Tahıl anlaşmasında neler var? Kim ne kazandı?
Dolmabahçe Sarayı'nda cuma günü yapılan törende, Türkiye ve Birleşmiş Milletler (BM) arabuluculuğunda Ukrayna ve Rusya, tahıl ürünlerinin dünya pazarlarına taşınmasına olanak sağlayan anlaşmaya imza attı.
Anlaşmanın ardından ABD'deki vadeli işlemler piyasasında buğdayın fiyatı yüzde 5 azalışla Şubat'tan beri en düşük seviyeye geriledi. Reuters'a göre mısırda da yüzde 1 düşüş yaşandı.
Dolmabahçe Sarayı'ndaki törende BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkür etti, "Bu anlaşma sizin ısrarlı çabalarınız sayesinde oldu" dedi.
Bugün Karadeniz'de bir umut ışığı ortaya çıktığını belirten Guterres "Dünyanın buna her zamankinden daha fazla ihtiyacı vardı" dedi.
Guterres varılan anlaşma ile yalnızca taraflardan birinin değil, tüm dünyanın kazandığını da ekledi:
Guterres'in ardından konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan ise "Tüm dünyayı uzun süredir meşgul eden küresel gıda krizinde tüm tarafları mutlu edecek bir çözüme olanak sağlamanın mutluluğu içindeyiz" dedi ve ekledi:
"Milyarlarca insanı bekleyen açlık tehlikesinin önünün alınmasına katkı sağlayacağız.
"Karadeniz'den dünyanın pek çok ülkesine bir nefes borusu açmış olacağız.
"Bu planın icrası ve denetimi İstanbul'da kurulacak müşterek koordinasyon merkezi tarafından yapılacak."
Akşam saatlerinde Twitter üzerinden bir mesaj paylaşan Erdoğan, "Küresel gıda krizinin çözümünde büyük rol oynayacak bu girişim ülkelerimiz ve insanlık için hayırlı olsun. Bu adımla yaşanan sıcak hava dalgası ve kuraklığın sebep olacağı verim kaybının yol açacağı muhtemel ilave fiyat artışlarının önüne geçilecektir" dedi.
BBC'nin haberine göre, Rusya ve Ukrayna, birbirleriyle bir anlaşmaya imza atmadı. Bunun yerine iki ayrı belge imzalandı.
İki anlaşmanın da adı aynıydı: Tahıl ve Yiyecek Maddelerinin Ukrayna Limanlarından Emniyetli Sevki Girişimi Belgesi.
Bunlardan ilki Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu ve BM Genel Sekreteri Guterres tarafından imzalandı.
İkincisi ise Milli Savunma Bakanı Akar, Ukrayna Altyapı Bakanı Oleksandr Kubrakov ve BM Genel Sekreteri Guterres tarafından imzalandı.
Törenin ardından konuşan Ukrayna Altyapı Bakanı Oleksandr Kubrakov, birkaç gün içinde tahıl ihracatının başlamasını beklediklerini duyurdu.
Kubrakov, Ukrayna limanlarına giden ve bu limanlardan çıkan gemilerin bir kısmının İstanbul Boğazı yakınlarında BM, Türkiye, Rusya ve Ukraynalı yetkililer tarafından birlikte inceleneceğini açıkladı.
Altyapı Bakan Yardımcısı Mustafa Nayyem, anlaşmanın Ukrayna ekonomisine aylık 1 milyar dolarlık katkı sağlayacağını söyledi.
Ukrayna Başbakanı Denis Şmihal de ülkenin tahıl ihracatının yüzde 20 artmasını beklediklerini belirtti.
Anlaşmada neler var?
Anlaşma ilk etapta 120 gün boyunca uygulanacak, sonra yenilenecek. BM ile Rusya da ayrı protokol imzalayacak.
Dünyanın en önemli iki tahıl üreticisinin ürünlerini ihraç edememeleri, gıda fiyatlarında artışa neden oldu ve özellikle yoksul Afrika ülkelerinde yaşayan milyonlarca insanın hayatını tehlikeye soktu.
Türkiye ve BM tarafından Mayıs ayından bu yana yürütülen arabuluculuk çabaları, özellikle Haziran ayı ortasından itibaren yoğunlaştı ve geçen hafta İstanbul'da yapılan görüşme, genel hatlarıyla bir anlaşmanın ortaya çıkmasını sağladı.
