Askıda bebek
![]()
'Bebek kutusu', Rusya'nın Karadeniz kıyılarındaki Soçi kentinde, ülkede ilk defa bugünlerde kullanılmaya başlaması nedeniyle, yeniden dünya medyasının ilgi alanına girdi.
Doğum yaptığı halde bakamayacağını düşünen 'anne'lerin, bebeklerini 'kilise avlusu'na ya da sağa sola bırakmak yerine, bir nevi bankamatik ya da kola-kahve makinesi tipinde, devletin kuruluşunu finanse ettiği ve hastanelerle direkt bağlantılı olan, bebeklerini bıraktıkları yerlere baby box deniyor.
İnsanın ilk duyduğunda kanını donduracak kadar bir 'modern hayat gerçeği'. Daha önceleri Avrupa'nın çeşitli yerlerinde uygulanıp, başarılı sonuçlar da alınan bu uygulamayı şimdi de ülkelerinde, İkinci Dünya Savaşı sonrasında bile günümüzdeki kadar kürtajın yapılmadığını iddia eden Ruslar hayata geçiriyorlar.
2014 Kış Olimpiyatları'na da evsahipliği yapacak olması dolayısıyla önümüzdeki yıllarda daha da sık medyada kendisine yer bulacak olan Soçi şehri, Rusya'da pilot olarak seçilmiş ancak ülke geneline yayılacağı da şimdiden Krasnodar şehrine 5 adet baby box konulmasından da belli oluyor. Ardından da projenin, Perm, Tomsk, Omsk, Novosibirsk ve Kirov'da da uygulanması planlanıyor.
Bebeğin ister terkedilme deyin, isterse de emin ellere teslimi, şu şekilde gerçekleşiyor. Bir sebeple bebeğinden kurtulmayı planlayan anne, bunun yasal olarak kendisine bir 'sıkıntı' da yaratmaması için polisten uzak bir yerlere götürüp bırakmayı düşünüyor. İnsanlara yakın bir yere bırakılması, bebeğin sağlığı ve emniyeti açısından daha iyi gibi görünürken yakalanma riski dolayısıyla anne(!) çocuğunu insanlardan uzak yerlere bırakmayı yeğliyor ve bu da bebeğin ölüm riskinin çok ciddi bir şekilde artmasına neden oluyor.
İşte, bu durumlar düşünülerek polisten ve kameralardan uzak, ancak hastanelere yakın yerlere, büyükçe bir ATM benzeri, içine bebek konulduğunda gerekli sıcaklığı verip korumayı sağlarken diğer yandan da hastaneye durumu bildirecek bir alarm sisteminin olduğu makineler konuluyor.
Çocuğundan her ne şart altında olursa olsun kurtulmayı planlamış kişi de buraya geliyor ve kapağı açıp çocuğunu içine koyuyor. O andan sonra, göz açıp kapayana kadar geçen ama bir ömür kadar da uzun 30 saniyesi var, pişman olup bebeğini geri alabilmek için.
30 saniye sonunda makine, kapağını otomatik olarak kilitleyip direkt olarak bağlı bulunduğu hastanedeki alarmların çalmasını ve görevlilerin de anında gelip bebeği almalarını sağlıyor.
İlerleyen sürelerdeki pişmanlıklarda ise ancak genetik muayene ve mahkemelerce karar alınmasını gerektiren bir süreç sonrasında bebeğin anneye iadesi söz konusu olabiliyor.
İlginçtir ki herbiri yaklaşık 10.000 ?'ya mal olan Baby box'ların mucidi bir doktor değil, bir yazar ve aynı zamanda da at yetiştiricisi.
Yaklaşık 300 elektronik parçadan oluşan makinenin mucidi, en ilkel halinin antik çağlarda bile, istenmeyen bebeklerin terkedilebilmeleri için sepetler kullanılarak yapıldığını söylüyor. Muhtemelen bir sepet, bebeğin üstünü üşümesin diye örten bir kumaş ve dikkat çeksin diye de sepete bağlı bir ufak çan.
Gerekliliği konusu tabiki çok tartışılabilir ancak, devlet yetkilileri bu konuda hükümetlerin gerekli finansmanı sağlarken, uygulamanın insanları asla 'bebeklerini, güvenli ellere gideceğinin rahatlığı ile terketmeye' teşvik etmediğini, aksine kürtajın da önüne geçip ülkedeki doğum oranlarını arttıracağını söylüyorlar.
Muhafazakar yapıdaki ülkelerde uygulamanın ve hatta insanlara gerekliliğini anlatmanın oldukça zor olacağı bir modern zamanlar icadı, askıda bebek.
http://www.rg.ru/2011/11/03/reg-skfo/deti.html
http://www.ntv.ru/novosti/211527/
Реклама