Türkiye'nin ŞİÖ üyeliği yorumları
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın geçen hafta Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) üyeliği konusundaki kararlılığını bir kez daha vurgulaması sonrası Rusya gündeminde uzmanlar bu konuyu da tartışıyor.. Rus basınına yapıan yorumlarda, Türkiye'nin NATO üyesi olması nedeniyle ŞİÖ üyeliği sürecinde bazı engellerle karşılaşılabileceği de ifade edildi. Kremlin Sözcüsü Peskov da, Türkiye'nin ŞİÖ üyeliği konusunda Moskova'nın bilgisi olduğunu, ancak NATO konusundaki bazı anlaşmazlıkların bu süreci zorlaştırdığını açıklamıştı.
Uzmanlar, Türkiye'nin ŞİÖ üyeliği konusunda Batı'dan ciddi baskılarla karşılaşabileceği konusunda hemfikir. İzvestiya gazetesine konuşan uzmanlar, Batı'nın Türkiye'yi ŞİÖ üyeliğinden caydırmak için çeşitli yollar deneyeceğini öne sürdü. Özellikle ABD'nin, Türkiye'nin NATO üyeliği ve ŞİÖ ile olan ilişkilerini dengeleme çabalarını yakından izleyeceği belirtiliyor.
Haberde şu bölümler öne çıkıyor:
"Türkiye ve Rusya arasındaki ekonomik ilişkiler de giderek derinleşiyor. İki ülke arasındaki ticaret hacmi 55 milyar dolara ulaşmış durumda ve bu rakamın 100 milyar dolara çıkarılması hedefleniyor. Erdoğan, Rusya ile yapılan nükleer enerji projeleri ve doğalgaz anlaşmalarının önemini vurguladı. Özellikle Akkuyu Nükleer Santrali'nin inşası, Türkiye'nin enerji alanındaki dışa bağımlılığını azaltma yolunda büyük bir adım olarak görülüyor. Gazprom ile Türk şirketi BOTAŞ arasındaki işbirliği de enerji alanında devam ediyor.
ŞİÖ üyeliği, Türkiye için birçok stratejik avantaj sunmakta. Türkiye, Asya ve Avrupa arasındaki köprü konumunu güçlendirmek ve enerji koridorlarında daha etkili bir rol oynamak istiyor. Çin ile olan ilişkilerini geliştirmek isteyen Türkiye, ŞİÖ üyeliği ile bu hedefini pekiştirmeyi amaçlamakta. Ayrıca, ŞİÖ'nün ekonomik işbirliği ve güvenlik konularındaki çalışmaları, Türkiye'nin bölgesel ve küresel arenada daha güçlü bir konum elde etmesine yardımcı olabilir.
Rusya Bilimler Akademisi'nden siyaset bilimci Vladimir Avatkov, Türkiye'nin NATO üyeliğinin artık bir sınırlayıcı faktör olarak görüldüğünü belirtti. Avatkov, NATO'nun Soğuk Savaş dönemi bir yapı olduğunu ve Türkiye'nin geleceğe yönelik adımlarını engellediğini savundu. Türkiye'nin çok yönlü dış politika izleme çabalarının, Batı'nın tepkisini çektiğini ifade eden Avatkov, Ankara'nın gelecekte daha bağımsız bir dış politika izleyebileceğini öne sürdü.
Uzmanlar, Türkiye'nin Batı ile olan ilişkilerinde uzlaşmanın zor olabileceğini ve bu durumun Türkiye'nin ŞİÖ ve BRICS gibi örgütlere olan ilgisini artırdığını belirtti. Türkiye, ŞİÖ ve BRICS gibi örgütlere katılarak, batı merkezli dünya düzenine alternatif oluşturmayı hedeflemektedir. Ancak uzmanlara göre, bu süreçte Batı'nın tepkisi ve baskılarıyla başa çıkmak zorunda kalacak. Siyaset bilimci Aline Sbitneva, Türkiye'nin bu çok yönlü dış politika çabalarının, Batı ile olan ilişkilerinde yeni meydan okumaları beraberinde getireceğini söyledi."
17.7.2024
Реклама