Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
GÜNDEM

Trump öfkeli: Önce Rusya'yı, sonra Zelenskiy'i tehdit etti

Rusya'nın Ukrayna'daki askeri operasyonu. Son gelişmeler:
 
31 Mart Pazartesi
 
- Donald Trump, Zelenskiy’i nadir toprak elementleri anlaşmasını imzalaması konusunda sert sözlerle uyardı. Reuters’ın aktardığına göre Trump, “Zelenskiy, nadir elementler anlaşmasından çekilmeye çalışıyor. Eğer bunu yaparsa çok büyük, ama çok büyük problemlerle karşılaşacak” dedi. Ayrıca Zelenskiy’nin NATO üyeliği beklentilerini de eleştiren Trump, “Ukrayna asla NATO üyesi olmayacak, Zelenskiy bunun farkında” dedi.
 
Bloomberg’in haberine göre, ABD tarafı Ukrayna’ya yer altı kaynaklarıyla ilgili yeni bir anlaşma taslağı sundu. Buna göre, ABD geçmişten beri sağladığı askeri yardımı “yatırım” olarak kabul edecek, tüm gelirleri kontrol edecek bir fon oluşturulacak ve bu fona Ukrayna gelirlerinin %50’sini aktaracak. Zelenskiy ise bu konuda kamuoyuna yaptığı açıklamada, “ABD ile iş birliğine açığız ama şartlar sürekli değişiyor” diyerek temkinli bir tavır sergiledi. The Washington Post’a konuşan Ukraynalı bir yetkili ise öneriyi sert şekilde eleştirerek, “Bu şartlar, sanki Ukrayna ABD ile savaşmış, kaybetmiş ve şimdi ömür boyu tazminat ödemek zorundaymış gibi” sözleriyle tepkisini dile getirdi.
 
- ABD Başkanı Donald Trump, Rusya'nın Ukrayna'daki savaşı sona erdirme konusunda isteksiz davranması halinde, Rus petrolü ihracatına yönelik sert yaptırımlar uygulama tehdidinde bulundu. NBC News'e verdiği röportajda, "Rusya ile Ukrayna'daki kan dökülmesini durduracak bir anlaşmaya varamazsak ve bunun Rusya'nın suçu olduğunu düşünürsem, Rusya'dan gelen tüm petrole ikincil gümrük vergileri uygulayacağım" ifadelerini kullandı. Bu, Rusya'dan petrol satın alan şirketlerin ABD'de iş yapamayacağı anlamına geliyor. Trump Rus ihraç ürünlerini kast ederek, "Amerika Birleşik Devletleri'nde satılan petrol ve diğer ürünlere yüzde 25'lik bir tarife, ikincil tarifeler, eğer bir ateşkes anlaşmasına varılmazsa, bir ay içinde uygulanacak" dedi.
 
Trump, ayrıca Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bu hafta içinde bir telefon görüşmesi yapmayı planladığını da açıkladı. Putin'in Ukrayna'da Birleşmiş Milletler (BM) gözetiminde geçici bir yönetim kurulması önerisine sert tepki gösteren Trump, bu öneriyi "çok sinir bozucu" ve "öfkelendirici" olarak nitelendirdi. Ancak, Putin ile "çok iyi bir ilişkisi" olduğunu ve Rus lider "doğru davrandığında" öfkesinin "hızla dağıldığını" da sözlerine ekledi. Trump, Putin'in kendisinin "öfkeli" olduğunu bildiğini de belirtti.
 
- ABD Başkanı Donald Trump, NBC News’e verdiği röportajda üçüncü dönem başkanlık seçimine katılma ihtimalini dışlamadığını belirterek, anayasanın iki dönem sınırı getiren 22. maddesinin "aşılabilir yolları" olduğunu söyledi ve “şaka yapmadığını” vurguladı. “Birçok kişi bunu yapmamı istiyor” diyen Trump, olasılıkların değerlendirildiğini ama henüz kesin karar vermediğini ifade etti. Daily Mail’in aktardığına göre, Trump’ın üçüncü hatta dördüncü döneme devam etmesinin önünü açabilecek bir anayasa boşluğu bulunuyor. Bu senaryoya göre, seçimi birlikte kazandığı başkan yardımcısı 2029’da yemin ettikten hemen sonra istifa ederse, başkanlık görevi yeniden Trump’a geçebilir. Bu senaryo, ABD Anayasası'nın 22. maddesinde bulunan bir boşluktan yararlanma ihtimaline dayanıyor. Söz konusu madde, bir kişinin yalnızca iki kez "seçilerek" başkan olabileceğini söylüyor; ancak bu kişi, üçüncü kez seçimle değil de "başkan yardımcısının istifasıyla" göreve gelirse, bunun anayasal engel teşkil etmeyebileceği iddia ediliyor. Yani bu ihtimalde Donald Trump 2028 seçimlerine başkan adayı değil, "başkan yardımcısı adayı" olarak girer. Seçimi kazanan başkan (örneğin J.D. Vance) 20 Ocak 2029’da yemin eder etmez istifa ederse, anayasal hiyerarşiye göre başkan yardımcısı olan Trump, yeniden başkanlık koltuğuna oturur. 
 
İzvestiya'ya konuşan Rusya Doğrudan Yatırım Fonu Başkanı ve Devlet Başkanı’nın özel temsilcisi Kirill Dmitriyev, Moskova ile Washington arasında Rusya’daki nadir toprak elementlerinin çıkarılması konusunda görüşmelerin başladığını açıkladı. “Nadir toprak metaller, iş birliği için önemli bir alan” diyen Dmitriyev, bazı Amerikan şirketlerinin bu alandaki projelere ilgi gösterdiğini belirtti. ABD Başkanı Donald Trump’ın Şubat ayında “Rusya’daki çok değerli kaynaklara” olan ilgisini dile getirmesinden hemen sonra Kremlin’de ilgili bir toplantı düzenlenmişti. NBC’ye göre, Rusya bu iş birliğini yeni katılan bölgelere de yaymak istiyor; ABD tarafına Donbas ve Zaporijya’daki madenlerde mülkiyet hakkı verilmesi seçeneği de sunulmuş durumda.
 
- Macaristan, Avrupa Birliği'nden Rus iş insanları Alişer Usmanov, Mihail Fridman ve Dmitri Mazepin’in de aralarında bulunduğu dokuz kişinin yaptırım listesinden çıkarılmasını talep etti. Macaristan Dışişleri Bakanı Péter Szijjártó'nun RIA Novosti'ye verdiği demeçte, bu kişilerin "hukuki açıdan listede yer almaması gerektiğini" savunduğu belirtildi. Daha önce Budapeşte'nin girişimleriyle üç kişinin -(Spor Bakanı Mihail Degtyarev, iş insanı Vyaçeslav Kantor ve Usmanov’un kız kardeşi Gulbahor Ismailova) yaptırımlardan muaf tutulması sağlanmıştı. 
 
- Murmansk kentinde bir binanın çatısından devriye polis ekiplerine ateş açan 1981 doğumlu bir erkek, güvenlik güçleri tarafından etkisiz hale getirildi. Rusya Soruşturma Komitesi (SK), olayla ilgili olarak kolluk kuvveti mensuplarının hayatına kast suçlamasıyla soruşturma başlattı. Şüphelinin üzerinde iki ateşli silah bulunduğu bildirildi. Operasyona katılan özel timler tarafından vurularak ağır yaralanan saldırganın durumu kritik. Yetkililer, saldırganın teslim olmayı eddetmesi nedeniyle müdahale kararı alındığını açıkladı. Murmansk Valisi Andrey Çibis, olay sırasında can kaybı yaşanmadığını, vatandaşların güvenliği için bölgeden uzak durmalarını istediklerini belirtti.
 
- Rusya Savunma Bakanlığı, Ukrayna'nın güvenlik güçlerine yönelik düzenlenen füze saldırısında 170 Ukraynalı askerin etkisiz hale getirildiğini açıkladı. Bakanlığın açıklamasına göre, saldırı Ukrayna Güvenlik Servisi (SBU) ve Askeri İstihbarat Ana Müdürlüğü’ne (GUR) bağlı özel operasyon birimlerinin geçici konuşlandığı noktayı hedef aldı. Ayrıca Rus ordusu, Ukrayna’ya ait askeri havaalanları, mühimmat depoları, insansız hava aracı üretim ve depolama tesisleri ile düşman personel ve teçhizatının yoğunlaştığı 140 ayrı bölgeye de saldırılar düzenlediğini bildirdi. Bakanlık, tüm saldırıların yalnızca askeri hedeflere yönelik olduğunu vurguladı.
 
30 Mart Pazar
 
- The Economist'in hükümet kaynaklarına dayandırdığı haberine göre, Ukrayna'da Volodimir Zelenskiy ikinci başkanlık dönemi için adaylığını koymaya yönelik ciddi hazırlıklar yapıyor. Ukraynalı yetkililerden biri, Zelenskiy'nin Temmuz ayında seçimleri düzenleyerek rakiplerini hazırlıksız yakalamaya çalışacağını ve kısa süren seçim kampanyasının muhalefet olmadan aday olmasına olanak sağlayacağını öne sürüyor. Ukrayna'da başkanlık seçimleri normalde geçen yıl yapılması gerekiyordu, ancak savaş hali nedeniyle ertelendi. Zelenskiy'nin görev süresi Mayıs 2024'te doldu.
 
- Rusya Dışişleri Bakanlığı, Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna’da geçici uluslararası yönetim kurulması önerisi sonrası oluşan sorulara yanıt vererek, Birleşmiş Milletler (BM) çerçevesinde böyle bir mekanizmanın nasıl işleyeceğini açıkladı. Bakanlık yetkilisi Kirill Logvinov’un TASS’a verdiği bilgiye göre, tarihte BM'nin geçici yönetim üstlendiği örnekler bulunuyor. Doğrudan tanımlanmış bir prosedür olmasa da, taraflar arasında varılacak bir uzlaşmanın ardından BM’ye yazılı başvuruda bulunularak süreç başlatılabiliyor. Örnek olarak Doğu Timor, Kamboçya ve eski Yugoslavya’daki bazı bölgeler gösterildi. Bu başvuruda, barış süreciyle ilgili parametrelerin ne kadar açık belirtildiği, BM’nin harekete geçme hızını doğrudan etkiliyor.
 
Putin, 28 Mart’ta denizaltı mürettebatına yaptığı konuşmada, Ukrayna’daki mevcut siyasi kargaşaya dikkat çekerek, halkın güvenini kazanacak bir yönetimin oluşturulması için geçici bir uluslararası idarenin kurulmasını önerdi. Bu yapının BM denetiminde ve uluslararası katılımla oluşturulabileceğini belirten Rus lider, bunun yalnızca bir seçenek olduğunu, ancak benzer uygulamaların geçmişte BM çerçevesinde hayata geçirildiğini vurguladı. Kremlin’in bu önerisine yanıt olarak Beyaz Saray, Ukrayna’da yönetimin ülkenin anayasası ve halkının iradesiyle belirleneceğini kaydetti.
 
- ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) tarafından Mart ortasında dağıtılan geçici ulusal savunma kılavuzunda, Çin'in Tayvan'ı ele geçirmesini engellemenin ve ulusal güvenliği güçlendirmenin temel öncelikler olduğu belirtildi. The Washington Post'un haberine göre, ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth tarafından imzalanan dokümanda, Çin'in "tek kalıcı tehdit" olduğu ve Pentagon'un silahlı kuvvetleri oluşturma ve olası tehditleri savuşturmak için kaynak ayırma konseptinin, olası bir askeri çatışma olarak yalnızca Pekin ile bir çatışmayı dikkate alacağı ifade edildi.
 
Kılavuzda, ABD'nin Pasifik bölgesine odaklanmak için Avrupa, Orta Doğu ve Doğu Asya'daki müttefiklerine savunmaya daha fazla harcama yapmaları ve Rusya, Kuzey Kore ve İran'dan gelen tehditleri engellemede ana rolü üstlenmeleri için baskı yapacağı belirtildi. The Washington Post, önceki yönetimin 2022 Ulusal Savunma Stratejisi'nin Rusya'dan gelen tehdide karşı koymada ittifaklara özel önem verdiğini ve müttefiklerin "en büyük küresel stratejik avantaj" olarak adlandırıldığını belirtti.
 
- Estonya ve Litvanya savunma bakanları Hanno Pevkur ve Dovile Sakaliene, Financial Times'a verdikleri demeçte, Ukrayna'da ateşkesin Baltık ülkeleri için güvenlik tehdidini önemli ölçüde artıracağını belirtti. Pevkur, çatışmaların durmasının ardından "Rusya'nın güçlerini çok hızlı bir şekilde yeniden konuşlandıracağını" ve bunun "tehdit düzeyinin önemli ölçüde ve çok hızlı bir şekilde artacağı" anlamına geldiğini söyledi. Sakaliene de "Hiçbir yanılsamaya kapılmayalım. Rusya, ateşkesin ardından bu zamanı askeri kapasitesini artırmak için kullanacak" dedi. Baltık ülkeleri, Eylül ayında yapılacak olan Rusya ve Belarus'un "Zapad" adlı ortak askeri tatbikatından endişe duyuyor. Estonya ve Litvanya savunma bakanları, ateşkesi denetlemek ve "Rusya'yı caydırmak" için Ukrayna'ya gönderilebilecek Avrupa güçlerini oluşturmak amacıyla NATO birliklerinin kendi ülkelerinden yeniden konuşlandırılmasına karşı çıktı.
 
 
29 Mart Cumartesi
 
- AP haber ajansının bildirdiğine göre, Ukraynalı askeri ve hükümet analistleri, Rus birliklerinin Kiev üzerindeki baskıyı artırmak ve müzakereler öncesinde Moskova'nın pozisyonunu güçlendirmek amacıyla bir saldırı başlatmasını bekliyor. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski de 27 Mart'ta Paris'teki bir zirvede yaptığı konuşmada, Rusya'nın farklı yönlerde bir saldırı hazırlığında olduğunu ve bunun "müzakereleri uzatma" girişimiyle bağlantılı olduğunu söyledi. Kiev'deki G7 ülkelerinden iki diplomat da bu değerlendirmeye katılıyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ise Şubat ayında Rus birliklerinin tüm cephe hattında ilerlediğini ve stratejik inisiyatifin Rus silahlı kuvvetlerinin elinde olduğunu belirtmişti.
 
- Rusya Savunma Bakanlığı, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri'ni (VSU) Kursk ve Belgorod bölgelerindeki enerji tesislerine yönelik saldırıları artırmakla suçladı. Bakanlık, 28 Mart'ta Belgorod bölgesindeki "Belgorodenergo" adlı bir "Rosseti Center" şubesine ait tesise gün boyunca insansız hava araçlarıyla (İHA) saldırılar düzenlendiğini ve bunun sonucunda bazı sakinlerin elektriksiz kaldığını belirtti. Bakanlığın açıklamasına göre, İHA saldırıları sonucunda yüksek gerilim hatlarında ve trafo merkezlerinde hasar meydana geldi ve binlerce kişi elektriksiz kaldı.
 
- Rusya Savunma Bakanlığı, Ukrayna ve Donbass'taki askeri operasyonların gidişatına ilişkin yaptığı açıklamada, Rus birliklerinin Donetsk Halk Cumhuriyeti'nde (DHC) Panteleymonovka ve Zaporojiya Bölgesi'nde Şerbaki yerleşimlerinin kontrolünü ele geçirdiğini duyurdu. Bakanlık, ayrıca, farklı askeri gruplarının Harkov, DHC ve Lugansk Halk Cumhuriyeti (LHC) bölgelerinde Ukrayna Silahlı Kuvvetleri'ne (VSU) yönelik saldırılar düzenlediğini belirtti. Açıklamaya göre, Rus birlikleri, VSU'nun insan gücü ve teçhizatını hedef alarak önemli kayıplar verdirdi.
 
- Türkiye’de Rusya merkezli video platformu Rutube’a erişim engellendi. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), 25 Şubat’ta alınan bu karara gerekçe olarak platformda yer alan yasa dışı kumar ve şans oyunu reklamlarını gösterdi. BTK açıklamasında, bu tür içeriklerin terör finansmanında kullanılabileceği ve yasa dışı bahis sitelerine para gönderilmesinin suç teşkil edebileceği uyarısında bulundu. Rutube ise erişim engelini reddederek, sorunun Türkiye’deki yerel internet sağlayıcılarının teknik özelliklerinden kaynaklanabileceğini savundu. Ancak TASS ajansı, platforma yalnızca VPN kullanılarak erişilebildiğini ve erişim denemelerinde kullanıcıların kumar reklamı gerekçesiyle engellendiğini bildiren uyarı ekranlarıyla karşılaştığını duyurdu.
 
- Donald Trump, Truth Social adlı sosyal medya platformunda yayınladığı bir videoda, ABD'nin Grönland'ı "Rus saldırganlığına" ve "Çin genişlemesine" karşı koruma sözü verdi. Videoda, ABD'nin 2. Dünya Savaşı sırasında Grönland'ı Alman birliklerinden koruduğu ve günümüzde de yeni tehditlere karşı aynı şeyi yapmaya hazır olduğu belirtiliyor. Bu video, ABD Başkan Yardımcısı JD Vance'in Grönland'daki Amerikan askeri üssü Pituffik'i ziyareti sırasında yayınlandı. Vance, ziyareti sırasında Grönland halkının kendi kaderini tayin etme hakkına sahip olduğunu ve ABD'nin adanın egemenliğine saygı duyan tek ülke olduğunu söyledi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ise, Trump'ın Grönland ile ilgili planlarının Rusya'yı ilgilendirmediğini, ancak NATO ülkelerinin Kuzey Kutbu'nu olası bir çatışma alanı olarak görmesinden endişe duyduklarını belirtti.
 
-  ABD Başkan Yardımcısı JD Vance, Grönland'a yaptığı ziyaret sırasında düzenlediği basın toplantısında, Rusya ile Ukrayna arasındaki çatışmada Karadeniz'de güvenli deniz taşımacılığını sağlayacak bir anlaşmanın neredeyse tamamlandığını söyledi. Vance'e göre, bu anlaşmaya varıldıktan sonra Rusya ve Ukrayna arasında ateşkesin bir sonraki aşamasına geçilebilecek. ABD'nin çözüm sürecinde önemli ilerleme kaydettiğini ve barış anlaşmasına varılması için gerçek bir şans olduğunu belirtti. Ancak, Vance, anlaşmanın ayrıntıları veya zaman çizelgesi hakkında daha fazla bilgi vermedi.
 
- Rusya Savunma Bakanlığı, Kursk ve Harkov bölgelerinde Ukrayna ordusuna karşı yürütülen son operasyonlarda iki yerleşimin daha Rus kontrolüne geçtiğini açıkladı. Bakanlık açıklamasına göre, Kursk Bölgesi’nde Ukrayna güçlerinin sızdığı Gogolevka köyü, “Sever” askeri grubunun düzenlediği operasyonla geri alındı. Aynı zamanda Gornal, Guevo ve Oleşnya yerleşimlerinde Ukrayna’nın mekanize birlikleri ile hava indirme ve bölge savunma güçleri ağır kayıplara uğratıldı. Sumi Bölgesi’nde ise Basovka, Belovod, Vladimirovka, Zapselye ve Yunakovka dahil birçok yerleşimde Ukrayna ordusuna ait üsler, teçhizat yığınakları ve araçlar hava ve topçu atışlarıyla hedef alındı.
 
- Rusya ile ABD arasında Ukrayna krizine yönelik ikinci tur görüşmelerin, Nisan ayı ortasında Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da gerçekleştirilmesi bekleniyor. Rus haber ajansı TASS’a konuşan diplomatik kaynaklar, görüşmenin kesin tarihinin henüz netleşmediğini, ancak teknik düzeydeki temasların sürdüğünü aktardı. Organizasyonel detayların hâlâ görüşülmekte olduğu belirtilirken, bu temasların Mart ayında Riyad’da yapılan ve 12 saat süren ilk yüz yüze görüşmenin devamı niteliğinde olacağı ifade edildi. Söz konusu ilk turda taraflar, Karadeniz’de güvenli deniz taşımacılığının sağlanması konusunda uzlaşmaya varmıştı.
 
- Washington Post'a konuşan üst düzey bir Ukraynalı yetkili, ABD ile Ukrayna arasındaki yeni ekonomik anlaşma versiyonunun, savaş tazminatı taleplerine benzediğini söyledi. İsmi açıklanmayan yetkili, Kiev'e gönderilen 55 sayfalık belgenin, "Ukrayna sanki ABD ile savaşmış, kaybetmiş, işgal edilmiş ve şimdi ömür boyu tazminat ödemek zorunda kalmış gibi" bir izlenim yarattığını belirtti. Müzakerelerin gidişatına aşina olan eski bir Ukraynalı yetkili ise, yeni teklifin "Ukrayna için korkunç" olduğunu ve bu haliyle anlaşmanın imzalanmayacağını söyledi. Bu teklifin, ABD'nin başlangıç müzakere pozisyonu olabileceğini de ekledi. Yetkil, "Ya çok küstahlar ya da daha sonra küçük tavizler vermek için çok agresif bir pozisyon almaya çalışıyorlar" dedi. Daha önce Financial Times'a konuşan kaynaklar, ABD'nin yeni taslağını "adaletsiz" olarak nitelendirmiş ve "yağmaya" benzetmişti.
 
- İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, ABD Başkanı Donald Trump'ın ikinci başkanlık döneminin ardından Ukrayna'da barışın devam edip etmeyeceği konusunda endişelerini dile getirdi. Financial Times'a verdiği röportajda Meloni, Trump'ın görevde olduğu sürece Rusya'nın Ukrayna ile yapılan bir barış anlaşmasına uyacağına inandığını, ancak Trump'ın görev süresi sona erdikten sonra ne olacağının belirsiz olduğunu söyledi. Meloni, Rusya'nın olası bir provokasyon olarak algılayabileceği gerekçesiyle Avrupa'nın Ukrayna'da "caydırıcı güçler" bulundurmasına karşı çıktı. Bunun yerine, Ukrayna'nın NATO'ya üye olmadan Kuzey Atlantik Antlaşması'nın 5. maddesi kapsamına alınmasını önerdi. Bu madde, bir NATO üyesine yapılan saldırının tüm üyelere yapılmış sayılacağını belirtiyor. Meloni, Rusya'nın Ukrayna'ya yeniden saldırmayacağına dair güvenilir bir güvence vermemesi halinde, Rusya ile yapılan herhangi bir barış anlaşmasına güvenilemeyeceğini savundu.
 
- Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, yabancı alıcıların Rus gazı için ödemelerini yalnızca Gazprombank üzerinden değil, diğer Rus bankaları aracılığıyla da yapabilmesine olanak tanıyan yeni bir kararnameye imza attı. 1 Temmuz 2025’e kadar geçerli olacak düzenleme, daha önce 1 Nisan'da sona erecek olan geçiş süresini fiilen uzatarak, alıcıların Gazprombank’la çalışabilmek için gerekli lisansları edinmesi ya da yaptırım kaynaklı kısıtlamaları aşması yönündeki süreci kolaylaştırmayı hedefliyor. 
 
28 Mart Cuma
 
- Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, ABD’nin sağladığı askeri yardımı ülkesinin bir borcu olarak görmediklerini açıkladı. Zelenskiy, “Destekleri için minnettarız, ancak bu bir kredi değil ve böyle kabul edilmesine izin vermeyeceğiz” dedi. Kısa süre önce Washington’un sunduğu yeni kaynak anlaşmasına da değinen Zelenskiy, bu metnin önceki çerçeve anlaşmasından tamamen farklı olduğunu belirtti. Kılski Dünya Ekonomisi Enstitüsü’ne göre, ABD’nin Şubat 2022'den bu yana Ukrayna’ya yaptığı yardım 123 milyar doları buldu. Trump Uktayna'ya "350 milyar dolar verdiklerini" savunuyor. 
 
Yeni anlaşma taslağına göre, Ukrayna’daki petrol, gaz, metal gibi doğal kaynakların büyük kısmı özel bir fon aracılığıyla kontrol edilecek. Bu fona ait karar mekanizmasının çoğunluğu ise Washington tarafından atanacak ve veto hakkına sahip olacak. Anlaşmada Kiev’e güvenlik garantisi verilmezken, ABD'nin Ukrayna'ya yaptığı savaş yardımlarının bu yolla telafi edilmesi öngörülüyor. Washington Post'un haberine göre, bir Ukraynalı yetkili bu şartları, “Sanki Ukrayna ABD’ye karşı savaşmış, yenilmiş ve şimdi ömür boyu tazminat ödeyecekmiş gibi” sözleriyle değerlendirdi.
 
- ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna’daki savaşın sona erdirilmesine yönelik görüşmelerde ilerleme kaydedildiğini ancak taraflar arasında ciddi bir "düşmanlık duygusu" olduğunu söyledi. Beyaz Saray’da yaptığı açıklamada Trump, “Bence ilerleme sağlıyoruz, fakat taraflar arasında büyük bir husumet var” dedi. Trump’ın başkanlık kampanyasında yer alan barış vaadi doğrultusunda, ABD uzun bir aradan sonra Rusya temsilcileriyle doğrudan temas kurmaya başlamıştı. 23-25 Mart tarihlerinde Riyad'da yapılan görüşmelere ABD, Rusya ve Ukrayna’dan yetkililer katıldı.
 
- Bloomberg’in haberine göre Kremlin, Batı yaptırımlarını hafifletmek amacıyla “hesaplanmış bir strateji” izliyor. Bu strateji kapsamında Moskova, ABD Başkanı Donald Trump’ın Avrupa üzerindeki baskısının ne kadar etkili olacağını gözlemliyor. Özellikle Rosselhozbank’ın yeniden SWIFT sistemine bağlanması halinde, yaptırımların genel olarak gevşetilebileceği değerlendirmesi yapılıyor. Kremlin’e yakın kaynaklar, bu adımın Trump’ın tutumunu test etmek ve Avrupa’yı bu yönde ikna edip edemeyeceğini görmek için gündeme getirildiğini belirtiyor. Ancak Brüksel, yaptırımların kaldırılmasının ancak Ukrayna’daki çatışmanın çözülmesiyle mümkün olabileceği görüşünde ısrarcı.
 
- Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ABD Başkanı Donald Trump ile Ukrayna’da dış yönetim kurulması konusunu görüşmedi. Bu açıklama Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov tarafından yapıldı. Rusya Devlet Başkanı’nın dün yaptığı, Ukrayna’da demokratik seçimlerin düzenlenebilmesi amacıyla BM ve bazı ülkelerin himayesinde geçici bir yönetim kurulması yönündeki önerisi gündeme gelmişti.
 
Peskov basın toplantısında “Telefon görüşmesi sırasında bu konu ele alınmadı. Ancak bu, başkanın dile getirdiği bir gerçek. Gerçekten de Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’nin (VSU) eylemleri üzerinde tam bir denetimsizlik söz konusu,” dedi. 
 
Peskov, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’nin Kiev yönetiminin emirlerini dinlemediğini ve Rusya’daki enerji altyapılarını hedef almaya devam ettiğini de belirtti. Kremlin temsilcisi, Rusya’nın enerji altyapılarına yönelik saldırılara dair koyduğu moratoryumu uygulamama hakkını saklı tuttuğunu, ancak şu an için başkanın verdiği emrin yürürlükte olduğunu ifade etti.
 
“Ukrayna Silahlı Kuvvetleri üzerinde tam bir denetimsizlik gözleniyor,” diyen Peskov, Ukrayna’daki milliyetçi birliklerin güçlendiğini ve genişlediğini, bunun da Kiev rejiminin kontrolü kaybettiğini gösterdiğini söyledi.
 
- Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Guo Jiakun, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna’da dış yönetim kurulması önerisini değerlendirdi.
 
Guo Jiakun bir basın toplantısında “Çin’in Ukrayna krizi konusundaki tutumu tutarlı ve nettir,” dedi. Toplantıda Ukrayna konusuna başka bir şekilde değinilmedi.
 
- Ukrayna’ya 909 ölü askerin cenazesi teslim edildi. Açıklama, Ukrayna Savaş Esirleriyle İlgili Koordinasyon Merkezi tarafından yapıldı.
 
Cenazeler Kuraşovskiy, Pokrovskiy, Bahmut, Ugledar, Lugansk ve Zaporojye yönlerinden, ayrıca Rusya topraklarındaki morglardan teslim alındı.
 
Ukrayna merkezi, Uluslararası Kızılhaç Komitesi’ne teşekkürlerini iletti.
 
- Rusya Savunma Bakanlığı, Harkov bölgesindeki Krasnoye Pervoye köyünün Rus birliklerince kontrol altına alındığını bildirdi. Bakanlık, son bir hafta içinde özel harekât kapsamında farklı bölgelerde altı yerleşim yerinin ele geçirildiğini duyurdu.
 
- Suudi Arabistan’da Rusya ve ABD heyetleri arasında yapılan görüşmelerin ana konusu Karadeniz’de deniz taşımacılığının güvenliği ve Rus tarım ürünlerinin ihracatının yeniden sağlanmasıydı. Bu bilgiyi, görüşmelere katılan Rusya Federasyon Konseyi Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Grigori Karasin verdi.
 
Karasin, yapılan görüşmeleri “sakin” ve “yapıcı” olarak niteledi, ancak “çok verimli değildi” dedi. Karasin Rossiya-24 kanalına verdiği röportajda “İlk görüşmeden büyük atılımlar beklemek safça olurdu,” diye konuştu.
 
Senatöre göre, mevcut Amerikan heyetiyle “prensip olarak çalışmak mümkün”, çünkü ABD temsilcileri “dinliyor, algılıyor ve kendi pozisyonlarını dile getiriyor”. Karasin, bu tür görüşmelerin devam edeceğini ve Rusya’daki yönetimin kendi grubuna yeni görevler vereceğini belirtti.
 
- Gürcistan Parlamento Başkanı Şalva Papuaşvili, geçen yıl aralık ayında görev süresi sona eren eski Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili’nin Baltık ülkelerine yaptığı ziyareti eleştirdi. Gürcü meclis başkanına göre, “Zurabişvili’nin üç Baltık ülkesine yaptığı tur ve üst düzeyde kabul görmesi”, onun hâlâ kendisini Gürcistan’ın yasal cumhurbaşkanı olarak gördüğünü ve uluslararası arenada Gürcü muhalefetini temsil etmeye devam ettiğini gösteriyor.
 
– Rusya Savunma Bakanlığı’nın açıklamasına göre, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri bugün saat 10:20 civarında Suca gaz ölçüm istasyonuna saldırı düzenledi. İlk belirlemelere göre saldırı, HIMARS çok namlulu roketatar sistemleriyle gerçekleştirildi. Bakanlık, enerji tesisinin fiilen imha edildiğini belirtti.
 
Açıklamada ayrıca, “Kiev rejiminin Rusya’nın sivil enerji altyapısına yönelik kasıtlı saldırıları durdurduğuna dair kamuoyuna yaptığı tüm açıklamalar, aslında Zelenskiy’in yeni bir taktiği. Amaç, cephedeki çöküşü engellemek ve Avrupa’daki ‘müttefiklerin’ yardımıyla askeri kapasitesini yeniden toparlamak” ifadeleri kullanıldı.
 
Aynı gün sabah saatlerinde, Rusya Savunma Bakanlığı’nın bildirdiğine göre, Ukrayna ordusunun Saratov’daki petrol rafinerisi altyapısına yönelik saldırı girişiminde kullandığı 19 insansız hava aracı Rus hava savunma sistemleri tarafından düşürüldü veya etkisiz hale getirildi.
 
Suca gaz ölçüm istasyonu, 7 Ağustos 2024’ten itibaren Kursk bölgesine giren Ukrayna birliklerinin kontrolündeydi. 21 Martta Rusya Savunma Bakanlığı, Ukrayna güçlerinin bölgeden çekilmeden önce enerji altyapısını havaya uçurarak kasıtlı bir provokasyon yaptığını duyurmuştu.
 
– EUObserver’ın Avrupa diplomatik kaynaklarına dayandırdığı haberine göre, Avrupa Birliği ülkeleri Rusya’ya yönelik 17. yaptırım paketinin hazırlıklarına başladı. Diplomatik kaynaklar, sürecin henüz ilk aşamada olduğunu belirtiyor.
 
“AB Dışişleri Bakanlığı ve Avrupa Komisyonu bu konuda çalışıyor… Muhtemelen yaz başında bazı tekliflerin sunulması bekleniyor,” diyen bir diplomat, hazırlıkların zaman alabileceğini vurguladı.
 
Başka bir kaynak ise, yeni yaptırım paketinin oluşturulmasının daha fazla zaman alabileceğini ve şu an için bu adımın spekülatif bir hamle gibi göründüğünü ifade etti. Aynı kaynak, Ukrayna’daki barış sürecini dikkatle izlemek gerektiğini de sözlerine ekledi.
 
13 Mart’ta Avrupa Komisyonu Sözcüsü Anita Hipper, Avrupa ülkelerinin Rusya’ya yönelik mevcut yaptırımların uzatılmasını görüştüğünü, bunların hafifletilmesinin ise şu an için gündemde olmadığını teyit etmişti. Ancak bu konunun, tüm AB üyelerinin onayıyla ele alınabileceğini de belirtmişti.
 
 

- Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna’da Birleşmiş Milletler (BM) himayesinde geçici bir uluslararası yönetim oluşturulması fikrini gündeme getirdi. TASS ajansının haberine göre Putin, bu önerinin ABD, Avrupa ülkeleri ve Rusya’nın “ortakları ile dostları” arasında müzakere edilmesi gerektiğini söyledi. Bu tür bir dış yönetim altında Ukrayna’da seçimlerin yapılabileceğini belirten Putin, böylece halkın güvenini kazanmış, işlevsel bir hükümetin göreve geleceğini ve Rusya’nın da bu hükümetle barış anlaşması gibi belgeler imzalayabileceğini ifade etti.

Putin’e göre, Ukrayna'da şu anda görevde bulunan sivil yönetim meşru değil çünkü ülkede başkanlık seçimleri yapılmadı. Rus lider, “Bugün biriyle bir belge imzalasak, yarın başka biri gelecek” diyerek mevcut siyasi belirsizlik nedeniyle Ukrayna’yla doğrudan müzakerelerin anlamlı olmadığını vurguladı. 
 
- Putin, Avrupa ülkeleriyle Ukrayna krizinin çözümü konusunda çalışmaya hazır olduklarını ancak Batı'nın Moskova'ya karşı dürüst davranmadığını belirtti. Murmansk ziyareti sırasında konuşan Putin, Batılı ülkelerin Rusya'yı "oyalamaya çalıştığını" ve bu nedenle artık onlara güven temelinde hata yapmayacaklarını vurguladı. Putin ayrıca, BRICS ülkeleri ve Kuzey Kore'nin de Ukrayna meselesinin çözümünde potansiyel diyalog ortakları arasında yer aldığını ifade etti.
 
- Rus ider, Ukrayna krizinin ancak çatışmanın temel nedenleri ortadan kaldırılarak barışçıl yollarla çözülebileceğini söyledi. Putin, Rusya’nın uzun vadeli güvenliğini garanti altına almak istediğini vurguladı. Ayrıca, Moskova'nın Ukrayna’daki durumu çözmeye yönelik çaba gösteren tüm taraflarla çalışmaya hazır olduğunu belirten Putin, ABD Başkanı Donald Trump’ın da bu konuda samimi bir istek taşıdığına inandığını ifade etti.
 
- Nezavisimaya gazetesi, Türkiye ve ABD'nin, Ankara’ya S-400 hava savunma sistemleri nedeniyle uygulanan savunma sanayi yaptırımlarını kaldırmak üzere teknik görüşmelere başlama konusunda anlaştığını duyurduğu haber analizde  "Washington, buna karşılık Türkiye'den Rus yapımı S-400 sistemlerini devre dışı bırakmasını talep ediyor. Görüşmeler, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Washington ziyaretinde gündeme geldi ve her iki taraf da savunma alanındaki iş birliğini engelleyen unsurların aşılması konusunda siyasi irade ortaya koydu. ABD tarafı, S-400’lerin ya sökülmesini ya da İncirlik Üssü’ne taşınarak etkisiz hale getirilmesini öneriyor. Geçmişte bu önerilere karşı çıkan Ankara’nın, iç politikada artan baskılar nedeniyle daha esnek bir tutum sergileyebileceği değerlendiriliyor" diye yazdı. 
 
- İsmi açıklanmayan bir ABD Ulusal Güvenlik Konseyi temsilcisi, Reuters’a yaptığı açıklamada, Ukrayna’daki devlet yönetiminin ülkenin Anayasası ve halkı tarafından belirlendiğini söyledi.
 
Bu açıklama, Beyaz Saray’ın, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna’da seçimlerin düzenlenmesi amacıyla BM himayesinde geçici bir yönetim kurulması teklifini ABD, Avrupa ülkeleri ve Rusya’nın ortaklarıyla görüşerek değerlendirme çağrısına yanıt olarak yapıldı. Putin’e göre bu öneri, “iktidarın halkın güvenini kazanmış, işlevsel bir hükümete geçmesini” sağlayarak Rusya’nın bu hükümetle barış müzakereleri yürütebilmesinin yolunu açacak.
 
- Financial Times’ın Kiev’deki üç üst düzey yetkiliye dayandırdığı haberine göre, Ukrayna makamlarının önümüzdeki hafta ABD ile maden kaynaklarına ilişkin bir anlaşma imzalaması pek olası değil.
 
Gazeteye konuşan yetkililer, yeni anlaşma taslağını adaletsiz, hatta “yağmacı” olarak nitelendiriyor. Söz konusu taslağın, ABD’ye Ukrayna’daki tüm yeraltı kaynakları —petrol ve doğal gaz dahil— ile demiryolları, boru hatları, limanlar ve işleme tesisleri gibi altyapılar üzerinde kontrol öngördüğü ve önceki versiyonların çok ötesine geçtiği belirtiliyor.
 
Kiev, bu anlaşmanın Ukrayna’nın egemenliğini zedeleyebileceğini, Washington’a olan bağımlılığı artırabileceğini ve ülke dışına kâr aktarımıyla sonuçlanabileceğini düşünüyor. Bu nedenle, Ukrayna Cumhurbaşkanlığı ofisi bir grup hukuk danışmanını devreye alarak belgeyi incelemelerini ve karşı öneri hazırlamalarını istedi.
 
Bloomberg’in haberine göre, ABD yönetimi, Ukrayna’nın altyapı ve doğal kaynak projelerine yapılacak tüm gelecekteki yatırımlarda kontrol sahibi olmayı hedefliyor. Başkan Donald Trump’ın yönetimi tarafından hazırlanan yeni anlaşma taslağında, ABD’nin bu projelerde “ilk teklif hakkı” talep ettiği belirtiliyor. Anlaşma yürürlüğe girerse, ABD yollar, limanlar, madenler, petrol, gaz ve nadir toprak elementleri gibi stratejik alanlardaki yatırımlarda geniş yetkilere sahip olacak. Taslak geçen hafta sonu Ukrayna tarafına iletildi; ancak metnin nihai hali henüz netleşmedi. Fransa’da konuşan Zelenskiy, ABD'nin teklif ettiği kapsamlı anlaşmanın sürekli değiştiğini ve dikkatli incelenmesi gerektiğini söyledi.
 
- TASS’ın bir kaynağa dayandırdığı haberine göre, Ukrayna konusunda ikinci tur Rusya-ABD istişareleri nisan ortasında Riyad’da yapılabilir. Görüşmenin kesin tarihi henüz belli değil.
 
Ajansa konuşan kaynak, “Rusya ile ABD arasındaki teknik istişareler sürecek, ancak bir sonraki tur görüşmelerin organizasyonuna dair konular henüz ele alınmadı” dedi.
 
- Rusya Federal Havacılık Kurumu (Rosaviatsiya) temsilcisi Artyom Korenyako’nun açıklamasına göre, Saratov’daki Gagarin Havalimanı’nda sivil uçuşlara geçici kısıtlamalar getirildi. Bu adım, uçuş güvenliğini sağlamak amacıyla atıldı.
 
Telegram kanalında yapılan açıklamada, önlemlerin “erken saatlerde” devreye alındığı belirtildi.
 
- Bu sabaha karşı Odessa’da patlamalar meydana geldi. Haberi TASS, kentin belediye başkanı Gennadiy Trukhanov’a dayandırarak duyurdu.
 
Ajans, “Kentte patlamalar duyuluyor” sözlerine yer verdi. Olayla ilgili başka ayrıntılar paylaşılmadı.
 
Gece boyunca Odessa bölgesinde hava saldırısı alarmı verildi. Ayrıca Jitomir, Mykolayiv, Sumı ve Hmelnitski bölgelerinde de sirenler çaldı.
 
- Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Genel Direktörü Audrey Azoulay, Ukrayna'da hayatını kaybeden Rus gazetecilerin öldürülmesini kınadı. Bahsi geçen isimler arasında İzvestiya muhabiri Aleksandr Fedorçak ile Zvezda televizyon kanalından Andrey Panov ve Aleksandr Sirkeli bulunuyor.
 
 
27 Mart Perşembe
 
- Paris’te Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve İngiltere Başbakanı Keir Starmer’ın ev sahipliğinde düzenlenen “gönüllüler koalisyonu” zirvesi sona erdi. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Avrupa liderlerinin Paris'teki zirvesi sonrası yaptığı açıklamada, Rusya’ya ait dondurulmuş 230 milyar euroluk varlığın Ukrayna’nın savaş sonrası yeniden inşasında kullanılmasını önerdi. Macron, bu varlıkların akıbetinin barış müzakereleri çerçevesinde ele alınacağını belirtti.
 
Daha önce yalnızca bu dondurulmuş varlıklardan elde edilen gelirlerin kullanımına onay veren Macron, şimdi doğrudan fonların kendisinin de değerlendirilmesini gündeme taşıdı. Avrupa Birliği, G7 ülkeleri ve Avustralya tarafından toplamda yaklaşık 280 milyar dolarlık Rus devlete ait varlık dondurulmuş durumda.
 
- Macron ayrıca, Avrupa’nın Ukrayna’ya barış anlaşması sonrasında konuşlandırılmak üzere güvenlik güçleri göndermeye hazırlandığını duyurdu. Bu çok uluslu birliklerin kara, hava ve denizde görev yaparak barışın uygulanmasını denetlemesi planlanıyor. Macron, tüm katılımcı ülkelerin bu fikri desteklemediğini belirtse de, böyle bir misyonun uygulanması için oybirliği gerekmediğini vurguladı. Zirvede, Ukrayna’nın yeniden saldırıya uğramasını önlemek amacıyla askeri caydırıcılığın barış sonrası da sürdürülmesi gerektiği görüşü öne çıktı.
 
- Paris’te sona eren “gönüllüler koalisyonu” zirvesinin ardından İngiltere Başbakanı Starmer ve Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy basın mensuplarına kısa bir açıklamada bulundu. Starmer, zirvenin üç önemli sonucunu vurgulayarak, “İlk olarak, Ukrayna’ya verilen büyük destek; ikinci olarak, şu anda yaptırımları kaldırmanın zamanı olmadığı, tam tersine baskının sürdürülmesi gerektiği konusunda netlik sağlandı” dedi. Zelenskiy ise İngiltere ve Fransa’ya verdikleri destekten ötürü teşekkür ederek, savaş sona ermeden hiçbir yaptırımın kaldırılmaması gerektiğini yineledi.
 
- Görev süresi sona ermekte olan Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Paris’te düzenlenen zirve sonrası yaptığı açıklamada, Rusya’ya yönelik yaptırımların şu aşamada kaldırılmasının "ciddi bir hata" olacağını söyledi. Scholz, “Barış sağlanmadan yaptırımların kaldırılmasının hiçbir anlamı yok. Maalesef bu hedef hâlâ çok uzak" dedi. 
 
- Associated Press’in Güney Kore Genelkurmay Başkanlığı’na dayandırdığı haberine göre, Kuzey Kore 2025 yılı başında Rusya’ya ek olarak 3 bin asker daha gönderdi. Ocak ve Şubat aylarında yapılan bu sevkiyata ek olarak Pyongyang, kısa menzilli balistik füzeler, 170 mm’lik kundağı motorlu obüsler ve yaklaşık 220 adet 240 mm’lik çok namlulu roketatar sistemi de sağladı. Güney Koreli yetkililer, Kuzey Kore’nin bugüne kadar Ukrayna’daki savaşta kullanılmak üzere Rusya’ya toplamda 11 bin asker gönderdiğini, bunların yaklaşık 4 binin öldüğü veya yaralandığını tahmin ediyor.
 
- Mısır’ın Hurgada kıyılarında 27 Mart sabahı kaza geçiren “Sindbad” adlı turistik batiskafın (küçük denizaltı) içinde bulunan Rus yolculardan beşinin hayatını kaybettiği bildirildi. Rusya'nın Mısır’daki başkonsolosu Viktor Voropayev'in verdiği bilgilere göre ölenler arasında iki çocuk da bulunuyor. Kazadan sağ kurtulan 38 kişi arasında 24'ü otellere yerleştirilirken, 14 kişi hastaneye kaldırıldı. Olay anında batiskafın içinde bulunan yolcular su altından tahliye edildi, ancak sekiz kişinin akıbeti hâlâ bilinmiyor. Tüm turistik denizaltı dalışları geçici olarak durdurulurken, kazanın nedeni Rusya ve Mısır yetkilileri tarafından birlikte soruşturulacak.
 
- Ember adlı analiz merkezinin raporuna göre, Avrupa Birliği ülkeleri 2024 yılında Rusya’dan gaz ithalatını önceki yıla kıyasla yüzde 18 oranında artırdı. Raporda, sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) ile boru hattı gazı alımlarında artış yaşandığı belirtilirken, en büyük alıcıların İtalya, Fransa ve Çekya olduğu vurgulandı. Rapora göre AB’nin Rusya’dan aldığı toplam gaz miktarının maliyeti 21,9 milyar euroya ulaşarak, Ukrayna’ya sağlanan 18,7 milyar euroluk mali yardımı geride bıraktı. 2025 başı itibarıyla Ukrayna, Rus gazının Avrupa’ya transiti sonlandırırken, AB ise önümüzdeki haftalarda Rus fosil yakıtlarından kademeli çıkışı hedefleyen yeni bir strateji açıklamaya hazırlanıyor. (Kommersant)
 
- Moskova’daki Meşçanskiy Bölge Mahkemesi, devlet destekli teknoloji şirketi Rosnano’nun üç eski üst düzey yöneticisinin mal varlıklarına ihtiyati tedbir kararı verdi. Karar, eski icra direktörü Boris Podolskiy, finans direktörü Artur Galstyan ve vergi ile raporlama metodolojisinden sorumlu Marina Kasenkova hakkında açılan "yetkiyi kötüye kullanma" davası kapsamında alındı. Savcılığa göre, sanıklar 2017 yılında şirketin mali durumunu olduğundan iyi gösteren sahte raporlar hazırlayarak devleti 43 milyar ruble kaynak aktarmaya ikna etti. Soruşturmanın, 2020 sonunda Rosnano yönetimine gelen yeni ekibin şikâyetiyle başlatıldığı bildirildi. Usulsüz şekilde aktarılan paranın bir kısmının, okul çocukları için geliştirilen esnek ekranlı tablet projelerine yönlendirildiği iddia ediliyor. Aynı dosya kapsamında, bu tabletleri üreten “Plastic Logic” şirketinin genel müdürü Boris Galkin de 2024 yılında tutuklanmıştı.
 
- Moldova’daki Gagauz Özerk Bölgesi’nin başkanı Evghenia Guțul, bugün Rusya ve Türkiye devlet başkanlarına çağrıda bulunarak serbest bırakılması ve Gagauzya’nın korunması konusunda yardım istedi. Guțul, daha önce 2023 seçim kampanyasının yasa dışı finansmanı gerekçesiyle açılan ceza soruşturması kapsamında Kişinev havaalanında gözaltına alınmıştı. Savcılar başkanın tutuklanmasını talep ediyor. Guțul’un destekçileri davanın siyasi nedenlerle açıldığını belirtirken, özerk bölge parlamentosu olayın koşullarının uluslararası düzeyde araştırılmasını talep etti.
 
Gözaltında bulunan Guțul, avukatları aracılığıyla iki resmi mektup iletti: biri Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e, diğeri Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a. Guțul, Putin’den serbest bırakılması için Moldova makamlarına diplomatik, siyasi ve hukuki baskı yapılmasını isterken, Erdoğan’dan “Gagauz halkını korumasını” ve Gagauzya’nın özerkliğini kaybetmemesi için destek vermesini talep etti.
 
Guțul, 25 Martta İstanbul’a gitmek üzere Kişinev Havalimanı’nda uçağa binerken gözaltına alınmıştı. 
 
- Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov, Moskova ile Washington arasında stratejik istikrar konulu diyaloğun yeniden başlatılmasının konuşulması için henüz erken olduğunu söyledi. Rusya Uluslararası İlişkiler Konseyi’nde konuşan Ryabkov, ABD’den nükleer silahların kontrolüyle ilgili bazı olumlu sinyaller geldiğini belirtti, ancak bunun somut bir aşamaya ulaşmadığını vurguladı.
 
Ryabkov “Bu konuda konuşmak için erken,” dedi. Bakan yardımcısı yine de ABD’den, nükleer silahların kontrolü bağlamında odakta olan bazı ülkelerin nükleer silahlardan arındırılması gerektiğine dair üst düzey sinyallerin geldiğini ifade etti.
 
- Ukrayna milletvekili Yaroslav Jeljaznyak, ABD ile Ukrayna arasında hazırlanmakta olan yeni yeraltı kaynakları anlaşmasının, ülke genelindeki tüm madenleri kapsayacağını bildirdi. Jeljaznyak Telegram kanalında yaptığı açıklamada, anlaşmanın hem mevcut hem de yeni tüm doğal kaynakları içerdiğini, petrol ve gaz dahil her şeyin yer aldığını belirtti.
 
Milletvekili ayrıca, anlaşmada ABD’nin güvenlik garantilerine dair herhangi bir madde olmadığını da vurguladı: “Güvenlik garantilerine dair hiçbir şey yok. İma dahi edilmemiş.”
 
- Avrupa Birliği, Rusya ile ABD arasında tahıl anlaşmasının yeniden başlatılması tartışmalarına rağmen, Temmuz ayına kadar Rusya’ya yönelik yaptırımları kaldırmayı düşünmüyor. Euractiv’e konuşan bir AB diplomatı, tahıl anlaşmasının Batı yaptırımlarını delme girişimi olarak görüldüğünü ifade etti.
 
Kaynak “Yaptırımların yenilenmesine kadar (Temmuz’da) hiçbir şey değişmeyecek. Rusya değişmedi, hedefleri de değişmedi, bu yüzden biz de politikamızı değiştirmeyeceğiz,” şeklinde konuştu.
 
- Rusya, Katar’ın arabuluculuğuyla Ukrayna’ya beş çocuğu aileleriyle birleştirilmek üzere teslim etti. Tören, Katar’ın Moskova’daki büyükelçiliğinde gerçekleşti. Törene Katar Büyükelçisi Ahmed bin Nasır bin Casim Al Tani ve Rusya Çocuk Hakları Komiserliği’nden Aleksey Gazaryan da katıldı. Ailelerine kavuşan çocuklar 11 ila 17 yaşları arasında; ikisi kız, üçü erkek.
 
- Kuzey Kore lideri Kim Jong-un’un Moskova’ya olası ziyareti gündemde. Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Andrey Rudenko, Kim’in ziyareti için hazırlık yapıldığını ve buna karşılık Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un da Kuzey Kore’yi ziyaret etmeyi planladığını açıkladı.
 
- Polonya Genelkurmay Başkanı Wiesław Kukuła, ülkesinin halkı olası bir Rusya savaşına hazırlamak için yeni bir program planladığını açıkladı. Politico’ya verdiği röportajda, siber güvenlik ve ilk yardım eğitimi, okul müfredatının genişletilmesi, işveren ve çalışanlar için vergi indirimleri ve tazminatlar gibi önlemler öngörülüyor.
 
Mart ayı başında Başbakan Donald Tusk, yedek askerler ve sivillerin olası savaş durumuna hazırlanması amacıyla bir program duyurmuştu. Tusk “Yıl sonuna kadar, her yetişkin erkeğin savaşa hazır olduğu bir model oluşturmak istiyoruz,” demişti.
 
- Rusagro Holding’in kurucusu Vadim Moşkoviç’in avukatı, sanığın kefaletle serbest bırakılması için mahkemeye başvurdu. Avukat, şirketin Moşkoviç için 1 milyar ruble kefalet ödemeye hazır olduğunu belirtti. Bu bilgi, Kommersant muhabirinin aktardığı mahkeme sürecinde ortaya çıktı.
 
 
 
- ABD Hazine Bakanı Scott Bessent, Rusya'ya uygulanan yaptırımların geleceğinin tamamen Moskova'nın tutumuna bağlı olduğunu belirtti. Fox News’e konuşan Bessent, yaptırımların hafifletilmesinin de sıkılaştırılmasının da gündemde olduğunu söyledi. Bessent, Rusya'nın SWIFT sistemine yeniden bağlanma ihtimaliyle ilgili soruya “her şey tartışılabilir” diyerek yanıt verdi. Bakan, Başkan Donald Trump’ın müzakere avantajı sağladığına inanırsa yeni yaptırımları tereddütsüz uygulayacağını vurguladı. Rus tarafı ise, özellikle gıda ve gübre ihracatı yapan finansal kuruluşların SWIFT sistemine yeniden bağlanmasını içeren taleplerinin karşılanmadan Karadeniz Girişimi'nin sürdürülemeyeceğini savunuyor.
 
