"Moskova sessiz sedasız 2000'lere döndü"
Moskova bir yandan yenilenen kaldırımlar, şezlonglu yeşil alanlar ve sürücüsüz metro vagonlarıyla geleceğe göz kırparken, öte yandan neredeyse fark ettirmeden 2002 yılına doğru geri sarıyor. Moskviçmag dergisi, havalimanlarında kaosun eksik olmadığını, mobil internet kesintileri sıradan birer olay haline geldiğin yazdı. Artık bağlantı kurabilmek, şanslıysanız Wi-Fi olan bir köşe bulmanıza bağlı. Derginin iddiasına göre dijital yaşam, sessiz sedasız bir nostaljiye dönüşmekte.
Telekomünikasyon izleme projesi Na Svyazi verilerine göre yalnızca mobil internet değil, sabit bağlantılar da giderek daha fazla kısıtlanıyor. IT uzmanı İlya Vaytsman, tabloyu “Mobil internetin kapanması büyük bir geri adım. İnsanların alıştığı her şey artık sadece Wi-Fi varsa çalışacak.” sözleriyle özetliyor.
Gökyüzünde ise başka bir tür kriz yaşanmakta. Özellikle yaz aylarında artan dron saldırıları nedeniyle Moskova’daki üç büyük havaalanında uçuşlar sık sık sekteye uğruyor. Sivil havacılık uzmanı Vadim Lukaşeviç, oluşan zararın boyutunu “Bir uçağın yedek piste yönlendirilmesi şirketlere 1–2 milyon rubleye mal oluyor. Tüm havaalanlarının aynı anda durması ise milyarlarca ruble kayıp demek. Yolcular, havayolu şirketleri ve sektör bir bütün olarak bu çöküşten zarar görüyor,” şeklinde dile getirdi.
Kültürel alanda da manzara benzer: Adeta zaman makinasına binilmiş gibi. Hollywood stüdyolarının Rusya’dan çekilmesiyle sinema salonları, yeniden Amélie gibi eski Avrupa filmlerine ya da Piter FM gibi yerli nostaljiye sığınıyor. Belgesel yönetmeni Grigoriy Grişin, durumu rakamlarla açıkladı: “2025 yazının ilk beş haftasında sinemaya gidenlerin sayısı 9,5 milyon. 2015’te bu sayı 21,4 milyondu. İlginin yarı yarıya azalması, sektörün ne kadar daraldığını gösteriyor.” Grişin'e göre en büyük darbe Amerikan sinemasının kaybından gelmekte.
Müzik sahnesi de benzer şekilde geçmişin gölgesine çekilmiş durumda. 1980’ler ve 90’ların neredeyse unutulmuş isimleri yeniden gençlerin radarına girerken, bazıları TikTok’ta beklenmedik bir şekilde trend oluyor. Ruki Vverh!”, Tatyana Bulanova ve Leonid Agutin gibi eski isimler artık festivallerin değişmez yıldızları. Müzik eleştirmeni Oleg Karmunin’e göre bu durum canlılık değil, durgunluk göstergesi: “Herkes saklanıyor, yeni yıldızlar çıkmıyor. Pop kültür parıldamalı, tartışma yaratmalı. Ama bugün herkes kendini gizliyor.”
Festivaller de bu durağanlıktan payını almış gibi. Bir zamanlar Courtney Love ve The Cure gibi dünya yıldızlarını ağırlayan Afisha Piknik, artık yalnızca Sergey Jukov gibi yerli isimlerle yetinmek zorunda. Bu durum Karmunin’e göre sıradanlaşmanın simgesi: “Eskiden uluslararası bir grup geleceği için bilet alırdınız. Şimdi ise etkinlikler, sürekli zaten sahnede olan isimlerin tekrarı. Bu da seyirci için bir heyecan yaratmıyor.”
19.7.2025
Реклама