ızvestiya'ya yeni şef: Türkiye onu tanımıyor, o Türkiye'yi yakından tanıyor
ızvestiya, son yıllarda tirajı 250 binin üstüne çıkmayan, ancak prestiji tirajının çok üstünde olan bir gazete. SSCB döneminden kalma şöhretini koruyan gazete, özellikle sondan bir önceki yayın yönetmeni Raf şakirov'un elinde Batılı anlamda bir "quality paper"a dönüşmüştü.
ızvestiya, son yıllarda tirajı 250 binin üstüne çıkmayan, ancak prestiji tirajının çok üstünde olan bir gazete. SSCB döneminden kalma şöhretini koruyan gazete, özellikle sondan bir önceki yayın yönetmeni Raf şakirov'un elinde Batılı anlamda bir "quality paper"a dönüşmüştü.
Gazete, son dönemde Rus gazetelerinin en çok zorlandıkları "dizayn" değişikliğini de başarıyla tamamlamış ve görsel olarak da "birinci sınıf" bir gazete olmuştu. Ancak geçen yıl Beslan'daki okul baskınının ızvestiya'nın birinci sayfasında veriliş tarzı Kremlin'in tepkisine yol açmıştı. Gazetede, yarı çıplak haldeki yaralı kız çocuklarının fotoğraflarının yayınlanması hoş karşılanmamıştı.
Bu olay, zaten Kremlin çizgisini çok iyi takip etmemekle suçlanan şakirov'un sonunu getimişti. Eylül 2004'te ızvestiya'nın başına, 26 yaşındaki gazeteci Vladimir Borodin getirildi.
Ancak hissedarlar, genç gazetecinin "başarsız" olduğuna karar verdi. ızvestiya'nın yüzde 51'ini Gazprom, yüzde 47'sini de Lukoil kontrol ediyor. ıki şirket de devletin gölgesi altında. ızvestiya'nın zaman zaman "muhalefet çanak tuttuğu" iddia edilen yayınları yönetimi ve hissedarları rahatsız ediyordu. Ve 1 yıl sonra genç yönetmenin de ipi çekildi.
ızvestiya'ya "1 numara" olan Mamontov 53 yaşında. 1990'dan beri Komsomolskaya Pravda'da (KP) çalışıyor. Rusya'nın günlük tirajı 1 milyona ulaşan bulvar gazetesi KP'de son görevi yine genel yayın yönetmenliği idi.
Mamontov Türkiye'yi çok yakından tanıyan bir isim. Kendisiyle 2002 yılının ekim ayı başında 3 gün Antalya'da beraber tatil yapmıştık. Moskova'daki Türk şirketlerinden Troy Group, KP'nin Türkiye'de basılan ve Ruslara dağıtılan özel gazetesinin yayıncısıydı. Projenin ilk yılını kutlamak için Mamontov ve iki KP'nin iki editörünü Antalya'ya davet etmişti. ılk gün, Sheraton'da kaldık. Troy Group'un patronu Cüneyt Vardar, bu önemli konuğun Antalya'da en iyi şekilde ağırlanmasını arzulamıştı.
Ancak ilk gün Kaleiçi'nde yenilen yemeğin ardından Mamontov'u biraz keyifsiz gördüm. Sebebini sordum. "Bu tür pahalı mekanlar beni pek çekmiyor. Daha sakin, sade bir yere gidemez miydik? şöyle denizi tenha olan bir yere" dedi kibarca. "Anlıyorum, sizi öyle bir yere götüreceğim" dedim.
Durumu, evsahibimiz olan Troy Medya'nın Genel Müdürü Abdurrahman Baytaş'a anlattım. Hemen bir araba kiraladık ve ertesi gün Olimpos koyuna gittik. Son derece sade, bungalow tarzı ucuz bir yerde oda bulabildik. Mamontov'un keyfi yerine geldi. Hele bir de küçük bir balıkçı lokantasında sabahın ilk ışıklarına kadar rakı eşliğinde "Türk-Rus ilişkileri" muhabbeti oldu ki, sormayın.
ışin bu tarafı değil asıl anlatmak istediğim. Ben Vladimir Mamontov'dan, daha önce eşiyle beraber iki kere tatile Türkiye'ye geldiğini, hele de bir seferinde ızmir'dan cip kiralayıp Antalya'ya kadar geldiğini duyduğunda çok şaşırdım. Türkiye'yi çok sevmişlerdi. Bizi çok iyi tanıyordu. Türk-Rus ilişkilerine de büyük önem veriyordu. O zaman Putin henüz Türkiye'ye gelmemişti. Üstdüzey ziyaretlerde "aksaklık" vardı. "ılk ziyaret yapılsın, gerisi düşündüğünüzden çok daha hızlı gelişir" demişti. Ve haklı çıktı.
ışte Rusya'nın en önemli gazetesindeki son değişiklik ve "Türkiye bağlantısı" böyle. Zira, içinden Türkiye geçmeyen haberleri, yazıları okuma adeti pek yok bizde! Böylece yazı daha çekici oldu!
Реклама