Trump, Rusya’nın Ukrayna ile ateşkes sürecini bilerek yavaşlatıyor olabileceğini öne sürmüş  Ben Rusya’nın bunu sona erdirmek istediğini düşünüyorum ama belki de zamanı uzatıyor. Biliyor musunuz, ben bunu yıllarca yaptım (iş dünyasında) ‘Sözleşmeyi imzalamak istemiyorum, oyunun içinde kalmak istiyorum, ama belki de aslında (sözleşmeyi)  istemiyorum” demişti. 
 
Riyad’daki ABD-Rusya görüşmeleri sonrası yapılan Kremlin açıklamasında da yaptırımların kaldırılmasının, Karadeniz üzerinden güvenli sevkiyatın yeniden başlatılması için ön koşul olduğu ifade edildi. Washington ise henüz bu taleplere olumlu yaklaşmıyor. Avrupa Birliği yetkilileri de Rusya’nın yeniden SWIFT sistemine dahil edilmesini gerçekçi bulmuyor. AB Komisyonu'na göre, yaptırımların kaldırılması ancak Rus birliklerinin Ukrayna’dan tamamen çekilmesi halinde mümkün olabilir.
 
- Avrupa Komisyonu, Karadeniz üzerinden güvenli sevkiyatları öngören "Karadeniz girişimi"nin yeniden başlatılması için Rusya'nın öne sürdüğü şartları kabul etmedi. Komisyon sözcüsü Anita Hipper, yaptırımların kaldırılmasının tek koşulunun "Rus birliklerinin Ukrayna'dan kayıtsız şartsız çekilmesi" olduğunu belirtti. ABD'nin arabuluculuğunda Riyad'da yapılan görüşmelerde Moskova, tarım ihracatı yapan kurumların uluslararası finans sistemine bağlanması gibi taleplerle inisiyatife dönmeye hazır olduğunu iletmişti. Ancak bu şartların büyük kısmının Avrupa yaptırımlarıyla bağlantılı olması, Brüksel’in sürece yeşil ışık yakmasını engelliyor.
 
 - Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Ukrayna lideri  Zelenskiy’i Paris’te düzenlenecek barış ve güvenlik zirvesine hazırlık amacıyla Élysée Sarayı’nda kabul etti. Zirvede, Macron’un girişimiyle oluşturulacak ve olası bir ateşkes durumunda Ukrayna’ya asker göndermeye gönüllü ülkelerin yer alacağı “gönüllüler koalisyonu”nun çerçevesi belirlenecek. Görüşme sonrası düzenlenen ortak basın toplantısında Macron, Fransa’nın Ukrayna’ya 2 milyar euro tutarında yeni bir askeri yardım paketi sunacağını ve bu paketin Mistral hava savunma füzeleri, AMX-10 RC tankları ve mühimmat içerdiğini açıkladı. Ayrıca, Avrupa’nın Rusya’yı caydırabilecek bir savunma gücü oluşturması gerektiğini vurgulayan Macron, “Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü korumasına yardım etmek için buradayız” dedi.
 
- Zelenskiy, "Karadeniz'de ateşkesin sağlanması karşılığında Rusya'nın Batı yaptırımlarının kaldırılması yönündeki taleplerine ABD’nin boyun eğmeyeceğini umduğunu" söyledi. Paris’te düzenlenen Ukrayna destek koalisyonu zirvesi kapsamında konuşan Zelenski, BBC’nin sorusunu yanıtlarken, “Umarım dayanırlar. Tanrı yardımcımız olsun. Ama göreceğiz” dedi. Zelenskiy, Eurovision News'e verdiği röportajda ise "Putin’in en büyük korkularından birinin gücünü kaybetmek olduğunu" savunarak, “Ama bu aynı zamanda yaşıyla da ilgili. Yakında ölecek, bu bir gerçek, ve her şey bitecek” ifadelerini kullandı.
 
- Reuters'in Avrupa’daki diplomatlarla yaptığı görüşmelere göre, Fransa ve İngiltere liderliğinde oluşturulan ve yaklaşık 30 ülkeyi kapsayan “gönüllüler koalisyonu” çerçevesinde Ukrayna’ya yabancı asker gönderme fikri giderek daha az gerçekçi bulunuyor. Avrupa’da bu yöndeki tartışmaların yerini, Kiev’e farklı yollarla destek sağlamaya yönelik planlar alıyor. Özellikle sahadaki dengenin Ukrayna aleyhine değişmesi ve ABD Başkanı Donald Trump’ın Avrupa’nın güvenlik taleplerine destek vermemesi, koalisyonun caydırıcılığını zayıflattı. ABD istihbarat ve lojistik desteği olmadan bir barış gücü misyonunun hayata geçirilmesinin zor olacağı belirtilirken, Avrupa ülkeleri Ukrayna ordusunun daha iyi silahlandırılması ve NATO üyeliğine alternatif güvenlik garantileri gibi seçenekleri masaya yatırıyor.
 
- Ukrayna Enerji Bakanlığı, Rusya'nın ABD ile yapılan görüşmeler sonrası yayımladığı ve enerji altyapısına yönelik saldırılarda geçici moratoryum uygulanacak tesisleri listelediği belgede, petrol ve doğalgaz üretim tesislerinin yer almadığını açıkladı. Bakanlık, Kiev’in Washington’la birlikte üzerinde mutabık kaldığı listede bu tesislerin açıkça bulunduğunu ve Rus tarafının kendi açıkladığı listeyle bu mutabakata uymadığını belirtti. Kremlin’in yayımladığı listede rafineriler, boru hatları, elektrik üretim ve iletim altyapısı ile nükleer ve hidroelektrik santraller yer alıyor.
 
- NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, 26 Mart’ta yaptığı açıklamada, NATO üyesi herhangi bir ülkeye yönelik saldırının "ezici bir karşılıkla" sonuçlanacağını söyledi. Rutte, "özellikle Polonya gibi müttefiklerin hedef alınması durumunda, saldırganın NATO’nun tüm gücüyle karşı karşıya kalacağını" vurguladı.  Rutte “Bu mesaj, Vladimir’e, yani Putin’e, ve bize saldırmayı düşünen herkese çok açık olmalı. Rusya ittifak için en ciddi tehdit olmaya devam ediyor" dedi. 
 
- Avrupalı yetkililere göre, ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna’daki çatışmaları sona erdirme vaadini yerine getirebilmek için yakında zor bir karar vermek zorunda kalacak. Bloomberg’e konuşan kaynaklar, Trump’ın kamuoyuna yaptığı “kısa sürede barış” açıklamalarının Moskova tarafından koz olarak kullanılabileceğini ve ABD’nin çözüm sürecini diğer konularla bağlantılandırmasının Rusya’ya ek avantajlar sağladığını belirtiyor. Rusya’nın ise müzakereleri uzatmayı ve görüşme gündemini daraltmayı amaçladığı değerlendirilirken, Trump’ın önünde ya Moskova üzerindeki baskıyı artırmak ya da belirlediği takvime uymak adına ciddi tavizler vermek gibi iki seçenek bulunuyor.
 
 
26 Mart Çarşamba
 
- Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Rusya’nın ABD ile Kuzey Akım boru hattı üzerinden Avrupa’ya doğal gaz sevkiyatlarının yeniden başlatılması konusunda görüşmeler yürüttüğünü açıkladı.
 
“Elbette şu anda görüş ayrılıkları var. Ama Avrupa’ya enerji tedarikinin normalleşmesiyle ilgilenen yalnızca ABD ve Rusya mı?” diye soran Lavrov, Rusya’nın bu konuda yalnız olmadığını ima etti.
 
Lavrov, Rus devlet televizyonu Pervıy Kanal’da katıldığı yayında “Kuzey Akım hakkında görüşmeler sürüyor. Amerikalıların Avrupa üzerindeki etkisini kullanarak Avrupa’nın Rus gazından tamamen vazgeçmemesini sağlamaları ilginç olurdu,” dedi.
 
Lavrov, boru hattının yeniden faaliyete geçmesine karşı çıkanlar arasında Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile Almanya Ekonomi Bakanı Robert Habeck’in de bulunduğunu belirtti. Bakan “Hepsi Kuzey Akım’ın asla yeniden açılmasına izin vermeyeceklerini söylüyor. Ya hasta insanlar bunlar ya da intihar eğilimliler,” ifadelerini kullandı.
 
- Avrupa’nın sanayi sektörünün rekabet gücünü koruyabilmesi için belirli bir düzeyde Rus gazı tedariki gerekiyor. Bu amaçla, hasar görmüş Kuzey Akım boru hattının kısmen yeniden faaliyete geçmesi söz konusu olabilir. Bu açıklamayı, Fransız enerji şirketi Total Energies’in CEO’su Patrick Pouyanné yaptı.
 
Pouyanné “Dört boru hattından ikisinin yeniden çalışmasına şaşırmam, ama dördünün de devreye alınması mümkün değil. Rus gazı ile, kaynağı ne olursa olsun, LNG yoluyla rekabet etmek mümkün değil,” dedi (Reuters).
 
- Politico’nun kaynaklara dayandırdığı haberine göre, İtalya, İspanya ve Fransa, Avrupa Birliği’nin savunma harcamalarını artırmaya yönelik stratejiyi hâlâ onaylamaya hazır değil. Bu tutumları, Brüksel’in Ukrayna’ya Avrupa silahı tedarikini artırma planını sekteye uğratabilir.
 
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Mart ayı başında “RearArm Europe” adlı 800 milyar euroluk bir yeniden silahlanma planı önermişti. Bu plan, hava savunma sistemleri, insansız hava araçları ve Ukrayna için silah temini gibi alanlarda kullanılmak üzere 150 milyar euroluk kredi alınmasını öngörüyor. Ancak güney Avrupa ülkeleri, borç yükünün artmasından endişe ederek plana destek vermiyor. Bunun yerine, 27 AB üyesinin oybirliğiyle onaylaması gereken, AB ortak borçlanması yoluyla finanse edilecek “savunma tahvilleri” öneriyorlar. Almanya ve Hollanda gibi kuzey ülkeleri ise bu tür tahvillerin ortak borç sorumluluğu için tehlikeli bir emsal teşkil edebileceğini düşünüyor.
 
- Polonya Ulusal Güvenlik Bürosu Başkanı General Dariusz Łukowski, Polsat televizyonuna verdiği röportajda, olası bir Rus saldırısı durumunda Polonya’nın Kaliningrad bölgesinden ya da Belarus’tan gelecek bir taarruza karşı en fazla bir-iki hafta savunma yapabileceğini söyledi.
“Savaşın gidişatına bağlı olarak, mevcut mühimmat stoklarımızla bir ya da iki hafta savunma yapabiliriz,” dedi. Łukowski “Ukrayna’nın direnişi sayesinde kazandığımız iki-üç yıl içinde askeri kapasitemizi yeniden inşa etmeyi ve Rusya’nın saldırganlığına karşı gerçek anlamda dirençli hale gelmeyi umuyoruz.” ifadelerini kullandı.
 
- Rusya Devlet Başkanı Sözcüsü Dmitriy Peskov, Moldova’da Cumhurbaşkanı Maia Sandu’ya muhalif olan ve halk arasında belli bir popülariteye sahip siyasetçilere karşı “açık baskı yöntemleri” kullanıldığını savundu. Bu açıklamayı, Gagavuzya lideri Evgeniya Gutsul’un Kişinev Havalimanı’nda gözaltına alınmasıyla ilgili olarak yaptı.
 
Peskov’a göre Moldova makamları demokratik normları ihlal ediyor ve Romanya’daki bazı uygulamaları taklit ediyor. Kremlin sözcüsü “Bu tür eylemleri kınıyoruz. Kişinev’in bu yöntemlerden vazgeçip ülkedeki tüm siyasi güçlere faaliyet özgürlüğü tanıması gerektiğine inanıyoruz,” dedi.
 
Gutsul, dün gözaltına alınmıştı. Moldova savcılığı, hakkında yurt dışına çıkış yasağı olduğunu bildirdi.
 
 
 
- Rusya’da bugün ülke genelini etkileyen geniş çaplı bir dijital altyapı krizi yaşandı. İlk olarak enerji devi Lukoil’e yönelik olası bir siber saldırı haberi geldi. Sabah saatlerinde çalışanlar bilgisayarlarına erişemezken, Moskova’daki bazı ofislere elektronik geçiş sistemlerinin arızalanması nedeniyle girilemedi. Lukoil benzin istasyonlarında da ödeme sistemleri çalışmadı.
 
Sorunun sadece Lukoil ile sınırlı olmadığı kısa sürede ortaya çıktı. Downdetector verilerine göre, bankacılık sektörü, telekom operatörleri, e-ticaret platformları, devlet kurumları ve bazı özel şirketlerde de hizmet kesintileri yaşandı. İçişleri Bakanlığı ve Lovit isimli bir internet servis sağlayıcısı da etkilenirken, Moskova’daki bazı yeni yerleşim alanlarında hafta sonu boyunca görüntülü diafon sistemleri devre dışı kaldı.
 
Kesintilerin nedeni henüz netlik kazanmış değil. Bazı kaynaklar olayı bir siber saldırıya bağlarken, diğer bazı yorumlar Rusya ile ABD arasında yürütülen ve Rus bankalarının SWIFT sistemine yeniden alınabileceğine dair görüşmelere işaret ediyor. Bu görüşmelerin medyaya yansıdığı günün ertesi böyle bir kriz yaşanması, dikkat çekici bulundu.
 
Öte yandan Hızlı Ödeme Sistemi (SBP) ile ilgili tüm hizmetlerin 11:32 itibarıyla yeniden çalışmaya başladığı bildirildi.
 
Roskomnadzor’un basın servisine göre, sistemdeki arıza Ulusal Kartlı Ödeme Sistemi (NSPK) altyapısında yaşanan teknik bir sorundan kaynaklandı. Bir saat boyunca kullanıcılar para transferlerinde sorun yaşadı.
 
Downdetector erişim güçlüğü yaşanan platformlar arasında MVD, Lukoil, Sber, Lovit, Çestnıy Znak, ve SBP'yi sıraladı.
 
- Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in sözcüsü Dmitri Peskov, Rusya’nın Ukrayna’daki enerji altyapısına yönelik saldırıları durdurma kararının hâlâ yürürlükte olduğunu söyledi. Peskov’un açıklamasına göre, Ukrayna’nın Rusya’daki enerji tesislerine saldırı girişimlerine rağmen Moskova anlaşmaya sadık kalıyor.
 
Peskov “Evet, moratoryum 18 Marttan itibaren yürürlükte. O gün Putin ile Trump arasında bir görüşme gerçekleşti. Trump, bir moratoryum ilan edilmesini önerdi, Putin de kabul etti. Moratoryum, enerji sistemine yönelik saldırıları kapsıyor ve başlangıcı 18 Marttır,” dedi.
 
- Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, Time dergisine verdiği röportajda, Rusya ile yapılacak “aşağılayıcı bir barışın” ülkesinin geleceği için ciddi olumsuz sonuçlar doğuracağını söyledi. Devlet başkanı “Bir sonraki aşama zorla dayatılan, aşağılayıcı bir barış olursa; Ukrayna, Tanrı korusun, yalnız bırakılırsa ve ortaklarımız artık ortak olmazsa, ülke depresyona girer. Ülkemiz herkes için savaştı ama yalnız kaldı,” dedi.
 
Zelenskiy, NATO, AB ve özellikle ABD’nin desteğini kaybedeceklerine inanmadığını vurguladı: “Her lider farklı ama hepsinin tarihi bir rol oynama arzusu var. Çoğu artık genç değil, başarılı birer lider olarak tarihe geçmek istiyorlar. Bu yüzden o karanlık senaryolara inanmıyorum. Dürüst olmak gerekirse, hiç inanmıyorum,” dedi.
 
- Pervıy Kanal muhabiri Anna Prokofyeva Belgorod'da mayına basarak hayatını kaybetti. Prokofyevia ile birlikte mayına basan kanalın kameramanı Dmitri Volkov ağır yaralandı. Geçici vali Aleksandr Hinşteyn’in verdiği bilgiye göre, Volkov’un yüzünde, sol kolunda, bacaklarında ve solunum yollarında yanık ve patlama kaynaklı travmalar oluştu. Tedavi için Kursk Bölge Hastanesi’ne sevk edilecek.
 
- Ermenistan parlamentosu, ülkenin Avrupa Birliği’ne katılma niyetini öngören yasa tasarısını ikinci ve son okumada kabul etti. Armenpress'in aktardığına göre, 64 milletvekili lehte, 7 milletvekili ise aleyhte oy kullandı. AB, şu aşamada Ermenistan’a resmi bir üyelik teklifinde bulunmuş değil.
 
Tasarı, AB üyeliği için halk inisiyatifi adına Artak Zeynalyan tarafından sunuldu ve 50 binden fazla destek imzası toplandı. Nihai metinde Ermenistan’ın demokratik kurumları geliştirme, halkın refahını artırma, ülkenin güvenliğini ve hukuk düzenini güçlendirme hedefleriyle AB’ye katılım sürecini başlattığı belirtiliyor.
 
- Dün gece şu anda Güney Kore'de bulunan Rusya’ya ait Crystal Asia adlı soğutmalı kargo gemisinde yangın çıktı. Altı denizci yaralandı, ikisinin durumu ağırdı. Vladivostok limanına bağlı gemide 23 mürettebat bulunuyor, bunlardan 22’si Rus vatandaşı. 
 
Gemi sahibi Trans Wind Flot şirketinden yapılan açıklamada, patlamanın makine dairesinde gerçekleştiği, denizcilerin cam kırıkları nedeniyle yaralandığı ve durumlarının şu anda stabil olduğu belirtildi.
 
 
- ABD Başkanı Donald Trump, Rusya’nın Ukrayna ile ateşkes sürecini bilerek yavaşlatıyor olabileceğini öne sürdü. Newsmax kanalına verdiği röportajda Trump, “Ben Rusya’nın bunu sona erdirmek istediğini düşünüyorum ama belki de zamanı uzatıyor. Biliyor musunuz, ben bunu yıllarca yaptım (iş dünyasında) ‘Sözleşmeyi imzalamak istemiyorum, oyunun içinde kalmak istiyorum, ama belki de aslında (sözleşmeyi)  istemiyorum’” ifadelerini kullandı.
 
RBC'nın aktardığına göre Trump, hem Moskova’nın hem Kiev’in savaşı bitirmeyi istediğinden emin olduğunu söylerken, “Ölenler Amerikalı değil ama bu benim için bir şey değiştirmiyor. Savaş alanı fotoğraflarına bakıyorum ve keşke hiç görmeseydim diyorum. Her yerde kollar, bacaklar, kafalar…” dedi. Kullanılan silahları “tam anlamıyla saçma” olarak niteleyen Trump, özellikle insansız hava araçlarının sayısına dikkat çekti.
 
Trump’ın bu açıklamaları, ABD’nin girişimiyle gündeme gelen 30 günlük geçici ateşkes teklifinin ardından geldi. Washington ve Kiev bu teklife destek verirken, Moskova uygulamayı bazı şartlara bağladı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ateşkesin detaylarının hâlâ tartışmaya açık olduğunu belirtti ve özellikle Ukraynalı askerlerin Kursk bölgesindeki durumunu, anlaşmaların denetimini ve Ukrayna’ya yapılan silah sevkiyatını gündeme getirdi. Trump ise bu konuların doğrudan ele alınabileceğini belirterek, “Telefonla konuşup çözülebilecek şeyler bunlar” mesajı verdi.
 
- Trump, Kremlin’in Karadeniz’de denizcilik güvenliğiyle ilgili anlaşmanın hayata geçirilmesi için öne sürdüğü koşulların şu anda değerlendirme aşamasında olduğunu açıkladı. Beyaz Saray’da gazetecilere konuşan Trump, “Hepsini şu anda değerlendiriyoruz. Beş ya da altı şart var. Tümüne bakıyoruz” dedi.

Beyaz Saray daha önce yaptığı açıklamada, Ukrayna ve Rusya’nın Karadeniz’de güç kullanımını durdurma konusunda prensipte anlaştığını duyurmuştu. Ancak Kremlin, bu anlaşmanın uygulanabilmesi için bazı yaptırımların kaldırılması da dahil olmak üzere çeşitli koşulların yerine getirilmesi gerektiğini vurgulamıştı.

Hafta sonunda ABD’li yetkililer, Suudi Arabistan’da hem Rus hem de Ukrayna delegasyonlarıyla ayrı ayrı görüşmeler gerçekleştirmişti. Beyaz Saray, salı günü yaptığı iki ayrı fakat büyük ölçüde benzer açıklamada, ABD’nin her iki ülkeyle de Karadeniz’de güvenli deniz taşımacılığı sağlanması, güç kullanımının durdurulması ve ticari gemilerin askeri amaçlarla kullanılmasının engellenmesi konusunda mutabakata vardığını belirtmişti. Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy de Kiev’de düzenlediği basın toplantısında, Karadeniz’de askeri güç kullanımını durdurma taahhüdünde bulunduklarını doğruladı. Ancak Kremlin’in açıklamasına göre, anlaşmanın yürürlüğe girmesi, Rus bankalarına yönelik kısıtlamalar ile tarım ve gübre ihracatındaki engellerin kaldırılmasına bağlı olacak.
 
- Kremlin’den yapılan açıklamada, Rusya ile ABD arasında Karadeniz tahıl girişiminin yeniden başlatılmasına yönelik varılan mutabakatın yalnızca belirli yaptırımların kaldırılması halinde yürürlüğe gireceği belirtildi. Açıklamada, Rosselhozbank ve diğer gıda ve gübre ticaretinde yer alan finansal kuruluşlara yönelik yaptırımların kaldırılması, bu kurumların SWIFT sistemine yeniden bağlanması ve gerekli muhabir hesapların açılması gibi şartların yerine getirilmesinin ön koşul olduğu vurgulandı.

Buna ek olarak, ticaret finansmanı işlemleri üzerindeki kısıtlamaların kaldırılması, tarım ve gübre üretici şirketlere yönelik yaptırımların sonlandırılması, gıda taşımacılığı yapan gemilere sigorta sağlanmasının önündeki engellerin kaldırılması ve Rus bayraklı gemilerin limanlarda hizmet alabilmesinin sağlanması da anlaşmanın hayata geçmesi için gereken şartlar arasında yer aldı. Ayrıca, Rusya'ya tarım makineleri ve üretim süreçlerinde kullanılan malların ithalatına dair yaptırımların da sona erdirilmesi gerektiği belirtildi.

ABD tarafı ise önceki gün yaptığı açıklamada, Rusya ve Ukrayna ile Karadeniz’de deniz taşımacılığı güvenliğinin sağlanması konusunda uzlaştıklarını duyurmuş, Washington’un Rusya’nın tarım ve gübre ürünlerinin dünya pazarına yeniden erişimini destekleyeceğini bildirmişti. Ancak Beyaz Saray, Kremlin’in altını çizdiği bu ön koşullardan söz etmemişti.

Karadeniz ve enerji altyapısı konularında varılan anlaşmaların uygulanmasına ilişkin yorumlar taraflar arasında farklılık gösteriyor. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, anlaşmaların Beyaz Saray tarafından yayımlandığı andan itibaren geçerli olduğunu ve Kiev’in yükümlülüklerini derhal yerine getirmeye hazır olduğunu belirtirken, Kremlin ise bazı şartlar yerine getirilmeden uygulamanın başlamayacağını vurguladı. Özellikle Rusya, Karadeniz’de güvenli deniz taşımacılığı sağlanması için öncelikle yaptırımların kaldırılması gerektiğini kaydetti

- Kremlin'den yapılan açıklamaya göre, Rusya ve ABD, enerji altyapılarına yönelik saldırılara 18 Mart’tan itibaren 30 gün süreyle geçerli olacak geçici bir moratoryum uygulanması konusunda anlaşmaya vardı. Anlaşma kapsamında korunacak tesisler arasında petrol rafinerileri, petrol ve doğalgaz boru hatları ile depolama tesisleri (pompa istasyonları dahil), elektrik üretim ve iletim altyapısı (santraller, trafolar, dağıtım merkezleri), nükleer santraller ve hidroelektrik santrallere ait barajlar yer alıyor. Taraflardan birinin bu moratoryumu ihlal etmesi halinde, diğer taraf anlaşmadan çekilme hakkına sahip olacak. Anlaşma karşılıklı mutabakatla uzatılabilecek.

- Rusya Dışişleri Bakanlığı, Zaporojiya Nükleer Santrali'nin Ukrayna’ya ya da herhangi başka bir ülkeye devredilmesinin kesinlikle mümkün olmadığını açıkladı. Bakanlık, dünyada nükleer santrallerin ortak işletilmesine dair bir emsal bulunmadığını vurgulayarak, söz konusu tesisin Rusya’ya ait bir nükleer varlık olduğunu belirtti. Ayrıca, Ukrayna ve ABD ile ortak denetim iddialarına da değinen açıklamada, NATO ülkelerinin istihbarat servislerinin Kiev ile yakın iş birliği nedeniyle bu ülke temsilcilerinin santrale erişimine izin verilmeyeceği ifade edildi.

- Rusya Devlet Duması, ikamet adresi değişikliğini askerlik şubesine bildirmeyen vatandaşlara uygulanan para cezasının artırılmasını öngören yasa tasarısını ilk okumada kabul etti. Mevcut düzenlemeye göre bin ila 5 bin ruble arasında değişen ceza, yeni yasayla birlikte 10 bin ila 20 bin ruble aralığına çıkarılacak. 

25 Mart Salı
 
 Kremlin’den yapılan açıklamaya göre, Rusya ve ABD, Karadeniz'de deniz taşımacılığının güvenliğini sağlamayı hedefleyen "Karadeniz Girişimi"nin uygulanması konusunda uzlaştı. Anlaşma kapsamında, Rus tarım ürünleri ve gübre ihracatının yeniden küresel pazara erişimini mümkün kılacak şekilde bazı yaptırımların kaldırılması öngörülüyor. Bu çerçevede, üretici şirketler, Rosselhozbank ve diğer ilgili finansal kurumların SWIFT sistemine yeniden bağlanması, muhabir hesaplarının açılması ve tarımsal ekipman ithalatı ile sigorta ve denizcilik hizmetlerinin üzerindeki kısıtlamaların kaldırılması planlanıyor.
 
RBC'nın atardığına göre taraflar ayrıca, 18 Mart 2025’ten itibaren 30 gün süreyle Rusya ve Ukrayna’daki enerji altyapılarına yönelik saldırıların durdurulmasına ilişkin bir mekanizma oluşturulması konusunda anlaştı. Bu sürenin uzatılması ya da anlaşmadan çekilme, şartların ihlaline bağlı olacak. Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada ise, Riyad’da Ukrayna ve Rusya ile yapılan görüşmelerin sonucunda güvenli deniz taşımacılığı ve enerji altyapılarına yönelik saldırı yasağının geliştirilmesi yönünde mutabakat sağlandığı belirtildi. ABD, Rusya’nın küresel tarım ticaretine dönüşüne yardımcı olma niyetinde olduğunu da duyurdu.
 
- Beyaz Saray’dan yapılan açıklamaya göre, ABD, Rusya ve Ukrayna temsilcileri, Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da düzenlenen toplantıda Karadeniz’de denizcilik güvenliğini sağlama konusunda uzlaştı. Taraflar, Karadeniz’de güç kullanımını dışlama ve ticari gemilerin askeri amaçlarla kullanılmaması konusunda anlaşmaya vardı.
 
Ayrıca, Rusya ve Ukrayna’nın enerji altyapılarına yönelik saldırıların engellenmesine yönelik bir mekanizmanın geliştirilmesi konusunda da mutabakat sağlandı. Görüşmede, üçüncü ülkelerin bu tür enerji ve denizcilik anlaşmalarının uygulanmasına yönelik iyi niyetli katkılarının memnuniyetle karşılandığı belirtildi.
 
- Amerikan istihbarat makamları Ukrayna'daki savaşın nasıl sona ereceğinden bağımsız olarak Rusya’nın küresel düzeyde ABD’nin çıkarları için kalıcı bir tehdit oluşturduğunu açıkladı. Senato İstihbarat Komitesi'ne sunulan raporda, Moskova ile Washington arasındaki artan askeri ve siyasi gerilim, Rusya'nın savunma sanayisindeki kendine güveni ve nükleer savaş riskinin, ABD’nin çatışmayı kabul edilebilir şekilde sonlandırma çabalarını zorlaştırdığı belirtildi. Ayrıca, Rusya’nın askeri deneyimlerini ABD’nin düşmanlarıyla paylaşabileceği yönünde endişeler dile getirildi.

RBC'nın aktardığı raporda, Batı’nın uyguladığı yaptırımların Rusya’yı Çin başta olmak üzere İran ve Kuzey Kore gibi alternatif ortaklara yönlendirdiği vurgulandı. Çin’in özellikle yaptırımların aşılmasında rol oynadığı, bunun da Rusya'nın savaş kapasitesini sürdürmesini ve enerji piyasalarındaki konumunu korumasını sağladığı ifade edildi. İstihbarat, Rusya'nın donanma, hava kuvvetleri ve caydırıcılık unsurlarının etkilenmediğini, kara birliklerindeki kayıpların ise savunma sanayiine yapılan yoğun yatırımlarla telafi edildiğini belirtti. Bu durumun, Rus ordusunun ABD ulusal güvenliği açısından sürekli bir tehdit haline geldiği sonucunu doğurduğu kaydedildi.

- Başkan  Putin, özel askeri harekât bölgesindeki askerlerin rotasyonu konusunun güncel ve hassas bir mesele olduğunu belirtti. Savunma Bakanlığı’nın özellikle cepheye ilk gönderilen askerler için bu olasılığı değerlendirdiğini ifade eden Putin, kararın cephe hattındaki mevcut duruma göre şekilleneceğini vurguladı. Rus lider, mobilize edilen askerlerin artık tam donanımlı profesyonel savaşçılar haline geldiğini, yeni bir seferberliğe ise gerek olmadığını çünkü çok sayıda vatandaşın gönüllü olarak orduyla sözleşme imzaladığını söyledi.
 
- ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz, Salı günü Rus mevkidaşıyla Karadeniz’de ateşkes konusunda varılan anlaşmaları görüşmeyi planlıyor. Bu bilgiyi, ABD Başkanı Donald Trump’a yakın bir kaynağa dayandırarak Fox News aktardı.
 
Fox News'un haberinde “Mike Waltz, Rus mevkidaşıyla Karadeniz’de ateşkes anlaşmasını görüşecek ve her zamanki gibi Salı günü ilerleyen saatlerde Trump’la da konuşmayı planlıyor,” denildi.
 
Daha önce, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Pazartesi günü Riyad’da gerçekleştirilen Rusya-ABD görüşmelerinin öncelikle Karadeniz’deki deniz taşımacılığının güvenliği konularına odaklandığını doğrulamıştı. Lavrov’a göre, Moskova Karadeniz Tahıl Girişimi’nin yeniden başlatılmasından yana, ancak tüm taraflar için daha uygun koşullarda. Rusya, yeni girişimde belirsizliklere yer verilmemesini ve kendisi için net garantiler sağlanmasını istiyor.
 
- Rusya ve ABD, Riyad’daki 12 saatlik müzakerelere rağmen ortak bir bildiri yayımlayamadı. Bunun nedeni ise Ukrayna’nın tutumu. Bu açıklamayı, Rusya Federasyon Konseyi Savunma ve Güvenlik Komitesi Başkan Yardımcısı Vladimir Çijov yaptı.
 
Çijov “Ortak bildirinin yayımlanamaması Ukrayna’nın tutumundan kaynaklandı, bu da oldukça anlamlı ve dikkat çekici,” dedi.
 
Öte yandan, Reuters daha önce Beyaz Saray’daki bir kaynağa dayandırarak ABD’nin Rusya ile yapılan görüşmelerin ardından “olumlu bir açıklama” beklediğini yazmıştı.
 
- Türkiye, Karadeniz tahıl girişiminin yeniden başlatılmasıyla ilgili görüşmelere katkıda bulunmaya hazır. Bu açıklamayı, Türk kaynaklara dayandırarak RIA Novosti haber ajansı aktardı. Ajansa konuşan kaynak, taraflardan uygun bir talep gelmesi durumunda Türkiye’nin sürece dahil olmaya hazır olduğunu belirtti.
 
Ajansnın Ankara'daki kaynağı “Eğer taraflardan uygun bir talep gelirse ve ihtiyaç oluşursa elbette," şeklinde konuştu.
 
Kaynak, Türkiye’nin bu konuda arabuluculuk yapmaya hazır olduğunu vurguladı ve Ankara’nın gerekli deneyime ve kaynaklara sahip olduğunu belirtti.
 
- Batılı ordular bu hafta, Ukrayna’ya potansiyel bir barış gücü misyonunun ayrıntılı planlamasına başlayacak. Bu bilgiyi, Kanadalı General Steve Boivin’e dayandırarak CBC News Salı günü duyurdu.
 
CBC News haberinde “Bu hafta içinde Batılı askeri komutanlıkların, ‘gönüllü koalisyon’ kapsamında Ukrayna’ya gönderilmesi planlanan potansiyel barış gücü misyonunun ayrıntılı planlamasına başlayacağı öngörülüyor,” denildi.
 
General Boivin ayrıca, Kanada’nın bu barış gücü oluşumuna katkı sağlamaya hazır olduğunu belirtti. Hâlihazırda Ukraynalı askerleri eğiten Kanada birliklerinin, barış gücü görevine yönlendirilebileceğini söyledi.
 
- Rusya Devlet Duması, ikamet adresi değişikliğini askerlik şubesine bildirmeyenler için para cezasının artırılmasını öngören yasa tasarısını ilk okumada kabul etti. Şu anda uygulanan ceza bin ila 5 bin ruble arasında. TASS’ın haberine göre, yeni yasa kabul edildiğinde bu ceza aralığı 10 ila 20 bin ruble arasında olacak.
 
Tasarıya eklenen açıklama notunda, mevcut ceza tutarının “vatandaşların yasalara uygun davranış geliştirmesini teşvik etmediği” ifade ediliyor.
 
 
- Moskova ve Washington temasları sürdürecek ancak yeni görüşmelere dair henüz net bir takvim yok. Bu açıklamayı Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, bugün gazetecilere yaptı.
 
Peskov “Temasların süreceğine dair bir anlayış var ancak henüz somut bir şey yok. Bunlar daha sonra kararlaştırılacak,” dedi.
 
Sözcü ayrıca 24 Mart’ta Riyad’da gerçekleşen Rusya-ABD görüşmelerinin içeriğinin kamuoyuyla paylaşılmayacağını açıkladı. Peskov, görüşmelerin teknik nitelikte olduğunu ve detaylara girildiği için açıklanmayacağını belirtti. Şu anda, görüşmelerin sonuç raporları her iki başkentte de analiz ediliyor.
 
- ABD ve Ukrayna heyetleri, bugün Riyad’da yeni bir görüşme turu gerçekleştirdi. Bu bilgiyi AFP ajansı kaynaklarına dayanarak aktardı. Taraflar en son 23 Mart’ta bir araya gelmişti.
 
Ajansa konuşan kaynak “Amerikalılarla hâlâ çalışıyoruz,” dedi. Reuters, AFP’den yaklaşık üç saat önce geçtiği haberde, ABD ve Ukrayna heyetlerinin, ABD-Rusya görüşmelerinin ardından Salı günü bir araya geleceğini yazmıştı.
 
Bloomberg’e göre, taraflar görüşmelerde 30 günlük enerji altyapısına yönelik saldırıların durdurulması ve Karadeniz’deki deniz trafiğinin güvenliği gibi konuları masaya yatırmayı planlıyor.
 
- Rus heyetinin Riyad’daki temsilcileri Grigoriy Karasin ve Sergey Beseda, ABD ile yapılan görüşmelerin ardından 25 Mart akşamı Moskova’ya dönecek. Bu açıklamayı, Rusya Federasyon Konseyi Uluslararası İlişkiler Komitesi Başkan Yardımcısı Vladimir Jabarov Rossiya 24 kanalında yaptı.
 
Komite Başkanı Grigoriy Karasin ise bir gün önceki Rusya-ABD görüşmelerine dair bazı bilgiler verdi. Karasin tarafların birçok sorunu ele aldığını ancak detaylara girmediğini söyledi. Görüşmenin “zor ama faydalı” geçtiğini vurguladı.
 
Karasin “Her şey konuşuldu. Yoğun, kolay olmayan ama hem bizim hem de Amerikalılar için oldukça faydalı bir diyalog oldu… Elbette her konuda anlaşmadık, her şeyi çözemedik ama böyle bir görüşmenin gerçekleşmiş olması bana göre çok yerinde. Özellikle yeni ABD yönetimi ve yeni politikacıların uzman gruplarla görüşmeye gelmiş olması önemli” şeklinde konuştu.
 
Karasin, görüşmelerin BM ve bazı ülkeler de dahil olmak üzere uluslararası toplumun katılımıyla süreceğini belirtti. ABD tarafının da bu diyaloğun devamından yana olduğunu söyledi.
 
- Ermenistan Parlamento Başkanı Alen Simonyan, ülkenin Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) konusundaki tutumunu gözden geçirme niyetinde olmadığını açıkladı. Ayrıca Başbakan Nikol Paşinyan’ın Rusya’daki devlet kurumlarıyla temasları yoğunlaştırma talimatı verdiği yönündeki haberleri de yalanladı.
 
- Lukaşenko yedinci kez Belarus Cumhurbaşkanlığı görevine başladı. Aleksandr Lukaşenko, resmi törenle yemin ederek göreve başladı. Bağımsızlık Sarayı’nda düzenlenen törende yemin metnini imzaladı ve Merkez Seçim Komisyonu Başkanı Igor Karpenko’nun elinden Cumhurbaşkanlığı mazbatasını aldı.
 
 
- Reuters’in aktardığına göre, ABD yönetimi,  Riyad’da Rusya ile yapılan 12 saatlik görüşmelerin ardından yakın zamanda “olumlu bir ortak açıklama” yayımlanmasını bekliyor. Beyaz Saray’daki kaynaklara göre müzakerelerde ilerleme sağlandı, hazırlanan açıklama taslağı hem Moskova’ya hem de Washington’a onay için gönderildi. Görüşmelerde Karadeniz’de barışçıl ticaret faaliyetlerinin güvence altına alınması hedeflenirken, Rus heyeti temasların ardından olumlu bir ruh haliyle ayrıldı. Açıklamanın bugün yayımlanması bekleniyor.
 
- ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna ile nadir toprak metallerine ilişkin bir kaynak anlaşması üzerinde uzlaşı sağlandığını ve bu anlaşmanın yakında imzalanacağını duyurdu. Trump, anlaşmanın yalnızca madenlerle sınırlı olmadığını, aynı zamanda enerji tesisleri ve nükleer santrallerin mülkiyeti gibi konuların da gündemde olduğunu belirtti. Washington’ın özellikle Zaporijya Nükleer Santrali’ne (ZAS) ilgisi dikkat çekerken, ABD yönetimi bu tesisin Amerikan kontrolünde olmasının hem altyapının korunması hem de Ukrayna’nın enerji güvenliği açısından faydalı olacağını savunuyor. Tesis şu an Rusya'nın kontrolü altında. 
 
Trump ile Zelenskiy’nin 19 Mart’taki görüşmesinde de bu konu gündeme gelmişti. Ancak Ukrayna kamuoyunda bu fikir şaşkınlıkla karşılandı. Financial Times, ABD’nin nükleer santralin, nadir toprak elementleri ve diğer kaynakların üretimini teşvik eden anlaşmanın bir parçası olarak değerlendirdiğini yazdı. New York Times’a konuşan uzmanlar ise, Ukrayna yasalarının bu tür stratejik tesislerin özelleştirilmesine izin vermediğini vurguladı. ZAS, 2022’de Rusya’nın referandumla ilhak ettiği Zaporijya bölgesinde bulunuyor ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından federal mülkiyete geçirilmiş durumda. Tesisin tüm reaktörleri hâlihazırda soğuk kapanma modunda çalışıyor.
 
- Rusya ve ABD heyetleri, Riyad’da gerçekleştirdikleri 12 saatlik maraton niteliğindeki görüşmelerde Karadeniz’deki deniz taşımacılığının güvenliğini ve Ukrayna’daki olası ateşkesin koşullarını masaya yatırdı. Görüşmeler, kamuoyuna yalnızca “teknik istişareler” olarak duyurulmasına rağmen, ABD Başkanı Donald Trump’ın doğrudan yaptığı açıklamayla kapsamının çok daha geniş olduğu ortaya çıktı. Trump, tarafların “Ukrayna’daki sınır hatları ve nükleer santrallerin kontrolü” gibi konuları da görüştüğünü belirtti.
 
Rusya adına heyete başkanlık eden Grigoriy Karasin ve FSB danışmanı Sergey Beseda’nın katıldığı toplantılar, ABD’nin tecrübeli diplomatları Andrew Peek ve Michael Anton’un liderliğindeki delegasyonla gerçekleşti. Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, görüşmelerin çıkış noktasının Trump’ın önerdiği “Karadeniz girişimi” olduğunu ve bunun yeniden canlandırılmasının ele alındığını açıkladı. Ancak görüşmeler yalnızca deniz taşımacılığı ile sınırlı kalmadı; ABD tarafı, Ukrayna’nın enerji altyapısının korunması ve Zaporijya Nükleer Santrali üzerindeki olası uluslararası kontrol planlarını da gündeme taşıdı. Her iki taraf da doğrudan sonuç beklemese de, diplomatik ilişkilerde önemli bir açılım olarak değerlendirilen bu temaslar, savaşın başladığı 2022’den bu yana Rusya ile ABD arasındaki en kapsamlı diyalog oldu.
 
- Rusya Dışişleri Bakanlığı, Riyad’da 12 saat süren Rusya-ABD görüşmelerinin tamamlandığını duyurdu. Bakanlığın Telegram kanalında yer alan açıklamada, tarafların herhangi bir açıklama yapmadan otelden ayrıldıkları belirtilirken, görüşmeler “konsültasyon” olarak nitelendirildi. Rus heyetinde yer alan Grigoriy Karasin ve Sergey Beseda’nın Moskova’ya dönüşte Devlet Başkanı Vladimir Putin’e sonuçlarla ilgili rapor sunacakları açıklandı. Müzakerelerin, Karadeniz’de deniz taşımacılığı güvenliğini kapsayan teknik konularla sınırlı olduğu vurgulandı; tarafların ortak açıklamayı 25 Mart’ta yapması bekleniyor.
 
- ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tammy Bruce, Suudi Arabistan’da gerçekleşen Rusya-ABD görüşmelerinin Karadeniz’de barışçıl ticari faaliyetlerin yeniden canlandırılmasına odaklandığını açıkladı. Bruce, görüşmelerin geçici ateşkesin Karadeniz’e genişletilmesini ve bunun kalıcı ateşkese zemin hazırlamasını hedeflediğini belirtti.
 
-Lugansk'da üç Rus gazetecinin hayatını kaybettiği bildirildi.  Rusya Savunma Bakanlığı’na bağlı “Zvezda” televizyon kanalının kameramanı Andrey Panov ve şoför Aleksandr Sirkeli, Ukrayna’daki çatışma bölgesinde öldü. Kanalın açıklamasına göre, ekip, “İzvestiya” muhabiri Aleksandr Fedorçak ile birlikte çalışırken HIMARS sistemiyle hedef alınarak vuruldu. Saldırıda Fedorçak da dahil toplam altı kişi hayatını kaybetti, 14 yaşında bir çocuk da yaralandı. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, olayın “Ukrayna makamlarının ifade özgürlüğüne karşı işlediği bir suç” olduğunu savunurken, Birleşmiş Milletler gazeteci ölümleriyle ilgili bağımsız soruşturma çağrısı yaptı.
 
- Dört ABD senatörü, Dışişleri Bakanı Marco Rubio’ya gönderdiği mektupta, Rusya'nın dondurulmuş varlıklarının Ukrayna'ya destek amacıyla kullanılmasını talep etti. Reuters’in haberine göre, senatörler 300 milyar dolarlık dondurulmuş fonun savaşın sona erdirilmesi için bir baskı aracı olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceğini ve ABD’de bloke edilen 7 milyar doların savunma yardımı için kullanılıp kullanılmayacağını sordu. Washington’un bu yönde bir strateji geliştirip geliştirmeyeceği ve müttefiklerini bu yönde teşvik edip etmeyeceği de mektupta gündeme getirildi.
 
- Başkan Zelenskiy, 18-24 yaş arası genç gönüllüler için başlatılan “Kontrat 18-24” programının kapsamının genişletileceğini açıkladı. Zelenskiy, cephede görev yapan bazı tugaylardan gelen talep üzerine bu programın yalnızca silahlı kuvvetlerle sınırlı kalmayacağını, Ulusal Muhafızlar ve sınır birlikleri gibi diğer yapıları da kapsayacak şekilde genişletileceğini belirtti. Program, 25 yaş altındaki gençlerin gönüllü olarak orduya katılmasını teşvik ediyor. Katılanlara toplamda 1 milyon grivna (yaklaşık 25 bin dolar) ödeme vaadi bulunuyor. Bu meblağın 200 bin grivnası (yaklaşık 5 bin dolar) peşin olarak ödenirken, geri kalanı hizmet süresine göre veriliyor. Ayrıca aylık maaş 120 bin grivnaya (yaklaşık 3 bin dolar) kadar çıkabiliyor. Sunulan diğer ayrıcalıklar arasında sıfır faizli konut kredisi, devlet destekli üniversite eğitimi, ücretsiz sağlık hizmetleri (diş protezleri dahil) ve bir yıl hizmetten sonra yurt dışına çıkış hakkı yer alıyor. Programın tanıtımı da dikkat çekici biçimde yapılıyor: Savunma Bakanlığı, bazı afişlerde ödenen meblağın kaç yıllık Netflix Premium aboneliğine ya da Roblox oyun platformunda kaç robuksa denk geldiğini hesaplayarak gençlere çağrıda bulunuyor.
 
- Rusya'dan Çin’e deniz yoluyla yapılan enerji kömürü sevkiyatlarının mart ayının ilk yirmi gününde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 49 oranında düştü.Asya'nın diğer ülkelerine yönelik sevkiyatlar da azaldı ancak bu düşüş Çin'deki kadar belirgin değil. Yaptırımlar sonrası Rus kömürü için en büyük pazar haline gelen Çin, son dönemde kendi kömür üretimini artırmaya odaklandığı için ithalatı azaltıyor. Bölgedeki diğer ülkeler ise Çin’in tüketim hacmini karşılayacak kapasiteye sahip değil.
 
- Rusya, 2024 yılında G20 ülkeleri arasında en hızlı büyüyen üçüncü ekonomi oldu. RIA Novosti’nin ulusal istatistik kurumlarından derlediği verilere göre, ülke ekonomisi ikinci yıl üst üste %4,1 oranında büyüme kaydetti. Listenin ilk sırasında %6,7 ile Hindistan yer alırken, onu %5 büyüme oranıyla Çin ve Endonezya izledi. Türkiye ise %3,2 büyümeyle beşinci sırada yer aldı, ancak geçen yıla göre büyüme hızında ciddi bir yavaşlama yaşandı. Almanya ve Arjantin ise 2024’te ekonomik daralma yaşayan tek büyük ekonomiler oldu.
 
 
24 Mart Pazartesi
 
- Rusya ile ABD arasında Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da yürütülen görüşmelerin akşam saaterinde sona yaklaşmakta olduğu bildirildi. Rus heyetine başkanlık eden Federasyon Konseyi Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Grigoriy Karasin, TASS ajansına yaptığı açıklamada “Görüşmeler sona ermek üzere” dedi. Sabah saatlerinde başlayan toplantılar yaklaşık on saattir sürüyor. Rus heyetinde Karasin’e FSB Direktörü danışmanı Sergey Beseda eşlik ederken, Reuters’a göre ABD tarafını Ulusal Güvenlik Konseyi’nin eski üst düzey yetkilisi Andrew Peek ve Dışişleri Bakanlığı’ndan Michael Anton temsil ediyor. Görüşmelerin odak noktası, Karadeniz’de deniz taşımacılığının güvenliği ve olası ateşkes koşulları olarak öne çıkıyor.
 
- Ukrayna Silahlı Kuvvetleri, Kırım ve Belgorod bölgesindeki doğalgaz altyapısına saldırı girişiminde bulundu. Bu bilgi Rusya Savunma Bakanlığı tarafından duyuruldu.
 
İlk saldırı, Kırım’daki Tarhankut Burnu’nda bulunan Glebovskoye gaz-kondensat sahasına düzenlendi. Bu saha, Rusya’ya bağlı yarımadanın halkını ve ekonomisini gazla beslemek amacıyla kullanılıyor. Saldırı, 23 Mart günü saat 21.00 ile 21.50 arasında gerçekleştirildi.
 
İki saldırı daha, Belgorod bölgesindeki Şvedunovka yerleşiminde bulunan Valuyka gaz dağıtım istasyonuna insansız hava araçlarıyla yapıldı. Saldırılar sırasında istasyona ait teknolojik ekipman hasar gördü. Bakanlık, Ukrayna ordusunun bu saldırılarda hem vurucu İHA’lar hem de HIMARS çok namlulu roketatar sistemleri kullandığını belirtti. Bu saldırıların 22 Mart sabahı 05.00 ile 08.45 arasında gerçekleştiği ifade edildi.
 
Savunma Bakanlığı ayrıca, bu saldırıların “Zelenskiy’nin, aralarında Amerikan tarafına da iletilen açıklamalarına rağmen” gerçekleştiğini belirtti ve bunun “Kiev rejiminin anlaşmaya varma yeteneğinden yoksun olduğunu bir kez daha kanıtladığını” vurguladı.
 
- Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Birleşik Arap Emirlikleri Devlet Başkanı Muhammed bin Zayid Al Nahyan ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Kremlin basın servisi tarafından yapılan açıklamada, iki liderin Ukrayna’daki çatışmanın çözüm yollarını arama konusundaki Rus-Amerikan temaslarının gidişatını ele aldıkları bildirildi.
 
- Ukrayna Parlamentosu (Verhovna Rada), ABD Başkanı’nın özel temsilcisi Steve Witkoff’un Ukrayna’daki çatışmanın çözümüne yönelik müzakerelere katılmaması gerektiğini açıkladı. Bu açıklama, Parlamento Dış Politika Komisyonu Başkanı Aleksandr Merejko tarafından yapıldı.
 
Merejko “Amerikalı dostlarımıza, kendilerini kimin temsil etmesi gerektiğini elbette dikte edemeyiz. Ancak bu kişinin heyetten çıkarılması gerekiyor, o başkanın temsilcisi olamaz,” dedi (TASS).
 
- Rusya Savunma Bakanlığı basın servisi, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’nin Belgorod bölgesine yönelik saldırı girişiminin Rus ordusu tarafından püskürtüldüğünü bildirdi.
 
Öte yandan Rus askeri kaynaklarının TASS’a verdiği bilgilere göre, Rus güçleri Sumı yönünde devlet sınırının önemli bir bölümünde yeniden kontrol sağladı. Ajansın muhatabı ayrıca, Guev köyü civarındaki ormanlık alanlarda Rus askerlerinin temizlik operasyonlarını sürdürdüğünü belirtti. Köydeki Ukraynalı askerlerin yiyecek ve mühimmattan yoksun olduğu, Ukrayna ordusu komutanlığının askerlerin teslim olmasını yasakladığı ve teslim olanların ailelerine misilleme tehdidinde bulunduğu ifade edildi.
 
- Primorskiy Krayı’nda gerçekleştirilen planlı bir eğitim uçuşu sırasında bir Su-25 savaş uçağı düştü. Rusya Savunma Bakanlığı’nın açıklamasına göre uçak mühimmatsız uçuyordu ve ıssız bir bölgeye düştü. Pilotun fırlatma koltuğu ile kurtulduğu bildirildi.
 
- Rusya’daki internet kullanıcıları bazı hizmetlere erişimde sorunlar yaşıyor. Bu durum, Genel Kamu İletişim Ağı İzleme ve Yönetim Merkezi (TsMU SSOP) tarafından RBC’ye doğrulandı.
 
Açıklaamda “Bazı servislerin çalışmaması, yabancı sunucu altyapılarındaki arızalardan kaynaklanıyor. Yerli kuruluşlara Rus hosting sağlayıcılarının kaynaklarını kullanmalarını tavsiye ederiz,” denildi.
 
Downdetector verilerine göre, özellikle Sberbank hizmetlerinde kesintiler yaşandı (şikayetlerin zirve yaptığı saat 14:00’te bini aşkın bildirim yapıldı). Tver, Vologda ve Ulyanovsk bölgeleri, St. Petersburg, Leningrad bölgesi ve Habarovsk Krayı’ndan kullanıcılar şikayette bulundu.
 
- Moskova’nın merkezindeki Timur Frunze Sokağı’nda bir bina alev aldı. RBC muhabirinin aktardığına göre, yangın altı katlı bir inşaatın çatısında çıktı. Acil Durumlar Bakanlığı, olayda yaralanan olduğuna dair bir bilgi bulunmadığını bildirdi.
 
 
- Riyad’da Rusya ve ABD arasında yapılan görüşmelerde Karadeniz girişiminin yeniden başlatılması ve bununla ilgili hususlar ele alınıyor. Bu açıklamayı pazartesi günü Rusya Devlet Başkanı’nın basın sözcüsü Dmitri Peskov yaptı.
 
Karadeniz girişiminin Riyad’daki müzakerelerde ele alınmasını ABD Başkanı Donald Trump önerdi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de bu teklifi kabul etti. Bu bilgi Peskov tarafından basın toplantısında verildi.
 
“Bu Trump’ın önerisiydi,” diyen sözcü “Ve Putin bu öneriyi kabul etti. Heyetimiz tam da bu yetkiyle Riyad’a gitti,” diye ekledi.
 
