Rusya votkadan vazgeçebilir mi? Dün, bugün, yarın...
Yüzyıllardır Rusya’nın kültürel kimliğiyle özdeşleşen votkanın tarihi, sadece damak zevkiyle değil, aynı zamanda ekonomi, siyaset ve halk sağlığıyla iç içe geçmiş bir serüven. Forbes dergisinin Rusça edisyonu, bugün bildiğimiz anlamda votkanın, ancak 19. yüzyılın son çeyreğinde rektifikasyon yöntemiyle üretilmeye başlandığını yazıyor. 1895’te çarlık yönetiminin votka satışını devlet tekeline alması, bu içkiyi sosyal alışkanlıktan çok mali bir araç haline getirdi. Sovyetler döneminde ise alkol, kamu bütçesinin neredeyse üçte birini oluşturan dev bir sektör haline geldi.
1985’te Mihail Gorbaçov’un başlattığı katı alkol karşıtı kampanya, niyet olarak halk sağlığını gözetse de, Sovyet ekonomisine ağır darbe vurdu. Alkol satışlarının kısıtlanması, devletin bütçesinde yıllık yüzde 4’e varan kayıplara yol açtı. Üzüm bağları kesildi, mağazalar kapandı, tüketiciler ise kaçak içkiye yöneldi. Üç yıl içinde pek çok kısıtlama geri çekilse de, yaratılan ekonomik boşluk, uzmanlara göre Sovyetler Birliği’nin çöküşünü hızlandıran unsurlardan biri oldu.
Tüm bunlara rağmen, kampanyanın halk sağlığı üzerindeki etkisi çarpıcıydı. Nüfus uzmanlarına göre, beş yıl içinde yaklaşık bir milyon kişinin hayatı kurtuldu. Cinayet, intihar, trafik kazaları ve kalp krizlerinden ölüm oranları düşerken, erkeklerin ortalama yaşam süresi bir anda 3,5 yıl arttı.
1990’ların ekonomik çalkantılarıyla birlikte alkol tüketimi yeniden zirveye çıktı. 1994 yılında kişi başına düşen yıllık saf alkol tüketimi 18 litreye ulaşırken bu, dünya genelinde rekor olarak kayıtlara geçti. Ancak 2000’li yılların ortasında tablo değişti. Devletin yeni düzenlemeleri, EGAIS adlı dijital takip sistemi, reklam yasakları ve satış saatlerindeki kısıtlamalarla tüketim düşüşe geçti. Aynı dönemde votka yerini kademeli olarak bira ve şaraba bırakmaya başladı, alkol tüketim alışkanlıkları köklü biçimde değişti.
Son yıllarda ise bu olumlu eğilim yine kırılmaya başladı. 2025’in ilk çeyreğinde kişi başına düşen alkol tüketimi yeniden artış gösterdi. Uzmanlara göre bu artışın arkasında sadece pandemi ve jeopolitik gerilimlerin yarattığı stres değil, aynı zamanda devletin vergi politikaları da var. Son yıllarda votkaya uygulanan vergiler, şarap ve bira vergilerine göre daha yavaş artıyor. Böylece fiyat avantajı sert içkilerin yeniden cazip hale gelmesine neden oldu.
Rusya’da alkol, yalnızca bir içecek değil, tarihsel olarak devletin ekonomik dayanağı, halkın sosyal alışkanlığı ve siyasal yönetimin müdahale alanı. Gelinen noktada, uzmanlar ülkenin alkol politikasını yeniden gözden geçirmesi gerektiği konusunda hemfikir. Aksi takdirde Rusya, hem geçmişin yükünü hem de geleceğin risklerini birlikte taşımaya devam edecek.
23.7.2025

Реклама