"Kağıttan kaplansak gelip hesaplaşmayı denesinler"
Rusya'nın önemli düşünce kuruluşlarından Valday Uluslararası Tartışma Kulübü'nün 22. oturumu, Devlet Başkanı Putin'in katılımıyla gerçekleştirildi. Rus lider, 'Çok Merkezli Dünya: Kullanım Kılavuzu' başlıklı oturumda katılımcılara yaklaşık dört saat süreyle seslendi. Putin, Rus güçlerinin Ukrayna'daki tüm cephe hattı boyunca ilerlediğini ve ABD öncülüğündeki NATO'nun neredeyse tamamının artık Rusya'ya karşı savaştığını söyledi, Trump'ın sözleriniğ hatırlatan Putin "Kağıttan kaplan... Sırada ne var? O kağıt kaplanla ilgilenelim... Eğer NATO'nun tamamıyla savaşıyor, ilerliyor, özgüvenli ve hareket halindeysek ve bir 'kağıttan kaplan'sak, o zaman NATO nedir?" diye sordu.
Putin konuşmasında, “Bence kimsenin şüphesi yok ki, Rusya'nın karşı önlemleri uzun sürmeden gelecek. Tehditlere verilecek yanıt, yumuşak bir ifadeyle, çok ikna edici olacaktır. Tam olarak bir yanıt. Biz hiçbir zaman askeri çatışmayı başlatmadık. “Rusya asla zayıflık ve kararsızlık göstermeyecek" dedi.
Putin’in Valday katılımcılarıyla buluşması, kulüp tarihinde geleneksel bir etkinlik olarak yer alıyor. Rus lider, 2004 yılından bu yana her yıl Valday katılımcılarıyla bir araya gelerek genel oturumda kapsamlı bir konuşma yapıyor ve ardından güncel konular üzerine uzmanların sorularını yanıtlıyor.
Vladimir Putin, "Rusya’nın NATO’ya saldırmayı planladığına inanmak imkânsız, ancak Avrupa’daki insanları buna inandırmaya çalışıyorlar" dedi.
Putin Avrupa'nın bölünmeyi aşmak ve sallantıda olan birliği güçlendirmek istediğini belirtti. Putin konuşmasını şu cümlelerle sürdürdü:
"Avrupa ülkeleri bölünmeyi aşmak, sallantıda olan birliği güçlendirmek istiyorlar, ki bunu daha önce de yapmışlardı; ama bunu iç sorunları çözerek değil, düşman imajını büyüterek yapıyorlar. Eski bir yöntem."
Vladimir Putin, Rusya'nın Avrupa'nın militarizasyonuna çok ikna edici bir yanıt vereceğini açıkladı.
Putin konuşmasında, “Bence kimsenin şüphesi yok ki, Rusya'nın karşı önlemleri uzun sürmeden gelecek. Tehditlere verilecek yanıt, yumuşak bir ifadeyle, çok ikna edici olacaktır. Tam olarak bir yanıt. Biz hiçbir zaman askeri çatışmayı başlatmadık. “Rusya asla zayıflık ve kararsızlık göstermeyecek" dedi.
Putin, Rusya’nın dünya için en önemli parça olarak gerekli olduğunu, aksi takdirde dengenin kurulamayacağını söyledi.
Putin konuşmasında şu cümleleri kaydetti:
"Dünya sisteminden bizi dışlamak, kovmak istediler ama Rusya bu sistemi basitçe bırakmıyor, çünkü Rusya, evrensel dengenin çok önemli bir parçası olarak gereklidir. Sadece toprakları, nüfusu, savunma, teknoloji ve endüstri potansiyeli ya da doğal kaynakları yüzünden değil — tabii ki saydığım tüm bu faktörler çok, çok önemli ama en önemlisi, dünya dengesi Rusya olmadan kurulamaz."
Putin, Batı ülkelerinin hegemoniden vazgeçmeye hazır olmadığını, mutlak iktidar cazibesine dayanamadıklarını söyledi.
