Bir başkadır benim memleketim...
Vatandaşlığı gasp edilmiştir. Bir tek ölüm yıldönümünde, lutfedip hatırlarız...
Alparslan Türkeş bile artık ömrünün son deminde yiğidin hakkını yiğide teslim etmiş, “Dört nala gelip uzak Asya’dan” diye başlayarak Nazım’ın vatansever sesini sesine katmıştır. Ama ayıp hala orta yerde durur...
Çünkü bir başkadır benim memleketim...
Üç kelime Türkçe bilmeyen futbolculara, bakanlar kurulu kararıyla “jet vatandaşlıklar” ikram ederiz. Yüzümüz kızarmaz...
Bakan oğullarının işi görülsün diye, günübirlik kararnamelere imza koyarız. Başımız öne eğilmez.
Nazım, dünyanın tanıdığı tek Türk şair, Türk dilinin dünyadaki tek bayrağı olarak dalgalanır rüzgara karşı... Yürür dimdik, rüzgara karşı... “Vatandaş”tan saymayız onu. Utanmayız...
Çünkü bir başkadır benim memleketim...
Milletin gücünü kendi gücüna katacak... Söküp alana kadar onun vatandaşlık hakkının savaşımını verecek gücü, etkisi yerinde mümtaz Türk basını, senede bir gün günah çıkarma babında başlıklar atar onun için... “Mezarı nereye gömülsün?” yerine, medyanın muazzam gücü kullanılıp, vermeyenlerden onun vatandaşlığı sökülüp alınana kadar kampanyalar manşetlerde kalsa Nazım’ın ruhu huzura kavuşur...
Ama olmaz...
“Mühim meseleler” vardır el atılacak, her sabah çarşaf çarşaf okur, her gece saatlerce ekran başında seyredersiniz..
Çünkü bir başkadır benim memleketim...
Nazım burada, bana birkaç kilometre ötede huzur içinde yatıyor... Novodeviçi Mezarlığı’nda “Rüzgara karşı yürüyen adam” hala yaşıyor...
Ruhu, Anadolu’da bir köy mezarlığını arıyor belki...
Ama benim memleketim onun gasp edilen vatandaşlığını vermediği sürece... Bu ayıbı alnından silmediği sürece... Lafını bile etmek ayıptır Nazım’ın mezarına köy bakmanın...
Önce hakkı olanı verin. Vatandaşlığını verin. Vermeyenlerden söküp alın.
Siz de gidip, bin türlü mazeretin arkasına sığınanların arkasında saf tutmayın. Karşılarında durun, kampanyanızı bunun için yapın.
Sonra Anadolu’da çınar arayın.
Süfli gündemlerinize malzeme, filmlerinize promosyon malzemesi yapmayın Nazım’ı.
Bize de gurbetten yanık türklüler okutmayın.
“Bir başkadır benim memleketim” diye...
Meraklısına not / Hürriyet'te pazar günü yayınlanan haber:
Nazım Hikmet'in hayatından kesitler anlatan Mavi Gözlü Dev filmi, ünlü şairin mezarının Türkiye'ye getirilmesi tartışmalarını bir kez daha alevlendirdi. Nazım'ın 'Vasiyet' şiirinde anlattığı yerin kendi ilçeleri olduğunu söyleyen Malatya-Arguvanlılar ilk talipli oldu. Hurriyet.com.tr, bu kampanyaya destek vermek için tüm köy muhtarlıklarına çağrıda bulunuyor. Nazım'ın mezarına talip olan tüm köy muhtarlıkları buradan duyurulacak.
Malatya'nın Arguvan ilçesi belediyesi, ünlü ozan Nazım Hikmet'in mezarına talip oldu. Arguvan Belediye Başkanı Mehmet Kızılay, Hikmet'in mezarının Türkiye'ye getirilmesi kararı Meclis'ten çıktığı takdirde, büyük şaire sahip çıkmak istediklerini açıkladı.
Kızılay, Hikmet'in "Vasiyet" şiirindeki
"Ölürsem o günden önce
Öyle gibi de görünüyor
Anadolu'da bir köy mezarlığına gömün beni
ve tepemde bir çınar olursa
yanında taş maş da istemez hani"
dizelerini anımsatarak, "Anadolu'da bir ilçe olarak Hikmet'in vasiyetini gerçekleştirmeye ve Nazım Hikmet'i sevgiyle kucaklamaya hazırız" dedi.
HEP NAZIM HıKMETÇıYıZ
Başkan Kızılay, Hürriyet'e, Arguvanlı bir vatandaşın talebi sonrasında Belediye Meclisi'nden karar çıkardıklarını aktardı. "Bizim ilçemiz hep Nazım Hikmet'çidir. Burası alevi ve sol görüşte olan insanların çoğunlukta olduğu bir ilçe. Hikmet'i ilçe olarak kucaklamak istiyoruz" diyen Kızılay şunları söyledi:
"Tüm dünya tarafından tanınan şairimiz Nazım Hikmet'in mezarının Arguvan'a getirilmesi bize gurur verir. Onun istediği ortamın burada olduğuna inanıyoruz. Demokrat, çağdaş, laik vatanını seven insanların yaşadığı bir ilçe Arguvan."
KARARI MECLıS VERECEK
Arguvan Belediye Meclisi'nin kararı 21 Eylül 2006'da TBMM'ye gönderildi. TBMM Kanunlar ve Kararlar Müdürü Gündüz Dinçer ise yazıyı 12 Ekim 2006 günü değerlendirmeye alarak, ıçişleri Komisyonu'na sevk etti. Daha önce kimsenin böyle bir talepte bulunmadığına değinen Kızılay, "Biz isteyene kadar kimse istemedi. Ancak uyuyan yılanı uyandırmış olabiliriz" dedi.
Реклама