Реклама
Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
YAZARLAR

Çeyrek asırlık Rusya tarihimizin altın sayfası, "ikinci adres" ansızın kapanırken...

SUAT TAŞPINAR yazıyor: Haberi sabahın köründe bir telefon mesajıyla aldım. Çok yakın bir dostumun vefat haberi gibi yankılandı kulağımda... Halbuki ne vardı? Sonuçta, KAP’a son derece kuru, mekanik, sıradan soğuk cümlelerle bildirilmiş bir “banka satış” haberi idi. "Yapı Kredi Bankası’nın, Rusya’daki iştiraki Yapı Kredi Moscow’u bir Rus bankası olan Expobank’a sattığı" kamuoyuna duyuruluyordu. O kadar…

Ama kazın ayağı hiç de öyle değildi. Tıpkı Katalanların Barselona için “Bir kulüpten daha fazlası” dediği gibi, Yapı Kredi Bank Moskova da Rusya’da yaşayan toplumumuz için “bir bankadan çok daha fazlası” idi… Başlığı da hüzünle oradan verdik zaten.

1988’de, devrin Başbakanı Turgut Özal’ın teşvikiyle,  temsilcilik ofisi açarak SSCB’ye Türk bankacılık sektörünün akıncı beyi olarak gelmişti Yapı Kredi. İlk bayrağı onlar dikmişti. Moskova’dan Türkiye’nin telefonla üç-beş saatte santral üzerinden bağlandığı bir dönemde, ilk inşaatçılarımızın sadece bankası değil evi, barkı, sırdaşı, yoldaşı olmuştu. İlk ticaretin finansmanı, ilk tur gruplarının paralarının yollanması… Son 30 yıllık ilişkilerimizde hakkı ödenmeyecek bir emeği vardı Yapı Kredi Moskova’nın… 

Tek şubeli, ufacık bir bankaydı ama hem insanların gönlündeki yeri, hem camia için önemi, kütlesiyle ölçülmeyecek kadar büyüktü. Sonradan hayli yol alan müteahhit İsmail Koçak’ın, henüz genç bir mühendisken ilk restore edip, tarihi fasadını bugünkü modern iç dizaynıyla harmanladığı Gonçarnaya Naberejnaya Dom 1 adresindeki iki katlı muhteşem binası, Moskova’da yaşayan Türkler için “Mevlana tekkesi” gibiydi. Her daim açık, her zaman güler yüzlü.

Ben 1996’da Ömer Kükner’in temsilcilik ofisi müdürü olduğu dönemde girdim ilk kez o kapıdan. Sonrasında dostluklar sayesinde yıllarca “ikinci adresim” oldu. Ertesi yıl bankacılık lisansı alındı,  Yapı Kredi Moskova’nın “efsane” yılları, sevgili Erhan Özçelik’in ilk genel müdürlüğü yaptığı o dönemle başladı.  Erhan Özçelik sadece iyi bir bankacı değil, eskilerin "düğün evinin aşçısı-cenaze evinin yasçıcı" diye tabir ve takdir ettiği türden, herkesin her derdine koşan, her kapıyı açan çok özel bir insan olarak derin izler bırakarak gitti Moskova’dan. 

Moskova’daki Türk toplumu, dünya görüşleri ne olursa olsun medenice bir araya gelmeye, sosyal projelere destek olup imza atmaya dair ilk somut adımları Erhan Özçelik ve eşi Nurperi Özçelik’in (ki Moskova Türk Kadınlar Organizasyonu’nun 90’ların ortasında kurucu başkanıdır) unutulmaz çabalarıyla başardı… Bankacılığın ya da iş adamlığının sadece para kazanmak değil insanların hayatlarına pozitif katkılar sağlamak olduğunu, muhatapların “müşteri” değil “insan” olduğunu en güzel Erhan Özçelik örneklerdi. Bugün hala hangi mecliste sözü geçse insanlar sevgiyle, özlemler hatırlıyorsa, onca çabası boşa gitmemiş demektir… Bugün “şatafatlı koltuklarda” oturup “yaldızlı kartvizitler” dağıtan herkesin bir gün onun gibi sevgiyle anılmayı hak etmesini dileriz...

