"Mış gibi"...
![]()
Duma Başkanı Grızlov, sanki Putin’e kendi aldıkları çok önemli bir kararı açıklıyor “muş gibi” yapıyor:
“Biz, diğer üç parti ile ile birlikte Medvedev’i devlet başkanlığına aday göstermeye karar verdik” diyor... Aslında dünya alemin bildiği, bu ismin tek başına Putin’in kararı olduğu gerçeğini bilmiyor “muş gibi” yapıyor..
Sonra Putin, sanki inisiyatif sahiden de bu partilerden gel“miş gibi” yapıyor, sanki o anda haberi ol“muş gibi” yapıyor... “Yerinde bir karar almışsınız” diyor... Sanki karşısında oturanlar böyle bir konuda sahiden de karar alabilir“miş gibi”... Ve tarif etmekte aciz kaldığım bu ilginç sahnenin sonunda, Rusya’nın müstakbel devlet başkanının Medvedev olduğunu öğreniyoruz...
Benzer bir teatral görüntüyü birkaç ay önce Başbakan Fradkov’un yerine Zubkov atanırken de izlemiştik TV ekranlarından... Daha o sabah koltuğunun sağlam olduğunu düşünen Fradkov, Kremlin’den gelen beklenmeyen telefonla, hiçbir şeyden habersiz apar topar Putin’in huzuruna çıkıyor... Ama az sonra kameraların önünde şöyle bir diyalog yaşanıyor:
Fradkov, sanki az evvel Putin şok kararı kendisine tebliğ edip “güle güle” deme“miş gibi” oturuyor. “Vladimir Vladimiroviç! Ben izninizle görevden ayrılmak istiyorum” diyor. Bu, sanki kendi hür iradesiyle aldığı bir karar“mış gibi” konuşuyor. Putin de onun gönüllü istifasını kabul ediyor“muş gibi” yapıyor...
Sonrasında yeni kabine, Duma seçimleri derken bu “mış gibi” yapmalar aynen devam ediyor. Ve dün Medvedev’in aday olarak kutsanması töreninde de artık zirve yapıyor...
ıki yıl önce “halef” mevzuları açıldığında, Putin’in gerçekten de aynı kişinin iki defadan fazla başkanlığını doğru bulmadığını, anayasaya sadık kalarak 2008’de Kremlin’den ve siyasetten ebediyen ayrılacağını söylediğini sanmıştık... O zaman, örneğin Vladimir Yakunin gibi karizması olan adaylara şans tanımıştık. Öyle ya, Putin tamamen sahneden çekileceğini ima ediyordu, o zaman ülkeyi kendisi gibi sağlam bir ele bırakacaktı; yani karizması olmayan Medvedev ya da fazla hırslı va agresif görünen ıvanov’un fazla şansı yoktu, onlar sadece iyi “ikinci adam” olabilirlerdi...
Ama bu yılın başında Putin’in aslında “gitmemek üzere gideceğini” anladığımız zaman, arananın gerçek bir “halef” değil, sadece siyasi hırslardan azade bir “emanetçi” olduğunu, “ikinci adam” arandığını, bir nevi Yıldırım Akbulut’un vitrine çıkacağını da anlamış olduk.
Yani Putin “8 yılım bitti, yeni ve bu işin altından tek başına kalkacak, karizmatik birisi gelmeli” deseydi Yakunin, Narışkin, Kozak ya da şu an gölgede kalan bir başkası aday olabilirdi... Ama Putin “Rusya bensiz yapamaz, bırakıp gidemem” dediği için bugün Medvedev halef oldu...
Zaten onu anladıktan sonra, artık ismin Zubkov mu, Medvedev mi, Mihayloviç mi, Aleksandrov mu, Vasilov mu olacağının önemi kalmamıştı.
Kim gelirse gelsin, Putin’in gölgesinde başkan“mış gibi” yapacaktı.
Devletin görünen tepelerinde birileri iktidar sahibiy“miş gibi” yapsa da, elinde davulla dolaşsa da, tokmak Putin’de olacaktı. Bütün isimlerin üstünde bir isim duracaktı. Nitekim öyle de olacak “mış gibi” görünüyor...
Haydi hayırlısı!
11.12.2007
Реклама