İsmail Boy yazdı: "Hayatımızın sembolleri"
Türkrus.Com yazarı İsmail Boy'un yazısı: Hayatımız biz istemeden elimize verilmiş bir şanstır. Düşünce ve fikirlerimiz ise dünyaya bakışımızı simgeleyen büyük resmin birer fırça darbesidir. Bazı insanlar bu resmi hiç değiştirmek istemezler, ufacık bir değişiklik bile onların acı çekmesine sebep olur.
Oysa hayatın akışı içinde doğum ve ölüm nasıl doğal ise, fikirlerin değişmesi de o kadar doğaldır. Evrim Teorisinin yaratıcısı ünlü ingiliz bilim adamı Charles R. Darwin "Türünün en güçlü olanı hayatta kalan değildir, en zeki olanı da değildir, değişime en iyi ayak uydurabilendir” der.
Hayat her şeyden önce ve her şeyin üstünde bir sorun çözme sürecidir. Bu arada en büyük sorun da yaşam ve yaşamın evrimidir.
Sorunların ortaya konuluş biçimi çoğu zaman semboller kullanılarak olur. Sembol aslında bir tasvirdir, bir düşüncedir. Ansiklopedik anlamda sembol: “Soyut bir kavramı temsil eden somut bir şekil, bir nesne, bir işaret, bir söz ya da bir hareket” olarak tanımlanır.
Sembolün dışında bir de Allegory var ki o da “Bir düşünce veya kavramın, doğrudan anlatılmadan sınırlı sözlerle ima edilerek anlatımı, benzer şeylerle gizli tanımı” şeklinde tanımlanır. Allegory aynı zamanda sembol ile eş anlamlı kullanıldığı için allegorynin oluşturulmasında geniş ölçüde sembollere yer verilir. Allegorik bir konu, bir başka şeyi çağrıştırmak ve benzetme, kıyaslama özelliği olan bir metottur. Örneğin: üzümün sonbaharı, karpuzun yazı, çağlanın ilkbaharı ve portakalın kışı simgeleyen meyveler olması ve insanın aklına dört mevsimi çağrıştırması gibi…
Bu kadar felsefenin sebeb-i hikmeti, Mısır'daki ve Türkiye'deki olayların birbirinden farklı sembollerle ortaya çıktığını daha iyi anlatabilmek içindir. Tahrir olayları ile Taksim'deki olayları birbirine benzetmeye çalışılması, sembollerin birbirine karışması gibidir. Tahrir başka bir olayı çağrıştırır, Taksim Gezi Parkı ise bambaşka bir olayı….
Taksim Gezi Parkı, sadece ağaçların kesilmesine veya o parka bir AVM yapılmasına karşın ortaya çıkmış bir protesto değildir. Ağaç bir allegorydir. Sembolize ettiği şey ise Türk halkının, kendi değer yargılarına ve yaşam tarzına müdahale edilmesini istememesidir. Bundan böyle Taksim Gezi Parkı denilince aklımıza hep Türk halkının yaşam tarzına müdahaleye karşı verdikleri direniş gelecektir.
Tahrir ise; bir diktatörden kurtulmak için yapılan protestoların sembolüdür. Ancak direniş sonucunda elde edilen kazanımlardan sonra başka diktatörlerin yaratılmasına engel olmak için ortaya konmuş yeni direnişlerdir. Yani Tahrir'in allegorysi diktatörlüğe direnişin kendisidir.
Bu iki hareketin sonuçlarına baktığımızda, Taksim Gezi parkında, yetkili organların geç de olsa aklı selim davranıp inatlarından vazgeçmeleri ile en azından hukuki bağlamda tatlıya bağlanmıştır. .
Diğerinde ise olay yeni bir askeri darbeye dönüşmüş ve sayıları her gün artan can kayıplarına yol açmıştır.
Belki dışarıdan bakıldığında:
Her ikisi de meydandır,
Her ikisi de protesto sembolüdür.
Ama
birisi karpuz allegorysi,
diğeri portakal allegorysidir.
Yani her ikisi de meyvedir ama tatları ve mevsimleri farklıdır.
11.7.2013
Реклама