- Dün gecesi, Ukrayna’ya ait bir insansız hava aracı, Krasnodar bölgesindeki Hazar Boru Hattı Konsorsiyumu’na ait Kropotkin petrol pompa istasyonuna saldırdı. Bu bilgiyi Rusya Savunma Bakanlığı duyurdu.
 
Hava savunma sistemi, İHA’yı istasyondan 7 km uzaklıkta vurdu, parçalar demiryolu istasyonu Kavkazskaya yakınlarına düştü.
 
Bakanlık, aynı istasyonun şubat ayında da yedi İHA ile saldırıya uğradığını hatırlattı. Saldırı sonucunda tesis zarar görmüş ve onarım için devre dışı bırakılmıştı.
 
- Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 25–26 Mart tarihlerinde planlanan ABD ziyareti sırasında Ukrayna krizine değinecek ve Ankara’nın ABD’nin Ukrayna’daki çatışmayı çözme girişimlerine destek verdiğini ifade edecek. Bu bilgi, RIA Novosti’nin Türk Dışişleri kaynaklarına dayandırdığı haberinde yer aldı.
 
- Çin Dışişleri Bakanlığı, Çin temsilcilerinin Ukrayna’ya barış gücü gönderilmesini görüştüğüne dair bilgileri yalanladı. Açıklama, pazartesi günü Bakanlık Sözcüsü Guo Jiakun tarafından yapıldı.
 
Çin Dışişleri Bakanlığı’nın resmi temsilcisi “Bu konudaki bilgiler gerçeklikle kesinlikle örtüşmemektedir,” dedi.
 
- St. Petersburg’daki Smolninskiy Bölge Mahkemesi, Ortodoks rahip Nikolay Savçenko’yu 2014 yılında çekilmiş bir fotoğraf nedeniyle 14 günlüğüne tutukladı. Fotoğrafta rahip, Nevskiy Bulvarı’nda Ukrayna bayrağıyla görülüyor. Mahkeme, rahibin elindeki bayrağı aşırılıkçı bir sembol olarak değerlendirdi. Savçenko, söz konusu fotoğrafı 2014 yılı Mayıs ayında sosyal medya hesabında paylaşmıştı. (Fontanka)
 
- Rostov-na-Donu’da bir alışveriş merkezi yandı. Acil Durumlar Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, yangının Budyonnovsky Bulvarı üzerindeki binanın cephesine yayıldığı belirtildi.
 
Ön bilgilere göre yangının kapladığı alan 500 m2 olarak tahmin ediliyor.
 
- Eski savaş muhabiri, şarkıcı ve bloger Akim Apaçev, Suca kentindeki grafitileri nedeniyle özür diledi. Telegram kanalında yayınladığı bir videoda, kimseyi kırmak istemediğini, sadece şehirden geçen askerleri desteklemek amacıyla bu grafitileri yaptığını söyledi. Apaçev, şehirde çok sayıda Ukrayna yanlısı grafiti gördüklerini belirtti.
 
- Kırım’daki kamyon ile otobüs çarpışmasında yaralı sayısı 22’ye yükseldi. Yaralılar arasında sekiz çocuk bulunuyor. Kazada altı kişi yaşamını yitirdi. Bilgi, TASS ajansına acil yardım servisleri tarafından verildi.
 
Simferopol yakınlarında meydana gelen kazada otobüs, duran bir kamyona çarptı. Otobüs şoförü kazadan sağ kurtuldu ve ifadesinde olay anında güneşin gözünü aldığı için görüşünü kaybettiğini söyledi. Bölgesel İçişleri Bakanlığı’nın açıklamasına göre kaza ile ilgili ceza soruşturması başlatıldı.
 
- Rusya’nın bir denetim kurumunda görev yapan bir çalışan, vatana ihanet suçlamasıyla gözaltına alındı. Bu bilgi, Rusya Federal Güvenlik Servisi’nin (FSB) Kamu İlişkileri Merkezi tarafından TASS’a bildirildi. Gözaltına alınan kişinin kimliği ve görev yaptığı kurum açıklanmadı.
 
 
- Dünya yeni haftaya yine barış umudu ile başlıyor. Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da, Rusya ve ABD arasında Karadeniz’de deniz taşımacılığı güvenliği konulu uzman düzeyinde görüşmeler başladı. Aynı yerde bir gün önce ABD ile Ukrayna arasında da teknik müzakereler yapılmıştı. ABD'nin hedefi, bu görüşmeleri Moskova ile Kiev arasında dolaylı müzakerelere dönüştürmek. ABD'li temsilci Keith Kellogg'un açıklamasına göre, taraflar Rtz Carlton Otel'de ayrı odalarda oturuyor, ABD temsilcileri bir odadan diğerine giderek pozisyonları birbirine iletiyor. İlk aşamada, enerji altyapılarına yönelik saldırıların 30 günlüğüne durdurulması konusunda prensipte uzlaşma sağlandı.
 
Kremlin, görüşmelerin Karadeniz Tahıl Girişimi’nin yeniden canlandırılmasına yönelik detayları da kapsadığını duyurdu. Rusya, bu sürecin ancak kendi tarım ürünlerine yönelik yaptırımların kaldırılması hâlinde mümkün olacağını vurguluyor. ABD tarafı ise, bu temasların kalıcı bir ateşkese dönüşmesinin planlandığını açıkladı. ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz, tarafların "barışa hiç olmadığı kadar yakın" olduğunu ifade ederken, sıradaki adımlar arasında Karadeniz’de taşımacılığın yeniden başlaması, fiili cephe hattının tanımlanması ve ateşkes denetimi için mekanizmaların kurulması olduğunu belirtti.
 
- Rus heyeti Riyad’da ABD’li uzmanlarla yapılacak istişare toplantısı için dün gece Suudi Arabistan’a ulaştı. Bu sabah planlanan görüşmede, Karadeniz’de deniz taşımacılığının güvenliği ana gündem maddesi olacak. Kremlin Sözcüsü Peskov, Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Rusya Federasyon Konseyi Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Grigoriy Karasin ve FSB Başkan danışmanı Sergey Beseda’yı heyet başkanları olarak görevlendirdiğini açıkladı. Karasin ise görüşmelere “kararlı ve yapıcı” bir yaklaşımla katıldıklarını belirterek, tüm sorunların çözülmesini beklemediklerini, ancak bazı konularda ilerleme kaydedilebileceğini ifade etti.
 
- Ukrayna Savunma Bakanı ve Riyad’daki Ukrayna heyetinin başkanı Rustem Umerov, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, ABD ile pazar günü yapılan görüşmenin tamamlandığını ve yapıcı geçtiğini duyurdu. Umerov, özellikle enerji alanı başta olmak üzere temel konuların ele alındığını belirtti ancak pazartesi günü yeni bir görüşmenin planlanıp planlanmadığına dair bilgi vermedi.
 
- ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, Ukrayna krizine dair çözüm arayışlarında en büyük sorunun Rusya’nın kontrolündeki dört yeni bölgenin statüsü olduğunu söyledi. Witkoff, bu bölgelerde yaşayanların çoğunluğunun referandumla Rusya’ya katılmayı seçtiğini hatırlatarak, bu durumun müzakere süreçlerinin merkezinde yer aldığını vurguladı. ABD’nin bu konuda Moskova ile yapıcı temaslar kurduğunu belirten Witkoff, asıl zorluğun uluslararası tanınırlık meselesinde yattığını ve Ukrayna lideri Volodimir Zelenskiy için bu bölgeleri tanımanın siyasi olarak mümkün görünmediğini ifade etti.
 
- The Telegraph’ın haberine göre, İngiltere Başbakanı Keir Starmer’ın Ukrayna’ya barış gücü göndermekten söz etmesi ordu çevrelerinde aceleci ve gerçekçi olmayan bir çıkış olarak değerlendiriliyor. Haberde, üst düzey askeri yetkililerin Starmer’in önerdiği “istekliler koalisyonu” planını “politik bir gösteri” olarak nitelendirdiği aktarılırken, barış gücü konuşmalarının yerini son günlerde daha uygulanabilir görülen deniz ve hava araçları desteğine bıraktığı vurgulandı. Bloomberg ise Beyaz Saray’ın, Paskalya’ya kadar bir ateşkes sağlanmasını hedeflediğini yazmıştı.

- Rostov bölgesi geçici valisi Yuri Slyusar, gece saatlerinde Ukrayna’ya ait insansız hava araçlarıyla düzenlenen geniş çaplı saldırının Rus hava savunma sistemleri tarafından püskürtüldüğünü açıkladı. Slyusar’a göre,  İHA’lar Rostov’a yaklaşan güzergâhlarda ve Novoshakhtinsk ile altı farklı ilçe üzerinde etkisiz hale getirildi. Rusya Savunma Bakanlığı da saldırının başlangıcında yaptığı açıklamada, toplam 17 İHA’nın düşürüldüğünü bildirdi. 

- Gece Ukrayna tarafı da yeni bir “Şahed” saldırısıyla karşı karşıya kaldığını duyurdu. Buna göre Kiev bölgesinde bir kişi yaralanırken, Zaporijya’de çok sayıda yangın çıktı. Ukrayna yetkilileri, patlama seslerinin başkent Kiev başta olmak üzere birçok şehirde duyulduğunu aktardı. Karşılıklı yoğun İHA saldırıları yaşandı.

- Bloomberg’in diplomatik kaynaklara dayandırdığı haberine göre, ABD yönetimi Ukrayna’da 20 Nisan’a kadar bir ateşkes sağlanabileceğini umuyor. Bu tarih, hem Katolik hem Ortodoks dünyasında Paskalya’ya denk geliyor. Ancak Washington taraflar arasındaki ciddi görüş ayrılıkları nedeniyle sürecin uzayabileceğini değerlendiriyor. ABD Başkanı Donald Trump’ın, ateşkesin Ukrayna açısından kabul edilebilir olması gerektiği konusunda kararlı olduğu, Rusya’ya fazla taviz vermeye yanaşmadığı aktarılıyor. Kalıcı bir barış anlaşmasının ancak Trump ile Putin’in yüz yüze görüşmesi halinde mümkün olabileceği de belirtiliyor.
 
- Polonya, Litvanya, Letonya ve Estonya, sınır güvenliğini artırmak amacıyla Ottawa Sözleşmesi’nden çekilme sürecini başlattı. Dört ülke, Rusya’dan gelen tehditlerin sürdüğünü vurgulayarak kara mayınlarının sınır savunmasında yeniden devreye alınacağını duyurdu. Kararın, ulusal parlamentolar ve devlet başkanlarının onayının ardından Birleşmiş Milletler’e bildirilmesiyle yasal geçerlilik kazanması bekleniyor. Moskova ise bu adımı Avrupa’daki gerilimi tırmandıracak tehlikeli bir gelişme olarak nitelendirdi.
 
23 Mart Pazar
 
- ABD Başkanı Donald Trump’ın özel temsilcisi Steve Witkoff, 24 Mart’ta (yarın) Suudi Arabistan’da yapılacak Rusya-ABD görüşmelerinden “gerçek bir ilerleme” beklediklerini açıkladı. Fox News’e konuşan Witkoff, özellikle Karadeniz’deki gemilere yönelik saldırıların durdurulması konusunda somut adımlar atılacağını ve bunun tam kapsamlı bir ateşkese zemin hazırlayacağını belirtti. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in barış istediğini hissettiğini söyleyen Witkoff, Avrupa’ya yönelik saldırı niyeti olmadığını düşündüğünü de ekledi. Bu değerlendirmesi, Avrupa liderleri ve eski ABD Başkanı Joe Biden’ın Putin’e yönelik güvensizlik açıklamalarıyla tezat oluşturuyor.
 
- İngitere  Başbakanı Keir Starmer, Avrupa'nın Ukrayna'da olası bir barış anlaşması durumunda uygulanacak güvenlik planını önceden hazırlaması gerektiğini söyledi. The New York Times’a konuşan Starmer, "Anlaşma sağlandığında kafamızı kaşımaya başlamamalıyız, şimdiden harekete geçmeliyiz" ifadelerini kullandı.  Putin'e güvenmediğini vurgulayan Starmer, eğer gerekli önlemler alınmazsa Putin’in anlaşmayı ihlal edeceğini savundu. Avrupa’nın, Ukrayna’nın güvenliğini garanti altına almakta aktif rol oynaması gerektiğini belirten İngiliz lider, aynı zamanda ABD Başkanı Donald Trump’ın barışı sağlama çabalarını memnuniyetle karşıladığını da sözlerine ekledi.
 
- ABD Başkanı Donald Trump’ın özel temsilcisi Steve Witkoff, Ukrayna ordusunun Rusya’nın Kursk bölgesinde kritik bir kuşatma altında olduğunu ve durumun son derece ciddi olduğunu açıkladı. Tucker Carlson’a konuşan Witkoff, “Bu bir gerçek. Ukrayna askerleri çevrilmiş durumda ve tuzağa düşmüş gibiler. Sahadaki tablo oldukça vahim” ifadelerini kullandı. Kursk yönündeki çatışmalarda Ukrayna birliklerinin ikmal hatlarının kesildiği, bazı birliklerin ağır silahlarını terk ederek geri çekilmek zorunda kaldığı daha önce de bildirilmişti. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ise, bölgede Ukrayna güçlerinin neredeyse tamamen imha edilmek üzere olduğunu söylemişti.
 
- Rostov bölgesinde insansız hava aracı (İHA) saldırısı sonucu bir araçta yangın çıktı, araçta bulunan kişi hayatını kaybetti. Bölge valisi vekili Yuriy Slyusar, Telegram üzerinden yaptığı açıklamada, saldırının Morozovsk-Tsimlyansk kara yolunda seyir halindeki aracı hedef aldığını belirtti. Bölgedeki İHA saldırısı tehdidi nedeniyle Rostov, Voronej ve Samara bölgeleri ile birlikte Stavropol Krayı ve Kuzey Osetya’da da uyarı alarmı verildi.
 
- Rusya Savunma Bakanlığı, gece boyunca toplam 59 İHA düşürüldüğünü açıkladı. Bakanlığın verilerine göre, 29 İHA Rostov, 20’si Astrahan, üçü Voronej ve Volgograd, ikisi Kırım, biri ise Kursk ve Saratov bölgelerinde etkisiz hale getirildi. Saldırılar nedeniyle Saratov ve Volgograd havalimanları geçici olarak kapatıldı. Rostov bölgesinde bir İHA saldırısı sonucu bir aracın yanmasıyla bir kişi hayatını kaybederken, Astrahan’da düşen parçalardan biri bir konutu ve aracı tahrip etti. 
 
- Ukrayna Acil Durumlar Servisi'nin Kiev şubesi, Rusya'nın "Şahed" tipi insansız hava araçlarıyla düzenlediği saldırılarda başkentte iki kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi. Kiev Belediye Başkanı Vitaliy Kliçko en az yedi kişinin yaralandığını açıklarken, çok sayıda binanın hasar gördüğü belirtildi. Dniprovskiy semtinde bir apartmanın üst katlarında çıkan yangında bir kadın hayatını kaybetti, 27 kişi tahliye edildi. 
 
- Macaristan Dışişleri Bakanı Péter Szijjártó, Ukrayna’nın Avrupa Birliği’ne üyelik sürecinde ilerleme sağlanamayacağını, Kiev yönetimi Transkarpatya bölgesindeki Macar azınlığın haklarını iade etmediği sürece Budapeşte’nin vetosunu kaldırmayacağını açıkladı. Avusturyalı mevkidaşıyla yaptığı telefon görüşmesinin ardından konuşan Szijjártó, Ukrayna'nın 2015'ten bu yana Macar topluluğunun dil ve eğitim haklarını ciddi biçimde ihlal ettiğini belirterek, “Kiev’in süslü sözlerine rağmen gerçek bir adım atılmadı. Bu durum Avrupa değerlerine tamamen aykırı” dedi. Macaristan Başbakanı Viktor Orbán da daha önce AB Zirvesi’nde, Ukrayna’nın üyeliğine yönelik resmi açıklamayı, Macar halkının görüşü alınmadan desteklemeyeceklerini duyurmuştu.
 
- Çekya Cumhurbaşkanı Petr Pavel, Ukrayna’nın 2023 yılında başlattığı büyük çaplı karşı taarruz öncesinde dahi askeri başarı şansına sahip olmadığını söyledi. Ukrayna basınına konuşan Pavel, askeri doktrine göre başarılı bir saldırı için saldırgan tarafın en az 3’e 1, idealde ise 5’e 1 üstünlüğe sahip olması gerektiğini, ancak o dönemde Ukrayna’nın bu avantajdan yoksun olduğunu ve Rusya’nın sayıca üstün olduğunu vurguladı. Çek lider, şu aşamada Ukrayna’nın daha fazla toprak kaybetmesini önleyecek desteklerin sürmesi gerektiğini ve öncelikli hedefin ateşkese giden süreci başlatmak olduğunu ifade etti.
 
- İngiliz The Telegraph gazetesinin aktardığına göre, Birleşik Krallık'ta yaşayan Ukraynalı mültecilerin yaklaşık %41’i belirsiz vize statüleri nedeniyle iş bulma ya da yeni bir pozisyona geçme şansı yakalayamadı. Ayrıca %22’si bu nedenle mevcut işini kaybederken, %24’ü de kira sözleşmesini uzatamadı. Birmingham Üniversitesi’nin 1.133 Ukraynalı mülteciyle yaptığı ankete göre, bu belirsizlik özellikle çocuklu aileler için ek zorluklar yaratıyor. Hükümetin “Homes for Ukraine” programı çerçevesinde verilen üç yıllık vizelerin süresi dolmaya başlarken, bu vizelerin otomatik olarak değil, bireysel başvuru ile 18 ay uzatılacak olması birçok mülteciyi iş ve konut güvencesinden mahrum bırakmış durumda.
 
 
22 Mart Cumartesi
 
- Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Kiev'in enerji altyapısına yönelik saldırılarının devam etmesi halinde Moskova’nın “simetrik yanıt hakkını” saklı tuttuğunu açıkladı. Özellikle Suca gaz ölçüm istasyonu ve diğer sivil altyapılara yönelik saldırıların, Ukrayna'nın “anlaşmalara bağlı kalmadığını ve barışa yönelik bir niyet taşımadığını” gösterdiğini belirten Zaharova, bu tür adımların 2022’deki gibi müzakereleri baltalamaya yönelik provokasyonlar olduğunu söyledi.
 
Zaharova’nın açıklamaları, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 18 Mart’ta ABD Başkanı Donald Trump’la yaptığı görüşme sonrasında Ukrayna enerji tesislerine yönelik saldırıların 30 gün süreyle durdurulması yönünde verdiği emrin ardından geldi. Bu geçici ateşkese Kiev’in de destek verdiği, Başkan Volodimir Zelenskiy’nin koruma altına alınacak altyapıların listesini hazırladıklarını açıkladığı biliniyor. Ancak 21 Mart gecesi Suca gaz istasyonunda meydana gelen patlama ve önceki günlerdeki saldırı girişimleri, taraflar arasında gerilimi yeniden tırmandırdı.
 
- Zelenskiy, Kiev’in kontrolündeki Donbas bölgesi topraklarına sürpriz bir ziyaret gerçekleştirdi. Ziyaretine ait görüntülerde Zelenskiy, Donetsk ve Dnipropetrovsk bölgeleri sınırında yer alan “Donetsk Bölgesi” yazılı beton anıt önünde poz verdi. Telegram kanalında paylaştığı mesajda Ukrayna ordusuna teşekkür eden Zelenskiy, “Tüm savunucularımıza minnettarım. Düşen kahramanlara saygıyla. Ukrayna’ya yardım eden ve destek veren herkese teşekkür ederim” ifadelerini kullandı. 
 
- Rusya Savunma Bakanlığı, Rus birliklerinin Kursk bölgesinde Ukrayna ordusunun 6 tugayını vurduğunu duyurdu. Bakanlıktan yapılan açıklamada, Rusya Silahlı Kuvvetleri Kuzey Askeri Grubu birliklerinin son bir günde Kursk bölgesinde Ukrayna ordusunun 6 tugayına saldırılar düzenlediği belirtildi. Açıklamada, “Kuzey Askeri Grubu birlikleri, Gogolevka, Gornal, Guyevo ve Oleşnya yerleşim yerlerinde sürdürdüğü saldırı operasyonları sırasında Ukrayna Silahlı Kuvvetleri'ne bağlı hava indirme saldırı tugayı, deniz piyade tugayı, iki mekanize tugayı ve iki bölgesel savunma tugayını bozguna uğrattı” ifadelerine yer verildi. Ayrıca hava ve topçu birimlerinin Ukrayna'nın Sumi bölgesindeki 18 yerleşim yerinde Ukrayna Silahlı Kuvvetlerinin insan gücü ve teçhizatını vurduğu belirtildi. (Sputnik)
 
- The Wall Street Journal’ın haberine göre, Ukrayna ordusunun bazı birlikleri, resmi bir emir gelmeden önce Rusya sınırındaki Kursk bölgesinden geri çekilmeye başladı. Habere göre, Rus askerlerinin Suca bölgesinde Ukrayna mevzilerine boş bir doğalgaz boru hattından tünel gibi yürüreyerek sızıp beklenmedik bir şekilde ortaya çıkması panik yarattı. Bu gelişmenin ardından bazı saha komutanları, askerlerini esir düşmekten korumak için kendi inisiyatifleriyle geri çekilme talimatı verdi. Ukraynalı bazı subaylar bu nedenle disiplin cezası alırken, üst düzey komutanlık ilerleyen günlerde “daha avantajlı hatlara çekilmenin” olasılık dahilinde olduğunu duyurdu. Kremlin ise bu gelişmeyi, “Kursk bölgesinde düşman birliklerinin imhası tamamlanmak üzere” şeklinde değerlendirdi.
 
- Alman gazetesi Welt am Sonntag'ın Avrupa diplomatik kaynaklara dayandırdığı haberine göre, Çin yönetimi Ukrayna’da olası bir barış gücü misyonuna katılma ihtimalini değerlendiriyor. Çinli diplomatların bu kapsamda Brüksel’de nabız yoklayarak, Avrupa ülkelerinin böyle bir katılımı arzu edip etmeyeceğini sorguladığı bildirildi. AB çevrelerine göre, Pekin’in bu tür bir misyona katılması, Rusya'nın barış gücü fikrine daha olumlu yaklaşmasına katkı sağlayabilir. Konu hassasiyetini korurken, Fransa ve İngiltere öncülüğünde şekillenen ve 30’dan fazla ülkenin dâhil olduğu “gönüllüler koalisyonu”nun bir sonraki zirvesi 27 Mart’ta Paris’te yapılacak.
 
- Rusya Devlet Başkanlığı İdaresi Başkan Yardımcısı Maksim Oreşkin, Belgrad ziyareti sırasında Sırbistan’ın uluslararası ekonomik işbirliğinden sorumlu bakanı Nenad Popoviç ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic'in 9 Mayıs'ta Moskova'ya gerçekleştirmesi beklenen ziyaretinin Rusya lideri Vladimir Putin ile yapacağı görüşmeleri de kapsayacağını söyledi. Oreşkin, “Bu çok önemli bir yıl, Zafer'in 80. yıldönümü. Geçtiğimiz Ekim ayında Belgrad'ın kurtuluşu (Ekim 1944) burada çok büyük bir bayram olarak kutlandı. Mayıs, Büyük Vatanseverlik Savaşı'nın zaferidir. Sırbistan Cumhurbaşkanı Vucic'in Moskova'da bulunacak olmasından ve tabii ki Rusya Devlet Başkanı ile bir araya gelerek görüşmelerde bulunacak olmasından dolayı çok mutluyuz” dedi. (Sputnik)
 
- Rusya Soruşturma Komitesi, Moskova yakınlarındaki Crocus City Hall konser salonunda tam 1 yıl önce düzenlenen terör saldırısının, Rusya’daki istikrarı bozmak amacıyla “dost olmayan bir devletin” istihbarat servisleri tarafından planlandığını açıkladı. Komite sözcüsü Svetlana Petrenko’ya göre, saldırının doğrudan organizasyonu Orta Asya kökenli altı kişi tarafından yürütüldü; bu kişilerin bazıları sahte kimlikler kullanıyor ve yurtdışında bulunuyor. Zanlılar hakkında gıyabi tutuklama kararı verildi ve uluslararası arama başlatıldı. Saldırının fiili failleri olan dört Tacikistan vatandaşı ise gözaltına alındı. Crocus’taki terör saldırısında 145 kişi hayatını kaybetmiş, sorumluluğu IŞİD üstlenmişti.
 
 
- ABD Başkanı Donald Trump, Vladimir Putin'e Ukrayna'da ateşkes için "son tarih" vermediğini söyledi, Rusya Devlet Başkanı da öneriyi reddetmedi.  Fox News kanalına yaptığı açıklamada Trump,  “O hiçbir şeyi reddetmedi. Ayrıca Rusya'ya şu anda tarihte herhangi bir ülkeye uygulanandan daha fazla yaptırım uygulanıyor” dedi. 18 Mart’ta yapılan Trump-Putin telefon görüşmesinde, Ukrayna’daki enerji altyapılarına yönelik saldırıların 30 gün boyunca durdurulması konusunda mutabakata varılmıştı. Kremlin, Putin’in bu öneriye onay verdiğini ve ilgili talimatları derhal Rus ordusuna ilettiğini açıklamıştı.
 
- ABD Başkanı Donald Trump’ın özel temsilcisi Steve Witkoff, gazeteci Tucker Carlson’a verdiği röportajda Ukrayna’nın ülke genelinde seçim yapmayı kabul ettiğini açıkladı. Witkoff, Ukrayna makamlarının bu konuda net bir şekilde onay verdiğini belirterek, “Evet, seçimler olacak. Ukrayna seçim yapmayı kabul etti” dedi, ancak tarih konusunda bir bilgi paylaşmadı. Ukrayna’da son başkanlık seçimleri savaş durumu nedeniyle ertelenmiş, mevcut Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’in görev süresi Mayıs 2024’te dolmuştu. Bu durum, Moskova tarafından sık sık Zelenskiy’in meşruiyetine dair eleştirilerle gündeme getirilmişti. Ayrıca Witkoff, Ukrayna’nın NATO’ya üyelik hedefinden büyük ölçüde vazgeçtiğini ve Karadeniz’de ateşkes için geçici bir mutabakata yaklaşıldığını söyledi.
 
- Rusya'da Rostov-na-Donu kentinde bir konut kompleksine insansız hava aracı (İHA) saldırısı sonucu patlama meydana geldi. Olay, şehrin doğusundaki Svoboda Konut Kompleksi’nin 17. katında gece  yaşandı. Yerel yetkililer, iki kişinin yaralandığını, can kaybı olmadığını açıkladı. Patlama sonucu binanın dış cephesinde ağır hasar oluşurken, çevredeki binalarda da camların kırıldığı bildirildi. Güvenlik kamerasına yansıyan görüntülerde, güçlü bir patlamayla birlikte kıvılcım saçan bir parlama ve ardından enkazın yere düşmesi görülüyor. Aynı gece Rostov bölgesinde dört İHA'nın daha düşürüldüğü, son haftalarda bölgede benzer saldırıların arttığı belirtiliyor.
 
- Suudi merkezli Al Arabiya televizyonu, Suriye'nin yeni lideri Ahmed eş-Şaraa'nın Rusya'dan, ülkede rejimin çökmesinin ardından Moskova'ya sığınan eski Devlet Başkanı Beşar Esad’ı iade etmesini talep ettiğini bildirdi. Haberde, bu talebin doğrudan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e iletildiği ifade edildi. Esad, Aralık 2024’te muhalif güçlerin başkent Şam’ı ele geçirmesiyle birlikte Suriye’den kaçmış, ardından Rusya’ya sığınmıştı. Kremlin ise 20 Mart’ta yaptığı açıklamada, Putin’in Şaraa’ya bir mesaj göndererek Suriye’deki istikrar çabalarına destek verdiğini ve Rusya’nın Şam’la ikili işbirliğini geliştirmeye hazır olduğunu vurgulamıştı.
 
- Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin (UOK) yeni başkanı Kirsty Coventry, Sky News’e verdiği röportajda, ülkelerin savaşlar ya da askeri çatışmalar nedeniyle Olimpiyat Oyunları’ndan men edilmesine karşı olduğunu açıkladı. 41 yaşındaki Zimbabweli eski yüzücü, bu tür durumların ayrı ayrı ele alınması gerektiğini belirterek, “Her durumu kendi bağlamında değerlendirmeliyiz. Bu konuda karar alma süreçlerine yardımcı olacak ilke ve kurallar geliştirmek üzere bir çalışma grubu kurmak istiyorum” dedi. Coventry, Olimpiyat ruhunun tüm sporcuların temsil edilmesini gerektirdiğini vurgularken, Rusya’nın 2026 Kış Olimpiyatları’na katılım konusunun da bu grup tarafından ele alınacağını söyledi.
 
21 Mart Cuma
 
- Başkan Trump, Beyaz Saray Oval Ofisi'nde gazetecilere yaptığı açıklamada, Ukrayna'daki savaş bölgesinde "toprak paylaşımı" ve tam ateşkes konusunda müzakerelerin "şu anda" sürdüğünü söyledi. Fox News'in haberine göre Trump, "Çok yakında tam bir ateşkes sağlanacağını, ardından bir anlaşmaya varılacağını düşünüyorum. Bu konu şu anda tartışılıyor. Toprakların bölünmesi ve benzeri şeyler konuşuluyor" dedi. Trump cephenin bazı bölgelerinde ateşkes sağlandığını kaydetti, "Bugün bunların hepsi gözlemleniyor" dedi. Trump, Putin ve Zelenskiy ile yaptığı görüşmelerin ardından Ukrayna konusunda bir anlaşmanın temellerinin atıldığını söyledi.
 
- Ukrayna Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Georgiy Tihiy’nin RBC-Ukrayna‘ya verdiği bilgiye göre, Ukrayna, Suudi Arabistan’da ABD temsilcileriyle yapılacak bir sonraki toplantıyı siyasi değil, teknik ve ikili bir görüşme olarak değerlendiriyor.
 
24 Martta Riyad’da yapılması planlanan görüşmelerde, Kiev yönetimi ABD heyetiyle “ateşkes önerilerinin parametrelerini” ele almayı umuyor.
 
Tihiy, “Bu görüşme siyasi değil, teknik nitelikte. Masada bulunan çeşitli ateşkes rejimlerine ilişkin tekliflerin parametrelerinin belirleneceği bir toplantı olacak” dedi.
 
- Litvanya Cumhurbaşkanı Gitanas Nauseda, ateşkesin ardından ülkesinin Ukrayna’ya barış gücü göndermeye hazır olduğunu söyledi. Bloomberg’e konuşan Nauseda, bu kapsamda Litvanya’dan gönderilecek asker sayısının da değerlendirildiğini, ancak rakamı açıklamayacağını belirtti.
 
“Ülkem gerekli desteği vermeye hazır. Asker sayımızla ilgili oldukça somut rakamlar konuşuluyor, fakat bu konuda gönüllüler koalisyonundaki tüm ülkelerin kararlılığı önemli” diyen Nauseda, Avrupa’nın ateşkesin denetlenmesinde önemli bir rol oynayacağını, ancak bunun için birçok konunun netleştirilmesi gerektiğini vurguladı.
 
- Rusya Savunma Bakanlığı’nın açıklamasına göre, Ukrayna ordusu, Suca gaz ölçüm istasyonunu kasten havaya uçurdu.
 
Bakanlık, istasyonun bugüne dek Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’nin kontrolünde olduğunu belirtti. Ukrayna birliklerinin, bu gaz istasyonunu “güvenli lojistik noktalarından biri” olarak kullandığı ifade edildi.
 
Açıklamada, “önemli bir Rus enerji tesisinin havaya uçurulmasının, ABD Başkanı’nın barış girişimlerini itibarsızlaştırmaya yönelik kasıtlı bir provokasyon olduğu” ileri sürüldü.
 
- Avrupa’da dondurulan Rus varlıklarının olası şekilde müsadere edilmesi “savaş ilanı niteliğinde bir eylem” olur. Bu açıklamayı Belçika Başbakanı Bart de Wever yaptı. Politico tarafından aktarılan demecinde, varlıkların alınmasının tüm küresel finans sistemi için sistemik riskler doğuracağını söyledi.
 
Başbakan “Hayal dünyasında değil, gerçek dünyada yaşıyoruz. Birinin elinden 200 milyar euro alırsanız, sonuçları olur” dedi.
 
- İngiltere, Şubat 2022’de Ukrayna’daki çatışmanın başlamasından bu yana Rusya’ya ait 25 milyar sterlinden fazla varlığı dondurdu. Bu bilgi, İngiltere Mali Yaptırımlar Uygulama Kurumu (OFSI) tarafından yayımlanan yıllık raporda yer aldı. Raporda ayrıca, İngiltere ve müttefiklerinin uyguladığı yaptırımların, Şubat 2022’den bu yana Rusya’nın 400 milyar dolardan fazla kaybına neden olduğu kaydedildi.
 
- Kamuoyunda tanınan bir isim olan, yazar ve tarihçi Aleksandr Skobov, Rusya Adalet Bakanlığı tarafından “yabancı ajan” ilan edilmiş ve Rosfinmonitoring’in terörist ve aşırılıkçılar listesine alınmıştı. Skobov bugün Batı Askeri Bölge 1 No’lu Mahkemesi tarafından 16 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Kararı St. Petersburg Savcılığı duyurdu.
 
- Rusya Adalet Bakanlığı, güncellenen yabancı ajanlar listesine şu isimleri de ekledi: yönetmen İvan Vırypayev, Korol i Şut grubunun eski üyesi Aleksandr Balunov, sokak sanatçısı Stanislav Komissarov (Slava PTRK), Abhazyalı gazeteci Nizfa Arşba, Abhazya’da yayımlanan “Nujnaya Gazeta”nın kurucusu İzida Çania ve yazar Mihail Şişkin.
 
- Belarus İçişleri Bakanlığı, Rus stand-up komedyeni Artemiy Ostanin’in dövüldüğüne dair haberleri yalanladı. Açıklamada, bu bilgilerin gerçeği yansıtmadığı belirtilerek, “İçişleri organları mensuplarına iftira atılması, görevlerini yerine getirirken suç teşkil eder” denildi.
 
Ostanin, 18 Martta, ceza kanununun 282. maddesinin 2. fıkrası (nefret veya düşmanlık yaymak ya da insan onurunu küçük düşürmek) kapsamında açılan bir soruşturma nedeniyle gözaltına alınmıştı. “Mayına basan bir adam” hakkında yaptığı şaka nedeniyle yargılanan komedyen Moskova’ya getirildi ve iki ay süreyle tutuklandı. Savcılık tutuklu yargılanmasına karşı çıkmasına rağmen bu karar alındı. Altı yıla kadar hapis cezası alabilir.
 
- Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov’un verdiği bilgiye göre, tutuklu general İvan Popov’un mektubu, Devlet Başkanı Vladimir Putin’e ulaştı. TASS’ın aktardığına göre Peskov, mektubun içeriğiyle ilgili yorum yapmayacağını belirtti.
 
“Bu mektup hakkında yorum yapamam. Yayınlandı, varlığı biliniyor. Elbette Devlet Başkanı’na iletildi. Başka söyleyecek bir şeyim yok” dedi.
 
 
- Birleşik Krallık, Fransa, Almanya ve Kuzey Avrupa ülkeleri, NATO’nun finansmanı ve Avrupa’nın savunması konusunda sorumluluk alarak ABD’ye olan bağımlılığı azaltmak amacıyla gayriresmî görüşmeler yürütüyor. Financial Times’ın Avrupalı yetkililere dayandırdığı haberine göre, görüşmelere katılan ülkeler, önümüzdeki beş ila on yıllık dönemi kapsayan bir planı, haziran ayında Lahey’de düzenlenecek NATO liderler zirvesinde sunmak niyetinde.
 
Haberde, “Dört Avrupalı yetkiliye göre, Birleşik Krallık, Fransa, Almanya ve Kuzey Avrupa ülkeleri bu gayriresmî planlama görüşmelerine katılan ülkeler arasında yer alıyor. Amaç, mali ve askeri yükün Avrupa başkentlerine kaydırılacağı bir plan geliştirmek ve bunu, haziran ayında düzenlenecek yıllık NATO zirvesi öncesinde ABD’ye sunmak” ifadelerine yer verildi. Gazeteye konuşan bir yetkili, “Harcamaların artırılması tek çıkış yolumuz: yükün paylaşılması ve ABD’ye bağımlılıktan vazgeçmek” dedi.
 
Plan kapsamında, Avrupa ülkeleri savunma harcamalarını artırma ve kıtanın askeri kapasitesini güçlendirme taahhüdü verecek. Bu yaklaşımın, Washington’un dikkatini Asya’ya çevirmesine olanak tanırken, Avrupa’nın kıta güvenliğinde daha fazla sorumluluk almasını sağlayacağı değerlendiriliyor.
 
- NATO, Avrupa ülkeleri ve Kanada’dan önümüzdeki birkaç yıl içinde silah ve askeri teçhizat stoklarını yaklaşık yüzde 30 artırmalarını isteyecek. Bloomberg’in üst düzey bir NATO yetkilisine dayandırdığı haberine göre, yeni hedefler tüm savunma kategorilerini kapsayacak ve bazı alanlarda daha yüksek artışlar öngörülecek.
 
- Bloomberg’in haberine göre, Donald Trump yönetimi, Rusya’ya yönelik yaptırımların denetlenmesinden sorumlu uluslararası çalışma gruplarındaki katılımını azaltmış durumda. Kaynaklara göre, Washington, yaptırımların ihlalini engellemeye yönelik çalışmalara neredeyse hiç katılmıyor. ABD ekiplerinden biri, Rusya’ya silah üretiminde kullanılabilecek malzeme ve bileşenlerin gönderimini engelleme konusunda pasif kalıyor. Bir diğer ekip ise G7’nin belirlediği Rus petrol fiyat tavanı denetimini neredeyse tamamen bırakmış durumda. Bu yaklaşımın kasıtlı mı olduğu, yoksa personel yetersizliğinden mi kaynaklandığı net değil. ABD Hazine Bakanlığı konuyla ilgili yorum yapmadı.
 
- Trump yönetimi, Kiev’den, ABD’ye Ukrayna’daki doğal kaynaklara ve enerji varlıklarına erişim sağlayacak yeni bir kaynak anlaşması yapılmasını talep ediyor. Financial Times’ın iki Ukraynalı yetkiliye dayandırdığı haberine göre, ABD, bu anlaşmaya Ukrayna’daki nükleer santralleri de dahil edecek maddeler eklemek istiyor. Haberde, “Washington, Kiev’in ortak yatırım fonunun mülkiyet ve kontrol koşullarını ayrıntılı şekilde kabul etmesini ve anlaşmanın Ukrayna’daki diğer ekonomik varlıkları da kapsamasını istiyor” ifadelerine yer verildi.
 
- Politico’nun haberine göre, AB ülkeleri, Kiev’e yardım planını daha önce oybirliğiyle kabul edilmiş olan bir karar paketine dahil ederek yayımlayacak. Macaristan’ın bazı hükümlere karşı çıkmasına rağmen, belge Avrupa Konseyi’nin resmî açıklaması olarak yayımlanacak. Daha önce, Macaristan’ı bypass ederek Ukrayna’ya 20-40 milyar avroluk bir destek fonu oluşturulması planlanmıştı. İsmi verilmeyen bir Avrupalı diplomat, “Bugünkü Ukrayna bildirisi 26 ülke adına ek olarak yayımlanacak. Bu, artık yeni bir norm. Siyasi irade gösterimi açısından faydalı” dedi. Bir başka diplomat ise, “Orban izolasyonu ve illiberal demokrasi yolunu, AB’nin ve aslında Macaristan’ın çıkarlarına aykırı biçimde seçti” yorumunda bulundu.
 
- Rusya Soruşturma Komitesi (SKR), Ukrayna Silahlı Kuvvetleri mensuplarının Suca gaz dağıtım istasyonunu havaya uçurmasıyla ilgili olarak terör saldırısı suçlamasıyla ceza davası başlattı. SKR Sözcüsü Svetlana Petrenko, 20 Mart 2025’te Ukraynalı askerlerin yasa dışı şekilde Rusya topraklarına girerek istasyonu kasten patlattığını bildirdi.
 
- Estonya, Rus vatandaşlarına ait biyometrik olmayan pasaportları tanımayı bırakacağını duyurdu. Estonya Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasına göre, bu kısıtlama 31 Marttan itibaren yürürlüğe girecek.
 
 
- Krasnodar bölgesinde alev alan bir petrol deposunda meydana gelen patlama sonucu iki itfaiyeci yaralandı. Bölgesel operasyon merkezi, yangının alanının 10 bin m2'lik alana kadar genişlediğini bildirdi.
 
Verilen bilgilere göre, yanan tanklardan birinin sızdırması sonucu petrol ürünleri patladı ve yanıcı maddeler etrafa yayıldı. Üç araç hasar gördü. Yaralanan iki kişi, hafif yanıklar ve duman zehirlenmesi nedeniyle hastaneye kaldırıldı.
 
Yangın bir diğer depoya da sıçradı. Şu anda iki tank, vanalar, tankların çevresindeki petrol ürünleri ve sınırlarının dışındaki alanlar yanıyor. Yangına 456 personel ve 181 araçla müdahale ediliyor.
 
Petrol tesisine saldırı, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD Başkanı Donald Trump arasında yapılan telefon görüşmesinden birkaç saat sonra gerçekleşmişti.
 
- Rusya Savunma Bakanlığı, hava savunma sistemlerinin ülke genelinde 43 Ukrayna insansız hava aracını tespit ederek imha ettiğini bildirdi.
 
Bakanlığa göre, en fazla İHA Volgograd bölgesi üzerinde – toplam 34 adet – düşürüldü. Rostov ve Kursk bölgelerinde dörder, Belgorod bölgesinde ise bir İHA etkisiz hale getirildi.
 
- Bloomberg’in kaynaklara dayandırdığı haberine göre, Fransa ve İtalya, Avrupa Birliği’nin 2025 yılında Ukrayna için ayırmayı planladığı 5 milyar euroluk (5,4 milyar dolar) mühimmat alım fonunu engelledi. Bu meblağ ile 2 milyon top mermisi alınması planlanıyordu.
 
Ajans, AB üyesi 27 ülkenin çoğunluğunun askeri yardımın finansmanına sıcak baktığını ancak Fransa ve İtalya’nın somut mali taahhütlerde bulunma konusunda isteksiz davrandığını belirtti. Bu nedenle mühimmat alım sürecinin “zorlu bir görev” haline geleceği vurgulanıyor.
 
İsmi açıklanmayan İtalyan diplomatlar, İtalya ve bazı diğer ülkelerin daha fazla teknik ve mali ayrıntı talep ettiğini, girişimin halen geliştirilme aşamasında olduğunu bildirdi. Fransız yetkililer ise yorum yapmaktan kaçındı.
 
- Polonya Genelkurmay Başkanı General Veslav Kukula, Avrupa Birliği’nin Ukrayna’da “çok senaryolu bir operasyon” hazırladığını açıkladı. Henüz planlama aşamasında olan bu girişimle ilgili olarak, güvenlik garantilerini sağlayacak askeri güçlerin belirlenmesinin de gerektiğini ifade etti.
 
PAP ajansına konuşan Kukula, “Operasyonun içeriği büyük ölçüde barış görüşmelerinin nasıl ilerleyeceğine bağlı olacak” dedi. Polonya’nın katılımının ise siyasi düzeyde verilen taahhütlerle uyumlu olacağını belirtti. Söz konusu planların, önümüzdeki günlerde Londra’da yapılacak olan AB ülkelerinin askeri yetkilileri toplantısında gündeme geleceği kaydedildi.
 
- Estonya Parlamentosu (Riigikogu), 20 Mart tarihli oturumda Isamaa (Vatan) Partisi’nin Estonya-Rusya sınırının tamamen kapatılmasını öngören yasa tasarısını reddetti. ERR kamu yayın kuruluşunun haberine göre, 101 milletvekilinden sadece 14’ü teklife destek verirken, 61 milletvekili karşı oy kullandı.
 
Ocak ayında meclise sunulan yasa tasarısı hakkında konuşan parti lideri Urmas Reinsalu, Rusya’nın “Finlandiya sınırının kapatılmasının ardından Estonya’ya yönelik hibrit saldırılar düzenlediğini” iddia etmişti. Reinsalu, Estonya güvenlik servislerinin Rus özel servislerinden gelebilecek sabotaj tehditleri konusunda defalarca uyarıda bulunduğunu söylemişti.
 
- Rusya Güvenlik Konseyi Sekreteri Sergey Şoygu, Kuzey Kore’nin başkenti Pyongyang’a gitti. TASS ajansının haberine göre Şoygu’nun, Kuzey Kore lideri Kim Jong-un ve diğer üst düzey yetkililerle görüşme planı bulunuyor.
 
20 Mart Perşembe
 
- Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’ye davetini kabul etti. Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov’un açıklamasına göre, Putin daveti memnuniyetle kabul etti ancak ziyaretin tarihleri henüz diplomatik kanallar aracılığıyla netleştirilmedi. Peskov, gazetecilerin Putin’in Türkiye’ye olası ziyaretiyle ilgili sorularını yanıtlarken, “Gerçekten de Rusya Devlet Başkanı için geçerli bir davet var ve Başkan bunu takdirle kabul etti. Ancak şu an için ziyaretin kesin tarihleri üzerinde mutabakat sağlanmadı” dedi.
 
- Rusya Devlet Başkanı Danışmanı Yuriy Uşakov’un açıklamasına göre, Rusya ve ABD yetkilileri 24 Martta Riyad’da bir araya gelecek. Görüşme, Uşakov’un ABD Başkanı’nın Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz ile yaptığı telefon görüşmesinin ardından duyuruldu. Rus heyetine Senatör Georgiy Karasin ve FSB Direktörü Danışmanı Sergey Beseda başkanlık edecek. Uşakov, “Bunlar gerçekten deneyimli müzakereciler ve uluslararası meseleleri çok iyi bilen kişiler. Pazartesi günü yapılacak istişarelerin verimli olacağını umuyoruz” ifadelerini kullandı.
 
- Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Rusya’nın ABD’den Ukrayna’ya askeri yardımı ve istihbarat desteğini durdurmasını beklediğini açıkladı. Zaharova’ya göre, Ukrayna ordusunun dün Krasnodar bölgesindeki bir petrol terminaline düzenlediği saldırı, barış girişimlerini sabote etmeye yönelik bir provokasyondu. TASS’ın aktardığı açıklamada, Zaharova, “Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Donald Trump ile yaptığı telefon görüşmesinde, çatışmanın tırmanmasını önlemek ve diplomatik çözüm yönünde ilerlemek için yabancı askeri yardımın ve istihbarat desteğinin tamamen durdurulmasının temel bir şart olduğunu vurguladı. Bunun Washington’da duyulduğunu umuyoruz” dedi.
 
- Avrupa Birliği’nin önde gelen ülkelerinden birinin üst düzey yetkilisi, Bloomberg’e verdiği demeçte, AB ülkelerinin “hiçbir şekilde” Vladimir Putin’in şartlarını kabul etmeyeceğini söyledi. 13 Martta Moskova’da Putin ile ABD Başkanı’nın özel temsilcisi Steve Witkoff arasında gerçekleşen görüşmede, Putin’in Ukrayna’ya tüm silah sevkiyatlarının ateşkes süresince durdurulmasını talep ettiği öne sürülmüştü. 
 
Öte yandan, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy’nin 24-30 Mart haftasında Fransa’yı ziyaret etmesi planlanıyor. Zelenskiy, Avrupa Birliği ile Ukrayna’ya barış gücü konuşlandırılması konusunda ortak bir vizyon oluşturulması gerektiğini belirtti. Bu fikir, ilk olarak Şubat ayında Fransa ve İngiltere tarafından tartışılmaya başlanmıştı ve Bloomberg’e göre şu anda 37 ülke tarafından destekleniyor.
 
- Rusya’da yasadışı olarak bulunan Ukrayna vatandaşlarının, 10 Eylüle kadar ülkeyi terk etmeleri veya yasal statülerini düzenlemeleri gerekecek. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in imzaladığı kararnameye göre, Donetsk, Luhansk, Zaporijya ve Herson bölgelerine giriş yapan yabancı uyruklular ve vatansız kişiler, 10 Hazirana kadar tıbbi muayeneden geçmek zorunda. Muayene kapsamında uyuşturucu kullanımı ve HIV enfeksiyonu testleri de yapılacak.
 
- Vladimir Putin, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Aş-Şaraa’ya bir mesaj göndererek yeni hükümetin ülkeyi istikrara kavuşturma çabalarını desteklediğini ifade etti. Kremlin Sözcüsü Peskov, Putin’in mesajının, Arap Cumhuriyeti’nde artan şiddet olayları nedeniyle ortaya çıkan kriz durumunun ardından geldiğini belirtti.
 
- İngiltere’nin, doğu NATO ülkelerindeki askerlerini geri çekerek Ukrayna’ya bir barış gücü göndermeyi değerlendirdiği bildirildi. Times Radio’ya konuşan İngiltere Silahlı Kuvvetler Bakanı Luke Pollard, bugün “gönüllü koalisyon” adı altında, Ukrayna’ya “caydırıcı güç” göndermeye istekli ülkelerin askeri yetkililerinin bir araya geleceğini duyurdu. BBC’ye konuşan bakan, Ukrayna’daki barışı sağlamak için “sahada bazı adımların atılmasının” gerekebileceğini, ancak bu kuvvetlerin hava ve deniz unsurlarını da içereceğini vurguladı. Pollard, İngiltere’nin bu koalisyonun “güvenilir bir güç” olmasını ve Ukrayna’nın “istikrarlı bir barış içinde yeniden inşa edilmesine ve yeniden silahlanmasına” yardımcı olmasını istediğini belirtti.
 
- Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın, devlet kurumlarına Rus meslektaşlarıyla işbirliğini yeniden tesis etmeleri ve ortak etkinliklere aktif olarak katılmaları yönünde talimat verdiği bildirildi. Yerel basın organı Graparak’ın kaynaklarına göre, bu talimat “son jeopolitik gelişmelerin” ışığında verildi. Gazete, geçtiğimiz hafta Paşinyan’ın Putin’in 9 Mayısta Moskova’ya davetini kabul ettiğini hatırlatarak, Kremlin’in 14 Martta gerçekleşen telefon görüşmesinin ardından bu bilgiyi duyurduğunu aktardı. Ancak Ermenistan makamları bu ziyaretten resmi olarak bahsetmemişti. 17 Martta ise Ermenistan Meclis Başkanı Alen Simonyan, Paşinyan’ın Moskova’ya gidip gitmeyeceğini bilmediğini söylemişti.
 
- Forex piyasasında dolar kuru, yeniden 85 ruble seviyesinin üzerine çıktı. Investing.com verilerine göre, hafta başında Haziran 2024’ten bu yana ilk kez 85 rublenin altına inen dolar, bugün 13:05’te 85,38 rubleye ulaştı. Ancak daha sonra düşüşünü yavaşlatarak 14:35 itibarıyla 84,67 ruble seviyesinde işlem gördü. Aynı saatte euro kuru ise 91,8 ruble seviyesine yükseldi.
 
 
- Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in bu hafta Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile herhangi bir temas planı bulunmuyor. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov'un yaptığı açıklama bu yönde. “Bu hafta şu ana kadar üst düzey temaslar planlanmış değil,” diyen Peskov, gazetecilere verdiği demeçte, İstanbul’da belediye başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasıyla bağlantılı protestoların da Rusya ve Türkiye liderleri arasında bir telefon görüşmesi için gerekçe oluşturamayacağını belirtti.
 
“Hayır, bu bir telefon görüşmesi için gerekçe olamaz ve olmayacaktır. Bu, Türkiye’nin egemen bir meselesidir,” diyen Peskov, “Biz her zaman bize nasıl yaşayacağımızın söylenmesini sevmediğimizi belirttik. Ve asla başka ülkelerin iç işlerine karışmayız,” ifadelerini kullandı.
 
Öte yandan Rusya’nın İstanbul Başkonsolosluğu, kentte devam eden protestolar nedeniyle Rus vatandaşlarına kalabalık alanlardan uzak durmaları ve dikkatli olmaları yönünde uyarıda bulundu.
 
“İstanbul’daki protesto gösterileri nedeniyle dikkatli olmanızı ve mümkün olduğunca kalabalık alanlardan kaçınmanızı tavsiye ederiz,” denilen uyarı, Başkonsolosluğun resmi Facebook kanalında yayımlandı. (Meta şirketine ait olan Facebook, Rusya’da aşırılıkçı olarak tanınmış ve yasaklanmıştır.)
 
- Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, Rus ve ABD delegasyonlarının Cidde’de yapacağı görüşmelerin “önümüzdeki günlerde” gerçekleşeceğini söyledi.
 
Peskov, bugün düzenlediği basın toplantısında, şu anda görüşmelerin son detaylarının üzerinde çalışıldığını belirtti.
 
“Bu tam olarak pazar günü olmayabilir, son detaylar üzerinde çalışmalar sürüyor,” diyen Peskov, görüşmelerin “önümüzdeki haftanın hemen başında” yapılacağını kaydetti.
 
- Sözcü Peskov, Rus ve ABD delegasyonlarının önümüzdeki temaslarında Karadeniz Tahıl Girişimi’nin olası yeniden başlatılmasıyla ilgili ayrıntıları ele alacaklarını söyledi.
 
“Evet, gerçekten de devlet başkanları Karadeniz Girişimi’nin yeniden canlandırılmasını da görüştü. Bu konuda ele alınması gereken birçok ayrıntı var,” diyen Peskov, iki ülkenin delegasyonlarının bu ayrıntıları konuşmak üzere bir araya geleceğini belirtti.
 
