İsmail Boy'un kaleminden/ Bir Rusya geleneği: 1 Eylül ve "ilk zil" heyecanı...
Rusya?da ilk öğretim 11 yıl mecburidir, daha sonra üniversite devam etmek kişinin arzusuna ve maddi durumuna bağlıdır. Devlet bütçesinden pay alan üniversiteler parasız ancak oldukça ağır bir giriş sınavı ile kabul ediliyor. Paralı üniversiteler ise daha hafif bir sınav ile kabul ediyor. Ayrıca arzu edildiği takdirde 9?uncu sınıftan sonra okuldan ayrılıp herhangi bir teknik okulda 2 yıl okuyup meslek sahibi olunabiliyor. Teknik okulu bitirenler de üniversite sınavlara katılabiliyorlar.
Saat 11.00 gibi okulun önüne gittiğimizde tam bir çiçek bahçesine girmiş gibi olduk, tüm öğrencilerin ellerinde rengarenk buketler vardı, okul açılışı gününde öğretmenlerine verilmek üzere getirmişlerdi,
Erkek öğrenciler koyu renk takım elbise beyaz gömlek ve kravatlı, okula yeni başlayan bazı küçük erkekler papyon takmışlardı, Kız çocukları ise beyaz uzun çorapları, renkli babet pabuçları, koyu renk etek ve beyaz bluzlarının içinde cıvıl cıvıldı, ayrıca her kız öğrencinin saçında kocaman beyaz dantel kurdeleler tutturmuşlardı, özel bir üniformaları yoktu.
Anne babalar resmi olarak boşanmış olsalar bile bu özel günde çocuklarını yalnız bırakmamaya gayret ediyorlar, O küçük yavrucağa, okula başlamanın ne kadar önemli bir olay olduğunu daha ilk gününden gösteriyorlardı.
Okulun bahçesinde toplanan aileler, çocuklarını pedagog (ögretmenlere) teslim ettikten sonra biraz arka planda kalıp ön sıralarda saf tutan ilköğretim 1 sınıf öğrencileri için yapılan okulun açılış törenlerini izlemeye başlıyorlar.
Açılış protokolü sırasında okul yöneticilerinin yaptıkları konuşmalarda, okula yeni başlayan birinci sınıf öğrencilerine sanki büyük insanlarmış gibi hitap ediyor olmaları çok dikkat çekiciydi, 11 yıl aynı binada bu öğretmenlerle kalacak olan bu öğrenciler, kendilerinin bu insanlar tarafından ciddiye alındığını görünce okula ve öğretmenlere yaklaşımları da daha başka oluyordu sanırım.
Konuşmalar bitince okula yeni başlayacak çocukların arasından kızlı erkekli 8 küçük öğrenci sahneye çıkıp her biri sırayla okul ile ilgili şiirler okudu. Sekreterimiz Yana?ya küçük Kira?nın da aralarında bulunduğu bu çocukların ne zaman bu şiirleri ezberlediğin sorduğumda 3 gün önce tüm ebeveynler ve öğrencilerin okula öğretmenleri ile tanışmaya geldiklerinde idareden gelen teklif ile öğrenciler arasından istekliler seçilip şiirlerin teslim edilmiş olduğunu öğrendik.
Daha sonra küçükler yerlerini büyüklere bıraktı bu kez 3 kız, 3 erkek son sınıf öğrencisi çeşitli şarkılar ve danslarla gelenleri eğlendirmeğe çalıştılar.
Ve nihayet büyük an geldi çattı, Okulun en genç ve en yaşlı iki öğrencisi el ele tutuşup, ellerinde tuttukları okul zilini çalarak bahçede tur attılar ve öğrencileri sınıflarına davet ettiler.
Sınıf mevcutları olan 25 er kişilik guruplar halinde okuldan içeri girmeye başladılar, Ebeveynler dışarıda beklerken öğrenciler sınıflarında öğretmenlerine getirdikleri çiçekleri verip öğretmenlerinin de onlara verdiği balonlar ve okul ile ilgili bilgileri alıp yarım saat içinde okul bahçesinde kendilerini bekleyen ebeveynlerin yanına koştular.
İşyerime dönerken, Okula yeni başlayan çocukların devlet tarafından bir yıl ücretsiz olarak sigortalandığını öğrendiğimde, bundan 15-20 yıl öncesine kadar benim ülkemden daha az gelişmiş bir ülke olarak saydığımız Rusya?nın çocuklarına ve eğitime ne kadar önem verdiğine kıskanarak baktım.
Her yıl 1 Eylül tarihi Rusya?da ıkula başlayan bu küçük insanların en büyük bayramı oluyor. Lakin Rusya, onlara bu bayramlarının anlamını veren büyükleri sayesinde dünyanın en fazla okur yazar oranına sahip ülke oluyor.
4.9.2010

Реклама