Kadına saygı palavrasına dair...
Aslında toplumları genellemek istemem ama Rusya?da yaşadıklarım ve ne yazık ki Rus erkeklerinin kadınlarına karşı davranışlarında şahit olduklarım yüzünden ister istemez bu katagorizasyonu yapmak zorunda kalıyorum.
Bakın yaşadığım küçük bir olayı aktarayım; Elena Bonderova mal aldığım fabrikadaki baş teknoloğdur, geçen ay onun çalıştığı fabrikaya gidip verdiğim siparişleri yükleme öncesi kontrol etmek istediğimi söylediğimde birlikte deponun yolunu tuttuk. Soğuk ve bol karlı bir Şubat günüydü. Zaten bu yıl, söylenilenlere göre son 50 yılın en fazla karı yağmış bu bölgeye. Depoya girdiğimizde bir kenarda oturup sohbet eden üç erkek işçi gördüm, bizim depoya girişimizle hiç kendilerinde toparlanma ihtiyacı hissetmeden sohbetlerine aynen devam ettiler. Oysa Türkiye?de depoya bırakın başteknisyeni, odaya bir kadın girdiğinde bile erkeler hemen toparlanmaya çalışırlar.
Neyse biz depodaki paletleri açıp malları kontrol ettik. Daha sonra paletleri Elena ile birlikte tekrar ambalajlamaya kalktığımızda biraz zorluk yaşadık ama hemen yanımızda sohbete devam eden Rus erkeklerinin kıllarını kıpırdatmadan sohbete devam etmeleri canımı sıktı ve dayanamayıp ?Beyler ayıp olmuyor mu, burada bir yabancı ve bir kadın var, burada güç bela bir şeyler yapmaya çabalıyorlar, onlara yardım etmek hiç sizin aklınıza gelmiyor mu?? dedim. Bir tanesi lütfen yerinden kalkıp yanımıza geldi ama yine elini işe uzatmadan hemen yanı başımızda bizi seyretmeye koyuldu.
Ofise dönüp, bu yaşadıklarımı satış müdürümüz Yana ile paylaştım, Yana güldü, ?Hala Rus erkeklerini tanıyamadın mı? Geçen gün bir fabrikaya gittim, arabadan inerken ellerim kollarım doluydu, ne indiğim taksi şoförü, ne de kapıdaki erkekler yardım elini uzatmadılar, arabanın kapısını bile ayağımla kapattım da taksi şoförü lütfedip yerinden kalkmadı, kapıdaki erkeklere de ellerimdeki ağı yükü gösterip laf attığımda sadece sırttılar? dedi.
Bundan birkaç yıl önce yine Kuzey Rusya taraflarında küçük bir kasabadaki deri fabrikasını ziyarete gitmiştim, Büyükbaş sığır derisi işleniyordu fabrikada, yani her bir deri en az 20-25 kg ağırlığındaydı ve bu derileri tek tek kaldırıp bir kasnağa asıyorlardı. Bir müddet sonra o kasnakta biriken derilerin de elektrikli vinç ile dolaplara yüklenmesi gerekiyordu. Ham hali ile 20-25 kg olan sığır derileri ıslanınca daha ağırlaşıyordu ve bu ağır derileri oradaki 2 orta yaşlı Rus kadını sürükleyerek taşıyıp, benim bile tek başıma kaldırırken zorlanacağım ağırlıktaki derileri tek başlarına o kasnaklara geçiriyorlardı. Ben de bu cefakar kadınların çalışmalarını izliyordum. Bir süre sonra kasnak doldu, sadece elektrikli düğmeye basarak malların otomatik olarak dolaplara yollanması gerekiyordu. Kadınların hiçbir iş yapmadan dolu kasnakların başında beklediklerini görünce ?Niye malları yollamıyorsunuz?? diye sordum.
Aldığım cevap ? Ama o iş erkeklerin işi, şimdi bir erkek gelip bu düğmeye basıp, malları yollayacak? oldu!
Şu işe bakar mısınız? En ağır hamallık işini kadınlara bırakmışlar, ama bir düğmeye basma işi için erkek gerekliymiş,
işte ?buralardaki? yörelerde yaşanan ?kadına saygı? palavrası!
9.3.2011
Реклама