Bir Sovyet sembolü: Tırtıklı bardak
Mustafa Kemal Yılmaz'ın kaleminden: Sovyet coğrafyasında doğanlara kendini evinde hissettiren nesneler arasında tırtıklı bardağın da olması epey muhtemel. Mutfakla, yemekhaneyle ve demir yolu seyahatiyle özdeşleşen bu basit eşya, pek çok mikro hikayeye ve dil güzelliğine kaynaklık eden bir Sovyet sembolü aynı zamanda. Adına düzenlenmiş bir bayram bile var: 11 Eylül Tırtıklı Bardak Günü.
Tırtıklı cam bardak, ya da Rusçasıyla granyonı stakan, Çar Petro döneminden beri Rusların gündelik hayatında var olan bir nesne. Çokgen biçimli ya da yivli bir kalıp içine üflenerek ya da pres yoluyla üretilen bu bardaktan beklenen, kenarları/tırtıkları sayesinde daha dayanıklı olması, düştüğünde (mümkünse) kırılmaması ve yuvarlanıp gitmemesi.
Bardakla ilgili en eski söylence reformcu kimliğiyle bilinen Çar Petro’nun dönemine ait. Kenarlı bardak yeni bir icat olarak kendisine takdim edildiğinde Petro “stakanu bıt!” (Bardak işte böyle olur / üretilsin) diyerek yere çalar. Bardak tuzla buz olur. Etraftakiler bozuntuya vermemek için bu sözü “stakanı bit!” (Bardak işte böyle kırılır) şeklinde yorumlar. Mutlu günlerde bardak kırma adeti güya böyle başlar.
Yazının tamamını Mustafa Kemal Yılmaz'ın blogundan okumak için
TIKLAYIN
Реклама