Rusların tutkusu 'greçka'nın sırları
Geçtiğimiz yıl, koronavirüs pandemisinin Rusya kapılarına dayandığı mart ayında, marketlerde ilk tükenen iki ürün tuvalet kağıdı ve greçka olmuştu, yani karabuğday. Rusların greçka tutkusu atasözlerine kadar işlemiş durumda: "Şi da kaşa - pişa naşa" (Lapa ile çorbamız, işte bizim aşımız) atasözündeki "kaşa" da aslında greçka lapası.
Kimi Türklerin yurtdışında bulgur pilavını özlemesi gibi, Ruslar da "gurbet elde" en çok greçkayı arar.
Greçka İkinci Dünya Savaşı sırasında da asker tayının önemli bir parçası idi. Öyle ki, bugün bile Zafer Günü kutlamaları sırasında kazan kazan greçka pişirilmekte.
Tarihçiler, 12'nci yüzyıldan bu yana Slav halklarının greçka tükettiği düşüncesinde. Rus coğrafyasına Bizans İmparatorluğu'ndan sirayet eden, bu nedenle "greçka" (Grek) olarak adlandırılıyor.
Rusya topraklarına mükemmel uyum sağlayan karabuğday bitkisi, ayrıca bal üretiminde de kullanılıyor ve çayı da çok lezzetli.
Satışa sunulmadan önce fırınlanıp kurutulduğu için greçka genellikle kahverengi. Ancak son dönemde işlenmemiş ve bu yüzden yeşile çalan greçka da oldukça rağbet görüyor.
Greçka, düşük kalorili ve düşük glisemik endeks değerine sahip bir karbonhidrat kaynağı olmasından ötürü, sağlıklı yaşam meraklılarının ve diyet yapanların menülerinin de vazgeçilmez bir parçası.
28.1.2021
Реклама