Rusya'nın kültürel kodu ekonomik büyümeye engel mi?
Rusya'nın gündeminde ilginç bir araştırma ve ondan çıkan bir "tez" var: Moskova Devlet Üniversitesi Ekonomi Fakültesi Dekanı Aleksandr Auzan, Rusya’nın ekonomik gelişimini kültürel kodlarının belirlediğini savunuyor. Auzan’a göre ülke hem bireyci hem de kolektivist eğilimleri bir arada barındırıyor. Ancak tarihsel alışkanlıklar, kısa vadeli bakış açısı ve belirsizlikten duyulan güçlü korku, yenilikçi girişimlerin önünü tıkıyor.
RBC'nın haberinde "Dünya Değerler Araştırması gibi çalışmalar, yaşam standartlarının yüksek olduğu ülkelerde bireysel özgürleşme ve seküler değerlerin öne çıktığını gösteriyor. Rusya ise bu tabloda yarı yolda kalıyor" vurgusu yapılıyor.
Prof. Auzan, Rusya’nın iktisadi davranışlarının iklimden kültürel alışkanlıklara kadar geniş bir çerçevede şekillendiğini hatırlatıyor. Kısa tarım mevsimleri nedeniyle gelişen “kaderci bekleyiş” alışkanlığının ekonomik modele de yansıdığını, ülkenin çoğu zaman standart çözümler yerine geçici yöntemlerle yol aldığını söylüyor. Bu uyum kabiliyeti yaptırımlar döneminde avantaj sağlasa da yüksek teknoloji ve uzun vadeli yatırımlar için yetersiz kalıyor.
Tarihsel “etki kolyesi” (path dependence) dediği döngülerin Rusya’yı tekrar eden krizlere sürüklediğini belirten Auzan, reform girişimlerinin sık sık yarıda kesildiğini hatırlatıyor. Aleksandr II’den Gorbaçov’a kadar pek çok dönüşüm çabası, siyasi darbeler ya da direnişle sona erdi. Oysa Japonya, Güney Kore ve Singapur gibi Doğu Asya örnekleri, uzun vadeli vizyonla bu çıkmazı aşmayı başardı. Rusya’da ise refrom çabalarında ufuk çoğu zaman birkaç yılla sınırlı kalıyor.
Auzan’a göre çözüm, “3D kültürü” olarak adlandırdığı uzun vadeli bakış, toplumda güven inşası ve uzlaşma yeteneğinde yatıyor.
Ülkenin ekonomik haritasında “İ-Rusya” (bireyci bölgeler, megapolisler, Sibirya) ile “K-Rusya” (kolektivist kırsal kesim) arasındaki dengesizlik de büyüme potansiyelini sınırlıyor.
Bugün nüfusun yüzde 25’ini oluşturan bireyci bölgeler, GSYİH’nin yüzde 75’ini üretirken, nüfusun çoğunluğunu barındıran kolektivist bölgeler toplam üretimde yalnızca dörtte birlik paya sahip.
Auzan, bu çelişkiyi gidermeden Rusya’nın uzun soluklu kalkınma yoluna giremeyeceğini vurguluyor.
8.9.2025

Реклама