“Batı ülkeleri mutlak iktidar cazibesine dayanamadılar. Bu cazibe çok ciddi. Bu cazibeye karşı koymak için tarihsel bir perspektife ve iyi bir hazırlık seviyesine sahip olmak gerekiyordu” diyen Putin, her gücün bir sınırı olduğunun altını çizdi.
Putin, Batı'nın Ukrayna halkı için hiç üzülmediğine dikkat çekerek, bu kişileri feda edilebilir olarak gördüğünü vurguladı.
Avrupa’nın Ukrayna’daki çatışmayı sürekli tırmandırdığının altını çizen Putin, “Ne yazık ki, çatışmaları sonlandırmak henüz mümkün olmadı. Ancak bunun sorumluluğu çoğunlukta değil, azınlıkta, özellikle de çatışmayı sürekli tırmandıran Avrupa'da. Ve bence bugün görünürde başka bir hedefleri yok” vurgusunu yaptı.
Rus lider, “Eğer NATO, Rusya sınırlarına yaklaşmamış olsaydı Ukrayna’daki çatışma önlenebilirdi” hatırlatmasında bulundu.
Rusya Devlet Başkanı, “Ukrayna trajedisi hepimiz için acı verici” diye konuştu.
Putin, çok kutuplu dünya sisteminin kurulmasının gerekliliğini dile getirdiği açıklamasında, bu durumun Batı'nın hegemonyasını koruma çabasının bir neticesi olduğunu dile getirdi.
Putin "Çok kutuplu dünya düzeni, Batı’nın dünyada hegemonyasını kurma ve koruma girişimlerinin doğrudan bir sonucu oldu" dedi.
Putin ayrıca hegemonya kurma çabasının başarısızlığa uğramasının sadece bir zaman meselesi olduğunu belirterek, “Böyle bir girişimin çökmesi sadece zaman meselesiydi" cümlesinin altını çizdi.
Konuşmasının bu bölümünde, "Uluslararası ilişkiler köklü bir dönüşümden geçiyor" diyen Putin, "Çok kutuplu sistem çok daha demokratiktir. Bu sistem, daha fazla sayıda siyasi ve ekonomik aktöre kapı açıyor ve fırsatlar sunuyor" cümlelerini vurguladı.
Rusya Devlet Başkanı “Batı Avrupa ülkelerinin toplumlarında, bu ülkelerin yönetici elitlerinin dengesiz siyasi hırslarına karşı açık bir hoşnutsuzluk olgunlaştı ve giderek artıyor” cümlesinin altını çizdi.
Putin konuşmasında, “Avrupa'nın yönetici elitleri, Ruslarla savaş neredeyse kapıda diyerek histeriyi körüklemeye devam ediyor" dedi.
Putin konuşmasında, “Dünyada herkese ne yapacağını, nasıl davranacağını ve hatta nasıl nefes alacağını empoze edecek bir güç yoktur ve olmayacaktır" cümlesinin altını çizdi.
Putin, küresel çoğunluk ülkelerinin belirleyici bir ton belirlediği yeni uluslararası atmosferin, tüm oyuncuların bölgesel ve küresel sorunların çözümünde birbirlerinin çıkarlarını dikkate almak zorunda kalacağı bir dönemi beraberinde getirdiğini söyledi.
Putin ayrıca uluslararası ilişkilerde Batı’nın egemen olduğu döneme özgü olan, çoğunluğun azınlığa tabi olduğu düzenin yerini artık çok taraflı ve daha iş birliğine dayalı bir yaklaşıma bıraktığını dile getirdi.
'BRICS 21. yüzyıl diplomasisi ruhuyla genişliyor'
Konuşmasında BRICS'e de atıfta bulunan Putin, "BRICS ve diğer bölgesel birlikler tam da 21. yüzyıl diplomasisi ruhuyla genişliyor" dedi.
Putin konuşmasının bu kısmında şu cümleleri dile getirdi:
Tam da bu ruhla -21. yüzyıl diplomasisinin ruhuyla- yeni kurumlar gelişiyor: Genişlemekte olan BRICS topluluğu, Avrasya’daki Şanghay İşbirliği Örgütü gibi büyük bölgesel yapılar ve daha küçük ama aynı derecede önemli bölgesel birlikler.