Peskov ayrıca, “Karadeniz Girişimi’ni uygulama konusunda oldukça geniş bir deneyimimiz oldu. Biz o dönem üzerimize düşen tüm yükümlülükleri yerine getirdik, ancak bize yönelik taahhütler hiçbir zaman tam olarak yerine getirilmedi,” ifadelerini kullandı. “Bu nedenle, görüşmelerde tüm detayları önceden netleştirmek gerekecek,” diye ekledi.
 
- Peskov, Avrupa’nın askerileşmeye yöneldiğini ve bir “savaş partisine” dönüştüğünü söyledi. Peskov, bu değerlendirmeyi, Rusya ile ABD arasında Ukrayna krizine dair yürütülen müzakereler sürerken Brüksel’in aldığı yeni kararları yorumlarken yaptı.
 
Avrupa’daki bu eğilimin Moskova ve Washington’un pozisyonlarıyla uyumlu olmadığını belirten Peskov, “Avrupa’nın bu tutumu bizim ve ABD’nin müzakere sürecindeki duruşlarıyla çelişiyor,” dedi.
 
- Avrupa Komisyonu, Ukrayna’ya makro-finansal yardım programı kapsamında 1 milyar euro tutarında yeni bir kredi sağladı. Söz konusu kredi, G7 ülkelerinin desteğiyle sağlanan finansal yardım paketinin bir parçası olacak. Fonlar, AB’de dondurulmuş Rus varlıklarından elde edilen gelirlerden karşılanacak.
 
Avrupa Komisyonu tarafından yayımlanan açıklamada “Bugün Avrupa Komisyonu, Ukrayna’ya dondurulmuş Rus devlet varlıklarından elde edilen gelirler aracılığıyla geri ödenecek olan 1 milyar euroluk ek bir kredi tahsis etti,” denildi.
 
- Saratov bölgesinin Engels ilçesinde, insansız hava aracı (İHA) saldırılarının ardından yerel düzeyde acil durum ilan edildi. Bölge valisi Roman Busargin’in talimatıyla, sosyal tesislerde saldırının yol açtığı hasarları gidermek için çalışmaların devam ettiği bildirildi.
 
Engels Belediye Başkanı Maksim Leonov, Telegram kanalında yaptığı paylaşımda, “Valinin talimatı doğrultusunda, sosyal kurumlarda İHA saldırısının etkilerini gidermek için çalışmalar sürüyor. Belediye sınırları içinde yerel düzeyde acil durum ilan eden kararname imzalandı,” dedi.
 
- Sibirya ve Ural Federal Bölgeleri’nde birçok internet hizmetinde aksaklıklar yaşandığı bildirildi. İzleme platformu DownDetector’un verilerine göre, MTS, Rostelecom, Beeline, Epic Games, Figma, Genshin Impact, Discord, Twitch ve DeepSeek gibi servislerde bağlantı sorunları yaşanıyor.
 
Rusya’nın telekom düzenleyici kurumu Roskomnadzor, RBC’ya yaptığı açıklamada bazı Rus servislerinin çalışmadığını doğruladı. Düzenleyici kurum, bu durumun “yabancı sunucu altyapılarının kullanımından kaynaklanan kesintiler” ile bağlantılı olduğunu belirtti.
 
“Yerel kuruluşlara Rus hosting sağlayıcılarının altyapılarını kullanmalarını tavsiye ediyoruz,” diyen Roskomnadzor, kesintilerin çözümü için çalışmaların sürdüğünü bildirdi.
 
 
- ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna'ya nükleer santrallerin yönetimi konusunda "yardım" teklif etti. Beyaz Saray Sözcüsü Caroline Leavitt, "Bu istasyonların ABD'nin mülkiyetinde olması, bu altyapının en iyi şekilde korunması ve Ukrayna enerji altyapısının desteklenmesi anlamına gelecektir" dedi.
 
Reuters'in aktardığına göre bugün yaklaşık bir saat süren telefon görüşmesinde Trump, Zelenskiy'e, Ukrayna'nın nükleer santrallerinin “en iyi korunma yolu”nun “Amerikan sahipliği” olacağını söyledi.
 
Beyaz Saray Basın Sözcüsü Caroline Leavitt, Trump'ın “ABD'nin elektrik ve altyapı yönetim konusundaki uzmanlığıyla bu santrallerin işletilmesinde çok yardımcı olabileceğini” belirttiğini aktardı.
 
Leavitt ayrıca, Zelenski'nin “sivil halkını korumak için ek hava savunma sistemleri, özellikle de Patriot füze sistemleri” talep ettiğini ve Trump’ın, “özellikle Avrupa’da bulunanlar arasında mevcut olanları bulmak için birlikte çalışmayı kabul ettiğini” söyledi. Liderlerin ayrıca Rusya’nın Kursk bölgesindeki durumu da görüştüklerini ve “savaş alanındaki gelişmelere paralel olarak savunma ekipleri arasında bilgi paylaşımını sıkı şekilde sürdürecekleri” konusunda anlaştıklarını ifade etti.
 
Ukrayna'da dört aktif nükleer santral bulunuyor: Zaporijya, Rivne, Hmelnitski ve Güney Ukrayna Nükleer Santralleri. En büyüğü olan Zaporijya Nükleer Santrali, çatışmaların başlangıcından bu yana Rusya'nın kontrolü altında bulunuyor ve çatışmalar nedeniyle sık sık uluslararası gündeme geliyor. 
 
CNN’in Trump yönetimindeki yetkililere dayandırdığı haberine göre, Zaporijya Nükleer Santrali, Ukrayna’daki ateşkes görüşmelerinin bir parçası haline gelebilir. Zelenski, santral konusunda Ukrayna'nın rolünün vazgeçilmez olduğunu vurgularken, “Onu yeniden inşa etmek için para, uzmanlar ve birkaç yıl gerekecek” dedi. 
 
- Trump-Putin görüşmesinin ardından Trump-Zelenskiy görüşmesi sonrası da tarafların açıklamalarında birbirinden farklılık gösteren unsurlar dikkati çekti. Beyaz Saray'dan geen nükleer santral mülkyet talebi açıklamasına rağmen  Zelenskiy, telefon görüşmesinde yalnızca Zaporijya Nükleer Santrali'nin durumunu ele aldıklarını belirtti. Zelenskiy, ABD'nin Ukrayna'daki diğer nükleer santralleri yönetmesi konusunda herhangi bir görüşme yapılmadığını vurguladı. Beyaz Saray, Trump’ın Ukrayna’ya nükleer santrallerin işletilmesi konusunda "yardım teklif ettiğini" açıklamıştı.
 
- ABD Enerji Bakanı Chris Rait, Washington’un Ukrayna’daki nükleer santralleri yönetmeye hazır olduğunu ancak bunun için Amerikan askerlerinin gönderilmesine gerek olmadığını belirtti. Rait, ABD’nin nükleer santral işletme konusunda büyük bir teknik deneyime sahip olduğunu vurgulayarak, bu adımın Ukrayna’daki çatışmanın çözümüne katkı sağlayabileceğini ifade etti. Rait, Beyaz Saray’ın Ukrayna’daki nükleer santralleri yönetmesinin, ülkenin kritik altyapısının güvenliği için en iyi garanti olacağını savundu.
 
-  Zelenskiy, Rusya ile cephe hattında bir barış anlaşmasına karşı olduğunu belirterek, böyle bir çözümün "Berlin gibi" olacağını ve birçok şehrin geri alınamayacağını söyledi. Zelenskiy,  Trump ile yaptığı telefon görüşmesinde bu konuyu açıkça dile getirdiğini aktardı. Ukrayna lideri, Kiev’in Moskova'nın kontrolüne geçen bölgeleri yasal olarak tanımayacağını vurguladı. 2022 sonbaharında yapılan referandumlarla Donetsk, Lugansk, Zaporijya ve Herson bölgeleri Rusya’ya katılmış, ancak Kiev ve Batı ülkeleri sonuçları kabul etmemişti. Vladimir Putin, bu bölgelerin statüsünün tanınmasını ateşkes ve müzakerelerin başlaması için temel şartlardan biri olarak göstermişti.
 
- Trump ve Zelenskiy, gerçekleştirdikleri telefon görüşmesinde ülkelerinin uzman gruplarının önümüzdeki günlerde Suudi Arabistan’da buluşması konusunda anlaşmaya vardı. Beyaz Saray Sözcüsü Caroline Leavitt’in açıklamasına göre, taraflar Ukrayna’daki ateşkes sürecinin genişletilmesi için çalışmaya devam edecek. Zelenskiy, yapılacak görüşmelerde kalıcı barış ve güvenlik garantileri konusunda detaylı müzakerelerin yürütüleceğini vurguladı.
 
- Rusya Savunma Bakanlığı, gece boyunca hava savunma sistemlerinin 132 Ukrayna insansız hava aracını imha ettiğini duyurdu. Bakanlık açıklamasına göre, 54 drone Saratov, 40’ı Voronej, 22’si Belgorod, 9’u Rostov, 3’er tanesi Kursk ve Kırım, 1’i ise Lipetsk bölgesi üzerinde düşürüldü. Saratov Valisi Roman Busargin, sabaha karşı 03:56’da insansız hava aracı saldırısı tehdidinin duyurulduğunu belirtti. Saldırı sonucu bir kadın yaralanırken, daha sonra bir kişinin daha etkilendiği açıklandı. Düşen enkazlar, Saratov’daki Sokolova Gora bölgesinde bir evi, Engels kentinde bir hastaneyi, iki anaokulunu ve bir okulu hasara uğrattı. Engels’teki okullar bugün uzaktan eğitime geçti. 
 
- Avrupa Birliği, Rusya’yı “temel tehdit” olarak tanımladığı yeni savunma raporunu yayımladı. “Avrupa Savunması İçin Beyaz Kitap – Hazırlık 2030” başlıklı belge, AB’nin 2030 yılına kadar savunma sanayisini geliştirme planlarını ortaya koyuyor. Rapor, Rusya’nın caydırılmasını temel hedef olarak belirlerken, Ukrayna ile askeri iş birliğinin güçlendirilmesi gerektiğini vurguluyor. AB’nin savunma ve güvenlik stratejisini şekillendiren bu belge, bloğun yeniden silahlanma planı ReArm Europe’un çerçevesini çiziyor. Belgeye göre, Avrupa kıtasında yüksek yoğunluklu bir savaş ihtimali göz ardı edilmemeli. Almanya ve Danimarka istihbarat servislerinin Kremlin’in 2026 yılına kadar NATO’nun 5. maddesini test etmeye hazırlandığını öne sürdüğüne dikkat çekilen raporda, AB’nin bu tarihe kadar askeri hazırlıklarını artırması gerektiği belirtiliyor. 
 
- Avrupa Komisyonu, Savunma ve Uzaydan Sorumlu Komiser Andrius Kubilius’un öncülüğünde Avrupa’nın silahlandırılmasına yönelik planın ayrıntılarını açıkladı. BBC muhabiri Paul Adams’ın incelediği “Avrupa Savunması İçin Beyaz Kitap – Hazırlık 2030” belgesinde, daha önce duyurulan 150 milyar euroluk ortak borçlanma mekanizmasının, yalnızca AB ülkeleri veya Ukrayna’daki savunma sanayii projelerine yatırım yapmak için kullanılabileceği belirtiliyor. Bu kapsamda, AB ülkelerinin savunma sanayii için halihazırda alım yaptığı Amerikan üreticileri fonlardan yararlanamayacak.
 
- Rusya Güvenlik Konseyi Sekreteri Sergey Şoygu, gazetecilere verdiği demeçte, Ukrayna’daki barışçıl çözüm sürecini engelleyen birkaç faktör bulunduğunu belirtti. Şoygu, “Ukrayna’da birden fazla zorluk söz konusu: Anayasa, herhangi bir toprak değişikliğini yasaklıyor; Rusya ile müzakereler yasaklanmış durumda ve kiminle konuşulacağı konusunda belirsizlik var. Ayrıca, Zelenskiy’nin meşruiyet sorunu da önemli bir engel” dedi. 
 
- ABD Başkanı Donald Trump, İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney’e gönderdiği mektupta, yeni bir nükleer anlaşmaya varılması için iki ay süre tanıdı. Axios’un kaynaklarına dayandırdığı haberine göre, Trump, Tahran’ın anlaşmayı reddetmesi halinde “sonuçları olacağı” konusunda uyarıda bulundu.

Mektubun içeriği hakkında Beyaz Saray’ın önceden İsrail, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi bazı müttefiklerine bilgi verdiği belirtiliyor. Axios’un kaynakları, Trump’ın mesajının sert bir üsluba sahip olduğunu ifade etti.

 
19 Mart Çarşamba
 
- Trump ve  Zelenski arasında telefon görüşmesi gerçekleşti. Trump'a göre görüşme "çok iyi" geçti. Amerikan lideri Truth Social adlı sosyal medya platformunda paylaştığı mesajda, "Az önce Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski ile çok iyi bir telefon görüşmesi gerçekleştirdim. Yaklaşık bir saat sürdü. Görüşmenin büyük bir kısmı, dün Rusya Devlet Başkanı Putin ile yaptığım konuşmaya dayanıyordu ve Rusya ile Ukrayna’nın taleplerini ve ihtiyaçlarını uyumlu hale getirmeye yönelikti" dedi. Trump'a göre, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz’a "tartışılan konuların tam bir tanımını sunmaları" talimatını verdi. 
 
-  Zelenskiy, Rusya’nın enerji altyapısına yönelik saldırıları durdurmayı kabul etti. Bloomberg’in haberine göre, bu taahhüdünü  Trump ile yaptığı telefon görüşmesinde dile getirdi. Kaynaklara göre, taraflar ateşkesin kapsamını genişletmek için çalışmaya devam etme konusunda mutabakata vardı. 
 
- Kremlin Sözcüsü Peskov,  Vladimir Putin ile Donald Trump’ın Suudi Arabistan’da bir araya gelme olasılığının göz ardı edilemeyeceğini, ancak şu an için bu konuda herhangi bir somut planın bulunmadığını belirtti. Daha önce, ABD Başkanı’nın özel temsilcisi Steve Witkoff da böyle bir ihtimali dile getirmişti.

Peskov, TASS’a yaptığı açıklamada, “Böyle bir olasılık dışlanamaz. Ancak şu anda bu konuda herhangi bir somut bilgi yok,” ifadelerini kullandı. Putin ve Trump arasında dün gerçekleşen telefon görüşmesinde olası bir yüz yüze buluşmanın ele alınıp alınmadığı sorulduğunda ise “Dün hayır. Ancak böyle bir görüşmenin gelecekte gerçekleşebileceğine dair genel bir anlayış var,” yanıtını verdi.

- Rusya ve Ukrayna arasında yılın başından bu yana üçüncü esir değişimi gerçekleştirildi ve her iki taraftan 175 kişi serbest bırakıldı.

- ABD Başkanı’nın özel temsilcisi Steve Witkoff, Ukrayna’da ateşkes rejimi ilan edildikten sonra Rusya’ya yönelik yaptırımların hafifletilmesi de dahil diğer konuların ele alınabileceğini söyledi. Witkoff, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD Başkanı Donald Trump’ın bu konuyu henüz görüşmediklerini belirtti.
 
“Ateşkese ulaşacağız. Sanıyorum ki bundan sonra yaptırımların hafifletilmesi ve tam kapsamlı bir barış anlaşmasının ardından gelecek diğer meseleler detay haline gelecektir,” diyen Witkoff, Bloomberg TV’de yaptığı açıklamada, Rus enerji kaynaklarının Rusya’nın boru hatları üzerinden yeniden taşınmasının mümkün olup olmadığı sorusuna, “Böyle bir barışa inanabilirim” yanıtını verdi.
 
Bloomberg, kaynaklarına dayandırdığı haberinde, Donald Trump’ın danışmanlarının, Rusya’ya yönelik yaptırımları hafifletme planı üzerinde çalıştığını bildirmişti. Bu planın, Rus petrolüne varil başına 60 dolarlık fiyat tavanını da kapsadığı dile getiriliyor. ABD ve Rusya’nın, Rus enerji sektörüne yönelik yaptırımların hafifletilmesini bir sonraki görüşmede ele alabileceği ifade edildi.
 
- Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, Ukrayna’daki barış müzakerelerinde toprak meselesinin “en hassas ve karmaşık konulardan biri” olacağını söyledi. Zelenskiy’nin açıklamasına RBC-Ukrayna yer verdi.
 
Zelenskiy, Kiev için toprak tavizinin kırmızı çizgi olduğunu bir kez daha vurguladı. “Buna razı olmayacağız,” diyen Ukrayna lideri, Finlandiya Cumhurbaşkanı Alexander Stubb ile düzenlediği basın toplantısında bu mesajı verdi.
 
Ukrayna lideri, müzakerelerde ilk adımın ateşkes olması gerektiğini belirtti. “İlk adım, her halükârda, koşulsuz bir ateşkes olacak. Buna ulaşmak için belirli aşamalardan geçmek gerekebilir—gökyüzünde sessizlik, denizde sessizlik— ama nihayetinde cephe hattının tamamında sessizlik sağlanacaktır,” diye konuştu.
 
Zelenskiy ayrıca bugün Donald Trump ile bir görüşme yapacağını duyurdu. Helsinki’de düzenlenen basın toplantısında bu bilgiyi paylaşan Zelenskiy, ABD Başkanı’nın Vladimir Putin ile 18 Martta yaptığı telefon görüşmesine dair detayları duymayı umduğunu söyledi. Ayrıca, Trump ile çatışmanın çözümüne yönelik atılacak adımları ele almayı planladığını belirtti.
 
- Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Rusya’nın, Vladimir Putin ile Donald Trump arasında varılan anlaşmalara bağlılığını, Ukrayna’nın enerji tesislerini hedef alan insansız hava araçlarını düşürerek kanıtladığını açıkladı. Peskov’a göre, Rus ordusu, Rus ve ABD liderlerinin dünkü görüşmesinin hemen ardından Ukrayna’nın enerji altyapısına yönelik saldırıları durdurma emri aldı.
 
Bu sırada havada Ukrayna’nın enerji altyapısını hedef alacak yedi Rus İHA’sı bulunuyordu. Peskov gazetecilere “İHA’lar saldırı düzeni almaya başlamıştı. Bunlardan altısı Pantsir hava savunma sistemleriyle vuruldu, biri ise Rus Hava Kuvvetleri’ne ait devriye uçağı tarafından imha edildi. Dolayısıyla sistemimiz etkin şekilde çalışıyor. Başkan gerekli talimatları verdi,” dedi.
 
- Birleşik Krallık, gaz üretim şirketi Nortgaz’ın eski hissedarı Farhad Ahmedov’u yaptırım listesinden çıkardı. Bu karar, Birleşik Krallık’ın Mali Yaptırımlar Uygulama Ofisi (OFSI) tarafından duyuruldu.
 
Farhad Ahmedov, 8 Nisan 2022’de Avrupa Birliği tarafından yaptırım listesine alınmıştı. AB, Ahmedov’un Kremlin’e yakın bir iş insanı olduğunu ve Rus hükümetine gelir sağlayan kilit sektörlerde faaliyet gösterdiğini iddia etmişti. Ahmedov, 2022’den beri Birleşik Krallık’ın yaptırımları altında bulunuyordu.
 
- Moskova Meşanski Bölge Mahkemesi, komedyen Artemiy Ostanin’i, bir mayına basarak bacağını kaybeden bir kişiye yönelik nefret söyleminde bulunmakla suçlanan bir dava kapsamında iki ay süreyle tutukladı. TASS haber ajansına göre, savcılık Ostanin’in tutuklu yargılanmasını talep etti.
 
Savcılığın iddiasına göre, Ostanin’in sanat çevrelerinde geniş bağlantıları bulunuyor ve dava kapsamında henüz belirlenmemiş tanıkları etkileyebilir. Ayrıca, Ostanin’in daha önce kaçmaya çalıştığı öne sürüldü. Ostanin 18 Mart’ta Belarus sınırında gözaltına alınmıştı.
 
- İvan Urgant, Fransa’da bireysel girişimci olarak kayıt yaptırdığı yönündeki haberleri yorumladı. Urgant, Telegram kanalında “İki gündür durmaksızın çalan basının gürültülü konserini dinlerken, bu müziğe benim ince tınımın da eklenmesi için dayanılmaz bir arzu duydum. Taşınmıyorum! İş kurmuyorum! Geceleri kurda dönüşmüyorum! Bu nedenle orkestra çukurunu terk edip TsAO’da (Moskova'nın merkezi) köpeklerimle yürüyüşe çıkıyorum…” diye yazdı.
 
 
- Rus ordusu, Ukrayna’daki hedeflere yönlendirilmiş olan kendi insansız hava araçlarını vurdu. Rusya Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, bu adımın Vladimir Putin'in emri doğrultusunda gerçekleştirildiği belirtildi.
 
Bakanlık açıklamasına göre, Rus hava savunma sistemlerine “insansız hava araçlarını etkisiz hale getirme” talimatı verildi. Toplamda yedi İHA düşürüldü; bunlardan altısı Pantsir hava savunma sistemi tarafından, biri ise Rus Hava-Uzay Kuvvetleri’ne ait nöbetçi bir savaş uçağıyla imha edildi. Hedef alınan yedi dronun, Ukrayna’nın savunma sanayisiyle bağlantılı enerji altyapısını vurmak üzere gönderildiği ve tamamının Nikolayev bölgesinde bulunduğu ifade edildi.
 
- ABD yetkilileri, Avrupalı mevkidaşlarına, Avrupa Birliği’nin Ukrayna ile ilgili herhangi bir barış anlaşmasına katılması gerektiğini bildirdi. Bloomberg’in kaynaklarına dayandırdığı haberine göre, Washington’un mesajında öncelikli çözüm adımları olarak ateşkes sağlanması ve olası güvenlik garantilerinin tartışılması yer aldı.
 
ABD Ulusal Güvenlik Konseyi ve Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, Bloomberg’in konuyla ilgili yorum taleplerine yanıt vermedi. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ise daha önce, AB’nin barış sürecine katılmasının gerekliliğine dikkat çekmişti. Rubio, “Avrupa Birliği, Rusya ve bazı Rus vatandaşlarına yönelik önemli yaptırımlar uyguladı. Bu nedenle onlarla istişare edilmesi ve sürece dahil olmaları gerekiyor” ifadelerini kullandı.
 
- ABD’de birkaç ulusal güvenlik kurumu, "Rusya’nın sabotaj, dezenformasyon ve siber saldırı faaliyetlerine karşı koordineli mücadele çabalarını" askıya aldı. Reuters, bu gelişmeyi eski yetkililere dayandırarak bildirdi.
 
Habere göre, Donald Trump’ın başkanlık görevini devralmadan önce, Joe Biden yönetimi yetkilileri yeni yönetimi Rusya’nın yürüttüğü “hibrit savaş” kampanyası hakkında bilgilendirdi ve bu çabaların sürdürülmesini önerdi. Ancak, Trump’ın 20 Ocak’ta göreve başlamasından bu yana bu çalışmalar büyük ölçüde durma noktasına geldi. Reuters, bu bilgiyi 11 mevcut ve eski yetkiliye dayandırarak aktardı; ancak yetkililer, anonim kalmayı tercih etti.
 
- İsveç, Finlandiya, Danimarka, Letonya, Litvanya ve Estonya’nın önde gelen diplomatları, Brüksel’e çağrıda bulunarak Ukrayna’nın Avrupa Birliği’ne katılım sürecini hızlandırmak için “somut öneriler” sunmasını talep etti. Politico’nun haberine göre, bu talepler resmi bir belge ile AB yetkililerine iletildi.
 
Mektubu imzalayan ülkeler, Ukrayna’nın reform süreçlerinde kayda değer ilerleme kaydettiğini ve AB’nin bu süreci hızlandırmak için daha aktif bir rol alması gerektiğini vurguladı. Diplomatlar, “Ukrayna’nın AB üyeliğine yönelik taahhüdümüzü tam ve net bir şekilde teyit ediyoruz ve katılım sürecini hızlandırmaya çağırıyoruz. Bu konuda iddialı ve etkili kararlar almanın zamanı geldi” ifadelerine yer verdi.
 
- Avrupa Birliği’nin dış ilişkilerden sorumlu yüksek temsilcisi Kaja Kallas, Moskova’nın Ukrayna konusunda barış sürecine yönelik hiçbir taviz vermeye yanaşmadığını belirtti. Kallas, bu sonuca Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD Başkanı Donald Trump arasında 18 Mart’ta gerçekleşen telefon görüşmesinin ardından ulaştığını söyledi.
 
Brüksel’de gazetecilere konuşan Kallas, “Eğer Moskova ve Washington’un telefon görüşmesine ilişkin yayımladığı iki resmi açıklamayı okursanız, Rusya’nın aslında hiçbir taviz vermek istemediğini anlarsınız” dedi. Reuters’in aktardığına göre Kallas, AB’nin süreci yakından takip ettiğini ve Ukrayna konusundaki duruşunun değişmeyeceğini belirtti.
 
- Rusya’nın Krasnodar bölgesindeki Kafkasya ilçesine bağlı Kafkasskaya kasabasında, bir petrol depolama tesisine düşen dron parçaları yangına neden oldu. Bölgesel operasyon merkezi tarafından yapılan açıklamada, yangının 20 metrekarelik bir alana yayıldığı ve boru hattının zarar gördüğü belirtildi.
 
Yetkililer, otomatik yangın söndürme ve soğutma sistemlerinin devreye girdiğini, yangına 105 personel ve 45 ekipmanın müdahale ettiğini açıkladı. Yangının en yüksek ikinci seviye olan “4. derece” olarak sınıflandırıldığı ve olay yerine özel acil durum ekiplerinin sevk edildiği duyuruldu.
 
 
- ABD Başkanı Donald Trump, Fox News’e verdiği röportajda, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı görüşmede Ukrayna’ya askeri yardım konusunun hiç gündeme gelmediğini söyledi.  Trump'a göre Putin, Ukrayna'ya yapılan yardımların derhal kesilmesi yönünde bir talepte bulunmadı.  Trump, “Biz yardımı hiç konuşmadık. Birçok şey konuştuk ama yardım hiç tartışılmadı” diyerek, Putin’in askeri desteğin kesilmesini talep ettiğine dair iddiaları reddetti. Kremlin, Moskova'nın Ukrayna'ya yardımların durdurulmasının, ihtilafın diplomatik çözümü için çalışmanın temel koşulu olduğunu söylediğini belirtmişti.
 
Trump ayrıca, Amerikan askerlerinin çatışmaya katılmadığını ve böyle bir durumun üçüncü dünya savaşına yol açabileceğini vurguladı. Trump, Rus ordusunun yaklaşık 2 bn 500 Ukraynalı askeri kuşatma altına aldığını belirterek, “Bu iyi bir durum değil. Bu savaşı bitirmek istiyoruz” dedi.
 
Röportajda daha çok Çin ile Rusya arasındaki ilişkilere vurgu yapan Trump, "bu iki ülkenn bir araya gelmesini istemediklerini" özellikle vurguladı ve Rusya ile ekonomik ilişkileri geliştirmek istediklerini sölzlerine ekledi. Rusya'nın az nüfus ve büyük toprağa, Çin'in ise büyük nüfus ve yetersiz toprağa sahip olduğunu söyleyen Trump, "Bu doğal düşmanlık durumu yaratır. Ama dost görnüyorlar. Biz de ikisiyle dostça ilişki istiyoruz. Çin ticaret açısından fena halde bize ihtiyaç duyuyor" dedi. Trump Putin ile ilişkilerine olan eleştrilerin hatırlatılması üzerine,  "Rusya'ya karşı kimse benden daha sert olmadı" ve kendisinin başından itibaren Kuzey Akım boru attına karşı çıktığını hatırlattı. Trump ayırca, "Putin bana net şekilde 'Sen benim dostum olsan, seni düşmanım olarak görmekten nefret ederdim' dedi" diye ekledi. 
 
- Putin'in dün Rus Sanayiciler ve Girişimciler Birliği (RSPP) kongresinin kapalı bölümünde yaptığı konuşmada, "Kırım Rusya’nın bir parçası olarak tanınsa ve Lugansk ile Donetsk’in özerkliği kabul edilmse, özel askeri operasyonun başlamasını önlebiliirdi" dediği iddia edildi. Kommersant gazetesinin Kremlin muhabiri Andrey Kolesnikov’a konuşan toplantı katılımcılarına göre Putin, Ukrayna ile olası müzakerelerde Rusya’nın kontrolü altındaki bölgelerin Ukrayna’ya geri verilmeyeceğini açık bir şekilde vurguladı. Ayrıca Moskova, Kırım, Sivastopol, Luhansk, Donetsk, Herson ve Zaporijya bölgelerinin resmi olarak Rusya’nın bir parçası olarak tanınmasını talep ediyor. Katılımcılara göre Putin, bu şartlar kısa vadede kabul edilirse, Rusya’nın Odessa ve şu anda Ukrayna’ya ait diğer bölgeler üzerindeki hak iddialarından vazgeçebileceği ifade etti.
 
- Rusya'nın Krasnodar bölgesinin Kavkazskaya kasabası yakınlarındaki bir petrol deposunda, düşen insansız hava aracı (İHA) enkazları nedeniyle yangın çıktığı bildirildi.. Bölgesel operasyon merkezi tarafından yapılan açıklamaya göre, depolama tankları arasındaki boru hattı zarar gördü. Otomatik yangın söndürme ve soğutma sistemi devreye girdi. Yangınaı söndürmek için olay yerine 105 personel ve 45 araç sevk edildi. İlk belirlemelere göre, yangında yaralanan olmadı ve 30 nöbetçi personel tahliye edilerek tesisin çalışması durduruldu. Dün Donald Trump ile yaptığı görüşmenin ardından Vladimir Putin, Ukrayna’nın enerji altyapısına yönelik saldırıları 30 gün süreyle durdurma kararı almış ve bu doğrultuda orduya talimat vermişti. Zelenskiy ise Kiev’in her zaman enerji altyapısına saldırılara son verilmesini desteklediğini ancak ABD’den anlaşmanın detaylarını aldıktan sonra resmi yanıt vereceklerini söyledi.
 
- Trump’ın özel temsilcisi Steve Witkoff, Rusya ve Ukrayna arasındaki ateşkes anlaşmasının yalnızca enerji altyapısını değil, genel olarak tüm kritik altyapıyı kapsayacağını belirtti. Moskova ve Washington temsilcilerinin, 23 Mart’ta Cidde’de yapılacak toplantıda bu anlaşmanın detaylarını ele alacakları açıklandı. 
 
- Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, Rusya ile ABD arabuluculuğunda enerji altyapısına yönelik saldırıların durdurulması konusunda anlaşılabileceğini belirterek, Ukrayna’nın bu girişimi destekleyeceğini söyledi, ancak, "Rusya bizim enerji altyapımıza saldırırken, biz sessiz kalamayız. Karşılık vereceğiz" diye ekledi. Zelenskiy, herhangi bir ateşkesin ancak koşulsuz bir şekilde ateşin kesilmesiyle başlayabileceğini vurguladı. Öte yandan, Zelenskiy, Rus ordusunun Sumı, Zaporijya ve Harkov bölgelerine saldırılarını sürdürmek istediğini iddia ederek, Trump’ın bu durumu fark etmesi gerektiğini ifade etti. Ukrayna Devlet Başkanlığı ofisinden bir kaynak ise, Rusya’nın ABD’nin önerdiği tam ateşkesi aslında reddettiğini belirterek, "Şu anda Ukrayna’da sirenler çalıyor ve Ruslar savaşın devam etmesini istiyor" dedi.
 
- Zelenskiy, Putin ile Trump arasındaki telefon görüşmesinin ardından Almanya Şansölyesi Olaf Scholz ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile görüştüğünü açıkladı. Reuters’ın haberine göre Zelenski, ayrıca Trump ile de doğrudan konuşarak görüşmenin detaylarını öğrenmek istediğini belirtti. "Bence doğru olan, Başkan Trump ile bir görüşme yapıp Rusların Amerikalılara ne önerdiğini veya Amerikalıların Ruslara ne sunduğunu ayrıntılı olarak öğrenmek olacaktır" dedi.
 
- ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Başkan Donald Trump’ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesini değerlendirerek, Amerikan liderinin yeniden barışa giden yolu açtığını belirtti. Rubio, sosyal medya platformu X’te yaptığı paylaşımda, "Başkan yeniden barış yolunu inşa ediyor" ifadelerini kullandı.
 
- Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Putin ile  Trump arasındaki telefon görüşmesinin ardından Paris’in Kiev’e desteğini sürdüreceğini açıkladı. Macron, sosyal medya platformu X’te yaptığı paylaşımda, “Ülkemiz ve kıtamız kendini savunmaya, silahlanmaya ve savaştan kaçınmak için hazırlanmaya devam etmelidir. Bu, yaptığımız ve yapmaya devam edeceğimiz bir seçimdir. Bu bağlamda caydırıcılık, ülkemiz için bir fırsattır” ifadelerini kullandı.
 
- Rusya Savunma Bakanlığı, Ukrayna birliklerinin Belogorod bölgesinin batı kesimine sızma girişiminde bulunduğunu ve bunun, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD Başkanı Donald Trump arasındaki müzakereler öncesinde "olumsuz bir atmosfer oluşturma" amacı taşıdığını duyurdu. Bakanlık, sabah saatlerinde Demidovka ve Prilesye yerleşim birimleri yönünde başlatılan saldırının gün boyunca beş kez tekrarlandığını ancak Rus birlikleri tarafından püskürtüldüğünü bildirdi. Yaklaşık 200 Ukraynalı askerin katıldığı belirtilen operasyonun başarısızlıkla sonuçlandığını belirten bakanlık, Rus sınırlarının ihlal edilmesine izin verilmediğini vurguladı. Bununla birlikte, Ukrayna’nın Sumi bölgesinde bulunan askeri rezerv noktalarına yönelik hava ve füze saldırıları düzenlendiği açıklandı. Sabah saatlerinde Belgorod Valisi Vyaçeslav Gladkov, Ukrayna kuvvetlerinin Krasnoyarujsky bölgesini yoğun topçu ateşine tuttuğunu belirterek "durumun karmaşık olduğunu" ifade etti. Akşam saatlerinde yaptığı yeni açıklamada ise bölgedeki gerilimin sürdüğünü ve Rus ordusu ile sınır muhafızlarının görev başında olduğunu aktardı. 
 
- Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova da müzakerelere dair değerlendirmelerde bulundu. Zaharova, liderler arasındaki diyaloğun yalnızca siyasi meselelerle sınırlı kalmadığını, Putin’in, Rusya ve ABD’de KHL ile NHL oyuncuları arasında dostluk maçları düzenleme teklifini gündeme getirdiğini belirtti. Beklenmedik şekilde Trump’ın bu öneriye sıcak yaklaştığını ifade eden Zaharova, Avrupa Birliği’nin Moskova’ya sürekli "top sizde" mesajı verdiğini hatırlatarak, "Görünüşe göre bu bir hokey diskiydi. Ve oyun devam ediyor" dedi.
 
- Moskova’daki ABD Büyükelçiliği binasının önünde bulunan "Z", "O" ve "V" harflerinden oluşan vatansever semboller ile "Sila v pravde" (Güç doğruluktadır) yazısı ve diğer semboller, Rusya ve ABD liderleri Vladimir Putin ile Donald Trump'ın telefon görüşmesinin hemen ardından kaldırılmaya başlandı. İşçiler sembolleri dikkatlice sökerek araçlara yükledi. Çalışanlar, sembollerin "temizlenmek için" kaldırıldığını ve ertesi gün tekrar yerine konulacağını belirtti.
 
- Salı akşamı Kiev'de çok sayıda şiddetli patlama sesi duyuldu. Yerel kaynaklar başkentin hava saldırılarına hedef olduğunu bildirdi.
 
- Rusya Savunma Bakanlığı açıklamasına göre, Mi-28 tipi bir helikopter, Leningrad bölgesinde eğitim uçuşu sırasında düştü. Bakanlık, helikopterin mühimmatsız şekilde uçuş gerçekleştirdiğini ve yerleşim bölgelerinden uzakta ıssız bir alana düştüğünü açıkladı. Kazada mürettebatın hayatını kaybettiği bildirildi. Interfax, Mi-28 modelinin birkaç versiyonu olduğunu belirterek, bunlar arasında Mi-28N "Gece Avcısı" taarruz helikopteri, Mi-28UB eğitim ve muharebe versiyonu ile modernize edilmiş Mi-28NM modelinin bulunduğunu hatırlattı. Tüm versiyonlarda iki kişilik mürettebat bulunduğu ifade edilirken, Leningrad Askeri Bölgesi basın servisinden yapılan açıklamada, düşen helikopterin Rus Hava-Uzay Kuvvetleri envanterinde olduğu kaydedildi. Kazanın nedeni hakkında henüz resmi bir açıklama yapılmadı.
 
- Macaristan Parlamentosu, Salı günü yapılan oturumda Avrupa'nın yeniden silahlandırılmasını finanse etmek için Avrupa Birliği'nin 150 milyar euroluk ortak kredi planına katılımı engelledi. Parlamento, bu girişime karşı bir karar alarak, ülkenin anayasasına göre böyle bir borçlanmaya ancak milletvekillerinin üçte ikisinin onayıyla katılabileceğini hatırlattı. Kararda, Macaristan'ın "borç temelli Avrupa" ilkesine karşı olduğu ve daha önceki AB'nin "Yeni Nesil Avrupa" ekonomik toparlanma paketine yönelik kredi deneyimlerinden ders çıkardığı belirtilerek, Avrupa Komisyonu Başkanı tarafından önerilen ortak borçlanmaya karşı çıkıldığı ifade edildi. Oylamada, 199 milletvekilinden 138’i kararı desteklerken, 29 milletvekili karşı çıktı ve bir milletvekili çekimser kaldı. 
 
18 Mart Salı
 
- Donald Trump, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada görüşmeyi "çok iyi ve verimli" diye niteledi. Trump'ın mesajı şöyle:
 
" Bugün Rusya Devlet Başkanı Putin ile yaptığım telefon görüşmesi çok iyi ve verimli geçti. Enerji ve altyapının tamamında derhal bir ateşkes sağlanması konusunda anlaştık ve nihayetinde Rusya ile Ukrayna arasındaki bu çok korkunç savaşın tamamen sona erdirilmesi için hızlı bir şekilde çalışacağımız konusunda mutabakata vardık. Eğer ben başkan olsaydım, bu savaş asla başlamazdı!
Barış anlaşmasının birçok unsuru tartışıldı, bunlar arasında binlerce askerin öldüğü gerçeği de var ve hem Devlet Başkanı Putin hem de Devlet Başkanı Zelenskiy bunun sona ermesini istiyor. Bu süreç artık tam anlamıyla yürürlüğe girdi ve umarım, insanlık adına, bu işi başarıyla tamamlayacağız!
 
- Kommersant'ın haberine göre Başkan Putin, Trump ile yaptığı telefon görüşmesinde, Ukrayna’da 30 günlük ateşkesin sağlanması için yabancı askeri yardımların ve istihbarat desteğinin tamamen durdurulması gerektiğini belirtti. Ayrıca Putin, cephe hattının tamamında ateşkesin etkin şekilde denetlenmesi gerektiğini vurguladı.
 
Putin, Kiev yönetiminin daha önce varılan anlaşmaları defalarca sabote ettiğini ve ihlal ettiğini belirterek, Ukrayna ordusunun Kursk bölgesindeki sivillere yönelik saldırılarının altını çizdi. Rus lider, Ukrayna’da zorunlu askeri seferberliğin durdurulması ve ordunun yeniden silahlandırılmasının engellenmesi gerektiğini ifade etti. Putin, Trump’ın Kursk bölgesinde kuşatma altındaki Ukraynalı askerler hakkındaki talebine yanıt olarak, teslim olmaları halinde bu askerlere Rus yasaları ve uluslararası hukuka uygun şekilde insani muamele garanti edeceklerini söyledi.
 
- Kremlin açıklamasına göre Putin, Trump'ın Rusya ve Ukrayna'nın enerji altyapılarına yönelik saldırılardan 30 gün boyunca karşılıklı olarak vazgeçmesi önerisini kabul ederek orduya buna iişkin emir verdi.
 
- Kremlin'den görüşmeye ilişkin yapılan açıklamanın tam metni şöyle:

"Vladimir Putin ve Donald Trump, Ukrayna’daki durum hakkında kapsamlı ve samimi bir görüş alışverişinde bulundu. Putin, Trump’a çatışmaların ve can kayıplarının sona erdirilmesine yönelik çabalarından dolayı teşekkür etti.

Rusya Devlet Başkanı, çatışmanın barışçıl yollarla çözülmesine olan bağlılığını teyit ederek, kapsamlı, sürdürülebilir ve uzun vadeli bir çözümün geliştirilmesi için ABD ile iş birliğine hazır olduğunu belirtti. Çözüm sürecinin, çatışmanın temel nedenlerinin ortadan kaldırılmasını ve Rusya’nın güvenlik çıkarlarının dikkate alınmasını sağlaması gerektiğini vurguladı.

Trump’ın 30 günlük ateşkes önerisi bağlamında, Kremlin etkili bir ateşkes denetim mekanizmasının oluşturulması, Ukrayna’daki zorunlu seferberliğin durdurulması ve Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’nin yeniden silahlandırılmasının önüne geçilmesi gerektiğini belirtti. Ayrıca Kiev yönetiminin geçmişte yapılan anlaşmaları defalarca ihlal ettiğine ve sabote ettiğine dikkat çekildi. Kursk bölgesindeki sivil halka yönelik Ukraynalı militanlar tarafından gerçekleştirilen terör saldırılarının ciddi bir endişe kaynağı olduğu vurgulandı.

Putin, çatışmanın tırmanmasını önlemek ve diplomatik bir çözüm geliştirmek için en önemli şartın, Kiev’e sağlanan yabancı askeri desteğin ve istihbarat paylaşımının tamamen durdurulması olduğunu ifade etti.

Trump’ın, Kursk bölgesinde kuşatılmış Ukraynalı askerlerin hayatlarının korunması yönündeki talebi üzerine, Putin insani gerekçelerle Rusya’nın bu askerlere yaşam ve uluslararası hukuka uygun şekilde insanca muamele garantisi vereceğini açıkladı.

ABD Başkanı, her iki tarafın 30 gün boyunca enerji altyapısına yönelik saldırılardan kaçınmasını önerdi. Putin bu fikre olumlu yaklaşarak, Rus askeri birliklerine bu yönde talimat verdi. Ayrıca Trump’ın Karadeniz’de gemicilik güvenliğini sağlama konusundaki önerisini yapıcı bir şekilde karşıladı ve bu konuda ayrıntılı görüşmeler yapılması için müzakerelerin başlatılmasına karar verildi.

Putin, Rusya ve Ukrayna arasında 19 Mart’ta 175’e 175 formatında bir esir değişiminin gerçekleşeceğini duyurdu. Ayrıca, Rusya’da tedavi gören 23 ağır yaralı Ukraynalı askerin de iyi niyet göstergesi olarak Kiev’e teslim edileceğini bildirdi.

Liderler, Ukrayna’daki çatışmaya çözüm bulma çabalarını sürdürme konusunda mutabık kaldı. Bu amaçla Rus ve Amerikalı uzmanlardan oluşan çalışma grupları oluşturulacak.

Putin ve Trump, Orta Doğu ve Kızıldeniz bölgesindeki krizler dahil olmak üzere küresel güvenlik konularını da ele aldı. İki lider, istikrarsızlık noktalarını sakinleştirmek, nükleer silahların yayılmasını önleme konusundaki iş birliğini güçlendirmek ve genel olarak Rusya-ABD ilişkilerinin iyileştirilmesine katkıda bulunmak için ortak çaba göstereceklerini belirtti. Birleşmiş Milletler’de Ukrayna konusunda ortak bir karar tasarısına destek verilmesi, bu iş birliğinin olumlu bir örneği olarak gösterildi.

İki ülkenin dünya güvenliği ve istikrarı konusunda özel bir sorumluluğu olduğu vurgulanarak, ikili ilişkilerin normalleştirilmesine duyulan karşılıklı ilgi dile getirildi. Ekonomi ve enerji sektörlerinde karşılıklı fayda sağlayacak iş birliği imkanları ele alındı.

Trump, Putin’in ABD ve Rusya’da NHL ve KHL oyuncularının katılımıyla dostluk maçları düzenleme önerisini destekledi.

Liderler, ele alınan tüm konular üzerinde temas halinde kalma konusunda anlaştı."

Beyaz Saray, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve ABD Başkanı Donald Trump arasındaki telefon görüşmesine ilişkin resmi bir açıklama yayımladı.

"Her iki lider de bu çatışmanın kalıcı bir barışla sona ermesi gerektiği konusunda mutabık kaldı. Ayrıca, Amerika Birleşik Devletleri ile Rusya arasındaki ikili ilişkilerin geliştirilmesinin önemini vurguladılar" denildi.

Washington, barış sürecine yönelik atılması gereken temel adımları sıraladı. Beyaz Saray açıklamasına göre, "Liderler, barışa giden sürecin enerji ve altyapıya yönelik saldırıların durdurulması, Karadeniz’de ateşkesin uygulanmasına ilişkin teknik müzakerelerin başlatılması, tam ateşkes sağlanması ve kalıcı barışın tesis edilmesiyle başlaması gerektiği konusunda anlaştılar. Bu müzakereler Orta Doğu’da derhal başlatılacak" ifadelerine yer verildi.

Beyaz Saray ayrıca, ABD ile Rusya arasındaki ilişkilerin geliştirilmesinin büyük fırsatlar sunduğunu belirtti. "Barış sağlandığında, iki ülke arasında büyük ekonomik anlaşmalar ve jeopolitik istikrar gibi önemli kazanımlar elde edilecektir" denildi.
 
- Fox News'in haberine göre açıklamadan önemli başlıklar şöyle:

Ateşkes

"Açıklamada, liderlerin barış sürecinin enerji ve altyapı ateşkesiyle başlaması, ayrıca Karadeniz’de denizcilik ateşkesinin uygulanmasına yönelik teknik müzakereler yürütülmesi, tam bir ateşkes sağlanması ve kalıcı barışın tesis edilmesi konusunda mutabık kaldıkları" belirtildi.

Müzakerelerin zamanı ve yeri"Bu müzakereler Orta Doğu’da derhal başlayacak.

"Liderler, Orta Doğu’yu gelecekteki çatışmaları önlemek için potansiyel iş birliği alanı olarak ele aldılar."

Stratejik silahlar (nükleer silahlara atıf)

"Ayrıca stratejik silahların yayılmasını durdurma ihtiyacını görüştüler ve bu konuda en geniş kapsamlı uygulamanın sağlanması için diğer taraflarla iş birliği yapacaklar."

ABD-Rusya ilişkilerinin geleceği

"İki lider, ABD ile Rusya arasındaki ikili ilişkilerin geliştirilmesinin büyük faydalar sağlayacağı konusunda anlaştı.

"Buna, barışın sağlanmasının ardından büyük ekonomik anlaşmalar ve jeopolitik istikrar da dahildir."

Beyaz Saray, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve ABD Başkanı Donald Trump arasındaki telefon görüşmesine ilişkin resmi bir açıklama yayımladı.

"Her iki lider de bu çatışmanın kalıcı bir barışla sona ermesi gerektiği konusunda mutabık kaldı. Ayrıca, Amerika Birleşik Devletleri ile Rusya arasındaki ikili ilişkilerin geliştirilmesinin önemini vurguladılar" denildi.

Washington, barış sürecine yönelik atılması gereken temel adımları sıraladı. Beyaz Saray açıklamasına göre, "Liderler, barışa giden sürecin enerji ve altyapıya yönelik saldırıların durdurulması, Karadeniz’de ateşkesin uygulanmasına ilişkin teknik müzakerelerin başlatılması, tam ateşkes sağlanması ve kalıcı barışın tesis edilmesiyle başlaması gerektiği konusunda anlaştılar. Bu müzakereler Orta Doğu’da derhal başlatılacak" ifadelerine yer verildi.

Beyaz Saray ayrıca, ABD ile Rusya arasındaki ilişkilerin geliştirilmesinin büyük fırsatlar sunduğunu belirtti. "Barış sağlandığında, iki ülke arasında büyük ekonomik anlaşmalar ve jeopolitik istikrar gibi önemli kazanımlar elde edilecektir" denildi.

- CNN'in haberinde "Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada, Putin'in Trump'ın onayladığı ve Ukrayna'nın da desteklediği 30 günlük ateşkesi kabul ettiğine dair bir işaret yer almadı" denildi.,

- Guardian gazetesinin ik yorumunda "Her iki tarafa göre Trump ve Putin enerji altyapısına yönelik saldırıların sınırlı bir süre durdurulması konusunda anlaştı ancak Trump'ın Putin'i kara ve deniz operasyonlarını da içerecek daha geniş kapsamlı bir ateşkese zorlayamadığı anlaşılıyor" deniiyor.

- Beyaz Saray- CNN kanalına konuşan bir Rus kaynak, iki liderin görüşmesinin "çok iyi geçtiğini" söyledi.
 
- Putin-Trump görüşmesi sona erdi. Görüşme 2 saatten fazla sürdü. Amerikan NBC televizyonu görüşmenin 1,5 saat kadar sürdüğünü duyururken, Rus basınında süre "2,5 saat" olarak belirtildi.  Resmi açıklama bekleniyor.
 
- Beyaz Saray Başkanlık İdaresi Başkan Yardımcısı Dan Scavino, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD Başkanı Donald Trump arasındaki telefon görüşmesinin 18 Mart’ta Moskova saatiyle 17.00’de başladığını ve olumlu şekilde devam ettiğini açıkladı. Scavino, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Şu anda gerçekleşiyor – Başkan Trump, Oval Ofis’te Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile saat 10.00’dan (Washington saatiyle) itibaren konuşuyor. Görüşme gayet iyi gidiyor ve hâlâ devam ediyor" dedi. Görüşmede 1,5 saat geride kaldı.
 
Bu, Beyaz Saray'a dönmesinden bu yana Trump'ın Putin Trump ile yaptığı ikinci telefon görüşmesi. Bir önceki temas12 Şubat'ta gerçekleşmiş ve 1,5 saat sürmüştü.
 
-  Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, bugün saat 16:00-18:00 Moskova saati arasında ABD Başkanı Donald Trump ile bir telefon görüşmesi yapacağına dair haberlere yorumda bulundu. Daha önce bu bilgiyi Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov paylaşmıştı.
 
Vladimir Putin, Rus Sanayiciler ve Girişimciler Birliği’nin (RSPP) yıllık kongresinde yaptığı konuşmada Peskov'u kastederek “Onu dinlemeyin. Onun işi bu,” dedi.
 
- Rusya, Washington ve Kiev’in Cidde’deki görüşmelerin ardından önerdiği 30 günlük ateşkes süresince Ukrayna’ya tüm silah sevkiyatlarının durdurulmasını talep etti. Bloomberg’in “bilgi sahibi kaynaklara” dayandırdığı haberine göre, Moskova bu şartı zorunlu bir koşul olarak belirledi.
 
Ajansa konuşan kaynaklara göre, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 13 Martta ABD Başkanı’nın özel temsilcisi Steve Witkoff ile yaptığı görüşmede bu talebi dile getirdi. Kremlin’in tutumuna aşina olan iki kaynağa göre, Moskova’nın asgari planı, en azından Washington’dan gelen askeri yardımların durdurulmasını içeriyor. Kaynaklardan biri, Ukrayna’nın askeri kapasitesini sınırlamayı kabul ettiği bir barış anlaşması imzalandıktan sonra silah sevkiyatlarının yeniden başlayabileceğini belirtti.
 
- Ukrayna ordusuna bağlı birlikler, Donbas’taki çatışma bölgesinde belirli bir noktadan askeri teçhizat ve personeli geri çekti. Açıklamayı, bu bölgedeki taktik grubun komutanı, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri Korgenerali Sergey Nayev yaptı.
 
Nayev, taktik grup komutanlığının ikinci ayına girdiğini ve “neredeyse her gün” cephe hattındaki askerlerle görüştüğünü hatırlattı. Nayev Telegram kanalında “Cephe hattının belirli bir bölgesinde güçlerin ve kaynakların geri çekilmesi yönünde karar alındı,” diye yazdı.
 
Hangi bölgeden bahsedildiğine dair ayrıntı vermeyen komutan, bu kararın “askerleri koruma” ve “savunmayı güçlendirme” amacı taşıdığını ifade etti.
 
- Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Almanya sınırındaki Luxeuil-Saint-Sauveur hava üssünü ziyaret etti. Macron, 2025 yılına kadar üste nükleer başlıklı süpersonik füzelerle donatılmış Rafale savaş uçaklarının konuşlandırılmasının planlandığını duyurdu.
 
Macron, askerlere hitaben yaptığı konuşmada “2035 yılında Luxeuil, nükleer süpersonik başlık taşıyan yeni modifikasyona sahip Rafale uçaklarını konuşlandıran ilk hava üssü olacak,” dedi. Konuşma, Elysee Sarayı tarafından sosyal medya platformu X üzerinden yayınlandı.
 
 
- Beyaz Saray Başkanlık İdaresi Başkan Yardımcısı Dan Scavino, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD Başkanı Donald Trump arasındaki telefon görüşmesinin 18 Mart’ta Moskova saatiyle 17.00’de başladığını ve olumlu şekilde devam ettiğini açıkladı. Scavino, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Şu anda gerçekleşiyor – Başkan Trump, Oval Ofis’te Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile saat 10.00’dan (Washington saatiyle) itibaren konuşuyor. Görüşme iyi gidiyor ve hâlâ devam ediyor" ifadelerini kullandı.
 
