Tanrı, sevgi ve kötülükler...
Yıllar önce izlediğim bir filmde küçük bir kasabada yaşayan papaz aynı
kasabada onu kadar inancları kuvvetli olmayan bir kadına aşık olur. Bir
gün kadının evinde yangın çıkar. Papaz yardıma koşar. Yangının en
şiddetli olduğu bir anda kuvvetli bir yağmur yağar ve yangın söner,
papaz sevdiği kadına döner ve
-“Tanrıya inancını asla kaybeyme, bak en ümitsiz olduğumuz anda bu
yangını söndürdü”
Kadın kızgın bakışlarla Ppapaza döner ve sorar
-“Peki bu yangını kim çıkarttı... ?”
şayet bu katliamı yapanlar Tanrının huzurunda cennete kabul
edileceklerini zannediyorlarsa, O istasyonda ölen masum insanlar nereye
gidecekler...?
Albert Einstein’in okul dönemlerine ait anlatılan bir hikayeyi sizinle
paylaşayım,
Bir üniversite profesörü öğrencilerine şu soruyu sorar;
-“Var olan her şeyi Tanrı mı yarattı?”
Cesur bir öğrenci ayağa kalkar ve cevaplar;
-“Evet, her şeyi Tanrı yarattı!”
Profesör sorusunu yineler ve öğrenci yine evet efendim diye cevaplar.
Profesör devam eder;
-“Eğer her şeyi yaratan Tanrı ise ve şeytan/Kötülük var olduğuna göre
şeytanı/Kötülükleri da Tanrı yaratmış olur ve çalışmalarımızda
uyguladığımız kesinleştirme prensibine göre de Tanrı şeytandır.”
Öğrenci böyle bir önerme karşısında şaşırır ve yerine oturur. Profesör
ise öğrencilerine bir kez daha Tanrı’nın içindeki kaderin bir efsane
olduğunu kanıtlamaktan ötürü oldukça mutludur.
Bu arada Einstein ayağa kalkar ve;
-“Bir soru sorabilir miyim profesör?” der.
Profesörde sorabileceğini söyler. Einstein ayağa kalkar ve “soğuk var
mıdır?” diye sorar.
Profesör; -“Nasıl bir soru bu böyle, tabi ki vardır diye cevaplar. Sen
hiç soğuktan üşümedin mi?”
Einstein
-“Aslında, fizik yasalarına göre soğuk yoktur; yasamda/realitede biz
soğuğu sıcaklığın yokluğu olarak düşünürüz. Herkes veya nesneler o
enerji oradaysa veya bir şekilde enerji iletiyorsa onu deneyimler.
Örneğin, Absolute 0 (-460 derece F) sıcaklığın kesin yokluğudur (hiç
olmadığı seviyedir). Tüm maddelerin bu seviyede reaksiyon verme
özellikleri bozulur ve değişir. Soğuk yoktur, o yalnızca sıcaklığın
yokluğunda duyumsadıklarımızı tarif etmek için yarattığımız bir
kelimedir” der ve devam eder,
- “Profesör, karanlık var mıdır?”
Profesör;
-“Tabiî ki vardır.”
Einstein cevaplar;
-“Korkarım gene yanılıyorsunuz efendim. Çünkü karanlık ta yoktur.
Yasamda/realitede karanlık ışığın yokluğudur. Biz ışık üzerinde
çalışabiliriz ama karanlığı çalışamayız. Gerçekte, biz Newton’un
prizmasını kullanarak beyaz ışığı kırar ve renklerin çeşitli dalga
uzunlukları üzerinde çalışabiliriz. Ama karanlığı ölçemeyiz. Bir basit
ışık ışını karanlık bir mekânı aydınlatarak karanlığı kırmış olur yani
karanlığı geçersiz kılar. Siz belli bir mekânın/uzayın ne kadar karanlık
olduğundan nasıl emin olursunuz? Işığın miktarını ölçersiniz! Bu
doğrudur değil mi? Karanlık insanlık tarafından, ışığın olmadığı
yer/mekân için kullanılan bir kelimedir.”
Son olarak Einstein profesöre gene sorar;
-“Efendim şeytan/Kötülük var mıdır?”
Bu kez profesör pek emin olamamakla birlikte cevaplar;
-“Tabiî ki, açıkladığım gibi, biz onu her gün, her yerde onu görürüz.
şeytan/kötülük bir kişinin başka bir kişiye her gün sergilediği
insaniyetsizliğinin bir örneğidir. O, dünyadaki işlenmiş tüm suçlarda,
şiddette yer alır. Bunların tümü şeytanın/Kötülüklerin kendisinden
başka bir şey de değildir.” der.
Einstain devam eder;
-“şeytan/Kötülük yoktur efendim. Yani o kendi başına yoktur.
şeytan/Kötülük basit olarak Tanrının yokluğudur. O aynen karanlık ve
soğuk ta olduğu gibi insanin tanrının yokluğunu tarif etmek üzere
yarattığı bir kelimeden ibarettir. Tanrı şeytanı yaratmadı.
şeytan/kötülük insanin tanrısal sevgiyi yüreğinde duyumsamadığı zaman
deneyimlediklerinin bir sonucudur. O aynen sıcaklığın olmadığı yere
gelen soğuk ya da ışığın olmadığı yere gelen karanlık gibidir.”
Hepimiz eşit doğuyoruz, içimizdeki sevgiyi bize cevremizdekiler
aşılıyor, Yani nasil bir insan olacagımız bulunduğumuz çevre ile çok
yakından ilgilidir, umarım herkes çevresindekilerle sevgi paylaşır,
Bu patlamada hayatlarını kaybeden Rus kardeşlerimizin yakınlarina
sabir, Tüm insanlara da kalplerindeki Tanrı sevgisini kaybetmemelerini
diliyorum....
6.4.2010
Реклама