Putin, bu yapıların hepsinin ortak bir ilke etrafında birleştiğini ve bu ilkenin 'Hiyerarşinin olmaması' olduğunu vurgulayarak, “Bu yapılar birilerine karşı değil, kendileri için var” diye ekledi.
Rusya Devlet Başkanı Putin, BRICS’in büyüdüğünü ve bunun olumlu bir gelişme olduğunu ancak karar uzlaşılarını zorlaştırdığını söyledi.
Putin konuşmasında, "BRICS genişliyor. Bu hem iyi hem de bazı sorunlar yaratıyor. Çünkü katılımcı sayısı arttıkça çıkarlar ve görüşler de artıyor. Ortak bir pozisyon üzerinde uzlaşmak daha zor hale geliyor. Ama başka bir yol da yok. Tek yol, uzlaşma, ortak çıkarların aranması ve bu doğrultuda birlikte çalışmaktır” dedi.
Putin ayrıca BRICS’in herhangi bir ülkeye karşı kurulmuş bir oluşum olmadığını, tüm politikasının kendi üyelerine yönelik olduğunu vurgulayarak, “Bu arada, daha önce de söyledim, burada da söylüyorum: Biz politikamızı birilerine karşı kurmuyoruz. BRICS’in tüm politikası kendine, yani bu organizasyonun üyelerine yöneliktir” cümlelerinin altını çizdi.
Putin, BRICS ülkelerinin küresel gayrisafi yurt içi hasıla (GSYİH) içindeki payının artık yüzde 40 olduğunu söyledi.
Putin açıklamasında, “Bugün, dünya GSYİH’sine bakarsak, BRICS’in payı yüzde 40. Avrupa Birliği ülkeleri yüzde 23 seviyesinde, Kuzey Amerika ise yüzde 20 civarında” dedi.
Putin, yaptırım olarak adlandırılan cezalandırıcı önlemler sayısı bakımından mutlak rekorun Rusya'da olduğunu söyledi.
“Utançlarından ötürü yaptırım dedikleri cezalandırıcı önlemlerin sayısı ve kapsamı bakımından dünya tarihinde mutlak rekor Rusya’dadır” diyen Putin, ancak söz konusu önlemlerin tam bir başarısızlıkla sonuçlandığının altını çizdi.
Putin, “Burada bulunanlara bu çabaların tamamen başarısız olduğunu anlatmaya gerek olmadığını düşünüyorum” dedi ve şöyle devam etti:
"Rusya dünyaya en yüksek dayanıklılık örneğini gösterdi, sadece tek bir ülkeyi değil, devletlerin oluşturduğu bir koalisyonu bile parçalayabilecek en güçlü dış baskılara karşı koyabilme yeteneğini ortaya koydu."
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ABD'deki mevcut yönetimin ülkesinin çıkarları doğrultusunda hareket ettiğini, bunun rasyonel bir yaklaşım olduğunu belirtti.
Rus lider, “Rusya, ulusal çıkarlarımız doğrultusunda hareket etme hakkını saklı tutuyor. Bunlardan biri de ABD ile tam boyutlu ilişkilerin yeniden kurulmasıdır” vurgusunu yaptı.
Putin, “Rusya, geçen yıl ABD'ye yaptığı uranyum satışından yaklaşık 800 milyon dolar kazandı” açıklamasında bulundu.
Rus lider, Avrupa'nın Rus gazından vazgeçmesinin, gıda fiyatlarının yükselmesine ve AB nüfusunun yoksullaşmasına yol açtığını kaydetti.
‘Gazze'deki durum, modern insanlık tarihinde korkunç bir olaydır’
Rusya Devlet Başkanı Putin, Gazze'deki durumun modern insanlık tarihinde korkunç bir olay olduğunu söyledi.
Putin, Rusya'nın ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze'ye ilişkin önerisini desteklemeye hazır olduğunu da ifade etti.