Bu süreçte özellikle Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın, Rus ve Ukraynalı mevkidaşları Sergey Şoygu ve Oleksiy Reznikov ile sürdürdüğü diplomasiye, ayrıca teknik sorunların aşılmasında BM Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) Genel Sekreteri Rebeca Grynspan'ın sessiz ama etkili rolüne dikkat çekiliyor.
Tahıl koridoru oluşturulmasına dönük çabaların ilk amacı, Odessa başta olmak üzere mayınlar nedeniyle Ukrayna limanlarında sıkışıp kalan tahıl ve diğer gıda ürünleriyle yüklü gemilerin dünya pazarlarına açılmasını sağlamaktı.
Bu kapsamda yaklaşık 80 adet geminin olduğu kaydediliyor. Bu gemilerin denize açılabilmelerini sağlayacak koridorun oluşması, silolarda alıcı bekleyen yaklaşık 25 milyon ton tahılın da dünya pazarlarına taşınması anlamına geleceği için önem kazanıyor.
Pazarlığın en önemli ayaklarından birisini, gemilerin sorunsuz şekilde mayınlı alanlardan çıkabilmesi ve Rusya'nın saldırılarına maruz kalmaması için Moskova'dan alınacak güvenlik garantileri oluşturdu.
Rusya, Haziran ayı ortalarından itibaren Karadeniz'deki deniz kuvvetlerini Ukrayna limanlarından ve Yılan Adası'ndan çekerek anlaşma için gerekli güvenceyi verebileceği mesajını verdi.
Ancak bununla beraber, anlaşmanın sadece Ukrayna tahıl ürünlerini değil Rusya'nın gıda ürünleri ve gübresini de içerecek şekilde bir paket haline getirilmesi koşulunu öne sürdü.
Bunun yapılabilmesi için Rusya'ya yaptırım uygulayan ABD başta olmak üzere Batı dünyasının ikna edilmesi gerekti.
Bu görevi üstlenen BM, küresel gıda bunalımının önüne geçmek için Rusya'nın plana dahil edilmesi gerektiğini vurguladı ve sonuçta başarıya ulaştı.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in sözcüsü Ferhan Haq, Guterres'in imza törenine "Ukrayna'nın gıda ürünleri ve Rus gıda ve gübresinin dünya pazarlarına ulaştırılması için gösterdiği çabalar kapsamında" katıldığını açıkladı.
Gıda koridorunun oluşturulmasıyla birlikte Ukrayna, tamamen kendi denetiminde olan Odessa, Pivdennyi ve Chornomorsk limanlarından ihracata başlayabilecek.
Anlaşmaya göre gıda yüklü kargo gemiler, kılavuz gemiler aracılığıyla mayınlı limanlardan Karadeniz'e ulaşacak ve önceden belirlenen rotalardan dünya pazarlarına taşınacak.
Bu süreçte, Rusya'nın ateşkes uygulayacağı ve gemilerin güvenliğini tehlikeye atmayacağı basına yansıyan haberlerde yer almıştı.
Ukrayna ise Rus gemilerinin Ukrayna kara sularına hiçbir şekilde girmemesini istiyor.
Anlaşma, sevkiyatın güvenliği ve işlerliğinin İstanbul'da oluşturulacak bir koordinasyon merkezi tarafından gözlenmesini de içeriyor.
Rusya, bu gözlem görevinin tüm tarafların katıldığı ortak bir şekilde yapılmasını Ukrayna ise BM gözetiminde olmasını istiyordu.
Anlaşma, gıda koridorunu kullanan gemilerin kargolarının Türkiye tarafından oluşturulacak noktalarda Rusya'nın da katılımıyla denetlenmesini içeriyor.
Rusya, Ukrayna'ya yük almaya gelecek kargo gemilerinin silah ve askeri malzeme taşımadığından emin olmak için bu denetimi istiyor.
Bu süreçte Türk Deniz Kuvvetleri'nin taraflar arasındaki işlemler açısından kolaylaştırıcı rol oynayacağı kaydediliyor.
23.7.2022
Реклама