- The New York Times’ın Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy’nin yardımcılarına dayandırdığı haberine göre, ABD Başkanı Donald Trump, Rus lider Vladimir Putin’in toprak konusundaki taleplerine destek verebilir. Bu kapsamda, kritik öneme sahip Odessa limanının müzakere gündemine dahil edilmesi ihtimali Kiev yönetimini endişelendiriyor.
 
Gazete, Trump yönetiminin Ukrayna’nın toprak kayıplarını, özellikle Kırım’ın Rusya’ya ait olduğunu kabul etmesini beklediğini öne sürüyor. Trump’ın bu konuda detay vermediği ancak çözüm sürecine ilişkin planlarını netleştirmediği belirtildi. Putin ise ateşkes için Donetsk, Luhansk, Herson ve Zaporijya bölgelerinden Ukrayna birliklerinin çekilmesini, bu bölgelerle birlikte Kırım’ın Rusya’ya ait olduğunun tanınmasını, Ukrayna’nın askeri bloklara katılmamasını ve nükleer silah bulundurmamasını şart koşuyor. Putin ayrıca, Odessa’nın “Rus şehri” olduğunu savunarak, buranın ya çatışmanın yeni bir merkezi ya da çözümün sembolü olabileceğini ifade etmişti.
 
- Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD Başkanı Donald Trump’ın bugün, 18 Mart’ta, Moskova saatiyle 16:00-18:00 arasında telefon görüşmesi yapacağını açıkladı.
 
Peskov, görüşmenin gündeminde iki ülke arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesi ve Ukrayna’daki çatışmanın çözüm sürecine yönelik adımların ele alınacağını belirtti.
 
- Rusya Devlet Başkanı Yardımcısı Yuriy Uşakov, Putin ile Trump’ın telefon görüşmesi öncesinde, Rusya’nın Ukrayna ile ateşkes konusunda hâlâ umutlu olduğunu söyledi.
 
Uşakov, Trump’ın geçtiğimiz hafta sunduğu 30 günlük ateşkes teklifinin ardından Ukrayna ordusunun Rus topraklarına tarihteki en büyük insansız hava aracı saldırısını düzenlediğini hatırlattı. “Buna rağmen umudumuzu kaybetmiyoruz, her fırsata tutunuyoruz. Ama liderlerin doğrudan konuşması gerekiyor,” dedi.
 
- Bloomberg’e göre, Avrupa Birliği ülkeleri, Ukrayna’ya 40 milyar euroluk yardım paketi üzerinde bu hafta sonuna kadar anlaşmaya varamayabilir.
 
Haberde, Fransa ve İtalya gibi ülkelerin planı daha ayrıntılı görüşmek istediği, Macaristan’ın ise Ukrayna’ya yardıma tamamen karşı olduğu belirtiliyor. Yardım paketi kapsamında, 2025 sonuna kadar Kiev’e 2 milyon top mermisi, hava savunma sistemleri, füzeler, insansız hava araçları ve diğer askeri teçhizatın gönderilmesi öngörülüyor.
 
- Rusya’nın bankalar arası piyasında euro kuru 20 Haziran 2024’ten bu yana ilk kez 89 rublenin altına geriledi. Finansal veri platformu Finam’a göre, saat 11:00 itibarıyla euro 88,93 rubleye (-%2,39) düştü.
 
Dolar kuru da 1,87 ruble düşerek 81,58 ruble seviyesine (-%2,24) geriledi. Ancak  bankaların müşterilerin satış fiyatı 84-85 ruble civarında.
 
- Moskova Savcılığı, Rusya’da “yabancı ajan” olarak tanımlanan yazar Boris Akunin (gerçek adı Grigori Çharthvili) hakkında ceza davası açılmasını talep etti.
 
Savcılığa göre, Akunin son bir yıl içinde iki kez “yabancı ajan” olarak işaretlenmesi gereken içerikleri uygun şekilde etiketlemediği için idari cezaya çarptırıldı. 11 Ocak - 12 Mart tarihleri arasında ise mesajlaşma uygulamalarında aynı ihlali sürdürdüğü tespit edildi. Bu nedenle savcılık, ceza davası açılması için mahkemeye başvurdu.
 
- Ünlü Rus televizyon sunucusu İvan Urgant, Paris’te bireysel girişimci olarak kayıt yaptırdı. RIA Novosti’nin resmi belgelere dayandırdığı haberine göre, Urgant, faaliyet alanı olarak televizyon programları, tiyatro prodüksiyonları, konserler, opera ve dans gösterileri üretimini belirtti. Adres olarak ise Paris’in 7. bölgesindeki bir konut gösterildi. Urgant'ın Rus televizyonlarındaki programları gerekçe göstermeden yayından kaldırılmıştı. Ünlü sima o günden beri Rus ekranlarında boy gösteremiyor.
 

- ABD Başkanı Donald Trump son mesajında, "Rusya ile Ukrayna konusunda nihai anlaşmanın birçok unsuru üzerinde şimdiden mutabakata varıldığını ancak bazı kritik detayların henüz çözüme kavuşmadığını" açıkladı. Truth Social hesabından yaptığı paylaşımda, Putin ile gerçekleştireceği telefon görüşmesini sabırsızlıkla beklediğini belirten Trump, "Bu savaş DERHAL sona ermeli" ifadelerini kullandı. Ayrıca Trump, Washington ve Kiev'in teklif ettiği 30 günlük ateşkese Moskova'nın da olumlu yaklaşacağını düşündüğünü söyledi.

- Trump, bu sabah (Moskova saatiyle öğleden sonra) Başkan Putin ile yapacağı telefon görüşmesinin Ukrayna’daki çatışmanın çözümü açısından "kritik bir dönemeç" olacağını söyledi. Trump, Washington’daki Kennedy Merkezi’nde yaptığı konuşmada, "Çok kritik bir aşamaya geldik ve Rusya ile Ukrayna meselesini tamamen çözmek istiyoruz. Bence Ukrayna da bunu istiyor, biliyorum ki istiyorlar. Tüm taraflar bir anlaşmaya varmak istiyor çünkü şu anda korkunç bir kan dökülüyor" ifadelerini kullandı. Trump, her hafta iki bin kişinin hayatını kaybettiğini belirterek, "Bu anlaşmayı imzalamamız gerekiyor. Şu an tek düşündüğüm bu. Yarın çok önemli bir görüşme yapacağız" dedi. 

-  Donald Trump, Ukrayna’nın Kursk bölgesindeki geri çekilmesi ile ABD’nin askeri yardımları durdurması arasında doğrudan bir bağlantı olmadığını söyledi. Beyaz Saray basın havuzuna yaptığı açıklamada, "Aslında tam tersi" diyerek, Ukrayna’yı doğru adımları atmaya zorladığını belirtti. Trump, bugün Vladimir Putin ile görüşeceğini ve "ciddi bir tehlike altında" olan Ukraynalı askerleri kurtarmaya çalışacağını söyledi, "Eğer ben olmasaydım, çoktan yok edilmiş olurlardı. Rusya’yı şimdilik herhangi bir adım atmaması konusunda ikna etmeyi başardım" ifadelerini kullandı. Ayrıca Trump, Ukrayna’daki durumun karmaşık olduğunu ancak bir barış anlaşması ve ateşkes sağlanabileceğini düşündüğünü belirtti.

- Pentagon Sözcüsü Sean Parnell, ABD’nin Ukrayna’ya askeri yardım sevkiyatını yeniden başlattığını ve iki ülke arasındaki istihbarat paylaşımının da devam ettiğini doğruladı. ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) Hava Kuvvetleri Komutanı Alexus Grinkevich de bu bilgiyi teyit ederek, "ABD'nin yardımı yeniden Ukrayna'ya ulaşıyor" dedi, ancak hangi silahların gönderildiği konusunda ayrıntı vermedi. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz, yardımın derhal yürürlüğe girdiğini açıklarken, Polonya Dışişleri Bakanlığı da 12 Mart’ta ABD silahlarının Rzeszow’daki lojistik merkezi üzerinden eskisi gibi Ukrayna’ya ulaştırıldığını doğruladı. Reuters, ABD’nin Ukrayna ordusuna gelişmiş GLSDB mühimmatlarını da yeniden sevk edebileceğini öne sürdü.

- Rusya Savunma Bakanlığı, gece boyunca hava savunma sistemlerinin ülke üzerinde uçan 46 insansız hava aracını imha ettiğini duyurdu. Açıklamaya göre, Bryansk ve Kursk bölgelerinde ikişer, Oryol bölgesinde ise bir drone düşürüldü. Belgorod şehrinde insansız hava aracı saldırısının püskürtülmesi sırasında düşen enkaz parçaları, Harhor bölgesindeki bir alışveriş merkezine zarar verdi. Şehir Belediye Başkanı Valentin Demidov’un açıklamasına göre olayda yaralananlar var, ancak kesin sayı belirtilmedi. Yaralılara tıbbi müdahale yapılırken, alışveriş merkezinde büyük çaplı hasar oluşmadığı bildirildi. Olay yerinde birkaç ağacın alev aldığı ve acil servis ekiplerinin bölgede çalışmalarını sürdürdüğü aktarıldı.

- Rusya Dışişleri Bakanlığı’nın özel yetkili büyükelçisi Rodion Miroşnik, geçen hafta Ukrayna ordusunun Rusya’ya yönelik SVO’nun başlangıcından bu yana en büyük saldırısını gerçekleştirdiğini ve bunun sonucunda 25 kişinin hayatını kaybettiğini, 127 kişinin ise yaralandığını açıkladı. TASS’a yaptığı açıklamada, en fazla zarar gören bölgelerin Moskova, Kursk ve Herson bölgeleri ile Donetsk Halk Cumhuriyeti olduğunu belirtti. 

- Başkan Zelenskiy, Rusya'nın herhangi bir şart öne sürmeden 30 günlük ateşkesi kabul etmesi gerektiğini söyledi. Zelenskiy, bu açıklamayı Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile yaptığı telefon görüşmesinin ardından yaptı. Zelenskiy, "Liderlerin hafta sonu gerçekleştirdiği çevrimiçi toplantının sonuçlarını ele aldık. Adil ve kalıcı barış için bizimle birlikte çalışmaya hazır ülkelerin sayısı artıyor ve bu çok önemli" ifadelerini kullandı. 

- Amerikan medya kuruluşu Semafor, kendi kaynaklarına dayandırdığı son haberinde, ABD yönetiminin Ukrayna’daki çatışmanın çözümü çerçevesinde Kırım’ın Rusya’ya ait olduğunu resmen tanımayı değerlendirdiğini bildirdi. Ayrıca Washington’un, Birleşmiş Milletler’e de benzer bir karar alması için başvuruda bulunabileceği öne sürüldü. Kırım, 2014 yılında yapılan referandumun ardından Rusya’ya bağlanmış ve Devlet Başkanı Vladimir Putin, bu konunun artık tartışmaya kapalı olduğunu belirtmişti. 

- ABD Başkanı Donald Trump, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in yakın gelecekte Amerika’yı ziyaret edeceğini duyurdu. The Wall Street Journal’a göre, iki ülke liderlerinin haziran ayında bir araya gelmesi planlanırken, South China Morning Post bu zirvenin nisan ayında gerçekleşebileceğini öne sürdü. 

- Rus ordusu, Kursk bölgesindeki çatışmalarda Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’nden ele geçirilen askeri araçları taşımaya başladı. Kommersant’ın aktardığına göre, Rus birlikleri tarafından kuşatılan Ukrayna askerlerinin terk ettiği M2A2 Bradley ODS-SA tipi iki zırhlı piyade aracı, Rusya’nın Pasifik Filosu’na bağlı 155. Muhafız Deniz Piyade Tugayı tarafından ele geçirildi. Ele geçirilen araçların, incelenmek ve Rusya’nın savaş ganimeti envanterine eklenmek üzere ülkenin iç kesimlerine taşındığı bildirildi.

- Litvanya Başsavcılığı, Vilnius’taki bir IKEA mağazasının geçen yıl mayıs ayında kundaklanmasının arkasında Rus askeri istihbaratının olduğunu iddia etti. Litvanyalı yetkililere göre saldırının nedeni, mağazanın kurumsal renklerinin Ukrayna bayrağını andırmasıydı. Ancak yangını çıkaranların 18 ve 20 yaşlarında iki Ukraynalı olduğu ve kendilerine 100 bin euro ile ikinci el bir BMW vaat edildiği öne sürüldü. Reuters’ın haberine göre, saldırının organize edilmesinde 20’den fazla aracı kişi yer aldı. Rusya, bu tür sabotaj eylemleriyle bağlantısını reddederken, Batı’nın Moskova’yı her olaydan sorumlu tutarak anti-Rusya söylemlerini körüklediğini savundu. (BFM)

- İspanya hükümeti, aralarında gazeteciler, insan hakları savunucuları ve aktivistlerin bulunduğu 65 Rus vatandaşına oturma izni vermeyi reddetti. El Pais'in haberine göre, bu kişiler ülkeye insani vize ile giriş yapmış ve İspanyol diplomatların kendilerine oturma izni alacaklarına dair güvence verdiklerini öne sürmüşlerdi. Ancak İspanya Dışişleri Bakanlığı'ndaki kaynaklar, böyle bir taahhüdün bulunmadığını belirterek, tek yasal seçeneğin iltica başvurusunda bulunmak olduğunu ifade etti. Göçmenlik ofisi, bazı başvuruları reddederken, 14 kişi arasından 8'inin talebi şimdiden geri çevrildi. Yasal statülerinin belirsizliği nedeniyle, bu kişilerin resmi olarak çalışamadığı, uzun vadeli konut kiralayamadığı ve İspanya’dan ayrılamadığı bildirildi.

17 Mart Pazartesi
 
- Beyaz Saray Sözcüsü Caroline Leavitt, ABD’nin Rusya ile Ukrayna konusunda yürütülen barış müzakerelerinin başarısız olması halinde yeni yaptırımlar uygulayabileceğini açıkladı. Leavitt, "Elbette Başkan bunu gerekli görürse yaptırım uygulamaya hazır. Ancak bu konuda şimdilik açıklayacak bir şeyim yok ve böyle ciddi bir karar konusunda Başkan’ın önüne geçmeyeceğim" dedi. Açıklama, ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 18 Mart’ta yapacağı telefon görüşmesi öncesinde geldi.
 
- Ukrayna Cumhurbaşkanlığı Ofisi Başkanı Andrey Yermak, Ukrayna’nın Rusya çatışmayı sonlandırana kadar saldırılarına devam edeceğini belirtti. Yermak, açıklamasını Telegram kanalında yaptı.
 
Rusya Savunma Bakanlığı ise saldırıların Ukrayna’daki askeri ve enerji altyapısını hedef aldığını vurguluyor. Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya’nın her zaman “aynı şekilde karşılık verdiğini” ifade etmişti. Aralık 2024’teki gayriresmî Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) zirvesinin ardından yaptığı açıklamada, “Bize karşı belirli silahlar kullanıldığında, biz de aynı türde silahlarla karşılık veriyoruz” demişti.
 
- Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ABD merkezli 683 Capital Partners LP’ye, bazı yabancı fonlara ait olan Rus anonim şirketlerinin menkul kıymetlerini satın alma izni verdi. Konuya ilişkin kararname, hukuki düzenlemeler portalında yayımlandı.
 
683 Capital Partners, Baillie Gifford Overseas Limited (İngiliz yatırım yönetim şirketi), Grantham Mayo Van Otterloo & Co. LLC (ABD merkezli yatırım yönetim şirketi), Jane Street Global Trading (ABD merkezli likidite sağlayıcısı ve ticaret şirketi), Jane Street Europe Limited, Carrhae Capital Long Master Fund (İngiliz yatırım ortaklığı), Franklin Advisory Services LLC (ABD merkezli yatırım fonu yönetim şirketi), Highmark Limited (ABD’li sağlık sigortası şirketi) ve Harding Loevner LP (ABD yatırım şirketi) gibi kuruluşlara ait menkul kıymetleri satın alabilecek.
 
- Rusya Devlet Duması’nın devlet inşası komitesi, askerlik şubelerine adres değişikliği bildiriminde bulunmayanlara yönelik para cezalarının artırılmasını öngören yasa tasarısını ilk okumada kabul etmeyi tavsiye etti. Konuyla ilgili açıklama, RIA Novosti tarafından yapıldı.
 
Tasarı yasalaşırsa, bu tür ihlaller için ceza miktarı 5 bin rubleden 20 bin rubleye çıkarılabilecek. Mevcut düzenlemeye göre, vatandaşlar üç aydan uzun süre yeni adreslerini askerlik şubesine bildirmezse 10 bin ila 20 bin ruble arasında para cezasına çarptırılabilecek. Milletvekillerine göre, cezaların artırılması, “yasalara uyumlu davranışın teşvik edilmesi” amacı taşıyor.
 
- Telegram’ın kurucusu Pavel Durov, Fransa’da Telegram’daki içerik moderasyon eksikliği nedeniyle yürütülen soruşturma kapsamında kısa süreli gözaltına alınmasının ardından Dubai’ye döndüğünü duyurdu.
 
Durov, Telegram kanalında yaptığı paylaşımda, “Soruşturma devam ediyor, ancak eve dönmek benim için büyük bir mutluluk” ifadelerini kullandı. Durov, soruşturmayı yürüten hâkimlere, avukatlarına ve ekibine teşekkür ederken, aynı zamanda kendisini destekleyen “dünyanın dört bir yanındaki milyonlarca insana” da minnettarlığını dile getirdi.
 
- Moskova Tahkim Mahkemesi, Google ile Rus televizyon kanalları arasındaki dava kapsamında, ABD’li teknoloji devine yönelik mahkeme cezasının (astrent) sınırlandırılmasına karar verdi. Konuyla ilgili açıklama, Google’ın Rusya’daki iflas sürecini yöneten konkordato yöneticisi Valeri Talyarovski tarafından RIA Novosti’ye yapıldı.
 
Talyarovski’nin RBC’ye verdiği bilgilere göre, mahkeme mart ayı başında, Google’ın Rusya’daki iştiraki OOO Google’ın iflasının resmen tanındığı 18 Ekim 2023 tarihinden itibaren mahkeme cezası hesaplamalarını durdurdu. Mahkemeye göre, bu tarihten sonra şirketin tazminat ödemelerini yerine getirmesi mümkün değildi. 18 Ekim itibarıyla, Rus televizyon kanallarının açtığı davalar nedeniyle Google’a kesilen toplam ceza miktarı 91,5 kentilyon rubleydi (18 sıfırlı bir sayı). Daha önceki hesaplamalara göre, bu cezanın 15 Ocak 2025 itibarıyla 1,81 duodesilyon rubleye (39 sıfırlı bir sayı) ulaştığı belirtilmişti.
 
 
- Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve ABD Başkanı Donald Trump, yarın, 18 Mart’ta bir telefon görüşmesi yapmayı planlıyor. Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, görüşmenin gerçekleşeceğini doğrulayarak, “Evet, bu doğru. Salı günü böyle bir görüşme planlanıyor” dedi. Daha önce bu telefon görüşmesini Donald Trump duyurmuştu.
 
Öte yandan Peskov, Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko’nun, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ukraynalı yetkililerle özel temaslarda bulunduğuna dair sözleri hakkında yorum yapmaktan kaçındı. Kremlin Sözcüsü, gazetecilerin bu bilgiyi doğrulama talebine, “Bu konuda size verecek bir bilgim yok” yanıtını verdi.
 
- Financial Times’ın haberine göre, Batılı hedge fonları ve brokerler, Rusya’ya yönelik yaptırımların hafifletilmesi umuduyla yeniden Rus varlıkları ve ruble satın almaya başladı.
 
Gazete, Batılı yatırımcıların Rus tahvillerine ve rubleye ilgi gösterdiğini, ancak Rusya’daki yatırım fırsatlarının hala çok sınırlı olduğunu belirtti.
 
- Rusya Savunma Bakanlığı, Dnepr askeri grubunun Zaporijya bölgesindeki Stepovoye köyünü kontrol altına aldığını duyurdu. Stepovoye, Stepnogorsk yönünde, Pyatihatki’nin kuzeyinde yer alıyor.
 
Öte yandan Rusya Dışişleri Bakanlığı’nın özel yetkili büyükelçisi Rodion Miroşnik, Kursk bölgesinde yabancı paralı askerlerin görüldüğü ülkelerle diplomatik kanallar aracılığıyla temas kurduklarını açıkladı. Miroşnik’e göre, ülkelerin tepkileri farklılık gösteriyor: Bazıları paralı askerlerle ilgili bilgilerin paylaşılmasını talep ederken, bazıları ise bu bilgileri gizlemeye ve olayı en aza indirmeye çalışıyor.
 
- Forex piyasasında dolar kuru yüzde 1,32 düşerek 84,35 rubleye geriledi. Amerikan doları, 11 Marttan bu yana ilk kez 85 rublenin altına indi. Euro kuru ise yüzde 1,15 düşüşle 91,9 rubleye indi. Rusya Merkez Bankası’nın 15-17 Mart için belirlediği resmi döviz kurları ise dolar için 85,56 ruble, euro için 93,61 ruble.
 
-Politico’nun haberine göre Avrupa Birliği, ABD ile sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) tedariki konusunda anlaşmaya varmadan Rus gazına yaptırım uygulamak istemiyor. AB’nin ABD ile enerji anlaşması yapma girişimlerinin, yeni yaptırımları ve Rus yakıtından tamamen vazgeçme planlarını ertelediği belirtiliyor. Aynı nedenle, Rus enerji kaynaklarından bağımsızlık yol haritasının da şimdilik açıklanmadığı ifade ediliyor. AB yetkilileri, yol haritasının hazırlanma sürecinin son jeopolitik gelişmeler ışığında ertelendiğini belirtiyor. Politico, ABD Başkanı Donald Trump’ın LNG müzakereleri ve Rusya yaptırımları konusundaki kararlarının, Avrupa’nın enerji politikalarını şekillendireceğini yazdı.
 
- Gürcistan’ın başkenti Tiflis’te mahkeme, eski Cumhurbaşkanı Mihail Saakaşvili’yi yasadışı sınır geçişi nedeniyle 4,5 yıl hapis cezasına çarptırdı. RIA Novosti‘nin haberine göre, yeni mahkeme kararının ardından Saakaşvili’nin toplam hapis cezası 12,5 yıla çıktı. Saakaşvili’nin 2034 yılına kadar cezaevinde kalması gerekiyor. Saakaşvili, 1 Ekim 2021’de Ukrayna’dan döndükten sonra Gürcistan’da gözaltına alınmıştı.
 
- Hırvatistan’ın Adriyatik Petrol Boru Hattı (JANAF) operatörü, ABD yaptırımlarına maruz kalan Sırp enerji şirketi NIS’teki (Sırbistan Petrol Endüstrisi) Rus hissesini satın almayı düşünebilir. Hırvatistan Ekonomi ve Sürdürülebilir Kalkınma Bakanı Ante Şuşnyar, “NIS’in Rus hisselerinden kurtulması gerekecek ve JANAF’ın bu hisselere ilgi duyabileceğini söyleyebilirim” dedi. Şuşnyar, Sırbistan’ın petrol rafinerilerinin hızla ve uygun maliyetle petrol tedarik etmesi gerektiğini belirterek, Belgrad yönetiminin JANAF ile iş birliği dışında bir alternatifinin olmadığını öne sürdü.
 
- Vietnam Airlines, üç yıl aradan sonra Hanoi ile Moskova arasındaki doğrudan uçuşları yeniden başlatacağını duyurdu. TASS’ın haberine göre, Vietnamlı havayolu şirketi 8 Mayıs itibarıyla salı ve perşembe günleri olmak üzere haftada iki sefer düzenleyecek.
 
- Rusya’nın Primorskiy bölgesinde yer alan Dalnegorsk Mahkemesi, kurşun ve çinko madeni işleten stratejik şirket GMC Dalpolimetall’in tamamını devlete devretti. Kommersant’ın haberine göre, şirketin varlıkları maden rezervleri hariç 32 milyar ruble, rezervler dahil 270 milyar ruble değerinde. Mahkeme, Rus iş insanı ve eski milletvekili Eduard Yanakov’un da aralarında bulunduğu sanıklara karşı açılan davada, Başsavcı Yardımcısı Igor Tkaçev’in devlet lehine açtığı davayı kabul etti.
 
 
- Ukrayna'da ateşkes ve barış yolunda önemli bir gelişme: ABD Başkanı Donald Trump, yarın (salı günü) Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmeyi planladığını açıkladı. Reuters’ın haberine göre, Trump gazetecilere yaptığı açıklamada, hafta sonu boyunca yoğun çalışmalar yürütüldüğünü belirterek, "Başkan Putin ile Salı günü konuşacağım. Bu savaşı sona erdirip erdiremeyeceğimize bakacağız. Belki başarırız, belki başaramayız ama bence çok iyi bir şansımız var" dedi. Trump göreve başladığından beri Putin ile kamuoyuna önceden açıklanan bir telefon görüşmesi yapmamış, ama gazetecilerin farklı zamanlardaki soruları üzerine "Putin ile görüştüklerine dair" açıklamalarda bulunmuştu. 
 
- ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Ukrayna’daki çatışmanın sona erdirilmesi için öngörülen aşamaları açıkladı. Rubio CBS’e verdiği röportajda, ilk aşamanın ateşkes sağlanması olduğunu, ikinci aşamanın ise tarafların masaya oturtularak uzun vadeli bir barış anlaşmasına varılmasını hedeflediğini belirtti. Rubio, müzakerelerin doğrudan bir toplantıyla değil, arabuluculuk yöntemiyle ilerleyebileceğini söyledi. ABD Başkanı Donald Trump’ın öncelikle ateşkes istediğini vurgulayan Rubio, uzun vadeli bir barış anlaşmasına varılmadan önce tarafların silahları susturmasının gerektiğini ifade etti. Mart ayının ortasında ABD ve Ukrayna, Rusya’nın kabul etmesi halinde 30 günlük bir ateşkes ilan edilmesi konusunda anlaşmaya varmıştı. Trump pazartesi günü bu konuda Rus tarafından bir gelişme olabileceğine dair umudunu dile getirmişti.
 
- ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz, Ukrayna'nın bazı topraklarından feragat etmesinin, NATO üyeliğinden vazgeçmesinin ve nadir toprak metalleri anlaşmasının, ABD’nin Ukrayna'daki savaşı sona erdirmeye yönelik planının bir parçası olduğunu doğruladı. Waltz, ABC News'e verdiği röportajda, bu koşullar karşılığında Kiev’e güvenlik garantileri sağlanacağını belirtti. Donbass’ın Rusya’ya bırakılıp bırakılmayacağı sorusuna yanıt veren Waltz, ABD’nin ulusal çıkarlarını göz önünde bulundurarak gerçekçi adımlar atılması gerektiğini söyledi ve Avrupa ile Ukrayna tarafıyla bu konunun tartışıldığını ifade etti.
 
Waltz ayrıca, eski ABD Başkanı Joe Biden’ın Ukrayna’ya "ne kadar sürerse sürsün" desteğini sürdürme politikasının, ülkeyi uzun süreli ve çıkmaz bir savaşa sürüklediğini belirtti. Bunun, yüz binlerce insanın kısa sürede hayatını kaybetmesine yol açan bir duruma dönüştüğünü vurgulayan Waltz, mevcut sürecin devam etmesinin potansiyel olarak üçüncü dünya savaşına yol açabileceği uyarısında bulundu.
 
Bir gazetecinin Donbass'ın Rusya'ya verilip verilmeyeceğine ilişkin açıklayıcı sorusuna Walz, "Kendimize şunu sormalıyız: Bu bizim ulusal çıkarlarımıza uygun mu? Bu gerçekçi mi? Bunu Avrupalılarla ve Ukraynalılarla konuştuk. Kırım da dahil olmak üzere Ukrayna topraklarının her karışından bütün Rusları mı kovacağız? Neyin doğru, neyin yanlış olduğunu konuşabiliriz. Ayrıca sahadaki durumun gerçekliği hakkında da konuşmamız gerekiyor" dedi. 
 
- ABD Başkanı'nın özel temsilcisi Steve Witkoff, Ukrayna’daki çatışmanın çözümü çerçevesinde Washington ve Moskova’nın Karadeniz limanlarına erişim konusunu görüştüğünü açıkladı. CBS News’e verdiği demeçte Witkoff, tartışmaların aynı zamanda Zaporijya Nükleer Santrali’nin statüsünü de kapsadığını belirtti. “Hepimizin bildiği gibi Rus güçlerinin yoğunlaştığı bölgeler var. Ukrayna için önemli miktarda elektrik üreten bir nükleer santral söz konusu. Bu meseleyi çözmemiz gerekiyor. Ayrıca Karadeniz limanlarına erişimle ilgili potansiyel bir anlaşma da gündemde” dedi.

Witkoff, Rusya-Ukrayna çatışmasının çözümünün birçok farklı unsuru içerdiğini ancak tarafların hâlâ çözüm arayışında olduğunu vurguladı. “Herkes bu savaşın sona ermesini istiyor, buna Avrupa da dahil,” ifadelerini kullandı. 13 Mart’ta Witkoff, Moskova’da Vladimir Putin ile bir araya gelmiş ve görüşmede, Rus liderin ABD Başkanı Donald Trump’a iletilmek üzere “ek mesajlar” verdiği bildirilmişti.

- Rusya Devlet Başkanı Yardımcısı Yuri Uşakov, Moskova'nın ABD'ye Ukrayna'da önerilen 30 günlük ateşkes konusunda duyduğu endişeleri aktardığını belirtti. Uşakov, Batı ve Kiev'in bu tür çağrılarının, Ukrayna ordusunun zor bir dönemden geçtiği bu süreçte yeniden silahlanması ve toparlanması için bir fırsat olarak kullanılabileceğini söyledi. Rus ordusunun tüm cephelerde ilerlediğini vurgulayan Uşakov, ateşkesin Ukrayna güçlerine zaman kazandırma amacı taşıdığını düşündüklerini ifade etti.
 
- Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, Kara Kuvvetleri Komutanlığı görevine Tümgeneral Andriy Gnatov’u atadı. Gnatov, bu göreve getirilmeden önce komutan yardımcısı olarak görev yapıyordu. Daha önce bu görevi üstlenen Anatoliy Bargileviç ise Zelenskiy'nin ayrı bir kararnamesiyle görevden alındı. Atama değişikliğinin gerekçesi açıklanmazken, bu gelişme, Rusya ile Ukrayna arasındaki çatışmaların yoğunlaştığı bir döneme denk geldi. Rusya Genelkurmay Başkanı Valeriy Gerasimov’un açıklamalarına göre, 12 Mart itibarıyla Rus ordusu, Ukrayna güçlerinin elindeki Kursk bölgesinin % 86’sını geri almış durumda. 
 
- The Times gazetesine göre, Avrupa ülkeleri Ukrayna’ya yaklaşık 10 bin askerlik bir barış gücü göndermeyi planlıyor. İngiltere ve Fransa’nın bu gücün büyük kısmını sağlayacağı belirtilirken, üç ülkenin daha bu misyona katılmayı kabul ettiği ifade edildi. İngiltere Başbakanı Keir Starmer’in, geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen "gönüllüler konferansı" sırasında bu planı detaylandırdığı ve daha fazla ülkenin destek vermesi için temaslarını sürdürdüğü bildirildi. Gazeteye konuşan yetkililer, bu misyonun yalnızca askeri birlikleri değil, lojistik ve istihbarat desteği sağlayacak daha geniş bir uluslararası koalisyonu içereceğini belirtti. Ayrıca, İngiltere’nin daha önce Ukrayna donanmasına teslim ettiği iki mayın temizleme gemisinin Karadeniz’de görev almak üzere hazır durumda olduğu kaydedildi.
 
- İngiltere, Ukrayna'ya yaklaşık 10 bin kişilik bir barış gücü göndermeyi ve bu askeri varlığı süresiz olarak korumayı planlıyor. The Times gazetesinin hükümet kaynaklarına dayandırdığı haberine göre, İngiliz Başbakanı Kir Starmer, bu misyonun yıllar sürecek uzun vadeli bir taahhüt olduğunu belirtti. Barış anlaşmasının korunması ve Rusya’nın caydırılması amacıyla planlanan bu adım için Londra, birçok ülkenin desteğini aldı. Habere göre, İngiltere’ye ek olarak, Ukrayna’ya asker göndermeyi değerlendiren ülkelerin sayısı giderek artıyor ve bazıları operasyonu farklı yollarla desteklemeye hazır olduklarını belirtiyor.
 
- Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Aleksandr Gruşko, Ukrayna'ya barış gücü göndermeye yönelik tartışmaları eleştirerek, böyle bir kararın ancak tüm tarafların rızasıyla alınabileceğini vurguladı. Gruşko, barış sürecinin uluslararası gözetim gerektirmesi halinde, silahsız gözlemciler veya sivil bir misyonun belirli anlaşma maddelerinin uygulanmasını takip edebileceğini belirtti. Ancak şu an için bu tartışmaların somut bir zemine oturmadığını ifade etti. Ayrıca, Batılı ülkelerin Ukrayna’ya barış gücü yerleştirme fikrini "absürt" olarak nitelendirerek, Moskova’nın bir barış anlaşması için güvenlik garantileri talep edeceğini ve bunların Ukrayna'nın tarafsız statüsünü ve NATO'ya katılmaktan vazgeçmesini içereceğini ekledi.
 
- Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitri Medvedev, NATO ülkelerinin Ukrayna’ya barış gücü askerleri göndermesi durumunda bunun ittifak ile doğrudan bir savaşa yol açacağını söyledi. Fransa ve İngiltere’ye bu adımı atmadan önce ABD Başkanı Donald Trump ile istişare etmeleri çağrısında bulunan Medvedev, Moskova’nın NATO askerlerinin Ukrayna topraklarında bulunmasına kesinlikle karşı olduğunu vurguladı. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Avrupa ülkelerinin Rusya’nın onayına ihtiyaç duymadan Ukrayna’ya askeri personel gönderebileceği yönündeki açıklamasına tepki gösteren Medvedev, böyle bir adımın Batı ile Rusya arasında doğrudan bir çatışmaya dönüşebileceği uyarısında bulundu.
 
- The Independent'ın haberine göre Ukraynalı yetkililer, mevcut cephe hattının dondurulabileceğini ve bazı kaybedilen bölgelerin Rusya'nın kontrolünde kalacağını kabul ettiklerini, ancak daha fazla toprak kaybının Kiev için "kırmızı çizgi" olduğunu belirtiyor. Gazeteye konuşan Ukraynalı kaynaklar, Zaporijya ve Herson'un şu an haen Ukrayna kontrolünde olan bölgelerle birlikte tamamen Rusya'ya bırakılmasının kabul edilemez olduğunu vurguladı. 
 
- The Wall Street Journal'a göre, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri'nin Kursk bölgesindeki operasyonu sona erdi ve Ukrayna birlikleri, Rus ordusunun ilerleyişi nedeniyle neredeyse tüm bölgeden çekildi. Gazete, Ukrayna birliklerinin bölgeye askeri teçhizat sevkiyatını güvenli bir şekilde gerçekleştirememesi nedeniyle lojistik destek ve yaralı tahliyesinin büyük ölçüde imkânsız hale geldiğini yazdı.
 
- Çin, 2030 yılına kadar büyük bir kutup gücü olma hedefini de içeren Arktika (Kuzey Kutup bölgesi) stratejisini gözden geçirmeyi planlıyor. South China Morning Post'un (SCMP) hükümet yetkililerine ve uzmanlara dayandırdığı haberine göre, Pekin’in bu politikada değişikliğe gitme sebebi, Rusya ve ABD arasında olası bir iş birliği anlaşması. 2018 yılında açıklanan “Kutup İpek Yolu” planı kapsamında Çin, Arktika'daki doğal kaynaklara geniş erişim sağlamayı ve bölgenin yönetiminde etkili olmayı hedeflemişti. Ancak Batılı ülkeler, Pekin’in kendisini "Arktika'ya yakın ülke" olarak tanımlamasına tepki göstermişti. Son dönemde Çin’in Arktika’ya yönelik ilgisinin azaldığı belirtilirken, uzmanlar bunun Moskova’nın tercihlerine bağlı olacağını vurguluyor. Washington’un, Arktika’da Rusya ile ekonomik iş birliği yaparak Pekin’in bölgedeki etkisini azaltmayı hedeflediği ifade ediliyor.
 
- Romanya’da geen yıki seçimlerde % 7 oy alarak parlamentoya giren sağcı muhalefet partisi "S.O.S. Romanya" lideri Diana Şoşoacă, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e bir mektup gönderdi. Şoşoacă, NATO ve Avrupa Birliği’nin etkisi altında hareket eden Bükreş yönetiminin düşmanca tutumlarının dikkate alınmaması gerektiğini belirterek, mevcut hükümetin Romanya halkını temsil etmediğini savundu. Mektubunda, NATO ve AB’nin Romanya’yı Ukrayna’daki çatışmaya sürüklediğini iddia eden Şoşoacă, ülkesinin bu sürece dahil edilmesine karşı çıktığını ifade etti. Ayrıca, Romanya’nın Ukrayna ile olan tarihi toprak taleplerine de değinen muhalefet lideri, bu konunun gelecekteki barış müzakerelerinde ele alınması gerektiğini öne sürdü. (RBC)
 
16 Mart Pazar
 
- ABD Başkanı Donald Trump, özel temsilcisi Steve Witkoff'un  Moskova ziyareti sırasında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından dokuz saat bekletildiği iddialarını "tamamen uydurma" olarak nitelendirdi. Trump, Truth Social hesabında yaptığı paylaşımda, "Sahte haberler, her zamanki gibi iş başında! Neden bir kez olsun dürüst olamıyorlar? Dün gece, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in saygın büyükelçim ve özel temsilcim Steve Witkoff'u dokuz saat beklettiğini okudum. Oysa gerçekte böyle bir bekleme olmadı" ifadelerini kullandı. Sky News, Witkoff'un Moskova’da saatlerce bekletildiğini iddia eden haberini 14 Mart'ta, herhangi bir kaynak göstermeden yayımlamıştı. Haberde, Witkoff'un Moskova'ya 13 Mart öğle saatlerinde geldiği, ancak gece yarısı Putin tarafından kabul edildiği belirtilmişti. Flightradar verilerine göre Witkoff'un uçağı 13 Mart saat 12.00 civarında Vnukovo Havalimanı'na iniş yaptı ve gece yarısından sonra, 14 Mart’a girerken, yine aynı havalimanından ayrıldı.

Trump, görüşmenin "hızlı ve verimli" geçtiğini vurgulayarak, bu tür haberleri yapan gazetecilere yönelik sert eleştirilerde bulundu. "Bu haberleri yazanlar hasta ruhlu insanlar. Haberleri doğru aktarmayı öğrenmeliler" dedi. Rusya Devlet Başkanı'nın basın sözcüsü Dmitriy Peskov ise Putin ve Witkoff’un 13 Mart akşamı Kremlin’de görüştüğünü doğruladı ve Witkoff'un, Moskova’ya ABD ile Ukrayna arasında Suudi Arabistan’da yürütülen temasların ardından geldiğini belirtti. Peskov'a göre, Witkoff Rus tarafına "ek bilgiler" sundu, Putin de onun aracılığıyla Trump'a "ek mesajlar" iletti. Aynı gün, Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko da Moskova’ya gelerek Putin ile bir görüşme gerçekleştirdi. Sky News, Witkoff'un görüşmesinin Lukaşenko ile yapılan müzakereler nedeniyle ertelendiğini öne sürerken, Peskov bu iddiayı doğrulamadı. Trump ise Moskova’daki görüşmeleri "çok iyi ve verimli" olarak değerlendirdi. Putin, Rusya’nın ateşkese sıcak baktığını ancak bazı "önemli noktaların" netleştirilmesi gerektiğini söyledi.

- ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e güvenilip güvenilmeyeceği sorusunu "uygunsuz" olarak nitelendirdi. Rubio, dış politikanın güven meselesi değil, eylemler ve alınan kararlarla ilgili olduğunu belirtti. Barışın sağlanması için sadece niyet belirtmenin yeterli olmadığını vurgulayan Rubio, uluslararası ilişkilerde bazen hoşlanılmayan kişilerle çalışmak zorunda kalındığını ifade etti. 

- Rusya Savunma Bakanlığı, gece boyunca ülkenin çeşitli bölgeleri üzerinde uçan 31 Ukrayna insansız hava aracının hava savunma sistemleri tarafından imha edildiğini duyurdu. En fazla drone saldırısının yaşandığı Voronej bölgesinde 16 insansız hava aracı düşürülürken, Belgorod bölgesinde 9, Rostov bölgesinde 5 ve Kursk bölgesinde 1 drone etkisiz hale getirildi.

- Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Ukrayna'nın yabancı birliklerin ülkesinde bulunmasını talep etmesi halinde bunun Rusya tarafından belirlenemeyeceğini söyledi. AFP'ye konuşan Macron, "Eğer Ukrayna, müttefik güçlerin topraklarında bulunmasını isterse, bunu kabul edip etmemeye Rusya karar veremez" dedi. Fransa ve İngiltere, Ukrayna’da barışın sağlanmasına yönelik Avrupa ülkelerinin girişimlerine öncülük ediyor.

- ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. ABD Dışişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre, taraflar Suudi Arabistan’daki son görüşmelerin ardından belirlenen ikili iletişim konularını ele aldı ve Washington ile Moskova arasındaki diplomatik temasların yeniden canlandırılması konusunda mutabakata vardı. 18 Şubat’ta Suudi Arabistan’da yapılan müzakerelerde, iki ülke Ukrayna’daki çatışmanın çözümü için üst düzey ekipler oluşturma, büyükelçiliklerin normal faaliyetlerini yeniden başlatma ve ikili ilişkilerdeki gerginlikleri azaltma yönünde adımlar atma kararı almıştı. Rubio ayrıca, ABD'nin Yemen’deki Husilere yönelik askeri operasyonları hakkında Lavrov’a bilgi verdi. Şubat ayındaki Riyad görüşmelerinin ardından, İstanbul’da da bir toplantı gerçekleştirildi ve burada diplomatik misyonların finansmanının kesintisiz sağlanması gibi konular masaya yatırıldı.
 
- ABD Başkan Yardımcısı J.D. Vance, 28 Şubat’ta Beyaz Saray’daki Oval Ofis’te ABD Başkanı Trump ile Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy arasında yaşanan tartışmanın planlı olmadığını söyledi. Fox News’e verdiği röportajda, gazetecinin kendisine Trump ile birlikte Zelenskiy’ye karşı “iyi polis-kötü polis” taktiği uygulamayı planlayıp planlamadığını sorması üzerine gülerek yanıt veren Vance, böyle bir planın kesinlikle olmadığını belirtti. Vance, bir gazetecinin kendisine yönelttiği soruların haksız olduğunu düşündüğünü ve sadece yanıt vermek istediğini ancak sözlerinin Zelenskiy’yi rahatsız ettiğini, bunun üzerine tartışmanın alevlendiğini ifade etti. 
 
-  Trump, General Keith Kellogg’un, ABD ile Zelenskiy ve Ukrayna yönetimi arasındaki koordinasyonu sağlamak üzere özel temsilci olarak atandığını duyurdu. Trump, Truth Social hesabında yaptığı paylaşımda, Kellogg’un deneyimli bir askeri uzman olduğunu ve Ukrayna liderliğiyle güçlü bir çalışma ilişkisine sahip olduğunu belirtti. Trump, başkanlık görevinin başlamasından önce Kellogg’u Rusya ve Ukrayna ile ilgili konular için özel temsilci olarak görevlendirdiğini açıklamıştı. 12 Mart’ta Politico, Kellogg’un Ukrayna’daki çatışmanın çözümüne yönelik müzakerelerden dışlandığını öne sürerken, Kremlin bu iddiayı yalanladı.
 
- Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, sosyal medya hesabı X üzerinden yaptığı açıklamada, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’nin Kursk bölgesinde kuşatıldığı yönündeki iddiaların doğru olmadığını savundu. Operasyonun belirli bölgelerde devam ettiğini belirten Zelenskiy, Ukraynalı birliklerin görevlerini planlandığı şekilde yerine getirdiğini ve Rus ordusunun diğer cephelerden önemli sayıda askeri Kursk bölgesine kaydırmak zorunda kaldığını ifade etti. Ayrıca Zelenskiy, Ukrayna güçlerinin Rus ve Kuzey Koreli birliklere karşı direnişini sürdürdüğünü ve askerlerinin kuşatma altında olmadığını vurguladı. 
 
-  Zelenskiy ayrıca, yeni geliştirilen "Uzun Neptün" füzesinin başarılı testlerden geçtiğini ve savaşta etkili bir şekilde kullanıldığını duyurdu. Telegram kanalında yaptığı açıklamada, füzenin bin kilometre menzile sahip olduğunu ve hassas vuruş kabiliyetine sahip olduğunu belirten Zelenskiy, Ukraynalı mühendisler, üreticiler ve askeri birimlere teşekkür edtti. Öte yandan, Ukrayna basını, bu füzenin Tuapse petrol rafinerisine yapılan saldırıda kullanılmış olabileceğini iddia etti.
 
- Bu arada Zelenskiy, ülkesinin barış müzakerelerine katılacak delegasyonunu onayladı. Resmi karara göre, Ukrayna'yı bu süreçte Cumhurbaşkanlığı Ofisi Başkanı Andrey Yermak, yardımcısı Pavel Palisa, Dışişleri Bakanı Andrey Sibiga ve Savunma Bakanı Rüstem Umerov temsil edecek. Kiev, 30 günlük ateşkesi kabul ederken, bu sürenin sona ermesinin ardından müzakerelerin başlaması bekleniyor. Zelenskiy’nin imzaladığı belge, Ukrayna’nın uluslararası ortaklarla iş birliği içinde adil bir barışa ulaşmayı hedefleyen müzakere sürecine yönelik çerçeveyi belirliyor.
 
 - Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko ve Tacikistan Cumhurbaşkanı İmamali Rahman ile gayriresmi bir görüşme gerçekleştirdi. Liderler, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile de ortak bir telefon görüşmesi yaptı. Kremlin’in açıklamasına göre, bu görüşmelerin ardından devlet başkanları, 9 Mayıs’ta Moskova’da bir araya gelerek Büyük Vatanseverlik Savaşı’ndaki zaferin 80. yıl dönümü törenlerine katılma kararı aldı. Liderler ayrıca ikili ilişkilerin daha da geliştirilmesine yönelik güncel konuları ele aldı. Şubat ayı sonunda Rusya Dışişleri Bakanlığı’ndan Mikael Agasandyan, Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü üyelerinin 9 Mayıs’ta Moskova’da olması beklendiğini açıklamıştı. Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vuçiç de Slovakya Başbakanı Robert Fico ile birlikte törenlere katılmayı planladığını belirtirken, Zafer Günü geçit töreninde Sırp askerlerinin de yer alacağı ifade edildi.
 
- Bloomberg, Rusya'dan Avrupa'ya boru hattı gazının yeniden gönderilme ihtimalini değerlendirirken, bu sürecin birçok zorlukla karşılaşacağını belirtti. Avrupa Birliği’nin 2027 yılına kadar Rus enerji kaynaklarından tamamen vazgeçme hedefi doğrultusunda, gaz akışının artırılması için hiçbir seçeneğin kolay olmayacağı ifade edildi. 2022’ye kadar Avrupa’nın doğalgaz ithalatının yaklaşık yüzde 40’ını sağlayan Rusya, Ukrayna’daki askeri operasyonun başlamasından sonra bu payını önemli ölçüde kaybetti ve 2024 itibarıyla bu oran yüzde 14’e düştü. Şu anda Türkiye ve Karadeniz üzerinden Macaristan, Sırbistan ve Slovakya’ya gaz sağlayan TürkAkım boru hattı tek aktif rota olarak kaldı. Kuzey Akım boru hatlarının sabotaj nedeniyle devre dışı kalmasının ardından, teknik bakım eksikliği ve Almanya’nın gerekli izinleri vermemesi nedeniyle yeniden faaliyete geçirilmesi belirsizliğini koruyor. Ayrıca, Yamal-Avrupa boru hattının yeniden devreye alınabilmesi için Polonya’nın onayı gerekiyor, ancak Varşova’nın Rus gazına karşı kesin bir ret tavrı sergilediği belirtiliyor.
 
-  Rusya Savunma Bakanlığı, Kursk bölgesinde Ukrayna ordusundan geri alınan Suca kentinden görüntüler paylaştı. Bakanlık, 13 Mart’ta şehrin kontrol altına alındığını duyurmuştu. Suca, 6 Ağustos’ta Ukrayna Silahlı Kuvvetleri tarafından ele geçirilen ve Kursk bölgesindeki tek işgal edilen şehir olarak biliniyordu. Rusya Savunma Bakanlığı, Kursk bölgesindeki sınır bölgelerinde mayın temizleme çalışmalarına başlandığını açıkladı.
 
- Krasnodar Krayı operasyonel merkezi, Tuapse’deki petrol tesisinde çıkan yangının 1250 metrekarelik bir alanda lokalize edildiğini duyurdu. Yangın, 14 Mart gecesi Ukrayna'dan insansız hava araçlarıyla düzenlenen saldırının ardından başlamış ve 20 bin ton kapasiteli bir akaryakıt deposunu etkilemişti. Yetkililer, yangın söndürme çalışmalarının devam ettiğini, 188 personel ve 55 araçtan oluşan bir ekibin müdahalede bulunduğunu belirtti. Rospotrebnadzor’un açıklamasına göre, Tuapse’deki hava ölçümlerinde karbon monoksit seviyesinin izin verilen sınırları aştığı tespit edildi.
 
- Reuters'in haberine göre, ABD destekli medya kuruluşları Amerika’nın Sesi ve Radio Svoboda faaliyetlerini durdurdu. Amerika’nın Sesi Genel Müdürü Michael Abramowitz, "83 yıl sonra ilk kez efsanevi Amerika’nın Sesi sustu, bu beni derinden üzüyor" ifadelerini kullandı. Abramowitz, 1.300’den fazla gazeteci, prodüktör ve çalışanına e-posta yoluyla tatil iznine çıkarıldıklarının bildirildiğini açıkladı. ABD Küresel Medya Ajansı (USAGM), yalnızca bu iki medya kuruluşunun değil, aynı zamanda Radio Free Asia kanalının da finansmanını durdurdu. Asya odaklı bu yayın organı, Çin, Kuzey Kore, Myanmar ve Kamboçya gibi ülkelerde faaliyet gösteriyordu.
 
15 Mart Cumartesi
 
- Kremlin Sözcüsü Peskov, Başkan Putin’in Kursk'da kuşatılan Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’ne silahlarını bırakmaları karşılığında can güvenliği garantisi veren teklifinin halen geçerli olduğunu, ancak süresinin yakında dolacağını açıkladı. TASS haber ajansına konuşan Peskov, teklifin hâlâ yürürlükte olduğunu ancak Ukrayna ordusunun zamanının hızla tükendiğini belirtti.

Putin'in bu çağrısı, ABD Başkanı Donald Trump’ın Kursk bölgesinde kuşatma altındaki Ukrayna askerlerinin hayatlarını bağışlaması yönündeki talebinin ardından geldi. Trump, binlerce Ukraynalı askerin tamamen kuşatılmış durumda olduğunu ve savunmasız bir pozisyonda bulunduğunu söylemişti. Putin ise aynı gün yaptığı açıklamada, Ukrayna askerlerinin silahlarını bırakmaları halinde hayatlarının garanti altına alınacağını ve uluslararası hukuka uygun şekilde muamele göreceklerini ifade etti.

- Rusya Savunma Bakanlığı, gece boyunca ülke üzerinde toplam 126 insansız hava aracının (İHA) düşürüldüğünü duyurdu. Bakanlığın Telegram kanalında paylaşılan bilgilere göre, en fazla İHA Volgograd bölgesinde imha edildi ve burada 64 drone vuruldu. Voronej bölgesi üzerinde 38, Belgorod'da 14, Bryansk'ta 7, Rostov'da 2 ve Kursk'ta 1 İHA etkisiz hale getirildi. Rostov bölgesindeki Tarasovskiy ve Çertkovskiy bölgelerinde de dron saldırılarının püskürtüldüğü bildirildi. Voroje Valisi Aleksandr Gusev, bölgedeki beş ilçede 35’ten fazla İHA’nın düşürüldüğünü açıkladı. Ayrıca, gece saatlerinde Saratov ve Volgograd havalimanlarında uçuş kısıtlamaları uygulanırken, Kuzey Osetya'da drone saldırısı tehdidi nedeniyle alarm durumuna geçildi.
 
- Trump yeni açıklamasında, ABD ve Rusya arasında dün "çok iyi" telefon görüşmelerinin yapıldığını açıkladı. Ukrayna ile temaslarını da olumlu olarak değerlendiren Trump, Kiev’in ABD’nin Moskova’yı ikna etmesi halinde 30 günlük bir ateşkesi kabul etmeye hazır olduğunu belirtti, “Ateşkesi sağlamak istiyoruz. Şimdi sıra Rusya’da. Bu konuda çok iyi görüşmeler yaptık, çok olumlu yanıtlar aldık” dedi. Ancak ABD ve Ukrayna’nın Cidde’de gerçekleştirdiği görüşmelerde önerilen 30 günlük ateşkes konusunda müzakerelerin “zorlu” geçtiğini kabul etti. Yine de sürecin ilerlediğini ve olumlu gelişmeler yaşandığını vurguladı.
 
