Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
YAZARLAR

John Lenin

 Çeboksar şehir merkezi, ekim ayında nadiren rastlanan güneşli bir pazar günü olmasından dolayı terkedilmiş  bir kent görünümünde. Araçlar, trafik ışıkları ancak tepede parlamakta olan güneşin rengine büründüğünde o da fuzuli olarak duruyorlar çünkü ortalıkta karşıdan karşıya geçmeye niyetli tek bir kişi bile görünmüyor.

 Belki de yılın son ya da son birkaç güneşli pazarından bir tanesini değerlendirmek için kentin sahipleri kendilerini aslında şehir merkezinden çok da uzak olmayan göl ve nehir kenarlarına atmış olsalar gerek.

 Erkekler muhtemelen daçalarının hemen kenarındaki ufak gölcüklerde, kışın buzun altında kalmaya pek de gönlü olmayan balıkların peşine bir ellerinde oltaları diğerinde de biraları ile düşerlerken, kadınlar da yüksek perdeden seslerle birbirlerine 'paranın pulluğu ile insanın kulluğu' arasında evlerine ve işlerine dair öyküler anlatıyorlar.

 Bense biraz da Ada'dan kalma günlerime de öykünerek sokakları her boş bulduğumda yaptığım gibi, uzun uzun gezinmek istiyorum.  Sağ tarafımdaki, içinde belki de zamanın biran önce tükenmesini umutsuzca bekleyen biletçilerden başkasının olmadığı şehrin en büyük sinemasının önünden aşağıya doğru  devam ediyorum.

 Nehir kenarına ulaşabilmem için daha sağlı sollu alışveriş merkezlerini, Büyük Postane'yi, Meclis'i arkada bırakmam gerekiyor. Bu kadar uzun bir yürüyüşü gelecek ilkbahara kadar bir daha yapamayacağımı bilmekten dolayı da iyiden iyice düşen tempom ile Çuvaşistan'ın en büyük Lenin anıtının olduğu meydana, Karl Marks caddesinden yürüyerek gelmem neredeyse yarım saatimi alıyor.

 Anıtın arkasındaki parkta, zaten hepsi de boş olan banklardan birine oturduğum sırada çimlerin üzerinde eğlenen 15-16 yaşındaki gençleri görüyorum. Ortalarına koydukları büyükçe bir taşınabilir müzik seti ve ellerinde de kola şişeleriyle onlar da kendi kafalarına göre  günün tadını çıkartmaya çalışıyorlar.

 Çalan şarkılar bana hiç de yabancı gelmiyor, hatta biraz daha kulak kabartınca anlıyorum ki yerel bir radyo istasyonunu dinliyorlar ama parçalar anne-babalarımızın gençliklerinde dinledikleri 'The Beatles' melodileri. 'All you need is love', 'Revolution','Come together','Yesterday','Let it be'...

 Dj şarkıların aralarında açıklamalar yaptığında anlıyorum ki gençler Lenin anıtının arkasında John Lennon'un 9 ekimdeki doğum günü anısına Rus radyosunun hazırladığı özel programı dinliyorlar.

 ***

 Bu meydana daha önceden de defalarca gelmiştim ve  dikkatimi her defasında Lenin anıtının yalnızlığı çekmişti. Onca haşmetine karşın bana hep, sanki bir yana itilip orada unutulmuş ve bulunduğu yerden tek başına olana bitene  hüzünle bakıyor gibi gelmişti. Bu sefer de yine aynı duyguya üstelik daha da yoğun olarak bir kez daha kapıldım.

 Tarihin her döneminde toplumun içinden birileri öne geçip, insanları inandığı doğrulara taşıyacak sözcüklerle onlara seslenmiştir. Bu sesler kimi zaman daha kaynağında susturulmuş kimi zaman da hedefe ulaşmadan yarı yolda soluksuz kalmışlardır. Aslında 'devrimler' sanırım zamana yayılmış ancak asıl özellikleri aynı doğrultuda konuşan, yazan, susarak direnen, haykıran, savaşarak tükenmeyen insanların bir kısmının görebildiği bir kısmının ise sadece oluşumuna katkı sağladığı 'başarılar' olsa gerek. Ve her başarıda olduğu gibi devrimlerin de bir ömürleri var. Devrim süresince toplum, rahat davranıp amaca ulaştığını düşünürse, uğraşıp yetiştirilmiş ağacın meyvelerini yerken yeni fidanlar dikmek için toprağa gereken özeni göstermezse  karşı devrim mutlaka boş durmayıp yeni kaleler elde ediyor ta ki son kaleyi de fethedene kadar.

 Vladimir Lenin de insanları Çar'dan, asalet ünvanlarından, her türlü sömürüden kurtarmak için çıktığı yolculuğunda yıllar öncesinden ama aynı John Lennon'un 'Imagine' şarkısındaki gibi, ''Artık özel mülkiyet kavramının olmayacağından, hırs ve açgözlülüğün yok edilmesi gerektiğinden, bütün insanların barış içinde yaşamaları hedefi ve tüm dünyayı paylaşmalarından'' sözediyordu. Ancak sonra ...

 

1917'deki devrimden bu yana neredeyse 100 yıl geçti, Rusya'da iktidarda bu kez başka bir Vladimir var, Vladimir Putin. 7 ekim'de doğan Putin doğum gününe bu kez, Rusya 2. dünya savaşında 20 milyondan fazla askerini kaybederken karşı cephede olan İtalya'nın Başbakanı Berlusconi'nin, özel uçağı ile kendisini kutlamak için geldiği Moskova'da girdi. Hatta kimbilir belki doğum günü pastası üflendikten sonra bir ara John Lennon'un imagine'i bile çalmış olabilir.

 Dünya o kadar büyük bir hızla değişiyor ki bir zamanlar ırk ve sınıf farkı ortadan kalksın diyerek devrimi gerçekleştirenlerin bugünkü ardılları, ''Rus pasaportlarına herkesin milliyetleri yazılmalıdır'' diyorlar.

 Yeni Rus gençlerin gözünde  Lenin anıtı; Züganov'un başında olduğu Komünist Partisi'nin ancak kendilerini taşıyabilecek gücü bulabilen yaşlılarının, her yılın 22 nisanında hatırlayıp ellerinde ince sopaların ucuna takılmış kızıl bayraklarıyla doğum gününü kutlamaya geldikleri, güvercinlerin bile duyarsız nezaketsizlikleriyle izler bıraktıkları neredeyse bir park süsü haline geldi.

 Gençler görmedikleri Lenin'in muhtemelen söylediklerini de bilmiyorlar ama Lennon'un sözleri, müzikle bugünlere taşınmış ve onu dinliyorlar ve  bir yerde de farkında bile olmadan aslında Lenin'i, Lennon'un parçaları ile içselleştiriyorlar. Zaten hep onu öğretmemişler miydi  bizlere ''Ne dediğin değil nasıl dediğin önemlidir'' diye?

 Ben de artık, dinlendiğim banklardan kalkıp gençlerin yanlarından uzaklaşırken sesimi hafiften yükseltip mırıldanmaya başlıyorum,

 Hayal et bütün insanların

 hayatı barış içinde yaşadığını

 Benim bir hayalci olduğumu söyleyebilirsin

 ama tek ben değilim

 Umarım bir gün sen de bize katılırsın

 ve dünya yekvücut olarak yaşar. 

15/10/2011

<akoba66@yahoo.com>

Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
İLGİLİ HABERLER
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
ANKET
Hayatınız ve işiniz için 2023'e kıyasla genel 2024 beklentiniz nedir?
©Copyright Turkrus.com - All Rights Reserved
Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама