3'lü küresel satranç tahtası: "Türkiye Rusya'ya doğru"
Amerikan haber dergisi Newsweek’in son sayısında yayınladığı kapsamlı analizde, ABD Başkanı Donald Trump’ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Çin lideri Şi Cinping’le birlikte dünyayı yeniden “nüfuz alanlarına” bölmeye çalıştığı değerlendirmesi dikkat çekti.
Haber analize göre, Ukrayna savaşını sona erdirmek için sürdürülen müzakereler, giderek 1945’teki Yalta Konferansı’nı andırıyor: Büyük güçler, diğer aktörlerin rızası olmadan, dünyanın geleceğini kendi aralarında şekillendiriyor. Avrupa Dış İlişkiler Konseyi’nden Vessela Tcherneva, “Ukrayna’nın geleceğini Ukrayna olmadan kararlaştırmak, Avrupa’nın geleceğini de Avrupa olmadan kararlaştırmak demektir” diyerek kaygılarını dile getirdi.
Newsweek’in yayınladığı haritada, ABD’nin Batı Yarımküre’ye çekildiği, Çin’in Asya-Pasifik ve Orta Asya’da etkisini artırdığı ve Rusya’nın Doğu Avrupa’daki eski nüfuz sahasına dönmeye çalıştığı bir tablo çiziliyor. Türkiye de "Rusya'nın etki alanındaki ülkeler" arasında sayılıyor.
Trump’ın, Ukrayna’ya güvenlik garantisi vermeyi reddetmesi, Birmingham Üniversitesi’nden uluslararası güvenlik uzmanı Prof. Stefan Wolff tarafından 1938’deki Münih Konferansı’na benzetildi. Wolff’a göre Trump, dünyayı büyük güçlerin müdahale etmeyeceği “etki alanlarına” bölünmüş bir sistem olarak görüyor ve bu anlayış, otoriter rejimlere avantaj sağlıyor.
Analizde, Doğu Avrupa’daki demokratik kırılganlıkların, Rusya’nın bölgesel nüfuzunu artırmasına yol açtığı da vurgulanıyor. Moldova’da yapılan referandumda ve Romanya’daki iptal edilen seçimlerde Moskova’nın etkisinden şüphelenilirken, Slovakya, Macaristan ve Sırbistan’da da hükümet karşıtı gösteriler, Kremlin’e yakınlıkla ilişkilendiriliyor. Aynı şekilde, Gürcistan’da iktidardaki Gürcü Rüyası partisi, Rusya yanlısı olmakla suçlanıyor. Uzmanlara göre tüm bu gelişmeler, Putin’in yalnızca Ukrayna değil, Avrupa’nın doğusundaki siyasal dengeler üzerinde de etkili olmaya çalıştığını gösteriyor.
Öte yandan, Çin’in Orta Asya’da artan etkisi de analizde özel bir yer tutuyor.
Habere göre Şi Cinping’in pandemiden sonraki ilk yurtdışı ziyaretini Kazakistan’a yapması tesadüf değil: Ülkede önemli bir Rus nüfusu bulunuyor ve Pekin, Moskova’nın kuzey Kazakistan üzerindeki olası taleplerine karşı açık bir mesaj veriyor.
Trump’ın Çin’le yürüttüğü ticaret savaşı tırmanırken, 145%’lik tarifelerin Pekin’i Rusya’dan çok Avrupa’ya yöneltebileceği belirtiliyor.
Haberde ayrıca Trump’ın Grönland’ı satın alma isteği, Panama Kanalı’nı ele geçirme arzusu ve Kanada’yı “51. eyalet” olarak görmesi gibi sınır ötesi hırsları da değerlendiriliyor. Tüm bu gelişmelerin gölgesinde, yeni bir küresel “düzen”in gizli pazarlıklarla şekillendiği ifade ediliyor.
14.4.2025

Реклама