İkinci Dünya Savaşı sırasında Rus Kızıl Ordu’dan kaçan Nazilerin, 300 ton altın ve mücevher yüklü bir treni Polonya’nın Walbrzych kenti yakınlarındaki dağlık bölgede gömerek sakladıkları yönündeki şehir efsanesinin gerçek olabileceği açıklandı.
Açıklama Polonya Kültür Bakanı Yardımcısı Piotr Zuchowski’den geldi. Zuchowski, “ölüm döşeğinde” olan ve trenin gömülmesinde görev alan bir adamın trenin gizlendiği bölgeyi anlattığını ve bu tarifi alan kişilerin bölgede radarla yaptıkları tarama sonucu trene benzer bir imajı tespit ettiklerini kaydetti. Radarla elde edilen görüntüde üzerine toplar yerleştirilmiş zırhlı bir trenin göründüğünü ifade eden Polonya Kültür Bakanı Yardımcısı Zuchowski, “Bu trenin varlığından yüzde 99 eminim. Bulduğumuzda yüzde 100 emin olacağız” dedi.
Polonyalı bakan yardımcısı, “ölüm döşeğindeyken” trenin yerini açıklayan ismi gizli şahsın, trende patlayıcılarla oluşturulmuş bubi tuzakları olduğunu söylediğini de anlattı. Trende önemli arşiv belgeler bulunabileceğini kaydeden Zuchowski, trenin çıkarılması için askeri patlayıcı uzmanlarının çalışacağını kaydetti. Bu ayın başlarında bir Polonyalı ve bir Alman vatandaşı avukatları aracılığıyla Walbrzych makamlarına başvurarak treninin yerini bildiklerini söylemişti. Söz konusu kişiler, trenin yerini açıklamaları karşılığında trendeki malların değerinin yüzde 10’ununu talep etmişti. Polonyalı makamların açıklamaları üzerine ABD merkezli Dünya Yahudi Kongresi de harekete geçti. Kongre, trendeki mücevherlerin Polonya Yahudilerinden çalınmış olma ihtimaline işaret ederek, bunların sahiplerine ya da onların mirasçılarına geri verilmesi gerektiğini savundu.
Ancak Rus basınında çıkan haberlerde, Nazi trenindeki değerli varlıkların, savaş dönemi Sovyetler kayıplarının karşılığı olarak Rusya'ya ait olması gerektiği ve Rusya'nın hak iddia edeceği belirtiliyor.
Tartışmaya Dünya Yahudi Kongresi de katıldı.
Örgütün CEO'su Robert Singer, trendeki değerli varlıkların öldürülen ya da toplama kampına gönderilen Yahudilere ait olması durumunda, bu malların sahiplerine ya da onların mirasçılarına geri verilmesi gerektiğini söyledi. (Hürriyet, haber.sol.org.tr)
30.8.2015