Putin'den kritik mesajlar
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, iş dünyasının temsilcileri arasında etkileşimin kurulduğu ve dünyanın karşı karşıya olduğu önemli ekonomik sorunların tartışıldığı St. Petersburg Uluslararası Ekonomi Forumu'nun ana panelinde konuştu.
Sputnik'in haberine göre Putin, Rusya'nın tüm engellere ve gayrimeşru yaptırımlara rağmen küresel ticaretin önemli aktörlerinden biri olmayı sürdürdüğünü belirtti.
Dünyadaki ülkelerin egemenliklerini güçlendirmek için gerçek bir yarış içinde olduklarına dikkat çeken Putin, "Ekonomik ilişkiler prizmasından modern dünyada dinamik bir şekilde gelişen süreçlere bir bakın. Ülkeler arasında egemenliklerini güçlendirmek için gerçek bir yarış olduğunu görüyoruz. Aynı zamanda, kısa süre önceye kadar küresel kalkınmanın liderleri olan ülkeler, avuçlarının içinde kayıp giden hegemonya rollerini, hakikatle ya da sahtekarlıkla, tüm güçleriyle korumaya çalışıyorlar" dedi.
Rusya'nın Japonya ve Almanya'yı geride bırakarak satın alma gücü paritesinde dünyanın 4. büyük ekonomisi haline geldiğini belirten Putin, ancak diğer ülkelerin de yerinde durmadığını ve bu alandaki liderliğini teyit etmesi gerektiğini ifade etti.
"Dünyanın en büyük 4 ekonomisi arasına girme hedefi koymuştuk ve daha geçen hafta Dünya Bankası ek hesaplamalar yaparak Rusya'yı 4. sıraya koydu. Japonya'nın önüne geçtik" diye devam eden Putin, "Fakat Rusya, Japonya ve Almanya arasında fark çok az. Lider konumumuzu sürekli olarak teyit etmemiz, güçlendirmemiz gerektiğini anlıyoruz. Diğer ülkeler de yerinde durmuyor. Uzun vadede istikrarlı bir şekilde yüksek oranlarda ve kalitede büyüme sağlamak bizim için önemli" vurgusu yaptı.
Küresel ekonominin ciddi, köklü değişimlerin yaşandığı bir döneme girdiğine de dikkat çeken Putin, "Yeni büyüme merkezlerinin, devletler ve şirketler arasındaki yatırım ve finans bağlarının yer aldığı çok kutuplu bir dünya doğuyor. Rusya ekonomisi bu zorluklara tepki veriyor ve aynı zamanda dinamik olarak değişiyor. Rusya ekonomisi büyük bir güç ve dayanıklılık kazanıyor. Bu, büyük ölçüde mühendislerimizin, çalışanlarımızın, yöneticilerimizin ve elbette şirketlerinin, şehirlerdeki ve bölgelerdeki işletmelerin gelişimi için yatırımlarını artıran girişimcilerimizin meziyetidir. Sorumluluk, güven, halkına ve ülkesine hizmet gibi değerler ön plana çıkarılıyor" diye konuştu.
'Bretton-Woods sistemi çoktan öldü'
Dolara dayalı 'Bretton-Woods' finans sisteminin çoktan öldüğünün altını çizen Putin, mevcut sistemin ise ABD ekonomisine güvene dayalı olduğunu kaydetti.
Putin, ABD'nin kendi elleriyle küresel ekonominin aktörlerini dolardan uzaklaştırdığını belirterek Washington'daki yetkililerin kendi büyüme araçlarını yok eden Luditler gibi davrandığını vurguladı.
Küresel ekonomide ortaya çıkan durum bağlamında Rusya'nın BRICS grubundaki ortaklarıyla ortak çalışma yürüttüğünü anlatan Putin, Rusya'nın burada dikkat çekici bir role sahip olabileceğini söyledi.
"Dünyada bu çerçevede neler oluyor: Amerikan ekonomisinin hacmi azalıyor ve köklü temelleri zaman zaman çatlıyor. Sadece alışılmışın dışında olan borçlarını değil, kendilerine koydukları enflasyon hedefleriyle her zaman baş edememelerini de kastediyorum. Örneğin ABD'nin enflasyon hedefi yüzde 2'ydi ancak son dönemde pandemi sırasında da olduğu gibi yüzde 7-8'in üzerine çıkıyor ve bu da Amerikan ekonomisine olan güveni zedeliyor" diye devam eden Rusya Devlet Başkanı Putin, ABD ekonomisindeki küçülmenin tüm dolar sahipleri için bir sorun olduğunu söyledi.
