Putin'den Türk ekonomisi uyarısı
Başkan Putin, dün St. Petersburg Uluslararası Ekonomi Forumu (SPIEF) 2024 kapsamında uluslararası medya kuruluşlarının yöneticileri ile bir araya geldiği toplantıda Türk ekonomisindeki son gelişmelere ilişkin de değerlendirmelerde bulundu.
Putin, Rusya ve Türkiye arasındaki ikili ilişkilerin başarılı bir şekilde geliştiğini, ancak Batılı finansman kaynaklarına ağırlık verilmesinin Rusya ile ekonomik ilişkilerin kısıtlanmasından kaynaklanmasınan kaynaklanması durumunda bunun Türk ekonomisi açısından kayıplara yol açabileceğini söyedi.
Toplantıya Türkiye'den katılan Anadolu Ajansı Genel Müdür Yardımcıs Yusuf Mzhan'ın bir sorusu üzerine Putin, "İkili ilişkiler oldukça başarılı bir şekilde gelişiyor ve ticaret hacmi artıyor. Bana öyle geliyor ki, son dönemde Türkiye’de hükümetin ekonomi bloku (yönetimi) Batılı finans kuruluşlarından kredi, yatırım ve hibe almaya odaklanıyor. Herhalde bu kötü bir şey değildir. Ama eğer bu Rusya ile ticari ve ekonomik ilişkilerin kısıtlanmasından kaynaklanıyorsa, o zaman Türk ekonomisinin kazancından çok kaybı olur diye düşünüyorum. Benim görüşüm böyle. Bence böyle bir tehdit bulunuyor. Bu özel bir değerlendirme meselesidir" dedi.
Türkiye ile ilişkiler konusunda Putin, "Akkuyu projesinde her şey planlandığı gibi gidiyor. Hiçbir gecikme yok, çok sayıda insan çalışıyor. Yaratılan elverişli koşullar için Türkiye'nin yönetimine minnettarız" dedi.
Kremlin resmi web sitesinde, AA'nın Filistin sorunuyla illgili ilk sorudan sonra yönelttiği ikinci soru ve Putin'in verdiği yanıt tam metin olarak aktarıldı
(TIKLAYIN). Metnin çevirisi şöyle:
Y. Özhan: Evet, bir sorum daha var, bu Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerle ilgili. Son on yıldır görüşmelerde bulunuyorsunuz ve Türkiye ile Rusya'nın birlikte inşa ettiği mega projelerden biri de Akkuyu nükleer santrali. Şimdi, geleceğe baktığımızda, Rus tarafında herhangi bir değişiklik olup olmadığı, son yıllarda tartışılan gaz merkezi merkezinin inşası konusunda herhangi bir ilerleme olup olmadığı... Rus tarafında bu projeyle ilgili herhangi bir haber var mı, ayrıca iki ülke arasında tartışılacak gelecekteki projeler var mı? Teşekkürler.
V. Putin: Akkuyu'ya gelince, her şey plana göre gidiyor, her şey grafik dahilinde, her şey kesinlikle grafik içinde, gecikme yok, çok sayıda insan çalışıyor, esas olarak inşaatçılar çalışıyor. Büyük miktarda inşaat işi yaparken Türkiye'den inşaat işçilerini de çekiyor. Uzmanlarımız Türkiye'de çalışıyor, bu iş için yaratılan koşullar için Türk liderliğine minnettarız. İlk blok bitiyor ve tüm bloklarda kesinlikle normal bir çalışma vardır.
Hidrokarbonlara gelince. Bu arada, bundan daha önce bahsetmiştim, tekrarlayabilirim. Biz sadece bir santral inşa etmiyoruz, personel hazırlıyoruz. Kullanılmış yakıtı almaya hazırız vb. Sektörü biz yaratıyoruz. Burası sadece bir santral değil, Türkiye'nin yeni ekonomi ve enerji sektörü. Cumhurbaşkanı Erdoğan böyle stratejik bir seçim yaptı, bence çok doğru bir seçim. Bu da dahil olmak üzere hidrokarbonlara bağımlılıktan kurtulmanızı sağlar. Burada ne söylemeli. Çok güvenilir bir ortaklığımız var.
