Erkekler bir zamanlar kartaldı...
Gençlik dönemlerinde "Christine" adlı filmi çevirirken tanıştığı Alman kadın film yıldızı Romy Schineder ile yaşadıkları aşk ile efsaneleşmişti. Dünyadaki her kadın, o zamanlar Romy Schineder'in yerinde olmaya can atıyordu. Ama ne yazık ki daha sonra Romy Schineder hem Alain Delon'dan ayrılığı, hem de kızını kaybetmenin verdiği bunalım ile 1982 yılında aldığı aşırı dozda uyku hapı ile intihar ederek yaşamına son verdi.
1935 yılında doğmuş olan 70'lik Alain Delon ise gazetedeki resminde, kırlaşmış saçları, iyice belli olan yüzündeki derin kırışıklıklar ve gözlerinin altındaki torbalara rağmen hala yakışıklılığını koruyordu....
......
SSCB zamanında ve hatta 1990 lı yılların başlarına kadar Moskova'yı ziyaret eden Türk erkekleri olarak bizler de Moskova'da Rus kadınlarının aşırı ilgisi karşısında her birimiz kendimizi birer Alain Delon sanıyorduk.
Gittiğimiz müzikli restoranlarda veya barlarda kadınlar tarafından dansa davet edilmek, ya da bir topluluğa girildiğinde oradaki Rus kadınlarının hayranlıkla bakması karşısında ister istemez " Biz neymişiz yahu!" diyorduk ...
Karşılaştığımız her sarışın ve yeşil/mavi gözlu Rus kadını da bizim kendi Romy Schinederlerimiz oluyordu bu durumda...
Amma ve lakin 1990 lı yılların ikinci yarısından sonra her şey farklılaştı, bizler yine aynı Alain Delon'lardık ama Rus kadınları bizi artık fark etmiyorlardı nedense,..
Sebebini anlamakta geç kalmadık...
Yakışıklı olmanın, kadınların kendi kahramanlarını seçmedeki kriterlerinde hiçbir zaman ilk sırayı almadığını çok geçmeden öğrenecektik..
Doğa, kadınların da kendi kanunlarıyla yaşaması konusunda onları eğitmişti, bu durum insanlığın tarihi kadar da eskiydi...
Taaa ilk çağlardan beri erkek, "avcı" rolündeydi ,
Kadın ise kendisine elde edilen avdan ikram edilen bir varlık,
Yani erkek "müteşebbis", Kadın ise "lütufkar"dı,
Erkek "teklif eder",
Kadın ise "kabul"..
Ancak değişmeyen kuraldı: Kadın her zaman avın en değerli tarafını kendisine sunan erkeğin peşinden giderdi.
SSCB döneminde Rus erkeğinin elinde çok fazla imkan olmadığı için Rus kadınlarına en fazla eti yabancı erkekler veriyordu, onlar da yabancı erkeklere meftun oluyorlardı, yani ilgi yakışıklılığa değil, erkeğin elindeki ete idi...
Ama şimdi durum değişti,.
Bir zamanlar 50 doları çok büyük para olarak gören kadının, kendisine 500 dolar veren Rus erkeğinin peşinden gitmesi kadar doğal bir şey olamazdı.
Artık yabancıların o sahte inci boncuklar, naylon çoraplar, parfümler v.s ile kadınları kandırdığı dönem de geride kalmıştı,
şimdi piyasa, yurt dışı tatili, ev, arabadan açılmıştı...
Bir dostum anlatmıştı, tanıdığı çok dobra konuşan bir Rus kadını kendisine söyle demiş "Yahu bizi senelerce bu Rus erkekleri sevgi, aşk gibi karın doyurmayan şeylerle sömürdüler, Bizim vucutlarımızı kullandılar. Ne zaman ki yabancı erkekler ülkemize gelmeye başladılar, bu meretin acayip para ettiğini öğrendik. Siz olmasaydınız biz hala bedavaya bizim erkeklere kendimizi kaptıracaktık..."
Evet değerli okurlar, Rus kadını da doğasına döndü. Hem de yılların intikamını kendi erkeklerinden fazlasıyla alarak döndü ama ne yazık ki bu arada kurunun yanında yaş da yandı, olan biz yabancı erkeklere yani sahte Alain Delonlara oldu......
i.boy@superonline.com
Реклама