"Trump Putin'e harekât planını tamamlama şansı verdi"
“Washington’da NATO Genel Sekreteri Mark Rutte ile dün yaptığı görüşmede Donald Trump, daha önce sözünü verdiği ‘Rusya ile ilgili önemli açıklamayı’ yaptı, olası sonuçları tartışılmaya devam ediyor. Rusya'nın önde gelen "ılımlı" analistlerinden Georgi Bovt, kaleme aldığı son yorumda "Putin 3 Temmuz’daki son görüşmelerinde Trump’a önümüzdeki iki ay içinde cephede büyük bir taarruza hazırlandığını bildirmişti. Bu yüzden Washington, Moskova’ya harekât planını tamamlama şansı tanımış gibi görünüyor" diye yazdı.
Bovt'un, Rusya'nın en saygın haber sitelerinden Business FM'deki yorumu şöyle:
"Trump, Ukrayna’ya gönderilecek silahların bedelini Avrupa’daki NATO ülkelerinin ödeyeceğini belirterek, ‘Biz satın almayacağız, ama üreteceğiz ve onlar parasını verecek’ dedi. Ayrıca ABD’nin, yaklaşık 50 gün içinde Ukrayna’da ateşkes anlaşmasına varılmazsa, Rusya ve onun ticaret ortaklarına karşı ikincil yaptırım olarak yüzde 100 gümrük vergisi uygulayacağını açıkladı. Bu planın Kongre onayına gerek kalmadan hayata geçirileceğini söyleyen Trump, böylece 500 yüzdelik gümrük vergileri öngören yeni yaptırım tasarısının da anlamını yitirdiğini ifade etti.
Moskova’da bu açıklama temkinli bir beklentiyle karşılanmıştı, ancak korkulan olmadı ve haber Rus borsasını rahatlatıp yukarı taşıdı. Çünkü 500 yerine 100 yüzdelik vergi ve 50 günlük bir süre kazanılması, piyasada geçici de olsa rahatlama yarattı. Amerikan basınına sızan iddialara göre, Putin 3 Temmuz’daki son görüşmelerinde Trump’a önümüzdeki iki ay içinde cephede büyük bir taarruza hazırlandığını bildirmişti. Bu yüzden Washington, Moskova’ya harekât planını tamamlama şansı tanımış gibi görünüyor. Trump ise Putin’den hayal kırıklığına uğradığını tekrarlasa da selefi Biden gibi kişisel hakaretlere başvurmadı; Rus lideri ‘sert bir adam’ olarak tanımlayıp Clinton, Bush, Obama ve Biden’ı kandırdığını, ama kendisini kandıramayacağını savundu. Ancak Putin’in Clinton veya Bush’u tam olarak nasıl ‘kandırdığı’ konusu hâlâ muamma.
Asıl dikkat çeken kısım, Ukrayna’ya sağlanacak hava savunma sistemleri oldu. Trump, Kiev’e 17 adet Patriot sistemi verileceğini duyurdu. Şu anda Ukrayna’nın elinde yalnızca yedi Patriot var ve Zelenskiy, daha önce on tane daha alabilirse bunun hayalindeki en üst sınır olacağını söylemişti. Ancak her Patriot bataryasının üretimi üç yıl sürebiliyor, fiyatı yaklaşık bir milyar dolar ve her füze dört milyon dolara mal oluyor. Bu yüzden Trump’ın açıkladığı rakamların ne kadar gerçekçi olduğu Avrupa’da da sorgulanıyor. Şimdilik Almanya ve Norveç üç sistem göndermeyi planlıyor, diğer ülkeler ise bir-iki sistem daha sağlamayı tartışıyor. Ayrıca Trump, yaklaşık 5 milyar dolarlık dondurulmuş Rus varlıklarının el konulmasına şu an için değinmedi. Oysa Senatör Lindsey Graham kısa süre önce bunu ima etmişti.
Diğer yandan NATO’nun bu silahları nasıl ödeyeceği de net değil. İttifakın kendi bütçesi sadece 4,6 milyar dolar ve bu para esasen yönetim giderlerine gidiyor. Bu nedenle, üye ülkelerin açacağı özel hesaplardan Amerikan silahlarının parası ödenecek ve paralar ABD Hazine Bakanlığı’na aktarılacak. Silahlar Pentagon stoklarından veya doğrudan Amerikan üreticilerinden sağlanacak. Bu sırada Trump’ın Ukrayna özel temsilcisi olarak atadığı Keith Kellogg bir haftalığına Kiev’e gönderildi. Kremlin’in daha rahat iletişim kurduğu Steve Witkoff devre dışı bırakıldı. Kellogg’un kamuoyunda Moskova lehine bir uzlaşmayı savunduğu hiç görülmedi. Trump gibi onun da tercihi, cephe hattında bir ‘donmuş çatışma’ durumu. Bu yüzden önümüzdeki 50 günün sonunda cephe hattının nerede kalacağı, en kritik soru olacak.”
15.7.2025

Реклама