Gaz merkezine gelince, bunu düşünüyoruz. Gazprom, diğer ortaklarla birlikte BOTAŞ ile temas halinde. Sadece açık olmak gerekirse, bunu her zaman açıklamaya çalışıyorum: Bu sadece bir gaz deposu değil, ilk aşamada başta Avrupa olmak üzere gaz ticareti için elektronik bir platformdur.
Dikkatinizi buna çekmek isterim. Karadeniz'in dibinden Türkiye'ye döşenen Mavi Akıntı'yı da koruyoruz ve gaz Türkiye'ye tedarik sağlamak için akıyor ve gazın Avrupa'ya da gittiği Türk Akımı'nı da koruyoruz. Karadeniz'in dibindeki bu gaz yollarının her ikisini de korumamız gerekiyor çünkü Ukrayna silahlı kuvvetleri onlara saldırmaya ve onları yok etmeye çalışıyor. Her halükarda, onları koruyan gemiler sürekli saldırıya uğruyor.
Daha yakın zamanlarda, bilmiyorum, muhtemelen yedi ila on gün önce, Ukraynalı insansız hava araçları Karadeniz kıyısında bulunan ve Türkiye'ye gaz sağlayan bir gaz transfer istasyonuna saldırmaya çalıştı.
Bu arada, dikkatinizi çekiyoruz, bazı yönlerde Türkiye Ukrayna ile işbirliği yapıyor ve Ukrayna aynı zamanda gazın Türkiye'ye gittiği gaz boru hatlarına saldırmaya çalışıyor. Bu şaka değil, bu herhangi bir abartı değil. Rus ordusunun EW sistemleri tarafından sadece iki insansız hava aracı etkisiz hae getirildi ve Karadeniz kıyısındaki bu gaz transfer istasyonunun yanına düştü. Ben burada hiçbir şey kurcalamıyorum, hiçbir şey icat etmiyorum, öyle. Lütfen dostumuz Cumhurbaşkanı Erdoğan'a gerçekte neler olup bittiğine dair bilgi verin. Karadeniz'in dibine döşenen bu gaz taşıma sistemini koruyan gemiler, bu arada Avrupa ülkeleri tarafından Ukrayna'ya tedarik edilen bu insansız tekneler tarafından sürekli saldırıya uğruyor. Burada Karadeniz'deki gemilerimize, bu iki boru hattı sistemini koruyan gemilerimize saldırılar düzenliyorlar.
Ancak ikili plandaki ilişkiler oldukça başarılı bir şekilde gelişiyor ve ticaret cirosu artıyor.
Doğru, dışarıdan böyle bakıyorum, neler olduğuna. Bana öyle geliyor ki, son dönemde Türkiye’de hükümetin ekonomi bloku (yönetimi) Batılı finans kuruluşlarından kredi, yatırım ve hibe almaya odaklanıyor. Herhalde bu kötü bir şey değildir. Ama eğer bu Rusya ile ticari ve ekonomik ilişkilerin kısıtlanmasından kaynaklanıyorsa, o zaman Türk ekonomisinin kazancından çok kaybı olur diye düşünüyorum. Benim görüşüm böyle. Bence böyle bir tehdit bulunuyor. Bu özel bir değerlendirme meselesidir. Sayılara basit bakıyoruz. Biz sadece sayılara bakıyoruz. Makroekonomik göstergeler ise şimdilik Türk Hükümetinin özel dikkatini gerektiriyor. Gerçi çok iyi biliyorum ama ayrıntılara girmek istemiyorum. Orada neler olduğunu anlıyorum."
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna’ya uzun menzilli silahların tedarikine Moskova’nın asimetrik yanıt verebileceğini vurgulayarak "Eğer birileri bizim topraklarımızı vurmak ve bize sorun yaratmak üzere bu tür silahları çatışma bölgesine tedarik etmenin mümkün olduğunu düşünüyorsa, bizim neden aynı sınıftaki silahlarımızı Rusya’ya yönelik bunu yapan ülkelerin hassas tesislerine saldırı yapılabileceği bölgelere tedarik etme hakkımız olmasın?” diye sordu.
Putin, özel askeri operasyonun yürütüldüğü bölgede Rusya ve Ukrayna'nın askeri güçlerin onarılamaz kayıp oranının yaklaşık bire beş olduğunu belirtti.
Putin, St. Petersburg Uluslararası Ekonomi Forumu (SPIEF) 2024 kapsamında uluslararası medya kuruluşlarının yöneticileri ile bir araya geldi.
