Rusya gerçekleri: Davul kimin boynunda, tokmak kimin elinde?
![]()
Rusya bugün sandık başında. Hesapta Duma'nın 450 milletvekili seçilecek. Yüzde 7'lik seçim barajını 'Demokrasiye aykırı' diye lanetleyenlere, 'Siz önce gidin AB'ye aday Türkiye'deki yüzde 10'luk barajın ayıbını temizleyin' cevabı yapıştırılacak. Putin kendisi öyle istediği için seçim güvenoylamasına dönüşecek. şahsi reytingi yüzde 70'lerde olduğuna göre, aşağısı 'güvensizlik' sayılacak. Ama öyle ya da böyle, o rakam bulunacak!
Rusya'yı dışarıdan bakarak, hele de Anglo-Sakson medyasının 'kahkaha aynası' deformasyonlu yorumlarıyla anlamak zor. Yıllardır içeride yaşayanlar bile sık sık bildiklerimizi, düşündüklerimizi sıfırla çarpmak zorunda kalıyoruz. Çünkü Rusya'nın kendi gerçekleri var.
ılk gerçek, köleliğin resmen 1861'de kaldırılabildiği bu topraklarda, Çarlıktan Sovyetlere hep açlık korkusunu yaşayan halkın derdinin hâlâ 'ekmek ve düzen'den ibaret olduğunu görmek.
ıkinci gerçek, yine çoğunluk için demokrasinin 'kaos, istikrarsızlık, demogoji, oligarşi' gibi kulak tırmalayan kelimeleri çağrıştırdığını, bunda da Yeltsin devrindeki tablonun etken olduğunu hatırlamak.
Üçüncü gerçek, hep yarı sarhoş, gaddar ve hasta liderlerin elinde kalan, SSCB dağıldıktan sonra şamar oğlanı muamelesi gören Rusların, ulusal onurlarını iade eden, genç, dinamik, halkın sevgisini kazanan, gençlerden 'pop yıldızı' yaşlılardan 'aziz' muamelesi gören Putin'in liderliğini canı gönülden desteklediğini bilmek.
Gerisi artık doktrin tartışması ya da teorik düzeyde sonu gelmez bir nefes tüketmeden ibaret. Rusya'da Batılı anlamda demokrasi yokmuş! Kim var diyor ki? ınsan hakları ihlalleri varmış! Sadece Sovyet devrinde 30 milyondan fazla masum insanının rejim düşmanı diye öldürüldüğünü, bu topraklarda böyle bir 'gelenek' olduğunu bizzat Rus tarihçiler söylemiyor mu? Geçmişteki her büyük terör olayında özel timlerin baskınlarıyla onlarca sivil yaşamını yitirdiğinde devlete olan güvenin daha da arttığı anketlere yansımadı mı? "Her millet hak ettiği şekilde yönetilir ve her milletin kendi kabullendiği rejim, layık olduğu rejimdir" denmiyor mu?
Bunlar savunma-yerme değil; durum tesbiti.
şu an Putin isterse ulusal lider, isterse Çar olabilir. Yarın ne olur bilinmez, ama bugün bu şartlar mevcut. Çünkü Putin her şeyi ülkenin iyiliği için yaptığına inanıyor, halk da ona inanıyor. Halk hükümeti eleştiriyor, bürokratları hırsız diye suçluyor, ülkede adalet olmadığından yakınıyor, kızıyor ama laf Putin'e gelince kutsal bir kelime duymuş gibi yüzü nurlanıyor! Yani Putin kendisi gitmek istemediği sürece iktidarı tehlikede değil.
Rusya şu an bir bürokrat devletine dönüşüyor. Hayatın her alanında devletin egemenliği güçleniyor. Medyadan ekonomiye, her yerde bürokratik devlet bir ejderha gibi. Üstelik Sovyet devrinde olmayan korkunç bir para var ve iktidar artık salt bir güç değil, muazzam bir zenginlik demek.
Putin hangi sıfatla olursa olsun ülkeyi yönetmeye devam edecek. Bundan sonraki kritik soru, dallanıp budaklanan bu devasa devlet aygıtında toplanan muazzam serveti bürokratların doymaz açlığına teslim etmeden, toplumun yararı için kullanıp kullanamayacağı...
Öbür türlü, uzaya ilk insanı yollayan ama yürüyecek yolu olmayan Sovyet devrinin hayaleti bu ülkenin üzerinde dolaşmaya başlar. Rusya 'süper güç' olur, ama insanları mutlu olmaz.
Putin belki 'ekmek ve düzen' getirdi, ama henüz 'huzur ve güven' getiremedi.
2/11/2007
Реклама