- ABD Başkanı Donald Trump, Rusya ve Ukrayna arasındaki çatışmayı 24 saat içinde sona erdirebileceğine dair verdiği sözün "biraz da sarkastik (ironik, alaycı, müstehzi)" bir ifade olduğunu söyledi. CNN'e konuşan Trump, "Ukrayna tarafıyla bir ateşkes anlaşmamız var ve aynı şeyi Rusya ile de başarmaya çalışıyoruz. Şu ana kadar işler yolunda gidiyor gibi görünüyor. Pazartesi günü biraz daha netlik kazanacak ve umarım bu iyi bir haber olur" dedi. Seçim kampanyası boyunca çatışmayı bir günde bitirebileceğini sık sık dile getiren Trump, "Zelenskiy’e 'artık yeter, bir anlaşmaya varmalısın' derdim. Putin’e de 'eğer anlaşmazsanız, Ukrayna’ya daha önce hiç sahip olmadıkları kadar çok şey vereceğiz' mesajını verirdim" ifadelerini kullanmıştı. Göreve başlamadan önce de "Sadece yarım gün geçti, hala bir yarım günüm var. Bakalım yetiştirebilecek miyiz" diyerek espriyapmıştı. Bu sözerin hatırlatılması üzerine Trımp "O zaman bunu biraz sarkastik bir şekilde söyledim. Aslında demek istediğim, bunun çözülmesini istiyorum. Bunu başarabileceğimi düşünüyorum" dedi.
 
-  Trump, Ukrayna'nın Kurs operasynunu da eleştirere "Kendinden çok daha büyük birini kışkırtmamaman gerekirdi" dedi. Trump, "Parayla bile olsa bu çok inanılmaz bir durum. Onlara [Kiev’e] çok fazla para ve askeri teçhizat verdik. Dünyanın en iyi askeri ekipmanlarını üretiyoruz. Ama tüm bunlara rağmen bu inanılmaz" ifadelerini kullandı. 
 
- Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko, Kiev’in Belarus’ta savaş esirleri için kamplar oluşturmayı teklif ettiğini söyledi. "Bu teklif Ukrayna’dan geldi: Belarus bu kampları kontrol edecek, Ukraynalı esirler bir kampa, Rus esirler diğerine gönderilecek" dedi. Ancak Lukaenko, Belarus’un herhangi bir taraf tutmadan yalnızca esirlerin güvende olmasını, yaralıların tedavi edilmesini ve gerekli desteği almasını sağlamasının istendiğini belirtti. Ukrayna’nın kampların finansmanı için fon bulmayı vaat ettiğini de ekleyen Lukaşenko, kendisinin ise Kiev’e Moskova ile doğrudan müzakere etmesini önerdiğini söyledi. "Anlaşın, biz de size yardımcı olmaktan memnuniyet duyarız" dedi. 
 
- G7 ülkelerinin dışişleri bakanları, Kanada’nın Quebec kentinde yaptıkları toplantının ardından Ukrayna’ya yönelik "sarsılmaz desteklerini" yineleyen ortak bir bildiri yayımladı. Son bir buçuk aydır ABD’nin sergilediği özel tutuma rağmen, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio da belgeyi imzaladı. Bildiride, Ukrayna’nın "toprak bütünlüğünü ve var olma hakkını savunmasına" tam destek verildiği vurgulanırken, Kiev’in "derhal" ateşkes ilan etme taahhüdü takdirle karşılandı. G7 ülkeleri, Rusya’nın ateşkesi kabul etmesi ve tam olarak uygulaması gerektiğini belirterek, aksi takdirde Moskova’ya yönelik ek yaptırımlar ve petrol fiyat tavanı gibi ekonomik önlemleri değerlendireceklerini duyurdu. Reuters'a göre bakanlar bildirinin dili konusunda uzun süren tartışmalar yaşasa da sonunda bir uzlaşmaya varmayı başardı.
 
- NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Ukrayna’nın NATO üyeliğinin artık gündemde olmadığını duyurdu. Bloomberg TV’ye verdiği röportajda Rutte, ABD Başkanı Donald Trump’ın, Ukrayna’nın ittifaka katılımını müzakere masasında tutmama kararını onayladığını belirtti. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna’nın NATO üyeliğinden vazgeçmesini, çatışmaların barışçıl çözümü için şartlardan biri olarak öne sürmüştü. Ancak Kiev yönetimi, daha önce NATO üyeliğine alternatif güvenlik garantilerini reddetmişti.
 
- İngiltere Başbakanı Keir Starmer, Putin’in Trump’ın ateşkes teklifine verdiği tepkiyi "zaman kazanma çabası" olarak nitelendirdi. Cumartesi günü müttefikleriyle yapacağı ve ana gündem maddesinin Ukrayna’ya destek olacağı toplantı öncesinde açıklamalarda bulunan Starmer, Kremlin’in Trump’ın ateşkes önerisini görmezden gelmesinin, Putin’in barış anlaşmasına ciddi yaklaşmadığını gösterdiğini belirtti. Starmer, "Eğer Rusya nihayet müzakere masasına oturursa, ateşkesin ciddiyetini ve kalıcılığını garanti altına almak için süreci yakından takip etmeliyiz. Ancak bu olmazsa, savaşı durdurmak için Rusya üzerindeki ekonomik baskıyı artırmak zorundayız. Putin, ateşkes öncesinde konunun dikkatle incelenmesi gerektiğini söyleyerek sadece zaman kazanmaya çalışıyor. Ancak dünya, inceleme veya anlamsız koşullar değil, somut adımlar bekliyor" dedi.
 
- Rusya Kamuoyu Araştırma Merkezi (VTsİOM) tarafından yapılan ankete göre, Rusların %74’ü Donetsk ve Lugansk Halk Cumhuriyetleri ile Herson ve Zaporijya bölgelerinin ülkeye katılmasını destekliyor. Bu oran son iki yıldır %70’in üzerinde seyrediyor. Katılımcılar, bu tutumlarının temel sebepleri olarak tarihi adaletin sağlanmasını ve ortak geçmişin korunmasını gösterdi. VTsİOM uzmanları, anket sonuçlarında "Rusça konuşan nüfusun korunması ve geleceğe yönelik sorumluluk duygusunun" da öne çıktığını belirtti. Yeni bölgelerin Rusya’ya katılımı konusundaki duyguları sorulan katılımcıların %50’si "gurur" duyduğunu, her 10 kişiden birinin ise "hayranlık" hissettiğini ifade etti.
 
- ABD Hazine Bakanlığı, Rusya’ya yönelik yaptırımları sıkılaştırarak, ülkenin enerji sektöründeki gelirlerini azaltmayı hedefliyor. Bloomberg’e göre, Washington, Rus enerji ihracatına yönelik işlemleri kolaylaştıran 8L Genel Lisansı’nın süresini 12 Mart 2025 itibarıyla sessizce uzatmadı. Bu lisans, Sberbank, VTB, Ulusal Takas Merkezi ve Rusya Merkez Bankası üzerinden yapılan enerji ticaretine izin veriyordu. Beyaz Saray Basın Sekreteri Caroline Leavitt, Başkan Donald Trump’ın kararı bizzat aldığını açıkladı. Eski ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilisi Edward Fishman, yaptırım kararının Rusya’nın enerji gelirlerini ciddi şekilde etkileyeceğini belirtirken, Bloomberg Rusya’nın alternatif ödeme yolları bulabileceğine dikkat çekti. Fox News muhabiri Edward Lawrence ise Washington’un bu adımla Avrupa’yı Rus petrolü almaktan caydırmayı amaçladığını öne sürdü. Başkan Trump, Rusya’ya karşı ek gümrük vergileri ve yeni yaptırımlar uygulanabileceğini daha önce dile getirmişti.
 
- The New York Times’in (NYT) haberine göre,  Trump yönetimi, aralarında Rusya ve Belarus’un da bulunduğu 43 ülkenin vatandaşları için ülkeye giriş kurallarını sıkılaştırmayı değerlendiriyor. NYT’nin ulaştığı belgelerde, ülkeler üç kategoriye ayrılıyor: "kırmızı", "turuncu" ve "sarı". "Kırmızı" listede yer alan 11 ülkenin vatandaşlarının tamamen ABD’ye girişinin yasaklanması öngörülüyor. Bu ülkeler arasında Afganistan, İran, Venezuela, Kuzey Kore, Küba ve Suriye gibi devletler bulunuyor. "Turuncu" kategoride ise Rusya ve Belarus ile birlikte Eritre, Haiti, Pakistan, Myanmar ve Türkmenistan gibi ülkeler yer alıyor. Bu ülkelerin vatandaşlarına vize kısıtlamaları getirilmesi planlanıyor; ancak belirli şartları karşılayan iş insanları giriş yapabilecek. "Sarı" listeye dahil edilen 22 ülkeye ise belirlenen güvenlik standartlarını yerine getirmeleri için 60 gün süre tanınacak. Eğer bu ülkeler ABD’nin taleplerine uymazsa, tamamen yasaklanmış ya da ciddi kısıtlamalara tabi ülkeler arasına girebilirler. NYT, ABD’nin bu kararı alırken başlıca nedenler arasında pasaport güvenliği, vatandaşlık satışı uygulamaları ve ülkeler arası bilgi paylaşım eksikliğini gösterdiğini aktarıyor.
 
14 Mart Cuma
 
- Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ABD Başkanı Donald Trump'ın Kursk bölgesinde kuşatılan Ukrayna Silahlı Kuvvetleri birliğinin "tamamen bağışlanması" talebine yanıt verdi. Putin, Ukrayna askerlerinin silahlarını bırakmaları halinde kendilerine yaşam ve insanca muamele garantisi verileceğini söyledi.
 
Putin, "Silah bırakma ve teslim olma durumunda, Kursk bölgesindeki Ukrayna askerlerine uluslararası hukuk normlarına ve Rusya Federasyonu yasalarına uygun şekilde yaşam ve insan onuruna yakışır muamele garantisi verilecek" dedi.
 
Putin'e göre, Kiev'in Ukrayna Silahlı Kuvvetleri askerlerine silah bırakma emri vermesi gerekiyor.
 
- Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri'nin (VSU) Kursk bölgesindeki operasyonunun amacına ulaştığını ve Rusya'nın diğer bölgelerdeki birliklerini geri çekmek zorunda kaldığını söyledi. Zelenskiy, "Durum şu anda çok zor. Sadece askerlerimize bu operasyon için teşekkür edebilirim. Görevini yerine getirdi. Öncelikle Harkov yönündeki baskı hafifledi, ardından doğu cephesinden askerlerini çekmeye başladılar. Şu anda Pokrovsk yönündeki durumun istikrarlı olduğunu düşünüyorum" dedi. Son bir hafta içinde Rus ordusu, Kursk bölgesinde Ukrayna'nın kontrolünde olan birçok yerleşim yerini geri aldı. Bunlar arasında yedi aydan fazla bir süredir Ukrayna kontrolünde bulunan Suca kenti de bulunuyor.
 
- ABD Başkanı Donald Trump, 13 Mart Perşembe günü Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile telefon görüşmesi yaptığını açıkladı. Görüşmenin ardından Trump, Ukrayna’daki durumun çözümü için yüksek şanslar bulunduğunu belirtti.
 
Trump, Truth Social hesabında yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:
 
“Dün Putin ile çok iyi ve verimli tartışmalarımız oldu ve bu korkunç, kanlı savaşın nihayet sona erebileceğine dair çok iyi bir şans var. Ancak şu anda binlerce Ukraynalı asker tamamen Rus birlikleri tarafından kuşatılmış durumda ve çok kötü, savunmasız bir pozisyondalar. Putin’den onların hayatlarını bağışlamasını ısrarla rica ettim. Bu, İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana görülmemiş korkunç bir katliam olurdu. Tanrı hepsini korusun!!!”
 
- ABD Başkanı Donald Trump, selefi Joe Biden’ı ABD-Rusya ilişkilerini kaosa sürüklemekle suçladı. Trump, Truth Social platformunda yaptığı paylaşımda, “Hilekâr Joe Biden bizi Rusya ile (ve diğer herkesle) tam bir karmaşaya sürükledi ama ben bu durumdan çıkış yolunu bulacağım. Milyonlarca insan boşuna hayatını kaybetti ve bir daha asla görülemeyecekler. Eğer bir ateşkes ve Rusya ile nihai bir anlaşmaya varamazsak, daha fazlası ölecek” ifadelerini kullandı.
 
Trump, Ukrayna’daki çatışmanın kendi başkanlığı döneminde başlamayacağını bir kez daha yineledi. Ayrıca, 2020 seçimlerine yönelik iddialarını sürdürerek, “Hileli seçimler ülkemizi ne kadar etkiledi! Bunu bize yapanlar hapse atılmalı” diye ekledi.
 
- Ukrayna, Rusya ile olası bir ateşkesin kontrolünü sağlamak üzere özel bir ekip kurma çalışmalarına başladı. Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrey Sibiga, RBC Ukrayna’ya yaptığı açıklamada, “Şimdiden ulusal bir ekip oluşturmaya fiilen başladık. Bu ekip, olası bir ateşkesin uygun şekilde denetlenmesine yönelik algoritmalar geliştirecek. Bu son derece karmaşık bir süreç” dedi.
 
Sibiga, Minsk Anlaşmaları çerçevesinde geçmişte yaşanan ateşkes ihlallerine dikkat çekerek, Ukrayna’nın “provokasyonlar” karşısında uygun önlemler geliştirmesi gerektiğini ifade etti. Bakan, olası bir barış anlaşmasının çerçevesinin belirlenmesi ve Ukrayna için güvenlik garantileri paketinin kapsamının netleştirilmesinin de bu sürecin bir parçası olduğunu vurguladı.
 
- NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Bloomberg TV’ye verdiği röportajda, Ukrayna’nın NATO’ya katılım sürecinin artık gündemde olmadığını söyledi.
 
Rutte, ABD Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna’nın NATO üyeliğini müzakere masasından kaldırdığı yönündeki soruya “Evet” yanıtını verdi. Ayrıca, Ukrayna’daki çatışmaların yakında sona ereceğine dair iyimser olduğunu belirtti.
 
Rutte “Bu yıl için temkinli bir iyimserlik içindeyim… Ama umarım savaş bir yıldan daha kısa sürede sona erer” ifadelerini kullandı.
 
- Avrupa Birliği, Ukrayna’daki çatışmalar nedeniyle 2 bin 400’den fazla kişi ve kuruluşa yönelik yaptırımları uzatma kararı aldı. Ancak iş insanları Vladimir Raşevski, Vyaçeslav Kantor, Rusya Spor Bakanı Mihail Degtyaryov ve USM Holdings’in kurucusu Alişer Usmanov’un kız kardeşi Gulbahor İsmailova yaptırım listesinden çıkarıldı.
 
AFP ve Reuters’e göre, bu isimlerin listeden çıkarılması, yaptırımlara destek vermek istemeyen Macaristan’ın baskısı sonucu gerçekleşti. Diplomatik kaynaklara göre, Budapeşte başlangıçta dokuz kişiyi yaptırım listesinden çıkarmayı talep etmiş, ancak müzakereler sonucunda yalnızca üç kişinin ismi silinmiş. Vladimir Raşevski’nin ise “yetersiz hukuki gerekçe” nedeniyle listeden çıkarıldığı belirtiliyor.
 
AB yaptırımlarının her altı ayda bir gözden geçirildiği ve kararların oybirliği ile alındığı biliniyor.
 
- Rusya Dışişleri Bakanlığı, Norveç’in Svalbard Takımadaları’ndaki artan askeri faaliyetleri nedeniyle Norveç Büyükelçisi’ne endişelerini ilettiğini duyurdu. Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, 1920 Svalbard Antlaşması gereği bölgede askeri altyapı tesislerinin bulunmaması gerektiği hatırlatıldı.
 
Bakanlık, Svalbard’daki sivil ve askeri amaçlı kullanılabilecek altyapının giderek arttığını ve bunun savaş operasyonları için de değerlendirilebileceğini vurguladı.
 
“Svalbard, Norveç’in ABD ve NATO ile yürüttüğü askeri-politik planlamanın bir parçası haline geliyor” ifadelerine yer verilen açıklamada, Rusya, Norveç’i bölgede çatışma riskini artıracak adımlardan kaçınmaya çağırdı.
 
 
- Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in dün gece geç saatlerde ABD Başkanı Donald Trump’ın özel temsilcisi Steve Whitkoff’u kabul ettiğini doğruladı. Peskov’un açıklamasına göre, Putin aracılığıyla Trump’a iletilmek üzere “ek bilgiler ve sinyaller” gönderildi. Kremlin, Rusya ile ABD arasında liderler düzeyinde bir görüşme ihtiyacının karşılıklı olarak kabul edildiğini belirtti.
 
Peskov, Ukrayna’daki çözüm sürecine dair temkinli bir iyimserlik içinde olduklarını söyledi. Sözcü, Putin’in gazetecilere verdiği demeçte, Trump’ın barış planını genel olarak desteklediğini ancak bazı konuların ortak şekilde çözülmesi gerektiğini vurguladığını hatırlattı. Kremlin ayrıca, ABD’nin Ukrayna ve Rusya özel temsilcisi Keith Kellogg’un Moskova’nın talebi üzerine görüşmelerden dışlandığı yönündeki iddiaları yalanladı.
 
- Avrupa Birliği, Ukrayna’yı desteklemek ve Rusya’yı caydırmak amacıyla savunma sanayisine yönelik yatırımlarını artırmayı planlıyor. Politico’nun Beyaz Kitap taslağına dayandırdığı habere göre, AB liderleri önümüzdeki hafta bu geniş kapsamlı projeyi değerlendirecek.
 
Raporda, ABD’nin Avrupa güvenliğindeki rolünün azalmasının, AB’yi NATO içindeki sorumluluklarını artırmaya zorladığı belirtiliyor. Avrupa ülkeleri, ortak savunma projelerine daha fazla yatırım yaparak 1,5 milyon top mermisi ve hava savunma sistemlerinin Ukrayna’ya teslimatını hızlandırmayı hedefliyor. Ayrıca, Ukrayna’nın AB askeri finansman mekanizmalarına daha sıkı şekilde entegre edilmesi planlanıyor.
 
- Rusya Savunma Bakanlığı, Kursk bölgesinde yer alan Goncharovka köyünün, Kuzey askeri grubu tarafından kontrol altına alındığını duyurdu. Köy, bir gün önce Rus ordusunun ele geçirdiği Suca kasabasına bitişik konumda bulunuyor.
 
- Dün gece Rusya’nın Tupase kentinde patlama sesleri duyuldu. Yerel kaynaklar, saat 03:00’te insansız hava aracı sesi duyduklarını ve ardından patlamaların yaşandığını aktardı. Mash haber ajansı, olay sırasında yedi patlama meydana geldiğini ve sirenlerin patlamalardan sonra devreye girdiğini bildirdi.
 
Telegram kanallarına göre, saldırının hedefi Tupase’deki bir petrol terminaliydi. Yerel halk, terminalde yangın çıktığını belirtirken, SHOT haber kaynağı, yakıt depolarından birinin alev aldığını doğruladı. Bölgeye çok sayıda itfaiye ekibi sevk edildi.
 
- Rusya Federal Havacılık Ajansı (Rosaviatsiya), Saratov’daki Gagarin Havalimanı’nda geçici uçuş kısıtlamalarının kaldırıldığını duyurdu. Rosaviatsiya Sözcüsü Artem Korenyako, havalimanının saat 12:00 itibarıyla normal işleyişine döndüğünü açıkladı.
 
- ABD Başkanı Donald Trump’ın özel temsilcisi Steve Whitkoff, Moskova’daki temaslarını tamamlayarak Rusya’dan ayrıldı. Flightradar verilerine göre, Whitkoff’un uçağı 01:54’te Vnukovo Havalimanı’ndan havalandı ve yaklaşık 4:30’da Bakü Uluslararası Havalimanı’na indi.
 
Moskova ziyareti sırasında Whitkoff, ABD Büyükelçiliği’ni ziyaret etti ve burada kısa bir konuşma yaptı.
 
- ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz, Washington’un Rusya ve Ukrayna ile bir dizi barış önerisini görüştüğünü açıkladı. Fox News’e konuşan Waltz, görüşmelerde toprak meseleleri ve Avrupa barış gücü birliklerinin Ukrayna’da konuşlandırılması gibi konuların ele alındığını söyledi.
 
Waltz, müzakerelerin Ukrayna’nın kaynakları, Rusça konuşulan bölgelerin statüsü ve olası barış gücü birliklerinin yerleştirilmesi gibi kritik başlıkları içerdiğini belirtti.
 
- Reuters’e konuşan kaynaklar, Rus petrol şirketlerinin Batı yaptırımlarını aşmak amacıyla Çin ve Hindistan ile ticarette kripto para kullanmaya başladığını bildirdi. Habere göre, işlem hacmi henüz sınırlı olsa da, bu eğilim giderek büyüyor.
 
Bazı Rus petrol şirketlerinin Bitcoin, Ethereum ve Tether gibi kripto paraları kullanarak yuan ve rupi işlemlerini hızlandırdığı belirtiliyor. Bir kaynağa göre, yalnızca Çin’deki bir Rus petrol tüccarının aylık kripto para işlemleri “on milyonlarca dolara” ulaşmış durumda.
 
- Finlandiya’nın Helsinki Bölge Mahkemesi, Rusya vatandaşı Voislav Torden’in (Yan Petrovski) Ukrayna’da savaş suçları işlediğine hükmetti ve onu ömür boyu hapis cezasına çarptırdı.
 
Torden, 2014-2015 yıllarında Donbas’taki savaşta Rus yanlısı birlikler içinde yer alan “Rusiç” özel grubunun komutan yardımcılığını yapıyordu. Mahkeme, grubun 2024 Eylül ayında Ukrayna ordusuna karşı gerçekleştirdiği saldırılarda 22 askeri öldürdüğünü ve dört askeri yaraladığını belirtti. Ayrıca, grubun Ukrayna bayrağını ele geçirip askeri araçlara saldırı düzenlediği ifade edildi. Torden, beş ayrı savaş suçu ile suçlanıyordu.
 
 
- CBS’in dört farklı kaynağa dayandırdığı haberine göre, ABD Başkanı Donald Trump’ın yönetimi, Rusya’nın petrol, doğalgaz ve bankacılık sektörlerine yönelik yaptırımları sıkılaştırdı. Kaynaklar, petrol ve gaz sektörüne yönelik kısıtlamaların da artırılacağını belirtiyor. Ayrıca, ABD ödeme sistemlerine Rusya’nın erişiminin daha da kısıtlanmasının planlandığı ifade edildi. Washington, Moskova’ya yönelik yeni yaptırımlar konusunda resmi bir açıklama yapmadı.
 
Daha önce, 13 Martta Beyaz Saray Sözcüsü Caroline Leavitt, Donald Trump’ın ABD Hazine Bakanlığı’nın 8L numaralı lisansının süresini uzatmadığını açıklamıştı. Bu lisans, yabancı şirketlerin yaptırım altındaki Rus bankaları aracılığıyla Rus enerji kaynakları için ödeme yapmasına izin veriyordu. Söz konusu lisansın süresi 12 Mart 2025’te doldu. 8L lisansı, belirli Rus bankalarıyla petrol, gaz, kömür ve diğer enerji kaynaklarının ticareti için finansal işlemleri mümkün kılıyordu.
 
CBS’e göre, lisansın yenilenmemesi nedeniyle Rus petrolü satın almak daha da zorlaşacak. Kanalın değerlendirmesine göre, bu durum petrol fiyatlarında varil başına 5 dolarlık bir artışa yol açabilir. Son haftalardaki fiyat düşüşlerinin ardından bu artış dikkat çekici olabilir.
 
- Reuters’in kaynaklara dayandırdığı haberine göre, ABD, Ukrayna’ya uzun menzilli GLSDB (Ground-Launched Small Diameter Bomb) roketlerinin sevkiyatını yeniden başlatmayı planlıyor. Ajansa konuşan iki yetkili, mühimmatların Rusya’nın GPS sinyallerini bozma sistemlerine karşı daha dayanıklı hale getirildiğini belirtti.
 
Ajans, GLSDB mühimmatlarının daha önce elektronik harp sistemlerine karşı savunmasız olması nedeniyle düşük etkinlik gösterdiğini hatırlatıyor. Ancak kaynaklara göre, son haftalarda 19 adet geliştirilmiş bombanın başarılı testleri gerçekleştirildi.
 
Kaynaklar, GLSDB mühimmatlarının sevkiyatının önümüzdeki günlerde başlayabileceğini, çünkü Avrupa’da bu tür silahların mevcut stoklarının bulunduğunu aktardı.
 
- Moskova Belediye Başkanı Sergey Sobyanin, başkente doğru ilerleyen dört insansız hava aracının (İHA) hava savunma sistemleri tarafından düşürüldüğünü duyurdu.
 
Sobyanin “Savunma Bakanlığı’na bağlı hava savunma güçleri, Moskova’ya doğru uçan dört İHA’nın saldırısını püskürttü. Düşen enkazların bulunduğu bölgelerde acil servis ekipleri çalışmalarını sürdürüyor,” ifadelerini Telegram kanalında paylaştı.
 
Öte yandan Rusya Federal Havacılık Kurumu (Rosaviatsiya), Moskova’daki Vnukovo Havalimanı ve Kaluga Havalimanı’nda geçici uçuş kısıtlamaları getirildiğini açıkladı. Bu havalimanlarında uçuş kabul ve kalkış işlemleri durduruldu. Vnukovo’daki kısıtlama 06:13 (MSK) itibarıyla, Kaluga’daki ise 05:25 (MSK) itibarıyla uygulanmaya başlandı. Kısıtlamaların, sivil hava trafiğinin güvenliğini sağlamak amacıyla getirildiği belirtildi.
 
14 Mart gecesi, Saratov ve Soçi havalimanlarının da geçici olarak kapatıldığı bildirildi. Saratov Bölge Valisi Roman Busargin, bölge üzerinde bazı insansız hava araçlarının düşürüldüğünü, ancak saldırının sonuçlarına ilişkin bir açıklama yapılmadığını belirtti.
 
Aynı gece, Tuapse’deki bir petrol terminaline saldırı düzenlendi. Krasnodar Bölge Valisi Veniamin Kondratyev’in açıklamasına göre, Ukrayna tarafından gerçekleştirilen saldırı sonucunda bir yakıt tankı alev aldı. İlk bilgilere göre, olayda can kaybı yaşanmadı. Yangının 1000 m2'lik bir alana yayıldığı ve söndürme çalışmalarına 121 acil servis personeli ile 39 aracın katıldığı bildirildi.
 
- Ukraynalı yetkililerin, 11 Martta Cidde’de yapılan görüşmelerde Amerikan heyetine, Ukrayna’nın maden kaynaklarına erişim sağlanması konusunda bir anlaşma teklif ettiği, ancak ABD’nin bu teklifi reddettiği bildirildi. Bu gelişme, Suspilne ve RBC-Ukrayna tarafından, konuyla ilgili bilgi sahibi kaynaklara dayandırılarak aktarıldı.
 
“Anlaşma Ukrayna hükümeti tarafından onaylandı, bu nedenle masaya koyduk ki Amerikalılar da Washington’a somut bir sonuçla dönebilsin,” diyen Ukraynalı yetkili, ABD’nin daha detaylı bir anlaşma üzerinde ilerlemek için Kiev’e süre tanınmasını önerdiğini belirtti.
 
- NBC News’in haberine göre, ABD Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna Özel Temsilcisi Keith Kellogg, Rusya’nın tutumu nedeniyle yüksek seviyeli barış müzakerelerinden uzaklaştırıldı. Haberde, bu durumun bir Beyaz Saray yetkilisi ve Rus yetkili tarafından doğrulandığı belirtildi.
 
NBC News’e konuşan Rus yetkili, Moskova’nın Kellogg’un tutumunu fazla “Ukrayna yanlısı” olarak değerlendirdiğini aktardı. Yetkili, “Kellogg, Ukrayna’ya çok yakın eski bir ABD generali. Bizim insanımız değil, aradığımız kalibrede biri değil,” ifadelerini kullandı.
 
- ABD Başkanı Donald Trump’ın özel temsilcisi Steve Witkoff, Rusya ile müzakerelerin ilerleyişini Washington’a aktarmak için Moskova’da kaldı. Bu açıklama, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz tarafından Fox News’e yapıldı.
 
Waltz “Özel temsilcimiz Witkoff ile konuştum. Orada bulunarak süreci izliyor ve bize bilgi aktarıyor. Böylece Başkan Trump, bir sonraki adımlara ilişkin karar verebilir,” şeklinde konuştu.
 
13 Mart Perşembe
 
- Başkan Putin 30 günlük ateşkes teklifine olumlu baktığını, ancak bunun bazı şartları olduğunu duyurdu. 
 
 Putin, Ukrayna’da ateşkes önerisini kabul ettiklerini ancak bunun kalıcı bir barışa yol açması gerektiğini belirtti.

Putin, Ukrayna'nın 30 günlük ateşkesi "silah tedariki ya da zorunlu seferberlik için bir fırsat olarak kullanabileceğini" dile getirdi.

Rus lider, bu durumun çatışmaların daha da tırmanmasına neden olabileceğini ve Moskova'nın buna izin vermeyeceğini vurguladı.

Ateşkes teklifinin ABD ve Ukrayna tarafından gündeme getirildiğini hatırlatan Putin, Rusya’nın bu süreci dikkatle takip edeceğini ve nihai hedefin "istikrarlı ve uzun vadeli bir barış ortamı oluşturmak" olması gerektiğini ifade etti.

Videoda 36.10. saniyede Putin'in yanıtı başlıyor

Putin, "Eğer bu ateşkes, sadece Ukrayna'ya askeri destek sağlamak veya zorunlu asker alımlarını hızlandırmak için bir strateji haline gelirse, o zaman hiçbir anlam ifade etmeyecek. Gerçek barışa ulaşmamızı sağlayacak somut adımlar atılmadıkça, Rusya’nın böyle bir süreci desteklemesi mümkün değil" ifadelerini kullandı.

Rus lider, Ukrayna’nın Batı ülkelerinden aldığı askeri yardımların savaşın gidişatını doğrudan etkilediğini ve bu yardımların devam etmesi halinde ateşkesin geçici bir çözümden öteye gidemeyeceğini savundu. "Gerçek barış ancak sahadaki askeri gerçekliklerin kabul edilmesiyle mümkün olabilir. Rusya, toprak bütünlüğünü ve güvenliğini garanti altına alacak bir çözüm istiyor" diyen Putin, Batı'nın bu süreçte oynadığı role de dikkat çekti.

ABD ve Ukrayna'nın öne sürdüğü 30 günlük ateşkes teklifine temkinli yaklaştıklarını belirten Putin, Moskova’nın bu süreci yakından takip edeceğini ifade etti. Kremlin kaynaklarına göre, Rusya, ateşkesi yalnızca Kiev’in uzun vadeli siyasi ve askeri taahhütler vermesi halinde değerlendirecek. Putin, "Amacımız, istikrarlı ve sürdürülebilir bir barış ortamı oluşturmak. Eğer taraflar gerçekten buna hazırsa, Rusya üzerine düşeni yapmaya hazırdır" şeklinde konuştu.

Putin şu değerlendirmeyi yaptı:

"Rusya, temas hattının tamamında ilerliyor. Peki, bu 30 gün ne için kullanılacak? Ukrayna'da zorunlu asker alımının devam etmesi için mi? Eğer böyle olmayacaksa, bu nasıl denetlenecek? Bunlar mantıklı sorular. Çatışmaların durması için emirleri kim verecek? İki bin kilometrelik cephede ateşkesin ihlal edilip edilmediğini kim belirleyecek?

Bu konuları Amerikalı ortaklarımızla tartışmamız gerekiyor, belki de Donald Trump ile telefon görüşmesi yapabiliriz.

Peki, Kursk bölgesinde ne olacak? Bunca suçtan sonra Ukrayna Silahlı Kuvvetleri'ni serbest mi bırakmalıyız? Oradaki askerlere teslim olmaları yönünde bir emir verilecek mi?"

- Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ABD Başkanı Donald Trump’a Ukrayna'da çözüme gösterdiği ilgi için teşekkür ederek, Ukrayna'daki çatışmaların sona erdirilmesi önerisine katıldığını ancak bunun uzun vadeli bir barışa yol açması gerektiğini belirtti. (Sputnik)

- Bu açıklamaların ardından Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Rusya'nın ateşkes sürecini nasıl yöneteceğine dair detayların henüz netleşmediğini, ancak Ukrayna’nın niyetlerini dikkatle analiz ettiklerini belirtti. Peskov, "Batı'nın ve Kiev'in bu süreci nasıl yönlendireceği belirleyici olacak. Ateşkes ancak kalıcı barışa giden bir yolun parçası olursa anlamlıdır" dedi.

- Kommersant muhabiri Andrey Kolesnikov’un haberine göre, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko ile yapacağı görüşmelerin ardından, Kremlin’in 1. binasında ABD Başkanı Donald Trump’ın özel temsilcisi Steven Witkoff ile bir araya gelecek.

Trump’ın Orta Doğu özel temsilcisi Steve Witkoff, bugün Moskova’ya gelerek 30 günlük ateşkes teklifi ve ikili ilişkilerin, özellikle ekonomik boyutunun ele alınacağı görüşmelere katılacak. Rusya Devlet Başkanı’nın dış politika danışmanı Yuriy Uşakov, ABD’nin teklifini “aceleci” olarak nitelendirmişti.
 
- AB ülkeleri, Rusya’ya yönelik yaptırımları hafifletmeyi planlamıyor, aksine yeni bir yaptırım paketi üzerinde çalışıyor.
 
AB Dış Politika Servisi Sözcüsü Anita Hipper’in açıklamasına göre, Avrupa Birliği, Rusya’ya yönelik 17. paket üzerinde çalışıyor. Son olarak AB, 24 Şubatta, Rusya’nın Ukrayna’daki özel askeri harekâtının üçüncü yıl dönümünde yaptırımları genişleterek banka sektörü, metalurji ve lojistiği hedef almıştı.
 
Brüksel’de bir basın toplantısında konuşan Hipper, “Onaylanan 16 yaptırım paketi üzerinde mutabakat sağlandı, şimdi 17. paket üzerinde çalışıyoruz” dedi. AB’nin, Rus vatandaşlarına yönelik bireysel yaptırımları da uzatmayı planladığını belirtti.
 
- Rus iş insanı Mihail Fridman’ın yaptırım listesinden çıkarılmasını talep eden Macaristan, aksi takdirde yaklaşık 2 bin Rus vatandaşına yönelik yaptırımların uzatılmasını engellemekle tehdit ediyor.
 
Financial Times’ın haberine göre, Fridman’ın yaptırım listesinden çıkarılmasını Macaristan’ın AB Daimi Temsilcisi talep etti. AB’nin bu kişilere yönelik yaptırımları 15 Martta sona eriyor. Fridman’ın yaptırımlardan muaf tutulması talebini Lüksemburg da destekliyor.
 
Mihail Fridman ve yine Avrupa yaptırımlarına tabi tutulan bankacı Pyotr Aven, AB yaptırımlarına karşı Avrupa Adalet Divanı’nda dava açmıştı. Ancak AB Konseyi, 2024 sonunda Fridman’ın yaptırımlardan muaf tutulma talebini reddetmişti.
 
- Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, PKK lideri Abdullah Öcalan'ın tüm gruplara yaptığı silah bırakma çağrını hakkında, "PKK'ya silah bırakma çağrısı memnuniyetle karşılanabilir. Bunun, barışı sağlayacağını, istikrar ve güvenliği güçlendireceğini umuyoruz." değelendirmesinde bulundu. 
 
- Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov’un açıklamasına göre, Ermenistan'la imzalanacak barış anlaşması metninin müzakereleri tamamlandı.
 
Bayramov, Bakü’nün bir sonraki aşamada Ermenistan’dan anayasasında değişiklik yapmasını beklediğini, çünkü mevcut metinde Azerbaycan’a yönelik toprak iddialarının yer aldığını belirtti. Bakan, XII. Küresel Bakü Forumu’nda yaptığı konuşmada, “Ermenistan, anayasasındaki Azerbaycan’a yönelik toprak taleplerini içeren maddeleri değiştirmelidir” dedi.
 
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Aralık 2024’te yaptığı açıklamada, tarafların 17 maddelik barış anlaşmasının iki maddesi üzerinde uzlaşamadığını belirtmişti. Bu maddelerden biri, karşılıklı yargı davalarından feragat edilmesi, diğeri ise Ermenistan-Azerbaycan sınırında üçüncü taraf güçlerin konuşlandırılmaması yükümlülüğüdür. Ermenistan hükümeti ise AB misyonunun sınırda en azından sınır belirleme süreci tamamlanana kadar kalacağını savunuyordu.
 
- Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Ukrayna makamlarını Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 2. maddesini (yaşama hakkı) ihlal etmekten suçlu buldu.
 
Mahkeme, Ukrayna yetkililerinin 2 Mayıs 2014’te Odessa’da meydana gelen olaylar sırasında şiddeti önlemek ve insanların hayatlarını kurtarmak için gerekli önlemleri almadığını, ayrıca etkili bir soruşturma başlatmadığını tespit etti.
 
 
- Rusya Devlet Başkanı’nın uluslararası ilişkilerden sorumlu yardımcısı Yuriy Uşakov, ABD Başkanı’nın ulusal güvenlik danışmanı Mike Waltz ile yaptığı görüşmede Rusya’nın Ukrayna ile olan çatışmanın çözümüne ilişkin tutumunu aktardığını belirtti. Uşakov’a göre, Moskova bir ateşkesten ziyade uzun vadeli bir çözümle ilgileniyor. Uşakov Washington tarafından önerilen 30 günlük ateşkesi ise “Ukrayna ordusu için geçici bir nefes alma süresi” olarak nitelendirdi.
 
“Son zamanlarda Mike Waltz ile oldukça düzenli telefon görüşmeleri yapıyorum. Dün beni aradı ve Cidde’de Ukrayna heyetiyle yapılan görüşmelerin ana sonuçları hakkında bilgilendirdi” diyen Yuriy Uşakov, bu konuyla ilgili ortak çalışmalarda ABD’nin Rusya’nın tutumunu dikkate alacağını umduğunu ifade etti. Ayrıca Donald Trump yönetiminin, “Ukrayna’nın NATO üyeliğinin söz konusu olamayacağını” anladığını belirtti.
 
Uşakov “Elbette varılan geçici ateşkes anlaşmalarını yorumladım ve bunun Ukrayna ordusu için geçici bir nefes alma süresinden başka bir şey olmadığını, bizim açımızdan uzun vadeli bir barışçıl çözümün hedeflendiğini vurguladım. Barışçıl çözüm, tarafımızın meşru çıkarlarını dikkate almalı; endişelerimiz biliniyor. Görünüşte barışçıl adımları taklit eden bu tür hamleler, mevcut durumda kimseye fayda sağlamaz” diyerek Rusya’nın tutumunu açıkladı.
 
- Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, ABD’den bir heyetin Rusya’ya müzakereler için geleceğini doğruladı. Peskov’un açıklamasına göre, ABD Başkanı’nın Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz, Kremlin danışmanı Yuriy Uşakov ile telefon görüşmesi yaptı. Rusya Dışişleri Bakanlığı, Moskova ile Washington arasındaki temasların “bugün dahi gerçekleşebileceğini” duyurdu. Peskov, “Gerçekten de müzakereciler yola çıktı ve görüşmeler planlandı. Detayları daha sonra paylaşacağız,” dedi.
 
Öte yandan Peskov, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy’in, müzakereler sonucunda Ukrayna’nın toprak kaybını tanımayacağı yönündeki açıklamasını değerlendirdi. Peskov, “Kırım, Sivastopol, Herson, Zaporijya, Donetsk ve Lugansk artık Rusya Federasyonu’nun bir parçasıdır ve Anayasamızda yer almaktadır. Bu bir gerçekliktir,” dedi. Ayrıca, müzakerelerin henüz başlamadığını hatırlatarak, bu süreç hakkında kamuoyunda spekülasyon yapmanın doğru olmadığını vurguladı.
 
Peskov, Putin’in, Kursk bölgesindeki askeri karargahı ziyareti sırasında askeri üniforma giymesini de yorumladı. Sözcü “Başkomutan böyle olmasını gerekli gördü,” diyerek bu tercihin Putin’in kişisel kararı olduğunu belirtti.
 
- Rusya Savunma Bakanlığı, Kuzey Askeri Birliği’ne bağlı birliklerin Kursk bölgesindeki Melyovoy, Podol ve Suca yerleşimlerini Ukrayna güçlerinden temizlediğini resmen duyurdu. Suca, Ağustos 2024’te Ukrayna birliklerinin sınır ihlalinden bu yana kontrol edilen en büyük yerleşim yeriydi. Bölgeden 12 Mart akşamı itibarıyla 120 sivil tahliye edildi ve kendilerine tıbbi ve psikolojik destek sağlandığı açıklandı.
 
- Saratov (Gagarin) ve Penza havalimanlarında uçuş kısıtlamaları kaldırıldı. Kısıtlamalar, sivil uçuş güvenliğini sağlamak amacıyla getirilmişti. Bu süreçte yalnızca bir uçuş, alternatif bir havalimanına yönlendirildi.
 
- Rusya Federal Güvenlik Servisi (FSB), Ukrayna istihbarat birimleri tarafından Özel Askeri Operasyon katılımcıları ve orduya destek veren devlet görevlilerine yönelik bir dizi terör saldırısını engellediğini duyurdu. Açıklamaya göre saldırılar için hediye parfüm seti gibi kamufle edilmiş bombalar hazırlandı.
 
- Rusya parlamentosunun alt kanadı Duma'nın Başkanı Vyaçeslav Volodin, yabancı ajanlarla ilgili yasaların sertleştirilmesine yönelik üç yeni yasa tasarısı hazırlandığını açıkladı. Tasarılar, yabancı ajan olarak tanımlanma kriterlerinin genişletilmesini, suçlamalara yönelik mahkemelerin sanıkların yokluğunda yapılabilmesini ve uluslararası kuruluşlarla iş birliği yapanların mal varlıklarına el konulmasını öngörüyor.
 
 
- ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'da İrlanda Başbakanı Micheál Martin ile yaptığı görüşmede, Ukrayna'daki çatışmanın çözümüne yönelik müzakerelerin sadece ateşkes konusunu değil, aynı zamanda toprak meselelerini de kapsadığını belirtti. "Biz yalnızca ateşkesi değil, aynı zamanda toprak konularını ve buna bağlı diğer birçok unsuru da ele alıyoruz," diyen Trump, taraflar arasında askeri birliklerin çekilmesi veya çekilmemesi gibi konuların da müzakere edildiğini ifade etti. Ancak, görüşmelerin detaylarına dair ayrıntı vermekten kaçındı.
 
Trump, Ukrayna’da ateşkesin Rusya için anlamlı olabileceğini ancak aynı zamanda bazı olumsuz yönleri de beraberinde getirdiğini belirtti. 
 
Başkan Trump, Moskova üzerinde ekonomik baskı kurabilecek gücü olduğunu ifade ederek, “Rusya için çok zararlı olabilecek finansal baskıyı devreye sokabilirim, ancak bunu yapmak istemiyorum çünkü barışı sağlamayı amaçlıyorum” dedi. 
 
-  Trump, temsilcilerini Ukrayna’daki çatışmanın sona erdirilmesi için Rusya’ya gönderdiğini açıkladı. Trump, “Tam da şu anda Rusya’ya gidiyorlar, umuyoruz ki ateşkesi sağlayabiliriz” dedi. 
 
- Rusya Devlet Başkanı Putin, Ukrayna sınırında bir güvenlik bölgesi oluşturulması fikrini gündeme getirdi. Kursk bölgesindeki askeri birliklerin komuta merkezini askeri üniforma giyerek ziyaret eden Putin, "Elbette geleceği düşünmeli ve devlet sınırımız boyunca bir güvenlik bölgesi oluşturma konusunu değerlendirmeliyiz" dedi. Putin, Rus ordusunun önündeki tüm görevleri yerine getireceğine inandığını ve "yakın zamanda Kursk bölgesinin tamamen düşmandan temizleneceğini" vurguladı. Genelkurmay Başkanı Valeriy Gerasimov, bölgede Ukrayna güçlerinin kuşatıldığını ve izole edildiğini belirtti. Daha önce Putin, Haziran 2023'te Ukrayna'dan gelen saldırıların devam etmesi durumunda bir tampon bölge oluşturulabileceğini söylemişti. Mart 2024’te ise bu tür bir güvenlik hattının Rus sınırlarını korumak için "gerektiğinde" kurulabileceğini ifade etmişti.
 
- "Rusya’nın Ukrayna’da 30 günlük bir ateşkesi kabul etme olasılığı yüksek, ancak Moskova’nın bu süreci kendi lehine çevirmeye çalışacağı belirtiliyor." Bloomberg'in Kremlin'e yakın kaynaklara dayandırdığı haberine göre, Rus yetkililer, ABD ile Ukrayna'nın Cidde'deki görüşmelerinde varılan ateşkes anlaşmasının ayrıntılarını doğrudan müzakere etmedi. Ajansa konuşan kaynaklardan biri, Kiev'in kabul ettiği ateşkesin, Moskova'nın daha önce öne sürdüğü koşullarla örtüşmediğini vurguladı. Rusya’nın geçici bir ateşkese karşılık olarak Ukrayna’ya silah tedarikinin durdurulmasını talep edebileceği öne sürüldü.
 
- Washington Post'un iddiasına göre, Avrupa istihbaratı, Rusya'nın barış görüşmelerindeki olası taleplerini içeren bir belge ele geçirdi. Belgede “Kiev rejiminin tasfiyesi” yer alıyor. Habere göre, ismi açıklanmayan bir Avrupa ülkesinin istihbarat servisi tarafından ele geçirildiği iddia edilen belge, Kremlin için hazırlanmış ve Rusya Federal Güvenlik Servisi’nin (FSB) Ukrayna operasyonlarını yöneten Beşinci Servisi ile yakın çalışan bir düşünce kuruluşu tarafından yazılmış. Belge, 18 Şubat’ta Riyad’da gerçekleşen Rusya-ABD görüşmelerinden bir hafta önce hazırlanmış. Belgede, ABD Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna’da 100 gün içinde barış sağlama planlarının uygulanamaz olduğu ve krizinin en erken 2026’ya kadar çözülemeyeceği belirtiliyor.

Belgeyi hazırlayanlara göre, Rusya'nın kontrolündeki bölgelerin resmen tanınmaması durumunda, savaş ileride yeniden başlayabilir. Özellikle de ABD'de yönetim değişirse bu ihtimal yüksek. İddiaya göre belge, Rusya’nın yalnızca işgal ettiği bölgeler üzerindeki egemenliğinin tanınmasını değil, aynı zamanda Ukrayna'nın kuzeydoğusunda, Bryansk ve Belgorod bölgeleriyle sınır oluşturan bir tampon bölge kurulmasını ve Kırım’a yakın güney Ukrayna’da askerden arındırılmış bir bölge oluşturulmasını talep ediyor. Bu bölgenin Odessa'yı da kapsadığı belirtiliyor. Belgede, Ukrayna’nın NATO üyeliğinden vazgeçmesi ve Rusya yanlısı partilerin katılabileceği seçimler düzenlemesi gibi tavizlerin yetersiz olduğu vurgulanıyor.

Washington Post’un aktardığına göre belgede, “Mevcut Kiev rejimi ülke içinden değiştirilemez. Tamamen tasfiye edilmesi gerekir” ifadesi yer alıyor. Ayrıca, herhangi bir barış gücünün (Avrupa dışından bile olsa) gereksiz olduğu belirtiliyor, çünkü bu güçlerin “Batı'nın güçlü etkisine maruz kalacağı” savunuluyor. Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, gazeteye yaptığı açıklamada bu tür tavsiyelerden haberdar olmadığını ve Kremlin’in “daha iyi düşünülmüş seçenekler üzerinde çalıştığını” söyledi.

- Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy,  "Rusya, Cidde'deki müzakerelerde ABD ve Ukrayna'nın vardığı 30 günlük ateşkes anlaşmasını kabul etmezse, Washington ‘sert adımlar’ atacak" dedi. "Benim anladığım kadarıyla güçlü adımlara güvenebiliriz. Henüz detayları bilmiyorum, ancak yaptırım eylemleri ve Ukrayna’nın desteklenmesi konusunda konuşuyoruz" diyen Zelenskiy, Batı’nın baskıyı artıracağına dair sinyal verdi. Zelenskiy, "Rusya’ya uygulanacak ‘baskı adımları’ Washington’un kararlarına ve Moskova ile yapılacak görüşmelerin sonucuna bağlı olacak. Ben bu savaşı bitirmek istiyorum ve Trump’ın bunu görmesini istiyorum" dedi. Ukrayna lideri ayrıca, ülkede seçimlerin ancak savaşın sona ermesi ve sıkıyönetim halinin kaldırılmasıyla yapılacağını vurgulayan Zelenskiy, . "Kimse seçimleri ertelemeyi düşünmüyor. Demokratik süreç savaş sonrasında devam edecek" diye ekledi. 
 
- Ukrayna Genelkurmay Başkanı Aleksandr Sırskiy, "Ukrayna birliklerinin Kursk bölgesindeki cephe hattını daha avantajlı noktalara çekme olasılığını" dile getirdi. Sırskiy, "En zor koşullarda benim önceliğim her zaman olduğu gibi Ukraynalı askerlerin hayatlarını korumaktır. Bu nedenle Savunma Kuvvetleri, gerektiğinde daha uygun mevzilere manevra yapmaktadır" ifadelerini kullandı. Kursk bölgesindeki Suca kasabası çevresinde yoğun çatışmaların sürdüğünü belirten Sırskiy, Ukrayna birliklerinin savunmayı "mantıklı ve gerekli olduğu sürece" sürdüreceğini vurguladı. Öte yandan Rusya Genelkurmay Başkanı Valeriy Gerasimov, beş gün içinde Sudca bölgesinde 24 yerleşimin Rus güçlerince ele geçirildiğini bildirdi. Gerasimov, Ukrayna birliklerinin kuşatıldığını ve bölgedeki direnişin sistematik olarak bastırıldığını belirtti.
 
- Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Livitt, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Michael Waltz’ın "Rus mevkidaşıyla" telefon görüşmesi yaptığını duyurdu ancak görüşmenin muhatabının kim olduğunu belirtmedi. Livitt, ayrıca ABD Başkanı Donald Trump’ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff’un bu hafta Moskova’ya giderek Ukrayna ile 30 günlük ateşkes olasılığını görüşeceğini açıkladı. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ise bu konuda Rusya ile temasların 13 Mart’ta planlandığını bildirdi. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Trump arasında doğrudan bir görüşme ihtimalini dışlamazken, olası bir ateşkes anlaşmasının detaylarının netleşmesi gerektiğini vurguladı.
 
12 Mart Çarşamba
 
- ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Washington’un Rusya’ya Ukrayna’daki çatışmaları durdurma olasılığını değerlendirmesi yönünde bir çağrıda bulunduğunu ve bu teklifin yanıtını beklediğini açıkladı. Rubio’ya göre, ABD bugün, 12 Martta Rus tarafı ile iletişime geçecek. Washington ile yapılan müzakereler sonucunda Kiev, 30 günlük bir ateşkesi kabul etmişti.
 
“Eğer Rus yetkililer ‘hayır’ derse, o zaman dünyadaki konumumuzu ve onların gerçek niyetlerini dikkatlice değerlendirmek zorunda kalacağız. Bence ‘hayır’ demeleri, hedefleri ve düşünce tarzları hakkında bize çok şey anlatır,” diyen Rubio, görüşmelerin Rusya-Ukrayna çatışmasını çözmenin tek yolu olduğunu vurguladı. Kiev ile yapılan görüşmelerde toprak tavizleri de dahil olmak üzere çeşitli konuların ele alındığını belirtti. Rubio, çatışmaların yeniden alevlenmesini önlemek için bir “caydırıcı faktör”e ihtiyaç duyulduğunu söyledi.
 
Rubio, Ukrayna’nın ateşkesin sağlanması halinde güvenlik garantileri talep etmeye devam ettiğini ve bu konunun Avrupa ülkeleriyle de tartışılması gerektiğini ifade etti. ABD’nin Ukrayna’daki doğal kaynakların ortak geliştirilmesine ilişkin bir anlaşmaya varmasının güvenlik garantilerinin yerine geçemeyeceğini, ancak ABD’nin Ukrayna’nın güvenliğine “kişisel ilgisini” artıracağını belirtti.
 
“Ukrayna uzun vadeli güvenlik istiyor. Asıl mesele caydırıcılık. Ukrayna, gelecekteki saldırılara, işgale karşı yeterli bir caydırıcı faktör oluşturabilir mi?” diye soran Rubio, güvenliğin sağlanması ve Rusya’ya yönelik yaptırımların kaldırılması için Avrupa’nın da müzakerelere katılması gerektiğini vurguladı.
 
ABD’nin Rusya’ya yönelik yaptırımları kaldırmak için henüz bir adım atmadığını ifade eden Rubio, bu konunun Ukrayna’daki barış müzakerelerinde kaçınılmaz olarak gündeme geleceğini söyledi. Ancak şu an için Rusya’ya uygulanan tüm yaptırımların yürürlükte kaldığını ve kaldırılması yönünde herhangi bir adım atılmadığını belirtti. Bununla birlikte, Rusya’nın çatışmaları durdurmayı reddetmesi durumunda yaptırımlarla tehdit etmenin yapıcı bir yaklaşım olmayacağını sözlerine ekledi.
 
- Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Moskova’nın, Ukrayna’daki çatışmanın çözülmesinin ardından NATO birliklerinin ülkede barış gücü misyonu kapsamında bulunmasını asla kabul etmeyeceğini söyledi. Lavrov, bunun Rusya için bir tehdit oluşturduğunu vurguladı. Rus Bakan, açıklamalarını Amerikalı blog yazarları Mario Nawfal, Larry Johnson ve Andrew Napolitano ile yaptığı röportajda dile getirdi. Röportaj, Rusya Dışişleri Bakanlığı’nın basın servisi tarafından yayımlandı.
 
