Yine 'Havana Sendromu' suçlaması
ABD ve Avrupa medyasında, "Rus istihbaratını Amerikalılara karşı gizli silahlar kullanmakla suçlayan" haberler artmaya başladı. Komersant'ın haberine göre, yüzlerce ABD'li diplomat, asker ve hükümet çalışanında görüldüğü iddia edilen gizemli hastalık, uzun süredir "Havana sendromu" diye adlandırılıyor ve Rus istihbaratıyla ilişkilendiriliyor.
Habere göre, pazartesi gecesi açıklanan materyaller, Rus özel servislerinin "akustik silahlar" geliştirdiğini ve Rus ajanlarının "Amerikalıların daha sonra hastalandığı yerleri ziyaret ettiğini" söylüyor. Kremlin, Rusya'ya yönelik suçlamaları "temelsiz" ve "uydurma" olarak nitelendirdi. Yine Kommersant'ın aktardığına göre, Amerikan istihbaratı kayıtlı tıbbi olaylarla yabancı istihbarat servisleri arasında herhangi bir bağlantı görmüyor.
Amerikan televizyon kanalı CBS ve Alman Der Spiegel dergisi de dahil olmak üzere, soruşturmayı ortaklaşa yürüten çeşitli medya kuruluşlarında "Havana sendromu" hakkında yeni bilgiler ortaya çıktı Materyaller içerik bakımından hemen hemen aynı. CBS, Pazar günkü "60 Dakika" programını bu konuya ayırdı ve kanalın beş yılı aşkın süredir ele aldığı bir konuda, Amerikan hükümet yetkililerine yönelik saldırıların kaynağına işaret eden yeni ipuçlarının bulunduğunu duyurdu. İddiaya göre kurbanlar arasında Beyaz Saray çalışanları, CIA ve FBI ajanları, askeri personel ve diplomatlar yer alıyor. Program suncusu "Birçok kişi gizli yüksek enerjili mikrodalga veya ultrasonik silahlarla yaralandıklarına inanıyor. İlk kez bundan kimin sorumlu olabileceğine dair kanıtımız var” derken, kanıt denilen iddiaları bir kısmı, Pentagon'un 2021-2023 yılları arasında "Havana sendromu"na ilişkin soruşturmasını koordine eden emekli subay Greg Edgreen ile yapılan bir röportaja dayanıyor.
Edgreen, sunucunun "Saldırıya mı uğruyoruz?" sorusuna "Evet" diye cevap veriyor. Tam olarak kimin saldırdığını açıklaması istendiğinde Greg Edgreen "Rusya" diyor ve devam ediyor: "Çok büyük miktarda veri topladık: ele geçirilen bilgiler, istihbarat bilgileri, açık kaynak raporlar, seyahat ve banka kayıtları ve daha fazlası. Maalesef gizlilik nedeniyle ayrıntılara giremiyorum, ancak çok erken bir aşamada Moskova'ya odaklanmaya başladığımı söyleyebilirim."
“Havana Sendromu”nun hikayesi, Küba'daki ABD Büyükelçiliği'nde 20'den fazla kişinin benzer semptomlardan şikayet etmeye başladığı 2016 yılına kadar uzanıyor. Bu semptomlar işitme ve görme sorunları, baş ağrıları, yönelim bozukluğu, mide bulantısı, halsizlik olarak sıralanıyor.
Habere göre kısa süre sonra Amerikalı diplomatlar, askeri personel ve dünyanın dört bir yanındaki diğer noktalarda çalışanlar aynı semptomları keşfettiler. Kurbanların çoğu, “saldırı” sırasında rahatsız edici bir ses duyduklarını belirtti. Basında çıkan haberlere göre bugüne kadar yaklaşık bin ABD hükümeti çalışanı ve aile üyesi, "Havana sendromu"na bağlı semptomlar nedeniyle tıbbi yardıma başvurdu.
Geçtiğimiz yıllarda, birkaç Amerikalı bilim insanı grubu bu fenomeni çözmek için çalıştı ve tamamen farklı sonuçlara ulaştı: Bazıları kurbanlara karşı akustik silahların kullanıldığını belirtti, diğerleri hastalığın mikrodalgalara maruz kalmaktan kaynaklandığına karar verdi. Bazıları bunun sadece kitlesel bir histeri salgını olduğunu, örneğin Batı Hindistan'daki şirkayetlerin cırcır böceklerinden kaynaklandığı bile söylendi.
