Zirvedeki tek Türk'ten Valday "özçekim"i

"Prof. Dr. Hüseyin Bağcı 1959 yılında Uzunköprü/Edirne'de doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Uzunköprü'de tamamladıktan sonra 1979 yılında Almanya'ya giden Prof. Dr. Bağcı Alman Konrad Adenauer Vakfı'nın verdiği Zeki Talebeleri Destekleme Bursu (Stipendium für Begabtenförderung) ile tüm üniversite eğitimini Bonn Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünde yaptı ve aynı bölümde doktorasını tamamladı. İngiltere, Belçika, ABD ve Avusturya'da araştırmalarda bulunan Prof. Dr. Bağcı'nın 5 kitabı ve uluslararası dergilerde 8 dilde yayınlanmış 100 den fazla bilimsel makalesi bulunmaktadır. Dünyanın bir çok kıtasında 89 ülkede uluslararası alanda yüzlerce konferansa katılmış olan Prof. Bağcı ayrıca, aralarında  merkezi Londra'da bulunan Uluslararası Stratejik Araştırma Enstitüsü (IISS), Brüksel'deki Avrupa Strateji Grubu (European Strategy Group) üyesidir. Türkiye'de ise Dış Politika Enstitüsü Başkan Yardımcılığı görevini sürdürmektedir. Prof. Bağcı  Türkiye'deki birçok akademik dergide yayın kurulunda da yer almaktadır. 2000 yılından itibaren Uluslararası Kim Kimdir'de (International Who is Who) yer alan Prof. Bağcı yine 2000 yılında ODTÜ Üstün Akademik Başarı ödülüne de layık görülmüştür. Prof. Bağcı aynı zamanda Kültür Bakanlığı tarafından yayınlanan Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisinde yer almaktadır. Prof. Bağcı 2004 yılında Merkezi Basel’de (İsviçre) bulunan Avrupa Kültür Vakfının Avrupa Bilim  ödülünü almıştır. Prof. Dr. Bağcı, 2005 yılında da 2004-2005 akademik yılı ODTÜ Yılın Eğitimcisi Ödülü’nü almıştır. 2007 yılında Bonn Üniversitesi ve Roma “La Sapienza” üniversitelerinde ve 2008 yılında da Lublin (Polonya) üniversitesinde misafir öğretim üyesi olarak ders vermiştir. Prof. Dr. Hüseyin Bağcı halen Orta Doğu Teknik Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı olarak görev yapmaktadır. "

Bağcı Soçi'deki zirvede Rusya'nın Sesi Radyosu'na demeç verdi: 

Valday Kulüp’ün organize ettiği 11'inci Valday Toplantıları'nın konuğu Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'du. Bakan Lavrov, Rus ve yabancı uzmanlarla yaptığı toplantıda Ukrayna krizi, yaptırımlar ve IŞİD terör örgütü ile mücadele gibi uluslararası gündemde öne çıkan konularda önemli açıklamalar yaptı.

 

Valday Toplantıları'nda Türkiye'yi temsil eden Ortadoğu Teknik Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Bağcı, Lavrov'unüzerinde durduğu konuları RS FM'de anlattı.

“RUSYA, AMBARGOLAR NEDENİYLE UKRAYNA KRİZİNDEN RAHATSIZ”

Prof. Dr. Bağcı, öncelikle Ukrayna krizine değindi. Sergey Lavrov'un Ukrayna'yı demokratik bir Avrupa ülkesi olarak tanımladığını söyleyen Bağcı, özellikle ambargolar sonrasında ortaya çıkan ekonomik koşullar nedeniyle Rusya'nın krizden rahatsız olduğunu belirtti: “Lavrov, Ukrayna’daki sürecin aslında başından itibaren sürekli konsültasyon yapılarak, konuşarak çözülmeye çalışıldığını söyledi. Putin’in bu konuda büyük efor sarf ettiğini söyledi. Ama Ukrayna yönetiminin, özellikle gösterilerle birlikte başlayan karşı hareketin bir sonucu olduğunu söyledi. Gördüğüm kadarıyla Ukrayna’da bir şekilde bir çözüm bulmak zorundalar ama Ukrayna olayı Rusya’yı çok ama çok rahatsız eden bir olay. Çünkü ambargonun nedeni Ukrayna. Batı da bastırıyor, bastıracak gibi de görünüyor ve mesela toplantıda konuşan bir ekonomist, Rusya’nın genel yapısını anlatırken, Rusya’nın bu sene % 2 büyüdüğünü, seneye büyük bir olasılıkla büyüyemeyeceğini, belki de negatif büyüme yaşayacağını söyledi.”