'Minsk ve İstanbul'da tartışılan şartlar temelinde Ukrayna'yla müzakereye hazırız'
Putin, Rusya'nın 2022 yılında Minsk ve İstanbul'da yapılan görüşmelerde tartışılan şartlar temelinde Ukrayna'yla müzakereye hazır olduğu mesajını verdi.
Putin, Moskova ve Kiev arasındaki müzakerelerin mevcut gerçeklikler esas alınarak yürütülmesi gerektiğinin de altını çizdi.
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy'in görev süresinin dolduğunu anımsatarak Ukrayna'da 'iktidarın gasp edilmesi' gibi bir durumun yaşandığını dile getiren Rus lider, "Ukrayna mevzuatının yüzeysel bir ön analizi bile mevcut yürütme makamlarının meşruiyetini yitirdiğini gösteriyor.
Ancak müzakereler yapılmalı ve Rusya, Kiev'de müzakere yapabileceği kişileri aramaya hazır. Biz müzakerelere hazırız ancak tekrar ediyorum, uydurulmuş maddeler üzerinde değil, önce Minsk'te, daha sonra İstanbul'da mutabık kalınan şartlar dahilinde" dedi.
'Nükleer doktrinde değişiklik yapmayı dışlamıyoruz'
Batılı ülkelerin nükleer tehditlerine cevaben Rus nükleer doktrininde değişiklik yapma ihtimali sorulan Putin, "Doktrin canlı bir araç ve dünyada, etrafımızda olup bitenleri dikkatle izliyoruz ve bu doktrinde herhangi bir değişiklik yapılmasını dışlamıyoruz" yanıtını verdi.
Doktrinde nükleer silah kullanılması için gerçekleşmesi gereken vakalardan birinin henüz yaşanmadığını da söyleyen Putin, "Nükleer silah, Rusya'nın hedeflerine ulaşma hızını artırabilir ancak cephede savaşan Rus askerlerin, evlatlarımızın sağlığı çok daha değerli" ifadelerini kullandı.
'Batı'nın baskı yaptığı ülkelere yüksek hassasiyetli silah verme hakkımızı saklı tutuyoruz'
Rusya'nın şu anda Batı'nın baskı uyguladığı diğer ülkelere yüksek hassasiyetli silah tedarik etmediğini belirten Putin, Batılı ülkelere şu uyarıyı gönderdi:
"Fakat Ukrayna'ya silah gönderen ve onların bize, topraklarımıza karşı kullanılması çağrısı yapan ülkelerden baskı gören devletlere, hatta meşru yapılara bu tür silahlar verme hakkımızı saklı tutuyoruz. Onlar çatışma bölgesine silah gönderip bizim topraklarımızın vurulması yönünde çağrı yaparken biz neden aynısını yapma ve simetrik yanıt verme hakkına sahip olmayalım?"
‘Rusya zafere ulaşacak’
Putin, Rusya'nın zafer için çabaladığını ve bunu başaracağını belirterek, “Tüm silahlı çatışmalar bir şekilde barış anlaşmalarıyla sonuçlanıyor. Oldukça önemli bir Avrupa ülkesinin eski liderlerinden birinin bana söylediği gibi, tüm bu anlaşmalar ya askeri yenilgiye ya da zafere dayalı olabilir. Elbette gayret gösteriyoruz ve zafere ulaşacağız” dedi.
‘Seferberliğe gerek yok’
Putin, sorulan soru üzerine, seferberliğe gerek olmadığını ve bu yönde bir planlarının olmadığını söyledi.
Rus lider, “Düşmanı kontrolümüz altına alınması gereken topraklardan çıkarıyoruz. Bu anlamda seferberliğe gerek duymuyoruz. Bu yönde bir planımız yok” diye konuştu.
Uçak gemilerinin jeopolitik bir araç olarak mantıklı olduğunu ancak Rusya Federasyonu'nun bunları yok etmek için hipersonik araçlara sahip olduğunu belirtti.
Rus lider, “Jeopolitik sorunların çözümü açısından uçak gemileri, jeopolitiğin bir aracı olarak önemli. Amerikalıların, Fransızların veya İngilizlerin yaptığı gibi, onları savaşmak istenilen bölgelere taşımak ve bir şeyleri dayatmak açısından mantıklı. Ancak, Rusya ve Çin'deki modern hipersonik silahların varlığı göz önüne alındığında, bunlar bir dereceden sonra anlamını yitiriyor” dedi.
Putin, Rus karakteri kaşısında atom silahlarına ihtiyaçları olmadığını vurgulayarak, “Rus karakterinin ne olduğunu, Rus vatandaşının karakterinin ne olduğunu gördüğümüzde bunu anlıyoruz ve buna güveniyoruz, bu durumda atom silahlarına ihtiyacımız yok’ ifadesini kullandı.