Ancak Biden yönetimi bu sorunu ciddiye aldığını göstermeye çalıştı. Pentagon ve Dışişleri Bakanlığı'ndan CIA ve FBI'a kadar tüm departmanlarda, olayları araştırmak ve mağdurlarla çalışmak üzere özel koordinatörler atandı ve ABD Başkanı, mağdurlara tazminat ödenmesini öngören bir yasa tasarısı olan "HAVANA Yasası"nı imzaladı.
CBS haberinde, "Havana Sendromu"na neden olan son saldırının, geçen yıl Vilnius'ta düzenlenen NATO zirvesine katılan bir ABD askeri üyesine yapıldığını iddia etti.
Soruşturmayı yürütenler, Amerikan hükümet yetkililerine yönelik saldırı vakaları ile GRU'nun (Rusya Silahlı Kuvvetler Genelkurmayına bağlı askeri istihbarat teşkilatı) ilişkisi olduğunu iddia ediyor.
Mağdurlardan ikisi gazetecilere, kendilerine gösterilen fotoğraflarda gördükleri kişileri "Havana sendromu" belirtileri ortaya çıkmadan bir gün önce teşhis ettiklerini söyledi. Program bunların Rus casusları olduğunu iddia ediyor.
CBS haberinde, ilk “Havana sendromu” vakalarının 2014 yılında Frankfurt am Main'de kaydedildiğini iddia ediyor.
Ancak ABD'li yetkililer, tüm şüpheli "Havana sendromu" vakaları hakkında kapsamlı bir araştırma yaptıklarını ve bunların herhangi bir yabancı istihbarat müdahalesiyle bağlantılı olmadığı sonucuna vardıklarını söylüyor. Bu, ABD Ulusal İstihbarat Direktörü Avril Haines'in Mart 2023'te yayınlanan raporunda belirtiliyor. Ona göre, "Havana sendromu" ile ilgilenen yedi ABD istihbarat teşkilatı, Amerika'nın gerçek veya varsayımsal rakiplerinden hiçbirinin bu hikayeye dahil olmadığı ve büyük olasılıkla bu tür bir semptom bulunmadığı sonucuna vardı. Bunlar, "birbiriyle hiçbir bağlantısı olmayan anormal sağlık olayları” oarak nitelendi.
ABD Ulusal İstihbarat Direktörü basın merkezi gazetecilere, ABD istihbarat teşkilatlarının hâlâ bu değerlendirmeye bağlı kaldığını doğruladı. Basın açıklamasında "Özellikle ek araştırma ve analiz gerektirdiğini değerlendirdiğimiz alanlarda anormal tıbbi olayları incelemeye devam ediyoruz. İstihbarat teşkilatlarının çoğu, bildirilen anormal tıbbi olaylardan yabancı düşmanların sorumlu olmasının son derece düşük bir ihtimal olduğu sonucuna varmıştır" denildi.
Beyaz Saray basın sözcüsü Karine Jean-Pierre de gazetecilere, ABD istihbarat teşkilatlarının iddia edilen "Havana sendromu" vakalarının arkasında Rusya'nın olduğuna dair hiçbir kanıt bulunmadığını söyledi.
İki hafta önce ABD Ulusal Sağlık Enstitüsü iki bağımsız çalışma yayınlamış, "Havana sendromundan" etkilendiği iddia edilen diplomatların, askeri personelin ve diğer yapıların çalışanlarının beyinlerinde herhangi bir hasar belirtisi olmadığı belirtilmişti.
Kremlin de dün gazetecilerin talebi üzerine bu haberlere ilişkin yorum yaptı. Peskov, "Bu hiç de yeni bir konu değil; uzun yıllardır sözde Havana sendromu konusu basında tartışılıyor. Fakat hiç kimse bu asılsız suçlamalara ilişkin ikna edici kanıtları hiçbir yerde yayınlamadı. Bütün bunlar asılsız ithamlardan başka bir şey değil" dedi.
Arşivden, iki yıl öncesine ait bir Havana sendorumu videosu:
:
2.4.2024
Реклама