LAVROV'UN VÜCUT DİLİ NE ANLATIYOR?

ABD ve AB'nin yaptırımları nedeniyle Rusya ile Batı arasındaki gerginliğin sürebileceğini belirten Hüseyin Bağcı, Sergey Lavrov'un vücut diline bakıldığında bu etkinin görülebildiğini söyledi: “Gördüğüm kadarıyla, Rusya bu ambargodan en çok etkilenmiş durumda ve Rusya-Amerika ilişkilerinde gerginlik sürecek gibi. Buna Avrupa Birliğini de eklemek lazım. Şu anda durumun düzelmesi çok zor gibi gözüküyor. Her iki taraf da bulunduğu pozisyondan geri adım atmıyor. Mesle Lavrov’un vücut dili geçen sene çok mutluydu. Çünkü Suriye’yle ilgili olarak önemli bir başarı elde etmişlerdi. Bu yıl ise çok yorgundu, çok sakin konuştu. Ambargonun getirdiği etki, biraz psikolojik ve politik baskı olarak bence hissedildi.

“UKRAYNA KRİZİNİN ÇÖZÜMÜNDE TARAFLAR YARATICILIK GÖSTEREMEDİ”

Peki, Hüseyin Bağcı, Lavrov'un bugünkü açıklamaları kapsamında uluslararası siyasetteki temel konularda Rusya'nın duruşunu nasıl yorumluyor? Bağcı, Rusya ve Batı arasındaki ilişkilerin düzelmesi için önkoşulun Ukrayna krizinin çözümü olduğunu vurguladı. Bağcı, ancak tarafların çözüm konusunda herhangi bir yaratıcılık gösteremediğine dikkat çekti. Bağcı'nın yanıtı şu şekilde: “Rusya dünyanın en önemli güçlerinden biri. Nükleer silahlar açısından olsun, kendi kendine yetebilme açısından olsun, Rusya nereden bakarsak bakalım, en önemli oyunculardan biri. Rusya Batı’yla birlikte iş birliği yaparsa daha iyi olur. Ama Batı’yla birlikte iş yapmanın da ön koşulu Ukrayna konusu. Zannediyorum Ukrayna konusunda gelinen nokta itibariyle her iki taraf da aslında pişman. Avrupa da pişman, ABD de pişman, Rusya’da pişman. Ama ortada bir gerçeklik var: Ortada bir çocuk var, bir kriz var. Bu krizin çatışmadan nasıl çözülebileceği önemli. Bu konuda da hem diplomasinin hem politikanın daha yaratıcı olması lazım. Bugün gelinen nokta itibariyle pek fazla bir yaratıcılık olmadı. O nedenle Rusya geri adım atabileceği alanlar var, Rusya’nın atamayacağı adımlar da var gördüğüm kadarıyla. Lavrov da bunu açık ve net bir şekilde söyledi. İkisinden birinin ön alması lazım, ambargo kalkarsa Rusya da ön alabilir ama Batı da diyor ki ‘sen önce Ukrayna’da işi düzelt sonra ben ambargoyu kaldırırım’. Yumurta mı tavuktan tavuk mu yumurtadan hikâyesine dönüştü.”

 

Sesli dinlemek için: http://turkish.ruvr.ru/news/2014_10_23/Bagci-Rusya-Bati/