- Rus ordusunun, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’ne (VSU) teslim edilen tüm İsveç yapımı tankları imha ettiği bildirildi. Forbes dergisinin haberine göre, Rus askerleri, Stridsvagn 122 tipi zırhlı muharebe araçlarına en az 14 saldırı düzenledi.
 
Habere göre, bazı tanklar birden fazla kez vurulmuş olabilir. Ancak, gelişmiş zırha sahip olan en iyi İsveç tanklarının hâlâ kullanımda olduğu belirtiliyor.
 
30 Ocakta İsveç Savunma Bakanı Pål Jonson, Stockholm’ün Kiev’e 1,2 milyar dolar değerinde 18’inci askeri yardım paketini onayladığını duyurmuştu. Şubat ayında ise İsveç Dışişleri Bakanı Maria Malmer Stenergard, ülkesinin Ukrayna’ya 113 milyon dolar değerinde hava savunma sistemleri sağlayacağını açıklamıştı.
 
- Rusya Federal Cezaevi Servisi (FSİN) Başkanı Arkadiy Gostev, Rusya’daki ceza infaz kurumlarında yabancı mahkûm oranının arttığını bildirdi. 1 Ocak 2025 itibarıyla, Rusya’daki hapishanelerde 30 binden fazla yabancının bulunduğunu belirten Gostev, bu kişilerin yüzde 69,5’inin Orta Asya ülkelerinin vatandaşları olduğunu açıkladı.
 
 
-  ABD ve Ukrayna heyetlerinin Suudi Arabistan'daki görüşmelerinde Rusya'ya 30 günlük ateşkes teklifi yapılması kararlaştırılırken Kremlin'den bu konuyla ilgili ilk değerlendirme geldi. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, dün Cidde'de yapılan ABD-Ukrayna görüşmelerinde tarafların mutabakat sağladığı 30 günlük ateşkes teklifine verilecek tepki konusunda acele edilmemesi gerektiğini söyledi.
 
Peskov, gazetecilerle toplantısı sırasında ateşkes teklifinin sorulması üzerine "Siz biraz önden ilerliyorsunuz. Biz bunu yapmak istemiyoruz. Dün basınla konuşan ABD Dışişleri Bakanı Rubio ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Waltz, Cidde'deki görüşmelerin özü hakkında bize detaylı bilgi vereceklerini belirttiler. Önce bu bilgiyi almalıyız" dedi.
 
Washington ve Kiev'in görüşmenin sonuçlarına ilişkin açıklamalarını dikkatle incelediklerini anlatan Peskov, ABD'den alacakları bilgileri de inceleyerek bir çıkarımda bulunmak istediklerinin altını çizdi.
 
Kremlin Sözcüsü, Rusya ve ABD arasında önümüzdeki günlerde temaslar olacağını ve söz konusu bilgileri almayı umduklarını söyledi. Temaslar sırasında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve ABD Başkanı Donald Trump arasında telefon görüşmesi yapılmasının gündeme gelebileceğini kaydeden Peskov, gerekli görülmesi halinde bu görüşmenin çok hızlı bir şekilde organize edilebileceğini, ancak henüz bununla ilgili bir mutabakat olmadığını belirtti. (Sputnik)
 
- Rusya Savunma Bakanlığına bağlı Kuzey grubunun birliğinden bir komutanın RIA Novosti‘ye yaptığı açıklamaya göre, Rus birlikleri Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’nden Suca şehir merkezini geri aldı. Rus askerleri, şehrin merkezi olan Sovetskaya Meydanı’nda, Suca belediye binasının önüne Rusya Federasyonu, Rus İmparatorluğu, Hava İndirme Kuvvetleri ve özel askeri şirketlerden birinin bayrağını dikti.
 
Suca, Kursk bölgesinin güneybatısında, Ukrayna sınırına yakın bir şehir olup Kursk’a 80 kilometre mesafede bulunuyor. Ağustos 2024’te, Ukrayna güçleri Rusya’nın Kursk bölgesine yönelik saldırılarında şehri ele geçirmişti. Ayrıca, Rusya Savunma Bakanlığı, Kazaçya Loknya, 1. Knyajiy, 2. Knyajiy, Zamostye ve Mirny gibi yerleşim yerlerinin de yeniden Rus kontrolüne geçtiğini duyurdu.
 
-  İspanyol gazetesi El País‘in, Ukrayna ordusundaki isimsiz kaynaklara dayandırdığı haberine göre, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’nin Kursk bölgesindeki operasyonunun “birkaç hafta ila birkaç gün içinde” sona ermesi bekleniyor. Haberde, Kursk’taki Ukraynalı askerlerin, Washington’un Kiev’e sağladığı askeri yardımı durdurmasının etkisini en fazla hisseden birliklerden biri olduğu belirtildi. Gazete, ABD’nin askeri yardımları yeniden başlatsa bile, bunun Kursk bölgesindeki Ukrayna birlikleri için artık çok geç olabileceğini yazdı
 
- Polonya Dışişleri Bakanı Radoslaw Sikorski, ABD’nin Ukrayna’ya yönelik silah sevkiyatlarının eski hacminde yeniden başladığını duyurdu. Interfax’ın aktardığına göre, sevkiyatlar Polonya’nın Jeşuv-Yasenka havaalanı üzerinden gerçekleştiriliyor. Sikorski, bu kararın Suudi Arabistan’da ABD ve Ukrayna arasındaki görüşmeler sonucunda alındığını belirtti. Mart ayı başında Polonya, Ukrayna’ya ABD askeri yardımlarının ülke üzerinden geçişini tamamen durdurduğunu açıklamıştı.
 
- Gürcistan’da mahkeme, eski Devlet Başkanı Mihail Saakaşvili’yi, devlet bütçesinden 9 milyon lari (yaklaşık 3,2 milyon dolar) usulsüz harcama yapmaktan suçlu bularak 9 yıl hapis cezasına çarptırdı. Mtavari’nin haberine göre, mahkeme Saakaşvili’nin 1 Ekim 2021’den beri hapiste geçirdiği sürenin ceza süresine dâhil edilmesine karar verdi. Ayrıca, Saakaşvili’nin üç yıl boyunca devlet memuru olarak görev yapması yasaklandı.
 
-  Bosna-Hersek Savcılığı, Sırp Cumhuriyeti’nin (Bosna-Hersek içindeki özerk bir yönetim) Cumhurbaşkanı Milorad Dodik, Başbakan Radovan Vişkoviç ve Parlamento Başkanı Nenad Stevandiç’in tutuklanmasını talep etti. Fokus gazetesinin haberine göre, bu talep Bosna-Hersek Federal Polisi ve Sırp Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı’na da iletildi. Yetkililer, bu üç siyasetçiyi “anayasal düzeni tehdit etmekle” suçluyor. Dodik’in partisi Bağımsız Sosyal Demokratlar Birliği’nin sözcüsü Radovan Kovaçeviç, karar hakkında yaptığı açıklamada, “Kimse Sırp Cumhuriyeti’nin yönetimini tutuklayamaz” dedi ve Cumhuriyet’in anayasal düzene yönelik herhangi bir saldırı içinde olmadığını savundu.
 
- Rusya Başsavcılığı, NATO’nun eski Genel Sekreteri ve Danimarka’nın eski Başbakanı Anders Fogh Rasmussen tarafından kurulan Rasmussen Global adlı kuruluşun faaliyetlerini Rusya topraklarında “istenmeyen” ilan etti. Başsavcılığın resmi sitesinde yayımlanan açıklamada, kuruluşun “Ukrayna’yı Batı koalisyonunun etki alanında tutmayı amaçlayan geniş çaplı bir bilgi ve propaganda kampanyası yürüttüğü” belirtildi. Kopenhag merkezli Rasmussen Global, 2014 yılında kurulmuştua.
 
 
- 3. yılını da dolduran Ukrayna-Rusya çatışmalarında ilk kez silahların susmasının eşiğine gelindi.  Tüm gözler, Başkan Putin'in vereceği kararda. Rusya da onay verirse kısa sürede geçici ateşkes bekleniyor.  Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde  dün gerçekleşen ABD-Ukrayna görüşmelerinde, Kiev’in Washington’a hangi tavizleri vermeye hazır olduğu konusu ele alındı. Tarafların başlangıçta farklı pozisyonlarda olduğu göz önüne alındığında, toplantının en iyi ihtimalle bir fikir alışverişi, en kötü ihtimalle ise bir krizle sonuçlanabileceği düşünülüyordu. Ancak yaklaşık dokuz saat süren müzakerelerin ardından ABD tarafının "daha ikna edici" olduğu ortaya çıktı. Ukrayna, 30 günlük tam bir ateşkesi kabul etti ve bunun karşılığında ABD, Kiev’e istihbarat desteğini derhal yeniden başlatmayı ve güvenlik alanında yardım sağlamayı taahhüt etti. Bu ifadenin, muhtemel silah sevkiyatlarının yeniden başlaması anlamına gelebileceği belirtiliyor. Ayrıca, Kiev ve Washington, nadir toprak metalleri konusunda en kısa sürede bir anlaşma yapma konusunda mutabakata vardı.
 
- Kremlin'e yakınlığı ile bilinen gazeteci Dmitri Smirnov, Putin ile Trump arasındaki görüşmenin 14 Mart Cuma günü gerçekleşeceğini açıkladı. Smirnov "Putin ve Trump cuma günü görüşecek ve bu sadece bir telefon görüşmesinden ibaret olmayacak" dedi ancak ayrıntı vermedi.
 
 - ABD Başkanı Donald Trump, Kiev’in Washington’un 30 günlük ateşkes önerisini kabul etmesinin ardından, Rusya ve ABD’nin “bugün veya yarın” yeni görüşmeler gerçekleştireceğini duyurdu. Trump ayrıca Zelenskiy’i Beyaz Saray’a yeniden davet edeceğini açıkladı. Trumpi "Umarım Rusya ateşkesi kabul eder. Bugün ve yarın Rusya ile görüşeceğiz" dedi.
 
- Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, ABD Başkanı Donald Trump’ın Zelenskiy’ye güçlü bir mesaj verdiğini ve Washington’un barış anlaşması yapma konusundaki kararlılığını net bir şekilde ortaya koyduğunu belirtti.  Sözcü,"Washington’da bu konuda şüpheleri olanlar vardı, ancak başkan bir anlaşma ustası, en üst düzey müzakereci. Zelenskiy’ye yerini gösterdi ve Amerikan tarafının barış anlaşmasına ciddi şekilde odaklandığını açıkça ifade etti" dedi.
 
- Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, ABD ile varılan 30 günlük ateşkes anlaşmasının ancak Rusya’nın da kabul etmesi halinde yürürlüğe gireceğini belirtti. Zelenskiy, "Yani biz kabul ediyoruz ve eğer Ruslar da kabul ederse, o anda sessizlik sağlanacak" dedi. Ukrayna liderine göre, Moskova’yı ateşkese ikna etme görevi ABD’ye düşüyor. Zelenskiy, Kiev’in başlangıçta "hava ve deniz ateşkesi" önerdiğini, yani füze, bomba, uzun menzilli dron saldırılarından ve deniz operasyonlarından vazgeçmeyi planladığını hatırlattı. Ancak ABD müzakerelerde, "ilk adımı daha ileri götürüp 30 gün boyunca tam bir ateşkesi sağlamayı" önerdi.

"Ukrayna bu teklifi kabul etti, bunu olumlu görüyoruz ve bu adımı atmaya hazırız" diyen Zelenskiy, ABD ile müzakerelerin ardından kararlarını kesinleştirdiklerini vurguladı. Ukrayna Devlet Başkanlığı Ofisi Başkanı Andriy Yermak da müzakerelerin ardından, anlaşmanın "derhal yürürlüğe girecek geçici bir ateşkesi" içerdiğini ve karşılıklı mutabakat sağlanması halinde uzatılabileceğini açıkladı. ABD Dışişleri Bakanı Mark Rubio ise "Rusların mümkün olan en kısa sürede 'evet' yanıtı vermesini bekliyoruz. Kiev yönetimi müzakerelerde olumlu adımlar attı, Moskova’nın da benzer bir karşılık vermesini bekliyoruz" dedi. ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz da Rus yetkililerle kısa süre içinde bu konuyu görüşeceğini ifade etti.

- Ukrayna Devlet Başkanlığı Ofisi Başkanı Andriy Yermak, ateşkesin yalnızca Rusya’nın da aynı adımı atması durumunda uygulanacağını vurguladı. Yermak ateşkesin Rusya ile karşılıklı mutabakat sağlanması halinde uzatılabileceğini belirtti. Reuters’e göre, Ukrayna ve ABD bu kararı ortak bir bildiriyle duyurdu. Taraflar, barış sürecini ilerletmek adına müzakere ekiplerinin oluşturulması ve uzun vadeli güvenliği sağlayacak adımların atılması konusunda anlaştı.

Yermak, ABD’nin askıya aldığı istihbarat paylaşımını ve askeri yardımı yeniden başlatacağını açıkladı. Görüşmelerde, esir değişimi ve Ukraynalı çocukların ülkelerine geri getirilmesi gibi insani konular da ele alındı. Ukrayna, barış sürecinde Avrupa ülkelerinin de yer almasını talep etti.

Görüşmelerde alınan kararların Rusya ile de tartışılacağını ekleyen Yermak, "Bugün kilit karar Rusya’nın elinde ve dünya, kimin gerçekten barış istediğini, kiminse sadece bunun hakkında konuştuğunu görecek" ifadelerini kullandı.

- Washington yönetimi, görüşmeleri “verimli” olarak değerlendirirken, ABD Başkanı Donald Trump’ın özel temsilcisi Steve Witkoff’un Moskova’ya giderek Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşebileceği iddia edildi. Beyaz Saray yetkilileri, Ukrayna’ya yönelik askeri yardımların durdurulması kararının iptal edileceğini duyurdu. Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy ise, görüşmelerin ardından yaptığı açıklamada, ABD’nin Kiev’in argümanlarını anladığını ve desteklediğini belirtti. Kiev’in önerdiği ateşkesin Karadeniz ve hava sahasını da kapsaması gerektiğini ifade eden Zelenskiy, Ukrayna’nın barışa hazır olduğunu ancak ABD’nin Rusya’yı da aynı karara ikna etmesi gerektiğini vurguladı

-  Ukrayna, Suudi Arabistan’da ABD ile yaptığı müzakerelerde 30 günlük bir ateşkes ilan etmeye hazır olduğunu açıkladı. ABD Dışişleri Bakanlığı’na göre, taraflar müzakereleri sürdürmek ve "Ukrayna’nın uzun vadeli güvenliğini sağlayacak kalıcı bir barış" için görüşmelere hemen başlamak konusunda anlaştı. Toplam dokuz saat süren görüşmelerin ardından, Kiev yönetimi ateşkesin karşılıklı mutabakat sağlanması halinde uzatılabileceğini belirtti.
 
Ukrayna Devlet Başkanlığı Ofisi Başkanı Andriy Yermak, ülkesinin "derhal geçerli olacak geçici 30 günlük ateşkes" konusunda anlaştığını duyurdu. Yermak, ABD’nin bu teklifi Moskova’ya ileteceğini ve Rusya’nın vereceği yanıtın barış sürecinin anahtarı olacağını vurguladı. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, ateşkes teklifinin Rusya’ya birden fazla kanal aracılığıyla iletileceğini ve "şimdi kararın Moskova’da olduğunu" belirtti. Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz ise önümüzdeki günlerde Rus mevkidaşıyla görüşeceğini ve Ukrayna’nın barışa hazır olduğunu ifade etti.
 
- Fox News muhabiri Nana Sadzhaya’nın aktardığına göre, ABD ve Ukrayna heyetleri, 11 Mart’ta Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde gerçekleşen görüşmelerde  Zelenskiy’nin istifasını veya seçimlerin yapılmasını tartışmadı. Muhabir "Müzakerelere doğrudan katılan bir kaynak, Cidde’de seçimlerin düzenlenmesi ya da Zelenskiy’nin istifasının gündeme gelmediğini belirtti" ifadelerini kullandı. 
 
- İngiltere Başbakanı Keir Starmer, Suudi Arabistan’daki müzakerelerin ardından yaptığı açıklamada, Rusya’nın ateşkesi kabul etmesi gerektiğini belirtti. "Bu, Ukrayna’da barış için önemli bir an ve şimdi hepimiz kalıcı ve güvenli bir barışa ulaşmak için çabalarımızı iki katına çıkarmalıyız" diyen Starmer, ABD Dışişleri Bakanı Mark Rubio’nun sözlerini tekrarlayarak "Artık top Rusya’nın sahasında" ifadesini kullandı. Starmer, hafta sonu Avrupa liderleriyle bir araya gelerek "gelecek adımları" tartışacağını duyurdu. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen de 30 günlük ateşkes teklifini ve Washington’un Ukrayna’ya askeri yardımları yeniden başlatma taahhüdünü memnuniyetle karşıladıklarını belirtirken, Avrupa Konseyi Başkanı António Costa, AB’nin yaklaşan barış görüşmelerinde aktif rol alacağını söyledi. Litvanya Cumhurbaşkanı Gitanas Nausėda ise Ukrayna’nın barışa olan kararlılığını bir kez daha gösterdiğini vurgulayarak, Rusya’nın bu teklife yanıt vermesi gerektiğini ifade etti.
 
- Ukrayna’nın Moskova başta olmak üzere birçok Rus şehrine düzenlediği insansız hava aracı saldırılarına karşılık olarak Rusya, Kiev ve Harkov’u hedef aldı. Kiev’de hava savunma sistemleri devreye girerken, Kiev Askeri İdare Başkanı Timur Tkaçenko şehirde patlamalar yaşandığını duyurdu. Harkov Belediye Başkanı İgor Terehov da kentin Şevçenkivskiy bölgesinin saldırıya uğradığını açıkladı. Ukrayna basını, hem Kiev’de hem de Harkov’da patlamaların meydana geldiğini bildirirken, Harkov Belediye Başkanı saldırı sonrası herhangi bir yangın çıkmadığını belirtti. Öte yandan, Dnipro ve Sumi şehirlerinde de patlamaların ardından yangınlar çıktığı rapor edildi. Dnipro Bölge Valisi Sergey Lysak, altyapı tesislerinin alev aldığını duyururken, Sumi’de ise bir depo binasında yangın çıktığı bildirildi.
 
- Resmi temaslar için Moskova'da bulunan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Genel Sekreteri Feridun Sinirlioğlu, Moskova yakınlarındaki Vidnoe’de gerçekleşen drone saldırılarının etkilerini yerinde inceledi. Sinirlioğlu, “Vidny Bereg” konut kompleksine düzenlenen saldırının ardından meydana gelen yıkımı görmek için olay yerini ziyaret etti. Moskova’daki temasları kapsamında Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile de bir araya gelen AGİT Genel Sekreteri, Rusya ve AGİT arasındaki işbirliği üzerine görüşmelerde bulundu. Ziyaretin, taraflar arasındaki diplomatik ilişkilerin güçlendirilmesi ve uluslararası güvenlik konularının ele alınması amacı taşıdığı belirtildi.
 
 
11 Mart Salı 
 
- ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz, CNN’e verdiği röportajda, Cidde’de Ukrayna ile yapılan görüşmelerin nasıl geçtiği sorusuna “ilerleme kaydediyoruz” şeklinde yanıt verdi.
 
Üst düzey bir Ukraynalı yetkili, ABD ile yapılan görüşmelerin “çok yapıcı” bir şekilde başladığını belirtti.
 
Al Arabiya televizyonu, Ukrayna ve ABD heyetleri arasındaki görüşmelerin ilk turunun tamamlandığını duyurdu. Taraflar bir ara verdiklerini açıkladı.
 
- Interfax'ın acil durum servislerine dayandırdığı haberine göre, Türk Hava Yolları'na ait Moskova seferini yapan bir uçak, dün gece gece yarısı Moskova'ya düzenlenen insansız hava aracı saldırıları yüzünden geri dönerek  Litvanya'nın başkenti Vilnius'a indi.  İstanbul'dan Moskova'ya sefer yapan Airbus A330 tipi uçağın kaptan pilotu, bu sabahı Smolensk üzerindeyken rota değişikliği talebinde bulunmuş, ardından Belarus-Litvanya sınırına yönelmiş ve Vilnius Havalimanı'na acil iniş yapmıştı. Flightradar24 verilerine göre uçak yakıt ikmalinin ardından İstanbul'a döndü.
 
Salı gecesi Rusya'nın bazı bölgeleri büyük bir İHA saldırısına maruz kaldı. Rusya Savunma Bakanlığı'nın verilerine göre tatbikata 300'den fazla insansız hava aracı katıldı. Bakanlık, bunun Ukrayna ile yaşanan tüm savaştaki en büyük saldırı olduğunu vurguladı. Moskova Belediye Başkanı Sergey Sobyanin, Moskova'ya yaklaşırken rekor sayıda, 74 adet İHA'nın düşürüldüğünü söyledi.
 
- Investing.com verilerine göre, serbest piyasada dolar kuru 85 ruble seviyesine geriledi. Saat 16:14 itibarıyla Amerikan doları 85,24 rubleden işlem gördü. Benzer bir düşüş en son doların 85 rublenin altına indiği Şubat ayında yaşanmıştı.
 
Günün en düşük seviyesi saat 13:13’te kaydedildi ve dolar 85,22 ruble seviyesinden işlem gördü. Öte yandan, euro kuru 93 rublede sabit kaldı ve önemli bir değişiklik göstermedi.
 
- Türk devlet bankaları hâlâ ruble hesapları açmazken, Türkiye ile Rusya arasındaki para transferlerinde de sorunlar yaşanmaya devam ediyor. Bu bilgiyi, Ziraat Bankası’nın Ankara’daki bir şubesinden bir yetkili Salı günü RIA Novosti’ye verdi.
 
ABD Başkanı Donald Trump, Şubat ayı sonunda yaptığı açıklamada, Rusya karşıtı yaptırımların hâlâ yürürlükte olduğunu ancak bir noktada kaldırılacağını söylemişti. ABD’nin Rusya’ya yönelik yaptırımları gevşetmesinin ticareti olumlu yönde etkileyeceği ve bankalar arası transfer sorunlarının çözümüne katkı sağlayacağı belirtilse de, Ankara’nın bu konuda net bir bilgilendirme almadığı ifade edildi.
 
Ajansın bankacılık sektöründeki kaynağı “Birçok sorun var. Para transferleri engelleniyor, çeşitli zorluklar çıkarılıyor, her şey sıkı denetim altında. Şu an için hiçbir değişiklik yok,” dedi.
 
- Rusya Devlet Başkanı Sözcüsü Dmitri Peskov, Polonya’nın Batı Ukrayna toprakları üzerindeki hak iddialarının gizli bir konu olmadığını söyledi. Bu açıklamayı, Lviv bölgesi yetkililerinin ABD’li Color Nine Group şirketiyle temas kurmasına ilişkin bir soru üzerine yaptı.
 
Peskov “Varşova’nın, Batı Ukrayna topraklarını ele geçirmek istemesi tarihsel bir gerçeklik ve sır değil. Ukrayna’daki bölgelerin kendi başlarına böyle anlaşmalar yapıp yapamayacağı, büyük olasılıkla ülkenin iç mevzuatına bağlıdır. Bu konuda kesin bir yorum yapamam,” dedi.
 
- Rusya Savunma Bakanlığı, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’nin Rus sivil altyapısına saldırarak savaş yeteneğini sergilemek istediğini ileri sürdü. Bakanlık yetkilileri, saldırının özellikle ABD ve Ukrayna arasındaki Suudi Arabistan’daki görüşmeler öncesinde gerçekleştirildiğini iddia etti.
 
Bugün gerçekleşen saldırıda, Ukrayna’ya ait 343 insansız hava aracı düşürülmüştü. Bunlardan altısı, Kursk Nükleer Santrali bölgesinde imha edildi. Açıklamada “Hava savunma sistemleri ve elektronik harp araçları sayesinde Kiev rejiminin saldırı planları başarısızlığa uğratıldı,” denildi.
 
- Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Ukrayna’ya barış gücü gönderme girişiminin, Ukrayna yönetimini halkın öfkesinden koruma çabası gibi göründüğünü söyledi.
 
Lavrov, “Barış güçleri neyi koruyacak? Rus kültürünü, dilini ve medya organlarını yasaklayan, Ukrayna’daki kanonik Ortodoks Kilisesi’ni kapatan Kiev’in neo-Nazi rejiminin kalıntılarını mı? Yoksa önce Kiev rejiminin bu ırkçı uygulamalarını sona erdirmek için mi çaba göstereceğiz? Öncelikle bu meseleyi netleştirmek gerekiyor,” ifadelerini kullandı.
 
- Rusya Maliye Bakanlığı’nın ön değerlendirmelerine göre, 2025 yılı Ocak-Şubat döneminde federal bütçe açığı 2,7 trilyon ruble olarak gerçekleşti. Bakanlığın basın açıklamasında, bu rakamın geçen yılın aynı dönemine göre 1,57 trilyon ruble daha düşük olduğu belirtildi.
 
 
- Moskova bölgesinde Ukrayna insansız hava araçları tarafından gerçekleştirilen saldırıda hayatını kaybedenlerin sayısı üçe yükseldi. Bu bilgiyi Domodedovo Belediye Başkanı Yevgeniya Hrustalyova, Telegram kanalında duyurdu.
 
Hrustalyova “Az önce bana üçüncü bir erkeğin de hayatını kaybettiği bildirildi. Doktorlar ellerinden gelen her şeyi yaptı. Hayatını kaybedenlerin ailelerine ve yakınlarına en içten taziyelerimi sunuyorum. Derin bir üzüntü içindeyiz ve sizinle birlikte yas tutuyoruz,” ifadelerini kullandı.
 
- Suudi Arabistan’ın Cidde şehrinde Ukrayna ve ABD heyetleri arasında müzakereler başladı. Görüşmenin ana gündem maddesinin Ukrayna ile Rusya arasındaki çatışmanın barışçıl yollarla çözülmesi olması bekleniyor. Gelişmeyi TASS haber ajansı duyurdu.
 
Ukrayna heyetinde, Devlet Başkanı Zelenskiy’nin ofis başkanı Andrey Yermak, Dışişleri Bakanı Andrey Sibiga ve Savunma Bakanı Rustem Umerov yer alıyor. ABD heyeti ise Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve ABD Başkanı’nın Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz’dan oluşuyor.
 
Cidde’de bulunan Zelenskiy’nin, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile görüşme yapacağı bildirildi. Ancak ABD heyetiyle herhangi bir temas planlanmıyor.
 
- Moskova’daki havalimanlarının kapanması nedeniyle St. Petersburg’daki Pulkovo Havalimanı, başkent yönüne giden 13 uçağı kabul etti. Bu bilgiyi, havalimanı işletmecisi “Kuzey Başkentin Hava Kapıları” şirketini basın servisi RBC Petersburg’a verdi.
 
Şu anda Pulkovo’dan kalkacak 5 uçuş gecikmeli olarak gerçekleşirken, 2 uçuş iptal edildi. Gece boyunca, Moskova’daki havalimanlarında güvenlik önlemleri nedeniyle uçak iniş ve kalkışları durdurulmuştu.
 
Öte yandan başkentteki Vnukovo, Domodedovo ve Jukovski havalimanları ile birlikte, Nijniy Novgorod’daki Strigino ve Yaroslavl’daki Tunoshna havaalanları yeniden operasyonlarına başladı.
 
-  Rusya Savunma Bakanlığı, Kursk bölgesinde Rus ordusunun Kuzey grubuna bağlı birliklerinin Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’nden 12 yerleşim yerini geri aldığını duyurdu. Bu yerleşimler arasında Agronom, Bogdanovka, Bondarevka, Dmitryukov, Zazulevka, İvaşkovskiy, Kolmakov, Kubatkin, Martynovka, Mihaylovka, Pravda ve Yujniy bulunuyor.
 
Bakanlık, toplamda 100 kilometrekarelik bir alanın yeniden Rus kontrolüne geçtiğini belirtti.
 
- Rusya’da haber alma konusunda en çok kullanılan platformun Telegram olduğu açıklandı. Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov’a göre, Ruslar öncelikli olarak haberleri bu uygulama üzerinden öğreniyor.
 
Peskov “Bugün insansız hava araçlarıyla ilgili bilgileri hangi kaynaktan aldık? Televizyonu açmak için koşmadık—telefonlarımızı elimize aldık ve Telegram’a girdik. Telegram, ülkemizde ana bilgi kaynağıdır,” dedi.
 
 
- Moskova bölgesini hedef alan insansız hava aracı saldırısında ölü sayısı ikiye yükseldi. Saldırıda yaralanan 50 yaşındaki bir kişinin Vidnoye’deki bir hastanede hayatını kaybettiği, ilk hayatını kaybeden kişinin ise Domodedovo’daki Miratorg tesisinde çalışan 38 yaşındaki bir güvenlik görevlisi olduğu bildirildi. 
 
- Moskova ve bölgesi dün geceden bu sabah saatlerine kadar yoğun dron saldırılarına hedef odu. Saldırılarda bir kişi hayatını kaybederken, üç kişi de yaralandı. Vidnoye ve Domodedovo şehirlerinde gerçekleşen olayda yaralananlara ilk müdahale olay yerinde yapıldı. Ramenskoye’de ise bir dronun enkazı çok katlı bir binanın üzerine düştü ve binanın 19’dan 22. katına kadar olan yedi dairede hasar meydana geldi. Dairelerden tahliye edilen dokuz yetişkin ve üç çocuk, yakındaki bir okula ve akrabalarının yanına yerleştirildi.
 
Saldırılar sonrasında demiryolu hattı geçici olarak durduruldu, ancak kısa bir süre içinde tekrar açıldı. Domodedovo’daki Miratorg otoparkında çıkan yangına itfaiye ekipleri müdahale etti. Ayrıca, Domodedovo Havalimanı’nda güvenliği sağlamak amacıyla sivil uçakların iniş ve kalkışına geçici olarak kısıtlama getirildi. Toplamda 69 drone etkisiz hale getirilirken, başkent Moskova Belediye Başkanı Sergei Sobyanin, saldırılarla ilgili güncellemeleri sabah saatlerinde kamuoyuyla paylaştı ve "69 drone saldırısı gerçekleşti" dedi.
 
Şeremetyevo, Domodedovo ve Jukovski havalimanlarında uçakların kabulü ve serbest bırakılması geçici olarak kısıtlandı . Domodedovo tren istasyonundan Moskova'ya ve bölgeye doğru tren trafiği de kısıtlandı, düşen drone demir yolu raylarına zarar verdi.
 
Moskova Bölge Valisi Andrey Vorobyov ise Ramenskoye'de Severnoye Otoyolu üzerindeki bir binanın yedi dairenin hasar gördüğünü belirtti. Vali'ye göre İHA sadırıları ile ilgili Kolomna, Zaraysk , Serebryanye Prudy, Serpukhov , Ramenskoye, Voskresensk , Lukhovitsy, Bronnitsy, Domodedovo, Leninskoye, Podolsk , Elektrostal ve Kotelniki şehrilerinden ihbarlar geldi..

- Rusya Savunma Bakanlığı, geçtiğimiz gece boyunca Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’ne ait 337 insansız hava aracının ülke sınırları üzerinde etkisiz hale getirildiğini açıkladı. Düşürülen drone’ların 91’i Moskova’da, 126’sı Kursk’ta, 38’i Bryansk’ta, 25’i Belgorod’da, 22’si Ryazan’da, 10’u Kaluga’da, 8’i Lipetsk’te, 8’i Oryol’da, 6’sı Voronej’de ve 3’ü Nijniy Novgorod’da tespit edildi. Bu sayı, Ukrayna’nın Rusya’ya yönelik gerçekleştirdiği en büyük dron saldırısı olarak kayıtlara geçti.

- ABD Başkanı’nın özel temsilcisi Steve Witkoff’un, bu hafta içinde, 11-16 Mart arası bir tarihte Vladimir Putin ile bir araya gelmek üzere Moskova’ya gitmeyi planladığı bildirildi. Bloomberg’in haberine göre, bu ziyaretin tarihi daha önce açıklanmamıştı. Muhtemelen 13 Mart'ta yapıacak görüşmenin, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz’ın Suudi Arabistan’da Ukraynalı yetkililerle yapacakları toplantılarla aynı dönemde gerçekleşmesi bekleniyor. Bazı medya kaynakları, Witkoff’un Putin’le görüşmesinin 13 Mart’ta gerçekleşebileceğini belirtti. Ancak Rusya veya ABD makamlarından konuya dair resmi bir açıklama yapılmadı.
 
- ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Ukrayna’nın Rusya ile yapılacak herhangi bir barış anlaşması çerçevesinde “toprak tavizleri vermek zorunda kalabileceğini” ifade etti. Rubio, her iki tarafın da durumun askeri yollarla çözülemeyeceğini kabul etmesi gerektiğini belirtti. “Rusya, tüm Ukrayna’yı ele geçiremez” diyen Rubio, “Ukrayna’nın da 2014 öncesi sınırlarına dönmeleri için Rusya’yı kısa vadede geri çekilmeye zorlaması çok zor” diye ekledi. Bu nedenle, müzakerelerde “her iki tarafın hangi ödünleri verebileceğinin” netleşmesi gerektiğini ifade etti.

Rubio ayrıca, ABD’nin Ukrayna’ya askeri yardımın yeniden başlamasını ancak “Kiev’in barışa yönelik gerçek bir isteklilik göstermesi durumunda” değerlendireceğini söyledi. ABD’nin Ukrayna’ya yönelik istihbarat paylaşımını sınırladığını belirten Rubio, ancak “Ukrayna’nın kendisini savunabilmesi için gerekli bilgilerin hâlâ sağlandığını” vurguladı. Aynı zamanda SpaceX CEO’su Elon Musk’ın Starlink hizmetini kesme tehdidine rağmen, “böyle bir durumun söz konusu olmadığını” söyledi. Rubio, Başkan Donald Trump’ın Rusya’ya yeni yaptırımlar getirme tehdidine ilişkin olarak da “ABD, Moskova’yı Ukrayna ile müzakere masasına oturtacak yolları bulmaya çalışıyor” diye ekledi.

- Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, ABD BaşkanıTrump’a Oval Ofis’te yaşanan olay nedeniyle bir özür mektubu gönderdi. Bu açıklama, Cumhuriyetçilerin özel elçisi Steve Witkoff tarafından yapıldı. Witkoff, Zelenskiy’nin yaşanan olayı açıklığa kavuşturmak ve ilişkileri düzeltmek için bu adımı attığını belirtti.

Ayrıca Witkoff, Amerikalı ve Ukraynalı heyetlerin önümüzdeki görüşmelerde güvenlik protokolleri ve bölgesel meseleleri ele alacağını söyledi. Witkoff’a göre, bu konular karmaşık değil; tarafların beklentilerini açıkça dile getirmesi ve ortak bir zemin bulma yolunda görüşmelere başlanması yeterli olacak.

- Elon Musk, X'te yaşanan uzun süreli erişim sorununu, "Ukrayna kaynaklı siber saldırı" olduğunu iddia etti. Ne olduğundan "tamamen emin olmadıklarına" işaret eden Musk, "Ancak X sistemini çökertmek için Ukrayna kaynaklı IP adresleriyle büyük bir siber saldırı düzenlendi." ifadesini kullandı.

- Bölge valisi Aleksandr Hinştein'in yaptığı açıkamaya gçre , Ukrayna Silahlı Kuvvetleri'nin Kursk bölgesinin Belovsky ilçesindeki Dobrynya alışveriş merkezine düzenlediği saldırıda dört kişi hayatını kaybetti, dokuz kişi yaralandı. Yaralılar arasında 13–14 yaşlarında çocuklar da bulunuyor. 

- Zelenskiy, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, başkanlığındaki ABD heyeti ile salı günü görüşmeler yapmak üzere pazartesi akşamı Suudi Arabistan'a geldi. 

- CNN televizyonunun konuya yakın bir hükümet kaynağına dayandırdığı habere göre, ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin temsilcileri bu hafta Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde Rus ve Ukraynalı mevkidaşlarıyla ayrı ayrı görüşmeler gerçekleştirecek. Cidde’de ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Trump'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz ve Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff’un yer aldığı heyet ile Ukrayna tarafı arasında toplantı planlandığı bilgisini veren kaynak, Rus temsilcilerle de ayrı temaslar gerçekleştirileceğini ifade etti, ancak görüşmelerin hangi düzeyde yürütüleceği konusunda daha fazla ayrıntı vermedi. (Sputnik)

- Geçici Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şaraa, Moskova ve Şam arasındaki stratejik bağları koruma arzusunu dile getirdi. El-Şaraa, eski yönetim tarafından yapılan anlaşmaların gözden geçirilmesi gerektiğini belirtirken, Rusya’nın Suriye’deki varlığının hiçbir ülke için tehdit oluşturmaması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, Suriye halkının, derin stratejik ilişkileri korumak adına Rus hava bombardımanlarına bile katlandığını ifade etti. El-Şaraa, geçmişteki hatalardan ders alarak ve Suriye halkının iradesine saygı göstererek Moskova ile diyalogun sürdürülmesi gerektiğini söyledi. (RBC)

- Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 2014 yılında Donbass'ta başlayan çatışmalarda engelli hale gelen katılımcılar için bir defaya mahsus ödemeleri onayladı. Buna göre, birinci derece engelliler 6 milyon ruble, ikinci derece engelliler 5,2 milyon ruble, üçüncü derece engelliler ise 4,4 milyon ruble alacak. Ayrıca Putin, 11 Mayıs 2014’ten bu yana Donetsk ve Lugansk Halk Cumhuriyetleri saflarında savaşan Rusya vatandaşlarının askere alınmaktan muaf tutulacağını duyurdu. 

- Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Danimarka'ya Ukrayna'ya askeri birlik göndermemesi tavsiyesinde bulunarak, bunun yerine Grönland'ı savunmayı düşünmelerini önerdi.
Zaharova, Telegram kanalında yaptığı paylaşımda “Afedersiniz de Grönland'ı kim koruyacak? Ukrayna'dan Danimarka'ya gelen mülteciler mi?” şeklinde ifadelerde bulundu. Daha önce Danimarka Dışişleri Bakanı Lars Lokke Rasmussen, Kopenhag'ın gerekirse barışı korumak amacıyla tüm Avrupa'yı kapsayan bir çabanın parçası olarak Ukrayna'ya asker göndermeye hazır olduğunu ifade etmişti. (Sputnik)
 
- Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Ortadoğu ile Afrika Özel Temsilcisi ve Dışişleri Bakan Yardımcısı Bogdanov, Türkiye'nin Moskova Büyükelçisi Tanju Bilgiç ile görüştü. Rusya Dışişleri Bakanlığı'ndan Bogdanov ve Bilgiç arasındaki görüşmeye dair bir açıklama yapıldı. Açıklamada Suriye’deki gelişmelere odaklanılarak Ortadoğu bölgesindeki durum hakkında derinlemesine görüş alışverişinde bulunulduğu bildirildi.
 
10 Mart Pazartesi

- Bloomberg’in kaynaklarına dayandırdığı haberine göre, ABD Başkanı Donald Trump’ın danışmanları, Rusya’ya uygulanan bazı yaptırımları, özellikle de Rus petrolüne uygulanan 60 dolar tavan fiyatını gevşetmeyi planlıyor. Haberde, Rus yetkililerin Ukrayna’da ateşkes konusunu müzakere etmeye hazır olduklarını belirttikleri bildiriliyor.

 
Bloomberg’e göre, Moskova, Şubat ayında ABD yetkilileriyle yaptığı görüşmelerde, “nihai bir barış anlaşmasına ulaşmada ilerleme kaydedilmesi şartıyla” geçici ateşkesi kabul edebileceğini ifade etti. Rusya için barış sürecinin önemli bir unsuru, bu girişime hangi ülkelerin katılacağını belirlemek olacak.
 
Trump yönetimi, Ukrayna ile ortak maden kaynakları geliştirme anlaşması için Kiev’in ateşkesi hızlandırmaya razı olmasını şart koşuyor. Ukrayna ve ABD heyetlerinin 12 Mart’ta Suudi Arabistan’da bu konuyu ele alması bekleniyor. Trump, Rusya’nın çatışmaları durdurmaması halinde yeni yaptırımlar uygulayacaklarını duyurdu.
 
- ABD Başkanı Donald Trump’ın, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile görüşmek üzere Nisan ayında Çin’e gitmeyi planladığı bildirildi. South China Morning Post’un diplomatik kaynaklara dayandırdığı haberine göre, iki lider de karşı tarafın ziyaretini “diplomatik bir zafer” olarak sunmayı hedefliyor.
 
Haberde, Trump’ın ilk 100 gün içinde Çin’i ziyaret etmeyi planladığına dair daha önce çıkan haberlerin bu ziyaretin zeminini hazırladığı belirtiliyor.
 
- Kremlin Sözcüsü Dmitry Peskov, Suriye’de Rus Hmeymim Hava Üssü’ne sığınan sivillerle ilgili iddiaları yorumlamaktan kaçındı. Peskov, Moskova’nın bu tür iddialar hakkında açıklama yapmayacağını ancak Suriye’deki şiddetin sona erdirilmesi gerektiğini düşündüğünü belirtti.
 
Peskov’a, Suriye’deki çatışmalardan kaçan bazı sivillerin Rus hava üssüne sığındığı yönündeki iddialar ve Devlet Başkanı Vladimir Putin’in bu sığınmacıların kabul edilmesi yönünde talimat verip vermediği soruldu. Kremlin Sözcüsü, “Askeri üslerle ilgili herhangi bir yorum yapmıyoruz.” yanıtını verdi.
 
- ABD’nin Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, Washington’un Kiev’e savunma amaçlı istihbarat desteği sağlamaya devam ettiğini belirtti. Witkoff, ABD ve Ukrayna heyetlerinin 12 Martta Suudi Arabistan’daki görüşmelerinde istihbarat paylaşımı konusunu ele alacağını söyledi.
 
Fox News’a konuşan Witkoff, “ABD, Ukrayna’nın savunma ihtiyaçları için istihbarat sağlamayı asla durdurmadı.” ifadelerini kullandı.
 
- Avrupa Birliği, Tacikistan’ın Kırgızistan sınırındaki Sogd bölgesinde altyapı projelerinin hayata geçirilmesi için 3 milyon euro tahsis etti. Fon kapsamında özellikle doğal afetlere karşı koruma sağlayacak barınaklar inşa edilmesi planlanıyor.
 
Söz konusu anlaşma, Tacikistan hükümetine bağlı Acil Durumlar ve Sivil Savunma Komitesi tarafından imzalandı.
 
- Romanya’daki başkanlık seçimlerinde geçen yılın ilk tur galibi aşırı sağcı aday Călin Georgescu’nun Mayıs ayında yapılacak seçimlere katılması yasaklandı. Merkez Seçim Bürosu’nun aldığı karar, Bükreş’te protestolara yol açarken, Georgescu bunu “tiranlık” olarak nitelendirdi.
 
Georgescu, seçim yasağına karşı hukuki mücadele vereceğini duyurdu ve Pazartesi günü karara itiraz etti. Aşırı sağcı partiler ise yeni bir aday belirlemek için alternatif planlar üzerinde çalışıyor.
 
- Azerbaycan hükümeti, Rusya’nın hakkında büyük çaplı dolandırıcılık ve resmi evrakta sahtecilik  suçlamaları bulunan eski Krasnodar Bölgesi yargıcı Yelena Hahaleva’nın iadesi talebini reddetti.
 
Azerbaycan’ın bu kararı alma gerekçesi açıklanmazken, Hahaleva’nın avukatı Kommersant’a yaptığı açıklamada kendilerine resmi bir bildirim yapılmadığını belirtti.
 
 
- ABD Başkanı Donald Trump’ın yönetiminden yetkililer, bu hafta Suudi Arabistan’da Rus heyetiyle bir araya gelecek. CNN’in kaynaklarına dayandırdığı haberine göre, bu görüşme, ABD ve Ukrayna delegasyonları arasındaki müzakerelerden bağımsız olarak gerçekleştirilecek. Washington ve Kiev temsilcileri arasındaki görüşmenin 12 Mart Çarşamba günü Cidde’de yapılması planlanıyor.
 
ABD Başkanı’nın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, ABD ve Ukrayna heyetlerinin görüşmelerinde Ukrayna krizinin çözümünü ele alacaklarını açıkladı. Fox News’in haberine göre, ABD heyetinde Steve Witkoff’un yanı sıra Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz yer alacak. Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy ise bu görüşmelerin “anlamlı ve kapsamlı” olacağını belirtti.
 
Ancak Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zaharova, bu hafta Suudi Arabistan’da ABD ile yeni bir müzakere turu planlanmadığını açıkladı. Zaharova, “Planlanmıyor. Dahası, Amerikalı yetkililerden bu konuda hiçbir bilgi almadık.” şeklinde konuştu.
 
- The Economist’in yetkililere dayandırdığı haberine göre, Ukrayna ile ABD arasındaki müzakerelerin başarısız olması halinde Kiev’in başka bir fırsat yakalaması zor olacak. Görüşmelerin çökmesi durumunda Washington’un Ukrayna üzerindeki baskıyı artırabileceği belirtiliyor.
 
ABD’nin mevcut yaklaşımını sürdürmesi halinde Ukrayna’nın “gri bir bölgeye” sıkışabileceği ve daha sert askeri yöntemlere başvurmak zorunda kalacağı ifade ediliyor. Bir Ukraynalı yetkili, ülkesinin bu durumda agresif bir strateji izlemek zorunda kalacağını belirtti. Yetkili ayrıca, “Ne için mücadele ettiysen, onu elde edersin” anlamına gelen Ukrayna atasözünü hatırlattı.
 
The Economist’e konuşan bazı kaynaklar, ABD ve Ukrayna’nın uzlaşamaması halinde Washington’un, Moskova ile birlikte Kiev’e “kendi kararlarını” dayatacağını düşünüyor. Öte yandan, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, ateşkes karşılığında toprak tavizleri verilmesine kesinlikle karşı olduğunu dile getirdi. Kremlin ise Kiev’in taviz vermeyi reddetmesini, “sahadaki gerçek durumu kabul etmemek” olarak yorumluyor.
 
- Rusya Federal Güvenlik Servisi (FSB), Moskova’daki İngiltere Büyükelçiliği’nde görev yapan iki diplomatı casusluk faaliyetlerinde bulunmakla suçladı. FSB’ye göre, İkinci Sekreter Alkesh Odedra ve Birinci Sekreter Tabasum Rashid’in eşi Michael Skinner, istihbarat toplama ve sabotaj faaliyetleri yürütüyor.
 
Rusya Dışişleri Bakanlığı, iki diplomatın ülkeye giriş yaparken yanlış bilgi verdiğini ve Rus yasalarını ihlal ettiğini belirterek, diplomatik akreditasyonlarını iptal etti. Moskova, bu kişilere ülkeyi iki hafta içinde terk etmeleri talimatını verdi. Bakanlık ayrıca olay nedeniyle İngiltere'ye protesto notası verildiğini açıkladı.
 
Bu olay, İngiltere ile Rusya arasındaki diplomatik gerginliğin son örneklerinden biri oldu. Şubat ayı başlarında İngiltere, Londra’daki Rus Büyükelçisi Andrey Kelin’in akreditasyonunu iptal etmişti. İngiltere, bu kararı geçen yıl kasım ayında Rusya’nın bir İngiliz diplomatı sınır dışı etmesine misilleme olarak aldığını duyurdu.
 
- The Wall Street Journal’ın haberine göre, Rus ordusu, Ukrayna’daki askeri operasyonlarında insansız hava araçlarına yakalanmamak için at ve eşeklerden yararlanıyor. Haberde, Rusya yanlısı bir Telegram kanalında paylaşılan ve eşeklerin askeri malzeme taşıdığına dair bir fotoğrafın bulunduğu belirtiliyor.
 
Savaş muhabirleri Dmitry Steshin ve Alexander Garmayev daha önce, Rus askerlerinin ön cepheye mühimmat taşımak için eşekleri kullandığını yazmıştı. Ayrıca, bazı sosyal medya hesaplarında atlı Rus askerlerinin görüntüleri de paylaşıldı.
 
Bu iddialar, geçen ay Rus parlamentosunda da gündeme geldi. Savunma Komitesi üyesi Viktor Sobolev, RTVI’ye yaptığı açıklamada, hayvanların kullanılmasının “askerlerin hayatını riske atmadan lojistik destek sağlamanın alternatif bir yolu” olduğunu söylemişti. Sobolev, “Özellikle mühimmat ve gıda taşıma gibi lojistik faaliyetlerde hayvanlar kullanılıyor. Ancak bu, Rus ordusunda atlı birliklerin oluşturulduğu anlamına gelmiyor.” diye ekledi.
 
 
-  ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna ile askıya alınan istihbarat paylaşımının yeniden başlamak üzere olduğunu açıkladı. Başkan Trump, Air Force One uçağında gazetecilere yaptığı açıklamada, Ukrayna'ya yönelik istihbarat paylaşımının yeniden başlamasına "neredeyse" karar verildiğini belirterek, bu haftaki görüşmelerde ilerleme sağlanmasını beklediğini söyledi.
 
ABD yönetimi daha önce, Zelenskiy'nin Rusya ile barış görüşmelerine yanaşmaması gerekçesiyle askeri ve istihbarat desteğini durdurmuştu. Bu kararın ardından taraflar arasında gerilim yaşanmıştı. Bu hafta ABD ile Ukrayna yetkilileri arasında yapılacak Suudi Arabistan görüşmelerinde, askeri desteğin yanı sıra, ABD'nin Ukrayna'daki mineral kaynaklarına erişimini içeren bir anlaşmanın da yeniden gündeme gelmesi bekleniyor.
 
- Donald Trump, Fox News kanalına verdiği röportajda, Ukrayna lideri Zelenskiy’nin önceki ABD yönetiminden aldığı yardımı eleştirdi. Trump, "Joe Biden döneminde Zelenskiy, Amerikan parasını çocuğun elinden şeker alır gibi aldı ve bunun için hiçbir minnettarlık göstermedi" dedi.
 
-  ABD'de Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham, Rusya'yı müzakere masasına oturtmak için bankacılık ve enerji sektörlerine yönelik yeni yaptırımlar uygulanmasını önerdiğini açıkladı. Fox News kanalına konuşan Graham, yaptırımların Rusya'yı ateşkes görüşmelerine zorlamak amacıyla düşünüldüğünü belirterek, ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin Ukrayna'ya askeri yardımı durdurmasından da endişe duyduğunu söyledi. Graham, çatışmalar sürerken Kiev'e gerekli silah ve istihbarat desteğinin sağlanması gerektiğini vurguladı.
 
- Ukrayna, ABD'nin askeri yardımını yeniden sağlamak ve istihbarat paylaşımını devam ettirmek amacıyla Moskova'ya "kısmi ateşkes" teklifinde bulunmaya hazırlanıyor. Financial Times gazetesinin üst düzey yetkililere dayandırdığı habere göre, Kiev'in önerisi özellikle insansız hava araçları, uzun menzilli füzeler ve Karadeniz bölgesindeki askeri faaliyetlerin durdurulmasını içeriyor.
 
Ukraynalı bir yetkili, Kiev'in Washington'la ilişkileri yeniden düzeltmek için Suudi Arabistan'daki görüşmelerde olumlu sonuç almak istediğini belirtti. ABD ve Ukrayna heyetleri arasında 10-12 Mart tarihlerinde Suudi Arabistan'ın ev sahipliğinde gerçekleşecek müzakerelere, ABD Başkanı Trump'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz ve Kiev'i temsilen Cumhurbaşkanlığı Ofisi Başkanı Andrey Yermak katılacak. Kiev, ateşkes anlaşmasını ABD'den yeniden askeri ve istihbarat desteği alabilmek için bir "karşılıklı jest" olarak görüyor.
 
- Rusya Savunma Bakanlığı, Ukrayna sınırındaki Kursk bölgesinde bulunan Malaya Loknya ve Çerkasskoye Poreçnoye köyleri ile Kositsa mezrasının yeniden Moskova’nın kontrolüne geçtiğini açıkladı. Bakanlık daha önce yaptığı duyuruda, bölgedeki Lebedevka köyünün de Rus güçleri tarafından geri alındığını bildirmişti. Söz konusu yerleşim yerleri, Ukrayna sınırına yakın olan ve son dönemde çatışmaların yoğunlaştığı Sucanski bölgesinde bulunuyor. Son iki gün içerisinde Viktorovka, Nikolayevka ve Staraya Soroçina köylerinin de Rus ordusunun kontrolüne geçtiği belirtilmişti. Son açıklanan verilerle birlikte, bölgede Rus ordusunun ilerleyişinin sürdüğü görülüyor.
 
- ABD'nin Ukrayna'ya sağladığı askeri yardım ve istihbarat paylaşımını durdurması, Ukrayna ordusunu sahada zor durumda bıraktı. Ukraynalı bir subay, ABD desteğinin kesilmesinin askerlerin moralini ciddi ölçüde etkilediğini vurgulayarak, "Amerikalılar verdikleri sözleri tutmadıkları için bazı temel silah sistemlerinden yoksun kaldık ve bu durum yüzünden yüzlerce askerimizi kaybettik," dedi. Time gazetesine konuşan kaynaklar, özellikle Kursk bölgesindeki kritik operasyonlarda ABD istihbaratının olmamasının Rus hava saldırılarının önceden tespitini imkânsız hale getirdiğini ve bunun sahadaki Ukrayna güçleri için ciddi bir zafiyet oluşturduğunu belirtti.
 
