Реклама
Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
YAZARLAR

10 yıl önce 10 yıl sonra Domodedovo: Zaman tünelinde yolculuk...

 

RUSYA ÖZELLEşTıRıYOR......

Domodedovo havaalanından ilk uçtuğumda 1990 lı yılların hemen  başıydı, Sovyet sistemi daha yeni çökmüştü. Dostum Muzaffer Yücel ile Taganrog limanına gitmek için Rostova uçmamız gerekiyordu, ve uçak Domadadovadan kalkacaktı.

"Dönüş tarihimiz belli değil, bir de sürekli rötarlar var,  şoförün  bizi almak için dünya kadar yol gelip, boşuna beklemesine gerek yok, biz bir taksiye atlar geliriz" dediğimde ofis personeli hemen karşı çıktı.

"Orasi tam bir mafya yuvasidir, sakın taksilere falan binmeyin, madem dönüşünüz belli değil diye şoförü yormak istemiyorsunuz, siz kendi arabanızla gidin, otoparka arabanızı koyun, dönüşte de hiç oradaki taksi şoförleriyle muhatap olmazsın" dediler.
Biz de bu söze güvenip arabamıza binip terminale gittik.

Terminal demeye bin şahit lazımdı, döküntü ve pislik içinde  bir bina etrafta gezen bir sürü  alkolik tipler, her tarafta bir koşuşturma, check in bankolarının önünde bir karmaşa, sıra mıra hak getire, insanlar birbirlerinin üstünden kayıtlarını yaptırıyordu.
Uçuş kartlarını alıp içeri geçtiğimizde ise koyu gri dört duvar bir salon, duvar diplerine sıralanmış, tahta oturaklı demir koltuklar,  ellerinde irili ufaklı denklerle bekleşen yolcular vardı...


Uçağa gitmek için kapıdaki döküntü mü döküntü sarı bir otobüs bozuntusuna bindik, ama hemen hareket etmedik, otobüste beklerken tecrübeli  birkaç yolcu dışarı çıkıp sigaralarını yaktı, bir süre sonra  nihayet şoför geldi ve yola koyulduk.

3 adım ötedeki uçağın merdivenlerinin önünde otobüsten inip beklemeğe başladık, birazdan bir hostes gelip merdivene çıktı, insanların birbirlerinin üstünden  uzattığı biniş kartlarını  toplayıp uçağa binmelerine izin verdi, tabi insanlar birbirlerini iterek kendilerini bir an önce uçağa atabilmek için niye acele ettiklerini uçağa binince anladım.

Uçakta oturmak için yer numarası verilmemişti ve  herkes istediği yere  oturuyordu,  bu kargaşadan sonra  sırt tarafı kendiliğinden arkaya yatmayan birer koltuk bulup Muzo ile birlikte ekipajın da biran önce uçağa binmesini ve  hareket etmesini bekledik.

Yolculuk esnasında asık suratlı hosteslerin ikram olarak birkaç kere enjeksiyondan geçmiş ve artık neredeyse kararmaya yüz tutmuş plastik bardaklara  kocaman aliminyum bir çaydanlıktan yaptıkları servislerle verilen çayları içip yolculuğun seyrine kendimizi bıraktık.

Seyahatimiz  Taganrog'da birkaç gün sürdü, dönüş için yola koyulup  Rostov hava alanından Moskova'ya doğru  hareket ettik. Ne var ki uçağın  alçalma anonsunu işittiğimizde Muzo ile şaşkınlıktan küçük dilimizi yutmak üzereydik, zira bindiğimiz uçak Moskovadan bindiğimiz Domadadova hava alanı yerine Vnukova havaalanına inmek üzere alçalmağa başlamıştı.

Çaresiz Vnukova terminalinden bir taksiye atlayıp, Domodedovo havaalanına gidip arabamızı alıp evimize dönmüştük....

Geçtiğimiz ay yine bir sayahat için Domodedovo alanına gidince aklıma bu korkunç olay  ve o köhne terminal  geldi, yine böyle bir beklenti ile inşaati süren Terminal binasına girdiğimde, biran kendimi küçük bir Avrupa başkentinin havaalanına girmiş gibi hissettim.

Binanın temizliği, Duvarlarda asılı duran ve gidilecek şehrin check in işlemlerinin yapıldığını ıngilizce ve Rusça gösteren ekranlar, Bilet işlemlerinizi yaptırdığınız bankodaki kızın güler yüzü,  size ıngilizce hitap etmesi, ama  her şeyden önemlisi uçağa gitmek için ilerlerken karşılaştığınız güvenlik kontrolündeki işlemlerin ciddiliği...
X Ray cihazına içine Çanta,ceket ve paltolarınızı  koymanız için verilen naylon kapların dışında ayakkabınızı koymanız için de ayrıca bir kap veriliyor, tabi ayakkabınızı çıkartır çıkartmaz ayağınıza geçireceğiniz galoşlarınız hazır, makinelerin başındaki  görevlilerde en küçük bir laubalilik veya bıkkınlık yok, işlerinin önemini çok iyi kavrayıp büyük bir ciddiyetle ve en ufak bir ihmallerinin pek çok insanın can kaybına sebep olacağının bilinciyle yapıyorlar.

ıstanbul havaalanının çok iyi korunduğunu söyleyenlere bu Terminali ziyaret etmelerini öneririm...

Güvenlik kontrolünden sonra uçağa biniş kapısına doğru yol alırken etrafta Avrupa'daki benzerlerini aratmayacak butikler, giyim mağazaları, Gazete büfeleri ve kafeteryalar vardı...

Bindiğimiz uçakta da hosteslerin güler yüzlü karşılamaları ve sundukları hizmetlerle sanki 10 yıl önce hiç bu havaalanından seyahate etmemiş gibiydim.

Sonradan merak edip soruşturdum ve bu  havaalanının özelleştirildiğini öğrendim,
Aklıma bizim özelleştirme idaresi geldi, hani 12 özelleştirme davası mahkemeden geri dönen ve bünyesinde neredeyse özelleştireceği kurumlar kadar  personel çalıştıran Özelleştirme idaremiz...

Geçenlerde devlet bakanımızdan bir tanesi, bir zamanlar devletin bir teşkilatında üst düzey  bürokratıyken   Polonya'ya özelleştirme ile ilgili brifing vermek üzere davet edildiğini söylüyordu, Bu konuda çok şeyler söylendiği için bizim yorum yapmamız gereksiz artık..

Rusya'da bir şeyler değişiyor hem de çok hızlı değişiyor, bizler ne yazık ki bu değişikliklere yeterince ayak uydurmakta zorluk çekiyoruz., bari onlara bakıp ders çıkartabilsek....

Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
İLGİLİ HABERLER
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
ANKET
Yıl biterken Rusya'daki işlerinizi geçen yıla kıyasla nasıl değerlendiriyorsunuz?
©Copyright Turkrus.com - All Rights Reserved
Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама