçik’ten gelecek uçak bir nevi kargo uçağıydı ve bavul ticareti için gelecek yolcuları taşıyacaktı. Türk yetkilileri 1 Eylül itibarı ile Rus tarafına misilleme yapacağını açık açık beyan edince muhtemelen Ruslar da "Madem öyle biz de size kargo uçaklarımızı yollamıyoruz" deyiverdiler ve seferleri iptal ettiler.
Böylece ne Rus alıcılar Türkiye’ye gelip siparişlerini verebildiler, ne de biz gidip orada müşterilerimizle görüşme imkanını bulabildik.
Kim zararlı çıktı bu işten? Ruslar mı? Biz mi?
5.9.2008
Реклама