Rus lider, Rusya’nın her zaman İsrail ve Filistin devleti dahil olmak üzere iki devletli çözümden yana olduğunu hatırlatarak, “Başkan Trump'ın Gazze'ye ilişkin önerilerine gelince, biliyorsunuz, sizin için beklenmedik olabilir ama genel olarak Rusya onu desteklemeye hazır” ifadelerini kullandı.
Vladimir Putin konuşmasında, Avrupa ülkelerinden insanların, siyasi değil ancak değer temelli gerekçelerle Rusya’ya geldiğini belirterek Rusya'nın onları her şekilde destekleyeceğini dile getirdi.
Putin konuşmasını şu cümleler ile sürdürdü:
"Bu akış devam ediyor. Gerçekten de siyasi değil, değerlerle ilgili sebeplerle. Özellikle büyük Avrupa ülkelerinden insanlar geliyor, çünkü orada çocuklara yönelik bu ‘cinsiyet terörü’ birçok insanı rahatsız ediyor. İnsanlar daha sakin limanlar arıyor ve bize geliyorlar. Tanrı yardımcımız olsun, onları elimizden geldiğince destekleyeceğiz."
Rusya Devlet Başkanı Putin, başta Avrupa olmak üzere Batılı ülkelerden yaklaşık iki bin kişinin Rusya vatandaşlığı başvurusu yaptığını açıkladı.
Putin konuşmasını şu cümlelerle devam ettirdi:
"İdari ve hukuki prosedürler açısından, Rusya’da yaşamak ve kaderini -en azından uzun bir süreliğine- ülkemizle bağlamak isteyen insanlara bu süreci kolaylaştıran kararlar aldık. Bu kararlarla idari engeller azaltıldı. Büyük bir başvuru akını olduğunu söyleyemem ama yine de bu binlerce insanı kapsıyor. Yanılmıyorsam yaklaşık 2 bin başvuru alındı, bin 800 kadar... Ve bunların yaklaşık bin 500’ü olumlu sonuçlandı."
'Avrupa küçülmeye ve sönmeye devam edecek'
Rusya Devlet Başkanı Putin, Avrupa’nın küçülmeye ve giderek sönmeye devam edeceğini söyledi.
Putin konuşmasında, “Avrupa, sönmekte olan bir merkezdir. Yavaş yavaş küçülmeye ve sönmeye devam edecek" dedi.
“Bir zamanlar hepimizin sevdiği Avrupa yok oluyor" diyen Putin, “Değer temelli bir temel mutlaka korunmalı. Eğer bu temel yoksa, eğer kaybolursa, o zaman hepimizin sevdiği Avrupa da kaybolur" cümlelerinin altını çizdi.
Putin konuşmasında ayrıca Avrupa Birliği’nin büyük potansiyele sahip güçlü bir birlik olduğunu ancak giderek etkisini yitiren bir uygarlık merkezi haline geldiğini söyledi.
Avrupa kimliğiyle ilgili temel unsurların kaybolduğunu ve içten içe aşındığını dile getiren Putin, bunun sebeplerinden birinin göç olduğunu vurguladı.
Putin konuşmasında şu cümleleri kaydetti:
"Mesele şu ki, Avrupa kimliğiyle bağlantılı bu temel şeyler kayboluyor, asıl mesele bu. İçten bir aşınma yaşanıyor, kontrolsüz göç içten içe kemiriyor.Her halükarda, değer temelli bir zemin korunmalı. Eğer bu yoksa, eğer kayboluyorsa, o zaman hepimizin sevdiği Avrupa da kaybolur."
Putin, Rus petrol ve doğalgazının Avrupa'ya tedariğinin yasaklanmasının, diğer şeylerin yanı sıra egemenlik kaybıyla bağlantılı olduğunu belirtti.
Rus lider, “Egemenlik kaybedildiğinde her şey dağılır” vurgusunu yaptı.
Rusya lideri Putin, Birleşmiş Milletler’in (BM) de her kuruluş gibi bugün zorluklarla karşı karşıya olduğunu ve değişen gerçeklere uyum sağlaması gerektiğini belirtti.
Putin konuşmasında BM'nin günümüz gerçeklerine uyarlanması sürecinde örgütün asıl amacından saptırılmaması gerektiğine dikkat çekerek, “Yeniden yapılandırma ve geliştirme sürecinde, temel anlamını kaybetmemek veya çarpıtmamak çok önemlidir. Sadece Birleşmiş Milletler'in kuruluşunda ortaya konan değil, aynı zamanda karmaşık gelişimi sırasında edinilen öz anlamını da kaybetmemek veya çarpıtmamak önemlidir” vurgusunu yaptı.
BM'nin çalışmalarında çok sayıdaki soruna dikkat çeken Putin, ancak BM'den şu an için daha iyi bir alternatif olmadığının altını çizerek, “Evet, elbette BM'nin çalışmalarında birçok sorun var. Çok fazla. Ancak henüz BM'den daha iyisi yok, bunu da kabul etmek gerekiyor" cümlelerinin altını çizdi.
Rusya Devlet Başkanı Putin, bazı Batılı merkezlerin Sırbistan'da renkli devrim organize etmeye çalıştığını dile getirdi.
Rus lider, bu durumun Rus istihbarat birimlerinin verileri ile de doğrulandığının altını çizdi.
Putin açıklamasında, "Sırbistan Cumhurbaşkanı Vucic ile aynı fikirdeyim, istihbarat birimlerimiz de bunu doğruluyor. Bazı Batılı merkezler, bu tür bir renkli devrim girişiminde bulunuyor. Bu durumda hedef Sırbistan" dedi.
Putin, Uluslararası Valday Tartışma Kulübü toplantısında Fransa'ya ilişkin soruya yanıt verdi.
Putin, Fransa’nın tarafsız sularda bir tankere el koymasını 'korsanlık' olarak nitelendirerek, “Bu bir korsanlık. Olaydan haberim var. Tanker tarafsız sularda, hiçbir gerekçe olmadan alıkonulmuş” dedi.
Putin verdiği yanıtta şu cümleleri kaydetti:
"Peki bu aslında ne anlama geliyor? Fransa için bu gerçekten önemli mi? Önemli. Neden mi? Çünkü Fransa’daki iktidar sınıfı için iç siyaset çok zor bir durumda. Fransız halkının dikkatini ülke içindeki karmaşık, çözülmesi zor sorunlardan başka yöne çekmenin başka bir yolu kalmadı. Bu nedenle, konuşmamda da söylediğim gibi, bu gerilimi dışa taşımak, başka ülkeleri -özellikle de Rusya’yı- provoke etmek ve bizi aktif bir tepki vermeye zorlamak istiyorlar."
Putin, Fransa’nın tarafsız sularda alıkoyduğu tankerde askeri kargo ya da insansız hava aracı (İHA) bulunmasının mümkün olmadığını belirterek, “Orada muhtemelen askeri yükler, İHA’lar ya da benzeri şeyler aranıyordu. Ama orada böyle şeyler yoktu, hiç olmadı da, olması da mümkün değil” dedi.
Konuşmasında Putin ayrıca Fransa tarafından alıkonulan tankerin Rusya ile bağlantısı olup olmadığını da bilmediğini belirterek, "Tanker gerçekten üçüncü bir ülkenin bayrağını taşıyor, mürettebatı da uluslararası. Açıkçası bunun Rusya ile ne derece bağlantılı olduğunu bilmiyorum. Ama böyle bir olayın yaşandığını biliyorum" cümlelerini dile getirdi.
Rusya Devlet Başkanı Putin, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’u Napolyon’a benzetti.
Putin konuşmasının bu bölümünde şu cümleleri dile getirdi:
"Macron’un gerilimi dış cepheye taşımak, başka güçleri ve ülkeleri -özellikle Rusya’yı- harekete geçirmek, bizi bazı aktif adımlar atmaya provoke etmek ve sonra da Fransızlara ‘Etrafımda birleşin, sizi zafere götüreceğim’ demek istediği çok açık. Tıpkı Napolyon gibi."
Rusya lideri Putin, Ağustos sonunda Çin'e gerçekleştirdiği ziyaretin sonuçlarını övgüyle anarak, söz konusu ziyaretin iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesinde ileriye doğru atılmış bir başka güzel adım olduğunun altını çizdi.
Çin lideri Şi Cinping'in küresel yönetişim girişiminin Rusya'nın Avrasya güvenliğine ilişkin fikirleriyle örtüştüğüne dikkat çekti.
Çin'in Ruslara vize uygulamasını kaldırma kararının hoş bir sürpriz olduğunu dile getiren Putin, Çin'in bu kararına karşılık olarak Rusya'nın da aynı şeyi yapacağını vurguladı.
Rus lider, bu uygulamaların sonuçlarına ilişkin soruya, “Çok olumlu olacağını düşünüyorum, çünkü devletlerarası ilişkilerin temeli öncelikle insani düzeyde atılır” yanıtını verdi.
‘Tomahawk kullanımı Amerikan askerlerinin doğrudan katılımı olmadan mümkün değil’
Rusya Devlet Başkanı Putin, Kiev'in Tomahawk füzeleri edinme ihtimaline değinerek bunun, Rusya ile ABD ilişkileri de dahil olmak üzere, gerilimin niteliksel olarak yeni bir aşamaya geçmesi anlamına geleceğini söyledi.
Putin konuşmasında şu cümleleri vurguladı:
"Bu, ilişkilerimize -ki az da olsa bir umut ışığı görünmeye başlamıştı- zarar verir mi? Elbette verir, başka türlü nasıl olsun ki? Tomahawk’ların kullanılabilmesi Amerikan askerlerinin doğrudan katılımı olmadan mümkün değil. Bu da, hem genel olarak çatışma sürecinde hem de Rusya ile Amerika Birleşik Devletleri arasındaki ilişkilerde tamamen yeni, niteliksel bir tırmanma aşamasına geçilmesi demek olur."
'CIA müdür yardımcısının oğlu onurlu bir şekilde savaştı'
Putin, özel askeri operasyon sırasında Rusya tarafında savaşan ve hayatını kaybeden CIA Başkan Yardımcısı’nın oğlu Michael Gloss'un eğitimini tamamlayarak elit kuvvetlere katıldığını ve onurlu bir şekilde savaştığını vurguladı.
Açıklamasında, “O, özel eğitimden geçti ve sadece Silahlı Kuvvetler'e değil, Rus Silahlı Kuvvetleri'nin elit birimi olan Hava İndirme Birlikleri'ne katıldı. Ve ön saflarda, onurlu bir şekilde savaştı" diyen
Rus lider, operasyon bölgesinde hayatını kaybeden Michael Gloss'un Amerikalı olmasına rağmen bir Rus askeri olduğunun altını çizdi.
Putin konuşmasının bu kısmını, “(ABD) ulusal marşında söylendiği gibi, 'ABD cesurların ülkesi', değil mi? İşte o (Gloss) cesur bir adam. Davranışlarıyla, hayatıyla bunu gerçekten kanıtladı. ABD vatandaşlarının en azından önemli bir kısmı, şu anda bahsettiğimiz bu ABD vatandaşı gibi bir adamla gurur duyabilir" cümleleriyle tamamladı.
Rus lider Putin, Rusya’nın yeni hipersonik silah sistemlerine sahip olabileceğini, bu yönde çalışmaların devam etiğini belirtti.
Açıklamasında, "Başka bir hipersonik silah olan Kinjal’ı ve kıtalararası menzilli bir silah olan Avangard'ı edindik. Başka sistemler de edinebiliriz. Planladığımız hiçbir şeyi unutmadık. Çalışmalar devam ediyor. Sonuçlar alınacak" diyen Putin, şu cümleleri kaydetti:
Rusya’nın nükleer kalkanına güveniyorum. Genel olarak işlerimiz yolunda. Nükleer kalkanımıza güveniyoruz, yarın ve ertesi gün ne yapacağımızı biliyoruz. (Kaynak: Sputnik, Kommersant)

Реклама