Ukrayna ihtilafında tarafların kayıplarını açıklayan Putin, Ukrayna’da 1.348 Rus askeri ve subayının, Rusya’da ise 6 bin 465 Ukraynalı askerin ve subayın esir bulunduğunu belirtti. Rus lider, Rusya ile Ukrayna arasındaki telafisi mümkün olmayan kayıpların oranının ise yaklaşık bire beş olduğu bilgisini verdi.
Putin, “Telafisi mümkün olmayan kayıplardan bahsedecek olursak, oran yaklaşık olarak bire beş. Ukrayna’da topyekün seferberlik gerçekleştirme girişimi de bundan kaynaklanıyor, zira savaş alanında çok büyük kayıplar var” diye konuştu.
Rus lider, ABD’yi ilgilendiren şeyin Ukrayna değil, kendi büyüklüğü olduğunu vurguladı:
“Sanırım ABD’de hiç kimsenin Ukrayna ile ilgilenmediği konusunda benimle aynı fikirde olacaksınız. Onları ilgilendiren şey, Ukrayna ya da Ukrayna halkı için değil, kendi büyüklüğü ve liderliği için mücadele eden ABD’nin büyüklüğüdür.”
Küresel liberalizmin lideri olma hevesinin ABD’yi içeriden yok ettiğine dikkat çeken Putin, “Eğer onlar iç ulusal çıkarlara dayanarak bu şekilde hareket edecek olurlarsa, bana göre ABD’yi içeriden yok eden küresel liberalizmin hedeflerine ulaşmanın peşinde olacaklar” ifadelerini kullandı.
Putin, Rusya’nın Ukrayna’daki Rus gazetecilerin ölümlerini soruşturmasına Batı tarafından izin vermediğine dikkat çekerek, “En az 30 insanımız, gazetecimiz hayatını kaybetti. Ve hiç kimse bize onlara ne olduğunu araştırma imkanı vermiyor” diye konuştu.
Ukrayna’ya uzun menzilli silahların tedarikine Moskova’nın asimetrik yanıt verebileceğini vurgulayan Putin, şunları söyledi:
“Eğer birileri bizim topraklarımızı vurmak ve bize sorun yaratmak üzere bu tür silahları çatışma bölgesine tedarik etmenin mümkün olduğunu düşünüyorsa, bizim neden aynı sınıftaki silahlarımızı Rusya’ya yönelik bunu yapan ülkelerin hassas tesislerine saldırı yapılabileceği bölgelere tedarik etme hakkımız olmasın?”
Putin, Rusya ile Almanya arasında enerji sektöründeki bağların kopmasının üzücü sonuçlar doğrduğunu belirterek, Alman şirketlerininrekabet edemez hale geldiğini vurguladı.
Rus lider, “Enerji sektöründeki bağlarımızın kesilmesinin Alman ekonomisi üzerindeki etkisini benden daha iyi biliyorsunuz; bu üzücü bir sonuçtur. Birçok büyük sanayi kuruluşu Almanya dışında faaliyetlerini sürdürecek yer arıyor” dedi.
Rusya ile Çin arasındaki ilişkilerindurumsal değil, derin çıkarlara dayandığını vurgulayan Putin, Çin'in Rusya'nın ana ekonomik ortağı olmayı sürdürdüğünü söyledi.
Putin, "Rusya ve Çin arasındaki ilişkilere gelince, bunların doğası gereği durumsal olmadığı, çok köklü, karşılıklı çıkarlara dayandığı gerçeğine dikkatinizi çekmek isterim. Sonuçta 15 yıldırÇin bizim ana ticari ve ekonomik ortağımız. İlişkilerimizi günümüzün bazı konjonktürel siyasi olaylarıyla bağlantılı olarak değil, çok daha öncesinde, karşılıklı çıkarlar temelinde kurmaya başladık ve bugünkü seviyeye getirdik” diye konuştu.
Putin, yaptırımlar nedeniyle Rusya ekonomisinin zarar görmediğini ve Batı'nın planlarının gerçekleşmediğini belirterek, "Rus ekonomisini yıkacaklarını ve bunun üç, dört, altı ay içinde gerçekleşeceğine inanıyorlardı, ancak bunun gerçekleşmediğini herkes görüyor” dedi.
5.6.2024
Реклама