Gazprom nereye koşuyor? Yıkıcı üslup, nobranlık ve Kremlin'in zor seçimi
Soğuk Savaş’ın en fırtınalı yıllarında, bir Amerikalı ile bir Rus, bir konferansta tanışır. Amerikalı hemen caka satmaya başlar. “Bizim üç tane arabamız var. Birine ben binerim, öbürüne karım biner. Üçüncüsü bir ciptir, yurtdışına gezmeye giderken de ailecek ona bineriz. Peki siz Ruslarda nasıl?”
Rus cevap verir: “Valla bizim bir emekter Lada var. Ben de ona binerim, karım da, çocuklar da.”
Amerikalı küçümseyen bakışlarla sorar: “Peki yurtdışına çıkarken ne kullanırsınız”.
Cevap: “Tank!”
Bu fıkra, SSCB yıkıldıktan 16 sene sonra bile Rusya’da “gereksiz sertliklerle” her karşılaştığımda aklıma geliyor. Gazprom’un tavırlarındaki “nobranlık” da o yüzden fıkrayı güncelleştiriyor. Yani kaba davranışlar, sert ve gönül kırıcı tavırlar, gereksiz yere Gazprom’a ve Rusya’ya zarar veriyor. Bu durum artık, Rusya için “tahrip edici” boyutlara varıyor.
Gazprom’un Başkanı (CEO) Aleksey Miller, az ve öz konuşan birisi. ısmi cismi bilinmezken Putin tarafından St. Petersburg’tan alınıp getirilen ve bugün piyasa değeri 270 milyar doları bulan şirketin başına konulan bir “aile” mensubu. Gazprom’un vitrinide son 1,5 yıldır öne çıkan ve “sert üslupları” dikkat çeken iki isim ise, Başkan Yardımcısı Aleksandr Lebedev ve Basın Sözcüsü Sergey Kupriyanov.
Onlar mikrofonun karşısına her geçtiklerinde kavga çıkacak hisse veriyorlar. “Diplomatik incelik”le tanışıklıkları pek yok. 2005 sonunda Ukrayna ile kriz çıktığında da, son Belraus gerginliğinde de hep ateşe gaz ile körük ile gidenler onlardı. “Gaz bizim, fiyatımız bu, iki kat arttırıyoruz, dünya fiyatlarına çekiyoruz, isteyen alır isteyen almaz” diye kestirip attılar. Gazprom’u da, Rusya’yı da “antipatik” yaptıklarını ne kadar fark ettiler, tartışılır. Ve hala dümende onlar var, bir uyarı aldıklarını ya da üsluplarının tasvip edilmediğini bir yerde duymadık, okumadık.
Burada bir yanlış yapılıyor. Gazprom, yeni dönemde Rusya’nın “amiral gemisi”dir. “Enerji süper gücü” olmak isteyen yeni Rusya’nın, en önemli kozu olan Gazprom’da Sovyet devirini çağrıştıran bir “politbüro” ve “KP Genel Sekreteri” üslubuna teslim olmaması lazım. Putin bir yandan Rusya’nın “tüm dünya için güvenilir enerji partneri” olduğunu her fırsatta tekrarlıyor, öbür yandan Gazprom’un üslubu “güvensizlik” veriyor.
Eski SSCB ülkelerine verilen gazın fiyatının “bir anda” dünya fiyatına çekilmesi ve yüzde 100’den fazla zamlanması, yanlışlar zincirine eklenen bir halka daha. Gazprom'u haklı iken haksız gösteren bir yönetmle bu yapıldı çünkü. Farz edin ki, siz “zengin”lik içinde yaşayan ve “kadim dost” saydığı komşularına birkaç dairesini piyasanın yarı fiyatına kiralayan bir mülk sahibsiniz. “Kira artık komik oldu komşu, kimsenin birbirine hakkı geçmesin, bak seni önceden uyarıyorum. Kirayı gelecek iki senede piyasa raicine çekeceğim, istersen kiratı arttır,istersen kendine yeni ev bul” demek bir üslup şekli. Kış kapıya dayanmışken bir anda komşunun kapısını yumruklayıp, “Kiraya gelecek ay yüzde 100 zam yapıyorum, ya veririsin ya da hemen tasını tarağını toplayıp çıkarsın” demek bir başka üslup... Gazprom maalesef ikinci yöntemi hoyratça uyguladı ve işleri zorlaştırdı.
Her ülke ekonomik gücünü, ilişkilerini kendi milli çıkarlarını en öne koyarak kullanır, bunda sorun yok. Ama hayatta “üslup” diye de çok mühim bir şey var. Gazprom’un bu tavrına takan sadece biz değiliz. Kommersant da “Gazprom yüzünden Rusya’nın zayıflayan pozisyonuna” dikkat çekti. Devlet kontrolündeki Rossiyskaya Gazeta’da ünlü analist Sergey Karaganov, bu tavır için “küstahça” nitelemesini kullandı. Yani rahatsızlık Moskova’da da yazılıyor, konuşuluyor.
Ukrayna, Gürcistan, Moldovya, Azerbaycan. Hatta “kardeş” Ermensitan ve Belarus. Hepsi Gazprom’un son bir yılda ilişkileri “kavgalı” hale getirdiği ülkeler... Türkmen, Azeri ve ıran gazının tüm bu ülkeler için acilen “alterntif” hale getirilmek istenmesinde önemli bir etken de, Gazprom’un bu “restçi” tavrı değil mi?
Rusya dünya sahnesine yine “büyük oyuncu” olarak dönecekse –ki dönüyor- bu üslup meselesine özen göstermek zorunda. Kremlin, artık bu üslubun kendi üslubu olduğu zannı iyice yerleşmeden –eğer öyle değilse- bir adım atmak, Gazprom’un gazını almak zorunda. Zaten Soğuk Savaş yıllarında Batılı propaganda aletlerinin üstüne yapıştırdığı “nobran” imajdan hala kurtulamazken, bir de Gazprom üst yönetiminin kendi ayağına kurşun sıkan tavrı işlerini daha da zorlaştıracak.
Gazprom puan kaybediyor. şaka gibi olacak ama, sadece Türkiye’de şu sıralar puan topluyor! Münevver Türk basını, şu günlerde ıran gazı kesti, Rusya vanayı daha da açtı diye bir anda “Gazprom dostu” oldu ya! Gazprom’un değilse de, Rusya’nın güvenilirliğinden kuşkumuz yok. Ama mesel o değil: Günü kurataracak yorumlarla sıra savılacağına, nükleer enerji başta omak üzere “alternatif” nasıl yaratılır üzerine yazılıp çizilse ya? Gaz zengini Rusya bile Putin’in emriyle termik ve nükleer enerji kaynaklarını arttırmak için seferber olmuşken biz Türkiye’de somut ne adımlar atıyoruz diye manşetler görsek ya?
Реклама