Erhan Özçelik, yıllarca iki genç yardımcısı Bozkurt Kaplangı ve Adnan Anaçali ile Moskova’da “mahşerin üç atlısı” gibi tozu dumana katıp bankacılık yaptı. Yapı Kredi o yıllarda “bir bankadan daha fazlası” oldu. Yeni bankalar kuruldu, hepsi başarılı oldu, rekabetten çok “herkese yetecek bir pazarın” dayanışması içinde, ölçülü-saygılı bir Türk bankacılık sektörü köklendi, budaklandı, kendi geleneğini ve başarı öyküsünü yarattı Rusya’da. Erhan Özçelik’in ardından nöbeti önce Ümit Somer, sonra Bozkurt Kaplangı devraldı. Onlar da “Yapı Kredi Moskova” geleneğini korudular, Gonçarnaya Naberejnaya Dom 1, Türk toplumunun kendini iyi hissettiği bir sıcak yuva olmaya devam etti…

Son olarak Boğaçhan Güller 2011’de teslim aldığı bayrağı bugüne kadar taşıdı… Güller de, Erhan Özçelik ile başlayan geleneği özenle devam ettirip tamamlamayan bir isim olarak kendi damgasını vurdu. İstanbul’da bırakmak zorunda kaldığı ailesini ihmal etme pahasına, Moskova’daki bankanın üzerine titredi, zor bir dönemde bayrağı dik tutmayı başardı. Geçen yıl Rusya Merkez Bankası dergisinin Yapı Kredi’yi en etkili yönetilen 4. banka olarak göstermesi tesadüf değildi. Zaten Expobank da, Yapı Kredi'nin bu cazibesine kapılıp, satın alma pazarlıklarında diğer rakipleri ekarte edip, yüksek sayılabilecek bir fiyat ödemeyi o yüzden kabul etti. 

Tabii şimdi hemen hepimizin Rusya’daki hayatımızda bir yeri, katkısı, sıcaklığı olan Yapı Kredi Bank Moskova ile vedalaşma haberinin şokunu yaşarken, adına ayrı bir paragraf açmadan geçilmeyecek bir “kahraman” daha var. Üstelik genel müdürüler değişirken her daim “dükkanı bekleyen”, Moskova’daki Türklerin Marko Paşası, halledilmez sorunları halleden, kitabında “olmaz” karamsarlığı asla olmayan o ismin çoğumuzda hakkı vardır: Bayram Yalın. Şu an genel müdür yardımcısı görevinde olan Bayram Yalın, bu camianın en eskilerinden biri olarak ayrı bir alkışı, şükranı hak ediyor doğrusu.

Ama bizim için hepsinden önemlisi, Yapı Kredi Moskova, Rusya’da Türk toplumunun sosyal ve kültürel hayatının ana destekçilerinden biri olma ilkesinin sembolüydü. "Biz bir aileyiz" ilkesine inanan ve yaşatan kurumlardandı. "Bana ne faydası var?" sorusunun sorulamayacağı yerler olduğunu çok iyi bilirdi.

Bir banka satılıyor diye kalkıp da bu kadar gözü nemli bir yazı yazacağım aklıma gelmezdi… Hemde sıcağı sıcağına. Ama ne yalan söyleyeyim, bunca yılın anıları yorgun tren katarı gibi gözümün önünden geçince dayanamadım.

Behçet Necatigil, “Sevgileri yarınlara bıraktınız / Çekingen, tutuk, saygılı. /…/ Vermeye az buldunuz / Yahut vaktiniz olmadı.” diyordu unutulmaz şiirinde. Biz de kavanoz dipli dünyanın sonu gelmez koşuşturmacasında bazen söyleyecek sözleri, hak edilmiş övgüleri söylemeye vakit bulamıyoruz ne yazık ki.

Bardağın boş tarafından bakınca, Yapı Kredi Moskova’nın satılması bunca duygu yükünün ötesinde, Rusya’daki Türk toplumu ve iş dünyası için bir kayıptır. Bir simgenin yok olmasıdır.  Bardağın dolu tarafından bakınca, Yapı Kredi Moskova’yı satın alan Expobank’ın yetkililerinin verdiği “Uluslararası ağımızı genişletiyoruz, Türk müteşebbis odaklı çalışmaya devam edeceğiz” demeçleri bir nevi tesellidir. Zira geçen yıl Garanti Bank Moskova’yı “hepten” kaybetmiştik. Hiç değilse Yapı Kredi Bank Moskova’nın yeni sahipleri, Türkiye-Rusya ilişkilerine odaklanma sözü veriyorlarsa bu kaybı hafifletir...

Yapı Kredi Bank Moskova, anılarımızda güzel yaşayacak… Önemli bir misyonu başarıyla temsil ettiği, müteşebbislerimizin Rusya tarihi yazılırken tanığı olduğu çeyrek asrın izleriyle… Gidişi apansız olsa da.

26.10.2017

Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
İLGİLİ HABERLER
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
ANKET
Yıl biterken Rusya'daki işlerinizi geçen yıla kıyasla nasıl değerlendiriyorsunuz?
©Copyright Turkrus.com - All Rights Reserved
Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама