Türkiye'deki son gelişmeler Rus basınına nasıl yansıyor?
Türkiye'de Ekrem İmamoğlu ve çok sayıda kişinin tutuklanması, buna karşı tepki gösterilerinin devam etmesi Rusya basınında da geniş yer tutmaya devam ediyor. Önde gelen yayın oragnlarındaki haber ve analizler şöyle:
Kommersant gazetesi, Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasını hem siyasi hem de sembolik bir olay olarak değerlendiriyor. Haberde, İstanbul’daki mahkemenin İmamoğlu hakkında “terör” suçlaması için ev hapsi ve yurt dışına çıkış yasağı kararı verdiği, ancak “yolsuzluk” suçlaması nedeniyle tutuklanmasına hükmettiği belirtiliyor. Aynı gün Cumhuriyet Halk Partisi’nin İmamoğlu’nu 2028 seçimleri için resmen cumhurbaşkanı adayı olarak ilan ettiğine dikkat çekilirken, bu gelişmelerin "tarihi bir dönemeç" olduğu ifade ediliyor. Kommersant, İmamoğlu’nun hâlâ aday olup olamayacağının, üniversite diplomasının geçersiz sayılması gibi hukuki detaylara bağlı olduğunu belirtiyor.
Gazete, Türkiye genelinde süren protestoları "son on yılın en kitlesel eylemleri" olarak tanımlıyor. Kommersant’a göre sadece İstanbul’da yüz binlerce kişi sokağa çıkarken, resmi ve muhalif kaynaklar arasındaki rakam farkı dikkat çekiyor. Protestolarda yaşanan çatışmalarda onlarca kişinin yaralandığı, üniversite kampüslerinin polis tarafından kuşatıldığı, sosyal medyada erişim engelleri yaşandığı belirtiliyor. Hükümetin medya sansürüne başvurduğu ve protesto görüntülerinin yayınlanmasını “kargaşaya teşvik” olarak değerlendirdiği de vurgulanıyor. Tüm bu gelişmeler, Kommersant’ın haberinde Türkiye'deki siyasi gerilimin hem iç politika hem de toplumsal dinamikler açısından kritik bir aşamaya ulaştığı şeklinde yorumlanıyor.
Komsomolskaya Pravda, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasını, Türkiye’deki “kitlesel protestoların fitilini ateşleyen siyasi bir kırılma” olarak yorumluyor. Haberde, İmamoğlu'nun 2028 seçimlerinin potansiyel cumhurbaşkanı adayı olduğuna dikkat çekilirken, onun tutuklanmasının arkasında muhalefeti etkisizleştirme niyeti olduğu yorumu yapılıyor. Rus basını, gelişmeleri yalnızca iç siyasi kriz olarak değil, aynı zamanda “erken seçim olasılığı” ve Türkiye'deki demokratik süreçlerin geleceği açısından da kritik bir eşik olarak sunuyor.
İzvestiya gazetesi, Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasını Türkiye'de gerilimi tırmandıran ciddi bir siyasi kriz olarak yorumlasa da, olayların ülke genelinde bir istikrarsızlığa yol açma ihtimalini düşük görüyor. Haberde, Türk hükümetinin protestoların büyümesi hâlinde İmamoğlu’na yönelik tutukluluk kararını ev hapsine çevirebileceği ihtimali üzerinde durulurken, muhalefetin geniş kesimlerden destek aldığı ve CHP'nin içindeki aday belirleme sürecinin de bu atmosferden etkileneceği vurgulanıyor.
İzvestiya, İmamoğlu'nun tutuklanmasının Erdoğan’a karşı büyüyen muhalefeti kamusal alanda görünür kıldığını belirtirken, Erdoğan’ın da bu süreci “eski Türkiye’nin sokak terörüne dönmesine izin vermeyiz” diyerek sert bir dille karşıladığını aktarıyor. Gazete, İmamoğlu’nun yükselen popülaritesine dikkat çekerek, bu sürecin onun cumhurbaşkanlığı yolunu kapatabileceği gibi, tıpkı bir dönem Erdoğan’ın da yaşadığı gibi, halk nezdinde siyasi gücünü daha da artırabileceği ikili bir senaryo olarak değerlendiriyor.
Nezavisimaya Gazeta, Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasını "Türkiye’de siyasi alanın daraltılmasına yönelik yeni bir adım" olarak yorumluyor. Gazete, iktidarın İmamoğlu’nu cumhurbaşkanlığı yarışından uzaklaştırmak amacıyla yargı sürecini bir araç haline getirdiğini ve bu durumun ülkede muhalefetin hareket alanını ciddi şekilde sınırladığını öne sürüyor. İmamoğlu’na yönelik suçlamaların siyasi nitelikte olduğu, ancak mahkemenin terör bağlantısı suçlamasında tam kanıt bulamayarak yalnızca yolsuzluk dosyası üzerinden tutuklama kararı verdiği belirtiliyor.
Haber analizde ayrıca, milyonlarca kişinin katıldığı protestoların iktidar üzerinde ciddi bir toplumsal baskı yarattığına dikkat çekiliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ise bu gösterileri “sokak terörü” olarak nitelediği ve toplumsal muhalefeti bastırmak için sert güvenlik önlemlerine başvurduğu aktarılıyor. Ancak İmamoğlu’nun destekçileri ve muhalefet partisi, yaşananların Türkiye demokrasisi için bir kırılma noktası olduğunu savunarak halkı sandığa ve sokağa çağırıyor. Yazıda "Ekonomik cephede ise Türk lirasındaki sert değer kaybı ve Merkez Bankası’nın müdahaleleri, siyasi gelişmelerin ekonomik istikrarsızlığı da beraberinde getirdiğini gösteriyor" denildi.
Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasını Türkiye’nin iç işi olarak gördüklerini belirterek “Bu, Türkiye’nin egemen bir meselesi. Biz her zaman bize nasıl yaşayacağımızın söylenmesini sevmediğimizi belirttik. Asla başka ülkelerin iç işlerine karışmayız” demişti.
23.3.2025
Реклама