‘İdeoloji SSCB'yi çöküşten kurtarmadı’
Putin, Rusya Federasyonu Anayasası'nda Rusya’da egemen bir ideolojinin olmaması gerektiğinin belirtildiğini hatırlatarak, ideolojinin SSCB'yiçöküşten kurtaramadığını kaydetti.
Rus lider, “Anayasamızda, egemen bir ideolojiye sahip olmamamız gerektiği belirtiliyor. Bizim egemen bir ideolojimiz vardı, Sovyetler Birliği döneminden bahsettiniz. Ancak egemen bir ideolojinin varlığı Sovyetler Birliği'ni çöküşten kurtarmadı” dedi.
‘Vatanseverlik çok uluslu Rusya için birleştirici bir fikir olabilir’
Putin, çok uluslu bir Rusya için birleştirici bir fikrin olması gerektiğini ve bunun vatanseverlik olabileceğini vurgulayarak, “Birleştirici fikirlere ve elbette böyle bir birleştirici fikre ihtiyacımız var ve bugünkü olaylar bize bunun vatanseverlik olduğunu gösteriyor. Canlarını ve sağlıklarını esirgemeden gönüllü olarak cepheye gidenler bunun en güzel kanıtı” dedi.
‘2023'te 300 binden fazla Rus, gönüllü olarak Rus Silahlı Kuvvetleri'ne kaydoldu’
Putin, 2023 yılında 300 binden fazla Rus'un gönüllü olarak askerlik şubelerine giderek Rusya Silahlı Kuvvetleri ile sözleşme imzaladığını söyledi.
Rus lider, “Geçen yıl hiçbir seferberlik olmadan, erkeklerimiz, vatansever insanlarımız gönüllü olarak askerlik şubelerine gelerek Silahlı Kuvvetlerle sözleşme imzaladılar ve bunların sayısı 300 binin üzerindeydi" diye konuştu.
‘Göç politikasında hiçbir sorun yokmuş gibi davranamayız’
Putin, Rusya'nın göç politikası konusunda sorun yokmuş gibi davranamayacağını belirterek, "Göç politikasını mümkün olan en kısa sürede yeniden ele almamız gerekiyor, sorun yokmuş gibi davranamayız. Böyle bir sorun var" dedi.
Rusya'da henüz anlamlı bir göç politikasının oluşturulmadığını kaydeden Rus lider, "Henüz anlamlı bir göç politikası oluşturamadık. Bir zamanlar buna ilişkin tek bir organımız vardı, daha sonra güvenlik nedeniyleİçişleri Bakanlığı'na devredildi. Orada etkili birçalışma olup olmadığı büyük bir soru” diye ekledi.
‘Komünizme saygıyla yaklaşılmalı’
Putin, komünizme olan inancın kaybolduğunu, ancak ülkede yasal komünist partinin hala çok sayıda destekçisinin bulunduğunu ve buna da saygıyla yaklaşılması gerektiğini söyledi.
Rus lider, “Komünizme olan inanç kayboldu, ama herkes tarafından değil. Aksi halde, Rusya Federasyonu Komünist Partisi gibi yasal bir partimiz olmazdı. Birçok destekçisi var. Ve bu bir gerçek. Bence buna saygıyla yaklaşılmalı” vurgusu yaptı.
‘Rusya geleneksel Avrupa değerlerinin merkezi haline geldi’
Putin, Rusya'nın geleneksel Avrupa kültürünün ve Hıristiyanlığa dayalı geleneksel Avrupa değerlerinin merkezi haline geldiğini belirterek, “Bir dereceye kadar, geleneksel Avrupa kültürünün ve yüzyılların derinliklerine biraz bakılacak olursa, genel olarak her şeyden önce Hıristiyan kültürüne dayanan geleneksel Avrupa değerlerinin merkezi haline geliyoruz” dedi.
Putin, birçok Avrupalının gelenekleri içinçabaladığını ve bunu Avrupa Parlamentosu seçimlerinde göstereceğini vurguladı.
Rus lider, “Pek çok Avrupalı, tam anlamıyla geleneksel değerleri temelinde gelişmeyeçalışıyor, başarılı olup olmadıklarını Avrupa Parlamentosu seçimleri gösterecek” diye konuştu.
Rusya’nın herhangi bir konjonktürel nedenden dolayı Doğu'ya yönelmediğini, Rusya Federasyonu’nun bu süreci uzun zaman önce başlattığını kaydeden Putin, “Doğu’ya günümüzün bazı konjonktürel değerlendirmeleriyle bağlantılı olarak yönelmiyoruz. Bu yöneliş, yeni ekonomik kalkınma merkezlerinin büyümesi nedeniyle tüm dünyada yaşanıyor. Biz bu sürece Ukrayna yönünde bugün yaşanan trajik olaylardan çok önce başladık” dedi.
7.6.2024
Реклама