- Polonya'nın Ukrayna’da Starlink uydu internetinin kapatılacağına dair iddiaları yalanlandı. Polonya Dışişleri Bakanı Radoslaw Sikorski'nin ortaya attığı iddiaların "tamamen uydurma" olduğunu söyleyen ABD Dışişleri Bakanı Mike Rubio, "Starlink’i kapatmakla kimse tehdit etmedi; hatta Ukrayna'nın bu hizmet sayesinde hâlâ direnebildiğine şükretmelisiniz, aksi hâlde Rus güçleri çoktan Polonya sınırına ulaşmış olurdu" dedi. Tartışma, Elon Musk’ın Starlink'in Ukrayna ordusunun belkemiği olduğunu ve hizmeti kapatması halinde cephenin çökeceğini söylemesi üzerine başlamıştı.
 
- Almanya'da ABD'nin Ukrayna’ya verdiği HIMARS sistemlerini uzaktan devre dışı bırakmasının ardından, 8,3 milyar euroluk F-35 savaş uçağı anlaşmasının akıbeti tartışılmaya başlandı. Bild'in haberine göre Alman hükümeti, ABD'den "Kill Switch" adlı acil durum düğmesinin uçaklara yerleştirilmemesine dair ek güvence isteyebilir ya da anlaşmayı gözden geçirebilir. Alman savunma şirketi Hensoldt yetkilisi Joachim Schranzhofer, "Kill Switch'in F-35'lerde bulunması sadece bir söylenti değil, gerçek bir olasılık" derken, Alman siyasetçiler, ABD Başkanı Trump'ın ani kararıyla uçakların kullanım dışı kalabileceği endişesiyle anlaşmanın yeniden değerlendirilmesini talep ediyor.
 
- Ukrayna ordusunun, Herson bölgesindeki Velikiye Kopani köyünde bulunan bir pazar yerine HIMARS füzeleriyle saldırı düzenlediği kaydedildi. Herson Valisi Vladimir Saldo'nun verdiği bilgiye göre saldırıda hayatını kaybeden ve yaralanan siviller bulunuyor, ancak sayı belirtilmedi. Saldo, Telegram hesabından yaptığı açıklamada, saldırı sırasında pazarda onlarca sivilin bulunduğunu belirterek, "Kendi ürünlerini satmak için gelmiş çiftçiler sakin bir şekilde işlerini yapıyordu; düşman ise soğukkanlılıkla onları hedef aldı" dedi.
 
- Financial Times'ın haberine göre, Avrupa'nın yeniden silahlanması için ayrılan bütçe konusunda Fransa ve Almanya arasında anlaşmazlık çıktı ve bu durum, AB'nin ortak savunma programını tehlikeye attı. AB liderleri, savunma sistemleri alımı için toplamda 150 milyar euroluk kredi paketini onaylamayı düşünürken, görev süresi sona ermekte olan Almanya Başbakanı Olaf Scholz, AB dışından üreticilere de şans verilmesini istedi. Buna karşılık Fransa, yeni alınacak silahların Avrupa dışı üreticilerden hazır şekilde satın alınmasına kesinlikle karşı çıkıyor ve Avrupa'nın savunma sanayiinin güçlendirilmesini savunuyor.
 
- ABD Başkanı Donald Trump, Fox News'e verdiği röportajda, Ukrayna'nın ABD'nin askeri yardımıyla bile "hayatta kalamayacağını" söyledi. Sunucunun, Ukrayna'nın Washington'ın desteği olmadan "hayatta kalamayacağı" gerçeğinden rahatsız olup olmadığı sorusuna Trump, "Aslında her iki şekilde de hayatta kalamayabilir" yanıtını verdi. Rusya ile ilişkilerimizde bazı zayıflıklarımız var. Bir şeyi halletmek için iki kişi gerekir. Bakın, bu olmamalıydı; o savaş. Ana oldu. Şimdi bu karmaşanın içinde sıkışıp kaldık" dedi.
 
Trump ayrıca, Ukrayna krizinden eski Başkan Biden yönetimini sorumlu tutarak, "Bu savaş hiç yaşanmamalıydı" dedi. Biden döneminde Kiev’e yapılan askeri yardımları eleştiren Trump, "ABD’nin Ukrayna’ya devasa miktarlarda para göndermesi yanlıştı," diyerek, ABD’nin bu harcamalarının krizi daha da derinleştirdiğini öne sürdü.
 
- Trump, Rusya'ya karşı ‘yumuşak’ tutumu nedeniyle yöneltilen eleştirilere yanıtında ilk döneminde bu ülkeye çok sayıda yaptırım uyguladığını ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in sert yaklaşımını teyit edebilecek ilk kişi olabileceğini belirterek yanıt verdi. ABD Başkanı, “Tutumum çok sertti ama Putin’le iyi anlaşıyoruz” diye konuştu. Trump, ABD'nin askeri alana yönelik harcamalarını azaltmak istediğini ancak bunu 'şimdi yapamayacağını' söyledi. ABD Başkanı, Beyaz Saray'da Zelenskiy ile yaşadığı tartışmanın ardından Ukrayna'dan nadir toprak metalleri konusunda bir anlaşma imzalanmasını hala beklediğini söyledi. Trump, Zelenskiy'in geri dönmesini ve anlaşmanın imzalanmasını bekleyip beklemediği sorusu karşısında, "Sanırım evet" yanıtını verdi. (Sputnik)
 
- Elon Musk, Starlink uydu iletişim sisteminin Ukrayna ordusu için kritik öneme sahip olduğunu belirterek, sistemin kapatılması durumunda Ukrayna Silahlı Kuvvetleri'nin cephede çökeceğini söyledi. Musk, "Starlink sistemi benim projem ve Ukrayna güçleri savaş bölgesindeki iletişimlerini Starlink üzerinden yürütüyor. Eğer sistem devre dışı kalırsa cephede durumları kötüleşir, çöker" dedi. Milyarder iş insanı ayrıca, "Bu anlamsız kıyımın bitmesini isteyen herkes, bu savaşın çıkmazından çıkılmasını desteklemeli" ifadelerini kullandı. Musk, savaşın sona ermesi gerektiğini belirterek, “Gerçekten düşünen ve önemseyen herkes bu kanlı döngünün bitmesini ister, dedi. SpaceX şirketinin geliştirdiği Starlink uydu internet hizmeti, Ukrayna'da savaş bölgesinde iletişimin sağlanmasında 2022'den beri aktif olarak kullanılıyor.
 
- İran'ın Çabahar limanında düzenlenen törenle, Rusya, Çin ve İran donanmalarının katıldığı "Deniz Güvenlik Kuşağı-2025" ortak tatbikatı başladı. Rusya Savunma Bakanlığı, tatbikatta Rus donanmasına ait Rezkiy ve Aldar Tsıdenjapov korvetleri ile Peçenga tankerinin görev yapacağını duyurdu. İran tarafının tatbikata Devrim Muhafızları'na ait savaş gemileri ve deniz piyade birliklerini göndereceği belirtilirken, Çin de tatbikata Baotou destroyeri ve Gaoyou Lake ikmal gemisiyle katılacak. Tatbikata Pakistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Sri Lanka ve Güney Afrika gibi ülkeler gözlemci statüsüyle katılım gösterecek.
 
9 Mart Pazar
 
- Rusya Savunma Bakanlığı, ilerleyişini sürdüren Rus birliklerinin Kursk Bölgesi’nde Lebedevka köyünün ve Ukrayna’nın Sumi Bölgesi’nde Novenkoye yerleşiminin, Donetsk Halk Cumhuriyeti'nde (DHC) ise Konstantinopol yerleşiminin kontrolünü ele geçirdiklerini bildirdi. (Sputnik)
 
- Alman istihbaratı BND'nin Başkanı Bruno Kahl, Moskova'nın Batı ülkelerinin dayanışmasını sorgulatmak ve NATO'nun kolektif savunma ilkesini test etmek istediğini savunarak "Rusya, özellikle Batı ittifakının temelini oluşturan NATO'nun beşinci maddesine olan bağlılığı sınamayı amaçlıyor." dedi. Kahl, çatışmaların 2029-2030'dan önce sona ermesi durumunda Rusya'nın kaynaklarını beklenenden daha erken yönlendirebileceğini ve Avrupa'yı tehdit etmeye odaklanabileceğini savunarak "Ukrayna'daki savaşın erken sona ermesi, Rusların enerjilerini gerçekten istedikleri yere, yani Avrupa'ya karşı yönlendirmelerine olanak tanıyacak" dedi. NATO'nun beşinci maddesi, üyelerden birine yapılan saldırıyı tüm üyelere yapılmış sayan bir güvenlik garantisi sağlıyor. Kahl'a göre Alman  Rusya, NATO'nun nüfuzunun zayıflayacağı ve Moskova'nın nüfuz alanının giderek batıya doğru kayacağı, tercihen Avrupa'da ABD varlığı olmadan bir gelecek dünya düzeni öngörüyor.
 
- Bruno Kahl'ın, Rusya-Ukrayna çatışmasının önümüzdeki beş y ıl içinde sona ermesi durumunda Avrupa'nın karşı karşıya kalacağı risklerin artacağı açıklamasını yorumlayan Ukrayna'nın eski başbakanı ve "Batkivşçina" muhalefet partisinin lideri Yuliya Timoşenko, söz konusu sözlerin "inanmak istemedikleri gerçeğin ilk resmi itirafı" olduğunu vurguladı ve çatışmanın derhal en adil koşullarda sona erdirilmesi çağrısında bulundu. Timoşenko, Ukrayna'nın varlığı ve yüz binlerce Ukraynalının hayatıyla Avrupa'nın güvenliği uğruna "Rusya'yı güçten düşürmek için" bir bedel ödendiğini ifade ederek, parlamentonun konuyla ilgili resmi tavır almasını talep etti.
 
- Kursk operasyonunu yöneten Çeçenistan'ın "Ahmat" özel kuvvetlerinin komutanı General Apti Alaudinov, Rus ordusunun Kursk bölgesinde geniş çaplı bir saldırı başlattığını açıkladı. Alaudinov, tüm Rus askeri birliklerinin, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle bölgedeki tüm cephe hatlarında aynı anda geniş çaplı bir saldırı başlattığını belirterek, bunun Rus kadınlarına bir "hediye" olduğunu söyledi. General Alaudinov, tüm birliklerin hızlı bir şekilde ilerlediğini ve Ukrayna güçlerinin bölgeden çıkarılacağını vurguladı.
 
- ABD, gelecek hafta Kanada'da düzenlenecek G7 dışişleri bakanları toplantısının sonuç bildirgesinde Rusya'ya yönelik ifadelerin yumuşatılmasını ve Çin’e karşı daha sert bir tutum benimsenmesini istiyor. Bloomberg'ün kaynaklarına dayandırdığı haberine göre ABD tarafı, ortak açıklamada Rusya ile ilgili olarak "yaptırım" kelimesinin kullanılmasına ve Rusya'ya yönelik ifade sertliğine karşı çıkıyor. Buna karşılık Çin'in "yasadışı deniz taleplerinin" "insanların yaşam ve geçim kaynakları için risk oluşturduğu" vurgusunun açıkça dile getirilmesini talep ediyor. Ortak bildirinin son hâlinin, önümüzdeki hafta yapılacak G7 dışişleri bakanları toplantısında onaylanması bekleniyor.
 
- Rusya Federal Havacılık Ajansı Rosaviatsiya, güvenlik gerekçesiyle bu sabah karşı Kazan, Nijni Novgorod ve Astrahan havaalanlarında uçuşların geçici olarak durdurulduğunu duyurdu. Rosaviatsiya yetkilisi Artyom Korenyako, hava ekipleri ve havaalanı görevlilerinin uçuş güvenliğini sağlamak için gerekli tüm tedbirleri aldığını belirtti. Daha önce benzer önlemler Volgograd ve Vladikavkaz havaalanlarında da uygulanmıştı.
 
- Rusya Savunma Bakanlığı, dün akşam saatlerinde Kursk ve Rostov bölgelerinde toplam 16 Ukrayna insansız hava aracının (İHA) düşürüldüğünü açıkladı. Bakanlığın verdiği bilgiye göre, Moskova saatiyle 20.00 ila 21:30 arasında Kursk bölgesi üzerinde 10, Rostov bölgesinde ise 6 İHA hava savunma sistemleri tarafından etkisiz hale getirildi. Olaylarda ölen veya yaralanan olmadığı bildirildi.
 
- "Donald Trump döneminde Avrupa ile ABD arasındaki ilişkilerin soğuması Moskova için Soğuk Savaş yıllarında ve sonrasında yakalayamadığı bir fırsat yarattı." The New York Times'ın bu değerlendirmesine göre ABD ile Avrupa arasındaki gerilim, Avrupa ülkelerinin kendi savunma stratejilerini gözden geçirmesine yol açıyor. Avrupa Parlamentosu'ndaki "Avrupa'yı Yenilemek" (Renew Europe) grubunun temsilcisi Valerie Hayer, ABD'nin ittifak değiştirdiğini ve dünyanın artık "yeni bir döneme girdiğini" söylüyor. Sciences Po Paris’ten siyaset bilimci Nicole Bacharan ise Trump'ın liberal demokrasilerden uzaklaşmasının en büyük risk olduğunu belirterek, Avrupa'yı Trump'ın hedeflerini hafife almaması konusunda uyarıyor.

ABD'nin NATO'daki yükümlülüklerini yerine getirmemesi ihtimali, Avrupa'yı kendi savunmasını güçlendirmeye itiyor. Fransa Savunma Bakanı Sebastien Lecornu'ya göre, Avrupa ülkeleri ABD’den bağımsız hareket edebilecekleri askeri otonomiyi hızla sağlamalı. Avrupa Birliği'nin geçtiğimiz günlerde açıkladığı "Avrupa'yı Yeniden Silahlandıralım" (Rearm Europe) planına göre, önümüzdeki birkaç yılda AB ülkeleri toplamda 800 milyar euro savunma harcaması yapmayı planlıyor. İngiltere'nin AB'den ayrılmasının ardından, blok içinde nükleer silaha sahip tek ülke olarak kalan Fransa’nın son dönemdeki açıklamaları ise Moskova tarafından Avrupa'ya "nükleer hami" olma arzusu olarak yorumlanıyor.

- Batılı yetkililerin, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy hakkındaki şüphelerini kapalı kapılar ardında ve fısıltıyla dile getirmeye başladıkları iddi edildi.İngiliz gazetesi The Times'ın kaynaklarına dayandırdığı habere göre, Avrupa başkentlerinde Ukrayna-Rusya çatışmasıyla ilgili kamuoyu açıklamaları ile kapalı kapılar ardındaki değerlendirmeler arasında belirgin bir uçurum oluştu. İsmi açıklanmayan bir İngiliz bakan Zelenskiy'i, 2022 baharında Moskova ile müzakere etmeyi reddetmesinden dolayı "barışın önündeki engel" olarak nitelerken, başka bir İngiliz yetkili de Zelenskiy'nin üç yıldır süren çatışma nedeniyle "oldukça yıprandığını" ve bunun da onu "yanlış kararlar alma tehlikesiyle karşı karşıya bıraktığını" söyledi. (RBC)
 
- İran, ABD Başkanı Donald Trump'ın nükleer silah konusunda müzakere önerisini reddetti. İran'ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, müzakere teklifini eleştirerek, "Bazı saldırgan hükümetlerin görüşmeler konusundaki ısrarı sorunları çözmek için değil, aksine kendi taleplerini dayatarak hakimiyet kurmak içindir," ifadelerini kullandı. Hamaney, ABD'nin müzakere çağrısıyla İran'ın belirli faaliyetlerden ve temaslardan vazgeçmeye zorlanacağını ileri sürdü. Daha önce ABD Başkanı Trump, Tahran'a mektup göndererek İran'ın nükleer silahları konusunda müzakere önerisinde bulunmuştu.
 
- Rusya'da federal düzeyde alınan bir karar doğrultusunda Dağıstan ve Çeçenistan'da Telegram'a erişim engellendi. Dağıstan Dijital Kalkınma Bakanı Yuriy Gamzatov, TASS ajansına yaptığı açıklamada, güvenlik güçlerinin talebiyle mesajlaşma uygulamasının engellendiğini belirtti. Bakan, bu uygulamanın ülkedeki durumu istikrarsızlaştırmak isteyenler tarafından sıklıkla kullanıldığını savunarak, Telegram'ın engellenmesinin ülkedeki iç güvenliği sağlama amacı taşıdığını dile getirdi.
 
- Kazakistan'da yaklaşık 2 bin Rus vatandaşının banka hesapları, Petropavlovsk polis departmanına göre, soruşturma kapsamında geçici olarak donduruldu. Kazakistan'a yerleşen Rus vatandaşlarının yer aldığı "Hesap Blokajı" sohbet grubuna dayandırılan Kazak medyası kaynaklarına göre, Kuzey Kazakistan Savcılığı, banka hesaplarının güvenlik önlemleri kapsamında bloke edildiğini doğruladı, ancak soruşturmanın ayrıntılarını açıklamadı. Yetkililer, yapılan incelemeler sonucunda hesaplar üzerindeki kısıtlamaların kaldırılabileceğini belirtirken, mağdurlar arasında Kazakistan vatandaşlarının da bulunduğu ifade edildi.
 
8 Mart Cumartesi
 
- Rusya Savunma Bakanlığı'nın açıklamasına göre, Rus birlikleri Kursk bölgesindeki Viktorovka, Nikolayevka ve Staraya Soroçina yerleşimlerini yeniden kontrol altına aldı. Bölgedeki operasyonları yürüten Kuzey birlik grubunun açıklamasında, son 24 saatte Ukrayna ordusunun 180'den fazla kayıp verdiği ve bir Ukraynalı askerin teslim olduğu belirtildi. Bu üç köy, Suca ilçesindeki Malaya Loknya köyü yakınlarında bulunuyor.
 
- Rus birlikleri, Ukrayna'nın elindeki Kursk bölgesinde stratejik öneme sahip Suca kentine doğru ilerleyerek Sumı bölgesi sınırını geçti. İngiliz The Telegraph gazetesinin haberine göre, şubat ayı ortasında başlayan bu operasyon sonucunda, bölgede bulunan yaklaşık 10 bin Ukraynalı askerin dörtte üçü kuşatılma tehlikesi altında. Ukraynalı bir çavuş gazeteye yaptığı açıklamada, "kuşatılma korkusunun gerçek olduğunu" ve ordunun birliklerini kayıpsız çekebilmek için Kursk bölgesinden çekilme seçeneğini değerlendirdiğini ifade etti.
 
The Telegraph, Rus ordusunun iki farklı noktadan ilerleyerek Ukrayna güçlerinin hayati öneme sahip ikmal hatlarını tehdit ettiğini belirtiyor. Bölgede kalan Ukrayna birliklerinin geri kalanıyla bağlantısı sadece dar bir koridorla sağlanıyor ve bu bölge Rus insansız hava araçlarının gözetimi altında bulunuyor. ABD'nin mart başında Ukrayna'ya silah sevkiyatını ve istihbarat paylaşımını durdurmasının ardından Ukrayna ordusunun zor durumda kaldığı, cephedeki askerlerin moralinin ciddi anlamda düştüğü kaydedildi.
 
- Başkan Donald Trump, Rusya'ya yönelik yeni yaptırımlar ve gümrük vergileriyle baskı yapmayı düşündüğünü açıkladı. Amerikan The Hill'e göre, Trump, Moskova'yı Ukrayna'daki savaşın sona erdirilmesi için müzakerelere oturtma amacıyla bu adımı attığını belirtti. Bu açıklamalar, Amerikalı yetkililer ve Ukrayna temsilcilerinin Suudi Arabistan'da yapacağı görüşmelerden birkaç gün önce geldi. Dün Truth Social platformunda, Trump, Rusya'ya yönelik yaptırımları daha da artırmayı düşündüğünü, ancak bunu Ukrayna'da barış sağlanana kadar sürdürebileceğini ifade etti. Trump, Ukrayna'nın barış anlaşması konusunda seçeneklerinin sınırlı olduğunu da vurguladı.  Zelenskiy ise Avrupa Konseyi toplantısında, Ukrayna'nın "adil bir barış" için hazır olduğunu belirterek, bu yolda atılacak adımları açıkladı; bunlar arasında enerji altyapısına saldırıların durdurulması, denizde ateşkese varılması ve esirlerin serbest bırakılması talepleri bulunuyor. 
 
- Kiev Uluslararası Sosyal Araştırmalar Enstitüsü tarafından yapılan bir ankete göre, Mart ayında Ukrayna lideri Zelenskiy'nin onay oranı, bir önceki aya göre yüzde 10 artarak yüzde 67'ye yükseldi. Enstitü yöneticisi Anton Gruşetskiy, Ukraynalıların barış istediğini ancak her koşulda değil, yeni ABD yönetiminin söylemlerini tüm Ukrayna'ya yönelik bir saldırı olarak algıladıklarını belirtti. Anket, 14 Şubat ile 4 Mart arasında 1029 kişiyle yapıldı. Sonuçlar Ukrayna'nın merkez, güney ve batı bölgelerinde benzer şekilde çıkarken, doğu bölgelerinde Zelenski'ye olan güvenin yüzde 60 seviyelerinde olduğu ifade edildi. (Kommersant)
 
- Amerikanın bazı Cumhuriyetçi kongre üyeleri, Başkan Donald Trump'a Ukrayna'ya istihbarat ve askeri yardımın yeniden başlatılması çağrısında bulundu. 4 Mart'ta Trump, Ukrayna'nın barışa bağlılık gösterene kadar tüm askeri yardımları askıya almıştı. The Hill'in jaberine göre senatörler, bu tür desteğin uzun süre durdurulmasının Ukrayna'nın savaş alanındaki kapasitesini zayıflatacağını ve bu durumun Kiev'in Moskova ile yapılacak müzakerelerdeki etkisini olumsuz etkileyeceğini uyardılar. Bununla birlikte, kongre üyeleri, askeri yardımların geçici olarak askıya alınmasının NATO üyesi ülkelere, Kiev'e daha fazla destek verme çağrısında bulunmak için faydalı olduğunu kabul ettiler. Senatörler ayrıca, bu duraklamanın,  Putin ve Zelenskiy ile barış anlaşmaları için bir müzakere penceresi yaratmaya yardımcı olacağına inanıyorlar. Kongre üyeleri, ABD'nin Ukrayna ile istihbarat paylaşımını derhal yeniden başlatması gerektiğini belirttiler. Trump ise, Ukrayna'ya yeniden destek verebilmesi için Kiev'in savaşın sonlandırılması konusunda bir çözüm arayışına girmesi gerektiğini, aksi takdirde yardımın devam etmeyeceğini ifade etti.
 
- Ukrayna'nın Kursk Bölgesi'ndeki çekilmesinin önümüzdeki iki hafta içinde gerçekleşebileceği iddia edildi.  New York Post'un haberine göre, Ukrayna askerleri, bu bölgedeki operasyonlarının siyasi açıdan önemli olmasına rağmen, ciddi kayıplar verdiklerini belirttiler. Operasyon, Ukrayna'nın ana askeri kaynaklarını tüketirken, Rusya'nın diğer cephelerde ilerlemesi devam ediyor. Kursk bölgesindeki mücadele, Ukrayna'nın karşı karşıya olduğu askeri zorlukların bir göstergesi olarak değerlendirilirken, Rusya'nın bu bölgedeki operasyonları başarılı bir şekilde sürdürdüğü belirtiliyor.
 
- Reuters ajansına göre, Trump yönetimi, Rusya'nın Ukrayna'daki savaşını sona erdirmesi durumunda, Rusya'nın enerji sektörüne uygulanan yaptırımların hızlı bir şekilde hafifletilmesi için yollar arıyor. İki isimsiz kaynağa dayandırılan habere göre, önceki raporlarda sadece bazı bireyler ve şirketler için yaptırımların kaldırılabileceği belirtilmişti, ancak şu anda bu adımın tüm Rusya petrol ve gaz sektörünü kapsayabileceği gündeme gelmiş durumda. Planlar, Beyaz Saray'ın yönlendirmesiyle Hazine Bakanlığı'nda hazırlanıyor. Ancak kaynaklar, bu hazırlıkların, ABD'nin Rusya'dan herhangi bir taviz almadan yaptırımları kaldıracağı anlamına gelmediğini belirtti. 
 
- Rusya'nın Leningrad bölgesindeki Kirişski ilçesinde bulunan "Kinef" petrol rafinerisi üzerine iki insansız hava aracı (İHA) saldırısı gerçekleştirildi. RBC'nın atardığına göre bölgedeki hava savunma sistemleri, dronları etkisiz hale getirdi, ancak birinin enkazı sonucu rafinerinin rezervuar yapılarından biri hasar gördü. Saldırıda herhangi bir can kaybı yaşanmadı. "Kirishinefteorgsintez" rafinerisi, 1966 yılında faaliyete geçmişti, Yılıık 21 milyon ton petrol işleme kapasitesine sahip oan rafineri, St. Petersburg, Leningrad, Novgorod ve Pskov bölgelerine petrol ürünleri tedarik ediyor.
 
- Rusya Savunma Bakanlığı, dün gece boyunca 31 Ukrayna dronunun dört Rus bölgesinin üzerinde imha edildiğini bildirdi. Bakanlığın açıklamasına göre, 26 dron Krasnodar bölgesinde, üç dron Bryansk bölgesinde, bir dron ise Leningrad ve Yaroslavl bölgelerinde vuruldu. Leningrad bölgesi valisi, iki dronun imha edildiğini belirterek, bu dronların Kirişi şehrindeki bir rafineriyi hedef aldığını aktardı. Ayrıca, St. Petersburg'un Pulkovo Havalimanı ve Yaroslavl Havalimanı'nda gece boyunca uçuşlar geçici olarak durduruldu, ancak her iki havalimanındaki kısıtlamalar daha sonra kaldırıldı. Daha önce Rusya Savunma Bakanlığı, Cuma akşamı 43 dronun daha imha edildiğini açıklamıştı.
 
- 7 Mart gecesi, Rusya'nın batı Ukrayna'daki hedeflere yaptığı saldırılar, son bir ayın en yoğun saldırısı olarak kaydedildi. "Voennoye obozreniye" dergisi, bu saldırıların Ternopol ve Ivano-Frankovsk şehirlerinde büyük patlamalarla tespit edildiğini bildirdi. Ayrıca, Çernivtsi bölgesine de bir dizi saldırı gerçekleştirildi; bu bölge, özel askeri operasyon başladığından bu yana en az saldırıya uğramış bölge olarak dikkat çekiyor. Saldırıların hedefi, silah ve mühimmat depoları, enerji altyapı tesisleri, Ukrayna ordusunun lojistik destekleyen işletmeleri ve arka plan üsleri olarak açıklandı Patlamalar Khmelnytsky, Rivne, Harkiv, Poltava, Sumy ve Dnipropetrovsk bölgelerinde de duyuldu. (Lenta.ru)
 
- Telegraph'ın haberine göre Başkan Donald Trump, Avrupa'daki 20 bin Amerikan askerinin çekilmesi ve bu askerlerin daha fazla savunma harcaması yapan ülkelere yönlendirilmesi konusunda bir plan üzerinde çalışıyor. Avrupa'da şu anda yaklaşık 35 bin Amerikan askeri bulunuyor ve Trump, NATO'nun 2% olan savunma harcama hedefinin 5% seviyesine çıkarılmasını istiyor. Bu strateji, ABD'nin askeri gücünü daha verimli kullanmaya yönelik bir adım olarak görülüyor. Trump, askerlerin yer değiştirilmesi ile ilgili herhangi bir resmi açıklama yapmazken, bu hamle, ABD'nin Avrupa'daki askeri varlığını yeniden yapılandırma sürecinin bir parçası olarak değerlendiriliyor.
 
- ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sybiga, iki ülke delegasyonunun 12 Mart'ta Suudi Arabistan'da yapılacak toplantısına hazırlık olarak telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Sybiga, görüşme hakkında X platformunda bilgi verdi. Toplantıya ABD tarafından Rubio, Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz ve Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Whitkoff katılacakken, Ukrayna'dan Başkanlık Ofisi Başkanı Andriy Yermak yer alacak. Sybiga, iki ülke arasındaki iş birliğinin nasıl geliştirilmesi gerektiği konusunda da görüş alışverişinde bulunulduğunu belirtti. Ayrıca, taraflar, Ukrayna'nın savaşın sona ermesini istediğini ve ABD yönetiminin kalıcı barış için gerekli olduğunu ifade etti.
 
- Ukrayna'nın Ulusal Varlık Yönetimi ve Arama Ajansı (ARMA), Rus işadamları Mihail Fridman ve Petr Aven ile bağlantılı şirketlerin hesaplarından 137 milyon grivna (3,3 milyon doların üzerinde) aldığını duyurdu. Bu paralar, askeri tahvillerin satın alınmasında kullanılacak ve ardından savaşın etkilerini giderme fonuna aktarılacak. Daha önce ARMA, Fridman ve Aven ile bağlantılı hesaplardan 18 milyon dolar daha silmişti. Ukrayna, Fridman, Aven ve işadamı Andrey Kosogov'un tüm varlıklarına, toplamda 17 milyar grivna (463 milyon dolar) değerinde el koymuştu. Bu varlıklar arasında finansal ve sigorta şirketleri, mobil iletişim şirketleri ve IT sektöründeki işletmelerin yanı sıra mineral suyu fabrikaları da bulunuyor.
 
- Rusya Federal Devlet İstatistik Servisi (Rosstat), 2024 yılında göç yoluyla nüfus artışının 568,5 bin kişi olduğunu açıkladı. Bu rakam, 1995 yılından bu yana kaydedilen en yüksek seviyeye işaret ediyor. Ancak uzmanlar, bu rekorun esas olarak göç verilerinin toplanma yöntemindeki değişikliklerden kaynaklandığını belirtiyor. 2024 yılında 4,081 milyon kişinin Rusya'ya geldiği, 3,513 milyon kişinin ise ülkeyi terk ettiği ifade edilirken, bu durum 2023 yılına göre 2,8 katlık bir artışa işaret ediyor. Göç artışının büyük kısmı Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkelerinden gelen göçmenlerden oluşuyor. BDT ülkelerinden en fazla göçmen gelen ülkeler ise Tacikistan, Özbekistan ve Kırgızistan oldu. Diğer yandan, iç göçte azalma gözlemlenirken, 2023'te yüksek olan hareketliliğin, 2024'te savaşın etkisiyle düştüğü belirtiliyor.
 
7 Mart Cuma
 
- Donald Trump, Rusya ile anlaşmanın, Ukrayna ile anlaşmaktan daha kolay olabileceğini belirtti. Beyaz Saray'da gazetecilerin sorularını yanıtlayan Trump, "Rusya ile işlerimiz iyi gidiyor... Bence, dürüst olmak gerekirse, Ukrayna ile bir anlaşmaya varmak daha zor. Onların 'kartları' yok," dedi. Rusya'nın müzakerelerde avantajlı bir konumda olduğunu, çünkü Moskova'nın "kartlarının" olduğunu vurgulayan Trump, bu yüzden Rusya ile müzakerelerin daha kolay olduğunu düşündüğünü aktardı. 
 
Trump, Ukrayna'ya sağlanan askeri yardımların şu an için askıya alındığını belirterek, yardımların yeniden sağlanabilmesi için Ukrayna'nın bir çözüm arayışında olması gerektiğini ifade etti. ABD lideri, "Eğer çözüm aramıyorsalar, biz bu işin içinde olmayız" dedi. 
 
- Bloomberg Putin'in Ukrayna'da bir ateşkesi kabul etmeye "şartlı olarak" hazır olduğunu belirtti. Kaynaklara göre, Kremlin'in bu önerisi, Şubat ayında Suudi Arabistan'da gerçekleşen görüşmelerde Amerikan heyetine iletildi. Putin, ateşkesin sağlanabilmesi için Ukrayna ile yapılacak nihai barış anlaşmasının temellerinin net bir şekilde belirlenmesini gerektiğini vurguladı. Ayrıca, çatışma bölgesine gönderilecek barış gücü misyonunun da detaylarının açık olmasını istiyor.
 
Kaynaklar, Rusya'nın barış gücü misyonuna katılacak ülkelerin seçiminde de belirleyici olmak istediğini ifade etti. Kremlin, Çin gibi "nötr" ülkelerin bu misyona katılmasını kabul ederken, Avrupa'nın barış gücüne katılmasını kesinlikle reddediyor. Daha önce Rus yetkililer, Avrupa'dan gelecek barış gücü askerlerine karşı olduklarını birkaç kez dile getirmişlerdi.
 
- ABD Başkanı Donald Trump, Rusya ve Ukrayna’yı derhal müzakere masasına oturmaya çağırdı. Trump Moskova’nın sahadaki ilerlemelerini göz önünde bulundurarak, ateşkes sağlanana kadar Rusya’ya karşı yeni banka yaptırımları, ek vergiler ve ticaret kısıtlamaları getirmeyi düşündüğünü de söyledi. 
 
Trump, TruthSocial hesabında yaptığı paylaşımda, “Rusya şu anda Ukrayna’yı savaş alanında tamamen ezip geçiyor. Bu nedenle, ateşkes ve kalıcı barış anlaşması sağlanana kadar kapsamlı banka yaptırımları ve ticari kısıtlamalar uygulamayı ciddi şekilde düşünüyorum. Rusya ve Ukrayna’ya sesleniyorum: Çok geç olmadan hemen müzakere masasına oturun. Teşekkürler” ifadelerini kullandı.
 
- Suudi Arabistan yönetimi, Washington ve Kiev temsilcileri arasında gerçekleşecek görüşmelerin 12 Mart Çarşamba günü Cidde’de yapılacağını doğruladı. ABD Başkanı Donald Trump’ın Orta Doğu özel temsilcisi Steve Witkoff, görüşmelerde Ukrayna krizinin çözümüne yönelik konuların ele alınacağını duyurdu. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı, X platformundaki paylaşımında “Krallık olarak ABD ve Ukrayna arasındaki planlanan toplantıyı memnuniyetle karşılıyoruz” açıklamasında bulundu.
 
Fox News’e göre, ABD heyetinde Steve Witkoff’un yanı sıra ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve Trump’ın ulusal güvenlik danışmanı Mike Waltz da yer alacak. Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy ise önümüzdeki hafta iki ülke temsilcilerinin “anlamlı bir görüşme” yapacağını bildirdi. Bloomberg, Trump’ın, Ukrayna ile yapılacak nadir toprak metallerine yönelik bir anlaşmayı, Kiev’in ateşkes sürecine katılmasıyla ilişkilendirdiğini öne sürdü. ABD’nin, Ukrayna’nın müzakere masasına oturmasını şart koştuğu ifade edildi.
 
- ABD Başkanı’nın Ukrayna Özel Temsilcisi Keith Kellogg, Trump’ın “Ukrayna’da 24 saat içinde barış sağlayacağı” yönündeki açıklamalarına esprili bir yanıt verdi. Kellogg, Uluslararası İlişkiler Konseyi toplantısında yaptığı konuşmada, “Hangi gün olduğunu söylemedik! Hangi yıl olduğunu da söylemedik!” ifadelerini kullandı. Ancak, bu şakasının ardından özür dileyerek tartışmayı yeniden Ukrayna’daki savaşın mevcut durumuna yönlendirdi.
 
- Ukrayna Hava Kuvvetleri, Fransız yapımı Mirage 2000 savaş uçaklarını ilk kez kullandığını açıkladı. Fransa Savunma Bakanlığı, ilk Mirage 2000 teslimatlarının 6 Şubatta gerçekleştirildiğini duyurmuştu.
 
Ayrıca, Ukrayna Enerji Bakanı German Galuşçenko, ülkenin gaz ve enerji altyapısına yönelik geniş çaplı saldırılar gerçekleştirildiğini bildirdi. Ternopil Bölge Valisi Vyaçeslav Negoda, kritik bir sanayi tesisinin hedef alındığını ve olası gaz kesintileri konusunda uyarıda bulundu. Poltava Bölgesel Askeri İdaresi, Mirgorod bölgesinde bir doğalgaz boru hattının zarar gördüğünü duyurdu. Naftogaz şirketinin başkanı Roman Çumak, gaz üretimini sağlayan tesislerin de saldırılardan zarar gördüğünü belirtti.
 
- Ukrayna Başbakanı Denis Şmıgal, İngiltere’nin, Rusya’nın dondurulmuş varlıklarından elde edilen gelirlerden 752 milyon sterlin tutarında bir fonu Ukrayna’ya aktardığını duyurdu. Bu fonun, G7 ülkeleri tarafından oluşturulan Extraordinary Revenue Acceleration for Ukraine (ERA) adlı acil kredi programı kapsamında sağlandığını belirten Şmıgal, “Bu kaynakları Ukrayna’nın savunma kapasitesini güçlendirmek için kullanacağız” dedi.
 
Ukrayna Başbakanı, Londra ve G7 ülkelerine teşekkür ederken, Kiev’in dondurulmuş Rus varlıklarının tamamına el konularak Ukrayna’ya aktarılmasını beklediğini ifade etti.
 
- Bloomberg’e konuşan savunma kaynaklarına göre, Avrupa Birliği, Rusya’dan veya başka bir dış tehditten kaynaklanan askeri bir saldırı durumunda, ABD’nin desteği olmadan sadece birkaç hafta dayanabilir. Kaynaklar, AB ülkelerinin ciddi bir asker, hava savunma ve mühimmat sıkıntısı çektiğini ve bu eksikliklerin giderilmesinin yıllar alacağını belirtti.
 
Ukrayna’daki savaşın üçüncü yılına girilmiş olmasına rağmen, Avrupa ülkelerinin yeterli miktarda mühimmat üretimini hâlâ artıramadığı vurgulanıyor. Bu durum, AB’nin düzenli olarak ABD’den askeri malzeme tedarik etmesini gerektiriyor. Öte yandan, Ocak ayında göreve başlayan ABD Başkanı Donald Trump, Avrupa’nın savunma harcamalarını artırması gerektiğini ve NATO üyesi ülkelerin en az yüzde 5 oranında savunma bütçesi ayırmalarını istemişti.
 
- Avrupa havacılık ve uzay şirketi Airbus Defence and Space biriminin başkanı Michael Schöllhorn, Alman hükümetini, silah tedariklerini ABD’den değil Avrupa’daki savunma sanayi şirketlerinden yapmaya çağırdı. Schöllhorn, Alman gazetesi Augsburger Allgemeine ile yaptığı röportajda, Avrupa’nın kendi savunma kapasitesini güçlendirmesi gerektiğini belirtti.
 
- Rusya Adalet Bakanlığı, “yabancı ajanlar” listesine yeni isimler ekledi. Listeye eklenenler arasında Gürcistan ile ilgili Telegram kanalı yazarı Nikolay Levşits, Abhazyalı siyaset analisti İnal Haşig, Leningrad Bölgesi eski belediye meclis üyesi Anton Klimov, gazeteci Vasiliy Gatov ve kendisini “eski KGB subayı” olarak tanıtan blog yazarı Sergey Jirnov bulunuyor.
 
Öte yandan, “Wikimedia.ru” internet kaynağı ve “Volnıye Lyudi” şirketi, yabancı ajanlar listesinden çıkarıldı.
 
 
- Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, Rusya’nın Avrupa Birliği’nin "militarizasyonu" ve savunma sektörüyle ilgili tartışmalarını yakından takip ettiğini açıkladı. Peskov, AB’nin Rusya’yı ana düşmanı olarak konumlandırdığını ve savunma yapılanmasının doğrudan Moskova’ya karşı olduğunu vurguladı. Ayrıca Kremlin, Rusya ile ABD arasında nükleer silahların karşılıklı azaltılmasına yönelik herhangi bir diyaloğun Avrupa’daki nükleer silahları da kapsaması gerektiğini savunuyor.
 
Peskov günlük basın toplantısında “Rusya, ABD ile yürütülen silahsızlanma müzakerelerinde Avrupa’nın nükleer cephaneliklerinin de dikkate alınması gerektiğini düşünüyor. Bu konu, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un ülkesinin ‘nükleer şemsiyesini’ güçlendirme niyetine ilişkin son açıklamaları bağlamında daha da güncel hale geldi” dedi.
 
Peskov ayrıca, Rusya Silahlı Kuvvetleri’nin Ukrayna’daki askeri-sanayi kompleksine yönelik saldırılarının, Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un açıklamalarıyla bağlantılı olduğu iddialarını reddetti. Macron daha önce hava ve deniz sahasında bir ateşkes önerisinde bulunmuştu.
 
Sözcü “Hayır, biz bu görüşe katılmıyoruz. Askerlerimiz özel askeri operasyonu sürdürüyor ve bu operasyon kapsamında, Ukrayna’nın savunma sanayisi ve silah üretimi ile bağlantılı tesisler hedef alınıyor” ifadelerini kullandı.
 
- ABD merkezli uzay ve savunma şirketi Maxar Technologies, Ukrayna’nın uydu görüntülerine erişimini “idari bir talep” üzerine durdurdu. Ukrayna’daki kullanıcılar ve medya organı Militarnyi'nin haberine göre, kısıtlama hem devlet hem de özel sektör kullanıcılarını etkiledi.
 
Haberde, bu kararın ABD’nin dün Ukrayna ile istihbarat paylaşımını durdurma kararıyla bağlantılı olabileceği belirtildi. Maxar, çatışma sürecinde savaş bölgelerine dair uydu görüntüleri sağlayan en büyük ticari şirketlerden biri olarak biliniyor.
 
- ABD’nin Rusya’daki Ticaret Odası Başkanı Robert Agee, Moskova’ya yönelik yaptırımların hafifletilmesine dair bir white paper (politika raporu) hazırlayarak ABD hükümetine sunmayı planlıyor. Önerinin özellikle havacılık, yatırımlar, Rus bankaları ve lüks tüketim ürünleri alanlarını kapsayacağı belirtildi. Agee, havacılık sektöründeki en büyük ihtiyacın Rusya’ya uçak yedek parçalarının tedarik edilmesi ve teknik destek sağlanması olduğunu vurguladı. Bunun sadece iş dünyasının bir talebi olmadığını, aynı zamanda sivil havacılık güvenliği açısından bir insani gereklilik olduğunu belirtti.
 
Agee ayrıca ABD’li şirketlerin Rusya’da üretim yatırımları yapma isteğinin bulunduğunu ancak mevcut yaptırımlar nedeniyle bunun yasak olduğunu dile getirdi. Önerinin üçüncü ayağı olarak, sınır ötesi ödemelere yönelik kısıtlamaların kaldırılmasını gündeme getirdi. Bu değişikliğin, iki ülke arasındaki iş yapma maliyetlerini büyük ölçüde azaltacağını savundu. Lüks tüketim malları konusunda ise, özellikle kozmetik ürünlerin serbest dolaşıma girmesi gerektiğini vurguladı.
 
- İngiltere hükümetinde bazı üyeler, İngiltere ve Galler Başsavcısı Lord Richard Hermer’ı, dondurulmuş Rus varlıklarının kullanımı konusundaki tutumu nedeniyle eleştirdi. The Times’ın haberine göre Hermer, Rusya’ya ait fonların el konulmasının uluslararası hukuka aykırı olabileceğini savundu.
 
Gazete, İngiltere’nin, ABD’nin Ukrayna’ya askeri yardımı askıya almasının ardından oluşan boşluğu doldurmak için yeni finansman kaynakları aradığını ve Rus varlıklarının bu amaçla kullanılabileceğini belirtti. Ancak Hermer, böyle bir adımın Londra’nın uluslararası finans merkezi olarak güvenilirliğine zarar verebileceği ve Orta Doğu’dan gelen yatırımları azaltabileceği konusunda uyarıda bulundu.
 
- Ukrayna Enerji Bakanı Herman Haluşçenko, ülkenin farklı bölgelerindeki enerji ve gaz altyapısının ağır saldırılarla karşı karşıya kaldığını açıkladı. Haluşçenko, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, enerji sistemindeki hasarları gidermek için ekiplerin çalışmalarını sürdürdüğünü ve enerji arzını stabilize etmek için gerekli tüm önlemlerin alındığını belirtti.
 
- Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Aleksandr Pankin, Ermenistan’ın Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü (KGAÖ) bütçesine 2025 yılı sonuna kadar katkıda bulunmaması durumunda örgüt içinde farklı senaryoların değerlendirilebileceğini söyledi.
 
RIA Novosti’ye konuşan Pankin, Ermenistan’ın iki yıldır aidat ödemediğini belirtti ve bu durumun otomatik olarak üyelikten çıkmayı veya ülkenin örgütten çıkarılmasını gerektirmeyeceğini ifade etti. Ancak, KGAÖ içindeki iş birliğinin geleceği konusunda yeni düzenlemelerin gündeme gelebileceğini dile getirdi.
 
- Rusya Acil Durumlar Bakanlığı, Krasnodar bölgesinde yükselen hava sıcaklıkları nedeniyle petrol atıklarının deniz kıyılarına daha sık ulaşmaya başladığını açıkladı. Yetkililer, kıyı şeridinin 265 kilometrelik kısmında izleme çalışmaları yürütüldüğünü ve Anapa ile Temryuk bölgelerinde dalgıç ekiplerinin 19 noktada temizlik faaliyetlerine devam ettiğini bildirdi.
 
Bölgesel kriz yönetimi merkezinden yapılan açıklamada, Anapa’daki Premyera plajı, Vityazevo köyündeki Selena plajı ve Feya-2 tatil kompleksinin bulunduğu alanlarda yeni petrol atığı sızıntılarının tespit edildiği belirtildi.
 
 
- Donald Trump, nükleer silahlardan kurtulma çağrısında bulunarak Rusya ile nükleer silahsızlanma görüşmelerine başlamak istediğini söyledi. Trump "Herkesin nükleer silahlarından kurtulması harika olurdu. Rusya'da ve bizde çok daha fazla olduğunu biliyorum, Çin'in de dört-beş yıl içinde aynı miktarda nükleer silahı olacak. Hepimiz nükleer silahlardan kurtulabilseydik harika olurdu çünkü gücü akıl almaz" dedi.
 
- Bloomberg'in kaynaklarına göre Donald Trump, ABD ve Ukrayna arasındaki doğal kaynaklar anlaşmasını, Kiev'in Rusya ile ateşkese gitme taahhüdü vermesi koşuluna bağlamayı planlıyor. Washington, Trump'ın, Ukrayna ile yapılan doğal kaynaklar anlaşmasının, Oval Ofis'teki tartışmanın ardından askıya alındığını ancak Zelenskiy'in Moskova ile müzakerelere başlamak ve ateşkese dair gerçekçi adımlar atmak için anlaşma yapmaya istekli olması durumunda anlaşmanın tamamlanacağını belirtti. Bu şartlar, ekonomik işbirliği anlaşmasının bugüne kadar imzalanmamasının ana nedeni olarak gösteriliyor. Trump ve Zelenskiy'nin, anlaşmayı sona erdirmek için istekli olduklarına dair açıklamalarına rağmen, Kiev'in müzakerelere yanaşmaması hala engel teşkil ediyor.
 
- Ukrayna ve ABD, Suudi Arabistan'da önümüzdeki hafta müzakere masasına oturacak. Fox News muhabiri Jackie Heinrich, toplantı hakkında sosyal medya üzerinden bilgi verdi. 18 Şubat'ta Riyad'da, yıllar sonra Rusya ve ABD arasında yüksek düzeyde ilk müzakereler gerçekleştirilmişti. ABD heyetini Dışişleri Bakanı Marko Rubio, ABD Başkanı'nın Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz ve Orta Doğu özel elçisi Steven Witkoff'un katılacağı belirtilirken, Ukrayna adına Başkanlık Ofisi Başkanı Andriy Yermak müzakerelerde yer alacak. 
 
- Avrupa Birliği liderleri, Brüksel'deki zirvede Avrupa'nın yeniden silahlandırılması planını onayladı. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen tarafından önerilen ReArm Europe adlı inisiyatif, 800 milyar Euro değerinde bir bütçe öngörüyor. Bu plan, Avrupa'nın savunma kapasitesini güçlendirmeyi hedeflerken, özellikle hava savunma sistemleri, insansız hava araçları, topçuluk, roketler ve mühimmat alımlarını önceliklendirdi. Ayrıca, kritik altyapıların korunması gerektiği de vurgulandı. Planın bir parçası olarak, Avrupa'ya askeri yardım sağlamak da öngörülmüş olsa da, yalnızca 26 ülke bu maddiyi onayladı; Macaristan Başbakanı Viktor Orban ise bu konuda imza atmayı reddetti. Avrupa Konseyi'nin sitesinde yapılan açıklamada, Avrupa Komisyonu'nun, üye ülkelere savunma yatırımları için 150 milyar Euro'luk kredi tahsis etmeyi önerdiği ve bunun acil olarak değerlendirilmesi gerektiği belirtildi.
 
- Belçika, Ukrayna'ya F-16 savaş uçaklarının teslimatını bir yıl erteledi. Savunma Bakanı Ludivine Dedonder'in açıklamasına göre, teslimatın 2024 yılı sonunda gerçekleşmesi planlanırken, bu tarihin 2026 yılına kadar ertelenebileceği belirtildi. Bu ertelemenin nedeni, Belçika'nın ABD'den F-35 savaş uçaklarını beklemesi olarak açıklandı.  Benzer şekilde, Polonya da Ukrayna'ya MiG-29 uçakları sağlamama kararı aldı. Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda, NATO Genel Sekreteri Mark Rutte ile Brüksel'de yaptığı ortak basın toplantısında, MiG-29 uçaklarını Ukrayna'ya göndermeyeceklerini duyurdu. Polonya, bu uçakları kendi savunması için saklama kararı aldığını, çünkü şu anda bu uçakları yerine koyabilecek başka bir seçenek bulunmadığını duyurdu.
 
- NBC'nin haberine göre Donald Trump, NATO'ya olan katılımı ciddi şekilde gözden geçirmeyi planlıyor. Trump, ABD'nin ittifakta daha fazla harcama yapan ülkelere öncelik verme olasılığını tartışıyor. ABD, NATO'nun diğer ülkelerini savunmak için, belirli savunma harcama eşiklerine ulaşmayan ülkelere yardım sağlamamayı düşünebilir. Trump, NATO üyelerinden savunma harcamalarını GSYİH'nın %5'ine çıkarmalarını istiyor. Bu politika değişikliği, NATO'nun temel ilkelerinden biri olan kolektif savunma ilkesine büyük bir sapma anlamına geliyor. Aynı zamanda, ABD'nin Avrupa'daki askeri varlığını azaltma planları gündemde ve bazı birliklerin yeniden konumlandırılması tartışılıyor.
 
- Kremlin Sözcüsü Peskov, Paris'ten gelen 'çatışmacı' ve 'militarist' açıklamalara atıfta bulunarak, “Bu her konuda anlaşmak anlamına gelmiyor ama en azından bir anlaşmaya varmaya çalışmak için diyalog kurmak anlamına geliyor” dedi. Söz konusu bu durumun Avrupa'nın Moskova ve Washington arasında şu anda mevcut olan uyuma henüz uyum sağlayamadığını gösterdiğini belirten Peskov, "Avrupalılar bazen gereksiz yere çok esnektir, bu yüzden rüzgarın hangi yönden estiğini hissedecekleri göz ardı edilemez” cümlesini kaydetti. Peskov Polonya Başbakanı Donald Tusk'un yeni bir silahlanma yarışına ilişkin sözlerini yorumladığı konuşmasında, Rusya'nın çıkarlarını korumakla meşgul olacağını söyledi. Rusya'nın menfaatlerini güvence altına almakla meşgul olacaklarını söyleyen Peskov, Tusk'un yeni bir silahlanma yarışına ilişkin sözlerine “Bize karşı kazanamayacaklar zira biz onlarla oynamayacağız” dedi. (Sputnik)
 
-  Rusya Dışişleri Bakanlığı, Fransa Cumhurbaşkanı Macron'un son açıklamalarının Rusya'nın savunma planlamasında dikkate alınacağını ve Macron'un sözlerinin 'nükleer şantaj notları' içerdiğini vurguladı.  Dışişleri Bakanlığı, "Ülkemizi kaçıncı kez 'Fransa ve Avrupa için bir tehdit' olarak nitelendirdi ve her zamanki gibi siber saldırılardan seçimlere müdahaleye ve neredeyse diğer Avrupa ülkelerine saldırma arzusuna kadar tüm ölümcül günahlarla suçladı. Bu tür uydurmalar ve provokatif tezler daha önce de ağzından çıkmıştı. Ancak belki de ilk kez bu kadar yoğun ve uzlaşmaz bir biçimde dile getirildiler" cümlesini kaydetti. (Sputnik)
 
- The Wall Street Journal'a göre, Rusya, Suriye'deki askeri üslerini ekonomik destekle korumayı planlıyor. Moskova, Tartus ve Latakia'daki üslerini korumak amacıyla Suriye ekonomisine yatırım yapmaya hazır. Şubat ayında Rusya, Suriye Merkez Bankası'na 23 milyon dolar değerinde yerel para birimi vermeyi kabul etti ve böylece yeni Suriye yönetimiyle diyaloğa olan bağlılığını pekiştirdi. Bununla birlikte, Moskova, Suriye'nin devrik Cumhurbaşkanı Beşar Esad'ın teslim edilmesini tartışmayı reddetti. Rusya ve Suriye arasında resmi ilk görüşme, Ocak ayı sonunda Rus bir heyetinin Şam'a gitmesiyle gerçekleşti. WSJ'ye göre, bu diyalog, Başkan Vladimir Putin'in geçiş dönemi Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Eş-Şara ile yaptığı telefon görüşmesinin ardından daha da ileri bir seviyeye taşındı ve bu görüşmede, "güvenin yeniden inşası" da dahil olmak üzere "tazminat" konusu ele alındı.
 
 
TÜM ASKERİ OPERASYON HABERLERİ ARŞİVİ: TIKLAYIN

Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
İLGİLİ HABERLER
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
ANKET
2025 içinde Ukrayna krizinin barış anlaşmasıyla sonuçlanma ihtimali...
©Copyright Turkrus.com - All Rights Reserved
Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама