Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
EKONOMİ

Rus uzmanlar: "Altın rallisi bitmedi, piyasa soluklanıyor"

2025 boyunca tarihi rekorlar kıran altının, ekim ayında sert bir sarsıntı yaşayarak yüzde 10 değer kabetmesi "Ralli bitti mi?" sorularını gündeme getirdi. Chicago Emtia Borsası’nda 20 Ekim’de altının onsu 4 bin 398 dolara kadar çıkarak tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşmıştı. Ardından sert düşüş geldi.  Bu dramatik hareketin ardından yatırımcılar, altın rallisinin sonuna mı gelindiği sorusunu sormaya başladı. Ancak Rus analistlerin büyük bölümü bu düşüşün “doğal bir düzeltme” olduğunu düşünüyor.

RBC'nın derlemesine göre, Alfa-İnvestitsii analiz birimi başkanı Vasiliy Karpunin, “Altın dokuz hafta boyunca aralıksız yükselerek teknik olarak aşırı alım bölgesine girmişti. Bu kadar kesintisiz yükselişten sonra kısa vadeli bir soluklanma kaçınılmazdı” değerlendirmesini yaptı. Karpunin’e göre yatırımcılar kar realizasyonu yaparak birikmiş riskleri azaltıyor, bu da fiyatlarda geçici bir gevşemeye yol açıyor.

Uzmanlar, ekim ayındaki düşüşün yalnızca teknik değil, jeopolitik ve finansal dinamiklerin kesişiminden kaynaklandığını belirtiyor. “Bu çöküşün ardında birden fazla hikâye var” diyor İngosstrah-İnvestitsii’nin değerli metaller yöneticisi Dmitriy Smolin. Ona göre en önemli etken, ABD ile Çin arasında yumuşama sinyalleri verilmesi oldu. “Yatırımcılar ticaret savaşının büyümesinden korkarak altına sığınmıştı. Ancak ABD ve Çin arasında bir çerçeve ticaret anlaşmasının gündeme gelmesi, altını riskten korunma aracı olarak tutanların pozisyonlarını kapatmasına yol açtı.”

Smolin, ABD Hazine Bakanı Scott Bessent’in CBS News’e verdiği demeçte Çin mallarına yönelik yüzde 100 ek gümrük vergilerinin gündemden kaldırıldığını açıklamasının da yatırımcı psikolojisini etkilediğini hatırlatıyor. “Çin’in ABD’den soya ithalatına yeniden başlayabileceği, nadir toprak elementlerinin ihracatına sınırlama getirmeyeceği yönündeki işaretler, piyasada ‘ticaret barışı’ havası yarattı. Bu da altının ‘güvenli liman’ statüsünü zayıflattı.”

“Yatırımcılar genellikle belirsizlikten beslenir” diyen BKS Mir Investitsiy analisti Nikolay Maslikov ise düşüşün spekülatif karakterine dikkat çekiyor: “Altın son iki ayda yüzde 30’a yakın artmıştı. Bu kadar hızlı yükseliş genellikle kaldıraçlı işlemleri çeker. Küçük bir haber bile bu tür pozisyonlarda zincirleme satış baskısına yol açar.”

Maslikov, piyasadaki düzeltmenin sağlıklı olduğunu, altının uzun vadeli temel dinamiklerinin hâlâ güçlü seyrettiğini vurguluyor.

Freedom Finance Global analisti Vladimir Çernov da düşüşteki makroekonomik faktörlere işaret ediyor:  “Dolar endeksi (DXY) ekim ayı başında 97,7 iken ay sonunda 98,8’e yükseldi. Aynı dönemde ABD’nin 10 yıllık enflasyona endeksli tahvillerinin getirisi yüzde 1,7’ye çıktı. Doların güçlenmesi ve tahvil faizlerinin artması, altın gibi faiz getirisi olmayan varlıklara olan talebi doğrudan azaltır.”

Çernov ayrıca ABD Merkez Bankası’nın (Fed) para politikasındaki yön değişikliğinin de etkili olduğunu söylüyor:  “Eylül ayında faizlerin 4–4,25 aralığına indirilmesinden sonra piyasalar artık daha yavaş bir gevşeme süreci bekliyor. Bu, yatırımcıların panik halinde güvenli liman arama eğilimini zayıflatıyor.”

Buna rağmen Çernov, altındaki yükselişin tamamen sona erdiği görüşüne katılmıyor: “Bu düşüş, uzun soluklu bir yükseliş trendinin ortasında meydana gelen klasik bir düzeltmedir. Jeopolitik riskler, düşük faiz ortamı ve merkez bankalarının altın talebi devam ettikçe altın yeniden güç toplayacaktır.”

Dünya Altın Konseyi’nin (WGC) ikinci çeyrek raporu da bu görüşü destekliyor. Rapora göre, küresel altın talebi yıllık bazda yüzde 3 artarak 1.249 tona ulaştı. Merkez bankaları aynı dönemde 166 ton altın satın aldı. Borsa yatırım fonları (ETF) ise varlıklarını 170 ton artırarak son beş yılın en güçlü çeyreğini kaydetti. WGC, eylül ayında altın ETF’lerine giren fonların 17,3 milyar dolara ulaşarak rekor kırdığını bildirdi.

Veles Capital analisti Vasiliy Danilov, altın piyasasındaki uzun vadeli dinamiklerin sağlam kaldığını düşünüyor. “2022’de başlayan yükselişin temel itici gücü – sınırlı arz, düşük faiz ortamı, jeopolitik gerilimler ve merkez bankalarının alımları – hâlâ geçerli. Bu dinamikler bozulmadıkça altın rallisi bitmiş sayılmaz. Üstelik Trump yönetiminin öngörülemez politikaları da piyasalara ek bir belirsizlik unsuru katıyor.”

Yılın geri kalanına ilişkin tahminler temkinli bir iyimserliği yansıtıyor. Smolin’e göre, “Fed’in kasım veya aralıkta 0,25 puanlık bir faiz indirimi yapması altın fiyatlarını yeniden 4.000 doların üzerine taşıyabilir.” Alfa-İnvestitsii analistleri, 2025’in 3.900–4.100 dolar aralığında tamamlanmasını beklerken, Finam uzmanları fiyatların 3.700–4.400 dolar bandında dalgalanabileceğini öngörüyor.

Maslikov ise 2026’da yeni bir rekor ihtimaline dikkat çekiyor: “Eğer ticaret anlaşması beklentileri boşa çıkar ve Fed faiz indirimlerine hız verirse, altın yeniden 5.000 dolar seviyesine yaklaşabilir.” Uzmanlara göre mevcut düşüş panik yaratmamalı; piyasa uzun bir rallinin ardından sadece nefes alıyor.

2.11.2025

Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
İLGİLİ HABERLER
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
ANKET
Yıl sonu yaklaşırken Rusya'da iş hedeflerinize ne kadar yakınsınız?
©Copyright Turkrus.com - All Rights Reserved
Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама