Trump Orta Asya liderlerini ağırladı: Kazakistan'dan İsrail anlaşması
Washington’da düzenlenen “Orta Asya - ABD” zirvesi, ABD Başkanı Donald Trump ile Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan ve Özbekistan liderlerini Beyaz Saray’da bir araya getirdi. 2023’teki New York buluşmasının ardından yapılan bu ikinci zirvede Trump, bölgeyi “dünyanın en güçlü ve en karmaşık” coğrafyalarından biri olarak tanımlayarak ABD’nin artık Orta Asya’yı ihmal etmeyeceğini vurguladı.
Liderler, ortak açıklama yayımlamak yerine ikili ekonomik ilişkiler ve yatırım anlaşmalarına yoğunlaştı. Kazakistan Devlet Başkanı Kasım-Cömert Tokayev, Trump’ı “Amerika’yı yeniden sağduyuya kavuşturan lider” olarak tanımlayıp ülkesine yapılan 100 milyar doları aşkın ABD yatırımını “ebedi motor” olarak nitelendirdi. Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, Trump’a “sekiz savaşı durduran başkan” diye hitap ederek bir sonraki zirvenin “barış zirvesi” adıyla Semerkant’ta yapılmasını önerdi.
Zirvenin en dikkat çekici sonucu, Kazakistan’ın “Abraham Anlaşmaları”na katılması oldu. Bu anlaşmalar, 2020 yılında ABD’nin arabuluculuğunda İsrail ile Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri ve Fas arasında diplomatik ilişkilerin normalleştirilmesi amacıyla imzalanan barış anlaşmaları. Kazakistan, bu sürece katılan ilk Orta Asya ülkesi oldu.
ABD Başkan Yardımcısı J.D. Vance, bu adımı “tarihi bir dostluk ve barış göstergesi” olarak nitelendirdi. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ise anlaşmaların diplomatik ilişkilerin ötesinde, Müslüman çoğunluklu ülkeler ile İsrail arasında “kalkınma ve güvenlik ortaklığı” anlamına geldiğini söyledi. Kazakistan Dışişleri Bakanlığı, kararın ülkenin “dengeli ve barışçıl dış politika çizgisiyle tamamen uyumlu” olduğunu ve bölgesel işbirliğini güçlendireceğini açıkladı.
Ekonomik alanda ise Kazakistan, ABD şirketleriyle 17 milyar dolarlık yatırım anlaşmaları imzalarken, Özbekistan 135 milyar dolarlık ticaret ve ortak maden arama sözleşmeleri yaptı. Tacikistan Devlet Başkanı İmomali Rahmon, ülkesinin zengin su ve nadir toprak elementleri kaynaklarını hatırlatarak ABD ile bu alanlarda ortak projeler geliştirmeye hazır olduklarını belirtti. Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov, sınır sorunlarının barışçıl yollarla çözülmesini başarı olarak gösterip Orta Asya’nın küresel siyasetteki rolünün arttığını söyledi. Türkmenistan lideri Serdar Berdimuhamedov ise kısa konuşmasında işbirliğini derinleştirme arzusunu dile getirdi.
Uzmanlar zirveyi ekonomik çıkar odaklı bir platform olarak değerlendiriyor. Siyaset analisti Arkadiy Dubnov, Kazakistan’ın Abraham Anlaşmalarına katılımını “Orta Asya’nın Orta Doğu güvenlik sistemine açılan kapısı” olarak tanımlarken, Rusya Bilimler Akademisi’nden Dar’ya Saprınskaya, ABD’nin asıl hedefinin bölgenin kritik madenlerine erişim olduğunu belirtti. Uzmanlara göre Washington, Çin ve Rusya’nın baskın etkisine karşı Orta Asya ülkelerine “denge unsuru” olarak yaklaşmak istiyor. IMEMO’dan Stanislav Priçin’in ifadesiyle, bu tür zirveler ABD’nin bölgedeki yatırımlarını artırmaktan çok “çok yönlü dış politikanın” sembolü olarak görülüyor.
Zirveye katılan liderler şöyle sıralandı: Donald Trump (ABD Başkanı), Kasım-Cömert Tokayev (Kazakistan Cumhurbaşkanı), Şevket Mirziyoyev (Özbekistan Cumhurbaşkanı), İmomali Rahmon (Tacikistan Cumhurbaşkanı), Sadır Caparov (Kırgızistan Cumhurbaşkanı), Serdar Berdimuhamedov (Türkmenistan Cumhurbaşkanı).
2015'te kurulan forum, Washington ile Orta Asya ülkeleri arasında "küresel zorluklara bölgesel çözümler" bulmak amacıyla ekonomik ortaklıklar, enerji güvenliği ve güçlü savunma yoluyla iş birliğini artırmayı hedefliyor. Ancak bu buluşma, hem Rusya'nın hem de Çin'in bölgedeki ticari nüfuzunu pekiştirmeye çalıştığı kritik bir döneme rastladı.
Bu yılki zirvenin ana gündem maddelerinden biri, özellikle savunma sanayii, akıllı telefonlar ve yapay zeka teknolojileri için hayati önem taşıyan nadir toprak metalleri. Kazakistan'ın Nisan ayında keşfettiği ve Çin'in küresel rezervlerinin neredeyse yarısına denk geldiği tahmin edilen 20 milyon tonluk nadir toprak metal yatakları, ABD'nin bölgeye olan ilgisini artırdı. Trump'ın göreve gelmesinden bu yana nadir toprak teminini dış politika önceliği haline getirmesi, Çin'in bu alandaki küresel tekelini kırma çabalarının bir parçası olarak görülüyor.
Trump'ın ikinci döneminin ilk altı ayında ABD, Orta Asya ülkeleriyle toplam 12,4 milyar dolarlık ticari anlaşmalar imzaladı. Eylül ayında Özbekistan'ın Boeing'den 8 milyar dolarlık Dreamliner uçağı satın alması ve Kazakistan'ın Amerikan Wabtec şirketiyle 4,2 milyar dolarlık lokomotif anlaşması, bu yatırımların en dikkat çekici örnekleri arasında. Trump, bu anlaşmaları sosyal medya platformu Truth Social üzerinden "tarihi anlaşmalar" olarak nitelendirerek kutlamıştı.
Dış politika gözlemcilerine göre ABD, Orta Asya'da Rusya ve Çin ile rekabet etmekte zorlanacak. Bölge, hem coğrafi hem de ekonomik olarak bu iki güce daha yakın konumda bulunuyor. Rusya, 2023'te Orta Asya ülkeleriyle ticaretinin 45 milyar doları aştığını açıklarken, Çin ise Eylül ayında sadece Kazakistan'la 70 ticari anlaşma imzaladı. Avrasya Kalkınma Bankası verilerine göre, Çin-Orta Asya karşılıklı ticareti 2024'te 66,2 milyar dolara ulaştı.
El Cezire'ye konuşan bağımsız araştırma enstitüsü Crossroads Central Asia Başkanı Shairbek Dzhuraev, ABD'nin bölgede Rusya ve Çin'in etkisini kırmasının zor olduğunu belirterek, Washington'ın şu anki en gerçekçi hedefinin bölgede bir "ayak izi" bırakmak olduğu görüşünde. Orta Asya ülkelerinin jeopolitik tercihlerinden ziyade coğrafi ve ekonomik gerçekler nedeniyle Moskova ve Pekin'e yakın durduğunu vurgulayan Dzhuraev, ABD'nin bölgede kalıcı olabilmek için daha uzun vadeli ve istikrarlı bir stratejiye ihtiyaç duyduğuna dikkat çekiyor.
8.11.2025

Реклама